Etiketler: Adem Erim, Ahad, Ahmet Alpöz, Ahmet Kabaklı, Ali Çekici, Alim Koçer, Altan Deliorman, Amir AteÅŸ, Arif Sami Toker, Atatürk, Avni Akyol, Aydın Bolak, Aykan, BOÄAZİÇİ Dergisi, Cahit Atasoy, Cahit Peksayar, Cemal Kağıtçı, funduszeue.info EriÅŸ, Dr.Ä°rfan DoÄŸrusöz, Elektro Dede Efendi, Emre Ömürlü, Erdal Türkmaya, Erdem Yügen, ErdoÄŸan Akkanat, Erk Yurtsever, Erol Deran, Fatma Adile BaÅŸer, Fehmi Bildik, Fethi KaramahmudoÄŸluYesari Asım Ersoy, Fevzi Samuk, Fikret DeÄŸerli, Fuat Türkelman, Gültekin Tarı, Gürbüz Azak, H.B.Yönetken, Hafız imam Selahaddin bey, Hakan HataylıNezih Uzel, Halil Aksoy, Halil Åıvgın, Hanefi Demirkol, Hasan Tahsin Parsadan, Haydar Sanal, Hayrettin Altınok, Hindemith, HurÅŸid Ungay, HÂTIRALARIM Abdullah Üçok, Kadir MısıroÄŸlu, Kalenderilik, Kani Karaca, Kayıhan ÇaÄŸlayan, Kemal Yücebıyık, funduszeue.info Bolel, Mehmet Bilge, Mehmet Kaplan, Mehmet Yararer, Mehmet Çınarlı, Mesut Cemil, Mithat Arısoy, Muharrem Ergin, Muharrem MiraboÄŸlu, Murat Ãœlker, Musa Yanık, Musiki Mecmuası, Nadir Åen, Nail Kesova, Necati AğıralioÄŸlu, Necati Bozkurt, Necdet Tanlak, Necdet Varol, Necil Kazım, Nejat Yertut, Nevzat Atlığ, Nevzat Pamukçu, Nihat Bozkurt, Nizamettin Åahin, Oktay Özerden, Orhan Özokur, funduszeue.infoülkadir Karahan, funduszeue.info Sümer, Rahmi Oruç Güvenç, Saadet GüldaÅŸ, Sabahattin EyüboÄŸlu, Sabahattin Zaim, Sabri Ãœlker, Sadettin Heper, Sadun Aksüt, Salih Zeki Ayan, Selahattin Yılmaz, Semazenne, Sevim Deran, Sezai Aksoy, Sofra duası, Süleyman Yalçın, Tahsin BanguoÄŸlu, Taner KarahasanoÄŸlu, Tasvir gazetesi, Tekin Arıburnu, Tevfik Ertüzün, TÃœMATA, Tülun Korman, Türk Milli Musiki Kurumu, UÄŸur Derman, Vahap KarahasanoÄŸlu, Vasfi Rıza, Vehbi Dinçerler, Yunus Emre, Yunus Emre Beste Yarışması, Yunus Emre’ye SesleniÅŸ, Yüksel Özemre, Yılmaz Zeybek, Yılmaz Özer, Zekeriya Erdim, ÃœLKÃœ, Ä°bn Fazlan Seyahatnamesi, Ä°brahim KafesoÄŸlu, Ä°smail Doruk, Ä°stanbul depremi , Ä°zzet Eskidemir, Åükrü Kaya 0
" Yunus Emre ve Türkçe Yılı" kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle Aktekke Meydanı'nda düzenlenen programa vatandaşların ilgisi yoğun oldu.
Programa Cumhuriyet Başsavcısı Behçet İşlek, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Nuri Özbey, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Namık Ak, Vali Yardımcısı Oğuz Şenlik, il ve üniversite protokolü, davetliler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ev sahipliğinde İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğu (IDTMAUT) İrfan, Tasavvuf ve Meydan Meşkleri Bölümü tarafından icra edilen programın açılış konuşmasını KMÜ Rektörü Prof. Dr. Namık Ak yaptı.
"Yunus iklimini her vesileyle yaşamak ve yaşatmak istiyoruz"
Rektör Namık Ak, yılının Karaman için önemine değinerek şunları söyledi: " yılı UNESCO tarafından, vefatının ’üncü yılı nedeniyle ‘Yunus Emre Yılı’ olarak ilan edilmiş; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle de ‘Yunus Emre ve Türkçe Yılı’ olarak belirlenmiştir. Hazreti Yunus’un Karamanlı olması ve Karaman'ımızın aynı zamanda Türkçenin başkenti olarak anılması nedeniyle bu yıl kanaatimizce Karaman işaret edilmiştir. Buradan hareketle yılında Valilik, Belediye, Üniversite başta olmak üzere ilimizin diğer kurum ve kuruluşlarıyla birlikte Yunus Emre’yi en iyi şekilde anmak ve anlamak, Yunus iklimini her vesileyle yaşamak ve yaşatmak, Yunus’un sevgi ve hoşgörü anlayışını, insan, kainat ve Yaratan’a dair üstün kavrayışını hayatın her alanına taşımak, bunların yanı sıra Türkçemizin doğru ve etkin şekilde kullanımını teşvik ederek dilimizin Yunusça engin ifade ve manasını yeniden güçlendirmek amacıyla birçok faaliyet planladık. Bu faaliyetlerin bir kısmını hayata geçirirken bir kısmının da hazırlıklarına devam etmekteyiz. Bugün burada Kültür ve Turizm Bakanlığımızın destekleriyle, Karaman Valiliği, Karaman Belediyesi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ve İrfan Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezi iş birliğiyle önemli bir organizasyona ev sahipliği yapıyoruz."
"Hazreti Yunus’un ve Hazreti Mevlana’nın mirasına sahip çıkıyoruz"
Rektör Namık Ak konuşmasının devamında, "İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğu bünyesindeki İrfan, Tasavvuf ve Meydan Meşkleri Bölümü tarafından icra edilecek olan Yunus Emre İlahileri ve Sema programını, Hazreti Yunus’un ve Hazreti Mevlana’nın mirasına sahip çıkan, mazisine ve kültürel değerlerine sonuna kadar bağlı olan siz değerli Karaman halkımızın iştirakiyle Aktekke Meydanı’nda, Hazreti Mevlana’nın validelerinin ve Hazreti Yunus’un manevi huzurlarında gerçekleştiriyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Programın düzenlenmesine verdikleri desteklerden dolayı Valimiz Sayın Mehmet Alpaslan Işık ve Belediye Başkanımız Sayın Savaş Kalaycı’ya, programda emeği geçen herkese, İstanbul’dan ve Konya’dan ilimize teşrif eden başta Sema mukabelesini yönetecek olan Postnişin Mehmet Fatih Çıtlak Beyefendiye, Musiki Topluluğuna, katılımlarınızdan dolayı siz kıymetli misafirlerimize ve yayınımızı sosyal medya hesaplarımızdan çevrim içi ortamda canlı olarak takip eden değerli izleyicilerimize teşekkür ediyor; selam ve hürmetlerimi sunuyorum." dedi.
Açılış konuşmasının ardından selamlama konuşması yapan Postnişin Mehmet Fatih Çıtlak, “Bizi Hazreti Pir Molla-i Muhammed Celaleddin Rumi Efendimizin annesi huzurunda buluşturduğunuz için ve bu güzel ortamı sağlamak üzere himmetlerinizden dolayı şükranlarımı arz ediyorum. Benim de dedemin dedesi Karamanlıdır. Biz de misafir değil ev sahibi olarak aranızda bulunuyoruz. Rabbimden buradaki beraberliğimizi vatanımızın ve milletimizin kalplerinin bir olmasına, daima bizi her türlü afetten muhafaza etmesine, hayırlı muradatımızın ihsanına, hepimizin imtihanlarında muvaffak olmasına şu cemiyetin vesile olmasını niyaz ediyorum.” dedi.
Konuşmaların ardından program, Yunus Emre ilahilerinden oluşan musiki dinletisiyle devam etti. Ardından Postnişin Mehmet Fatih Çıtlak'ın önderliğinde semazenler tarafından sema mukabelesi gerçekleştirildi. Program, hediye takdimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Aktekke Meydanı'nda gerçekleştirilen ve Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinin sosyal medya hesaplarından da canlı olarak yayınlanan program, izleyiciler tarafından büyük beğeni topladı.
Etiketler: Postnişin M. Fatih Çıtlak Ve Orkestrası İzleyenleri Büyüledi
  Â
      BÜYÜK POSTANE İSTANBUL RADYOSUNDA KÜRDİLİHİCAZKÂR FASLI
     sonrasında, İstanbul-Sirkeci Büyük Postanede yayın yapan İstanbul Radyosu, misafir ıopluluklara da yer vermektedir(*). Bu topluluklardan birinde, ?de keman hocam olan Avni (Atun) da bulunmakta, hânende ve sâzendelerin bir kısmı Beylerbeyinde, yarısı da Arnavutköyde/Ortaköyde ikà met etmektedirler. Topluluk; Radyoda Kürdilihicazkâr Faslı sunmalarına izin verildiğini Mesut Cemil beyden öğrenmişler ve peşrevden sonra yer alacak eserleri tesbitle programı yapmışlar; fasıl heyetinin bir kısmının Beylerbeyinde, diğerinin karşı sâhilde çalışmasnı tamamlayarak Radyoda buluşmuşlardır. Mesut Cemil, Başlayın! işâretini verince; bir kısmı Tanburî Cemil Beyin, diğeri Vasilâkinin peşrevini çalmaya başlayınca, Mesut Cemil Bir ârıza oldu! diyerek yayına son vermiştir.
(*) TRTde Türk Musikisi Misâfir toplulukları, devrimi!?nden itibaren yasaklı??
                                                                 * * * * * * * * * * *
      Kanal 24 TV,  oo zaman aralığında, Kâni KARACA ( Adana İstanbul) hakkında güzel bir program sundu. Ben de, paragraf ilâve etmeyi vazîfe bildim:
      yılı Mayıs ayında birgün, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Talebe Birliği Korosunda, hocamız Arif Sami TOKER, arkadaşa: Yeşilköy stüdyosunda bir film çevriliyor. Filmde, küçük bir hamâsî beste okunacak. Bu müzik bölümünü yöneten Hasan Tahsin PARSADAN, benden notist korist istedi; ben de szlerden ricâ ediyorum! dedi. Yeşilköye gittiğimizde; funduszeue.infoAN bizi karşıladı, sıramızı beklememiz için yer gösterdi. Sıra; 20 yaşlarında, kara-yağız bir delikanlıda, Kâni KARACAda idi. Kemânîye, Re üzerinden kısa bir Sabâ taksîmi yaptırdıktan sonra, KARACAya ezan okuttu. Kemânîye, Sabâ taksîmini 1 ses daha tizden yaptırdı ve ezân da tekrarlandı. Sıra bize gelince, güftesi Allah Allah diyerek eyleriz sefer / Düşmen-i dîne böyle buluruz  zafer /  Yekdir Allaaah, Yekdir Allaaah, Yekdir Allaaah! makà mıı Acemaşîrân idi.
       15 Yıl kadar önce muhterem kardeşim, kudümzenbaşımız Necdet TANLAK, beni, canımız-ciğerimiz İzzet ESKİDEMİRın Kadıköy tarafındaki ikà metgâhına götürdü. Orada gördüğüm Kâni KARACAya deki filmi hatırlattım ve ismi İstanbulun Fethi mi idi diye sordum ve Hayır! dedi; filmin ismini söyledi ise de, şimdi hatırlayamadım.
         de almış olduÄŸum 33 devirli plâkın bir yüzünde [ MELODÄ° Plak ve SES ENDÃœSTÄ°SÄ°Â Ä°stanbul TÃœRKÄ°YE / 33 Devir 33  / MEVLÄ°DÄ° ÅERÄ°F Söz: Süleyman Çelebi  Okuyan: Hafız Kâni Karaca 1 MERHABA BAHRÄ° ve 2 MÄ°RAÇ BAHRÄ°Â ; arkasında ise: 33 2 MEVLÄ°DÄ° ÅERÄ°F Söz: Süleyman Çelebi  Okuyan: Hafız Kâni Karaca 1 TEVHÄ°D BAHRÄ° ve  2 VÄ°LADET BAHRÄ°
Plâğın karton muhafazası arka bölümündeki bilgilerden bâzılarını aktarıyorum:
(.) Muhterem üstad Mesut Cemil başkanlığında ve Sadettin Heper beyin yardımlarıyle uzun bir çalışma devresi geçiren arkadaşlarımız bu müstesna Mevlidi yine mümtaz hafızlarımızdan Kani Karacaya okutmaya karar vererek elinizdeki plâğı vücuda getirmişlerdir.  (..)
Sevgili Babam Mehmet Nuri Çağlayanın ruhuna. Vefatı 25 Mayıs Kayıhan Çağlayan
(..) Not : Bu Plâk Türkiyede sese alınan ve yine Türkiyede imal edilen ilk 33 devirli (Long Play) Plâktır.
Â
      Gözleri görmediği hâlde mahfùzâtının pek geniş olasında, hâfızasının  güçlüğü yanında, kudümzenbaşı olması, önde gelen bir faktördür.
       Kâni KARACA hakkında daha fazla bilgi için, Necdet TANLAKa mürâcaât gerekir.
       Rahmet-i Rahmâna kavuşanların rùhuna el-Fâtiha!..
                                                                         *
                              TÃœRK MUSÄ°KÄ°SÄ° VAKFI  Â
MÃœTEVELLÄ° HEYETÄ°(x)
                                           Kemal KAFALI, Prof. Dr. ; Lütfi ZEREN, Prof. ; Nevzat ATLI, Prof. Dr. ; Selahattin İÇLÄ°, Prof. Dr. ; Halil AKSOY, Doç. ; Fikret DEÄERLÄ°, Doç. ; Mutlu TORUN, Doç. ; Cevdet ÇAÄLA ; Neriman TÃœFEKÇİ ; Nida TÃœFEKÇİ ; Nevzat SÃœMER ; Necdet VAROL ; Sadun AKSÃœT ; Alaaddin YAVAÅÇA, Dr. ; Ä°hsan ÖZGEN ; Abdi COÅKUN ; Yücel PAÅMAKÇI ; Yalçın TURA, Doç. ; Laika KARABEY ; Erol SAYAN ; Vehbi KOÇ ; Sakıp SABANCI ; Muharrem ERGÄ°N, Prof. Dr. ; Süleyman YALÇIN, Prof. Dr. ; Ayhan SONGAR, Prof. Dr. ; A. Aydın BOLAK ; Muharrem ÖZMELEK ; Orhan YAVUZ ; Asım KOCABIYIK ; Mehmet KARAMEHMET ; Kayıhan TÃœRKÖZ ; Ayhan ULUSOY ; Åarık TARA ; UÄŸur DERMAN ; Sabahattin ERGÄ°N, Em. Amiral ; Ali COÅKUN ; Ä°dris KARTAL ; Ayhan ÅAHENK ; Ahmet Å. DÃœRÃœST
(*) Noktalı virgüller ilâvesi bir yana; isim ve ünvanlar aynen yazılmıştır.
Ä°DARE HEYETÄ°
                         Reis :   Ahmet Aydın BOLAK
                      Umumi Kâtip : Muharrem ÖZMELEK
                      Muhasip Aza : Nida TÜFEKÇİ
                                 Azalar : Orhan YAVUZ
                                                Nevzat ATLIÄ
                                                Selahattin İÇLİ
                                                Sabahattin ERGİN
BAÅLANGIÇ
                   Milli varlığımızın temeli TÜRK KÜLTÜRÜnün soylu ve güçlü bir değeri olan Türk Musikîsinin benimsenmesi, korunması ve geliştirilmesine matuf, milli ve vicdani bir vavifeyi ifa etmek maksat ve heyecanı ile,
                                                            TÃœRK MUSÄ°KÃSÄ° VAKFInı
kurmuÅŸ bulunuyoruz.
Bu vakfı, milli kültürümüzün yaratıcısı ve hakiki sahibi yüce TÜRK M;LLETİnin sağduyusuna, destek ve himayesine emanet ediyoruz.
I VAKFIN Ä°SMÄ° ve Ä°KAMETGAHI
Madde 1 Bu vakıf senedi ile (Türk Musikîsi Vakfı) ismi altında bir vakıf kurulmuştur.
Madde 2 Vakfın ikametgâhı İstanbuldadır. İdare merkezi, Teşvikiye Caddesi, No: Nişantaşı, İstanbuldadır. (..)
II VAKFIN GAYESÄ°
Madde 3 Türk milli kültürünün soylu ve güçlü bir değeri olan Türk Musikisini, kendisine has şekli ile korumak, geliştirmek ve Türk Milletinin bütün fertlerine benimsetmek maksadı ile;
a) (..)Â b) (..)Â c) (..)Â d) (..)Â e (..)Â f (..)Â g) (..)
III VAKFIN ORGANLARI
Madde 4 Vakfın İdare Uzuvları aşağıda gösterilmiştir:
a) Mütevelliler Heyeti.  b) İdare Heyeti
IV MÃœTEVELLÄ°LER HEYETÄ°
Madde 5 (..)Â Â Madde 8 (..)Â Madde 7 (..)
V Ä°DARE HEYETÄ°
Madde 8 Kuruluş: (..)  Madde 9 Görev ve Yetkileri: (..)
VI VAKFIN VARLIÄI
Madde 10 Vakfın varlığı: Vakfın varlığı, kurucular tarafından taahhüt ve tahsis edilen TL. (ON MİLYON) TL. ile Devlet yardımından, (..)
VII GELÄ°R ve GÄ°DER
Madde 11 (..)
VIII VAKFIN SONA ERMESÄ° VE TASFÄ°YESÄ°
Madde 2 (..)
NOTUM: Hem Türk musikisi ilim ve zevkinde, severliÄŸinde, baÄŸlılığında; Türk iÅŸ dünyasının iÅŸtirâki ile desteÄŸini taşıyan; bugüne kadar görülmemiÅŸ, bundan sonra da görülmeyeceÄŸi anlaşılan bu yüksek deÄŸerdeki Vakfın bir iz bırakmamasının 2 sebebi vardır: 1) Mütevellî Heyetinin hiç olmazsa üçte birini gençler teÅŸkîl etmeli idi. 2) NeÅŸriyat yapmalı; konserler vermeli idi. (NeÅŸriyât: BaÅŸta Türkoloji konngreleri Türk musikîsi seksiyonu ve Ä°TÃœ Semozyumlarında verilmiÅŸ tebliÄŸlerler ile klasik beste notaları neÅŸirleri. Konserler.. Açıkoturumlar .. Yarışmalar.. )  Â
Â
                                                         ***
funduszeue.info  ESERDE  MAKAM KULLANMIÅTIR Â
40 Kürdîlihicâzkâr
36 UÅŸÅŸÃ k
30 Hüseynî
25 Ferahnâk
22 Bayâtî
18 Bùselik
18 Nikrîz
17 Acemaşîrân
16 Karcığâr
16 Nihâvend
14 Nişâbùrek
14 Sùzidil
14 Åevkefzâ
13 Çârgâh
13 Evcârâ
13 Sultânîyegâh
12 Hisârbùselik
11 Bestenigâr
11 Hümâyùn
11 Yegâh
10 Evc
10 Ferâhnâk
10 Hüzzâm
10 Isfahân
10 Mâhùr
10 Åeddiarabân
  9 Rast
 8 Nişâbùr
 8 Tâhir
 8 Uzzâl
 8 Zengûle
 7 Aşkefzâ
 7 Revnâknümâ
 7 Segâh
 6 Ferâhfezâ
  6 Kürdî
 6 Sultânîırà k
 5 Besteısfahân
 5 Heftgâh
  5 Hicâzkâr
 5 Neveser
 5 Rengidil
 4 Dilkeşhâverân
  4 Lâlegül
 4 Müsteâr
 4 Râhatfezâ
 4 Rùhnüvâz
 4 Åîvenümâ
 3 Acemkürdî
 3 Dügâhda çârgâh
 3 Hüzzâmıcedîd
 3 Irà k
 3 Åîvenümâ
 3 Râhatülervâh
 3 Rùyiırà k
 3 Åerefnümâ
 2 Acemaşîrânda kürdî
 2 Bùselik
 2 Sùznâk
 2 Aşîrânda uşşà k
 2 Bayâtîarabân
 2 Mâhùrbùselik
  2 MuhayyerÂ
                                        Â
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TÜRK MUSİKİSİ DEVLET KONSERVATUARI 1. TÜRK MUSİKİSİ SEMPOZYUMU PROGRAMI: 21 23 Aralık Mimarlık Fakültesi Konferans Salonu, Taşkışla/İSTANBUL
                                            21 ARALIK , ÇARÅAMBA
Açılış İ.T.Ü. Rektörü Prof. Dr. Kemal KAFALI tarafından 1. Türk Musikisi Sempozyumunun açılışı.
  TMDK Öğrenci Orkestrası Konseri  Yöneten: Faris AKARSU
    TebliÄŸlerin SunuluÅŸu: OTURUM BAÅKANI: Prof. Lütfi ZEREN
               Sunuş Tebliği; Türk Musikisindeki Atılımlar    Sabahattin ERGİN
   OTURUM BAÅKANI: Halil AKSOY -Türk Musikisi Sistemi Ana Konulu TebliÄŸler.
               Haydar SANAL
    Dr. Can Akkoç
    Dr. Ayhan SONGAR
    Özgen GÜRBÜZ
    A R A
                OTURUM BAÅKANI: Haydar SANAL
    Eşber KÖPRÜCÜ
    Fethi KARAMAHMUTOÄLU
    Adem ÅAHÄ°N
   Erol SAYAN
                                                              22 ARALIK , PERÅEMBE
OTURUM BAÅKANI: Sabahattin ERGÄ°N -Türk Musikisi Ses Sistemi Ana Konulu TebliÄŸler.
   Dr. Rafet KAYSERÄ°LÄ°OÄLU
   Süleyman ERGUNER
   Prof. Dr. Gültekin ORANSAY
   Kemal İLERİCİ
   Dr. Ayhan SÖKMEN
   A R A
 OTURUM BAÅKANI: Dr. Alâeddin YAVAÅÇA
   Cinuçen TANRIKORUR
   Orhan ÖZTÜRK
   Alev Engin ABAYLT
   Ergüder YOLDAÅ
   Cahit ATASOY
   Yalçın TURA
   Bülent GÖZEN,
   A R A
OTURUM BAÅKANI: Ercümend BERKER
   S O R U L A R
                                                              23 ARALIK , CUMA
OTURUM BAÅKANI: Nida TÃœFEKÇİ    Genel Konular Ãœzerine TebliÄŸler.
   DoÄŸan KARAAÄA
   Işık SÜKAN
   Necdet VAROL
   Okyay YÄ°ÄÄ°TBAÅ
   Saadet GÃœLDAÅ
   Rüştü ÅARDAÄ
   Åener ÖNALDI
   Orhan NASUHÄ°OÄLU
   A R A
OTURUM BAÅKANI: Necdet VAROL
   Doç. Dr. Osman SERTKAYA
   Cafer AÇIN
   Günaydın KAYNAK
   Oruç GÜVENÇ
   Cinuçen TANRIKORUR
   Eşber KÖPRÜCÜ
   Erol SAYAN
   A R A
OTURUM BAÅKANI: Fikret DEÄERLÄ°
   Prof. Dr. Fikri ÅENOCAK
   Orhan ÖZTÜRK
   Alev Engin ABAYLI
   Dr. Rafet KAYSERÄ°LÄ°OÄLU
   Etem Ruhi ÜNGÖR
   Dr. Cahit ÖNEY
   Cahit ATASOY
OTURUM BAÅKANI: Ercümend BERKER
   S O R U L A R
      Bu sempozyumda 40 küsur TebliÄŸ sunulmuÅŸ.. Åimdi Konservatuar arÅŸivi araÅŸtırılsa, 10u bulunabilir mi?.. Sebebi: KonuÅŸmacıların bir kısmı, ceplerinden çıkardıkları notlara ara sıra göz atarak TebliÄŸ denilebilecek vasıfta sözler sarf etmiÅŸler ve bir metin de bırakmamışlardır. Bendenizin orijinal çalışmasını sorarsanız, TebliÄŸ karakterinde olup, Musiki Mecmuası cü sayısında yer almıştır.
       Hangi arkadaÅŸlarımızın neler tebliÄŸÂ ettiklerini hatırlamama imkân yok.. Yalnız; sayın DoÄŸan KARAAÄAnın konuÅŸmasından ÅŸu notu almışım:
      [[ DoÄŸan KARAAÄA  (TRT müzik neÅŸriyatını tenkid..) Millî kültür ön plana alınmalıdır. I- Kalitesi.. a) Güfteler, b) Beste c) Ä°cra  Güfteler seçilmeli.. Neyzenler: Bir kısmı âdetâ falso üzerine ihtisas yapmış.. d) Enstüman bakımından viyolonsele gerek yok.. Programlarda kudüm ÅŸarttır.. e) Åekiller bakımından.. f) Akord.. Pest akord seçilmiÅŸ.. Akord kısıtlılığı kaldırılmalıdır.. Korolarda Bas sesle 1 oktav altında okunuyor, okunmamalıdır.. Bilhassa dînî musiki pest akort okunulamaz.. Pest sesten figà n edilemez, hıçkırılır.. g) Nota neÅŸriyâtı.. Hüsnü ağız ahibi h) Batı mukallidliÄŸi (Çok-seslilik).. ]]
     İstanbul Edebiyat Fakültesindeki Türkoloji kongreleri Türk Musikisi seksiyonunda da maalesef tebliğler(?)den pek azı arşive bırakılmamıştır. Bu Kongre için Mart-Eylül aylarında çalışır ve Kürsüye çıkınca, birisi şahsına ait olmak üzere 2 nüsha takdîm ederdim; dinleyenlerime de, konuşmaya başlamadan önce dağıtırdım.. Bununla da yetinmemiş, tebliğlerimi, Musiki Mecmuasında neşretmiş idim.
      Bu gibi gayrı ciddi tutumlara artık son verilmelidir.
     Bu sempozyumun öğle tatilinde Ergüder YOLDAŠile tanışmış idim.. Bana; Müzk teorisini anlatırken, yüksek matematik ve akustik fizik bilgisine hayran kalmış idim.. Kendisinden güçlüleri müesseseye almmama tutumunun sonucu kaht-ı ricâldir..
                                                                                       * * *
                    İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TÜRK MUSİKİSİ DEVLET KONSERVATUARI          II. TÜRK MUSİKİSİ SEMPOZYUMU PROGRAMI
16 19 NİSAN  MADEN FAKÜLTESİ KONFERANS SALONU     MAÇKA/İSTANBUL
                                       16 Nisan SALIÂ
Ä°STÄ°KLÂL MARÅI  Rektör Prof. Dr. Kemal KAFALInın açış konuÅŸması.  KORO   TebliÄŸlerin sunuluÅŸu.
                                       OTURUM BAÅKANI : Prof. LÃœTFÄ° ZEREN
Bülent GÖZEN  Musiki, Matematik, Felsefe.
Prof. Dr. Ayhan SONGAR  Ruhî tedavi vasıtası olarak Türk müziği.
 Ercümend BERKER  Türk Musikisinin dünü, bugünü, yarını.
 ARA  .
                                        OTURUM BAÅKANI : Ercümend BERKER
 Cüneyd ORHON  Dört telli kemençe.
 Serdar ÖZTÜRK  Türk Musikisi eğitiminde yardımcı dersler. (Koro Piyano)
 Doç. Dr. Osman SERTKAYA  Çenk Kopuz.
 Necati GEDİKLİ  Türk Musikisinde çokseslilik mi, oturtum mu?
 Günaydtn KAYNAK Musikimizde solfej eğitimi.
 Haydar SANAL  Makam seyirlerinde okşama.
 ARA  .
                                       OTURUM BAÅKANI : Fikret DEÄERLÄ°
 Güner KARABACAK  Halk türkülerimiz.
 Doç. Dr. Yavuz AKYOL  Türk Musikisinde nota sorunu.
 Erol SAYAN  Türk Musikisinde yabancı perde isimlerinin Türkçeleştirilmesi.
 Tebliğlerin sona ermesi.
                                        17 Nisan ÇARÅAMBA
                                         OTURUM BAÅKANI : Sabahattin ERGÄ°N
 Galip SOKULLU  Türk Musikisinde çokseslilik.
 Yalçın TURA  Arel sistemi ve çokseslilik.
 Adem ÅAHÄ°N  Åed makamlar. (Kürdili Hicazkâr)
 Cinuçen TANRIKORUR  Marş besteciliğimizde prozodi.
 Muammer ULUDEMİR  Mecmua-i sazü sözde anahtar ve arızalar.
 ARA Â
                                         OTURUM BAÅKANI : Cahit ATASOY
 Onur AKDOÄU  Türk Musikisinde solfej eÄŸitimi.
 Ferhi KARAMAHMUTOÄLU  Makamlarımızın tasnifi.
 Cahit KOPARAL  Türkiyede ve Dünyada nota yazım ve basımı.
 Süleyman ERGUNER  funduszeue.infonleri ve Türk Musikisine katkıları.
 Onur AKDOÄU  Mansur akordun faydaları.
 Hayati ASILYAZICI  Türk Musikisinde çokseslilik yöntemleri.
 Aydın SARI  Türk Musikisinde çalgılama tekniği.
 ARAÂ
                                         OTURUM BAÅKANI : Nida TÃœFEKÇİ
 Halil AKSOY Sanat eserlerinin korunması.
 Necdet VAROL  Türk Musikisinde icra.
 A. Turan ALKAN  Türk Musikisinin psikoloji açısından incelenmesi.
 Tebliğlerin sona ermesi.
                                          18 Nisan PERÅEMBE
                                          OTURUM BAÅKANI : Halil AKSOY
 Feridun ÖNEY  Türk ve İran klasik şiirinde musiki terimleri.
 Hakan Sinan METE  Giresun yöresi halk müziğine toplu bir bakış.
 İ. Hakkı AKYOLOÄLU  Boluda KöroÄŸlu çevresinde oluÅŸan Türk askerî mehter müziÄŸi.
 Doç. Dr. Metin KARADAÄ  Aşıklık geleneÄŸi ve halk müziÄŸimiz.
 Saadet GÃœLDAÅ  Sözlü müzik eserlerimizde prozodi.
 ARA  .
                                           OTURUM BAÅKANI : Alâeddin YAVAÅÇA
 Güney GÖNENÇ  Bartok denemelerinde makam özellikleri.
 Başak İNCE  M. Ragıp Gazimihalin Türk musikisindeki yeri.
 Yavuz DALOÄLU  Kemanî HızıraÄŸa ve betimlediÄŸi makamlar.
 Serap İLHAN  Rauf Yekta ve Türk musikisindeki yeri.
 Çetin KÖRÃœKÇÜOÄLU  Türk musikisinin baÅŸlıca problemleri ve çaÄŸdaÅŸ Türk Musikisi çaiışmaları.
 Işık SÜKAN  Batı ve Türk Musikisinin evrensellik mukayesesi ve insan ruhuna yaklaşımı.
 Hüseyin ERBAY  Anadoluda faaliyet gösteren amatör musiki koroları.
 ARA  .
                                          OTURUM BAÅKANI : Yalçın TURA
 Alev Engin ABAYLI  Ana dizi meselesi sanat kurultayı
 Berrak TARANÇ  Türk sinemasında musikimizi kullanım değeri.
 ÇiÄŸdem TATOÄLU  Türk musikisinin nasıl doÄŸduÄŸu ve bugünü.
 Muharrem SUBAÅI  Nota arÅŸivi sorunu.
 Tebliğlerin sona ermesi.
                                          19 Nisan CUMA
                                          OTURUM BAÅKANI : Selâhaddin İÇLÄ°
 Süleyman ERGUNER  Mesnevîde ney, devr-i salât.
 Alâeddin YAVAÅÇA  Türk musikisinde form zenginliÄŸi.
 Rahmi Oruç GÜVENÇ  Türk Musikisinin kaynağı ve Dünyaya etkisi.
 Okyay YÄ°ÄÄ°TBAÅ  AcemaÅŸiran * MAhûr.
 ARA
                                          OTURUM BAÅKANI : HurÅŸit UNGAY
 Haydar SANAL  Musiki eğitiminde bir örnek.
 Cahit ATASOY  Türk Musikisinin kaderine tesir eden vakalar.
 Yurdun GÜVENEN  Türk musikisi büyük ekollerin habercisi Asır.
 Serbest zaman.
           Sorulara cevaplar ve katılanların düşünce ve önerileri.
            KAPANIÅ
 ARA ..
     K O N S E R
Elektronik ve Müzik Sergisi sempozyum süresince açık bulunacaktır.
         Konferans, Kongre, Sempozyumu yaptık.. sonu?.. boş!..
      Neşreden çıkmadı.. boş kubbede kayboldu sadâ!..               (x)
      VEZÄ°N: Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(falün)Â
      (x) TEK Ä°STÄ°SNÂSINDA EMEÄÄ° GEÇENLERE HÃœRMETLERÄ°MÄ° ARZ EDERÄ°M.
                  Nisan tarihlerinde Ankara Kavaklıdere Atatürk Bulvarındaki Türk Dil Kurumu Konferans Salonunda, Türk Kadınları Kültür Derneği(TÜRKKAD) Merkezi/Ankara (Genel Başkanı sayın Sabahat GÜLAY) tarafından düzenlenen Türk Gençliğinin Müzik Eğitimi sempozyumunda sunulan tebliğler, aynı başlık altında yayınlanmıştır: Kadıoğlu Matbaası Ankara
    yy.da TÃœRK MÃœZÄ°ÄÄ° NASIL OLMAÄ°IDIR? SEMPOZYUMU
                                                                                                                                                          funduszeue.info ÖNEY
          Mart tarih, Nu. Musiki Mecmuası sden özetlenmiştir.
      LİONS (Galatasay)ın Sultanahmetde, Marmara Üniversitesi Rektörlüğü anfisinde 21 Ocak Cumartesi günü arasında düzenlediğ, ortak konusu başlıkta yaztlı sempozyumdan notlar:
      Programa göre, Sempozyum başkanı: Prof. Dr. Orhan Göçer (Uluslararası Lions T Genel Yönetmeni), Prof. Dr. İlhan Çuhadaroğlu (Uluslararası Lions T. Yönetim Çevresi Kültür ve Sanat Komite Başkanı)
      Programdaki, 15er dakikalık 23 tebliğ sunuldu.
      dan itibaren, Musiki Mecmuası yazarı olarak dinlediğim Sempozyumdan önemli notler:
      Atasoy C. : funduszeue.info, funduszeue.infoin üyopyasının gerçekleşmesini, Türk musikisinin bütün imkânlarından yararlanılarak başarılı çoksesli eserler ortaya konmasını bekliyorum. Türk musikisi konservatuarlarının kurulmuş olması bu hususts ümit ve güven vermektedir.
       Y. Tura : 1Müzik eğlence vasıtası değil, estetik zevk paylaiımı konusudur.. yüzyılın müziğini o yılların müzikçileri yapacaklardır; onlar, çalışmalarında tamamen hür olmalıdırlar.
        funduszeue.info : Bir yabancı müzik, başına (çağdaş), (evrensel) gibi kelimeler ilâvesiyle milletimize asla mâledilemez. Bir yabanı musikiye göre millet yaratma çabaları bizden başka hiç bir yerde görülmemiştir. yüzyılda türk musikisi sistemi korunmalı; yeni formlar, icrâ şekilleri, yorum teknikleri geliştirilmelidir.
         Başaslan Z. : TRT repertuarı türküden ibarettir. İlâveler yapılarak çoğaltılmalıdır. Bu eserler ayaklara-dizelere göre tasnif edilmelidir. Son yıllarda sazların göğüsleri değişti, alt tellerine sırma eklendi; bunlar hoşgörülmelidir.
         Usmanbaş İ. : Osmanlıda müzisyen sarayın-konağın bir süsüdür; yenilenmeyen, fakat eskimeyeni arar, eserlerinde kişiliği pek az görülür, zaman dışıdır yüzyılda her sanatçı kendisini dünya çapında bir yarışma içinde saymalıdır.
          Tanç C. : Batıda, İncil Latinceden diğer dillere çevrildikten sonra din adamlarının baskısı kaybolmuş ve (akıl) ön plana çıkmıştır. Müslümanlar ise nakilci ve kaderci kalmışlardır. Türkiyede bugün ortaçağ din anlayışını geri getirme çabaları mevcuttur. yüzyılda (gereken Türk insanı) olmazsa (istenen Türk müziği) de olmayacaktır.
           Ali F. : Müzikoloji ve müzikolog terimlerinin eski ve yeni tariflerini, gelişimini; Nazi rejiminden kaçan Musevi müzikologlar sayesinde dünyaya yayılışını anlattı.
           Taranç B. : Geleneksel Türk müziği olduğu gibi korunmalı, çoksesli hâle getirilmemelidir. Arabeske karşı (hafif Türk müziği) oluşturulmalıdır.
           Akdoğu G. : Konservatuarlar muılaka birleştirilmeli, her çeşit müzik aynı çatı altında öğretilmelidir. Türk müziğinin geleneksel besteleme yöntemleri bir yana bırakılmalıdır. Halk müziği anonim, yöresel özelliğini kaybedecektir.
      Elmas Y. : Çocuklar için şarkı repertuarının artmasını bekliyoruz. Besteciler ise çocuklara göre şarkısözü bulmakta sıkıntı çekiyorlar. Halk türkülerinden de yararlanabiliriz.
      Göbeleç C. : Elektronik çalgıların, okullarda eğitimde ve kitleye tesisi bakımından; çok seslilik ve tonal duyguya alıştırma, öğrencilerin yaratıcılık tekniklerini geliştirme gibi iyi ve buna karşılık yoz müziğe itme, sol eli pasife alıştırma, Türk müziğinin özel perdelerini verememe gibi kötü yanları vardır.
      Berker E. : Kültür Bakanlığının, I.Müzk Kongresinden sonra yayımladığı sonuç bildirisi, (amaç ve ilkeler) kongrede görüşülmemiş, kararlaştırılmamıştır. Muğlak ve müphem cümlelerden şunlar sezilmekte, anlaşılmaktadır : (Teksesli müzik yetersizdir; Halk müziği motiflerinin alındığı tanpere çağdaş müzikler ile yoz da olsa yaygın arabesk müzik desteklenecektir.) Hâlâ Ziya Gökalpin hatalı fikirleri tesirleri altında kalındığı görülmektedir. Bir bakanlık veya onun bürosu Anayasamız, Yüksek öğretim yasası ve beş yıllık kalkınma plânı ile tesbit edilmiş esasları saptıramaz, değiştiremez.
      Tüfekçi N. : Halk musikisine karşı aydtnlarımızın ilgisi pek az.. 10 türküyü hep birlikte ve yanlışsız okuyabileceğimizi zannetmiyorum. Halk musikisi bilginlerimiz de noksan.. Öğrencilerimiz Halk musikisi yanında Karacaoğlan, Köroğlu, Sümmânî gibi halk şairlerini iyi bilmiyorlar. Mânî, cinaslı mânî, hoyrat gibi nazım şekillerini de bilmiyorlar.
    Notum: Sabahleyin tebliğ sunmuş olanlardan bazıları:
Sabahattin Ergin, Zekeriya BaÅŸaslan(MÃœ), Ä°lhan UsmanbaÅŸ(MÃœ), Cengiz Tanç(MÃœ), Filiz Ali(MÃœ), Berrak Tanç(EÃœ), Kemal Sunder(Ä°Ãœ), Nihat Åenel(MÃœ), Yücel Elmas(MÃœ), Nevzat Atlığ(Ä°TÃœ-gelmedi) Müzmin hastalık: Bugün hiç bir tebliÄŸi bulamazsınız: Yel üfürdü, su götütdü!  Â
                                                                    * * * * * * * * * * *
da MUSÄ°KÄ°MÄ°Z (*)
                                        Dr. Cahit ÖNEY
      Musikimiz özellikle Itrîden başlayarak geçitlerinde etkilenmiş ve günümüze: ya ulaşmıştır.
      Musikimizin bugünü ve daki tahmînî gelişimi, perşembenin gelişi çarşambadan belli olur! hikmetli sözüne uyularak den geriye gidilmeden incelenmeye çalışılmıştır.
      İki yıl kadar önce VEYS-FM, sabahtan akşama Klasik Türk musikisi yayınıyle değerli bir hizmet başlatmıştır. O kadar ki, aynı gün birkaç kere Nevâ Kârı dinlemişizdir. Bu deneme yayınından sonra WEYS-FM, romantik fakat soylu eserlerle hizmetini sürdürmektedir.
      Gene iki yıl kadar önce TGRT, Tuğrul İnançer-Ahmet Özhan topluluğunun açıklamalı, sürekli, seviyeli programlarıyle geniş kitlelerin ilgisini çekmiştir.
Kanal-7de Nuri Sesigüzelin Sıra geceleri; Kanal-7 ve Samanyolu TVde Nurettin Çelik ve arkadaşlarının seviyeli ve çok sayıda dinleyiciye hitâb eden programları taktirle karşılanmıştır.
HBBde, Kanal-6da Mustafa Keser ve takipçilerinin İsteyin çalalım programları çok geniş bir ilgi odağı olmuştur.
TGRT hâriç, anılan TVler, hizmetlerini sürdürmektedirler.
Türk musikisine faydalı olma açısından değerlendirmede, şu hususlar dikkate alınmalıdır:
Yukarıda adı geçen TV kanallarının Türk musikisi yayımları kanal kanal değil, birlikte göz önüne alınırsa, farklı kültür seviyesinde çok geniş bir kitleye hizmet verildiği, musikimizin tanıtıldığı sonucuna varılır. Biz yalnız yüksek seviyede müzik istiyoruz! demekle, ilkokullar, ortaokullar kapatılsın; üniversitelerle onlara öğrenci yetiştiren liseler kâfîdir! demek arasında büyük bir fark yoktur. Sözü geçen TV kanalları -ayrı ayrı değil de bütünüyle dikkate alındığında- bir halk konservatuarının çeşitli sınıflarıdır. Klasik devirde yaşamalarına rağmen bazı bestekârlarımız, bu görüşle olsa gerek; her türde, formda eserler vermiştir. Özet olarak şu söylenebilir: Geniş kitlelerce tanınmanın ön şartı geniş kitlelere seslenebilmektir. Bunlar arasında, tür-form ne olursa olsun sanat endîşesini k0rumuş olanlara ise büyük bestekâr denir; Dede Ef. gibi..
      TRTye gelince..
      Yaklaşık 60 yıldan bu yana Ankarada ve İstanbulda hizmet veren devlet radyo ve televizyonlarında şimdi çoğu merhum değerli hocalar değerli hayrül-halef değerli talebeler yetiştirmişlerdir. Bu değerli hocalara sıradan memur veya anlaşmalı gözüyle bakılmış; genel müzik yayınları ve Türk müziği programlarında söz hakkı verilmemiş ve daha ileri gidilerek Türk musikisi çocuk korosu gibi programlar, gösterişli programlarla açıklanan, yarışmalarla ortaya konulan repertuarına rağmen ünlü batı müzikçilerinin vetoları, fetvâlarıyle rafa kaldırılmıştır. Bir örnek daha; TET, programlarda evvelce Türkçe sözlü hafif batı müziği derken bunun yerine hafif müzik deyimini getirmekle Türk musikisi alanını kurnazca daraltmıştır. TRTnin millî musikimize vurduğu darbrler Mecmuamızın Nu. 13/ sayfalarında anlatılmışsa da bir sonuç alınamamıştır.
Günümüzde ise :
a) TRT, Türk musikisine saygısızlık etmektedir;
Bütünüyle Türk musikisi programı bir yana, bir şarkı, haberker öncesinde yarım bırakılmaktadır. Diğer programlarda ise ana haber bülteni 3 dakika kadar gecikebilmektedir. Hem saygısızlık, hem farklı muamele..
Bir sazsemaisi 2. ölçüsünde kesilip arada reklama yer verilmiş ve sazsemaisine kaldığı yerden devam olunmuştur.
b) Belgesel özellikte Türk musikisi
     Türk musikisi câhili çekimcilerin
     keyfine bırakılmıştır:
Türk musikisinin câhili çekimciler 2 saat kadar çekim yaptıktan sonra programa katılan müzikçilerin fikrini almadan kuşa çevirip yarısından azını ekrana getirmektedir.
İki örnek yeterlidir sanırım..
   TV-2, 5 yıl kadar önce, Ramazan münasebetiyle, Ãœsküdarda(Yeni Vâlide Câmiinde?), CUMHUR MÃœEZZÄ°NLÄ°ÄÄ° konusunda bir belgesel çekimi yapıldı. Ne yazık ki, çekimci; cumhur müezzinliÄŸini bilen nâdir ÅŸahıslardan Necdet Tanlaka, Ä°zzet Eskidemire danışmadan, asıl gösterime getirilmesi gereken bökümleri kırparak belgeselin deÄŸerini büyük biçimde azalttı. Ayrıca, durumu bilmeyen izleyiciler, bu iki ÅŸahıs için  noksan anlattı notunu verdiler.
  Aynı hatâlar, bu yılki Sadeddin Areli anma programının da başına geldi.
TRT GENEL MÃœDÃœRLÃœÄÃœ, Amerikan filmlerinde iÅŸittiÄŸimiz KOVULDUN kelimesini, yukarıda açıklanan saygısızlıkları, cehâleti cüretle tekrar eden reklamcısından, program çekimcisinden/yapımcıcından esirgememelidir.
  TRT, Mustafa Keserin (HBBnin, Kanal 6nın) İsteyin çalalım programlarının peşinden giderek haftanın bir gününü Türk sanat musikisi, bir diğer gününü Türk halk musikisi dinleyici isteklerine ayırmıştır.
FM Radyo-3ü yıllardır Klasik batı müziğine ayıran TRTnin, VEYS-FMi de dikkate alması istenmekte, beklenmektedir. Hizmette yarış bunu gerektirmektedir.
  Özellikle dan bu yana, klasik bestekârlarımız (başta Dede Ef.) müzik kültürü olmayan veya gelişmemiş geniş halk kitlelerine de hitâb eden fakat gene de seviyeli, eserler meydana getirmişlerdir.
ilk yıllarından itibaren taş plak, yerli fimler, sahneler, Radyo, 45 ve 33 devirlş plaklar, teyp, özel TVler, video.. geniş ktlelere yönelen ve bugün toplam olarak trilyonlarla ifade olunabilen bir sanat pazarı ortaya çıkarmıştır. Stüdyolar, aranjman, albümcülük, klipçilik, müzikal koreografi.. de bu pazarı geliştrmektedir. Bu sanatsal ticaret yalnızca kâr endîşesi güttüğünden estetik kaygı dikkate alınmamaktadır.
Soylu müziği devlet ve devletliler korur!. Devletlilerin bugünki karşılığı sponsorlardır ve banka, holding sahibi sponsorlar ise millî musikimizi tanımamakta, yalnızca Batı müziğine omuz vermektedir.
Devlete gelince.. Kültür Bakanlığı Türk musikisi koro ve toplulukları zâten millî musikimiz zevk ve kültürü edinmiÅŸ belirli bir kesime hizmet etmekte; büyük önemi olan yaÅŸ kuÅŸağından katılımları saÄŸlayamamaktadır. Türk musikisi çocuk ve okul ÅŸarkıları koroları repertuarı TRTce temin edilmiÅŸken yasaklanması bir gaflet eseri midir, yoksa menfî bir planın gereÄŸi midir.. Yetkili resmî makamların sonucu olarak yaÅŸ grupu yalnızca pop müziÄŸini deÄŸil, kliplerde gördüklerini benimsememektedir. Åu beyit, durumun özetidir:
                                      Delikanlı
              Bir kuşaktır ki kulaklar küpeli;
              Up-uzun saçları var.. kurdeleli!
                                      :
Musikimiz neden geriliyor?..
   Klasik Türk musikisi sözlü eserlerinin güfteleri arûz veznindedir. Arûz vezinleri ile Türk musikisi usûlleri, hattâ formları arasındaki ilişkiler ise mâlûmdur. 50 yıl öncesine kadar, arûzu bilmeyen bestekârımız pek azdı; şimdi ise pek azımız biliyor..
Ağustos Türk Dilinden şunları okuyalım: Burada kendimi soyutlamadan konuyla ilgili bütün üniversite öğretim üyelerine sormak istiyorum: Aruzla yazılmış bir şiirin veznini ilk mısraından yahut beytınden duyabiliyor musunuz?
Bu şartlar altında, ilerleme bir yana, klasik sözlü eserlerimizi, formlarımızı, beste tekniğini incelemek bile gücümüz dışında kalmaktadır.
    in önemli olaylarından birisi de MESAM yönetiminin popçuların eline geçmesidir. de funduszeue.info, funduszeue.info Nilüfer, A.Özdemiroğlu, funduszeue.info, F.Ünal, funduszeue.infoçu, funduszeue.infoç, funduszeue.infoıpoda, funduszeue.infoli, Erol Evgin öndersiğinde POPSAVı kurarak güçlendiler ve başardılar.
     Esme ey bâd esme cânân uykuda!          Â
____________________________________________________
(*) Musiki Mecmuası YIL : 49   Nu.  EYLÜL sden aynen ve tamamen iktibâs olunmuştur.
                                                                                             Â
                   * * * * * *
           Â
                                                                                               Aşağıdaki yazı, 13 Haziran Çarşamba, MİLAT gazetesi sdeki KÜLTÜR & SANAT sayfasından alınmıştır:(NOT: Dipnotları tarafımdan eklenmiştir.)
                                                    Bir tabu(*) daha yıkıldı
      12 Mart döneminden kalma tabulardan birisi daha Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Salonunda yıkıldı. Ankaradaki CSO Salonunda divan edebiyatının en büyük isimlerinden olan Urfalı şair Nabi hakkında bir anma toplantısı ve Buhurizade Mustafa Itri Efendinin eserlerinin icra edildiği konser düzenlendi.
      TÜRK Müziği eğitiminin yasak(**), devlete ait konser salonlarında bir Türk Müziği konseri konserinin de verilmediği 12 Mart döneminden kalma tabulardan biri, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Salonunda yıkıldı. Ankaradaki CSO Salonunda divan edebiyatının en büyük isimlerinden olan Urfalı şair Nabi hakkında bir anma toplantısı ve Buhurizade Mustafa Itri Efendinin icra edildiği bir konser düzenlendi. Bu tarihi geceye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan eşiyle birlikte katılırken, çok sayıda bakan da Itri dinlemek için salona geldi. Gecenin açılışında Kültür Bakanı Ertuğrul Günay kısa bir konuşma yaptı. Günay, de vefat eden Nabi ve Itrinin ölüm yıldönümleri münasebetiyle nin Itri ve Nabi yılı ilan edildiğini söyledi. Günay, gelecek yıl da Piri Reisin ünlü haritasının yıldönümü münasebeti nedeniyle etkinlikler olacağını haber verdi. Selçuk Üniversitesi Tıp Faküntesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Behlül Altınkeser de yaptığı kısa konuşmada Nabi ve Itri hakkında bilgi verdi ve bazı bestelerini okudu. Altınkeser, 41 senelik tehirle içinde bulunduğumuz salon Buhurizade Mustafa Itri Efendi,yani Itri olacaktır ifadelerini kullandı. Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğu tarafından eserlerin icra edildiği konserde Itrinın Neva Kar, Isfahan Murabba Beste, Dügah Murabba Beste, Hisar Ağırsemai, Nühüft Tevşih, Pençgah Murabba Beste, Rast Ağırsemai, Segah Tekbir ve Salat-ı Ümmiyye ve Segah Yürüksemai gibi eserleri icra edildi. Konser sonunda ise Sanat Yönetmeni Murat Salim Tokaç, Itrinin bestelerini icra etmenin zor olduğunu söyleyerek, iki yıldır bu konsere hazırlandıklarını belirtti. Tokaç, Hatırlamak değil unutturmamak unutturmamak dileğiyle ifadelerini kullandı. Gecenin sonunda Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan da sahneye çıkarak sanatçıları tek tek tokalaşarak tebrik etti. Erdoğan, Murat Salik Tokaça da bir plaket takdim etti.
(*)
Sayın Yılmaz KARAKOYUNLUnun, HABERTÜRK Gazetesinde çıkmış yazısını, İnternetden aktarıyorum:
              [[ CSO Meydan Muharebesi
17 Haziran Çarşamba
(..) 27 Aralık tarihinde Ankara CSO Konser Salonunda Itri Konseri verilmesi kararlaştırılmıştı. Konseri, Türk musikisinin üstad isimlerinden İsmail Baha Sürelsan yönetecekti. Kültür Bakanı Talat Sait Halman ile mutabakata varılmıştı. Provalar ciddiyet ve özen içinde yürütülüyordu. Bu mutabakat 3 Ağustos günü kamuoyuna açıklanmıştı. Herkes bu konseri merakla bekliyordu. Derken, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası viyolocularından Faruk Güvenç, Başbakan Nihat Erime bir şikayet mektubu gönderdi. CSO Konser Salonunda Itri Konseri verilmesini, Atatürk ilkelerinden sapma olarak gösteriyor ve Kemalist müzikçilerin tepkiler vermeden konserin iptalini istiyordu.(*)
Beş gerekçe ileri sürmüştü. Bunların özetini kendi kaleminden aktarıyorum:
Talat Sait Halman, iş başına gelir gelmez Topkapı Sarayında konser düzenlemiştir.
Turist mevsiminde Galata Mevlevihanesini açıp haftada iki ayin yaptıracağını müjdelemiştir.
İngiliz Kraliçesinin karşısına Atatürk Türkiyesinin sanat temsilcisi olarak Münir Nurettin Selçuku çıkarmıştrır.
Devlet Konser Salonunda Itri Gecesi tertiplemiÅŸtir.
Alaturkanın öğretileceği bir Devlet konservatuvarı açacağını beyan etmiştir.(**)
Daha sonra eşi Suna Kan, Nihat Erime bir mektup yazarak devlet konser salonunda alaturka konser vermeyi Atatürk devrimlerine aykırı olduğunu yazmıştır.
Rivayet olundu ki, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunayı da harekete geçirdiler. Hatta araya İsmet Paşayı da koydular. Nihat Erim Hükümetini reformist değil, deformist olara ilan ettiler. Nihat Erimin eli ayağına dolaştı.
Buna Birinci CSO Meydan Muharebesi deniyordu.
yılında dönemin Cumhurbaşkanı korktu Muhalefer lideri korktu Nihat Erime yüklendiler. Erimin de gözü korktu. Eli ayağına dolaştı.
Korkmayan tek kişi Kültür Bakanı idi. Konserde ısrar etti; Başbakan Erim, bu mektuplar üzerine Talat Halmanı bakanlıktan aldı Bunun için yeniden kabine kurdu. Aynı gün Itri Konser iptal edildi Opera konser salonu bomboştu.
Türkiyenin Devlet Klasik Türk Müziği Korosu vardır; ama devlet salonunda konser verme imkanı yoktur..   Bugün de yok ()  ]]
( * ) Dr. C. ÖNEY> tarihinde, Topkapı Sarayında, Saraydan Kız Kaçırma Operası sunuldu.
(**) Dr. C. ÖNEY> Asıl hedef, Türk Musikisi Devlet Konservatuarının açılmasını önlemekti,.. Alafrangacılarımız, CSO Konser Salonu senaryosunu bir bahane olarak tertip ettiler..
Muhterem Talat Sait Halman; gelecekdekilere de örnek olacak bir davranışda bulunmuÅŸtur.      Â
Â
                                                                                            ****************
AÅŸağıdaki haber, 24 Åubat tarihli akit gazetesi 16ncı sahîfasından -kısaltılarak- alınmıştır.
 AK Partinin YÖK Yasasını Genelkurmayda görüşmüşler
          Ergenekon davasının tutuksuz sanığı MGK eski Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, AK Partinin hazırladığı YÖK Yasa Tasarısını, aralarında Ergenekon sanığı Fatih Hilmioğlunun da bulunduğu bazı rektörlerle Genelkurmaydaki makamında görüştüğünü söyledi.
KENAN KIRAN/Ä°STANBUL
(..) İkinci Ergenekon davasının duruşmasına CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve Prof. Dr. Fatih Hilmioğlunun da aralarında bulunduğu sanıklar katıldı. ()
REKTÖRLER, MGK GENEL SEKRETERÄ°NE ÇIKMIÅ,
    Kılınç, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlunun sorusu üzerine, AK Parti Hükümeti döneminde hazırlanan YÖK Yasa Tasarısı üzerine bazı rektörlerin kendisinin yanına geldiklerini söyledi. Kılınç, YÖK Yasa Tasarısı hazırlanmıştı. Fatih Hilmioğlunun da bulunduğu rektörler gelmişti. Ferit Bernay, Fatih Hilmioğlunu hatırlıyorum dedi. Hilmioğlu, Mahkeme Heyetine Tuncer Kılınçın makam odasında rektörlerle gerçekleşen görüşmenin fotoğrafını verdi. Söz konusu fotoğrafı inceleyen Tuncer Kılınç, Fotoğraftaki kişi benim. Bu görüşme, 3 Mart tarihinde benim makam odamda gerçekleşti. Ben MGK Genel Sekreteri olarak üniformalıydım dedi.
    Tutuklu sanık Prof. Dr. Fatih HilmioÄŸlu da, YÖK Yasa Tasarısı için Genelkurmay Eski BaÅŸkanı Emekli Orgeneral YaÅŸar Büyükanıt, Dönemin jandarma Genel Komutanı Emekli Orgeneral Åener Eruygur ve dönemin MGK Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Tuncer Kılınçla görüştüklerini söyledi. ()
         Aşağıdaki Haber; 27 Ağustos tarihli akit gazetesi 20nci sahîfasından aynen ve tamâmen alınmıştır:
 [[ Ünlü Rus keman virtüözü Sergey: Ezan sesinden çok etkilendim
ANTALYA Antalyada yaşayan dünyaca ünlü Rus devlet sanatçısı kemancı Sergey Kravchenko ve Litvanyalı meslektaşı Jurgis Dvarionas, genç yeteneklerin artık virtiöz olmak yerine bir an önce popüler olmayı tercih etmesinden yakınarak, yüzyılın ünlü isimlerinin yerinin doldurulamayacağını söyledi. Ünlü Rus keman sanatçısı Sergey Kravchenko, 2 yıldır Antalyanın Konyaaltı İlçesinde satın aldığı evde yaşıyor. Kışın Moskova Çaykovski Konservatuvarında görev yapan 65 yaşındaki profesör Kravchenko, yılın belli dönemlerinde Antalyaya gelerek hem dinleniyor hem de sanatsal çalışmalarına devam ediyor. Türkiyede kendisini şaşırtan şeylerin başında ezan sesinin geldiğini vurgulayan Kravchenko, dinledilçe her vakit ezanın farklı makamlarda okunduğunu fark ettiğine değindi. Kravchenko, özellikle ikindi ezanında müezzin diğer vakitlere göre daha güçlü bir sesle ezanı okuduğunu vurguladı. Litvanya Müzik Akademisinde profesör Jurgis Dvarionas ise geleneksel kültürün korunması gerektiğine işaret ederek, Hip hop gibi popüler kültür müziklerini dinliyor musunuz? sorusuna ise Müezzinin sesi benim için daha güzel diye yanıt verdi. ]]
o târihli Yeni Nesilde çıkan Millî Mücâdele Târîhimiz yazılmalı!. başlıklı yazımın sonundaki beyitlerim:
                                         Misâk- millî?..
                         Millî misâkı izledi Millî Mücâdele:
                        Düşmanların desîsesi saptırdı gà yeyi!..
                                                          *
                                           Zâlimin fendi!..
                        Kaldı yollarda şehîd, İzmire gà zî girdik;
                        İngiliz; ver, dedi İstanbul için fidyesini!..
                                                          *
                                           Mudanyadan önce!..
                         İlk hedef Akdenizdı.. doğruydu..
                        Râzı olduk sonunda Marmaraya!..
                                                           *
                                            Karşımızda oturtmadılar!.
                        Mağlûbiyetle harbi kapatmış; siyâseten
                         Gà lip pozundadır Yunanistan Mudanyada!..
                                                            *
                                             Bugün de çekiyoruz!..
                         Mağlûb iken Yunan, niye yoktur Mudanyada?..
                         Çektik Lozanda biz bu hatânın cezâsını!,,
                                                             *
                                              Haçlının kini!..
                          Türk-İngiliz görüşmesi başlar Mudanyada;
                          Gündemdedir Birinci Cihan Harbi, Mondros!..
                                                             *
                                                İşin doğrusu!..
                           Kurtuluş Harbi bulur son, 9 Eylül dediler
                           Girdik İstanbula yıl sonra, verip fidyesini!..
                                                              *
                                                Lozanda
                            Nuh! deyip durma da imzâla şunu;
                             Yoksa çıkmam, dedi, İstanbuldan!..
                                                                *
                                                 Lozandaki karşılaşma!
                             Birinci devresi berâbereyle geçip;
                             İkinci devrede 5 gol yiyince döndü ekip!..
                                                                *
                                                   Versay ve Lozan!
                              Versayın kopyası gerçekte Lozan!..
                               Gayr-ı Müslimlere tâviz, cabası!..
                                                                  *
                                                     Koridor kıskacı!..
                               Oku, dikkatle Lozan, Versayı.. târihlere sor!..
                               Müşterek yönleri pek çok.. Ege, Danzig koridor!..
                                                                   *
                                                      Oku ve anla!
                                 Lozan muâhedesinden verir sahih haberi;
                                Otuz yedinci ilâ kırk beşinci maddeleri!..
                                  Â
        **********************************************************************
                 İslâm sanatları Sempozyumu  (*)       Â
                                                               Dr. Cahit Öney
      İSLÂMIN getirdiÄŸi bir ortak sanat görüşü ve bunun kaideleri mevcuttur. Bu görüşler her islâm memleketinde yorumlara tâbî kılınmış ve özde ortaklık, beraberlik korunmakla berâber farklı ÅŸekiller, formlar ortaya çıkmıştır. Bu çeÅŸitlenmelerden bir kısmı diÄŸer dindaÅŸ milletlerce de kabul görmüş, benimsenmiÅŸtir. Son asırlarda Hilâfetin makarrı olmak dolayısıyla Osmanlıların tesiri tabiatıyle çok daha fazladır. Bunlara kısa misaller olarak mîmârî ve makamla okunan Mevlid-i Åerîfin; Hatib zâkiri Hasan Efendi veye Buhûrî-zâde Mustafa Itrî Efendi tarafından seslendirilmiÅŸ olduÄŸu münâkaÅŸa mevzûu Salât-ı Ãœmmiyyenin, Tekbîrin diÄŸer İslâm memleketlerinde de taammümü bunlardan baÅŸlıcalarıdır. Ä°slâm mûsıkîsi Osmanlılar zamanında Câmi Mûsıkîsi ve Tasavvuf Mûsıkîsi dallarında çeÅŸitli ve kıymetli formlar kazanmıştır. TevÅŸih, Cenâze salâtı (Batının cenaze marşı bunun muahhar mukabilidir), Tesbîh, Temcie, Mîrâciye gibi
      Sanat da dâhil her faâliyet, ancak esasları Kurân-ı Kerîm ve Hadis-i Åeriflerden kaynaklandığı, mülhem olduÄŸu; onların esaslarına hürmet ve riâyet gösterdiÄŸi nisbette Ä°slâmîdir. Bu sanatların baÅŸlıcaları ise ses sanatları (mûsıkî), dil sanatları (edebiyat, ÅŸir), hat sanatı, mîmârî, tezhib ve tezyin sanatlarıdır. Bunlardan mûsıkînin Ä°slâma nisbetini, Ä°slâmî menÅŸeini  Milletlerarası Türkoloji Kongresinde sunduÄŸumuz nâçiz bir tebliÄŸde belirtmeÄŸe çalışmıştık.
      18/22 Nisan tarihleri arasında İstanbulda İslâm Tarih, Sanat ve Kültürünü Araştırma Merkezinde, Hicretin 15inci asrını kutlama programı çerçevesinde bir sempozyum tertîb edildiğini; bu sempozyuma çeşitli ülkelerden 50 civarında ilim adamının katılacağını; sunulacak tebliğlerin büyük kısmının Araştırma Merkezine ulaştığını; bu tebliğlerin kitap olarak neşredileceğini; İslâm sanatları sergisinin ise 5 ay ziyârete açık kalacağını gazetemizin 20 Mart tarihli nüshasında çıkan röportajlardan öğrenmiş bulunuyoruz. Bundan duyduğumuz sevinç ve iftihar sonsuzdur. Fakat bu sempozyumda İslâm mûsıkîsi mevzuunda memleketimizden mûsıkîşinasların dâvet edildiğini de işitmiş değiliz. Bu mvzûda ise, en salâhiyetli şahsiyetler yurdumuza bulunmaktadır. Bir kısım İslâm memleketlerinde mûsıkî konservatuarlarını biz Türklerin kurduğu (misal olarak Bağdat Konservatuarı) bunun misâli, isbâtıdır.
      Mûsikînin İslâm sanatları içindeki mümtaz ve müstesnâ yerinin sebeplerini yukarıda sözü geçen nâçiz tebliğimizde ortaya çıkarmağa çalışmıştık. Bu sempozyumun noksan kalacağını belirtmekle iktifâ ediyor ve gelecek yıl İslâmda Mûsıkî müstakil mevzûlu bir sempozyum tertibini Araştırma Merkezinin yetkililerinden bekliyoruz.
______________________________________
(*) 12 Eylül darbesi, Yeni Asya gazetesini kapatınca, önce Tsvir ve sonra Yeni Nesil isimleri ile neşriyâta devâm edilmiş idi.
       Yukarıdaki yazım, Tasvir gazetesinın Cumartesi nüshasından alınmıştır.
                                          PATRİOT ve Bir Rum TÜRKÜSÜ ()
         Patriotların gündemde olduğu şu günlerde, çağrışımla 70 yıl önceye döndüm:
          Baylarbeyi ile Çengelköy arasındaki Havuzbaşı mevkiimde. İlkokulun ve önündeki, kitâbeli çeşmenin karşısında, 88 No. evimizde idik. Annem Rahime Öney, Çengelköy Rum İlkokulu Türkçe ve Kültür dersleri öğretmeni idi. Bu okulun sokağında büyük çoğunlukla Rumlar ikà met ederdi. Bazılaının isimlerini de hatırlıyorum: Kasap Tanaş, Okulun müdîresi Efimiya Kamalakidu (erkek kardeşi ben yaşlardaki Yani K. nun, sonraları Papaz olduğunu işitmiştim), Öğretmen Uraniya ve ablası Eleni (kendisinden, Ortaokul 1de Fransızca ders almıştım) ile Hararambos (çikolata fabrikası vardı); resmî bayram günleri yürüyüşleri ve bahar gezilerine âilece biz de katılırdık. Ben yaşdakilerle arkadaş olmuştum; bir kısmının isimleri: Vasil Stara, Koço Körpeoğlu.. Kilise sokağı nihâyetine doğru Terzi Katina, zenginlerden Gazcı Koço vs.
      Â
       Åu Rumca ÅŸarkıları hatırımda kalmış:
PATRİOTA (re-re-re-re) PENDİDEKA (re-do-re-re) MARGORİÇA (re-do-re-mi) MU (4 re)
                                      Aynı melodi ile:
KEMER PANDRAP SANİ FİLİ MARGORİÇAMU
YENÄ° ÅAFAK gazetesinden alıntı:
[[ A L I N T I (Dizgi hataları dahi düzeltlmeksizin, aynen ve tamamen..)
Bir şarkının hazin hikâyesi
ALAEDDİN Yavaşca, klasik musikimizin en büyük icracılarından biri olduğu kadar, bilgisi, tecrübesi, ve hoşsohbetliğiyle de seçkin bir şahsiyettir. Atatürk Kitaplığında gerçekleştirilen Hatıralarla Türk Müziğinin yakın tarihi başlıklı sohbetler dizisinin ilkinde son derecede ilginç anekdotlar anlattı. Özellikle Lemi Atlının Bu imtidâd-ı cevre kim bahtın şitâb-ı var güfteli Uşşak şarkısının hikâyesi çok çarpıcıydı. Yıl veya ; Halk Partisinden bir hanım milletvekili Demokrat Partiye geçmek istemektedir; TBMM kürsüsünde etkili konuşmalarıyla tanınan, aktif, becerikli, ceberut bir hanım. Bunun için vaktiyle babasının yakın dostlarından olan Refik Koraltana aracı olması için ricada bulunur. Ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Midhat Dülgerin Kalenderdeki büyük evinde yemekli bir toplantı düzenlenir. Refik Koraltan, bu toplantıda eşi Mukbile Hanımın akrabalarından Alâeddin Yavaşçanın da küçük bir konser vermesini istemiştir. Ve toplantı günü gelir çatar. Uzun yemek masasının etrafında kimler yoktur ki! Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü, Refik Koraltan, yani dört kurucu ve önde gelen bakanlar, milletvekilleri Hepsi de hanımlarıyla gelmişlerdir.                                       () Alaeddin Yavaşca, birkaç eser okuduktan sonra Menderesin kalktığını görür ve fena halde alınarak Hiç konserin yarısında kalkılır mı, sevmiyorsan musiki istemeseydin? diye geçirir içinden. Fakat tam o sırada kulağında birinin nefesini hisseder ve bir fısıltı: Sayın doktor; acaba repertuarınızda Bu imtidâd-ı cevre kim bahtın şitâbı var şarkısı var mı? Dönüp baktım ki Adnan Menderes diyor Alaeddin Yavaşca, Meğerse arkadan dolaşmış. Var efendim dedim. Lütfen okur musun, rica edeceğim? dedi. Hayhay efendim dedim. Gitti yerine oturdu ve bu sefer aynı şarkıyı yüksek sesle istedi. Düşününüz, bir sanatkârı, istediği şarkının repertuarında bulunmaması ihtimalini düşünerek kalabalık önünde küçük düşürmemek için gidip önce kulağına fısıldıyor. Varsa isteyecek! Ne büyük incelik! Doğrusu içimden geçirdiklerimden utandım.
  Adnan Menderesin sözkonusu şarkıyı istemesi sebepsiz değildir. Akrabalarından Dr. Nazıma, İstiklal Mahkemesi tarafından idama mahkum edildikten sonra, mutat olduğu üzere, son arzusu sorulur. Ünlü İttihatçı der ki: Gidin Paşaya söyleyin, Bu rüzgâr-ı bî-mededin inkılâbı var.
  Bu, Adnan Menderesin sözkonusu toplantıda Alaeddin Yavaşcadan istediği Uşşak şarkının dördüncü mısrasıdır.
  Dr. Nazımla ilgili idam kararı, Atatürke imza için Marmara Köşkünde bir balo sırasında götürülür. Refik Koraltanın Yavaşcaya anlattığına göre, rengi sararan Atatürk kalemi elinden atar. İsmet Paşanın Paşam zaaf göstermeyin! ihtarı üzerine istemeyerek imzalarken Dr. Nazımın son arzusunun ne olduğunu sorar. Söylediklerini aynen naklederler. Bunun üzerine, üzüntülü bir sesle Kaldırın bu şarkıyı deyiverir. Ve şarkı repertuardan çıkarılıp yasaklanır.
  Lemi Atlının UÅŸÅŸak Åarkısı üzerindeki yasak Kalenderde yapılan o yemekli toplantıya kadar devam edecektir.
  Menderes, Alaeddin Yavaşcaya aynı şarkıyı bir defa daha okuttuktan sonra, Çok rica ederim doktor, bunu bir radyo emisyonunuzda okuyunuz ve okuyacağınız zamanı bana bildiriniz! der.
  Yavaşca, Lemi Atlının bu güzel şarkısını, radyoda, bir öğle yayını için repertuarına aldığını ve Adnan Menderese de bildirdiğini anlattı. Yayın biter bitmez Yavaşcayı arayan Başbakan, heyecanlı bir sesle: Ağzınıza sağlık aziz doktor der, Çok memnun ve mahzuz oldum. Çok rica ediyorum, arkadaşlarınıza da eğer kendilerinde yoksa notalarını veriniz, repertuarlarına alsınlar!
  Lemi Atlının şarkısı üzerindeki yasak böylece kalkar kalkmasına ama rüzgâr-ı bî-meded meşum bir inkılabla Menderesi de vurur.
BeÅŸir AyvazoÄŸlu
Dergah (C. Öneyin Notu: Ocak )                                   Â
                                                      Â
      Â
                                                                Â
Kategori: ÅÄ°Ä°R – MÙSIKà – HÂTIRALARIM Comments off
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası