İçindekiler:
Egzama, karakteristik eritematöz veziküler erüpsiyonlar ve cildin bağ dokusu kısmının papiller tabakasının seröz iltihaplanması, dermisin sivri tabakasındaki kaşıntı ve fokal interselüler ödemin seröz enflamasyonu ile ortaya çıkan çok faktörlü bir kronik cilt patolojisidir.
Uzmanlara göre, egzama yükü kalıtsal kişilerde ve vücudun çeşitli sistemlerinde ve organlarında karmaşık fonksiyonel bozuklukları olan hastalarda ortaya çıkar. Bununla birlikte, şu andaki ana patojenetik bağ, bağışıklık sisteminde meydana gelen ihlaller olarak kabul edilir.
Egzama ana nedenleri çeşitli iç ve dış uyaranları içerir.
Patolojik sürecin gelişmesine neden olan dışsal (iç) faktörler iç organların hastalıklarıdır. Bunlar sindirim sistemi patolojileri, metabolik bozukluklar ve boşaltım sisteminin hastalıklarıdır.
Ekzojen durumlar, çeşitli kimyasallar, boyalar ve çözücüler, çimento, petrol ürünleri, kozmetikler ve deterjanlar vb. İle hastanın temasını içerir. Bununla birlikte, mevsimsel faktörler hastalığın gelişmesine neden olabilir: aşırı ısınma, vücudun aşırı ısınması ve aşırı güneşlenme. Patolojik sürecin gelişiminde önemli bir rol bulaşıcı patojenler (stafilokok, streptokok, çeşitli mantarlar, vb.) Tarafından oynanır. Ayrıca, nöro-psişik dalgalanmalar ve yaralanmalar, stres ve yorgunluktan dolayı egzama oluşabilir. Deri hasarı (mekanik ve termal) ve bazı ilaçlar hastalığın gelişmesine neden olabilir.
Vücutta patolojik sürecin gelişmesiyle birlikte, bağışıklık yerine, hassasiyet gelişir, yani yabancı maddelere (alerjenler) karşı artan duyarlılık kazanır. Başlangıçta, monovalenttir (bir alerjene karşı) ve daha sonra organizmanın reaktivitesindeki bir değişiklikle birlikte, çok değerli hale gelir (birkaç alerjene).
Uzmanlara göre, alerjik reaksiyonların gelişimi hücre zarlarındaki değişikliklerden kaynaklanmaktadır.
Uzmanların çoğu, cilt reaktivitesindeki değişikliklerin, yani belirli uyaranlara (egzamadan önceki bir durum) duyarlılıklarındaki artışın, yalnızca nörojenikten değil, aynı zamanda alerjik mekanizmalardan kaynaklandığına inanma eğilimindedir. Büyük olasılıkla, gerçek egzama gelişiminde asıl rol iç organlardan, deriden ve merkezi sinir sisteminden kaynaklanan refleks etkiler tarafından oynanır. Ve mikrobiyal veya mesleki ekzama gelişimi ile - kronik bulaşıcı cilt hastalıklarının veya kimyasalların gelişimini tetikleyen patojenik bakterilere duyarlılık.
Patolojinin akut formu, kızarık, hafif kabarık bir arka plan üzerinde küçük kabarcıkların döküntüleri ile karakterizedir. Klinik pratikte, bu tür döküntülere mikro-parçacık denir. Kaynar suda ortaya çıkan hava kabarcıklarını andırırlar (Yunanca ekzeo'da kaynatmak anlamına gelir).
Mikro parçacıklar çok hızlı bir şekilde açılır ve nokta erozyonu haline gelir. Onları çiğ damlaları gibi, seröz eksüdayı dışarı atarlar. Zamanla, işlem yavaş yavaş azalır, kabarcıklar küçülür ve etkilenen yüzeyde pullu, pullu benzeri bir soyma meydana gelir. Mikro-parçacıkların bir kısmı açılmadan kurur, bir kabuğun arkasını bırakır.
Egzemanın dalga benzeri bir seyir ile karakterize bir hastalık olduğu vurgulanmalıdır. Bu nedenle, etkilenen cilt bölgesinde mikrovesiküller, egzama kuyuları (damlama nemlendirmesi ile erozyon), kabuklar ve pullar aynı anda görünebilir. Klinik pratikte böyle bir durum evrimsel polimorfizm denir. Egzamanın en karakteristik belirtisi olarak kabul edilir.
Aynı zamanda, belirgin polimorfizm durumunda, morfolojik unsurlardan biri diğerlerine üstün gelebilir ve bu nedenle klinisyenler hastalığın belirli evrelerini ayırt eder: nemli egzama, skuamöz ve kabuksu.
Patolojik sürecin akut formunun kronik hale geçişi yavaş yavaş gerçekleşir. İnfiltrasyonda bir artış (maddelerin hücreye anormal şekilde nüfuz etmesi), etkilenen cilt alanının sıkışması ve likenifikasyon (artan cilt düzeni) eşlik eder. Ayrıca hastalığın bu aşamasında, aktif hiperemi pasif hale gelir, yani cildin durgun olduğu belirginleşir. Derinin etkilenen alanı pul pul dökülür, ancak aynı zamanda mikro veziküller, nokta erozyonu ve kabuklar üzerinde küçük miktarlarda belirebilir.
Hastalığın kronik şekli için, alevlenme dönemleri, aktif hiperemi, döküntüler ve damlama-ağlama ile gerçekleşir.
Egzama, patolojik sürecin alevlenmesi ile şiddetlenen, her zaman kaşıntıyla birlikte görülen bir hastalıktır. Ekzematoz odakların boyutları farklı olabilir ve kontürleri keskin bir şekilde tanımlanmıştır veya net sınırları yoktur.
Klinik pratikte, egzamanlı cildin tek lezyonları çok nadirdir. Kural olarak, bir bölgede ortaya çıkan cilt döküntüleri hızla başkalarına yayılır (bazen tüm cilt etkilenir).
İlk egzama döküntüsü ellerin ve yüzlerin arkasında oluşur. Akuttan kronik forma geçişin sıklıkla yıllarca sürdüğü ve tedavi sırasında bile bir hastanın yeni ekzematöz odaklar geliştirebileceği vurgulanmalıdır.
Bu, yukarıdaki semptomlarla karakterize edilen patolojik bir işlemdir. Derinin herhangi bir yerinde lokalize olabilir, yavaş yavaş kronik bir seyir izleyebilir ve sürekli cilt kaşıntısı eşlik eder.
Egzamanın patolojik sürecin çeşitli yerlerinde klinik görüntüsü değişmemiştir. Bununla birlikte, başka yerlerde olduğu gibi istisnalar da vardır. Avuç içlerinde ve epidermisin stratum korneumun tabanları üzerinde cildin diğer alanlarına göre çok daha kalındır ve bu nedenle bu bölgelerde egzama bulaşık organı şeklinde kendini gösterir.
Hastalığın bu formu için, haşlanmış sago çekirdeklerine benzer şekilde, küçük bir bezelye büyüklüğünde yoğun kabarcıkların ortaya çıkması ile karakterize edilir. Avuç içi ve tabanlar üzerindeki epidermal tabakanın kalınlığından dolayı, cildin enflamatuar renklendirmesi zayıf şekilde belirgindir. Açılan kabarcıklar erozyona dönüşebilir veya kuruyabilir ve çok odalı oluşumlarda birleşebilen düz sarımsı kabuklar oluşturur.
Deride başka lezyonların ortaya çıkması ile, belirgin bir enflamatuar renge sahip keskin sınırlı lezyonlar oluşur. Arka planında yeni, daha küçük mikro-parçacıklar, nemli erozyon, kabuklar ve pullar ortaya çıkıyor.
Didrotik ekzemadaki lezyon, sağlıklı deriden açıkça ayrılır ve genellikle dökülüyor azgın bir tabaka olan “yaka” ile çevrelenir. Alevlenme döneminde, yeni, sago çekirdeklerine benzeyen, dışarıda kabarcıklar belirir. Kademeli olarak artan lezyon, ellerin veya ayakların arkasını kapatabilir. Böyle bir durumda, egzamanın (mikrovesiküler püskürmeler) klinik özelliği gelişir.
Bazen hastalığın didrotik formundan muzdarip hastalarda, tırnaklarda enine oluklar ortaya çıkar.
Tabanların ve avuç içlerinin kronik bir egzaması olan hastalar hiperkeratoz geliştirir (mısırla ilişkili egzama).
Serebral egzama veya hiperkeratoz, yalnızca avuç içi ve taban alanıyla sınırlı olduğu için kronik bir egzotik egzamem şeklidir. Kalınlaşmış stratum korneum nedeniyle, hastalığın eritemli evresi önemsiz bir şekilde eksprese edilir ve cilt üzerindeki mikro-parçacıklar yerine, nasır ve hiperkeratoz alanları görülür.
Patolojik sürecin bu şekli genellikle enfekte olmuş yaralar, trofik ülserler, fistüller, sıyrıklar veya çizikler etrafında lokalize olur. Streptokok flichen kalıntılarından (seröz içerikli küçük kabarcıklar) oluşan, kenarları boyunca reddedilen iyi şekillendirilmiş bir azgın katmana sahip, düşük iltihaplı, büyük ve büyük fantazi, keskin bir şekilde parçalanmış odakların oluşturulması ile karakterize edilir. Ekzematöz odakların yüzeyinde, mikro-parçacıklara ve ağlayan erozyonlara ek olarak, cüruflu kabukların muazzam bir tabakası vardır. Patolojik sürece şiddetli kaşıntı eşlik eder. Kural olarak, mikrobiyal egzama odakları alt ekstremitelerde bulunur.
Nimmun egzamanın bir tür mikrobiyal egzama olduğu kabul edilir. Bu durumda, hastanın vücudunda keskin bir şekilde tanımlanmış lezyonlar oluşur, yuvarlak bir şekle sahiptir, cm çapa ulaşır ve sağlıklı cildin biraz üzerinde yükselir. Yüzeyleri mavimsi-kırmızı bir renkte olup, bol damla nemlendirmesi vardır. Plak egzamayı tedavi etmek çok zordur ve nüksetmeye meyillidir.
Vakaların neredeyse% 80'inde, bu egzama şekli, lezyon lezyonlarında bulunan lezyonlu hastalarda gelişir Pityrosporum ovale. Ayrıca sebore ve bununla ilişkili nöroendokrin bozuklukları hastalığın gelişmesine neden olabilir.
Seboreik egzamada kaşıntı ve enflamasyon önemsizdir, egzama odaklarının sınırları açıktır. Genellikle patolojik süreç kafa derisine uzanır ve kepek ile birlikte gelir. Seboreik egzamalı hastalar yağlı, donuk ve yapışkan saçlara sahiptirler.
Bu patoloji formunun gelişimi sırasındaki lezyonlar alt ekstremitede lokalizedir. Varisli egzama variköz semptom kompleksi olan hastalarda ortaya çıkan bir durumdur (alt ekstremite variköz venlerinin arka planında gelişen dermatoz). Bu durumda, egzama odakları variköz ülserlerin etrafına ve safen venlerinin sklerozan bölgelerinde lokalizedir. Bu durum, öngörülen ilaçlara karşı artan hasta hassasiyetinin yanı sıra yaralanmalarla da tetiklenebilir. Variköz egzamanın klinik tablosu mikrobiyal ve kenarlara yakın egzamaya çok benzer.
Patolojik sürecin bu şekli, çeşitli endüstriyel uyaranlarla cilt teması nedeniyle oluşur. Çoğu zaman kimya endüstrisinde çalışan insanlarda, inşaatçılarda, kuaförlerde, hemşirelerde ve dokumacılarda gelişir.
Hastalığın erken evrelerinde, egzoz odakları vücudun açık alanlarında (avuç içi, kollar, yüz ve boyun, daha az sıklıkla - bacaklar ve ayaklar) ortaya çıkar. Sınırları oldukça açıktır, etkilenen bölgelerdeki cilt şişmiş ve hiperemiktir ve damlayan ağlayan mikro-zerreler ve nodüller arka planında ortaya çıkar. Hastalar çok şiddetli kaşıntı şikayetçi. Bir süre sonra, idiyopatik egzamanın karakteristik belirtileri gelişir ve patolojik süreç kapalı cilt bölgelerine yayılır. Alerjenle teması kesildikten sonra, profesyonel egzamanın tamamen ortadan kalktığı not edilmelidir.
Bu patoloji şekli, ekzematizasyon ile komplike olan sarkozdan (saç foliküllerinin kronik tekrarlayan enflamasyonu) muzdarip hastalarda teşhis edilir. Sikloform egzamanın gelişmesiyle patolojik süreç, saç uzamasının sınırlarının ötesine uzanır ve egzama kuyularının oluşması, şiddetli kaşıntı ve ağlama ile birlikte olur. Etkilenen bölgelerde, cilt kalınlaşır ve üzerinde foliküller sürekli görülür. Çoğu zaman egzama odakları kasık bölgesinde, koltuk altlarının altında, üst dudakta ve çenede lokalize olur.
Bu hastalığın bir tür mikrobik egzama olduğu düşünülmektedir. Genellikle bebek yaralanma nedeniyle emzirildiğinde gelişir ve ayrıca uyuz komplikasyonu haline gelebilir. Bu patoloji formuna sahip ekzematöz odaklar kıpkırmızı bir renge sahiptir, bazı yerlerde sürekli olarak çatlayan ve ıslanan pullar ve kabuk katmanları ile kaplanırlar.
Çocukların egzaması yenidoğanlarda yetersiz beslenme, eksüdatif diyatez ve metabolik bozukluklar ile en sık gelişen alerjik nitelikte bir hastalıktır. Kural olarak, bu patoloji formu kalıtsaldır ve dahası, farklı yoğunluklarla kendini gösterebilir.
Sık sık, çocuğun yakın akrabaları egzama, ürtiker, ilaçlara veya gıdaya karşı alerjik reaksiyonların yanı sıra bronşiyal astımdan muzdariptir.
Genellikle, normalden alerjene karşı alerjenlere geçiş, doğum öncesi dönemde bile, annenin vücudundan plasenta bariyerine nüfuz etme sırasında meydana gelir.
Bununla birlikte, çocuklarda egzama fokal kronik enfeksiyon, bronşiyal astım, saman nezlesi, gastrointestinal bozukluklar, keratit ve konjonktivit ile akut solunum yolu hastalıklarının arka planında gelişebilir.
Not: Erken çocukluk döneminde egzamanın gelişmesiyle birlikte, bu terimin yerine “eksüdatif diyatez” geçmektedir.
Uzmanlara göre, eksüdatif diyatez bir hastalık değil, yalnızca bu hastalık veya bu anomali nedeniyle hastalığa eğilimdir. Bu, enfeksiyonlara karşı direnç, deri ve mukoza zarlarının sinirlilik durumunun artması, patolojik bir sürecin gelişmesine yatkınlık olabilir. Deri lezyonları olmadan çok sık eksüdatif diyabetin ortaya çıkmasının nedeni budur.
Egzama teşhisinin temeli, hastalığın klinik görüntüsüdür. Karakteristik semptomları olan her hasta dikkatli ve kapsamlı bir şekilde muayene edilmelidir. Özellikle sinir sistemi ve endokrin sistemlerin durumuna ve ayrıca metabolizmanın mahiyetine dikkat edilir.
Bununla birlikte, egzamanın tanısında çok az önemi olmayan, patolojik sürecin gelişimini tetikleyen alerjenlerin tanımlanmasıdır. Patojeni tanımlamak ve antibiyotiklere duyarlılığını belirlemek için mikrobiyolojik araştırma yöntemleri, mikrobiyal egzama şüphesi olan hastalara reçete edilir.
Her durumda, egzama tedavisine geçmeden önce, oluşumunun gerçek nedenini bulmak gerekir. Bir dermatolog ziyaretinden sonra, büyük olasılıkla, hastanın bir immünolog, alerji uzmanı ve beslenme uzmanı tarafından ek tavsiyeye ihtiyacı olacaktır.
Genellikle, egzamın doğasını netleştirirken, karmaşık bir alerjik ve immünolojik inceleme yapılır.
Hastalığın tedavisi kompleksin içinde yapılır. Vücudun alerjene duyarlılığını azaltan detoksifikasyon ve hiposensitize edici ilaçların, sedatiflerin ve sindirim sistemindeki değişiklikleri düzelten ilaçların kullanılmasını sağlar. Hastanın vitamin ve immünomodülatör tedavi alması da zorunludur ve gerekirse kortikosteroid ve antibiyotik reçete edilir.
Bununla birlikte, egzema tedavisinde fizyoterapi teknikleri ve dış tedavi için araçlar kullanılır.
Egzama muzdarip tüm hastalar, kesirli beslenmeyi gösterir. Diyet, normal yağ içeriği ve artmış miktarda protein içeren yiyecekleri içermelidir. Bu durumda, karbonhidratlar ve sofra tuzu asgari düzeydedir. Temel gıdalar taze sebzeler ve meyveler, süt ürünleridir. Çok faydalı infüzyon dogrose.
Hastalığın akut döneminde hastalara antienflamatuar, keratolitik ajanlar ve antipritik etkiye sahip dış preparatlar reçete edilir.
Nörotik bozukluklardan muzdarip hastalar, hem de sakinleştiriciler veya nöroleptiklerin küçük dozlarda tedavisi için brom içeren ve sedatifler önerilir.
Akut ve kronik ekzemadan muzdarip olanlar için endojen zehirlenme sendromunu azaltan, ayrıca hiposensitize edici kalsiyum ve sodyum preparatlarını (intravenöz ve intramüsküler) azaltan enterosorbanlara zorunludur.
Vücuttaki histamin reseptörlerini bloke eden antihistaminikler, egzama tedavisinde kendilerini kanıtlamışlardır. Belirgin ödem gelişmesiyle hastalara osmotik diüretikler verilir ve belirgin inflamasyon varlığında kısa süreli kortikosteroidler verilir. Bazı durumlarda, kalsiyum veya potasyum preparatları ile birlikte uzun süreli etki gösteren kortikosteroidlerin intramüsküler olarak verilmesi önerilmektedir.
Ağır egzama formlarına sahip hastalara plazmaferez ve hemosorpsiyon verilir (toksik ürünlerin kandan uzaklaştırılması).
Atakları hafifletirken, fizyoterapötik prosedürler (ilaçların ultrafonoforezi, endonazal elektroforez, dioodinamik, UHF terapisi, ultraviyole ışın tedavisi veya terapötik çamur, parafin veya ozoserit uygulaması) iyi bir etki sağlar. Вместе с тем пациентам с приобретенным (вторичным) иммунодефицитом, под контролем иммунограммы проводится иммуностимулирующая терапия.
При обострении дерматозов назначаются витаминные препараты, обладающие выраженной иммунотропной активностью.
В том случае, когда экзема сочетается с нарушениями в работе пищеварительного тракта ( панкреатитом или гастродуоденитом), показан прием ферментативных средств, а при дисбактериозе кишечника назначаются пробиотики (препараты, восстанавливающие кишечный биоценоз).
При нарушении периферического кровообращения (как правило, это наблюдается у пациентов, страдающих атеросклерозом, сахарным диабетом или варикозной экземой), показан прием ангиопротекторов, улучшающих микроциркуляцию крови.
При диагностике варикозной, паратравматической или микотической экземы в обязательном порядке проводится санация очагов грибковой инфекции, параллельно назначается лечение варикоза, а также, при необходимости – свищей. В том случае, когда у пациента экзематозные очаги формируются на половых органах, им показано лечение хронических патологий урогенитального тракта, глистных инвазий или колита, которые могут спровоцировать развитие дерматоза.
Микробная экзема – это заболевание, которое требует обязательного проведения антибактериальной терапии (предварительно необходимо сделать посев на микрофлору и её чувствительность к антибиотикам).
При себорейной экземе внутрь назначаются препараты серы.
В том случае, когда у пациента развивается отек, эритема, а также возникают эрозии с капельным мокнутием, требуется наружное лечение. Оно предусматривает использование различных примочек, отваров ромашки и зверобоя, анилиновых красителей и специальных аэрозолей.
В стадии ремиссии и в подостром периоде назначаются пасты и болтушки, в которые добавляются кератолитические, пластические, противозудные или антисептические препараты. Пациентам, у которых диагностируется хроническая экзема, показаны индифферентные мази, в которые могут быть добавлены вышеперечисленные средства, или наружные кортикостероидные препараты.
В период реабилитации хорошо себя зарекомендовало курортное лечение, бальнеотерапия (лечебные ванны и целебные минеральные воды) и талассотерапия (лечение «морем»).
Пациентам, страдающим одной из форм экземы, рекомендуется ограничить водные процедуры, неукоснительно соблюдать правила личной гигиены, избегать нервно-эмоциональных перенапряжений. Вместе с тем им показана гипоаллергенная витаминизированная молочно-растительная диета, полноценный сон и адекватные физические нагрузки. В обязательном порядке в целях профилактики дальнейшего развития патологического процесса требуется полностью исключить контакт с аллергенами, нормализовать работу пищеварительной системы и проводить лечение попутной патологии.
Все пациенты, страдающие от экземы, должны находиться на диспансерном учете и периодически проходить клинико-диагностические обследования. В целях профилактики профессиональной экземы следует обеспечивать персонал средствами индивидуальной защиты кожных покровов, а также постоянно следить за санитарно-техническими и санитарно-гигиеническими условиями труда на производстве.
Ayrıca bakınız:
Tıp ve eczacılığın hızlı gelişimine rağmen, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, modern sağlık hizmetlerinin çözülmemiş bir sorunu olmaya devam etmektedir.
KOAH terimi, insan solunum sistemi hastalıkları alanındaki uzmanların uzun yıllar süren çalışmalarının ürünüdür. Daha önce kronik obstrüktif bronşit gibi hastalıklar, basit kronik bronşit ve amfizem izole edilerek tedavi edildi.
DSÖ tahminlerine göre, yılına kadar KOAH, dünya çapında mortalite yapısında üçüncü sırada yer alacaktır. Şu anda, gezegenin en az 70 milyon sakini bu hastalıktan muzdarip. Aktif ve pasif içiciliği azaltmak için yeterli düzeyde önlem alınana kadar, nüfus bu hastalık açısından önemli risk altında olacaktır.
Yarım yüzyıl önce, bronş tıkanıklığı olan hastalarda klinik ve patolojik anatomide önemli farklılıklar kaydedildi. Daha sonra, KOAH ile sınıflandırma koşullu görünüyordu, daha doğrusu sadece iki tiple temsil edildi. Hastalar iki gruba ayrıldı: klinikte bronşit bileşeni hakimse, KOAH'ta bu tip mecazi olarak "mavi kirpiler" (tip B) gibi geliyordu ve A tipine "pembe kirpiler" deniyordu - amfizem prevalansının bir sembolü . Bu güne kadar doktorların günlük yaşamında figüratif karşılaştırmalar korunmuştur, ancak KOAH sınıflandırması birçok değişikliğe uğramıştır.
Daha sonra, önleyici tedbirleri ve tedaviyi rasyonalize etmek için, spirometriye göre hava akımı sınırlamasının derecesine göre belirlenen, şiddetine göre bir KOAH sınıflandırması getirildi. Ancak böyle bir bozulma, belirli bir zamanda kliniğin ciddiyetini, spirometri verilerindeki bozulma oranını, alevlenme riskini, araya giren patolojiyi hesaba katmadı ve sonuç olarak, hastalığın önlenmesinin yönetilmesine izin veremiyordu. hastalığı ve tedavisi.
yılında, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı için Küresel Girişim'in (GOLD) KOAH tedavisi ve önlenmesine yönelik küresel stratejisinden uzmanlar, bu hastalığın seyrinin değerlendirmesini her hastaya bireysel bir yaklaşımla entegre etti. Şimdi, hastalığın alevlenme riski ve sıklığı, seyrin şiddeti ve eşlik eden patolojinin etkisi dikkate alınmaktadır.
Akılcı ve yeterli tedavi seçiminin yanı sıra yatkın bireylerde hastalığın önlenmesi ve hastalığın ilerlemesi için seyrin ciddiyetinin, hastalığın tipinin objektif olarak belirlenmesi gereklidir. Bu özellikleri tanımlamak için aşağıdaki parametreler kullanılır:
V modern sınıflandırma Terim " KOAH'ın aşamaları“derece” ile değiştirilmiştir, ancak tıbbi uygulamada evreleme kavramı ile çalışmak bir hata olarak görülmemektedir.
Bronş tıkanıklığı KOAH tanısı için zorunlu bir kriterdir. Derecesini değerlendirmek için 2 yöntem kullanılır: spirometri ve tepe akış ölçümü. Spirometri yapılırken birkaç parametre belirlenir, ancak karar vermek için 2 tanesi önemlidir: FEV1 / FVC ve FEV1.
Obstrüksiyon derecesi için en iyi gösterge FEV1'dir ve entegre olan FEV1/FVC'dir.
Çalışma, bir bronkodilatör ilacın solunmasından sonra gerçekleştirilir. Sonuçlar yaş, vücut ağırlığı, boy, ırk ile karşılaştırılır. Kursun şiddeti FEV1 temelinde belirlenir - bu parametre GOLD sınıflandırmasının temelini oluşturur. Sınıflandırmanın kullanım kolaylığı için eşik kriterleri tanımlanmıştır.
FEV1 ne kadar düşükse alevlenme, hastaneye yatış ve ölüm riski o kadar yüksektir. İkinci derecede, tıkanıklık geri döndürülemez hale gelir. Hastalığın alevlenmesi sırasında, solunum semptomları kötüleşir ve tedavide bir değişiklik gerektirir. Alevlenmelerin sıklığı hastadan hastaya değişir.
Klinisyenler gözlemleri sırasında spirometri sonuçlarının nefes darlığının şiddetini yansıtmadığını, solunum güçlüğüne karşı dirençte azalma olduğunu kaydettiler. fiziksel aktivite ve buna bağlı olarak yaşam kalitesi. Bir alevlenmenin tedavisinden sonra, hasta iyilik halinde önemli bir iyileşme fark ettiğinde, FEV1 göstergesi fazla değişmeyebilir.
Bu fenomen, her bir hastadaki hastalığın seyrinin ciddiyeti ve semptomların ciddiyetinin sadece obstrüksiyonun derecesi ile değil, aynı zamanda KOAH'taki sistemik bozuklukları yansıtan diğer bazı faktörler tarafından da belirlendiği gerçeğiyle açıklanmaktadır:
Bu nedenle, GOLD uzmanları, FEV1'e ek olarak, hastalığın alevlenme riskinin bir değerlendirmesini ve özel olarak geliştirilmiş ölçeklere göre semptomların ciddiyetini içeren birleşik bir KOAH sınıflandırması önerdiler. Anketlerin (testlerin) uygulanması kolaydır ve fazla zaman gerektirmez. Test genellikle tedaviden önce ve sonra yapılır. Semptomların şiddetini değerlendirirler, genel durum, yaşam kalitesi.
KOAH tiplemesi için özel olarak geliştirilmiş, geçerli anket yöntemleri MRC - "Medical Research Council Scale" kullanılır; CAT, KOAH Değerlendirme Testi, küresel girişim GOLD - "KOAH değerlendirmesi için test" tarafından geliştirildi. Lütfen sizin için geçerli olan 0 ile 4 arasında bir puan işaretleyiniz:
MRC | |
---|---|
0 | Sadece önemli bir fiziksel ile nefes darlığı hissediyorum. yük |
1 | Hızlanırken, düz bir yüzeyde yürürken veya bir tepeye tırmanırken nefes darlığı hissediyorum |
2 | Düz bir zeminde yürürken nefes darlığı hissetmemden dolayı aynı yaştaki insanlara göre daha yavaş yürümeye başlıyorum ve düz bir zeminde alışılmış bir adımla yürürsem nefesimin nasıl kesildiğini hissediyorum. |
3 | Yaklaşık m'lik bir mesafeyi kat ettiğimde boğulduğumu hissediyorum veya birkaç dakikalık sakin bir adımdan sonra |
4 | Evden çıkamıyorum çünkü nefesim daralıyor veya giyinirken/soyunduğumda boğuluyorum |
OTURDU | ||||
---|---|---|---|---|
Örnek: iyi bir ruh halim var | 0 1 2 3 4 5 | kötü bir ruh halindeyim | Puan | |
hiç öksürmüyorum | 0 1 2 3 4 5 | sürekli öksürük | ||
Ciğerlerimde hiç balgam hissetmiyorum | 0 1 2 3 4 5 | ciğerlerim balgamla dolu gibi hissediyorum | ||
göğsümde baskı hissetmiyorum | 0 1 2 3 4 5 | Göğsümde çok güçlü bir baskı hissediyorum. | ||
Bir kat merdiven çıktığımda veya yukarı çıktığımda nefesim daralıyor | 0 1 2 3 4 5 | Bir kat yukarı çıktığımda veya bir kat çıktığımda nefesim daralıyor | ||
sakince ev işi yaparım | 0 1 2 3 4 5 | ev işi yapmakta çok zorlanıyorum | ||
Akciğer hastalığıma rağmen evden çıkarken kendime güveniyorum | 0 1 2 3 4 5 | Akciğer hastalığı nedeniyle güvenle evden çıkamıyor | ||
huzurlu ve dinlendirici bir uykum var | 0 1 2 3 4 5 | Akciğer hastalığım nedeniyle iyi uyuyamıyorum | ||
oldukça enerjik biriyim | 0 1 2 3 4 5 | enerjiden yoksunum | ||
TOPLAM PUAN | ||||
0 — 10 | Etki ihmal edilebilir | |||
11 — 20 | Ilıman | |||
21 — 30 | Güçlü | |||
31 — 40 | Çok güçlü |
Test sonuçları: CAT≥10 veya MRC≥2 ölçekleri, semptomların önemli bir şiddetini gösterir ve kritik değerlerdir. Klinik belirtilerin gücünü değerlendirmek için, tercihen CAT olmak üzere bir ölçek kullanılmalıdır, çünkü. sağlık durumunu tam olarak değerlendirmenizi sağlar. Ne yazık ki, Rus doktorlar nadiren anketlere başvuruyor.
KOAH için risk sınıflandırmasının geliştirilmesinde, büyük ölçekli kaynaklardan toplanan koşullara ve göstergelere dayalı olarak klinik araştırma(TORÇ, YÜKSELTME, TUTMA):
saat çeşitli derecelerşiddet, alevlenme sıklığı için prognoz önceki tıbbi öyküye göre hesaplandı. Tablo "Riskler":
Alevlenme risklerini değerlendirmenin 3 yolu vardır:
İntegral değerlendirme yöntemini kullanmak için adım adım kurallar:
İlk veriler: 19 b. CAT anketine göre, spirometri parametrelerine göre, FEV1 - %56, geçen yıl içinde üç alevlenme. Hasta “daha fazla semptom” kategorisine aittir ve B veya D grubuna atanmalıdır. Spirometriye göre - “düşük risk”, ancak Geçen yılüç alevlenmesi vardı - bu "yüksek risk" anlamına gelir, bu nedenle bu hasta D grubuna aittir. Bu, hastaneye yatışlar, alevlenmeler ve ölüm için yüksek riskli bir gruptur.
Yukarıdaki kriterlere göre KOAH'lı hastalar alevlenme, hastaneye yatış ve ölüm riskine göre dört gruba ayrılır.
kriterler | Gruplar | |||
---|---|---|---|---|
A "Düşük risk" "daha az semptom" | V "Düşük risk" "daha fazla semptom" | İLE "yüksek risk" "daha az semptom" | D "yüksek risk" "daha fazla semptom" | |
Yılda alevlenme sıklığı | ≥ | ≥2 | ||
hastaneye yatışlar | Değil | Değil | Evet | Evet |
OTURDU | ||||
MRC | ≥2 | ≥2 | ||
Altın sınıf | 1 yada 2 | 1 yada 2 | 3 veya 4 | 3 veya 4 |
Bu gruplandırmanın sonucu, akılcı ve bireyselleştirilmiş bir tedavi sağlar. Hastalık en kolay grup A'daki hastalarda ilerler: prognoz her bakımdan olumludur.
KOAH'taki fenotipler, hastalığın bireysel gelişimi sürecinde oluşan bir dizi klinik, tanısal, patomorfolojik özelliktir.
Fenotipin tanımlanması, tedavi rejimini mümkün olduğunca optimize etmenize olanak tanır.
göstergeler | Amfizematöz tip KOAH | Bronşiyal tip KOAH |
---|---|---|
Hastalığın tezahürü | yaş arası kişilerde nefes darlığı ile | 50 yaş üstü kişilerde üretken öksürük |
vücut tipi | Sıska | Kilo alma eğilimi |
siyanoz | karakteristik değil | şiddetle telaffuz |
nefes darlığı | Önemli ölçüde telaffuz edilen, sabit | Orta, aralıklı (alevlenme sırasında artar) |
Balgam | Hafif, sümüksü | Büyük hacimli, pürülan |
Öksürük | Nefes darlığından sonra gelir, kurur | Nefes darlığından önce ortaya çıkar, üretken |
Solunum yetmezliği | Son aşamalar | ilerleme ile sabit |
Göğüs hacminde değişiklik | yükseliyor | Değişmez |
Akciğerlerde hırıltı | Değil | Evet |
Zayıf nefes alma | Evet | Değil |
göğüs röntgeni verileri | Artan havadarlık, küçük kalp boyutu, büllöz değişiklikler | "Gerilmiş bir çanta" olarak kalp, bazal bölgelerde akciğerlerin artan deseni |
akciğer kapasitesi | Artan | Değişmez |
polisitemi | Küçük | şiddetle ifade edildi |
Dinlenme pulmoner hipertansiyon | Küçük | Ilıman |
Akciğer esnekliği | Önemli ölçüde azaltılmış | Normal |
pulmoner kalp | son aşama | Hızla gelişen |
Pat. anatomi | Panacinar amfizem | Bronşit, bazen merkezcil amfizem |
Biyokimyasal parametrelerin değerlendirilmesi, kanın antioksidan sisteminin durumunun göstergelerine göre akut aşamada gerçekleştirilir ve eritrosit enzimlerinin aktivitesi ile değerlendirilir: katalaz ve süperoksit dismutaz.
Tablo "Kanın antioksidan sisteminin enzimlerinin sapma seviyesine göre fenotipin belirlenmesi":
KOAH ve bronşiyal astım (BA) kombinasyonu sorunu, solunum tıbbının acil bir sorunu olarak kabul edilir. İki hastalığın kliniğini karıştırma yeteneğinde obstrüktif akciğer hastalığı sinsi tezahürü, ekonomik kayıplara, tedavide önemli zorluklara, alevlenmelerin önlenmesine ve mortalitenin önlenmesine yol açar.
Modern pulmonolojide KOAH - BA'nın karışık fenotipi, sınıflandırma, tanı için net kriterlere sahip değildir ve kapsamlı bir kapsamlı çalışmanın konusudur. Ancak bazı farklılıklar, bir hastada bu tür bir hastalıktan şüphelenmeyi mümkün kılar.
Hastalık yılda 2 defadan fazla kötüleşirse, sık alevlenmelerle KOAH fenotipinden bahsederler. Tipleme, KOAH derecesinin belirlenmesi, çeşitli sınıflandırma türleri ve bunların sayısız iyileştirmeleri önemli hedefler belirler: doğru teşhis, yeterli tedavi ve süreci yavaşlatmak.
Alevlenmelerin sayısı, ilerleme veya ölüm hızı ve tedaviye yanıt bireysel göstergeler olduğundan, bu hastalığı olan hastalar arasındaki farklılıkları ayırt etmek son derece önemlidir. Uzmanlar burada durmuyor ve KOAH sınıflandırmasını iyileştirmenin yollarını aramaya devam ediyor.
KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı) sınıflandırması geniştir ve hastalığın en yaygın evrelerinin ve oluştuğu varyantların bir tanımını içerir. Ve tüm hastalar aynı senaryoya göre KOAH ilerlemese ve hepsi belirli bir tip olarak tanımlanamasa da, sınıflandırma her zaman alakalı kalır: çoğu hasta buna uyar.
KOAH'ın evrelerini ve kriterlerini belirleyen ilk sınıflandırma (KOAH spirografik sınıflandırması), 'de Dünya KOAH Girişimi adlı bir komitede birleşmiş bir grup bilim insanı tarafından önerildi (İngilizce'de, adı "Kronik için Küresel Girişim" gibi geliyor). Obstrüktif Akciğer Hastalığı" ve GOLD olarak kısaltılmıştır). Ona göre, her biri esas olarak FEV tarafından belirlenen dört ana aşama vardır - yani ilk saniyedeki zorlu ekspiratuar akışın hacmi:
Ancak 'de GOLD, bu tür kriterlerin çok belirsiz olduğu ve yalnızca spirometri (ekshalasyon hacmini belirleyen) temelinde tanı koymanın yanlış olduğu sonucuna vardı. Ayrıca, tüm hastalar hastalığı hafif bir aşamadan şiddetli bir aşamaya kadar sırayla geliştirmedi - çoğu durumda KOAH evresini belirlemek imkansızdı. Hastanın kendisi tarafından doldurulan ve durumu daha eksiksiz belirlemenizi sağlayan bir CAT anketi geliştirilmiştir. İçinde, hastanın semptomlarının ne kadar belirgin olduğunu birden beşe kadar bir ölçekte belirlemesi gerekir:
Sonuç puanlama ile belirlenir. Ondan az varsa, hastalığın hastanın yaşamı üzerinde neredeyse hiçbir etkisi yoktur. Yirmiden az, ancak ondan fazla - orta derecede bir etkiye sahiptir. Otuzdan az - güçlü bir etkisi var. Otuzdan fazla - yaşam üzerinde büyük bir etkisi var.
Aletler kullanılarak kaydedilebilen hastanın durumunun nesnel göstergeleri de dikkate alınır. Ana olanlar oksijen gerilimi ve hemoglobin doygunluğudur. Sağlıklı bir insanda birinci değer seksenin altına, ikincisi doksanın altına düşmez. Hastalarda, durumun ciddiyetine bağlı olarak sayılar değişir:
GOLD'a göre 'den sonra KOAH'ın artık evreleri yok. Akciğerlere ne kadar hava girdiğini gösteren yalnızca şiddet dereceleri vardır. Ve hastanın durumuyla ilgili genel sonuç, “KOAH'ın belirli bir aşamasında” gibi değil, “KOAH'a bağlı alevlenmeler, yan etkiler ve ölüm için belirli bir risk grubunda” gibi görünüyor. Toplamda dört tane var.
Sınıflandırma, belirli bir hastanın durumunu mümkün olduğunca dikkate alacak şekilde yapılmış olmasına rağmen, yine de hastanın yaşamını etkileyen ve tanıda belirtilen iki önemli göstergeyi içermiyordu. Bunlar KOAH fenotipleri ve komorbiditelerdir.
Kronik obstrüktif akciğer hastalığında hastanın nasıl göründüğünü ve hastalığın nasıl ilerlediğini belirleyen iki ana fenotip vardır.
bronşit tipi:
Kor pulmonale, sağ ventrikülün büyüdüğü ve kalp atış hızının hızlandığı eşlik eden bir semptomdur - bu şekilde vücut kandaki oksijen eksikliğini telafi etmeye çalışır:
İnsanlar bronşit tipini "mavi ödem" olarak adlandırır ve bu oldukça doğru bir tanımdır - bu tip KOAH'lı bir hasta genellikle soluk mavidir, fazla kiloludur, sürekli öksürür ama uyanıktır - nefes darlığı onu hastalar kadar etkilemez başka bir türle.
amfizematöz tip:
Amfizematöz tip popüler olarak “pembe kirpi” olarak adlandırılır ve bu da oldukça doğrudur: Bu tip hodl'a sahip bir hasta genellikle zayıftır, doğal olmayan pembe bir ten rengine sahiptir, sürekli boğulur ve bir kez daha evden çıkmamayı tercih eder.
Bir hastada her iki tipte de belirtiler varsa, karışık bir KOAH fenotipinden söz ederler - bu, çok çeşitli varyasyonlarda oldukça sık görülür. Ayrıca son yıllarda, bilim adamları birkaç alt tip belirlediler:
KOAH ile hasta sadece tıkanıklığın kendisinden değil, aynı zamanda ona eşlik eden hastalıklardan da muzdarip olma şansına sahiptir. Onların arasında:
Erkeklerde KOAH'a sıklıkla iktidarsızlık eşlik eder ve yaşlılarda kataraktlara neden olur.
KOAH tanısının formülasyonu, doktorların takip ettiği bütün bir formülü ifade eder:
Sonuç olarak, muayene plana göre tamamlandığında, hasta örneğin şöyle bir teşhis alır: “bronşit tipi kronik obstrüktif akciğer hastalığı, şiddetli semptomlarla II derece bronş tıkanıklığı, sık alevlenmeler, osteoporoz tarafından ağırlaştırılmış."
Muayene sonuçlarına göre bir tedavi planı hazırlanır ve hasta sakatlık için başvurabilir - KOAH ne kadar şiddetliyse, ilk grubun doğması o kadar olasıdır.
Ve KOAH tedavi edilmese de, hasta sağlığını belirli bir düzeyde korumak için elinden gelen her şeyi yapmalıdır - bu durumda hem yaşam kalitesi hem de süresi artacaktır. Ana şey, süreçte iyimser kalmak ve doktorların tavsiyelerini ihmal etmemek.
KOAH tedavisinin amaçları 4 ana gruba ayrılabilir:
Semptomları hafifletin ve yaşam kalitesini iyileştirin;
Gelecekteki riskleri azaltmak, vb; alevlenmelerin önlenmesi;
Hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak;
Azaltılmış ölüm oranı.
KOAH tedavisi farmakolojik ve farmakolojik olmayan yaklaşımları içerir. Farmakolojik tedaviler arasında bronkodilatörler, ICS kombinasyonları ve uzun etkili bronkodilatörler (LABD), fosfodiesteraz-4 inhibitörleri, teofilin ve influenza ve pnömokok aşıları yer alır.
Farmakolojik olmayan seçenekler arasında sigarayı bırakma, pulmoner rehabilitasyon, oksijen tedavisi, solunum desteği ve cerrahi tedavi yer alır.
KOAH alevlenmelerinin tedavisi ayrı olarak değerlendirilir.
farmakolojik sınıf | Hazırlıklar |
KDBA | salbutamol fenoterol |
DDBA | Vilanterol Indacaterol Salmeterol Olodaterol Formoterol |
KDAH | ipratropyum bromür |
DDAH | Aklidinyum bromür Glikopironyum bromür Tiotropiyum bromür Umeklidinyum bromür |
IGCS | Beklometazon Budesonid Mometazon Flutikazon Flutikazon Furoat Siklesonid |
Sabit kombinasyonlar DDAH/DDBA | Glikopironyum bromür/indakaterol Tiotropiyum bromür/olodaterol Umeklidinyum bromür/vilanterol Aklidinyum bromür/formoterol |
ICS/LABA'nın sabit kombinasyonları | Beklometazon/formoterol Budesonid/formoterol Flutikazon/salmeterol Flutikazon furoat/vilanterol |
Fosfodiesteraz-4 inhibitörleri | roflumilast |
Diğer | teofilin |
KOAH Teşhisi, Yönetimi ve Önlenmesi için Küresel Strateji (GOLD), Avrupa'da KOAH'lı hastalarla ilgilenen her pratisyen hekimin bugün tarafından yönlendirildiği bir belgedir. Başta KOAH olmak üzere bronko-obstrüktif sendrom (BOS) semptomlarıyla ortaya çıkan hastalıkların prevalansı her yıl artmaktadır.
Aynı zamanda, bilim ve tıp durmuyor, BOS'u tedavi etme yöntemleri sürekli geliştiriliyor, yeni ilaçlar ve bunların kombinasyonları yaratılıyor, ilaç dağıtım cihazları gelişiyor ve bazı ilaçlar için kanıt temeli yenileniyor. Bu nedenle GOLD stratejisinin yazarları, danışma belgesinin yıllık güncellemelerini yayınlayarak KOAH'a karşı küresel mücadelenin başarısının dinamiklerini düzenli olarak yansıtmanın gerekli olduğunu düşünüyorlar. Böylece, Şubat 'de GOLD önerilerinin başka bir güncellemesi yayınlandı. Güncellenmiş GOLD‑ kılavuzu hangi değişiklikleri içeriyor? Ayrıntılı olarak anlamaya çalışalım.
GOLD sürümüne kıyasla değişiklikler
Ana değişiklikler:
KOAH'ın gözden geçirilmiş tanımı;
ABCD gruplarına üyeliği değerlendirmek için yeni, geliştirilmiş bir ilke sunulmuştur;
Arttırma ve azaltma olasılığı ile farmakolojik tedavi için yeni bir algoritma sunulmaktadır.
Tanım."KOAH, genellikle zararlı partiküllere veya gazlara önemli ölçüde maruz kalmanın neden olduğu, hava yolu ve/veya alveolar anormalliklerden kaynaklanan kalıcı solunum semptomları ve hava akımı kısıtlaması ile karakterize, yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır."
Hastalar, semptom değerlendirmesine (standart CAT veya mMRC anketleri kullanılarak) ve alevlenme geçmişine dayalı sonraki tedavi seçenekleri için ABCD gruplarına ayrılır. Semptomlar ve alevlenme öyküsü ile birlikte spirometri verileri, tanı, prognoz ve diğer gerekli terapötik yaklaşımlara ilişkin kararın önemli bir yönü olmaya devam etmektedir.
Ayrıca ilk kez sunulan KOAH farmakoterapi algoritması– bir grup hastada tedaviyi artırma veya azaltma stratejisiyle daha kişiselleştirilmiş bir yaklaşıma geçiş.
GOLD‑ değerlendirmedeki değişiklikler
örneğinde KOAH şiddetini değerlendirmek için temel ilkeler Şekil 1'de gösterilmektedir.
OVF 1 – 1 s'de zorlu ekspiratuar hacim;
FVC - zorunlu hayati kapasite.
GOLD‑'ye göre hastaların sınıflandırılması
Grup A: Düşük alevlenme riski, az semptom.
Grup B: düşük alevlenme riski, birçok semptom.
Grup C: yüksek alevlenme riski, az semptom.
Grup D: alevlenme riski yüksek, birçok semptom.
mMRC noktası veya CAT
со
о
гз
GJ
ТУРЕЦКОГО
ЯЗЫ КА
^БК-9*(5Туц)
К 89
Печатается по постановлению
Издательского совета
Института стран Азии и Африки при МГУ
и Издательского Дома «Муравей»
Рецензенты
профессор Э. А. Грунина
доцент Г. П. Александров
Издательский совет
ИСАА прн МГУ и ИД «Муравей»:
ISBN
© П, И. Кузнецов,
О Издательский Дом «Муравей-Гайд»,
ПРЕДИСЛОВИЕ
гг“-аЧ "^“
построенныхКпо v НаЧШ1ЬНЫЙ Курс’ “ ™ °raet и уроков (№№ 15—28), ,
тыре темы} слои * извеР™°и схеме: грамматическая часть (три-че-
вообразовательные^
прнипй „„ , аффтс^ы^с** ^раж невд^И^ на
; L упражнениями Ю^С ЯНеК°Т°РЫе ^вве
закрепление
денной
стовымилексики и фразеологии и пйпИ.
общая (текстовая) часть с послетек-
стовыми Упражнениями.
чепгий гг В уучебнике ппспг^.
синике представлены также гГраммати-
лагаи,щ „йрео™ н” ™ и 1 Х Г е « Г “ еЛ
кто занимается языком без нренода^ля Г Ш> ’ - Т 0"
виду дополнить учебник фономаториатами лальне — ■
Лингнит^чГсктГтпГ,еРНЬг “ р"ант у ,е 6 »ика набирали студенты
ного университета ГИТУ иского государственного гуманитар-
Азии и Африки ГИГА д и ^ илологического отделения Института стран
ман, О. Хадарцев Е Копы ЛеЗКИНа’ ° ' СтреЛкович, М- Вуль, М. Гольд-
признательность.’ това и ДРУгие, которым автор выражает свою
3
УРОК 15{1)
ПРЕЖДЕПРОШЕДШЕЕ ВРЕМЯ
(b e lir s iz g e ç m iş z a m a n ın h ik â y e s i)
4
3. Форма на -mıştı может обозначать действие, представляющееся гово
рящему давно прошедшим.
— Babama bir şey söyleyeceğim. Karağıyı beiı kırm ıştım , otıu
söyleyeceğim.(Ö. Seyfettin). — Я должен признаться отцу. Это я (тогда)
сломал скребницу, вот об этом я (ему) скажу.
В видовом отношении давнопрошедшее I время равноценно формам
на-dı и -mış(tır): им обозначаются как однократные, так и многократные
действия.
Adamın yüzüne baktım ve hatırladım. Bu dairede onu birkaç defa
görmüştüm, bir gün konuşmuştukbile. Я взглянул ему в лицо и вспомнил. Я
его несколько раз видел в этом учреждении, однажды мы дажеразгова
ривали.
В спряжении формы преждепрошедшего I времени нет никаких осо
бенностей (по сравнению, в частности, с формой на -yordu — см.
урок 12).
Утвердительная форма
Отрицательно-вопросительная форма
ПРЕЖДЕПРОШЕДШЕЕ ИВРЕМЯ
( b e li r li g e ç m iş z a m a n ın h ik â y e s i)
ALIŞTIRMALAR
6
gitm iş gelm iş, kahveye gitm iş gelm iş, sonunda yemeğe oturmuştuk.
(S. Kocagöz) 5. Düşünün bir kere, yüzünü ben bile unutmuşum. Hiç olmazsa
elli resmini çekmiştim. Çok değişmiş. (N. Hikmet). 6. Hani, sen ata binmeye
bayılırım (= binmeyi pek severim) demiştin. Unuttun mu? İşte Hakkı Bey
unutmamış. — A, ben ata binemem. O gün lâf olsun diye öyle bir şey
söylemiştim. (Y. Kadri) 7. Babam Andrey Petroviç Grinev gençliğinde graf
Münnich’in maiyetinde (=yanında)A/z/wef etmiş, yılında orâaâanayrılmıştı.
O zamandan beri Simbirsk’teki köyündeyayamı.? ve orada Avdotya Vasiliyevna
Yuile evlenmişti. Biz dokuz çocuktuk. Bütün erkek ve kızkardeşlerim daha
pek küçükken (= pek küçük yaşta) öldüler. (A. Puşkin. «Yüzbaşının kızı»
romanının başlangıcı) 8. Taş merdiveni koşarak indim, atımın yanına gittim. At
yiyemediği otların üstüne uzanmış, yatıyordu. 9. çitasını nereye koydun,
hanım?— Gene çocukların eline geçmesin diyesakladtydım. (İ. T.) Radko
beş dakikayı boş geçirmek istemedi Sabahtanberi hiç bir şey yememişti.
Hizmetçisini çağırdı. (Ö. Seyfettin) Dün gene Fakı Haşanın kızı buraya
gelmiş. — Geldi idi, ne olacak? (M. Yesari) Dün gece radyoyu neden
kapamadın? — Ben kapadımdı, geceyansma doğru odaya giren ağabeyim
açık bıraktı. kuyruğu (=sırasım) kim dinliyor? Ben kuyruğagirdimdi, birisi
önüme geçti. Başıma geleceği biliyordum. Kendisine söylediydim.
korkuyorum, dediydim. (O. Kemal) Vay, Nevres, nerede idin yahu?—
Dün Mısır’dan geldim. — Mısır’dan mı geldin? Sen Mısır’a mıgitmiştiri? Niçin
gittin? (funduszeue.info) Burası eski bir kontaktı. Altmış sene evvel, doksan yaştan
sonra on dört yaşında bir kızla evlenen bir ihtiyar tarafından yaptırılmıştı.
Mal sahibi bahçenin duvarlarını yapan ustaya mütemadiyen (=durmadan)
«İçerisini kargalar (=kara renkli kuşlar) bile görmesin!» demişti. (Ö. Seyfettin)
Yeryüzünde görmediğim memleket, gezmediğim yerkalmamış gibi idi. Yalnız
Sovyetler Birliğiyle Çini ziyaret etmemiştim. Bu iki memleketi görüp yakından
tanımak benim için bir ideal idi. (Z. Sertel)
2. Aşağıda sıralanan eylemlerden birini alıp Belirli geçmiş zamanın hikâyesi (= -diydi)
ve Belirsiz geçmiş zamanın hikâyesi (= -mişti)nin asıl (=olumlu), olumsuz, soru ve
olumsuz soru biçimlerine kişi ekleri getirerek sıra ile çekimlerini yapınız (çekimleyiniz):
işitmek, üşümek, korkmak, yanılmak, dökmek.
3. Üç noktanın yerine -mış, -mıştı, -dı, -dıydı, -yor, -yordu gibi biçimlerden birini
koyun, gereğinde bir kişi eki de ekleyin.
1. Evden çıkıp kenti dolaşmaya koyulduk. Arkadaşım kentimize ilk kezgel
Bu gezinti onun için çok ilginçti. 2. Yavaşça içeri girdim. Kardeşim kanapeye
otur, bir şey oku 3. Bunu bir defa Hilmi Bey Sabiha Hanımaлву/г (H. Edip)
4. Ne düşünüyorsun?— Bir gün Handan seni tarif et(=tanımla-, anlat-), onu
düşün (funduszeue.info) 5. Sokak kapısından bahçeye doğru bakındı. Herkes#//
Kendisi gitmek için geri dönüp şapkasını al, bu sırada kulağına müzik
odasından piyano seslerime/ (S. Ali) 6. Ona elbiselerimden bir şey ver. Pek
7
hafif giyin (A. Puşkin) 7. Annesine: — Kendine bir iş bulsun. Ne derdi var?
Neden bir şey yapmak isteme'? diye sordum. Esasen bu soruyu kendisine de
defarca sor 8. Yüzüme şaşkın şaşkın bakıyordu. Her halde sözlerimden bir
şey anlayama 9. Nihayet kapı açıldı, Nâzım göründü. Basit giyin Yavaş
adımlarla bize doğruyürü (Z. Sertel)
Сложная форма на -dığı zaman (или -dığı sırada, -dığı sıra, в старых
текстах-dığı vakit) состоит из нмени действия на-dık в сочетании с каким-
либо аффиксом принадлежности и служебного слова zaman (sıra, sırada,
vakit). Форма на-dık с аффиксом принадлежности может также стоять в
местном падеже: (-dığında1). Всеми этими формосочетаниями обознача
ется сказуемое придаточного временного предложения. Подлежащее
такого предложения всегда ставится в основном падеже.
Перечисленные формы соответствуют по-русски словосочетанию:
союз «когда»+ та или иная форма изъявительного наклонения. Абсолют
ное время совершения действия определяется по сказуемому главного
предложения, поэтому форма-dığı zaman (и другие) может переводиться
на русский язык не только прошедшим или настоящим, но также и буду
щим временем. Названными формосочетаниями может обозначаться
действие завершенное или незавершенное, однократное или многократ
ное.
Порядок слов внутри придаточного временного предложения обыч
ный: форма -dığı zaman, как и всякое сказуемое, помещается в самом
конце придаточной конструкции, а сама эта конструкция обычно либо
ALIŞTIRMALAR
ДОЛЖЕНСТВОВАТЕЛЬНОЕ НАКЛОНЕНИЕ
(g e r e k lik k ip i )
Образец спряжения
11
Ona bu soruyu sormamaksınız.
— Вы не должны задавать ему этого вопроса.
Bu bilgileriyaymalı değil miyiz!
— Разве мы не должны распространять эти сведения?
(или: yaymamalı mıyız?
— Нам не следует распространять эти сведения?)
Образец спряжения
в отрицательно-вопросительной форме
(ben) aramalı değil miydim? (aramamalı mıydım?)
разве я не должен был искать? (следовало ли мне
не искать?)
(sen) aramalı değil miydin? (aramamalı miydin?)
(разве) ты не должен был искать?
(о) aramalı değil miydi? (aramamalı mıydı?)
(разве) он не должен был искать?
(biz) aramalı değil miydik? {aramamalı mıydık?)
(разве) мы не должны были искать?
(siz)aramalı değil miydiniz? (aramamalı mıydınız?)
(разве) вы не должны были искать?
(onlar) aramalı değil ıtriydiler? (aramamalı mıydılar?)
(разве) они не должны были искать?
%
ПРИМЕРЫ:
Çûcuğa bu kitabı okutmamalıydınız.
— Вам не следовало давать ребенку читать эту книгу.
О da mıgitmeliydn — Ему тоже следовало идти?
Особенностью форм 3-го лица единственного числа в настоящем и
прошедшем времени (-malı(dır), malıydı) является то, что они использу
ются и в тех случаях, когда субъект действия является неопределенным
(неопределенно-личные предложения). Подлежащее в таких предложени
ях отсутствует.
ПРИМЕРЫ:
Oraya bir gitmeli(dir). — С лезет сходить туда.
Bu soruyu sormamalıydi. — Не следовало задавать этого вопроса.
12
Формы долженствовательнош наклонения от глагола olmak («быть,
становиться») имеют дополнительное значение: «должно быть». Они мо
гут присоединяться не только к именам, но и к основе настоящего време
ни (-yor) или прошедшего субъективного (-mış) времени.
ПРИМЕРЫ:
Herhalde Tüıkçekonuşuyor olmalılardı ki anlamıyordum. (R. Nuri)
— Безусловно, они (должно быть) говорили по-турецки,
ноль скоро я не понимала
ALIŞTIRMALAR
7. Aşağıdaki eylemleri asıl gereklik kipi (-ıhalı) ile bu kipin geçmiş zamanı, yani
Bileşik hikaye zamanı (-malıydı)nın olumsuz, soru, olumsuz soru gibi çeşitli
biçimlerine sokarak çekimleyiniz:
tutmak, yıkamak, yüzmek, seçmek.
13
ло навестить больного товарища? Я не понял: куда я должен ехать?
Он, должно быть, ничего н,е понял. Смотрит на нас с большим удивлени
ем. Надо было верить ему или не верить? Разве не следует написать
ему письмо? Следует ли не писать ему писем?
ALIŞTIRM ALAR
Sözlük
16
9. ek — 1) (ilâve) добавление, при -lenmek — развеселиться
ложение; 2) аффикс randevu— свидание, встреча
eklemek (ilâve etmek) — доба alıcı (reseptör, almaç, ahize) —
вить; присоединить приемник; телефонная трубка
sağlam — прочный; здоровый; на kulak — ухо
дежный ~ı ağır — он туг на ухо, глуховат
katı — твердый, жесткий ~ asmak — прислушаться
sa k in — 1) спокойный, тихий yapıştırmak — приклеить, приле
2) житель, обитатель пить, влепить
dik — отвесный, крутой; перпен yapışkan — липкий, навязчивый
дикулярный özür (zrü) —•извинение, оправда
lâf — слово; словеса; болтовня ние
(sizden) - dilerim — прошу (вас)
~ olsun diye для красного словца;
простить меня
для проформы
af (ffı) — прощение, извинение
dert(di) — горе, беда; боль (ду
affınızı rica ederim — прошу (вас)
шевная); болезнь
извинить меня
~li — огорченный; страдающий
affetmek — прощать, извинять
yuvarlak— 1) круглый; округлый
kahraman — герой, храбрец
2) шар dikmek — 1) втыкать, водружать
yer ~ı — земной шар 2) шить
tez — быстро, скоро bıyık — усы
- elden — быстренько, на скорую ~ bırakmak — отпустить усы
руку sakal — борода
hafif ■— легкий ak— - почтенный старец, аксакал
ağır— тяжелый; медленный sarışıh — блондин, светловолосый
—başlı — серьезный, степенный kumral — шатен, светло-коричне
~lık — тяжесть; вес вый
merdiven— лестница esmer — брюнет; (yağız) темный,
-den (veya -i) çıkmak, inmek—под смуглый
няться, спуститься по лестнице tüccar — купец, торговец
çehre (=yüz) — лицо, облик
* * *
kılık— внешность, внешний вид;
alışfmak (-e) — привыкать (к че одеяние
му, каиу-л.) * * *
~kan — привычный; привыкший
-kanlık (itiyat*(dı)) — привычка şişmek — пухнуть, раздаваться
öğüt (nasihat) — совет; наставле -kin — опухший, припухлый
ние -m an — полный, толстый (о чело
tavsiye— рекомендация, совет веке)
~de bulunmak — дать совет omuz — плечо
~ etmek — рекомендовать (кого, parm ak — палец
что-л.), советовать - oynatmak — шевельнуть паль
neşe (=sevinç) — радость, весе цем
лость dudak — губа
-1İ — веселый, радостный (о чело yanak — щека
веке) zayıf — слабый
17
-lam ak — слабеть, худеть kurt (du) — 1) волк;
zavallı— несчастный, бедный 2) червь; червь сомнения
olasılık (ihtimal) — вероятность yorgan — одеяло
olası (muhtemel, ihtimal) —г ве sarmak — обвязывать, перевязы
роятный, вероятно вать; завертывать; окружать
boyun (ynu) — шея sanlmak(-e) — браться (за что-
bağ — узел, связка, связь то); бросаться, припадать (к
boyun ~ı (kıra vat) — галстук
eğmek — сгибать, наклонять
чему-л.)
baş (boyun)склонить голову; korumak — защищать, охранять,
смириться оберегать
kaş — бровь top — 1) пушка; 2) мяч;
~la göz arasında — в мгновенье kar topu — снежки
ока nikâh — обручение; бракосочета
nöbet — 1) дежурство; черед ние
2) приступ (болезни) (i) ~ altına almak— взять в жены;
muhatap (bı)— собеседник жениться
buyurm ak— повелеть ipek — шелк; шелковый
-unuz! — пожалуйте! пожалуйста! adalet— справедливость; юстиция
kurtarm ak — спасать; выручать - yerini bulur — справедливость
vait, vaat (dı) —1обещание
восторжествует
-te bulunm ak— дать обещание
inşallah — если будет угодно Ал
vadetmek — обещать
лаху; дай-то Бог; надеюсь (на
ilâç (cı) — лекарство
şü k ü r (teşekkür) — благодар это)
ность el — посторонний, чужак
ço k премного благодарен el oğlu — посторонний, незнако
allah a слава богу мец
hele (еще) спасибо (что) aziz — а) дорогой, милый
ümit (di) (umut) — надежда б)святой
- (-ini) kesmek (-den)— потерять adî— простой, обычный; низкого
надежду качества
~siz— безнадежный; потерявший bizzat — лично
надежду alâka (= ilgi) — 1) (-е) интерес;
reçete — рецепт
2) (ile) отношение, связь
* * • müteşekkir— благодарный, при
знательный
nitelik (vasıf (sfı)) — качество, medeni (uygar) — цивилизован
свойство ный, культурный
tavır (vrı)— вид, манера boz — серый, бурый
Türemiş sözcükler
1. kapak— крышка; обложка (книги)
2. boyuna— беспрерывно
3. iler(i)lemck— продвигаться; прогрессировать
4. duygu (his (ssi)) — чувство
18
5. vııryUmak (-p)— влюбиться
6. bakış (nazar*)— взгляд, взор
ilk - t a — с первого взгляда
7. tam dık-г- знакомый
8. oyuncak — игрушка
9. benzetmek (-i, -e) — 1) находить сходство (с чем-л.)
2) принять за (другого)
3) сломать
b akan — министр
baş премьер-министр
başlangıç— начало
doğrulmak— 1) выпрямиться, подняться
2) направиться (куда-то)
Deyimler
1. ne çare k i—-увы
2. görülüyor (ki) — видно (что)
3. neredeyse (nerede ise) — того н гляди, вот-вот
4. akl(ın)a gelm ek— прнйти на ум; вспомнить(ся)
5. yan gözle bakm ak — посмотреть искоса
6. ne yapıp yapıp — во что бы то ни стало, приложив все усилия
7. nâsılsa (nasıl ise) —-как-то, каким-то образом
К ом м ентарий
Имена ağır и h a fif — антонимы, и соответствуют русским прилага
тельным «тяжелый» и «легкий» в их основных значениях: «тяжелый ка
мень», «тяжелая болезнь», «Тяжелая (=трудная) работа», «тяжелое ^ д о
рогое) пальто», «тяжело (медленно) идти» (ağır ağır уйгйтек)и т. п. В зна
чении «это (сделаггь) легко/трудно» употребляются слова kolay/güç, zor.
Имя ihtimal в значении «вероятно» употребляется только как в в о д
н о е с л о в о (İhtimal gelir. «Вероятно, он придет»)иВ настоящее время
заменяется неологизмом olası, который употребляется и как п р и л а
г а т е л ь н о е : Buolası (muhtemej*) değil. «Это невероятно».
Глагол buyurmak «повелевать» при вежливо-почтительном обраще
нии к собеседнику может заменять собою такие глаголы, как girmek, geçmek,
gitmek, almak, söylemek, а также вспомогательный шагал etmek.
ПРИМЕРЫ:
Şu odaya buyurun.
— Пожалуйте (=проходите, войдите) в эту' комнату.
Ne buyurdu?— Что он соизволил сказать?
19
Словообразовательный,аффикс -gan/-kan
20
— Ah doktor, tuhaf bir derdim var. Dert ağlatır,aşk söyletir, (atalar
sözü). Yani dert. ıstırap verir, aşk sevindirir.
1. Надо навестить больного товарища. 2. Шаг за шагом они приближа
ются. 3. Я хотел нанести ему визит. Не получилось. 4. Тяжелая болезнь.
5. Дорогое пальто. 6. Он одет очень легко. 7. Каков вес этого камня? 8.
Легкая головная боль. 9. Лавочник огорчен. Это мы делаем не для
проформы. Прочное здание. Твердый согласный. Почему вы
скрываете истину? Сколько миллиардов лкщей проживает на земном
шаре! Собраться за круглым столом. Что у вас за беда? Видно, что
вы страдаете.
1. Bu yeni kurallara alışamıyorum. 2. Evet, bunlara alışkanlık (itiyat) gerek.
3. Şen neşeli bir delikanlı. funduszeue.infoeni çıktığında Öğüt terinizi kendinize
saklayın. 6. Reseptörü (alıcıyı, almacı) kulağına yapıştırdı. 7. Sizden özür
dilerim. Affediyor musunuz beni? 8. Biri esmer, biri sarışın, biri de kumral saçlı
üç çocuk Şu tuhaf kılıklı sakallı bıyıklı adam neci? Bîr tüccar mı?
Öykünün baş kahramanı kim? Kentin çehresi değişti. Bahçeye
ağaç diktiler. Gözleri yere dikilmişti. Ben o kıza randevu vermedirn.
Bu kılıkta sokağa çıkılır mı hiç?
1. Детям шьют одежду. 2. Поставьте («воткните») сюда часового. 3. Ка
кой геройский поступок! 4. Он вдруг развеселился. 5. Вы не смотрите на
внешний облик этого смуглого человека. Он очень богатый купец. 6. Я
вперил взор в его лицо. 7. Рекомендую вам этого товарища. 8. Я никак не
могу привыкнуть к его наставлениям.
1. Geniş omuzlu gür sesli bir adam. 2. Siz önden buyurun. 3. Buyurunuz
kahvenizi. 4. Hastanın harareti yükseliyor. Sıkı bir ilâç için doktora fcay vurmalı
(müracaat etmeli). 5. Bir zamanlar pek şişmandı. Bak, ne kadar (ne denli)
zayıflamış. Buna olasılık (ihtimal) bile vermiyordum. 6. Muhatabım temiz
kıyafetli, boyun bağlı (kravatlı) efendiden bir adamdı. 1. Hasta ümitsiz gibi
görünüyor, fakat Allaha şükür, doktor hâlâ umutlu. Hattâ bir reçete yazdı.
8. Ne? Nöbet bende mi? Bir yanlışlık olacak. Benparmağımı bile oynatmam.
9. İnsanparmakları şöyle adlanır: baş parmak, ikinci parmak (işaret parmağı),
orta parmak, dördüncü parmak (adsız parmak), küçük parmak. Kız annesinin
boynuna atıldı. Aralarında kardeşlik bağları var. 12 . Zavallı adam derdine
ilâç bulamıyor. İnanmayın. Bunlar boş vaitler. Size hastayı kurtarmayı
vadeden kim? Istırap veren dert (hastalık), ıstırap çeken de zavallı
m uhatabınızın).
1. На лице каждого человека два таза, две брови, два уха, две щеки, и две
губы", верхняя губа и нижняя губа. 2. Премного благодарен, лекарство у
меня есть. 3. Ваши обещания нас не спасут. 4. Вы сегодня заступаете («вхо
дите», «выходите») на дежурство! 5. Ярецептов не выписываю. Обра
21
титесь к другому специалисту. 6. Вероятность этого мала . 7. В мгновенье
ока верхняя губа у негораспухла. 8. Надежда умирает последней. 9. Не
счастная девушка все еще очень слаба. Я вам обещаю это. ^
B ir randevu
Sabahleyin gözümü açtığım zaman saat dokuzu geçiyordu. Demek, ona bir
saatten az bir zaman vardı. Hemen yataktan kalktım. Dünkü telefon konuşması
aklıma gelmişti. O konuşan kimdi acaba? Bu koskocaman kentte ne akrabam
22
vardı, ne de bir tanıdığım. Oysa (halbuki) dün gecenin geç saatinde, buraya
geldiğim gündenberi masamın üstünde gereksiz bir oyuncak gibi duran telefon
birdenbire çalmıştı. «Acaba kim olabilir?» düşüncesiyle telefonu açmıştım (yani
reseptörü kaldırıp kulağıma yapıştırdım). Tanımadığım bir ses:
— Sermet Beyle görüşmek istiyordum Dedi. ‘
— Sermet Bey benim.
— Affımzı rica ederim, beyim. Sizi böyle geç saatte rahatsız ediyorum
daFakat başka çare yoktu—
— Zaran yok. Kiminle konuşuyorum?
— Siz beni tanımazsınız. Zaten ben de yalnız adınızı biliyorum.
— O halde
— O halde yarın sizinle görüşmeliyiz, daha doğrusu ben sizi bir iş için
görmek istiyorum (Bir rahatsızlık hissetmiştim. Çünkü böyle tanımadığım
kimserlerle görüşmek alışkalığı yok bende).
— Ne işi?
— Şimdi telefonla söyleyemem. Yarın buluşur, konuşuruz. Saat ondan sonra
boş vaktiniz var mı?
— Öğleye dek var.
— Ne âlâ. Öyleyse nerede buluşuruz?
— Oturduğum «Atlantik Palas» otelinin tâ karşısında bir kahve var. Sabahlan
orası bomboş
— Tamam efendim. O kahveyi bilirim. Yarın sabah saat onda beni orada
bulursunuz. İçeri girdiğinizde dikkat edin: solumda bir gazete bulunduracağım.
İsmimi de yazınız: Lütfı Bey.
I
***
23
Şaşkınlığımdan olduğum yferde durdum ve kendi kendime: «Acaba
hangisi?» dedim. Arkadaki müşteri geldiğim tarafa başını bile çevirmemişti.
Rahat rahat kahvesini içmeye devam ediyordu. Oysa daha yakın olanı
okuduğu gazeteyi biraz indirerek yan gözle bana bakmıştı. Birini bekliyor
gibiydi. Ben de nihayet kararımı verdim, oturduğu masaya doğru gittim.
Kulağına eğilerek: «Lütfi Bey?» dedim. Kaşlan yukarıya kalktı. Gülümseyerek:
«Benzetiyorsunuz, bayım. Dedi. Adım bambaşka». Bu kez şaşmak nöbeti
bana geldi. Demek, beni arayan öteki adamdı. Salonun arka tarafına doğru
yürümeğe yükümlü (mecbur) kaldım.
Evet, tüccar kılıklı adam, Lütfi Beydi. Selâmlaştık. Meğer babamın eski
ahbaplarından biriymiş. İzmir’deki telefon numaramı nasılsa öğrenmiş, babam
için yazdığı mektubu şimdi bana uzatıyordu.
— Son görüştüğümüz zaman babanız esmer, gür saçlı, yuvarlak yüzlü, şen
neşeli bir delikanlıydı. Eh, nerede o günler! Acaba şimdi nasıl görünüyor? Ne
yapıp yapıp görüşmeliyim onunla.
Muhatabım sordu, ben yanıt verdim. Böylece yarım saatten fazla konuştuk.
Öteki müşteri çoktan gitmişti. Nihayet ayağa kalktım: «Bayım, bana müsaade.
Öğleden sonra göreceğim acele bir işim var. Sizinle tanışmaya pek memnun
oldum. Konya’ya gittiğinizde bizlere buyurunuz (hanemize teşrif buyurunuz).»
Dedim. Hararetle el sıkıştık, ayrıldık.
24
haberiniz var mı? Acaba şimdi nasıl oldu? İyi midir?
İ t: Maalesef, hastalığı epey ağır. Doktoru bile ümidini kesti.
Ş.: Vah zavallı! Hastalığı nasıl başladı?
K : Bay Hakkı’nın, çocukluğundan beri gözleri zayıftı. Bu derde bir çare
bulunamıyor.
Ş.: Ne yapıp yapıp yüksek nitelikli göz hastalıkları uzmanı doktor Orhan Beye
başvurmalı.
K: Ne çare ki Orhan Bey pek pahalı bir doktormuş. Hani, söz var ya: yorganına
göre ayağını uzat. Biliyorsunuz, Hakkı Bey zengin bir adam sayılamaz.
Ş,: Evet, fakat sağlığı korumaktan önemli şey yok, sanırım. Nitekim medeni
insanlarız.
K : Doğrusunuz (hakkınız var). Gördüğüm vakit doktor Orhanı onlara bizzat
tavsiye ederim. Şimdi nasılsınız? Başınızın ağrısı hafifledi mi? Dışarıya
çıkabilir misiniz?
Ş.: Tamamiyle geçti.
К : O halde çıkalım. Şimdi arkadaşımız Nuri Beyin ziyaretine gideceğiz, değil
mi?
Ş.: Hay hay. Biliyorsunuz, bir(kaç) zaman önce Nuri Bey ipek saçlı güzel bir
kızı nikâh altına aldı.
K : Artık adalet yerini bulur. EskidenNuri Bey futbol topuna vurulmuştu.
Bundan böyle işine ve ailesine sarılır.
Ş.: İnşallah!
25
çıkmıştı. Kumral sakalım karıştırarak düşünceli düşünceli odanın ortasında
durdu. Şişman adam başını çevirdi, parmağıyla boş sandalyeyi göstererek:
«Müsaade eder misiniz?» diye sordu. Öteki müşteri ona şaşkın' şaşkın
baktıktan sonra «Rica ederim. Oturunuz.» dedi ve başını eğerek gazetesini
okumaya devam etti. (O. Kemal) Niyazi hastalanmış, yattyordu. (O. Kemal)
Sonra «Şimdi ne yapmalı?» diye kendi kendime sordum. (S. Ali)
İçimden: «Mutlaka bütün bunlara alışmalıyım» diyordum. (Y. Kadri)
Ayol zavallı Hocanın kimi var ki? Kendi ölmüş, kendi geldi haber verdi!
Bizim de kimimizvaı? Kendi yazımızı kendimiz yazarız. (B. Felek) Meraktan
yerimde duramıyordum. Kalkacağım sırada o doğruldu, tekrar gitti. (S. A.)
Sonra, elindeki paralan sayacağı sıra Beytullah’i gördü. (B. Y.)
26
одну из скамеек. Поодаль сидел средних лет мужчина. Это был круглоли
цый человек с каштановыми усами и внешностью чиновника или бизнес
мена. Он не был толст, однако был крупным мужчиной. Одет он был
просто и легко, в парк пришел без пиджака и без галстука. Когда я сел, он
искоса взглянул на меня. Кого-то он мне напоминал (=я находил сход
ство), но кого? Вдруг, поднявшись (со своего места), он подошел ко мне
и сказал:
— Прошу прощения, вы такой-то,
— Да, вы не ошибаетесь, я он (самый),— ответил я, несколько удивив
шись. — А выНе могу узнать.
— Омер. Ваш одноклассник.
— Да, теперь узнал. Но до чего же ты изменился! Ты же был слабень
ким, болезненным ребенком, а стал широкоплечим, сильным мужчиной.
Ты в Измире живешь?
— Да, работаю в резиденции губернатора. Пойдем,^) дороге погово
рим.
Мы двинулись в направлении Лозаннских ворог.
ПРИДАТОЧНЫЕДОПОЛНИТЕЛЬНЫЕ ПРЕДЛОЖЕНИЯ
(tü m le y ic i tü m c e )
Образец спряжения
30
Alıştırma İ. Aşağıdaki tümceleri Rusçaya çeviriniz:
1. Sen Yüzbaşım, vapurların geldiğine, geleceğine şaşıyorsun. (S. Kocagöz)
2. Benim vefat ettiğimi (=öldüğümü) gazetelerde okumadınız mı? (A. Nesin)
3. Benim de Camus gibi bir ahmak olduğuma karar verdi. (O. Atay) 4. Hangi
insan kendisinin de hakikaten (^gerçekten) öteki insanlar gibi günün birinde
mutlaka öleceğine inanır. (N. Hikmet) 5. Nigâr nereye gittiğine bakmayınız,
nasıl gittiğine bakınız. (Y. Kadri) 6. Mühendislerin kesinliği olmayan (kesin
olmayan) sorunlarla ilgilenmediğini mi söylemek istiyorsunuz? (O. Pamuk)
7. Kurtulduğuma hâla inanamıyorum. («Milliyet») 8. Yeni öğreniyorum kimlerle
arkadaş olduğunu. Son zamanlarda ne yaptığını da kimse bilmiyor. 9. Şükür,
tek bacağımı kaybettiğime. (B. Yıldız) Alzylabaktıklarmı sandjm. (O. Kemal)
Kabahat(!) kimde olduğum biliyor musunuz? Babamda mı, onda mı?
(Y. Kadri) Pek yakında ordularımızla birlik İstanbul’a dönebileceğimizi
sanıyoruz. (S. Kocagöz) Ne zaman geleceklerini demin söylememiş miydim?
(Y. Kadri) Hepsi ne yapacağıma bakıyordu. (Ö. Seyfettin) Benbirşeyler
yapılacağına inanıyorum. (O. Pamuk) zamangel; beni kitaplarımın temiz
arkadaşlığından ayıracağından korkma. (S. Ali) Zeliha’yı bir sevdiğini
söylüyorsun, bir sevmediğini. (O. Atay) Güzel! Çok güzel! Böyle
yazacağınızı ummuyordum doğrusu. Ustaca yazılmış. (Çehov) Ne
gülüyorsun? dedi. Yoksa benim büyük çar olduğuma inanmıyor musun?
(Puşkin)
Alıştırma 2. Aşağıdaki tümceleri birer -dık’lı/-acak’lı tümce haline getiriniz:
31
Alıştırma 4. Aşağıdaki tümceleri, kalın harflerle yazılan eylemleri yeterlik,
sonra yetersizlik biçimiyle genişlettikten sonra, Rusçaya çevirin:
2— 33
belli olmaz ki Fettah efendi dedi. (Ş. Sıtkı) 6. ve nihayette bütün bildiklerintt
söylemeye mecbur etti. (R. Nuı 7. Üstat, şiirlerimden hangilerini çök
beğendiniz?— Okumadıklarınızı. («Meşh.») 8. Kim geliyor, Haşan?.. — Aha,
onlarSenin dediklerin. (Y. Kadri) 9. Bu yaptığımızın makul bir hareket
olduğuna emin misin? (Y. Kadri) Ne kadar iyi efendim, hep benim
söyleyeceklerimi, benim düşündüklerimi, hatta benim kendilerine tef’atle (çok
defa) söylediklerimi siz söylüyorsunuz. (Y. Kadri) Bizim de, o eserlerden
öğreneceklerim z elbette ki olacaktır. (E. Çölaşan) Herkese, müessesenin
kurulusunun yirminci yıldönümünün kutlanacağı bildirildi. (A. Nesin)
Mayısının 29’una rastlayan Pazar günü akşamı Yeşiköy Havaalanına
Ankara’dan uçaklarla yüzelli tutuklu getirileceği bildirildi. (T. Gürkay) Ama
Kantarcının istediği olmadı. (O. Kemal) Seninle konuşacağım var (B. Nuri)
Bir şey olacağı yok (O. Pamuk) Adam sen de Yemeyeceği şeker
olsun(0. funduszeue.info) Bizim çalıştığımız, onun en eski işiydi. (A. Nesin)
neden sizler serbest dolaşıyor, istediğinizle görüşüyorsunuz? (H. Edip)
Kulağına yapıştırdığı ne, bir alıcı mı (bir almaç mı)?
34
стно, что у него нет ни земли, ни быка. Но корова все-таки есть! 9. Сооб
щи своему брату, что мы завтра не сможем сюда приехать. Вы не
знаете, кого спрашивал приходивший сюда человек? И. Сообщают, что
во время этой поездки губернатор проконтролирует несколько учреж
дений. Не обижай меня. Покажи то, что ты спрятал. Несчастный
сказал, что в ближайшее время обратится в министерство юстиции.
По его лицу было видно (ясно), что лекарство, которое порекомендовал
врач, пользы не принесло (не дало). У кого ты просишь прощения?
ДЕЕПРИЧАСТИЕ НА -INCА
Деепричастие на -(y)ınca (восемь фонетических вариантов) обозна
чает побочное действие, по окончании которого совершается главное
действие. Действие, обозначаемое деепричастием на -(y)ınca, может
быть как однократным, так и многократным. При переводе на русский
язык используются или деепричастия — чаще от глаголов совершен
ного вида — или, когда деепричастный оборот имеет особое подлежа
щее, глагольные конструкции (придаточные предложения), вводимые
союзами и союзными словами «когда», «как только», «стоило/стоит,
как» и т. п.
ПРИМЕРЫ:
Oğulunu görünce «Yanıma gel!» diye çağırdı (seslendi)
— Увидев сына, он позвал (окликнул): «Иди ко мне!»
General çıkınca subaylar oturdular.
— Когда (или: Как только) генерал вышел,
офицеры сели.
İki kadeh fazla içince akıllan başlarından gidiyor. (Y. Kadri)
— Стоит им выпить лишние две рюмки, и оии
теряют рассудок.
'В отличие от деепричастия образа действия (hal/durum ulacı) на -arak и соеди
нительного (bağlama ulacı) деепричастия -ip.
2* 35
Значение деепричастия на -ınca, особенно когда речь идет о буду
щем, может видоизменяться, приобретая смысловые оттенки, передава
емые по-русски союзами и союзными словами «(до тех пор) пока»,
«если (уж)», «раз», «коль скоро» и т. п.
ПРИМЕРЫ:
Düşünce kim kaldırır? — А если она упадет, кто поднимет?
Deniz kenarında, güzel görüntülü geniş bahçeli, caddeye
yakın bir ev istiyordu. Olunca tam olmalı. (A. Nesin)
— Он хотел красивого вида дом на берегу моря,
с большим садом и вблизи проспекта.
Уж раз будет (дом), то должен быть что надо.
36
ДЕЕПРИЧАСТИЕ НА İKEN
37
представлен 3-м лицом множественного числа («они»), то между аф-
te p шцлояцего-будувдего времени и деепричастным аффиксом
pijşjijbraa' помещается показатель множественности -1аг, например:
iorotit konuşurlarken (konuş-ur-Iar-(i)ken) neredeydin? Где ты
Ф к когда они там разговаривали?
, Если за деепричастием на -irken следуют такие глаголы, как görmek
«видеть», bulmak «найти; застать» и т. п., то словосочетания такого типа
часто переводятся оборотами «видеть, как», «застать за (каким-то де
лом)», например: Onu içeri girerken gördüm. — Я видел, как он входил
(ср. İçeri girerken onu gördüm. — Входя в помещение, я увидел его).
Деепричастие на -irken нередко выступает в противительно-усту
пительном («в то время как» — «между тем как»), а иногда — в
причинно-следственном («раз уж») значении. В этих случаях чаще
фиксируется и употребление отрицательной формы настоящего-буду
щего времени (-mazken).
ПРИМЕРЫ:
Biz burada eğlenirken arkadaşlarımız ders çalışıyorlar.
— Между тем как мы здесь развлекаемся,
наши товарищи готовят уроки.
Onlar bir şey yapmazlarken siz buna hoş bakıyorsunuz.
— Между тем как они ничего не делают,
вы потворствуете этому.
Alı$tırma 9. Aşağıdaki tümceleri Rusçaya çeviriniz:
I. yolda üç beş sözle arkadaşlarına şehre varınca nasıl davranacaklarını
öğretmiş. (S. Ali) 2. Sofadaki muslukta yüzünü gözünü yıkadı. Tekrar odasına
gelip (minder)e oturunca biraz evvel elinden attığı kitabı aldı veyannki
dersi gözden geçirdi. (S. Ali) 3. Bu ödevleri öğretmenimiz evine gidince saat
kaçta okumaya başlar? (A. Nesin) 4. Daireye gidince «müdür seni istiyor»
dediler. (A. Nesin) 5. Bir gün hastalanınca, onu hemen hastaneye
göndermek istemiştim. (T. Gürkay) 6. Nigâr Hanım onu görür görmez tamdı.
(Y. Kadri) 7. Ve (ben) işe başlar başlamaz yanıma geleceksin. («T. Dili»)
8. Hele siz, şurada durup gözcü olun. Anastas gelirken bana haber verin.
(O. Cemal) 9. .. .mektepte (=okulda) en çok edebiyata çalışırken riyaziyatten
(=matematikten) birinci çıkıyordum. (Ö. Seyfettin) Sakin bir tatlılıkla
sordu: — Biz bunıda otururken yanımıza kimse geldi mi? (Ö. Seyfettin)
II. Biz burada soğuktan donarken sen kocanın annesininevinde, kim bilir
ne kadar rahattasın («Ulus») Evsahibi Hafız’a doğru yürüdü, Fakaf o
fırtınayı hissedince namaza durmuştu. (R. Nuri) Bir köşeyi dönünce
birdenbire o(0. Kemal) Galiba şu mektup meselesini soracaksınız.
Sabahtanberi gelirsiniz diye bekledimsiz görünmeyince her halde kendisi
de hatâsını (=yanlışını) anlamıştır, dedim. (S. Ali) Kapının önüne çıkarak
38
beklemiş, ancak araba gelmeyince evine girmiş ve o sıralarda vefat
etmişti(=ölmüştü). (M. Birand) Özal orada ev sahibi olarak Devlet
Başkanı’nı gelirken karşılamıştı. Giderken de uğurhiyordtf. (M. Birand)
Köprüyü geçerlerken Cevdet Bey saatine baktı. (O. Pamuk) Babamın
ahbaplarından birisi bana bir iş bulacağım vadetmişti ama iki haftadır bir ses
çıkmayınca ben de eskisi gibi balığa gitmeye başladım. (O. Kemal) Arada
dinlenmeyince olmuyor. (O. Atay) Onlar ge/ırge/znezhep birden ayağa
kalkıldı. (Y. Kadri). Döndüğümde Selim’i Zeliha’nın yanında onu
seyrederken buldum. Beni görmedi. (O. Atay) Ve genç adamın, ilk defa
bu cümleleri (=tümceleri) söylerkendir ki sesi titremeye başlamıştı. (Y. Kadri)
Gerçekten amca o gece eve gelmeyince meraklanmış, sabaha kadar
uyumamıştı. (K. Nadir) Çıkarken, kendisine iyi geceler diledim.
Teşekkür etti. Çıktım. (T. Gürkay)
39
ФОРМОСОЧЕТАНИЕ -МАК AMACIYLA
(-так maksadıyla)
В книжкой речи употребляется ряд формосочетаний, первым со
ставляющим которых является форма инфинитива, а вторым — слово
формы типа amariyla, maksadıyla, şartıyla, suretiyle и др. Формосочета-
ние -так amacıyla (или maksadıyla) употребляется для обозначения цели
главного действия: «с целью».
ПРИМЕРЫ:
Yeni Demokrasi Partisi’nde aktif politika yapabilmek amacıyla
— С целью получить возможность вести активную
политическую работу в партии новой демократии
Türkçeyi öprenmek maksadıyla Türkiye’ye gittiler.
— Они поехали в Турцию с целью изучения
турецкого языка.
Sözlük
40
davranmak — действовать; вести anî— моментальный; внезапный
себя (как-то)', basmak — 1) ступать, наступать;
gitmeye собираться уйти; начинаться; 2) нажимать; 3) на
silâha ~ — браться за оружие грянуть
yazar (edip) — писатель, литера baskın — 1)налет, нападение;
тор; автор 2) превосходящий
yazın (edebiyat) — литература bağımsız (müstakil) — независи
edebiyat yapmak — выражаться мый
высокопарно, мудрствовать bağımlı (tabi) (-e)— зависимый
donmak — мерзнуть, замерзать rivayet (söylenti) — предание,
namaz — намаз, молитва молва
~ kılmak — совершать намаз - etmek — рассказывать, переда
~а durmak — становиться на мо вать
литву havali — округа, местность, край
titremek — дрожать; трястись zaptetmek (ele geçirmek) — за
heyecan — волнение, возбужде хватывать, покорять; фиксиро
ние вать
Чаптак — волноваться damla — капля; капли (мед.)
uygulamak (tatbik etmek) — ~ hastalığı — апоплексия
осуществлять, применять, mustarip (-dan) — страдающий
проводить в жизнь; cenaze — покойник, тело
haksız uygulamalar — незакон ~ alayı— похоронная процессия
ные действия türbe— усыпальница, гробница
*** , gömmek — зарыть, закопать, хо
ронить
torun — внук
gazi — победитель * * *
41
bu ~de — в таком духе; в этой ~ gelmek — победить
области galebe (=yengi) — победа
saptamak (tesbit etmek) — уста galebe çalmak — победить
новить, определить ortam — обстановка, среда
odak — средоточие, фокус dizmek — расставлять, распола
~lamak — сфокусировать, наце гать (рядами); нанизывать
лить dizin— список, опись, индекс
üretmek (istihsal etmek) — про ifade — 1) выражение; 2) объясне
изводить, изготовлять ние; показание; 3) значение
üretim (istihsal) — I) производ ~ etmek — выражать; объяснять,
ство; 2) продукция излагать; означать
detay — деталь tutar (meblağ) — сумма, итог
4 ı — детальный borç (си) — долг; долг, обязанность
kavramak — 1) охватывать; pusu — заёада
2) постигать, схватывать р. kurmak (-е) — устроить засаду
güven — 1) (itimat /dı/) доверие; damat (dı) — зять
2) уверенность bozmak — 1) портить; нарушать;
- т е к (-е) — доверять(ся), пола 2) конфузить; теряться; 3) раз
гаться менять
tanım (tarif) — определение, опи bozuk— 1) испорченный; 2) мел
сание кий (о монете)
-lam ak (tarif etmek) — опреде şahıs(hsı) (zat) — особа, лицо
лять, описывать cihaz — прибор, аппарат
garip — странный, непонятный; malzeme — материал
чужой gütmek — 1) пасти; 2) вести, про
dönem — период; созыв (парла водить, преследовать;
мента) . amaç преследовать цель
azim (zmi) — решимость, воля menfaat — интерес, заинтересо
azmetmek(-e) — намереваться, ванность, выгода
решаться aykırı(-e) — противоречащий,
galip— победитель; побеждающий идущий в разрез
Türemiş sözcükler
1. ilgilenmek (ile) — интересоваться
ilgili (ile) — связанный (с кем, чем-л.)
2. kurtulmak — освободиться, спастись, отделаться
3. şiddetlenmek — усилиться
4. üstat (dı) — маэстро, мэтр
5. rahatlamak — успокоиться
6. kuruluş — 1) создание, устройство;
2) учреждение, организация
7. gözcü — 1) наблюдатель; дозорный;
2) окулист
8. hissetmek — чувствовать
42
9. başkan — председатель
devlet ~ı — глава государства, президент
karşılamak — встречать
karşılaşmak — встречаться
uğurlamak — провожать, желаггь счастливого пути
meraklanmak — 1) тревожиться; 2) интересоваться
kurucu — основатель, создатель
memur etmek (kimi neye) — поручить, уполномочить
ölüm — смерть
hükümdar — монарх, правитель, властелин
bilgisayar — компьютер
söz etmek (-den) — говорить (о ком, чем-л.)
sınırlı — ограниченный
matematiksel — математический
işlem — процедура, операция, действие
gerekmek— требоваться
yetinmek (ile) — ограничиться
satış — продажа
korku — страх
işletim — эксплуатация, использование
karıştırmak — путать; перемешать
karışık — запутанный, смешанный, сложный
Deyimler
1. arada (bir) — иногда, время от времени
2. yakınlarım olarak — ориентировочно, приблизительно
3. ortadan kaldırmak — устранять; отменять
4. (bir şeyin) altından kalkmak — преодолеть (что-то),
справиться (с чем-то)
5. kargacık burgacık — кривой, искривленный
6. Osmanlı İmparatorluğu — Османская империя
7. ortaya çıkmak — возникнуть, появиться
8. hoş görmek, bakmak — относиться снисходительно, прощать
44
3. Kalpten tebriklerimi sunanm efendim! 4. Düğünden sonra yurtluğuna
(malikanesine) çekildi. 5. Bu havali güzel bir iklime malik. 6. Tuzak
kapanmıştı. Anî bir baskından sonra kale ele. geçirildi (zaptedildi). 7.
Ayaklarımızın ucuna basarak çıkalım. Zavallı edip ağır hastalıktan mustarip.
Demin damla içmiş, uyuyor. 8. Cenaze alayına katılmak istiyoruz. Ancak
nereye gömüleceğini bilmiyoruz.
1. Вероятно, ключ взяла моя младшая внучка. 2. Он главнокомандую
щий, но имени покорителя не заслуживает. Из девяти сражений восемь
проиграл. Несколько дней назад мы потеряли еще одну важную кре
пость. 3. В связи с его свадьбой мы вручили ему ценный подарок.
4. Ключа при мне нет. Нажмите на звонок. 5. Передают, что его усы
пальница находится в этой округе. 6. К сожалению, я не зафиксировал
его слов. Что за капли он рекомендовал? 7. Да, страна некогда была
захвачена. Но сейчас она независима. 8. Он погряз в долгах. 9. Он стра
дал от апоплексии. Сейчас его тело в больнице. В одно мгновение
ловушка захлопнулась (закрылась).
1. Tezi hayranlığımı uyandırmadı. 2. Bu değerli mallar üzerine fiyatlar henüz
saptanmadı (tespit edilmedi). 3. Üretimde son dönemde de önemli bir artış
hissediliyor. 4. Ortam elverişli. Makinayı detaylı bir denemeden geçirmeli.
5. Ancak yapılan matematiksel işlemlere karşı tam bir güvenim yok. 6.
Ortaya çıkan zorluklara galip çıktı. 7. Bütün azmine karşın orta çağ lehçeleri
gramerinin altından çıkamadı. 8. Bilgisayardan söz ediyorsunuz. Oysa ben
bu vadide uzman değilim, kavrayamıyorum. Her şeyden önce bilgisayar
nedir, tanımını verir misiniz. 9. Borcumun tutarını görünce bozmadım,
damadıma baş vurdum. Genç devletin kurucusu olan Devlet Başkanı
hava alanında yaşlı hükümdarı uğurladı. Meraklanmayın. Üstadı
karşılamaya başkan sizi değil, beni memur etti. Üstat yakınlama olarak
ne tarihte gelecek? — Garip, dersiniz ama, bu tarih henüz gizli tutuluyor.
Yüzünün ifadesinden alana galebe çalmak {galip gelmek) için çıktığı
anlaşılıyordu. Üstadın korkusundan çok şaşırdım, her şeyi karıştırdım,
gereken matematiksel işlemi yapamadım. Gözcü olun. Yeni model
bilgisayar satışa çıkarıldı, fakat işletimi hususunda pek sınırlı bilgim var.
Bunun için de bir deneme dönemine gereksinim var. Bizimkileri buna
odaklayın. Topladığımız malzemeye göre güttükleri gaye
(amaç)»ıen/aarimize aykırıdır.
1. Современный мир иногда кажется странным. А иногда мы смотрим на
него с восхищением. 2. В Институте стран Азии и Африки изучают мно
гие современные тюркские языки. 3. В этой долине расположены два
больших города. 4. В то время эти испытания, разумеется, проводились
тайно. 5. Вы победили. Но обстановка не была благоприятна. Я не могу
постичь причины этого успеха. 6. Его показания были путаными, да и
45
сумма, которую он называл, очень отличалась от той, что мы знали.
7. Конечно, наш завод не может производить все требующиеся товары.
8. Они расставит часовых (дежурных), устроили засаду. 9. Период
(срок) эксплуатации этого прибора не очень велик. Не описаны также
многие детали. Он испортил нам дело. Теперь уж мы не можем
ограничиться возвратом нашего долга. Не сбиться бы нам с пути
Я не очснь-то полагаюсь на этого человека. Правитель поручил вам
встретить и проводить высокого гостя. Избавиться бы нам от
страха. Тогда успехи будут большими. И все это почувствуют. Он
любит говорить о зяте президента. Однако этот вопрос не в фокусе (не в
центре) нашего внимания. Прежде всего установим сумму вашего
долга. Лицу, о котором я сказал, этот прибор не требуется.
B ir tezin hikâyesi
Üniversite yıllarımda Montaigne’ın Denemeler' ini büyük bir hayranlıkla
okumuştum. Denemelerde insan kalbinin derinlikleri gizlidir. İlim adamlarının
1 Sınır boyundaki bir küçük devletin başı.
46
nasıl çalıştıklarım hep merak etmişimdir. Ben de bu vadide yol almak
istiyordum.
O günlerde, değerli bir ilim adamı olan Ahmet Hoca’dan çağdaş Türk
lehçeleriyle ilgili dersler alıyorduk. Türkmence çalışmaya karar verdim.
Türkmenceyle ilgili bir tezin kolayca altından kalkabileceğimi sanıyordum.
Ancak Türkmenlerin yirminci yüzyılda yaşayan en büyük şairinin kim
olduğunu tespit etmek bile benim için büyük sıkıntı oldu. Türkmenistan’dan
sınırlı sayıda insan, Türkiye’ye gelip gidiyordu ve bunlarla
karşılaşamıyordum.
O günlerde kendini bilgisayar dünyasına odaklayan arkadaşım İbrahim,
bana bilgisayarla çalışmanın öneminden söz etti. Ben, o zamana kadar
bilgisayarın yalnız matematiksel işlemler yapmada kullanılan bir âlet
olduğunu zannediyordum.'Daha sonra sosyal bilimlerle ilgilenenlerin yavaş
yavaş bilgisayar kullanmaya başladıklarını gördüm. Kısa sürede çok iş
üretiyorlardı. Dostlarımı sevindirmek amacıyla ben de bilgisayar almaya
karar verdim.
Tanıdığım bir arkadaşımın çalıştığı bilgisayar firmasına gitmekle ne
kadar iyi ettiğimi sonradan anladım. Çünkü detaylı izah etmeye çalışan on
yıllık arkadaşımın bile ne demek istediğini tam olarak kavrayamamıştım.
Hayatımda ilk defa duyduğum kelimelerle konuşuyordu. «Disketle mi
çalışacaksın? Remi ne kadar olsun?..» Ne cevap vereceğimi şaşırmıştım.
Önce kendisine itimat ettiğimi söylemekle yetindim. Bana vermek istediği
bilgisayarı çalıştırdı. Satış yapmanın da heyecanıyla birçok şey anlattı. Çok
önemli olan bilgileri bir kâğıda not etmeye çalıştım. Sevinç ve korkuyla
kanşık bir his kaplamıştı içimi. Bilgisayarımı alıp evin yolunu tuttum. Tarif
ettikleri şekilde masamın üstüne kurdum. Sıra çalıştırmaya gelmişti.
Arkadaşımın yazdırdığı notlan uygulamaya başladım; ekranda garip şeyler
oluyordu. Hemen telefona sarıldım. Sattıkları âletin bozuk olabileceğini
söyledim. Arkadaşım güldü. Telefonla yardımcı olmaya çalıştı. Ama ben
işin böyle yürümeyeceğini anlamıştım. İşletim sistemiyle ilgili kitaplar
aldım. Bu dönem tam iki ay sürdü. Artık bilgisayarımı ne çocuklarım
seviyordu, ne de eşim.
Hocam, ana metinde bütün uzun ünlüleri göstermenin gerektiğini
söylemişti. Metne baktığımda hiç bir uzun ünlünün bulunmadığını fark
ettim. Zaten Kiril harfleri gözlerime kargacık burgacık görünüyordu. Neden
sonra çalışma azmi bütün hislerime galip geldi, bütün metni bilgisayar
ortamına taşımaya karar verdim. Bir yandan bunu yaparken bir yandan da
uzunluklarla ilgili bilgiler ediniyordum. İlk yirmi sayfada öğrendiklerimi
uygulamaya başladım. O kadar çok uzunluk vardı ki birinci sayfada
uyguladığım uzunluğu ikinci sayfada unutuyor ve her şeyi birbirine
karıştırıyordum.
Bir cumartesi günü bilgisayarı aldığım firmaya gittim, bilgisayar
programcısına, dizin programına ihtiyaç duyduğumu belirttim .
47
Yapabileceğini ifade etti. Ancak bilgisayarın yan fiyatına yakın bir meblağ
söyledi. Sonradan programcının mobilya borcunun da o kadar olduğunu
öğrenince şaşırmadım değil
(Mehmet Kara; kısaltılmıştır).
Çalıştırma Yukarıdaki metinleri anlatmaya hazırlanırken aşağıdaki sorulan
yanıtsız bırakmayın:
1. Ertuğrul Bey’in oğlu Osman kaç yılında ve nerede doğmuştur?
Söylediğiniz yer Anadolu’nun neresindedir? 2. Osman kaç yaşındayken, kaç
yılında ve ne gibi olay üzerine Anadolu Selçuk Devletinin başbuğluğuna
getirilmiştir? 3. Yakmlama olarak bir yıl sonra ne kalesi fethedilmiştir? Bunun
üzerine de neler olmuş? 4. Bilecik tekfuru (valisi) Osman Beyi düğününe
davet ederken ne gibi bir amaç (gaye) güdüyormuş? Bu zat (şahıs)
Osmandan korkuyor muymuş? Bu olaym sonu ne olmuştur? 5. Selçuk
Devleti batınca (kaç yılında?) Osman Beyin durumunda bir şey değişmiş
midir? Osman’ın amcası Dündar Bey’in davranışları bu sıralarda (fikrinizce)
Osmanın menfaatlerine neden aykm olmuş? Sonucunda Dündar Beyin
başına ne gelmiş? 6. Osman nerede, ne zaman ve oğlu Orhan’ın hangi büyük
kenti fethettiğini haber aldıktan sonra gözlerini dünyaya kapamıştır?
Gömüldüğü yer neresi? 7. Mehmet Kara, kimin öğütlerine (tavsiyelerine)
kulak vererek kendine bir bilgisayar almaya karar vermişti? Türkmenceye
dair topladığı malzeme zengin miydi? 8. Cihazı alıp evine götürdükten sonra
ne gibi güçlükler (zorluklar) ortaya çıktı?
Çalıştırma Aşağıdaki parçayı Türkçeye çeviriniz:
Вы знаете, что основателем Османской империи был Осман Первый,
родившийся в середине XIII века. Разумеется, независимое княжество
(beylik), которое он создал в Западной Анатолии в нанале XIV века, пос
ле того как распалось («утонуло») Сельджукское государство, еще не
было империей. Однако это государство быстро расширялось. В год,
когда родился сын Османа Орхан, т. е. в году, был завоеван неболь
шой город Караджахисар, а через 38 лет; т. е. в году, когда умирал
сам Осман, его сын Орхан завоевал крупный город Бурса. Сюда из Ени-
шехира перенес Орхан столицу своего государства. Вообще говоря, у
Османа было два сына — Орхан и Аляэттин. Точно не известно, кто
(который) из них был старшим братом. Впрочем, властелином стал Ор
хан, одержавший много побед. Поэтому его, как и его отца, называют
«Победитель».
Когда по приказу Орхана его сын Сулейман-Паша перешел в Румелию,
император Византии (Bizans) Кантаюозен стал думать, как ему действо
вать в дальнейшем. Когда один за другим падали города, такие, как Гели-
болу, Текирдаг, Ипсала и другие, император с целью установить друже
48
ственные отношения с Орханом отдал ему свою дочь принцессу Теодо
ру. Орхан обвенчался с ней, но продолжал захватывать города и посел
ки, находившиеся вблизи от столицы Византийской империи. Впрочем,
известно, что взял Константинополь лишь седьмой султан Мехмед Вто
рой Фатих. Это событие произошло почти через сто лет после смерти
Орхана, в году.
49
Когда кондуктор сзади сказал: «Османбей» (это название района в Стам
буле), спереди толстый человек произнес: «Да. Я здесь». Мы умерли от
смеха. 9. Этот край обладает приятным климатом. Даже зимой мы не
мерзнем, не дрожим от холода. Ясно, что они что-то от нас скрыва
ют. Надо установить, что они производят. Если не объяснят, мы не мо
жем им доверять. Обстановка сложная.
Çalıştırma Aşağıdaki tümceleri ağızdan Türkçeye çevirin:
1. Кто победитель? 2. Странное определение! 3. Это не требуется. 4. Они
говорят о математических действиях. 5. На этой дороге они устроили
засаду. 6. Его зять очень сконфузился. 7. Мы, кажется, потеряли дорогу.
8. Их успехи были очень ограниченными. 9. Кого он уполномочил сде
лать это (кому поручил)? Он не справится с этим делом. При
виде похоронной процессии ребенка охватил страх. Он глава госу
дарства, но не его основатель. Этот закон давно отменен. Экс
плуатация компьютера (эксплуатировать, (заставить) работать)— дело
не простое, особенно для нашего мэтра. От волнения он все перепу
тал. Этот молодой человек — внук главнокомандующего. Завтра у
него свадьба. Я не схватываю его слов (сказанного им). Постарай
тесь зафиксировать. В это мгновение начался воздушный налет.
Они устроили западню. В этой долине находится старинная кре
пость. — Как его сердце? — Он страдает от апоплексии. Услышав
названную сумму, он встревожился. Его лицо выражало решимость
(решимость действовать). Он председатель этой организации. Пи
сатель собирается уходить. Проводим его.
51
Значение второе. Утрачивая значение прошедшего времени,
форма на -irdi передает содержание своего рода сослагательного накло
нения, т. е. обозначает: а) действие, совершению которого что-то пре
пятствует («Я пошел бы сейчас в театр, но у меня нет билета»); б) дей
ствие, которое при определенных условиях могло бы совершиться в
любой временной плоскости («Я дал бы такой совет»), включая и плос
кость прошедшего времени («Разве я не мог (бы) (тогда) туда пойти?»)1.
ПРИМЕРЫ:
Şimdi tiyatroya giderdim ama biletim yok.
— Я сейчас пошел бы в театр, но у меня нет билета.
Bir dakika susamaz mıydınız?
— Разве вы не могли (бы) минуту помолчать?
52
gördüğü zaman aklına ilk olarak: «Acaba ben de aynı şeyi yapmıyor
muyum?» düşüncesi gelirdi. (S. Ali) 3. Kâğıtta ince, düzgün bir el yazısı ile
iki satır: «Selim'in bir arkadaşıyım. Sizinle görüşmek isterdim.» Ne imza, ne
adres. (O. Atay) 4. Size Almanca, Fransızca öğretirim — Teşekkür ederiz
ama — Goethe' den şiirler okurum — çok iyi olurdu ama
Hapisane doktoru (O. Kemal) 5. Bizim lokantanın* bitişiğindeki
apartmanda, eski paşalardan birinin kızı olduğunu söyleyen bir kadın
oturuyordu: Naciye, gayet güzel türkçe konuşurdu. Hemen ahbap olduk,
bize hayatını anlattı. (O. Kemal) 6. Araba hareket etti, önlerinde durdu. Bu
yirmi sekiz yaşmda, ama bembeyaz saçli adamı şehrin bütün arabacıları
sayarlardı. Üstelik o şehrin yerlisiydi. (Ş. Sıtkı) 7. sordum: «Kendisini
tebrik etmek istemez miydiniz?» (T. Gürkay) 8. «Bir çay içmez miydiniz'?»
dedi (T. G.) 9. Biz şimdi böyle düşünüyoruz, o zamansa büsbütün başka
türlü düşünüyorduk. Şimdi ona bin ruble bile verirdim, halbuki o zaman on
rubleyi de vermedim. (Çehov) Gruşnitski yanıma yaklaşıp kolumu
tutarak: - Bunu senden beklemezdim, dedi. (Lermontof) Amcam, iyi
yürekliydi. Halk adamlarını severdi. (S. Üstüngel).
54
Примечания: 1. Порядок слов в придаточном условном предложении в
принципе аналогичен порядку слов в любом простом распространенном пред
ложении. 2. Придаточное предложение может вводиться персидским по проис
хождению союзом eğer «если» (изредка — şayet «ежели»), но постановка его
отнюдь не обязательна. Постановка каких-либо союзов или частиц между при
даточным и главным предложениями недопустима.
ПРИМЕРЫ:
(О) gelseydi (gelse) bizi bulurdu (görürdü).
— Если бы он пришел, то нашел бы (увидел бы) нас.
(Eğer) Vaktiyle onunla konuşsâydık (konuşsak) bunu yapmazdı.
— Если бы мы в свое время поговорили с ним, он бы
этого не сделал.
Условные формы второго типа представляют собой форму -se
от недостаточного глагола i(mek) быть : i + -se = ise, причем возникает
безударный четырехвариантный аффикс -(y)sa, -(y)se, присоединяющий
ся к именам, а также к основам времен: öğrenciyse (öğrenci ise), alırsa (alır
ise), geldiyse (geldi ise) v.s. Такие формы, называемые формами услов
ной модальности, выражают реальный тип условно-следственной свя
зи, передаваемый по-русски посредством союза «если», например:
«Ест он придет, то найдет», «Если он не ушел, то позови его сюда»
ит. п
Вводимая в данном уроке форма условной модальности от настоя
щего-будущего времени (-ırsa; türkçesi: geniş zamanın şartı), как прави
ло, соответствует по-русски сочетанию союза «если» с одной из форм
будущего времени, изредка настоящего; в главном предложении исполь
зуется необходимая по смыслу форма изъявительного или повелитель
ного наклонения.
Ben alırsam («если я возьму, буду брать»), sen alırsan, о alırsa, biz
alirsak, siz alırsanız, onlar alırlarsa.
Отрицательная форма:
ben almâzsam («если я не возьму, не буду брать»), sen
almazsan, о almazsa и т. д.
ПРИМЕРЫ:
(Eğer) Yarın öğleden sonra bana uğrarsanız birlikte Kültürparka gideriz.
— Если завтра после полудня вы зайдете ко мне,
мы вместе пойдем в Культур-парк.
55
(Eğer) Selim* i bulamazsan bana haber ver.
— Если не сумеешь разыскать Селима, сообщи мне.
Форма ise, -(y)sa? (в «чистом» виде, без предварительного форманта
изъявительного наклонения) составляет формальную часть именного
сказуемого придаточного условного предложения. Поскольку глагол
i(mek) не имеет будущего времени и формы прошедшего времени ус
ловного наклонения (форма *iseydi вышла из употребления), он в этих
случаях заменяется (как и предикативные слова var и yok) соответству
ющими формами глагола olmak. Например: (о) öğrenci olursa «если
он будет, станет учащимся », (о) öğrenci olsaydı » если бы он был
студентом», kızı olursa «если у него будет дочь».
ПРИМЕРЫ:
(Eğer) Fakültemizin öğrencilerinden ise (öğrencılerinddnse) onu
da topla ıtıya çağırsınlar.
— Если он студент нашего факультета, пусть и его
позовут на собрание.
Yarın hava güzel olursa parka gideceğiz.
— Если погода завтра будет хорошая, мы пойдем
в парк.
Husuri otomobili olsaydı bu yaz ailece Sofya’ya giderdi.
— Если бы у него был свой автомобиль, он этим летом
(со своей) семьей поехал бы в Софию.
В главном предложении вместо формы olurdu обычно употребляют
именную форму idi, например: Yardımına koşsaydmız hali daha iyiydi —
Если бы вы поспешили ему на помощь, его состояние было бы лучше.
56
diyor. Ben, hiç ummuyorum Bakır Efenin niyetini bilseydim, Ömerin nerede
olduğunu söylerdim. (MYesari) «içinde onlara karşı en küçük bir
düşmanlık sakladığınıfarkederlerse seni ezerler» (S. Ali) Karısını merak
etmeye başladı. Yakın komşularda olsalar muhakkak Yusufun geldiğini
mahalle çocuklarından duyup gelirlerdi. (S. A.) Bağda köpek filân
olsaydı halim haraptı. (R. Nuri) Zannederim ki, başka bir mektepte
(=okulda) bunu yapsam ya hapsedilir, yahut da bir başka ceza görürdüm.
(R. N.) Cemal isterse misafirler geldiği zaman ben üe bulunurum. (H. E.)
Memlekette, bir avukat, bir gazetecinin oğlu olmaktan bıkmıştım.
.. .Öyle ki kaç sefer (= kerre, defa), ah, keşke bir eskicinin çocuğu olsaydım,
diye düşünmüştüm. (O. Kemal)
58
Salih Bey konsere gidemeyeceği için biletini size verebilirim.
— Так как Салих-бей не сможет пойти на концерт,
я могу отдать вам его билет.
Форме -dığı/-acağı için синонимична форма -dığından /-acağından,
представляющая собой имя действия на -dik или -асак в личной форме с
аффиксом исходного падежа: (ben) aldığımdan— поскольку я беру
(взял, брал).
ПРИМЕР:
Çantamı bulamadığımdan (=bulamadığım için) çantasız
gitmeye mecbur oldum.
— Так как я не нашел (не смог найти) своего портфеля,
я был вынужден идти без него.
К форме -dığından/-acağından могут присоединяться послелоги ötürü
или dolayı, а к форме dığı/-acağı изредка также служебное имя hasebiyle
«вследствие», которые не вносят в содержание формы существенных
оттенков: (о) hasta olduğundan ötürü, hasta olduğu hasebiyle —
вследствие того, что он (был) болен
Примечания. 1. Постановка подлежащего в родительном падеже (анало
гично подлежащему дополнительного предложения) является ошибкой - за
исключением тех, очень редких, случаев, когда форма -dığı/-acağı, сопровожда
емая послелогом için («ради»), получает объектное значение (см. урок 16),
например: (onun) gördüğü için— ради того, что он видел / видит («ради види
мого им»)
2. Следует учитывать, что сказуемое придаточного дополнительного
предложения также может иметь форму -dığından/-acağından (см. урок 16).
59
Alıştırma 8. Aşağıdaki tümceleri Rusçadan Türkçeye çevirin:
1. Поскольку ученик не понял, что спросил учитель, вопрос остал
ся без ответа. 2. Поскольку с той поры (aradan) прошло восемь лет и к
тому же человек отпустил усы, я, конечно, не узнал его. 3. Поскольку
завтра вы, будучи в отпуске, собираетесь ехать за город, нам следует
поговорить сегодня. 4. Чтобы иметь возможность принять участие в
этом празднике, я полетел самолетом. 5. Так как автобус двигался
очень медленно, то когда мы подъехали к театру, опера уже началась.
6. В связи с тем, что мы выиграли два крупных сражения, противник,
можно сказать, подавлен. 7. Поскольку принять такое решение не в его
власти, дело мое гиблое. 8. Поскольку эти люди косо на меня смотре
ли, у меня отнялся язык, я не смог говорить. 9. В связи с тем, что сути
дела я не знал, это заседание быстро мне надоело. Поскольку пред
ложенный вами метод не нов, давайте не поднимать (не открывать)
вопроса о первенстве.
Sözlük
60
sokmak— всовывать, втискивать; тельный (о мужчине); подо
впускать; жалить бающий, уместный
yılan — змея fırsat — подходящий случай
nakil (kli) — 1) перевозка, пере ~ düştü — представился удобный
броска; 2) перевод, пересказ случай
-etm ek — перебрасывать, от ~ kaçırmak — упустить случай
правлять; переводить; пере - bu ~! — вот он, случай!
сказывать ansiklopedi — энциклопедия
nalkiye (ta şıt) — транспорт; usul (lü) — метод, способ
транспортировка (metot(du))
taşıt (nakliye) araçları — транс kurnaz — хитрый, хитрец
портные средства ~lık yapmak — схитрить
belediye — муниципалитет ansızın — внезапно, вдруг
~ taşıtları — городской транс atlamak — прыгать, впрыгнуть,
порт спрыгнуть, перепрыгнуть; пе
mahkeme — суд рескочить, пропустить
~уе düşmek — попасть под суд kafa — голова
mahkûm (-е) — осужденный, об- ~lı — с головой, головастый
реченый (на что-л.) dam — крыша
mahkûm etmek — осудить, при -dan düşer gibi — ни с того ни с
говорить (кого-п. к чему-л.) сего
kazanmak — зарабатывать, приоб saniye — секунда
ретать; выигрывать, завоевать
mahıv(hvı) — уничтожение, ис
sınavı выдержать экзамен
требление
* * * -etmek— уничтожать, разрушать
-olmak — быть уничтоженным,
ense — затылок
погибать
sinek — муха; комар
rezil — опозоренный
- avlamak — бездельничать
rezalet — позор, срам
sivri — заостренный, острый
-sinek — комар * * *
61
işi ~ gidiyor— у него дело не кле bıkmak (-dan) — надоедать, пре
ится сыщаться
2) нелюбезный; bundan bıktım — мне это надоело
~ adam— строптивый человек karakol — караул, патруль;
- bakmak— косо смотреть участок
-ine — наоборот polis -и — полицейский участок
-temek — осадить, поставить на iddia — 1) утверждение; 2) притя
место (кого-л.) зание, претензия; обвинение
kanat(dı) — крыло; фланг - etmek — 1) утверждать; 2) (-а
sallamak — махать, размахивать; hak) претендовать (на что-л.)
кивать; ayna — зеркало
başını salladı — он кивнул голо • • •
вой bağırmak — кричать
elini salladı — он махнул рукой bağrışmak — кричать (о многих)
tokat — оплеуха, пощечина kavga— ссора, скандал; драка
~ yemek — получить пощечину ~ etmek— ссориться, скандалить
~ yapıştırmak (atmak) — вле hız — скорость, быстрота
пить оплеуху 4 ı — скорый, быстрый; быстро;
düdük — дудка; свисток, гулок громко
- çalmak — свистеть, гудеть silmek(-i) — стирать, вытирать;
şaka — шутка вычеркнуть
- etmek — шутить, подшучивать silinmek — стереться; исчезнуть
- (olsun) diye — в шутку kanape — диван
~cı — шутник esna — промежуток времени; мо
tesadüf — совпадение; случайная мент
встреча alelâde — обыкновенный, обыч
bir - (eseri) — случайное совпа ный
дение, по случайному совпа aşırı — 1) чрезмерный, крайний;
дению 2) по ту сторону; через
- etmek (-е) — повстречаться; gün через день
приходиться (на какое-л. чис azar — нагоняй, нарекание
ло) - lamak (-İ)—давать нагоняй, по
herif — субъект; тип; малый прекать, отругать
inat — упрямство, упорство aptal—глупый; глупец
- (olsun diye) (-а) — назло кому-л.;
- yerim koymak (-i) — принять
из упрямства
за дурака
cins — 1) род, вид, сорт; 2) поро
~«ı — упрямый, упрямец
да; 3) пол; род
defi — сумасшедший, помешан
- köpek — породистая собака
ный
beriki — находящийся по эту сто
- olmak, -ye dönmek — обезу рону, тот, что ближе, этот
меть (прям, и перен.) beyan— изложение; разъяснение
gayet — очень, весьма - etmek (-İ) — излагать, разъяс
yenmek — побеждать, обыграть нять; заявлять
(кого-л.) ~at — заявление;
yenilmek (-е) — быть побежден -atta bulunmak — сделать заяв
ным (кем-л.) ление
Türemiş sözcükler
L üstelik — к тому же, вдобаво , впридачу
2. sayın — уважаемый
3. sevimli — милый, симпатичный
4. birincilik — первенство
- i kazanmak — завоевать первенство
5. kaçırmak — дать убежать; упустить
tre n i опоздать на поезд
6. yollamak — посылать, направлять
yollanmak — быть посланным; направляться (куда-л.)
7. düşürmek — повергнуть (в какое-л. состояние)
(bu) beni meraka düşürdü — (это) возбудило во мне любопытство
8. gözlemek (-i) — 1) наблюдать (за кем-л., чем-л.); 2) ожидать (кого-
л., чего-л.)
9. konmak — быть поставленным; останавливаться (на ночлег,
и т. п.)
soğukluk— 1) прохлада; холодные отношения, холодок; 2) прохла
дительный напиток
açmak — открыть (тайну), поведать (о чем-л.)
12i üzgün — расстроенный, огорченный; измученный
içten — сердечный, искренний
-lik — сердечность, искренность
ayrım — различие; различение, разветвление, подразделение; дис
криминация
köpoğlu — сукин сын
kızgın — раскаленный, жгучий, распаленный; злой
belirli (muayyen) — определенный
serinle(ş)mek — стцровиться прохладнее, посвежеть
sözde — на словах; так сказать
Deyimler
1. günün birinde (=günlerden bir gün) — в один прецгасный день
2. yan bakmak — косо смотреть (на кого-то)
3. iş güç sahibi — занятой человек
4. neyse (ne ise) — ну (да) ладно; еще ладно
'5. ha bre (ha bire) — безостановочно, все время
6. (deli olmak) işten değil — тут недолго // ничего не стоит (сойти с ума)
7. (işin) iç yüzü — подоплека, суть (дела)
8. sessiz sedasız — беззвучно, молча
9. ne diye? — чего ради?, для чего?, зачем?
dilim tutuldu — у меня отнялся язык, я онемел
aklım başıma geldiği zaman — когда я опомнился, пришел в себя
bir aralık — в один из моментов, в какой-то момент у л у ч и в момент
63
aradan çok vakit geçti — с тех пор (с того момента) прошло
уже много времени
(bu) elimde değildir — (это) не в моей власти, не от меня зависит
elimde olmayarak — будучи не в состоянии противиться себе
(hasta) olmasın ■— уж не (болен) ли он?, как бы он не был (болен)
göz göre (göz göre göre) — прямо на глазах
aman yarabbi — о боже!, боже мой!
arkasına düştüm — я пошел следом за ним
önüne düştüm — я пошел впереди него
var kuvvetimle, olanca kuvvetimle — изо всех (моих) сил
ortalık karıştı — все перемешалось; началась сумятица
düşündüm taşındım — я поразмыслил, пораскинул умом
altı ayı giydi — он получил шесть месяцев (полгода)
Аффикс -gı/-kı
Отглагольный аффикс -gı/-kı4 образует
Alışırma Altı çizilen sözcükleri ezberlemek üzere aşağıdaki tümceleri çeviriniz:
I. Şu satırların altma imza(nızı) atar mısınız? 2. Konuştuğumuz ülkenin
politika düzeni ne imiş biliyor musun? 3. «O gün eve biraz geç dönmüştüm.
Niyazı hastalanmış, yatıyordu. Babam başucunda Beni görünce: “Bu
çocuk niye hasta ulan?” diye sordu. “Bilmem” dedim. “Bilmezsin ha? Ben
sana sorarım bilmemi Kim bilir nasıl sokmuşsundur oğlanı yılan gibi”»
(O. Kemal. Baba evi.) 4. Kentin bu mahallesinde harap binalar da yok
değildir. Belediye nereye bakar? 5. Nakil işini de düzene sokmalı. Belediye
taşıtları gereği gibi işlemiyor. 6. Efendiden sayın bir adam Üstü başı
düzgün Fakat odasındaki intizamsızlık adeta şaşırtıcı.. . — İş güç sahibi bir
adam. Ha bre şiir, şarkı, masal düzüyor. Etrafındaki şeylere dikkat ettiği yok.
7. Bunu yapmağa nasıl cesaret etti? Yaptığı, bir suç sayılırsa ceza görüp
hapse girebilir. 9. O, böyle şeyleri her zaman dinlemeye mahkûmdur.
Nitekim, çalışan kazanır. önce mahkemeyi boyladı, sonra hapisaneyi.
II . Düşmanı adeta ezdiler. Adam mahkemelik oldu. Kendisini harap eden
de budur. Zaten Bulgaristanda her tarafta geniş ve muntazam yollar
yapılmış. Ülkenin her tarafını otomobille dolaşabilirsiniz. (Z. Sertel.) İçeri
soksun diye biletçinin yanma sokuldu. Paşam buraya gelsene. Her çeşit
mallarımız vair. Üç yıl hapse mahkûm edildi.
1. В нашем квартале суда нет. 2. Этого сюда не пускай. Песен петь он
не может, а чтобы сочинять и рассказывать сказки, пусть поищет дру
гое место. 3. Подпись не моя. Я это могу доказать. 4. Я не отважусь
подписать эту бумагу. 5. Он приговорен к пяти годам тюремного за
ключения. 6. Сидел в тюрьме четыре года. 7. Не женщина, а змея1. И
всегда остается безнаказанной. 8. Его смелость подорвана (разбита). Он
Э— 65
прямо-таки раздавлен. 9. Мой личный автомобиль сломан. Такси не
найдешь. Воспользуемся городским транспортом. Бедняга попал
под суд. Однако выиграл. К сожалению, этот матч наша команда
выиграть не сумела. Мы его проиграли. А они вдобавок и первенство
выиграли. Любезнейший). Не забудьте зайти к нам. Самый лучший
товар — у нас. Он отмахал длинный путь.
66
же сел в «долмуш» и уехал. Это, конечно, не что иное, как случайное
совпадение. Мне надоело каждый раз его обыгрывать. К тому же
после каждой партии он сходил с ума. Но из упрямства снова садился
шрать. Его вина была налицо. Боже! Как бы он не попал под суд и не
получил тюремного заключения ( и не получил подгода). — Даст Бог,
ограничатся штрафом (назначением штрафа). Надо зайти в полицейский
участок. Я не утверждаю, что он сошел с ума. Но в таком случае его
надо поставить на свое место.
3*
67
Neyse orası lâzım değil; her sabah aynı vapurla indiğim için her gün
hemen hemen aynı yüzlerle karşılaşıyordum. Bunların arasında bir yolcu
vardı ki beni dehşetli meraka düşürmüştü.
Kim olduğunu ne iş yaptığını, hatta ne dinden ne milliyetten olduğunu
bilmiyordum. Gençten bir adamdı. Güzel, çirkin, yakışıklı, yakışıksız, nasıl
olduğunun farkında bile değildim. Yalnız gözlüklü olduğunu biliyorum.
Bu adam her gün vapurda birkaç gazete alır, cebinden kalemini çıkanr;
okur, okur ve habre birçok kelimelerin altını çizerdi. Bir gün, beş gün, on
gün Hep böyle!.. Bu adamm ne yaptığını sözcüklerin altım niçin çizdiğini
çok merak ediyordum.
Hepimizin böyle merak ettiğimiz şeyler, vardır. Fakat çok defa sorup
öğrenmek cesaretini yahut fırsatını bulamayız. Ben de ne cesaret, ne de fırsat
bulabiliyordum. Adamın gazeteden baş kaldırdığı, bir an için olsun
etrafındakilerin yüzüne baktığı yoktu ki.
Bir gün yanındaki yere oturdum ve hangi sözcüklerin altım çizdiğine
baktım. Çok dikkat ettim; çok düşündüm ama sözcüklerin altını ne maksatla
çizdiğini bir türlü anlayamadım.
Deli olmak işten değildi. Hiç kimse ile konuşmuyordu ki onunla ahbap
olup sorayım. Ykpur köprüye gelinçe yerinden kalkar dosdoğru kapıya
yollanırdı.
Düşünüyordum: Bu kelimeleri niçin çizebilir? Belki bir ansiklopediye
hazırlık yapıyordur! Eğer öyle ise, pek garip bir usul.
Ancak işin iç yüzünü öğrenmek kolay değil. Siz benim yerimde
olsaydınız ne yapardım€1 Ben kurnazlığa baş vurmaya karar verdim, şöyle
bir çare buldum.
Bir gün tekrar adamın yanıbaşına oturdum. O yine elinde kalemi, hem
okuyor, hem çiziyordu. Bir zaman onu sessiz, sadasız seyrettikten sonra bir
aralık ansızın parmağımı uzatıp çizmediği bir kelimeyi göstererek:
— Atladınız! dedim.
— Hiç cevap vermedi, dönüp yüzüme bile bakmadı, gösterdiğim
kelimenin altını çizip işine devam etti. Fırsat bu fırsat. «Canım bu sözcüklerin
altını niçin çiziyorsunuz»? diye sorsaydım ya! Dilim tutuldu, soramadjm.
Aklım başıma geldiği zaman da aradan çok vakit geçmişti.
Bu işi ertesi güne sakladım. Ertesi gün yiiıe yanındaki yere oturdum.
Kafamı yaklaştırarak bir zaman yaptığı işi seyrettikten sonra damdan düşer
gibi:
— Bu çizdiğiniz sözcükleri ne yapıyorsunuz?
Diye sordum.
Başını bir saniye bana çevirdi. Günlerce uğraşarak topladığım cesareti bir
anda yok eden bir sertlikle:
— Lâzım mı?
Diye cevap verdi.
68
Aynaya bakmadım ama her halde kıpkırmızı kesilmiştim. Mahvoldum, rezil
oldum. Ne cevap verebildim, ne de bir şey yapabildim. Bir daha adamın
yanına da oturmadım.
***
69
Fakat herif inatçı çıktı. Çoktandır kendisini takip ettiğimi, hattâ geçenlendç
işine karıştığım için beni terslemek zorunda kaldığını, bu yüzden kavga
çıkarmak ıtediğimi ve sonunda kendisini denize attığımı iddia etti. Kısası altı
ayı giydik!
Hiç bir şeye yanmıyorum. O adam gazetedeki sözcüklerin altım ne diye
çiziyor, onu bir türlü öğrenemedim, deli olacağım!
(Rakım Çalapala)
Alışırma Aşağıdaki somlan yanıtlayın:
1. Okuduğunuz mizah öyküsünde başlıca kaç kahraman var? 2. Öyküyü
anlatan, birkaç yıl önce ne yüzden hapse girmişti? 3. İiban bir sivrisinek
öldürdüğü için hapis cezası (veya hatta para cezası) görür mü? 4, O yaz
nereye, ne için gitmişlerdi? 5. Hikâyeci istirahattan söz edeıken neden «sözde»
sözcüğünü kullanır? 6. Her sabah tstanbula indiği vapurda öykücünün
dikkatini çeken, merakım uyandıran adamı tarif eder misiniz*? Aledâdebir i ısan
mıydı? 7 .0 adam vapurda her gün ne yapardı? 8. Sözcüklerin altım çizmekte
amacı ne olabilirdi? 9. Beriki işin içyüzünü neden cğrenem:yordu? Nihayet
ne yaptı? Hazırladığı soruyu neden sormadı? Ertesi sabah sorunca ne
oldu? Öteki bizimkini azarladı mı? Kavga mı çıkardı? bağırıp çağırdı mı? Nasıl
oldu da berikini aptal yerine koyda? Bir sabah gencin ensesine konan
sivrisinek nasıl bir sinekti? Bununla ilgili olarak beriki, akl ndan ne gibi
ihtimalleri geçirdi? Sineğin konduğunu söylemeye neden cesaret
edemiyordu? Söyleseydi ne olabilirdi? Bizimki, sineği öldürmek için nihayet
fırsat bununca ne oldu? MaLkemede ne söyledi? Sivrisinek meselesini
niçin açmadı? Genç adamın söyledikleri neydi? Sonunda beriki
duyduğu hissi beyan edencen ne diyor? Yandığı şey neymiş?
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası