Taş Bebek Göksel

Güncelleme Tarihi:

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Günümüz kadınlarının hep güzel ve kusursuz görünmek zorundaymış gibi bütün enerjisini süse püse harcadığını, bu durumdan rahatsız olduğunu söylüyor. Sony BMG’den çıkan albümün en önemli özelliklerinden biri de geçmişin sound’uyla geleceğin tınılarını buluşturması.

Taş Bebek şarkısı Manga’nın solisti Ferman Akgül’ün sözleriyle başlıyor. Ferman Akgül, "Tek bir derdin var kıyafet, hayatın hep ziyafet, peki nerde kaldı zarafet, beyninin içi çok loş, kurduğun hayaller hep bomboş, sokaklarda pahalı olsa, olur musun bizimle sarhoş" diyerek şarkı hakkında ilk ipuçlarını veriyor.

Adından da anlaşılacağı gibi, Göksel bu şarkıyı kadınların güzelleşmek ve kusursuz görünmek için harcadığı yoğun çabayı gereksiz bulduğunu anlatmak için yazmış. "Kadınların işi çok zor. Hep güzel ve kusursuz görünmek zorundaymışız gibi bir beklenti var. Bu yorucu bir iş. Ben de bunu hiç becerebilen birisi değilim. O yüzden bu sistemi biraz yermek istedim. Zamanımı daha faydalı işlere harcamak istiyorum. Kadın aslında çok daha özel ve yetenekli bir canlı. Bunları kullanmaktansa evde süs bebeği gibi oturmayı seçen kadınlar var" diyor.

Böyle diyor demesine, ama her kadın gibi kendisinin de güzel görünmek istediğini, gel gitler yaşadığını itiraf ediyor: "Bir yandan güzel görünmek istiyorum, bir yandan da bu çaba bana çok saçma ve aptal geliyor." Göksel tam bu noktada meseleye bir de erkeklerin açısından bakmak istemiş ve Manga’nın solisti Ferman Akgün ile Teoman’ı yardıma çağırmış. İkisi yazdıkları sözlerle Göksel’i destekleyip, süse püse değil de iç güzelliğine, zekaya ve duyguya prim vererek kendisinin bu konuda içini biraz daha rahatlatmış. .

Taş Bebek, sadece sözleri ve içeriğiyle değil, Ferman Akgül, Teoman ve Göksel’i aynı şarkıda buluşturması adına da tarihi bir kayıt. Hem ilk defa 3 müzisyen tarafından söylenmesi hem de şarkıya Teoman ve Ferman’ın kendi sözlerini yazarak dahil olması adına önemli.

İÇİMDEKİ RENKLERİ EN İYİ ANLATAN ALBÜM

Göksel, Ay’da Yürüdüm albümünde ruhunun bütün renklerini çok iyi yansıttığını söylüyor. Müzikal olarak geçmiş ve gelecek duygusu bir arada. Bir yandan geçmişe dokunurken, bir yandan ufak ufak geleceğe sinyaller veriyor. Tarz olarak da, bir tarafıyla doğuya, diğer tarafıyla batıya uzanıyor.

Albümde ruhunu bu kadar iyi yansıtabilmesinin en önemli etkenlerinden biri, hem iş arkadaşı hem de eşi olan Alper Erinç. "Alper beni öyle iyi tanıyor ki, ruhumdan geçeni, nasıl bir müzik istediğimi çok iyi anlıyor. En önemlisi beni her zaman şaşırtmayı biliyor. Yeniliklere çok açık bir aranjör. Bu yüzden birlikte çok uyumlu çalışıyoruz. Albümün sound’unda geçmiş ve gelecek duygusunu bir arada hissedebilmek için taa Hong Kong’dan özel bir kayıt masası getirttik. Dünyada çok az örneği kalan, artık kullanılmayan 80’lerden kalma eski bir masa. Görmeniz lazım, çok retro ve komik" diyor.