Kalp Yetmezliği Ve Alıç Mucizesi

Doğada yer alan bitki ve meyveler insanların sağlığı açısından merak konusu olmaya devam ediyor. Birçok insan yaşlanma karşıtı ve kalbe iyi gelen meyveleri araştırıyor. Bu süreçte alıç meyvesinin faydaları dikkat çekti.

Alıç meyvesiyle ilgili tüm detaylar haberimizde…

ALIÇ MEYVESİ NEDİR?

Uzun yıllardır sağlık alanında kullanılan alıç meyvesinin değeri yeni yeni anlaşılıyor. Bol meyve veren bereketli bir bitki olan alıç, faydalarıyla şaşırtıyor. İbni Sina’nın reçetelerinde de yer alan alıç, geleneksel tıpta çok kullanılıyor. Yüksek tansiyon, kalp gibi rahatsızlıkların yanı sıra Alıç meyvesi doğal bir idrar söktürücüdür. Alıç bağışıklığı güçlendiren güçlü bir antioksidandır. Alıç meyvesi ve alıç faydaları

Alıç meyvesi, halk arasında farklı isimlerle de anılabilir. Dikenleri de bulunan alış meyvesi aynı zamanda akdikeni olarak da bilinmektedir. Alıcın 1 farklı çeşidi bulunmaktadır. Bu meyvenin ağacının boyu 7 metreye ulaşabilir.

Alıç, adeta kalp ilacı etkisiyle de ön plana çıkıyor. Birçok etkisi bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış bu bitki doğada kendiliğinden yetişiyor.

ALICIN FAYDALARI

Bazı araştırmalara göre alıç kalp yetmezliği ilaçlarıyla aynı etkiye sahip. Kalp krizi riskini azaltıyor. Kalp sağlığından cilt sağlığına kadar pek çok hastalık üzerinde olumlu etkileri bulunuyor.

-Hücresel yaşlanmanın önüne geçiyor.

-Kalp atışlarını düzenler.

-Yüksek tansiyon, kalp gibi rahatsızlıkların yanı sıra alıç meyvesi doğal bir idrar söktürücü olmasıyla da biliniyor

-Alıç meyvesi doğal bir idrar söktürücüdür.

-Mideyi rahatlatmaya yardımcı olur.

-Damarları genişletir. Böylelikle kalp ve damar hastalıklarına karşı koruma sağlar.

-Sakinleştirici bir etkisi olduğu için vücuda dinginlik verir. Sinir bozukluklarını azaltmaya yardımcıdır.

-Beyne giden damarlardaki kan akışının hızlanmasına yardımcı olur.

-Uykusuzluk problemi olan kişilerin tüketmesi önerilir.

-Yüksek tansiyona iyi geliyor.

-Güçlü bir antioksidandır.

-Bağışıklığı güçlendirir.

-Vücut direncini artırır.

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uslu, kalp kasları ve damarlar üzerindeki etkileri nedeniyle kalp çarpıntısı gibi sorunları olan hastaların doğal yolla kalp tedavisinin sağlandığını belirterek "Alıç sayesinde kalbe giden kan sirkülasyonu artar, özellikle kalp krizi riski azaltılır" dedi. Alıçın yüksek tansiyonu düşürme, hızlı nabız atışını koroner atardamarları açarak yavaşlatma, kalbin pompalanmasına yardımcı olma, sinir sisteminde yatıştırıcı, spazmları giderici etkisinin olduğunu bildiren Gazi Üniversitesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, yaptığı açıklamada, alıçın yüzlerce yıldır etkileri nedeniyle geleneksel tıbbın vazgeçilmez bitkisi olduğunu söyledi. Yüksek tansiyonu düşüren alıçın, hızlı nabız atışını koroner atardamarları açarak yavaşlattığını belirten Uslu, kalp kaslarını beslediğinden dolayı kalbin pompalanmasına da yardımcı olduğunu dile getirdi. "Alıçın kalp hastalarına faydası aynı zamanda vücutta biriken ve ödem olarak adlandırılan sıvıların atılması, idrar söktürücü etkileriyle de kendisini gösterir. Bu nedenlerle alıç kalp yetmezliği olanların mutlaka kullanması gereken bir bitkidir" ifadelerini kullanan Uslu, sinir sisteminde yatıştırıcı, spazmları giderici etkileri olduğuna vurgu yaptı. Kalp krizi riskini azaltıyor Meyvenin sinir sistemi üzerindeki etkilerinin kalp hastaları için önemli olduğuna değinen Uslu, kan basıncını düşürdüğünü kaydetti. Uslu, kalbin en iyi dostunun alıç olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: "Alıç bitkisinde bulunan flavonlar sayesinde güçlü bir antioksidan özelliğe sahip olduğundan özellikle damar dokularımızı oksidasyondan ve tıkanıklıklardan korur. Böylece damar sertliğinin giderilmesinde, kolesterolün düşürülmesinde oldukça yararlıdır. Kalp kasları ve damarlar üzerindeki etkileri nedeniyle kalp çarpıntısı gibi sorunları olan hastaların doğal yolla kalp tedavisi sağlanır. Alıç sayesinde kalbe giden kan sirkülasyonu artar, özellikle kalp krizi riski azalır. Kalbe etkileri bir süre sonra ortaya çıktığı için sabırla kullanmak gerekiyor. Özellikle tansiyon ilacı kullananların bir süre sonra ilaç dozlarında azaltımı gerekeceğinden doktorlara danışarak kullanmaları gerekir." Alıçın kalp hastalıklarına faydasının yanı sıra özellikle virüslere karşı da çok etkili olduğunu anlatan Uslu, bağışıklık sistemini koruyucu etkileri nedeniyle immün sistemi zayıflamış kanser hastalarının alıç çiçeği ya da yaprağı çayı içmesi, meyvesini tüketmesi tavsiyesinde bulundu. (AA)

Kolesterolden kalbe kadar birçok alanda fayda sağlayan alıç, hem çiçekleri hem de meyvesi kullanılan bir bitkidir. Nisan ayından hazirana kadar olan sürede taze ya da kurutulmuş çiçeklerini aktarlardan kolayca temin edebilir, yörenizde bolca yetişen bir bitkiyse pazar tezgahlarında bile bulabilirsiniz.   

YEMİŞGEN DE DENİLİR

Halk arasında yemişen, akdiken, geyik dikeni, geviş ve edran olarak da bilinir. Kalbin en iyi ilacı olarak bilinen alıç için Avrupa'da yapılan araştırmalar da bunu doğruluyor. Alıcın kan basıncını dengelediği, kalbin kasılma gücünü çoğalttığı, kalbe ve beyne kan akışını artırdığı ve kalbi, kalp ritim bozukluğuna karşı koruduğu tespit edilmiş. Kronik kalp yetmezliği olan hastalar üzerinde yapılan araştırmalarda olumlu etkileri saptanmış, bu bitkinin kullanımının güvenilir oluşuna dikkat çekilmiştir. Aynı zamanda, kalp yetmezliği hastalarının kullanmış olduğu ilaçlarla etkileşime girmediği tespit edilmiştir. 

FAYDASI İSPATLANDI

Meyvenin, kalbin fazla çalışmasını engelleyerek kalp atışı sıklığını azaltıcı etkileriyle kan damarlarının çeperini kuvvetlendiren ve vücudun diğer bölgelerine olan kan akışında da düzenleyici bir etkisi vardır. Damarları genişleten, kalbe kan ve oksijen akışına yardımcı olan bioflavononid alıçta yüksek oranda bulunur. Almanya Sağlık Bakanlığı'nın bitkisel preparatların hazırlanması ve ruhsatlandırılmasından sorumlu E komisyonu, alıcın kalp yetmezliğinde kullanılmasına onay vermiş, bazı Alman tıp doktorları da reçetelerinde kalp ve damar hastalıkları için en iyi doğal ilaç olarak göstermişlerdir. 

SİNDİRİMİ KOLAYLAŞTIRIR

Yemeklerden sonra tüketilen bir fincan sıcak alıç çayı, iştah açar yağı kırmaya yardımcı olur ve sindirimle ilgili sorunların çözümünde etkilidir. Sahip olduğu sıkılaştırıcı özellikleri ishal ve dizanteri gibi rahatsızlıkların tedavisi için de yarar sağlar.

ÇAYI DA YAPILIR

Bir çaydanlığın içine bir su bardağı kaynar suyu dökün. Bir çay kaşığı kurutulmuş alıç meyvesini suya ekleyin. Karıştırın ve 10 dakika demleyin. Hazırladığınız karışımı süzgeçten geçirin. Dilerseniz tatlandırmak için bal veya şeker ekleyebilirsiniz. Benzer bir şekilde, yaklaşık 15 ile 30 dakika süreyle suda bekletmenin ardından 15 dakika boyunca suda kaynatarak kurutulmuş yaprak ve alıç çiçekleriyle sağlıklı bir içecek hazırlayabilirsiniz. 

MİDE AĞRISINI GEÇİRİR

- Ani kalp krizi ve felç gibi hastalıklardan vücudu koruyor.

- Kalp üzerindeki etkileri saymakla bitmeyen alıç, aynı zamanda kalp ritmini düzenleyip göğüs ağrılarına engel oluyor.

- Damarlardaki kan akışının düzenini korumada etkili olduğu için dolaşım sistemine fayda sağlıyor.

- Kan akışını düzenleyerek yüksek tansiyon sorununu en aza indiriyor.

- Sinir sisteminin sağlıklı çalışmasında etki göstererek stres ve uykusuzluk sorunlarına iyi geliyor. 

- Yine antioksidan özelliği sayesinde, vücutta idrar söktürücü etki yaratıyor. Bu sayede idrar yollarıyla ilgili rahatsızlıkların önüne geçiyor.

- Kan dolaşımını düzenlemesi sayesinde beynin çalışmasını da sağlıklı hale getiriyor ve bu sayede hafızayı güçlendiriyor.

- Alıç meyvesinin içinde bulunan tanenler, ishale karşı hızlı iyileştirici etki gösteriyor.

- Meyvenin buruk bir tada sahip olmasına neden olan bu tanenler, aynı zamanda midenin de düzenli çalışmasını destekliyor ve hazımsızlık, mide ağrıları gibi problemlere son veriyor. 

Alıç bitkisinin kalp hastalıklarındaki olumlu etkilerinden daha önce de bahsetmiştim, hatırlarsanız. yılından yapılan bir değerlendirme çalışması da bu etkileri doğruluyor. Alıç yaprakları, çiçekleri ve meyvelerinden hazırlanan ilaç formülasyonlarının Almanya gibi bazı Avrupa ülkelerinde reçeteli ilaç olarak önerildiği, Amerika Birleşik Devletlerinde ise en çok satılan bitkisel ürünler sıralamasında üst sıralarda yer aldığı bildirilmektedir. Yapılan çalışmalar, alıç ekstrelerinin New York Kalp Birliğinin (NYHA) “İkinci derece kalp yetmezliği” tedavisinde etkili olduğunu ortaya koymaktadır.

tarihli yeni bir çalışmada, şimdiye kadar yapılmış ve farklı alıç formülasyonlarının, farklı süreler ile (3 hafta arası) uygulanması ile kronik kalp yetmezliği hastaları üzerindeki etkisinin incelendiği bilimsel nitelikte klinik çalışmalar değerlendirmeye alınmış (meta analiz).  Toplam hastada yürütülen  ve standardize edilmiş (prosiyanidinler) alıç formülasyonlarının kullanıldığı 14 klinik çalışmanın sonuçları iki ayrı uzman tarafından tamamen bağımsız olarak değerlendirilmiş. Çalışmaların sonucunda alıç formülasyonlarının idrar artırıcı ilaçlar (4 çalışma) veya tansiyon düşürücü ilaçlar (ACE inhibitörleri) (3 çalışma) ile birlikte uygulanması ile boş ilaç verilen hastalara göre istatiksel olarak daha belirgin şekilde bir yararı bulunduğu göze çarpmaktadır.

Vurgulanan bir diğer önemli husus ise bu bitkinin son derece güvenilir olduğu, herhangi bir risk olasılığının son derece düşük olduğu. Bir çalışmada kalp yetmezliği hastalarının kullandığı digoksin gibi ilaçlar ile herhangi bir etkileşmesi bulunmadığı bildirilmektedir. Hayvan deneylerinin sonuçlarına bakılarak kan sulandırıcı ve tansiyon düşürücü bazı ilaçlar ile olası bir etkileşmeye dikkat çekilmesine karşılık bu konuda doğrulayıcı klinik çalışma bulunmamaktadır. Sonuç olarak, kalp yetmezliği hastalarının tedavisine destek olmak üzere ilaçlar ile birlikte alıç formülasyonlarının kullanılması önerilmektedir. 

Organik gıdaların yararı üzerine

Geçen hafta Star Cumartesi ekinde sevgili Y. Durukan’ın haberi üzerine bir konuya biraz açıklık getirmek istiyorum. Haberde Sakarya Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünde yapılan bir çalışmada organik tarım ile üretilen bitkilerde glutatyonun düşük oranda bulunmasına karşılık, kimyasal gübre ve ilaçlama ile üretilen sebzelerde glutatyonun yüksek bulunduğu bildiriliyordu. Bu deneysel sonuç ile ilgili görüşü alınan dernek yetkilisi ise “tek bir araştırmayla genel yargılara varmanın çok sağlıklı olmadığı” şeklinde bir beyanda bulunmuş. Yetkilinin bu ifadesi kafanızı karıştırmış olabilir; “Organik tarım yararlı mı, zararlı mı?”

Dernek yetkilisinin ifadesi sizleri glutatyon hakkında zararlı bir madde gibi yanlış fikre sürüklemiş olabilir. Aslına glutatyon, vücudumuzun savunmasında rol oynayan ve bilhassa karaciğerde sentezlenen önemli antioksidan silahlardan biri. Bu konuda benim  yaptığım açıklamayı dikkata almanız doğru olacaktır. Çünkü yukarıdaki bilimsel çalışmanın sonuçlarının organik tarım ile üretilen gıdaların yararlarının değerlendirilmesinde hiç bir katkısı bulunmuyor. İnsanlar gibi bitkiler de dışarıdan stres etkenlerine karşı kendini koruyucu maddeler üretiler. Dolayısıyla sizin kimyasal ilaçlama ve gübreleme yaptığınız bitkinin kendini korumak için bazı maddeler üretmesi normal bir olay. Buna karşılık ihtimam ile baktığınız organik tarımla üretilen bitkilerde “stres etkeni” olmadığından bu maddeler aşırı miktarda üretilmiyor. Zaten ağızdan alınan “glutatyon”un hiç bir yararı bulunmadığı da deneysel olarak gösterilmiş. Vücudumuzun kendi glutatyonunu üretmesi için ağızda verilen N-asetil sistein ya da sistein haplarının etkili olduğu biliniyor. Bu tip ürünler de eczanelerde satılıyor. Dolayısıyla glutatyon oranı yüksek bitkilerin yenmesinin bir yararı yok.

Sonuç olarak; Organik gıdaları  -bu bakımdan- güvenle kullanabilirsiniz.    

Diğer taraftan, benim organik gıdalar ile ilgili endişem, Tarım Bakanlığı’ndan ilgili belgenin alınmasından sonra bir kaç misli fiyat ile piyasaya sürülen organik ürünlerde, ürün kalitesinin sürekliliğinin nasıl kontrol edildiği. Yani, bir üretici bu belgeyi aldıktan sonra piyasadan aldığı kimyasal ilaçlama ile üretilmiş bir ürünü organik etiketi ile bir kaç misli fiyata satarsa! Tüketici aldığı malın kalitesinden nasıl emin olabilecek?