Anadolu Grubu, merkezi Fatih Sultan Mehmet'te bulunan, başta Türkiye olmak üzere 19 ülkede faaliyet gösteren Türk holding.[2]
Grup, yılında tanışan Kamil Yazıcı ve İzzet Özilhan tarafından yılında kuruldu.[1] Dünya ölçeğindeki markalarıyla; bira, meşrubat, otomotiv ve perakende alanlarına yoğunlaşan Anadolu Grubu, son yıllarda tarım, gayrimenkul, enerji ve sağlık sektörlerine yaptığı yatırımlarla faaliyet alanını genişletti.
Grubun halka açık olan şirketlerinden Adel Kalemcilik(ADEL), Anadolu Efes(AEFES), Anadolu Isuzu(ASUZU), Coca-Cola İçecek(CCOLA), Migros(MGROS) ve Yazıcılar Holding(YAZIC) hisseleri Borsa İstanbul'da işlem görmektedir.[2][3]
Yönetim[değiştir kaynağı değiştir]
25 Ağustos 'de Çorum'un Kargı ilçesine bağlı Gölet köyü'nde dünyaya geldi. Beşiktaş'taki Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu'nda teknisyen olarak çalışan Ali Güney ve ev hanımı Ayşe Güney'in üçüncü çocuğu olan Tuncay Güney, bir yaşını doldurmadan ailesiyle Çorum'un Kargı ilçesinden İstanbul'daki, Gültepe semtinin Harmantepe mahallesine yerleşti.[4] yılında aynı köyden Mithat Ulusoy isimli bir tanıdıkları sayesinde Ayazağa'daki yatılı bir Kuran kursuna yazıldı. Bu dönem Kuran kursuyla beraber Ayazağa Ortaokulu'na da devam etti. Tuncay Güney, Kuran kursuna gönderilmesi ile ilgili olarak ailesinin Mısır'dan Türkiye'ye göç ederek Kargı'ya yerleşen Yahudi kökenli, Sabetaycı bir aile olduğunu ve Sabetaycıların çocuklarını bu kursa gönderdiklerini söylemektedir.[4][23] Annesi Ayşe Güney ise oğlunun Yahudi olduğu yönündeki sözlerinin sorulması üzerine "Oğlum Yahudiyiz diyorsa Yahudiyiz. Yahudi olmak suç mu? Günah mı? Ben onu hak yolunda yetiştirdim. Ona Zebur’u, Tevrat’ı, İncil’i ve Kuran’ı da okuttum." diye cevap vermektedir.[57]
Orta ikinci sınıfta okurken, Refah Partisi'nin eski Kağıthane Belediye Başkanı Arif Calban ile İstanbul Çeliktepe'de bir düğme atölyesinde tanışmıştır. Tuncay Güney'i delikanlılık çağından tanıdığını söyleyen Calban, onu "iyi, zeki, fırtına gibi bir çocuk" olarak tanımlıyor.[4]
Medyada yer alan bilgilere göre Güney 'da Pertevniyal Lisesi'nde öğrenci ve lise 1. sınıftan terk. Ancak lisenin müdürü Aziz Yeniyol, böyle bir öğrencileri olmadığını belirtiyor. Güney ise ısrarla Pertevniyal'den çok Bedrettin Dalan'ın İstek Vakfı'na ait Tarabya Kemal Atatürk Lisesi'ne gidip geldiğini belirtmektedir.[4]
'lı yıllarda çeşitli medya kuruluşlarında çalıştıktan sonra 5 Mayıs ’de askere alındı. Kars Ardahan 9. Tabur Usta Birliği'ndeki GATA'dan aldığı bir psikiyatri raporu ile eşcinsel olduğu gerekçesiyle askerlikten muaf tutuldu.[24] Güney'in eşcinsel raporu aldığı belirtilse de, Güney bunu reddetmekte ama pek çok eşcinselin askerlikten men raporu almasına yardımcı olduğunu kabul etmektedir. Güney'in askerlik yaptığı dönemdeki şu an emekli olan tugay komutanının oğlu Ergenekon davasının tutuklu sanıkları arasındadır.[4]
Askerliğinin ardından kayınbiraderi Adem Taşdemir'in kardeşi olan Rabia ile iki yıllık bir evlilik yaşadı.[58] Rabia Taşdemir dışında Güney'in 28 Eylül 'te Nuray Güney ile evlendiği ve bir yıl sonra boşandığı biliniyor. Güney'in eski eşi, karı koca olmadıklarını, bu nedenle de çocuklarının bulunmadığını ve hiçbir araya gelmediklerini belirtmektedir. Nuray Güney yılında verdiği boşanma dilekçesinde de, “eşinin kendisinden sürekli para kopardığını” öne sürmüştür.[59]
ABD ve Kanada'daki yaşamı[değiştir
İş adamına şok suçlama: Metresi para teklif ediyor!
Giriş Tarihi: Son Güncelleme:
İş adamı Tuncay Ç.'nin boşanma aşamasındaki eşi Jale Ç.'ye mahkeme kararıyla tahsis edilen İstanbul Büyükçekmece'deki villa, iddiaya göre kullanılmaz hale getirildi. Elektrik kablolarının ve suyun kesildiğini, ısıtma sisteminin de kullanılmaz hale getirildiğini öne süren Jale Ç., " bin TL gibi bir masraf var. Ekonomik gücüm yok” dedi. Eşinin metresi tarafından tehdit edildiğini de belirten kadın, yaşadıklarını şöyle özetledi
Türkiye'de ünlü bir elektronik şirketinin sahibi olan iş adamı Tuncay Ç.'ye geçen yıl Temmuz ayında 32 yıllık eşi Jale Ç. boşanma davası açtı. Boşanma davası sürerken, mahkeme müşterek evin Jale Ç. ve kızına tahsis edilmesine karar verdi. Mahkemenin kararının ardından tahsis edilen villa iddiaya göre Tuncay Ç. tarafından 4 saat içerisinde tamamen boşaltıldı. Elektrik, su, doğalgaz ve ısıtma sistemlerinin eşi tarafından tamamen kullanılmaz hale getirildiğini öne süren Jale Ç. yaşadıklarını anlattı.
'AYNI GÜN BAŞKA BİR VİLLA SATIN ALDI"
Jale Ç., "Kendisine zina davası açtım. Küçükçekmece Aile Mahkemesi'nde davamız devam ediyor. Mahkemede kızım ve benim oturmam için ev tahsis kararı çıktı. Fakat ev tahsis kararı çıktıktan sonra eve geldiğimizde evde hiçbir şey kalmamıştı. Ne yatak, ne yorgan, ne yastık. Tek bir çatal dahi yoktu. Tahsis kararının hemen sonrasında Tuncay Ç. ve ailesi evi boşalttı. Aynı gün içerisinde yine aynı siteden çok yakın bir villayı 6 milyon dolara yanında çalışan işçisinin eşi adına satın aldı. Ben de kızım da aşırı derecede mağduruz. Bizim özel eşyalarımızı, kıyafetlerimizi her şeyimizi tamamen boşalttılar. Büyükçekmece savcısı özel eşyalarımızı almamız için bize izin çıkarttı, fakat biz hiçbir eşyamızı alamadık. Tuncay Ç. ve babası tarafından ölümle tehdit edildik. Giderken elektrik kablolarını kesmişler, elektrikçi çağırdık. Sadece elektrikleri bağlamak için 35 bin TL istendi bizden. Çünkü bin metrekarelik bir villa burası, suyu da kesmişler bunların bağlanması gerekiyor. Evde korkunç bir masraf var. Duvarlar kırık, mobilyalar yok, fırın ve buzdolabı kırılarak çıkartılmış, camlar kırık. Pimapenleri kırmışlar kapanmıyor, onlar için sadece pimapenci 35 bin TL istedi. Yani, bin TL gibi bir masraf var, eşyalar hariç. Ekonomik gücüm yok, ben sadece 2 bin TL emekli maaşı alıyorum ve kızımla birlikte geçinmeye çalışıyorum. Tuncay Ç.'nin yaptırma gücü var" dedi.
"BANA DELİ RAPORU ALDIRMAYA ÇALIŞIYOR"
Tuncay Ç.'nin kendisine psikolojik şiddet uyguladığını öne süren Jale Ç. "Maddi ve manevi hem bana hem de kızına elinden gelen her kötülüğü yapıyor. Şu anda bana deli raporu aldırmaya çalışıyor, ben hiçbir ilacı kullanmıyorum, hiçbir çekincem de yok, istediği yere gidebiliriz. Fakat kendisi benim akrabalarımı, arkadaşlarımı ve dostlarımı arayıp Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde 2 doktor ayarladığını ve bunların 50 bin dolar aldığını, bana deli raporu çıkaracağını söylüyor" diye konuştu.
"ÖLDÜRÜLMEKTEN KORKUYORUM, LÜTFEN BİZİ KORUYUN"
Jale Ç. öyle devam etti: "Bunları yanındaki Bangkoklu aşçısı bize fotoğraflarla ve mesajlarla devamlı bildirmekte. Neden bunları bize bildiriyor bilemiyorum ama Tuncay bizim zor durumunda olduğumuzu bildiği için nispet olsun, hava olsun diye yaptırıyor olabilir. Tuncay Ç.'nin metresi bana özel cep telefonundan kurşun resimleri atıyor, bana para teklif ediyor ve beni ölümle tehdit ediyor. Kızımı ve beni kötü yola sürükleyeceğini söylüyor. Artık öldürülmekten gerçekten korkuyorum, lütfen bizi koruyun. En son artık iş deli raporuna kaldı, benim deli olduğumu savunuyor, ben deli değilim, gayet akıllıyım. Bütün hakkımı savunmak için her yere müracaat edeceğim."
"KARA PARA DOSYASI İLE İLGİLİ BEYAN DİLEKÇESİ SUNDUK"
Jale Ç.'nin avukatı Mehmet Candan, "Müvekkilimin haklarını sonuna kadar aramaya devam ediyoruz. Boşanma davası devam etmekte, en son boşanma davasında beyan dilekçemizi sunduk. Bu beyan dilekçesi kapsamında Tuncay Ç.'nin müvekkilimin verdiği bilgiler doğrultusunda hazırlamış olduğumuz kara para dosyası ile ilgili beyanattır. Müvekkilimin talebi doğrultusunda ilgili kurumlara, savcılıklara da bildirim yapacağız" dedi.
KIZI DA DAVA AÇMIŞTI
Öte yandan iş adamına kızı da dava açmıştı. Tıp Fakültesi öğrencisi Sude Ç. (18), boşanma davası açan annesiyle görüştüğü için 'eğitim masrafını' karşılamadığını öne sürdüğü iş adamı babası Tuncay Ç.'ye dava açmıştı. Sude Ç. "Doktor olabilmek için babama dava açmak zorunda kaldım, babamı da annemi de çok seviyorum, ikisinin arasında cezalandırılmak istemiyorum. Doktor olup ülkeme faydalı bir genç olmak istiyorum. Türk adaletinin gereğini yapacağına inanıyorum" demişti. İş adamı baba ise, kızının iddialarına cevap vermemişti.
ARKADAŞINA GÖNDER
İş adamına şok suçlama: Metresi para teklif ediyor!
