risale i nur okumaya başlarken okunacak dua / DERSİN SONUNDA OKUNACAK DUA

Risale I Nur Okumaya Başlarken Okunacak Dua

risale i nur okumaya başlarken okunacak dua

Risale-i Nur derslerinin, insanların bu asırda zayıflayan imanlarının kuvvetlenmesinde, bozulmuş İslam ahlakının tamirinde, şuurlu ve ilimle donanmış Müslümanların yetişmesinde çok büyük ehemmiyeti vardır. Nur dersleri, herkesin yalnız başına anlayamayacağı bazı hakikatlerin anlaşılmasında ve daha bol feyiz almada büyük ehemmiyet arz ederler. O yüzden ders yaparken dinleyenlerin azamî istifadesini düşünerek bazı noktaları dikkate almak çok mühimdir. Onlardan bir kısmını şöyle sıralayabiliriz:

A- Dersten önce:
1- Dersi dinleyecek topluluğun ihtiyacına ve seviyesine uygun bir yer seçilmelidir.
2- Seçilen mevzu hakkında ders yapacak kişinin önceden birikimi olması gerekir.
3- Ders yapılacak yeri güzelce okuyup her tarafını iyice anlamak gerekir. Okumada hiçbir problem kalmamalıdır.
4- Ders esnasında üzerinde durmayı düşündüğümüz yerlerin üstü çizilebilir.
5- Ders yapacağımız cemaatin azlığına çokluğuna, eşraftan olup olmadıklarına bakmaksızın onlara değer vererek ve Allah rızası için onlara faydalı olmaya niyet ederek karşılarına çıkmak elzemdir.
6- Dersten en az 10 dakika kadar önce derse motive olmak, dersin gerektirdiği ruh hâlini yakalamaya çalışmak ve güzel bir ders nasib etmesi için Allah’dan yardım istemek.

B- Ders Esnasında:
1- Derse, Besmele, hamd ve salâvatla başlamalıdır. Arkasından, “Rabbişrah lî sadrî…” ve “”Rabbenâ lâ tuziğ kulubenâ…” âyetleri okunabilir. Bunlar, ders hakkında Allah’dan yardım istemek manalarına geldiğinden ihmal edilmemeleri tavsiye olunur.
2- Dersin konusu hakkında kısaca bilgiler verilerek cemaatin dikkati konu üzerine çekilmelidir. Yalnız bu girişin birkaç dakikadan fazla olmamasına dikkat edilmelidir.
3- Dersi okurken, geçen her lügatin manasını vermek gerekir. Çünkü dersi dinleyen çok değişik seviyelerde insanlar bulunabilir. Eğer lügat bilgisi iyi seviyede bir cemaate ders okuyorsak, dersin akıcılığı açısından ağır lügatler dışındakilerinin manalarını vermemek daha uygun olabilir.
4- Dersin süresinin, kırk, kırk beş dakikayı geçmemesi dinleyenleri sıkmamak açısından önemlidir. Eğer uzun bir mevzu üzerinde durulacaksa, 15 – 20 dakika ara verilerek ikinci bir ders yapılabilir.
5- Okumayı düşündüğümüz bahsin uzunluğunu ders yapacağımız süreye uygun bir şekilde (,5 sayfa gibi) ayarlamalıyız. Daha uzun bir yer seçersek bu bizi acele etmeye sevk edeceğinden açıklanması gereken yerleri gereği gibi açıklamamaya ve dikkatlerin dağılmasına sebeb olur.
6- Her bir iki kelimede durup açıklama yapmak dersin ilerlemesine mani olacağı gibi, akıcılığını da bozar. Hem fazladan tekrarlara sebeb olabilir. Bunun yerine, mananın toplandığı yerlerde durarak izah etmek söz konusu sakıncaları giderir. Fakat bunda da cemaatin seviyesini dikkate alarak birkaç satırdan fazla ve çok uzun okumamak uygun olur.
7- Risale-i Nur’da her satır, hatta her kelimede çok zengin manalar bulunduğundan ağır ağır ve tane tane okuyarak, dinleyenlerin manaları kaçırmamasına dikkat edilmelidir.
8- Derse önceden vâkıf olmanın verdiği fırsattan istifade ile okurken mananın anlaşılmasına önemli katkıları olan ses vurgulamalarıyla okumalıdır. Numune olarak Fatiha’daki “Rabbimiz! Ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz!” âyetini ele alalım. Bu ayeti düz bir cümle gibi vurgusuz olarak okumakla, manaya uygun güzel vurgulamalar yaparak okumak arasında ne kadar fark olduğunu şu an bir uygulama yaparak hemen görebilirsiniz.
9- Cemaatin dikkatlerini uyanık tutmak için, bakışlarımızı ders boyunca cemaat üzerinde gezdirmeliyiz.
Ders yapan kişinin düşüncesini birinci derecede okuduğu dersin izahı meşgul etmeli. Eğer, “Cemaat dinliyor mu? Güzel okuyabiliyor muyum? Hâlâ rahatlayamadım” gibi düşünceler zihnini çok meşgul ederse kendini manaya veremez ve ders akıcı bir hale kavuşamaz.
Dikkatlerin dağıldığı ve nazarların yorulduğunu fark ettiğimiz anlarda bu hâle seyirci kalmamalı ve değişik yollarla dikkatleri toplamalıyız. Meselâ, ortaya bir soru sormak, dersle alakalı bir kıssa, fıkra, hatıra anlatmak, hatta bazen muvakkaten ders dışı konulara latife yollu girmek bile fayda verebilir.
Dersin izahı sadedinde, yeri geldikçe âyet ve hadis meallerine, tarihi kıssalara, büyük zatların sözlerine müracaat etmek; bazı derin hakikatlerin anlaşılabilmesi için misaller getirmek dersin daha iyi anlaşılmasına ve dikkatlerin canlı kalmasına ve cemaatin bilgilenmesine vesile olabilir. Yalnız burada da bunların mevzu ile alakasının kuvvetli olmasına ve dersin önüne geçecek miktarda çok olmamasına dikkat etmek lazımdır.
Dersin izahında asıl maksad o risaledeki hakikatlere tercüman olabilmektir. Eğer izahları fazla uzatırsak ve daldan dala atlarsak tercümanlık maksadını aşmış oluruz. Yani orada konuşan Risale-i Nur değil bizim kendi malumatımız olmuş olur. Belki bazen kendi malumatımızla bir derleme sunmak ihtiyacı da olabilir. Fakat her ders böyle olursa, biz ders adı altında, bilmeden risalelerle cemaat arasına girmiş ve perde olmuş oluruz. Risalelere hizmet etmek değil, adetâ risaleleri kendi vaazımıza hizmet ettirmiş oluruz. Bunun da ihlâslı bir hal olmadığı malumdur.
Ders ilerledikçe geri dönüşler yaparak konu bütünlüğünü toparlamak mühimdir. Aksi takdirde dersin bütünü kavranamamış, dağınık ayrı ayrı bilgiler sunulmuş ve asıl maksad elde edilmemiş olur.
Dersi bitirmeden önce mevzuyu birkaç ana başlık altında hulasa etmek. Bu hulasalar cemaatin dersi o başlıklar altında muhafaza etmesine hizmet edeceği için çok fayda verebilir.
Dersi bitirirken, derste geçen hakikatlere uygun bir dua ile bitirmek. Meselâ, sünnet-i seniyenin işlendiği bir dersi, “Allahu Teâlâ, bizleri sünneti yaşamakta muvaffak eylesin” gibi. Ya da, imanın kıymetinin anlatıldığı bir dersi bitirirken, “Cenâb-ı Hak başta memleketimiz ve âlem-i İslam’a ve bütün dünyaya imanın fevkalade ehemmiyetini en yakın zamanda anlamayı ve imanla şereflenmeyi nasib etsin” gibi…
Son olarak da meşhur “Sübhaneke lâ ilme lenâ…” ayeti ile bitirmek. Bu ayetin bildirdiği dersi, yani ‘biz ancak Allah’ın bize nasib ettiği bir bilgiye vasıtalık edebiliriz. O yüzden şükür ve minnettarlık onadır. Nefsimizin derste ortaya çıkan güzel manalarla iftihara hakkı yoktur’ hakikatini düşünüp hissederek gururdan sakınmak da ders yapanın ihlâsını koruması açısından elzemdir.
Bu maddelere eklenebilecek başka maddeler de muhakkak vardır. Zaman içinde, gelen tekliflere göre yapacağımız ilâvelerle buradaki sayıyı artırmamız mümkündür. Feyyaz-ı Mutlak olan Rabbimiz, istifadesi bol dersler nasib eylesin. Amin!


Risale-i Nurları Yazmak

Risale-i Nurları Yazmak

        Sual : Risale-i Nur&#;ları yazmak ; bir saati bir sene nafile ibadeti kazandıran tefükkürî ibadet gibidir ,gibi cümlelerden yola çıkarak;günümüzde risaleler matbaalarda basılmakta ve çok sayıda her yerde temin edilebilecek vaziyette iken biz yine bu sevaba nail olmak için Risaleleri Osmanlıca olarak el ile yazmaya devam mı etmemiz lazım?

        Cevaben Deriz Ki;

Amellerin sevap ve fazileti, şartların ve zamanın durumuna göre değişiklik arz edebilir. Bazı zor şartlarda ve zamanlarda küçük bir amel, çok büyük sevap ve fazilet kazandırırken aynı amel; rahat şartlarda ve zamanlarda o sevabı kazandırmaz. Mesela; ölüm tehlikesi olan sınırda nöbet tutan bir asker ile riski olmayan rahat bir yerde nöbet tutan askerin aynı ameli, sevap ve fazilet noktasından farklıdır. Birisi bir saatlik nöbetine bir senelik sevap kazanırken; diğeri aynı bir saatlik nöbetine belki bir saatlik sevabı ancak kazanabilir.

Hz. Üstad&#;ın devrinde şartlar ve zamanın durumu çok ağır ve zor idi. Matbaa yok, şiddetli bir baskı var, üstelik Kur&#;an hattını bilen az, bu gibi şartlar içinde Risale-i Nur&#;u yazmak bir sene ibadet sevabını kazandırabiliyordu. Lakin şimdi matbaa var, baskı gitmiş, yazıya ihtiyaç kalmamış. Elbette bu zamanı o zaman ile aynı kefeye koymak doğru bir yaklaşım olmaz. Şimdi Risale-i Nur&#;u, Kur&#;an hattı ile yazmak bir ihtiyaçtan ileri gelmediği için, belki sadece Kur&#;an hattını talim ve muhafaza niyeti ile yazıldığı için sevap kazanır ama; Üstad&#;ın dönemindeki sevapla aynı olmaz.

        Yine de Risale-i nurun meslek esaslarından biri onu yazmak,hattı Kur&#;aniyi muhafaza etmek olduğu Risale-i Nurlardaki açık ifadelerden anlaşıldığından Nurun Has talebeleri illa Hattı Kur&#;ani ile yazma ve okumayı öğrenmeleri zaruridir.Zira Latin harflerine zaruret dahilinde izin verildiği gibi,bu hurufla basılan yerler haricinde mahrem çok yerler var ki ancak Osmanlıcanüshalarda funduszeue.info has talebelerinin bilmesi gereken o yerleri okuyabilmeleri için de eskimez yazı tabir ettiğimiz Hattı Kur&#;aniyi öğrenmeleri zaruridir.

Diğer bir hususta Hadis-i Şerifte bildirilen &#;Bazan bir saat tefekkür, bir sene ibadet hükmüne geçer&#; ifadesindeki hakikakata mazhariyet Risale-i Nurlarda sadece onu yazmayla elde edilir diye kesin bir kayıt olmayıp,okumak mütalaa etmek ile de bu manevi kazancın elde edilebileceğine dair aşağıdaki bir kısım parçalar mütalaa edilirse mevzu daha iyi anlaşılmış olacaktır;

Ben namaz tesbihatının âhirinde, otuzüç defa kelime-i tevhidi zikrederken, birden kalbime geldi ki: Hadîs-i şerifte &#;Bazan bir saat tefekkür, bir sene ibadet hükmüne geçer&#; Risale-i Nur&#;da o saat var; çalış, o saati bul, ihtar edildi. Âdeta ihtiyarsız bir surette, Kur&#;anın âyet-ül kübrasının iki tefsiri olan iki Âyet-i Kübra Risalelerinden mülahhas tefekkürî bir tekellüm, tam bir saat devam etti. Baktım; size gönderdiğim Âyet-ül Kübra Risalesi&#;nin Birinci Makamı&#;nın hülâsasından müntehab güzel bir sırrını hülâsa ile, Yirmidokuzuncu Lem&#;a-i Arabiye&#;den müstahrec nurlu, tatlı fıkralardan terekküb ediyor. Ben, kemal-i lezzetle, her gün tefekkürle okumağa başladım.

(Kastamonu Lahikası – 31 p2)

Kardeşlerim! Âyet-ül Kübra Ramazan&#;da zuhur ettiği gibi; zannımca Ramazan&#;da da matbaadan çıktığını, Isparta&#;ya geldiğini ve Ramazan&#;da serbestiyetle okunması ve câmilere okutmak için girmesi gibi, bu Ramazan-ı Şerif&#;te Âyet-ül Kübra&#;dan çıkan ve bir saat tefekkür bir sene ibadet manasını taşıyan Hizb-i Nuriye Âyet-ül Kübra&#;dan çıktığı misillü, bizim tesbihatımızda otuzüç defa &#;Lâ ilahe illallah&#; Âyet-ül Kübra&#;nın berekâtı ve feyziyle on dakikada aynı hakikat-ı tevhidi veren iki sahife kadar Ramazan&#;ın nuruyla kalbe ihtar edildi. Ben de on dakikada Âyet-ül Kübra&#;nın tamamını okuyor gibi ve herbir mertebede, mukaddemesinde denildiği gibi Küre-i Arz&#;ın küllî dili benim hayalen lisanım olup &#;Lâ ilahe illallah&#; der; ve denizler ve dağlar, o unsurların ve insan tabakatlarının lisan-ı halleri benim dillerim olup &#;Lâ ilahe illallah&#; der diye, ben de herbir &#;Lâ ilahe illallah&#; dedikçe, ya bilisan-ı arz, ya bilisan-ı semavat, ya bilisan-ı cevv, ya bilisan-ı anasır derim.. gibi. İnşâallah, sonra size gönderilecek.

(Emirdağ &#; 1 – 59 p1)

Bir saat tefekkür, bir sene ibadet-i nafile hükmünde&#; Bir misali &#;Nur&#;un Hizb-i Ekberidir&#; diye müşahede ettim ve kanaat getirdim.

(Kastamonu Lahikası – 10 p5)

Ümid ediyorum ki, Cenab-ı Hak kabul etse tevfik verse, yazılanlar dalalet bulutlarını dağıtmaya kâfidirler. Her derdin devası içinde var demeyeceğim, fakat mühlik dertlerin ağleb devası yazılanlarda vardır. Siz onların mütalaasını, kıymetdar bir ibadet olan tefekkür nev&#;inde telakki ediniz. Ve onlardaki ilmi, envâr-ı imandan ve marifetullahtan tasavvur ediniz ki usanç vermesin. Hem sizde ve müstemiînde iştiyak olduğu zaman okuyunuz. Bâki selâm ve dua.

(Barla Lahikası – p1)

İnşâallah Kur&#;an&#;a ait mesaille iştigal, bir nevi manevî mütefekkirane Kur&#;an okumak hükmündedir. Hem ibadet, hem ilim, hem marifet, hem tefekkür, hem kıraat-ı Kur&#;an manaları risalelerin istinsah ve mütalaalarında vardır itikadındayız. Zâten bu ciheti siz takdir etmişsiniz.

(Barla Lahikası – p ilk)

        Yirmiüç sene evvel, Eski Said Yeni Said&#;e inkılab ettiği zaman, tefekkür mesleğinde gittiği içinتَفَكُّرُ سَاعَةٍ خَيْرٌ مِنْ عِبَادَةِ سَنَةٍ sırrını aradım. Her bir-iki senede o sır, ya arabî, ya türkçe bir risaleyi netice verip suret değişiyordu. Arabî Katre Risalesi&#;nden, tâ Âyet-ül Kübra Risalesi&#;ne kadar, o hakikat devam edip suretler değiştirerek, tâ Hizb-ül Ekber-i Nuriye suret-i daimesine girdi. Yirmiüç seneden beridir ki, ne vakit sıkılsam ve fikir ve kalbe yorgunluk ve usanç gelse, bu hizbin bir kısmını mütefekkirane okumuşsam, o sıkıntıyı ve usanç ve yorgunluğu izale ediyordu. Hattâ bilâ-istisna, her gece sabaha yakın dört-beş saat meşguliyetten gelen usanç ve yorgunluk, o hizbin altısından birisini okumasıyla hiçbir eseri kalmadığı bin defa tekerrür etmiş.

(Kastamonu Lahikası –p3 )

ص

KUR'AN-I KERİM'İN TEFSİRİ RİSÂLE-i NUR'UN ŞERH ve İZAHI

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

اَلْحَمْدُ  ِللّٰهِ رَبِّ اْلعَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى اٰلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينَ

           Ya Rab başımıza aklı müstakim, kalbimize iman-ı kamil, vücudumuza sıhhat ve afiyet ve rızkımıza bereket ihsan buyur. Yolcularımıza selametlikleri, borçlularımıza edaları, hastalarımıza şifaları nasip et.

            Ya Rab! Bizim ahvalimizi düzelt, ef’alimizi güzel kıl, fakirlik hakirlik eleminden kurtar. Kazadan, beladan halas kıl. Düşmanların, insanı dalalete sevk eden şeytanların, daima fenalık ile emreden nefsimizin şerrinden koru.

             Ya Rab! Bizi, hukuk-u ubudiyetinle kaim olan Salihlerin, nimet-i ilahiyene şükreden ganilerin sırasına kat. Dünya ve ahiretle alakalı bütün işlerimizin yoluna girmesini müyesser ve hayırlısı ile muradımızı hasıl et. Şerden ve isyandan,  büyük, küçük günahların hepsinden uzaklaştır. Ameli salihe, doğruluk ve masumluğa yaklaştır. Salih kullarından eyle.                              

             Ya Rab! Bize, Salih amellerle, mearif-i ilahiyenle kaffe-i hakaik ve tekmil-i dekaiki cami’ ilim ve fazl ile ve bu dürus-u Kur’aniye ile geçirecek uzun ömürler nasip et. Kalbimizi o mearifin her türlüsü ile arif-i kamil, alim-i muhakkik kulların arasında ulum-u rabbaniye ve bu durus-u kur`aniye ile nurlandır. Ömrümüzün sonunda teslim-i ruh edeceğimiz dakikada Kelimeyi şehadet ki; Buyurun: “Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resuluhu’’ile tenvir et.

            Ya Rab! Bize, masiyetten alıkoyacak kadar haşyetinden hisse ver. Bize cennetine ulaştıracak kadar taat nasip et. Dünya musibetlerini kolay gösterecek kadar kuvvetli iman ver. Bizi hayatta bıraktığın müddet göz, kulak, kuvvet nimetinden mahrum etme ve onları ölümümüze kadar devam ettir. Bize zulüm edenlerden intikamımızı sen al.  Düşmanlık edenlere karşı bize yardım et.

            Ya Rab! Bizi, dinde musibete uğratma, dünyayı en büyük düşüncemiz ve ilmimizin nihayeti kılma. Bize acımayanları ve senden korkmayanları bize musallat eyleme.       

            Ya Rab! Bizleri Şakirler zümresine ilhak buyur. Hadi isminin tecellisinden bizleri her zaman nasipdar eyle. Dünyevi ve uhrevi murad ve maksudlarımızı an karib-uz zaman hasıl et. Cümlemizin muini ol. İnayet ve rahmetini üzerimizden eksiltme

            Ya Rab! Füyuzatından nasibimizi çok ihsan buyur.

AMİN. AMİN. AMİN.

 

 اَللَّهُمَّ بِحَقِّ سُورَةِ اْلاِخْلاَصِ اِجْعَلْنَا مِنْ عِبَادِكَ الْمُخْلِصِينَ الْمُخْلَصِينَ اۤمِينَ اۤمِينَ

Bu yazi defa gösterilmiştir.

Yorum yapabilirsiniz : ↓

Yorumlar :

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası