hbe ag ne demek / Anti HBe ve HBs Ag testleri pozitif çıktı? - funduszeue.info

Hbe Ag Ne Demek

hbe ag ne demek

Anti HBe ve HBs Ag testleri pozitif çıktı?

Yayın Tarihi : /06/22 • Güncelleme Tarihi : /06/27


Anti HBe (pozitiv) ,HBsAg (pozitiv).Bu iki tahlil de sonuclarim pozitif çıktı.Bu testlerin yüksek çıkmasının nedeni nedir? Tahlil Yorumu:HBeAg hepatit B virusunun ürettiği 5 antijen (protein) den biridir. Kanda HBeAg saptanmasının, yani HBeAg pozitif olmanın anlamı, HBV’nun çoğaldığının bir göstergesi olmasıdır. HBeAg pozitif ise o kişide HBV yüksek miktarda çoğalıyor demektir. Hastalığın erken dönemlerinde ve bağışıklık sisteminin virusa yeterli


funduszeue.info Cevabı : vermediği durumlarda HBeAg kanda tesbit edilir. Bu sebeple genellikle çocuklarda ve gençlerde pozitif funduszeue.info-HBe: HBeAg’ye karşı vücudumuzun yaptığı antikordur. Koruyucu bir antikor olmadığı için hastalığı taşımaya devam edenlerde de pozitif bulunabilir. Hastalık eskidikçe ve hastalığa karşı yetersiz de olsa bir savaşma başladığı zaman anti-HBe pozitifleşir. Bu sebeple hastalığın daha ileri dönemlerinde anti-HBe pozitif saptanır. Anti-HBe, HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır, HBeAg ortadan kaybolduktan sonra görülür. Anti-HBe pozitif olan kronik taşıyıcıların karaciğer histolojileri ve karaciğer fonksiyon testleri genellikle normaldir. Sonuçta durumun kötüleştiği gibi bir sonuç çıkaramayız, taşıyıcılığını devam ediyor.

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz.Soru sormak için tıklayın.

Bu Gönderiye 1 Adet Yorum Gelmiş
r****** :

Hocam bu sonuçlara bakarak sizce tedaviye başlamalı mıyım?

Anti HBs:Negatif
Anti HCV : Negatif
Anti HIV : Negatif
HBsAg : Pozitif ()
HBeAg : Negatif
Anti HBe : Pozitif (0,)
ALT : 18
AST : 16
AFP : 1
Delta antikoru : Negatif
HBV-DNA :


Cevap:

Hepatit B yönünden taşıyıcı olduğunuz anlaşılıfunduszeue.info, takip gibi sürece dair en doğru bilgiyi doktorunuz vermelidir.

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz.Soru sormak için tıklayın.

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Bu Soruya Benzer Sorular

Hamile kalamıyorum neden? İdrar tahlilinde nitrit, lökosit, yassı epitel sonuçları beni korkuttu. İdrar yaparken yanma yaşıyorum. Erkekte Gardnerella vaginalis ve Ureaplasma parvum pozitifliği Kimyasal mı hamilelik? Muhtemel hemolizli numune sonucu yanlış test olma ihtimali nedir? İlk beta hcg değerimiz neden 11,24 çıktı sonra sonra 3,00 düştü bunu neye bağlıyorsunuz? Ankisiyete var ve sedef sıkıntısı yaşıyorum şuan yoğun. Wbc yüksekliği kafama takıldı. Pdw- ve MPV düşüklüğü Toxo IGM ve avidite testlerinin yorumlanması HIV pozitif ve negatif durumu hakkında bilgi alabilir miyim? Yorgunluk hiç geçmiyor, ekte yollayacağım tahlillere genel olarak bir yorum yaparsanız çok sevinirim. Rapor Yorumu?

Hepatit B

funduszeue.info Dobrucalı

KARACİĞER HAKKINDA BAZI BİLGİLER

Hepatit B virüsü (HBV) en sık enfeksiyon oluşturan mikroorganizmalardan biridir.  Dünyada milyon kişide HBV  enfeksiyonu olduğu ve yılda den fazla  kişinin  HBV enfeksiyonuna  bağlı komplikasyonlar  nedeniyle kaybedildiği  tahmin edilmektedir. Kronik HBV  enfeksiyonu  kronik karaciğer  yetersizliği  ve  siroz  oluşturması yanında karaciğer kanseri (HCC- Hepatosellüler karsinom)  gelişme riskini kat  artırmaktadır. Bu nedenle  hastalığın  erken teşhisi ve tedavisi  önem funduszeue.info, insanda AIDS (Acquired Immuno Deficiency Syndrome) hastalığını oluşturan HIV (Human Immuno Deficiency Virus) virüsünden kez daha bulaşıcıdır. Hepatit B Dünyada yaygın olarak görülmekle birlikte HBV virüs taşıyıcılığının sıklığı bölgelere göre değişiklik gösterir;

&#; Çin milyon
&#; Kore milyon
&#; Japonya milyon
&#; Brezilya milyon
&#; İtalya milyon
&#; ABD >1 milyon
&#; Türkiye milyon (Batıda % Doğuda %)

HBV6

HBV virüsünün yapısı

Hepatit  B  virüsünün  yüzey antijeninin (HBsAg) antijenik yapısına göre  belirlenen 4 serotipi (adr,adw,ayr ve ayw)  ve  nükleotid yapısına göre belirlenen 8 genotipi (A-H) bulunur.

HBV genotype


HBV NASIL BULAŞIR VE YAYILMASI NASIL ÖNLENEBİLİR?

kan2HBV, bu virüsle enfekte olmuş olan kişilerin kanları ve vücut sıvıları aracılığıyla bulaşır. HBV insan vücudu dışında da kuru ortamlarda gün kadar canlı kalabilmektedir. Bulaşım şekli bölgelere göre değişim gösterir. Örneğin Çin, Güneydoğu Asya , Orta Doğu ve Afrika ve Güney Amerika&#; nın bazı kısımlarında bulaşma daha çok anneden bebeğe geçiş şeklinde olurken (Vertical transmission), Batı Avrupa, Kuzey Amerika, Avustralya ve Güney Amerikanın bazı kısımlarında parenteral yolla ( Bulaşmış iğne ve diğer tıbbi malzemelerle yapılan enjeksiyonlar ve diğer müdahaleler, kan transfüzyonu, korunmasız cinsel ilişki vb.) bulaşma daha sık görülür (Horizontal transmission).

Kan bankalarında bağışlanan kanların HBV yönünden rutin olarak taranması nedeniyle kan transfüzyonunadrugabuse bağlı HBV bulaşımı riski büyük ölçüde azalmıştır. Aşağıdaki tabloda HBV nün bulaşma yolları ve risk gurupları görülmektedir.

HBV, bulaşıcılığı yüksek bir virüs olduğundan yayılımının önlenmesi için bazı özel önlemlerin alınması gerekir. HBV ne karşı geliştirilen aşı halen kullanımdadır ve belirli aralıklarla tekrarlanması durumunda ömür boyu koruma sağlamaktadır. Bebekler, çocuklar ve aşılanmamış gençlerin ve yukarıda belirtilen risk gurubundaki insanların aşılanması uygun bir yaklaşımdır. Günümüzde Hepatit B aşısı yeni doğanlara rutin olarak yapılmaktadır. HBV ile karşılaşan aşılanmamış kişilere ilk iki hafta içinde hepatit B immun globulin enjeksiyonu yapılabilir (pasif immünizasyon). Bu uygulama ay kadar sürebilen bir koruma sağlar. Hamile kadınların doğum öncesinde HBV yönünden gerekli testleri yaptırmaları gerekir.

sexBulaşımın ve yayılımın önlenmesi için HBV ile enfekte olmuş kişilerin güvenli bir cinsel yaşam sürdürmeleri (prezervatif kullanmak gibi), kan, organ, sperm, yumurta gibi organ bağışı yapmamaları, günlük yaşamlarında da diş fırçası ve traş jileti gibi eşyalarını başkaları ile paylaşmamaları gerekir. Tabak, kaşık, çatal vb. eşyaların, iyi temizlenmek şartıyla, ayrı kullanılması gereksizdir. Pratik olarak 1/10 oranında sulandırılmış çamaşır suyu HBV ile bulaştığı düşünülen yüzey ve malzemelerin temizliği için kullanılabilir.

HBVgecis

HBV nün bulaşma yolları

HBV ENFEKSİYONUN SEYRİ

HBV herhangi bir yolla vücuda girdikten sonra karaciğere ulaşarak burada yerleşir ve karaciğer hücreleri içinde çoğalmaya başlar. HBV ne vücudun cevabı virüsün alınma yaşına göre değişiklik gösterir. Erişkinlerde hastalık bulguları genellikle virüsün alınmasından ay sonra ortaya çıkar. HBV ile enfekte erişkinlerin %60 ında hastalık bir belirti oluşturmadan sessiz seyreder veya genellikle hafif bir gripal enfeksiyon veya yorgunluk, halsizlik dönemi şeklinde geçiştirilir. Hastaların diğer bir bömlümünde ise hafta kadar süren, yatak istirahati gerektirebilen ve sarılıkla giden bir hastalık şeklinde kendisini gösterebilir. Bu sırada bakılan karaciğer enzimleri (AST / ALT) yüksek bulunur. Hastalığın bulguları çocuklarda erişkinlere göre daha az belirgindir ve bebeklik döneminde hemen her zaman hiç bir zaman bir belirti görülmez. Hastaların çok küçük bir kısmında (%1) hastalık fulminant hepatit olarak adlandırılan ciddi bir tablo halinde ortaya çıkabilir ve bu hastaların %80 i kaybedilir. HBV ile enfekte olan erişkinlerin büyük bir kısmında (%) bağışıklık sistemi sayesinde virüs vücuttan temizlenerek iyileşme sağlanır ve erişkinlerde kronikleşme oranı % civarındadır. Kronik B hepatiti saptanan hastaların büyük bir çoğunluğunda hastalık sessiz seyreder ve daha önceden sarılık geçirme öyküsü yoktur. Buna rağmen yenidoğan ve çocukluk çağında (<5 yaş) HBV nün alınmasından sonra hastaların büyük bir kısmında hastalık kronikleşir (sırasıyla %90 ve %).

KRONİK HEPATİT B

HBV ile enfekte olan kişilerde HBV nün 6 ay içinde vücuttan temizlenememesi durumunda kronik HBV enfeksiyonundan bahsedilir. Çoğunlukla bu evrede hastalık sessizdir ve hastaların hemen hepsi farkında olmadan bu döneme geçiş gösterirler. Karaciğerdeki hasarlanma arttığında ve karaciğer fonksiyonları bozulmaya başladığında halsizlik, eklem ve kas ağrıları, bulantı, göz aklarında ve ciltte sararma, ayaklarda ve karında şişme gibi bulgular ortaya çıktığında bir hekime başvurmaları veya başka bir nedenle yapılan kan testi sonucunda HBV ile enfekte oldukları anlaşılır. Kronik HBV enfeksiyonu asemptomatik HBV taşıyıcılığı, karaciğer sirozu ile sonlanabilecek kronik aktif hepatit veya karaciğer kanseri gelişimi gibi farklı klinik tablolarla seyredebilir. Kronik karaciğer hastalığı olan hastaların % inde ölüm sebebi hepatit B virüsü ile ilişkili karaciğer hastalıklarıdır (funduszeue.infoğer sirozu).

HBV vücuda girip karaciğere yerleştiğinde kendisi direkt olarak karaciğerde bir hasar oluşturmaz. Vücudun virüse karşı oluşturduğu immun yanıt (bağışıklık sisteminin virüse karşı gösterdiği cevap) sonucunda karaciğer hücreleri zarar görür. Virüs karaciğer hücresi içinde çoğaldıkça daha fazla immun yanıt oluşur ve bu da daha fazla karaciğer hücresinin zarar görmesi demektir. Zamanla zarar gören hücrelerin yerinde bağ dokusu oluşmaya başlar (fibrozis) ve karaciğerde yaygın bağ dokusu oluşumunun sonucu karaciğer sirozudur. Karaciğerde virüsün aktif olarak çoğalması karaciğer hasarı için önemli bir risk faktörüdür. Kanda yüksek oranda virüs bulunan hastalarda karaciğer hasarı daha ciddi boyutlardadır.

Bazen HBV karaciğerdeki çoğalma döneminde bir takım genetik değişiklikler geçirerek daha farklı bir yapı kazanabilir (Viral mutasyon). Bu değişiklik kronik HBV enfeksiyonunun doğal seyri sırasında olabileceği gibi tedavi amacıyla bazı ilaçların kullanılması sonrasında da ortaya çıkabilir. Bu, karaciğerdeki hastalığın gidişini değiştirebileceği gibi tedaviye alınacak yanıtı da güçleştiren bir durumdur. Sık görülen mutasyonlardan biri HBeAg (Hepatitis B early antigen- Hepatit B e antijeni) mutasyonudur. Mutasyon olmayan hastalarda HBeAg yapımı virüsün aktif olarak çoğalması ile birliktedir. Vücutta HBeAg ye karşı antikor oluşması (HBeAb veya anti-HBe) (Hepatitis B e antibody) virüsün çoğalmasının durduğu ve vücudun HBV ne karşı bağışıklık kazanmaya başladığının bir göstergesi olarak kabul edilir ve bu olay ‘serokonversiyon&#; olarak adlandırılır. Bu durumda kanda HBV-DNA  düzeyi  düşüktür. Mutasyon geçiren HBV enfeksiyonu varlığında ise kanda HBeAg saptanamadığı ve HBeAb bulunduğu halde aktif virüs çoğalması devam eder ve kandaki HBV-DNA düzeyi yüksektir. Bu durum güneydoğu Avrupa ve Asya da görülen kronik HBV enfeksiyonlarının %30 ila %80 inde görülmektedir ve genellikle çocukluk çağında alınan HBV enfeksiyonu ile birliktedir.

Pratikte sık olarak, HBeAg negatif kronik HBV lü kastalar yanlışlıkla serokonversiyon sağlamış (HBeAg ne karşı antikor oluşturmuş) sanılabilmektedir. Serokonversiyon saptanmış hastalar genellikle inaktif taşıyıcı olarak adlandırılırlar ve bu hastalarda karaciğerdeki iltihabın yavaşladığı veya durduğu kabul edilir. Aksine HBeAg negatif (ve HBeAb pozitif) mutant kronik HBV enfeksiyonu olan hastalarda düşük seviyede de olsa viral çoğalma devam etmekte ve karaciğerdeki kronik iltihap ilerlemektedir. Bu hastalar HBV nün karaciğerde oluşturabileceği her türlü hasarlanmaya aday olarak yaşamlarını sürdürürler. Asya da yaşayan kronik HBV enfeksiyonlu hastaların 2/3 sinde HBeAb oluştuktan sonraki dönemde karaciğer sirozu ve karaciğer kanseri gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkmaktadır. HBeAg negatif ve HBeAb oluşmuş hastalarda kanda HBV-DNA seviyesinin ölçülmesi ile olayın aktif bir mutant virüs enfeksiyonu veya serokonversiyon oluşmuş inaktif hastalık olup olmadığı bir ölçüde anlaşılabilir. Yüksek HBV-DNA seviyeleri genellikle mutant HBV enfeksiyonunun göstergesi olmakla birlikte bu kural her zaman geçerli olmayabilir. HBeAg negatif mutant HBV enfeksiyonlu hastalarda yıllarca hastalıkla ilgili herhangi bir belirti ortaya çıkmaz ve bu hastalarda karaciğer sirozu bulgularının ortaya çıkması için geçen süre ortalama 40 yıl civarındadır. Siroz bulgularının ortaya çıkmasından sonra hastaların %25 i 10 yıl içinde son evre karaciğer hastalığı dönemine girmektedir.

KRONİK HBV ENFEKSİYONUNDA TEDAVİ

ilacKronik HBV tedavisinde amaç, vücuttaki virüs miktarını azaltmak (serumda HBV-DNA < kopya/ml), karaciğer enzim seviyelerini normal düzeylere indirmek, HBe antijenini (HBeAg) negatifleştirmek ve karaciğerdeki iltihabın şiddetini azaltmaktır. Teorik olarak, virüs miktarının azaltılması karaciğer hücrelerinin hasarlanmasına yol açan bağışıklık sistemi aktivasyonun azalmasını sağlayarak karaciğerdeki hastalığın ilerlemesini yavaşlatıcı etki gösterir. Serokonversiyon HBe antijeninin (HBeAg) kaybolması ve bu antijene karşı antikor oluşmasıdır (anti-HBe). Kronik HBV enfeksiyonu olan hastalarda yıllık %1 oranında spontan serokonversiyon oluşmaktadır. Bunun aksi de söz konusu funduszeue.info, inaktif HBV taşıyıcısı olan hastalarda da yıllık %1 oranında hastalık aktif forma dönüşebilmektedir. Serokonversiyonun oluşması vücuttaki virüs miktarının (HBV-DNA) ancak PCR gibi bazı özel testlerle ölçülebilecek düzeylere düşmesi, karaciğer fonksiyon testlerinin normalleşmesi ve karaciğerdeki iltihap bulgularının gerilemesi ile birliktedir. İlaç tedavisi yanında kronik HBV enfeksiyonu olan hastaların kesinlikle alkol kullanmamaları, karaciğer için zararlı olabilecek ilaçları kullanmadan önce doktora danışmaları gerekir.

Kronik HBV enfeksiyonu tedavisi, bu konuda uzmanlaşmış hekimler (gastroenterologlar) tarafından uzun süren klinik araştırmalar sonucunda kabul edilen kriterler ve tedavi yöntemleri kullanılmak suretiyle yapılır. HBV nün vücuttaki durumu virolojik, biokimyasal ve histolojik testlerle saptandıktan sonra hastanın tıbbi tedavi için aday olup olmadığına karar verilir. Bazı hastalar tedavi edilmeleri gerektiği halde inaktif taşıyıcı sanılarak tedavi edilmeden bırakılabilirler ve böylece zamanında tedavi şansı kaybedilmiş funduszeue.info de tedavi gerektirmeyen dönemde tedaviye başlanması sonucunda hepatit B virüsü dirençli bir forma dönüşebilir. Bu nedenle tedaviye başlanıp başlanmayacağına bu konuda tecrübeli bir gastroenteroloğun karar vermesi çok önemlidir. Tıbbi tedavi için gerekli kriterlere sahip olmayan hastalar belirli aralıklarla testler yapılarak takip edilirler. Bu süre genellikle 6 ay olmakla birlikte doktorunuz tarafından değiştirilebilir)

HBV5

HBV  enfeksiyonunun seyri

HBV  tedavisinde  farklı cemiyetler  tarafından  önerilen,  kısmen de olsa  değişik  tedavi  rejimleri  uygulanır.  Bu  cemiyetler arasında  AASLD (American Association  for the Society of Liver Disease), APASL (Asian Pacific Association fort he Study of Liver Disease) ve NICE (National Institute for Health and Care Excellence )  sayılabilir.

Klasik  olarak kronik HBV  enfeksiyonun  kabaca 4 evresi  olduğu kabul edilir;

Enfeksiyonun başlangıç fazı immun tolerans (immun hoşgörü) dönemi olarak adlandırılır.  Bu dönemde  serum  transaminaz düzeyleri (ALT  ve AST) normaldir ve karaciğerdeki hasarlanma  minimal  seviyededir, ancak virüs  çoğalmaya devam ettiğinden  kanda HBV DNA  seviyesi yüksek  bulunur. Hastalarda HBeAg pozitiftir ve  bulaştırıcılık yüksektir.  İmmun tolerans  dönemi enfeksiyon erişkin yaşta  alındığında  kısa sürebilir,  virüsün bebeklik  döneminde alınması halindeyse  yıllarca  devam edebilir. Zamanla  immun tolerans  sona erer  ve  immunklirens  (temizlenme) dönemi başlar. Hepatositler  içindeki virüslere yönelik  lenfosit hücumu sonrasında enfekte  karaciğer  hücrelerinin (hepatositler) parçalanmasıyla giden, nekroinflamasyon ve fibrozisle  sonuçlanan  hepatit   gelişir. Bu dönemde  serumda  hem  transaminaz  hem de HBV DNA seviyesi  yüksek bulunur.  Bu dönemdeki hastalarda   HBeAg serokonversiyon oranı (kanda HBeag nin kaybolarak antiHBe gelişmesi) yıllık % arasındadır ve bu oran  HBV  nün  genotipine ve akut enfeksiyonun oluşma yaşına bağlı olarak değişir. Bebeklik ve çocukluk  döneminde enfekte  olan bireylerin % ında  kronik enfeksiyon gelişirken erişkin yaşta enfekte olan bireylerin %5 inden azında kronik enfeksiyon gelişir. Viral klirens öncesinde  tekrarlayan ataklar siroz ve HCC  gelişme  riskini  artırır. Serokonversiyon sonrasında  virüsün çoğalma  hızı düşer ve  karaciğerdeki  inflamasyonun (yangı) şiddeti  azalır. Bu durum serum transaminaz düzeylerinin normale dönmesiyle birliktedir.  Serokonversiyon sonrasında hastalık  3. dönem olan inaktif  taşıyıcılık evresine  geçmiş  olur.  İnaktif taşıyıcılığın aksine  HBeAg negatif  kronik HBV enfeksiyonunda  HBV   çoğalmayı sürdürür ve karaciğerdeki inflamasyon  aktif olarak devam eder.  Bu evre  serokonversiyondan hemen sonra ortaya çıkabileceği gibi yıllar süren bir inaktif taşıycılık evresi  sonrasında da oluşabilir. İnaktif HBV  taşıyıcılığı (enfeksiyonu) ile  HBeAg negatif kronik hepatit B virüs enfeksiyonunun ayrımı  önemlidir çünkü  sonuncu durum ilerleyici karaciğer hastalığı ile birliktedir ve tedaviye yanıt daha zayıftır.

Kronik hepatit B virüsü enfeksiyonunda tedavinin birincil amacı kronik karaciğer hastalığı  ve komplikasyonların gelişimini  önlemektir.  Kronik HBV enfeksiyonu olan hastaların  % siroz gelişmekte,  siroz  gelişen  hastaların da  her yıl %  inde karaciğer kanseri  ortaya çıkmaktadır.

Kronik HBV enfeksiyonunda tedavi  endikasyonu üç kriterin kombinasyonu ile  koyulur; serum HBV-DNA ve ALT  düzeyleri ve karaciğer hastalığının şiddeti. HBeAg pozitif ve negatif  enfeksiyon arasında tedavi bakımından  anlamlı bir fark yoktur.  Güncel  tedavi algoritmalarında tedavi öncesinde  tüm hastalara elestografi yapılması önerilir. Elasyografide ultrasonografiye benzer bir cihazla karaciğerdeki hastalığın evresi hakkında bilgi elde edilir. Yapılan çalışmalar karaciğerdeki  hastalığın evresinin saptanmasında elestografi ile karaciğer biyopsisi arasında anlamlı benzerlikler  olduğunu  göstermiştir. Elastografi skoru 11 ve üzerinde olan hastaların karaciğerlerinde çok yüksek bir olasılıkla fibroz varlığı (siroza gidiş) söz konusu olduğundan  viral yüke (HBV-DNA seviyesi) bakılmaksızın  tedaviye başlanması önerilir. Benzer şekilde, HBV-DNA düzeyi IU/ml  üzerinde olan hastalarda  siroz ve HCC gelişme  riski yüksek olduğundan  tedaviye başlanması önerilmelidir. HBV-DNA düzeyi IU/ml  arasında olan hastaların serum ALT düzeyi yüksek olanlarında tedaviye başlanmalıdır. Bu guruptaki hastalarda  yaşı 30 un altında olanlarda  karaciğer biyopsisi  yapılması ve biyopsi sonucuna göre tedaviye karar verilmesi önerilir. Biyopside normal bulgular saptanan hastalar izlemeye alınırken nekroinflamasyon ve fibrozis görülen  vakalar tedavi edilmelidir.  Nükleozid tedavisi serokonversiyonu hızlandırmakla birlikte tedavi sonrasındaki HBV reaktivasyon oranı yüksek olduğundan (%12) (spontan seronakversiyonda %3) biyopsisi normal olan HBeAg pozitif  non-sirotik genç hastaların (<30) hemen tedaviye başlanmasından ziyade tedavi edilmeden izlenmesi daha uygun bir yaklaşım olabilir. HBV-DNA seviyesi IU/ml altında ve ALT  düzeyi normal olan  immuntoleran  hastalarda  ve inaktif HBV taşıyıcısı olan vakalarda (HBV-DNA < IU/ml ve ALT normal) tedavi önerilmez. Bu hastalar aylık aralarla takip edilerek  immuntoleransın sona ermesi veya viral çoğalmanın aktivasyonu yönünden izlenmelidir.

Son yıllarda yapılan  çalışmalar HBV yüzey antijeni (HBsAg)  seviyesinin  tedaviye  yanıtın belirlenmesinde yardımcı olabileceğini göstermiştir. HBeAg negatif ve düşük viral yükü (HBV-DNA < IU/ml) olan hastaların HBsAg düzeyi yüksek olanlarında ( > IU/ml) siroz  ve HCC  gelişme riskinin daha yüksek olduğu görülmüştür. HBsAg > IU/ml olan hastalarda HCC gelişme riski  < IU/ml olanlara göre 13,7  kat daha fazla bulunmuştur. HBV-DNA seviyesi düşük olan hastalarda HBsAg seviyesi  hastalığın gidişi hakkında yol gösterici bir belirti olarak kullanılabilir.

HBV tedavi

Kronik hepatit B virüsü enfeksiyonunda  tedavi algoritmi

Günümüzde kronik HBV enfeksiyonu tedavisinde etkili olduğu kabul edilmiş ve kullanılmakta olan beş ilaç interferon, lamivudine, adefovir,entacavir ve telbivudin dir. Bunların dışında henüz daha rutin uygulamaya geçmemiş ancak önümüzdeki yıllarda kullanıma girmesi beklenen başka antiviral ilaçlar da mevcuttur. Bu ajanlarla tedavi sonrasında alınan kalıcı cevap oranları  virüsün tipine de bağlı olmakla birlikte ne yazıkki halen düşük seviyelerdedir.
İnterferonlar  (INF) immunonodülatör  ajanlar olup  hepatositlerdeki HBV de DNA sentezini baskılayarak ve vücudun HBV ne karşı oluşturduğu bağışıklık yanıtını (immun yanıt)  kuvvetlendirerek  etki gösterirler.  Cilt altına enjekte edilerek kullanılırlar. Daha önceleri hergün uygulanmaları gerekirken  yeni geliştirilen INF ların haftada birkez  uygulanması yeterli olmaktadır (Pegile interferonlar).    hastalık bir vaka serisinde 6 aylık  INF tedavisi sonrasında  HBeAg  seokonvarsiyon oranı %32, HBsAg  serokonversiyon oranı  ise  %6 bulunmuştur. Bu oranlar oral yolla kullanılan antiviral ajanlarla elde edilen sonuçlardan anlamlı olarak daha yüksektir. Ancak yan etkilerin sık görülmesi ve enjeksiyon yoluyla uygulanma zorunluluğu  nedeniyle  hastalar  ve doktorlar tarafından  tercih edilirliği azalmıştır. Soğuk algınlığı veya grip benzeri  semptomlar, depresyon,  ekstremitelerde  his kaybı, kan hücrelerinde azalma, kas ağrıları, yorgunluk hissi, baş ağrısı ve kilo kaybı INF tedavisi sırasında en sık görülen yan etkilerdir.
Oral yolla kullanılan antiviral ajanlar içinde günümüzde en çok tercih edilenler &#;entacavir&#; ve &#;tenofovir&#; dir. Entacavir bir  guanozin analoğu olup  DNA polimerazı inhibe ederek  antiviral etki gösterir. Günde 0,mg  dozunda kullanıldığında  2 yıllık tedavi sonrasında hastaların %80 inde  HBV-DNA kaybolmakta,  %87 sinde de transaminaz seviyeleri normale inmektedir.  Hastaların %23 ünde  HBeAg serononversiyonu gelişirken, 5 yıllık tedavi sonrasında hastaların %1,4 ünde HBsAg serokonversiyonu (serumda HBsAg kaybı) oluşmaktadır. İlaca bağlı belirgin yan etki bildirilmemiştir ve  genellikle hastalar tarafından iyi tolere edilir. İlaca karşu direnç gelişimi nadir olup 5 yılda %1 civarındadır.
Tenofovir daha yeni bir antiviral ajan olup  günde mg dozunda kullanılır. 1 yıllık tedavi  sonrasında  hastaların %93 ünde HBeAg serokonversiyonu gelişmekte, 3 yıllık tedavi sonrasında da Hastaların %8 inde  HBsAg serokonversiyonu oluşmaktadır. 4,5 yıl tenofovir tedavisi  sonrasında Hastaların %87 sinde  histolojik düzelme sağlanmakta, %51 inde de  fibrozisde  gerileme sağlanmaktadır.

MİNİ SÖZLÜK

ALT (Alanin aminotransferas): Karaciğerde yapılan bir enzim. Karaciğer hücrelerinin viral, toksik, iskemik vb. sebepler nedeniyle hasarlanması sonrasında kandaki seviyesi artar. Normal değeri < 40 IU/ L dir

AST (Aspartate aminotransferas): Karaciğerde yapılan bir enzim. Kanda seviyesinin artması karaciğer hücresi hasarlanmasının bulgusu olabilir. Normal değeri < 40 IU/ L dir.

Albumin: Karaciğerde yapılan ve kapiller damarlardan dokulara sıvı sızmasını engelleyen ve kandaki bir çok maddenin taşınmasını sağlayan bir protein. Karaciğer veya böbrek hastalıkları sonucunda kandaki düzeyi azaldığında vücut boşluklarında ve bacaklarda sıvı toplanması sonucunda ödem ve asit oluşur. Normal serum seviyesi g/gl dir.

Alkalin fosfataz (Alkaline phosphatase): Karaciğerde, kemikte, barsaklarda ve plasentada yapılan bir enzim. Karaciğer ve safra yolları hastalıklarında serum seviyesi yükselebilir. Normal değeri < IU / L dir.

Alfa-fetoprotein: Kanser hücrelerinden salgılanan bir protein. Karaciğer kanserinde (Hepatosellüler karsinom) kanda çok yüksek seviyelere ulaşır.

Antikor (Antibody &#; ab): Vücudun bağışıklık sisteminin vücuda giren yabancı maddelere (proteinler, kimyasal maddeler, toksinler, virüsler, bakteriler vb.) karşı oluşturduğu protein yapısındaki maddeler. İnfeksiyon veya aşılanma sonrasında oluşan antikorlar vücudu daha sonra karşılaşılacak benzer enfeksiyonlara karşı korurlar.

Antijen (Antigen &#; ag): Bakteri, virüs veya değişik hücrelerin yüzeyinde bulunan ve vücudun bağışıklık sistemini antikor oluşturmak üzere uyaran protein yapısındaki maddeler.

Bilirubin: Kırmızı kan hücrelerinin (Alyuvarlar) parçalanması sonucunda ortaya çıkan sarı renkli bir pigment (boyar madde). Karaciğer fonksiyonları bozulduğunda kanda düzeyi yükselerek göz aklarının ve derinin sararmasına, idrar renginin koyulaşmasına yol açar. Normal serum seviyesi <mg/dl dir.

Biyopsi (Karaciğer biyopsisi): Karaciğerdeki hasarlanmanın derecesini saptamak amacıyla karaciğerden ince bir iğne ile parça alınması. Genellikle bu işlem için hastanın hastanede yatması gerekmez ve lokal anestezi ile yapılır.

Core antikoru (Core antibody- HBcAb veya anti-HBc): Vücudun bağışıklık sistemi tarafından oluşturulan ve HBV ne bağlı mevcut veya geçirilmiş enfeksiyon varlığını gösteren bir protein.

Core antijeni (Core antigen &#; HbcAg): HBV DNA sı etrafında bir kabuk oluşturan protein.

ccc DNA (Covalently Closed Circular DNA): HBV DNA sının infekte karaciğer hücre çekirdeğinde çok sayıda kopya oluşturan ve virüsün karaciğer hücresi içinde çoğalmasında anahtar rol oynayan kısmı. Karaciğer biyopsisi ile alınan doku örneklerinde araştırılır.
ccc DNA nın karaciğer hücrelerinden temizlenmesi teorik olarak karaciğerin HBV den temizlendiğinin bir göstergesi olarak kabul edilir.

DNA polimeraz: HBV DNA sının çoğalması (replikasyonu) için gerekli olan bir enzim

Dekompanse siroz: Karaciğer sirozunun geç dönemi. Karaciğer fonksiyon testlerinin bozukluğu ve karında, bacaklarda şişme, kan pıhtılaşma bozuklukları, kanama vb. ve diğer komplikasyonlarla birlikte bulunur. Karaciğer transplantasyonu dekompanse siroz döneminde düşünülür.

e antijeni (HBeAg): HBV nün aktif çoğalması sırasında oluşturulan bir protein. Kanda HBeAg pozitif bulunması virüsün aktif olarak çoğaldığının göstergesidir.

e antikoru (HBeAb veya anti-HBe): Akut HBV enfeksiyonu sırasında geçici olarak veya kronik HBV enfeksiyonu seyrinde bağışıklık sistemi tarafından yapılan antikordur (funduszeue.infor). Antiviral tedavi gören hastalarda e antijeninin (HBeAg) kaybolarak e antikorunun oluşması (anti-HBe) serokonversiyon olarak adlandırılır ve tedaviye uzun süreli yanıt alınacağının bir göstergesidir.

Fibrozis: Kronik infeksiyon ve inflamasyon (iltihap) sonrasında bağ dokusu (skar dokusu) oluşumu. Karaciğer sirozunda karaciğerde yaygın fibrozis oluşumu söz konusudur.

GGT (Gamma-glutamyl transferase): Karaciğer ve safra yolları hastalıklarında kan seviyesi artabilen bir enzim. HBV enfeksiyonu seyrinde tipik olarak yükselmemekle birlikte kronik HBV enfeksiyonu seyrinde karaciğer sirozu veya karaciğer kanseri oluştuğunda serum seviyesi artabilir. Normal değeri <60 IU/L dir.

HBV- DNA (Deoxyribonucleic acid): HBV nün yapımını kontrol eden nükleik asit. Serumda yüksek miktarda HBV saptaması ( >/ml ) aktif viral çoğalımın varlığını gösterir. Antiviral tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde kullanılır.

Karaciğer enzimleri: Vücuttaki metabolik olaylarda rol oynayan kimyasal reaksiyonları katalize eden değişik proteinler (ALT, AST, GGT, Alkalin fosfataz vb.). Karaciğer hücreleri herhangi bir nedenle hasarlandığında bu enzimlerin kan dolaşımına geçmesi sonrasında kandaki düzeyleri yükselir ve karaciğer hastalıklarının teşhisinde yardımcı olurlar.

Pıhtılaşma faktörleri: Kanın pıhtılaşmasını sağlayan ve karaciğerde yapılan protein yapısında maddeler. Karaciğer sirozunda ve akut karaciğer yetersizliğinde bu faktörlerin eksikliği nedeniyle spontan kanamalar oluşur veya başka sebeplerle oluşan kanamaların durması güçleşir.

Protrombin zamanı: Karaciğerde yapılan pıhtılaşma faktörlerinin fonksiyonlarını (kanın pıhtılaşma yeteneğini) ölçen bir testtir. Karaciğer sirozunda veya akut karaciğer yetersizliğinde pıhtılaşma faktörlerinin yetersizliğine bağlı olarak protombin zamanı uzar. Normal değeri <14sn dir.

Serokonversiyon: Antijen pozitif / Antikor negatif durumdan Antijen negatif / Antikor pozitif duruma dönüşüm. HBsAg (Hepatit B yüzey antijeni) nin anti-HBs (Hepatit B yüzey antikoru) na serokonversiyonu virüsün vücuttan tamamen temizlendiğini ve hayat boyu bağışıklık oluştuğunun bir göstergesi olarak kabul edilir.

Siroz: Kronik inflamasyon sonrasında karaciğerde geriye dönüşümsüz bağ dokusu oluşumu. Sirozda karaciğer fonksiyonları bozulur ve bunlara bağlı çeşitli belirtiler ortaya çıkar (Bkz. Karaciğer sirozu)

Yüzey antijeni (HBsAg) (Hepatitis B surface antigen): HBV ile enfekte karaciğerde yapılan bir protein. Kanda yüzey antijeni, e antijeni ve HBV-DNA saptandığında hastanın yüksek derecede bulaştırıcı olduğu kabul edilir. Kanda bulunması akut enfeksiyonu, HBV taşıyıcılığını veya kronik HBV enfeksiyonu varlığını gösterir.
Yüzey antikoru (HBsAb veya anti-HBs) (Hepatit B surface anticor): HBV ile bulaş veya aşılanma sonrasında vücudun bağışıklık sistemi tarafından virüsün yüzey antijenine karşı oluşturulan protein (antikor). HBsAg (Hepatit B yüzey antijeni) nin kaybolup anti-HBs nin ortaya çıkması virüsün vücuttan tamamen temizlendiğini ve hayat boyu bağışıklık oluştuğunun bir göstergesi olarak kabul edilir.

KAYNAKLAR

1-Nebbia G, Peppa D, Maini funduszeue.infotis B infection: current concepts and future funduszeue.info ;
2-Aspinall EJ, Hawkins G, Fraser A, Hutchinson SJ, Goldberg funduszeue.infotis B prevention, diagnosis, treatment and care: a funduszeue.info Med ;
3-Bhattacharya D, Thio funduszeue.info of hepatitis B funduszeue.info Infect Dis ;
4-Liang funduszeue.infotis B: the virus and disease Hepatology ;
5-Tang CM,Yau TO,Yu funduszeue.infoment of chroniv hepatitis B infection. Current treatment guidelines,challenges, and new developments. WJG ;

Anti HBs Nedir?

Hepatit B virüsü Hepadnaviridae ailesine ait bir DNA virüsüdür. Hepatit B virüsünde antijenik özellikte çeşitli proteinler bulunur. Bunlardan birisi de virüsün yüzeyinde yer alan ve İngilizce ‘surface’ (yüzey) kelimesinin baş harfinden köken alan S proteinidir. Bu protein yapıya karşı vücutta antikor oluşup oluşmadığını anlamanın yolu kanda Anti HBs değerine bakmaktır.


Anti HBs Pozitif Ne Demektir?

Anti HBs pozitif demek, Hepatit B virüs enfeksiyonuna karşı, kandaki değeri ile de ilişkili olmak üzere, genel anlamda kişinin Hepatit B virüs enfeksiyonuna karşı korunmakta olunduğunun bir göstergesidir. Hepatit B virüsü, vücuda girdikten sonra semptomatik/asemptomatik akut viral hepatit B virüs enfeksiyonuna yol açar. Akut viral hepatit B virüs enfeksiyonu gelişen bir kişide en geç 6 ay içerisinde Anti HBs testi kanda pozitif olarak saptanırsa bu durum hastalıktan iyileşildiğinin bir göstergesidir. Yani Hepatit B virüs enfeksiyonuna maruz kalan bir kişide bir süre sonra (en geç 6 ay içinde) kanda Anti HBs pozitif olarak saptanıyorsa bu durum; Hepatit B virüs enfeksiyonundan iyileşildiğini ve buna karşı korunulduğunu, bir daha hastalığa yakalanılmayacağını ve artık bulaştırıcılığın söz konusu olmadığını gösterir.

Anti HBs pozitifliği hastalığa yakalanmaksızın da sağlanabilir. Bu da Hepatit B virüsüne karşı mevcut aşılar ile aşılama şeması çerçevesinde dozlar tamamlanarak sağlanır. Zira aşı ile amaçlanan Hepatit B virüsünün S proteinine karşı antikor oluşumunun (Anti-HBs) sağlanmasıdır. Ancak bunun için öncesinde kişinin Hepatit B virüsü ile karşılaşmadığı gösterilmelidir.

Hepatit B virüsünün S proteinine karşı antikor (anti HBs) ya hastalık bulaşarak vücuda giren Hepatit B virüsüne karşı aradan belirli bir süre (en geç 6 ay) geçtikten sonra ya da Hepatit B’ye karşı hastalanmaktan korumak amacıyla yapılan Hepatit B virüs aşılarının uygulanmaları sonucunda oluşur. Gerek hastalığı geçiren, gerekse Hepatit B aşıları ile aşılanan herkeste anti HBs gelişmeyebilir yani reaktifleşmeyebilir. Bu durum;

  1. Hastalığa yakalanan kişilerde hastalığın iyileşmediğinin, hastalığın kronikleştiğinin bir göstergesidir (aradan 6 ay ve daha fazla süre geçtikten sonra). Böyle kişiler hastalığı kan, çeşitli vücut sıvıları ve dokular aracılığıyla başkalarına bulaştırırlar. Yanı sıra zaman içerisinde böyle kişilerin bir kısmı karaciğer sirozu ve karaciğer kanseri gelişimine aday kişiler haline gelirler. 
  2. Hastalıktan korunmak amacıyla aşılanan kişilerde aşılanma sonucu istenilen etkinin oluşmadığının ve Hepatit B’ye karşı korunma sağlanamadığının bir göstergesidir.

Normal Anti HBs Değeri Kaç Olmalıdır?

“Anti HBs değeri kaç olmalı?” sorusuna verilecek cevap şöyle açıklanabilir: Gerek hastalığı geçirerek, gerekse aşı şeması sonrası kanda oluşacak Anti HBs değerinin ≥10 mIU/mL olması koruyucu düzeyde antikor oluştuğunun bir göstergesidir. Değerin bu düzeyin altında yani <10 mIU/ml olması istenen bir durum değildir. Anti HBs değeri 10 mIU/ml ve üzerinde (10 – mIU/ml) bir değerde saptanan bir kişide yıllar içerisinde <10 mIU/ml’e düşebileceği akılda bulundurulmalıdır. Böyle durumlarda bir doz hatırlatma Hepatit B aşısı uygulaması gerekli olabilir. “Anti HBs ne anlama geliyor?” sorusuna karşılık şöyle bir cevap verilebilir: Anti-HBs değerinin koruyuculuğundan bahsedildiğinde değerin ≥10 mIU/mL’nin üzerinde herhangi bir değerde olması ile bu değerin mIU/mL düzeylerine ulaşması arasında bir fark yoktur. Bu durum vücuda giren virüse karşı oluşan antikorun miktarını gösterir. Ancak Anti-HBs değerinin ≥10 mIU/mL değerinde olması yeterli düzeyde bir koruyuculuğun olduğunun göstergesidir.

Anti HBs Negatif Ne Demektir?

Hepatit B virüs enfeksiyonunu serolojik olarak değerlendirirken tek başına Anti HBs yeterli bir bilgi sunmaz. Bu değerlendirilirken Hepatit B virüsüne ilişkin diğer serolojik testler de bir arada değerlendirilir. Birlikte değerlendirme yapıldığında Anti HBs negatif sonucu Hepatit B virüsü ile daha önce hiç karşılaşılmamış, enfekte olunmamış bir durumu açıklamakla birlikte, daha önce karşılaşılmış ancak virüsün vücuttan temizlenemediği, kronikleştiği ve bulaştırıcılığının devam ettiği durumuna da işaret edebilir. Bu durumu da yine hem hastanın hikayesinden hem de serolojik testleri değerlendirerek anlamak mümkündür.

Bir kişinin Hepatit B virüsü ile daha önce karşılaşıp/karşılaşmadığı ya da Anti HBs’nin hastalığı geçirerek mi yoksa aşı ile mi pozitifleştiğini kanda serolojik göstergelere bakarak anlamak mümkündür. Şöyle ki;

Serolojik göstergelerHepatit B virüs ile hiç karşılaşmamış kişiHepatit B virüs ile enfekte olmuş ve korunmuş kişiHepatit B virüs aşısı ile aşılanarak korunmuş kişi
HBs AgNegatifNegatifNegatif
Total Anti-HBcNegatifPozitifNegatif
Anti-HBsNegatifPozitifPozitif

Hepatit B Virüs Enfeksiyonu

Hepatit B virüsünün neden olduğu enfeksiyon hastalığı dünyada yaygın olarak görülmektedir. Virüsün bulaşması sıklıkla; enfekte anneden bebeğe doğum sırasında, yine enfekte kişi ile cinsel ilişki sonucu, virüsü içeren kan ve vücut sıvıları ile bütünlüğü bozulmuş deri ve mukozalara temas ile ya da enfekte kan ve vücut sıvısı içeren bir iğnenin madde bağımlılarında olduğu gibi ortak şekilde kullanılması ve damar içerisine uygulanması sonucu oluşur. Bunun dışında da enfekte tıbbi aletlerin ya da ortak kullanılan bazı araç ve gereçlerin sterilize edilmeden kullanılması da Hepatit B virüsünün bulaşmasına yol açar.

Virüs vücuda girdikten sonra hedef organ karaciğerdir. Oraya ulaşınca akut ve kronik enfeksiyon hastalığının ortaya çıkmasına neden olur. Dünyada milyona yakın kişinin kronik Hepatit B virüs enfeksiyonu ile yaşadığı ve yine her yıl ortalama 1,5 milyon kişinin Hepatit B virüsü ile enfekte olduğu tahmin edilir. Takip edilmeyen kronik Hepatit B virüs enfeksiyonları zaman içerisinde olgularda siroz ve karaciğer kanseri gelişimi ile sonuçlanır. Bu durum hayatı tehdit eder niteliktedir.

Hepatit B virüs enfeksiyonu tanısı, hastanın yakınmaları, fizik muayene bulguları ve laboratuvar testlerinin bir arada değerlendirilmesi ile konulur. Virüs vücuda yukarıda belirtildiği gibi girdikten sonra önce akut viral Hepatit tablosuna neden olur. Bu durum 5 yaşı üstü çocuk ve erişkinlerde yüzde 90 oranında yakınmaların görülmesine neden olur ve 6 ay içerisinde virüsün vücuttan temizlenmesi ile sonuçlanır. Bu yaş gruplarında kronik viral Hepatit B enfeksiyon gelişimi yüzde 10’dur. Bebeklikte hastalığa yakalananlarda ise akut viral Hepatit B yüzde 90 semptomsuz seyreder. 5 yaşlarına gelindiğinde bunların yüzde 20’sinde enfeksiyon kronikleşir. 

Sepmtomatik akut viral Hepatit B enfeksiyonunda en sık görülen yakınmalar şunlardır:

  • Halsizlik, yorgunluk, bitkinlik
  • İştahsızlık
  • Vücut normal ısısında hafif artış (38 dereceye kadar)
  • Mide bulantısı, kusma
  • İdrar renginde koyulaşma
  • Vücutta deride ve gözlerde sararma
  • Kas ve eklem ağrısı

Akut viral Hepatit seyri sırasında nadiren akut karaciğer yetmezliği gelişebilir. Böyle bir durumda;

  • Bilinç değişikliği,
  • Kanamaya eğilimde artış, görülebilir.

Akut viral Hepatit B enfeksiyonu olan hastaların muayenesinde en tipik bulgu karaciğer büyüklüğüdür. Buna dalak büyüklüğü eşlik edebilir. Laboratuvar incelemelerinde ise karaciğer enzimlerinde belirgin bir artış söz konusudur. Normalin 10 katından daha fazla bir yüksekliğe ulaşır. Yukarıdaki yakınmaları ve fizik muayene bulguları olan olgularda kesin tanı seroloji sonuçları ile konulur. Akut viral Hepatit B enfeksiyonu olgularında;

  • Hbs Ag Pozitif
  • Anti - Hbc IgM Pozitif
  • Anti - Hbs Negatif olarak saptanır. Hbs Ag testi de pozitiftir.

Akut viral Hepatit B enfeksiyonu geçiren bir kişide yakınmalar haftalarca, bazen ayları bulan sürelerde devam edebilir. Olguların yüzde 90’ında en geç 6 ay içerisinde serolojik göstergelerin;

  • Hbs Ag Negatif
  • Anti - Hbc Total Pozitif
  • Anti - Hbs Pozitif olarak saptanması hastalıktan iyileşmenin gerçekleştiğinin göstergesidir.

Akut viral Hepatit B enfeksiyonu geçiren bir kişide başlangıçtan 6 ay sonra hala daha serolojik göstergeler;

  • Hbs Ag Pozitif
  • Anti - Hbc Total Pozitif
  • Anti - Hbs Negatif ise bu durum hastalığın kronikleştiğini gösterir.

Kronik Hepatit B virüs enfeksiyonunda olgularda herhangi belirgin bir yakınma olmayabilir. Kişiler bazen kendilerini yorgun, halsiz hissedebilirler. Ancak akut viral Hepatit B’de görülen yakınmaların çoğu yoktur. Hastalık sırasıyla 4 farklı süreçte gelişir. Bunlar; immun tolerans dönem, immun aktif dönem, immun eliminasyon dönemi ve reaktivasyon dönemi. Bu dönemler serolojik testler ile saptanır ve bunların saptanması tedavinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesi açısından önemlidir. Bu nedenle kronik Hepatit B virüs enfeksiyonu tanısı konulan kişiler belirli aralıklarla takipleri yapılmalıdır. Bu yapılmadığı, tedavi edilmesi gerektiği dönemde tedavilerin uygulanmadığı uzamış olgularda karaciğer sirozu ve hepatoselüler kanser gelişimi ile karşı karşıya kalınır. Serolojik testleri;

  • Hbs Ag Negatif
  • Anti - Hbc Total Negatif
  • Anti - Hbs Negatif olarak saptanan kişiler Hepatit B virüsü ile hiç karşılaşmamış demektir.

Böyle kişilerin Hepatit B enfeksiyonuna karşı aşı yapılarak korunmaları sağlanmalıdır. Normal sağlıklı bireylerde Hepatit B virüsüne karşı koruyuculuğun oluşabilmesi için belirli aralıklarla yapılan 3 doz Hepatit B aşısına gereksinim vardır. Aşı uygulamaları sonrası Hepatit B virüsüne karşı vücutta koruyuculuğun oluşup oluşmadığı Anti Hbs testinin sonucuna göre değerlendirilir. Aşılar tamamlandıktan sonra seroloji sonucu Anti Hbs pozitif olmuş  ve düzeyi de ≥10 mIU/mL ise bu kişinin Hepatit B virüse karşı korunduğunun göstergesidir. Bir diğer anlatımla böyle bir kişinin vücuduna Hepatit B virüsü bulaşsa bile mevcut antikorlar (Anti Hbs) sayesinde vücuda giren virüs nötralize edilecek ve hücreye giremeyecek, hastalık oluşturamayacaktır.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası