Evren Kışlası Bedelli

• 7. dönem bedelli askerlik yaptığım komutanlık. 2. bölükteydim. önceki arkadaşlar aşağı yukarı bahsetmiş ne olduğundan . öncelikle çok rüzgar alan bir bölge, kışın gidecek arkadaşların hazırlıklı olmaları gerekiyor (içlik, bere, eldiven, boyunluk). içtimalarda takmaya pek izin vermiyorlar ama eğitimlerde şart. koğuşlar çok rutubetli ve genel olarak soğuk. kaloriferin yanmadığı akşamlar funduszeue.infoırlıklı olun. tuvaletler özellikle sabahları talebe yetersiz kalıyor. üst katlara su çıkmadığı bile oluyor. biraz erken kalkıp traş olmakta fayda var. erlerin işlettiği kantinler günde toplasan 1 saat açık kalmıyor (su meşrubat, sigara, ve paketli atıştırmalıklar buradan temin ediliyor). kantinler de talebi karşılamaktan çok uzak. bırakın oturmayı bazen ayakta duracak yer zor bulunuyor 2. bölük kantininde. genel olarak hijyen açısından durum çok kötü. bizim bölüğün önünde logar taştı. son hafta tören provalarında çok soğuk yedik. tören günü ise aralıksız 2 saat yağmur yedik. halen hastalığımı atlatabilmiş değilim.
  
  -yanınıza bol bol ilaç alın (soğuk algınlığı, boğaz için sprey pastil, bitkisel içerikli şeker ), girişte sizden isteyen çavuşlara teslim etmeyin, istediğinizde alırsınız derler ama gittiğinizde muhtemelen bulamazsınız, elbiselerinizin arasına iyice saklayın.
  
  -tören günü ailem gelmeyecek diyenlere masa, silah vb. şeyler taşıtıyorlar tören alanından haberiniz olsun. tören alanı- bölük arası yaklaşık km.
  
  - çok erken teslim olup 1. bölüğe düşmeyin. keza törende en önde olacakları için onları biraz daha fazla hırpalıyor olabilirler. saat arası bence uygun.

• 7. celp dönemi olarak bedelli askerliğimi yaptığım yerdir. konumu merkezi ve uzaktan denizi görmektedir. komutanlar iyi niyetli, fazla zorlamasalar da sabahın 5 inden akşama kadar ayakta durmak, iştimalarda saatlerce beklemek insanı yoruyor. koğuşlarda her zaman kaloriferin yanmaması, salgın hastalıkların olması en büyük sorun. giden çoğu kişi hasta oluyor ve eğer kış günü gidecekseniz soğuk algınlığı ilaçları ve mümkünse augmentin gibi antibiyotik alın. akciğer iltihabı vb durumları yaşamanız çok normal, hatta zatürre bile geçirebilirsiniz.
  
  içlik, bere, boyunluk kesinlikle kullanılması gerekiyor. hatta 1. haftadan sonra şapkadan bereye oy çokluğuyla geçildi. bere ve boyunluğu gazinodan alınmalı, çünkü haki asker renginde olması gerekiyor.
  
  nakit para hemen hemen hiç kullanılmıyor, sadece mehmetçik sigortası için 30 lira kullandım. kredi kartı, mümkünse temassız ödemesi olan bir kart getirilmeli, çünkü 50 kuruşluk çay için kart çekiliyor ve her işlem için şifre girip beklemek yerine temassız zaman kazandırıyor.
  
  bedelli askerlikte bana göre 21 gün gereksizdi, ama bilimsel çalışmalar sonucu muhterem siyasilerimiz bize askerliği zorunlu tuttularsa diyecek bir sözümüz yok. zaten muhalif konuşan herkese bedelinin ödetildiği zamanlardan geçiyoruz.
  
  havanın iyi olduğu zamanda burada askerlik yaparsanız kötünün iyisi bir yer.

• bu öğlen terhis olduğum yerdir. detaylı bilgilendirmeyi ilerleyen günlerde yapacağım. sorulara açığım.
  
  edit: herkes detaylı yazmış zaten. sorulara açığım.

• 10b olarak askerliğimi tamamladigim yer.
  
  gelelim bazı konulara belki birilerinin işine yarar.
  
  kışladan içeri girdiniz sizleri hemen girişten bir ford transit alıp tabura götürecek, taburda bir çadırın önünde sıraya gireceksiniz orada sizlere bd numaraları dağıtılacak ardından çadırlarda size "üzerinizde ilaç telefon var mı" diye sorulacak. 23 kişi olduğunuz an sizleri bir çavuş alacak ve kayıt kısmına gideceksiniz orada tc niz alınacak bir fotoğrafiniz cekilecek. sonra başka bir odaya gececeksinizve size gömlek pantolon palaska 2 çorap 2 atlet 2 don 2 jilet tras köpüğü diş fırçası diş macunu verilecek. o kıyafetleri hemen orada giyeceksiniz. bu arada muhtemelen saat 5'i geçeceği için yemeğe götürüleceksiniz ordan da koğuşlarınıza.
  
  şimdi gelelim diğer bilgilere.
  
  her koğuş 24 kişilik, dolaplar kilitsiz asma kilit götürmeyin kilitleyecek yerleri yok buna ihtiyaç da olmuyor.
  
  sabah gibi kalkıyorsunuz traş olacaksınız. ardından eğer mıntıka sırası sizdeyse koğuş, tuvalet ve koridor temizliği yapıyorsunuz gibi koğuşu terkediyorsunuz. saat 'de içtima için toplanıyorsunuz ardından kahvaltıya geçiliyor saat 'a kadar kahvaltı var kahvaltıdan sonra tekrar içtima ve komutanın kararına göre yapılacak eğitime geçiliyor. saat 'te içtima ve 'de yemek. saat 'de içtima ardından eğitim, saat 'de içtima ardından yemek. saat 'da içtima ve karara göre veya yat.
  
  koğuş ve tuvaletler banyo:
  
  koğuş ve tuvaletler fazlasıyla temiz ve düzenli, ben giderken bu kadar temiz olacağını gerçekten düşünmemiştim ve gerçek manada temiz yani. her katta 4 koğuş var ve her katta tuvaletler var. hergün bir koğuş tuvalet ve koridor temizliği yapıyor zaten birgün yapılmasa abartmıyorum her yeri bok götürür. her sabah saat arası bu temizlik yapılıyor ve tuvaletler kapanıyor akşam saat 5'de tekrar koğuşlara gelene kadar kullanılmadığı için temiz zaten. banyo hergün var saatleri sabah akşam ve hafta içi 2 gün öğleden sonra arası. banyo önünde inanılmaz uzun kuyruk görebilirsiniz dert etmeyin içerde + kabin var sıra anında bitiyor saat 'dan sonra giderseniz de rahat rahat takılırsınız ben neredeyse hergün banyo yaptım.
  
  kantin-yemekhane:
  
  yemekler toplu yemek için iyi ve bol, hergün meyve var isterseniz koliyle alın. kantine sürekli kediler girip çıkıyor ve sağa sola pisliyor kantinin temizliği sabah erken saatte yapıldığı için o pislikler tüm gün orada duruyor. bok kokusu alırsanız kedidir o :) kantinde yiyecek olarak döner, köfte, tost, poğaça, kurabiye, sütlü tatlılar, yaş pasta, şerbetli tatlılar var.
  
  takım komutanları ve manga komutanları gerçekten iyi ve düzgün insanlar kötüsüne denk gelmeniz zor. sizlerden çok şey istemeyecekler siz istediklerini yapmaya gayret edin yeter. marşları gür sesle okuyun, yanlış anlaşılır anlaşılmaz bilemiyorum ama 2. bölükte bazı takımlar ağırlıklı olarak doğudan gelmiş kişilerden oluşuyordu %70+ ve birçok marşta ses çıkmıyordu komutanlar da haliyle şikayetçiydi ben de bizzat şikayetçiydim bu durumdan.
  
  yanımızda ne götürelim:
  
  atlet(istediğin renk ihtiyacın ne kadar olursa düşün ona göre)
  don(istediğin renk ihtiyacın ne kadar olursa düşün ona göre)
  çorap(kalacağın gün sayısı kadar yıkamakla uğraşılacak iş değil)
  tırnak makası
  havlu
  traş bıçağı
  traş köpüğü ve diş fırçası diş macunu veriliyor isterseniz alın(colgate,arko)
  el yüz kremi
  terlik
  şampuan(verilen hoby marka)
  eşofman
  kitap
  kalem
  ilaç yasak deniyor ama alınıyor içeri ihtiyacınız olma ihtimali yüksek olan ilaçlar: ağrı kesici, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, balgam
  
  başka da bir şeye ihtiyacınız yok ama ben şunsuz yapamam diyorsanız götürün onu da.
  
  ilk hafta sağa dön sola dön, yürüyüş, çök kalk vs. temel şeyler.
  ikinci hafta atış eğitimi, atış, seminerler.
  üçüncü hafta tamamen törene hazırlık.
  
  en büyük şans havanın ne soğuk ne sıcak olması eğer soğuk veya sıcaksa sıkıntı var demektir.

• an itibariyle terhis olduğum istanbul maltepe'deki yer. dönem bedelli olarak tamamladım. ılk hafta alışana kadar çok zorlandım fakat zamanla alıştım. ıctimalar, beklemeler koymamaya başlıyor bünye alışınca. her gün farklı bir mıntıkanız var. tuvalet, kule, gazino, bölük önü, uzak mıntıka gibi. manga komutanları genel itibariyle iyi insanlar. her celp döneminde sizden sorumlu asteğmenler vs kendi aralarında değişiyor. o nedenle bi celp döneminde 4.bölük rahatken, baska bir celp döneminde 1. ya da 2. bölükler daha rahat olabiliyor. mustafa çavuşa denk gelirseniz sivil hayatta ne sevap işledim diye düşünün. girişinizden çıkışınıza kadar sizle ilgilenecek ve her hareketinizde yardımcı olacaktır.
  
  bölükler teslim sırasına göre belirleniyor. beraber giriş yaptığınız kişiyle yüksek ihtimalle aynı koğuşa düşüyorsunuz. hatta badi oluyorsunuz.
  
  geçmeyecekmiş gibi gelse de geçiyor stres etmeyin. güzel insanlar tanıma şansınız var bunu iyi değerlendirin.

• evettt bitti gitti askerlik de çok şükür. mekan güzel arkadaşım. ebesinin herekesi kadar da büyük. burada askerlik yapmak inanın çok sorun değil. bazı zamanlar sinirleneceksiniz , anlam veremeyeceksiniz ama boşverin lan 20 gün. zaman geçiyor , hele manganız iyiysin efsane geçiyor. bizim manga şampiyonlar ligi gibiydi :)
  her bölük ve hatta bölük içindeki her takım farklı eğitimler yapabiliyor. eğitiğim dediğim de bir b.k değil yani. ilk 3 gün tamamen evrak vs. işleri ile geçiyor. sonraki 2 gün ; buraya gelmenizdeki en büyük amaç olan yemin töreni için ilk start olan sol sağ sol çalışmalarıyla geçiyor. haftasonu zaten sadece iştima yapılıyor. yani sizi sayıyorlar. ki zaten askerde en sık yağtığınız şey bu . günde en az 6defa iştima ! haftasonu ziyaretçileriniz ile nizamiye bölgesinde uzun uzun görüşüyorsunuz. taburdan yürüyerek 15dk !
  funduszeue.info ilk gün atış eğitimi. salı günü atış . (g3 ile). çarşamba günü konferans salonu yolu uzun :) ilk yardım ve kadına şiddet konferansı olacak. kalan 2 gün sol sağ sol !
  geldik son haftayaaa. sevinçten dört köşeyin ulenn. ilk gün 20dk mesafedeki tören alanına gideceksiniz. yemin töreni burada olacak. buraya günde 2 defa gidip geleceksiniz ! sadece perşembe günü 1defa olabilir o da iyi yürürseniz ! son hafta iyi yürüyeceksiniz :( vee son haftanın ptesi günü (gün değişilkik gösterebilir) bütün kışlayı gece yürüyüşü adı altında yürüyeceksiniz ! iflahınız bugün kesilebilir ! ama boşverin ya eğlenmenizi bakın . inanın keyif almasını bilirseniz güzel geçiyor zaman. biz hsonları bütün maçları izliyorduk kantinde. langırt ps vs. var.
  duşlar : hergün sabah arası hep var. tavsiye ederim , çok az kişi oluyor ve zaman sorunu yok. gayet temiz ve sıcak su hep var.
  tuvaletler : hergün mıntıka yapıldığı için gayet temiz oluyor.
  koğuşlar : 24 kişilik standart. gayet temiz , petekler cayır cayır yanıyor . bir kere bile üşünmedi. hatta bazılarımız donla uyudu o kadar ! alt ranza biraz alçak. ilk günler çok yadırgayacaksınız ! dolaplar standart yeterli.
  kantin : aradığınız çoğu şeyi bulabilirsiniz. ama kantil alanı masalar temiz değil !
  yemekhane : epey büyük , her bölüğün kendi yemekhanesi var. yemekler vasat.
  
  sizin 1 adet manga komutanınız olacak sizinle aynı koğuşta yatacak yani çavuş. kısa dönem askerler. örnek veremem çünkü bizim çavuşlar terhis olacak sizin ilk haftanızda. size yeni çavuşlar gelecek.
  manganın komutanı asteymenler var bunlar takım komutanınız. uzun dönem 4 yıllık üni mezunu. genel olarak takım komutanları fena değil. takım komutanı favori list :
  dursun
  umut - abdulkadir
  mokoko , pardon funduszeue.info :)
  ozcann ( iyi ama çok konuşuyor bee )
  bitiyor beylerrr keyfinize bakın . tsk askerini ana gibi baba gibi sahip çıkar rahat olun .

• elçiye zeval olmaz diyerek, sevgili abimiz mustafa akalın'ın ikmal maliye okulu için yazdığı güzide şiiri sizlerle paylaşmak isterim. burada askerlik yapmışlar için güzel birer anı, yapacaklar için de tatlı birer heyecan yaratır belki:
  
  bir bedellinin kaleminden
  
  demirleri kırılmış paslı ranzalar
  yayları firar etmiş kirli yataklar
  rutubet sarmış soğuk duvarlar
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  yemekhane sanki pislik yuvası
  mıntıka bölük önü ve arkası
  artık kalmadı kimsenin durası
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  geceleyin öksürmeler böler uykumu
  horlamalar sanki hücum borusu
  burnumda her daim çorap kokusu
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  sevdiğin her şeyi geride bırak
  gündüz tek hayalin akşamki yatak
  başımızda gaddar komutan şibak
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  tutturduk bir gündoğdu marşı
  görmedik ne pazar ne de bir çarşı
  tüm kadro asker bedelliye karşı
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  sabah beşte kalkıp tıraşını ol
  uygun adım yürürken ilk adımın sol
  üstümüzde parkalar sekiz beden bol
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  günde dokuz saat ayakta bekle
  geçen her dakikaya bir gün ekle
  saatte bir on dakika pinekle
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  duş sırasında bekleriz hazır vaziyette
  banyo personeli gereksiz bir ciddiyette
  her kabinden ses gelir: boş ve emniyette!
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  bir reviri var sanki mülteci kampı
  saat on birden önce açılmaz kapı
  iki gün sonra çavuştan alırsın hapı
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  revirdeki albay yüzüne bakmaz
  neyin var? diye sorar, cevabın almaz
  cold away&#x;den başka ilaç da yazmaz
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  çarşaflar gergin, yorganlar düzgün
  çocuğu olanlar her gece üzgün
  bir sene sürüyor burda geçen gün
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  gazino çevresi, yemekhane, koğuş
  her gece farklı bir kâbusla boğuş
  nizamiye yolu bir iniş bir yokuş
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  burada gündüzler geceden farksız
  uygun adım yürürken dönülmez çarksız
  gece kilitle botları çalmasın hırsız
  burası maltepe ikmal maliye!
  
  ikinci bölük, birinci takım, üçüncü manga
  burada bülbüller yok her yerde karga
  ayaklarımıza vurmuşlar birer pranga
  burası maltepe ikmal maliye!

• **çaldım kapıyı girdim odaya. karşımda revirci albay metin var. hastayım bir süredir
  ama birinci kattaki yazaneden almış olduğum antibiyotiklerle durumu biraz toparladım. "komutanım!!! biraz boğazlarım " dedim. "aç ağzını!" dedi. açtım. kulağıma bir alet soktu. ateşim çıktı. "ateşin yok! boğazında da bir şey yok. çık dışarıya" dedi. çıktım.
  
  öğlen içtimasında takıma katıldım. kızılay konferansı, eğitim ve ardından akşam içtiması derken, yemek öncesi koğuşa çıktık. koğuşta mide bulantısı kusma baş gösterdi. defa kustum. manga komutanım, badim ve bir silah arkadaşımla beraber revire gittik, oradan da hastaneye sevk edildim.
  
  ambulansın arkasında hoplaya zıplaya hastaneye gittim. hastanede geçen saat içerisinde; 1 ekg, 1 bulantı kesici iğne, 2 tane serum, 2 kan tahlili, 1 idrar tahlili, 1 ilaçlı tomografi işlemleri yapıldı. ilaçlarımı alıp gece 2 gibi koğuşuma geri döndüm. hastalıktan ebem sikilirken, beni 9 saniye muayene edip, bir şeyin yok diye gönderen albay metin. eyvallah üstat!
  
  **iki dost edindim. birisi avukat badim seçkin. diğeri şair dostum sedat.
  
  **istanbul'a giderken 3 defa uçak bileti almak zorunda kaldım çünkü, uçuşlardan ikisi sis yüzünden iptal oldu. gibi nizamiyeden giriş yaptım. içeride kuzenim var uzun dönem asker. sağ olsun kapıdaki üst çavuşu tanıyormuş. beni sıra bekletmeden içeriye aldılar. normalde saat kapıda bekliyormuşsunuz. bu arada bizim koğuş birbiriyle tanışmış zaten. ben araya kaynak yapıp servise bindim. bizi ilk olarak gazinoya götürdüler. işte orada kendi kendine diyorsun, "ben nereye geldim amk" diye. her yer karanık, herkes bağırıyor, sürekli sizi sıraya sokmaya çalışan insanlar var. çöök, dinle, kalk diye bağırıyorlar. "eğer ilaç varsa yanınızda kesilikle ama kesinlikle bize verin, telefon yakalarsak zaten içinizden geçerim" gibi laflar. siz bilirsiniz ama ben ilaçlarımı vermedim. kimsenin de daha sonradan bir sikim dediği yok zaten. sonra yemeğe gittik. aç olmasan bile gidersin yemeğe, orada tanıştım avukat badim seçkin ve şair dostum sedatla. beraber çektik bu çileyi, onların muhabbeti olmasa zor geçerdi zaman. eyvallah sedat dostum, eyvallah seçkin badim.
  
  **beni en çok zorlayan şey soğuk oldu. o yüzden ilk tavsiyem yanınızda haki rengi boyunluk, eldiven ve bere getirin.
  
  **her yer çok pis, hasta olmamak gibi bir şansınız yok. kesinlikle ilaç getirin ama ilaçtan daha önemlisi sağlığınızı kaybetmemeniz için vitamin ve takviyeler getirin. ben redoxon ve umca kullandım, giderken götürmemiştim dışarıdan sokmak zorunda kaldım siz mutlaka bu tarz ilaçlar alın yanınıza.
  
  **hastalandığınızda eğer ölmek üzere değilseniz revire gitmeyin. revir ortamı gerçekten hastalığınızı ikiye katlıyor. çok kalabalık ve havasız koridorlarda saatlerce beklemek zorunda kalıyorsunuz.
  
  **yemekler yenebilecek kadar iyi. beni pek fazla zorlamadı beklentinizi yüksek tutmayın, çatal bıçak ve tabldot kapları sürekli ıslak, alışırsınız. duş için başka bir binaya gidiyorsunuz. eşyalarınızı taşımak için yanınızda torba benzeri bir şey götürün. ilk hafta hariç her akşam arası duşlar açık oluyor. gibi duşa gidin en ideali bu. erken giderseniz soğukta sıra bekliyorsunuz. duşta fazla kalmayın, zaten çok hijyenik değil ve ve sonrası bir saatte çıkarsanız büyük ihtimal duş mıntıkası size kitleniyor.
  
  **ilk 2 gün kayıt vs ile geçiyor. sonra eğitimler başlıyor. hemen hemen her gün oluyor bu eğitimler. bot için 2 tane tabanlık alın yanınıza. bir tanesi pek fayda etmemişti bana funduszeue.info oradan aldım.
  
  **atlet don vs. ihtiyacı için kantin mevcut. ihtiyacınız olan hemen hemen her şeyi bulabilirsiniz bu kantinde fakat sürekli açık olmuyor bu yüzden bir şey alacaksanız bir kaç gün önceden gitmeye bakın.
  
  **ben 1. bölük 3. takım 2. mangadaydım. kimse atletinizin donunuzun rengine karışmıyor, bu yüzden her şeyi yeşil yeşil almak zorunda değilsiniz. bütün birliklerde durum aynı mıydı bilmiyorum. en iyi birlik en iyi takım en iyi mangadaydım. en sıkıntılı birlik 4. birlikti sanırım. sürekli eğitim yapıyorlar ve ceza alıyorlardı. bir seferinde ceza olarak 12 saat ayakta beklediler. bere, eldiven ve boyunluk takmaları yasaktı. şansla alakalı ama birinci birlikte olursanız rahat ederseniz.
  
  **son olarak bütün silah arkadaşlarıma buradan selam ederim. istanbul ikmal maliye ve eğitim merkezi komutanlığında halen, uzun ve kısa dönem askerliğini yapan mehmetçiklere allah sabır ve kolaylık versin. işleri rast gitsin. yarak kafalı, sivil depocu çavuş hariç.^*
  
  edit: 7. celp bedelli asker.

• kasım ayında, 35b celp döneminde katılacağım komutanlık.
  aynı dönem arkadaşlar yeşillendiriniz.

• 18 şubat itibariyle teslim olduğum ve 8 mart tarihinde terhisimin gerçekleştiği kışla. askerliğin biri de bir, bini de bir derlerdi inanmazdım lakin bu cümle tamamıyla doğru.
  
  teslim günü, saat sularında kışlaya ulaştım. arkadaşım kışlanın yerini bildiği için kışlayı bulmakta çok zorlandığımı söyleyemem. kışlaya ilk giriş yaptığım an "ben nereye düştüm amk" dedim kendi kendime. bu düşüncem o gün yüzüme yansımış ve canım arkadaşım kerem'in söylemesiyle, dehşete düşmüş suratımın halini iki hafta sonra öğrenebildim.
  
  uzaktan bir otobüsün geldiğini gördüm. yavaşça önümüzde durdu ve içeri girme sıramıza göre teker teker bizi araca bindirdiler. olayı dramatize etmek istemiyorum ama bir bilinmezliğe doğru yola çıktığımızı hissettim o an. çevremde insanlar çoktan sohbet etmeye başlamıştı zaten. o an ruhumun daraldığını hissettim. otobüs varış noktasına ulaştığında derin bir nefes aldım ve otobüsten hızlı adımlarla uzaklaştım. bir sıraya girdik hep beraber. işte o an o sırada, aslında askerlikte yaşayacaklarınız belirleniyor. sırada kimler varsa çevrenize iyi bakının. gördüğünüz insanlar büyük ihtimalle, önünüzdeki 18 günden sonra asla görmek istemeyeceğeniz ya da iyi ki tanışmışız diyeceğeniz insanlar olacak. iyi haber şu ki iyi ki tanıdım dedikleriniz çoğunlukta.
  
  sıraya girdiğiniz insanlarla birlikte bir manga oluşturuyorsunuz. oluşan manga bu kışlada 23 kişi+1 çavuş şeklinde şekilleniyor. manga dediğimiz askeriyenin yapı taşı. askeri topluluğun en küçük birimi olarak adlandırabiliriz. önünüzdeki günlerde bu 23 kişi birlikte yemeğe gidecek, birlikte temizlik yapacak, birlikte eğitim alacak ve birlikte gülecekseniz.
  
  gelelim kışlanın durumuna. kışla aşırı büyük. bir yerden bir yere gitmek için sürekli yürüyorsunuz. ben markete bile araba ile giden birisi olarak aşırı zorlandım. kondisyon olarak buna pek hazır değildim sanırım. eğitimlerde zaten aşırı yoruluyorsunuz ve ter içinde kalıyorsunuz. sürekli terleyip soğumak sizi hasta eden etmenlerin başında geliyor. bununla birlikte banyo tuvalet gibi yerlerin temiz olmaması vucudunuzun direnç gücünü zorlayan başka bir etmen. tuvaletleri, banyoları, koridorları daha doğrusu aklınıza gelecek her yeri manga olarak sırayla siz temizliyorsunuz. lakin temizlik malzemelerinin yetersizliği, temizlikten kaytarmaya çalışan koğuş arkadaşlarınız gibi bazı etmenler, kışlanın temiz bir yer olmasını büyük ölçüde engelliyor. beni en zorlayan durum bu temizlik durumu oldu. özellikle banyonun halini düşündükçe orada nasıl duş alabildiğimi anlayamıyorum. 18 gün süren askerlik hayatım boyunca ite kaka 4 defa duş alabildim. aldığım duşlardan da sadece birinde kendimi temiz hissettim. genel olarak duş alırken arka planda korku efekti veren çavuş oluyor "son 10 dakikanız!" şeklinde. bu arada bu 10 dakikanın içerisinde soyunma ve duşa girmede dahil. yani suyun altına girdiğin an o ses "son 6 dakikanız!" oluveriyor. ne ara saçınızı ne ara vucudunuzu yıkarsınız orası size kalmış. bu arada duş alırken etrafınızda kirli kullanılmış donlar görmenizde büyük olasılık. belli bir süre sonra alışıyorsunuz, endişe etmeyin. bütün bu absürt olaylar size normal geliyor.
  
  gelelim yemeklere, genel olarak ben yemeklerden memnundum. her gün etli bir yemek çıkıyor. gayet porsiyonları doyurucu ve lezzetli olmasa da ortalama lezzete sahip yemekler çıkıyordu. diğer kışlalarda çıkan yemekleri duyunca şanslı olduğumuzu varsayabiliriz. bunun asıl nedeni ise dışarıdan bir firma ile anlaşılmış olması. askeriyede yapılmıyor yemekler. fakat yemeklerinde en büyük sorunu hijyen kısmıydı. tabldotlar neredeyse her zaman yağlı oluyordu. yemekleri tabldotlara doldurtmadan önce mutlaka peçete ile siliyorduk mesela. yemeğin içinden bazı nesnelerin çıktığı da oldu fakat gözümle görmediğim için gönlüm katlanabildi.
  
  komutanlar genel olarak anlayışlı insanlar. teker teker isim vermeyeceğim ama dursun ali komutan'ın takımına düşerseniz çok şanslısınız demektir. burada en hasret kaldığınız şey güler yüz ve samimiyet. sürekli etrafınızda size emirler yağdıran, desibel seviyesi yüksek insanlarla -ki bunu absürt bulduğum için yazmıyorum- iletişim halindesiniz. kendi takımına güler yüz gösteren, nerede nasıl davranılmasını teker teker sabırla açıklayan açıkcası tek bir komutan gördüm, o da dursun ali komutandı. adamın iyi bir aile eğitimi gördüğünü biz yan takımlardan anlıyorduk. diğerleri hakkında yazılacak çok şey var ama bunlara girmek istemiyorum. bizim şansızlığımız mı şansımız mı desem bilemiyorum ama manga komutanlarımız bizim birinci haftada terhis oldu. bütün iş takım komutanlarına kaldı. işte o raddede akla kara belli oldu diye düşünüyorum.
  
  burada bedelli askerlik görevini gerçekleştirecek insanlara verebileceğim tavsiyeler şunlar:
  
  -denileni yapın, kimseyle münakaşa içine girmenin anlamı yok. gerek komutanlar gerekse arkadaşlarınıza karşı mümkün olduğu kadar iyi davranmaya çalışın. hayatınızda bunu bir defa yaşayacaksınız ve bitip tükenecek. döndüğünüz zaman aklınıza sadece güzel anılar geliyor, yani en azından bana öyle oldu.
  
  -kimsenin hakkına girmeyin. inanın belli olmuyor zannediyorsunuz ama koğuşunuzun en kafasızı bile kim işten kaçıyor, kim gerekeni yapıyor anlıyor. insanların gözünde haysiyetsiz olmaktansa, 15 kalori daha yakarım daha iyi. isterseniz işten kaçabilir misiniz, çok kolay bir şekilde. takibini yapan tek şey kendi vicdanınız ama bunu kendinize yedirebilir misiniz, orası size kalmış.
  
  -bol bol gözlem yapın. bir daha asla bu kadar farklı mozaiğe sahip bir yerde bulunmayacaksınız. çevrenizde hep aynı siyasi görüşe, hep aynı ideolojiye, hep aynı zevklere sahip insanlar vardır eminim. farklılıkların o kadar korkunç olmadığını, hatta daha ileri gidip farklılıkların nasıl bu kadar iyi olabileceğini canlı olarak görme fırsatı bu. ben en azından öyle değerlendirdim. uzaktan yakından alakam olmayan, çevremde asla barındırmam dediğim insanlarla tanıştım, ve tuhaf bir şekilde ortak payda bulduk birbirimizde.
  
  -o kadar büyütmeyin. benim günler öncesinden stres hormonlarım firara başladı. lakin zorlandığım dediğim sadece ilk üç gün oldu. daha sonrasında alıştım diyebilirim. evet, ilk üç gün çok zor geçiyor fakat sonrası daha kolay, güvenin bana. gitmeden önce izlediğim vlog'ları falan düşününce, niye bu kadar abartmışım falan dedim kendi kendime. ilk hafta şöyle, ikinci hafta böyle falan diye kasmayın. zaten oraya gidince her şey yolunu buluyor bir şekilde.
  
  son olarak ve en önemlisi, güzel arkadaşlar edinin kendinize. mesela uzun süredir gülerken gözümden yaş geldiğini hatırlamıyordum, burada böyle güzel anılarımız da oldu. ömürlük olduğuna inandığım arkadaşlar edindim, iyi ki vardılar ve çirkin olan şeyleri katlanılabilir kıldılar. her şey bittiğinde sadece onları ve güzel anılarınızı hatırlıyorsunuz. farklı şehirlerin farklı noktalarında kapılarınız oluveriyor. hastalandığınızda koğuş arkadaşlarınız imdadınıza koşuyor. böyle güzel anıları biriktirirken yanımda olan başta uğur, sezgin ve kerem'e tüm samimiyetimle buradan selamlarımı iletiyorum. hakkı geçen tüm diğer koğuş arkadaşlarımdan da helallik istiyorum.
  
  doğan güneş sizin için olsun!

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.