bir küçük eylül meselesi sözleri / everything little little bi küçük eylül meselesi kanatlarım var ruhumda

Bir Küçük Eylül Meselesi Sözleri

bir küçük eylül meselesi sözleri

Tek Eylül'ü Seviyor Kuma yazılmış bir sevgi hikayesi

"Kaybolup gidecek ama o yazdığın"
"I-ıh kaybolmayacak. Dalgalar onu alacak, sen nereye gidersen git, senin gittiğin yerin kıyısına bırakacak"

Uzun zamandır karşıma çıkıyordu Bi Küçük Eylül Meselesi filminin fragmanı O kadar sıcacık, renkleri insanı içine alan bir afiş tasarlamışlar ki, insan ister istemez bir sıcaklık duyuyor filme karşı Yeşil, beyaz, mavi ve sarıyı o kadar güzel içiçe geçirmişler ki, insan kışın ortasında sımsıcak bir yaz kokusu alıyor sanki


Nil Karaibrahimgil'in özel olarak film için yaptığı "Kanatlarım Var Ruhumda" o kadar enerjik, insanı hayatın içine alan bir şarkı ki, filmin daha ilk birkaç dakikasında kullanılması hemencecik ruhuna işliyor insanın

Bir aşkın, aşkı en ummadığın yerde ve insanda bulmanın, yaşamanın, aşka direnmenin, sonra teslim olmanın, ve sonra aşktan korkmanın hikayesi olmuş film İki farklı, başka dünyalara ait insanın, özünde nasıl bir olduklarının, birbirlerinin hayatlarına nasıl dokunduklarının öyküsü film

Farah Zeynep AbdullahUzun zamandır TV'de Kurt Seyit ve Şura fragmanlarında dönüp dikkat çeken, radyolarda karşıma çıkıp duran isim İçten, sıcacık, doğal bir oyunculuk sergilemiş Farah Zeynep Abdullah Bi Küçük Eylül Meselesi'nde   Eylül karakterini canlandıran Farah Zeynep Abdullah ile, Tekin Bulut, kısaca Tek karakterini canlandıran Engin Akyürek arasındaki yaşam tarzı ve kültürel farklardan dolayı geçen diyaloglar insanı özellikle filmin ilk bölümünde güldürüyor sıklıkla

-"Bağbozumu var şurda ilerde.."
-"Neye bozuldun?!?"

-"İddiaya varım iki saat konuşmadan duramazsın sen!"
-"O iddia olmaz ki, bildiğin işkence olur!"

Eylül, daha çok şımarık, çabuk sıkılan, durmayı hiç sevmeyen ve sürekli hareket halinde yaşaması gerektiğine inanan bir kız Özgür ruhluDeli Dumrul lakaplı karikatürist Tekin Bulut'a uzaktan hayran, ama yüzünü hiç görmemiş. "Evleneceğim adam" diyor onaHayallerinde o kadar büyük ki Tekin Bulut, Tek'in yakınından bile geçemez

Tek, hayatını karikatür çizerek, Bozcaada'nın dışına hiç çıkmadan, ve başka hayatları hiç merak etmeden yaşayıp giden, hatta bu hayatlardan korkan biri Hayalleri var yalnızca Eylül gibilerinin asosyal olarak tanımlayacağı, kendi küçük dünyasında kocaman bir yaşamı olan biri Yüzme bilmez, dans etmez ve bunların hepsini Eylül'le öğrenir Tek Eylül'de ondan, aşkı öğrenir ve o aşktan korkar
 
-"Aşk mı bu? Olamaz di mi?
-"Eğer soruyorsan değil  demektir"


Film boyunca geçirdiği kaza sonrası hayatının son bir ayını hatırlamayan Eylül'ün, içgüdüsel olarak onu çağıran Bozcaada'ya gidip orada bıraktığı hikayeyi çözüş sürecini anlatıyor. Filmin ortasından sonra, sonunu tahmin edebilir dikkatli izleyenlerYa da sonunda çok şaşırabilir Bu tamamen sizin hayal gücünüze, kurgu potansiyelinize bağlı

Renkler, ışıklar, duygular, müzik, hepsi çok doğru kullanılmış benceSarı sevmem aslında, ama Farah Zeynep Abdullah'ın saçları, çekim açıları, rüzgarın kullanılışı, o kadar huzur veriyor ki insana Arka planlardaki detaylarda kullanılan renkler ve sarı rengi bütünleyen diğer eşyalarla birleşince insanın içi cıvıl cıvıl oluyor, uyum hissediliyor her karede Farah Zeynep Abdullah'ın yüzünün doğallığı ve hareketlerindeki içtenlik çok güzel yakalanmış kamerada



Engin Akyürek ise bence zorlu bir rolün hakkını gerek yüzü gerekse mimikleriyle çok iyi vermiş Empati kurdurtmak zordur seyirciye, heleki karşı cinsten birine Engin Akyürek, bunu son derece sade mimikler ve duygu aktarımlarıyla çok güzel başarmışGüzel bir ikili olmuş, hayatı çok güzel anlatmışlarKerem Deren gerçekten iyi iş çıkarmışHelal olsun


Sonuçta özünde her film, her şarkı, her insan, bize bizden birşeyler vermek için var olurÖnemli olan, dalgalar o satırları hangi kıyıya götürürse götürsün, orada yazılanlardır: "Eylül Tek'i Seviyo" Bazen yel değirmenlerinin hızında, bazen bir uçurtmanın ucunda, bazen hayallerimizde, bazen hayatımızın tam ortasında, bazen kalbimizde yaşanan en güzel duygu, aşk

Tek der ki : " Bi küçük Eylül Meselesi vardı, halledemedim" Belki de halletmiştir aslında Tek nereye giderse gitsin, dalgalar Eylül'ün satırlarını alıp onun olduğu yerin kıyısına götürmüştür belki de



Sözün özü: "Hayat ne ki sonuçta, anlık bi buluşmaLa la la la ben de böyleyim, la la la la hep de böyleydimGeçmişe gitmem küsüm gözyaşlarıyla, daha güçlüyüm ben hatalarımla, beni kendi yoluna çağırma, benim yolum aşka, gittiğim yer başka, yokuşlarım başkaKaranlıkta yanabilirim, boşlukta durabilirim, düşmem ben kanatlarım var ruhumda"


Popüler Sinema

Günümüz aşkları yaralarını sarmakta genelde usta olsada Eylül meselesi sarılamaz, derin bir aşkın sızılarını, onulmaz kalıntılarını kalbimize taşıyor. Filmlerle acı çekmek bizim kaderimiz oldu neredeyse! Üslubu ve müziğiyle ilgi çekici olan filmin hikayesine uzaktan bakıldığında tanınmış aşk kurgularının içinde buluyoruz kendimizi. Bolca verilen reklamların neşeli yüzlerinden kendisine sıra geldikten sonra film, Eylül’ün göz kamaştıran güzelliğinin içine kattığı kendini beğenmişlik ve kimseyi umursamaya niyeti olmayan tavırlarıyla başlıyor. Muhteşem kırmızı bir elbise içerisinde yürüyen Eylül’ün bir yerden bir yere varmasına kadar geçen sürede Eylül bize kendisini anlatıyor aslında. Bir yanını. Gereksiz abartıların manzaranın görüntüsünü kirlettiği gerçeği kalbimizle beraberse, bu salınışta abartılı tavırlar, basbayağı sokak olan yerin podyum gibi kullanılması tavrı hoş durmuyor.  Eylül’ün tavırları sokak ruhunun içerisine yerleştirilseydi bu başlangıç manzarası daha ustaca dururdu. Çünkü her ne kadar şımarık olsa da aptal değil akıllı bir kız Eylül. Filmlerin başlangıçları da sonları kadar önemli değil mi izleyen için? Hayat içerisinde ilk intibalar önemli olabildiği gibi, önyargıları besleyen zararlı fikirlere de dönüşebilir fakat sanatta başlangıçlar önemli ve etkili olmalıdır.

 

Eylül’ün yaşamından önemli bir kesiti sunan filmin asıl hikayesi şirin bir kasabada başlayıp gelişiyor. Hazin bir aşkın darbe vuran yanı oluyor Eylül. Asıl darbeyi ise ona darbe vurmak için en ufak bir girişimi olmayan Tek, aynı darbeyi fazlasıyla kendine vurarak filme son noktayı  koyuyor. Hayatta da böyle olmaz mı hep..?  Filmde önemli sayılabilecek anlatı Tek’in kişiliği gibi geliyor bana. Eylül’ün etrafında, şımarıklığında fır fır dönen film, aslında derinlerde Tek’in etrafında dönüyor. Onun hikayesini anlatıyor. Korkularıyla kendisine dar bir yaşam alanı çizen Tek bu alanın içinde yeni, başka başka tüneller kazıyor kendine yaşamak için. Eylül ise hayat ne kadar genişse, o genişlikte korkusuzca yaşıyor.  Yaşamlarındaki bu iki zıtlık onları birbirine çektiği kadar, birbirinden koparıp savuruyor da. İşin içine giren güzellik çirkinlik kavramı da onların birbirlerine karşı soru işaretiyle bakmasına neden, önemli sayılan unsurlardan biri oluyor. Eylül’ün gelgitleri filmi epey sallıyor; Eylül’ü, Tek’i ve başka başka kimseleri de içine alarak. Eylül ve Tek’in birbirlerinin kalbine yolculuğunu algılamada güçlük çektim, bu önemli detay soyut kaldı benim için. Eylül'ün verdiği acılara ve aşkına karşı koymaksa Tek tarafından zor.

 

Filmdeki karikatürler eğlenceli gözüküyor, etkili bir pörtlek göz çizmeyi filmle öğreniyorum. Farah Zeynep Abdullah çok güzel, filmin enerjisini ondan alması ise dikkat çekiyor. Oyuncu diğer tüm yüzleri geri planda bırakıyor. Derinliği sevenler ise Tek'in gözlerindeki dünyadan biraz içeri girebilir. Engin Akyürek'in kuvvetli bir rol olan Tek karakterinin içine girmesi yeterince başarılı bulmadım, bu eksikliği ise daha çok rolün ağırlığı ile ilintilendiriyorum. Filmde kırık dökük çatlak yerler mevcut. Örneğin Engin Akyürek'e rakip roldeki Onur Tuna'nın rolü olan Atıl, Tek'in sivrilmesini kuvvetlendirirken, filmin kalitesini azaltıyor, çünkü çok basit bir rakip. Ya da Tek'in Eylül ona gerçekleri açıkladığındaki tek başına yaptığı dansı. Filmdeki sevimli Gülşah ise gülümsetmeyi başarıyor, doğal ve etkili oynuyor rolünü. Gülşah'ın bu performansı ve kalpte bıraktığı tat, çocuk oyunculara yerli yerinde verilmesi gereken rollerin filmlerdeki önemini anımsatıyor.  Nil'in şarkısı filmi tanıtmada ve sevimli göstermede epey etkili. Son zamanlarda cumartesi sabahlarımıza da eşlik eden şarkı, acıtıcı bazı sözlerini sanki melodi ve sesle uyuşturulmuşçasına, güneş ışığının pencereden içeri süzülmesi gibi tatlı bir sarhoşlukla bize aktarıyor,mutluluğun içine çekiyor. Şarkının ruhu harika!

 

Bu kadar zıt karakterleri buluşturan film senaryoları kolay ve izleyiciyi de zihinsel olarak yormuyor. Oysa bu ülkede daha farklı olana açlığımız hep zirvelerde. Bunu yapabilmek için neyin engel olduğu sorusu ise kendi başımızın etini yiyip durdu yıllardan beri ve aslında şunu da düşünüyorum; kişiliğin içine sızan kültür, inanç, yaşanılan coğrafya, her bir rolün içine de engellenemez olarak sızıyor. Bunun ise rolleri besleyip zengin kıldığına inanıyorum, bir role bürünürken kendinden tamamen sıyrılarak o olmaktansa, onu içine almak, içini ona katmanın daha iyi ve zevkli işleri açığa çıkarabileceğine inanıyorum. Senaryo film olduğunda illaki yolundan biraz sapmaz mı? Bu bir sürpriz ve senaryoya eklenen, onu renklendiren tatlı bir karışımdır. Bundan ürkmemeli, gülümsemeli buna, daha iyi işler çıkaracağız böylece.

 

Tek'in hayal gücünden yansıyanlar izleyiciyi eğlendiriyor ve geçmiş zamanlardan beri sürüp gelen bir soruyu beraberinde getiriyor.. Bu kadar eğlenceli üretimler yapan insanların hayatı tüm bunlardan zıt yönde, soğuk, hüzünlü bir yalnızlıkla dolu ve dışavurumda zayıf mı? Ürkütücü bir soru, cevabı ise sizlere bırakıyorum, üreterek sanatın beşiğinde sallananlara özellikle.

 

Tatsız sonla biten film, bizi kendinden ayırırken acıtıyor, bu acı Eylül'e duyulan negatiflikle karışıyor, iç içe geçiyor. Eylül de kendine duyduğu negatiflikle buluşmaktan kaçamıyor bizim gibi. Filmin bitişi birkaç dakika daha uzasa biz kesinlikle ağlayacağız. Bu acıdansa bir ders çıkarmam gerektiğini kendime borç biliyorum. Film akılda kalıcı mı? Hayır. İzlerken sıkıyor mu? Yine hayır.

 

Aşkın zalimliğinin onulmaz yaralara savurmaması dileklerimle.

 

 Bilge Savacı

Etiketler:bi küçük Eylül meselesi, Farah Zeynep Abdullah, Engin Akyürek

Bu Cuma günü vizyona girecek olan Bi Küçük Eylül Meselesi filmi için özel bir şarkı hazırlayan Nil Karaibrahimgil, şarkının video klibinde de rol aldı.

Nil Karaibrahimgil'in, "bi küçük Eylül meselesi" filminde Farah Zeynep Abdullah tarafından canlandırılan Eylül karakterine ithafen yazdığı "Kanatlarım Var Ruhumda" adlı şarkı özel klibi ile birlikte televizyon ve müzik kanallarında yayınlanmaya başlayacak.

Yönetmen Kerem Deren ile biraraya gelip, filmin hikayesini ve Eylük karakterini analiz eden sanatçı “ Bi küçük Eylül meselesi’ni daha ismini ilk duyduğumda sevdim. Filmdeki kızın şarkısını bulmak için çok uğraştım. Uzun zamandır bir şarkıyla bu kadar başbaşa kalmamıştım. Sonunda 'Kanatlarım Var Ruhumda' çıktı. Düzenlemesini Mustafa Ceceli’nin yaptığı, akustik gitarlari benim çaldığım, çok naif bir şarkı oldu. Bi küçük Eylül meselesi de şarkısı da doğru zamanda doğru yerlere gidecek ve iyi gelecek, öyle hissediyorum” yorumunu yaptı.

Söz ve müziği Karaibrahimgil'e, düzenlemesi ise Mustafa Ceceli'ye ait olan şarkının video klibini aşağıdan izleyebilirsiniz. Bi Küçük Eylül Meselesi filmi 14 Şubat Sevgililer Günü'nde vizyona giriyor.

Şarkı Sözleri



Bir Küçük Eylül Meselesi Filmi Müziği Nil Karaibrahimgil Kanatlarım Var Ruhumda Şarkı Sözü

Sen beni boşuna hiç
Kalbinin oralara koyma
Kollarını bana sarma
Kalamam oralarda

Sen de gül eğlen
Öyle acıklı konuşma
Hayat ne ki sonuçta
Anlık bir buluşma

Lalala la ben de böyleyim
Lalala la hep de böyleydim

Geçmişe gitmem
Küsüm gözyaşlarıyla
Daha güçlüyüm ben
Hatalarımla

Beni kendi yoluna çağırma
Benim yolum başka
Gittiğim yer başka
Yokuşlarım başka

Karanlıkta yanabilirim
Boşlukta durabilirim
Düşmem ben!
Kanatlarım var ruhumda
Geldiğim gibi gidebilirim
Aşktan vazgeçebilirim
Zincir yok ki benim boynumda

Söz – Müzik : Nil Karaibrahimgil
Düzenleme: Mustafa Ceceli

Bu Şarkı Sözü 17 Şubat , Pazartesi Tarihinde Admin Tarafından Eklenmiştir. Bu şarkı sözünde eksik veya hatalı olduğunu düşündüğünüz bir kısım varsa aşağıdaki yorum kısmından bize bildirebilirsiniz.

Benzer Şarkı Sözleri



nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası