banka haciz müzekkeresi / Banka Hesabına Haciz Konulabilir Mi? | Kapital Hukuk

Banka Haciz Müzekkeresi

banka haciz müzekkeresi

BANKANIN HACİZ MÜZEKKERESİNE KARŞI MEVDUAT ÜZERİNDE REHİN, TAKAS VE MAHSUP HAKKI OLDUĞUNU İLERİ SÜRMESİ İSTİHKAK İDDİASI NİTELİĞİNDEDİR

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : /
KARAR NO   : /

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ               :
 Konya 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                         : 22/10/
NUMARASI                 : / - /
DAVACI                       : T.İ. Bankası A.Ş. vekili Av. T.O.
DAVALI                       : H.İ.D. vekili Av. A.G.

1. Taraflar arasındaki "şikâyet" isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Konya 2. İcra (Hukuk) Mahkemesince şikâyetin reddine ilişkin karar şikâyetçi üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir.

2. Direnme kararı şikâyetçi üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. İNCELEME SÜRECİ

Üçüncü Kişi İstemi:

4. Şikâyetçi üçüncü kişi vekili şikâyet dilekçesinde; Konya 8. İcra Müdürlüğünün / E. sayılı dosyasında, borçlunun mevduatına borç miktarınca haciz konulmasına karar verilerek müvekkili bankanın Çumra/Konya Şubesine tarihli müzekkerenin gönderildiğini, bankaca yapılan araştırmada borçluya ait numaralı VDSZ hesabına rastlanıldığı ve borçlunun bankaya borç ve risklerinin bulunduğu, yasalar ve borçlular ile banka arasında imzalanan sözleşmelerin ilgili maddeleri gereğince borçlunun doğmuş ve doğacak hak ve alacakları üzerinde rehin, hapis ve takas mahsup hakkının bulunduğu, söz konusu tutarlar üzerine bankanın rehin, hapis ve takas mahsup haklarından sonra hüküm ifade etmek üzere haciz şerhi işlendiğinin icra müdürlüğüne bildirildiğini, bu kez icra müdürlüğü tarafından tarihli müzekkerenin müvekkili bankaya tarihinde tebliğ edildiğini, bu müzekkere sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) hükümlerine aykırı olduğundan iptali gerektiğini, bankanın rehin hakkının varlığı karşısında icra müdürlüğünce paranın bankadan istenilemeyeceğini, icra müdürlüğünce gönderilen yazıların İİK’nın maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen haciz ihbarnamesi olmayıp, haciz müzekkeresi niteliğinde olduğunu, haciz müzekkeresine cevap verilmese dahi haciz ihbarnamesine bağlanan sonuçların doğmayacağını ve paranın bankanın zimmetinde kabul edilemeyeceğini, banka tarafından açıkça itiraz edilmesi hâlinde ise itirazın mahiyetine göre İİK’nın ilgili hükümleri doğrultusunda işlem yapılması gerekirken, aynı konuda haciz müzekkereleri gönderilemeyeceğini, İİK’nın maddesine göre süresi içinde bankaya karşı açılmış bir istihkak davası bulunmadığını ileri sürerek tarihli müzekkerenin ve bu müzekkerenin dayanağı olan icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Alacaklı Cevabı:

5.

Mahkeme Kararı:

6. Konya 2. İcra (Hukuk) Mahkemesinin tarihli ve / E., / K. sayılı kararı ile; her ne kadar banka nezdinde bulunan borçlu mevduatına haciz konulmuş ve davacı (şikâyetçi) bankanın üstün hakka dayalı talebinin istihkak davası olarak görülmesi gerekir ise de mahkemenin taleple bağlı olduğu ve memur işleminde de yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile şikâyetin reddine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikâyetçi üçüncü kişi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay Hukuk Dairesince tarihli ve / E., / K. sayılı kararı ile;

“… Borçlunun üçüncü kişi bankadaki mevduat alacağı, İİK'nun /2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi (HGK'nun tarih ve // sayılı kararı), İİK'nun maddesine uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nun ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK'nun maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde, anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz.

İİK'nun maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, itiraz niteliğinde olup, alacaklı, İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nun /1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nun tarih ve / sayılı kararı).

Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde kendisinin rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nun 96/1. maddesi uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün İİK'nun maddesinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir. İİK'nun maddesinde; "Haczedilen şey, borçlunun elinde (m. 96) olmayıp da üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı (m) iddia eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa, icra müdürü o şahıs aleyhine icra mahkemesine müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet verir. Bu mühlet içinde icra hakimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmiş sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda, icra dairesinin, borçlunun bankadaki mevduatının haczi için doğrudan haciz yazısı gönderdiği tespit edilmiştir. funduszeue.infoşi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı mevduat üzerinde rehin, takas ve mahsup hakkının olduğunu ileri sürmesi istihkak iddiası niteliğindedir. Bu durumda icra müdürünün İİK'nun maddesindeki kurallara göre işlem yapması gerekmekte olup, paranın bankadan istenmesi yasaya aykırıdır.

O halde icra mahkemesince, funduszeue.info maddesi hükmünün uygulanması gerektiği gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, şikayete konu işlemde yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

9. Konya 2. İcra (Hukuk) Mahkemesinin tarihli ve / E., / K. sayılı kararı ile; uyuşmazlığın istihkak davasının üçüncü kişi konumunda olan banka tarafından mı yoksa alacaklı tarafından mı açılması gerektiğine ilişkin olduğu, dosya kapsamına göre mevduatın borçluya aidiyeti konusunda tartışma olmadığı, bu durumda icra müdürünün alacaklıya dava açması için yedi günlük süre vermesi gerektiği, yedi günlük süre bitiminde istihkak davası açılmaması hâlinde üçüncü kişi bankanın istihkak iddiasının kabul edildiğinin varsayıldığı, ancak bu kuralın üçüncü kişinin istihkak davası açmasına engel olmadığı, yani alacaklının istihkak davası açması beklenmeden üçüncü kişinin istihkak davası açabileceği, kaldı ki İİK’nın maddesindeki prosedür yerine getirilmeden haczin kesinleşmeyeceği, dolayısı ile kesinleşmeyen haciz yönünden üçüncü kişi olan bankanın şikâyetinde hukukî yararının bulunmadığı, ancak istihkak davası açmasında hukukî yararının olduğu, üçüncü kişiye istihkak (nispi) harcının tamamlanması ve bilirkişi ücretini yatırması için süre verildiği ancak kararın gereğinin yerine getirilmediği, istihkak davası olarak yargılamaya devam edilebilecekken şikâyetçi tarafından ara karar yerine getirilmediğinden şikâyetin reddi gerektiği gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

Direnme kararı süresi içinde şikâyetçi üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; İİK’nın maddesine göre üçüncü kişi bankanın istihkak davası açmasının gerekip gerekmediği, belirtilen maddedeki prosedür yerine getirilmeden bankanın tarihli müzekkerenin iptaline istemesinde hukukî yararının bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre şikâyetin kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

Haciz cebri icra organı tarafından yapılan devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara, icra memuru tarafından hukuken el konulmasıdır. Borçlu hakkında takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının İİK’nın 78 ve müteakip maddeleri uyarınca borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan doğruya haciz konulmasını, bu kapsamda “haciz müzekkeresi” yazılmasını isteme hakkı vardır. İİK'nın maddesinin 1. fıkrasına göre icra dairesince, borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta bulunan menkul malları ile gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana para, faiz ve masraflar da dâhil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczedilir. İİK'nın maddesinin 2. fıkrası borçluya ait olup da üçüncü kişi elinde olan malların da haczedilebileceğini öngörmektedir.

Borçlunun üçüncü kişilerdeki (bankadaki) alacağı menkul (taşınır) hükmündedir (İİK m. /2). Bu nedenle, bankadaki mevduatın haczi taşınır haczi gibi yapılır. Borçlunun üçüncü kişideki nakit para alacağı taşınır hükmünde olup, bir alacağın gerek İİK’nın maddesinde öngörülen usulle ve gerek taşınır haczinin tabi olduğu usulle haczedilmesi mümkündür. Ancak, bankadaki mevduat hakkında haciz tutanağı düzenlenmesi için mahalline (İİK m. /1) yani bankaya gidilmesine gerek yoktur; haciz tutanağı icra dairesinde düzenlenir, borçlunun bankadaki alacağının haczine karar veren icra dairesi, bankaya birinci haciz ihbarnamesi gönderir (İİK m. 89/1). Fakat, bankaya (üçüncü kişiye) İİK’nın maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilmesi şart değildir, alacaklı talep ederse, bankaya bir haciz yazısı da (müzekkeresi de) gönderilebilir. İİK’nın maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi hâlinde ise anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara , s. , ).

İcra ve İflas Kanunu’nun maddesinin 1. fıkrası "Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir." şeklinde düzenlenmiştir. Haczedilen bir mal üzerinde, (alacaklı ve borçlu dışındaki) bir üçüncü kişinin mülkiyet veya diğer bir ayni hak sahibi olduğunun ileri sürülmesine istihkak iddiası denir. Haczedilen bir mal üzerinde (alacaklı ve borçlu dışındaki) bir üçüncü kişinin rehin hakkı bulunduğunun ileri sürülmesi de istihkak iddiasıdır (Kuru, s. , ).

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun tarihli ve / E., / K. sayılı kararında da borçluya ait hesap üzerine haciz konulması için üçüncü kişi bankaya haciz müzekkeresi gönderilmesi üzerine üçüncü kişi bankanın rehin hakkından sonra gelmek üzere haciz uygulanacağını bildirmesinin istihkak iddiası niteliğinde olduğu benimsenmiştir.

İcra müdürünün borçlunun bankadaki parası (mevduatı) için fiili haciz uygulaması veya haciz yazısı üzerine, banka borçlunun (bankadaki) mevduatı (parası) üzerinde rehin (veya hapis) hakkı olduğunu bildirmesi istihkak iddiası niteliğindedir. Bu durumda, icra müdürünün, bankaya karşı istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre vermesi (İİK m. 99) gerekir. İİK'nın maddesindeki prosedür izlenmeden hacizli paranın bankadan istenmesi yasaya aykırıdır (Kuru, s. ).

Bir mal (borçlunun elinde iken değil de) üçüncü kişinin elinde (nezdinde) iken haczedilir ve üçüncü kişi o mal üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia ederse, icra müdürü, bu istihkak iddiasını haciz tutanağına geçirir (İİK m. 96/1; /1) ve üçüncü kişiye karşı (icra mahkemesinde) istihkak davası açması için, alacaklıya yedi günlük bir süre verir (İİK m. 99, c. 2). Yani, bu hâlde dava açma süresi (icra mahkemesi tarafından değil) icra müdürü tarafından verilir ve istihkak davası açma külfeti, üçüncü kişiye değil alacaklıya yükletilir. Fakat, elindeki mal haczedilen (ve istihkak iddiasında bulunan) üçüncü kişinin, alacaklının dava açmasını beklemeden, kendisinin (üçüncü kişinin) icra mahkemesinde istihkak davası açmasına engel yoktur (Kuru, s. , ).

Somut olayda; alacaklı tarafından borçlular Serdar K. ve Hasan Hüseyin Ö. aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin kesinleşmesi üzerine alacaklı vekilinin talebi üzerine üçüncü kişi T.İ. Bankası A.Ş. Çumra Şubesine İİK’nın maddesine göre haciz müzekkeresi gönderildiği, üçüncü kişi bankanın tarihli cevabında borçlu Hasan Hüseyin Ö.’nin vadesiz hesabına, bankada borç ve riskleri bulunduğundan yasalar ve borçlular ile banka arasında imzalanan sözleşmelerin ilgili maddeleri nedeniyle bankanın rehin, hapis ve takas mahsup hakkı bulunduğundan, söz konusu tutarlar üzerine bankanın rehin, hapis ve takas mahsup haklarından sonra hüküm ifade etmek üzere haczin işlendiğinin ve işlenen haciz tutarının 4,21TL olduğunun bildirildiği görülmektedir.

Alacaklı vekilinin talebi üzerine üçüncü kişi T.İ. Bankası A.Ş. Çumra Şubesine gönderilen tarihli müzekkerenin “…konulan haciz nedeniyle borçlunun bankanız nezdindeki hesabında bulunan paranın dosya borcunu aşmayacak miktarının müdürlüğümüzün banka hesabına dosya numarası belirtilerek gönderilmesine, hesap üzerinde başka hesaplar var ise, bu hacizlere ilişkin tarih sırasına göre sırasıyla dosya numaraları ve icra dairelerinin bildirilmek suretiyle sıra cetveli yapılmak üzere paranın gönderilmesine karar verilmiştir. Karar dairesinde işlem yapılarak, bankanızın rehinle temin edilmiş ve muaccel hâle gelmiş alacakları varsa, borçlunun hesabındaki paranın bankanız alacağına mahsup edilerek hesapta para bulundurulmaması gerektiği, bankanızın alacağı henüz muaccel hale gelmemiş ise, muaccel hâle gelmemiş bir alacak için takas-mahsup-rehin-risk ve benzeri haklardan bahisle paranın gönderilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunun bilinmesi ve neticeden müdürlüğümüz dosyasına bilgi verilmesi…” şeklinde olduğu, şikâyetçi üçüncü kişi bankanın tarihli müzekkerenin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır.

Şu hâle göre şikâyetçi üçüncü kişiye borçlunun bankadaki mevduatının haczi için İİK’nın maddesine göre tarihli haciz müzekkeresi gönderilmiş olup, üçüncü kişi bankanın haciz müzekkeresine karşı mevduat üzerinde rehin, takas ve mahsup hakkının olduğunu ileri sürmesi istihkak iddiası niteliğindedir.

Üçüncü kişi bankanın icra mahkemesine başvurusu tarihli haciz işlemine karşı İİK’nın maddesine göre açılmış istihkak davasına ilişkin olmayıp, İİK'nın maddesindeki prosedür izlenmeden hacizli paranın bankadan istenmesine ilişkin tarihli müzekkerenin iptali istemine ilişkindir. Dolayısıyla üçüncü kişi bankanın şikâyet yolu ile tarihli müzekkerenin iptalini istemesinde hukukî yararı bulunmaktadır.

O hâlde icra müdürünün İİK'nun maddesindeki kurallara göre işlem yapması gerekirken, üçüncü kişi bankaya tarihli müzekkere gönderilerek belirtilen maddedeki prosedür uygulanmadan üzerinde istihkak iddia edilen hacizli paranın bu aşamada bankadan istenmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, icra mahkemesince sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) maddesi uyarınca talepten başka bir şeye karar verilemeyeceği de gözetilerek şikâyetin kabulüne karar verilmesi gerekir.

Hâl böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Şikâyetçi üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

sayılı İcra ve İflas Kanunu’na sayılı Kanun'un maddesi ile eklenen Geçici 7. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nın /III. maddesi uyarınca kararın tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Karar Tarihi:21/10/
Karar No:/
Konu Özeti:Bankanın avukatı tarafından borçlu yakını olan ilgili kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmesi suretiyle kişisel verilerinin işlenmesi

 

İlgili kişinin Kuruma intikal eden şikâyetinde özetle; borçlu yakını olarak bir Banka avukatınca kendisine İcra İflas Kanunu’nun 89’uncu maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesi ile kişisel verilerinin açık rızası alınmaksızın ihbarnamede yer alan üçüncü kişilerle paylaşıldığını tespit ettiği ve bu konuya ilişkin olarak hem Banka’ya hem de Banka avukatına başvurulduğu belirtilerek veri sorumlusu hakkında gereğinin yapılması talep edilmiştir.

Konuya ilişkin başlatılan inceleme çerçevesinde hem Banka’nın hem Banka Avukatının savunması talep edilmiş olup Banka tarafından Kuruma intikal eden cevabi yazıda özetle;

  • Banka’nın alacağını tahsil etmek amacıyla sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (Kanun) 4’üncü maddesinde yer alan işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma ilkesine uygun olarak yasal takip ve diğer hukuki işlemler için gerekli kişisel verileri işlediği,
  • Söz konusu kişisel verilerin Kanun’un 5’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) ve (ç) bentleri uyarınca kanunlarda açıkça öngörülmesi ve veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması hukuki sebeplerine dayanılarak Banka’nın sözleşmeli avukatına aktarıldığı,
  • Gerek ilgili kişi gerek birinci haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişilere ait hiçbir kişisel verinin Banka tarafından paylaşılmadığı,
  • İcra İflas Kanunu’nun 89’uncu maddesinde borçluya ait olmakla beraber üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacakların haczinin düzenlendiği, birinci haciz ihbarnamesinin alacaklı vekilinin bildirdiği kişilere İcra Müdürlüklerince gönderildiği,
  • Düzenlenen ve gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin İcra Müdürlüğü tarafından bizzat düzenlendiği ve gönderildiği, bankanın sözleşmeli avukatının ihbarnameye müdahale imkânı olmadığı, ihbarnamenin elektronik imzalandığı, Banka’nın şikayet konusu hususta herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı,
  • İlgili kişinin ürün ve hizmetleri kullanması nedeniyle başvurusu sırasında elde edilen kimlik bilgileri, iletişim bilgileri, finans bilgileri, müşteri işlem bilgileri kategorisindeki kişisel verilerinin Kanun’un 5’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (c) bendi uyarınca bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması hukuki sebebine dayalı olarak başvurulan ürün ve hizmetleri (vadesiz TL, ATM kartı, fastpay, internet/mobil bankacılığı yetkisi, sigorta, maaş ödemesi, fatura ödemesi, EFT işlemleri) sunabilmek amacıyla işlendiği,
  • Müşteriye sunulan aydınlatma metninde kişisel verilerin hangi amaç ve sebeplerle işlendiğinin belirtildiği 

ifade edilmiştir.

Bankanın avukatı tarafından Kuruma intikal eden cevabi yazıda ise özetle;

  • Borçlunun borcunu ödememesi sebebiyle kendisine ihbarname gönderildiği, ihbarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine müvekkili Banka’nın alacağını tahsil amacıyla borçlu hakkında icra takibi başlatıldığı, borcun ödenmemesi üzerine icra müdürlüğünden haciz işlemlerinin başlatılması için talepte bulunulduğu, ancak yapılan sorgular neticesinde borçlunun SGK, araç ve tapu kaydının pasif olduğunun tespit edildiği,
  • Borçlunun üçüncü şahıslarda olan alacaklarının haczi için bankalara İcra İflas Kanunu’nun 89’uncu maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında haciz ihbarnamesi gönderildiği ve bankalardan olumsuz cevapların geldiği,
  • Menkul malların haczedilmesi için borçlunun adresine hacze gidildiği ancak adresten ayrıldığının tespit edildiği,
  • Menkul haczinden sonra borçlunun MERNİS kaydını düşürdüğü ve şu anda MERNİS adresinin bulunmadığının UYAP sorgu sonucuyla sabit olduğu,
  • Diğer tüm girişimlerin olumsuz çıkması sonucunda, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla borçlunun hak ve alacaklarının haczi için yapılan rutin işlemler arasında yer alan üçüncü kişilere haciz ihbarnamesi gönderilmesinin İcra Müdürlüğü'nden talep edildiği,
  • Bu talebin hukuki gerekçesinin, para alış verişlerinin aile bireyleri arasında çok sık rastlanılması ve ayrıca rızai miras sözleşmelerine çok sık rastlanılmasından kaynaklandığı,
  • İcra müdürlüğü tarafından talebin uygun görülerek üçüncü kişilere İcra İflas Kanunu’nun 89’uncu maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında haciz ihbarnamesi hazırlandığı ve gönderildiği,
  • Haciz müzekkeresi icra müdürlüğü tarafından, matbu şablon müzekkere örneği üzerinden hazırlanmış olduğundan üçüncü kişilerin tamamına aynı müzekkere içerisinde haciz ihbarnamesi gönderildiği,
  • Yapılan işlemlerin tamamında İcra Müdürlüğünün karar ve onayı olduğu,
  • İcra müdürlüğünce hazırlanan haciz ihbarnamesinin, üçüncü kişilere Kanun’un 5’inci maddesinin (2) numaralı fıkrası kapsamında kanunlarda açıkça öngörülme şartına uygun olarak gönderildiği,
  • İcra Müdürlüğü tarafından hazırlanıp gönderilen haciz ihbarnamesi haricinde üçüncü kişiler hakkında başka bir işlem yapılmadığı, bu nedenle kişisel verilerin işlenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı ve müştekinin icra dosyasında taraf olarak yer almadığı için kişisel verilerin depo edilmesi gibi bir durumun da oluşmadığı
  • İlgili kişi tarafından İcra Müdürlüğünce gönderilen haciz ihbarnamesine cevaben borçlunun kendisinde herhangi bir alacağı bulunmadığına ilişkin beyan dilekçesinin icra dosyasına sunulduğu, bu cevaba istinaden haciz ihbarnamesinin fekki için talepte bulunulduğu ve İcra Müdürlüğünce fek müzekkeresi hazırlanarak üçüncü kişilere tebliğ edildiği, bu nedenle kişisel verilerin saklanması, imha edilmemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı ve hiçbir kişisel verinin saklanmadığı

ifade edilmiştir.

Konuya ilişkin yapılan inceleme neticesinde, Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 21/10/ tarih ve / sayılı Kararı ile;

  • Kanun’un amacının kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumak ve kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasları düzenlemek olduğu, Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinde “ilgili kişi”nin, kişisel verisi işlenen gerçek kişi; “veri sorumlusu”nun ise kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlandığı,
  • Kişisel verilerin hangi amaç ve vasıtayla işleneceğini belirleyip veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olduğu tanımından hareketle somut olayda İcra İflas Kanunu’nun 89’uncu maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamesinde yer alan üçüncü kişilerin alacaklı vekili tarafından icra müdürlüğüne bildirilmesi nedeniyle veri sorumlusunun Banka Avukatı olduğunun görüldüğü,
  • İcra İflas Kanunu’nun 89’uncu maddesinde “ (1) Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi). Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4’üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir. (2) Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur. ” hükmünün yer aldığı,
  • Bu kapsamda, veri sorumlusunun vekili olduğu Banka adına borçlu tarafın yakınlarına 89/1 haciz ihbarnamesi göndermesinde, Bankanın haklarını ve menfaatlerini korumak amacıyla hareket ettiği, bu anlamda Avukatlık Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükleri ve yürütmekte olduğu icra işlemleri bakımından İcra İflas Kanunu ve ikincil mevzuat düzenlemelerinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla ilgili birim/mercilere bildirme yetkisi olduğu ve bu bağlamda işlediği kişisel verilerin Kanun’un 5’ inci maddesinin (2) numaralı fıkrası çerçevesinde ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlemesinin kanuna uygun olacağı kanaatine varıldığı

değerlendirmelerden hareketle;

  • Bankanın somut olayda veri sorumlusu olmaması nedeniyle Kanun kapsamında hakkında yapılacak bir işlem olmadığına,
  • Avukat tarafından vekili olduğu bankanın alacağını tahsil etmek amacı ile yürütmekle yükümlü olduğu işlemlerin tesisi için üçüncü kişilere İcra ve İflas Kanunu’nun 89’uncu maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında haciz ihbarnamesi gönderilmesi amacıyla ilgili kişinin adı, soyadı, kimlik numarası ve adres bilgisinin işlenmesi Kanun’un 5’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendinde yer alan “bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması hükmü” kapsamında Kanuna uygun olduğu değerlendirildiğinden söz konusu şikâyet ile ilgili olarak veri sorumlusu Avukat hakkında da Kanun kapsamında tesis edilecek bir işlem olmadığına

karar verilmiştir.
 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası