12 sınıf sosyoloji ders notları / 11.Ve 12. Sınıf Sosyoloji Ders Notları – Alonot.com

12 Sınıf Sosyoloji Ders Notları

12 sınıf sosyoloji ders notları

SOSYOLOJİ Konu Anlatımı “İnsansal öz, tek tek her bireyin doğasında bulunan bir soyutlama değildir. Gerçekliği içinde o, toplumsal ilişkilerin bütünüdür.” - Karl MARX - 0 [MURAT CİVELEK] SOSYOLOJİ 1. ÜNİTE – SOSYOLOJİYE GİRİŞ I. SOSYOLOJİNİN ALANI 6-) Toplumların aynı olamayacağından hareketle, bütün toplumlar için geçerli olabilecek evrensel A. Sosyolojinin Tanımı ve Konusu ilkeler koymaz. Sosyoloji, Latince toplum anlamına gelen Socius ile 7-) En iyi toplum modelini (ideal toplum veya Yunanca bilgi demek olan Logos sözcüklerinden ütopya) ortaya koymaz, çünkü bulgularını oluşmuştur. Kelime anlamı olarak Toplum bilgisi araştırmalara (olgulara) dayandırdığından pozitif demektir. Sosyoloji genel olarak toplumu inceler. bir bilimdir. 8-) Normatif (kural koyucu) bir bilim değildir. Sosyoloji; toplumsal grupları, örgütlenmeleri, Böylelikle değer yargılarından arınık olarak kurumları, kurumlar arası ilişkileri, toplumsal nesnel sonuçlara ulaşır. yapıdaki olayları, olguları, ilişkileri, toplumsal yapıda etkili olan değişim ve gelişim süreçlerini sebep- Ç. Sosyoloji Biliminin Temel Amaçları sonuç ilişkisi içerisinde bilimsel yöntem ve teknikleri kullanarak inceleyen ve bilimsel sonuçlara ulaşan bir 1-) Toplumu ve toplumsal ilişkileri nesnel ve sosyal bilimdir. Sosyoloji toplumun genel yasalarını, bilimsel olarak anlamak toplumsal davranış kalıplarını belirlemeye çalışır. 2-) Toplumun nasıl değiştiğini ve tarihsel gelişim Sosyoloji toplumu kendi bütünlüğü içinde inceler. sürecindeki değişimlerini yaratan etkenleri anlayıp ortaya çıkarmak B. Sosyolojinin Doğuşu 3-) Toplumlar arası benzerlik ve farklılıkları Sosyolojinin bilim olarak kurulmasında, 16. yy’dan saptayarak genellemelere ulaşmak itibaren doğa bilimlerinde ve felsefi düşüncede 4-) Toplumsal değişimlerin yönelimleri hakkında yaşanan gelişmeler, 18. yy’daki Sanayi Devrimi ve öngörülerde (tahminlerde) bulunmak 1789 yılındaki Fransız Devrimi etkili olmuştur. 5-) İnsanların kendi toplumlarının değişme süreci Sosyolojinin doğuşunda özellikle Sanayi Devrimi ile üzerinde etkili olma olanağı sağlamak 1789 Fransız Devrimi daha etkili olmuştur. Sanayi Devrimi ile birlikte Avrupa’da köklü ve hızlı sosyal D. Toplumsal Olay ve Olgu ve ekonomik değişimler yaşandı. Kentler ve işçi Toplumsal olay; toplumsal yaşamda toplumsal sınıfı ortaya çıktı. Fransız Devrimi ise Avrupa’nın ilişkiler sonucu ortaya çıkan tek tek oluşum ve siyasal ve toplumsal yapısında büyük yıkıcı etkilere değişimlerdir. Toplumsal olaylar başlangıç ve bitiş sebep olmuştur. Sanayi devrimi sonrası ortaya çıkan süresine sahip, bir defalık olup biten oluşumlardır. toplumsal bunalım, Fransız ihtilali ile daha da artmış Belli bir yeri ve zamanı vardır. Toplumsal olaylar ve bu da toplumun incelenmesi gerekliliğini ortaya toplumdan topluma ve aynı toplum içinde zamanla çıkarmıştır. Ayrıca entelektüel bilim adamlarının değişir. Mesela; Kurtuluş Savaşı, 2013 YGS gibi. varlığı ile özgür düşünce ortamının olması sosyolojin doğuşunda etkili olmuştur. Sosyolojinin doğuşunda Toplumsal olayların açıklanmasında, indirgemeci ve etkili olan isimler: A. Comte, E. Durkheim, Le Play, bütüncül olmak üzere iki yaklaşım kullanılır. K. Marx, M. Weber’dir. Sosyolojinin kurucusu İndirgemeci yaklaşım toplumsal olayları tek bir Auguste Comte sayılır. Emile Durkheim ise etkenle veya sebeple açıklar. Bütüncül yaklaşıma sosyolojinin konusu ve yöntemini belirleyerek göre toplumsal olaylar çok nedenlidir. Bundan dolayı sosyolojinin kurulmasında etkili olmuştur. bu nedenlerin hepsi dikkate alınmalıdır. İbn-i Haldun (1332–1406) Mukaddime adlı eserinde Toplumsal olgu; aynı türdeki sosyal olayların soyut yeni bir bilim kurmak istediğini ve bunda başarılı ve genel ifadesidir. Belli bir yeri ve zamanı yoktur. olduğunu ifade eder. Bu bilime “medeniyet bilimi” Her zaman ve her yerde olabilecek bir durumu ifade adını vermiştir. Bu yeni bilimin ele alacağı konu eder. Buna göre 2013 YGS sosyal olayken, YGS “umran” yani toplumsal hayat ve örgütlenmedir. yapıldığı sürece YGS olgusundan bahsedebiliriz. C. Sosyoloji Biliminin Temel Özellikleri Toplumsal olay ve olgunun özellikleri 1-) Bireysel problemlerle ilgilenmez, çünkü konusu 1-) Toplumsal olay tek tek gerçekleşir. Toplumsal sosyal olay ve olgulardır. olgu ise geneldir. 2-) Sosyal olayların ve olguların ortak noktalarından 2-) Toplumsal olay somuttur. Toplumsal olgu ise hareketle genellemelere ulaşır. soyuttur. 3-) Sosyal olayları çok yönlü ve çok faktörlü olarak 3-) Toplumsal olay sayılarla ifade edilir. Toplumsal sebep - sonuç ilişkisinde (determinizm) inceler. olgu sayılarla ifade edilemez. 4-) Toplumsal olayları, olguları ve toplumu bütüncül 4-) Toplumsal olayların zamanı ve yeri belliyken, bir bakışla ele alır. toplumsal olguların yeri ve zamanı belli değildir. 5-) Olması gerekeni değil, olanı olduğu gibi inceler. 5-) Her ikisi de bir toplumsal yapıda ortaya çıkar. 1 SOSYOLOJİ 1. ÜNİTE – SOSYOLOJİYE GİRİŞ II. SOSYOLOJİNİN DİĞER BİLİMLERLE İLİŞKİSİ E. Sosyoloji - Siyaset A. Sosyoloji - Tarih Siyaset; toplumun yönetimini, devletin oluşumunu ve Sosyoloji toplumsal olayları sebep-sonuç ilişkisi işleyişini ele alır. Siyasal kararlar toplumu etkiler ve içinde incelerken olayların nedenlerini geçmişte yönlendirir. Bazen de toplumsal olaylar siyasal araması gerektiği için tarih biliminden yararlanır. yönetimi ve yönetimsel kararları etkiler. Siyaset, Toplumsal olaylar belli bir tarih döneminde ortaya toplumu her yönüyle inceleyen sosyolojiyle bu çıkarlar ve o dönemin izlerini taşırlar. Bu nedenle yönüyle yakından ilişkilidir. tarih bilimin verilerinden yararlanmak zorundadır. F. Sosyoloji - Coğrafya Yeryüzü şekilleri, doğa kaynakları, bitki örtüsü, iklim B. Sosyoloji - Psikoloji vb. coğrafyanın konusu olduğu kadar, toplumsal Psikoloji; insan davranışlarını incelerken, sosyoloji yaşantının belirleyici unsurlarıdır. Toplumsal yaşam ise davranışları, belli bir toplumsal örgütlenme içinde coğrafi koşullardan etkilenir ve insan da doğal ele alır. Bireyi anlamadan toplumu, toplumu çevreyi etkiler. Bir toplumun kültürü, içinde anlamadan bireyi anlamak mümkün değildir. Toplum yaşanılan doğa dikkate alınmadan değerlendirilemez. tek tek bireylerin ortaya koyduğu toplumsal Çünkü kültür, büyük ölçüde doğa ile insan ilişkilerden oluşur. Toplumu bireye indirgeyerek etkileşiminin bir ürünüdür. açıklayamayız. Bu nedenle karşılıklı bir ilişki içindedirler. Bu ilişki bir süre sonra “Sosyal Tarihte birçok medeniyet deniz kenarlarında, verimli psikoloji” adında yeni bir bilimi ortaya çıkarmıştır. arazilerde, ovalarda ve ılıman iklimlerde oluşmuştur. Kutup ve çöllerde yerleşim yok denecek kadar azdır. Bunlar doğanın sosyal çevreye etkisine birer örnektir. C. Sosyoloji - Antropoloji Mesela; Eskimo kültürü büyük ölçüde iklime dayalı bir kültürdür. Kültürü konu edinen sosyoloji bu Antropoloji; insan ırkının kökenini, biyolojik bakımdan coğrafya ile yakından ilişkilidir. yapısını, bedensel özelliklerini, ilkel toplulukları ve bunların kültürlerini inceler. İnsan ırkını ve kültürünü III. TOPLUM evrim süreci içinde ele alır. Mevcut toplumu araştıran A. Toplumun Tanımı sosyoloji için toplumların evrimleriyle ilgili bilgi ve belgeler özel önem taşır. İşte bu manada bu iki bilim Belli bir coğrafyada, belli bir otoriteye bağlı olarak birbirine veri sağlar. ortak ve temel çıkarlarını korumak için bir araya gelmiş, bu amaçla toplumsal ilişkiler kuran ve ortak bir kültürü paylaşan insanların oluşturduğu bütünlüğe Ç. Sosyoloji - Hukuk toplum denir. Hukuk; insanlar arası ilişkiyi düzenleyerek toplum Toplumların içinde bulunduğu iklim koşulları, düzenini sağlamaya çalışan kurallar bütünüdür. toplumu oluşturan insanların nüfusu, sahip oldukları Hukukun her toplumda var olması, toplumu konu değerleri, normları, ekonomik güçleri, vb. aynı edinen sosyolojiyi yakından ilgilendirir. Hukuk olmadığından, toplumların yaşama tarzları da aynı kuralları insanlar arasındaki toplumsal ilişkilerde değildir. Bu farklı yaşam tarzları nedeniyle her belirleyici olduğundan toplumun yapısının toplum kendine özgü kültürünü oluşturmuştur. oluşmasında etkili olurlar. Bu manada sosyoloji ile Sosyoloji de toplumlar arasındaki bu farklılaşmaları hukuk yakın ilişki içerisindedir. araştırmalar yaparak ortaya koymaya çalışır. B. Toplumun Özellikleri D. Sosyoloji - Ekonomi 1-) Toplumun belli bir coğrafi yeri vardır ve fiziksel Ekonomi; mal ve hizmetlerin üretim, tüketim, sınırlar toplumu çevreler. bölüşüm ve değişim faaliyetlerini ele alır. Topluma 2-) Toplumu oluşturan bireyler ortak duygu ve faydalı olmaya yönelik yapılan bu ekonomik düşüncelere sahiptir ve ortak çıkarlarını korumak faaliyetler, toplumsal ilişkilerin büyük bir bölümünü için birlikte hareket eder. Yani birlikte yaşama oluşturur ve toplumsal hayatı önemli derecede etkiler. isteğine sahiptirler. Ekonomik olan hiçbir şey sosyal olandan ayrılamaz. 3-) Toplumu oluşturan bireyler ortak kültürel (örf, Ekonomik etkinlikler toplumdaki mevcut kültürel adet, gelenek, görenek, töre, dil) öğelere sahiptir. yapıya göre şekillenmektedir. Bu yönüyle ekonomi 4-) Her toplumun kendine özgü bir kültürü vardır. ile sosyoloji yakın ilişki içerisindedir. 5-) Her toplum belli bir tarihe ve tarihi birikime sahiptir. Yani belli bir sürekliliğe sahiptir. 2 SOSYOLOJİ 1. ÜNİTE – SOSYOLOJİYE GİRİŞ C. Toplumu Oluşturan Unsurlar d) Bireylerin yalnızlık duygularını ortadan Toplum birçok toplumsal grup, kurum, kuruluş ve kaldırarak, bireylere grup bilinci ve biz duygusu değerleri içine alan geniş ve sürekli bir insan kazandırır. Bu sayede bireye de güven verir. topluluğundan oluşur. Toplumu oluşturan başlıca e) Bireyde tutum değişikliğine sebep olur. unsurlar birey, toplumsal gruplar, kurumlar, f) Bireyin yaşamına bir amaç ve anlam kazandırır. kuruluşlar ve ilişkilerdir. 3. Toplumsal Grup Çeşitleri Toplumsal kurum; nesiller boyu devam eden, kalıcı a) İlişki biçimlerine (türlerine) göre gruplar: İlişki nitelik kazanan, ortak kabul görmüş uygulama ve biçimlerine göre grupları sınıflandırmada karşımıza davranış kalıplarını ifade eder. Mesela; aile, din, iki isim çıkmaktadır. Bunlar Cooley, Tönnies’dir. eğitim, siyaset, ekonomi kurumları gibi. a.1. Cooley’e göre gruplar ilişkinin biçimine göre Toplumsal kuruluş; kurumların toplumsal hayattaki birincil ve ikincil grup diye ikiye ayrılır: Birincil somut görünümleridir. Mesela; eğitim bir kurum gruplar; birincil ilişkilerden oluşur. Aile, arkadaşlık iken, eğitim hayatında faaliyet gösteren okul ve gibi. İkincil gruplar; ikincil ilişkilerden oluşur. dershane birer kuruluştur. Bankalar, partiler, sendikalar, ordu gibi. Toplumsal grup; belli ortak özelliklere sahip, ortak a.2. Tönnies, grupları ilişkinin biçimine göre ikiye amaçlar için toplumsal etkileşim ve ilişki içinde ayırır: cemaat ve cemiyet. bulunan belli bir sürekliliği olan en az iki veya daha fazla kişiden oluşan topluluklardır. Cemaat; ilişkilerin samimi olduğu (birincil ilişkilerin görüldüğü), ortak iradenin, ortak mülkiyetin, ortak Ç. Toplumsal Grup çıkarların, birlik şuuru ve biz duygusunun hâkim Toplumsal grup; belli ortak özelliklere sahip, ortak olduğu, düzenin ve ilişkilerin yazılı olmayan amaçlar için toplumsal etkileşim ve ilişki içinde kurallarla sağlandığı (adetler, töreler gibi) köy bulunan, en az iki veya daha fazla kişiden oluşan topluluklarını anlatır. Uzmanlaşma ve işbölümü az topluluklardır. olduğu için mekanik dayanışma vardır. İnsanlar doğum veya evlat edinme yoluyla ilk aile Cemiyet; ilişkilerin samimi olmayıp resmi olduğu grubuna girer. İnsanlar, aynı anda çok sayıda grubun (yani ikincil ilişkilerin görüldüğü), bireysel çıkarlara üyesidir. Her toplumsal grubun kendine özgü dayalı olarak ben duygusunun hâkim olduğu, bireysel birtakım amaçları ve işlevleri vardır. Bu nedenle irade ve bireysel (özel) mülkiyetin görüldüğü şehir gruplar; kuruluş amaçlarını ve işlevlerini yerine topluluklarını anlatır. Uzmanlaşma ve işbölümü çok getirdikleri sürece varlıklarını devam ettirebilirler. geliştiği için organik dayanışma vardır. 1. Toplumsal grupların özellikleri Uyarı: Cooley’in birincil gruplar dediği gruplar, a) En az iki kişiden oluşur. Tönnies’in cemaat dediği gruplar olurken, b) Grup üyeleri arasında biz duygusu hâkimdir. Cooley’in ikincil gruplar dediği gruplar Tönnies c) Her grubun ortak değerleri ve amaçları vardır. de cemiyet adını almıştır. d) Her toplumsal grubun kendine özgü yapısı ve kuralları vardır. a.3. Durkheim de cemaat ve cemiyet ayrımına uygun e) Grup üyeleri arasında belirli bir statü ve rol olarak mekanik ve organik olmak üzere iki dağılımı vardır. Yani iş bölümü vardır. dayanışma tipinden söz etmiştir. Bu iki dayanışma f) Grupların yapısı ve nitelikleri toplumlara ve ayrımında ölçüt olarak, nüfusun artışıyla birlikte zamana göre farklılık gösterir. işbölümünün yaygınlaşmasını göstermiştir. g) Her grup göreli belli bir sürekliliğe sahiptir. h) Her grubun üyelerinin üzerinde belli bir yaptırımı Cemaatte, nüfus az olduğundan dolayı işbölümü vardır. yaygınlaşmamış ve bu nedenle karşılıklı yardımlaşmaya dayalı bir işbirliği (mekanik) vardır. 2. Toplumsal grupların işlevleri Köylerdeki imece usulü dayanışma buna örnektir. a) Üyelerinin ihtiyaçlarını (biyolojik, psikolojik, barınma, beslenme) ve beklentilerini karşılar. Cemiyette ise, nüfusun artışıyla birlikte işbölümü b) Bireye toplumun kültürünü kazandırır ve yaygınlaşmış ve farklı iş kollarının birbirini sosyalleşmesine katkı sağlar. Böylece uyum tamamlaması şeklinde görülen sözleşmeli dayanışma sorunlarını ortadan kaldırır ve bireye bir kimlik (organik) ortaya çıkmıştır. Şehirlerdeki iş bölümünün ve kişilik kazandırır. ve uzmanlaşmanın birbirini tamamlaması buna c) Dayanışma ve bağlılık duygularını geliştirir. örnektir. 3 SOSYOLOJİ 1. ÜNİTE – SOSYOLOJİYE GİRİŞ b) Nüfus hacmine (üye sayısına) göre: Büyük IV. SOSYOLOJİNİN YÖNTEM VE TEKNİKLERİ gruplar (şehir, banka vb. gibi), küçük gruplar (köy, A. Bilimsel Yöntemin Aşamaları aile, arkadaşlık, komşuluk vb. gibi) olarak ayrılabilir. Sırasıyla bu aşamalar gözlem, hipotez, sınama c) Kuruluş biçimine göre: Resmi olan (resmi (deneyleme) ve genellemelere (kuram ve yasalara) daireler, şirketler, dernekler, okullar vb.), resmi ulaşma şeklinde gerçekleşir. olmayan (arkadaşlık, komşuluk, oyun grupları vb.) Mesela; traktörün köy hayatı üzerindeki etkisini ç) Süresine göre: Sürekli olan (aile, köy, kasaba, belirlemek isteyen bir araştırmacı, hipotezini şehir vb.), geçici olan (mevsimlik işçiler, turistik (varsayımını) oluşturmak için öncelikle köy hayatını kafileleri vb.) devirli olan (Her hafta kurulan gözlemlemiş olmalıdır. Bu gözlemlerine dayanarak pazarlar, uluslar arası fuarlar vb.) oluşturduğu hipotezinin, traktörün köylerde kullanılmaya başlanmasından sonra doğrulanıp d) Katılma biçimine göre: İradeli-İstekli (Arkadaş doğrulanmadığını sınar. Doğrulanması halinde grupları, dernekler), irade dışı-zorunlu (Aile, ırk/ulus) traktörün köy hayatını etkilemesi konusunda bilimsel yargılara (kuram ve yasalara) ulaşır. Bilim adamı e) Görevlerine göre: Bir ticari şirketin bir müzik bilimsel yargılara ulaşırken bu yargıların grubunun yerine getirdiği bir tek görevi olan, güvenilirliğine çok dikkat etmelidir. Belediye, siyasi parti gibi birden fazla görevi yerine getirmeye çalışan gruplar çok görevi olan gruplardır. B. Bilimlerin Kullandığı Genel Yöntemler 1. Tümevarım (Dedüksiyon): Ayrı ayrı 4. Toplumsal Grup Dışı Topluluklar gözlemlerden hareketle genel yargılara ulaşmaktır. a) Kalabalıklar (Yığınlar): Fiziksel yakınlıklarına rağmen, aralarında sosyal ilişki bulunmayan insan topluluklarına denir. Yüzeysel ve geçici (kısa süreli) 2. Tümdengelim (Endüksiyon): Doğruluğu kabul etkileşim içindedirler. Ortak amaçları yoktur. edilmiş genel yargılardan özel yargılara ulaşmaktır. Genellikle rastgele bir araya gelirler. Statü ve rol dağılımı yoktur. Genellikle birbirini tanımayan Sosyoloji de bir bilim olarak bu iki yöntemi insanlardan oluşur. araştırmalarında kullanır. Ancak sosyolojinin inceleme sahası geniş olduğundan incelenen evrende Çeşitli biçimde görülürler: pazarda alış-veriş geniş olabilmektedir. Bu nedenle bu araştırmalarda yapanlar, sokakta yürüyenler sıradan kalabalıklara, örneklem alma önem kazanmaktadır. maç, tiyatro, konser izleyenler izleyici kalabalığa, protesto yürüyüşü yapanlar gösteri kalabalığa (etkin Bir araştırmanın kapsamına giren bireylerin ve kalabalıklara) örnek verilebilir. olguların tümüne evren denilir. Belli bir evrenden belli kurallara göre seçilmiş ve seçildiği evreni temsil b) Kategoriler: Aynı fiziksel mekânı paylaşmayan, etme yeterliliği olduğu kabul edilen küçük gruba fakat ortak bir takım özellikleri olan topluluklardır. (kesite) örneklem denir. Örneklemden alınan Aynı kategoride yer olan insanlar böyle bir sonuçlar, ilgili evrene genellenir. kategoriye sokulduklarının farkında olmayabilirler. Belli başlı kategoriler kitleler, sınıflar, azınlıklardır. 3. Birleştirici Yöntem: Tümevarım ve tümdengelim metotlarının birlikte kullanılmasıdır. Sosyal olaylar Kitleler; düşünce, zevk vb. bakımından aynı çok yönlü ve çok faktörlü olduğu için sosyolojide özelliklere sahip insanların oluşturduğu birleştirici metot kullanılması gerekmektedir. Çünkü kategorilerdir. Mesela; sigara tiryakileri, arabesk birleştirici metot olaylara hem neden-sonuç ilişkisi müziği sevenler, hayvan severler, çevreciler gibi. açısından bakar, hem de olaylara bütüncül bir yaklaşım sergiler. Sosyal Sınıflar; gelir düzeyi, eğitim düzeyi, meslek bakımından benzer yaşam biçimine sahip insanların 4. Analoji: İki olay veya olgu arasındaki bir veya oluşturduğu kategorilerdir. Mesela; işçiler, birkaç ortak özellikten yola çıkarak, biri hakkında futbolcular, sanayiciler, berberler, esnaflar gibi. verilen bir yargıyı diğeri hakkında da vermektir. Sosyal azınlıklar; bazı haklardan yoksun bırakılmış Mesela; “İstanbul büyük şehirdir ve toplumsal sapma insanların oluşturduğu kategorilerdir. Dinsel sorunu vardır. Ankara da büyük şehirdir. O halde azınlıklar, yabancılar, etnik azınlıklar bunlara Ankara’da da toplumsal sapma sorunu vardır.” örnektir. Mesela; zenciler, göçmenler gibi. 4 SOSYOLOJİ 1. ÜNİTE – SOSYOLOJİYE GİRİŞ C. Sosyolojinin Araştırma Yöntemleri 5. Sosyometri: Küçük gruplarda, grup üyeleri arasındaki duygusal yakınlaşma derecesini (sevme, 1. Tarama araştırması: Geniş grupları kapsayan bir kıskanma, nefret etme gibi) belirlemeye yarayan bir araştırmadır. En önemli türü kamuoyu araştırma tekniğidir. Amaç küçük grupların iç araştırmalarıdır. Bu araştırmalarda çoğunlukla anket yapısını gözlemlemek ve varsa iç aksaklıklar grubun ve görüşme tekniği kullanılır. iç yapısını yeniden düzenlemektir. 2. Alan çalışması: Belli bir olayın çok boyutlu olarak derinlemesine incelenmesidir. En önemli türü 6. Olay incelemesi: Toplumsal olguların monografidir. Monografiler belde (köy, şehir) ve anlaşılmasına yardımcı olması için, geçmişteki kuruluş (sendika, siyasi, parti-baskı grubu) durumlarının incelenmesidir. Mesela; askerlik monografileri diye ikiye ayrılır. Ayrıca gözlem, anket olgusuna verilen değer geçmiş yaşantılarla ilgilidir. ve görüşme veri toplama teknikleri de alan çalışmasında kullanılır. 7. İstatistik: Diğer araştırma tekniklerinden elde 3. Belgelere dayalı araştırma: Yazılı belgeler, edilen bilgilerin sayılarla ifade edilerek istatistik belgeler ve günlük yaşamın bir parçası olan yorumlanmasıdır. Bu yorumlamada sık sık grafikler her türlü belgenin (fotoğraflar, ses kayıtları, ev ve iş kullanılır. Bu sayede bilimsel yargılar nesnel bir araç gereçleri vb.) kullanılarak bir konunun anlatıma kavuşur. araştırılmasıdır. D. Sosyolojide Veri Toplama Teknikleri E. Durkheim’in Yöntem Anlayışı 1. Gözlem: Toplumsal olayların oluş halinde iken Sosyolojinin pozitif bilim olarak kurulmasını amaçlı olarak izlenmesidir. Sosyolojide gözlem basit sağlayan Durkheim’in yöntem anlayışı şöyledir: ve sistematik gözlem olmak üzere ikiye ayrılır. a) Sosyal olaylar bir eşya gibi alınmalıdır. Bu Basit gözlem katılımlı ya da katılımsız şeklindedir. durumda toplumsal bilinç işe karışmayacağından, Araştırmacı incelediği sosyal grubun içinde, grubun objektif olunabilir. (Objektiflik ilkesi) bir üyesi olarak yaşayarak gözlem yapıyorsa katılımlı, eğer araştırmacı araştırdığı olayı tıpkı bir b) Sosyal olaylar, yine sosyal olaylarla seyirci gibi inceliyorsa katılımsız gözlemdir. açıklanmalıdır. Çünkü toplumsal olaylarda belirleyici öğe olan toplumsal bilinç, bireysel bilinç üzerinde Sistematik gözlem ise araştırmacının standart sürekli bir baskı kurarak etki yapar. araçlara başvurarak bilgi toplamasını sağlayan bir tekniktir. c) Sosyal olaylarda normalliğin ve anormalliğin ölçüsü toplumdur. Toplumun çoğunluğunda yaygın olan şey normaldir. Bu nedenden dolayı normalliğin 2. Anket: Toplumsal nitelik taşıyan herhangi bir ve anormalliğin ölçütü toplumlara göre değişir. konu, nesne veya olay hakkında bireylerin duygu, düşünce ve tutumlarını tespit etmek amacıyla hazırlanmış soru listesi ile bilgi alınmasıdır. Anketi ilgili herkese uygulamak mümkün olmadığından örneklem yoluna başvurulur. Anket bireysel ve toplu olarak uygulanabilir. 3. Görüşme (mülakat): Görüşme, yüzyüze ve sözel olarak yapılan bilgi toplamadır. Bu görüşme bir kişiyle olabileceği gibi bir grup insanla da olabilir. 4. Monografi: Sınırları belirlenmiş bir konunun derinlemesine incelenmesine monografi denir. İlk monografi çalışmalarını Fransız Le Play, “madende çalışan işçi aileleri” üzerinde yapmıştır. Monografi sistematik bir gözlem tekniğidir. 5 SOSYOLOJİ 2. ÜNİTE – BİREY VE TOPLUM I. SOSYALLEŞME (TOPLUMSALLAŞMA) II. TOPLUMSAL İLİŞKİLER A. Sosyalleşmenin Anlamı ve Unsurları En az iki insan arasında belli bir süre devam eden, Sosyalleşme, bireyin içinde yaşadığı toplumun belli amaçlara yönelik olan, karşılıklı etkileşim kültürünü, değerlerini, normlarını (yani yaşama, halinde gerçekleşen anlamlı ilişkilerdir. Toplumsal duyma ve düşünme biçimlerini) öğrenme ve ilişki iki insan arasında olduğu gibi, gruplar arasında benimseme (içselleştirme) sürecidir. da olabilir. Sosyalleşme süreci sayesinde toplumun yeni kültürü A. Toplumsal İlişkilerin Özellikleri  En az iki insanı gerektirir.  Belli bir zaman dilimi içinde gerçekleşir. yeni kuşaklara geçer. Birey sosyalleşme sayesinde, toplumun kültürüyle bütünleşir ve içinde yaşadığı  İlişki bireyler arasında ortak bir anlam taşır.  Toplumsal ilişki kuran taraflar birbirinden topluma uyum sağlar. Böylece birey, bir toplum içinde diğer insanlarla birlikte ortak bir yaşam sürdürebilir. haberdardır ve karşılıklı etkileşim halindedir. Bu etkileşim ortak dil aracılığıyla sağlanır. Sosyalleşme süreci bireyin kişilik, karakter ve  Toplumsal ilişkiler; hukuk, örf, adet, gelenek, benliğini biçimlendirir ve ona kültürel kimlik görenek gibi kurallara göre gerçekleşir. kazandırır (Kültürel kimlik: bir toplumun kendisine Mesela; bankadaki veznedar ile müşteri arasında özgü olan kültür özelliklerine denir. Her birey, içinde toplumsal ilişki vardır; ancak bankamatikten para yaşadığı toplumun kültürel kimliğini yansıtır. Bu çeken insan ile bilgisayar arasında ilişki yoktur. nedenle, bir Türk bir Alman’dan farklıdır.). B. Toplumsal İlişki Çeşitleri Bireyin sosyalleşmesi sürecinde ilk ve en etkili olan 1. Niteliklerine göre: İkiye ayrılır. unsur ailesidir. Başlangıçta aile çocuk üzerinde daha a) Birincil İlişkiler: Duygusallığın hâkim olduğu, etkili olurken, bu etki okulla birlikte azalmaya başlar. ilişkilerin samimi ve yüz yüze olduğu ve etkileşimin Okul, toplumun değer ve normlarını, bilinçli olarak güçlü olduğu ilişkilerdir. Uzun süreli ilişkilerdir. çocuğa aktaran en önemli kurumlardan biridir. İlişkilerde yazılı kurallar yoktur. Biz duygusu hâkimdir. Çıkar ilişkisi yoktur. Küçük gruplarda Birey hayatı boyunca birçok toplumsal ortama farklı görülür: aile, akrabalık, dostluk, komşuluk, köy gibi bir şekilde katılır. Çünkü toplumun bireyden gruplarda bu ilişki türü görülür. beklediği davranışlar çocukluk, gençlik, yetişkinlik b) İkincil İlişkiler: Duygusallık yerine akılcılığın ve yaşlılık dönemlerine göre farklıdır. Birey topluma hâkim olduğu ve ilişkilerin resmiyetlik kazandığı uyum sağladığı sürece sosyalleşmeye devam eder. ilişkilerdir. Etkileşim zayıftır, ilişkiler daha kısa sürelidir. Biz duygusu yerine ben duygusu hâkimdir. Çocukluk ve ergenlik döneminde sosyalleşmenin Çıkar ilişkisine dayalıdır. Büyük gruplarda görülür. unsurları; aile, okul, arkadaş grupları ve kitle iletişim Bankalarda, orduda, sendikalarda görülen ilişkiler araçlarıdır. buna örnektir. B. Sosyalleşmenin Aşamaları 2. Sürelerine göre: Üçe ayrılır. Sosyalleşme süreci, bireyin yaşamının her anında a) Kısa süreli ilişkiler: Zaman bakımından kısa etkilidir. Birey, doğumla birlikte önce ailede süren ilişkilerdir. Tesadüfî ilişkilerdir. Mesela; Taksi sosyalleşir. Çocukluk ve yetişkinlik dönemine şoförü ve yolcusu arasındaki ilişki bu türdendir. geldiğinde; arkadaş çevresi, okul, yaşanılan çevre b) Uzun süreli ilişkiler: Çok uzun süren, bazen özellikleri, boş zamanları değerlendirme olanakları, insanın doğumundan ölümüne kadar sürebilen kitle-iletişim araçları bireyin sosyalleşmesine yön ilişkilerdir. Mesela; aile bireyleri arasındaki ilişkiler, verir. Ayrıca örf, adet, gelenek ve görenekler, komşular arası ilişkiler, arkadaşlar arası ilişkiler. kurumlar, insani, ahlaki, milli ve manevi değerlerde c) Periyodik (devirli) ilişkiler: Bu ilişki, sadece sosyalleşme sürecinde bireye etki eder. yılın belli bir döneminde kurulur ve bir dahaki döneme kadar ortadan kalkar. Mesela; dört yılda bir C. Sosyalleşme ve Toplumsal İlişkiler yapılan olimpiyatlar ya da bir şehirde her yıl kurulan Sosyalleşme sürecinde, topluma hâkim olan fuarlar, periyodik ilişkilere örnek gösterilebilir. ilişkilerde bireyi biçimlendirir. Bu nedenle, bireyin 3. Birey sayısına göre: Üçe ayrılır. yaşamı boyunca kurduğu ilişkiler, davranış biçimleri a) Birey-Birey ilişkisi: Sadece iki kişi arasında sosyalleşme sürecinden izler taşır. Sosyalleşme geçerli olan ilişkilerdir (Karı-koca arasındaki ilişki). sürecinde en etkili unsur bireyin içinde yaşadığı çevre b) Birey-Grup ilişkisi: Bireyin bir grup veya ve kültürel ortamdır. Sosyalleşmenin gruplarla girdiği ilişkidir (Öğretmenin sınıfla ilişkisi). gerçekleşmesinde kurulan ilişki biçimi daha sonraki c) Grup-Grup ilişkisi: İki farklı grup arasında toplumsal ilişkilerinde belirleyici rol oynar. gerçekleşir (İki futbol takımı arasındaki ilişki). 6 SOSYOLOJİ 2. ÜNİTE – BİREY VE TOPLUM C. Toplumsal İlişkiyle İlgili Temel Kavramlar 5-) Toplumsal bütünleşmeyi sağlar, toplum birliğinin 1. Toplumsal Statü ve Anahtar Statü ve düzenin sağlanmasına yardımcı olur. Bireyin toplum içindeki yerine, konumuna sosyal 6-) Kişilerin toplumla uyum içinde olmalarını sağlar. statü denir. Birey toplumda, aynı anda birden çok 7-) Bireyler üzerinde toplumsal baskılar uygulayarak statüye sahip olabilir. Mesela; bir kişi hem öğretmen, bireylerin davranışlarını kontrol ederek toplumsal hem baba, hem de bir dernekte başkan olabilir. Bu denetimi sağlar. statülerden bir tanesi onun temel statüsüdür. En fazla 5. Toplumsal Normlar önem taşıyan statüye anahtar (başat) statü denir. Toplumda bireylerin nasıl davranmaları gerektiğini Statüler kazanılmış ve verilmiş statüler diye ikiye düzenleyen ve yaptırım gücü olan kurallar sistemine ayrılır. Bireylerin doğuştan sahip oldukları statülere toplumsal norm denir. Normlar ikiye ayrılır: verilmiş statüler denir. Mesela; kölelik, zencilik, a) Yazılı (resmi) normlar: Yasa, tüzük, yönetmelik bayan olmak gibi. Bireylerin kendi yeteneklerine, vb. yazılı normlara örnektir. Yazılı normlar devlet başarılarına göre sonradan kazanmış olduğu statülere tarafından uygulanır ve yaptırım gücü yüksektir. ise kazanılmış statüler denir. Mesela; öğretmenlik b) Yazısız (resmi olmayan) normlar: Örf, adet, başkanlık, anne, baba olmak gibi. gelenek, görenek, vb. yazılı olmayan normlardır. Toplumda genel bir uygulama olarak herkesçe bilinir 2. Toplumsal Rol, Rol Çatışması, Rol Pekiştirmesi ve uymayanlar toplum tarafından cezalandırılır Bireyin statüsüne uygun olarak toplumun beklentileri (kınama, dışlanma, ayıplanma vb.). Mesela; doğrultusunda gösterdiği davranış kalıplarına büyüklere karşı saygılı olmak, komşu hakkını toplumsal rol denir. Bireyler aynı anda birden çok gözetmek, yalan söylememek vb. statüye sahip olduklarından, birden fazla rolü de oynamak zorunda kalırlar. Eğer bireyler statülerine Normlar şu özelliklere sahiptir: uygun rolleri karıştırırlarsa rol çatışması yaşanır.  Toplumdan topluma ve zamanla farklılık gösterir. Mesela; kendi çocuğunun derslerine giren bir  Toplumsal ihtiyaçlardan doğarlar. İhtiyaçlara öğretmen, çocuğunun başarısını değerlendirirken rol cevap vermeyen (işlevini yitiren) normlar çatışması yaşayabilir.  Normlar eşit önem derecesine sahip değildirler. zamanla ortadan kaybolur.  Her grup veya toplum sosyal normlara sahiptir. Bireyin yerine getirdiği roller birbirine benziyorsa, bu  Toplumsal düzeni sağlar. rollerin birbirini desteklemesine, kolaylaştırmasına  Yaptırım gücüne sahiptirler. rol pekiştirmesi denir. Mesela; bir avukatın daha  Normların temelinde sosyal değerler vardır. sonra savcı olmasını verebiliriz. 3. Toplumsal Prestij (Saygınlık) 6. Toplumsal Kontrol Kişinin toplumdaki saygınlığına sosyal prestij denir. Bireylerin sosyal normlara uymasını sağlayan ve belli Prestij, bireyin saygınlığına bağlıdır. Aynı statüdeki oranlarda yaptırım gücü bulunan mekanizmadır. insanların saygınlıklarının farklı olması, prestijin Toplumsal kontrol; resmi ve resmi olmayan kontrol kişisel özelliklere; yani kişinin soyu, servet durumu, diye ikiye ayrılır. Hukuka dayalı yaptırımlar (para biyolojik özellikleri, eğitim derecesi, dini bağlılığı veya hapis cezası, hak mahrumiyetleri, toplumsal vb. gibi faktörlere dayandığını gösterir. hizmetlerde çalıştırma) resmi kontroldür ve devlet tarafından yerine getirilir. Dine, ahlaka, geleneğe 4. Toplumsal Değerler bağlı yaptırımlar (kınama, dışlanma, ayıplanma vb.) Toplumsal değer; toplumdaki kişilerin içten bağlı resmi olmayan kontroldür ve toplum tarafından oldukları ortak duygular, düşünceler, kurallar ve yerine getirilir. Toplumsal kontrol, insanların uygulamalardır. Mesela; namus, bayrak, vatan, toplumsal normlardan sapmasını engelleyerek, bağımsızlık, dürüstlük birer toplumsal değerdir. toplumsal düzenin bütünlüğünü, sürekliliğini sağlar. Toplum değerler zamanla ve toplumdan topluma 7. Toplumsal Sapma (Anomi) farklılık göster. Değerlerin süreklilik kazanabilmesi Toplumsal sapma; toplumsal kontrolün etkisiz veya için norm biçiminde somutlaşması gerekir. yetersiz kalması durumunda sosyal değer ve Toplumsal değerlerin işlevleri şunlardır: normlardan sapmadır. Yani bireylerin ait oldukları 1-) Değerler ortak olarak benimsenip paylaşıldığı toplumun değerlerini ve normlarını ihlal eden için toplumda işbirliği ve dayanışma yaratır. davranışlar sergilemesidir. Toplumsal sapma iki 2-) Değerler sayesinde bireyler hangi durumlarda türlüdür. Olumsuz toplumsal sapma; toplum nasıl davranacaklarını önceden bilirler. tarafından onaylanmayan sapmadır. Mesela; rüşvet, 3-) Kişilerin toplumsal statülerini ve rollerini hırsızlık, cinayet, yolsuzluk vb. Olumlu toplumsal seçmelerine-gerçekleştirmelerine yardımcı olur. sapma; toplumca idealleştirilen davranışlardır. 4-) Bireyin “toplumsal kimliği”ni oluşturmasına Mesela; insanlık adına yapılan büyük fedakârlıklar, yardımcı olur. yoksullar için bir kişinin servetini harcaması vb. 7 SOSYOLOJİ 3. ÜNİTE – TOPLUMSAL YAPI I. TOPLUMSAL YAPININ TANIMI Günümüz kentlerinin ortaya çıkışı ilk kez sanayi İçinde toplumsal ilişkilerin, toplumsal olayların devrimiyle beraber ortaya çıkmıştır. Sanayi meydana geldiği, toplumsal grupların ve kurumların devrimiyle makineye dayalı üretim ortaya çıkmış, bu yer aldığı, toplumun şekil ve çerçevesiyle ilgili dış da fabrikaların oluşmasına zemin hazırlamıştır. görünüşe sahip olan unsurların biçimlendirdiği Fabrikaların yakınında yerleşen ve kente göç eden bütünlüğe toplumsal yapı denir. insanlar bugünkü sanayi kentlerinin doğmasına neden olmuştur. Toplumsal yapının iki yönü vardır: a) Fiziki yapı: Toplumun dış görüşü yani Kentlerde ekonomi sanayi, ticaret ve hizmet çerçevesidir. Toplumun üzerinde yaşadığı coğrafi sektörüne dayalıdır. Organik dayanışma vardır. bölge, bu bölgeye yerleşim şekli (köy-kent), Teknik işbölümü ve uzmanlaşma yaygındır. Aile tipi toplumun nüfusu, nüfusun dağılışı (genç-yaşlı), köy- çekirdek ailedir ve akrabalık bağları zayıftır. İkincil kent ve metropol gibi yapılanmalar bu yapıya aittir. ilişkiler daha çok görülür. Nüfus yoğunluğu ve toplumsal hareketlilik fazladır. Nüfus yapısı daha çok b) Kültürel yapı: Toplumun manevi yapısıdır. heterojendir. Hukuk kuralları etkilidir. Toplumda görülen sosyal ilişkiler, statüler, roller, değerler, normlar, kontrol mekanizmaları, gruplar, Kentler, çeşitli etnik grupları, kültür ve meslek kurumlar gibi yapılanmalar bu yapıya aittir. gruplarını, toplumsal sınıf ve tabakaları içine alan heterojen (ayrı cinsten) yani farklılıkları içeren bir Bir sosyal yapının içinde birçok sosyal yapı vardır. yapı gösterir. Her toplumun kendine özgü sosyal yapısı vardır. Sosyal yapı zamanla ve toplumdan topluma farklılık Hızlı kentleşmenin en büyük nedeni göçlerdir. gösterir. Mesela; feodal toplum yapısı, Türk Kentleşmeye sebep olan diğer önemli nedenler, kırsal toplumunun sosyal yapısı kendine özgü bir yapıdır. alanın ekonomik, kültürel, sosyal olanaklarının Çekirdek ailenin sosyal yapısı, geleneksel geniş yetersizliği ve kent yaşantısının sağladığı olanaklar ailenin yapısından farklıdır. olarak sayabiliriz. Ülkemizdeki kentleşme Avrupa ülkelerinde olduğu gibi sanayileşme sonucunda oluşmamıştır. Kentleşmede belirleyici olan etken, II. TOPLUMSAL YAPI VE TOPLUMSAL kırsal yapıda değişmeler ve çözülmeler olmuştur. GRUPLAR Toplumsal yapı birbirinden farklı özelliklere sahip Ülkemizde kentleşme sonucunda önemli birtakım köy, kent, metropol, millet vb. gruplardan oluşur. sorunlar ortaya çıkmıştır. Bunlar; işsizlik, gecekondulaşma, çevre kirliliği, bölgeler arası a) Köy: İnsanların toprağa yerleşmesiyle beraber dengesizleşme, kültürel çözülme ve kuşaklar arası köy toplulukları ortaya çıkmaya başlamıştır. çatışmaların artması gibi sorunlar başlıca sorunlardır. Topraktan elde edilen ürünler ve hayvancılık faaliyetleri üretim fazlasını ortaya çıkarmıştır. Bu da c) Metropol (Anakent): Metropol kentler birkaç özel mülkiyetin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Özel sanayi yerleşim merkezinin birleşmesi sonucu mülkiyetin ortaya çıkması yöneten-yönetilen oluşmuştur. Yani kentlerden farklı olarak birden fazla sınıflarını doğurmuştur. Üretim fazlası aynı zamanda merkeze sahip yerleşim merkezleridir. Metropoller boş zamanları doğurduğundan sanat ve zanaat yerleşmenin günümüzde geldiği en üst noktadır. alanlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Büyük şehir olarak adlandırılan kentler birer metropoldür. Köy topluluklarında ekonomi tarıma ve hayvancılığa dayalıdır. Mekanik dayanışma (imece usulü gibi) vardır. Yani iş bölümü ve uzmanlaşma yoktur. Köy topluluklarındaki aile tipi geniş ailedir ve akrabalık d) Millet (Ulus): Fransız ihtilalinin etkisiyle feodal bağları güçlüdür. Birincil ilişkiler görülür. Sınırlı bir düzen yıkılmış ve kapitalist sistemin oluşumu nüfus vardır ve nüfus yapısı homojendir. Toplumsal döneminde milletler ortaya çıkmıştır. Fransız hareketlilik azdır. Gelenek ve görenekler etkilidir. ihtilaliyle eşitlik ve özgürlük fikirleri yayılmaya başlamış ve milli irade, milli egemenlik gibi kavramlar önem kazanmıştır. Bu da millet b) Kent: İlk kentler Mezopotamya’da (M.Ö. 3500) egemenliğine dayanan ulus topluluklarının görülmüştür. Antikçağda Roma kentini, Anadolu’da oluşmasını sağlamıştır. Bir toplumun ulus olabilmesi ve Mısır’da kurulan birçok kentleri görmekteyiz. için ekonomi, toprak, soy, dil, din, ülkü, tarih ve Fakat bu kentler daha çok savunma ve ekonomik kültür birliği olması gerekir. işleve sahip kentler idi. 8 SOSYOLOJİ 3. ÜNİTE –TOPLUMSAL YAPI III. TOPLUMSAL ETKİLEŞİM VE TİPLERİ 7. Çatışma: Birden fazla kişinin veya grubun bir Toplumsal etkileşim, birey ya da grupların diğerini ortadan kaldırmaya veya etkisizleştirmeye birbirlerini etkilemek yoluyla gerçekleştirdikleri çabalamasıdır. Rekabette taraflar hedefe yönelirken toplumsal davranışlardır. Toplum, grupların, çatışmada ise birbirlerine yönelirler. biçimlenmesinde, statü ve rollerin belirlenmesinde toplumsal etkileşim önemli bir faktördür. 8. Baskı: Bireylerin veya grupların istenilen şekilde davranmasını sağlamak için zorluk çıkarılması, tehdit Başlıca toplumsal etkileşim tipleri; mübadele (sosyal edilmesi veya bazı şeylerden yoksun bırakılmasıdır. alışveriş, değişim), iş birliği, rekabet, çatışma, uyum, Tek yönlü gerçekleşen bir etkileşimdir. Mesela; Batı uyarlama, benzeştirme ve baskıdır. Trakya’da Türk olanlara yapılan olumsuz uygulamalar. 1. Mübadele: Bu etkileşim çift yönlüdür ve gönüllülük esasına dayanır. Bir beklenti veya karşılık alma amacıyla davranışta bulunma şeklinde gerçekleşen etkileşimdir. Mesela; bireylerin yardım ettikleri kişiden bir teşekkür beklemeleri, İşçilerin ve memurların haklarının korunması beklentisiyle sendikalara üye olması, bireylerin hoşça vakit geçirmek için arkadaşlıklar kurması. 2. İş birliği: Birden fazla grubun ortak bir hedefin izlenmesinde birlikte hareket etmeleridir. Bu etkileşim genelde taraflardan birinin tek başına ulaşamayacağı bir hedef, sorun karşısında ortaya çıkar. Mesela; deprem sonrasında göçük altında kalan insanları kurtarmak için insanların birlikte hareket etmesi. 3. Rekabet: Birden fazla kişinin veya grubun aynı hedefi elde etmek için mücadele girmesidir. Rekabette hedefe yoğunlaşma vardır. Mesela; uçak firmalarının bilet fiyatlarını neredeyse otobüs bilet fiyatları ile aynı seviyeye düşürerek yolucu sayılarını artırmaya çalışmaları. 4. Uyum: Birey veya grupların temel davranış kalıplarını değiştirmeden çatışmaları önleyecek iş birliğini devam ettirecek davranışlar sergilemesidir. Mesela; bireyin bazen yapılan bir hatayı görmezden gelmesi, başkalarının alınganlık göstermesine neden olacak davranışlardan, sözlerden kaçınması. 5. Uyarlama: Grup beklentilerine uygun davranmadır. Davranışlar başka kişi ya da gruplara göre düzenlenir. Uyumdan farklı olarak tek yönlü bir etkileşimdir. Mesela; öğrenciler sınıf içinde rastgele davranmazlar; davranışlarını sınıfa göre (diğer arkadaşlarına) göre ayarlarlar. 6. Benzeştirme: Birden fazla kişinin veya grubun bir diğerinin davranış kalıplarını kabul edip uygulamasıdır. Arkadaşlıklar, kültürel etkileşim ve bir gruba katılma bu etkileşime neden olur. Mesela; selamlaşma, konuşma tarzı, yemek yeme biçimi gibi sosyalleşme yoluyla benimsediğimiz davranış şekilleri buna örnektir. 9 SOSYOLOJİ 3. ÜNİTE – TOPLUMSAL YAPI IV. TOPLUMSAL TABAKALAŞMA b) Yarı açık sınıf tabakalaşması: En iyi örneği Orta Toplumsal tabakalaşma, bireylerin toplum içinde Çağ Avrupa’sında görülen zümre sistemidir hak ve ödevleri, yetki ve sorumlulukları göz önüne (Feodalizm). Bu tabakalaşmada, tabakalar arasında alınarak hiyerarşik olarak derecelendirilmesidir. Bu geçiş belirli katı kurallara bağlı olarak gerçekleşir. derecelendirmede temel alınan ölçütler statü, servet, Kişilerin statüsü mensup olduğu aile tarafından siyasi güç, prestij (saygınlık), ırk, yaşam biçimi, belirlenmiştir. Fakat bu statüler doğuştan ve sürekli meslek ve eğitim düzeyi gibi ölçütlerdir. değildir. Eşit olmayan bu tabakaların varlığı yasalarla tanınmış ve korunmuştur. Bu tabakaların farklı Toplumsal sınıf, bir toplumda benzer yaşam tarzına hakları, sorumlulukları ve ayrıcalıkları vardır. sahip insanların oluşturduğu bir kategoridir. Aynı Mesela; senyörün görevi korumak, serfin (köle) toplumsal sınıfı oluşturan bireyler gelir düzeyi, görevi senyör adına üretim yapıp ona hizmet etmek. tüketim biçimi, sosyal statü, saygınlık, meslek, eğitim Bu dönemde kral, kilise, soylular, askerler, tüccarlar, vb. bakımından benzer özellik gösterirler. Buna göre zanaatkârlar ve köylülerden oluşan bir toplumsal bir toplumda sosyal tabakalar alt, orta, üst olarak hiyerarşi vardı. gösterildiği gibi, bu tabakalar içinde memur, işçi, çiftçi, asker gibi sınıflar yer alabilmektedir. c) Açık sınıf tabakalaşması: Tabakalar arası geçişin demokratik kurallara göre serbest olduğu tabakalaşma tipidir. Bireyler eğitim düzeyleri ve yetenekleri ölçüsünde tabakalar ve sınıflar arasında geçiş yapabilmektedir. Mesela; yoksul bir aile çocuğunun okuyarak profesör olması gibi. 2. Toplumsal Hareketlilik Coğrafi mekândaki yer değiştirmeler veya sınıflar ve tabakalar arasındaki geçişlere toplumsal hareketlilik denir. İki tür hareketlilik vardır. a) Dikey hareketlilik: Bireylerin gelir düzeylerinde, saygınlıklarında ve yaşam biçimlerinde belirgin ve önemli değişikliklere neden olan alt tabakadan üst tabakaya geçiş veya üst tabakadan alt tabakaya iniş biçimindeki değişmelerdir. Mesela; belediye başkanının Başbakan olması, bir fabrika sahibinin iflas edip işçi olması. b) Yatay hareketlilik: Aynı tabaka içinde sınıflar arasında gerçekleşen değişimlerdir. Bireylerin gelir düzeylerinde, saygınlıklarında ve yaşam biçimlerinde 1. Toplumsal Tabakalaşma Türleri önemli değişiklikler oluşmaz. İki türlüdür. İnsanların yaşam tarzına göre kademeli dizilişi, toplumsal tabakalaşmayı meydana getirir. Toplumsal Mesleki hareketlilik: Bireyin mesleğini veya işini tabakalaşma üç türlüdür. değiştirmesi (bir avukatın noterlik yapmaya başlaması, bir manavın bakkal mesleğine geçmesi). a) Kapalı sınıf tabakalaşması: Tabakalar arası geçişe hiçbir şekilde izin verilmeyen tabakalaşma Coğrafi hareketlilik: Bir ülkeden başka bir ülkeye türüdür. Bireyler başarı ve yeteneklerine göre değil veya ülke içinde bir bölgeden başka bir bölgeye de, ırk, renk, aile, gelenek gibi ölçütlere göre belirli yapılan göçler. tabakalar içinde yer alır. Yani verilmiş statüler geçerlidir ve bunlar süreklidir. Mesela; Hindistan’daki kast sistemi ve Eski Yunan, Roma’da ve 19. yy. öncesinde Amerika’da görülen kölelik sistemi. 10 SOSYOLOJİ 4. ÜNİTE – TOPLUMSAL DEĞİŞME VE GELİŞME I. TOPLUMSAL DEĞİŞME 3. Modernleşme: Modernleşmede; bilim, teknoloji, Değişme, önceki durumdan farklılaşmayı veya ekonomi vb. alanlarda daha ileri kabul edilen başkalaşmayı ifade eder. Bu şekildeki ifadesiyle ülkelerin etkisi çok fazladır. Bu nedenle değişme kavramı değer yargısı içermeyen nesnel bir modernleşme daha ziyade gelişmiş ülkelerdeki kavramdır. Yani iyiye veya kötüye doğru yön yeniliklerin taklit edilmesi ya da benimsenmesi belirtmez. Buna karşılık ilerleme, gelişme, gerileme, esasına dayanır. Daha çok yönetici elitler tarafından modernleşme, evrim kavramları iyiye veya kötüye gerekli görülen planlı bir toplumsal değişmedir. Bu doğru yön belirttiklerinden bir değer yargısı içerirler. değişim hem olumlu hem olumsuz olabilmektedir. Mesela; nüfus artışı kimine göre gelişme kimine göre gerilemedir; ama bu artış herkese göre bir 4. Küreselleşme: Ekonomik, sosyal, teknolojik, değişmedir. kültürel ve politik açılardan küresel bütünleşmenin artması, yerel olanın ortadan kalkması veya önemini Toplumsal değişme ise, toplumsal ilişkilerde, sosyal yitirmesine küreselleşme denir. Toplumsal kimliğin, kurumlarda, sosyal tabakalaşma biçimlerinde kısacası aidiyet bağının çözülmesi gibi olumsuz etkilerinin sosyal yapılarda meydana gelen farklılaşmadır. Yani yanında; nitelikli insan yetiştirilmesi, mevcut bir sosyal yapıdan başka bir sosyal yapıya geçiştir. uygarlığın yeniden şekillendirilmesi, başta eğitim ve Mesela; geniş aile yapısından çekirdek aile yapısına sağlık olmak üzere toplumlar arası paylaşımın geçiş, sosyalist ekonomik sistemden kapitalist artması gibi olumlu etkileri de vardır. ekonomik sisteme geçiş birer toplumsal değişmedir. 5. Bilim ve Teknoloji faktörü: Teknoloji, insanların A. Toplumsal Değişmenin Özellikleri doğa üzerindeki egemenliğini arttırarak işbölümü, 1-) Toplumsal değişme zorunlu ve kaçınılmazdır. otomasyon, şehirleşme vb. sağlayarak büyük Her toplum değişme halindedir. Ancak değişmelere neden olmuştur. İnsan ilişkilerini, toplumların değişme hızları farklıdır. normları, kurumları, değerleri, düşünüş biçimlerini Sanayileşme ve teknolojideki ilerleme ciddi düzeyde etkileyerek değiştirmiştir. Mesela; toplumların değişme hızını artırmıştır. makineleşmenin kentleşmeye, kentleşmenin de 2-) Toplumsal değişme bir süreçtir. Zaman, yer ve kadının iş hayatına atılmasında etkili olması gibi. insan toplumsal değişmenin 3 önemli unsurudur. 6. Kültür faktörü: Toplumların değerleri, normları, 3-) Toplumsal değişmenin hızlı olması bunalımlara örf ve adetleri, alışkanlıkları, inançları vb. birer yol açabilir. kültür unsuru olarak değişmeyi etkiler. Özellikle 4-) Bir alandaki toplumsal değişme diğer alanlardan evrensel maddi kültür unsurları, toplumların bağımsız değildir. Karşılıklı olarak birbirini kültürünü olumlu ya da olumsuz değiştirmektedir. etkilerler. 7. Demokratikleşme: Demokrasinin egemen olduğu toplumlarda toplumsal değişim daha sağlıklı ve planlı B. Toplumsal Değişmeyi Etkileyen Faktörler bir şekilde gerçekleşir. 1. Fiziki çevre faktörü: İklim özellikleri (kuraklık, soğuk, sıcak olması), doğa ve afet olayları (deprem, 8. Demografi faktörü: Nüfusun miktarındaki, tsunami, su baskınları), yeryüzü şekilleri (arazinin yapısındaki ve niteliğindeki (eğitim seviyesi, dağlık, engebeli, düz olması), toprağın özelliği çalışanların sayısı, cinsiyet dağılımı vb.) değişmeler (verimli olup olmaması), yeraltı ve yer üstü toplumsal değişmeden bağımsız değildir. Mesela; zenginliklere sahip olup olmaması vb. insanların hızlı nüfus artışı, ekonomik büyümeyi engellemekte, yaşantıları üzerinde birçok etkide bulunurlar. insanların milli gelirden daha az pay almalarına Mesela; Eskimoların tüm hayatını, iklim şartlarına neden olabilmektedir. göre düzenlemesi, Mısır ve Mezopotamya uygarlıklarının verimli su kaynaklarının çevrelerine 9. Kitle iletişim araçları: Teknolojik boyutu yüksek yerleşmeleri gibi. olan kitle iletişim araçları bilgi akışını hızlandırarak, bilgi çağına geçişte etkili olmuştur ve insanlar 2. Ekonomi: Toplumsal değişmeye etki eden en arasındaki etkileşimi artırmıştır. Kitle iletişim araçları önemli faktörlerdendir. Benimsenen ekonomik sayesinde toplumların yapıları birbirlerine sistemler, üretim, tüketim ilişkileri ve işbölümünün benzemeye başlamıştır. Tüketim alışkanlıklarının niteliği, enflasyon, deflasyon gibi yapısal bozukluklar oluşturulması, beğenilerin, ilgilerin oluşturulması toplumsal değişmeyi etkiler. Mesela; ekonomik kitle iletişim araçları sayesinde olmaktadır. krizler işsizliğin artmasına, bilim ve teknolojide durgunluklara, sosyal patlamalara, göç olgusunun 10. İnsan faktörü: İnsanları yönlendirebilen ortaya çıkmasına veya artmasına neden olmaktadır. insanlar (özellikle liderler) toplumsal değişimde etkilidirler. Mesela; Atatürk, Gandhi. 11 SOSYOLOJİ 4. ÜNİTE – TOPLUMSAL DEĞİŞME VE GELİŞME C. Toplumsal Değişme Tipleri Kitle iletişim araçları, insanlar arası ilişkileri ciddi düzeyde etkilemiştir. Artık insanlar yüz yüze iletişimi 1. Serbest toplumsal değişme: Herhangi bir iyice azaltarak birçok konuyu, işini, ilişkisini telefon müdahale olmadan kendiliğinden meydana gelen ve internet üzerinden yapmaya başlamıştır. Bu durum değişmedir. Planlı, programlı olarak oluşturulmazlar. sosyal ilişkileri temelinden sarsmaya başlamıştır. Bu değişimler, nüfus artışı, bilim ve teknoloji Komşuluk, arkadaşlık, akrabalık ilişkileri alanındaki yenilikler, kitle-iletişim araçlarının zayıflamıştır. Artık internet ve televizyon üzerinden gelişmesi, üretim artışı, turizm, yabancı bir kültürle evlilikler bile yapılmaya başlanmıştır. Kitle iletişim yapılan temaslar gibi etkenlerle ortaya çıkar. araçlarındaki yenilikler bireylerin gerek aile gerekse toplum içindeki sosyalleşme sürecini de olumsuz 2. Müdahale yoluyla toplumsal değişme: yönde etkilemeye başlamıştır. Değişmeye belli yönlerde ve belli şekillerde müdahale edilen sosyal değişmelerdir. Bu demokratik planlı bir müdahale olabileceği gibi, baskı yoluyla D. MODERNLEŞME değiştirme de olabilir. Nüfus planlaması müdahale Modernleşme geniş kapsamlı bir değişim sürecidir. yoluyla değişmeye örnektir. Bu değişim iki türlüdür: Modernleşme; toplumların yaşadıkları çağın niteliklerine ve gerekliliklerine sahip olabilmeleri a) Demokratik planlı değişme: Bir program adına tüm yapılarında değişim göstermesidir. çerçevesinde toplumsal hayata müdahale edilerek yapılan değişmelerdir. Değişmenin istenilen yönde ve Yani modernleşme; azgelişmiş ülkelerin, sosyal, belirli bir sürede gerçekleştirilmesi planlı ve siyasal, ekonomik, bilimsel, kültürel vb. bakımdan programlar aracılığıyla yapılır. kendilerinden daha ileri derecede olan ülkelerin modelini benimsemeleri ve onlara benzeme sürecidir. Demokratik yollarla değişme, şiddeti ve terörü Kısacası onların modeline uygun değişim gösterme içermez. Demokratik planlı bir müdahaleye örnek süreçleridir. Bu açıdan modernleşme değişmenin özel olarak; beş yıllık kalkınma planını verebiliriz. bir şeklidir. b) Baskı yoluyla değişme: Değişmenin zorla sağlanmaya çalışıldığı değişimlerdir. Bir takım E. KÜRESELLEŞME (GLOBALLEŞME) kısıtlanmalar getirilir. Küreselleşme; ulusal düzeydeki bütün faaliyetlerin dünya düzeyine aktarılması yani uluslararası bir Baskı yoluyla değişme tek bir karar mekanizmasının niteliğe kavuşmasıdır. (bir liderin, grubun veya bir devlet organının) hazırladığı planlı ve programların uygulanması ile Küreselleşme; ülkelerin sahip oldukları milli ve gerçekleşir. manevi değerlerin dünya ölçeğinde yayılması, farklılıkların bir bütünlük ve uyum içinde ortadan Baskı yoluyla değiştirmeye; Bulgaristan’daki kalkması ve dünyanın “küresel bir köy” haline soydaşlarımızın ana dillerini konuşmalarının gelmesidir. yasaklanması örneğini verebiliriz. Ayrıca küreselleşme, kapitalizmin dünyayı Ç. BİLİM, TEKNOLOJİ VE KİTLE İLETİŞİM homojenleştirdiği, heterojen farklılıkları yok ederek ARAÇLARI bir bütünsellik sağladığı, artık herkesin kaderinin Bilim ve teknolojideki gelişmeler, 20.yyda baş ortak bir "küresel dünyanın" oluşumuna bağlandığı döndürücü bir hızla gelişmiş ve insanların hayatlarını tezi üzerine kuruludur. Diğer taraftan küreselleşme ciddi düzeyde kolaylaştırmıştır. Seri üretim sayesinde sosyolojik, ekonomik, kültürel ve siyasal anlamda üretim iyice artmış bu da ihtiyaçların karşılanması, dünyaya açılma ve dünya ile bütünleşme olarak da dağıtılması, paylaşılması gibi sorunların çözümünü tanımlanabilmektedir. kolaylaştırmıştır. Özellikle bilginin küresel düzeyde paylaşılması ve Bilim ve teknolojinin ekonomi kurumunun yayılması küreselleşme olgusunun ortaya çıkmasında üzerindeki bu etkilerinin yanında eğitim, sağlık ve temel etkenlerden biridir. Günümüzde bilişim özellikle Kitle iletişim alanlarındaki etkileri teknolojilerinin ucuzlaması ve yaygınlaşması bilgi büyüktür. Özellikle kitle iletişim alanında çığır açıcı akışını hızlandırmış, zaman, mekân ve mesafe yenilikler gerçekleşmiştir. Kitle iletişim araçlarının algılamalarını değiştirmiş, kültürleşme sürecine ivme (TV, internet, telefon vb.) hızla gelişmesi ve kazandırarak küresel değerlerin oluşmasına zemin yaygınlaşmasıyla toplumlar kültür emperyalizmine hazırlamıştır. Toplumun yapılarında meydana gelen açık hale gelmiş ve yerel kültürler ortadan kalkmaya gelişmeler; nüfusun farklılaşması, aile biçimleri ve başlamıştır. Ayrıca bu nedenle birçok milli kültür yaşam tarzlarının değişmesi küreselleşmenin yol “tek tipleşme” tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. açtığı önemli sonuçlardan sadece bazılarıdır. 12 SOSYOLOJİ 4. ÜNİTE – TOPLUMSAL DEĞİŞME VE GELİŞME II. TOPLUMSAL GELİŞME III. TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞME Toplumsal gelişme, bir toplumda belli ölçütlere göre Toplumsal yapı çeşitli grup, kurum, kuruluşlardan ileriye doğru bir değişmeyi (sosyal, siyasal, kültürel, oluşan bir bütündür. Toplumsal bütünleşme, toplumu ekonomik vb. alanlarda) ifade eder. meydana getiren farklı maddî ve manevi unsurların uyumlu ve dinamik bir bütün oluşturacak şekilde Toplumsal gelişme, toplumsal yapıyı oluşturan birbirini tamamlamasıdır. birçok öğenin ileriye doğru değişip bir araya gelmesiyle oluşur. Yani bu öğeler tek başına değil, Toplumsal bütünleşme, toplumsal gelişmeyle hep birlikte gerçekleştiği zaman toplumsal (özellikle orta tabakanın geniş olması ve ekonomik gelişmeden söz edebiliriz büyüme unsurları ile) mümkündür. Çünkü toplumsal gelişmeyle işsizlik azalır ve refah düzeyi yükselir, bu Toplumsal gelişmeye örnek olarak; milli gelirin da toplumsal çözülmeye engel olur. artması ve dengeli dağılımını verebiliriz. Toplumsal bütünleşme iki şekilde gerçekleşir: 1. Fonksiyonel (işlevsel) bütünleşme: Toplumdaki 1. Toplumsal Gelişmenin Unsurları meslek gruplarının işlevsel yönden birbirini a) Ekonomik Büyüme: Ekonomik büyüme, bir tamamlaması demektir. İşbölümü halinde ülkenin zenginliğinin zaman içerisinde artması bakkalların, fırıncıların, muhasebecilerin, demektir. eğitimcilerin vb. gerçekleştirdiği bütünleşmedir. Bir ülkede mal ve hizmet üretiminin artması, 2. Mana etrafında bütünleşme: Toplumda ortak bireylerin temel ihtiyaçlarının karşılanması, sermaye amaçlar ile manevi değerler etrafındaki birikiminin artması, yaşam kalitesinin yükselmesi, bütünleşmedir. İnsanların sadece işbölümüne dayalı kişi başına düşen milli gelirin artması gibi unsurlar olarak bütünleşmeleri yeterli değildir, asıl ekonomik büyümenin göstergeleridir. Ekonomik bütünleşme milli ve manevi değerler etrafında faaliyetler bir toplum için hayati bir öneme sahiptir; uzlaşarak gerçekleşir. Mesela; vatan birliği. çünkü toplumsal ihtiyaçlar, sahip olunan ekonomik imkânlara göre karşılanır. Bu nedenle ekonomik IV. TOPLUMSAL ÇÖZÜLME büyüme tüm ülkeler için temel amaçtır. Toplumsal çözülme, bir toplumda maddi ve manevi kültür öğelerinin işleyen bir bütün oluşturacak b) Orta Tabakanın Genişlemesi: Alt tabakadaki şekilde birbirlerini tamamlayamamasıdır yani insanların yukarıya geçişlerinin kolaylaşması toplumsal bütünleşmenin sağlanamamasıdır. anlamına gelir. Toplumsal yapıyı oluşturan bazı öğelerin işlevlerini Orta tabakanın sayıca fazla olması ve bunların refah yitirmesi toplumsal çözülmeye neden olur. düzeyinin yüksek olması toplumda genel olarak Toplumsal çözülme, maddi ve manevi kültürler dengeyi sağladığından toplumdaki çatışmaları, arasında bir dengesizlik durumudur. gerilimleri azaltan önemli bir etken olacaktır. Bu nedenle orta tabakanın genişlemesini sağlamak için Bu çözülme sonucu toplumun unsurları (kurumlar, adil gelir dağılımı, dengeli vergi politikası, bireylerin, toplumsal grup ve tabakalar) arasındaki bağlantı konut, sağlık, eğitim vb. ihtiyaçlarının karşılanması zayıflar. Bu unsurlar görevini yapamaz duruma gerekir. Böylece tabakalar ve sınıflar arasındaki düşer. Gelişme yavaşlar, toplumsal sorunlar artar. yaşam biçimi, gelir düzeyi, eğitim düzeyi vb. Toplumun varlığını sürdürmesi tehlikeye girer. alanlardaki uçurumlar (büyük farklar) azalarak Kültürel gecikme oranındaki artış, toplumsal toplumda birlik ve bütünlük daha kolay sağlanır. normlardan sapmalar toplumsal çözülmeyi hızlandırır. Bir toplumda maddi kültür öğelerinin Özellikle gelişmiş ülkelerde orta tabaka geniştir. üretimi ve çeşitliliğinin artması manevi kültür öğelerinde bazı düzenlemeleri gerektirir (Yeni c) Hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan normlar oluşturulması gibi). Kültürün maddi yanı ile haklarındaki gelişmeler: Toplumsal gelişmenin manevi yanı arasındaki uyumlu gelişme ise toplumsal gerçekleşmesi için toplumun yönetim biçiminin gelişmeyi hızlandırır. demokratik olması, hukukun üstünlüğü ilkesinin benimsenmesi ve insan haklarına dayanması gerekir. Toplumsal Çözülmenin Nedenleri a) Tabakalar arasında büyük farklılaşma Yaşam hakkı, düşünce ve inanç özgürlüğü, eğitim ve b) Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması sağlık hakkı, konut dokunulmazlığı, seçme ve c) Demokratik kurumlaşma yetersizliği seçilme hakkı vb. hak ve özgürlükler anayasa ile d) Milli birlik bilincinin zayıflaması güvence altına alınmalıdır. e) Örgütlenme (kurum, kuruluş gibi) yetersizliği 13 SOSYOLOJİ 5. ÜNİTE – KÜLTÜR I. KÜLTÜRÜN ANLAMI VE ÖĞELERİ III. KÜLTÜRÜN ÖZELLİKLERİ Kültür: Bir toplumun kendine özgü yaşama tarzına 1-) Kültür sonradan öğrenilir ve öğretilir. İnsanlar kültür denir. Yaşama tarzı içindeki davranış, düşünüş doğuştan kültürleriyle birlikte doğmazlar. tarzı, alışkanlıklar, ahlâk, inanç, sanat, bilgi, hukuk, 2-) Kültür, tarihseldir. Kültür, toplumda belli bir töre vs. o toplumun kültür bütünlüğünü oluşturur. süreçte ortaya çıkmıştır. 3-) Kültür göreli bir sürekliliğe sahiptir. Kültür Kültür, bir toplumun ortaklaşa meydana getirdiği, kuşaktan kuşağa aktarıldığından süreklilik benimsediği, kuşaktan kuşağa aktardığı maddi ve gösterir. Kültürün aktarma aracı dildir. Dil manevi öğelerin (unsurların) tümüdür. kültürün en önemli unsurudur. 4-) Her toplumun kendine özgü bir kültürü a) Maddi kültür: İnsanların yaptığı ve maddi varlığı vardır. Bu bakımdan evrenseldir. olan her şeydir. Kitaplar, otomobiller, yollar, sanat 5-) Kültür, toplumdan topluma ve zamanla ürünleri (cami, köprü vb) gibi somut, elle tutulur değişmektedir. Kültür unsurları ihtiyaçtan nesneler kültürün maddi öğeleridir. doğduğundan ihtiyacı karşılamayan kültür unsurları zamanla değişime uğrar. Bir toplumda b) Manevi kültür: İnsan ürünü olup ancak maddi bir sanayileşmeyle birlikte çekirdek ailenin varlığı olmayan unsurlardır. Örf, adet, gelenek, yaygınlaşması zamanla değişmesine örnektir. görenek, eğitim, din, ahlak gibi unsurlar kültürün 6-) Kültürün maddi ve manevi unsurları vardır. manevi öğeleridir. Teknoloji, binalar, araç - gereç vs. kültürün maddi; inanç, değer, ahlâk, töreler vs. kültürün manevi unsurlarıdır. Bu unsurlar karşılıklı Kültürün üç boyutu vardır: etkileşim halindedir ve birbirini etkiler.  Bilişsel boyutunu (kognitif) değerler, değer 7-) Kültür toplumsaldır. Kültür unsurlarıyla yargıları, inançlar, anlamlar, referans noktaları, birlikte insan eseridir. İnsanların olmadığı  Davranışsal boyutunu (normatif) yazılı ve yerde kültürden söz edilemez. Buna göre iklim, bitki örtüsü vb. kültür unsuru değildirler. Ancak yazısız bütün kurallar, tutum ve davranışlar, doğa şartları olarak kültürü etkilerler.  Maddi boyutunu ise her türlü araç-gereç, coğrafi 8-) Kültür birleştirici ve bütünleştiricidir. Kültür, şartlar, doğal kaynaklar oluşturur. toplum üyelerince ortaklaşa paylaşılır. Aynı inançları paylaşan, aynı dili konuşan, vatanını koruyan insanlarda kültürel bir birlik vardır. II. KÖKLEŞMİŞ KÜLTÜR İÇERİKLERİ Örf, adet, gelenek ve görenekler maddi olmayan IV. KÜLTÜRÜN İŞLEVLERİ kökleşmiş kültür öğeleridir. Örflerin yaptırım gücü fazla olup, kimi yörelerde kanun gibi işlev 1-) Bireylere, gruplara, toplumlara yaşam için görmektedir. Kan davası bir örf örneğidir. gerekli davranış kalıpları (değerler, yazılı ve yazısız normlar) sunar. Adet, uyulması zorunlu olmamakla beraber toplumsal 2-) Kökleşmiş kültür içerikleriyle (örf, adet, gelenek baskı sebebiyle uyulan normlardır. Bayram ziyareti ve görenekler) bireye toplumsal bir kişilik bir adettir, birey bunu yapmak zorunda değildir ama kazandırır. bayram ziyaretini yapmayan birey kınanır veya 3-) Bir toplumda, kültürün temel değerleri birey ve ayıplanmayla karşı karşıya kalabilir. gruplara benimsetilerek toplumsal bütünlük ve uyum sağlanır. Gelenekler, kuşaktan kuşağa aktarılan, toplumsal 4-) Grupları, toplumları, ulusları birbirinden bütünlüğü sağlayan, yaptırım gücü örf ve adetlere ayırır, onları kendilerine özgü kılar. Mesela; göre daha zayıf olan davranış kalıplarıdır. Kına bir ülkedeki turist ile o ülkenin halkını ayırt gecesi ve sünnet düğünü birer gelenektir. etmemiz gibi. 5-) İhtiyaçlara göre şekillendiğinden, ihtiyaçların Görenekler, yaptırım gücü çok az veya hiç olmayan giderilmesini sağlar. yöresel davranışlardır. Daha çok insanların 6-) Toplum öğelerini birbirine yaklaştırır ve birbirlerini görerek taklit etmesiyle oluşur. Teşbih dayanışmayı sağlar. çekmek, bıyık bırakmak birer görenek örneğidir. 7-) Kişilerin toplumsal davranışlarının düzenli olmasını sağlayarak, toplumsal düzeni oluşturur. 14 SOSYOLOJİ 5. ÜNİTE – KÜLTÜR V. KÜLTÜRE KATILMA BİÇİMLERİ 3. Halk kültürü: Halkın kendiliğinden doğa ve İnsanın içinde yaşadığı toplumun kültürünü kazanma toplumsal çevresiyle kurduğu ilişkilerin bir uzantısı ve kazandırma sürecine kültürel katılma denir. olarak ürettiği, yaşattığı ve katıldığı kültürdür. Kısacası halk kültürü hayatın yaşanma biçimine Kültürü kazanma, içinde bulunulan toplumun değer ilişkin ortak tecrübelerine dayanan kültürdür. Yani yargılarının ve genel kabullerinin benimsenmesi halk kültürüne dair unsurlar gerçek yaşamla sıkı demektir. Buna “kültürlenme (kültüre katılma)” de bağlara sahiptir. denmektedir. Mesela; halk oyunları, halk türküleri, gelenekler, Kültürün kazanılması bir “sosyalleşme” sürecidir. adetler, töreler belli bir yaşam biçiminin Yani kültürün kazanılması sosyalleşme yoluyla karşılıklarıdır. gerçekleşir. Halk kültürü, popüler kültüre göre daha kalıcıdır. Halk kültürünün unsurlarını yeniden üreten ve Kültürel katılma üç şekilde gerçekleşir: bunları ekonomik kazançlar adına yapan profesyoneller bulunmaz. 1. Kültürün genel unsurlarına katılma: Birey, içinde bulunduğu toplumun ana dilini, giyim tarzını, inanç sistemini, değer yargılarını, genel davranış 4. Baskın kültür: Bir toplumda var olan farklı kalıplarını öğrenerek bu genel unsurlara katılır. kültürler içinde egemen olan, en çok kabul gören, Kültürün genel unsurlarına katılma kendiliğinden benimsenen, yaşanan yaygın kültürdür. gerçekleşir ve uyulması zorunludur. 5. Kültürleme: Bireyin doğumdan ölüme kadar 2. Kültürün özel unsurlarına katılma: Birey ilgi, toplumun istek ve beklentilerine uyacak şekilde ihtiyaç, istek, çıkar veya dünya görüşü gereği etkilenmesi ve değiştirilmesidir. toplumsal gruplardan birine veya birkaçına katılmasıdır. Mesela; bireyin öğretmen, asker, berber, hemşire gibi mesleklerden birini seçmesi. 6. Kültürlenme: İki farklı kültürün karşılaşmaları ve etkileşimde bulunmaları sonucu kendi kültürlerinde 3. Seçenekler yoluyla (değişkenler aracılığıyla) olmayan yeni bir kültürel bileşime ulaşmalarıdır. kültüre katılma: Bireyin zorunluluk sebebiyle değil de toplumun kendisine sunduğu değişik Mesela; Bulgaristan’dan gelen göçmen ailelerin seçeneklerden kendi isteğiyle bir seçim yapması yerleştirildiği köyler civarında bir süre sonra sonucu gerçekleşen kültürel katılımdır. Mesela; Türklerle karşılıklı etkileşim sonucunda, ne Bulgar istediği bir partiye, sendikaya veya bir sanatsal ne Türk kültüründe olmayan yeni davranış örüntüleri etkinliğe katılması kendi isteğine bağlıdır. ortaya çıkmaktadır. Son yıllarda ülkemizde hızla gelişip yayılan ve ulusal VI. KÜLTÜRÜN TEMEL KAVRAMLARI boyutlara ulaşan arabesk, gecekondulaşma olguları da birer kültürlenmedir. 1. Alt kültür: Bir toplumun ana kültürü içinde yöresel olarak paylaşılan kültürlere denir. Yani kültürün kendi içinde alt birimlere ayrılması ve 7. Kültürleşme: Farklı kültürlerin karşılıklı bölgesel farklılıklar göstermesidir. Mesela; etkileşimi ile gerçekleşen serbest kültür alış-verişidir. Karadeniz ve İç Anadolu bölgesindeki yaşama biçimindeki farklılıklar alt kültürdür. 8. Kültürel değişme: Yaşama tarzı olan kültürün, zaman içinde toplumdaki farklılaşmasıdır. 2. Popüler kültür: Halk tarafından seçilen, sevilen, halka ait anlamına gelen kültürdür. Kalıcılığı 9. Kültürel yayılma: Bir kültürde ortaya çıkan kültür olmayan, profesyonelce kurgulanmış, işlevsel unsurlarının başka kültürlere yayılmasıdır. kaygılar gütmeden üretilip yaygın hale gelmiş ve kabul görmüş hızlı tüketilen kültürdür. Mesela; Televizyonun, Amerikan futbolunun yayılması gibi. Yani kısacası belli bir dönem için geçerli olan, hızlı üretilen ve hızlı tüketilen kültürel özelliklerin bütünüdür. Mesela; kurtlar vadisi. 15 SOSYOLOJİ 5. ÜNİTE – KÜLTÜR 10. Kültür emperyalizmi: Bir ülkenin ekonomik ve 16. Kültürel çözülme: Kültürün maddi ve manevi siyasî çıkarlarını gerçekleştirmek için başka ülkelere unsurlarının birbirine uyum sağlayamaması halinde uyguladığı yayılmacı kültür politikasıdır. veya değişme hızlarının dengesizlik oluşturması durumunda yaşanan durumdur. Özellikle, ekonomik ve askerî alanda güçlü olan ülkeler, diğer ülkeleri sömürmenin yolu olarak Başka bir deyişle toplumu ayakta tutan inanç ve emperyalist kültür politikaları geliştirip değer sistemlerinin etkisini kaybetmesi, toplumsal uygulamaktadırlar. kurumların yeni norm ve değerlere uyum sağlayamaması durumudur. 11. Kültürel yozlaşma: İşlevlerini yitirmiş kültür Mesela; toplumda suç oranlarının fazla olması unsurlarının varlığını biçimsel olarak yaşatmaya kültürel çözülmeye işarettir. çalışması ve yerine yenilerinin konulamaması durumunda ortaya çıkan duruma denir. 17. Kültürel gecikme: Kültürel unsurlarının (maddi Kültürel yozlaşma, kültür emperyalizmi ve ve manevi) değişme hızının aynı olmamasından kültürleşme sonucunda, bir toplumun, kültürel doğan ve bazı unsurları hızla ilerlerken bazılarının öğelerinde bozulma başladığı zaman ortaya çıkar. geri kalmasından doğan dengesizliktir. 12. Kültürel asimilasyon: Bir kültürün başka bir Genelde maddi unsurlar hızlı değişirken, manevi kültürü egemenliği altına alarak kendine benzeterek unsurlar daha yavaş değişir ve kültürel gecikme yani kendi içinde eriterek onu yok etmesidir. gerçekleşir. Özellikle bir buluş ya da üretilen bir teknolojik araç o ülkeye hızlı ve ani bir şekilde Asimilasyon, kültür emperyalizminin gizli ya da açık girdiği zaman toplumda hızlı değişmelere neden olarak izlediği zora dayalı politikaları ile olmaktadır. İşte bu hızlı değişimin sonucunda gerçekleştirilmeye çalışılabilir. Bu duruma zorla kültürel gecikme durumu ortaya çıkmaktadır. kültürleme adı verilir. 13. Kültürel çatışma: Farklı kültürlerin veya alt kültürlerin karşılıklı çatışmasıdır. Bir kültüre diğer kültürlerden (dışardan) giren bazı öğelerin, toplumdaki bazı gruplar ve bireyler tarafından benimsenmemesi sonucu ortaya çıkar. Kültürel çatışma, vurma, kırma, hor görülme olarak ortaya çıkarsa kavga ve teröre neden olabilir. 14. Kültürel şok: Bir kültürden başka bir kültüre geçen bireylerin yeni kültüre ayak uyduramaması sonucu ortaya çıkan çatışma ve bunalımlara denir. Mesela; Türkiye’den Almanya’ya giden ilk işçi ailelerinin içine düştüğü durum. 15. Kültürel merkeziyetçilik (etnosantrizm): Kişinin kendi kültürünü, temel alarak, diğer kültürleri kendi kültürü açısından değerlendirmesidir. Aşırı merkeziyetçi görüş karşılıklı anlayışı ve hoşgörüyü kabul etmez. Mesela; ırkçılık etnosantrik bir görüştür. 16 SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR I. TOPLUMSAL KURUMUN TANIMI IV. TOPLUMSAL KURUM ÇEŞİTLERİ Toplumsal kurum; “Bir toplumda örgütlenmiş, A. AİLE KURUMU göreli bir bütün oluşturan düşünceler, davranışlar, Aile: Evlilik, kan bağı ve duygusal bağlarla birbirine değerler ve normlardır.” bağlı bireylerden oluşan ve aralarında birincil ilişkilerin görüldüğü en küçük toplumsal kurumdur. Toplumsal kurumlar, insanların ortak ve temel ihtiyaçlarını (beslenme, barınma, korunma gibi) 1. Ailenin Özellikleri gidermesine yönelik ortaya koyduğu toplumsal ilişki a) Toplumların en eski ve temel kurumudur. Her ve rollerin kurumsallaşması sonucu oluşmuştur. toplumda bulunması bakımından evrenseldir. Toplumsal kurumlar toplumda hâkim olan değer ve b) Ailenin yapısı ve işlevleri zamanla ve toplumdan normlara göre şekillenir. topluma değişir. c) Aile toplumsal yapıda çekirdek özelliği taşır. Temel toplumsal kurumlar şunlardır; Aile, eğitim, d) Üyeler arasında samimi, içten bir ilişki din, ekonomi, siyaset ve boş zamanları değerlendirme olduğundan birincil grup özelliği gösterir. e) Üyeleri arasında statü ve rol dağılımı vardır. II. TOPLUMSAL KURUMUN ÖZELLİKLERİ Bu statü ve rollerle belirli sorumluluklar yükler. 1-) Toplumsal kurumlar her toplumda bulunmaları f) Üyeleri arasında kan ve duygusal bağ vardır. bakımdan evrenseldirler. g) Birey, ilk aile kurumunda sosyalleşir ve 2-) Toplumsal kurumlar ihtiyaçlardan doğmuştur ve toplumsal kimlik kazanmaya başlar. ihtiyaçların karşılanmasında işlevseldir. h) Toplumdaki değer ve normlara göre şekillenir. 3-) Aynı kurum, toplumdan topluma ve zamanla i) Ailenin ekonomik, biyolojik, psikolojik, sosyal biçim ve işlev değişikliğine uğrayabilir. işlevleri vardır. 4-) Toplum, bütünlük gösterdiğinden, kurumlardan birindeki değişme diğerlerini de etkiler. 2. Ailenin İşlevleri 5-) Yeni ihtiyaçlar, yeni kurumları ortaya çıkarır. a) Biyolojik: Üyelerinin temel nitelikteki güdülerinin 6-) İşlevini tümüyle yitiren, toplum içerisinde hiçbir (cinsel) doyurulmasını sağlar ve neslin devamını ihtiyacı karşılamayan kurumlar ortadan kalkar. gerçekleştirir. 7-) Toplumsal kurumların değişme hızı birbirinden b) Psikolojik: Aile, duygusal bağlarla bağlı farklıdır. Bir kurum (ekonomi) hızlı değişirken üyelerden oluştuğundan, üyelerinin duygusal bir başkası (din) daha yavaş değişebilir. ihtiyaçlarını sağlar. Çocukların sevgi ve şefkatle 8-) Her toplumsal kurumun kendine özgü yapısı ve himaye edilmesi bu işlevini örneklendirmektedir. kuralları vardır. c) Eğitim ve sosyalleştirme: Aile, toplumun 9-) Toplumsal kurumlar birbirleriyle ilişki içindedir. değerlerini, normlarını, gelenek ve göreneklerini 10-) Toplumsal kurumlar oldukça uzun bir sürekliliğe çocuğa aktararak sosyalleşmesini sağlar. Böylece ilk sahiptir. defa çocuk aile ortamında sosyalleşir. Çocuklar ilk 11-) Kurumların toplumdaki önem ve güç dereceleri bilgi ve eğitimlerini aileden alırlar. birbirinden farklıdır. Bazı toplumlarda din d) Kimlik ve Kişilik Kazandırma: Doğan kurumu, bazı toplumlarda siyaset veya ekonomi bebeklerin biyolojik bir canlılıktan sosyal bir kişiliğe kurumu etkili olabilmektedir. geçmesi aile sayesindedir. Yani aile bireylere kimlik 12-) Toplumsal kurumların çeşitli işlevleri vardır. ve kişilik kazandırma işlevini gerçekleştirir. Bazı toplumsal kurumlar bazı işlevlerini diğer e) Ekonomik: Aile üreten, ürettiğini tüketen gruptur. kurumlara devredebilirler. Mesela; ailenin bazı Üyelerin beslenme, barınma, korunma, ihtiyaçlarını işlevlerini eğitim kurumu üstlenmektedir. karşılaması ailenin ekonomik işlevini ortaya koyar. III. TOPLUMSAL KURUMLARIN İŞLEVLERİ 3. Aile Modelleri 1-) Toplumsal ilişkilerin belli kurallara ve kalıplara a) Egemenliğin verilişine göre (Kararların Alınış göre yapılmasını gerçekleştirerek olumlu işlev Biçimine Göre) üstlenir. - Maderşahi (Anaerkil) aile: Kadının egemen 2-) Değişme ve gelişmeyi engelleme eğilimi ile de olduğu aile türüdür. Poliandri evlilik yaygındır. Din olumsuz işlev üstlenir. ve gelenekler egemendir. Eskimolarda, Afrika’da, 3-) Her toplumsal grubun toplumsal ihtiyaçlara kanada yerlilerinde görülür. bağlı olarak getirdiği zorunlu temel işlevlerinin yanında açık olmayan örtülü (gizli) amaç ve - Pederşahi (Ataerkil) aile: Erkeğin egemen olduğu işlevleri de vardır. Mesela; aile kurumunun aile türüdür. Erkek istediği kadar kadınla evlenebilir. temel amacı neslin devamını sağlamak iken, Yani polijini türü evlilik yaygındır. Din ve gelenekler örtülü amacı bireyin meslek seçimi veya zengin egemendir. Eski sitelerde, bazı Asya ülkelerinde olmayı sağlamak olabilir. görülür. 17 SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR - Modern (Eşitlikçi - demokratik) aile: Evlenme yaşı: TÜİK 2012 yılı sonu verilerine göre Egemenliğin kadın ve erkek arasında paylaşıldığı, ortalama ilk evlenme yaşı erkekler için 26.8, kadınlar kararların ortak alındığı ailedir. Sanayileşmenin için 23,7’dir. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk ortaya çıkmasıyla beraber özellikle kadınlar ekonomi evlenme yaş farkı 3.1’dir. Bölgesel düzeyde en hayatında yer edinmesiyle beraber bu aile türü çıkmış yüksek ortalama ilk evlenme yaşı erkeklerde 27.8, ve sonrasında yaygınlaşmıştır. kadınlarda 25 ile İstanbul Bölgesi’nde, en düşük ortalama ilk evlenme yaşı ise erkeklerde 25.7, - Çocukerkil aile: Günümüzde kent merkezlerinde, kadınlarda 22.2 ile Orta Anadolu Bölgesi’nde ataerkil aileden çocukerkil aile yapısına doğru bir görülmüştür. geçiş olmaktadır. Artık ebeveynler, yaşayacakları semtleri, yaşam biçimlerini, tercihlerini çocuklarına a) Eş sayısına göre evlilik türleri göre belirlemektedir. Çocukerkil ailede, anne ve - Monogami: Tek eşle evliliğe denir. babanın rolüyle evdeki ilişkiler çocuğa göre biçim - Poligami: Çok eşle evliliğe denir. İki türlüdür. alır. Polijini (Çok karılılık): Bir erkeğin birden fazla kadınla evliliğidir. Örnek; Hindistan’da çok görülür. b) Üye sayısına göre (Niceliklerine Göre) Poliandri (Çok kocalılık): Bir kadının birden fazla - Geleneksel geniş aile: Birden fazla kuşağın bir erkekle evliliğidir. Örnek; Afrika’da Tuda arada oturduğu ailedir. Sanayi öncesi toplumlarda kabilesinde görülür. yaygın olarak görülür. Kararları ailenin en yaşlı erkek üyesi alır. Aile daha çok üretici yapıdadır. Bireysel b) Yerleşme çevresine göre evlilik türleri mülkiyet yoktur, ailenin bütün malı ortaktır. Gelenek - Matrilokal (İçgüveysilik): Erkeğin, kadının aile ve görenekler etkilidir. Akrabalık bağları kuvvetlidir. çevresine katıldığı evlilik türlüdür. - Patrilokal: Kadının, erkeğin aile çevresine Sanayileşmenin başlangıç dönemlerinde bir aile katıldığı evlilik türüdür. modeli de “geçiş dönemi geniş aile” olarak - Neolokal: Eşlerin bağımsız olarak ayrı yerleşme adlandırılır. Bu aile aynı hane içinde olmayıp çevresine katıldığı evlilik türüdür. birbirine yakın mekânlarda, birbirine oldukça bağlı şekilde yaşayan ailedir. Kopma henüz tam değildir. c) Eşin seçildiği gruba göre evlilik türleri - Endogami: Grup içinden evlenmedir. Yani aynı - Çekirdek aile: Anne, baba ve evlenmemiş kast, boy, klan, akraba içinden evlenmedir. çocuklardan oluşur. Sanayileşmesini tamamlamış Sororat ve Levirat endogami evlilik türüne girer. toplumlarda görülür. Aile daha çok tüketici Egzogami: Grup dışından evlenmedir. yapıdadır. Bireysel mülkiyet vardır. Görevlerinin bir Evlenenler arasında akrabalık bağı yoktur. kısmını diğer kurumlara devretmiştir. Akrabalık Günümüz toplumlarında yaygın olan evlilik bağları zayıflamıştır. Bunun yerine ailedeki bireyler türüdür. arasında duygusal bağlar kuvvetlenmiştir. Gelenek ve göreneklerin baskısı azdır. Tek eşli ve neolokal d) Dul Kalan Eşin Evliliğine Göre evlilik özelliği taşır. - Levirat: Kocası ölen kadının, kocasının erkek kardeşiyle evlenmesidir. Bu yolla mallar aile - Yeni geniş aile: Boşanmış farklı eşlerin boşanmış içinde kalır, gelinin dışarıya çıkması önlenir, diğer eşlerle evlenerek bir önceki evliliklerinden çocuklar korunur ve erkeğin başlık parasından gelen çocuklarını da getirerek oluşturduğu ailedir. kurtulması sağlanır. Günümüzde Amerika’da ve İngiltere’de giderek - Sororat: Karısı ölen erkeğin, karısının kız yaygınlaşan bir aile modelidir. kardeşiyle (baldızla) evlenmesidir. Bu yolla ölen eşinin çocukları, mallar aile içinde kalması - Eksik (Tek ebeveynli) aile: Anne veya baba sağlanır. ebeveynlerinden sadece biri ile çocukların oluşturduğu ailedir. Bu aile son yıllarda boşanma 5. Boşanma oranlarının artışı, çocuk sonrası terk etme veya terk Boşanma, evlilik sözleşmesiyle oluşturulan aile edilme ile ortaya çıkmaktadır. birliğinin sona erdirilmesidir. Birliğin sona ermesi toplumdaki kurallara göre gerçekleşir. Eşlerden biri 4. Evlilik ve Evlilik Türleri öldüğünde veya evlilik geçerli kurallara göre Evlilik: Kadın ve erkek arasında yapılan, toplumca bozulduğunda boşanma gerçekleşir. benimsenmiş değerler ve normlar çerçevesinde onaylanmış bir sözleşmedir. Evlenme olgusu Türk Medenini Kanunu’na göre boşanma nedenleri; toplumdan topluma ve zamanla değişiklik gösterir. zina, cana kast, akıl hastalığı, terk, suç işleme, Bu da farklı evlilik türlerini ortaya çıkarmıştır. geçimsizliktir. 18 SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR Boşanmayı kolaylaştıran nedenleri şunlardır; c) Bireysel işlevleri sosyoekonomik baskılar, dini motif ve endişelerin  Kendini gerçekleştirme azalması ve kanuni boşanma kolaylığı d) Ekonomik işlevleri Boşanma ile ilgili genel araştırma sonuçları:  Bireyin kendine uygun meslek seçmesi - Boşanma özellikle çocuklar ve kadınlar üzerinde  İyi ve bilinçli üretici ve tüketici yetiştirmek daha çok olumsuz etkilere neden olmaktadır.  Nitelikli insan gücü yetiştirmek - Çocuksuz ailelerde boşanma oranı daha çoktur. - En çok boşanma oranı evliliğin ilk 5 yılında e) Gizli işlevleri (TÜİK 2012 yılı sonu verilerine göre %38,3)  Eş seçimi  Tanıdık (arkadaş, dost, komşu vb.) sağlama  Çocuk bakıcılığı gerçekleşir. - Kırsal kesimdeki boşanma oranı kentsel kesimdekinden daha azdır. 2. Eğitim ve Sosyalleşme İlişkisi 6. Ailenin Sürekliliği Kültürün kuşaktan kuşağa aktarılması işi eğitim Evliliğin süresi yani ailenin sürekliliği konusunda iki sayesinde gerçekleşir. Her toplumda eğitim, o görüş vardır. toplumun temel özelliklerine bağlıdır. Bir toplum kendi sürekliliğini sağlamak için insanlarını o a) Homogami: Birbirine benzeyen ve ortak topluma uyumlu birer bireyler olarak yetiştirmek özelliklere sahip bireylerin evlilikleri daha uzun zorundadır. Bu da ancak insanların eğitilmesiyle sürelidir. mümkündür. b) Heterogami: Birbirine zıt özellikleri olan bireylerin evlilikleri daha uzun sürelidir. C. DİN KURUMU Din, inanç olgusuna dayanır. Sosyoloji dinsel inançları ve normları bir olgu olarak incelemeye B. EĞİTİM KURUMU çalışır. Sosyoloji bu dinsel inançların ve normların Genel olarak eğitim, mevcut bilgi bilgilerin, doğruluğuyla ve yanlışlığıyla ilgilenmez. Sosyoloji becerilerin ve değerlerin yeni nesillere aktarılmasıdır. dini bir kurum olarak ele alır ve öteki kurumlarla olan ilişkilerini araştırır. Din, tarihin her döneminde Eğitim, bireylere bir anlayış biçimi sunarken onları bireyleri ve toplumları etkileyen en önemli hayata hazırlayıp gerekli görülen hedefler kurumlardan biri olmuştur. Dini olmayan hiçbir doğrultusunda yönlendirmeyi de amaçlar. İlk toplum da görülmemiştir. eğitimini aileden alan birey eğitimine akraba, arkadaş, okul çevresi ile devam ederek hayata Din, toplumsal yaşamda, bireylerin bazı hazırlanır. davranışlarını olumlu karşılayıp, o davranışların tekrarı için teşvik edip ve sevap olarak kabul ederken Eğitim, örgün ve yaygın olmak üzere iki çeşittir. bazı davranışlarını ise olumsuz ve günah olarak kabul Örgün eğitim zamanlı, planlı, programlıdır. Okullar ederek o davranışların yapılmasını yasaklar. Bu örgün eğitimin verildiği yerlerdir. Günümüzde eğitim yönüyle din, bireylerin davranışlarının toplumun denilen kastedilen daha çok örgün eğitimdir. Yaygın değer yargılarına uygun olmasını sağlar. eğitim toplumun her alanındaki yetiştirme, hazırlama süreçleridir. Konferanslar, gazeteler, radyolar, Sosyoloji din konusunu sosyal bütünleşme, sosyal televizyonlar vb. bu amaçla değerlendirilmektedir. çatışma ve sosyal değişmeye etkisi açısından ele almaya çalışır. Sosyolojinin bütünleştirici işlevi en 1. Eğitimin Temel İşlevleri açık şekilde dini ibadet ve ayinlerde görülmektedir. a) Siyasal İşlevleri Toplumca ortaklaşa yapılan ibadet, ayin ve törenler  İyi insan ve vatandaş niteliklerini belirlemek grup ruhunu geliştirerek bireyler arasındaki toplumsal  İyi insan ve vatandaş yetiştirmek kaynaşmayı sağlar.  Lider yetiştirmek  Bilinçli seçmen yetiştirmek Dinin toplumsal hayata en önemli etkilerinden biri de toplumsal kontrole yaptığı katkıdır. Kurallar, kişinin b) Toplumsal işlevleri vicdanın köklü bir şekilde yer edinmedikçe, dıştan  Kültürleme ve sosyalleşme süreciyle bireye gelen kontrolün etkisi az olur. Din yoluyla vicdan toplumun değerleri aktarılır. duygusu gelişen insan diğer insanlara ve toplumsal  Toplumun kültürel mirasının birikimini ve kurallara daha duyarlı olur. Bu nedenle din, bireylerin sürekliliğini sağlamak vicdanına yaptığı etkiyle toplumsal kontrolün  Toplumsal sorunları çözme sağlanmasına katkı yapar. 19 SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR 1. Dinin İşveleri 3. Din ve Laiklik 1-) Din, insana güç ve güven vererek iç huzurunu Genel anlamında laiklik, akli düşünce ile dini sağlar. Böylece din insanların psikolojik yönden düşüncenin ayrılmasıdır. Siyasi manada laiklik, rahatlamalarını sağlar. “Siyasî bir kuruluş olan devleti, din kurallarına 2-) Toplumsal kontrol aracı olarak toplumun dayandırmayan ve kişilerin dinsel inanç ve tapınma bütünleşmesine katkı sağlar. özgürlüklerini inanç ve din farkı gözetmeksizin 3-) Toplumun ortak değerlerine hitap ettiğinden güvence altına alan bir sistemdir.” Yani devlet işleri bireylerarası dayanışmaya katkı yapar. ile din alanının birbirlerinden ayrılmaları demektir. 4-) Bireylere, toplumda kabul edilen davranışları göstererek ve birtakım kurallar koyarak bireyin Fransız devrimiyle yükselen laikliğin “din topluma uyum sağlamasında yardımcı olur. hürriyeti” ve din-devlet işlerinin ayrılığı” olarak 5-) Toplumsal kültürü oluşturan ve gelecek iki cephesi vardır. Bir devletin laik olabilmesi için, o kuşaklara aktaran etmenlerden biridir. devlette din hürriyetinin tanınmış olması ve güvence altına alınmış olması gerekmektedir. Din hürriyeti de 2. Dini İnanç Çeşitleri inanç ve ibadet hürriyeti adlı iki ilkeye dayanır. İnanç Totemizm: En ilkel dini inanç şeklidir. Totem inancı, hürriyeti, kişinin istediği dini seçebileceği anlamına kutsal sayılan bir hayvan, bitki veya cansız bir gelir. Anayasamızın 24.maddesinde “Herkes, vicdan, nesneye inanma ve tapınmadır. Totem bir kabilenin dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir” denilerek atası olarak kabul ettiği ve adını taşıdığı bir hayvan, inanç hürriyeti tanınmıştır. İbadet hürriyet, bireyin bitki veya cansız nesnedir. Bu totem kartal, kurt, ayı inandığı dinin gereklerini (ayin, tören vb.) serbestçe olabildiği gibi, yağmur, deniz gibi şeylerde olabilir. yerine getirebilmesi demektir. Anayasamızın 24.maddesinde “14. Madde hükümlerine aykırı Fetişizm: İnsanların içinde büyüsel güç olduğuna olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler inandığı nesnelere sahip olmak istemesi veya onlarla serbesttir” denilerek ibadet hürriyetini tanımıştır. ilişkide bulunarak uğur getireceğine inanması ve Laikliğin ikinci cephesi din ve devlet işlerinin tehlikelerden koruduğuna inanmasıdır. Fetişizm ayrılığıdır. Bir devlette, din ve devlet işlerinin kişiseldir, tapınılacak şey kişiye aittir. ayrıldığını söyleyebilmek için; devletin resmi bir dininin olmaması, devletin bütün dinler karşısında Animizm: Ruha tapma anlamına gelir. Doğadaki tüm tarafsız olması, devletin bütün din mensuplarına eşit varlıkların bir ruha sahip ve canlı olduğuna davranması, din kurumları ile devlet kurumlarının inanmadır. Animizm ruhun öldükten sonra var birbirinden ayrı olması ve hukuk kurallarının din olduğu düşüncesiyle ilk olarak ortaya çıkmıştır. kurallarına uyma zorunluluğunun olmamasıdır. Animizm’de ruhun insanların etrafında gezdiğine ve onlara müdahale ettiğine inanılır. Bu nedenle bu Laik devletlerde kişinin istediği dine ve inanca sahip ruhlara adaklar adanılır, kurbanlar kesilir ve dualar olması, devletin etkisi dışındadır. Laik devlette din, edilir. Mesela; Kırgızlar için elma ağacı kadınlara kişilerin vicdanlarına bırakılır. Laik devlette din, doğurganlık verme gücüne sahiptir. devletin kuruluşuna ve yönetimine hâkim olamaz. Laik devlet yönetiminde tüm düzenlemeler hukuk Natürizm: Doğa güçlerine tapınma inancıdır. Bu kurallarına göre yapılır ve bütün vatandaşlar yasa inanç, insanların doğal olaylar karşısında hayret, önünde eşittir. saygı ve korku duygularını göstermesi ile başlamıştır. Ay, yıldız, güneş, ateş gibi varlıklara inanılmıştır. 4. Atatürk ve Laiklik Mesela; Eski Mısır medeniyetinde Güneşe (Ra Atatürk’ün laiklik konusundaki görüşlerini tanrısıdır) tapınılırdı. sözlerinden yola çıkarak anlayabiliriz. “Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanın emrine uymakta Politeizm: Çok Tanrıcılıktır. İnsanlar siteler halinde serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve yaşamaya başlayınca insanlar birden fazla tanrıya düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini millet inanmaya başladı ve bu da çok tanrıcılığı ortaya ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve çıkardı. Mesela; Eski yunan sitelerinde olduğu gibi. fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz.” (Zeus, Hera, Poseidon vb.) “Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Monoteizm: Tek Tanrıcılıktır. Müslümanlık, Hiç kimse hiçbir kimseyi ne bir din ne de bir mezhebi Hıristiyanlık, Musevilik gibi. kabul etmeye zorlayabilir. Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz.” Evreni yaratan ve yöneten Tanrı’nın varlığını Kısacası Atatürk, dini politika aracı olmaktan savunmak teizm (tanrıcılık), Tanrı’nın varlığını kabul kurtarmak istemiştir. Dini, çıkarcılığın kaynağı olan etmeyen görüşe ise ateizm denir. siyasetten uzaklaştırmaya çalışmıştır. 20 SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR D. EKONOMİ KURUMU 2. Ekonomik Hayatta Yaşanan İstikrarsızlıklar a) Enflasyon: Bir ekonomide, piyasadaki ürünlerin Ekonomi kelime anlamı olarak “ev işlerini idare fiyatlarının genel seviyesindeki sürekli artışına etmek” demektir. Kavramsal tanımı ise, “mal ve enflasyon denir. Ayrıca enflasyon paranın değer hizmetlerin üretim, tüketim ve bölüşüm işlerini kaybederek alım gücünün düşmesi demektir. Genelde inceleyen bir bilimdir” demektir. arz talep arasındaki dengesizlikten ortaya çıkar. İnsanlardaki sınırsız olan ihtiyaçları sınırlı olan a1) Talep Enflasyonu: Toplam talebin toplam kaynaklarla giderme çabası ekonomi olgusunu ortaya arzdan fazla olması durumunda oluşan enflasyondur. çıkarmıştır. Kaynaklarla ihtiyaçlar arasında denge Yani arzın talebi karşılayamaması durumudur. kurmaya yönelik yerleşmiş ilişki kalıpları da Karşılıksız para basılması, yurtdışındaki gelirlerin ekonomi kurumunu oluşturmuştur. Sözü edilen yurtiçinde harcanmak istenmesi para bolluğuna sebep ekonomik ilişki kalıpları; üretim, tüketim, bölüşüm olacak bu da daha fazla mal ve hizmet talep ve alış - veriş ilişkileridir. edilmesine ve fiyatların artmasına yol açacaktır. a2) Arz Enflasyonu: Üç türlüdür. 1. Ekonomiye ait bazı kavramlar - Maliyet enflasyonu: Girişim, emek, sermaye gibi a) Arz: Üreticilerin piyasaya sürdükleri toplam mal üretim faktörlerinin üretimdeki maliyetinin artması, ve hizmetlerdir. Arz belirli piyasada belirli bir toplam arzı azaltır ve fiyatları arttırır ve bu da zamanda çeşitli fiyatlarda satıcıların (veya enflasyonu yükseltir. Mesela; petrol fiyatındaki artış üreticilerin) satmaya razı oldukları mal ve hizmetin birçok mal ve hizmetlerin fiyatını arttırır. miktarıdır. - İthal enflasyon: Dışa bağımlı ekonomilerde ithal girdilerin fiyatlarının artması sonucu oluşur. b) Talep: Tüketicilerin toplam tüketim isteğidir. - Kâr enflasyonu: Şirketlerin anlaşarak mal ve Belirli bir mal veya hizmetin belirli bir dönemde hizmetlerin fiyatlarının arttırması sonucu oluşur. çeşitli fiyatlardan satın alınma miktarını ifade eder. b) Deflâsyon: Enflasyonun tersi bir durumdur. Arzın Talep kanunu: Bir mal veya hizmetin fiyatı talepten çok olması durumunda görülür. Deflâsyon düştükçe talebi artar, fiyatı yükseldikçe talebi azalır. durumunda mal ve hizmetlerin fiyatları düşer. Veblen Malları (Gösterişe yönelik talep): Snop Fiyatların düşmesine bağlı olarak üretimi kısma diye nitelendirilen kişiler, kendilerinden üstün kabul zorunluluğu ortaya çıkar. Bunun sonucunda işsizlik ettikleri kimselerin mallarını satın almak ve dikkat artar, ücretleri düşürür. Arz karşısında talebi artırmak çekerek sosyal sınıf atlamak isterler. Bu nedenle (reklâm, yeni pazar bulma, kredi imkânı, taksitli satış snoplara hitap eden mallara olan talep, belirli bir fiyat vb.) deflâsyona karşı alınabilecek önlemlerdir. düzeyinin üzerinde, fiyat yükseldikçe artar. Snopların talep kanununa ters düşen davranışlarına “gösterişe c) Devalüasyon: Sabit döviz kuru sisteminde, ulusal yönelik talep” , bu tür mallara da “Veblen malları” paranın, yabancı paralar karşısında değerinin devlet denir. eliyle düşürülmesine (döviz kurunun yükseltilmesine) denir. Özellikle enflasyonla tıkanan Türkiye’de de daha kaliteli olmadığı bilinmesine ihracatı açmak ve ekonomiyi canlandırmak için karşın, bazı markalı ithal malların çok yüksek uygulanan bir ekonomik tedbirdir. Türkiye'de fiyattan alıcı bulması gösterişe yönelik talebe örnek devalüasyon, Türk Lirası'nın Amerikan Doları olarak gösterilebilir. karşısındaki değerine göre yapılmaktadır ve en son 2001 tarihinde % 28,4 oranıyla gerçekleştirilmiştir. c) Piyasa: Bir malı satmak isteyenler ile o malı satın almak isteyenlerin oluşturduğu mübadele ağıdır. d) Revalüasyon: Devalüasyonun tersi bir durumdur. Sabit döviz kuru sisteminde, ulusal paranın, yabancı d) Denge fiyatı: Piyasalarda arz ve talep paralar ve altın karşısında değerinin devlet eliyle miktarlarının eşitlendiği fiyat düzeyidir. yükseltilmesine (döviz kurunun düşürülmesine) denir. Revalüasyon genelde ihtiyaçtan fazla altın ve e) Kartel: Büyük şirketlerin fiyat konusunda dövizin birikmesi sonucu yapılır. Revalüasyon ile bir anlaşarak oluşturdukları anlaşmadır. Amaç serbest ekonominin ithalat yapabilmesi kolaylaştırılmakta; rekabeti ortadan kaldırmaktır. ihracat yapabilmesi ise zorlaştırılmaktadır. f) Damping: Bir malın dış piyasalarda maliyet e) Resesyon: Ekonomik hayatın canlılığını fiyatının altında satılması işlemidir. kaybetmesi, üretim faaliyetlerinin daralması, duraklama, ekonomik etkinliklerde görülen hafif g) Otomasyon: Seri üretimin yapılmasını ifade eder. düşmedir. 21 SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR 3. Ekonominin Bileşenleri e) Tüketim ve Tasarruf: İnsanların üretilmiş olan a) İhtiyaç: Ekonomide mal ve hizmet üretiminin ekonomik mal ve hizmetlerin faydasından kendisi için yapıldığı tüm istek ve arzulardır; yeme, yararlanmasına tüketim denir. Mesela; sabunu içme, barınma, giyinme, gezme, eğlenme vb. kullanma mal tüketimi, belediye otobüsünden faydalanma hizmet tüketimi olur. İhtiyaçlar; zorunlu ihtiyaçlar (yeme, içme, uyuma, barınma vb.), zorunlu olmayan ihtiyaçlar (sinema Uyarı: Bir malın tüketilmesi mutlaka o malın yok izleme, gazete okuma, müzik dinleme vb.) olmak edilmesi anlamına gelmez. Gıda maddelerinden üzere iki türlüdür. yararlanmak bir tüketim olduğu gibi, bir resim Belirli bir ücret, mal veya hizmetle karşılanan sergisini izlemek, bir filmi izlemek, ulaştırma ihtiyaçlara ekonomik ihtiyaç denir. hizmetlerinden yararlanmak da birer tüketimdir. b) Mal ve hizmetler: İnsan ihtiyaçlarını karşılamaya Tasarruf, elde edilen gelirin bir kısmının elverişli ve bu amaç için hazırlanmış her şeydir. tüketilmemesi ile oluşan birikimdir. Tasarrufların Somut ve dokunulabilir yiyecek, ev eşyası, giyecek yeni bir üretim için kullanılmasına ise yatırım denir. gibi üretimlere maddi mal, ulaşım, eğitim, sağlık, Halk arasında arsa veya altın almak bir yatırım bankacılık gibi maddi olmayan üretimlere ise hizmet yapmak olarak adlandırılır. Oysaki bu tür mal denir. alımının üretime bir katkısı olmadığından ekonomide yatırım olarak adlandırılmaz. Ama zirai araçlar almak c) Kaynaklar: Ekonomik ihtiyaçları karşılamak için ve yol yapmak yatırımdır. gerekli mal ve hizmetlerin elde edilmesinde kullanılan üretim faktörlerini içerir. f) Bölüşüm: Üretilmiş mal ve hizmetlerin, üretime d) Üretim: İhtiyaçları karşılayarak toplumsal fayda katılanlar arasındaki bölüşümüdür. Başka bir ifadeyle sağlamak için herhangi bir şeyin yerinde, yapısında, bölüşüm “üretim sonucunda elde edilen gelirin şeklinde değişiklik meydana getirme faaliyetidir. üretime katılan unsurlar arasında paylaşılmasıdır.” Başka bir ifadeyle üretim; girişimcilerin üretim Gelir, tek bir birey, tek bir işletme için söz konusu faktörlerini kullanarak toplumun ihtiyaç duyduğu mal olduğu gibi, bütün bir ülke için de söz konusu ve hizmetleri üretme sürecidir. olabilir. Bütün bir ülke için söz konusu olan gelire millî gelir denir. Millî gelir, “bir ülkede bir yıl Uyarı: Üretim için mutlaka bir nesnenin içerisinde üretilen mal ve hizmetlerin piyasa yaratılmış olması gerekmez. fiyatlarına göre değerlerinin net toplamıdır.” Mesela; öğretmenin ders vermesi, hâkimin adalet Millî gelirin o ülkede yaşayan vatandaşlar arasında dağıtması, ressamın resim yapması da üretim dağıtılmasına kişi başına düşen millî gelir denir. sayılır. 4. Ekonomide Mal, Hizmet ve Fayda Kavramları Üretim faktörleri: Doğal kaynaklar, emek (iş gücü), a) Mal sermaye ve teşebbüstür (girişim). İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla üretilen somut nesnelere mal denir. Mesela; ekmek, şeker, - Emek (İş gücü): Üretime katılan insanın gerek telefon, masa, kalem vb. bedensel gerekse zihinsel gücüdür. Mallar elde ediliş ve kullanılış biçimine göre ikiye - Doğal kaynaklar (toprak): Üretim için gerekli ayrılır. olan hammadde (madenler, petrol, su, ormanlar vb.), enerjinin sağlandığı ve üretimin yapıldığı a1) Elde ediliş biçimlerine göre mallar yer (fabrika, iş yeri arsası, tarla vb.) dir. - Serbest mal: Elde edilmesi için herhangi bir emek - Sermaye: Üretimde kullanılan her türlü araç- ve maliyet gerektirmeyen mallardır. Mesela; hava, gereci ifade eder. Mesela; yol, baraj, fabrika, su, güneş ışığı vb. tesis, aygıt, donanım, makine vb. - Ekonomik mal: Elde edilmesi için emek ve maliyet - Girişim (teşebbüs): Üretim faktörlerinden emek, gerektiren mallardır. Ekonomik mallar ihtiyaçları toprak ve sermaye faktörlerini bir araya getirerek karşılamak için değişim amacıyla üretilen mallardır. üretimi gerçekleştiren etkinliktir. Teşebbüs Ekonomiyi ilgilendiren ise yalnızca ekonomik olmadan bu üç faktör bir araya gelerek üretim mallardır. Mesela; defter, araba, kumaş, gözlük vb. gerçekleştirilemez. 22 SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR Uyarı: Bir malın serbest veya ekonomik mal 5. Ekonomik Sistemler olması duruma göre değişebilir. Soluduğumuz a) Kapitalist Ekonomi Sistemi hava serbest mal iken su altındaki dalgıçlar ve Kapitalist ekonomi sistemi, Avrupa’da 18. yüzyılın uzayda araştırma yapan astronotlar için ekonomik sonlarından itibaren egemen olmaya başlamıştır. maldır. Doğada su kaynağı yakınına kamp Kapitalist ekonomik sistemin temel özellikleri kurulduğunda su serbest mal iken, şehirde evimize  Üretim araçları (makineler, atölyeler, fabrikalar ulaşması hizmet gerektirdiğinden ekonomik vb.) özel girişimcilerin elindedir. maldır. Dolayısıyla belli malları serbest veya  Özel mülkiyet esastır. ekonomik olarak belirlemek mümkün değildir.  Ekonomi serbest piyasa koşulları altında işler. Devlet, ekonomik yaşama müdahale etmez, kontrolünü sağlar.  Üretimde belirleyici olan kardır. Üretimde temel a2) Kullanılış biçimine göre mallar - Üretim malı: İnsan ihtiyaçlarını dolaylı olarak amaç kâr etmektir.  Temel ihtiyaçların tüketimi dışında tüketim karşılayan ve özellikle yeni bir malın üretiminde kullanılan mallardır. Her türlü üretim aracı alışkanlıkları yaratılır.  Ekonomide birey kendi çıkarı peşinde koşar. (makineler, traktör gibi) ve ham maddeler (kömür, petrol, çimento gibi) birer üretim malıdır. - Tüketim malı: İnsan ihtiyaçlarını doğrudan b) Sosyalist Ekonomik Sistem karşılayan mallardır. Mesela; gıda ürünleri, yiyecek Sosyalist ekonomi sistemi, kapitalizmin hızla ve giyecekler gibi. geliştiği 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Sosyalizm, kapitalizmin yarattığı toplumsal ve ekonomik Tüketim malları, insanın onlardan sağladığı faydanın eşitsizlikleri ortadan kaldırma iddiasıyla geliştirilmiş süresine göre ikiye ayrılır: ekonomik bir sistemdir. Sosyalist ekonomi sisteminin temel özellikleri Dayanıklı mallar: Faydası bir ya da birkaç kez  Üretim araçlarının mülkiyeti toplum adına kullanmakla bitmeyen, uzun süreli kullanılan devletin elindedir. Özel girişimci yoktur. mallardır. Mesela; Cep telefonu, araba, televizyon,  Özel mülkiyet sınırlıdır. bilgisayar, çamaşır makinesi vb.  Ekonominin işleyişi devlet kontrolündedir.  Üretimde kar amacı güdülmez. Temel amaç Dayanıksız mallar: Bir ya da birkaç kez toplumun temel ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. kullanmakla faydası biten mallardır. Mesela; ekmek,  Ekonomide bireyin değil, toplumun çıkarı yoğurt, çikolata, kibrit vb. önemlidir yani önplandadır.  Üretilenler toplumda eşit şekilde ya da toplumun Uyarı: Bir mal, kullanılış biçimine göre tüketim haklı göreceği eşitsizliklerle dağıtılır. malı ya da üretim malı olabilir. Mesela; şeker evde çay içerken kullanıldığında c) Karma Ekonomik Sistem tüketim malı, lokum yapmak için kullanıldığında 1929 ekonomik krizi ve II. Dünya Savaşının bir üretim malı olur. Aynı biçimde, kömür ısınmak yıkıntıları kapitalist sistemin iyileştirilmesini zorunlu için kullanıldığında tüketim malı, enerji elde kılmıştır. Böylece devlet, vergilendirme politikaları etmek için kullanıldığında üretim malıdır. ve sosyal güvenlik önlemleriyle ekonomik hayata daha çok müdahale etmeye başlamıştır. Devlet, birçok alanda yatırımlar yaparak üretim faaliyetlerine katılmıştır. Karma ekonomi sisteminin kapitalist b) Hizmet sistemden en önemli farkı; karma ekonomik sistemde İnsan ihtiyaçlarını karşılamak için değişim amacıyla bireyler de üretim faaliyetinde bulunabilirler. Ancak, ortaya konan etkinliklerdir. Mesela; eğitim, bu sistemde kamu kesimi ve özel kesimin ağırlığı ulaştırma, sağlık, bankacılık, işçilik, berberlik vb. zaman içinde koşullara göre değişir. Uyarı: Bir şeyin mal ya da hizmet sayılabilmesi Karma ekonomi sisteminin temel özellikleri için değişim amacıyla yapılması gerekir. Buna  Devlet ve özel teşebbüs birlikte yer alır. göre kendi beslenmesi için tavuk yetiştiren insanın  Kapitalizm ve sosyalizm birleşimidir ama daha ürettiği tavuk mal sayılmaz. çok özü itibariyle kapitalizme yakındır.  Devlet ekonomiye kısmi olarak müdahale eder.  Kamu yararı ile bireysel çıkarlar bağdaştırılmıştır. c) Fayda  Özel girişimcinin yatırım yapmayı kârlı bulmadığı Mal veya hizmetlerin ihtiyaçları karşılamadaki alanlarda toplum ihtiyaçlarını karşılamak için işlevine fayda denir. devlet girişimde bulunur. 23 SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR E. SİYASET KURUMU Seçim: Demokrasilerde vatandaşların siyasal tercihlerini belirttikleri yöntemdir. Siyasal partiler İnsanlar arasındaki fikir ve çıkar ayrılıkları ve ancak bu yolla iktidarı meşru yolla ele geçirebilir. çatışmaları, herkesin yararına, genel çıkarı ve ortak Türkiye’de 4 yılda bir gerçekleşir. iyiliği sağlamaya yönelik bir yapılanmayı gerektirmiştir. Bu yapılanma da bir takım ilişki Özgürlük: Bireylerin baskı altında kalmadan kalıplarını (yönetme-yönetilme, emretme-itaat ilişki yasaların çizdiği sınırlar çerçevesinde serbest hareket kalıpları) ve kurallarını ortaya çıkarmıştır. edebilmesidir. Toplumda düzenin sağlanmasına yönelik ve Hak: Bir eylemde bulunma veya başkalarından yönetimin gerçekleştirilmesi için ortaya konan belirli bir tarzda davranmalarını isteme yetkisidir. yerleşmiş ilişki kalıpları siyaset kurumunu oluşturur. Eşitlik: Yasalar karşısında bireyler arasında herhangi 1. Siyasetin Temel Kavramları bir ayrımın yapılmamasıdır. Egemenlik: Bir devlette siyasal karar verme yetkisine sahip olmak demektir. Bu yetki halka ait Adalet: Haklının hakkını alması, haksızın da olabileceği gibi bir kişiye de ait olabilir. cezalandırılmasıdır. İktidar: Bir ülkede egemenliği elinde bulunduranları Ülke: Bir milletin üzerinde yaşadığı, siyasal olarak ifade eder. örgütlendiği ve egemenliğine sahip olduğu yerdir. Parlamento: Demokratik ülkelerde, üyeleri halk 2. Devlet tarafından seçilen veya üyeleri bazı kriterlere göre a) Devlet: Belli bir toprak parçası üzerinde ortak belirlenen temsilcilerden oluşan meclis ya da amaçlar çerçevesinde örgütlenmiş, siyasi ve hukuki meclislere denir. Yasama yetkisini kullanır. yaptırım gücüne sahip en üstün bir otoritedir. İnsanların yerleşik hayata geçmesiyle ortaya Hükümet: Devletin yapısı içinde siyasal çıkmıştır. sorumluluğu taşıyan ve başbakanın başkanlığını yaptığı en etkili icra gücüdür. Ülkemizde b) Devletin özellikleri Cumhurbaşkanı ile yürütme yetkisini kullanır. 1-) Devletin oluşabilmesi için toprak, halk, iktidar ve egemenlik unsurlarına gerek vardır. Siyasal parti: Farklı düşünce ve görüşleri halktan Devletin egemen olması yasama, yürütme, yargı aldıkları oy oranında parlamentoya taşıyarak, halk güçlerini elinde bulundurmasına bağlıdır. iradesinin yönetime yansımasını sağlamayı 2-) Zora dayalı kuvvet kullanma yetkisine sahip tek amaçlayan siyasi gruplardır. Siyasal partiler siyasal kurumdur. kararları etkilemek ve iktidarı meşru yollarla ele 3-) Devlet sosyal kontrolü sağlayan en büyük sosyal geçirmek üzere kurulmuş örgütlerdir. gruptur. 4-) Devlet, toplumsal kurumların işleyişinin Sivil toplum (Baskı grupları): Siyasi otoritenin denetimini ve gözetimini sağlar. baskısından uzak, bürokratik ve askeri alanın dışında 5-) İkinci ilişkilerin görüldüğü en büyük ikincil görece özgürlüğe sahip toplumsal alandır. gruptur. Devlet kurumlarının dışında kendini yönlendirebilen, hak ve özgürlüklerini savunabilen özgür ve özerk c) Devletin işlevleri vatandaşlardan oluşan topluluklar sivil toplum 1-) Devletin temel görevleri; kanunlar yapmak örgütleridir. Sivil toplum, bir nevi toplumun kendi (yasama), uygulamak (yürütme) ve uygulama kendini yönlendirmesidir sırasında çıkabilecek sorunları gidermek (yargı) Devlet içinde bu güçler ayrı organlarca temsil Mesela; sendikalar, dernekler, meslek örgütleri ve edilir. Bu duruma güçler ayrılığı denir. odalar bu sivil toplum alanına ait örgütlerdir. 2-) Vatandaşların ekonomik, sosyal (eğitim, sağlık gibi) ve kültürel ihtiyaçlarını gidermek, Birey: Tek tek insanları, toplumun her bir üyesini, 3-) İç ve dış tehlikelere karşı ülkenin bağımsızlığını devletin yurttaşı olan kişiyi ifade eder. korumak, 4-) Bireylerin temel hak ve özgürlüklerini güvence Meşruiyet: Siyasal etkinliklerin yasaya uygunluğunu altına almak ve adaleti sağlamak. ifade eder. Mesela; bir siyasal parti iktidara gelmek 5-) Ülke sınırları içinde ve dışında millî çıkarları istiyorsa yasalara uygun bir şekilde seçime girip korumak. seçmenlerin oyunu alması gerekir. 24 SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR d) Devlet Çeşitleri 3. Siyasi yönetim biçimleri d1) Yapısına göre: Üniter ve Federal olmak üzere a) Baskıcı yönetimler: Yasama, yürütme, yargı bir ikiye ayrılır. kişi veya bir grubun elindedir. Özgürlüklerin kısıtlandığı yönetim biçimidir. Hukuk kurallarından Üniter devlet: Yönetimin tek merkezden yapıldığı, uzak bir yönetim vardır. Yönetimi eleştirmek tek meclisi, tek başkenti olan devlettir. Homojen mümkün değildir. Muhalefet yoktur. Belirli bir yapılı toplumlarda yaygın olarak görülür. Mesela; ideolojiye dayanır. Seçme ve seçilme hakkı yoktur Türkiye, İran üniter bir devlettir. veya kısıtlanmıştır. Düşünce, basın, din ve vicdan özgürlüğünden söz etmek olanaksızdır. Federal devlet: Ülkenin eyaletlere bölündüğü, bu eyaletlerin iç işlerinde kendi kurallarına göre işlediği, a1) Monarşi: İktidarın tek bir kişinin elinde olduğu dış ilişkilerinde ise merkezi yönetime bağlı olduğu yönetim biçimidir. Monarşi sisteminde, devlet devlet şeklidir. Her eyalet, kendi iç işleriyle ilgili başkanı (kral, padişah, hakan vb.) bu yetkisini yaşamı yasaları kendisi oluşturur, özellikle savunma ve dış boyunca elinde bulundurur. Veraset sistemi vardır. ilişkiler gibi konularda tüm eyaletleri kapsayacak Mesela; Krallık, imparatorluk. ortak yasalara göre işleyişini sürdürür. Mesela; ABD, Almanya, İsviçre gibi. Mutlak monarşi, devletin tek bir kişi tarafından hiçbir sınırlamaya bağımlı olmayarak yönetildiği d2) Ortaya çıkışına göre: Eski (geleneksel) ve rejim türüdür. Merkezi krallık anlamına ya da çağdaş devlet olmak üzere ikiye ayrılır. padişahın tek elden kendi kararlarıyla yönetimine denir. Mesela; Roma ve Osmanlı imparatorlukları. Eski (Geleneksel) devlet: Devletin ortaya çıkışından çağdaş hale gelinceye kadar olan dönemdeki devlet Meşruti monarşi, 18.yy.’da Avrupa’da cereyan eden şeklidir. Devletin işlevi iç düzen ve dış güvenliği toplumsal ve siyasal gelişim sonucu doğmuştur. Bu sağlamakla sınırlıdır. Gelenekler etkilidir. Temel hak monarşi tipinde hükümdarın yetkileri, yazılı bir ve hürriyetler küçük bir zümreye aittir. Devlet Anayasa ile tanımlanmış ve sınırlanmıştır. Mesela; otoritesini kullanan yöneticilerin yetkileri sınırsızdır. Osmanlı Devleti 1876’da Meşrutiyetin ilanıyla bu yönetim biçimine geçmişti. Çağdaş devlet: Yönetimin belli ilke ve yasalara göre gerçekleştiği devlet şeklidir. Çağdaş devlet sosyal, Bu monarşi genellikle parlamenterdir ve demokrasiye hukuk ve laik devlet ilkelerini benimser. Eski pek yakın olabilir: Kral, devletin simgesi olarak kalır, devletten daha çok işleve sahiptir. Çağdaş devlet ancak yürütme yetkisini bir hükümete bırakır; eğitim, sağlık, çevre, çevre, güvenlik, adalet, hak ve hükümet de halk tarafından seçilmiş bir millet özgürlükler konusunda işlevseldir. meclisinin kararlarına uymaya zorunludur. Mesela; Hollanda, Danimarka, İngiltere, Japonya, İsveç ve d3) Ekonomik yapılarına göre: Kapitalist, Sosyalist Belçika'da durum böyledir ve Karma devlet olmak üzere ikiye ayrılır. a2) Oligarşi: İktidarın bir grubun veya bir zümrenin Kapitalist devletler: Ekonomik hayatın özel elinde olduğu yönetim biçimidir. Bu zümre soylu ve girişimciler tarafından düzenlendiği, rekabet ve kâr zengin kişilerden oluşuyorsa Aristokrasi olarak esasına dayalı olan devlet biçimidir. Bireysel hak ve adlandırılır. Aristokrasi yönetimin soyluların ya da özgürlüklerin ileri düzeyde olduğu ve bunun devlet din adamlarının elinde bulunduğu bir sistemdir. tarafından güvence altına alındığı bir devlet biçimidir. Mesela; Amerika, İngiltere vb. gibi. a3) Teokrasi: Dini otorite organlarının siyasi otorite organları yerine devlet idaresini elde tuttuğu devlet Sosyalist devletler: Ekonomik hayatın devlet biçimidir. Yani devlet işlerinden bir tür ruhban tarafından düzenlendiği, üretim araç ve gereçlerine sınıfının sorumlu olduğu ve devlet işlerinin dini devletin sahip olduğu devlet biçimidir. Halkın temellere dayandırılmaya çalışıldığı sistemdir. ihtiyaçlarına göre üretim yapılır. Mesela; Rusya gibi. Mesela; Vatikan, İran, Suudi Arabistan Karma devletler: Ekonomik hayatın a4) Totalitarizm: Siyasal gücün ve önemli yetkilerin düzenlenmesinde hem özel sektörün hem devletin tek bir kişi, tek parti ya da askeri bir grubun elinde etkili olduğu devlet biçimidir. Mesela; Türkiye gibi. olduğu; demokratik olmayan bir biçimde, devletçilikle ve sıkı bir denetim rejimiyle yönetildiği akım ve uygulamadır. Mesela; faşizm (Hitler, Mussolini), komünizm, militarizm vb. 25 SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR b) Demokratik (Hürriyetçi) yönetimler: İnsan hak Kuvvetler ayrılığı ilkesi: Yasama, yürütme ve yargı ve özgürlüklerinin gerçekleştirilmesini amaçlar. kuvvetlerinin ayrı organlarda toplanmasıdır. Her bir Temel özelliği kuvvetler ayrılığıdır. Yasama, organ sadece kendi işlevini yerine getirmeli ve diğer yürütme ve yargı denetimleri vardır. Kişisel ve organların işlevlerine karışmasına izin verilmemelidir . toplumsal gelişmenin kaynağı özgürlüktür. Hukuk kuralları toplumsal adaletin ve yönetimin temeldir. b4) Katılımcı Demokrasi: Toplumun kişileri ve Yönetimler seçimle iş başına gelir. Yönetimleri kurumları ile geniş katılımının sağlandığı demokratik eleştirmek ve denetlemek mümkündür. Düşünce, yapılanmadır. Katılımcı demokrasi, halkın görüşlerini basın, din ve vicdan özgürlüğü vardır. Çok partili aracı olmadan sivil toplum kuruluşları ve çıkar sistem ve seçimler demokratik yönetimlerin grupları gibi kendi oluşumları ile ifade etmesidir. vazgeçilmez unsurlarıdır. Katılımcı demokraside vatandaşlar sürekli olarak b1) Doğrudan demokrasi: Halk yönetimde kesin karar verme sürecine katılırlar ve önemli sorunların söz sahibidir. Halk, gerektiğinde uygun bir yerde çözümünde vatandaşların kararları dikkate alınır ve toplanarak yönetimle ilgili doğrudan doğruya kararlar bütün vatandaşlar katkıda bulunurlar. alır, daha önce alınan kararları değiştirir, yasalar yapar. Doğrudan demokraside devlet için gerekli olan Çıkar grupları: Çoğulcu demokrasinin gereğidir. bütün kararlar, halk tarafından aracısız ve temsilcisiz Herhangi bir siyasal parti kurmaksızın eylemleri ile olarak bizzat alınırlar. örgütlenmiş bir şekilde siyasal karar alma süreçlerini ve kamu politikalarını doğruya veya dolaylı olarak Mesela; günümüzde doğrudan demokrasi sadece etkileme ve çıkar elde etme çabası içinde olan İsviçre’nin bir küçük dağ kantonunda ve dört yarım gruplardır. Mesela; meslek odaları, sendikalar vb. kantonunda uygulanmaktadır. Sivil toplum kuruluşları: Katılımcı demokrasinin b2) Temsili Demokrasi: Temsili demokraside halkın gereğidir. Sivil toplum kuruluşları; kamu yararına seçtiği temsilciler yönetimde söz sahibidir. Her çalışan ve bu yönde kamuoyu oluşturan, kâr amacı zaman çok sayıda insanın bir araya gelmesi de zordur gütmeyen, demokratik işleyişe sahip, bürokratik ve bir karar alması da zordur. İşte bu nedenle, temsili donanımdan yoksun ve gönüllü olarak bir araya gelen demokrasiye geçilmiştir. Halk, kendi adlarına karar bireylerden oluşan örgütlenmelerdir. Temel amaçları, vermek üzere temsilcilerini seçer ve kararları bu toplumsal hayata olumlu katkılar sağlamaktır. Siyasi temsilciler alır. Mesela; Türkiye’de ve Dünya iktidar üzerinde etkili olmak, görüşleri doğrultusunda genelinde uygulanan demokrasi sistemidir. kararlar alınmasını ve uygulamalar yapılmasını sağlamak amacıyla kurulmuş olan baskı gruplarıdır. b3) Yarı Doğrudan demokrasi: Temsilî demokrasi Mesela; çevreci örgütler (Greenpeace, TEMA), insan ile doğrudan demokrasinin bir bileşimidir. hakları örgütleri, savaş karşıtı örgütler vb. Egemenliğin kullanılmasının halk ile temsilcileri arasında paylaştırıldığı demokrasi tipidir. 4. Seçim ve seçim çeşitleri Yarı doğrudan demokraside egemenliğin kullanımı Demokrasinin bir gereği olarak seçim, yöneticileri esasen halkın seçtiği temsilcilere verilmiştir. Ancak belirlemek için yapılan bir uygulamadır. bazı durumlarda (yönetimle ilgili önemli kararlarda a) Çoğunluk sistemi: Seçime katılan partiler ya da veya yaşamsal bir konuda), halkın kararı aranır ve adaylar arasında en çok oy alan seçimi kazanmış halk oylaması ya da referandum gibi araçlara sayılır. İki türlüdür. başvurulur. Ve böylece seçmenler de egemenliğin a1) Tek turlu (basit) çoğunluk sistemi: Bir seçim kullanılmasına doğrudan doğruya katılırlar. Yarı bölgesinde en fazla oy alan bir parti bütün doğrudan demokrasi, halkın egemenliğin milletvekilliklerini kazanır. kullanılmasına zaman zaman doğrudan doğruya a2) İki turlu (mutlak) çoğunluk sistemi: Bir parti, katılabildiği bir temsilî demokrasidir. birinci turda bir seçim bölgesinde oyların yarıdan bir Genel oy ilkesi: Servet, vergi, öğrenim durumu, fazlasını alamazsa ikinci bir oylama yapılır. İkinci cinsiyet, ırk vb. ayrımı olmadan, belli bir yaşa turda en çok oy alan parti seçilmiş sayılır. ulaşmış herkesin oy hakkına sahip olması demektir. b) Nispi temsil sistemi: Yönetime katılan kesimlerin Türkiye’de 1934 yılında yapılan değişiklik ile aldıkları oy oranında yönetimde temsilci bulundurma seçimlerde genel oy ilkesi benimsendi. hakkını kazanmasıdır. Bu sistemde bir parti aldığı oy Siyasi sosyalleşme: Çocukların ve gençlerin, içinde ölçüsünde milletvekili çıkarır. Bu sistem farklı görüş büyüdükleri toplumun politik sistemini tanımaları ve ve düşüncelerin mecliste temsil edilmesini farklı politik eğilimler konusunda tercihte sağladığından, halk iradesinin daha iyi yansıtılmasını bulunmalarını etkileyen süreçlerdir. sağlamaktadır. 26

SOSYOLOJİNİN ALANI

I. Sosyolojinin Tanımı ve Konusu

Sosyoloji, Latince toplum anlamına gelen Socius ile Yunanca bilgi demek olan Logos sözcüklerinden oluşmuştur. Kelime anlamı olarak Toplum bilgisi demektir. Sosyoloji genel olarak toplumu inceler. Sosyoloji; toplumsal grupları, örgütlenmeleri, kurumları, kurumlar arası ilişkileri, toplumsal yapıdaki olayları, olguları, ilişkileri, toplumsal yapıda etkili olan değişim ve gelişim süreçlerini sebep sonuç ilişkisi içerisinde bilimsel yöntem ve teknikleri kullanarak inceleyen ve bilimsel sonuçlara ulaşan bir sosyal bilimdir. Sosyoloji toplumun genel yasalarını, toplumsal davranış kalıplarını belirlemeye çalışır.

Sosyoloji toplumu kendi bütünlüğü içinde inceler.

Sosyolojinin Doğuşu

Sosyolojinin bilim olarak kurulmasında, 16. yy’dan itibaren doğa bilimlerinde ve felsefi düşüncede yaşanan gelişmeler, 18. yy’daki Sanayi Devrimi ve 1789 yılındaki Fransız Devrimi etkili olmuştur.
Sosyolojinin doğuşunda özellikle Sanayi Devrimi ile 1789 Fransız Devrimi daha etkili olmuştur. Sanayi Devrimi ile birlikte Avrupa’da köklü ve hızlı sosyal ve ekonomik değişimler yaşandı. Kentler ve işçi sınıfı ortaya çıktı. Fransız Devrimi ise Avrupa’nın siyasal ve toplumsal yapısında büyük yıkıcı etkilere sebep olmuştur. Sanayi devrimi sonrası ortaya çıkan toplumsal bunalım, Fransız ihtilali ile daha da artmış ve bu da toplumun incelenmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca entelektüel bilim adamlarının varlığı ile özgür düşünce ortamının olması sosyolojin doğuşunda etkili olmuştur. Sosyolojinin doğuşunda etkili olan isimler: A. Comte, E. Durkheim, Le Play, K. Marx, M. Weber’dir. Sosyolojinin kurucusu AugusteComte sayılır. Emile Durkheim ise sosyolojinin konusu ve yöntemini belirleyerek sosyolojinin kurulmasında etkili olmuştur. İbn-i Haldun (1332–1406) Mukaddime adlı eserinde yeni bir bilim kurmak istediğini ve bunda başarılı olduğunu ifade eder. Bu bilime “medeniyet bilimi” adını vermiştir. Bu yeni bilimin ele alacağı konu “umran” yani toplumsal hayat ve örgütlenmedir.

Sosyoloji Biliminin Temel Özellikleri

  1. Bireysel problemlerle ilgilenmez, çünkü konusu sosyal olay ve olgulardır.
  2. Sosyal olayların ve olguların ortak noktalarından hareketle genellemelere ulaşır.
  3. Sosyal olayları çok yönlü ve çok faktörlü olarak sebep - sonuç ilişkisinde (determinizm) inceler.
  4. Toplumsal olayları, olguları ve toplumu bütüncül bir bakışla ele alır.
  5. Olması gerekeni değil, olanı olduğu gibi inceler.
  6. Toplumların aynı olamayacağından hareketle, bütün toplumlar için geçerli olabilecek evrensel ilkeler koymaz.
  7. En iyi toplum modelini (ideal toplum veya ütopya) ortaya koymaz, çünkü bulgularını araştırmalara (olgulara) dayandırdığından pozitif bir bilimdir.
  8. Normatif (kural koyucu) bir bilim değildir. Böylelikle değer yargılarından arınık olarak nesnel sonuçlara ulaşır.

 Sosyoloji Biliminin Temel Amaçları

  1. Toplumu ve toplumsal ilişkileri nesnel ve bilimsel olarak anlamak
  2. Toplumun nasıl değiştiğini ve tarihsel gelişim sürecindeki değişimlerini yaratan etkenleri anlayıp ortaya çıkarmak.
  3. Toplumlar arası benzerlik ve farklılıkları saptayarak genellemelere ulaşmak.
  4. Toplumsal değişimlerin yönelimleri hakkında öngörülerde (tahminlerde) bulunmak
  5. İnsanların kendi toplumlarının değişme süreci üzerinde etkili olma olanağı sağlamak

Toplumsal Olay ve Olgu

Toplumsal olay; toplumsal yaşamda toplumsal ilişkiler sonucu ortaya çıkan tek tek oluşum ve değişimlerdir. Toplumsal olaylar başlangıç ve bitiş süresine sahip, bir defalık olup biten oluşumlardır. Belli bir yeri ve zamanı vardır. Toplumsal olaylar toplumdan topluma ve aynı toplum içinde zamanla
değişir. Mesela; Kurtuluş Savaşı, 2013 YGS gibi. Toplumsal olayların açıklanmasında, indirgemeci ve bütüncül olmak üzere iki yaklaşım kullanılır. İndirgemeci yaklaşım toplumsal olayları tek bir
etkenle veya sebeple açıklar. Bütüncül yaklaşıma göre toplumsal olaylar çok nedenlidir. Bundan dolayı bu nedenlerin hepsi dikkate alınmalıdır. Toplumsal olgu; aynı türdeki sosyal olayların soyut
ve genel ifadesidir. Belli bir yeri ve zamanı yoktur. Her zaman ve her yerde olabilecek bir durumu ifade eder. Buna göre 2013 YGS sosyal olayken, YGS yapıldığı sürece YGS olgusundan bahsedebiliriz.

Toplumsal olay ve olgunun özellikleri

  1. Toplumsal olay tek tek gerçekleşir. Toplumsal olgu ise geneldir.
  2. Toplumsal olay somuttur. Toplumsal olgu ise soyuttur.
  3. Toplumsal olay sayılarla ifade edilir. Toplumsal olgu sayılarla ifade edilemez.
  4. Toplumsal olayların zamanı ve yeri belliyken, toplumsal olguların yeri ve zamanı belli değildir.
  5. Her ikisi de bir toplumsal yapıda ortaya çıkar.

II. SOSYOLOJİNİN DİĞER BİLİMLERLE İLİŞKİSİ

Sosyoloji - Tarih

Sosyoloji toplumsal olayları sebep-sonuç ilişkisi içinde incelerken olayların nedenlerini geçmişte araması gerektiği için tarih biliminden yararlanır. Toplumsal olaylar belli bir tarih döneminde ortaya çıkarlar ve o dönemin izlerini taşırlar. Bu nedenle tarih bilimin verilerinden yararlanmak zorundadır.

Sosyoloji - Psikoloji

Psikoloji; insan davranışlarını incelerken, sosyoloji ise davranışları, belli bir toplumsal örgütlenme içinde ele alır. Bireyi anlamadan toplumu, toplumu anlamadan bireyi anlamak mümkün değildir. Toplum tek tek bireylerin ortaya koyduğu toplumsal ilişkilerden oluşur. Toplumu bireye indirgeyerek açıklayamayız. Bu nedenle karşılıklı bir ilişki içindedirler. Bu ilişki bir süre sonra “Sosyal psikoloji” adında yeni bir bilimi ortaya çıkarmıştır.

Sosyoloji - Antropoloji

Antropoloji; insan ırkının kökenini, biyolojik yapısını, bedensel özelliklerini, ilkel toplulukları ve
bunların kültürlerini inceler. İnsan ırkını ve kültürünü evrim süreci içinde ele alır. Mevcut toplumu araştıran sosyoloji için toplumların evrimleriyle ilgili bilgi ve belgeler özel önem taşır. İşte bu manada bu iki bilim birbirine veri sağlar.

Sosyoloji - Hukuk

Hukuk; insanlar arası ilişkiyi düzenleyerek toplum düzenini sağlamaya çalışan kurallar bütünüdür.
Hukukun her toplumda var olması, toplumu konu edinen sosyolojiyi yakından ilgilendirir. Hukuk kuralları insanlar arasındaki toplumsal ilişkilerde belirleyici olduğundan toplumun yapısının oluşmasında etkili olurlar. Bu manada sosyoloji ile hukuk yakın ilişki içerisindedir.

Sosyoloji - Ekonomi

Ekonomi; mal ve hizmetlerin üretim, tüketim, bölüşüm ve değişim faaliyetlerini ele alır. Topluma
faydalı olmaya yönelik yapılan bu ekonomik faaliyetler, toplumsal ilişkilerin büyük bir bölümünü
oluşturur ve toplumsal hayatı önemli derecede etkiler. Ekonomik olan hiçbir şey sosyal olandan ayrılamaz. Ekonomik etkinlikler toplumdaki mevcut kültürel yapıya göre şekillenmektedir. Bu yönüyle ekonomi ile sosyoloji yakın ilişki içerisindedir.

Sosyoloji - Siyaset


Siyaset; toplumun yönetimini, devletin oluşumunu ve işleyişini ele alır. Siyasal kararlar toplumu etkiler ve yönlendirir. Bazen de toplumsal olaylar siyasal yönetimi ve yönetimsel kararları etkiler. Siyaset, toplumu her yönüyle inceleyen sosyolojiyle bu yönüyle yakından ilişkilidir.

Sosyoloji - Coğrafya

Yeryüzü şekilleri, doğa kaynakları, bitki örtüsü, iklim vb. coğrafyanın konusu olduğu kadar, toplumsal yaşantının belirleyici unsurlarıdır. Toplumsal yaşam coğrafi koşullardan etkilenir ve insan da doğal çevreyi etkiler. Bir toplumun kültürü, içinde yaşanılan doğa dikkate alınmadan değerlendirilemez. Çünkü kültür, büyük ölçüde doğa ile insan etkileşiminin bir ürünüdür. Tarihte birçok medeniyet deniz kenarlarında, verimli arazilerde, ovalarda ve ılıman iklimlerde oluşmuştur. Kutup ve çöllerde yerleşim yok denecek kadar azdır. Bunlar doğanın sosyal çevreye etkisine birer örnektir. Mesela; Eskimo kültürü büyük ölçüde iklime dayalı bir kültürdür. Kültürü konu edinen sosyoloji bu bakımdan coğrafya ile yakından ilişkilidir.

III. TOPLUM

Toplumun Tanımı

Belli bir coğrafyada, belli bir otoriteye bağlı olarak ortak ve temel çıkarlarını korumak için bir araya
gelmiş, bu amaçla toplumsal ilişkiler kuran ve ortak bir kültürü paylaşan insanların oluşturduğu bütünlüğe toplum denir. Toplumların içinde bulunduğu iklim koşulları, toplumu oluşturan insanların nüfusu, sahip oldukları değerleri, normları, ekonomik güçleri, vb. aynı olmadığından, toplumların yaşama tarzları da aynı değildir. Bu farklı yaşam tarzları nedeniyle her toplum kendine özgü kültürünü oluşturmuştur. Sosyoloji de toplumlar arasındaki bu farklılaşmaları araştırmalar yaparak ortaya koymaya çalışır.

Toplumun Özellikleri

  1. Toplumun belli bir coğrafi yeri vardır ve fiziksel sınırlar toplumu çevreler.
  2. Toplumu oluşturan bireyler ortak duygu ve düşüncelere sahiptir ve ortak çıkarlarını korumak için birlikte hareket eder. Yani birlikte yaşama isteğine sahiptirler.
  3. Toplumu oluşturan bireyler ortak kültürel (örf, adet, gelenek, görenek, töre, dil) öğelere sahiptir.
  4. Her toplumun kendine özgü bir kültürü vardır.
  5. Her toplum belli bir tarihe ve tarihi birikime sahiptir. Yani belli bir sürekliliğe sahiptir.

Toplumu Oluşturan Unsurlar

Toplum birçok toplumsal grup, kurum, kuruluş ve değerleri içine alan geniş ve sürekli bir insan
topluluğundan oluşur. Toplumu oluşturan başlıca unsurlar birey, toplumsal gruplar, kurumlar,
kuruluşlar ve ilişkilerdir. Toplumsal kurum; nesiller boyu devam eden, kalıcı nitelik kazanan, ortak kabul görmüş uygulama ve davranış kalıplarını ifade eder. Mesela; aile, din, eğitim, siyaset, ekonomi kurumları gibi. Toplumsal kuruluş; kurumların toplumsal hayattaki somut görünümleridir. Mesela; eğitim bir kurum iken, eğitim hayatında faaliyet gösteren okul ve dershane birer kuruluştur. Toplumsal grup; belli ortak özelliklere sahip, ortak amaçlar için toplumsal etkileşim ve ilişki içinde bulunan belli bir sürekliliği olan en az iki veya daha fazla kişiden oluşan topluluklardır.

Toplumsal Grup

Toplumsal grup; belli ortak özelliklere sahip, ortak amaçlar için toplumsal etkileşim ve ilişki içinde
bulunan, en az iki veya daha fazla kişiden oluşan topluluklardır. İnsanlar doğum veya evlat edinme yoluyla ilk aile grubuna girer. İnsanlar, aynı anda çok sayıda grubun üyesidir. Her toplumsal grubun kendine özgü birtakım amaçları ve işlevleri vardır. Bu nedenle gruplar; kuruluş amaçlarını ve işlevlerini yerine getirdikleri sürece varlıklarını devam ettirebilirler.

1. Toplumsal Grupların Özellikleri

  • En az iki kişiden oluşur.
  • Grup üyeleri arasında biz duygusu hâkimdir.
  • Her grubun ortak değerleri ve amaçları vardır.
  • Her toplumsal grubun kendine özgü yapısı ve kuralları vardır.
  • Grup üyeleri arasında belirli bir statü ve rol dağılımı vardır. Yani iş bölümü vardır.
  • Grupların yapısı ve nitelikleri toplumlara ve zamana göre farklılık gösterir.
  • Her grup göreli belli bir sürekliliğe sahiptir.
  •  Her grubun üyelerinin üzerinde belli bir yaptırımı vardır.

2. Toplumsal Grupların İşlevleri

  • Üyelerinin ihtiyaçlarını (biyolojik, psikolojik, barınma, beslenme) ve beklentilerini karşılar.
  • Bireye toplumun kültürünü kazandırır ve sosyalleşmesine katkı sağlar. Böylece uyum sorunlarını ortadan kaldırır ve bireye bir kimlik ve kişilik kazandırır.
  • Dayanışma ve bağlılık duygularını geliştirir.
  • Bireylerin yalnızlık duygularını ortadan kaldırarak, bireylere grup bilinci ve biz duygusu kazandırır. Bu sayede bireye de güven verir.
  • Bireyde tutum değişikliğine sebep olur.
  • Bireyin yaşamına bir amaç ve anlam kazandırır.

3. Toplumsal Grup Çeşitleri

A) İlişki biçimlerine (türlerine) göre gruplar:
İlişki biçimlerine göre grupları sınıflandırmada karşımıza iki isim çıkmaktadır. Bunlar Cooley, Tönnies’dir.

Cooley’e göre gruplar ilişkinin biçimine göre birincil ve ikincil grup diye ikiye ayrılır: Birincil
gruplar; birincil ilişkilerden oluşur. Aile, arkadaşlık gibi. İkincil gruplar; ikincil ilişkilerden oluşur. Bankalar, partiler, sendikalar, ordu gibi.

Tönnies, grupları ilişkinin biçimine göre ikiye ayırır: cemaat ve cemiyet. Cemaat; ilişkilerin samimi olduğu (birincil ilişkilerin görüldüğü), ortak iradenin, ortak mülkiyetin, ortak çıkarların, birlik şuuru ve biz duygusunun hâkim olduğu, düzenin ve ilişkilerin yazılı olmayan kurallarla sağlandığı (adetler, töreler gibi) köy topluluklarını anlatır. Uzmanlaşma ve işbölümü az olduğu için mekanik dayanışma vardır. Cemiyet; ilişkilerin samimi olmayıp resmi olduğu (yani ikincil ilişkilerin görüldüğü), bireysel çıkarlara dayalı olarak ben duygusunun hâkim olduğu, bireysel irade ve bireysel (özel) mülkiyetin görüldüğü şehir topluluklarını anlatır. Uzmanlaşma ve işbölümü çok geliştiği için organik dayanışma vardır.

Durkheim de cemaat ve cemiyet ayrımına uygun olarak mekanik ve organik olmak üzere iki dayanışma tipinden söz etmiştir. Bu iki dayanışma ayrımında ölçüt olarak, nüfusun artışıyla birlikte
işbölümünün yaygınlaşmasını göstermiştir. Cemaatte, nüfus az olduğundan dolayı işbölümü
yaygınlaşmamış ve bu nedenle karşılıklı yardımlaşmaya dayalı bir işbirliği (mekanik) vardır. Köylerdeki imece usulü dayanışma buna örnektir. Cemiyette ise, nüfusun artışıyla birlikte işbölümü
yaygınlaşmış ve farklı iş kollarının birbirini tamamlaması şeklinde görülen sözleşmeli dayanışma
(organik) ortaya çıkmıştır. Şehirlerdeki iş bölümünün ve uzmanlaşmanın birbirini tamamlaması buna
örnektir.
Uyarı: Cooley’in birincil gruplar dediği gruplar, Tönnies’in cemaat dediği gruplar olurken, Cooley’in ikincil gruplar dediği gruplar Tönnies de cemiyet adını almıştır.


B) Nüfus hacmine (üye sayısına) göre gruplar:Büyük gruplar (şehir, banka vb. gibi), küçük gruplar (köy, aile, arkadaşlık, komşuluk vb. gibi) olarak ayrılabilir.

C) Kuruluş biçimine göre gruplar:
Resmi olan (resmi daireler, şirketler, dernekler, okullar vb.), resmi olmayan (arkadaşlık, komşuluk, oyun grupları vb.)

Ç)Süresine göre gruplar:
Sürekli olan (aile, köy, kasaba, şehir vb.), geçici olan (mevsimlik işçiler, turistik kafileleri vb.) devirli olan (Her hafta kurulan pazarlar, uluslar arası fuarlar vb.)

D)Katılma biçimine göre gruplar:
İradeli-İstekli (Arkadaş grupları, dernekler), irade dışı-zorunlu (Aile, ırk/ulus)

E) Görevlerine göre gruplar:
Bir ticari şirketin bir müzik grubunun yerine getirdiği bir tek görevi olan, Belediye, siyasi parti gibi birden fazla görevi yerine getirmeye çalışan gruplar çok görevi olan gruplardır.

4. Toplumsal Grup Dışı Topluluklar

A) Kalabalıklar (Yığınlar)
Fiziksel yakınlıklarına rağmen, aralarında sosyal ilişki bulunmayan insan topluluklarına denir. Yüzeysel ve geçici (kısa süreli) etkileşim içindedirler. Ortak amaçları yoktur. Genellikle rastgele bir araya gelirler. Statü ve rol dağılımı yoktur. Genellikle birbirini tanımayan
insanlardan oluşur. Çeşitli biçimde görülürler: pazarda alış-veriş yapanlar, sokakta yürüyenler sıradan kalabalıklara, maç, tiyatro, konser izleyenler izleyici kalabalığa, protesto yürüyüşü yapanlar gösteri kalabalığa (etkin kalabalıklara) örnek verilebilir.
B) Kategoriler
Aynı fiziksel mekânı paylaşmayan, fakat ortak bir takım özellikleri olan topluluklardır. Aynı kategoride yer olan insanlar böyle bir kategoriye sokulduklarının farkında olmayabilirler. Belli başlı kategoriler kitleler, sınıflar, azınlıklardır. Kitleler; düşünce, zevk vb. bakımından aynı özelliklere sahip insanların oluşturduğu kategorilerdir. Mesela; sigara tiryakileri, arabesk müziği sevenler, hayvan severler, çevreciler gibi. Sosyal Sınıflar; gelir düzeyi, eğitim düzeyi, meslek
bakımından benzer yaşam biçimine sahip insanların oluşturduğu kategorilerdir. Mesela; işçiler,
futbolcular, sanayiciler, berberler, esnaflar gibi. Sosyal azınlıklar; bazı haklardan yoksun bırakılmış insanların oluşturduğu kategorilerdir. Dinsel azınlıklar, yabancılar, etnik azınlıklar bunlara örnektir. Mesela; zenciler, göçmenler gibi.

IV SOSYOLOJİNİN YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

A. Bilimsel Yöntemin Aşamaları

Sırasıyla bu aşamalar gözlem, hipotez, sınama (deneyleme) ve genellemelere (kuram ve yasalara)
ulaşma şeklinde gerçekleşir. Mesela; traktörün köy hayatı üzerindeki etkisini belirlemek isteyen bir araştırmacı, hipotezini (varsayımını) oluşturmak için öncelikle köy hayatını gözlemlemiş olmalıdır. Bu gözlemlerine dayanarak oluşturduğu hipotezinin, traktörün köylerde kullanılmaya başlanmasından sonra doğrulanıp doğrulanmadığını sınar. Doğrulanması halinde traktörün köy hayatını etkilemesi konusunda bilimsel yargılara (kuram ve yasalara) ulaşır. Bilim adamı bilimsel yargılara ulaşırken bu yargıların güvenilirliğine çok dikkat etmelidir.

B. Bilimlerin Kullandığı Genel Yöntemler

1. Tümevarım (Dedüksiyon):Ayrı ayrı gözlemlerden hareketle genel yargılara ulaşmaktır.

2. Tümdengelim (Endüksiyon):
Doğruluğu kabul edilmiş genel yargılardan özel yargılara ulaşmaktır. Sosyoloji de bir bilim olarak bu iki yöntemi araştırmalarında kullanır. Ancak sosyolojinin inceleme sahası geniş olduğundan incelenen evrende geniş olabilmektedir. Bu nedenle bu araştırmalarda
örneklem alma önem kazanmaktadır. Bir araştırmanın kapsamına giren bireylerin ve olguların tümüne evren denilir. Belli bir evrenden belli kurallara göre seçilmiş ve seçildiği evreni temsil etme yeterliliği olduğu kabul edilen küçük gruba (kesite) örneklem denir. Örneklemden alınan sonuçlar, ilgili evrene genellenir.

3. Birleştirici Yöntem: Tümevarım ve tümdengelim metotlarının birlikte kullanılmasıdır. Sosyal olaylar çok yönlü ve çok faktörlü olduğu için sosyolojide birleştirici metot kullanılması gerekmektedir. Çünkü birleştirici metot olaylara hem neden-sonuç ilişkisi açısından bakar, hem de olaylara bütüncül bir yaklaşım sergiler.

4. Analoji:İki olay veya olgu arasındaki bir veya birkaç ortak özellikten yola çıkarak, biri hakkında
verilen bir yargıyı diğeri hakkında da vermektir. Mesela; “İstanbul büyük şehirdir ve toplumsal sapma sorunu vardır. Ankara da büyük şehirdir. O halde Ankara’da da toplumsal sapma sorunu vardır.”

C. Sosyolojinin Araştırma Yöntemleri

1. Tarama araştırması:Geniş grupları kapsayan bir araştırmadır. En önemli türü kamuoyu araştırmalarıdır. Bu araştırmalarda çoğunlukla anket ve görüşme tekniği kullanılır.

2. Alan çalışması:Belli bir olayın çok boyutluolarak derinlemesine incelenmesidir. En önemli türü monografidir. Monografiler belde (köy, şehir) ve kuruluş (sendika, siyasi, parti-baskı grubu) monografileri diye ikiye ayrılır. Ayrıca gözlem, anket ve görüşme veri toplama teknikleri de alan çalışmasında kullanılır.

3. Belgelere dayalı araştırma:Yazılı belgeler, istatistik belgeler ve günlük yaşamın bir parçası olan
her türlü belgenin (fotoğraflar, ses kayıtları, ev ve iş araç gereçleri vb.) kullanılarak bir konunun araştırılmasıdır.

D. Sosyolojide Veri Toplama Teknikleri

1. Gözlem: Toplumsal olayların oluş halinde iken amaçlı olarak izlenmesidir. Sosyolojide gözlem basit ve sistematik gözlem olmak üzere ikiye ayrılır. Basit gözlem katılımlı ya da katılımsız şeklindedir. Araştırmacı incelediği sosyal grubun içinde, grubun bir üyesi olarak yaşayarak gözlem yapıyorsa katılımlı, eğer araştırmacı araştırdığı olayı tıpkı bir seyirci gibi inceliyorsa katılımsız gözlemdir. Sistematik gözlem ise araştırmacının standart araçlara başvurarak bilgi toplamasını sağlayan bir tekniktir.

2. Anket:Toplumsal nitelik taşıyan herhangi bir konu, nesne veya olay hakkında bireylerin duygu,
düşünce ve tutumlarını tespit etmek amacıyla hazırlanmış soru listesi ile bilgi alınmasıdır. Anketi ilgili herkese uygulamak mümkün olmadığından örneklem yoluna başvurulur. Anket bireysel ve toplu
olarak uygulanabilir.

3. Görüşme (mülakat):Görüşme, yüzyüze ve sözel olarak yapılan bilgi toplamadır. Bu görüşme bir kişiyle olabileceği gibi bir grup insanla da olabilir.

4. Monografi: Sınırları belirlenmiş bir konunun derinlemesine incelenmesine monografi denir. İlk monografi çalışmalarını Fransız Le Play, “madende çalışan işçi aileleri” üzerinde yapmıştır. Monografi sistematik bir gözlem tekniğidir.

5. Sosyometri:Küçük gruplarda, grup üyeleri arasındaki duygusal yakınlaşma derecesini (sevme, kıskanma, nefret etme gibi) belirlemeye yarayan bir araştırma tekniğidir. Amaç küçük grupların iç yapısını gözlemlemek ve varsa iç aksaklıklar grubun iç yapısını yeniden düzenlemektir.

6. Olay incelemesi: Toplumsal olguların anlaşılmasına yardımcı olması için, geçmişteki durumlarının incelenmesidir. Mesela; askerlik olgusuna verilen değer geçmiş yaşantılarla ilgilidir.

7. İstatistik:Diğer araştırma tekniklerinden elde edilen bilgilerin sayılarla ifade edilerek yorumlanmasıdır. Bu yorumlamada sık sık grafikler kullanılır. Bu sayede bilimsel yargılar nesnel bir anlatıma kavuşur.

E. Durkheim’in Yöntem Anlayışı

Sosyolojinin pozitif bilim olarak kurulmasını sağlayan Durkheim’in yöntem anlayışı şöyledir:
  • Sosyal olaylar bir eşya gibi alınmalıdır. Bu durumda toplumsal bilinç işe karışmayacağından,
    objektif olunabilir. (Objektiflik ilkesi)
  • Sosyal olaylar, yine sosyal olaylarla açıklanmalıdır. Çünkü toplumsal olaylarda belirleyici öğe olan toplumsal bilinç, bireysel bilinç üzerinde sürekli bir baskı kurarak etki yapar.
  • Sosyal olaylarda normalliğin ve anormalliğin ölçüsü toplumdur. Toplumun çoğunluğunda yaygın olan şey normaldir. Bu nedenden dolayı normalliğin ve anormalliğin ölçütü toplumlara göre değişir.

MEb Ortaöğretim Açık Öğretim Okulları Sosyoloji Ders Notu (2.El)

Kitap temiz durumdadır. SA

MEb Ortaöğretim Açık Öğretim Okulları Sosyoloji Ders Notu (2.El), Taylan Acar tarafından kaleme alınmıştır. Kitap 2013 yılında MEB YAYINLARI tarafından [Ankara] yayınlanmıştır. 93 sayfadır. MEb Ortaöğretim Açık Öğretim Okulları Sosyoloji Ders Notu (2.El) adlı eser Türkçe dilindedir.

Kitap, 19 cm genişliğinde 27 cm yüksekliğindedir.

Kitap KARTON KAPAKLI cilt bilgisi ile yıllar önce eklenmiştir.

MEb Ortaöğretim Açık Öğretim Okulları Sosyoloji Ders Notu (2.El) adlı eser, Kitap > Sınav ve Ders Kitapları > Ders Kitapları > Açıköğretim kategorisinde İkinci El olarak satıştadır.

Kondisyon: Çok İyi

Ürün kondisyonları ürün açıklamalarında belirtildiği ve/veya ürün fotoğraflarında görüldüğü gibidir. Açıklamada yer alan veya fotoğrafta görülen üründen farklı nitelikte bir ürün gönderilmesi halinde siparişin iadesi/iptali kitantik.com güvencesi ile sağlanabilmektedir.

Kargo Ödeme Durumu

Alıcı Öder

Ürün Vamos Kitap tarafından, PTT, Yurtiçi, Aras veya Sendeo Kargoyla gönderilecektir. Kargo ücreti 29.90 TL dir ve sipariş anında ödenir. Aynı mağazadan veya ortak kargo anlaşmalı mağazalardan bu ürünle birlikte alacağınız diğer ürünler için ek kargo ücreti ödemezsiniz.

Vamos Kitap - Mağaza Hakkında

Merhabalar

Siparişlerinizi Sendeo Kargo ile gönderiyoruz. Tek seferde yaptığınız 180 Lira ve üzeri siparişlerin kargo ücretini biz ödüyoruz. Satın almış olduğunuz ürünleri aynı gün ya da ertesi gün mutlaka kargo firmasına teslim ediyoruz.

Satışa sunduğumuz ürünler hakkında her türlü sorunuzu bize mesaj yolu ile hiç çekinmeden sorabilirsiniz. Mesajlarınızı en kısa süre içerisinde yanıtlamaya çalışıyoruz.

İş yoğunluğumuz nedeniyle, alışverişleriniz sonrası bu platformda bizimle ilgili yaptığınız güzel yorumlara teker teker cevap vermeye pek zamanımız olmuyor maalesef. Bu yüzden; içten olduklarını bildiğimiz ve bizi mutlu eden olumlu yorumlarınız için şimdiden çok teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız. :)

 

 SOSYOLOJİNİN ALANI:

 İnsan biri doğal diğeri toplumsal olan çevreye sahiptir..İnsan her ikisinin de etkisi altındadır.Bizim dışımızdaki fiziki çevreye doğal çevre, toplu halde olmalarından kaynaklanan çevreye de toplumsal çevre denir.İşte sosyolojiyi ilgilendiren asıl  alan bu toplumsal çevredir.

 

 SOSYOLOJİNİN KAVRAM OLARAK ANLAMI:

 Sosyoloji Latince’de birliktelik birlikte oluş manasına gelen “socius” Yunanca da bilgi demek olan “Logos” sözcüklerinden oluşmuştur.Kelime olarak anlamı toplum bilimi manasına gelir.Sosyoloji kavramı ilk defa “Aguste comte” 1839 Yılınd kullanmıştır.Comte’nin önemi toplumların bilimsel olarak incelenebilirliğini göstermesinden gelir.

 

 SOSYOLJİNİN İNCELEDİĞİ BAŞLICA KONULAR ŞUNLARDIR:

 1)Toplumsal ilişkiyi inceler.

 2)Kişinin toplum içindeki yerini inceler.

 3)Toplumsal yapıyı inceler.

 4)Toplumu inceler.

 5)Toplumsal grupları inceler.

 6)Yığınları inceler.

 7)Katogorileri inceler.

 8)Ekonomik toplumsal siyasal kurumları inceler.

 9)Kültür ve sosyal değişmeyi inceler.

 

 SOSYOLOJİNİN İNCELEDĞİ KONULARIN ÖZELLİKLERİ:

 1)Sosyoloji tek kişi üzerinde durmaz.Kişisel sorunlarla ilgilenmez.

 2)Sosyoloji toplumsal olay ve olayları inceler

 3)Sosyoloji toplumların bu güne kadar uydukları ve uymadıkları toplumsal       ilkeleri araştırmaz.

  4)En iyi toplum şeklinin ne olduğunu araştırmaz.

 5)sosyoloji normatif ( kural koyan ) bir bilim değildir.Sosyoloji var olanı olduğu gibi inceleyen olgusal bir bilimdir.

 6)Sosyoloji aynı zamanda toplumsal toplumsal olay ve olguları da konusu içine alır.

 

 TOPLUMSAL OLAY:

 Toplum yaşamındaki tek tek olan değişmelerdir.Toplusal olay kısa sürede gelişir,bir defa olur ve biter.Örneğin;Ahmet ile Mehmet’in evlenmesi toplumsal olaydır.

 TOPLUMSAL OLGU:

 Belli bir değişmeyi değil aynı türden bir çok değişmeyi içine alır.Toplumsal olgu toplumsal olaya göre daha soyut ve geneldir.Toplumsal olgunun nerde ne zaman başlayacağı ve biteceği belirlenmez.Gereklilik ve süreklilik göstermez.İki insanın evlenmesi değil, bir çok isanın evlenmesini ifade eden evlilik kurumu toplumsal olgudurr, sanayileşme,kentleşme toplumsal bir olgudur.

 

 TOPLUMUN TANIMI:

   Ortak bir toprak paçası üzerinde birlikte yaşayan temel toplumsal gereksinimleri karşılayabilmek için çeşitli gruplar içinde iş birliği yapan ortak bir kültüre bağlı olan ve belli bir toplumsal birim olarak işlevde bulunan kişilerin örgütlenmiş iş birliğidir.

 

 İNSAN TOPLULUĞUNUN TOPLUM ÖZELLİĞİ TAŞIYABİLMESİ İÇİN                BULUNMSI GEREKEN ÖZELLİKLER:

 1)Belli bir toprak parçasına yerleşmiş olmaları gerekir.(yurt)

 2)Birlikte yaşama isteğini taşımak.

 3)Ortak bir kültürü paylaşmak.

 4)Uzun süre birlikte yaşamak.

 

 TOPLUMSAL GRUB:

 Birbirine ortak değerle bağlı birliktelik duygusu taşıyan kişilerden oluşan bir topluluktur.Kişiler toplumsal grubu toplumsal gruplarda oluştur.

 TOPLUMSAL YIĞIN:İlişkileri yok denecek kadar az olan kişilerin bir araya geldiklerinde oluşan bir topluluktur.Parkta dinlenen insanlar,futbol maçını izleyeler.

 KALABALIK:

 Birbiriyle etkileşim içinde olmayan kişilerin oluşturduğu bir toplumsal yığındır. Ortaklaşa bir işlevleri yoktur.  Genelde amaçsız değillerdir.  Herkesin neden orada olduğunu açıklayacak sebebi vardır.Örneğin;Süper aliş veiş yapan insanlar kalabalığı oluşturur.

 TOPLUMSAL KATEGORİ:

 Ortak özelliklere sahip olan genellikle ilişki içinde oluşmayan kişilerden oluşur.Örneğin;Askerlik çağına gelen gençler

 

 TOPLUMLARIN SINIFLANDIRILMASI:

 ESKİ TOPLUMLARIN SINIFLANDIRILMASI::

 1) İLKEL TOPLUMLAR:.

 a) KILAN:

 Totem,hayvan,bitki ve eşyadan geldiklerine inanan bu nedenle kendilerini akraba sayan ve henüz yerleşmemiş toplumdur.

 b) BOY:

 İki yada daha çok kılan ’ın bir arada yaşamasından doğar .Her kılan kendini bir aile olarak gördüğü için kendi aralarında evlenmeleri yasaktır.Kılanda egemenlik bellik bir kişiye ait değildir. Kılan veya boylar görülen dine totemizm denir.

 Totem: kutsal sayılan canlı ve cansız nesne

 Mana: Gizli güce verilen addır.

 Tabu: bazı tutum ve davranışı yasaklayan unsura denir.

 

 

  2)TOPRAĞA YERLEŞMİŞ TOPLUMLAR:

 a)ÖZ (AŞİRET):

 Boyların toprağa yerleşmesi özleri meydana getirmiştir.Böylelikle kılanda genel olan egemenlik kendisini kişisel egemenliğe bırakmıştır.Yine ilk defa insanların yöneten ve yönetilen diye ayrıldığı görülür.Devlet kavramının ilk defa özlerde ortaya çıktığını görürüz.Kılanlarda görülen totemizm özlerde fetişizm( puta tapmak)dönüşür.Köleliğe de ilk defa özlerde rastlanmaz.

 b)KENT:

 Kent 3 sebep ortaya çıkarmıştır .

 1) Ekonomik sebepler (pazar yeri kurulması)

 2) Dinle ilgili sebepler (mobetler)

 3) Düşman karşı korunma isteği.

 Kentlerde ataerkil ailenin tüm özellikleri görülür.Baba otoritesi sınırsızdır. Çok tanrıcılık (politeizm) yani birçok dini inanca kentlerde rastlanmamıştır. Kentlerde ekonomik hayat tarıma dayanır.Yine bu dönemde tüccar sınıfı ortaya çıkmıştır.

  

   3)İLERLEMİŞ TOPLUMLAR:

  a)İMPARATORLUK FEODALİTE:

  İmparatorlukta babaya dayanan egemenlik devlete geçmiştir.Ticaret önemlidir.Bu aşamada ekonomik yaşamı belirleyen (lonca)dır.Feodalite de 11.ve13. yy ‘ da Avrupa ’ da toprağa dayalı yönetim sistemidir.Çoğunluğu imparatorluğun yıkılmasıyla ortaya çıkmıştır.

  b)ULUS:

   Millet durumuna gelmiş toplumlar girer

 

 GÜNÜMÜZDE TOPLUMLARIN SINIFLANDIRILMASI:. 

  1)BASİT VE KARMAŞIK TOPLUMLAR:

  a)BASİT TOPLUMLAR:

 Basit toplumlar aralarındaki bağ akrabalıkla sağlanır.Uzmanlaşma azdır. Dayanışma çok güçlüdür.Gelenek ve göreneklere bağlıdır.Kapalı bir toplumdur.

 b)KARMAŞIK TOPLUMLAR:

 Çok nüfuslu olup bilim,sanayi,teknolojiyi de geliştirmiştirler.İş bölümü artış uğraşları da artmıştır.gelenek görenek yerini yasaya bırakmıştır.bunlar açık toplumdurlar

 

  2) BAŞAT(HKİMİYETE)GRUBUNA GÖRE TOPLUMLAR:.

 a)AİLE:Kişinin statüsü aileyle sağlanır.Akrabalık bağı çok önemlidir.örneğin;kabile

 b)DİN:Egemen olan dindir.En yüksek sınıfları din adamları oluşturur.Örneğim;kast sitemi

 c)SİYASET:Lider egemenliği olup totoriter sistemler ortaya çıkar.Örneğin;Mao dönemi

 d)EKONOMİ:Maddi değerler önem kazanmıştır.Hakimiyet maddiyetle ölçülür,hale gelmiştir.mesela i ş adamları bilim ve teknolojide ilerlemiştir.             

 

 3)GELİŞMİŞLİK ÖLÇÜTLERİNE GÖRE TOPLUMLAR:

 a)AZ GELİŞMİŞ TOPLUMLAR:

 Yer üstü ve yer altı kaynaklarından yeterince kaynaklanmazlar.Beslenme yetersizliği vardır. *Eğitim ve sanayi düşüktür. Alt yapı yetersiz,nüfus artışı hızlıdır.Bu ülkelere Hindistan,Arap ve Latin ülkeleri de girer.

 b)ORTA DERECE DE GELİŞMİŞ:

 Ekonomik durumları yani milli geliri baz alınır.Bunlara İsrail güney Afrika  Türkiye örnek verilir.

 c)ÇOK GELİŞMİŞ TOPLUM:

 Felsefe bilim teknolojide çok ileridirler.Örnek:ABD Japonya Almanya v.s.

 

 DERSİ ANLAMAYA YÖNELİK SORULAR:

 1)Sosyolojinin alanı ve kavram olarak manası nedir?

 2)Sosyolojinin inceledi konular hangileridir?

 3)Sosyolojinin incelediği konuların özellikleri nelerdir?

 4)Toplumsal olay ve olgu kavramlarını açıklayınız?

 5)Bir topluluğun grup olabilmesi için hangi özelliklere sahip olabilmesi grekir?

 6)Toplumsal grup yığın kalabalık kategori nedir örnek veriniz?

 7)Toplumları neye göre inceliyoruz?

 8)eski toplumların sınıflandırması nasıldır adlarını söyleyerek açıklayınız?

 9)Kılan boyun özellikleri nelerdir?

 10)totem mana tabu kavramlarını açıklayınız?

 11)Öz ün özellikleri nelerdir?

 12)kentlerin ortaya çıkış sebepleri nelerdir

 13)ilerelmiş toplumlar kaça ayrılır açıklayınız?

 14)Günümüz toplumlarının kaç grupta inceleyebiliriz?

 15)Basit karmaşık toplumalrı açıklayınız?

 16)Başat toplumları açıklayınız?

 17)Gelişmişlik ölçütlerine göre toplumları açıklayınız?

 

   SOSYOLOJİNİN DİĞER BİLİMLERLE İLŞKİSİ Diğer

 1:SOSYOLOJİ-TARİH İLİŞKİSİ

Tarih olaylarla ilgilenirken belli bir kişi ya da belli bir yer ve zamandaki barışı,savaşı bir defa yaşanmış somut ve özel alanı inceler. Sosyoloji ise her zaman tekrarlanabilen savaş,göç v.s. gibi konuları inceler ve onlar genellemelere varmaya çalışır.Sosyoloji için tarih bir labaratuar görevi görür.

 1.SOSYOLOJİ-PSİKOLOJİ :

 Grup içindeki bireyin davranışlarını,grubun bireyi nasıl etkilediğini-bireyin gruptan nasıl etkilendiği konusunda sosyoloji ve psikoloji karşılıklı yardımlaşırlar.

2.SOSYOLOJİ-ANTROPOLOJİ:

 İnsan bilimi olan antropolojiyi insanın kökenini,biyolojik yapısını bedensel özelliklerini ırkları ilkel topları ve bunların kültürlerini inceleyen bir bilimdir. Böylece antropoloji ilkel toplulukların yaşayışlarını dinlerini,kültürlerini,siyasal kurumlarını konu alarak sosyolojiye katkıda bulunur.

 3.SOSYOLOJİ-HUKUK:

 Nerede iki insan veya topluluk varsa doğal olarak orada hukuk vardır.Hukuğun toplum üzerindeki etkilerini inceleyen alan hukuk sosyolojisidir.Topluma uymayan hukuk kuralı er geç yürürlükten kalkar.Burada hukuk sosyolojisinden yararlanılır.

 4.SOSYOLOJİ-EKONOMİ:

 Ekonomi etkinlikler, bireyler, gruplar, toplumlar arası ilişkilerden doğar.Bu bakımdan ekonomik gelişmeler birer toplumsal olaydır.Toplumdaki ekonomik gelişmeler toplumu çok etkiler.Bu yüzden sosyolojiyle ekonomi noktaya , iktisat sosyolojisi denir.

 5.SOSYOLOJİ-SİYASET BİLİMİ:

 Günümüzde toplum olan her yerde siyaset vardır.Buna sosyolojisi diyoruz.Siyaset sosyolojiden çok istifade eder.Sosyoloji olanı inceler.Siyaset olması gerekeni inceler.

 6.SOSYOLOJİ-COĞRAFYA:

 Kültür dediğimiz şeyden doğa yani coğrafyada etkilidir.Kültür ile sosyolojinin sıkı bir ilişkisi vardır.Bu haliyle coğrafya ile sosyolojinin birbirleriyle alakası olmadığını düşünmek yersizdir.

  

 SOSYOLJİNİN ALT DALLARI:

  EĞİTİM SOSYOLOJİSİ:

 Eğiyimin toplum üzerindeki etkisi toplumu nasıl etkilediğini araştırır.

 BİLGİ SOSYOLOJİSİ:

 Toplumsal yapı ile bilgi arasındaki ilişkiyi inceler.bilginin toplum üzerindeki etkisini araştırır.

 KENT SOSYOLOJİSİ:

 Kentteki insan ilişkilerini bu ilişkiyi etkileyen belli başlı etkenleri inceler.

 DİN SOSYOLOJİSİ:

 Dinin toplumdaki yerini dinsel grupların diğer toplumsal gruplarla olan ilişkilerini inceler.Ekonomik toplumsal teknik değişmelerin dini nasıl etkilediğini irdeler.

 

 SOSYOLOJİDE KULLANILAN BAŞLICA YÖNTEMLER

 1)TÜMDEN GELİM YÖNTEMİ:

 2)TÜME VARIM YÖNTEMİ:

  Tüme varımı sosyolojide kullanan sosyoloklardan bir tanesi Emile Durkheim dir.

 3)KARŞILAŞTIRMALI YÖNTEMLER:

 Sosyolojide deneyleme eksikliğini karşılamak amacıyla gerekli bir yöntemdir. Zaman ve mekan karşılaştırması yapılır.örneğin:Osmanlı Türkiye Cumhuriyetinde Eğitim

 

  BİLİMSEL ÇALIŞMALARDA ÖN KABULLER

 Bir bilim adamı yani sosyolog araştırma yapmaya başlamadan önce şu ilkeleri kabul ederler?

 1)Nesnellik ilkesi

  2)Somutluk ilkesi

 3)Nedensellik :Her olayın bir nedeni vardır.

 4)Kesinlik ilkesi

 5)Bilmediğimizi tarz etme ilkesi

 6)Konunun sınırlandırılması ilkesi

 7)Toplumsal olaylar bütünlüğü

  8)Toplumsal olayların değişe bilmesi

 

 BİLİMİN NİTELİKLERİ

 1)Bilim olgusaldır

 2)Bilim nesneldir

 3)Genelleyicidir

 4)Eleştirici ve sorgulayıcıdır

 5)Bilim mantıksaldır

 Sosyolojinin nesnel gerçekliği konu edinmesi,bilimsel yöntemi kullanması normatif

(kural koyan)bir bilim olmaması , onun bir bilim olduğunu gösterir.

 Herhangi bir felsefi sistemle ilişki kurmaz.Sosyoloji,”toplum olarak nereye gidiyoruz sorusuna” cevabı aramaz. İncelediği konuları iyi ve kötü diye ayırmadan inceler.

 

 SOSYOLOJİK ARAŞTIRMADA VERİ TOPLAMA TEKNİKLERİ :

 1) ANKET:

 Soru kağıdı yoluyla sorulara cevap ister.Soru kağıdı posta ile de gönderilebilir

Bir grubun bütün bireylerine anket uygulamak çok zordur.Bu yüzden o grubu temsil edecek örnekler seçilir.Buna ”örneklem”   denir. Evren ise grubun tümüdür.

 2)MONOGRAFİ:

 Monographi özel bir konu hakkında derinlemesine incelemedir.Örneğin; bir köy monogrophisi köyün her türlü özelliklerini ortaya koyar.

 3)OLAY İNCELEMESİ:

 Bir olay yada kişi üzerinde derinlenmesine inceleme yapılmasıdır.Sosyolojide elde ettiği bu bilgiler kriminoloji (suç bilimi) çok kullanılır.

 

 4)SOSYOMETRİ:

  Morenoy göre bir grubun birbirine bağlılığı yani anti patisi ve sempatisi ölçüle bilir.Küçük gruplarda bu yönden özellikle başarılı olur.

  5)GÖRÜŞME:

  Görüşme yüz yüze sözlü yapılır.Görüşme tekniği bir anlamda sözlü ankettir.

 6)İSTATİSTİK:

 Sosyal verilerin ne anlama geldiğini bundan nasıl sonuç çıkarılacağını istatistikten yararlanarak anlarız.

 

 DERSİ ANLAMAYA YÖNELİK SORULAR:

1)Sosyoloji daha çok hangi bilimlerle ilişki içindedir?

2)sosyoloji tarih i psikoloji antropoloji hukuk ekonomi  siyaset bilimi coğrafya ilişkisini açıklayınız?

3)Tarih sosyolojinin laboratuarı ne demektir açıklayınız?

4)antropoloji nasıl bir bilimdir sosyolojiye olan katkısı nedir?

5)Toplum hukuk ilşkisini açıklayınız?

6)Sosyoloji neden ekonomi bilimi ile işbirliğine gider?

7)coğrafya ile toplum nasıl bir ilşki içindedirler açıklayınız?

8)sosyolojinin alt dalları nelerdir açılayınız?

9)Sosyolojide kullanılan başlıca yöntemler nelerdir adlarını söyleyiniz ve açıklayınız?

10)Bilimsel çalışmalarda ön kabuller nelerdir açıklayınız?

11)Bir bilim hangi nitelikleri taşır?

12)sosyolojinin normatif olmaması ne demektir?

13)sosyolojinin herhangi felsefi bir sistemle ilişki kurmaz ne demektir?

14)Sosyoloji toplum olarak nereye gidiyoruz sorusuna cevap aramaz ne demektir?

15)İnceledi konuları iyi ve kötü diye ayırmaz ne demektir?

16)sosyolojik araştırmada veri toplama teknikleri nelerdir açıklayınız?

17)Ankette örneklem ve evreni açıklayınız?

18)Monografinin en temel özelliği nedir?

19)olay incelemesi ile monografi arasındaki fark nedir?

20)sosyometrinin özelliği nedir?

21)görüşömenin en temel özelliği nedir?istatistiğin önemi nedir?

 

 3.DERS:

 II.ÜNİTE

 TOPLUMSAL YAPI VE TOPLUMSAL İLİŞKİLER

    1.TOPLUMSAL .YAPI:

 Toplumsal yapıyı bir motora benzetirsek motorun yedek parçaları değişse de motor her zaman aynıdır yani toplumsal yapı hep vardır ama o yapıya oluşturan unsurlar değişir.Bu unsurlar da yapıyı oluşturur zaten.

  

TOPLIMSAL YAPIYI OLUŞTURAN UNSURLAR:

 1)Nüfus

  2)Fiziksel yapı

  3) Kültür ve tabakalaşma açısından bakıldığında toplumsal

yapı önemlidir

  4)Toplum ilişki

 

   1)NÜFUS:

 Toplumlarda nüfus sayısını,dağılımını,birleşimi ve değişimini inceleyen bilime demog

rafi (Nüfus bilimi) denir. Nüfusun sayısı çok olan toplumlar, askeri yönden güç

lü, toplumsal ve ekonomik bakımından hareketli olurlar ve bu da toplumsal yapıyı yakından ilgilendirir.

  2)FİZİKSEL YAPI:Doğal çevre i insanları üç yoldan etkiler. 1.İklim olarak 2.toprak olarak   3.coğrafi konum olarak.

   3) KÜLTÜREL VE TABAKALAŞMA AÇIDAN TOPLUMSAL YAPI:

  a) KÜLTÜR SOSYAL YAPI İLŞKİSİ:

  1.Bir toplumu başka toplumlardan ayırır.

 2.Toplumsal değerleri anlamlı bir bütüne dönüştürür.

 3.Kişileri sosyalleştirir.

 4.Toplumsal yapıyı biçimlendirir.

  b)TOPLUMSAL TABAKALAŞMA:

 Bir toplumda yaşayan bireyler ve gruplar arasındaki farklılıkların hiyerarşik ola

rak sıralanması dır.

 

 4)TOPLUMSAL İLİŞKİLER AÇISINDAN TOPLUMSAL YAPI:

 Toplumdaki bireyler ve gruplar arasında bu ilişkilerin insanları bir arada tutar ve birbiri

ne bağlı kılarlar.Bu da toplumsal yapıyı oluşturan unsulardan bir tanesidir.

 

 TOPLUMSAL İLİŞKİLER:

 Toplumsal rolleri oynarken kişilerin karşılıklı iletişim ve etkileşmesi sonucu oluş

an ilişkilere toplumsal ilişkiler denir.Örneğin;Öğretmen-öğrenci,doktor-hasta.

 BİR İLİŞKİNİN TOPLUMSAL İLİŞKİ OLABİLMESİ İÇİN ŞU ŞARTLARI SAĞLAMASI GEREKİR.

 1)En az iki kişi arasında olması gerekir.

 2)Bir zaman süreci içermesi gerekir.

 3)Bir kişi veya grupların karşılıklı etkileşim içinde olması gerekir.

 4)Birbirlerinin varlığından haberdar olması gerekir.

 5)Bir ilişkinin olabilmesi için fiziki yakınlık şart değildir.

 6)Toplumsal ilişkiler kişisel, kültürel, ekonomik ve siyasi olabilir.

 7)Zaman bakımından geçici süreli, sürekli olabilir.

 8)Toplumsal ilişkilerin işlevleri grup ve kuramların yapısına, basit ya da karma

şık     oluşlarına göre farklılık gösterir

 

 TOPLUMSAL İLİŞKİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR:.

A) TOPLUMSAL STATÜ :

1) TOPLUMSAL STATÜ:

 Kişinin toplum içindeki “yeri, mevki” belirtmek için kullanılan bir terimdir. Yani toplumdaki kişilerin ona uygun gördükleri “konum” denir. Bu konum kişiye:Bir kişi bir toplum içinde birden fazla statüye sahip olabilir.

Örneğin; Kadın hem öğretmen, anne, hem de kocasının karısıdır.

  TOPLUMSAL STATÜLER İKİYE AYRILIR:

 1)VERİLMİŞ: getirdiği, doğumuyla elde edilen statülerdir.

 2)ELDE EDİLMİŞ: statünün en katı şekli “kast” sisteminde görülür.

 Kişinin kendi çabası ile elde ettiği statüdür. “Eğitimin” payı bu statüde büyüktür.

*Statünün toplum yapısı ile sıkı bir ilişkisi vardır.

*Statüye bir ölçüde o toplumdaki egemen toplumsal değerler belirler.

 

:B)TOPLUMSAL ROL:

 Kişinin sahip olduğu toplumsal statü gereği kendisinden göstermesi beklenen davranış biçimleridir. Statü kişinin toplumdaki yerinin neresi olduğunu rol ise kişinin ne yaptığını belirler.

 STATÜ VE ROLLERİN TOPLUMDA DÜZENLEYİCİ GÖREVLERİ VARDIR.                Herkes rolüne uygun davranırsa düzen artar. ( Öğretmen öğretmen gibi, öğrenci gibi)

 KİŞİ BİRDEN ÇOK STATÜYE SAHİP OLABİLİR.

 Bu statüler içinde temel olan statüye anahtar statü denir.

 HANGİ STATÜNÜN ANAHTAR STATÜ OLDUĞUNA TOPLUM KARAR VERİR. Örneğin; Bir insan sınıfta öğretmen idareci de  müdür de  olabilir. Burada anahtar statü “ müdürlüktür. Her kişinin anahtar statüsü gibi anahtar rolü de vardır.

   Bu toplumda gelişmiş toplumlarda en etkili gurup ekonomik guruplar olduğundan statü ve rollerde buna göre belirlenir. Kişilerle birçok rolleri arasında hangisine göre davranacağına karar verememesi haline rol çatışması denir.

DERSİ ANLAMAYA YÖNELİK SORULAR:

1)toplumsal yapı nedir neye benzetebiliriz açıklayınız?

2)toplumsal yapıyı oluşturan unsurlar nelerdir sayınız?

3)Nüfus toplumsal yapı arasındaki ilişki nedir?

4)Fiziksel yapı sosyal yapı arasındaki ilişkiyi açıklayınız?

5)kültür sosyal yapı arasındaki ilişki nedir?

6)Tabakalaşma yapı arasındaki ilişkiyi açıklayınız?

7)Toplumsal ilişki şartları nelerdir

8)toplumsal yapıyı oluşturan unsurlardan bir tanesi olan toplumsal ilişkiyi daha iyi anlayabilmek için neleri daha iyi bilmemiz gerekir?

9)toplumsal statü nedir kaça ayrılır açıklayınız?

10)toplumsal rol nedir önemi nedir anahtar statüye kim nasıl karar verir anahtar statü nedir anahtar rol nedir? Rol çatışması nedir?

 

 4.DERS:

    TOPLUMSAL DEĞİŞME TOPLUMSAL YAPI İLŞKİSİ:

   Her toplum değişir.Toplumlar statik değil dinamɩktir.Toplumsal değişme bir toplu-

mun yapısında,kurumlarında yada kurumların birbirleriyle ilişkilerindeki değişmelerdir.Bu

tür değişmeler toplumsal yapıyı da etkiler.

 

   C.TOPLUMSAL DEĞER:i

 Bir toplumun beğenisine dayalı ahlak ve inancı içine alırȮ (İyi-kötü, ayıp-ünah gibi)

   1)Birey toplumsal değerleri içinde yaşadığı toplumda hazır bulur.

   2)Adet örf ve gelenekler birer toplumsal değerdir.

   3)Toplumsal değerlere maddi ve manevi açıdan bakılabilir.

   4)Toplumsal değerler toplumdan topluma aynı toplumda zaman ve bölgeye göre bile değişiklik gösterebilir.

   5)Toplumsal ilişkiyi düzenler

   6)Toplum üyeleri tarafından beğenilir

KiKİMLİK:Bireyin kendisini nasıl algıladığıdır. Kendisini nasıl gördüğüdür.

 

  D)TOPLUMSAL NORM:

  1) Kişilere yaptırım gücü olan kurallardır.

  2)İki insanın olduğu yerde norm vardır.

  3)Hak ve ödevler yoluyla kişiye yol gösterir

  4)Bireyin tutum ve davranışlarının yargılanmasında bir ölçü oluştururlar.

  5)Normların baskıcı (yaptırım gücü) yanı vardır.

  NORMLAR İKİYE AYRILIR:

 1)YAZILI:Yazılı yasalar resmi kurallardır.

 2)YAZISIZ: Töreler örfler adetler bu guruba girerler.

 

 

 E)TOPLUMSAL KONTROL:

 Bireylerin ya da gurupların toplumsal düzenin beklentilerini uygun biçimde davranmalarını sağlamaya yönelik önlemlerin tümüne denir.

*        Toplumsal kontrol beklenen davranışların beklenildiği biçimde davranmalarını amaçlayan bir denetim mekanizmasıdır.
*        Toplumsal kontrol değerlerin benimsenmesini sağlar.
*        Toplumsal kontrol gücünü dayandığı otoriteden alır. Bu otorite kamu(resmi), toplumsal(resmi olmayan) nitelikte olabilir.

      Toplumsal kontrol ikiye ayrılır.

   1)RESMİ OLAN:i toplumsal kontrol

Bunu yapan en yüksek merci devlettir. Herkes için zorunludur. Polis mahkeme disiplin kuralları ile yapılır.esmi olmayan toplumsal kontrol

   2)RESMİ OLMAYAN:

: Aile ve arkadaş arasında olduğu için etkisi resmi kontrol kadar vardır. Tehdit zorlama ceza gibi kontrol etme yönü vardır.Resmi olmayan toplumsal kontroller, toplumsal yapı ve düzenin beklentilerine uygun davranışların ortaya çıkmasını sağlarlar.

 

   F)TOPLUMSAL SAPMA:

   Toplumun onayladığı davranışlar normal onaylamadığı davranışlar ise anormaldir.Sapma ise toplumun normal görmediği davranışlara bireyin yönelmesidir.Yalnız sapma davranışı olumluda olumsuzda olabilir.

:a)OLUMLU:

 Toplumun normal gördüğünün dışına çıkmaktır.yalnız bu davranışlar sadece topluma göre yanlıştır.Dahiler büyük insanların davranışları gibi..

 b)OLUMSUZ:

 Toplumun anormal olarak gördüğü davranışları yapmaktır.Bu sapmaların sebebi toplumsal veya psikolojik olabilir.

 

GH)SOSYALLEŞME:

 Bireyin toplumsallaşması yeni toplum kurallarına uyum sağlamasıdır.

S1-Toplumsal uyum toplumsal düzen devamını sağlar.

 2-Bireye belli bir benlik ve kişilik sağlar.Böylece birey toplumsal bir varlık haline gelir.

 BAŞARISIZ SOSYALLEŞMEDE İKİ ÖNEMLİ ETKEN:emli Etken R

 1-Biyolojik kalıtım

 2-Toplumsal çevre

 Toplumdaki hızlı değişmede sapma davranışlar ortaya çıkabilir.Toplumsal kimliğin olmamasında sapma davranışı ortaya çıkarır.Toplumsal kimliği olan bireyler sapma danışından uzaktır             

 

DERSİ ANLAMAYA YÖNELİK SORULAR:

1)Toplumsal değişme toplumsal yapı arasımdaki ilişki nedir

2)Toplumsal değer nedir özellikleri nelerdir?

3)kimlik nedir değerle ilişkisi nedir?

4)Norm nedir özellikleri nelerdir?

5)normlar kaça ayrılır açıklayınız?

6)Toplumsal kontrol nedir özellikleri nelerdir kaç çeşittir açıklayınız?

7)Toplumsal sapma nedir çeşitleri nelerdir açıklayınız??

8)sosyalleşme nedir başarısız sosyalleşme sebepleri nelerdir sapma davranışaları neler ortaya çıkarır?

 

5.DERS:

TOPLUMSAL GRUPLAR:

TOPLUMSAL GRUPLARIN ORTAYA ÇIKMASINDA İKİ ÖNEMLİ ETKEN ROL OYNAMIŞTIR.

 1) tek başıma yaşayan bireyin başka bireylere de ihtiyaç duyması

 2) ise bireyin diğer insanlarla beraber olmaktan sağladığı doyumdur.

TTOPLUMSAL GRUP:

   Ortak amaçları gerçekleştirmek için belli kurallara göre karşılıklı     ilişkide bulunan insanları oluşturdukları topluluklardır.

 

  ÖZELLİKLERİ:

 1)Fizyolojik ve toplumsal ilişkileri karşılamak için kurulurlar

 2)Gerçek kişilerden oluşurlar

 3)grup üyeleri grubun varlığından ve gruba üye olduklarının bilincindedirler

 4)her toplumsal grubun kendine göre bir amacı vardır.

 5)grupta herkesin bir statüsü ve rolü vardır.

 6)grupta ortak amaçlar sağlanınca veya grubun varolma sebebi ortadan kalkınca grupta ortadan kalkar. Bir toplumsal grubum oluşab                    7)fiziksel yakınlık

 8)ortak özellik

 9)ortak amac

 10)düzenli bir ilişki

 11)bir yapı

 12)grup bilincinin olması gerekir.

 13)grup hem üyelerince hem de dışarıdakiler tarafından tanınabilmelidir.

 14)her grubun kendine özgü bir toplumsal yapısı vardır.

 15)her üye kendi toplumsal rolünü oynar.roller oynanmasa grup dağılır.

 16)grubun devamı için tek yönlü ilişkiden uzak olunmalıdır.

 17)grupların normları vardır yazılı olmak zorunda da değildir.

 18)Her grubun belli bir ilgi ve değeri vardır ve bunlara bazen çok sahip çıkılır.

19)her grubun yöneldiği bir hedefi vardır bu grubun varolma nedenini de ortaya çıkarır.

20)grup görelide olsa sürekli olmalıdır.

 

 TOPLUMSAL GRUBUN İŞLEVLERİ:  

1) Birey grup içinde sosyalleşmekte ve kişilik kazanmaktadır.

2)Değer yargılarımız tutumlarımızın değişmesinde önemlidir.

3) Bireyin ihtiyaç beklentilerini karşılanması

4)Ayrıca grup birey için güvence oluşturmaktadır.

  

 TOPLUMSAL GRUPLARDA TOPLUMSAL İLİŞKİLERİN ROLÜ

 Toplumsal ilişkiler grup içinde doğup gelişirler

 

  TOPLUMSAL GRUPLARDA STATÜ VE ROL İLİŞKİSİ

  1)Her toplumsal grup “örgüt” bölümündedir.

  2)Her grup da kurallar statüler roller vardır.

  3) Kuralları vardır ve bu kurallar Bireylerin yetki ve sorumluluklarını belirler.

 

  TOPLUMSAL GRUBUN GRUP OLABİLMESİ İÇİN BULUNDURULMASI     GEREKEN YAPISAL ÖZELLİKLER

1) Birden fazla kişinin bir araya gelmesi

2)Ortak hedeflere yönelmiş olmaları

3) Hedefi gerçekleştirmeye uygun yapının oluşturulması

4) Biz ve başkaları duygusunu taşımaları

 NOT:

 Bir toplumsal grubu büyük ölçüde içinde bulunduğu toplumsal yapı şekillendirir.

 

 TOPLUMSAL GRUP ÇEŞİTLERİ

 A)GRUP SAYISINA GÖRE:

 1)GEÇİCİ GRUPLAR:

 Kısa Süreli Bir araya Gelirler iİş bitince dağılırlar.Örnek: Apartman inşaatındaki işçiler, Kamp yapan izciler

 2)SÜREKLİ GRUPLAR:

 Grubun süresi bireylerin yaşamlarında daha uzundur.

 

 B) GRUBUN NUFUSUNA GÖRE

1) KÜÇÜK TOPLUMSAL GRUPLAR:

 Üye sayısı sınırlıdır (çekirdekçik ) Üyeleri yüz yüze ilişki halindedir

 2) BÜYÜK TOPLUMSAL GRUBLAR

 Grup ve sayısı fazladır. İlişkiler sınırlı ve resmidir.(kent, millet)

 

 C) BİREYİN GRUBA KATKISINA GÖRE:

 İKİ YOLDAN KATILIM OLUR:

 A)DOGAL YOL:

 bebeğin aileye katılması gibi

 B) İSTEK SONUCU:

 fakülteye kulube dernege yazılmak

 

 D)GRUBUN KURULUŞ BİÇİMİNE GÖRE:

1)YESMİ OLAN:

Yetkisi organlarca oluşturulur. Yasa ve yönetmeliği vardır(memurlar çalışanlar)

2) RESMİ OLMAYAN :

 Genelde küçük toplumsal gruplardır.Değişik nedenlerle bir araya gelirler

örneğin imece

 

 

E) TOPLUMSAL İLİŞKİ TİPİNE GÖRE:

1) BİRİNCİL GRUBLAR: (RESMİ OLMAYAN GRUPLAR)

 Aile , arkadaş , komşu ilişkileri. Bireyler birbirlerini yakından  tanırlar

İlişkiler  yüz yüze, duygulu , resmiyetten uzaktır. Töre, din, gelenek etkilidir.

Sürekli denetim altındadırlar(toplumsal kontrol gruplar)

2) İKİNCİL TOPLUMSAL GRUPLAR(RESMİ TOPLUMSAL GRUPLAR)

İlişkiler resmidir, bireyler birbirlerini tanımazlar. Çıkar duygusu egemendir

*İlişkiler yasalara dayanır  yönetmelikler belirler. Dernek ve kuruluşlar sendikalar ,partiler

 

F) GRUP YAŞAMINDA YERİNE GETİRİLMESİ ZORUNLU İŞLEVLERE GÖRE

1) AİLE GRUBU:

 Çocukların yetiştirilmesi. Karşılıklı sevgi, saygı, güvenin saglandığı yerdir

 

 2) EĞİTİM GRUPLARI:

 Kişiliğini geliştirir. Yetişkin yaşama hazırlar. Bilgi, beceri ile donatır

 

 3) EKONOMİK GRUPLAR :

* İnsanların yaşamlarını sürdürebilmesi için gerekli olan mal ve hizmet üreten ve dağıtan gruplardır

 

 

 4) SİYASİ GRUPLAR:

 Devlet ülke insan yönetmi ile ilgili gruplardır

 

   5) DİNSEL GRUPLAR:

Dinsel ihtiyaçları karşılamak için kurulur

 

   6) BOŞ ZAMAN DEGERLENDİRME GRUPLARI:

Dinlenme kulupleri olan bu gruplar, spor oyun tatil ile ilgili gruplardır

 

   7) TOPLUMSAL GRUP ÖRNEKLERİ;

   A) KÖY ÖNCESİ VE KÖY

 Bu grubun köy sosyolojisi inceler.Kırdan kente gelenleri ise, kent sosylojisi inceler

   B) KÖY ÖNCESİ TOPLUMSAL GRUPLAR

  İlk insanlar mikro çevre istismarcısıydılar. Daha sonra insanlar tarımcı ve göçebe diye farklı yaşam tarzlarına ayrıldılar. İşte tarımcı, yerleşik hayata geçen toplum köyü oluşturmaya başladı

 

 KÖYÜN OLUŞMASINI SAGLAYAN ÜÇ ÖNEMLİ ETKEN

 1)EKONOMİK ETKEN

Tarımla uğraşmayla birlikte tarım yapılan yere yakın yerleşme ortaya çıktı

 

 2) DİNİ ETKEN

Dini ibadetlerin toplu yapılma ihtiyaç insanları bir araya toplamıştır

 

 3) DEMOKRATİK ETKEN

 

 KÖY TOPLUMSAL GRUBU

Köydeki ilişkiler birincil ilişkilerdir.İki binden az olan yerler köy olarak kabul edilir

 

 TÜKİYEDE KÖY TOPLUMSAL GRUBUNUN SORUNLARI

 Gelişmekte olan tüm ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de köy toplumsal grubu çözüm bekleyen problemlerle doludur.Bunlardan üçü:

 

   A)TOPRAK SORUNU

Bu önemli problem toprağın miras yoluyla parçalanmasıdır.

 

 B)GİZLİ İŞSİZLİK SORUNU

Yarıcı, ortakçı, maraba olarak çalışan gizli ve mevsimlik işsizliği

Verimin düşük, gelirin azlığıToplumsal güvencelerin olmaması

 

 C)GÖÇ SORUNU

Köyden kente göç bir problem olarak durmaktadır.

 

DERSİ ANLAMAYA YÖNELİK SORULAR:

1-Toplumsal grupların ortaya çıkmasında önemli rol oynayan iki önemli etken nedir açıklayınız?

2-toplumsal grup nedir?

3-grubun özelliklerini sayınız?

4-toplumsal grubun işlevleri nelerdir söyleyiniz?

5-toplumsal grup örgüt statü rol ilişkisini açıklayınız?

6-toplumsal grubun grup olabilmesi için gerekli yapısal özellikler.

7-toplumsal yapı toplumsal grup ilişkisini açıklayınız?

8-genel olarak toplumsal gruplar kaça ayrılırlar?

9-grup sayısına nüfusuna kuruluş biçimine ilişki tipine yerine getirilmesi gereken zorunlu işlevelere göre açıklayınız?

10)toplumsal grup örnekleri nelerdir ?

11)mikro çevre istismarcılığı nedir köy nasıl ortaya çıkmıştır köyün oluşmasını sağlayan etkenler nelerdir köy toplumsal grubun sorunları nelerdir?

 

 

 

6.DERS:

 KENT VE METROPOLLER

 İlk büyük şehir 8.000 yıl önce mezopotomya, mısır, şili, hindistanda ırmak kenarlarında kurulmuştur.Kent yaşayışına geçişte özellikle şu etkenler rol oynamıştır.

 

 1-SAVUNMA:

 Genellikle yüksek tepe sırtlarına korunma amaçlı kurulmuştur.

  2-EKONOMİKTİR:

 Fazla üretimde pazarda değerlendirme ihtiyacı kuvvetleri ortayaçıkmıştır.

  3-ULAŞTIRMA

 Ulaşımı kolay olan yerler yerleşmeye seçilmiştir.

 4-DİN:

 Pazar yerlerinde sürekli bulunmak toplu ibadet yerlerinin açılmasına bu datoplu yaşamın daha da ortaya çıkmasına etkili olmuştur.

 

 KENT TOPLUMSAL GRUBUNUN ÖZELLİKLERİ

 1)Tarımla uğraşmazlar

 2)Temel uğraş alanı ticaret hizmet sanayidir

 3)Kentte örgütlenme ve iş bölümü gelişmiştir.

 4)İş bölümü  vardır ve ikiye ayrılır.

 1-MESLEKİ İŞ BÖLÜMÜ:

 Bu meslekte uzmanlaşma Branşlaşmadır.

 2-TEKNİK İŞ BÖLÜMÜ:

5)Üretimin parçalara bölünmesiyle ortaya çıkmıştır.Ayakkabıüreticisi, otobüs üreticisi

6)Kentlerde hem teknik hem de mesleki iş bölümü gelişmiştir.

7)Toplumsal değişmenin en hızlı olduğu yer kentlerdir.

8)Kent toplumsal hareketliliğe çok müsait bir yapı oluşturur.

9)Kentlinin ilişki alanı geniştir

10)İlk sanayi hareketleri ingilterede ortaya çıkmıştır.Bu da

 

 KENTLEŞME NE DEMEKTİR

 Kentin ortak nüfusuyla beraber toplumsal ilişkilerindeki değişme, süreci birikimi olarak tanımlanabilir.

 

GÜNÜMÜZ KENTLEŞMESİNİN BELLİ BAŞLI NEDENLERİ:

1-DEMOGRAFİK:( nüfus yoğunluğu)

2-EKONOMİK:( tarımsal üretimin dışına çıkılması.)

3-TEKNOLOJİ İLE:( uzmanlaşma örgütlenme)

4-TOPLUMSAL ETKEN:( ilişkiler ikilidir)

*        Türkiye de 1950 li yıllarda köylü genel nüfus içinde % 75 iken şehirlerde bu oran % 30-40 lara kadar düşmüştü.
*        Türkiye de sağlıksız kentleşme vardır.

 DOĞURDUĞU SONUÇLAR

*        İşsizlik
*        Göç
*        Gecekondulaşma (toplumsal değişme çok fazladır.
*        Plansız kentleşme
*        Bölgeler arası dengesizlik
*        Çevre hava v.s. kirlenmesi

 

 

METROPOL:(BÜYÜK KENT-MERKEZ KENT)

(BENLİYO):

Büyük kent etrafındaki yöre kentleridir.

 

MİLLET:

*        Belli bir toprak parçası.
*        Bir birlik halinde yaşama bütünleşme bilinçlenme
*        Milleti ortaya çıkarmaktadır.
*        Millet kavramı Rönesanstan sonra belirlenmeye başlandı.

 MİLLETİ OLUŞTURAN ÖĞELER:

1-                              Birliği

2-        Toprak birliği

3-        Ekonomik birlik

4-        Dil birliği

5-        Din birliği

6-        Tarih birliği

7-        Kültür birliği

8-        Ülkü birliği

 MİLLET TANIMI:

 Belli bir toprak parçası üzerinde yaşayan, duygu, düşünce, kültür özellikleriyle öteki toplumlardan ayrılan, birlikte yaşamaya karşı tehlikede tepki gösteren bir veya birden fazla toplumun oluşturduğu bir bütündür.

 

MİLLİYETÇİLİK:İki yönü vardır.

1-Statik yönü: (tarih, dil, soy)

2-Dinamik kalkınmak için yeniden atılımlar.

MİLLİYETÇİLİĞİN AMAÇLARI:

1-Milli benliği ve hareketi korumak

2-Kenti toplumu eşit haklara sahip yapmak

*        Türkiye ye milliyetçilik batıdan gelmiştir.
*        Osmanlıda ilk milliyetçilik Osmanlıda başladı .

 *    ATATÜRK’E GÖRE MİLLET:

1) Zengin bir orak miras2)Bir arada yaşayamaya içtenlikli arzulayan

3)sahip olduğu mirası korumaya kararlı

 

DERSİ ANLAMAYA YÖNELİK SORULAR:

1)ilk büyük şehirler nerde kurulmuştur kent yaşamına geçişte neler etkili olmuştur?

2)kent toplumsal grubunun özellikleri nelerdir?

3)işbölümü nedir kaça ayrılır açıklayınız?

4)kentleşme nedir günümüz kentleşmesinin belli başlı nedenleri nelerdir?

5)kentleşmenin doğurduğu sonuçlar nelerdir?

6)banliyö nedir millet nedir milleti oluşturan öğeler nelerdir?

7)miliyetçiliğin iki yönü nedir amaçları nelerditr Atatürke göre millet nedir?

 

 7.DERS:

 TOPLUMSAL TABAKALAŞMA VE TOPLUMSAL HAREKETLİLİK:

 TOPLUMSAL TABAKALAŞMA:

 Toplumsal tabakalaşma toplumu oluşturan bireylerin bir ya da daha fazla ölçüye göre aşamalı olarak (hiyerersik) sıralamasıdır.Bir başka deyişle toplumun alt üst orta diye sıralanmasıdır.Tabakalaşmamış bir toplum yoktur.Her toplumun gelişmişlik ölçütüne göre tabaklaşma piramidi farklı olur.

 

 TOPLUMSAL SINIF:

 1)Gelir düzeyi

 2)Yaşam biçimi

 3)Eğitim

 Bu ve benzeri  özellikleri bakımından birbirine benzeyen ve bunun bilincinde olan insanların oluşturduğu bir kategoridir.

 

   TOPLUMSAL SINIFLARI 3 ŞEY BİRBİRİNDEN AYIRIR.

 1)Gelir farkı

 2)Yaşam biçimlerindeki farklar

 3)Sınıf bilinci

 

 ORTAÇAĞDA TOPLULUKLAR:

1. Soylular

2. Tüccarlar

3. Sertler (toprağa bağlı köylü) sınıflara bölünüyorlardı

 

 MODERN TOPLUMLARDA İSE :

1.        İşçi sınıfı

2.        Yönetici sınıfı

3.        Orta sınıflar

4.        Köylü sınıfı diye 4’e ayrılır

 

  TOPLUMSAL TABAKALAŞMA TÜRLERİ: 

   A)KAPALI TABAKALAŞMA:

toplumsal hareketlilik yoktur.Örneğin kast,kölelik sistemi

 

  B)YARI KAPALI TABAKALAŞMA:

1)        Feodal yapıdaki ortaçağdaki zümreler örnek verilebilir.

2)        Eşit olmayan toplumsal tabakalaşma yasalarla korunmuştu

3)        Kimse kendi başarısıyla …. Ancak hukuken yetki …. yapabilir.

 

  C)AÇIK SINIF TABAKALAŞMASI:Açık sınıf tabakalaşmasının en belirgin özellikleri demokratik toplumlarda görülür.Açık sınıf tabakalaşmasında fırsat eşitliğinden istifadeyle birey isterse en üst basamağa kadar çıkabilir.

 

 

   TOPLUMSAL HAREKETLİLİK :

   Bir kişi ya da grubun toplumsal statüsünün değişmesine işaret eder.

   ikiye ayrılır:

 1) DİKEY HAREKETLİLİK :

   Bireyin tabakalaşma piramidinde aşağı ve yukarı yön değiştirmesidir.

   DİKEY HAREKETLİLİĞİN SEBEPLERİ:

1. eğitim

2. statülerin yasal nitelik kazanması

3. güç

4. eşitlik

5. yarışma

 

  2) YATAY HAREKETLİLİK:

   Yatay hareketlilik ise bireyin bulunduğu tabaka içinde yer değiştirmesidir.

Toplumsal statüde bir değişiklik olmaz.

 MESLEKİ HAREKETLİLİK:

 örmeğin avukatın yargıçlık mesleğine girmesi

 COĞRAFİ HAREKETLİLİK (göç)

 GÖÇ İKİYE AYRILIR:

 a)zorunlu(zorla)

 b)gönüllü(beyin göçü)

 

 KÖYDEN KENTE GÖÇLERİN SEBEPLERİ:

1.        Toprak yetersizliği

2.        tarımın makineleşmesi

3.        Köyün iticiliği, şehrin çekiciliği

 

 TOPLUMSAL HAREKETLİLİK İLE TOPLUMSAL DEĞİŞME ARASINDAKİ FARK:

1)Toplumsal hareketlilik toplumsal değişmeyi hızlandırır.(örnek,göç)

2) Göç sonunda kültür yayılması meydana gelir.

 

DERSİ ANLAMAYA YÖNELİK SORULAR:

1)tabakalaşma nedir tabakalaşmamış bir toplum mevcutmudur tabakalaşma piramidi neye göre farklılık gösterir

2)toplumsal sınıf nedir toplumsal sınıfları birbirinden ayıran özellikler nelerdir

3)ortaçağda ve modern toplumlarda toplum sınıflaması nasıldı söyleyiniz?

4)tabakalaşma türlerinin sadece adlarını sayınız?

5)açık tabakalaşma nerde görülür açık tabalaşmada bireyin durumu nedir?

6)toplumsal hareketlilik nedir kaç çeşittir açıklayınız?

7)dikey hareketliliğin sebepleri nelerdir başka hangi tür hareketlilikten bahsedebiliriz adlarını söyleyiniz?

Köyden kentte göçün sebepleri nelerdir?

8)toplumsal hareketlilikle toplumsal değişme arsındaki farklar nelerdir?

 

 8.DERS: 

 3.ÜNİTE

 KÜLTÜR VE TOPLUMSAL KAVRAMLAR

 1)KÜLTÜRÜN ANLAMI VE TANIMI

Kültürlü insan anlamında kültürün günlük yaşamdaki anlamıdır.

Oysa sosyolojide kültür,toplumun bütün bireylerinin ortak sahip oldukları kurum ve değerler sistemidir

 

 ZİYA GÖKALP KÜLTÜR VE UYGARLIĞI AYIRIR:

*Ziya Gökalp de kültür milli, uygarlık ise milletler arasıdır

*Kültürle uygarlığın sürekli etkileşim içinde olduğunu belirtir.

 

 KÜLTÜR ÇÖZÜMLENDİĞİNDE İKİ TÜRLÜ ÖĞE İLE KARŞILAŞIR                1)MADDİ YANI:

Müzik aleti,silah,araba

 2)MANEVİ YANI:

inanç gelenek töre değer yapıları

Kültür maddi ve maddi olmayan öğeleri arasında ayrılmaz bir işlik,i vardır

-Ne kadar toplum varsa o kadar kültür vardır.

-kültürsüz toplum olmaz.

-kültürler toplumları birbirinden ayırır.

-İnsanları birbirine yaklaştıran dayanışma içinde bulunduran kültürdür.

-Kısaca toplumun yazıp ettiği her şey kültürdür

 

 

KÜLTÜRLE İLGİLİ BAZI KAVRAMLAR:

A)ALT KÜLTÜR:

Milli kültürden bir ölçüde farklı olan kültüre denir.

Örnek,Gençlik,azınlık,göçebe kültürler

B)KÜLTÜREL GECİKME:

toplumun maddi kültürün değişmesine rağmen kültürün hala kültürün değişmekte geri kalmasına denir.Örnek;Köyden kente göçte yaşanan uyumsuzluklar.Maddi kültür manevi kültürden daha hızlı değişir.

C)KARŞI KÜLTÜR:

Karşı kültür toplumun bütün kültürünü yadsır.

Örnek;Amerika’da ki zenci hareketi

 

 

KÜLTÜRÜN ÖZELLİKLERİ

1)        Toplumsaldır;Kültür insan ürünüdür.

2)        Öğrenilir ve öğretilir.

3)        Tarihseldir;Tarih içinde kültür süregelir.

4)        Kültür Süreklidir;Toplum ve insan var oldukça kültür de var olur.

5)Kültür Görelidir;Topluma göre değişir.

6)Bazı kültür özellikleri toplumların kendilerine özgüdür .Din dil, adet,töre gibi

 

TÖRELER :

Kişilerin kendilerini uymak zorunlu hissettikleri davranış örnekleridir.Töreye uymamak çok sert karşılık bulur.Kanun haline gelmişse devlet yapar

Örnek;Askerden kaçmak,sadakatlik,yurtseverlik

ADETLER:

Adetler töreler kadar sert değildir.Yapılırsa iyi olur,yapılmazsa bir yaptırıma gerek yoktur.

Örnek;Yaşlıların elini öpmek,kandil kutlamaları gibi

 

KÜLTÜRÜN İŞLEVLERİ

        1) Toplusal davranışı bir düzene sokar.

                2)Kültür toplumları birbirinden ayıran en önemli bir ölçüttür.

                3)Dayanışmanın temellerinden biridir.

                4)Toplumsal kişiliğin oluşmasında en önemli etkidir.

 

 KÜLTÜRE KATILMA 3 ŞEKİLDE GERÇEKLEŞİR;

 1)GENEL ÖĞELERİNE:

Her kültürün başta gelen kültür unsurları vardır.Dil gibi.Birey bunlara katılır.

 2)ÖZEL ÖĞELERİNE:

Her birey kendine lazım kültür öğelerine katılır.

 

 KÜLTÜR SOSYALLEŞME VE KİŞİLİK

Bireyin toplumun içine girerek onun bir üyesi olması.sosyalleşme doğumdan ölüme kadar olan süreçtir.İlişki kurmayla ortaya çıkar.Beklide insanın en büyük başarısı dengeli sosyalleşmedir.

 

 BİREYİN SOSYALLEŞEREK KİŞİLİK KAZANMASINDA İKİ ÖNEMLİ FAKTÖR VARDIR.

 1)YARADILIŞ FAKTÖRÜ:

 İnsanın doğuştan getirdiği biyolojik ve psikolojik unsurlardır.

 2)TOPLUMSAL ÇEVRE FAKTÖRLERİ:

 İnsanın kişiliğinin oluşmasını sağlayan diğer bir unsur ise toplumsal çevredir.Zaten kişilik doğuştan gelen özelliktir.Sonradan toplumdan kazanılan özelliklerle meydana gelir.

 

 KÜLTÜREL KİMLİK.

 Bireyin kendisini nasıl algıladığı hangi toplumsal grup toplumla özdeşleştiğidir.Kimsiniz,kimlerdensiniz sorusuna kültürel kimlikle cevap verilebilir.

 KÜLTÜREL BENZEŞME:

 Değişik kültürlerin aynı türden bir kültür içinde …… kaynaşması olgusudur.

 KÜLTÜREL FARKLILIK:

 Kültürün değişik kültürlerden ayrılmasını sağlayan farklılıklarını koruyarak sürdürmesidir.Örnek;Teknoloji olan yerde kültürel benzeşme artar olmayan yerde ise k˼ltürel farklılık korunur.

 KÜLTÜRLEME:

 Toplumun bireyi kendi kendi kültürünün istek ve beklentilerine uyacak biçimde etkilemesi ve değiştirmesine denir.Kültürleme sosyalleşmeden daha geniştir.Kültürlemenin bilinçli olarak ………………… denir.

 KÜLTÜRLENME:

Ƞ Kültürlenmeyle yetişen bireyin kendi kültürüne katkıda bulunmasına denir.

 KÜLTÜRLEŞME:

 Farklı kültürlerin birbirinden etkileşerek farklı ve başka bir kültürün ortaya çıkmasına denir.

 KÜLTÜR EMPERYALİZMİ:

 Güçlü devletlerin ekonomik ve diğer açılardan kendine bağımlı hale getirmesine denir.

 KÜLTÜREL YOZLAŞMA:

 Bir toplumun kültürüne giren maddi ve manevi ögelerine girip toplumun kültürünü yozlaştırmasına denir.   

 

DERSİ ANLAMAYA YÖNELİK SORULAR:

1)kültürün sosyolojideki anlamını belirtiniz?

2)ziya Gökalp kültüre nasıl bakar açıklayınız?

3)kültür çözümlenip incelendiğinde kültürün karşımıza hangi ögeleri çıkar açıklayınız?

4)maddi ve manevi kültür ögeleri arasında nasıl bir ilişki vardır kültür ile toplum arasında nasıl bir ilişki vardır açıklayınız?

5)kültürle ilgili önemli kavramların adlarını söyleyiniz?

6)alt kültür kültürel gecikme karşıt kültür nedir açıklayınız?

7)kültürün özellikleri nelerdir sayınız?

8)töre ve adet nedir farkı nedir?

9)kültürün işlevlerini sayınız?

10)kültüre katılma kaç şekilde olur açıklayınız?

11)kültür sosyalleşeme kişilik arasındaki ilişikiyi açıklayınız?

12)bireyin sosyalleşerek kişilik kazanmasında hangi faktörler etkilidir açıklayınız?

13)kültürel kimlik kültürel benzeşme kültürel farklılık kültürleme kültürleme kültürleşeme kültür emperyalizmi kültürel yozlaşma kavramlarını açıklayınız?

 

 

 9.DERS:

   TOPLUMSAL KURUMLAR

   1)TOPLUMSAL KURUM ANLAMI.

   KURUMLAŞMA:

   Belli bir toplum içinde belirli davranış kalıbına denir.Her toplumda pek çok konuda davranış                  kurumlaşmaktadır.örnek:kına gecesi,kayısı güzeli,doğum günü.Bunlar toplumu genel ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir.-eğitim,din,ekonomi gibi

 

  TOPLUMSAL BİLİMLERDE KURUM KAVRAMI İKİ AYRI ANLAMDA KULLANILMAKTADIR.

    A)AYNI ÖZELLİKTEKİ TOPLUMSAL DEĞER VE OLAYLAR BÜTÜNÜDÜR.

örnek: Ahlak Ahlak kurumu,Din Din kurumu

    B)ÇEŞİTLİ AMAÇLARLA İNSANLAR TARAFINDAN OLUŞTURULAN ÖRGÜTLÜ VESOMUT KURULUŞLARA TOPLUMSAL KURUM DENİR.

örnek: okul, cami,parlemento

 

  HER İKİSİNDE DE İKİ TEMEL ÖZELLİĞİ VARDIR

 1)Bilgiler arasında organik bağ vardır.

 2)Uzun bir süreklilikleri vardır.

 Toplumsal kurumlara belli eş              ve uyum içinde olmaları toplumsal sistemi meydana getirir.Bu unsurlar birbirine bağlı ve uyumludur.

 

 TOPLUMSAL KURUMLARIN AYIRICI ÖZELLİKLERİ

 Her kurumun:

 1)BELLİ BİR AMACI:

 Her kurumun belli bir amacı vardır.Siyaset kurumu toplumsal düzeni korur. 

 2)BELLİ BİR YAPISI:

Her kurum yapısında yasa,gelenek,görenek vardır.

 3)BELLİ BİR İŞ BÖLÜMÜ:

 Bu yolla kurum üstlendiği işleri yerine getirir

 4)KENDİNE ÖZGÜ DEĞERLERİ:Her kurum kendisine özgü değerlerine bağlı kuralları vardır.Buna uyulduğu müddetçe kurum varlığını sürdürür.

 

 

 KÜLTÜR-TOPLUMSAL KURUM İLİŞKİSİ

Kültür insanın ürettiği,yaptığı her şey desek toplumsal kurum kültürün bir parçası bir bölümüdür.

 

   TOPLUMSAL KURUMLARIN İŞLEVLERİ

   a)OLUMLU İŞLEVLERİ

   1)Kişilerin nasıl davranacağını kolaylaştırır.

   2)Davranış arasında uyum ve                sağlar

   3)Toplumsal denetimi sağlar.

   4)Sapkın davranışları engellerler.

   a)OLUMSUZ İŞLEVLERİ

  1)Kurum değişmeye engel olabilir.

   2)Çağ dışı              korumada direnirler

   3)Yenilikten yana olanlara sapkın gözle bakılmaya zemin hazırlar.

  

 KURUMLAR                    

1)AÇIK İŞLEVİ:

Kurum asıl amacı

2)ÖRTÜLÜ İŞLEVİ.

Asıl amaç etrafında amaçlanıldığı halde oluşan amaçlar

 

 TOPLUMSAL KURUM-ÖRGÜTLENME İLİŞKİSİ

1)Örgütün belli bir yeri konumu vardır.Ama kurumun yoktur.

2)Örgüte üye olunur ama kuruma üye olunmaz.

3)Kurum olan yerde o kurumun örgütüde vardır.

4)Örgüt bir toplumsal gruptur,kurum bir toplumsal grup değildir.

 

 TOPLUMSAL KURUMLARIN ÇEŞİTLERİ

 1)TEMEL KURUMLAR:

 Her tpolumda bulunan toplum için faydalı kurumlar (aile,ekonomi, din eğitim,siyaset)Temel kurumlar her toplumda bulunmamalarına rağmen her toplumda farklılık gösterir.

 2)YARDIMCI KURUMLAR:

 Temel kurumlarla yakın ilişki içindedirler ama temel kurumların alt kurumu konumundadır.örnek.Eğitim kurumunun yardımcı kurumları ise sınav,ev ödevi,not vermedir.

 

 DERSİ ANLAMAYA YÖNELİK SORULAR:

1)kurumlaşma ne demektir toplumsal kurum kaç farklı anlamda kullanılmıştır açıklayınız? Her ikisinin de temel işlevi nedir toplumsal sistem ile arasındaki ilişkiyi açıklayınız?

2)Toplumsal kurumların ayırıcı özellikleri nedir açıklayınız?kültür toplumsal kurum ilişkisini açıklayınız?Toplumsal kurumların işlevelri nedir açıklayınız?

3)toplumsal kurum örgütlenme ilişkisini açıklayınız?Toplumsal kurumların çelşitleri nedir

 

AİLE VE AKRABALIK

 1)TEMEL KURUM OLARAK AİLE

 AİLENİN ANLAMI:

 Temel kurumların başta gelenidir.Aile Çocuk yetiştirilmesini Üyeler  arası hak ve ödevleri düzenleyen standartlaşmış bir sistemdir.

   AİLENİN YARDIMCI KURUMLARI

   1)Nişan evlilik

   2)Çocuk bakımı

   3)Akrabalık

 

 AİLE İKİ SEBEBTEN TEMEL TOPLUMSAL KURUM OLARAK GÖRÜLÜR.

 1)İnsan türünün devamı

 2)Ekonomi,eğitim,ahlak gibi kurumların                .

 ÇEKİRDEK AİLE:

   Anne baba çocuklardan oluşan aileye denir.

 GENİŞ AİLE:

   Anne babanın yanında ebeveyinlerden oluşan ailedir.

  

AİLE TOPLUMSAL KONTROL GÖREVİNİ İKİ ŞEKİLDE MEYDANA GETİRİR.

   1)Aile üyelerine bir takım davranış biçimleri kazandırır.

   2)Toplumdaki davranış örneklerini kontrol eder.

   AİLE AKRABALIK ÖRGÜTLENMESİNİN İÇİNDE YER ALIR.İKİ TÜRLÜDÜR.

 1)KAN AKRABALIĞI:

 Biyolojik yönden ilişkili kişilerden oluşur.

 2)SIHRİ AKRABALIK:Sözleşmaden doğan evliliktir.

 

   AKRABALIĞIN BELİRGİN İKİ ÖZELLİĞİ VARDIR.

   1)Toplum tarafından bağlayıcı sayılması

   2)Akraba olanlar arasında statüler,haklar                   .

 AİLE VE AKRABALIK

1)tema kurum olarak aile

ailenin anlamı

*Temel kurumların başta gelenidir.

*aile

*cinsel ilişkiler

*çocuk yetiştirilmesidir

*üyeler arası hak ve ödevleri düzenleyen standartlaşmış bir sistemdir

AİLENİN YARDIMCI KURUMLARI

1)nişan evlilik

2)çocuk bakımı

3)akrabalık

AİLE İÇ SEBEPTEN TEMEL TOPLUMSAL KURUM OLARAK GÖRÜLÜR

1)insan türünü

2)ekonomi,eğitim,ahlak gibi kurumların

AİLENİN ÖZELLİKLERİ

1)Aile başta gelen bir kavramdır

2)Aile kültürel bir toplumsal bir düzendir

3)Sürekli bir değişme için dedir

4)Toplumun küçük bir kopyasıdır

5)Aile duygusal bir temele dayanır.

 

AİLENİN TEMEL İŞLEVLERİ

1.Neslin devamı

2.Ekonomik ihtiyaçları

3.Sosyalleşmeyi

4.Duygusal ihtiyaçları

5.kültür taşıyıcı özelliği yapar

 

EVLİLİK ÇEŞİTLERİ:

 

EŞİN SEÇİMİNE GÖRE EVLİLİK:

A: EGZOGAMİ:(DIŞTAN EVLENME):

toplulukta bir insanın kendi topluluğundan biri ile evlenmesi.

B:ENDOGAMİ(:İÇTEN EVLENME):

kişi grup içinde evlenmek zorundadır.

C:EŞ SAYISINA GÖRE:

1.MONOGAMİ( TEK KİŞİLİK)

2.POLİGAMİ(ÇOK EŞLİ EVLİLİK):

iki şekilde gösterilir.

1.POLİANDRİ:bir kadının aynı anda birden fazla erkekle evlenmesi. Tibet ailesinde görülür.

2. POLİJİNİ:bir erkeğin aynı anda birden fazla erkekle evlenmesi.

YENİ EVLİLERİN OTURDUĞU YERE GÖRE:

1.PETRİLOKAL:

Kadının erkeğin evinde oturması.***baba erkil ailede görülür.

2.MATRİLOKAL:

Erkeğin kadının ailesiyle oturmasıdır.(iç güveyi)

3. NEOLOKAL ne kız tarafında ne oğlan tarafında ,ayrı bir evdeoturulmasıdır.modern ailedir.

 

AİLE TÜRLERİ

1)KLAN AİLESİ:

totem denilen kutsal hayvan,bitki yada bir nesneden geldiklerin e inan,bu nedenle kendilerini.kendi içinde evlenemezler.

2)ANA ERKİL AİLE:

. Avcılık

.Kadın otoritesi ön plandadır.

.Miras kadından geçer.

3)ATAERKİL AİLE:

.Kalabalık bir ailedir

.Baba otoritesi ön plandadır.

Asya kıtasında ve bazı arap ülkelerinde görülür.

4)GENİŞ AİLE::

Anne baba ve çocuklar ebeveyinlerden oluştuğu için geniş aile adını alır.

.Daha çok kırsal kesimlerde görülür.

.Akrabalık bağı

.Geleneksel aile olarak da adlandırılır.

.Reis en yaşlı erkektir.

.Toprak birlikte işlenir.

.Evler aynı veya yan yana dır.

5)ÇEKİRDEK AİLE:

.Bu aile anne baba ve evlenmemiş çocuklardan oluşur.

.Modern bir ailedir,bağına dayanır.

.Bugünkü modern ülkelerde görülür.

.Hukuka dayalıdır.

.Ailede ağırlığı vardır.

 

BOŞANMA VE SONUÇLARI:

BOŞANMANIN SEBEPLERİ:

.Ailenin temel işlevinin zayıflaması.

.Geçimsizlik.

 

TÜRK MEDENİ KANUNUNA GÖRE BOŞANMANIN SEBEPLERİ.

.Zina

.Cana kast

.Suç ve haysiyetsizlik.

.Terk

.akıl hastalıkları.

.Geçimsizlik.

 

DERSİ ANLAMAYA YÖNELİK SORULAR:

1)temel ve yardımcı kurum olarak aileyi açıklayınız?aile hangi sebepten temel toplumsal kurum olarak görülür aile çeşitleri nelerdir açıklayınız?

2)aile toplumsal kurum görevini nasıl meydana gelir açıklayınız?aile ve akrabalık işikisini açıklayınız akrabalık kaç çeşittir açıklayınız?akrabalığın belirgin iki özelliğini açıklayınız

3)ailenin yardımcının kurumları nelerdir aile hangi sebeplerden toplumsal kurum olarak görülür

4)ailenin özelliklerini ve temel işlevlerini söyleyiniz?

5)evlilik çeşitlerini sayıp açıklayınız?

6)aile türlerini sayıp açıklayınız

 

10.DERS:

 DİN:

 1)SOSYOLOJİK AÇIDAN DİN:

 Tarih göstermiştir ki yeryüzünde hiçbir zaman dinsiz bir topluluk yaşamamıştır..Genel anlamda din kutsallığına ve yüceliğine inanılan bir güç karşısında boyun eğmektir..Sosyoloji dini doğru yanlış diye ele alamaz.sosyoloji dini toplumsal bir kurum olarak,o ve diğer toplumsal kurumlarla ilişkisini ele alır..Dinsel davranışların hemen hepsinde yaşamın sınırları ve bilinmezleri karşısında duyulan çoşku önemli yer tutar.Her dinde ortak olan kutsal olan bir şeylerin bulunmasıdır.

.ÇEŞİTLİ DİNLERİN GELİŞİMİ VE KÖKENİ:

FETİŞİZM:

En ilkel ve ilk din şeklidir.

Nesnelere tapmadır

Bu nesnelerin uğur getirdiğine inanılırdı

TOTEMİZM:

.Klevlerde görülür.

.Totem;klev üyelerin kutsal saydığı canlı nesne

.Kutsallığın totem aracılığıyla geçtiğine inanırlar

.Totem ortak inanma,totizm,tek kişiye bağlıdır

ANİZM:(RUHA TAPMA)

Animizde rüya önemlidir.

Animist inancın ortaya çıkışında rüya önemli yer tutar.

Ruhların bu dünyayı yönettiğine inanırlar.

NATURİZM:(DOĞACILIK)

Doğa güçlerine tapınmadır.(Yıldırım ,şimşek,güneş tutulması)

POLİTEİZM(ÇOK TANRILI DİN)

Eski yaşantısındaki insanlar çok tanrılı idiler

Tanrılar insana benzerdi.

Eski Yunanlılar,Hititler, Romanlar bu dine inanıyorlardı.

MONOTEİZM:(TEK TANRILI DİN)

Bu dinlerde tek tanrı vardır.

Tek tanrı anlayışı en çok islamın tanrı inancına yakındır.

DİNİN İŞLEVLERİ:

1)Güven ve dirlik sağlamak

2)toplumsal kontrolü sağlamak

3)Toplumsal dayanışmayı güçlendirmek

4)ahlaklı davranmaya yöneltmek

5)ölümü göğüslemeyi kolaylaştırır

Dinin emir ve yasakları toplumu düzenleyici yönünü ortaya çıkarmaktadır.

DERSİ ANLAMAYA YÖNELİK SORULAR:

1)tarih toplum din ilişkisini açıklayınız din nedir sosyoloji dini nasıl ele alır bütün dinlerde önemli olan ve ortak olan nedir açıklayınız?

2) bu güne kadar ortaya çıkan dinlerin genel olarak adlarını söyleyip açıklayınız?

3)Dinin işlevlerini söyleyiniz?

 

 EKONOMİ:

 EKONOMİNİN ANLAMI:

İhtiyaçlar sonsuz olmasına rağmen kaynaklar sınırlıdır.

 İHTİYAÇLAR:

 1)BİYOLOJİK:

Yeme içme nefes alma.

 2)KÜLTÜREL: 

 Gazete  okuma , tiyatroya gitme.

Bir ihtiyacın giderilmesi sürekli başka bir ihtiyacı gündeme getirir.

EKONOMİ:

Sınırsız ihtiyaçlarla sınırlı kaynaklar arasında denge kurma çabasıdır.

EKONOMİ;

1)Malların nasıl üretileceği

2)Kişiler arasında nasıl bölüşüleceği

3)Kaynakların ɮasıl kullanıldığıyla alakalıdır.

RASYONELLİK:

Belli bir amaca ulaşmak için en az kaynakla en kısa zamanda amaca götüren en uygun araçları kullanmaktır.

MAL:

İhtiyaçları giderebilecek durumda olan nesnelere denir.

EKONOMİK MAL:Emek ve Ƞmasraf karşılığı elde edilir.****Daima kıt olurlar.****

SERBEST MAL:İhtiyaçlardan fazla olacak kadar bol olan mallar.(Hava , güneş)

EKONOMİK MALLAR İHTİYACA GÖRE İKİYE AYRILIR:

A)TÜKETİM MALLARI: İhtiyacı doğrudan doğruya   gideren mallar.(Ekmek , giysi)

B)ÜRETİM MALLARI:

İhtiyacı dolaylı yoldan gideren   mallar.(Toprak , alet , kömür , makine…)

Bazen bir mal hem üretim hem de tüketim amaçlı olabilir.

HİZMET:İnsanların yapabildikleri her işe hizmet denir.

İnsanların yalnız mallara değil hizmete de ihtiyaçları vardır.Doktor berber…

 *Hizmet mal gibidir

 

EKONOMİNİN TEMEL ÖĞELERİ

    EKONOMİK HAYAT:

 1)ÜRETİM:

ihtiyaçları giderecek mal ve hizmetleri elde etmek için girişilen eylemlerin tümü.Örnek:Buğdaydan un üretmek

   *Üretimden maksat fayda yaratmaktır.

   *Mal ve hizmetlerin ihtiyaçları karşılama özelliğidir.

   *Malın el ve yer değiştirmesi faydasını artırdığı için oda üretim sayılır.

   1)Ticaret

   2)Taşıma

   3)Depolama

   4)Ulaştırma gibi Hizmet elde etmek için harcanan çabalarda üretimdir.

   *Üretim için mutlaka bir nesnenin yaratılmış olması gerekmez(Öğretmenin ders      vermesi,doktorun hastayı muayene etmesi)

   ÜRETİMİN YAPILABİLMESİ İÇİN BAZI FAKTÖRLERİN VARLIĞINA İHTİYAÇ VARDIR.

BUNLAR DÖRT GRUPTA TOPLANIR.

   1)DOĞA(TABİAT):Ana kaynak,toprak,su,deniz

   2)EMEK(İŞ GÜCÜ):Beden ve fikir iş gücü diye ikiye ayrılır.

   3)SERMAYE(ANAMAL):Makine,araç,gereçler,binalar.

   4)TEŞEBBÜS(GİRİŞİM)

   TÜKETİM VE TASARRUF

TÜKETİM:

insan ihtiyaçların doğrudan doğruya karşılamak üzere ekonomik mal ve hizmetlerde yararlanmaya denir.

*Bir malın tüketilmesi demek o malın yok edilmesi manasına gelmez.

*Bir kullanışta tükenmeyen mallar dayanıklı mallardır.

 

2)TÜKETİMİ İKİ ETKEN BELİRLER:

1)KÜLTÜREL(İnanç,eğitim,statü,töre vs.):

Mesela bir Müslüman asla domuz eti yemez

2)EKONOMİK ETKEN:

Tüketimi belirleyen ana etken ise gelirdir.

GELİR:

Üretime katılmayla belli bir dönemde ele geçen para miktarıdır.

*Gelir artıkça tüketim miktarı da artar.

*SERMAYE BİRİKİMİ İKİ ŞEKİLDE SAĞLANIR.

1)TASARRUF(BİRİKTİRME)
2)YATIRIM:(TASARRUFUN YATIRIMİÇİN KULLANILMASINA DENİR.)

 

3)BÖLÜŞÜM:

Üretim sonunda elde edilen malların üretime katılanlarca paylaşılmasıdır.Günümüzde bunun karşılığı ‘para’dır.

RANT::

Toprak geliri veya kira.

KAR:

GİRİŞİMCİ KARI.

FAİZ:Sermayenin karına denir.

GAYRİ SAFİ MİLLİ HASILA(GSMH):Bir yıl içinde üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerlerin brüt toplamına denir.

SAFİ MİLLİ HASILA:

GSMH’den sermaye mallarının yıpranma payının(amortisman)düşülmesiyle elde edilen değere denir.

MİLLİ GELİR:

Safi milli hasıladan dolaylı vergiler düşünce ortaya çıkar.Başka bir ifadeyle bir ülkede bir yıl içinde üretilen mal ve hizmetlerin para ile ifade edilen net toplamıdır.

KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİR:

Milli gelirlerin ülke nüfusuna bölünmesiyle ortaya çıkar

*Milli gelirin çok olması o ülkede herkesin refah içinde olacağı anlamına gelmez.Gelirin toplumun bütününe yayılması gerekir.

MİLLİ GELİR DAĞILIMI İKİ ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAR.

1)FONKSİYONEL DAĞILIM(İŞLEVSEL BÖLÜŞÜM):Üretime katılan faktörler arasında bölünmesi(Emek,doğal kaynak v.s)

2)BİREYSEL DAĞILIM(KİŞİSEL BÖLÜŞÜM):Bireylerin milli gelirden aldıkları paydır.

*Bireysel gelir dağılımında önemli olan,bireyin eline geçen paradır.

GELİR DAĞILIMINI ANLAMAK İÇİN:

*Nüfus gelir durumuna göre ülke beş gruba ayrılarak yapılır.

İş Bölümü:

*Kişi bütün ihtiyaçlarını kendi karşılayabilseydi iş bölümüne gerek kalmazdı.

*Her toplumda mutlaka bir iş bölümü vardır.

*İŞ BÖLÜMÜ:Bir toplumda işlerin farklılaşmasına denir.

İKİYE AYRILIR:

1)MESLEKİ İŞ BÖLÜMÜ:

*İşlerin farklılaşmasından doğar.

*Gelişme artıkça iş bölümü artar.

*İş bölümüyle beraber uzlaşmada artar.

2)TEKNİK İŞ BÖLÜMÜ:

*Teknik iş bölümü üretimin küçük parçalara ayrılmasından doğmuştur.

*Sebebi fazla ve hızlı üretimdir.

*İş bölümünün gelişmesinin asıl sebebi bu tarz üretimin çok daha verimli olmasıdır.

*İş bölümünün olumlu ve olumsuz yönleri vardır.Olumsuz yönü bir işçi bir ömür boyu bir civatayı sıkıştırarak gününü geçirebilir.Olumlu yönü ise ilgi duyduğu alanda uzmanlaşır.

DEĞİŞİM,ENFLASYON,PARA,DEVALÜASYON,DETLASYON

DEĞİŞİM(MÜBADELE)

Bir mal yada hizmetin başka bir mal,hizmet yada para ile değiştirilmesidir.

*Günümüzde mallar para ile değiştirilir.

PARA:

İstenilen anda istenilen maldan yararlanma olanağı sunan araçtır.

ÜÇ ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ VARDIR:

1)PARA BİR DEĞER ÖLÇÜSÜDÜR:Hem değerini ölçer hem de karşılaştırır.

2)PARA BİR DEĞİŞME ARACIDIR:Malın malla değişimi çok büyük güçlükler doğuruyordur.

3)PARA BİR DEĞER TAŞIYICIDIR:Paranın saklanması taşınması kolaydır.Birikim aracıdır

 

ENFLASYON:

Bir ülkede değişim aracı olan paranın ihtiyaçtan çok miktarda piyasaya sürülmesi ,bu nedenle paranın satın alma gücünün sürekli düşmesi olgusudur.

Enflasyon ortamında fiyatlar hızlı ve sürekli bir biçimde yükselir.

ENFLASYONUN BAŞLICA İKİ NEDENİ:

1-TASARUFTAN ÇOK YATIRIM YAPMAK:

Yatırımdaki iş bölümü sonucu çıkan emeğe para karşılayabilmek için para basmak zorunda kalınması fiyatları yükseltir.Bu da enflasyonu doğurur.

2-DEVALÜASYON:

Milli para değerinin altın yada yabancı devlet paralarına göre düşürülmesidir.

DEVALÜASYONA:

1-Enflasyonun yol açtığı iç ve dış piyasadaki farkı ortadan kaldırmak

2-Ekonomiyi canlandırmak.

3-İhracatı artırmak gibi sebeplere baş vurulur.

DEFLASYON :

Enflasyon ortamında fiyat yükselişini durdurmayı yada yavaşlatmayı yada düşürmeyi öngören tutumdur.Deflasyona genellikle enflasyonist eğilimlerin azaltılması için   başvurulur.

Para hacmi daraltılır ,krediler azaltılır, yada dondurulur.

Kamu ve özel kesim harcamaları kısıtlanır.

Vergiler ve faiz oranları arttırılır.

DEFLASYON ENFLASYONA YÜKLÜ BİR BEDEL KARŞILIĞINDA DUR DİYEBİLİR.BU BEDELDE

1-İşsizlik

2-Ekonomik durgunluk

3-Bazı işletmeler çöker

4-Deflasyondan memur yaralanır.Paranın değeri yükselir.

 

EKONOMİK SİSTEMLER.

Hangi malların nasıl ve kimler için üretileceği ekonominin temel sorunudur.Bu sorulara verilen farklı cevaplar ekonomik sistemleri doğurmuştur.

EKONOMİK SİSTEM:

1-Bir toplumun ekonomik düzenini

2-Üretim teknolojisini belirler.

EKONOMİK SİSTEMLERİ ÜÇ GRUPTA İNCELEYEBİLİRİZ.

A-KAPİTALİST EKONOMİ SİSTEMİ:

Üretim araçları özel kişilerin elindedir.

KAPİTALİST DÜZEN

1-Kar esasına

2-Özel mülkiyete

3-Piyasa ekonomisine dayanır.

Serbest rekabet ve kişisel girişim düzenin itici gücüdür.

Toplum :

1-İş verenler

2-Bürokratlar

3-İşçiler olmak üzere üçe ayrılır.

Kar elde etmek ana amaç olduğundan müteşebbisler arasında amansız bir rekabet vardır.

KAPİTALİST EKONOMİ SİSTEMİNİN SAKINCALARI:

1-Ekonomik bunalımları önleyemez.

2-Sermaye sahibi ile işçi sınıfının çatışmasına neden olur.

3-Çalışanların sömürülmesine olanak sağlar.

4-Gelir dağılımında adaletsizliğe sebep olur.

SOSYALİST EKONOMİ SİSTEMİ:

1-Kapitalist ekonomiye karşıdır.

2-Ekonomik hayat devlet tarafından yürütülür ve denetlenir.

3-Toplum çıkarı ön plandadır,kar amacı ikinci plandadır.

4-Sosyalizm bekleneni veremediği için yerini demokratik sosyalizme ,sosyal demokrasiye bırakmıştır.

C-KARMA EKONOMİK SİSTEM:

1-Kamu girişimi ile özel girişimin bir arada tutulduğu bu düzene karma ekonomi sistemi denir.

 

Dersi Anlamaya yönelik sorular:

1)ekonominin anlamı nedir ihtiyaç nedir  kaç çeşittir ekonomi nedir açıklayınız?

2)ekonomi neyle alakılıdır rasyonellik mal ekonomik mal serbest mal nedir ekonomik mallar ihtiyaca göre kaça ayrılır

3)Ekonominin temel ögeleri nelerdir?üretim nedir örnek veriniz?malın el ve yer değiştirmesi üretim midir başka neler üretime girer,üretim için mutlaka bir nesnenin yaratılmış olmasımı gerekir üretimin yapılabilmesi için gerekli unsurları sayınız?

4)tüketim nedir nasıl olur dayanıklı tüketim malları ne demektir tüketimi belirleyen etkenler kaç çeşittir açıklayınız gelir nedir sermaye birikimi kaç şekilde sağlanır açıklayınız

5)bölüşüm rant kar girişimci karı faiz gsmh smh mh milli gelir kişi başına düşen mili gelir  gelir dağılımı kaç şekilde ortaya çıkar gelir dağılımı nasıl anlaşılır

6)işbölümü nedir kaça ayrılır açıklayınız?

7)değişim nedir şuan ki değişim aracı nedir paranın üç önemli özelliğini söyleyiniz enflasyon nedir enflasyonun sebepleri nelerdir açıklayınız devalüasyona nerelerde başvurulur deflasyon nedir neler yapılarak deflasyon sağlanır

Deflasyon enflasyona dur diyebilir mi bedeli ne olur?

8)ekonomik sistem nedir neyi belirler kaç türlü ekonomik sistem mevcuttur kapitalist ekonominin özellikleri nelerdir toplum kaça ayrılır sakıncaları nelerdir sosyalist ekonomik sistemin özellikleri nelerdir karma ekonomi nedir?

 

12.DERS  

SİYASET:

1-SİYASETİN ANLAMI :

SİYASET:

Devlet işlerini düzenleme ve yürütme anlamına gelir.

SİYASETÇİ:

Toplum ve devlet işiyle uğraşan kişiye denir.

SİYASETİNİN TEMEL KONULARI :

-Devlet

-Hükümet

-Siyasal parti

-Parlemento

A)DEVLET:

*çağdaş toplumlarda en önemli kuruluştur.

*Siyasal kurumların en büyüğüdür.

DEVLETİN ÜÇ TEMEL İŞLEVİ VARDIR:

-Yasama

-yürütme

-yargı

 AYRICA İLAVETEN;

-kamu düzenini korumak

-Eğitimi sağlamak

-servetlerin korunması

-Toplumsal güvenliği sağlamak

*J.J.raoussou ya göre(1712-1778) devlet toplum sözleşmesinden doğar

*duguit e göre devlet toplum sözleşmesinin bir ürünüdür.

*Devletin doğuş nedeni üzerinde çok farklı görüşler olmasına rağmaen

‘otorite’olduğu herkes tarafından kabul edilir.

*Devlet denilen yapıya ilk özlerde rastlanır.

DEVLETİ OLUŞTURAN TEMEL ÖĞELER:

1-ÜLKE:Tprak parçası

2-İNSAN TOPLULUĞU:halk millet

3)İKTİDAR:iradeyi egemen kılmak

4)EGEMENLİK:ortak irade demektir.egemenliğin sahibi bir kişi halk zumre olabilir.

TARİHSEL OLARAK EGEMENLİĞİN KAYNAĞI ÜÇ TÜRLÜDÜR.

1-tanrı diyenler

2-‘zor kullanma ‘diyenler

3-Halkın iradesi şeklindedir.

HÜKÜMET:

*Devlet bir hukuk kurumu olarak soyut bir kavramdır,hükümet ise devlet adına siyasal iktidarı denetimi otoriteyi kullanan dolma soyut bir varlıktır.,

hükümete yürütme (icra) gücü de denir.

SİYASAL PARTİ:

İŞLEVLERİ:

1-Farklı görüşleri temsil eder,bütünleşmeyi sağlar.

2-Adayları saptarlar.

3-Yönetenle yönetilen arasında boşluğu doldurur.

SEÇİMİKİ ŞEKİLDE GERÇEKLEŞİR.

1-ÇOĞUNLUK SİSTEMİ:En çok oyu alanını kazandığı sistemdir.

2-NİSPİ TEMSİL SİSTEMİ:Farklı partilerin oyları oranında hepsinin hükümette görev almasıdır.

PARLEMANTO:

Millet vekillerinden oluşan meclise denir.

GÖREVLERİ:

1-Devlet bütçesini yapmak.

2-Uluslar arası anlaşmaları onaylamak

3-Savaş ilanına karar vermek

4-Ölüm cezalarını onaylamak

5-Özel veya genel af ilanına karar vermek.

Adalet eşitlik özgürlük kavramları

SİYASAL YÖNETİM BİÇİMLERİ:

1-BASKICI YÖNETİM(Diktatörlük totaliter rejimler ):

KOMİNİZM:Her şeyin devlet tarafından düzenlendiği sistemdir.

FAŞİZM:Kapitalizm ile ırkçı diktatörlüğü içerir.

NASYONEL SOSYALİZM:Üstün ırk görüşünü benimseyen yönetim tarzıdır.

2-ÖZGÜRLÜKÇÜ YÖNETİM:

*Demokrasidir,halk yönetimi demektir.

DEMOKRASİNİN GELİŞMESİNE:

1-MORFOLOJİK(nüfus artması)

2-EKONOMİK(sınıf ayrımlarını kaldırmaya başlamıştır)

3-DÜŞÜNCE AKIMLARI:Düşüce akımlarının ortaya çıkması demokrasinin gelişmesinde önemli olmuştur.

SİVİL TOPLUM:

Toplumun devlet kurumları dışında kendi kendini yönlendirmek için oluşturduğu demokratik yapıdır.

ÖZELLİKLERİ:

1-Özgür vatandaş ortaya çıkarır.

2-Devlet karşısında özerklik kazandırır.

3- Kolayca kamu oyu oluşturulur.

DERSİ ANLAMAYA YÖNELİK SORULAR:

1)siyasetin anlamı nedir siyasetçi kimdir siyasetin temel konuları nelerdir

2)devlet nedir devletin üç temel işlevi nedir raussou duguite göre devleti tanımlayın ve devlet konusunda herkesin kabul ettiği görüş nedir devleti oluşturan temel ögeler nelerdir açıklayınız?tarihsel olarak egemenliğin kaynaklarını sayıp açıklayınız?hükümet nedir siyasal parti nedir işlevleri nelerdir açıklayınız?

3)siyasal partinin işlevleri nelerdir parlemonto nedir görevleri nelerdir açıklayınız seçim kaç şekilde olur açıklayınız

4)siyasal yönetim biçimleri nelerdir açıklayınız demokrasinin gelişmesini sağlayan unsurlar nelerdir sisvil toplum nedir özelliklerini yazınız

 

 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası