kadın türk kahramanları / Millî Mücadele’nin kadın kahramanları kimlerdir? -

Kadın Türk Kahramanları

kadın türk kahramanları

Tarihe yön veren Türk kadın kahramanlar

Tarihe yön veren Türk kadın kahramanlar

Özel Haber

Ülkelerinin bağımsızlığını korumak için savaşa katılarak ya da kendi alanlarında yeni bir dönemi başlatarak topluma katkıda bulunmuş Türk kahraman kadınlarını 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeni ile tekrar hatırlatmak istedik.

Türk kadınlarının zamanın şartlarını zorlayarak ve belki de çok büyük baskıları göğüsleyerek geçtiği engebeler, kendilerinden sonra gelen kuşaklara bir yol açtı.

SAVAŞ KAHRAMANLIKLARINDAN SANATA KADAR HER ALANDA LİDER OLAN KADINLAR

Vatanları uğruna yaptıkları fedakarlıklarla örnek olmuş Türk kadınları, bilim ve sanat konusunda yararlılıkları unutulmayanlar, toplumun önünde büyük bir gelişmenin ilk adımını atan kadın kahramanların isimleri saymakla bitmez.

Milli Mücadelede görev almaktan, ilk kadın vali olmayla ya da sanattan, eğitmenliğe kadar uzanan bir yelpazede, başına geldiği görevde ilk olarak topluma örnek teşkil eden Türk kadınlarına saygılarımızla...

Kadın kahramanlar

KADIN KAHRAMANLAR VE İLKLERİ GERÇEKLEŞTİREN KADINLAR

Kadın kahramanlar

Adalet Cimcoz / Kadın Seslendirmen - İlk sanat galerisi kurucusu

Kadın kahramanlar

Adile Onbaşı / Milli Mücadele kahramanı

Kadın kahramanlar

Afife Jale / İlk Türk Müslüman kadın oyuncu

Kadın kahramanlar

Bedia Muvahhit / Türkiye'nin ilk Müslüman kadın oyuncularından

Kadın kahramanlar

Binbaşı Ayşe / Milli Mücadele kahramanı

Kadın kahramanlar

Cahide Sonku / İlk kadın oyuncu-ilk kadın yönetmen-ilk kadın yapımcı-ilk iş yeri sahibi

Kadın kahramanlar

Çete Emir Ayşe / Milli Mücadele kahramanı

Kadın kahramanlar

Fatma Aliye Topuz / İlk kadın romancı

Kadın kahramanlar

Fatma Seher Erden (Kara Fatma) / Milli Mücadele kahramanı

Fatma Refet Angın -İlk kadın öğretmenlerden

Fatma Refet Angın / İlk kadın öğretmenlerden

Kadın kahramanlar

Gördesli Makbule / Milli Mücadele kahramanı

Kadın kahramanlar

Hafız Selman İzbeli / Müdafa-i Hukuk Cemiyeti, kadınlar kolu kurucularından

Kadın kahramanlar

Halide Edip Adıvar / Cumhuriyet Dönemi’nin en verimli kadın yazarı

Kadın kahramanlar

Lale Aytaman / İlk kadın vali

Kadın kahramanlar

Leman Bozkurt Altınçekiç / İlk jet pilotu

Kadın kahramanlar

Nene Hatun / 93 Rus Harbi kahramanı

Kadın kahramanlar

Nezahat Onbaşı (Baysel) / Kurtuluş Savaşı kahramanı

Kadın kahramanlar

Nezihe Muhiddin Tepedelengil / Türk düşünür, eylemci, gazeteci, yazar, kadın hakları savunucusu

Kadın kahramanlar

Sabiha Gökçen / İlk kadın pilot

Kadın kahramanlar

Safiye Ali / İlk kadın doktor

Kadın kahramanlar

Süreyya Ağaoğlu / İlk kadın avukat

Kadın kahramanlar

Şerife Bacı / Vatan kahramanı

Kadın kahramanlar

Tayyar Rahmiye / Milli Mücadele kahramanı

Kadın kahramanlar

Türkan Akyol / İlk kadın bakan

Kadın kahramanlar

Türkan Şoray / İlk ödüllü kadın yönetmen

TürkKadınBilimtürkan şoraysiyaset

Google News ile Takip Et

MİLLİ MÜCADELE VE KAHRAMAN TÜRK KADINI Cemrenur Erdal Sözcük sayısı: 1679 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Milli Mücadele’de Türk Kadını - Mitingler Düzenlemek - Cephede Düşmana Karşı Savaşmak  Nezahat Onbaşı  Şerife Bacı  Fatma Seher (Kara Fatma)  Halime Çavuş  Gördesli Makbule  Tayyar Rahmiye - Cephede Savaşan Askerlere Erzak, Su ve Mühimmat Taşımak - Dernekler Kurarak Örgütlenmek 3. Sonuç 1. Giriş Kadın, gücün en büyük sembolü, neslin devamını sağlayan varlık ve yüze konan minik tebessümdür. Türkiye Cumhuriyeti geçmişten günümüze destansı hayatları, pes etmeyen çehreleri ve fedakârlıklarıyla adlarını yüzyıllar geçse de unutturmayacak çok kadınla karşılaşmıştır. Özellikle 1919-1922 tarihleri arasında Misak-ı Milli sınırlarında ülke bütünlüğünü koruma amaçlı girişilen 3 cepheli siyasi ve askeri mücadele olan Kurtuluş Savaşı’nda Türk Kadını bazen bir erkekten daha cesur davranışlar sergilemiş, bazen asker kılığına girip savaşmış bazense askerlerin karnını doyurmuştur. İtilaf devletleri tarafından bölüşülen ve işgal edilen Osmanlı Devleti, başka ülkelerin himayesi altında yaşamak istemeyen yüzlerce insanı içinde barındırıyordu. Kadını-erkeği, genci-yaşlısı demeden ülkesinin bağımsızlığı için herkesin silah tutmak istediğini gören Mustafa Kemal, Amasya Genelgesi’nin 1. ve 2. maddelerinde de olduğu gibi “vatanın bütünlüğünün ve bağımsızlığının tehlike altında olması” ve “İstanbul hükümetinin galip devletlerin etkisi altında olmasından dolayı üzerine düşen görevi yerine getirememekte olması” gerekçelerinden dolayı eski gücüne asla kavuşamayacağı düşünülen bir devletten bağımsız cumhuriyet kurmuştur. Mustafa Kemal’in önderliğinde başlayan bu mücadeleye pek çok Türk kadını destek vermiştir. Bu dönemde kahramanlıklarıyla bilinen Türk kadınları içerisinde öne çıkan isimler: Fatma Seher Erden, Şerife Bacı, Halime Çavuş, Tayyar Rahmiye, Halide Edip, Nezahat Onbaşı, Gördesli Makbule’dir. 2. Milli Mücadele’de Türk Kadını 1919 yılının başlarında Türklerin Pontus Rum Cemiyeti’ne karşı direnişleri İngilizleri rahatsız edince Padişah Vahdettin çözüm yolları aramaya başlamış ve 30 Nisan 1919’da Mustafa Kemal’i görev bölgesindeki iç huzuru sağlama ve var olan silahları toplatıp bölge halkına silah dağıtılmasını engelleme amacıyla 9.ordu müfettişliğine getirtmiştir. Kendi kafasındaki planları İstanbul Hükümeti’nden tamamen farklı uçlarda olan Mustafa Kemal 16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan ayrılmıştır. Çok çetin geçen 3 günün sonunda Mustafa Kemal Samsun’a ulaşınca gördüğü manzarayı Nutuk’ta şu şekilde dile getirmiştir: “1919 yılı Mayıs'ının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve manzara: Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu durum, Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes antlaşması imzalamış, Büyük Harbin uzun yılları boyunca, millet yorgun ve fakir bir halde. Milleti ve memleketi Dünya Savaşı'na sokanlar, kendi hayatları endişesine düşerek memleketten kaçmışlar.”1 Mustafa Kemal’in Samsun’a ayak bastığı 19 Mayıs, savaşın fiilen başladığı ve milletin kendi istiklali için kararlarını ortaya koyduğu bir tarih olmuştur. Bu tarihten hemen sonra görevlendirilme sebeplerinin aksine hareket eden Mustafa Kemal İngilizleri endişelendirmiş ve onların Osmanlı Harbiye Nezâreti’ne şikâyette bulunmasına sebep olmuştur. Şikâyete boyun eğen Harbiye Nezareti Mustafa Kemal’in İstanbul’a dönmesini emretmiştir. Mustafa Kemal, görevinden alındığına dair telgraf yola çıkar çıkmaz müfettişlik görevinin yanı sıra ordudan da ayrıldığını bildirmiş ve elinde hiçbir güç bulunmadan sadece bağımsızlıkları için savaşacak olan Türk milletine güvenmiştir. Kurtuluş Savaşı büyük devletlerin tehdidi altında yalnız kalan Anadolu halkının esaret belgesini kabul etmeyişinin ve bağımsızlıkları için her şeyi yapacak olan bu halkın karşı koyuşunun hikâyesi olmuştur. Gün yüzüne çıkan bu durum nihayetinde kadın halkı bilinçlenmiş ve bu sayede kendi kabuklarından sıyrılıp mücadele etmeyi öğrenmişlerdir. İtilaf devletlerinin katlanılamaz zulümleri, Türk olmasına rağmen mücadeleyi reddedip ayaklanmalar çıkararak İtilaf Devletlerine yardımda bulunan küçük gruplar ve Mustafa Kemal’e gelen yüzlerce tutuklama emrine karşı savaşan Türk kadının savaş sırasında birçok faaliyet yürütülmüştür. Bunlar, mitingler düzenlemek; cephede düşmana karşı savaşmak; cephede savaşan askerlere erzak, su ve mühimmat taşımak ve dernekler kurarak örgütlenmektir. - Mitingler düzenlemek: Bandırma Vapuru’nun harekete geçip teşkilatlanmayı başlatacağı gün açık havada yapılan ilk büyük miting olan Fatih Mitingi ’ne 50.000 kişi katılmıştır. Mitingde Türk yazar ve akademisyen Halide Edip Adıvar, ülkenin durumundan bahsetmiş ve el ele verdikleri durumda ülkenin yüzünün güneşe çevrileceğini söyleyerek halkı milli mücadeleye çağırmıştır. Mitingin ilerleyen safhalarında “Müslümanlar ve Türkler; Türk ve Müslüman bugün en kara gününü yaşıyor. Gece karanlık bir gece, fakat insanın hayatında sabahı olmayan bir gece yoktur. Yarın bu korkunç geceyi yırtıp mutlu bir sabah yaratacağız” diyerek milli mücadele ve milli mücadele halkına umut dolduran ve güven veren bir perde indirmiştir. Ve sonrasında “…23 Mayıs günü 200 bin kişinin katıldığı ünlü Sultanahmet mitingi düzenlenmiş, burada efsaneleşen konuşmasını yapan ve meydanı dolduran kalabalığa şahadet yemini ettiren Halide Edip Hanım hakkında İtilaf Devletleri’nin girişimiyle tutuklama emri çıkartılmış ve mitingler yasaklanmıştır.”2 Yasağa rağmen mitingler devam etmiş ve 30 Mayıs’ta yapılan Sultanahmet mitingine yüz bin kişi katılmıştır. Anadolu’da da değişmeyen durum sonucu İzmir’in işgalinin etkisi kalan aylarda yine kadınların ön planda olduğu 76 değişik yerde 150 miting düzenlenmiştir. Hatta “13 Ocak 1920’de Sultanahmet Meydanı’nda “İstanbul Türktür ve Türk Kalacaktır” adlı mitingde konuşan Nakiye Hanım Türklerin Avrupalılara terk edilecek bir avuç topraklarının olmadığını göstereceklerini söyledikten sonra, bunu gerçekleştirmenin yolunu, Sultanahmet Meydanı’nda haykırmıştır.” 3 - Cephede düşmana karşı savaşmak: Mitingler düzenleyerek Türk halkını bağımsızlıkları yolunda adım atması için teşvik eden Türk kadını cephede düşmana karşı fiilen savaşarak adımını hiçbir zaman geri atmamış, gerektiği zaman 2 Kaymaz, İhsan Şerif. “Çağdaş Uygarlığın Mihenk Taşı: Türkiye’de Kadının Toplumsal Konumu”, s.341 3 Kemal Arıburnu, Milli Mücadele’de İstanbul Mitingleri, Yeni Desen Matbaası, İstanbul 1975, s. 61; Toros, Agm., s. 380. taşıdığı cephaneleri silahına takarak düşmana ateş etmiştir. Aşağıda bahsi geçen altı kadın da gerek cephe önünde gerek cephe arkasında durarak düşmana karşı silahın tetiğini çekmekten hiç korkmamışlardır. Nezahat Onbaşı: Annesi Hadiye Hanım’ın henüz yirmi dört yaşındayken vereme kurban gitmesinden ötürü daha dokuz yaşındayken cepheyle tanışan Nezahat on iki yaşına kadar bilfiil babasının yanında savaşmıştır. “Nezahat Onbaşı babasıyla birlikte, Geyve Savaşı, Konya İsyanı, Birinci ve İkinci İnönü Savaşları ile Sakarya ve Gediz Muharebelerinde yer almış ve gösterdiği kahramanlıklarla 70. alayın simgesi olmuş, alay kızlı alay diye anılmıştır.”4 Şerife Bacı: Zorlu savaş döneminde Kastamonu’dan Ankara’ya cephane taşıyan Şerife Bacı Aralık ayında cephaneler donmasın diye kazağıyla cephanelerin üstünü örtmüş, yavrusu ölmesin diye de çocuğunun üstüne kapanmış ve bunun sonucunda daha yirmi bir yaşındayken soğuktan vefat etmiştir. Bir yanında vatanı bir yanında çocuğu olan Şerife Bacı Türk milleti için kendi canından vazgeçmiş, çocuğunu annesiz bırakmış fakat vatanı adına gözü arkada gitmemiştir. Fatma Seher (Kara Fatma): İlk savaş mücadelesini eşiyle beraber Balkan Savaşları’nda veren Fatma Seher mücadeleye katılmak için Sivas’a gitmiş ve Mustafa Kemal’in karşısına çıkmıştır. Bu görüşmeden sonra Mustafa Kemal tarafından Kara Fatma adını almış ve onun talimatıyla İstanbul’a gitmiştir. Yunan işgaline karşı 480 kişilik çetesiyle mücadele veren Kara Fatma ardından 43 kadın ve 700 erkekten oluşan müfrezesiyle İnönü Savaşlarına katılmıştır. Başkomutanlık Meydan Muharebesi sırasında esir düşmüş, düşmanın elinden kaçmayı başarınca da üsteğmen rütbesine sahip olmuştur. Tüm mücadelenin sonunda kendisine İstiklal Madalyası verilmiş ve üsteğmenlik maaşı bağlanmıştır. Fakat kendisi üsteğmenlik maaşını kabul etmemiş, “Ben para için savaşmadım. Vatanım için savaştım” 5 diyerek maaşını Kızılay’a bağışlamıştır. Halime Çavuş: Kurtuluş Savaşı’na giderken anne babasının sözüne kulak asmayıp erkek kılığına girerek askerlerin arasına karışan Halime Çavuş İnebolu’dan cepheye cephane taşırken Mustafa Kemal’le karşılaşmış ve onun kim olduğunu bilmeden onla konuşmuştur. Mustafa Kemal: ''Neden üzerindeki montu mermilerin üzerine örttün, üşümüyor musun?'' diye sorunca 'Benim üşümem hiç önemi değil. Bu cephane yüzlerce belki de binlerce askerimizi koruyacak'' diye cevap veren Halime Çavuş, Mustafa Kemal’i çok etkilemiştir. Gerekli bilgileri not aldıran Mustafa Kemal Ankara’ya dönmüş ve Kurtuluş Savaşı bitince Halime Çavuş’u da Ankara’ya çağırmış ve onu köşkte on beş gün misafir etmiştir. Düzenlenen bir törenle kendisine İstiklal madalyası ve Çavuş rütbesi verilmiştir. Gördesli Makbule: Yunan ordusu 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’i işgal edip Batı Anadolu’ya doğru ilerlemeye başlayınca eşiyle birlikte eline silah alıp çete savaşlarına katılan Gördesli Makbule Yunan 4 Gürel, Pakize. “Kurtuluş Savaşı’nda Vatanı için Mücadele Eden 8 Kahraman Türk Kadını”, Aralık 2018. 5 “Kurtuluş Savaşı’nın Kadın Kahramanı Kara Fatma”, TRT Haber, 2 Temmuz 2018 kuvvetlerine ağır kayıplar verdirmiştir. 1922 yılında Yunan çarpışmasında başından vurularak henüz yirmi bir yaş gibi erken bir yaşta vatanı uğruna şehit olmuştur. Tayyar Rahmiye: 1920 yılında Türkler ve Fransızlar arasında olan Kurtuluş Savaşı’ndaki çarpışmalara katılmış, Türk askerinin yorgun ve bitik halini görünce “Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da, siz erkek olarak yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?” demiş ve askerlerin toparlanmasını sağlamıştır.6 Sırtını bir kez bile kamburlaştırmayıp pes etmeyen Tayyar Rahmiye askerlerimizi motive ederek onların dimdik durmasını sağlamıştır. Nezahat Onbaşı Şerife Bacı Kara Fatma Halime Çavuş Gördesli Makbule Tayyar Rahmiye - Cephede savaşan askerlere erzak, su ve mühimmat taşımak: Savaş boyunca askerlerin ihtiyaçlarını karşılayan bu kadınlar milli destanın farklı bir penceresi olmuşlardır. Kağnısıyla ya da kundakta olan bebeğiyle cepheye erzak ve mermi getiren Türk kadını kurtuluş mücadelesinden bir kez bile şaşmadan gerçek bir kahramanlık öyküsünün ana figürü haline gelmiştir. 6 Doğan, Dolunay Yelda. “Milli Mücadelede Türk Kadının Yeri”, Habererk.com, 28 Mart 2017. - Dernekler Kurarak Örgütlenmek: Kasım 1919’da Sivas’ta Vali Reşit Paşa’nın eşi Melek Hanım tarafından kurulan Anadolu Kadınlar Müdafaa-i Vatan Cemiyeti, kısa süre içinde Kayseri, Niğde, Bolu, Amasya, Erzincan, Burdur, Pınarhisar, Kangal gibi merkezlerde şubeler açmıştır.7 Ayrıca, Asri Kadınlar Cemiyeti ve İstanbul merkezli diğer bazı kadın dernekleri de Anadolu’da şubeler açarak örgütlenmişlerdir. Bu cemiyet İstanbul Hükümeti’ne ve itilaf devletleri temsilcilerine işgali protesto eden telgraf çekmiş ve Türk kadınının bizzat mücadeleye katılmasını sağlamıştır. Cemiyet faaliyetleri, başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Milli Mücadele’nin ileri gelen kadrosu tarafından takdirle karşılanmış ve teşvik edilmiştir.8 Bunlar, miting ve toplantılar düzenlemenin ve gösteriler yapmanın yanı sıra, halka yardım çağrılarında bulunmak, Kuvayı millîye için para ve yardım malzemeleri toplamak, padişaha, hükümete, İtilaf Devletleri temsilciliklerine ve çeşitli uluslararası örgütlere protesto telgrafları çekmek, Milli Mücadele karşıtı basını protesto etmek gibi eylemlerde bulunmuşlardır.9 Yaklaşık dört yıl süren Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti yenik düşmüş, ekonomik olarak çökme noktasına gelmiş ve orduları dağıtılmıştır. “Boğazların İtilaf devletleri tarafından işgal edilmesiyle, Anadolu ile Trakya bağlantısı kesilmiş İstanbul’un güvenliği tehlikeye düşmüştür. İtilaf devletlerinin kendi güvenliklerini tehdit edecek bir durumda koydukları 7. madde apaçık anlaşma devletlerine Anadolu’yu işgal etmenin kapısını açmıştır.”10 Ülke işgale uğrarken padişah için önemli olan tek şeyin saltanatın, halifeliğin ve hanedanın selameti olması Kurtuluş Savaşı’nın nedenlerinden biri olmuştur. Milli Mücadele Samsun’a çıktıktan bir buçuk ay sonra mücadeleye sivil olarak devam eden Mustafa Kemal, mitingler ve kurdukları derneklerle Türk halkını istiklalleri doğrultusunda teşvik eden Türk kadınları ve bir kez bile geri adım atmayan Türk askerleri sayesinde sonunda bağımsızlığın gözüktüğü bir yol olmuş ve başarıyla sonuçlanmıştır. 3. Sonuç Tanzimat’la birlikte kadınlara bazı alanlarda (eğitim, hukuk, çalışma) haklar verilmiş, bununla beraber kadınların toplumdaki yerleri yavaş yavaş artmaya başlamıştır. Ekonomik hayatın içine fiilen dâhil olan Türk kadının en etkin rolü üstlendiği yer Kurtuluş Savaşı olmuş, o dönemde politik mücadeleye katılıp, siyasetin içinde bulunmuşlardır. Direnişin başladığı günden itibaren her katmandan kadınlar kendi içinde örgütlenmeye başlamış, mitinglere katılıp halka seslenmiş, kürsülerde halkı mücadeleye çağırmış ve savaş fiilen başladıktan sonra da cephede asker olarak görev almışlardır. Annelik içgüdüsüyle yanıp tutuşan ama aynı zamanda vatan kaybetme korkusu yaşayan Türk kadını milli mücadelede çok önemli bir yere sahip olmuştur. Mustafa Kemal Türk kadınının göklere sığmayan 7 Kurnaz, a.g.e., s. 160–7; Afetinan, a.g.e., s. 126–39; Sarıhan, a.g.m., s. 28–30; Yavuz [Sükan], a.g.m., s. 46–51. 8 Şefika Kurnaz, a.g.e., s. 164. 9 Kaymaz, İhsan Şerif. “Çağdaş Uygarlığın Mihenk Taşı: Türkiye’de Kadının Toplumsal Konumu”, s.342 10 “Mondros Ateşkes Anlaşması”, Tarihiolaylar.com fedakârlıklarını takdir etmiş, 1923 yılında Konya’daki bir konuşmasında şöyle demiştir: “Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.” 11 Anadolu kadını Kurtuluş Savaşı sonucunda gösterdiği başarılarla varlığını ispatlamış ve adını Türk tarih sahnesine yazdırarak görünmezlik perdesini bir nebze olsa da aralamayı başarmıştır. 11 Atatürk, Mustafa Kemal. “ Nutuk”, 1927 KAYNAKÇA  Adıvar, H. E. Ateşten Gömlek, İstanbul Can Yayınları 1962  Baykal, B. S. “Milli Mücadele’de Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti”, Ankara 1986  Kaplan, L. “Cemiyetlerde ve Siyasi Teşkilatlarda Türk Kadını” (1908-1960, Ankara: A.A.M Yayınları 1978  Mısırlıoğlu, A. “Kuvayı Milliye’nin Kadın Kahramanları”, İstanbul 1976  Özcüler, Ö. “Milli Mücadele Yıllarında ve Cumhuriyet’in İlk On Yılında Türk Kadınının Toplum İçindeki Konumu ve Örgütlenişi”, (Yüksek Lisans Tezi), Ankara: Hacettepe Üniversitesi 2002  YAKAR, A. “Türk Romanında Milli Mücadele”, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara 1973  ENGİNÜN, İ. “Milli Mücadele’de Türk Kadını” Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları, Dergâh Yay. 3. bs. İstanbul 1998  ARABACI, M. “Milli Mücadele Döneminde Halide Edib Adıvar”, Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1996  Muhittin, N. (1931). Türk Kadını, İstanbul: İstanbul Numune Matbaası.  Onay, P. (t.y.). Türkiye’nin Sosyal Kalkınmasında Kadının Rolü, Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.  Oran Aslan, N. (Temmuz 2004). “Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin Çalışmalarından Bazı Kesitler”, Atatürk Dergisi, Cilt: 4, Sayı:2, (s.226), Erzurum.  Önhan, E. (1990). İkinci Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’in İlanına Kadar Kadın Cemiyetleri, Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Erzurum: Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü.

Kurtuluş Savaşı sırasında yüce milletimizin her bir vatandaşı ülkemizin refahı ve hürriyeti için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Özellikle de bu ülkenin cesur kadınları Kurtuluş Savaşı’nda büyük bir rol üstlenmiştir. Bu kadınlar cesaretleri ve fedakarlıkları ile tarihimizin unutulmaz isimleri arasında yer almıştır. Bu nedenle bilmeyenlere onları anlatmak, bilenlere ise tekrar hatırlatmak için Kurtuluş Savaşı’nın kadın kahramanları kimlerdir anlattık. İşte Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlar.

Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “İnsanlığımızı Sorgulamamıza Sebep Olan Dünyanın En Kanlı 11 Savaşı”

1. Nezahat Onbaşı (Nezahat Baysel)

Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlar

Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlar arasında yer alan Nezahat Onbaşı, I. Dünya Savaşı yıllarında annesini verem yüzünden kaybetti. Bunun üzerine 70. Alay Komutanı olan babası onu cepheye götürmek zorunda kaldı. Böylece Nezahat Onbaşı ilk önce Çanakkale Savaşı’na katıldı. Daha sonra 70. Alay ile birlikte Milli Mücadele’de yer aldı. Çocukluğu savaşlarda geçen Nezahat Onbaşı, ata binmeyi ve silah kullanmayı öğrendi. Henüz 9 yaşındayken Kurtuluş Savaşı’na katıldı ve 12 yaşında tümen komutanı Ahmet Derviş Paşa tarafından onbaşılığa terfi ettirildi.

İlk asker elbisesini 1920 yılında giyen Nezahat Onbaşı, Yunan askerlerinin “Kızlı Alay” dedikleri 600 kişilik 70. Alay’ın simgesi haline geldi. Hayatının büyük bir bölümünde savaşan cesur kadın, Geyve Savaşı, Konya İsyanı, I. ve II. İnönü Savaşları ile Sakarya ve Gediz muharebelerine katıldı. Ayrıca İnönü Savaşı’ndaki katkıları nedeniyle Mustafa Kemal Atatürk’ün takdirini kazandı. 1915-1922 yılları arasında vatanına hizmet eden Nezahat Onbaşı, 24 Eylül 1994 yılında vefat etti.

2. Şerife Bacı

Şerife Bacı

Kahraman Türk kadınları arasında yer alan Şerife Bacı, Kastamonulu yaşlı kadın ve erkeklerle birlikte Kastamonu’daki cephanelerin Ankara’ya götürülmesinde büyük bir rol oynadı. Öyle ki cephaneler ıslanmasın diye kazağını cephanelerin üzerine örttü ve bebeği soğuktan donmasın diye ona sarıldı. Bunun sonucunda 1921 yılında henüz 21 yaşındayken soğuktan donarak hayatını kaybetti. Ancak cesareti ve fedakarlıkları asla unutulmadı.

Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “İkinci Dünya Savaşı Casusu Olduğunu Duyunca Çok Şaşıracağınız 6 İsim”

3. Halide Edib Adıvar (Halide Onbaşı)

Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlar

Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlar arasında bulunan Halide Edib Adıvar, 1919 yılında İstanbullu insanları ülkenin işgaline karşı harekete geçirmek için yaptığı konuşmalarla akıllarda yer etti. Kurtuluş Savaşı yıllarında cephede Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında sivil olarak görev aldı. Sivil olmasına rağmen katkıları sayesinde rütbe aldı ve savaş kahramanı sayıldı. Ayrıca savaş yıllarında Anadolu Ajansı’nın kurulmasında büyük bir rol aldı. 1882 veya 1884 yılında doğan Halide Edip Adıvar, 9 Ocak 1964 tarihinde hayata gözlerini yumdu.

4. Halime Çavuş

Halime Çavuş

1898 yılında Kastamonu’da doğan Halime Çavuş, ailesi istememesine rağmen Kurtuluş Savaşı’na katıldı. Saçlarını kazıttı, sakal tıraşı oldu ve erkek kılığında milis güçlere katıldı. Arkadaşları onu uzun süre Halim olarak tanıdı. Ordunun lojistiğinde görev alan Halime Çavuş, İnebolu’ndan Ankara ve Sakarya’ya öküz arabalarıyla silah ve mühimmat taşıdı. Bir gün İnebolu’dan cepheye cephane taşırken hava karlı ve soğuktu. Cephane zarar görmesin diye montunu üstüne örttü. Tam bu sırada Mustafa Kemal Atatürk ve heyete denk geldi ama onları tanıyamadı. Cepheye taşıdığı mermilere hayatından daha çok önem veren bu askeri gören Mustafa Kemal Atatürk çok etkilendi ve ona “Neden üzerindeki montu mermilerin üstüne örttün, üşümüyor musun?” diye sordu. Halime Çavuş ise “Bey, yüz bin kişi kurtulacak. Ben öleceğim de ne olacak?” cevabını verdi. Vatanı için kendi canını hiçe sayan Halime Çavuş, 20 Şubat 1976 tarihinde Kastamonu’da vefat etti.

Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “II. Dünya Savaşı Sırasında Aşık Olduğu Kadınla 75 Yıl Sonra Bir Araya Gelen Asker”

5. Fatma Seher Erden (Kara Fatma)

Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlar

1888 yılında Erzurum’da doğan Fatma Seher Erden, I. Dünya Savaşı’ndan sonra ülkede işgallerin başlaması üzerine önceleri yakın aile çevresi, akrabaları, köylüleri ile küçük savunma çeteleri kurdu. Ardından çetesi ile birlikte orduya katıldı. Kurtuluş Savaşı sırasında 3 sene boyunca vatanına hizmet verdi ve 300 kişilik bir müfrezeye önderlik etti. Yaya ve atlı olarak silah ve cephane yükleri ile cepheden cepheye gitti. İzmit’in düşman işgalinden kurtulmasına katkıda bulundu. Daha sonra I, II. İnönü Muharebesi, Sakarya Meydan Muharebesi ile Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde çarpıştı. Ayrıca cesareti ve katkıları nedeniyle İstiklal Madalyası’na layık görüldü. Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlar arasında yer alan Fatma Seher Erden, 2 Temmuz 1955 yılında İstanbul’da vefat etti.

6. Gördesli Makbule

Gördesli Makbule

Makbule Hanım daha bir yıllık evliyken eşinin yanında Kuvâ-yi Milliye’ye katıldı. 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlılar İzmir’e geldiler ve Batı Anadolu’yu işgale başladılar. Bunun üzerine Makbule Hanım ve eşi Halil Efe, 7 Kasım 1921 yılında Türk direniş çetelerine katıldı ve Yunan askerleri ile çıkan çatışmalarda yer aldı. Makbule Hanım, Şahinkaya Köyü ve Akkocalı Köyü civarındaki Kocayayla mevkiinde baskın yüzünden geri çekilen arkadaşlarına cesaret vermek için öne çıktı ve bunun sonucunda başından vurularak şehit oldu.

7. Hafız Selman İzbeli

Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlar

Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlar arasında yer alan Hafız Selman İzbeli, Kastamonulu kadınları toplayıp Kurtuluş Savaşı’nda savaşan askerler için çorap, kazak ve flanel ördü. Varlıklı bir aileden geliyordu ve paranın alabileceği her şeye sahip olabilirdi. Ancak o, vatanının ve milletinin hürriyetini ve refahını daha çok önemsiyordu. Bu yüzden vatanı için elinden gelen her şeyi yapmaya çalıştı. Askerler Kastamonu’ya geldiklerinde hepsini yolda karşılayıp karınlarını doyurdu. Her zaman “Ben Cumhuriyetçiyim” dedi ve savaştan sonra yeni Türkçe alfabe ile okuma yazmayı öğrendi.

Hafız Selman İzbeli’ye milletvekili olması önerildi, ancak başörtüsünü çıkarması gerekeceği için bunu reddetti. Ayrıca söylenene göre, Mustafa Kemal Atatürk Kastamonu’ya geldiğinde İzbeli’nin evini ziyaret etmiş ve birlikte kahve içmişlerdir.

8. Tayyar Rahmiye

Tayyar Rahmiye

1890 yılında Osmaniye’de doğan Tayyar Rahmiye, gönüllü olarak Kuvâ-yi Milli’ye bağlı 9. Tümen’e katılarak, Fransız askerlerinin ele geçirdiği Osmaniye yakınındaki demiryolu tünelini patlatmış ve bölgedeki Fransız güçlerinin cephane ikmalini büyük sekteye uğratmıştır. Osmaniye’deki Fransız karargahına düzenlenen saldırıda askerler tereddüt edince Tayyar Rahmiye, “Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da siz erkek olarak yerlerde sürünmeye utanmıyor musunuz?” diyerek arkadaşlarına cesaret aşılamıştır. Aynı muharebede ateş hattında kalan iki arkadaşını korumak için ileriye atıldığı sırada Fransızlar tarafından vurulmuş ve şehit olmuştur.

9. Çete Emir Ayşe

Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlar

Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlar arasında bulunan Çete Emir Ayşe, 1894 yılında Aydın’da doğmuştur. Yunanlar 1919 yılında Aydın’ı işgal edince Çete Emir Ayşe, vatanını savunmak için Yörük Ali Efe grubuna katılmış ve Malgaç Baskını’nda yer almıştır. Aydın’ın Yunanlar tarafından ilk işgali efelerin yardımıyla engellenmiştir. Yunanlar, Aydın’ı ikinci kez işgal edince Köşk cephesinde de mücadele etmiştir. Yunan askerlerinin Aydın’dan Anadolu’nun iç kesimine girmesini engellemek için elinden gelen her şeyi yapmıştır.

1933 yılında Aydın’da Mustafa Kemal Atatürk, Çete Emir Ayşe’ye İstiklal Madalyası vermiştir. Çete Emir Ayşe bu anısını şu cümlelerle anlatmıştır: “O günlerden iki hatıram kaldı. Biri kadınlığımla verdiğim savaş, öteki de rahmetli Atatürk’ün göğsüme taktığı İstiklal Madalyası’dır.”

Kaynak: 1 23456789

Milli Mücadelenin Kadın Kahramanları

Milli Mücadelenin Kadın Kahramanları

 

         Kurtuluş Savaşı'nın cephelerinde görev alan "Milli Mücadelenin Kadın Kahramanları" konusunu 4-A sınıfı öğrencileri hem tanıdılar, hem de arkadaşları ile paylaştılar.

 

Kurtuluş Savaşı'nda Vatanı İçin Mücadele Eden 9 Kahraman Türk Kadını

  1. Halide Onbaşı (Halide Edip Adıvar) (1884-1964) ...
  2. Nezahat Onbaşı (Nezahat Baysel) (Ö. ...
  3. 3. Şerife Bacı (Ö. ...
  4. Fatma Seher Erden (Erzurumlu Kara Fatma) ...
  5. Halime Çavuş ...
  6. Hafız Selman İzbeli. ...
  7. 7. Gördesli Makbule (1902-24 Mart 1922, Kocayayla/Akhisar) ...
  8. 8. Çete Emir Ayşe.

02-11-202002-11-202002-11-202002-11-202002-11-202002-11-202002-11-202002-11-202002-11-202002-11-2020

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır