Daha bakml ve salkl görünebilmek gün içerisinde çok büyük önem tayor. D görünüümüz bizi kar tarafa en iyi ekilde yanstan ilk unsur. Kadnlar daha güzel görünmek için çeitli güzellik srlar uyguluyorlar. Her ülkenin ve dönemin farkl güzellik srlar bulunuyor. Osmanl döneminde de kadnlarn uygulad güzellik srlar günümüzde merak uyandryor. Osmanl’da tedavilerde de sklkla kullanlan bitkiler cilt bakmnda da tercih ediliyor.
O dönemlerde de güzellik için cilt bakmnda temizlie önem veriliyormu. Özellikle ciltlerini derinlemesine temizlemek için sk sk hamama giden Osmanl kadnlarnn keselenmek en ideal yöntemlerinden biridir. Hamama giderek keselenmek çok sk yaptklar bakm yöntemi olduu için sabun sektörü de o yllarda böylece gelimi.
Osmanl dönemindeki sabunlar da kiilerin istedii gibi yaplr, beendii kokuya göre çeitlenmitir. Saçlarda ise sabun sertleme yapt için mutlaka hatmi çiçei ve ebegümeci kaynatlarak elde edilen kvaml su yumuatc kullanlrm. Saraya sürekli kurutulmu hatmi çiçei ve ebegümeci gönderilmesi de o yllarda oldukça fazla olurmu. Hamam ciltteki tüm ölü derileri gönderip, bakm yapsa da cildin ksa sürede krmasn salad için banyodan sonra esans yalar kullanlrd.
Sarayn en çok kullanlan ürünü gül sularym. Gül suyu ile ciltlerini temizleyen Osmanl kadnlar hem nemlenmesini hem de krklarn azalmasna yardmc olduunu söylerlermi. Ciltteki yaralarn ve cilt hastalklarn iyiletirmede kullanlm. Bunun dnda Osmanl tbbnda gül ya ruh hastalklar tedavisinde de kullanlm. bn-i Sina'nn da bakm yöntemlerinde sk sk kulland söylenir.
Osmanl döneminde güzellik imdiki olduu gibi deil, o dönemde sadelik ve temizlik bakmllk anlamna geliyordu. Kadnlar yüz hatlarn deitirecek bakmlar yapmyor, hafif kokular tercih ediyorlard. Bu bakm malzemesi olmadndan deil, sadelik ve özgünlük en ideal yöntemlerden biriydi.
Tonik yapmak için bir su barda kaynar suya, bir çorba ka melisa konur. Üstü kapal olarak ksk atete 5 dakika tutulur, ateten alnr, 20 dakika demlenir sonra süzülür. Yüzünüze süreceiniz tonik hazrdr artk. Bu formül her türlü cilt için uygun ve etkilidir. Krklklar giderdii gibi yalanmay da önler.
(Yasemin)
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Kadınların ciltlerine gösterdikleri bakım, her daim genç ve güzel görünmek için yaptıkları bazen uzun saatler bazense kısa sürede tamamladıkları birbirinden farklı yöntemler oluşur. Osmanlı dönemindeki kadınlar da güzellikleri için birbirinden ilginç yöntemleri deniyorlarmış. Peki bu yöntemler neler? Osmanlı Sultanlarının güzellik sırlarında neler var?
Osmanlı dönemindeki tıbbi bilgiler binlerce yıllık Hint, Roma, İslam ve Arap kültürlerinin birikimiyle oluşturulan çok zengin ve çok değerlidir. Bu değerli bilgiler arasında Osmanlı dönemindeki kadınların güzellikleri için neler yaptığı, hangi bitkisel karışımları kullandıkları ve hangi yöntemleri tercih ettikleri bilgisi de bulunuyor. Kadınlar her dönemde güzelliklerine çok önem vermişler ve döneme uygun doğa mucizeleriyle her yaşta genç ve güzel olabilmişlerdir. O dönemde de geçerli olan "bakımlı kadın her zaman güzeldir" sözü adeta günümüze kadar gelmiştir.
osmanlı saraylarının kadınları
O dönemlerde de güzellik için cilt bakımında temizliğe önem veriliyormuş. Özellikle ciltlerini derinlemesine temizlemek için sık sık hamama giden Osmanlı kadınlarının keselenmek en ideal yöntemlerinden biridir. Hamama giderek keselenmek çok sık yaptıkları bakım yöntemi olduğu için sabun sektörü de o yıllarda böylece gelişmiş.
Osmanlı dönemindeki sabunlar da kişilerin istediği gibi yapılır, beğendiği kokuya göre çeşitlenmiştir. Saçlarda ise sabun sertleşme yaptığı için mutlaka hatmi çiçeği ve ebegümeci kaynatılarak elde edilen kıvamlı su yumuşatıcı kullanılırmış. Saraya sürekli kurutulmuş hatmi çiçeği ve ebegümeci gönderilmesi de o yıllarda oldukça fazla olurmuş. Hamam ciltteki tüm ölü derileri gönderip, bakım yapsa da cildin kısa sürede kırışmasını sağladığı için banyodan sonra esans yağlar kullanılırdı.
osmanlı dönemine ait bakım önerileri
Sarayın en çok kullanılan ürünü gül sularıymış. Gül suyu ile ciltlerini temizleyen Osmanlı kadınları hem nemlenmesini hem de kırışıkların azalmasına yardımcı olduğunu söylerlermiş. Ciltteki yaralarını ve cilt hastalıklarını iyileştirmede kullanılmış. Bunun dışında Osmanlı tıbbında gül yağı ruh hastalıkları tedavisinde de kullanılmış. İbn-i Sina'nın da bakım yöntemlerinde sık sık kullandığı söylenir.
Osmanlı döneminde güzellik şimdiki olduğu gibi değil, o dönemde sadelik ve temizlik bakımlılık anlamına geliyordu. Kadınlar yüz hatlarını değiştirecek bakımlar yapmıyor, hafif kokular tercih ediyorlardı. Bu bakım malzemesi olmadığından değil, sadelik ve özgünlük en ideal yöntemlerden biriydi.
Osmanlı dönemlerinde kadınlar
PEKİ İBN-İ SİNA'NIN GÜZELLİK ÖNERİLERİ NELER?
Bugün kişisel bakım formülleri ve önerilerini nasıl bazı kitaplar, dergiler ve internette rastladığımız yazılardan takip ediyorsak, yüzyıl İtalyası’nda da kadınların başvurduğu bir kaynak vardı. Bu kaynak, Trotula adlı bir kitap idi. Kitabın yazarları arasında Ortaçağ İslam dünyasının ünlü âlimi, tıp biliminin kurucularından İbni Sina olduğu düşünülüyor.
RÖNESANS DÖNEMİNDEN EV YAPIMI DEODORANT TARİFİ:
MALZEMELER
1/3 bardak mısır nişastası
1/3 bardak kabartma tozu
10 damla lavanta, okaliptüs veya çay çiçeği esansiyel yağı
10 damla nane veya sandal ağacı esansiyel yağı
3 yemek kaşığı hindistan cevizi yağı
İsteğe bağlı olarak 2 yemek kaşığı E vitamini yağYAPILIŞI
Bütün malzemeleri yoğun bir macun elde edene kadar bir kase içinde karıştırın.
Boş bir krem kutusuna koyun ve günlük olarak kullanın.
İBN-İ SİNA'DAN OĞUL OTU YÖNTEMİ
oğul otu yöntemi ile cilt bakımı
Tonik yapmak için bir su bardağı kaynar suya, bir çorba kaşığı melisa konur. Üstü kapalı olarak kısık ateşte 5 dakika tutulur, ateşten alınır, 20 dakika demlenir sonra süzülür. Yüzünüze süreceğiniz tonik hazırdır artık. Bu formül her türlü cilt için uygun ve etkilidir. Kırışıklıkları giderdiği gibi yaşlanmayı da önler.
Formülünün tıbbın babası kabul edilen İbni Sina’ya dayandığı bilinen ve Osmanlı dönemindeki Balkan göçmeni kadınlar tarafından keşfedilen Arnavut kremi, günümüzde cilt bakımı için doğal ürün arayanların ilk tercihleri arasında yer almayı sürdürüyor. Ailesinden miras kalan formülü geliştirip kullanımını sağlayan ve aslen Makedonya Üsküplü olan iş insanı Mine Nerezli‘nin kremi Türkiye ve Azerbaycan’da ‘En kaliteli kozmetik ürün kalite ödülüne’ de layık görüldü.
Kremin deride oluşan sorunlardan tahrişe kadar birçok probleme fayda sağladığını aktaran Nerezli, ''Arnavut kremi gözaltı, göz kapağı ve tüm göz çevresindeki sorunları giderebiliyor. Kırışıklıkları ve morlukları gidererek yaşlanmanın belirtilerini geciktiriyor. Krem ayrıca cildi güneşe karşı da koruyarak güneş koruyucu görevi de yapabiliyor. Sivilce, sivilce izleri, çil, leke, güneş lekesi, doğum lekesi, siyah nokta egzama, mantar ve daha onlarca cilt hastalığına da iyi geliyor'' diye konuştu.
İlk kullanımdan itibaren kremin etkisinin hissedilmeye başlandığını vurgulayan Mine Nerezli, ''Etkileme süresi cilt problemine göre değişiklik göstermekle birlikte kullanıcıların bir kısmında üç günlük kullanım sonunda lekelerin yoğunluğunda azalma gözlemlenmiştir. Arnavut kreminin sağladığı bu bilinirlik bizleri mutlu etse de bu kremi tercih ederken bazı hususlara dikkat etmek gerekmektedir. İnternet üzerinden içerisinde arbutin yerine yüksek miktarda civa bulunan ve Arnavut kremi adı altında satılan sahte ürünler de bulunmaktadır. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı onaylı ürünlerin tercih edilmesine büyük özen gösterilmelidir” şeklinde konuştu.
Arnavutların asırlık tarifi olan krem hakkında açıklamalarda bulunan Nerezli, ''Arnavut kremi aslında yeni bir krem değil. Çok eski yıllardan beri hem lekeleri gidermek hem de cildi beyazlatmada kullanılan bir bakım kremidir. Kremin sağladığı faydalar uzmanlar tarafından da onaylanmış ciltteki lekeleri yok etmede sağladığı başarı sayesinde geçmişten günümüze pek çok kişi tarafından da kullanılmaya devam edilmiştir. İbni Sina’ya kadar uzandığı söylenen kremin formülü de özellikle balkan kadınlar tarafından ailelerine şifa sağlamak adına yüz yıllardır anneden çocuğa aktarılmaktadır. Bu özelliği ile birlikte de aslında bizim ayrı bir tarihi değerimiz konumundadır. Annemin çocukken nasıl yapıldığını bizzat öğrettiği ve günümüz şartlarına uygun şekilde geliştirdiğim Mine Hanımın Arnavut Kremi birçok testten başarıyla geçerek Sağlık Bakanlığından da onay aldı. ‘Helal Ürün Sertifikalı’ bir krem olarak da tüketicilerle buluşmasını sağladık. Ailemizin mirasının şimdi herkese şifa bulması için ulaştırabilmek açıkçası bizi en mutlu eden ve gurur veren detay'' dedi.
Prof. Dr. Ayten Altıntaş tarafından kaleme alınan kitap, güzellik sembolü “kokulu” gülün önemini ve tarih boyunca tıpta kullanılış biçimini ele alıyor.�
B’IOTA Laboratuvarları tarafından bitkilerin ve doğal çevrenin korunması, toplumda çevre bilincinin geliştirilmesi ve bitkisel araştırmalara yönelik çalışmaları desteklemek amacıyla kurulan B’IOTA Vakfı, bu yolda Maestro Yayınları’ndan çıkan ve Prof. Dr. Ayten Altıntaş tarafından kaleme alınan “Gül, Gül Suyu; Tarihte, Tedavide ve Gelenekteki Yeri” adlı kitabına sponsor olarak destek verdi. Altıntaş kitabında, güzel kokunun insanlık tarihindeki önemini, nasıl üretildiğini, ticaretini, kullanılışını ve bu kapsamda güzel kokunun en narin kaynağı olan gülü anlatıyor. Kitabının önsözünde desteğinden dolayı B’IOTA Vakfı Kurucusu ve Başkanı Cihat Dündar’a teşekkür eden Altıntaş, B’IOTA Laboratuvarları’nın ürünlerinde de önemli bir yer tutan gülün tedavideki yerini kavradıktan sonra, 5 senesini bu özel bitkiyi araştırmaya ayırmış.
Gül, insandan bile eski… �
Kitabında gül çiçeğinin insanlık tarihinden beri eski olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ayten Altıntaş, farklı türlerin ana yurdunun ise Orta Asya olduğunu söylüyor. Altıntaş’a göre gül, Batı dünyasına Anadolu’dan tanıtılmış. Bu sebeple gül yağının en önemli üreticilerinden biri de Türkiye… Sufizmin de sembolü olan ve Fatih Sultan Mehmet’in Ayasofya’yı sularıyla yıkatarak ibadete açtığı bu hoş kokulu çiçek, tarihte şifa amacıyla “gül suyu, macun ve yağ” üçlemesi şeklinde kullanılmış.
İbn-Sinâ’nın “tıbbın prensi” olarak tanımladığı gülün tedavideki maharetlerinden bazıları şunlar: mide bulantısı-baş ağrısı-ateşi giderme, anlayış gücünü artırma, belleği-karaciğeri-mideyi güçlendirme, serinletme ve ferahlatma, ter kokusunu önleme, ağız-kulak-boğaz ağrılarını giderme, cilt hastalıklarını tedavi etme, sindirimi kolaylaştırma, diş etlerini güçlendirme, göz hastalıklarını iyileştirme…
B’IOTA Vakfı’nın Sosyal Sorumluluk Anlayışı…
B’IOTA Vakfı Başkanı Cihat Dündar, Vakfın doğuş süreci ve “Gül, Gül Suyu” kitabıyla ilgili şunları söyledi: “Cilt ve saç bakımı ile ilgili sorunlara çözüm getiren markalara sahip B’IOTA Laboratuvarları’nın temelini bitkisellik ve bilimsellik üzerine kurduk. Bu anlayışın devamı ise B’IOTA Vakfı oldu… Ana faaliyet alanı eğitim, bitki ve çevre olan Vakfımızın toplumsal sorumluluk bilinciyle düzenlediği faaliyetler kapsamında, tıp tarihine gül ve gül suyunu kazandıran böylesine bir kitaba sponsor olmak bizim için gurur verici. Yaptığı uzun ve derin araştırmalar sonucunda gülün geleneğimizdeki yerini kamuoyuna anlatan Prof. Dr. Ayten Altıntaş’ı da çalışmalarından dolayı tebrik ediyoruz. 10 bin bitki türünün yetiştiği, 3 bin 2 yüz endemik türün yer aldığı ve bitki çeşitliliğinde Avrupa’nın en önde gelen ülkesi sayılan Türkiye’nin bu tarz bilimsel arşivlere çokça ihtiyacı var.”
Prof. Dr. Ayten Altıntaş Hakkında
11 Haziran yılında Tokat’ta doğan Prof. Dr. Ayten Altıntaş ilk, orta ve lise öğrenimini Konya’da, yüksek öğrenimini yıllarında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde yaptı. Tıp tarihi çalışmalarına yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Deontoloji Kürsüsü’nde başlayan Altıntaş, yılında doktorasını tamamladı. yılında yardımcı doçent kadrosuna geçen Altıntaş ’de doçent ve yılında profesör oldu. Evli ve iki çocuk annesi olan Prof. Dr. Ayten Altıntaş, son yıllardaki çalışmalarını özellikle Osmanlı Tıbbı’nda tedavi, kozmetik ve gülün tedavideki yerine ayırdı.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası