alerji balgam yaparmı / Alerjik Astım Nedir? Belirtileri Nelerdir? – Alerji Doktoru

Alerji Balgam Yaparmı

alerji balgam yaparmı

Alerjik Rinit

Alerjik Rinit

Alerjik rinit; Tıbbi olarak normalde zararsız olan maddelere karşı başka insanların göstermediği şekilde bağışıklık sisteminin farklı ve aşırı reaksiyon göstermesine alerjik rinit denir.

Vücutta neden alerji gelişir?

Alerji kelimesi, Latince ‘den köken alan, farklı tepki vermek anlamına gelen bir kelimedir. Tıbbi olarak normalde zararsız olan maddelere karşı başka insanların göstermediği şekilde bağışıklık sisteminin farklı ve aşırı reaksiyon göstermesi anlaşılır.

Bağışıklık sistemini uyaran ve alerjiye neden olan maddelere alerjen denilir.

Bağışıklık sistemi, vücuda giren alerjen  ile  ilk karşılaştığında hiçbir klinik bulgu ortaya çıkmaz, çünkü henüz bu maddeye karşı özel antikorlar (IgE) üretilmemiştir. İlk temasta bu özel antikorlar üretilir, ancak ikinci temasta bağışıklık sistemi  tepki verir ve böylece alerji belirtileri ortaya çıkar.

En sık karşılaşılan alerjenler hangileridir?

Bilinen ve en sık karşılaşılan alerjen; polenler, hayvan tüyü, ev tozu-akarlar, küf mantarları ve özellikle suni katkı maddesi içeren gıdalardır.

1. Polenler:

Çiçekli bitkilerdeki üreme olayında rol alan çiçek tozları ya da diğer adıyla polenler bahar aylarında yüzlerce veya binlerce bitki tarafından atmosfere salınmaktadır.

Alerjen polenler üç mevsimlik dönem içinde etkinliklerini sürdürürler.

  • Erken ilkbahar dönemi orta veya kısa süreli olup bu döneme ait polenlerin çoğunluğunu ağaç polenleri oluşturur. Örnek olarak söğüt, kavak, dişbudak, fındık, çınar gibi ağaçları verebiliriz.
  • Erken yaz dönemi ilkbahar döneminden hemen sonra başlar ve haziran ayı sonuna kadar sürer. Buğdaygillerin bu dönemde etkinlikleri çok fazladır .İlk çiçek açan haşişe yerini daha sonra domuz ayrığı ve tavşan bıyığı bitkisine bırakır. Kedi kuyruğu ve çim ayrığı Haziran ve Temmuz aylarında önemlidir. Bromis Mollis (yumuşak satranç) polenleri Nisan ayından Eylül ayına kadar atmosferde görülür ve alerjik yönden önemlidir.
  • Üçüncü dönem olan geç saman nezlesi döneminde Ambrosia ( üzüm otu) polenleri alerjik hastalıklarda oldukça önemlidir. 

2. Ev Alerjenleri:

Yıl boyu süren alerjik  nezleden sorumlu nedenlerin başında ev tozu gelmektedir. Ev tozunun alerjenik özelliği tek bir maddeden kaynaklanmaz, Ev tozu özel bir ortamda canlı ve cansız bir çok materyalin artıklarından ve parçalanma ürünlerinden oluşan bir bileşimdir, bunlar arasında hayvan döküntüleri polenler, gıda artıkları, bakteriler, mantar sporları, böcek atıkları, inorganik madde parçacıkları ve akar (mite) bulunur. Akarların gelişmesinde nemli ortam idealdir, Ülkemizde en çok Dermatophagoides Farinae bulunur.  İnsan derisi döküntülerinin ve %80 nemliliğin olduğu yerler, yatak, çarşaf, yastık, yorgan, battaniye ve halılar canlı cansız akarların ve dışkılarının özellikle bol bulunduğu yerlerdir.

  • Hayvansal alerjen arasında; deri döküntüleri, kuş tüyü, kıl, tükürük, idrar, gaita yer alır. Kedi,köpek, kuş gibi hayvanlar en alerjik hayvanların başında yer alır.
  • Mantarlar, yıl boyu süren alerjik nezlede önemli etkenlerden biridir. Daha çok nemli ve loş yerlerde ürerler. Banyo ve mutfaklarda, rutubetli odalarda dolap ve sehpa arkalarında, ev bitkileri topraklarında üreyerek yıl boyu solunum havasına kolayca karışırlar. Bodrum katları ve çöp bulunan yerler de mantar sporlarının yoğun olabildiği yerlerdir.
  • Besinsel alerjen: Çikolata,kakolu gıdalar, boyalı içecekler( kola, hazır meyva suları), yağlı çerezler, baharatlı gıdalar (salam,sosis), boyalı yiyecekler ( sakız,boyalı şekerler) alerjik özellikleri olan besinlerdir. Burun şikayetlerine ek olarak; ağız, dil ve cilt şikayetlerine de yol açarlar.
  • Endüstriel ve kimyasal alerjen: Toluen, platin tuzları, krom, nikel, latex ve asitler en önemli endüstriel alerjendir. Sık gözlenen kimyasal ve biyolojik alerjen ise un, talaş, deterjanlar, çamaşır tozları, parfümler, egzoz gazları, sigara dumanı ve spreylerdir.

Alerjik rinitin belirtileri nelerdir?

Alerjik rinitli hastalar; hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve burun kaşıntısı şikayetleri ile başvururlar. Ayrıca geniz akıntısı, öksürük, halsizlik, koku almada güçlük olabilir. Bazı hastalarda damak ve kulak içinde kaşıntı görülebilir.

Beraberinde alerjik konjunktivit de varsa; gözlerde kaşıntı, sulanma ve kızarıklık eşlik edebilir. Sürekli ağız solunumuna bağlı yüksek damak ve diş bozuklukları oluşabilir. Alerjik rinitte şikayetler çift taraflıdır, tek taraflı veya sarı/yeşil renkli burun akıntısı olması alerjik rinit ile uyumlu değildir. Kaşıntı nedeniyle sık sık elleriyle burunlarını yukarıya doğru itme hareketi (alerjik selam) ve buna bağlı burun ucunda yatay çizgi oluşumu ile beraber gözaltlarında görülen ödem, hafif koyu renk değişikliği alerjik rinitin tipik bulgularıdır. Tedavi edilmeyen hastalarda rahat nefes alamama nedeniyle uyku bozuklukları görülebilir.

Çocuklarda; dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu, sınav başarısızlığı ve özgüvende azalma olabilir.

Erişkinlerde; anksiyete, depresyon, akademik performansta ve iş üretkenliğinde azalma bunların sonucunda da yaşam kalitesinde düşme görülebilir.

Alerjik rinit ve nezle arasındaki farklar nelerdir?

Alerjik rinit ve nezle belirtileri birbirlerine benzeyebilir.

Ayırt etmenin birkaç yolu vardır:

Ateşiniz yoksa ve ince, sıvı bir burun akıntınız varsa alerjik rinite yakalanmışsınız demektir. Ama burun akıntısı daha sarıysa, vücudunuzda ağrılar varsa ve düşük de olsa ateşiniz çıkmışsa bu bir nezle belirtisidir. Alerjik rinit alerjen maddeyle temas halinden hemen sonra başlar. Nezleyse virüsü kaptıktan birkaç gün sonra ortaya çıkar. Alerjik rinit, alerjen maddeye maruz kaldığınız sürece devam eder.

Nezleyse sadece üç beş gün sürer.

Alerjik rinit kimlerde ve ne zaman görülür?

Alerjik rinit genellikle alerji yatkınlığı olan, atopik olarak adlandırılan kişilerde görülür. Bu kişilerde diğer alerjik hastalıkların (egzema, ürtiker, astım) görülme sıklığı da artar. Ailesinde alerjik hastalık öyküsü olan kişilerde de alerjik rinit görülme sıklığı artar. Hastalık semptomları genellikle 40 yaşından önce görülür, yaş ilerledikçe şikâyetler azalır. Hastalığın kendiliğinden tamamen geçmesi çok nadir görülen bir durumdur.

Alerjik rinitin farklı tipleri var mıdır?

Alerjik rinit belirtilerin süre ve şiddetine göre sınıflandırılır. Bulgular haftada dört günden az veya dört haftadan kısa süreli ise “intermitan (aralıklı)”, haftada dört günden çok ve dört haftadan uzun süreli ise “persistan (süregen)” alerjik rinit denir.

Şiddetine göre sınıflarken ise; uykuda bozulma, günlük aktivite ve egzersizde bozulma, iş/okul hayatında bozulma, sıkıntı verici belirtiler eşlik ediyorsa “orta/ağır”, hiç birisi eşlik etmiyorsa “hafif” alerjik rinit olarak tanımlanır.

Günlük pratikte ise daha sık olarak; bahar mevsiminde görülüyorsa “mevsimsel”, tüm yıl boyunca görülüyorsa perenial (yılboyu) alerjik rinit olarak sınıflandırılır.

Mevsimsel alerjik rinit; çoğunlukla havada uçuşan ağaç, çayır ve ot polenlerine bağlı olarak oluşur ve “saman nezlesi” olarak da adlandırılır ancak doğru bir tanımlama değildir. Yaşanılan coğrafi bölgeye göre polen miktarları değişebilir. Kuru ve rüzgârlı havalarda polen miktarları daha yoğundur ve alerjik rinit bulgularında artış görülebilir.

Yıl boyu alerjik rinitte ise nedenler daha çok; ev tozu akarı, küf mantarı, hamamböceği, hayvan tüyü gibi ev içi alerjendir.

Alerjik rinitin tanısı nasıl konulur?

Alerjik rinit tanısında en önemli nokta hastanın hikâyesidir. Hekimler, alerjik rinit tanısı için öncelikle hastada görülen belirtileri inceler. Belirtilerin hangi mevsimde, ne ile karşılaşıldığında, nasıl ortaya çıktığı teşhis için önemlidir. Nelerin tetiklediği ve hangi mevsimde ortaya çıktığı tanıyı koymada yardımcı olacaktır.

Muayenede; hastanın burun mukozası ve diğer noktalar incelenir. Burun endoskopisinde burun iç yüzeyi soluk ve “konka” denilen yumuşak dokular şiştir. Hastaların muayenesinde koyu ve yapışkan burun akıntısı görülebilir. Burun içinde soluk renk, saydam salgı artışı, ödem, şişlik ve burun eti büyümesi görülebilir. Ağız içinden bakıldığında geniz akıntısı ve farenjit bulguları görülebilir.

Alerjik rinit tanısı için antikor IgE testi gibi pek çok tanı testi bulunur. Deriye uygulanan alerji testleri en sık kullanılan yöntemler arasındadır. Kan veya deriden yapılan alerji testleri ile rinite neden olan alerjik ajan ortaya çıkarılabilir. Ancak testlerin sonuçları negatif olsa bile, hastada görülen belirtilerle de teşhis konulabilir.

Radyolojik görüntüleme tetkikleri normal şartlarda gerekli değildir, tedavinin başarısız olduğu veya alerjik rinit dışında bir hastalık düşünüldüğünde yapılabilir.

Alerjik rinit; enfeksiyona bağlı rinit, alerjik olmayan rinit, rinosinüzit, polip (burunda et), geniz eti büyüklüğü, yabancı cisim, kistikfibrozis, Kartegener sendromu ve tümör gibi pek çok hastalıkla karışabileceğinden hastalar ayrıntılı değerlendirilmelidir.

Alerjik rinit nasıl tedavi edilir?

Alerjik rinitin tedavisi şikâyetlerin giderilmesine yöneliktir, hastalık bu tedaviyle ortadan kaldırılamaz. Alerjik rinitin tedavisinde bulguları tetikleyen alerjenlerden kaçınma ve ilaç tedavisi esastır. Birçok hastanın şikâyetleri bu şekilde kontrol altına alınabilir. En sık kullanılan ilaçlar; alerjenin etkisini azaltan antihistaminikler ve kortizon içeren burun spreyleridir. Alerjik rinitin tedavisinde hekim tarafından, antihistaminik denilen ve alerjenle karşılaşıldığında olaya neden olan madde salınımını engelleyen ilaçlar kullanılır. Bunlar genellikle de çok faydalıdırlar. Alerjene maruz kalmadan önce kullanıldığında etkileri daha iyidir. Özellikle kaşıntı, akıntı ve hapşırma gibi belirtilerin giderilmesinde etkilidirler. Ayrıca burun iç yüzeyindeki şişliği azaltan ilaçlar da tedavide kullanılmaktadır. Yaygın olarak kullanılan bir diğer seçenek ise kortizon içeren burun spreyleridir. Spreylerde bulunan kortizon sadece burun bölgesine uygulandığından yan etkisi yok denecek kadar azdır. Burun yıkama gibi tedaviye yardımcı önlemlerin de faydası vardır.

Ancak tüm bu ilaçlar, muhakkak hekim tarafından hastalığın şiddeti ve hastanın durumu değerlendirilerek verilmesi gerekir. Hastalığın medikal tedavisi aynı zamanda çevre kontrolü danışmalığını da kapsamalıdır.

İlaç tedavisi yanında etkinliği kanıtlanmış diğer bir tedavi alerjen ile aşı tedavisi (immünoterapi)’dir. Alerjen immünoterapi, yöntemi bu uygulama için uygun şartları ve alerjileri olan bireylerde, kişiye özel olarak belirlendiğinden mutlaka uzmanlarca yapılmalıdır. Alerjik rinit şikâyetlerinin düzelmesini sağlayan alerjen immünoterapi bazı hastalarda astım gelişimini de önleyebilir.

Tedavinin ana esasları alerjen uyaranlarla temasın kesilmesi, ilaç tedavisi, hiposensibilizasyon (aşı tedavisi) olmakla birlikte; alerji nedeniyle oluşan burun eti ve sinüzit, polip gibi sorunlara yönelik olarak cerrahi tedavilerin (konka cerrahisi, sinus cerrahisi) de uygulanması gerekli olabilir. Burun hava akımını tıkayan ödemli ve polipleşmiş dokuların cerahi yöntemlerle giderilmesi ile alerjen ve mukoza teması azalmakta, alerjenin mukusla birlikte akarak elimine edilmesi kolaylaşmaktadır yaşam kalitesindeki artışın yanı sıra alerjik yakınmalarda da belirgin azalma sağlanabilmektedir. Burunda alerjik et (polip) gelişmesi durumunda cerrahi tedavilerin tekrarlanması gerekebilir.

Alerjik rinitli kişilere tavsiyeler:

  • Alerjik rinitli kişilerin tozlu ve polenli ortamlarda bulunmaması, eğer bulunmak zorunda kalacaklarsa maske kullanmaları gerekir.
  • Polenlerin uçuştuğu mevsimlerde kapı ve pencereler kapalı tutulmalıdır. Özellikle kaloriferli evlerde kuru ev havası alerjik rinitin kötüleşmesine neden olabileceğinden, evde hava nemlendiricileri kullanılmalıdır. Oda havasının temizliğine dikkat edilmelidir.
  • Evde hayvan ve bitki beslemekten kaçınılması gerekir. Tüylü ve yünlü battaniyeler yerine pamuklu ve sentetik olanları tercih edilmelidir. Toz barındırabilecek tarzda kilim, halı gibi ev eşyaları kullanılmamalıdır.
  • Mobilyalar haftada iki defa temizlenmelidir. Alerjisi olanlar mümkünse temizlik yapmamalı, yapmak zorunda iseler temizlik sırasında ve sonrasında 15 dakika maske takmalıdırlar.
  • Hastanın yatak odasındaki yatak, yastık ve yorgan alerjen geçirmeyen kılıflar ile kaplanmalıdır. Eğer yatak eski ise değiştirilmesinde yarar vardır.
  • Yatak takımları ev tozu akarları ve yumurtalarını öldürmek amacı ile her hafta 60 derecede yıkanmalıdır. Çocuklar tüylü oyuncaklarla uyumamalıdır.
  • Genel sağlık kurallarına uyulmalı, egzersiz yapılmalı,  sigara içilmemeli, dengeli beslenmelidir.

Referanslar

1.Önerci M. Alerjik Rinosinüzitler ,Rekmay Ltd. Ankara
2.Güneri funduszeue.info Web Sitesi

Öksürüğünüzün Nedeni Alerji Olabilir

Öksürüğünüzün Nedeni Alerji Olabilir

Havaların soğuması ve okulların da açılmasıyla birlikte soğuk algınlığı ve öksürük çok fazla görülmeye başlandı. Öksürüğe neden olabilecek pek çok durumun olduğunu ancak öksürüğün alerji ve astımdan kaynaklanabileceğini belirten İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, öksürükle ilgili detaylı bilgiler verdi.

Neden sürekli öksürürüz?

Boğazdaki veya solunum yollarındaki doğal tahrişe bağlı olarak öksürük ortaya çıkabilir. Basitçe anlatmak gerekirse, boğaz, trakea ve akciğerlerdeki reseptörlere yanıt verir ve beyindeki "öksürük merkezinin" aktivasyonuna yol açar.  Öksürük bir bakıma istenmeyen maddeleri dışarı atma yoludur. Öksürüğe neden olabilecek pek çok durum olabilir. Alerji ve astım da öksürüğe neden olabilen yaygın durumlar arasındadır.

Alerjik öksürük neden olur?

Alerjik öksürük, öncelikle vücudun maruz kaldığı belirli maddelere aşırı tepki veren aşırı aktif bir bağışıklık sisteminden kaynaklanır. Bu reaksiyonlar, vücut zararsız maddeleri zararlı maddelerle karıştırdığında ve böylece onları savuşturmak için bir savunma sistemi başlattığında ortaya çıkar. Histamin, burun akıntısı, öksürme, hapşırma ve burun pasajlarının şişmesinden sorumludur, bu nedenle hasta soğuk algınlığı olmasa bile soğuk algınlığı benzeri belirtiler yaşamaya başlar. Alerji öksürükleri tipik olarak hava yollarının şişmesi veya tahrişinden kaynaklanır. Ayrıca burun akıntısı geliştirirseniz, sinüslerinizde asılı kalan mukus boğazınızın arkasına damladığında da öksürük yaşayabilirsiniz.

Öksürüğün sebebinin soğuk algınlığı, alerji veya astımdan olduğunu nasıl anlarız?

Soğuk algınlığı çok yaygındır. Çoğumuz yılda üç veya dört kez soğuk algınlığı yaşayabiliriz; çocuklarda daha sık görülebilir. Ancak alerji ve astım da oldukça yaygındır. Bu koşulların üçünde de öksürük belirtisi vardır. Öksürük kuru ya da balgamlı olabilir, ara ara gelebilir, sabit kalabilir ve hafif ile şiddetli arasında değişebilir. Ancak, temel nedeni anladığınız sürece çoğu öksürüğün tedavisi kolaydır. Astım, alerji ve soğuk algınlığı öksürüğü arasındaki farkları bilmek, durumu yönetmenin ana yoludur.

Soğuk algınlığının belirtileri nelerdir?

Hafif bir soğuk algınlığınız olduğunda; tek belirti burun akıntısı, hafif boğaz ağrısı, öksürük ve genel yorgunluk olabilir. Soğuk algınlığınız daha ciddiyse, vücut ağrılarınız da olabilir ve her yerde ağrı, ateş, uyku güçlüğü ve öksürüğünüz ve boğaz ağrınız daha kötü olabilir.

Alerjilerin belirtileri nelerdir?

Alerjilerin bazı belirtileri, soğuk algınlığı ile aynıdır. Örneğin burun akıntısı ve sulu gözlere sahip olabilirsiniz. Bununla birlikte, kaşıntılı gözler, sık hapşırma nöbetleri ve cilt tahrişi, alerjinin yaygın belirtileridir.

Alerjik öksürük ve soğuk algınlığı farkları nelerdir?

Soğuk algınlığı ve alerjik öksürük ile ilişkili öksürük belirtilerinde önemli farklılıklar vardır.

Bir alerjinin neden olduğu öksürük:

Alerjenler mevcut olduğu sürece günler veya aylarca sürer. Soğuk mevsimlerde en sık görülen soğuk algınlığının aksine yılın herhangi bir zamanında ortaya çıkabilir. Sonbahar da alerjenlerin yaygın olduğu bir mevsimdir ve bu mevsimde de alerji belirtilerinde artış olabilir.

Alerjene maruz kalındığı durumlarda ani belirtilerle ortaya çıkabilir.

Alerjik öksürüğe burun akıntısı, gözlerde kaşıntı ve sulanma, boğaz ağrısı da eşlik edebilirken, asla ateş ve vücut ağrıları eşlik etmez. Öksürüğünüz varsa ve ateşiniz varsa, öksürüğün soğuk algınlığından kaynaklanması muhtemeldir.

Soğuk algınlığı da çok nadiren 14 günden uzun sürer, bu nedenle öksürük iki hafta sonra geçmiyor ve soğuk algınlığı tedavilerine ve ilaçlara yanıt vermiyor gibi görünüyorsa, alerji olma olasılığı daha yüksektir.

Alerjiler sinüs ve orta kulak enfeksiyonlarına neden olabilir

Alerjik öksürüğe sinüs ve orta kulak enfeksiyonları da eşlik edebilir. Bu durumlar alerjik reaksiyonun dolaylı etkileri olarak kabul edilir. Burun geçiş yollarındaki şişlik nedeniyle sinüsler oldukça hassas hale gelir ve bu da sinüzit olarak da bilinen sinüs enfeksiyonu riskini artırır. Sinüs enfeksiyonlarının semptomları arasında sinüslerin çevresinde ağrı (alnı, burnun üst kısmını ve her iki tarafını, üst çeneyi ve üst dişleri, elmacık kemiklerini ve gözlerin arasını etkiler), sinüs akıntısı, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve şiddetli tıkanıklık yer alır.

Astım öksürüğü ve diğer durumlar arasındaki fark nedir?

Astımın soğuk algınlığı ve alerjilerle ortak başka belirtileri de vardır, ancak astımı diğerlerinden ayıran belirtiler şunlardır:

Geceleri veya gülerken veya fiziksel olarak aktifken kötüleşen bir öksürük,

Nefes almada zorluk,

Göğüste sıkışma hissi,

Nefes darlığı,

Hırıltı.

Astımlı çocuklar, ayrıca soğuk algınlığını beklenenden çok daha sık yaşayabilir veya iyileşmesinin çok daha uzun sürdüğünü görebilir. Bu nedenle astımın mutlaka kontrol altında tutulması gereklidir.

Öksürüğün şiddeti önemlidir

Soğuk algınlığı belirtileri genellikle hafiftir ve bazı soğuk algılığı ilaçları ile kolayca kontrol altına alınabilir.

Alerji belirtileri de hafif olabilir ancak alerjinin ciddiyetine göre şiddeti değişebilir ve günlük hayatın rutinini olumsuz yönde etkileyebilir.

Astım belirtileri ise tedavi edilmediği durumlarda son derece şiddetli olabilir. Bu nedenle astımın mutlak tedavi edilmesi ve kontrol altında tutulması gereklidir. Tedavi edilmeyen astım, astım ataklarına ve daha ciddi durumlara neden olabilir.

Öksürük kaç günde geçer?

Tipik olarak, soğuk algınlığı yaklaşık yedi ila 10 gün sürer ve en şiddetli belirtiler birkaç gün sonra düzelmeye başlar. Alerjiler, tedavi edilmezse, alerjen mevcut olduğu sürece belirtilere neden olur. Bu nedenle, öksürüğünüz bir hafta sonra iyileşmeye başlamazsa, belirtileriniz soğuk algınlığından kaynaklanmıyor olabilir.

Astım ise hızlı bir şekilde gelip gidebilir. Ataklar aniden gelebilir ve hızla azalabilir. Hafif ataklar dakikalarca sürebilir, ancak daha ciddi ataklar günlerce sürebilir.

Bahar alerjisi belirtileri nelerdir? Mevsimsel alerjik rinit ve burun tıkanıklığı neden olur, nasıl geçer?

Polen alerjisinde en çok önem taşıyan polen türleri kızılağaç, fındık ağacı ve huş ağacı tarafından üretilmektedir. Bunlara ek olarak pelin, tüm çimen türleri, özellikle çayır otları ve meyve bahçesi gelmektedir. Küf mantarların üreme organları, polenin sebep olduğu rahatsızlıklara benzer rahatsızlıklar verebilir. Polen, nefes yoluyla solunum yollarımıza yerleşir. Buna ek olarak polen cilt, saç ve gözlere yerleşir. Bu, bir çokları için bir sorun oluşturmaz. Alerjik olan bir kişide bağışıklık sistemi harakete geçer ve burunda ve/veya gözlerde ve/veya bronşlarda iltihaplanma tepkisi görülür. Vücut, polendeki proteinlere tepki gösterir ve rahatsızlığa, hapşırmaya, burun akıntısına, gözlerde kaşıntıya neden olan, histamin ve diğer iltihap yaratan maddeler salgılamaya başlar .Burunda Alerjik Rinit(Bahar alerjisi/saman nezlesi),bronşlarda Alerjik Astım, gözlerde ise Allerjik Konjuktivite neden olur. Polen alerjisi çoğunlukla yaş grubundaki kişilerde görülür ve bu hastalığa yakalanan insan sayısının giderek arttığı görülmektedir. Sonuç olarak astım, alerjik nezle ve göz alerjisi belirtileri bahar aylarında görülüyorsa bahar alerjiniz var demektir ve bir an önce teşhis konulup tedaviye başlanması gerekmektedir.

MEVSİMSEL ALERJİK RİNİT

Alerjik rinit, burun içini kaplayan mukozanın alerjik nedenli iltihaplanmasına denir ve özellikle alerjik yatkınlığı olan kişilerde daha sık görülür. Çoğunlukla ömür boyu sürer ancak, ileri yaşlarda şiddeti azalabilir. En sık görülme nedeni rüzgarın havada uçurduğu polenlerdir ancak herhangi bir alerjen tarafından tetiklenebilir. Kendiliğinden geçme olasılığı çok düşüktür. Ama soruna neden olan alerjenlerden uzak durmak önemli faydalar sağlamaktadır. Hastalığın yaygınlığı oldukça yüksektir ve bilimsel çalışmalara göre, toplumun yaklaşık beşte birinin alerjik rinitli olduğu belirtilmektedir.

BELİRTİLERİ NELERDİR?



Alerjik riniti olan hastalarda burun tıkanıklığı, hapşırma nöbetleri, sulu burun akıntısı, burun ve gözlerde kaşıntı (aynı zamanda konjuktivit), Sinüslerde baskı ve yüzde ağrı, Gözaltlarının şişmesi ve mavimsi bir renk alması,Koku ve tat duyularında azalma ,Çocuk hastalarda sık sık ellerini buruna sürtme ve kaşıma hareketi ,Yorgunluk, algılama güçlüğü, uyku bozukluğu ,damakta ve gırtlakta kaşıntı, öksürük ve baş ağrısı görülebilir. Alerjiye yol açan polenlerin kaynağı çeşitli otlar ve ağaçlardır. Polenler havadan burun, göz ve boğazımıza yapışarak birikirler. İlkbaharda polenlerin kaynağı genellikle ağaçlar, yaz ve sonbaharda ise genellikle çayır otlarıdır.

ALERJİK ASTIM

Havayı solduğumuzda bu havanın akciğere iletilmesini bronş adı verilen yapılar sağlar. Çeşitli uyaranlar sonucu bu bronşlar aşırı derecede kasılır ve daralır. Hava yollarının daralmasıyla nefes almak güçleşse de nefes vermekte daha çok zorlanılır. Bu şekilde nöbetler halinde ortaya çıkan, geri dönüşümlü bronş kasılmasına astım denir. Şikayetler kendiliğinden düzelebilir, giderek şiddetlenebilir ya da ilaçlarla ortadan kalkabilir. Bu inflamasyonun oluşmasında genetik ve çevresel faktörler rol oynar. En önemli genetik risk faktörü alerjidir (atopi). Toplumda özellikle çocukluk çağında sık görülen bir hastalık olan astım, yetişkinlerin yüzde 5'ini, çocukların ise yaklaşık yüzde 10'unu etkiler.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Astımda bronşlar daraldığından en önemli bulgu nefes almada güçlük çekmedir. Hasta hem nefes alırken hem de verirken zorlanır. Nefes verirken hava dışarı zorlanarak çıkar ve hırıltılı soluk alıp verme görülür. Hastada hışırtı tarzında ses oluşur. Astımda sık karşılaşılan bir durumdur fakat başka solunum yolu rahatsızlıklarında da bu hırıltı duyulabilir. Sadece astıma özgü bir belirti değildir.

En çok görülen belirtilerden biri de öksürüktür. Özellikle gece ya da sabaha karşı ortaya çıkar. Kuru ve inatçı bir öksürüktür ve uykudan uyandırır. Sebebi balgam ya da bronşun etrafındaki kasların kasılmasıdır. Hasta doktora balgamı çıkardıktan sonra rahatladığını söyler. Astım hastaları sık nefes alıp verir. Çünkü aldığı nefesin yetmediğini düşünür ve zorlanır.

Astım çok ağırlaştığında hastada morarma görülebilir. Ayrıca göğüs bölgesindeki deri özellikle kaburgaların arasındaki içe çöker ve kanurgalar belirginleşir. Mutlaka doktora görünmek gerekir. Bu beliritler sadece astımda görülmediğinden diğer hastalıklardan ayırt etmek gerekir. Astımın belirtileri özellikle sabaha doğru görülür.

ALERJİK KONJONKTİVİT

Alerjik konjonktivit en sık rastlanan alerjik göz hastalığıdır. Genellikle çocuklukta başlar, İnsanların yaklaşık yüzde 15′inde allerjinin bir veya birkaç çeşidi görülür. Çevreyle direkt teması nedeniyle göz allerjik hastalıklara daha sık meyil gösteren bir organımızdır.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Gözlerde sulanma, kaşınma olur. Kaşınma sonrası enfeksiyon eklenmesiyle de gözde kızarmalar ve ağrı başlayabilir. Gözünüzde özellikle bahar ayalarında kaşınma, sulanma, konjunktiivit sık oluyorsa bahar alerjiniz var demektir.

TEDAVİ DE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

1-Korunma: Polen alerjisi olanlar aşağıda bahsedilen önlemlere tama yakın uymalıdırlar.
2-Şikâyetler geçmezse İlaç tedavisi uygulanır. Doktor gözetiminde antialerjik ilaçlarla hastalık kontrol altında tutulmaya çalışılmalıdır. Diğer bir şeçenek kortizonlu damla ve funduszeue.infoım yakınmasında nefes açıcı kortizon dışı spreyler de kullanılır.
3-Eğer alerjik şikâyetler ilaçlarla geçmiyorsa ve giderek artıyorsa şeçilmiş ve kısıtlı vakalarda spesifik alerji tespit edilenlere aşı tedavisi (immunoterapi) uygulanabilir. Çok az miktarlardan başlanarak giderek artırılan allerjen aşı ile vücuda verilir. Bu alerjenlere karşı vücudun desensitize (duyarsız) hale gelmesi sağlanır. Aşılama yaklaşık 4–5 yıl sürer.

Tüm bunlara rağmen maalesef Alerjik hastalıklarda % tedavi mümkün değildir. Ancak yukarıdaki yöntemlerle Alerjik Hastalıklar tama yakın kontrol altına alınmaya çalışılır.

POLEN ALERJİSİNDEN KORUNMA YOLLARI NELERDİR ?

• Polenlerin en fazla uçuştuğu sabahları saat ile arası açık havaya çıkmamalı. Ancak ağız ve burnu kapatan maskeler kullanılabilir.
• Polen zamanı açık havada spor yapmamalı.
• Saçlar tozu tutar. Bu nedenle her akşam saçlarınızı yıkayıp duş alınmalı. Böylece üzerinizdeki polen tozlarından arınabiliriz.
• Çocuklar sokaktan geldiği zaman giysilerini hemen değiştirmeleri sağlanmalı.
• Arabada giderken camları açmamalı. Hava değişimi için klimadan yararlanılmalı.
• Polen zamanı evde kapı ve pencereler kapalı tutulmalı.
• Evinizde ve ofiste varsa polen filtreli klima kullanılmalı. Bu filtreleri sık sık temizletmeli. Böylece dışardan gelecek olan tozları önleyebilirsiniz.
• Tatil için deniz kenarı veya yüksek dağları tercih etmeli.
• Dışarıda gözlük ve şapka kullanılmalı. Gözlükleri her gün akarsuyun altında yıkamalı.
• Günlük kıyafetler yatak odasında çıkarılmamalı.
• Çim biçmekten kaçınmalı ya da maske-şapka kullanılmalı.

•Bebeklikde anne sütü ile beslenmiş olmak allerjik yakınmaları azaltır. Anneler bebeklerini emzirmeli.

VE SİGARAYA SON!

· Hamileyken sigara içen annelerin bebeklerinde astım gelişme riski fazla olduğu gibi gebelik süresince pasif sigaraya maruz kalan gebelerin (örneğin baba sigara içiyorsa) çocuklarında da astım gelişme olasılığı fazladır.

· Çocukların hayatlarının ilk yıllarında sigaraya maruz kalmaları, akciğer gelişimini olumsuz etkilediği,solunum fonksiyonlarının yaşıtlarından daha düşük olmasına yol açtığı gibi astım gelişme olasılığını artırmaktadır.

· Astımlıların pasif olarak sigaraya maruz kalmaları astım ataklarının sıklığını arttırmakta kontrolü güçleştirmektedir.

· Sigara astımlılarda tedavi edici ilaçların tedavi etme yeteneğini bariz şekilde azaltmaktadır.

Alerjik öksürüğe ne iyi gelir? Alerjik öksürük nedir? Neden olur?

ALERJİK ÖKSÜRÜK BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kronik kuru öksürüğünüz varsa (üç haftadan uzun süren bir öksürük türüdür), bu alerji veya astım belirtisi olabilir. Eğer öksürük alerji kaynaklıysa bazı mevsimlerde veya bazı ortamlarda daha çok öksürdüğünüzü fark edebilirsiniz. Bu, sizi etkileyebilecek alerjenlerin varlığından kaynaklanabilir.

Kişinin öksürüğe yakalandığı ortamlarda dikkat etmesi ve o tip ortamlarda bulunmaması kişinin uzun dönem sağlığı açısından önem teşkil etmektedir. Alerjinizi tetikleyen alerjenlerden uzak durulması gerekmektedir.

Bununla birlikte, alerjik öksürük ve diğer alerji semptomları da zamanla değişiklik gösterebilir. Daha öncesinde alerjik reaksiyon göstermediğiniz bir duruma alerjik reaksiyon gösterebilirsiniz ya da yaş ilerledikçe insanlar, alerjenlere maruz kaldıklarında bile semptomlarının daha az yaygın hale geldiğini fark eder. Bunun başlıca nedeni, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve eskisi kadar güçlü tepki verememesidir. Ancak bu, alerjinin kendisinin kişinin vücudunda oluşmadığı anlamına geldiği çıkarılmamalıdır.

ALERJİK ÖKSÜRÜK İÇİN NE İYİ GELİR?

Medikal tedavilerin yanı sıra alerjik öksürük için destek tedavileri de mevcuttur. Alerjik öksürük dönemlerinde:

Su tüketimi oldukça önemlidir, bu dönemlerde bol sıvı tüketilmesine dikkat edilmelidir. Sıvı tüketimi ile boğazda oluşan mukusun incelmesine sağlanır ve vücuttan atılımı kolaylaşır. Ayrıca öksürük sonucunda boğazda oluşabilecek olan tahrişinde rahatlamasına yardımcı olur. Öksürüğün şiddeti ve süresi de azalır. Su tüketiminin yanında çay kahve gibi sıcak içeceklerin tüketimi de boğazda oluşan tahrişin azaltılmasında yardımcı olur.

Öksürük şurupları ya da pastiller kullanılabilir. Kuru öksürüğü azaltır ve boğazda oluşan tahrişi rahatlatır.

Öksürük dönemlerinde kişinin alerjisi yoksa ve 2 yaşın üzerinde ise bal tüketimi hem boğaz yolunu rahatlatır hem de öksürük krizlerini hafifletebilir.

Kişinin bulunduğu ortamı sıklıkla havalandırması da havanın nemlenmesini ve temizlenmesi sağlayacağı için ortamdaki alerjenleri de azaltmış olur. Oda nemlendiricileri havayı nemlendirmek için iyi bir seçenek olabilir.

Tütün ve sigara dumanının bulunduğu ortamlar öksürüğü alevlendirebileceği için bu tür ortamlarda bulunmaktan kaçınılmalıdır. Pasif içicilik de sigara tüketimi gibi akciğerleri tahriş eder ve alerjik öksürüğü artırabilir. 

Alerjik öksürük, her kişide tamamen farklı faktörlerden kaynaklandığından, tedavi seçeneklerinde de değişiklikler mevcuttur.

Vücudun duyarlı olduğu alerjenlerden veya tahriş edici maddelerden kaçınmak gerekir.

Burun akıntısını gideren dekonjestanlar kullanılabilir.

Öksürük şiddetine bağlı olarak öksürük azaltıcı ilaçlar kullanılabilir.

Alerjik öksürük nadiren ciddi bir durumdur, ancak semptomları çok rahatsız edici olabilir. Alerji uygun şekilde yönetilmezse astım gelişme riski vardır. Bu nedenle, alerji semptomları çok hafif olsa bile, 1 haftadan uzun süren ve iyileşmeyen durumlarda, ateş ve balgam gibi durumlarda mutlaka hekim kontrolüne başvurulması yararlı olacaktır.

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

TwitterFacebook

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası