Rahim Ve Yumurtalık Alındıktan Sonra Cinsel Hayat

Kadınlar rahim ve yumurtalıkların alındığında cinsel yaşamlarının biteceğinden endişe eder. Peki bu doğru mu?

Ameliyat bir sorun yaratır mı?

SORU:

28 yaşında bekar bir kadınım. 19 yaşında rahmim ve yumurtalıklarım alındı. Bu durum evlendiğim zaman cinsel hayatımı olumsuz etkiler mi? Evlenmeden önce bunu evleneceğim kişiye söylemeli miyim? Y.D./ Ankara

CEVAP:

Evlilik ilişkisi güven üzerine kurulur. Evleneceğiniz kişinin bunu evlenmeden hatta flört ilişkiniz ciddiye bindiği andan itibaren bilmesi gerekir. Ameliyat sonrası rahim ve yumurtalıkları alınan bir kadın cinselliği yaşayabilir, kendisi haz alırken eşine de tatmin edebilir. Haz almak için rahim ve yumurtalığa ihtiyaç yoktur, bu organlar anne olmak için gereklidir. Boşalma, öğrenilebilen istemli bir reflekstir, kasılmalarla ortaya çıkan bedensel ve ruhsal bir rahatlama ve gevşeme hali ile cinsel uyarım ve zevkin en yüksek noktasıdır. İlişkide yeterince uzun şekilde uyarılan ve partnerinde sorun olmayan her kadın boşalabilir. Evlendiğinizde romantizme ve erotizme daha fazla yer vererek orgazmınızı kolaylaştırabilirsiniz.

Benim durumumda ilişki sürer mi?

SORU:

Cinsel ilişki esnasında erkek kadından önce boşalırsa genellikle ilişki sonlanıyor. Peki kadın erkekten daha önce boşalırsa ne olur, ilişki sürdürülebilir mi? G.D./ İstanbul

CEVAP:

Kadın erkek ilişkisinde genellikle önce boşalan erkek olur ve çoğu zaman bu durum cinsel birlikteliği sonlandırır. Çünkü erkek cinsel yanıt döngüsü daha hızlı ve cinsel uyarılmanın neden olduğu gerilimden kurtulma odaklıdır. Kadınlarda ise cinsel tepkiler daha farklıdır, ilişki uzadıkça alınan haz artar. Kadın boşaldıktan sonra erkek ilişkiye devam edebilir, bunun kadına bir zararı yoktur. Ancak bazen kadınlar boşalmadan hemen sonra cinsel ilgilerini kaybedebilirler. Böyle bir durumda önce boşalan eşi diğerini alternatif doyum yöntemleriyle boşaltabilir. Bunların hepsi aslında çiftin uyumu ile ilgilidir, boşalma ve orgazm bir hedef haline getirilmemeli, yaşanan ana odaklanılmalıdır. Eşler zaman içinde tecrübeyle cinsellikleri daha keyifli bir hale getirebilirler.

Bu problemden nasıl kurtulabilirim?

SORU:

27 yaşında evli bir kadınım. Tiroid hastalığı nedeniyle aldığım kiloları veremiyorum. Eşim sorun yapmadığını söylese de ben onun yanında rahat değilim ve cinsel ilişkiden haz alamıyorum. Bu sorunu aşabilir miyim? T.F./ Konya

CEVAP:

Kadınlar için eşlerinin ve başkalarının gözünde nasıl göründükleri çok önemlidir. Aslında sorun kadınların nasıl olduklarından çok nasıl göründüklerine ilişkin beden algılarıdır. Bu algılar bazen gerçeklikten uzak olabilir, görünüşü son derece normal olan biri bile kendini olduğundan daha çirkin ve kusurlu görebilir. Doyumlu bir cinsel yaşam her şeyden önce kendine güvene, kendine güven de olumlu beden algısına bağlıdır. Beden algısı olumlu bir kadın yatakta daha rahat olur, kendini hazzın akışına bırakabilir ve kolaylıkla orgazm olabilirken, olumsuz biri sürekli nasıl göründüğünü düşünerek odaklanma sorunu yaşayıp orgazm olmakta güçlük çekebilir. Eşiniz bunu sorun yapmadığını söylese de buna inanmakta zorluk çektiğiniz anlaşılıyor.

Rahmin alınması bazı durumlarda gerekli görülebilmektedir. Toplumsal normlardan doğan endişelerden kaynaklı olarak rahmin alınması cinselliği etkiler migibi sorular sıklıkla akla gelmektedir.

Kadın cinsel organı vajina ve rahim birbirine bağlı yapılar olsa da aslında iki ayrı yapıdır. Bu durumda rahmin alınması cinselliği etkilememektedir. Rahim ilişkiden sonra döllenme esnasında döllenmiş yumurtanın tutunup geliştiği ve büyüdüğü bir yerdir. Cinsel ilişki penis ve vajinanın birleşmesi ile oluştuğu için kadınlarda zevk almama veya cinselliğin bitmesi gibi durumlar asla söz konusu değildir. Rahim alındığında yumurtalıklara dokunulmamışsa östrojen hormonu işlevini yerine getirmeye devam eder. Fakat rahim yumurtalar ile birlikte alınırsa regl olunmaz ve doğal olarak çocuk sahibi olunamaz.

Günümüz toplumunda çocuk doğurma yetisini kaybeden, kısır veya rahmi olmayan kadınlara eksik insan gözüyle bakılmaktadır. Fakat bu tamamen yanlış bir görüştür. Rahmi alınan bir kadın eksik olarak değerlendirilemez çünkü kadın olmak bir rahme sahip olmaktan ve çocuk doğurmaktan ibaret değildir. Önemli olan insan olmak ve insanlığın gerektirdiği şeyleri yerine getirebilmektir.

Rahim Hangi Durumlarda Alınır?

Çeşitli hastalıklardan kaynaklı sebeplerle bazı kadınlarda iyi huylu nedenler, kanserler ve hamilelik komplikasyonları nedeniyle alınabilmektedir. Kadınlarda görülen birçok jinekolojik sorun rahmin alınmasıyla yani histerektomi ile çözülebilmektedir. Rahmin alınması cinsel hayatı etkiler migibi soruların ana kaynağı olan histerektomi, cinsel yaşamı etkilememektedir.

Kabaca rahmin alınması olarak tanımlanan histerektomi, kadın hastalıkları uzmanlarının en sık yaptığı ameliyatlardan biri olma özelliğini taşır. Karın açılır ve vajinal yollarla veya laparoskopik gibi yöntemlerle uygulanır.

Rahmin alınması genelde üç ana nedene bağlıdır;

• İyi huylu hastalıklar
• Kanserler
• Hamilelikte ortaya çıkan bazı durumlar

İyi huylu nedenler arasında belirti veren miyomlar, belirti gösterip ilaç tedavisine yanıt vermeyip rahmin anormal büyümesine neden olan hastalıklar, genital bölgedeki organ sarkmaları gibi nedenler yer alır. Rahim ağzı kanseri, yumurtalık kanseri ve rahim kanseri rahmin alınmasını gerektiren hastalıklardır.

Rahim Ameliyatından Önce ve Sonra Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar

Rahmin alınması cinsel hayatı etkiler mi sorusu, rahmi alınacak hastalarda oldukça büyük bir problem haline gelmektedir. Bu nedenle öncelikli olarak hastalara bu durum açıklanmalı ve neden cinsel yaşamı etkilemeyeceği aktarılmalıdır.

Detaylı bir muayenenin ardından ultrasonografi yapılmalıdır. Bir anormallik söz konusuysa bilgisayarlı tomografi ve MR ihmal edilmemesi gereken tespit yöntemleridir. Ameliyat öncesi barsak temizliği genelde gerekmez. Ameliyattan önce hastaya koruma amaçlı olarak tek doz antibiyotik uygulanır. Vajinal enfeksiyon söz konusu ise kanın pıhtılaşmasını önlemek adına kan sulandırıcı ilaç tedavisi uygulanır. Kan kaybının yaşanmadığı ameliyatlardan biri olduğu için kan verme durumu oldukça nadirdir.

Ameliyata alınacak tüm hastalardan mutlaka onay alınmalı, riskler ve gereklilikler detaylı bir şekilde anlatılmalıdır. Ameliyat kapalı olacaksa oluşacak komplikasyonlar göze alınarak ameliyatın açık ameliyat yapılması gibi riskler hastalara anlatılmalı ve onayları alınmalıdır.

Ameliyatın hangi yöntem ile yapılacağı hastanın durumuna, geçmiş ameliyatlara, tıbbi hastalık durumuna ve ek hastalığa sahip olup olmadığı gibi durumlar gözetilerek kararlaştırılır. 

Ameliyattan kapalı yöntem ile gerçekleştirilmişse ameliyat sonrası dört saat için hasta kalkıp yürüyecek konuma gelebilir. Hemen normal yollarla beslenmeye başlayabilir ve mesane sondası çıkarılabilir. Ağrı kesici ve mide bulantısını önleyen ilaçlar ile hasta rahatlatılır. Kan sulandırıcılar yardımı ile kanın pıhtılaşması önlenir.

Açık ameliyat sonrasında da hemen hemen benzer yöntemler uygulanmaktadır fakat iyileşme ve taburcu olma süresi gün daha uzun olabilir.

Daha fazla detaylı bilgi almak için funduszeue.info sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

FacebookTwitterLinkedIn