füsun demirel kaç yaşında hamile kaldı / Demirel: Ellimden sonra genç anne oldum - Haber 7 YAŞAM

Füsun Demirel Kaç Yaşında Hamile Kaldı

füsun demirel kaç yaşında hamile kaldı

“Şimdi bu söyleşiyi cevaplarken ‘anneeee beni öpmeye gelecek misin? Anneee beni de’ diye yattıkları yerden seslendiklerini duyuyorum. Ve evet, kalkıp gidip günün son görevini yapıyorum. İyi ki varlar”

Uykudan önce annelerine seslenenler 12 yaşına basmak üzere olan ikizler Aslı Senem ve Mehmet İlkem. Seslendikleri kişi ise oyuncu Füsun Demirel.

Pek de alışık olmadığımız bir şekilde “geç yaşta” anne olmayı tercih eden Demirel, ikizlerini kucağına aldığında 50 yaşındaydı. Anneliğinden sonra da meslek hayatına hiç ara vermedi, sayısız diziye, filme, oyuna imza attı. Profesyonel çalışmalarına ek olarak yaşadığı topluma olan sorumluluklarını unutmadı; hak savunuculuğu yaptı, emekçilerin, mücadele edenlerin, kadınların yanında olmaya devam etti. Zaman zaman görüşlerinden dolayı yandaş medyaca hedef de gösterilen Demirel, hiç pes etmedi. Tıpkı "annelik hayalinden" vazgeçmediği gibi

Füsun Demirel ile anne olmak deneyimi üzerine söyleştik.

Birçok kadın gibi siz de “anne olma hayali” kurar mıydınız?

Her kadın anne olma hayali kurar mı? Emin değilim ama ben uzun yıllar bu hayalle yaşadım. Bazı kadınlarda annelik içgüdüsü yüksektir. Ben 17 yaşımda bile arkadaşlarıma anne sorumluluğu taşırdım. Sevdiklerime hep anne şefkati ve koruma içgüdüsü ile yaklaştım. 30 yaşıma geldiğimde ise annelik için bayağı takıntı durumu oldu. Avazım çıktığı kadar bağırmak isterdim “ Bedenim anne olmamı istiyoorrr” Hormonlar böyle buyuruyor bazen.

"45 yaşında bu büyük maceraya adım attım"

Siz 40’larından sonra anne oldunuz, bir cesaret bu, değil mi?

Kadınların 30 ile 40 yaşları arası ilginçtir. Hızlı kariyer ve çalışma yaşamı içinde net bir karar vermek zorundasın. “Ya şimdi ya hiç.” Biz o zaman düşün düşün, sonunda karar verdik.

"Bu ülkenın koşullarında çocuk yapmayalım kendimize zor bakıyoruz" dedik. Defteri kapattım. Mesleğe daha da sarıldım. ÇASOD ve OYUNCUBİR meslek örgütlerınde ciddi ciddi görevlerde çalışmaya başladım. Geçen yıllar içinde mücadelede yaşadığım hayal kırıklıkları yeniden içe dönmeme neden oldu. 40’lı yaşlardaydım ve annelik fikri yeniden dürttü beni. Bir yerde bir bebek görsem çok heyecanlanırdım. Annesine gıpta ederdim.

Ve sonunda defter yeniden açıldı. Kaçınılmaz son Anneliği denemek için canımı vermeye razıydım. Öylesi büyük bir istekti. 45 yaşında bu büyük maceraya adım attım.

Zor olmadı mı?

Kolay değil elbette. Tansiyonum ve kilolar var. Yani yıllar öncesinden böyle bir hazırlığa girmemişim. Elbette çeşitli riskleri vardı ama eğer doktorlar uygun görmeseydi ben de vazgeçerdim. En büyük şansım rahim yapısının çok genç kalmış olmasıydı. Doktorlara göre 25 yaşında bir kadının yapısı ile aynıydı ve tutmaması için bir sebep yoktu.

İlk deneme tutmadı ve sekiz ay ağır depresyon yaşadım. O süreçte kendim doğurmaktan vazgeçip bir bebeği evlat edinmek istedim. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’nun yolunu tuttuk. Fakat sonuç hüsrandı. Bir kız bebeğim olsun istemiştim. Kız çocukları için sıraya girdiğimde dosyama ancak dört yılda sıra geleceği söylendi. Ve 40 yaşı başlangıç sayıp sıfır yaş bebek verildiğini, bana verilecek çocuğun sırası geldığinde mesela 47 isem 7 yaşında bir çocuk olacağını söylediler; kabul etmedim. Hatta siz dışardan bulursunuz dediklerinde çok üzülmüştüm. Herkese haber saldım. Meğer para karşılığı bebeğini vermek isteyen ne çok insan varmış Doğmamış bebeğini satmak isteyenlerle ve onların çok acıklı hikâyeleriyle karşılaştım. Ürktüm ve vazgeçtim. Bir yıl sonra ikinci denemeyi kabul ettim.

Sonunda bebeklerinize kavuştunuz…

Büyük macera ikizlerimle noktalandı. Üstelik bu kadar yoğun istek sonucu bir de armağan aldım. Biri kız biri erkekti. Hiç unutmuyorum, doktorum demişti ki, “O kadar isteklisin ki, rahim ahtapot gibi sarmalamış sımsıkı embriyoları, mükemmel bir uyumları var, ikizler dünyaya gelmek istıyor” Her aşamasında duygusal ağlamalar yaşadım. Sevinçten ağlıyordum hep. Hormonlar gene yüksek seğrediyordu ve beni hep ağlatıyordu.

"Evde toplumsal cinsiyet ilkesi ile hareket ediyoruz"

Çocuklarla yaş farkınız ilişkinizi nasıl etkiledi?

Ciddi bir yaş farkı var ama bu bizi etkilemedi. Bazen sokakta gezerken boşboğaz insanlar “torunlar mı?" diye sorduklarında önceleri ikizlerım şaşkınlık yaşıyordu, sonra alıştılar bu saçma sorulara.

Onlar hormonlarımı yeniledi. Beden yeniledi kendini ve loğusalık depresyonum geçince inanın öylesine genç ve diri hissetmeye başladım ki Ömrüme ömür kattıkları bir gerçek. Çok mutlu ve şahane uyumlu geçirdik 11 senemizi. Haziran’da 12 yaş olacağız tam.

Nasıl geçiverdi pek anlamadım. Bebeklik dönemleri ayrı güzeldi.. Büyüdükçe sorunlar şekil değiştiyor ama her yaşları ayrı tatlı.. Şimdi ön ergenlik dönemindeyiz. Hatta ergenlik kapıyı çaldı bile. Ama iyiyiz şükürler olsun.

Aramız hep çok iyi. Sevgimiz, bağımız çok büyük. Dişi ve erkek farkını anne karnından başlayarak gözlemledim. Gerçekten acayip farklılıklar var. Biz evimizde toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesini uyguluyoruz. Cinsiyetçi kalıplardan uzağız. Özellikle karantinada birlikte geçirdiğimiz günlerde ev işlerinde herkes bir ucundan tutuyor.

Oğlumun kirli tabağı yıkayıp bulaşık makinasına koyduğunu görünce mutlu oluyorum ya da kızım kurabiye yapmak için mutfağa girdiğinde Hümanist, vicdanlı, adalet duygusu yüksek, paylaşımcı, sevgi dolu ve sorumluluk bilinci yüksek bireyler yetişiyor. Kolay değil elbette, emek vermek ve çok sabırla eğitmek gerekiyor.

Annelik zor değil mi?

Aslında bu planlanmış bir projeydi. Elbette maddi koşullar gerektiriyor. 8 sene boyunca evde hep bakıcı ve ablalardan destek aldım; yardımcılar vardı. O nedenle rahatça çalıştım. Son yıllarda part time ablamız oldu ama daha çok sorumluluk bize kaldı. Özellikle  pandemi sürecinde gerçekten yoruldum. Mutfak ve yemek masası arasına yatak kuracağım diyorum. Ev kadınlığı ne kadar ağır işçilik ve emekliliği falan yok Neyse ki işleri ortaklaşıyoruz hepimiz.

"O anneler birer kahraman kadındır"

Annelik deneyimleri size ne kattı?

Dünyaya getirip getirmemek meselesi değil ama bir insan yetiştirmek emek vermek, büyütmek müthiş bir tecrübe. En zor anınızda bile size ihtiyacı olan minicik varlığa el uzatmak gerekliliği gibi durumlar hayata bakışınızı da değiştiriyor.

Dünyanın kendi etrafınızda dönmediğini görüyorsunuz. Şimdi bu söyleşiyi cevaplarken “anneeee, beni öpmeye gelecek misin?, aneee beni de” diye yattıkları yerden seslendiklerini duyuyorum. Ve evet, kalkıp gidip günün son görevini yapıyorum. İyi ki varlar İyi ki bu çılgın projeye imza atmışız. En büyük kaygım hiç değişmedi. “Ne olacak bu memleketin hali?” “Ne olacak bu koşullarda çocukların geleceği?” Kaygılar bizi yönetemez ama

Siz annelik ve mesleğiniz arasında sıkışmadınız mı hiç?

Annelik bir kadını dürtüyorsa asla ertelememeli. 40’lı yaşlar ideal bence. Kadın zaten 40 yaşına kadar kariyer basamaklarında ilerlemiş, belirli ekonomik güvenceleri almış, süreli ilişkisi varsa belirli olgunluğa gelmış ya da yalnız olmayı seçmişse de yine hayatın tecrübesi nedeniyle belirli bir dinginliğe ulaşmıştır. Annelik için doğurmak da şart değil. Evlat edinme yöntemi bazen doğru işliyor ya da koruyucu annelik harika bence.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Cezaevlerinde çocuklarıyla kalmak zorundaki annelerin, engelli veya çaresiz hastalık sahibi evlatları olan annelerin, madde bağımlısı gençlerin annelerinin, evladı kaçırılan, kaybedilen, istismara uğrayan ve öldürülen çocukların annelerin, homofobi ile mücadelede evlatlarının yanında olan LGBTİ+ annelerinin, manasız savaşlarda ölen askerlerin annelerinin, Cumartesi Anneleri'nin Anneler günü kutlu olsun. O anneler birer kahraman kadındır. (EMK/AÖ)

50'lik anne: "İkizler beni gençleştirdi"

Yaklaşık ay sonra 50 yaşında ikiz bebek annesi olmaya hazırlanan usta oyuncu Füsun Demirel: Gençlikte kariyer peşinde koşarken, çocuk yapmaya cesaret edemedik. İkizlerime geç sahip oluyorum ama bundan sonrası hayatımın altın yılları olarak yaşanacak..

Usta oyuncu Füsun Demirel, ay sonra tam 50 yaşında ikiz bebek annesi olacak. Demirel'in hamile kalmasıyla ilgili yumurta naklinden, sperm bankasına kadar birçok yöntem ihtimali ortaya atıldı Demirel bunları yalanlarken, sadece 'tıbbın ilerlemiş imkanlarından yararlandıklarını' ancak bu konuda hiçbir zaman detaylı konuşmayacağını söyledi Mesleğin ilk yıllarında 'kariyer peşinde koşmaktan' çocuk sahibi olamadığını belirten Füsun Demirel'le 50 yaşında hamile olmanın bir sanatçıya yaşattığı duygular üzerine konuştuk

BİRİ KIZ BİRİ ERKEK OLACAK

* Dizilerin uzunluğu ve yoğun çalışma koşulları genelde oyuncuları zorluyor. Hamile olarak böyle çalışmak sizi yormuyor mu?

Artık aylık hamileyim. İkiz oldukları için karnımda, tek bebekteki aylık bir gebeliğin görüntüsü var. Oldukça hızlı gelişiyorlar. Bu dönemde çalışmak beni çok zorluyor. Hele sahnelerin yoğun yazıldığı bölümlerde sette doğuruvereceğim zannediyorum. Üstelik bizlerin çalışma koşulları da malum. Maden işçilerinden daha da ağır şartlarda çalışıyoruz. Her hafta 90 dakikalık bölüm yetiştiriliyor. Dolayısıyla herkes pek insani olmayan şartlara mahkum. 'Tatlı Bela Fadime' ekibi bana son derece özen gösterse bile ben de bu şartlarda elbette zorlanıyorum.

* Annelik her kadın için büyük bir mutluluk kaynağıdır. Sizin hamileliğe dair duygularınız neler?

Anaç bir karakterim var. Gençliğimden beri böyleyim. Anneliğe hep hazırdım zaten. Başka çocukların, gençlerin anneleri gibiydim tüm yaşamım boyu. Kol kanat germeyi, birilerine omuz vermeyi seviyorum. Yaradılışım böyle. Şimdiyse hep düşlediğim kendi bebeklerime kavuşma günümün heyecanını yaşıyorum. İçimde kıpır kıpır hareket ettikleri zaman havalara uçuyorum. Biri kız, biri erkek olacak Bu da Allah'ın bir hediyesi. Duyguları anlatmak zordur ama şu sıralar aşırı duygusalım. Her ultrason gününde onları gördükçe sevincim katlanıyor. Şimdi zaman yaklaştıkça buluşma günümüzün heyecanını yaşıyorum. Onlara çok geç sahip olacağım belki ama birlikte yaşayacağımız yıllar hayatımın altın yılları olacak. Üstelik şimdiden öylesine gençleştirdiler ki beni. Galiba ikizlerim sayesinde uzun yıllar yaşlanmayacağım.

* Yaşınızı göstermiyorsunuz ama yine de 50 yaşında anne olacaksınız. Buna nasıl karar verdiniz? Bunun için geç kaldığınızı düşünüyor musunuz?

Geç kaldım duygusu yok, olsaydı, biraz da cesaret isteyen bu kararı vermezdim. Her kadının anne olma isteği vardır diye düşünüyorum. İçgüdü çünkü. Daha önceleri olabilirdi ama biz mesleğimize öylesine kaptırdık ki kendimizi! Bakın pek çok meslektaşım çocuk sahibi olmamıştır. İlk yıllar iki yakayı bir araya getiremezsin. Sonraları işler yoğunlaşır, kariyer duygusu öne çıkabilir. Yıllar geçtikçe çocuksuzluğun özgürlüğü iyi gelmeye başlar. Sorumlu olduğun kimse yoktur. Biz çocukları çok sevmemize rağmen cesaret edemedik. Demek doğru zaman şimdiymiş.

İŞİMİZLE ANILMAK İSTEDİK

* Hamileliğinizin ilk dönemlerinde 'Yumurta nakli yoluyla' ya da 'Sperm bankasından hamile kaldı' iddiaları ortaya atılmıştı

Bugüne kadar magazin mağduru olmadım çünkü magazinel bir hayatımız yoktu. İşimizle var olmayı, ürettiklerimiz ve başarılarımızla saygın şekilde anılmayı tercih ettik. Bu bizim hayata bakışımızla ilgili. Magazin kulaktan dolma ne varsa onu yazan bir çeşit asparagas haberciliği haline geldi ve insanların özeli, mahremi, duyguları altüst edildi. Bu sistemin kirliliği, dibe vuruşuyla beslenenlerle, bunun mağduru olanların ortak platformu. Biz bunu atlattık Zaman ve bebeklerimizin bizlere kattığı duygular her şeyi atlatmamıza yardım ediyor.

UMUDUMUZU YİTİRMEDİK

* Canlandırdığınız karakterlerin aksine kırılgan bir yapıya mı sahipsiniz?

Oldukça kırılganım. Hatta biraz fazla. Beni tanıyanlar şaşırıyor çünkü; oynadığım rollerle alakam yok.

* Annelik duygusu sizi nasıl değiştirdi, nelerden vazgeçtiniz?

Henüz her şey eskisi gibi sürmekte. Annelik duygum yaşamımda büyük değişiklikler yaratmadı. Artık biraz daha canımı düşünür oldum o kadar. Hayatıma en güzel duygular katan bana psikoterapi gibi gelen kedilerimden vazgeçmek üzereydim Çünkü uzun yıllar yan yana olamazlar. Şimdi hayatımızı onlara göre düzenliyoruz. Kediler de bebekler de hem hayatımda olup, hem bebeklerin zarar görmeyeceği bir planlama yapıyoruz. Bahçeli bir eve taşınmak istiyoruz. Sonuçta her şey yolunda gidiyor.

* Ülkenin durumu ve çocuklarınızın geleceğiyle ilgili zaman zaman endişelere kapılır mısınız?

Elbette kapılırım. Ülke gidişatı aydınların, düşünen insanların tümünün ortak endişesidir. Endişeli olmak biraz harekete geçmeyi de sağlar. Kişisel olarak çocuklarıma iyi bir gelecek kazandırsam da, ülkenin şartları dibe vurmuşsa bundan her kesim etkilenir. Hayat boyu endişe bizi bırakmadı ama umudumuzu asla yitirmedik. Bu ülke günün birinde kendilerini ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen gençlerin ülkesi olacak.

Üretimi ölünceyedek bırakmam!

* Sizce neden uluslararası alanda tanınan Türk oyuncular çıkmıyor? Sinemamız neden yurtdışında daha fazla söz sahibi değil?

Sinemamız bir sanayi haline gelemedi. Hâlâ fazlaca tanınmıyor. Sinema uluslararası bir pazar ama biz maalesef onun içine girmeyi başaramıyoruz. Tek tük kişisel başarılar oluyor. Nuri Bilge Ceylan, Fatih Akın örneği gibi. Sinemamız tanınmadığı sürece oyunculara da pek şans kalmıyor. Tanınmamıza en büyük katkı ise İstanbul Uluslararası Film Festivali.

* Tanıtım için hükümetin desteği olması gerekli değil mi?

Bunun için hükümetlerin kültür politikaları yok. Asla umurlarında falan da değil. Siyasiler, sanatı ve sanatçıyı yanında dolgu malzemesi olarak görmeyi sürdürüyor. Altyapısı gelişmemiş, sendikal örgütlenmesi olmadığından çalışma ve sosyal şartları dibe vurmuş, fikri haklar konusunda yasaya rağmen dünyada en büyük ihlalin yapıldığı bir ülke sinemasından; yurtdışında nasıl bir başarı beklenebilir?

Üretimi ölünceyedek bırakmam!

* Herkesin yarış içinde olduğu oyunculuk dünyasında siz daha nitelikli roller peşinde koştunuz ve çok sayıda ödül aldınız. Bu durum özel bir tercih miydi?

Proje seçtim ama bana da muhteşem projeler geldi. Biraz şans, biraz da mesleğe özenli ve disiplinli bakışım etken oldu. Rolün büyüklüğü değil, etkisi önemli

* Komedi ağırlıklı rollerinizde genelde hayatın tüm zorluklarına rağmen komik olabilen mahalle kadını tiplemesi çiziyorsunuz. Çevrenizde etkilendiğiniz böyle birileri var mıydı?

Hayır; çevrede olması gerekmiyor zaten. Yasam boyu insan karakterlerini tahlil ederiz. Bizler farklı gözle bakarız hayata. Davranışları süzüp, biriktiriyoruz. Karakter yaratmak için birikim; bir ömre yayılır aslında. Bir de senaryoda yazılanı iyi algılamak, dersini iyi çalışmak gerekir.

Çocuklarınızı büyütürken bir yandan da dizi ve filmlerde oynamaya devam edecek misiniz?

Üretimimi ölene kadar bırakamam. Mesleğimi seviyorum. Başlangıçta çalışmayacağım ama ikinci yayın döneminde teklifleri değerlendireceğim.

* Önümüzdeki dönemde nasıl bir hayat planlıyorsunuz, yapmayı istediğiniz projeler neler? Kameralardan, sahneden uzak bir hayat planınız var mı?

Büyük planlarımız yok. Meslekten uzaklaşmak istemiyorum. Niye uzaklaşayım ki? Daha uzun yıllar izleyicileri mutlu etmeyi istiyorum. Oyuncu emekli olmaz. Bebeklerimi sette de büyütebilirim, bahçeli büyük bir evde hayatımda tüm sevdiklerimle birlikte yaşamak istiyorum.

Günaydın

etiket Olmaz Diyenlere İnat 40 Yaşından Sonra Anne Olan 8 Ünlü

Haberler

Magazin

Ünlüler Dosyası

Olmaz Diyenlere İnat 40 Yaşından Sonra Anne Olan 8 Ünlü

1. Hande Ataizi

1. Hande Ataizi

2. Yeşim Salkım

2. Yeşim Salkım

3. Demet Akalın

3. Demet Akalın

4. Füsun Demirel

4. Füsun Demirel

5. Halle Berry

5. Halle Berry

6. Lucy Liu

6. Lucy Liu

7. Salma Hayek

7. Salma Hayek

8. Nicole Kidman

8. Nicole Kidman

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası