halep ulu camii / Halep Ulu Camii Projects | Photos, videos, logos, illustrations and branding on Behance

Halep Ulu Camii

halep ulu camii

Halep'teki Ulu Camii'den geriye kalanlar

Halep'teki Ulu Camii'den geriye kalanlar

Suriye'nin en büyük kenti Halep, 5 yıldır süren iç savaşın en sıcak cephelerinden biriydi.

Aralık ayında Suriye ordusu kenti tamamen ele geçirdi ancak kentin 5 bin yıllık tarihi onarılamayacak kadar büyük hasar gördü.

yıllık Ulu Camii de çatışmalarda hedef oldu, hatta askeri sığınak olarak kullanıldı.

BBC'den Jeremy Bowen, Ulu Camii'nin içindeki hasarı yerinde gördü.

İlgili haberler

Halep'te savaşın dönüm noktaları

Suriye ordusu, savaş öncesi ülkenin en büyük kenti ve finans merkezi olan Halep'in kuzeydoğusunu silahlı muhalif gruplardan geri aldı. Şam rejimi böylece, iç savaştaki gidişatı lehine çevirme yolunda önemli bir kazanım elde etti.

En fazla izlenen içerik

    BBC News, Türkçe

    kaynağı değiştir]
    kaynağı değiştir]
    Wikimedia Commons'ta Halep Ulu Cami ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır.

    Kaynakça[değiştir

    Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 69 HALEP ULU CAMİİ VAKFI ( Tarihli Evkaf Defterine Göre) The Foundation of the Great Mosque of Aleppo (According to the Awqaf Register Dated ) Enver ÇAKAR Mehtap NASIROĞLU ÖZET Ümeyye Camii adıyla da bilinen Ulu Camii, Halep şehrinin en geniş ve en eski camisidir. yılında Emevi Halifesi I. Velid tarafından başlatılan cami inşaatı, yılında Süleyman bin Abdülmelik tarafından tamamlanmıştır. yüzyılın ikinci yarısında Halep’in kontrolünü ele geçiren Mirdasiler, cami avlusuna kubbeli bir şadırvan inşa ettiler. yılında ise Selçuklular tarafından caminin minaresi onarıldı. Daha sonra, büyük bir yangında sırasında zarar gören Halep Ulu Camii, ’da Nureddin Zengi tarafından restore edildi. yılında Moğollar tarafından tahrip edildikten sonra yılında Memlûklar tarafından tekrar onarıldı. Bu çalışmada, Suriye’nin en önemli kentlerinden biri olan Halep’teki Ulu Camii vakfı üzerinde durulmuş, caminin özellikleri, ona tahsis edilen vakfın yılındaki gelir ve gider kalemleri hakkında bilgi verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Halep, Ulu Camii, Ümeyye Camii, vakıf ABSTRACT The Great Mosque of Aleppo or the Ummayad Mosque of Aleppo is the largest and oldest mosque in the city of Aleppo. The construction of the earliest mosque on the site was commenced by the Ummayad caliph al-Walid I in and was finished by his successor Sulayman ibn Abd al-Malik in In the second half of the 11th century, the Mirdasids controlled Aleppo and built a single-domed fountain in mosque's courtyard. The minaret of the Great Mosque was restored by Seljuks in The mosque was restored and expanded by the Zengid sultan Nur al-Din in after a great fire that had destroyed the earlier Ummayad structure. It was restored again by Mamluks in after the entire mosque was razed by the Mongols in In this paper, information given about the functions and income of the foundations allocated to the Great Mosque of Aleppo and its expenditures for variety of jobs in Key Words: Aleppo, Great Mosque of Aleppo, Ummayad Mosque, foundation  Prof. Dr., Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü/Elazığ  Arş. Gör., Batman Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü/Batman 70 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı Giriş Suriye’nin en büyük ve en gelişmiş kentlerinden biri olan Halep1, ’da Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Osmanlı idaresine geçmiş ve yılına kadar Şam Beylerbeyiliği’ne bağlı bir sancak olarak Osmanlı idari teşkilatı içerisindeki yerini almıştır2. ’da ise yine aynı adla anılan eyaletin (Halep Eyaleti) merkez sancağı haline getirilmiş3 ve imparatorluk içerisindeki siyasi ve iktisadi önemini hemen her dönemde muhafaza etmiştir. Halep şehri, İslâm hâkimiyetine geçtikten sonra muhtelif dönemlerde, özellikle de Memlûk ve Osmanlı idareleri sırasında, çok sayıda dini, sosyal ve iktisadi yapılarla süslenmiştir. Bu yapıların da başında halen şehir halkına hizmet vermeye devam eden ve bir Emevi dönemi eseri olan Ulu Camii gelmektedir. Daha çok Cami-i Kebîr ve Ümeyye Camii adlarıyla bilinen bu cami, Halep Kalesi’nin batısında eski Bezzâzlar Çarşısı’nda bulunan külliyenin içinde yer almakta ve bitişiğindeki Hz. Zekeriyya’ya izâfe edilen türbeden dolayı Zekeriyya Mescidi olarak da bilinmektedir. Emevi halifelerinden Süleyman bin Abdülmelik tarafından yıllarında bir katedralin avlu veya haziresi üzerine yapıldığı kaynaklarda ifade edilmektedir4. Cuma mescidi olarak inşa edilen ilk bina yılında Bizans İmparatoru II. Nikephoros’un Halep’e saldırısı sırasında yanmış, yılında Hamdani emiri Seyfüddevle tarafından tamir ettirilerek tekrar ibadete açılmıştır. 1 Halep şehri hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. J. Sauvaget, Alep Essai sur le développement d’une grande ville syrienne des origines au milien du XIX e siécle, Paris, ; J. Sauvaget, “Haleb”, İslam Ansiklopedisi, V/1, Eskişehir, , s. ; Edhem Edhem- Daniel Goffman-Bruce Masters, Doğu ile Batı Arasında Osmanlı Kenti Halep, İzmir ve İstanbul, (Çev. Sermet Yalçın), İstanbul, ; M. Sobernheim, “Halab”, Encyclopedie de l’Islâm, II, Paris, , s. ; Heinz Gaube-Eugen Wirth, Aleppo, Wiesbaden, ; Talip Yâzıcî, “Halep”, TDV İslam Ansiklopedisi, 15, İstanbul, , s. ; Bruce Masters, “Halep-Osmanlı Dönemi”, TDV İslam Ansiklopedisi, 15, s. ; Abraham Marcus, The Middle East on the Eve of Modernity-Aleppo in the Eighteenth Century, New York, ; Enver Çakar, XVI. Yüzyılda Haleb Sancağı (), Elazığ, ; Enver Çakar, Yüzyılda Haleb Eyaleti ve Türkmenleri, Elazığ, ; Hilmi Bayraktar, XIX. Yüzyılda Halep Eyaleti’nin İktisadî Vaziyeti, Elazığ, 2 Enver Çakar, “XVI. Yüzyılda Şam Beylerbeyiliğinin İdarî Taksimatı”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 13/1, Elazığ, , s. 3 Enver Çakar, XVI. Yüzyılda Haleb Sancağı (), s. 29 4 Abdüsselam Uluçam, “Halep Ulucamii”, TDV İslam Ansiklopedisi, 15, İstanbul, , s. ; M. Sobernheim, “Halab”, s. ; Heghnar Zeitlian Watenpaugh, Image of an Otoman City: Imperial Architecture and Urban Experiences in Aleppo in the 16th and 17th Centuries, Leiden, , s. Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 71 Caminin günümüze ulaşan en eski mimari unsuru yılında Selçuklu Sultanı Melikşah’ın köklü bir onarımı sırasında yaptırdığı minaresidir. Kitabesine göre, üst kısmı kardeşi Tutuş tarafından yılında tamamlanmıştır5. İsmailîler’in şehre düzenlediği saldırı sırasında, 24 Temmuz tarihinde yakılan Halep Ulu Camii, Nureddin Zengi tarafından restore edilmiştir6. yılında gerçekleşen Moğol istilası sırasında, Sis kralının saldırısıyla ikinci defa yakılan cami, Sultan el-Melikü’z-Zahir’in emriyle tekrar onarılmıştır7. yılında yine Sis’teki Ermeni kralının saldırısıyla tahrip edildiği için, Halep naibi Karasungur döneminde Kadı Şemsüddin bin Sakr el-Halebî tarafından restore edilmiş ve bu çalışma da yılı Eylül ayında tamamlanmıştır. Rivayete göre kıble yönündeki kuzey duvarı o dönemden kalmadır8. Caminin yeni minberini ise Sultan el-Melikü’n-Nasır Muhammed bin Kalavun yaptırmıştır9. yüzyıl seyyahlarından olan İbn Battûta’nın tasvirine göre, ortasında bir havuzu, etrafında taş döşeli bir avlusu, fildişi ve abanozla süslenmiş güzel bir minberi ve yanında Hamdanoğulları tarafından yapılmış bir medresesi vardı. Ayrıca yakınında bir kaysariye de bulunmakta olup, yollarının her biri caminin bir kapısına çıkardı yılında kendiliğinden yıkılan batı duvarı, dönemin Halep naibi Emir Yeşbek el-Yusûfî’nin emriyle kısmen onarılmış ve bu onarım faaliyeti Yeşbek’in vefatından sonra da devam etmiştir yüzyılda Halep’i ziyaret eden Evliya Çelebi, Halep Ulu Camii’ni, on iki yüksek kapılı, sol tarafı ana bir yolla bölünmüş büyük ve muhteşem bir yapı olarak tasvir etmektedir. Yine onun tasvirine göre, caminin bir yol ile 5 Abdüsselam Uluçam, “Halep Ulucamii”, s. 6 Bu restorasyon sırasında cami vakfına ait olan bir kısım dükkânlar yıkılmış ve genişletilen caminin kare şeklini alması sağlandı. Gazzî (Kâmil bin Hüseyin bin Muhammed el-Bâlî el-Halebî), Kitâbu Nehri’z-Zeheb fî Târîhi Haleb, II, Haleb, (), s. ; eş- Şıhne (eş-Şeyhü’l-İmâm el-‘Âlim el-‘Allâmetü’l-Bahr el-Fehhâme Kâdü’l-Kudât Muhibüddin Şeyhü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Ebi’l-Fazl Muhammed bin eş-Şıhne el-Halebî el-Hanefî), ed- Dürrü’l-Müntehab fî Târîhi Memleketi Haleb, (thk. Yusuf bin Elyân Serkis ed-Dımaşkî), Beyrut, , s. 7 Gazzî, Nehr, II, s. ; eş-Şıhne, ed-Dürrü’l-Müntehab, s. 8 Gazzî, Nehr, II, s. ; eş-Şıhne, ed-Dürrü’l-Müntehab, s. 64 9 Abdüsselam Uluçam, “Halep Ulucamii”, s. 10 Ebû Abdullah Muhammed İbn Battûta Tancî, İbn Battûta Seyahatnâmesi, I, (Çev. A. Sait Aykut), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, , s. 11 Gazzî, Nehr, II, s. ; eş-Şıhne, ed-Dürrü’l-Müntehab, s. 64 72 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı ayrılmış olan kısmı kadınların ibadeti için kullanılıyor ve cemaatin kalabalık olduğu zamanlarda, yol olarak kullanılan bu alanda da namaz kılınıyordu Bundan sonra yeni onarımlarla Osmanlı dönemine kadar gelen cami, Osmanlı sultanları tarafından da ihtiyaç hâsıl oldukça onarılmıştır. Son olarak Sultan II. Abdülhamid, yılında camiyi yeniden elden geçirt- miştir Bugünkü şekliyle Halep Ulu Camii, geniş bir avlunun üç yanını çevreleyen revaklı mekânlar ve güneydeki harem bölümünden meydana gelmektedir. Harem, yanlarındaki duvarlara bitişik olan dört sıra kare kesitli paye ile bölünmüş üç sahnlı bir plan şeması sergiler. Yatık dikdörtgen prizma şeklindeki yapının dikey ekseni üzerinde yer alan orta mekânı kubbe ile, diğer kısımları ise çapraz tonozlarla örtülmüştür. Kıble duvarında derin oyulmuş yuvarlak nişli basit mihrap, sağında minber, solunda da cepheden dışa taşan Hz. Zekeriya türbesi bulunmaktadır. Ayrıca, minberle doğu duvarı arasında köşeye yakın ikinci bir mihrabı da vardır. Avludan ve kıble yönünden iki kapı ile içeri girilir. Caminin en gösterişli bölümü avlu ile etrafındaki revaklı mekânlardır. Caminin kuzeybatı köşesinde yükselen kare planlı beş katlı minare, üzerindeki süslemeleri ve kitabeleriyle Suriye’deki Selçuklu sanatının günümüze ulaşan nadir örneklerinden biridir Bu çalışmada, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyûd-ı Kadîme Arşivi’nde bulunan tarihli bir Evkaf Defteri kaynak olarak kullanılmak suretiyle15, Halep Ulu Camii’nin yüzyılın ikinci yarısındaki genel durumu, vakıf16 ve cami personeli ile vakfın yıllık gelir ve giderleri tespit edilmeye çalışılmıştır. 12 Evliyâ Çelebi b. Derviş Mehemmed Zıllî, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, (Haz. Yücel Dağlı-Seyit Ali Kahraman-Robert Dankoff), 9, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, , s. 13 Abdüsselam Uluçam, “Halep Ulucamii”, s. 14 Abdüsselam Uluçam, “Halep Ulucamii”, s. ; M. Sobernheim, “Halab”, s. 15 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 34ba 16 Vakıf, bir malı mülkiyetten çıkarıp menfaatlerini belli şartlarla ve ebedî olarak bir hayır işine tahsis etmek demektir. Arapça bir kelime olan vakfın çoğulu ise “evkâf”tır. Vakıf kurana “vâkıf”, vakfedilen mala “mevkûf”, vakfedenin şartlarını içeren resmî belgeye de “vakfiye” denir. Vakıf hakkında daha fazla bilgi için bkz. Ahmet Akgündüz, İslâm Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi, Ankara, ; Nazif Öztürk, Menşe’i ve Tarihi Gelişimi Açısından Vakıflar, Ankara, ; Bahaeddin Yediyıldız, “Vakıf”, İslâm Ansiklopedisi, XIII, Eskişehir, , s. Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 73 1. Halep Ulu Camii Vakfı Kaynaklarda Halep Ulu Camii Vakfı’nın Emevi Halifesi Süleyman bin Abdülmelik bin Mervan tarafından kurulduğu ifade edilmektedir Bu halife aynı zamanda camiyi de inşa ettirmiştir. Bundan sonra gelen bazı yöneticiler de Halep Ulu Camii’ne yeni gelir kaynaklarını vakfetmişlerdir Ayrıca, ihtiyaç hâsıl oldukça hem cami planında hem de vakfiyesinde muhtelif değişiklikler yapılmıştır Mesela, yılında İsmailîler’in saldırısıyla büyük hasar gördüğü için Nureddin Zengi tarafından restore edilmiş; bu restorasyon sırasında dönemin Halep ulemasından Alaüddin Eba’l-Feth Abdurrahman bin Mahmud el-Gaznevî’den fetva alınmak suretiyle, cami vakfından olan bir kısım dükkânlar yıkılmış ve genişletilen camiye kare bir görünüm kazandırılmıştır Yine Nureddin tarafından camiye zengin vakıflar da bağlanmıştır yüzyılın ikinci yarısında vakfın harcamalarında sıkıntı yaşanmaya başlanmış ve bu husus merkezi hükûmete kadar intikal ettirilmiştir. Nitekim vakfın teftişi hususunda, ’de hükûmet tarafından Halep kadısına hitaben bir hüküm yazılmıştır. Zira bu tarihte vakfın bütçesi caminin eskiyen hasırlarını değiştirmeye dahi kâfi gelmiyordu Nihayet, yılında hizmetlerinde aksama görülen müderris, muhaddis, kurrâ, vâiz, ferrâş ve bevvâbların sayısı ile maaşlarında değişiklik yapılarak23 vakfın işleyişine yeni bir düzen verilmeye çalışılmıştır. Yapılan değişiklikler hususunda, öncelikle şehir ileri gelenleri ile Halep kadısının ittifakı aranmış, Halep müftüsünden fetva alındıktan sonra ise hükümetin onayına sunulmuştur. 17 Gazzî, Nehr, II, s. 18 Heghnar Zeitlian Watenpaugh, Image of an Otoman City: Imperial Architecture and Urban Experiences in Aleppo in the 16th and 17th Centuries, s. 19 Vakfiyesi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Gazzî, Nehr, II, s. 20 Gazzî, Nehr, II, s. ; eş-Şıhne, ed-Dürrü’l-Müntehab, s. 21 Sıbt bin el-Acemmî el-Halebî, Künûzü’z-Zeheb fî Târîhi Haleb, I, (thk. Şevkî Şağs- Fâlih el-Bekkûr), Dârü’l-Kalemü’l-Arabî, Haleb, , s. 22 “Haleb kâdısına hüküm ki: Haleb’de Hazîne Âmirem Defterdârı Mehmed Südde-i Sa‘âdetüme mektûb gönderüb mahrûse-i Haleb’de olan Câmi-i Kebîr Vakfı’nın müsâ‘adesi olmamağın hasırları köhne olup yeniden hasır almağa akçesi yetişmeyüb hasır lâzımdur deyü i‘lâm itmeğin buyurdum ki: Vusul buldukda evkâf-ı mezbûreyi teftiş eyleyüb göresin kadîmî cihâtdan ziyâde olmuş ise hasırı andan tedârik idiveresin”, 12 Numaralı Mühimme Defteri (/), Tıpkıbasım, T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivleri Daire Başkanlığı Yayını, Ankara, , s. / 23 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35b, 36a 74 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı 2. Cami ve Vakıf Görevlileri Halep Ulu Camii oldukça zengin vakıflara sahipti. Bu sayede hem caminin hem de vakfın hizmetlerini gören çok sayıda personeli vardı. Bunlar arasında, mütevelli, müderris, vâiz, müderris, Kur’an öğreticisi, hâfız, muhaddis, imam, müezzin, bevvâb, ferraş, cabi, meremmetci, noktacı, muvakkit gibi muhtelif hizmetlerden sorumlu görevliler vardı. Mütevelli Halep Ulu Camii Vakfı’nın yönetiminden sorumlu olan mütevelli, yılında vakıf gelirinden günlük 40 akçe alıyordu Bu miktar, diğer vakıf görevlilerinin maaşına göre oldukça yüksek bir rakamdı Zira mütevelliden sonra en yüksek maaşa sahip olan müderris 30 akçe, diğer vakıf görevlileri ise 1 ila 20 akçe arasında değişen bir geliri tasarruf ediyordu. Müderris ve Talebeler Halep Ulu Camii’nde yılına kadar on öğrenci öğrenim görüyordu. Fakat ücretleri düşük olduğundan bunlar görevlerini yeterince ifa edemiyordu. Bu sebeple, yeni ilavelerle talebe ücretinin arttırılması ve ulemadan bir müderrisin tayin edilmesi için Halep müftüsünden bir fetva alındı. Hükümetin onayı alındıktan sonra, tedris ciheti günlük 30 akçeye yükseltilirken, her birine ikişer akçe olmak üzere, sekiz öğrenciye de toplam 16 akçe yevmiye tayin edildi Vâiz, Muhaddis ve Kur’an Öğreticileri Halep Ulu Camii’nde yılına kadar 19 muhaddis, yani hadis uzmanı görev yapıyordu. Bu muhaddislerin kimi bazı zamanlarda gelip hadis okur, kimisi ise hiçbir şekilde vazifelerine devam etmezdi. Bu durumun önüne geçmek için, şehrin kadısı ve ileri gelenlerinin ittifakıyla, vâiz ve muhaddislerin cihet ve vazifeleri konusunda birtakım değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklere göre, günlük 20 akçe maaşla ulemadan biri vâiz olacak, Cuma günleri namazdan sonra kürsüye çıkıp Müslümanlara Türkçe ve Arapça olarak vaaz ve nasihat edecekti 24 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35b 25 Mütevvelinin günlük geliri 40 akçe olduğuna göre yıllık geliri akçe olmaktadır. Bu miktar, yüzyılın şartlarında oldukça iyi bir rakamdı. Zira bu dönemde Halep’te bir tımarlı sipahinin yıllık kazancı genellikle akçe arasında değişiyordu. Yıllık geliri 10 bin akçeden fazla olan sipahilerin sayısı ise pek fazla değildi. Bkz. Enver Çakar, XVI. Yüzyılda Haleb Sancağı (), s. 26 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35b 27 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 36a Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 75 Bundan başka, muhaddislerin sayısı 8 kişiden ibaret olacak ve bunların altısı mihraba, ikisi de Hicâziyeye28 mahsus olacaktı. Mihraba mahsus olan muhaddislerin üçü nöbetle hergün hadis-i şerif kıraat edecek, ikisi öğlen namazı kılınıp aşir okunduktan sonra, diğeri ise ikindi namazı kılındıktan sonra vazifesini ifa edecekti. Hicâziye muhaddislerine gelince; bunların da her biri yine nöbetleşe olmak üzere, her gün ikindi namazı kılınıp aşir okunduktan sonra hadis-i şerif okuyacaktı Bütün bu muhaddislere, vakfın yıllık gelirinden ve her birine üçer akçe olmak üzere, toplamda günlük 24 akçe ödenecekti. Vâiz ve muhaddislerden başka, Kur’an-ı Kerim öğretimi için de bir görevli tayin edilecek, bu şahıs her gün camiye gelip taliplerine Kur’an öğretecek ve hizmetine karşılık olarak da günlük üç akçe maaş alacaktı Kurrâ Halep Ulu Camii’nde yılına kadar 14 kişi, maaş karşılığı, kürsüde Kur’an-ı Kerim okumakla görevliydi. Kurrâ denilen bu şahıslar görevlerine pek devam etmezlerdi. Kimi bazen camiye gelir ve belirli vakitlerde vazifesini yapar, kimisi ise vazifesine hiç devam etmezdi. Bu sebeple Halep ileri gelenlerinin ortak kararıyla, bu hususa dair yeni bir düzenleme yapıldı. Bundan sonra Halep Ulu Camii’nde Kur’an okumak üzere günlük ikişer akçe maaşla 13 kişi (karî) tayin edildi Bunlardan biri, her sabah namazından sonra Yasin suresini okuyacak, ikisi mihrapta, biri de Hicâziyede olmak üzere, toplam üç karî öğlen namazlarından sonra aşir okuyacaktı. Diğer dokuz karî ise akşam ve yatsı namazları sırasında aşir okuyacaktı. Buna göre, akşam namazı öncesi ve sonrası ile yatsı namazları sonrasında, ikisi mihrapta ve biri de Hicâziyede olmak üzere, toplamda üçer kişi aşir okuyacaktı. Aşir okuyan kimseler Kur’an ehli ve sahib-i nefes olacak, diğer selâtin camilerinde olduğu gibi, 28 Hicâziye, şu anda kadınların namaz kıldıkları bölüm olarak kullanılmaktadır. Bu şekilde adlandırılmasının sebebi ise Halep’e gelen Hicazlıların burada konaklamalarıydı (Sıbt bin el-Acemmî el-Halebî, Künûzü’z-Zeheb fî Târîhi Haleb, I, s. ). Gazzî’nin tasvirine göre Hicâziye kısmı caminin kuzey tarafında yer almakta ve sadece burada hücreler bulunmaktaydı. Gazzî, Nehr, II, s. 29 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 36a 30 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 36a 31 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 36a 76 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı kürsüye çıkıp Kur’an okuyacaklardı. Görevinin hakkını veremeyenlerin yerlerine ise yenileri tayin edilecekti Hâfızlar Kur’an-ı Kerim’in tamamını ezbere bilene hâfız denir. yılında Halep Ulu Camii’nde, biri “Sermuhassıl” (reis) olmak üzere, 18 hâfız görev yapıyordu. Bunlardan ilkine, hizmetlerine karşılık olarak günlük 4 akçe (aylık akçe) verilirken, diğer 17 hâfızın her birine aylık 50 akçe maaş ödeniyordu İmam ve Hatipler İmam, hazır bulunan cemaate namaz kıldıran görevli olup, Halep Ulu Camii’nde yılında Hanefî, Şafi‘î, Hanbelî, Malikî (Hicâzî), Şarkiyye, Şimâliyye ve Mihrab-ı Garbî olmak üzere, toplamda yedi imam görev yapıyordu. Bu imamlardan dördü mezhep imamı34, diğerleri ise caminin doğu, batı ve kuzey kısımlarında görev yapıyordu. Bunların maaşları da aynı miktarda değildi. En fazla maaş, Hanefî imamına tevcih edilmişti ve günlük geliri 10 akçeydi. Şafi‘î imamına günlük 8 akçe verilirken Hicâzî yani Malikî imamı ile Hanbelî imamına üçer, Şarkiyye (doğu), Şimaliyye (kuzey) ve Garbiyye (batı) imamlarına da günlük birer akçe maaş takdir edilmişti Öyle anlaşılıyor ki, vakit, bayram ve Cuma namazlarını Hanefî imamı kıldırıyordu. Çünkü en yüksek maaşı bu mezhepten olan imam alıyordu. Bunu, Şafi‘î imamı takip ediyordu. Malikî ve Hanbelî imamları ise, muhtemelen namaz kıldırmaktan çok, kendilerine sorulan fıkhî meselelerde kendi cemaatlerine yardımcı oluyorlardı. Çünkü bunların ücretleri Hanefî ve Şafi‘î imamlarına göre oldukça düşüktü. Dört mezhep imamlarından başka, Halep Ulu Camii avlusunun kuzey, doğu ve batı taraflarında yer alan kısımlarında görevli imamlar da vardı. Bunların her biri günlük bir akçe ücret aldıklarına göre, Hanefî ve Şafi‘î imamları gibi, yoğun bir şekilde vazife yapmıyor; ihtiyaç halinde kendilerine tahsis edilmiş olan alanda görev yapıyorlardı 32 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 36a 33 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 36a 34 Evliya Çelebi, camide mezhep imamları için yapılmış dört ayrı mihrabın olduğunu, Hanefî imamına tahsis edilen mihrabın ise yüksek kubbenin altında yer aldığını ifade etmiştir. Evliyâ Çelebi b. Derviş Mehemmed Zıllî, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, 9. Kitap, s. 35 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35b 36 Gazzî, bu imamlardan birinin asil, diğerlerinin ise yedek olduğunu ifade etmiştir. Bkz. Gazî, Nehr, II, s. Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 77 İmamların haricinde, Halep Ulu Camii Vakfı gelirinden iki hatip37 de faydalanıyordu. Genellikle toplum önünde etkili ve düzgün konuşabilen bu hatiplerden biri Halep Ulu Camii’nde görev yaparken, ikincisi de şehrin hemen yakınında yer alan ve Cebel-i Sem‘ân nahiyesine bağlı Dâretü’l-Izza köyünde görev yapıyordu. Bunlardan ilkinin günlük geliri on akçe, ikincisinin yani köyde görev yapanın ise bir akçeydi Müezzinler yılında Halep Ulu Camii’nde toplam 15 müezzin görev yapıyordu. Bunlardan üçü müezzinlerin reisi konumundaydı ve her biri aylık 65 akçe ücret alıyordu. Vakıf gelirlerinden reis (baş müezzin) olanlara ödenen yıllık ücret ise akçeydi. Baş müezzin olanlar, mevcut müezzinler arasından seçilir ve “sahib-i nefes” olması şartı aranırdı. Diğer 12 müezzinin her birine ise günlük ikişer akçe ücret ödeniyordu Ezan okuyan, namazlarda kamet getirip, selam ve tespih dualarını okuyan müezzinler, Cuma gecelerinde ve Ramazan ayında minarede kandil yakmakla da görevli olup, hizmetlerini nöbetleşe olarak yerine getirirlerdi. Ferrâş, Şeğğâl ve Bevvâblar yılına kadar Halep Ulu Camii’nde temizlik ve güvenlik işlerinden sorumlu toplam 8 kişi görev yapıyordu. Bunların üçü kapıcı (bevvâb), beşi de “ferrâş ve şeğğâl” yani temizlik işçisi idi. Fakat bunların hiç biri görevini layıkıyla yerine getirmiyordu. Kapıcılar hemen hemen hiç görevlerine bakmıyorlardı. Her birine müstakil bir mekânın temizliği verilmiş olan ferrâşlar ise birbirleriyle pek geçinemiyordu. Bunlardan biri görevine gelmediği zamanlarda diğerlerinden hiçbiri onun sorumluluğundaki yeri temizlemediği gibi, aralarında kavga ve tartışma da eksik olmuyordu. Bu tartışma ve çekişmeler sebebiyle, caminin temizliği ve güvenlik işleri layıkıyla yerine getirilemiyordu Yapılan yeni düzenlemeler çerçevesinde, camide yine sekiz kişi güvenlik ve temizlik işlerine bakmak üzere tayin edildi. Bunlar, dörderli iki grup halinde ve nöbetleşe olarak hizmetlerini göreceklerdi. Her grup, 37 Cuma ve bayram namazlarında hutbe okuyan hatip, genellikle imamlık görevini de yürütürdü. Fakat bazı büyük camilerde imamdan ayrı, bir veya birkaç hatip görev yapardı. Ahmet Önkal-Nebi Bozkurt, “Cami”, TDV İslam Ansiklopedisi, 7, İstanbul, , s. 54 38 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35b 39 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35b 40 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35b 78 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı sabahtan camiye gelip temizliğini yapacak, camide bulunan Kelam-ı Kadîmleri koruyup gözetecek; akşam olunca kandilleri yakıp, ertesi günü sabaha kadar caminin güvenliğini sağlayacaktı. Sabah olunca da, bu defa diğer grup işbaşı yapacak ve aynı şekilde hizmetlerini eda edecekti. Hizmetlerine karşılık olarak da, bu şahısların her birine 4’er akçe yevmiye verilecekti. Şayet görevini ihmal eden olursa, yerine başkası tayin edilecekti Câbi, Noktacı ve Kâtipler Halep Ulu Camii Vakfı’nın gelirlerini toplayan câbileri vardı. Câbilerden biri şehirdeki arsa, dükkân, çarşı ve ev kiralarını toplarken, ikincisi de kırsal kesimden yani köy ve mezralardan sağlanan gelirleri topluyordu. yılında Halep Ulu Camii Vakfı’nda görev yapan câbilerin ilkine 6 akçe, ikincisine de 5 akçe yevmiye veriliyordu. Câbilerden başka, vakfın kayıtlarını tutan bir kâtibi de vardı. Bunun yevmiyesi ise 10 akçeydi Ayrıca, noktacı denilen ve cabîlerle birlikte vazife yapan bir güvenlik görevlisine de üç akçe yevmiye ödeniyordu Diğer Vakıf ve Cami Görevlileri Yukarıda bahsedilen, mütevelli, imam, hatip, hâfız ve câbi gibi, cami ve vakıf görevlilerinden başka, yılında Halep Ulu Camii Vakfı’ndan faydalanan başka görevliler de vardı. Bunlar ise; muvakkit, meremmetçi, közcü, mu‘arrif, mu‘arrifü’l-eczâ, mahzenci ve murakkî gibi görevlilerdi. Bunlardan biri olan muvakkit namaz vakitlerini tayin etmekle görevli olup, hizmetine karşılık olarak günlük 5 akçe alırdı Meremmetci cami ve evkâfın tamir gerektiren hizmetlerini görür ve 3 akçe yevmiye alırdı Közcü olarak adlandırılan biri caminin ısıtılması ve aydınlatılması için hizmet görür ve bu işler için ihtiyaç duyulan közü satın alırdı. Hizmetine karşılık olarak da vakıf gelirinden kendisine, aylık 75 akçe olmak üzere, yıllık akçe verilirdi Surelerin okunmasından sonra camide dua edene (mu‘arrif) günlük 2 akçe, mu‘arrifü’l-eczâ denilen ve okunacak surelerin günlerini ve vakitlerini belirleyip okuyacak kişilere taksim eden görevliye, aylığı 40 akçe 41 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35ba 42 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35b 43 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 36b 44 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35b 45 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35b 46 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35b Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 79 olmak üzere, yıllık akçe47, mahzenci olarak hizmet gören birine bir akçe, havuz (şadırvan) ve tuvaletin temizliğinden sorumlu olan görevliye yine bir akçe yevmiye verilirdi Ayrıca, murakkî49 adlı başka bir vazife sahibi de mevcut olup, buna da, aylığı 41 akçe olmak üzere, yıllık akçe ücret ödenirdi 3. Halep Ulu Camii Vakfının Gelir Kaynakları ve Yılı Gelirleri Halep Ulu Camii Vakfı’na tahsis edilen ve genel toplamı akçe olan gelirin akçesi Halep şehrinde yer alan adet dükkânın kirasından sağlanmıştır (bkz. Tablo-1 ve Tablo-2). Dükkânlardan sağlanan kira geliri, vakfa tahsis edilen gelirlerin yaklaşık % 76’sını oluşturmaktadır (bkz. Grafik-1). Tablo Toplam Geliri () Sıra No Gelir Kalemleri Geliri (Akçe) 1 Dükkân Kirası 2 Köy ve Mezra Gelirleri 3 Arsa veya Arazi Kirası (Hukr) 4 Diğer Gelirler Genel Toplam En fazla vakıf dükkânı Sûkü’s-Sağa el-Kebîr (Büyük Kuyumcular Çarşısı) denilen çarşıda yer alıyordu. Halep’teki kuyumcuların faaliyet gösterdikleri bu zengin çarşıda, 59 dükkân vakfa tahsis edilmişti ve bunlardan vakfa sağlanan yıllık gelir, yılında akçe idi. Bu miktar, aynı zamanda, vakfa tahsis edilen toplam gelirin de en büyük dilimini oluşturuyordu. Bunu, 35 adet dükkânla Sûk-ı Zekeriyya el-Cüvânî takip ediyordu. Bu çarşı, Zekeriyya adıyla da bilinen camiye vakfedildiği ve cami çevresinde yer aldığı için bu şekilde, yani “Zekeriyya Çarşısı” olarak adlandırılmıştır. Bundan başka, caminin biraz dışında olan ve Sûk-ı Zekeriyya el-Berrânî adıyla bilinen başka bir çarşıda, söz konusu camiye 12 dükkân vakfedilmişti. 47 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 36a 48 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 36a 49 Murakkî, muhtemelen merdiven gerektiren işleri yapıyordu. 50 TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35b 80 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı Kira 2% Köy ve Mezralar Diğer 18% 4% Dükkân 76% Grafik Gelir Oranları () Halep Ulu Camii Vakfı’nın “tavvâkîn” olarak adlandırılan ve kumaş satan esnafın faaliyet gösterdiği iki ayrı çarşıda (Sûk-ı Tavvâkîn) da dükkânları vardı. Vakfın, yeni olan tavvâkîn çarşısında 29, eski olanında ise 22 dükkânı bulunuyordu. yılında yeni olan tavvâkîn çarşısının yıllık geliri akçe, eski olan çarşının yıllık geliri ise akçeydi. Bu gelir kalemleri, vakfın, Sûkü’s-Sâğa yani Kuyumcular Çarşısı’ndan sonraki ikinci büyük gelirini oluşturmaktaydı. İpek ticaretiyle adından söz ettiren Halep’te doğal olarak ipekçilerin faaliyet gösterdiği çarşılar da vardı. Bunlardan eski ipek çarşısı olan Sûk-ı Harîr-i ‘Atîk’de 22 dükkân camiye vakfedilmişti. Bu dükkânların inşa edildiği arsa ise İbnü’s-Seffâh adında biri tarafından vakfedilmişti. yılında Eski İpek Çarşısı’ndaki dükkânlardan vakfa, yıllık akçe gelir sağlanmıştır. Dolayısıyla bu çarşıda yer alan dükkânlar, Sâğa ve Tavvâkîn çarşılarından sonra, vakfa en fazla gelir sağlayan yerlerdi. Sâğa, Tavvâkîn ve Harîr çarşılarından başka, Halep’teki diğer bazı çarşılardan da camiye dükkânlar vakfedilmişti. Bu bağlamda, Sûk-ı Anberîn’de 17, Sûkü’t Tüccâr ve’s-Silah ve Ebbârîn’de 11, Sûk-ı Esâkife’de Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 81 28, Sûkü’s-Sakatiye’de13 ve Sûkü’l-Hevâ’da 11 olmak üzere, vakfın toplam olarak 80 dükkânı daha vardı. Bunlardan Sûk-ı Anberîn’de parfüm satanlar, Sûk-ı Esâkife’de ayakkabıcılar, Sûkü’l-Hevâ’da kadın giysi ve süs eşyası satanlar, Sûkü’t-Tüccâr ve’s-Silah ve Ebbârîn’de silah, çivi ve iğne satanlar51, Sûkü’s-Sakatiye’de de paçacılar esnafı faaliyet gösteriyordu. Bunlardan başka, Kaysariyetü’l-Yehûd’da 18 dükkân camiye vakfedilmişti. Kaysariye; dükkân, imalathane ve depoları ihtiva eden binalar grubu olup, burada kumaş ve benzeri mallar satılırdı. Dokuma kaysariyeleri merkezdeki bir alanı çevreliyor ve genellikle bunların bir üst katı oluyordu. Tezgâhlar avluya ve galeriye açılan farklı sayıdaki odaya yerleştiriliyordu ki, 51 Gazzî, Sûkü’l-Mesâmiriye’nin (Çiviciler Çarşısı) eskiden Sûkü’s-Silah olarak bilindiğini ifade etmektedir. Bkz. Gazzî, Nehr, II, s. 82 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı bu odaların boyutları metrekare arasında değişiyordu. Odalar iki kata paylaştırılmıştı. Üstü açık merdivenlerden çıkılan üst katta, dokumacıların iplik açmak için kullandıkları geniş taraçalar vardı yılında Kaysariyetü’l-Yehûd dükkânlarından vakfa sağlanan yıllık gelir akçeydi. Kaysariye ve çarşılardaki dükkânların yanı sıra, Halep Ulu Camii etrafında bulunan 10 adet dükkân da vakfa bağlanmıştı. Bu dükkânlardan 8’i caminin batı kapısında, diğerleri ise güney ve kuzey kapılarında yer alıyordu. Fakat bunların, diğer dükkânlara nazaran, fazla bir geliri yoktu. Nitekim yılında bu on adet dükkândan sağlanan yıllık kira geliri akçeydi. Dükkân kiralarından sonra, taşradan yani Halep Sancağı nahiyelerine bağlı köy ve mezralardan sağlanan gelirler ikinci sırada gelmekteydi. Bu çeşit gelirler, vakfın yıllık toplam gelirinin yaklaşık % 18’ini oluşturuyordu. Tablo-3’te de görüleceği üzere, en fazla köy ve mezra gelirinin olduğu nahiye, Cebel-i Sem‘ân’dı. Bunu, Cebbûl ve Matah nahiyeleri takip etmekteydi. Bu üç nahiye, merkez kazaya bağlı olup Halep şehrinin hemen çevresinde yer almaktadır. Halep şehrini çepeçevre kuşatan Cebel-i Sem‘ân Nahiyesi’nde toplam 6 köy ve 1 adet mezranın gelirinden Halep Ulu Camii Vakfı’na hisseler bağlanmıştı. Ayrıca, bir mezranın geliri de tamamen vakfa tahsis edilmişti. Öte yandan, Halep’te arazi gelirleri taksiminde ölçü birimi olarak ya feddân ya da kırât kullanılmıştır. Bunlardan feddân, Mısır ve Suriye coğrafyasında kullanılan bir arazi ölçüm birimi olup metrekarelik bir alanı göstermektedir Şam Eyaleti Kanunnâmesi’nde ise bir “çift” yere, yani bir çift öküzle sürülebilen araziye feddân denildiği ifade edilmektedir Bir köyün arazisi kaç feddân ise hisse taksimatı da ona göre yapılırdı. Mesela, ekilebilir arazisi 10 feddân olan yerden yıllık 10 bin akçe vergi alınıyorsa, vakfa tahsis edilen hisse kaç feddân ise gelirden payı da o oranda olurdu. Ayrıca, gelir taksimatında ölçü birimi olarak kırât da kullanılıyordu. 52 Andre Raymond, Osmanlı Döneminde Arap Kentleri, (çev. Ali Berktay), İstanbul, , s. 53 Walter Hinz, İslâm’da Ölçü Sistemler, (çev. Acar Sevim), İstanbul, , s. 80 54 Ahmet Akgündüz, Osmanlı Kanunnâmeleri ve Hukukî Tahlilleri , VII, İstanbul, , s. “Ve feddân deyü çifte derler. Ammâ feddân-ı Rumanî ve İslâmî ve feddân-ı hurrâs ve feddân-ı arz vardır. Feddân-ı Rumanî bir çift, bir gün, bir gece, ne mikdâr sürse ana feddân-ı Rumanî derler. Eğer bir gün tamam sürse feddân-ı İslâmî derler ve feddân-ı ‘Arabî dahi derler. Ve bir çift öğle vaktine dek sürse feddân-ı hurrâs derler. Ve feddân-ı arz dahi derler”. Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 83 Bu durumda ekilebilir arazisine bakılmaksızın köy veya mezranın tamamı 24 kırat kabul edilir ve hisseler de buna göre belirlenirdi Ayrıca, bir köy veya mezranın arazi geliri “tamamen” bir vakfa tahsis edilebilirdi. Malikâne-divânî sistemin56 uygulandığı yerlerde, vakıf ve mülk sahiplerinden devlet hesabına “el-öşr” adıyla şer‘î bir vergi alınıyordu. Fakat 55 Ahmet Akgündüz, Osmanlı Kanunnâmeleri ve Hukukî Tahlilleri, VII, s. Kırât Şam Eyaleti Kanunnâmesi’nde şu şekilde tarif edilmektedir: “Kırât, bir kanun-ı mukarrerdir. Her nesneyi bir miskâl ki, yirmi dört kırâtdır, yirmidört hisse farz edüb taksim iderler”. 84 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı Harameyn yani Mekke ve Medine vakıfları ile “serbest” statüde olan vakıflardan bu ikinci öşür alınmazdı. Aşağıdaki Tablo-3’ten de anlaşılacağı üzere, bazı köylerin mahsûl vergisinin yanı sıra, muayyen miktardaki el-öşr vergisi de Ulu Camii Vakfı’na verilmiştir. Cebel-i Sem‘ân’dan başka, Halep’in Matah ve Cebbûl nahiyelerinden de üçer mezranın geliri tamamen vakfa bağlanmıştır. Ayrıca, Cebbûl Nahiyesi’ndeki 2 mezradan hisseler verilirken, Halep şehri mahallelerinden Hâric-i Bâbü’n-Neyreb civarındaki bir mezranın geliri tamamen vakfa tahsis edilmiştir. Köy ve mezralardan sağlanan vergi gelirlerinin yanı sıra, üzerinde ev, havş, kaysariye, çarşı, dükkân ve ahır gibi binalar inşa edilen vakıf arsalar ile zeytin ağaçları dikilerek bahçeye dönüştürülen vakıf arazilerden de muayyen miktarlarda kira bedeli alınırdı ki, buna hukr denirdi. Malikâne-Divânî Sistem hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Ömer Lütfi Barkan, “Türk-İslâm Toprak Hukuku Tatbikatının Osmanlı İmparatorluğu’nda Aldığı Şekiller Malikâne-divânî sistemi”, Türkiye’de Toprak Meselesi, Toplu Eserler 1, İstanbul, , s. ; Margaret L. Venzke, Aleppo’s Mâlikâne-Divânî System”, Journal of the American Oriental Society, /3 (), s. ; Enver Çakar, XVI. Yüzyılda Haleb Sancağı (), s. Halep Ulu Camii Vakfı’na gelir temin eden bu hukr, yani arsa veya arazi kira bedelleri Tablo-4’te gösterilmiştir. Bu tablodan da anlaşılacağı üzere, hukr gelirleri daha ziyade üzerinde dükkân ve ev inşa edilen vakıf arsaların kiralarıyla zeytinliğe dönüştürülen arazilerin kira bedellerinden meydana geliyordu. Evkaf defterinde hukr alınan yerlerin kimin elinde bulunduğu da ifade edilmiştir. Mesela, adet ağaçtan oluşan ve Anber Vadisi’nde yer alan bir zeytin bahçesi, ’te Kadı Fethullah’ın elinde bulunuyordu Ayrıca, vakıf arazi üzerinde inşa edilen dükkân ve sûkların da kimin vakfı olduğu ifade edilmiştir. Mesela, Sûkü’n-Nahhâs yani Bakırcılar Çarşısı’nda yer alan dükkânlar İbn-i Hâtibü’n-Nâsıriye vakfıydı (bkz. Tablo-4). Bütün bu gelir kalemlerinin hâricinde, birer adet ka‘a (salon), bostan, değirmen58 ve zeytinlik ile üç adet arazi de vakfa bağlanmıştı (bkz. Tablo-5). Geliri vakfa bağlanmış olan bostan “Ekşâfî” adıyla bilinmekte ve Halep şehrinin Hâric-i Bâbü’l-Cinân mahallesinde yer almaktaydı. Zeytin ağaçları Cebel-i Sem‘ân nahiyesinin Bahfîs köyünde, vakıf defterinde “kıt‘a arz” 57 “Hukr-ı zeytûn be-yed-i Kadı Fethullah fî arz-ı Vâdî ‘Anber ‘aded-i eşcâr: fî sene: ”. TKA, Evkaf, nr. , vrk. 35a 58 Bu tahıl değirmeni (tâhûn), Halep şehri içinden akan Kuveyk Nehri üzerinde kurulu olup Cisrü’l-Ensârî (Ensârî Köprüsü) olarak bilinen köprünün yanında yer alıyordu. Fakat yılında çalışır vaziyette olmadığı için, vakfa herhangi bir fayda sağlamıyordu. 86 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı olarak adlandırılan üç araziden ikisi yine Cebel-i Sem‘ân Nahiyesi’nde, bir tanesi ise Sermîn Nahiyesi’nde yer alıyordu. Kâ‘a olarak isimlendirilen ve cami civarında yer alan bir salon da yine vakfın gayr-i menkûlleri arasında yer alıyordu. yılında akçeye kiraya verilen bu salon Harameyn Vakıfları nazırı olan Molla Muhammed adlı birinin elinde bulunuyordu. Tablo Diğer Gelir Kalemleri Sıra Gelir Çeşidi Bulunduğu Yer Geliri No (Akçe) 1 Kâ‘a Halep Şehri 2 Tâhûn Halep Şehri - 3 Kıt‘a arz Kefer Hamrâ Köyü/ Cebel-i Sem‘ân Nah. 70 4 Kıt‘a arz Cebel-i Sem‘ân Nahiyesi 50 5 Kıt‘a arz Sermin Nahiyesi 70 6 Eşcâr-ı zeytûn Bahfis Köyü/ Cebel-i Sem‘ân Nahiyesi 50 7 Bostân-ı Ekşâfî Hâric-i Bâbü’l-Cinân Mahallesi Toplam Netice itibariyle; Halep Ulu Camii Vakfı’nın yıllık geliri yılında akçeydi. Bu gelirin %95’ini oluşturan akçesi vakfiyesinde tek tek işaret edilen işler için harcanır, akçe de vakfa kalırdı. Ne şekilde harcanacağı vakfiyesinde kesin olarak belirtilmemiş olan bu miktar da yine cami ve evkafının mühimmatı için harcanırdı Yukarıda belirtilen ve Halep Ulu Camii Vakfı başlığı altında zikredilen bu gelir kalemlerinde başka, iki ayrı vakıftan da söz konusu camiye hisseler halinde gelir bağlanmıştı. Bunlardan ilki Hâciye Dilber bint-i Abdullah adına kurulmuş bir vakıf olup, 20 adet dükkânın ¼ hissesinden oluşuyordu. Halep’te Tahte’l-Kal‘a (Kale Altı) yanındaki Sûkü’l-Berâd‘î (Berâd‘î Çarşısı)’de yer alan bu dükkânların yıllık geliri, yılında akçeydi. Geliri Halep Ulu Camii’ne bağlanan ikinci ayrı vakıf geliri ise, Trablusşam’daki Ebu’s-Su‘ûd Şahne Vakfı’ndan aylık 20 akçe ayrılmak suretiyle sağlanmıştır ki, yıllık miktarı yılında akçeydi. Her iki 59 “Zevâîd deyü kimesneye virilmeyüb câmi‘-i şerîfin ve evkâfının mühimmâtına sarf oluna”, TKA, Evkâf, nr. , vrk. 36b Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 87 vakfın geliri de, vâkıfının yani vakıf kurucusunun şartı gereği, Halep Ulu Camii’nde hizmet gören kürsü kurrâsına cihet olarak bağlanmıştı 4. Halep Ulu Camii’nin Gider Kalemleri ve Yılı Masrafları Halep Ulu Camii Vakfı’nın harcama kalemleri Tablo-6’da gösterilmiştir. Bu tablodan da anlaşılacağı üzere, vakıftan çeşitli hizmetlere mukabil olarak verilen maaşa “cihet” denilmektedir. Cihet, günlük olarak hesaplanır; fakat yıllık olarak ödenirdi. Bazı görevlilerin maaşları ise aylık olarak hesaplanırdı. Mesela, 17 kişiden oluşan hafızların her birine aylık 50 akçe ücret verilirken, közcü olana da 75 akçe aylık ücret ödeniyordu. Halep Ulu Camii Vakfı’ndan, 1 mütevelli, 1 kâtip, 2 câbî, 1 müderris, 8 talebe, 2 hatip, 7 imam, 15 müezzin, 1 muvakkit, 1 murakkî, 1 meremmetçi, 1 közcü, 8 ferrâş ve bevvâb, 18 hâfız, 1 mu‘arrif, 1 mu‘rrifü’l-ecza, 1 vâiz, 8 muhaddis, 1 Kur’an öğreticisi, 13 kürsü kurrâsı, 1 mahzenci, 1 tuvalet görevlisi ve 1 noktacı olmak üzere, toplam olarak 95 kişi nasipleniyordu. Bunların günlük veya aylık ücretleri aşağıdaki Tablo-6’da gösterilmiştir. Bu tabloda bahsedilen her görevli aynı zamanda bir aile reisi idi. Her bir aileyi, anne, baba ve üç çocuk olmak üzere, ortalama olarak 5 nüfuslu kabul ettiğimiz takdirde61, şehir halkından yaklaşık olarak kişinin62 vakıf gelirinden geçimini sağladığı ortaya çıkar ki bu rakam, yüzyılın ikinci yarısında bir caminin toplum hayatına ve ekonomisine sağladığı yarar açısından oldukça önemlidir. Vakıf ve cami personeline ödenen ücretlerden başka, caminin başka masrafları için de harcama kalemleri belirlenmişti. Buna göre; her yıl Ramazan ve Bayram günlerinde kullanılan zeytinyağı için tahminen akçe, muayyen işlerde kullanılan ipek için akçe, Ramazan gecelerinde yakılan kandil için akçe, Berat Kandili gecelerinde yakılan mum için akçe, temizlik işlerinde kullanılan süpürge için 50 akçe olmak üzere, yılında toplam olarak akçe de personel maaşı dışında kalan harcamalar için kullanılıyordu. 60 TKA, Evkâf, nr. , vrk. 36b 61 Nüfus hesaplamalarında, genellikle bir hanenin 5 kişiden oluştuğu varsayılmaktadır. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Nejat Göyünç, “Hâne Deyimi Hakkında”, İÜEF Tarih Dergisi, XXXII (), s. 62 Bu hesaplamaya, 8 kişiden oluşan öğrenci grubu dâhil edilmemiştir. Müezzinin 12 nefer beher nefer fî yevm : 2 24 17 Cihet-i murakkî, fî şehr: 41 18 Cihet-i muvakkit 5 19 Cihet-i meremmetci-i câmi‘ ve evkâf 3 20 Cihet-i közcü maa bahâ-i köz fî şehr: 75 21 Cihât-ı ferrâşân ve bevvâbân ve şeğğâlân maa 32 muhâfaza-i kelâm-ı kadîm derûn-i câmi‘-i şerîf 8 nefer beher nefer fî yevm: 4 Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 89 Cihât-ı huffâz 18 nefer 22 Ser muhassıl, 1 nefer 4 Huffâz, 17 nefer beher nefer fî şehr 50 fî sene 23 Cihet-i mu‘arrif 2 24 Cihet-i vâ‘iz 20 25 Cihet-i muhaddis 8 nefer beher nefer fî yevm: 3 24 26 Cihet-i ta‘lim-i kurra-i Kur’an-ı ‘Azîm 3 27 Cihât-ı kurrâ-i kürsî, 13 nefer 26 28 Cihet-i mu‘arrifü’l-eczâ fî şehr 40 fî sene 29 Cihet-i mahzenci 1 30 Cihet-i hıdmet-i bikre-i câmi‘-i şerîf maa tethîr-i 1 helâ 31 Bahâ-i zeyt maa şehr-i Ramazân ve ‘îdeyn ber vech-i tahmîn 32 Bahâ-i harîr ber vech-i tahmîn 33 Bahâ-i kanâdil maa tevsî‘-i şehr-i Ramazân 34 Bahâ-i şem‘-i berât 35 Bahâ-i süpürge 50 36 Cihet-i noktacı-i cemî‘-i cihât 3 Toplam Sonuç Cami-i Kebîr veya Ulu Camii, Halep’te Emeviler tarafından inşa edilen ilk İslam eserlerinden biridir. Burası sadece Halep’in değil, aynı zamanda Şam’daki Emevi Camii’nden sonra, Suriye’deki en önemli ve en meşhur eserlerin de başında gelmektedir. Halep Ulu Camii, Emevi Halifesi Süleyman bin Abdülmelik tarafından inşa ettirildikten sonra, günümüze ulaşana kadar birçok defa restore edilmiştir. Bu restorasyon çalışmaları, Hamdaniler, Selçuklular, Zengiler, Memlûklar ve Osmanlılar tarafından yaptırıldığı gibi, yakın zamanlarda Suriye Hükümeti tarafından da yaptırılmıştır. 90 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı Halep Ulu Camii, Osmanlı döneminde ve öncesinde şehrin en gözde ve gelirleri bakımından da en zengin yapılarından biriydi. Başta Emevi Halifesi Süleyman olmak üzere, çeşitli hayır sahipleri caminin masraflarının karşılanması, cami ve vakfın hizmetinde bulunan görevlilerin maaşlarının ödenmesi maksadıyla, çok sayıda gelir kaynağını camiye vakfetmişlerdir. Bu gelir kaynaklarının çoğu Halep şehrinde bulunuyordu ve bunlar genellikle muhtelif çarşılardaki dükkân kiralarıyla vakıf arsalar üzerinde inşa edilen çok sayıdaki ev, dükkân, çarşı ve zeytin bahçesi yapılan arazilerin kira gelirinden oluşuyordu. Ayrıca, Halep şehri etrafındaki çok sayıdaki köy ve mezralardan alınan vergi gelirleri de vakfın önemli gelir kaynakları arasında yer alıyordu. Halep Ulu Camii, Müslüman cemaatin vakit ve bayram namazları ile Cuma namazlarını kıldığı en büyük ve en ihtişamlı ibadet mekânı olmasının yanı sıra, şehir halkının başka manevî ihtiyaçlarının da karşılandığı bir mekân konumundaydı. Burada, muhtelif vakitlerde kurrâ ve hafızlar tarafından Kur’an okunurken, muhaddisler tarafından hadisler okunup yorumlanıyor, sınırlı sayıdaki bir grup öğrenciye de müderris nezaretinde dersler veriliyordu. Camiye gelir sağlamak maksadıyla, cami etrafında yapılan çarşılar, şehrin ticaret ve sanayi alanlarında gelişmesine imkân sağlıyordu. Özellikle kuyumcular ve kumaşçılar gibi, devrin en zengin esnafları vakfa ait çarşılarda toplanmıştı. Dolayısıyla Halep Ulu Camii, şehrin ana merkezini belirleyen en önemli unsurlardan biriydi. Uluslar arası bir ticaret merkezi olan Halep, aynı zamanda farklı mezhepten olan Müslümanları da bünyesinde barındırıyordu. Bu sebeple camide, Hanefî, Şafiî, Hanbelî ve Malikî mezheplerinden imamlar görev yaptığı gibi, mekânın geniş olması sebebiyle, çok sayıda müezzin de bulunuyordu. Bu yönüyle de Halep Ulu Camii, çok sayıda personelin istihdam edildiği, şehirdeki dinî faaliyetlerin de en renkli ve en ihtişamlı şekilde icra edildiği müstesna bir yapıydı. Sahip olduğu vakıfları sayesinde günümüze kadar ayakta kalabilmiş olan bu güzel yapı, halen bütün ihtişamıyla Halep halkına hizmet vermeye devam etmektedir. Hz. Zekeriya’nın türbesini de bünyesinde barındıran Halep Ulu Camii, özellikle inanç turizmi açısından şehrin cazibesini arttırmaktadır. Nitekim her yıl binlerce insan, bu güzel mekânı ziyaret etmek maksadıyla Halep’e gitmektedir. Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 91 KAYNAKÇA 1. Arşiv Belgeleri Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi Numaralı Evkaf Defteri 2. Yayımlanmış Olan Arşiv Belgeleri 12 Numaralı Mühimme Defteri (/), Tıpkıbasım, T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivleri Daire Başkanlığı Yayını, Ankara, 3. Kaynak Eserler Ebû Abdullah Muhammed İbn Battûta Tancî, İbn Battûta Seyahatnâmesi, I, (Çev. A. Sait Aykut), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Evliyâ Çelebi b. Derviş Mehemmed Zıllî, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, (Haz. Yücel Dağlı-Seyit Ali Kahraman-Robert Dankoff), 9, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Gazzî (Kâmil bin Hüseyin bin Muhammed el-Bâlî el-Halebî), Kitâbu Nehri’z- Zeheb fî Târîhi Haleb, II, Haleb, () eş-Şıhne (eş-Şeyhü’l-İmâm el-‘Âlim el-‘Allâmetü’l-Bahr el-Fehhâme Kâdü’l- Kudât Muhibüddin Şeyhü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Ebi’l-Fazl Muhammed bin eş- Şıhne el-Halebî el-Hanefî), ed-Dürrü’l-Müntehab fî Târîhi Memleketi Haleb, (thk. Yusuf bin Elyân Serkis ed-Dımaşkî), Beyrut, Sıbt bin el-Acemmî el-Halebî, Künûzü’z-Zeheb fî Târîhi Haleb, I, (thk. Şevkî Şağs-Fâlih el-Bekkûr), Dârü’l-Kalemü’l-Arabî, Haleb, 4. Araştırma ve İncelemeler AKGÜNDÜZ, Ahmet, İslâm Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi, Ankara, AKGÜNDÜZ, Ahmet, Osmanlı Kanunnâmeleri ve Hukukî Tahlilleri, VII, İstanbul, ÇAKAR, Enver, XVI. Yüzyılda Haleb Sancağı (), Elazığ, ÇAKAR, Enver, “XVI. Yüzyılda Şam Beylerbeyiliğinin İdarî Taksimatı”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 13/1, Elazığ, , s. GÖYÜNÇ, Nejat, “Hâne Deyimi Hakkında”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, XXXII (), s. HİNZ, Walter, İslâm’da Ölçü Sistemler, (çev. Acar Sevim), İstanbul, ÖNKAL, Ahmet-BOZKURT, Nebi, “Cami”, TDV İslam Ansiklopedisi, 7, İstanbul, , s. 92 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı ÖZTÜRK, Nazif, Menşe’i ve Tarihi Gelişimi Açısından Vakıflar, Ankara, RAYMOND, Andre, Osmanlı Döneminde Arap Kentleri, (çev. Ali Berktay), İstanbul, SOBERNHEİM, M., “Halab”, Encyclopedie de l’Islâm, II, Paris, , s. ULUÇAM, Abdüsselam, “Halep Ulucamii”, TDV İslam Ansiklopedisi, 15, İstanbul, , s. WATENPAUGH, Heghnar Zeitlian, Image of an Otoman City: Imperial Architecture and Urban Experiences in Aleppo in the 16th and 17th Centuries, Leiden, YEDİYILDIZ, Bahaeddin, “Vakıf”, İslâm Ansiklopedisi, XIII, Eskişehir, , s. Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 93 EKLER Ek-1 Belgeler TKA, Evkaf Defteri, nr. , vrk 34ba 94 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı TKA, Evkaf Defteri, nr. , vr. 35ba Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 95 TKA, Evkaf Defteri, nr. , vr. 36ba 96 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı Ek-2 Resimler Resim-1 Caminin Genel Görünümü Resim-2 Caminin İç Kısmından Bir Görünüm (funduszeue.info Erişim: ) Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 97 Resim-3 Caminin İç Kısmında Yer Alan Zekeriyya Türbesi (funduszeue.info Erişim: ) 98 Enver ÇAKAR-Mehtap NASIROĞLU, Halep Ulu Camii Vakfı Resim-4 Caminin Genel Görünümü (funduszeue.info Erişim: ) Resim-5 Cami Avlusundan Bir Görünüm (funduszeue.info Erişim: ) Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt: VIII, Sayı:1, Elazığ, 99 Resim-6 Caminin Mihrap ve Minberi (funduszeue.info Erişim: )

    nest...

    çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası