masal tekerlemesi dinle / Masal Şarkısı - Song Download from Emir @ JioSaavn

Masal Tekerlemesi Dinle

masal tekerlemesi dinle

Masal tekerlemesi

TEKİR
Bir iki tombul tekir
Camdan bakar
Başına takar
Hop hop, altın top

MISTIK
Mustafa, Mıstık,
Arabaya kıstık,
Üç mum yaktık,
Seyrine baktık.

LEYLEK
Leylek leylek havada,
Yumurtası tavada,
Gel bizim hayata,
Hayat kapısı kitli,
Leyleğin başı bitli.

KUZU
Kuzu kuzu me
Bin tepeme
Haydi gidelim
Ayşe teyzeme.

YAĞMUR
Yağ yağ yağmur,
Teknede hamur,
Bahçede çamur,
Ver Allah’ım ver,
Sicim gibi yağmur.

KARGA
Karga karga “gak” dedi,
“Çık şu dala bak” dedi,
Karga seni tutarım,
Kanadını yolarım.

PORTAKAL
Portakalı soydum,
Başucuma koydum.
Ben bir yalan uydurdum,
Duma duma dum.
Duma duma dum.
Öğretmeni kandırdım,
Kandırdım. OYUN
Oooo…..
İğne battı,
Canımı yaktı,
Tombul kuş Arabaya koş.
Arabanın tekeri,
İstanbul’un şekeri.
Hop Hop altın top,
Bundan başka oyun yok.

HANIM KIZI
Çan çan çikolata,
Hani bize limonata?
Limonata bitti,
Hanım kızı gitti.
Nereye gitti?
İstanbul’a gitti.
İstanbul’da ne yapacak?
Terlik pabuç alacak.
Terliği pabucu ne yapacak?
Düğünlerde,
Şıngır mıngır oynayacak.

KEÇİLER
Ayşe Hanımın keçileri,
Hop hop hopluyor,
Arpa, saman istiyor,
Arpa, saman yok,
Kilimcide çok.
Kilimci kilim dokur,
İçinde bülbül okur.
İki kardeşim olsa,
Biri ay, biri yıldız,
Biri oğlan, biri kız,
Hop çikolata çikolata,
Akşam yedim salata,
Seni gidi kerata.

SINIFLAR
Mini mini birler,
Çalışkandır ikiler,
Mavi gözlü üçler,
Dayak yiyen dörtler,
Misafirdir beşler,
Altılar, altınımı çaldılar,
Yediler, yemeğimi yediler,
Sekizler, semizdirler,
Dokuzlar, doktor oldu,
Onlar bizi okuttu.

EBE
Ebe ebe gel bize
Uzaktan vur elimize
Eğer vuramazsan
Ebesin ebe
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi,
Bunu sana kim dedi?
Diyen dedi on yedi
Yağlı böreği kim yedi?

TAVUK
Pazara gidelim,
Bir tavuk alalım,
Pazara gidip,
Bir tavuk alıp ne yapalım?
Gıt gıdak diyelim.
Happur huppur,
Happur, huppur yiyelim.

TOP
Bir iki üç
Söylemesi güç
Sana verdim bir elma
Adını koydum Fatma
Hop hop hop
Bir büyük altın top

DEDE
Altı kere altı otuz altı
Dedemin sakalı yolda kaldı
Sakalını aldı dereye attı
Dedem sakalsız kaldı EV
Evli evine
Köylü köyüne
Evi olmayan
Sıçan deliğine

İĞNE
Ooooo
İğne iplik
Derme diplik
Çelik çubuk
Sen çık.

NACAK
Nacak sapına
İki kes
Bir sana
Biri de bana

HEDİYE
Kızın adı Hediye
Ekmek vermez kediye
Kedi gider Kadıya
Kadının kapısı kitli
Hediyenin başı bitli

EL EL EPENEK
El el epenek
Elden düşen kepenek
Kepeneğin yarısı
Keloğlan’ın karısı

KARNIM AÇ
Karnım aç
Karnına kapak aç
Değirmene kaç
Değirmenin kapısı kitli
Heybaşı bitli

DEĞİRMEN
Değirmene girdi köpek
Değirmenci vurdu kötek
Geldi yedi köpek
Hem kötek
Hem yedi köpek

ALİ DAYI
Ali dayının keçileri
Kıyır kıyır kişniyor
Arpa saman istiyor
Arpa saman yok
Kilimcide çok
Kilimci kilim dokur

ÇARŞI
Çarşıya gittim
Eve geldim hanım yok
Bebek ağlar beşik yok
Çorba taşar kaşık yok
Ali baba öldü tabut yok

HAKKI
Hakkı hakkının hakkını yemiş.
Hakkı Hakkı’dan hakkını istemiş.
Hakkı Hakkıya hakkını vermeyince
Hakkı da Hakkı’nın hakkından gelmiş.

HASAN
Hasan Hasan
Helvaya basan
Kapıyı kıran
Kızı kaçıran

KÜÇÜK DOSTUM
Küçük dostum gelsene
Ellerini versene
Ellerimizle şap şap
Ayaklarımızla rap rap
Bir şöyle, bir böyle
Dans edelim seninle.

ELLERİM PARMAKLARIM
Sağ elimde beş parmak,
Sol elimde beş parmak
Say bak, say bak, say bak.
Hepsi eder on parmak.
Sen de istersen saymak
Say bak, say bak, say bak.
Hepsi eder on parmak.

ALİ
Ali baksa dum dum
Sakalına kondum
Beş para buldum
Cebime koydum

KUZU
Kuzu kuzu mee
Bin tepeme
Haydi gidelim
Hacı dedeme
Hacı dedem hasta
Mendili bohça
Kendisi hoca

KOMŞU, KOMŞU
-Komşu, komşu !
-Hu, hu!
-Oğlun geldi mi?
-Geldi
-Ne getirdi?
-İnci, boncuk.
-Kime, kime?
-Sana, bana.
-Başka kime?
-Kara kediye
-Kara kedi nerede?
-Ağaca çıktı
-Ağaç nerede?
-Balta kesti
-Balta nerede?
-Suya düştü.
-Su nerede?
-İnek içti.
-İnek nerede?
-Dağa kaçtı.
-Dağ nerede?
-Yandı, bitti kül oldu

TAVŞAN
Kapıdan tavşan geçti mi?
Geçti
Tuttun mu?
Tuttum
Kestin mi?
Kestim
Tuzladım mı?
Tuzladım
Pişirdin mi?
Pişirdim
Bana ayırdın mı?
Ayırdım
Hangi dolaba koydun?
Çık çık dolaba koydum
Haydi, al getir
Getiremem
Neden getiremezsin?
Kara kediler yemiş.
Vay vay, miyav

NEREDEN GELİRSİN?
Nerden gelirsin?
Zikzak kalesinden.
Ne gezersin?
Açlık belasından.
Nerde yattın?
Beyin konağında.
Altına ne serdiler?
Perde.
Desene kupkuru yerde.
Bıyıkların neden yağ oldu?
Bıldırcın eti yedim.
Bıldırcın yağlı mıydı?
Gökte uçarken gördüm.
Saçların neden ağardı?
Değirmenden geldim.
Değirmen dönüyor mu?
Zımbırtısını duydum.
Ayakların neden ıslandı?
Çaydan geçtim.
Çay derin miydi?
Köprüyü dolaştım,
İşte geldim sana ulaştım.
CAM
Bir cam
İki cam
Üç cam
Dört cam
Beş cam
Altı cam
Yedi cam
Sekiz cam
Dokuz cam
On cam
Bu da benim amcam.

Eveleme develeme
Evvel altı elma yedi
Seren sekiz serçe dokuz
Tarmanın topu kara
A devenin çatı kara

EBE
Ebe ebe nerede
Su doldurur derede
Dere boyu çalılık
Derede olur balık
Şu ebe de ne alık
Oltamı attım,
Balığı tuttum.
Balık suya dalamaz,
Ebe beni bulamaz.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi
Bunu kim dedi,
Diyen dedi on yedi,
Yağlı böreği kim yedi?

ELLERİM
Ellerim tombik tombik,
Kirlenince çok komik
Kirli eller sevilmez
Güzelliği görülmez
Dişlerim bakım ister
Hele saçlar, hele scalar
Uzayınca tırnaklar
Kirlenince kulaklar
Bize pis derler, pis derler
DEVE
Eveleme develeme
Evvel altı elma yedi
Seren sekiz serçe dokuz
Tarmanın topu kara
A devenin çatı kara.
PATLICAN
Patlıcan var patlıcan,
Patlasın senin kocan.
Şisko şisko biberler,
Arabaya bindiler.
Elmalar yedi buçuk,
Onu yedi, bir çocuk.
Patlıcandan bıktım,
Ben oyundan çıktım!
KOMŞU
Komşu komşu huu…
Sırtındaki ne?
Arpa
Kaça sattın
Kırka
Eve ne aldın?
Hırka
Çocuğa ne aldın ?
Halka
BÖREK
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi,
Bunu sana kim dedi?
Diyen dedi on yedi,
Yağlı böreği kim yedi?
SINIFLAR
Mini mini birler,
Çalışkandır ikiler,
Mavi gözlü üçler,
Dayak yiyen dörtler,
Misafirdir beşler,
Altılar, altınımı çaldılar,
Yediler, yemeğimi yediler,
Sekizler, semizdirler,
Dokuzlar, doktor oldu,
Onlar bizi okuttu.
HANIM KIZI
Çan çan çikolata,
Hani bize limonata?
Limonata bitti,
Hanım kızı gitti.
Nereye gitti?
İstanbul’a gitti.
İstanbul’da ne yapacak?
Terlik pabuç alacak.
Terliği pabucu ne yapacak?
Düğünlerde,
Şıngır mıngır oynayacak.
PİTİ PİTİ
Ooooopiti piti
Kremanın sepeti
Terazi lastik jimnastik
Biz size geldik bitlendik
Hamama gittik temizlendik
Dik Dik Dİk
Son dersimiz matematik

Tags:masal, masal nedir?, masal özellikleri, Masal Tekerlemeleri, masal tekerlemesi, masallar, tekerleme

Anonim Halk Şiirinde Tekerleme

Tekerlemeler, halk edebiyatının şekil, konu, muhteva ve işlevleri açısından sınırları tam olarak çizilememiş türlerindendir. Bunun temel sebebi, tekerlemelerin müstakil olarak değil, masal, halk hikâyesi, halk tiyatrosu gibi halk edebiyatının çeşitli türlerine bağımlı olarak kullanıma çıkmalarıdır. Buna rağmen tekerlemelerin kendine özgü şekil, muhteva ve anlatım özelliklerinin var olduğunu da belirtmek gerekir. Ayrıca hem çocuk hem de yetişkin folklorunda yer alan tekerlemeler, anonim halk şiiri kapsamında da değerlendirilmektedir.

Tekerleme kelimesinin en eski kullanımlarından birisi, Niyazi Mısri&#;ye aittir. Niyazi Mısri, Yunus Emre&#;ye nazire olarak söylediği bir beytinde;

&#;Başsız kabak gibi bir tekerleme söz ile
Yûnuslayın Niyazî irfânı arzulasın&#; demiştir.

Beyitte Niyazi Mısri, söylediği şiirin tekerleme olduğunu ifade ederek tekerleme kelimesinin tür olarak ilk anlamlarından birisini vermiştir. Derleme Sözlüğünde kelimeye karşılık olarak &#;1. Masallara başlarken söylenilen yarı anlamlı yarı anlamsız sözler&#; ve &#;2. Atasözü&#; anlamları verilir. Türkçe Sözlük&#;te ise kelime olarak &#;çoğunlukla basmakalıp söz&#; ve terim olarak da &#;çoğunlukla masalların başında bulunan kafiyeli giriş sözleri; saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışı; orta oyununda özellikle Kavuklu&#;nun kullandığı sözler&#; şeklinde tanımlanır.

Tekerleme kelimesinin kökeni konusunda iki görüş öne çıkmaktadır. İlk görüş Ahmet Talât Onay&#;a aittir. Onay, tekerleme kelimesinin &#;teker&#; sözünden kaynaklandığını öne sürer. Onay&#;a göre kelime, &#;tek tek, teker teker&#; ve &#;müteakiben, sıra ile söylemek&#; anlamlarını taşımaktadır. Diğer bir görüş ise Şükrü Elçin tarafından dile getirilmiştir. Elçin, öncelikle tekerlemelerin dinleyicilerin veya seyircilerin dikkatini çekmek için tiyatrodaki gonga benzer bir ihtiyaçtan doğduğunu söyler. Ona göre kelimenin, &#;yuvarlak bir şeyi hareket ettirip yürütmek&#; manasına geldiğini belirtir. Elçin, kelimenin günlük dilde kullanımı ile halk edebiyatındaki tekerleme türünün yapısı arasında bir yakınlık kurmaktadır. Ona göre bir şeyi yuvarlayarak hareket ettirmek ile tekerlemeyi dilde çevirip hareket ettirmek arasında bir yakınlık vardır.

Tekerleme, Türkiye&#;de bir tür olarak kabul görürken Türkiye dışındaki Türk topluluklarında böyle bir durumdan bahsetmek oldukça güçtür. Tekerleme kavramı, Azerbaycan Türklerinde âşık edebiyatında bir tür, Makedonya, Bulgaristan Ga-gauz, Kıbrıs Dobruca ve Irak Türkleri arasında ise &#;masal tekerlemesi&#; anlamında kullanılmaktadır. Azerbaycan Türklerinde ise masal tekerlemesine karşılık olarak &#;pişrov&#; kelimesi yaygındır. Türk toplulukları arasında tekerleme için kullanılan

kelimeler, tekerlemenin alt dallarından yanıltmaç ve sayışmaca terimleriyle ilgilidir. Azerilerde &#;sanama, çaşdırma, yanıltmac&#;, Kırgızlarda &#;canılmaç&#;, Kazaklarda &#;canıltpaş&#;, Kazan Tatarlarında &#;sanamış&#;, Dobruca Tatarlarında &#;sayma&#;, Kırım Tatarlarında &#;tez aytuv&#;, Türkmenlerde &#;yanıltmaç, sanavaç&#;, Gagauzlarda &#;sayılmak, dil kırmak veya yanıltmaç&#;, Irak Türkmenlerinde &#;çaşırtma&#; kelimeleri tekerleme türüyle ilişkili kelimelerdir. Türk dünyasında Türkiye&#;deki anlamıyla tekerleme türünü karşılayabilmek için &#;cır, takmak, takmaza, ölen, ırım, arbav, besik cırı, beşik nağmesi, acıtma, arzulama, besleme, cırnatma, sabiy-beşik cırla, ohşama, ezizleme, eylendirme, layla, im-tom aydım, yaremazan, carapazan&#; gibi terimlerin kullanıldığını da söylemek mümkündür.

Tekerlemenin terim anlamı üzerine de bugüne kadar çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşleri değerlendiren Ali Duymaz, şöyle bir sonuca varır: &#;Tekerleme denince ilk akla gelen özellik; &#;anlamsız&#;, &#;yarı anlamlı yarı anlamsız&#; veya &#;saçma sapan&#; sözlerden oluşmuş olmasıdır. Hemen ardından tekerlemelerin ağırlıklı olarak masalların girişinde yer aldığı bilgisi vardır. Tekerlemelerin saz şiiri ve orta oyunuyla ilgili terim anlamı da tanımlarda geçmektedir.&#; (Duymaz 12).

Bu değerlendirmeler ve diğer araştırmacıların görüşleri de dikkate alındığında muhteva özelliklerinden daha çok, vezin, kafiye, aliterasyon gibi şekil özellikleriyle öne çıkan; abartılı bir anlatım üslubuna sahip; Şamanizm, tasavvuf, yalan, mizah ve hayallerden beslenen; insanları eğlendirme, dil gelişimlerini sağlama ve bazı halk edebiyatı türlerinde anlatıya giriş yapma gibi işlevleri yerine getiren, hem çocuklar hem de yetişkinler tarafından çok çeşitli alanlarda söylenebilen (masal, halk hikâyesi gibi halk anlatılarında, halk tiyatrosunda, törenlerde, oyunlarda vb.) mensur, manzum veya yarı manzum halk edebiyatı ürünlerine tekerleme denilebilir.

Tekerlemelerin Şekil/Yapı ve Tür Özellikleri

Tekerlemelerin çok çeşitli kaynakları vardır. Öncelikle insanın hayal dünyası, tekerlemelerin teşekkülünde önemli bir etkiye sahiptir. Tekerlemelere bakıldığında bunların genellikle yalan ve uydurma sözlerden oluşmuş abartılı ifadeler olduğu görülür. Tekerlemelerin bu yapısı, büyük oranda insanın farklı düşünme ve hayal kurma yetisinden kaynaklanmıştır. Bunun yanı sıra tekerlemelerin oluşumunda Şamanizm&#;in de etkili olduğu düşünülmektedir. Şamanların sağaltma törenlerinde kullandıkları sözlere veya dualara bakıldığında, bunların günümüzdeki tekerleme örnekleriyle benzer oldukları görülmektedir. Hatta bugün çocuk dünyasında yaşamakta olan pek çok tekerleme, aslında bir şaman duasıdır. Bu bakımdan Şamanizm başta olmak üzere inançla ilişkili bazı sözler, zamanla işlev kaybına uğrayarak tekerleme haline dönüşmüştür. Tabii ki bütün tekerlemeleri bu kapsamda değerlendirmek mümkün değildir. Başka hususlar da tekerlemelere kaynaklık yapmıştır.

Ali Duymaz, tekerlemelerin kaynakları çeşitli başlıklar altında ele almıştır:
1. Çocuk zihninin serbestliği.
2. Hayal ve düşler.
3. İçki, esrar vb. içme.
4. Şamanlık esrimesi.
5. Tasavvufî aşkınlık.
6. Yalan.
7. Olağanüstülük ve abartma.
8. Mizah.

Bu kaynakların dışında tekerlemelere çılgınlık ve delilik gibi rahatsızlıklar, eski ve yeni bazı edebi metinlerin anlam ve işlev kaybına uğraması da tekerlemelerin oluşumunu etkilemiştir. Ayrıca bütün tekerlemeler, geçmiş dönemlerden kalma değildir. Her dönemde yeni şartlar içinde söylenmiş tekerlemeler vardır. Yakın dönemlerde oluşturulan bu örnekler, tekerleme türünün yeni şekilleriyle yaşamakta olduğunu ve ayrıca bu türün bazı değişim ve dönüşümlere açık olduğunu da göstermektedir.

Tekerlemelerin kendilerine özgü anlatım ve muhteva özelliklerivardır. Bunları şu şekilde ifade edebiliriz:

1. Tekerlemelerde belli bir konu yoktur. Mani, türkü, ağıt, ninni gibi türlerde olduğu gibi bir konudan tekerleme türü için bahsedilemez. Bu yüzden tekerlemeler, bağlı bulundukları türle ilişkileri itibariyle anlamlarından çok fonksiyonlarıyla ön plana çıkarlar,

2. Tekerlemeler, hem mısra başı hem de mısra sonu kafiyeleri, aliterasyon ve secilerle elde edilen ses oyunları ve çağrışımlarla birbirine bağlanmış, belli bir nazım düzenine sokulmuş, tutarsız hayallerle düşüncelerin sıralanmasından meydana gelmiştir,

3. Tekerlemelerde bazı düşünceler ve hayaller, abartma, şaşırtma ve güldürmeye dayalı bazı söz kalıpları içinde art arda sıralanır.

4. Tekerlemelerdeki düşünce nazım unsurlarıyla aktarılır. Muhteva diğer halk edebiyatı türlerine nazaran daha tutarsızdır. Bu yüzden tekerlemelerde şeklin ve fonksiyonun muhtevanın önüne geçtiğini söyleyebiliriz.

5. Tekerlemelerin bir kısmı karşılıklı soru-cevap ve zincirleme diyalog şeklinde söylenmiştir. Bu tekerlemelere özellikle Azerbaycan, Karay, Kazak ve Kara-çay Türklerinin halk edebiyatında rastlanır.

Azerbaycan&#;daki şu tekerleme konumuzla doğrudan ilgilidir: &#;Bir garı getdi buz üste / Tappadan deydi diz üste/ -A buz sen ne güclüsen? / &#; Güçlü olsam meni gün eritmez./ -A gün sen ne gücküsen? &#; Güçlü olsam üzümü bulud tutmaz. / &#; A Bulud sen ne güclüsen? / Güclü olsam menden yağış keçmez&#;&#; (Duymaz 21).

6. Tekerlemeler, muhteva anlatım özellikleri açısından bazı halklarla benzerlik gösterebilir. Bu halklar yabancı olabildiği gibi Türkiye dışındaki Türk toplulukları da olabilir. Tarihte Osmanlı devletinin hâkim olduğu bölgelerdeki halkların tekerlemeleriyle Türk tekerlemeleri arasındaki benzerlikler oldukça dikkat çekicidir.

Tekerlemeler, diğer halk edebiyatı türlerine göre daha değişken bir türdür. Bu türün örneklerinde eski unsurların yanı sıra daha çok yeni unsurlar da görülebilmektedir. Kalıplaşma özelliğinin zayıf olması nedeniyle tekerlemelerde şekil olarak da farklı özelliklere rastlıyoruz. Bir kısım tekerleme mensur iken, bazıları manzum-mensur veya sadece manzum haldedir. Mensur olsa bile tekerleme metinlerinde nazım unsurları her zaman vardır, ancak bu unsurlar düzenli bir şekilde bir araya gelmemiştir. Mani veya koşma nazım şekillerinde olduğu gibi tekerlemelerde sınırları belli nazım şekilleri çok nadir kullanılmıştır. Şekil olarak tekerlemeler, &#;mensur&#;, &#;yarı manzum&#; ve &#;manzum&#; olmak üzere üç kısımda değerlendirilir (Duymaz ).

Tekerlemeler, halk edebiyatı türleri başta olmak üzere halk kültüründe eğlendirmek, oyunların işleyişini sağlamak, anlatım ve gösterimlerde giriş, geçiş ve bitişleri düzenlemek, çocukların zihin ve dil gelişimini sağlamak gibi çok çeşitli işlevleri vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Tekerlemelerin genel karakterinde mantık dışılık, akıl kurallarına aykırılık, abartı ve olağanüstülük vardır. Olmayacak düşünceleri ve hayalleri bir araya getiren tekerlemeler, hem söyleyeni hem de dinleyenleri eğlendirir.
2. Masal, halk hikâyesi, orta oyunu ve karagöz oyununda giriş vazifesi görürler. Bu türler, genellikle bir tekerlemeyle başlatılır ve bu şekilde dinleyenlere anlatıların veya gösterilenlerin uydurma olduğu mesajı verilir. Ayrıca anlatılarda zaman ve mekân geçişlerinde de tekerlemeler kullanılır.
3. Oyunlarda ebe seçiminde, oyuncuların taraflarını belirlemede ve oyunların yürütülmesinde kullanılırlar.
4. Törenlerde kullanılan tekerlemelere ise tabiat güçlerini etkilemek için başvurulur.
5. Tekerlemelerin bazı türleri, örneğin yanıltmacalar, çocukların zekâ ve dil gelişimini olumlu yönde etkilerler (Duymaz ).

Tekerlemelerin Tasnifi

Tekerlemeler, kullanıldıkları alanlara, kullanıcılarına ve işlevlerine göre tasnif edilebilir. Ancak yapılan tasnifler, çoğunlukla birden fazla kritere göre yapılmıştır. Bu durum, tekerlemenin müstakil ve sınırları belli bir tür olmamasından kaynaklanmaktadır. Halk edebiyatının diğer türlerinde olduğu gibi, tekerlemelerin belli bir konudan ve şekil özelliklerinden uzak olması, bu türe ait metinlerin tasnifi de güçleştirmektedir. Bu konuda Pertev Naili Boratav başta olmak üzere Doğan Kaya ve Mehmet Yardımcı gibi bazı araştırmacılar tasnif çalışmaları yapmışlardır. Son yıllarda Ali Duymaz tarafından yapılan tasnif ise daha kapsamlı bir çalışma olarak dikkat çekmektedir. Duymaz, hem Türkiye&#;deki hem de Türkiye dışındaki Türk topluluklarının tekerleme söyleme geleneklerini dikkate alarak şu şekilde bir tasnif ortaya koymuştur:

I. Belirli bir oyun, tören veya metne bağlı tekerlemeler

A. Çocuk oyunları tekerlemeleri
1. Ebe seçimi ve ebe çıkarma tekerlemeleri (sayışmacalar)
2. Oyuna eşlik eden tekerlemeler
3. Yanıltmacalar ve şaşırtmacalar
4. Yergi, övgü, kızdırma ve alay tekerlemeleri
5. Oyun daveti veya dağılma sırasında söylenen tekerlemeler
6. Oyuncak yapımı sırasında söylenen tekerlemeler

B. Tören ve inanç tekerlemeleri

1. Tören tekerlemeleri
a) Geçiş törenlerine bağlı tekerlemeler
(1) Doğum (bebek okşamaları)
(2) Ad koyma
(3) Diş çıkarma
(4) Sünnet
(5) Okula başlama ve eğitim-öğretim hayatı
(6) Evlilik ve aşamaları (düğün okşamaları)
(7) Ölüm

b) Toplumu ilgilendiren törenler
(1) Bahar bayramları (nevruz, hıdrellez vs.)
(2) Yağmur duasına bağlı törenler
(3) Hayvancılıkla ilgili törenler (sayacı türküleri)
(4) Ekin ekme (saban toyu)
(5) Hasat bayramları

c) Dinî bayram ve törenlerle ilgili tekerlemeler

2. İnanç tekerlemeleri (sözlü büyü / sihir şiirleri)
a) Tabiat unsurlarıyla ilgili tekerlemeler
b) Hastalık ve belâları savmak için kullanılan tekerlemeler
c) Çeşitli dinî inanışlarla ilgili tekerlemeler
d) Kader (fal) tekerlemeleri

C. Halk edebiyatı ve türlerine bağlı tekerlemeler
1. Masal tekerlemeleri
2. Bilmece tekerlemeleri
3. Halk hikâyesi tekerlemeleri
4. Fıkralar ve tekerlemeler
5. Türküler ve tekerlemeler
6. Ninniler ve tekerlemeler

D. Seyirlik oyunlar ve halk sporlarına bağlı tekerlemeler
1. Orta oyunu tekerlemeleri
2. Karagöz tekerlemeleri
3. Meddah tekerlemeler
4. Diğer seyirlik oyunlarla ilgili tekerlemeler
5. Halk sporlarıyla ilgili tekerlemeler (pehlivan okşamaları)

II. Yazılı veya gelişmiş edebiyat tekerlemeleri
A. Aşık edebiyatı tekerlemeleri (mizahi destanlar, hayvan destanları vb.)
B. Tekke-tasavvuf edebiyatı tekerlemeleri (şathiyeler, mülemmalar vb.)
C. Edebî metinlerin değiştirilmesiyle oluşmuş tekerlemeler

III. Diğer tekerlemeler (tekerlemeli mektuplar, iş ve mesleklerle ilgili tekerlemeler vb.) (Duymaz )

Tekerleme Örnekleri:

Çocuk oyunlarında kullanılan bir tekerleme: &#;Bir iki/Takır bakır on iki/Tahtalarda tahta/Biz gideriz bu hafta/İneğimiz doğurmuş/Haydi çıkın kel Fatma/Fındıklı fıstık/Kadifeli yastık/Vallahi yenge/Billâhi yenge/Ben yapmadım/Horoz yaptı/Horozun selamını ver, çık&#; (Duymaz ).

Nevruz töreninde söylenen bir tekerleme: &#;Çiğdem çiğdem çiçeyi/Dedem Allah göçeyi/Dam üstünde boyunduruk/Dura dura yorulduk/Verenin oğlu olsun/Vermi-yenin gara kedisi&#; (Duymaz ).

Masalların giriş kısmında kullanılan bir tekerleme: &#;Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, deve tellal iken horoz berber iken, 13 yaşında iken annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken annemin beşiğini merdivenden aşağı yuvarladım. Babam maşayı aldı, beni kovalamaya başladı. Tavan arasına kaçtım, bir altın buldum sarıdır diye; koşa koşa gittim, Tophane güllesini cebime soktum darıdır diye; Aya-sofya minaresini elime aldım borudur diye; at pazarına gittim, at bir çifte attı geri dur diye; Üsküdar&#;a geldim iki kâse yoğurt aldım, iki kova su kattım koyudur diye; beni aldılar tımarhaneye götürdüler delidir diye. Meğer ben deli değil veli imi-şim.&#; (Boratav ).

Kaynak: funduszeue.infoç.Dr. Halil İbrahim ŞAHİN, Türk Halk Şiiri

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası