kızına yazdığı mektup / Memduh Şevket Esendal’ın Kızına Yazdığı Unutulmaz Mektuplar - Oggito

Kızına Yazdığı Mektup

kızına yazdığı mektup

Cüneyt Arkın görüşmediği kızına mektup yazmış: Annen beni rezil etmeyi görev bilmişti!

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:

Efsane oyuncu Cüneyt Arkın, 85 yaşında hayata veda etti. Arkın'ın, ilk evliliğini yaptığı Güler Mocan'dan olan kızı Filiz Canlı'ya, yıllar önce yazdığı mektup ise yeniden gündeme geldi. Arkın, kızına şu satırlarla seslenmişti

Cüneyt Arkın görüşmediği kızına mektup yazmış: Annen beni rezil etmeyi görev bilmişti!
Cüneyt Arkın görüşmediği kızına mektup yazmış: Annen beni rezil etmeyi görev bilmişti!
Cüneyt Arkın görüşmediği kızına mektup yazmış: Annen beni rezil etmeyi görev bilmişti!
Cüneyt Arkın görüşmediği kızına mektup yazmış: Annen beni rezil etmeyi görev bilmişti!
SON DAKİKA
Memduh Şevket Esendal çağdaş Türkçe öykünün ilk büyük ustalarından. Yazdıklarının değeri yıllar sonra anlaşıldı. Ayaşlı ve Kiracıları romanı da en bilinen eserlerinden.[caption id="attachment_" align="alignright" width=""]Memduh Şevket ve Emine EsendalMemduh Şevket ve Emine Esendal[/caption] Memduh Şevket Esendal’ın hayatından büyük izler taşıyan mektupları da içerdiği zenginlik ve samimiyet açısından oldukça değerli. Bakü, Tahran ve Kabil büyükelçilikleri yapan Esendal, görevi nedeniyle çocuklarından, ailesinden bir dönem uzak kalmıştı. Uzaklığın araya soktuğu soğukluğu yazdığı mektuplarla dağıtmaya çalışmış. Büyük oğlu Mehmet Suat ve ikinci oğlu Ahmet Esendal’a yazdığı mektuplar dışında kızı Emine Hanım’a gönderdiği mektuplar büyük yazarın samimiyetinin, sevgisinin izlerini taşıyor. Kızına öyküler yazıp, çeviriler yapmasını, Fransızca öğrenmesini öğütlüyor. Hayatının son günlerine kadar düzenli olarak yazdığı mektuplar Kızıma Mektuplar adlı kitapta toplanmıştı. Yeterince fark edildi mi, bilmiyoruz. Bu harika mektupları hatırlatmak istedik. Memduh Şevket Esendal’ın kızına yazdığı mektuplardan bazıları:
Hanım can, burada bir bebek mağazanın camekânında duruyor, beni gördükçe de, “Ben Emine Hanımı isterim!” diye ağlıyordu. “Emine Hanım buraya gelecek, bekle,” dedim, “sabret,” dedim, olmadı! “Beklemem,” dedi. “Ben Emine Hanımı isterim,” diye ağladı. Ben de aldım, sana gönderiyorum kızım. Bu senin kızın imiş. Nasılsa buralara düşmüş. Nasıl oldu da kızını kaybettin! Bir daha bu çocuğu böyle yalnız bırakma. Ben görmese idim belki kaybolurdu. Ne ise dükkâncı, Allah razı olsun almış, camekânın içinde saklamış. Bu bebek daha çok ufak; adını sordum, bilmiyor. Sen bunun adını ne koymuş idin? Annesinin adını soruyorum, söylüyor; benim annem Emine Hanım, diyor. Galiba bunun adı “Şehirbânu” yahut “Şehirzâd” olacak. Yahut da İran’da böyle isim koymuşlar. Yoksa “Rübabe” mi? Yahut “Sekine” mi? Hülasa bilmiyorum. Bunlar hep İranlı isimleri. Sen buna böyle bir isim koydu isen, taaccüb ederim. Her halde gözlerinden öperim benim güzel kızım, şeker kızım. Bana mektup yazarsan bu hanımın adını da yazarsın. (2 Mart )

[divider layout="3" color=""][/divider]

Memduh-Sevket-Esendal__

Kabul, Emine Esendal’a

Kızım Canım, Ben eyi bilmiyorum ama öyle sezinliyorum ki sen iki meslekte başarı gösterebilirsin. Bunun biri Ahmet gibi hekimlik, öteki de edebiyat. Sanıyorum ki ikincisinde daha çok başarı gösterirsin. Bir kadına da eyi bir yazıcı olmak yakışır. Orijinal piyesler, komediler, sinema romanları yazmak, hikâyeler, çocuklara kitaplar yazmak hoş bir şeydir. Bu da biraz okumak, usanmamak ve biraz da yaş yaşamakla olur. Kendine yazıcılıkta bir tip bulmalı. Bunun kadınlara faydası, bütün ömür boyunca vardır. Hiçbir işi kendisine mal etmemiş bir adam derin bir boşluk ve sonsuz üzüntüler içinde kalır. Hiçbir şeyle de kendini avutamaz. Gençlik, güzellik, sevgi bunlar geçer. Bunlar geçtikten sonra da insan gene yaşar. Böyle günde yazılar, adamı yaşatır, sevindirir. Yapacak bir işi olan adam çok yaşar, kolay hasta olmaz. Yaşamanın sonu nasıl geleceğini kimse bilmez. Ben kendimi burada elçi olmuş görünce şaşırıp kalıyorum. Nereden nereye! Şimdi gidip babama söylesem: “Ben elçi oldum!” desem, inanmaz. O bize bir çiftlik bırakmayı düşünüyordu. Onunla geçinecektik. Huuu Afganistan nere çiftlik nere! Düşün: Dün gece Fransa Elçiliğinde akşam yemeğinde idim. Kır saçlı, kır bıyıklı bir adam! Fraklı. Elçilerin ihtiyarı, eskisi olmak dolayısı ile en yüksek yerde oturuyorum. Bu son yılda saçlarım da epeyce döküldü. Başım çıplak değilse de eh! Çıplaksı. Babam beni görse tanır mı? Anneni sokak kılığında görse tanır mı ? Babam değil, annem bile görse tanımaz.! İş nerede idi nereye geldi. Yarın da kim bilir neler olacak. Bugün yapılan hesap nakadar geride kalacak. Geleceği kimse bilip kestiremez ama gene de hesaplar yapılır. Ben çocuklukta kendi kendime düşünür, bir gün yalnız kalmaktan, geçinmekten korkardım. Belki herkes böyledir. Nakadar boş korkular, nakadar çocukluk! Yaşayış ve ölüm korkacak şeyler değildir. İnsan yaşar gider, haberi olmaz. Yalnız bu yeryüzünde bir eser bırakmadan geçip gitmiş olmak bana hoş gelmez. Ben, bugüne kadar istediğim gibi, büyük bir şey yapamadım. Yazdıklarım da çok azdı. Çalışıyorum. Belki eyi bir şey yazarım. İsterim ki sen daha eyisini yazasın.

[divider layout="3" color=""][/divider]

Kabil, Emine Esendal'a

Kızım Canım, Geçen hafta Tahsin Baç, Bayan Faide’nin ve senin mektuplarınızı getirmişti; bu hafta da posta senin ve Doktor’un mektuplarınızı getirdi. Bu mektuplarda beni en çok sevindiren haber senin, İngilizce ilk yazılarını yazmağa başladığın haberi oldu. Mister Mac’ı mı alkışlamalı, seni mi bilmem! O okulu bırakıp İngilizce çalışmağa başlaman ne doğru bir iş oldu. Bir dil bir kafa demektir. Üç dil bileceksin, üç kafalı bir adam olacaksın! Okula gitseydin ne olacaktı? Bir diploma! Eğer yüksek tahsil okullarına gitmeğe kalksa idin, birçok yılların boşuna geçecek idi. Şimdi bu tuttuğun yol seni yazıcılığa hazırlar. Tercümelerden başlayarak yazıcılık yaşayışına girmiş olursun! Yurdumuzda bu iş bomboştur. Ne bir tek tiyatro yazılmıştı ne de bir roman var. Çocuklara yazılmış bir tek okuma kitabı yoktur. Senin yazılarında tutturacağın felsefe yolu bence şu olmalıdır: İnsan yalnız yaşayamaz! Birçok insanlar içinde yaşayan adamı, yalnız yaşıyormuş gibi düşünüp yaşatmağa çalışmak olmaz. Adamın eyiliği ve rahatlığı, içinde yaşadığı insanların eyiliği ve rahatlığı iledir. Bir adamın eyiliği kendine yapacağı eyilik değil, cemiyete yapacağı eyiliktir. Adamoğluna düşen başlıca ödev, cemiyetin eyiliğine çalışmaktır. Saadet, zevk etmeğe uğraşmakla, para ile olmaz; saadet, kendi kendini sevmek beğenmek demektir. Eyi bir kitabı yazmış bitirmiş olan bir adamın o saatte dişi ağrırsa, gene saadet içindedir. Her yazıda kök, bu düşünce olmalıdır. Hele çocuklara yazılacak şeylerde, küçük şeyler yazmağa çalışmalı. Tolstoy’un çocuklara yazdığı dört ciltlik okuma kitabında en büyük hikâye, iri harflerle, bir sayfalıktır. Üç-dört satırlık hikâyelerde vardır. Yazma isteği daha sende olgunlaşmadı. Bir gün gelecek ki yazmak isteyeceksin. Sonra bırakacak, yeniden yazacaksın. Yazmağa başlamak, kendine göre, yazacak nesneyi ve yolu bulmakla olur. Ufacık şeyler tercüme edip basmakla işe başlamak eyidir. Bir devrim böyle geçer. Yazılmış bir yazıyı, bizim yaşayışımıza döndürüp tercüme etmek, kötü bir şeydir. İngilizce, sende yazıcılık isteğini arttıracaktır. Tercüme edeceğin küçük birkaç şeyi bana yolla. Eyi birkaç küçük çocuk hikâyesi tercüme eder isen, hemen bastırırız. Bizimkilere de haber vermeyiz. Bir gün, bu kitaplardan birini Doktor’un, birini de Kaptan’ın eline tutuşturursun. Hoş olur. Kızım canım, benim meşe için Fatma’ya tembih ettiğini yazıyorsun. O unutkandır, karşıki komşuların derdine düşer, unutur. Sen, “Ah Fatmacığım, bizim meşeyi unutma!” deye bir boynuna sarılıp asılsan, aklına gelir unutmaz. Beni sorsunlar, sormasınlar, her eve gelene benden selam söyle! Güzel kızım, yanaklarından çok çok öperim. Mektuplarını da beklerim.

Kaynak: Memduh Şevket Esendal, Kızıma Mektuplar, Bilgi Yayınevi,

Kızıma Mektup

evlat

Bizi seçmedin, bir rivayete göre de anne ve babanı seçerek bu dünyaya geldin. (Her iki ihtimalde de teşekkür ederim sana ben kızım.) Bizim ve akrabalar dışında yapacağın tüm tercihler senin: hayatına sokup üzüleceğin, sevineceğin, aşık olacağın veya acı çekeceğin, &#;hoşgeldin&#;lerin, &#;güle güle&#;lerin vs vs. Sadece şunu söylemek istiyorum yaptığın seçimler için hayatı ıskalama, bırak kendi yolunda sana eşlik etmek isteyen eş, dostların olsun. Bazen hayat sana seçimler sunmayıp; o kişileri otomatik olarak hayatına sokacak, kumdan yapacağın kulelerin dalgalar tarafından yıkılacak; kağıt gemilerin ise birileri tarafından yırtılacak. Olsun, bir dahaki sefere daha yüksek kule yaparsın (yaparız); daha büyük kağıt gemiler yüzdürürsün (yüzdürürüz) suda 😉

Çok başkaymış senin sevgin, evlât sevgisi bambaşkaymış, hayal ile olacak, yerine bir şey ya da kişi konulur cinsten değilmiş. Ayağını kaç yaşına kadar koklayarak öpmeye devam ederim bilmiyorum. Bu yazıyı yazarken 11 aylık olmak üzeresin ve ben o &#;bezelyeleri&#; her gün yutuyorum 🙂 Ama o ayaklar gün gelecek 38, 39 &#;  (umarım &#;&#;tanın devamı gelmez :)) numara olacak. Gözümde canlandı da birden şimdi; öpmem ya o zaman. Ama o zamana da yetecek kadar öpüyorum zaten şimdiden, burnuma biriktirdiğim ayak kokunu çıkartırım çıkınımdan ( &#;Çıkın nedir?&#; yazdığını şimdiden, hayal eder gibiyim) 🙂

Ebeveyn olarak tüm deneyimsizliğimiz, her türlü acemiliğimiz senin üzerinde, bu konuda helâllik isteyebilirim 🙂 Kitaplardaki, videolardaki gibi yürümüyormuş bu işler, hep yeni şeyler ve kendimize verdiğimiz notumuz hep sıfır. Ama yemek konusunda kendime  &#; hiç de mütevazı olamadan &#; verebilirim, ayıla bayıla hazırlıyor ve yapıyorum sana özel yemekleri. Bendeki nasıl bir kafa bilmiyorum ama ağzın, gözün, elin vs yemek kiri olunca seyirlik oluyorsun (sen zaten her daim seyirliksin, o konuya girmeyelim şimdi ;))

Korona virüsü diye bir illet var başımızda şu günlerde (google&#;dan ararsın ilerde, yılında görülen bir virüs türü diye başlar artık, şaka gibi geliyor düşününce), gayrî resmî sokağa çıkma yasağı var ve biz seninle evde takılıyoruz. Millet sıkıntıdan kafayı yerken, zamanı bir türlü geçiremezken; biz, seninle zaman nasıl geçiyor anlamıyoruz bile. Sayende kızım, sen olmasan böyle akıcı, eğlenceli ve dolu dolu geçmezdi kesinlikle (Sokağa çıkma yasakları için  şimdiden &#;Çocuk yapın!&#; diye nüfus arttırma politikası olabilir mesela :))

Bakışın, gülüşün, tepkilerin, karakterini yavaş yavaş ortaya koyma çabaların tam da bizim gibi &#;deli&#;lere yakışır cinsten.

(İlerde bu yazıyı okuduğunda &#;Vay be, ne teknolojik annem varmış!&#; demen dileğiyle :))

(Ben hayatta olsam da olmasam da) ne yaparsan yap, kim olursan ol hep ama hep yanında olan ve olmaya devam edecek; seni çok seven ve her zaman deliler/çılgınlar gibi sevecek olan annen&#;

Çipil çipil bakan gözlerinden, kendinden kıvrık kirpiklerinden, çenendeki çukurundan ve kocaman masumiyetinden öperim seni mis kokulum  &#;

editor

Atatürk'ün 14 Haziran yılında yurt dışında bulunan Manevi kızı Afet İnan'a Savarona Yatı'ından yazdığı mektup: 

                                                                                                                                                                      Savarona Yatı,

                     Afet,

                     H. R. Soyak ile, benden mektup beklediğini bildirmiştin. Arzun her gün hatırımdadır. Şifahen Celal'e (Üner) telefonla bildirmek üzere söylemekteyim. Ancak henüz kendim bir şey tespit edemedim.

                     Vazifem şudur: Bence doktorların yanlış görüş ve hükümleri sebebiyle hastalık durmamış, ilerlemiştir. Vakitsiz ayağa kalkmak, yürümek hususiyetiyle burunda yapılan atuşman üzerine gelen kusma neticesi, yapılan istirahatleri hiçe indirmiştir. İstanbul'a gelince, Hükümet reyimi almaya lüzum görmeksizin Fissenger'yi getirtti. Yeniden tetkik, muayene yapıldık. Karaciğeri eski halinden farksız ve karnı birkaç kiloluk birikmiş su ve gaz dolayısıyla şişkin ve defigüre bir halde buldular. Şimdilik Temmuz on beşe kadar yeni tiretman ve yeni rejim altında repo apsolüyü (Kesin istirahati) zaruri buldular. Bunun esası da yatak ve şezlong istirahatidir. Bu müddet sonunda Fissenger tekrar gelecektir. Umumi ahvalim iyidir. Tamamen iadeli afiyet ümit ve va'di kuvvetlidir. Senin için asla merakı ve endişeyi mucip olmamalıdır. Serinkanlılıkla imtihanlarını vererek muvaffakiyetle dönmeni bekler ve muhabbetle gözlerinden öperim.

                    İkamet için Savarona'yı tercih ettiler. Yat şimdilik saray karşısında demirlidir.

                    Malümun olan devlet işleri için Başbakan ve diğer bakanlar sık sık gelip yatta misafir olmaktadırlar.

                    Nutuk'unu Şükrü Kaya Türkçeye çevirmektedir. Matbuata verilecektir.

K. Atatürk

Kaynak: Atatürk'ten Mektuplar, Prof. Dr. Afet İnan, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, ISBN: X. Sayfa 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası