29 mart 2009 seçimleri / İşte İl İl Yerel Seçim Sonuçları - Foto Galeri - monash.pw

29 Mart 2009 Seçimleri

29 mart 2009 seçimleri

’ten ’a Yerel Seçimler

yerel seçimleri yaklaşırken geride bıraktığımız on beş yıllık süreçte gerçekleşen üç yerel seçimde partilerin neler vadettikleri, ne şekilde yarıştıkları ve nasıl bir performans gösterdikleri; bu süreçte yerel siyaset söyleminin genel siyasete paralel olarak nasıl değiştiği önümüzdeki seçimleri doğru yorumlamak açısından önem taşımaktadır. , ve yerel seçimleri AK Parti’nin zamanla hizmet odaklı bir belediyecilik geleneği oluşturduğu, muhalefet partilerinin ise her seçim döneminin siyasi gündemine göre söylem benimseyerek ve AK Parti’ye göre bir pozisyon alarak hizmet odağının gerisinde kaldığı bir yarışı temsil etmektedir.

Yerel Seçimleri

AK Parti’nin genel seçimlerinde elde ettiği başarının ardından yerel seçimlerinde nasıl bir sonuç elde edeceği merak konusuydu. Hem Tayyip Erdoğan’ın belediyecilik konusunda İstanbul belediye başkanlığı döneminde gösterdiği başarı hem de iktidar olunması AK Parti’nin elini güçlendiriyordu. Bununla birlikte partinin ’den bu yana sıklıkla üzerinde durduğu “yerel kalkınma” vaadi de seçmen nezdinde büyük bir beklenti oluşturmuştu. Ayrıca kriz döneminde iktidara gelinmesine karşın kısa sürede önemli adımlar atılması da AK Parti’ye olan teveccühü artırıyordu.

yerel seçimleri yaklaşırken diğer siyasal partiler de yerelde başarılı sonuçlar elde etmek üzere farklı stratejiler kurguluyordu. Ana muhalefet partisi CHP’nin gündemi başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerde seçimi kazanmak ve oy oranını artırmaktı. Öte yandan solun ancak kendi çatısı altında birlik olabileceği söylemini kullanan CHP’ye karşı SHP diğer sol partilerle ittifak yaparak CHP’yi seçimlerde zorlamayı amaçlıyordu. yerel seçimlerine hazırlık yapan bir diğer parti ise genel seçimlerinde baraj altında kalan MHP idi. MHP yerel seçimlerde Türkiye genelinde yüzde 10 oranında oy alarak yeniden seçmenin güvenini kazanmak istiyordu. yerel seçimlerinde gündemdeki partilerden biri de DEHAP’tı. Doğu ve Güneydoğu’da önemli bir oy potansiyeline sahip olan DEHAP seçimlere SHP çatısı altında girerek AK Parti’nin Doğu ve Güneydoğu’daki yükselişini durdurmayı hedeflemekteydi.

seçimleri AK Parti için yerel seçimleri de kazanarak “tam iktidar” ile hizmete devam anlamına gelirken diğer partiler için AK Parti ile rekabet ettikleri ve oy oranlarını artırmayı amaçladıkları bir yarışı temsil ediyordu.

Partiler yerel seçim kampanyalarında öncelikli olarak hizmet vurgusu yaptılar ve ülkenin içerisinde bulunduğu durum itibarıyla ekonomi odaklı söylemler geliştirdiler. Altyapı, işsizlik, çevre kirliliği, kaynak yönetimi gibi konular tüm partiler tarafından farklı şekillerde dile getirildi. Bu seçimlerde krizin de etkisiyle “şeffaflık” ve “karar alma süreçlerine katılım” vaatleri öne çıktı. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve yeniden yapılandırılması ihtiyacını vurgulayan AK Parti köklü bir değişim vadeden tek partiydi. Buna karşın CHP ise yerel seçim sürecinde olunmasına rağmen kampanyasını çağdaşlık ve laiklik gibi o dönem hala yıkılamamış olan vesayet rejiminin sloganları üzerinden şekillendirdi.

Yerel seçimlerde oy verme davranışını etkileyen en önemli faktörlerden biri de aday profiliydi. Bu bağlamda aday gösterilecek kimselerin bulundukları şehirlerde bilinir olmaları ve siyaseten sicillerinin temiz olması önemliydi. Bu bağlamda seçimlerinden önce tüm partiler büyükşehir adayları üzerinde ciddi çalışmalar yaptı. AK Parti katılacağı ilk yerel seçim olması sebebiyle hem gelecekteki seçimlerde sürecek bir gelenek oluşturmak hem de seçilecek doğru adayların ortaya koyacağı hizmetler açısından AK Parti belediyeciliğine yönelik doğru bir imaj çizebilmek için adaylar üzerinde sıkı çalıştı.

Böyle bir sürecin ardından yarışın çoğunlukla AK Parti ve CHP arasında gerçekleştiği yerel seçimlerinde AK Parti’nin oyu yüzde 40’ın üzerine çıkarken CHP ise yüzde 20 ile ikinci sırada yer aldı. Öte yandan MHP hedeflediği şekilde yüzde 10’un üzerine çıktı ancak son yerel seçimle karşılaştırıldığında oyları önemli ölçüde azaldı. SHP ittifakı ise yüzde 5’te kaldı. Bu sonuçların ardından AK Parti 16 büyükşehir belediyesinden 12’sini kazanırken CHP ise yalnızca iki büyükşehir belediyesi elde edebildi.

Yerel Seçimleri

yerel seçimlerine giden süreçte AK Parti artık gücünü pekiştirmiş, çeşitli vesayet odaklarına karşı durmayı başarmış ve birçok alanda istikrarı sürekli kılmış bir iktidar partisi olarak yoluna devam ediyordu. İktidarının yedinci yılında AK Parti toplumsal, ekonomik ve siyasi reformlar gerçekleştirmiş, en önemlisi de yerel seçimlerinden sonra yerel yönetimlerde başarılı olmuştu. Öte yandan CHP seçimleri sonrasındaki tek muhalefet olma konumunu genel seçimlerinde MHP’nin de Meclise girmesiyle kaybetti. Bu durum ana muhalefet partisinin sahadaki gücünü önemli ölçüde etkiledi. Terörle iş birliği ve terör örgütü sempatizanlığını alışkanlık haline getiren milliyetçi Kürt siyasi hareketinin o dönemki temsilcisi olan DEHAP Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatıldı. Ancak bu kez de kapatılan partinin yerini Demokratik Toplum Partisi (DTP) aldı.

yerel seçimleri genel siyasetin, yerel dinamiklerin önüne geçtiği bir seçim oldu. CHP bu yerel seçimlerde AK Parti karşıtlığı üzerinden siyaset yapmaya çalıştı. İşsizlik, yolsuzluk gibi vurguların öne çıktığı bir söylem benimseyen CHP aynı zamanda “çarşaf açılımı” gerçekleştirdi. Ancak CHP’nin bu sözde açılımı çok sürmeden rafa kalktı. MHP ise o dönem şartlarında parti politikası gereği “ülkenin bölüneceği söylemi” üzerinden bir strateji geliştirerek kendi seçmenini elde tutmaya çabaladı. DTP ise alışılmışın ötesine geçemeyerek “bölge partisi” olmadığı iddiasıyla kimlik siyaseti üzerinden bir kampanya yürüttü. İktidarının yedinci yılındaki AK Parti muhalefetin bu argümanları karşısında hizmet odaklı söylemini geliştirerek devam ettirdi.

AK Parti yerel seçimlerde “Yerel Kalkınma Başlıyor” sloganı üzerinden şekillendirdiği yerel yönetim vizyonunu bu seçimlerde “Marka Şehirler” olarak güncelledi. seçim beyannamesinde vadettiklerini büyük oranda yerine getiren ve hizmet odaklı siyasetin yanında halkla ilişkilere de önem veren AK Parti bu seçim sürecine önemli bir avantajla girmiş oldu. AK Parti’nin “Marka Şehirler” vizyonuna karşılık CHP “Çağdaş ve Sosyal Demokrat Belediyecilik Anlayışı” vurgusuyla yerel yönetim vizyonunu belirledi.

29 Mart ’da gerçekleştirilen seçimlerde AK Parti yüzde 38 oy oranıyla birinci olurken CHP yüzde 23 ile ikinci, MHP yüzde 15 ile üçüncü, DTP ise yüzde 4 ile dördüncü parti oldu. yerel seçimlerine kıyasla AK Parti yüzde 3 civarında oy kaybetmesine karşın MHP ve CHP oylarını yüzde 5 oranında artırdı. AK Parti 2 büyükşehir, 9 il merkezi ve 36 ilçe başkanlığını kaybetti. Kaybettiği iki büyükşehirden Antalya’yı CHP, Adana’yı ise MHP kazandı. CHP, MHP ve DTP toplamda sahip oldukları belediye başkanlıkları sayısını artırdı.

Seçimin sonuçlanmasının ardından ciddi bir kayıp yaşamasa da AK Parti kendi içerisinde öz eleştiri yaptı ve yerel yönetim performansını değerlendirmeye aldı. Oy kaybının nedenleri üzerinde durulurken genel ve yerel siyasette izlenen birtakım politikalar da gözden geçirildi. O dönem kamuoyunda krizi ve Cumhuriyet mitingleri aracılığıyla yürütülen “laiklik karşıtlığı” propagandasının AK Parti’nin oy düşüşünde etkili olduğu söylenebilir. seçimlerinde üçüncü parti olarak Meclise giren MHP yerel seçimlerde görece başarı göstererek konumunu pekiştirirken DTP ise bir kez daha Doğu ve Güneydoğu’da başarılı olduğu seçim çevreleri dışında varlık gösteremedi.

Yerel Seçimleri

yerel seçimleri itibarıyla AK Parti diğer partilerin yanı sıra kendiyle de bir yarışa girdi. Refah Partisi dönemine ek olarak on yıllık yerel yönetim tecrübesiyle hizmette çıtayı yükselten partiyi bundan sonraki her seçim süreci kendini aşması gereken bir noktaya taşıdı. Nitekim parti seçim beyannamelerinde de vadettiği üzere yerel yönetimlerde yenilikçi yaklaşımını hiç kaybetmedi. seçimlerine giderken AK Parti marka şehirler vizyonuna “medeniyet ve gelenek” vurgusunu ekledi. Şehirciliği bir bütün olarak ele alan AK Parti yeni dönemde akıllı belediyecilik, göç, şehir estetiği ve şehir güvenliği gibi güncel konuları da seçim beyannamesinde vatandaşlara sundu.

Şehir estetiği CHP’nin de gündemine aldığı konulardandı. CHP seçim beyannamesinde plansız kentleşme, yaşanabilir şehirler, sosyal belediyecilik, şeffaflık gibi konulara yer verse de bu alanlarda neler yapacağını açık bir şekilde ifade etmedi. Öte yandan seçime katılan hemen her parti sıklıkla altyapı sorununa değindi ve bu konuda seçmene birtakım vaatlerde bulundu.

Son iki yerel seçimle karşılaştırıldığında yerel seçimleri genel siyasi atmosferden en çok etkilenen seçim oldu. Aralık yargı darbesi, Gezi Parkı Şiddet Eylemleri, Çözüm Süreci ve FETÖ’nün AK Parti karşıtı iş birliklerinin başlıca unsuru olması gibi faktörler seçimleri yerel dinamiklerden uzaklaştırdı. CHP geçmiş seçimlerin aksine AK Parti’ye karşı yürüttüğü laiklik karşıtlığı propagandasını artık bırakarak bu faktörler üzerinden bir söylem geliştirdi. Öyle ki MHP ile CHP büyükşehirlerde üstü örtülü bir ittifakla yarıştılar. Bu ittifak bir anlamda AK Parti’nin yerel yönetimlerdeki başarısını kanıtlamaktaydı.

Seçim gündemini büyük ölçüde partilerin büyükşehir adayları oluşturdu. CHP’nin İstanbul’da Mustafa Sarıgül’ü ve Ankara’da eski MHP’li Mansur Yavaş’ı aday göstermesi parti içerisinde fikir ayrılıklarına sebep oldu. BDP’nin, Gezi Parkı Şiddet Eylemleri sonrasında sol kesimde popülaritesi artan Sırrı Süreyya Önder’i İstanbul için aday göstermesi ise oyların bölüneceği kaygısını taşıyan CHP’yi rahatsız etti. Öte yandan MHP, CHP ile anlaşarak Ankara ve İstanbul’da düşük profilli adaylarla seçime girdi. AK Parti ise İzmir’de eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ı aday göstererek “solun kalesi İzmir” algısını yıkmayı hedefledi. BDP ise Doğu ve Güneydoğu’da seçimlere kendi girerken Batı’da farklı bir taktik benimseyerek HDP ile birlikte seçime girdi.

AK Parti yerel seçimleri itibarıyla girdiği sekizinci seçimden de galip çıkmayı başardı. AK Parti oyların yüzde 45,5’ini alırken CHP yüzde 27,8’ini, MHP yüzde 15,2’sini ve BDP-HDP ittifakı da yüzde 6,1’ini aldı. Buna göre AK Parti 18’i büyükşehir olmak üzere 48, CHP 6’sı büyükşehir olmak üzere 14, MHP 3’ü büyükşehir olmak üzere 8 ve BDP 3’ü büyükşehir olmak üzere 10 il belediye başkanlığı kazandı. İstanbul’u alan AK Parti Ankara’da çok az bir farkla kazanırken İzmir’de şimdiye kadarki yerel seçimlerde en yüksek oy oranını elde etti. MHP dışındaki partilerin İstanbul’daki oy oranları yükseldi. Genel olarak ise AK Parti, CHP ve BDP-HDP seçimlerine göre oylarını artırdı.

yerel seçimlerinde partilerin vaatleri genel siyasetin gündemi ve aday tartışmalarının gölgesinde kaldı. Geçmişteki iki yerel seçime nazaran bu seçimlerde adaylar daha da ön plana çıktı. Muhalefet partilerinin AK Parti karşıtı blok siyaseti yaptığı ve FETÖ’nün bu ittifakı dışarıdan desteklediği seçimler her şeye rağmen AK Parti’nin oylarını artırarak kazanmasıyla sonuçlandı.

’ten bu yana seçim zaferini elinden bırakmayan AK Parti’nin başarısında büyük ölçüde yerel yönetimlerde ortaya koyduğu hizmet odaklı vizyon etkili olsa da bunun yanında muhalefet partilerinin on beş yıllık süreçte alternatif bir belediyecilik anlayışı geliştirememesi de etkili olmuştur. Muhalefet partileri yerel sorunlar için etkili ve çözüm odaklı projeler geliştirmek ve gerçekleştirmek yerine genel siyasi gündeme odaklı, tutarsız ve değişken söylemler benimsemiştir. Nitekim yerel seçimlerde tek başına işe yaramayacak bu tutumla sandıkta bekledikleri performansı göstermekten geri kalmışlardır.

Yaklaşan 31 Mart yerel seçimlerinde partilerin nasıl sonuçlar elde edeceği merak konusudur. Özellikle 24 Haziran seçimleri sürecinde yayımlanan beyannameler dikkate alındığında AK Parti’nin yerel yönetimler ve şehirler için yeni bir perspektif sunması beklenmektedir. Diğer siyasi partilerin ise nasıl bir yol izleyeceği şu an için belirsizliğini korumaktadır.

'ten 'a Yerel Seçimler-Serencan Erciyas ve Ahmet Baykal

'ten 'a Yerel Seçimler-Serencan Erciyas ve Ahmet Baykal

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin
29 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin
açıklanan ilk sonuçları hakkında yaptıkları yazılı basın açıklaması
30 Mart

Mahalli İdareler Seçiminin kesin olmayan sonuçları ortaya çıkmaya başlamıştır.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kamu imkânlarını alabildiğine kullandığı, istismar ve nezaketsizliğin doruğa çıktığı, üslubun çirkinleştiği bir seçim dönemi sonunda aziz milletimiz sandık başına gitmiştir.

Seçim propagandaları döneminde, tek başına iktidar gücünü ve emrindeki devlet kadrolarını kendi siyasi ikbali için kullanmaktan çekinmeyen hükümetin, kamuoyunu sürekli yönlendirme çabasında olduğu bilinen bir gerçektir.

Yandaş medya unsurlarına kadar uzanan karartma, dayatma ve yönlendirmelerin seçmenin eğilimlerine nispeten yansıdığı anlaşılmaktadır.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen 29 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri, Milliyetçi Hareket Partisi açısından başarılı geçmiş, partimiz ülke genelinde oy oranını ve belediye başkanlığı sayısını yükselterek bu demokratik sınavdan güçlenerek çıkmıştır.

Ülkeyi dar boğaza sürükleyen siyasetçilere ders verilmesi için bir fırsat olarak gördüğümüz bu seçimin bir başka sonucu ise ülkemizi altı yıl dört aydır yöneten iktidar partisinin ciddi sayılacak bir kayba uğramış olmasıdır.

Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimi bu sonucu doğru okumalı, Türkiye'nin bekası ve esenliği ile milletimizin huzur ve refahı için bundan sonra uygulayacakları politikalarda milletimizin uyarısını dikkate almalıdır.

Milletimizin yanılmaz sağduyusuna güvenerek, sandığın verdiği siyasi mesajları başta iktidar partisi olmak üzere her parti ve siyaset kurumu iyi değerlendirmeli ve yeni dönemde siyasete daha çok uzlaşma, daha fazla işbirliği ve karşılıklı saygı hakim olmalıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi, milletinin kendisine verdiği yetki ve destek ile gösterdiği teveccühle yeni bir görev ve sorumluluk üstlenmiş olup bunun gereğini milli menfaatler doğrultusunda daha etkili ve kararlı bir muhalefet anlayışıyla yerine getirecektir.

Mahalli İdareler Genel Seçimleri süresinde partimizin yükselişi yolunda var gücüyle çalışan, milletimizle kucaklaşan, bütün imkânlarını seferber eden aziz teşkilat mensuplarımıza, adaylarımıza ve dava arkadaşlarımıza fedakârca çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi'ne ve değerli adaylarına destek olmuş bütün vatandaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sonuçların milletimize, demokrasimize ve partimize hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan diliyorum.

Dr. Devlet Bahçeli
Milliyetçi Hareket Partisi
Genel Başkanı

Yerel Seçim - Mansur Yavaş: CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı kimdir?

Mansur Yavaş

Kaynak, Getty Images

Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına CHP tarafından ikinci kez aday gösterilen Mansur Yavaş yılında Ankara'da doğdu, ilk, orta ve lise öğrenimini Beypazarı'nda yaptı.

yılında kazandığı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden yılında mezun olan Mansur Yavaş, askeri savcı olarak tamamladığı askerliğinden sonra 13 yıl memleketi Beypazarı'nda serbest avukatlık yaptı.

Yavaş, yılında MHP'den Beypazarı Belediye Başkan adayı oldu fakat seçilemedi.

18 Nisan seçimlerinde yine MHP'den adaylığını koyduğu Beypazarı belediye Bbşkanlığını %51 oy oranıyla kazandı.

Tarihî Beypazarı konaklarının restorasyonu ve binlerce yıllık Beypazarı tarihini koruma çalışmalarıyla " Yılının En İyi Yerel Yöneticisi" ödülüne layık görüldü.

Türk Dil Kurumu tarafından Türkçenin korunması amacıyla verilen onur ödülü, doğa savaşçılarının "Çevre Ödülü" gibi ödülleri aldı.

'Gönlünde Ankara var'

24 Eylül tarihinde TÜSİAV tarafından "Yılın Belediye Başkanı" seçildi.

18 Nisan seçimlerinde oyunu artırıp bu kez %55 oy oranı ile yeniden Beypazarı belediye başkanı seçildi.

29 Mart yerel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday oldu. Ancak %27 oy alarak rakipleri İ. Melih Gökçek ve Murat Karayalçın'ın gerisinde kaldı.

Partisi MHP tarafından tekrar aday gösterilmemesi nedeniyle yılı sonunda CHP'ye katılan Mansur Yavaş yerel seçimleri'nde Ankara Büyükşehir belediye başkan adayı oldu.

Ankara'da nefes nefese bir yarış oldu ve sandıklar açıldıkça kimi zaman rakibi Melih Gökçek'in önüne geçen Mansur Yavaş, gece yarısından sonra "belediye başkanı seçildiğini" açıkladı.

Ancak sabaha kadar yapılan sayımlar sonrasında Ankara ölçeğine göre "kılpayı" denilecek bir oranla, Melih Gökçek'e 38 bin oy farkla kaybetti. Yavaş, 'da CHP'den istifa etti.

yerel seçimleri için CHP ile İYİ partinin işbirliği yapma kararı alması üzerine Yavaş'ın adaylığı yeniden gündeme geldi.

Ülkücü kökenli olması nedeniyle İYİ Parti'nin kendisine daha yakın bulduğu Yavaş, bu partinin adaylık önerisini, seçilme olasılığı düşük olduğu için reddetmişti.

Problem Durumu: Genel seçmen kitlesi içindeki oranı her seçim döneminde artan üniversite öğrencilerinin yerel seçimlere katılım kalıplarının ve düzeylerinin tespiti önemlidir. Araştırmanın Amacı: Bu araştırmada, çeşitli faktörlerden hareketle, Balıkesir Üniversitesi öğrencilerinin siyasal katılım kalıpları ve yerel seçimlerine katılma düzeyi belirlenmeye çalışılmıştır. Yöntem: Ampirik nitelikli bu araştırmada veriler anket tekniğiyle elde edilmiştir. Araştırmanın evrenini Balıkesir il merkezindeki yaklaşık üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın örnekleminde öğrenci yer almıştır. Bulgular ve Sonuçlar: Üniversite öğrencilerinin yerel seçimlere katılımı, genel seçimlere katılımından düşüktür. Öğrencilerin seçimlere katılımları diğer seçmenlerin genel katılımından ve gençlik katılımından düşüktür. Araştırma, öğrencilerin yerel seçimlere katılım düzeyinin düşük olmasının, “siyasete ilgisizlik” olgusuna değil, “istem-dışı katılımsızlık” olgusuna bağlı olduğunu göstermektedir Öneriler: Araştırmada elde edilen bulgular sonucunda, “cinsiyete”; “anne babanın oturduğu yerleşim yerinin büyüklüğüne”; “anne-babanın gelir durumuna” bağlı olarak üniversite öğrencilerinin seçimlere katılımı konusunda, sosyal bilimcilerin ve araştırmacıların mevcut yargılarını gözden geçirmeleri önerilmekte.

 

Status of the Problem: It is important to determine the patterns and levels of participation of university students who ratio has been increasing gradually in the group of general elector in the local elections. Goal of the Study: In this study, based on several factors, it is attempted to determine the political participation patterns and participation of students of Balıkesir University in the general elections of Method: Data in this research with empirical nature is obtained via survey. Population of the research consists of approximately university students in the provincial center of Balıkesir. In the sampling of the study, students are involved. Findings and Results: Participation of university students in local elections is lower than their participation in general elections. The study indicates that the reason why the participation level of the students in local elections is lower does not lie under the concept of #;non-interest in politics #; but #;involuntary participation #;. Suggestions: As a result of the findings obtained in the study, it is suggested that social scientists and researches should review the existing judgments on the participation of the university students in elections depending on #;gender #;, #;the size of settlement where parents reside #; and #;income status of parents #;.

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır