bağışıklığınızı güçlendirin pdf / Bağışıklığınızı Güçlendirin by Amy Myers | Goodreads

Bağışıklığınızı Güçlendirin Pdf

bağışıklığınızı güçlendirin pdf

TrendyolBağışıklığınızı GüçlendirinSatın Al KitapyurduBağışıklığınızı GüçlendirinSatın Al D&RBağışıklığınızı GüçlendirinSatın Al IdefixBağışıklığınızı GüçlendirinSatın Al BKM KitapBağışıklığınızı GüçlendirinSatın Al HepsiburadaBağışıklığınızı GüçlendirinSatın Al GittigidiyorBağışıklığınızı GüçlendirinSatın Al N11Bağışıklığınızı GüçlendirinSatın Al Amazon TürkiyeBağışıklığınızı GüçlendirinSatın Al

1 Otoimmün Hastaları ve Beden Direncini Artırmak İsteyenler İçin Sağlıklı Yaşam Rehberi Dr. Amy Myers

2 AMY MYERS Otoimmün konusunda uzun yıllara dayanan deneyimiyle kariyerine yön vermiş bir otoimmün hastalıkları uzmanı. South Carolina Üniversitesi nden onur derecesiyle mezun oldu ve uzmanlığını Louisiana State Üniversitesi Health Science Center da tamamladı. Maryland Üniversitesi nde Acil Tıp alanında stajını tamamladıktan sonra ülke çapında ün kazanan fonksiyonel tıp merkezi Austin UltraHealth i kurdu. Kitapları New York Times çoksatanlar listesine girdi. Şu an Austin UltraHealth te medikal direktör olarak çalışmayı sürdürüyor. Daha fazla bilgi için com sitesini ziyaret edebilirsiniz.

3

4 AGANTA KİTAP Bağışıklığınızı Güçlendirin: Otoimmün Hastaları ve Beden Direncini Artırmak İsteyenler İçin Sağlıklı Yaşam Rehberi Özgün adı: The Autoimmune Solution: Prevent and Reverse the Full Spectrum of Inflammatory Symptoms and Diseases Amy Myers, Aganta Kitap Yayınevi, Bu kitabın Türkçe yayın hakları HarperCollins Publishers ın markası HarperOne ve Akcalı Telif Hakları Ajansı aracılığıyla alınmıştır. Tüm hakları saklıdır. Bi rin ci Ba sım Ekim ISBN Ser ti fi ka İngilizceden çeviren: Tülin Er Editör: Leyla Şimşek-Rathke Kapak tasarımı: Tane Mavitan Uygulama: M. Tila Sadık Aganta Kitap Notos Kitap Yayıncılık Eğitim Danışmanlık ve Sanal Hizmetler Tic. Ltd. Şti. nin tescilli markasıdır. Ömer Avni Mahallesi, Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya Sokak No: 11/6 Gümüşsuyu Beyoğlu İstanbul funduszeue.info funduszeue.info Bas kı ve Cilt Optimum Basım Tevfikbey Mahallesi, Dr. Ali Demir Caddesi No: 51/ Küçükçekmece İstanbul Sertifika

5 AMY MYERS İNGİLİZCEDEN ÇEVİREN Tülin Er

6 BABAMA ve otoimmün hastalarına. Bu kitapta başka bir yol ve çare bulmanız dileğiyle.

7 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM: Otoimmün Salgını Benim Otoimmün Yolculuğum ve Sizinki Otoimmüniteye Dair Efsaneler ve Gerçekler Düşmanınız Yine Kendinizsiniz: Otoimmünite Nasıl İşler 58 İKİNCİ KISIM: Köküne İnmek Bağırsağınızı İyileştirin Glütenden, Tahıldan ve Bakliyattan Kurtulun Toksinleri Dize Getirin Enfeksiyonlarınızı İyileştirin ve Stresten Kurtulun ÜÇÜNCÜ KISIM: Araçları Öğren Myers Yöntemi ni Hayata Geçirmek Otuz Günlük Protokolünüz: Öğün Planları ve Tarifler DÖRDÜNCÜ KISIM: Çareyle Yaşamak Bir Yaşam Biçimi Olarak Myers Yöntemi Tıbbın Labirentlerinde Yolculuk Umut Dolu Bir Dünya: Başarı Hikâyeleri Teşekkür

8 8 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN Ek A: Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) Ek B: Ağır Metaller Ek C: Toksik Küf Ek D: Biyolojik Diş Hekimliği Ek E: Evinizin Detoksu Ek F: Uykunuzu İyileştirmek Ek G: Myers Yöntemi Semptom Ölçeği Kaynaklar Bibliyografya Dizin

9 BİRİNCİ KISIM Otoimmün Salgını

10 1 Benim Otoimmün Yolculuğum ve Sizinki Yaklaşık on yıl önce bir otoimmün hastalığa yakalandım ve klasik modern tıp derdime çare bulamadı. Sizi de çaresiz bırakmasını istemiyorum. Eğer siz de otoimmün hastalıktan mustarip biriyseniz bu kitap size göre. Eğer siz de otoimmün hastalık geliştirme riski taşıyan bir inflamatuar sorunla artrit, astım, egzama ya da kalp-damar hastalıkları gibi mücadele eden yüz milyonlarca insandan biriyseniz bu kitap size göre. Eğer siz de anne babası, eşi, kardeşi, arkadaşı ya da çocuğu halen bir otoimmün sorunla başa çıkmaya çalışan milyonlarca insandan biriyseniz bu kitap aynı zamanda size göre. İster otoimmün hastalığınızdan kurtulmak, ister bir otoimmün hastalığa yakalanmaktan kaçınmak, isterseniz de otoimmün hastalığı olan birine destek vermek istiyor olun, bu kitap hayatınızı değiştirebilir. Ben de doktorum, bu yüzden başka doktorları ve onların standart protokollerini eleştirmek istemiyorum ama doğruyu da söylemek gerek: Otoimmün hastalıkları tedavi etmek söz konusu olduğunda klasik modern tıp fena halde başarısızlığa uğramıştır. Tipik olarak önerilen ilaçlar semptomlarınızı hafifletebilir de hafifletmeyebilir de; şiddetli yan etkilerle hayatınızı altüst de edebilir; çoğu zaman da enfeksiyon kapma ihtimali konusunda sürekli endişe

11 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 11 hissetmenize yol açabilirler; ve birkaç yıl sonra hiçbir faydasını görmediğiniz için daha da güçlü ilaçlar almanız gerekebilir. Kabul gören düşünceye göre otoimmün hastalıklar kaçınılmazdır; yani bunlar kontrol edilebilir, ancak ne önlenebilmesi ne de iyileştirilmesi mümkündür. Bunun sonucu, hastalar doktorlarına ve onların reçete ettiği ilaçlara tümüyle bağımlı olur, hayatlarını sürekli bir korku duymadan ve sık sık da ağrı çekmeden sürdüremez hale gelirler. Bu sayfalarda, semptomları ortadan kaldırmak, ilaçlarınızdan kurtulmak ve hep istediğiniz gibi enerji dolu, bütüncül bir sağlığa kavuşabilmek için nasıl sağlıklı bir beslenme, yaşam biçimi sağlayabileceğinizi ve yüksek kalitede takviyeler kullanabileceğinizi göstereceğim. Beslenme biçiminizi değiştirmenin ve sindirim sisteminizi iyileştirmenin, bedeninizi toksik yükten kurtarmanın, enfeksiyonlarınızı iyileştirmenin ve stres yükünüzü hafifletmenin nasıl büyük bir fark yaratabileceğini göstereceğim. Sağlığınızın kontrolünü elinize almanıza, bedeninizi destekleyen seçimler yapmanıza ve pırıl pırıl, formda ve enerji dolu kalmanıza yardım edeceğim. Neden kendimden bu kadar emin konuşuyorum? Çünkü yıllar içinde binlerce hastayı bu yaklaşımla tedavi ettim ayrıca kendimi de tedavi ettim. Dediğim gibi, klasik modern tıp bana çare bulamadı, bu yüzden klasik tedavilerin sarsıcı etkileriyle başa çıkabilmemi ve tempolu, sağlıklı bir yaşam sürmemi sağlayacak bir otoimmün çare bulmam gerekti. Eğer bana sadece otuz gün verirseniz sizin de yaşamınızı kendi avuçlarınızın içine almanıza yardım edebilirim. Eğer otoimmüniteden mustaripseniz, hastalığınızı nasıl gerileteceğinizi, semptomlarınızı nasıl ortadan kaldırabileceğinizi ve hatta ilaçlarınızdan nasıl kurtulabileceğinizi gösterebilirim. Eğer inflamatuar bir sorun yaşıyorsanız, bunun iyileşmesine ve gerçek bir otoimmün hastalığa dönüşmesini engellemeye yardım edebilirim. Eğer otoimmüniteyle mücadele eden bir tanıdığınız varsa, bu sevdiğiniz kişiye nasıl yardım edebileceğinizi ve onun hayatını değiştirecek şekilde fark yaratacak yolu ona nasıl göstereceğinizi öğretebilirim. Kulağa güzel geliyor mu? Öyleyse hadi başlayalım. Kendi otoimmün çarenizi bulmanız için sizin adınıza sabırsızlanıyorum.

12 12 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN KLASİK MODERN TIBBIN BAŞARISIZLIĞI Klasik tıbbın alternatifine bakmadan önce, çoğunuzun bizzat kendisinin ya da sevdiği birinin mücadele ettiği şeye veya inflamatuar sağlık sorununuzun otoimmüniteye dönüşmesi halinde neyle başa çıkmanız gerekeceğine hızlı bir göz atalım. Kimse neyiniz olduğunu anlayamadığından doktor doktor gezmeye başlamış olabilirsiniz. Bilinen yüzden fazla otoimmün hastalık bulunmaktadır ve klasik modern tıp bunların çoğunu yeterince anlayamamıştır. Bunun sonucu olarak, doktorların ve sağlık uzmanlarının çoğu, aşina oldukları bir tanıya pek de uymayan bir dizi otoimmün-benzeri semptomla onlara başvurduğunuzda ne yapacaklarını bilemezler. Bu sorun, klasik modern tıbbın çok sayıda ayrı uzmanlığa bölünmüş olmasıyla da katmerlenmiştir. Eğer size bir otoimmün hastalık tanısı konduysa, bir immün uzmanı na görünmeye gitmezsiniz (benimle görüşmeye gelmezseniz tabii!). Büyük ihtimalle, saldırıya uğramış her sistem için ayrı bir uzmana gidip gelmeye başlarsınız: Romatoid artrit için bir romatoloğa; çölyak hastalığı, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit için bir gastroenteroloğa; Graves hastalığı, Haşimato tiroidi ve şeker için bir endokrinoloğa vb. Ve pek çok insanda olduğu gibi, iki otoimmün rahatsızlığınız varsa büyük ihtimalle iki ayrı uzmana görünmeye başlarsınız; üç rahatsızlık için üç uzmana ve bu böyle devam edip gider. Klasik modern tıptaki ayrışma, sorununuzun belli bir organın hastalanması olduğu varsayımına dayanır ama gerçekte bu, tümüyle bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Tüm bu hastalıklar farklı organ sistemlerini etkilemesine rağmen ortak bir nedenden kaynaklanır: Bir bağışıklık sisteminin bedeninize düşman gibi davranmasına. Benim yaklaşımım sorunun kökenine inmeye dayanıyor: İlk olarak bağışıklık sisteminizi rayından çıkaran unsurları ortadan kaldırmaya ve sonra da bağışıklık sisteminizi baskılamaya değil de tam tersine güçlendirmeye çalışacağım. Bu yaklaşım, farklı otoimmün sağlık sorunlarının hemen iyileşmesine ve onlardan korunmanıza imkân tanıyor. Otoimmün hastalıkların genetik boyutu da olduğundan, aile tarihinizde en az bir ebeveyn, kardeş, hala, teyze, amca, dayı, bü-

13 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 13 yükanne ya da büyükbabada otoimmünite geçmişi varsa doktorunuz bunun üstünde özellikle durabilir. Ailenizde bir veya daha fazla kişide romatoid artrit, Crohn hastalığı, lupus veya Haşimato tiroidi gibi bir hastalık olduğunu fark ettiğinizde çare aramaya başlamış olabilirsiniz. Aile geçmişinizde olsun ya da olmasın, genlerinizde otoimmünite geliştirip geliştirmeyeceğinizin anahtarını taşıdığınızı, yani ona mani olmak için yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığını ve hastalık bir kez ortaya çıktıktan sonra eski sağlıklı halinize dönmenizin mümkün olmadığını duyma ihtimaliniz yüksektir. Yolun sonunda bir sağlık vaadi değil de sadece gittikçe kötüleşen bir hastalık öngörüsü vardır ve bu durum tanı arayışını hayli kaygı verici bir sürece dönüştürebilir. Çoğu vakada, bir tanı konsun ya da konmasın, pratisyen hekiminiz sizi bir uzmana belki bir romatoloğa, endokrinoloğa, gastroenteroloğa ya da nöroloğa yönlendirecektir. Eğer size romatoid artrit eklemlerde yangı ve iltihaplanma gibi ağrılı, elden ayaktan düşüren bir hastalık tanısı konduysa, uzman size büyük ihtimalle bu hastalığın diğer tüm otoimmün hastalıklar gibi geri döndürülemez bir rahatsızlık olduğunu söyleyecektir. En başta doktora gitmenize sebep olan eklem ağrıları mıydı? Eh, bu sadece başlangıçtı.

14 14 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN Sonunda o kadar şiddetlenecek, sizi o kadar hiçbir işi yapamaz duruma getirecektir ki öyle ya da böyle sürekli bir ağrıyla yaşamaya başlayacak ve hareket etmekte çok zorlanacaksınız. Plajda romantik bir yürüyüşü ya da torunlarınızı lunaparka götürmeyi unutun. Bir kat merdiven çıkabilirseniz ya da alışveriş merkezine kadar azıcık bir araba sürebilirseniz şanslı olacaksınız. UYARI İŞARETLERİ Otoimmün hastalık bozulan bağışıklık sisteminin bedenin kendi dokularına saldırmasıyla başlar. Aşağıdaki semptomlar ve/veya tanılar tam olarak gelişmiş bir otoimmün hastalığa ya da otoimmün hastalığa yakalanma riski taşıyan yangılı bir bağışıklık sistemine işaret edebilir. reflü akne dikkat eksikliği / dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu alerjiler Alzheimer anksiyete artrit astım B12 eksikliği kan pıhtılaşması bilinç bulanıklığı (odaklanma güçlüğü ya da sadece düşüncede netlik hissetmeme) kardiyovasküler (kalp-damar) hastalıklar depresyon sindirim sorunları (gaz, şişkinlik, hazımsızlık, kabızlık, ishal, reflü/mide ekşimesi) göz kuruluğu egzama bitkinlik fibrokistik memeler safra taşları saç dökülmesi baş ağrıları kısırlık eklem ağrısı kas ağrısı obezite veya aşırı kilo, özellikle de bedenin orta bölgesinde pankreatit uyku sorunları (uykuya geçmede ya da uyku halini sürdürmede sıkıntı) şişmiş, kızarmış ya da ağrılı eklemler rahim urları

15 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 15 Uzman doktor, semptomlarınızla mücadele etmek ve ağrınızı hafifletmek için size envai çeşit güçlü ilaç verecek. Peki ya yan etkileri? diye soracaksınız. Eh, evet, bu ilaçların ciddi yan etkileri var, diye yanıt verecek. Bunlarla birlikte yaşamayı öğrenmeniz gerek. Ya da belki size bağışıklık sisteminizin tiroidinize saldırıp yeterli tiroid hormonu üretmesine mani olduğu Haşimato tiroidi gibi daha hafif bir tanı konacak. O zaman uzman doktorunuzun sizinle paylaşacağı çok daha neşeli bir haberi olacak: Hayatınızın geri kalanı boyunca her gün sadece tiroid hormonu takviyesi almanız gerekecek. Ama bu ilaç pahalı değil, herhangi bir yan etki hissetmeyeceksiniz ve dozu muhtemelen gittikçe artacak olsa da hayatınız temelde önceden olduğu gibi devam edecek. Tiroidinizin kendi bedeniniz tarafından ağır ağır, durmadan tahrip edilmesi fikri hiç hoşunuza gitmeyecek. Yine de doktorun tavsiyeleri kulağınıza çok kötü gelmeyecek ta ki evinize dönüp kendi araştırmanızı yapana dek. Kısa sürede, doktorların çoğunun hastalarıyla paylaşmadığı bir gerçeği keşfedersiniz: Bir otoimmün BU KİTAPTAN ÇOK FAYDALANABİLİRSİNİZ, EĞER Bir otoimmün bozukluğunuz varsa, Otizm, kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji veya bir otoimmün bozuklukla yakından ilişkili başka herhangi bir sağlık sorununuz varsa, veya Benim otoimmün spektrum olarak adlandırdığım, beslenme düzeni, yaşam biçimi ve/veya genetiğin sizi otoimmünite geliştirme riskine açık hale getirdiği bir durumdaysanız. Her ne kadar her birinin farklı semptomları olsa da bu sağlık sorunlarının hepsi sindirim ve bağışıklık sistemi dengesizliklerinden kaynaklanır. Myers Yöntemi, sindirim sisteminizi iyileştirip bağışıklık sisteminizi destekleyerek tüm otoimmün hastalıklarını ve ilişkili sağlık sorunlarını tedavide etkilidir. Bu, otoimmün hastalıkların önüne geçilmesinde de etkili bir yöntemdir.

16 16 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN OTİZM BİR OTOİMMÜN BOZUKLUK MUDUR? Yapılan son araştırmalar otizmde bir otoimmün unsurun olabileceğini ortaya koymaktadır. Gerçekten de kendi kliniğimde otizm spektrumunda olan çocukları tedavi ettim ve hepsi Myers Yöntemi ni uygulamaktan büyük fayda gördü. Eğer çocuğunuz otizm spektrumundaysa bu kitaptaki programı uygulamanız kesinlikle faydalı olacaktır. hastalığa sahip olmak, başka bir otoimmün hastalık geliştirme ihtimalinizi üç kat artırır. Ya bir sonraki lupus ya da multipl skleroz (MS) gibi gerçekten elden ayaktan düşüren bir şey olursa? Bir sonraki ziyaretinizde doktorunuza bu ürkütücü olasılıktan söz edecek olursanız, öğrendiklerinizin doğru olduğunu onaylayacaktır: Bir otoimmün sağlık sorununuzun olması diğerlerinin oluşma riskini üçe katlar. Ama bunu engellemek için sizin yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığını da söyler. Klasik tıbba göre, hastalığınızdan genleriniz, sağlığınızdansa doktorunuz sorumludur. Sağlık sorununuz her ne olursa olsun bir uzmanla randevunuz muhtemelen kısa sürecektir. Sigortalar doktorların on beş dakikalık muayene sürelerini karşılar, bu yüzden size ayırabilecekleri süre bu kadarla sınırlıdır. Sormak istediğiniz koca bir liste dolusu soru vardır ama çoğu durumda zamanınız sadece uzmanın, otoimmün sağlık sorununuzu iyileştirmek şöyle dursun, ilerlemesini yavaşlatmak için bile yapabileceğiniz pek az şey olduğunu teyit etmesini işitmenize yetecektir. Sadece klasik bakım standardı nın gerektirdiği ilaçları almanız ve çok fazla yan etkiye yol açmadan durumunuzu biraz olsun değiştirmesini dilemeniz gerekir. Eğer şanslı insanlardan biriyseniz bu ilaçlar tüm semptomlarınızı ortadan kaldıracaktır. Fakat çoğu zaman beklentiniz ancak kısmi bir rahatlama olabilecektir. Hastalığın semptomları tamamen yok olsa bile içinizdeki otoimmün saldırı hâlâ devam etmektedir ve bir sonraki etkilerinin neler olabileceğine dair en ufak bir fikriniz yoktur.

17 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 17 Daha sonra, doktorunuz faydalı olacak bir ilaç bulabilse bile bunun da eninde sonunda işe yaramayacağı bir zamanın geleceğini öğrenirsiniz. En iyi vaka senaryosu: Doktorunuz başka bir ilaç bulur ve bu da bir süreliğine işe yarar. İkinci en iyi senaryo: Bu yeni ilaç bazı rahatsız edici, hatta acı veren yan etkilerle uğraşmanıza yol açar. En kötü senaryo: Ardı arkası kesilmeyen bir hüsran, ağrı ve çaresizlik yolculuğuna çıkar, art arda güçlü ilaçlar denersiniz; bu sırada durumunuz daha ağrılı ve sizi kısıtlayıcı bir hal alır, yaşamınız durma noktasına gelmiş gibi görünür. Tedaviniz ilerledikçe en kötü yan etkilerin her zaman tıbbi yan etkiler olmadığını öğrenirsiniz: Bu hastalık yüzünden ödediğiniz bir de şahsi bedel vardır. Eklemleriniz çok ağrıdığı için belki torunlarınızla oynayamayacaksınız, ya da aldığınız immünosüpresan sizi olası bir soğuk algınlığına ya da gribe çok daha açık hale getirecektir. Belki de sabırsızlıkla beklediğiniz o ikinci balayına ya da aile tatiline kaslarınız ağrıdığı, çok bitkin hissettiğiniz ya da sırf çok zayıf düştüğünüz için çıkamayacaksınız. İşten daha fazla hastalık izni almanız ya da çalışma saatlerinizi azaltmanız da muhtemel. Kovulma ya da işten çıkarılma riskiyle bile karşı karşıya gelebilirsiniz. Veya belki de sosyal yaşamınız darbe alacaktır. Ne de olsa zamanın büyük kısmında kendinizi bitkin, gergin ve kötü hissediyorsunuz. Arkadaşlarınız arayıp bir akşam yemeği, bir konser, bir yürüyüş teklifinde bulunabilir ya da sadece telefonda uzun, sıcak bir sohbet etmek isteyebilirler. Ama sizin buna çoğu zaman enerjiniz olmaz. Belki eğlenceye katılamayacak kadar moraliniz bozuk hissediyorsunuzdur. Ya da arkadaşlarınızla, ailenizle ve sevdiklerinizle güzel vakit geçiremediğiniz için sonunda sizinle birlikte olmaktan sıkılacaklarından korkuyorsunuzdur. Hepsinden de kötüsü, güçsüzlüğün ne olduğunu keşfedersiniz. Bedeninizin, sağlığınızın ve yaşamınızın esasen sizin kontrolünüzün dışında olduğunu hissedersiniz. Doktorunuza bir şeyler daha iyi gitsin diye yapabileceğiniz herhangi bir şey belki beslenme biçiminizi değiştirmek? olup olmadığını sorarsınız. Bir sohbet programında glütenin otoimmün sağlık sorunlarını artırdığını söyleyen birini görmüş olabilirsiniz. Belki ekmek ve makarnayı

18 18 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN bırakmalı, glütensiz bir yaşam sürmeyi denemelisiniz. Kısa bir süre önce bir arkadaşınız geçirgen bağırsak diye bilinen durumla ilgili bir makalenin internet bağlantısını göndermiş olabilir. Bu konuda daha fazla şey öğrenmeniz mi gerekiyor? Yinelersek, klasik tıp çok nettir. Doktorunuz otoimmün sağlık sorunları bağışıklık sistemiyle ilişkilidir der sindirim sistemiyle değil! Beslenme biçimi ya çok az fark yaratır ya da hiç yaratmaz. Glüteni günah keçisi yapmak mı? Bu sadece geçici bir modadır. Gerçekten de bazı insanlar çölyak olarak bilinen glütenle ilişkili otoimmün hastalıklardan mustariptirler, ama size bunun testini çoktan yaptırdık ve sizde çıkmadı, dolayısıyla glüten konusunda endişelenmenize hiç gerek yok. Doktorunuz yapabileceğiniz en iyi şeyin hastalığınızı kabullenmek, yan etkilerle yaşamayı öğrenmek ve ilaçlarınızın işe yaramaya devam etmesini ümit etmek olduğunu söyler. Neyse ki başka bir yol daha var. MYERS YÖNTEMİ: BİR ÇARE Klasik tıp bir tanı koymaya çalışır ve semptomları ilaçla tedavi eder. Buna karşın Myers Yöntemi fonksiyonel tıbba dayanmaktadır ve hepsi en iyi şekilde işlevini yerine getirsin diye bedenin tüm sistemlerinin birbiriyle nasıl bir etkileşim içinde olduğuna bakar. Bu yaklaşımda beslenme düzeninizin, yaşam biçiminizin, çevresel faktörlerin ve stresin hepsinin, hasta olmanız ya da sağlıklı bir yaşam sürmenizde çok büyük bir rol oynadığı düşünülür. Myers Yöntemi de dahil olmak üzere hiçbir yaklaşım otoimmün hastalıkları tedavi edemez. Tıp biliminde tedavi bir hastalığın kökten biçimde sona erdirilmesi anlamına gelir, buna karşılık remisyon bir hastalığın geçici olarak ortadan kaldırılması, tersine çevirme ise bir hastalığın bedeninizde varlığını sürdürüp hiçbir belirti göstermemesi demektir. Otoimmün hastalıkların nasıl tedavi edilebileceğini henüz kimse öğrenmediği için Myers Yöntemi size bir sonraki en iyi seçeneği sunar: tersine çevirme ve korunma. Myers Yöntemi semp-

19 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 19 tomlarınızı hafifletir, ilaçlardan kurtulmanıza yardım eder ve canlı, enerji dolu, ağrısız bir yaşam sürdürmenizi sağlar. Bunun hastalıkla yaşamayı öğrenmekle alakası yoktur. Bu, yaşam boyu sürecek bir sağlık durumu yaratmak demektir. Bu yaklaşım dört ana temel üstüne oturmaktadır; bunların her biri deneysel araştırmalarla test edilmiş olup benim de yıllardır sürdürdüğüm kendi hekimlik uygulamalarımda olağanüstü sonuçlar vermiştir: 1. Bağırsağınızı iyileştirin. Sonuçta bağışıklık sisteminizin yüzde 80 i sindirim sisteminizde bulunuyor. Sindirim sisteminiz sağlığınıza açılan kapıdır, yani sindirim sisteminiz sağlıklı değilse bağışıklık sisteminiz de sağlıklı olmayacaktır. 2. Glütenden, tahıldan, bakliyattan ve kronik inflamasyona yol açan diğer gıdalardan kurtulun. İnflamasyon, sistem çapında bir bağışıklık tepkisidir ve küçük oranda olduğunda gerçekten de iyileşmenize fayda sağlayabilir. Ama inflamasyon kronik bir hal aldığında tüm bedeninizi, özellikle de bağışıklık sisteminizi strese sokar. Eğer bir otoimmün hastalıktan mustaripseniz, inflamasyon semptomlarınızı artırır ve hastalığınızı daha da kötüleştirir. Eğer otoimmün spekturumundaysanız artan inflamasyon sınırı aşmanıza ve tam gelişmiş bir otoimmün hastalığa yakalanmanıza yol açabilir. Glüten buğdayda, çavdarda, darıda ve başka pek çok tahılda bulunan bir protein sindirim sisteminizi strese sokar, geçirgen bağırsak olarak bilinen bir hastalık riskiyle karşı karşıya kalmanıza sebep olabilir. Bu da daha ilerde bağışıklık sisteminizde sıkıntıya yol açar. Glütensiz tahıllar ve baklagiller dahil başka pek çok gıda da inflamasyonu tetikler. Bu yüzden Myers Yöntemi nde glüteni kesip beslenme biçiminizi düzene sokacaksınız. Böylece sindirim sisteminizi iyileştirecek, inflamasyonunuzu yatıştıracak ve otoimmünite sorununuzu geri çevireceksiniz. 3. Toksinleri dize getirin. Her gün evde, işte, açık alanlarda binlerce toksinin saldırısına uğruyoruz ve bağışıklık

20 20 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN sistemimiz bu yükten etkileniyor. Eğer bir otoimmün rahatsızlığınız varsa veya otoimmün spektrumun herhangi bir noktasında bulunuyorsanız, toksik yükünüzün derecesi sağlıklı veya hasta olmanızı belirleyebilir. 4. Enfeksiyonlarınızı iyileştirin ve stresten kurtulun. Fiziksel, zihinsel ya da duygusal stres kadar belli enfeksiyonlar da bir otoimmün hastalığı tetikleyebilir. Bir kısırdöngü şeklinde, enfeksiyonlar bedeninizin stres yükünü artırırken, stres de bir enfeksiyonu tetikleyebilir ya da yeniden tetiklenmesine yol açabilir. Dolayısıyla bağışıklık sisteminiz üzerindeki bu yükleri hafiflettiğinizde semptomlarınızı geriletme yolunda önemli bir adım atmış olursunuz. Myers Yöntemi en saygın bilimsel dergilerde yayımlanan en yeni araştırmalara dayanmaktadır. Aslına bakacak olursanız, ülkenin her yerinden kırk araştırmacı, biliminsanı, doktor ve öğretmenle birlikte yürüttüğüm Otoimmün Zirvesi ( araştırması için yaptığım röportajları yeni bitirdim; bu kişilerin hepsi de bu dört ana temel üstüne oturan yaklaşımın geçerliliği konusunda bana katılıyor. Bu çalışma ayrıca benim hem hasta hem de doktor olarak kişisel deneyimime de dayanıyor. Myers Yöntemi, klasik tıptan farklı olarak, size canlı, enerji dolu ve ağrısız bir yaşam sürdürme şansı sunan, güçlendirici ve iyimser bir tedavidir. Evet, torunlarınızla tekrar oyun oynayabilirsiniz. Evet, hastalığınızın ilerlemesini yavaşlatabilir, durdurabilir, hatta onu geriletebilirsiniz; semptomlarınızı ortadan kaldırıp ağrı çekmekten kurtulabilir, ilaçlarınızı azaltabilir, hatta onları temelli bırakabilirsiniz. Evet, eskiden olduğunuz o capcanlı, enerji dolu insan olabilirsiniz veya eğer ergenliğinizden beri bu tür bir hastalıkla uğraşıyorsanız, hep olmak istediğiniz o kendinden emin, sağlıklı insana dönüşebilirsiniz. Ve evet, hastalığınızı kendiniz yönetebilirsiniz. Myers Yöntemi ni uygulayarak otuz günü tamamladıktan sonra kendinizi önemli ölçüde daha iyi hissedeceksiniz ve birkaç ay içinde semptomlarınızdan tamamen kurtulmuş olmanız gereki-

21 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 21 yor. Bazıları dört dörtlük bir iyileşme için bir fonksiyonel tıp doktorunun yardımına ihtiyaç duyabilir, ama çoğu durumda ihtiyacınız olan tek şey bu kitap. Bu yaklaşımı binlerce hastamda uyguladım ve işe yaradığını gördüm. Gerçekten de insanlar otoimmün hastalıkların tedavisinde farklı, daha iyi bir yol bulmaya çok istekli oldukları için çoğu zaman ciddi çabalar ve masrafları göze alarak ülkenin her yanından bana geliyor. Kendi doktorlarının sunduğu klasik tedaviden memnun değiller, bir otoimmün çareye kavuşmak istiyorlar. O çözüm Myers Yöntemi dir: Otoimmün hastalıkları gerileten ve onlardan korunmanızı sağlayan etkin ve uzun vadeli bir yaklaşım. Myers Yöntemi ni kendi üzerimde de uyguladım. Uzun yıllar boyunca, daha iyi türden bir tedavi şekli bulmak amacıyla kendi acı dolu arayışıma çıkmama sebep olan bir otoimmün hastalıkla mücadele ettim. Sonunda kendi çözümümü icat etmem gerekti. BENİM OTOİMMÜN YOLCULUĞUM Bunun benim başıma gelmesine inanamadım. Yatakta yatıyordum, bir panik atağın pençesine düşmüştüm. Tıp fakültesindeki ikinci yılıma devam etmeyi çok istiyordum. Ama Graves hastalığının kâbus gibi semptomlarıyla boğuşuyordum; bu tiroid bezinin kendine saldırdığı ve kendi hormonunu aşırı ürettiği bir otoimmün sistem hastalığıdır. Semptomlar çok kötüydü, çaresizlikse daha da fenaydı kendi hayatımın artık bana ait olmadığını hissediyordum. İlk işaretler erken bir zamanda, New Orleans taki Louisiana Devlet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi ndeki tıp eğitimimin ikinci yılında ortaya çıkmıştı. Çoğu otoimmün hastalıkta yaşandığı gibi, neler olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu. Hayatımda ilk kez panik ataklar yüzünden hiçbir şey yapamaz duruma gelmiştim. Hemen hiç egzersiz yapmamama ve devasa miktarlarda pizza, yulaflı bisküvi tüketmeme rağmen sanki bir maraton koşucusu gibi kilo kaybediyordum. Birkaç ay içinde XS bedenden 0 bedene düştüm. Evet, kulağa ideal kilo verme planı gibi geliyor ama orta-

22 22 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN da belli bir neden yokken bir anda bu kadar çok kilo kaybetmek aslında çok ürkütücüydü. Hep biraz terliydim. Kalbim sürekli çok hızlı çarpıyordu. Zihnim de kısmen bu hastalık yüzünden kısmen de çok korkmuş olduğum için çok hızlı çalışıyordu. Bir panik atağın ne zaman ortaya çıkabileceğini hiç bilmiyordum. Bacaklarım çok zayıftı ve bir kat merdiven inmeye kalktığımda titriyorlardı. Sınıfta not tutmak için elime bir kalem alacak olsam, ellerimin tir tir titremesine engel olamıyordum. Ardından uykusuzluk baş gösterdi. Her gece yatakta dönüp duruyordum. Eğer uykusuzluk sizin de başınıza geldiyse, her seferinde yorgunluktan deliye dönmüş halde saatlerce uyanık yatmanın ve yine de uyuyamamanın nasıl bir işkence olduğunu bilirsiniz. Bir uykusuz gece daha yaşayacak olma düşüncesi bile kısa sürede uykusuzluğun kendisi kadar kötü gelmeye başlar. Bir anksiyete, sersemlik ve tükenmişlik hapishanesinde yaşıyormuş gibi hissediyordum. Sersefil halde, huzur içinde uyuyan köpeğim Bella ya bakarken kendi kendime, Bir çaresi olmalı, diyordum. Ama benim için yaşam artık böyleydi ve hayatımın hep böyle olup olmayacağını merak etmekten kendimi alamıyordum. Sonunda titremem öyle kötü bir hal aldı ki arkadaşlarım fark etti. Telaşa düştüler ve beni endişelerimi hemen giderecek bir doktora görünmeye ikna ettiler. Doktor çabucak, Bence sadece stres yüzünden, dedi. İkinci sınıf tıp öğrencisisin ve öğrenmekte olduğun her hastalığın sende de olduğunu düşünmen çok yaygın görülen bir durum. Ben olsam endişelenmezdim. Yanıtı acı verici olsa da çok kıymetli bir ders almamı sağladı. Bugün bir hasta bana hikâyesinde kendi doktorunun aldırmadığı bir kısım olduğu iddiasıyla gözyaşları içinde geldiğinde onu dinlemeye daima hazırım. Bu ilk doktorun bana aynı şeyi söylemiş olmasını dilediğim için hastalarıma, Kendi bedeninizi benden daha iyi tanıyorsunuz, derim. En azından kendi içgüdülerime güvenmeme yetecek kadar bilgim vardı. Her şey bittiğinde hayatımda pek çok stresli zaman geçirmiştim ve onlara hiçbir zaman böyle bir tepki göstermedim. Cesur bir Louisiana lı kadın olarak yetiştirilmemin gereğini yap-

23 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 23 tım ve tüm tetkiklerle laboratuvar testlerini talep ettim. İçgüdülerimin tamamen doğru olduğu ortaya çıktı. Sırf dersler ve sınavlar yüzünden paniğe kapılmış değildim. Gizemli bir biçimde aklımı yitirmiyordum. Gerçekten de tanı konabilir bir sağlık sorunum vardı: Graves hastalığı. Nihayet çektiğim ıstıraba bir isim konmuştu. Graves hastalığı tiroidin aşırı çalıştığı bir sağlık sorunudur. Tiroid, normal boyutunun iki katına dek büyüyebilmekte ve mustarip olduğum tüm semptomları üretebilmektedir: çok hızlı kalp atışı, titremeler, kas zayıflığı, uyku bozukluğu, aşırı kilo kaybı. Hastalığımın adını öğrendiğimde sanırım bir daha pek rahat olamayacaktım, çünkü Graves hastalığı için klasik tıbbın önerdiği tedaviler hayli ürkütücüydü. Mönüde üç seçenek vardı ve bunların hiçbiri mutlu bir yaşam rotası sunacak gibi görünmüyordu. Bunlardan ilki ve en az hasar yaratacak olanı, propiltiourasil (PTU) olarak bilinen bir ilacı almaktı. PTU nun tiroidimin çok fazla çalışmasını durdurarak aşırı hormon üretimine mani olması bekleniyordu. Kulağa güzel geliyor, değil mi? Sonra yan etkilerine baktım. Bunların sadece bir kısmını söyleyeyim: ciltten döküntü, kaşıntı, ürtiker, anormal saç dökülmesi, ten renginde değişiklikler, şişkinlik, mide bulantısı, kusma, mide yanması, tat kaybı, eklem ya da kas ağrıları, uyuşukluk ve baş ağrıları. Bu tedavinin yol açtığı daha az görülen ama yine de olası bir yan etki de agranülositoz denen, beyaz kan hücrelerinin azalmasına yol açarak boğazda, mide-bağırsak kanalında ve deride enfeksiyonlu lezyonların oluşmasına ve tüm vücutta hastalık ve ateş hissine yol açan bir rahatsızlık. Pekâlâ. Diğer seçeneklerim nelerdi? Eh, temelde tiroid bezimi mahvetmenin iki farklı yolu vardı. Cerrahi yolla onu aldırabilirdim. Ya da bezi öldürmek için radyoaktif bir hap yutmayı gerektiren, tiroid ablasyonu olarak bilinen prosedürü uygulayabilirdim. Klasik modern tıp eğitimi veren bir okula kaydolmuş olsam da sağlık için ilaçlardan ve ameliyattan farklı yollar olduğuna inanıyordum. Örneğin beslenme hem kısa vadeli hem de uzun vadeli sağlık için kesinlikle etkiliydi.

24 24 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN Çocukluğumda annem yiyeceklerimizi kendisi yapardı: Tam buğday ekmeği, sade organik yoğurt, granola ve yulaflı kurabiyeler; biberlerle domatesleri de kendi bahçemizde yetiştirirdi. Paketli, işlenmiş gıdalar almazdık; dolabımızda neredeyse hiç konserve yiyecek bulunmazdı. Yemeklerimizi ailecek hep birlikte yerdik çoğunlukla lerin esmer pirinç, tofu, lahana ve sebzeler gibi sağlıklı gıdalarıyla besleniyorduk. Nadiren hastalanırdık ve bizi dinç tutan bu sağlıklı beslenme biçimiyle gurur duyardım. On dört yaşımda vejetaryen bile oldum. Sonra annem kansere yakalandı. O sırada annem sadece elli dokuz yaşındaydı, bense yirmi dokuzumdaydım. Peace Corps gönüllüsü olarak Paraguay kırsalında heyecan verici iki yıl geçirdikten sonra ABD ye dönmüştüm ve tıp fakültesi için gereken önkoşulları tamamlıyordum. Annemle ilgili haberi duyunca kesinlikle inanamadım. Annem hep sağlık timsali olmuştu. Gerçek yaşından on, on beş yaş daha genç gösteriyor, her gün beş kilometre yürüyor ve hatta yoga eğitmenliği yapıyordu. Ama birdenbire ona klasik tıpta hiçbir tedavisi olmayan pankreas kanseri tanısı konmuştu. Bu benim için gerçek bir ikaz işareti oldu. Tüm doğru şeyleri ya da doğru olduğuna inandığınız şeyleri yapsanız bile yine de korkunç şekilde hastalanabilirdiniz. Bunun sebebi bir dereceye kadar, çoğu ciddi hastalığın çok etmenli olmasıdır. Genetiğin bir rolü vardır. Toksik çevremizin de öyle. Hastalıklarımızı yaratan koşullar üstünde mükemmel bir kontrole sahip değiliz. Ayrıca keşfettim ki gerçi bunun için birkaç yıl daha geçmesi gerekti ailece uyguladığımız sağlıklı beslenme biçimimiz aslında hepimizi zehirlemişti. Aile öğünlerimizin temelini oluşturan tam buğday ekmeği, tahıllar ve baklagiller, annemin kanserini de tetiklemiş olabilen, babamın otoimmün hastalığını (polimiyozit diye de bilinen, eklem ağrısı ve kas güçsüzlüğüyle kendini gösteren bir rahatsızlık) ilerleten ve benim kendi sağlık problemlerimi hazırlayan inflamatuar kimyasallarla doluydu. Bu zaman zarfında annemin hastalığı, çoğu klasik tıp eğitimi almış doktorun, özellikle de beslenme, takviyeler ya da doğal bir

25 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 25 şey söz konusu olduğunda her türlü gelenek dışı yaklaşıma tümüyle karşı koyduğunu açık biçimde gösterdi. Annemin doktoruna duyduğum bazı yeni şifalı gıdaları sorduğumda doktor sadece güldü, beslenmenin önemli bir rol oynayabileceği fikriyle alay etti. Annen kulağına bir karpuz sokup tek ayak üstünde zıplayabilir ve belki bunun da faydası olur ama muhtemelen işe yaramayacaktır, dedi. Tıp eğitimine hazırlanıyordum ve bu yanıtın karşılaşabileceğim tipik zihniyet olacağını anlamıştım. Benim planım en başından itibaren, bedeni bir bütün olarak gören, beslenmeyi ve doğal yaklaşımları mümkün olduğunca kullanan, bütüncül bakışlı bir doktor olmaktı. Annemin yaşadığı deneyim, bu iki yaklaşımı birleştirmenin ne kadar zor olduğunu teyit etmişti. Bu sırada klasik tıp anneme kemoterapiden başka hiçbir şey sunamıyordu; onun da amacı tedavi etmesi değil, sadece kaçınılmaz olanı ertelemesiydi. Annem tanı konmasının üstünden beş ay bile geçmeden öldü. Ertesi yıl tıp eğitimine başladım ve sadece bir yıl sonra Graves hastalığına yakalandım. Artık beslenmenin yanı sıra stresin de otoimmünite hastalıklarına yakalanmada büyük bir faktör olduğunu biliyorum. Annemin ölümünün yol açtığı stresin Graves hastalığımın tetiklenmesine yardım ettiği açıktı. Ama buna neden olan başka faktörler de vardı: Beslenme. Bir vejetaryen olarak beslenme tarzım pek çok glüten, tahıl ve bakliyatın yanı sıra süt ürünleri, çerez ve tohumlara dayanıyordu. Görünüşte sağlıklı olan bu gıdalar aslında sistemimi yangılı hale getiriyor, beni bağışıklık sistemimle ilgili sorunlara hazırlıyordu. Eğer pek çok insan gibi ben de otoimmüniteye genetik bir yatkınlık taşıyorsam, bu beslenme tarzı, yatkınlığımı fiilen gelişmiş bir hastalığa çevirecekti. Geçirgen bağırsak. Karbonhidrat ağırlıklı beslenme tarzım beni SIBO (ince bağırsakta aşırı bakteri çoğalması) 1 olarak bilinen rahatsızlığa açık hale getirdi ve bu şekilde, sindirim ve bağışıklık sistemlerim için tehlikeli sonuçlar doğuran, bağırsak duvarlarımın geçirgen olmasına yol açan geçirgen bağırsak 1 (İng.) Small Intestine Bacterial Overgrowth. (ç.n.)

26 26 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN sorununa yol açtı. (Geçirgen bağırsak konusunda 4. ve 5. Bölüm lerde daha fazla bilgi bulacaksınız.) Toksinler. Ağır metaller, otoimmün hastalıkları tetikleyen bir diğer faktördür ve ben cıvaya çok fazla maruz kalmıştım: Peace Corps ta yaptırdığım haftalık aşılarla, yemeye bayıldığım onca tonbalığı konservesiyle ve kirli havası ağır metallerle dolu olan Çin de uzun kalışımla. Cıvaya maruz kalışımı azaltmış olsaydım toksik yükümü hafifletebilirdim ve belki de bağışıklık sistemim çökmezdi. Enfeksiyonlar. Belli türde enfeksiyonlar otoimmünite için bir diğer risk faktörünü oluşturur. Ve bilin bakalım hangileri? Bende bunlardan biri vardı: Epstein-Barr virüsü (EBV). Bu virüs lisedeyken kötü bir mononükleoz geçirmeme sebep oldu. EBV ayrıca kronik yorgunluk sendromuna yol açar, dolayısıyla bu rahatsızlığı çeken insanlar da otoimmün hastalık riski taşır. Şimdi bildiklerimi o zamanlar bilseydim ne kadar çok risk faktörüne sahip olduğumu anlardım ve hastalığımın önüne geçmek için beslenmeye, bağırsağı iyileştirmeye, detoksa ve stresten arınmaya nasıl başvuracağımı bilirdim. Bunlara rağmen yine de bir otoimmün hastalığa yenik düşmem durumunda en azından kendimi tedavi edebilir, semptomlarımı hafifletebilir, sağlığımı geri kazanabilir ve klasik tıbbın sunduğu korkunç seçeneklerden kaçınabilirdim. Ama yıl di ve fonksiyonel tıp yaklaşımları emekleme dönemindeydi. Doktorlarım bana üç nahoş seçenek sundu ve bildiğim kadarıyla elimdeki seçenekler sadece bunlardı. Daha iyi bir yol bulma ümidiyle Çinli bir geleneksel doktora gittim ve tadı berbat olan kahverengi bir toz halinde pek çok şifalı bitki içmeye başladım. Pek işe yarıyor gibi görünmüyorlardı, ayrıca acil bir tedaviye ihtiyacım olması halinde acil servisteki doktorların ne içtiğimi bile bilmedikleri için olası karşı tepkilere dair hiçbir fikri olmayacaktı. Klasik modern tıbba olan inancım gittikçe azalmakta olsa da yine de ondan tümüyle vazgeçmek istemiyordum.

27 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 27 Bu yüzden, istemeye istemeye de olsa PTU yu (propiltiourasil) seçtim. Bu reçeteli ilaç karaciğerimi mahvetmeye başladığından birkaç ay sonra toksik hepatit olunca olası korkunç yan etkiler konusunda ilk dersimi de almış oldum. Bu hastalık o kadar ciddiydi ki uzun süreli yatak istirahati verdiler ve az kalsın tıp eğitimimi bırakmak zorunda kalıyordum. Seçeneklerim artık ameliyat ya da tiroidin vücudumdan çıkarılması ya da yok edilmesi olan ablasyondu. O sıralar hâlâ sağlıklı tahıl temelli beslenmemi sürdürüyordum ki bu da bağışıklık sistemimin tiroidime saldırmayı sürdürmesine neden oluyordu. Ameliyatla çıkarılmasını seçtim ve tiroidime elveda dedim, bu bugün bile pişman olduğum bir tercihtir. Fonksiyonel tıptan haberim olsaydı bugün hâlâ tiroidime sahip olabilir, bedensel bütünlüğümü koruyarak semptomsuz ve sağlıklı bir yaşam sürüyor olabilirdim. Ama o günlerde başka bir yol bilmiyordum. Sadece o zamanlar sahip olduğum bilgiyle elimden gelenin en iyisini yaptığımı söylemeliyim. Yine de o zaman bile daha iyi bir yol olduğunu güçlü ilaçlar ve istilacı bir cerrahi müdahaleyle bedene saldırmak yerine bedenin doğal iyileşme kabiliyetiyle birlikte işleyen bir sağlık yaklaşımı olduğunu içten içe biliyordum. Adına ne dendiğini ve onu nasıl bulacağımı bilmesem de başka tür bir tıbbın var olduğunu hep biliyordum. Bu diğer iyileştirme yolunu bulma kararıyla tıp fakültesine girmiştim; bütüncül ve alternatif tıp hakkında daha fazla şey öğrenebileceğim olası her yeri araştırdım. Hatta tıp fakültesinin tamamlayıcı ve alternatif tıp ilgi grubunun başkanı bile oldum. Ama bulduğum hiçbir yaklaşım sorunun kökenine iniyor gibi görünmüyordu. Bu yüzden, tıp fakültesinden mezun olduğumda acil tıp uzmanı olmaya karar verdim. Bu uzmanlıkla Peace Corps tayken çok sevdiğim uluslararası sağlık alanında her zaman çalışabilirdim. Acil doktorlarının yerleşik bir uygulaması olmadığından ne olduğunu bulur bulmaz başka tür bir tıbbı araştırma konusunda özgür olabilirdim. Austin, Teksas a taşındım. Orada zamanım Brackenridge Has-

28 28 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN tanesi ndeki ana travma merkezi ile Dell Çocuk Tıp Merkezi ndeki pediyatrik travma merkezi arasında bölündü. Bir acil servis doktoru olarak insanları en olağanüstü koşullarda tedavi etme imkânım vardı ve kurtulmasına yardım ettiğim hayatlardan gurur duyuyordum. Bir çocuğu ölümün kıyısından döndürmek ve sadece ona değil, tüm ailesine yardım ettiğimi bilmek, doğru tedavinin ne kadar etkili olabileceğini yeniden hatırlamamı sağladı. Yine de gördüğüm insanların büyük bir çoğunluğu travma nedeniyle değil de kronik bir hastalıkla ilişkili bir durumdan ötürü geliyordu. Bu gerçekten içler acısıydı çünkü onlara yardım etmek için klasik tıbbın elinden pek az şey geliyordu. Klasik modern tıp beni yüzüstü bırakmakla kalmamıştı, şimdi o ve tabii ben de insanları yüzüstü bırakıyordu. O sırada kendi sağlık sorunlarım devam ediyordu. Tiroidim çıkarılırken kanıma büyük miktarda tiroid hormonu geçmişti, bu nedenle de aylar boyunca ciddi ruh hali değişiklikleri yaşadım. Sistemim hâlâ yangılı olduğundan vücudum huzursuz bağırsak sendromu geliştirdi. En kötü semptomlarım yatışmış olsa da hiçbir zaman tam anlamıyla sağlıklı hissedemedim. Hissedebildiğim en iyi şey hasta olmama haliydi. Ardından nihayet aradığımı buldum. Fonksiyonel tıbbı keşfettim. FONKSİYONEL TIP: BEDENİNİZİN DENGESİNE KAVUŞMASI Bugünlerde fonksiyonel tıp gayet iyi biliniyor. Jeffrey Bland, Mark Hyman, David Perlmutter, Alejandro Junger ve Frank Lipman gibi öncülerin çalışmaları bu etkili sağlık yaklaşımının yaygınlaşmasına yardım etti. Klasik modern tıbbın yaptığı gibi bedeni bağışıklık sistemi, sindirim sistemi, böbreküstü bezleri, tiroid diye ayrı ayrı uzmanlıklara bölmek yerine, fonksiyonel tıp tüm bedeni bütünleşik tek bir sistem olarak görür. Bu yaklaşımda sağlık haline tekil semptomlar, hatta tekil hastalıklar ilaçla tedavi edilerek ulaşılmaz. Bunun yerine tüm beden sistemlerinizin birbirini sürekli nasıl etkilediği konusuna kafa yorarak bütün bedeni tedavi edersiniz.

29 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 29 AMERİKA DA OTOİMMÜNİTE Aşağıda Amerika Birleşik Devletleri ndeki otoimmün hastalık vakalarının tahmini rakamları bulunmaktadır. Bu hastalıklardan bazıları otoimmün hastalık olarak kabul edilmekte, bazılarıysa sadece otoimmüniteyle benzerlik göstermektedir. Myers Yöntemi bu hastalıkların hepsinde, hastalığın ilerlemesini geri çevirme, semptomları azaltma ve size sağlıklı, enerjik bir hayatı geri kazandırma konusunda etkin bir protokoldür. Graves hastalığı 10 milyon Psöriyazis (Sedef) 7,5 milyon Fibromiyalji 5 milyon Lupus 3,5 milyon Çölyak hastalığı 3 milyon Haşimato tiroidi 3 milyon Romatoid artrit 1,3 milyon Kronik yorgunluk sendromu 1 milyon Crohn hastalığı bin Ülseratif kolit bin Multipl Skleroz (MS) bin ila bin arası Sklerodermi bin Tip 1 diyabet 25 bin ila 50 bin arası Örneğin, bağışıklık sisteminizin yüzde 80 i bağırsak yolunuzdadır. Bu yüzden fonksiyonel tıp ve belki sağduyu da bağışıklık sisteminizi iyileştirmek için önce bağırsağınızı iyileştirmeniz gerektiğine işaret eder. Fonksiyonel tıp aynı zamanda gerçek gıda ve takviyeler biçimindeki beslenmeye dayanır. Graves hastalığı, PTU ya ya da radyasyona gereksinim duyduğun için ortaya çıkmadı, diyebilir bir fonksiyonel tıp doktoru. Bedenin ihtiyaç duyduğu türde bir beslenmeyi ya da korumayı alamadığı için Graves oldun. Dolayısıyla fonksiyonel tıbbın rolü bedene ihtiyacı olan şeyi vermektir. Bazen elbette bu reçeteli ilaçları da içerebilir. Öyle olduğunda bile hedef daima, olabildiğince doğal ve müdahalesiz bir yaklaşım kullanarak bedenin tüm sistemini yeniden tam sağlığına kavuşturmaktır.

30 30 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN Bunu artık biliyorum; aslında bunu şu anda uyguluyorum. Ama yılında fonksiyonel tıbbın adını bile duymamıştım. Neyse ki Integrative Healthcare Symposium a [Bütüncül Sağlık Sempozyumu] katılmıştım ve orada fonksiyonel tıp öncüsü Dr. Mark Hyman ın çoğu kronik hastalığın temel nedeninin inflamasyon, toksinler, geçirgen bağırsak ve gıda hassasiyeti olduğunu anlattığı konuşmasını dinledim. Ayrıca glüten ile otoimmün hastalıklar özellikle tiroid rahatsızlıkları arasında bir bağlantı olduğunu da öğrendim. Tamamen büyülenmiştim. Onca yıldır aradığım şeyin bu olduğunu teyit eden Fonksiyonel Tıp Enstitüsü nde hemen eğitime başladım. İçten içe bir yerlerde var olduğunu bildiğim yaklaşım buydu, hiçbir zaman adını bir türlü koyamadığım yaklaşım. Bu, hastalığı tedavi etmek için ilaç kullanmaya değil de sağlık için bedenin kendi kaynaklarını kullanmaya yoğunlaşan, bana mantıklı gelen bir tedavi yöntemiydi. Hep olmayı hayal ettiğim türden bir doktor olabilecektim nihayet. Böylece büyük bir iç rahatlığı ve minnettarlıkla kendi tıbbi uygulamamı oluşturdum. Bu yeni yaklaşımın bana faydası olup olmayacağını görmeye can atıyordum. Myers Yöntemi ni geliştirme yönündeki ilk adımlarımda pek çok inflamatuar gıdayı beslenmemden çıkardım ve hevesle sonuçlarını görmeyi bekledim. Otuz gün sonra sahiden daha iyi hissediyordum. Bu gıdaları beslenmemden uzak tutmayı sürdürdüm. Ayrıca bağırsaklarımdaki enfeksiyonları tedavi ettim, bedenimdeki toksinleri atma kabiliyetini en üst seviyeye taşıdım ve stresle nasıl daha iyi başa çıkabileceğimi öğrendim. Onca yıl hasta hissettikten sonra bu yeni beslenme biçimi bir tıp mucizesi gibi göründü. Artık anksiyete yoktu. Artık panik ataklar yoktu. Artık huzursuz bağırsaklarım yoktu. Aniden tonlarca enerjiye sahip olmuştum ve nihayet kendimi iyi hissediyordum. Kendi otoimmün çözümümü bulmuştum. Semptomlarımı gerileten ve beni gerçek sağlığa kavuşturan şeyin ne olduğunu gördükçe Myers Yöntemi nin temellerini keşfettim.

31 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 31 OTOİMMÜN SPEKTRUM Bedene fonksiyonel tıbbın gözüyle baktığınızda otoimmünite diye ayrı, tek bir kategorinin olmadığını görürsünüz. Bunun yerine benim otoimmün spektrum diye adlandırdığım şey söz konusudur. Bu spektrumun en yüksek ucunda tam gelişmiş otoimmün hastalıkları olan insanlar bulunur. Varsayalım, multipl sklerozunuz (MS) var. Eğer Myers Yöntemi ni uygularsanız neredeyse semptomsuz, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz. Hiç İnflamasyon yok Düşük 1 semptom* ayda kez Hafif semptom* haftada kez Orta semptom* çoğu günler Şiddetli 3 semptomdan fazlası* her gün Otoimmün hastalık tanısı * Semptomlar, Myers Yöntemi Semptom Ölçeği nde tanımlanmıştır. Nihayet spektrumun alt ucundakiler sadece kısmen inflamasyonlu olanlardır. Belki de kötü besleniyorsunuzdur ama şimdilik bunu hâlâ tolere ediyor olabilirsiniz. Bağırsaklarınızda bazı sorunlar vardır ve bu sorunlar kendini reflü ya da kabızlık veya akne, yorgunluk ya da depresyon gibi görünüşte alakasız semptomlar olarak ortaya koyan sindirim sorunları olabilir. (Sayfa 17 deki semptomlar listesine bakınız.) Belki de bodrum katınızdaki rutubet ya da dolgularınızdaki civa yüzünden çok fazla toksine maruz kaldınız ama henüz hastalık işaretleri göstermiyorsunuz. Belki de aşırı stresli bir yaşam sürüyorsunuz ama şimdilik bununla başa çıkabilir gibisiniz. Spektrumun bu alt ucunda, halihazırda ara sıra ortaya çıkan ama asla tümüyle kaybolmayan akne, hassas bağırsak sendromu, aşırı kilo ya da hafif bir astım vakası gibi ufak inflamasyon belirtileri yaşıyor olabilirsiniz. Ancak inflamasyonunuz artmaya devam ederse kendinizi bu spektrumun üst kısımlarına yükselirken bulursunuz. Semptomlarınız büyük ihtimalle kötüleşir ve bir otoimmün hastalığa bile yakalanabilirsiniz.

32 32 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN Bu spektrumdaki yerinizi belirleyen bir diğer faktör de aile geçmişinizdir. Otoimmün hastalığı bulunan ne kadar fazla akrabanız varsa böyle bir hastalığa yakalanma riskiniz de o kadar yüksektir ve bunlar (bir ebeveyn ya da kardeş gibi) birinci derece akraba olduğunda riskiniz de artar. Bu yüzden, nispeten az semptomunuz olsa bile otoimmün hastalık sahibi bir veya daha fazla akrabanın bulunması sizi bu spektrumda yukarılara taşıyabilir. Spektrumda kendinizin nerede olduğunu merak ediyor musunuz? Bunu öğrenmek için aşağıdaki Myers Yöntemi Semptom Ölçeği ni doldurun ve ardından gelen soruları yanıtlayın. MYERS YÖNTEMİ SEMPTOM ÖLÇEĞİ Son yedi gün için aşağıdaki semptomlara şiddetine bağlı olarak 0 ila 4 arasında bir değer verin. 0 = Hiç, 1 = Düşük, 2 = Hafif, 3 = Orta, 4 = Şiddetli demektir. BAŞ baş ağrısı migren bayılma uyku sorunu Toplam ZİHİN bilinç bulanıklığı zayıf hafıza koordinasyon bozukluğu karar verme güçlüğü geveleyerek/kekeleyerek konuşma öğrenme/dikkat bozukluğu Toplam GÖZLER şişmiş, kırmızı gözkapakları siyah halkalar şişmiş gözler görme bozukluğu sulanmış, kaşıntılı gözler Toplam BURUN burun tıkanıklığı aşırı mukus burunda doluluk/akıntı sinüs sorunları sık sık hapşırma Toplam

33 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 33 KULAKLAR kulak kaşıntısı kulak ağrıları, enfeksiyonlar kulak akıntısı kulak çınlaması, işitme kaybı Toplam AĞIZ, BOĞAZ kronik öksürük sık sık boğaz temizleme boğaz ağrısı şişmiş dudaklar aftlar Toplam KALP kalpte ritim bozukluğu çarpıntı göğüs ağrısı Toplam AKCİĞERLER göğüs sıkışması astım, bronşit nefes darlığı nefes alma güçlüğü Toplam CİLT akne ürtiker, egzama, kuru cilt saç dökülmesi ani ateş basması aşırı terleme Toplam KİLO kilo verememe aşerme aşırı kilo yetersiz kilo kompülsif yeme ödem, şişkinlik Toplam SİNDİRİM bulantı, kusma ishal kabızlık şişkinlik geğirme, gaz çıkarma mide yanması, hazımsızlık bağırsak/karın ağrıları ya da krampları Toplam DUYGULAR anksiyete depresyon duygu durum değişiklikleri asabiyet alınganlık Toplam ENERJİ, HAREKETLİLİK yorgunluk uyuşukluk hiperaktivite huzursuzluk Toplam

34 34 BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN EKLEMLER, KASLAR eklem ağrıları/sızıları artrit kas tutulması kas ağrıları/sızıları güçsüzlük, yorgunluk Toplam DİĞER sık sık hastalanma/ enfeksiyon kapma sık sık/acil idrara çıkma genital kaşıntı, akıntı anal kaşıntı Toplam İlk toplam Şimdi aşağıdaki soruları yanıtlayın ve genel toplamınıza erişmek için bu puanlarınızı da ilk toplamınıza ekleyin: 1. Bir otoimmün hastalığınız var mı? Varsa 80 puan ekleyin. 2. Birden fazla otoimmün hastalığınız var mı? Varsa puan ekleyin. 3. ESR (eritrosit sedimentasyon hızı), CRP (C reaktif protein) ya da homosistein gibi yüksek inflamatuar göstergeleriniz var mı? Varsa 10 puan ekleyin. 4. Size artrit, kolit, pankreatit, sinüzit ya da divertikülit gibi -it ile biten herhangi bir tanı kondu mu? Yanıtınız evetse 10 puan ekleyin. 5. Otoimmün hastalığa sahip birinci derece akrabanız (ebeveyn ya da kardeş) var mı? Varsa ilk akraba için 10 puan ve diğer birinci derece her akraba için 2 puan ekleyin. 6. Otoimmün hastalığa sahip ikinci derece akrabanız (bir büyükanne ya da büyükbaba, teyze, hala, amca veya dayı) var mı? Varsa 5 puan ekleyin. 7. Kadın mısınız?* Öyleyse 5 puan ekleyin. Genel toplam * Otoimmün hastalıkların çoğu kadınlar arasında çok daha yaygın görülür. Araştırmacılar bunun nedeninin kadınların östorojen seviyelerinin daha yüksek olması ve daha fazla sayıda hormonal değişiklik yaşaması olduğuna inanmaktadır.

35 Benim Otoimmün yolculuğum ve Sizinki 35 OTOİMMÜN SPEKTRUMDAKİ YERİNİZ < >80 Risk yok Düşük risk Hafif risk Orta risk Ciddi risk Myers Yöntemi Semptom Ölçeği ndeki genel toplamınıza göre: Genel toplamınız 5 ten düşükse, tebrikler! İnflamasyonunuz çok düşük ve bu noktada bir otoimmün hastalığa yakalanma ihtimaliniz pek mümkün görünmüyor. Yaşam boyu korunma için, inflamasyonunuzu bu sağlıklı seviyede tutmak için Myers Yöntemi ni uygulayın. Genel toplamınız 5 ila 9 arasındaysa, otoimmün spektrumun alt seviyesindesiniz ancak yine de spektrumda yer alıyorsunuz. Otoimmünite bakımından, bir otoimmün hastalığa yakalanma ihtimalinizi artıran birkaç risk faktörünüz var. Riskinizi düşürmek ve inflamasyonunuzu azaltmak için Myers Yöntemi ni uygulayın. Genel toplamınız 10 ila 30 arasındaysa, otoimmün spektrumun ortalarında yer alıyorsunuz; hatırı sayılır oranda inflamasyona yol açan önemli semptomlarınız ve hafif ila orta seviyede otoimmünite hastalığı geliştirme riskiniz var. Myers Yöntemi ni uygulayarak durumu tersine çevirebilir, semptomlarınızı iyileştirebilir ve bir otoimmün hastalığa yakalanma riskinden kaçınabilirsiniz. Genel toplamınız 30 dan büyükse, ya yakın aile üyelerinden en az bir kişide bu hastalık olduğu için ya da siz kendiniz çoktan otoimmün spektrumun oldukça ileri bir evresinde bulunduğunuz için orta düzey risk taşıyorsunuz. Çoktan bir otoimmün hastalık tanısı konmuş olabilir ya da henüz teşhis edilmemiş bir hastalığınız bulunabilir. Halen bir otoimmün sistem hastalığınız yoksa bile aile geçmişiniz ve/ veya yüksek inflamasyon seviyesi sizi böyle bir hastalığa yakalanma riskine sokar. Bu süreci tersine çevirmek ve sağlığınızı en iyi biçimde geri kazanmak için Myers Yöntemi ni uygulayın.

Daha göster

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası