Güvenlik soruşturması nedir? Güvenlik Soruşturmasında Nelere Bakılır sorusuna bu yazımızda cevap arayacağız. Günümüzde kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmak isteyen hemen herkes için bu uygulama gerçekleşmektedir. Güvenlik soruşturması nedir, güvenlik soruşturmasında nelere bakılır , güvenlik soruşturması internet geçmişi önemli midir , güvenlik soruşturması nasıl yapılır gibi aklınıza gelebilecek tüm sorulara cevaplar bulabileceksiniz.
Tabii ki bu sorunuza en iyi cevabı; dava açtıktan sonra tebligatlar, müzekkereler ve incelemeler için gereken ortalama 6 aylık bir yargılama süresi geçtikten sonra alabileceksiniz. Elbette o aşamaya kadar kafayı yememeniz için ihtimalleri buraya sıralıyorum ve inceliyorum.
Eğer soruşturmanız uzadıysa ve bir türlü sonuçlanmadı ise şuraya göz atabilirsiniz: Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Ne Kadar Sürer?
ÖNEMLİ NOT: AŞAĞIDA YAZAN RED SEBEPLERİ KATİYEN KANUNDA, NORMDA VE MEVZUATTA NET BİR ŞEKİLDE YAZMAMAKTA OLUP TÜM BU BAŞLIKLAR HALİHAZIRDA DÖNEN DEDİKODULARDAN VE SORULAN SORULARDAN YA DA DAVA DOSYALARINDAN FAYDALANILARAK ÜRETİLMİŞTİR. YANİ BİR HUKUKÇU OLARAK BU RED SEBEPLERİNİN BİRİNİ VEYA BİRKAÇINI % TASVİP EDİP ONAYLAMIYORUM; ÇOĞUNUN HUKUKA UYGUNLUĞU NOKTASINDA TARTIŞMALARA CİDDİ DERECEDE AÇIK OLDUĞUNU DA BELİRTME GEREĞİ DUYUYORUM.
YANİ SONUÇ OLARAK TÜM BU AŞAĞIDAKİ RED SEBEPLERİ ŞAHSIMDAN VEYA BİR HUKUKÇUDAN DEĞİL DEĞERLENDİRME KOMİSYONUNDAKİ HUKUKÇU KİMLİĞİ OLMAYAN ALELADE MEMURLARIN DEĞERLENDİRMELERİNDEN VE SIRADAN VATANDAŞLARIN GOOGLE ARAMALARINDAN, BİZE GELEN SORULARDAN ALINMIŞTIR.
Sebeplere geçmeden önce güvenlik soruşturmam-arşiv araştırmam olumsuz çıktı diyenler için hazırladığımız şu kapsamlı rehberi yeni sekmede açın kenarda dursun. Bu yazıya göz attıktan sonra ona da bakarsınız.
Herhangi bir sürü liderinin (evet cemaat değil sürü diyorum çünkü burada kast edilen lider; din için değil de; hile, darbe teşebbüsü, devleti ele geçirme, hak yeme gibi kötü amaçlar için uğraşan türden bir liderdir. Temiz cemaat liderleri yok değildir, onları istisna tutarım, onlar ve onları takip edenler alınmasın) ücretsizce tahsis ettiği konaklama yerlerinde gerek mecburiyetten gerek ideolojik sebeplerden ötürü kaldıysanız güvenlik soruşturmanızın-arşiv araştırmanızın olumsuz sonuçlanması ihtimali çok yükselmektedir.
Zira bu tür yurtların amacı, gayesi bellidir arkadaşlar. Sürüye; sorgulamayan, biat eden, itaat eden ve etinden sütünden gelecekte faydalanılabilecek yeni fertler kazandırmaktadır. Bunun için size ücretsiz konaklama hizmeti sunmaktadırlar ki ileride kendilerine minnet duyun ve istediklerini harfiyen yapın, sürü liderinin sadık bir kulu olun diye
Bu tür yerlerde fakirlikten bile kalmamalısınız. Gerekirse sokaklarda, Starbuckslarda yatın, ucuz ve kalitesiz hotellerde konaklayın ama yine de kendinizi buralara kaptırmayın, esir etmeyin, köle olarak tahsis ettirmeyin. Çünkü ülkemiz gündeminden de görebileceğiniz üzere bugün değil ise bile yarın öbür gün bunun acısı çıkabilir.
Sevgili okur bireycilik çok kötü bir ideolojidir. Bencilce, egoistçe ve ahlaksızca daha da ötesi köhnemiş bir ideolojidir. Şu güne kadar gördüğüm çoğu işe yaramaz, parazit, asalak, amacı olmayan canlılar ne yazık ki bireycilerdi. Lakin bireycilikten daha ahlaksızca, daha işe yaramaz ve daha boş , daha onursuzca bir yaşam biçimi var ise o da biat kültürünün egemen olduğu, düşünmenin ve sorgulamanın kısıtlı olduğu sürülere yakın veya uzakta elde edeceğiniz çıkarlar için (sol örgütlerin hepsini bu sürülerin kapsamına dahil edebilirsiniz) kendinizi teslim etmektir. (kollektivist olmaktan bahsediyorum) Ne bireyci olun ne de sürünün bir ferdi. İkisinin ortasını tutturun işte.
Tek başınıza da güçlü olabilirsiniz. Davut ve Goliatın hikayesini nette araştırıp okuyun. Yeri gelir tek başınıza o koca sürülere, koskoca krallara, devlere meydan okuyup kazanabilirsiniz. Korkak olmayın. Korkaklık büyük bir günahtır ve tüm kötülüklerin anasıdır
Cemaat yurdunda istemeden ve bilmeden kalan uzman erbaşa ilişkin örnek karara şuradan ulaşabilirsiniz: FETÖ yurdunda kalan kişinin güvenlik soruşturmasına ilişkin emsal karar
Sevgilinizle, nişanlınızla, eşinizle kalmış olduğunuz otel, pansiyon, günlük kiralık ev sizin güvenlik soruşturmanızın-arşiv araştırmanızın olumsuz gelmesine nedenOLMAZ! Bu soruyu bana özelden sorup durmayın lütfen 🙂 Vereceğim cevap aynı bu paragraftaki gibi olacaktır. Otelde kalmaktan dolayı hiçbir şey olmaz! (şu güne kadar ki gördüğüm güvenlik soruşturması-arşiv araştırması dosyalarında otel kaydı gerekçesiyle elenen görmediğim için bu yorumu yapıyorum ancak bu durum ileride değişebilir, yanıladabilirim o sebeple risk size aittir ve asla hukuki sorumluluk da kabul etmiyorum)
Ancak şu aşağıdaki bilgiyi de aklınızda bulundurmanızda fayda var:
Hani o festivalde kamp yapmak için ya da o otelde konaklamak için ücreti öderken senden istedikleri kimlik bilgileri var ya işte o bilgiler anlık olarak Emniyetin bilişim sistemine, terminaline aktarılır. Bu durum kanunun emrettiği bir zorunluluktur. Eğer ki oteller veyahut konaklama yerleri (günlük kiralıklar dahil) bunu yapmazlar ise o takdirde takriben + 10 TL idari para cezasına çarptırılmakta ve yine Kabahatler Kanununda bahsi edilen emre aykırı davranışta bulunma kabahatini işlemiş sayılmakta oluyorlar. Hemen aşağıdaki ekran görüntüsüne iyi bak ( sayılı Kimlik Bildirme Kanununun güncel 2. maddesinden kesit sunuyorum buraya, iyi bak) :
Madde 2: funduszeue.infoin kimlik ve geliş-ayrılış kayıtlarını, örneğine ve usulüne uygun şekilde günü gününe tutmak, genel kolluk örgütlerinin her an incelemesine hazır bulundurmak, devlet istihbarat enstütisine, talebi halinde vermek zorundadırla..
funduszeue.info
Uzun lafın kısası eğer ki kamp, otel, tatil köyü, günlük kiralık ev gibi yerlerde kalıp da kimlik bilgilerini yanında konaklayacak kişi ile birlikte ilgili tesise ibraz ettiysen ve eğer bunu da nişanlınız, sevgiliniz, eşiniz ile değil de sık sık, farklı farklı sakıncalı görülen alaksız kişiler ile birlikteyapıyorsanız bu takdirde hakkınızda olumsuz bir polis istihabarat notu tutulabilmesi riski olacaktır. Ancak dediğim gibi eşiniz, nişanlınız, sevgiliniz bu noktada risk teşkil etmeyeceğini düşünüyorum (şu güne kadar ki gördüğüm güvenlik soruşturması-arşiv araştırması dosyalarına bakaraktan bunu söylüyorum ve bu durum ileride değişebilir, yanıladabilirim).
İstihbarat kuruluşları gerek güvenlik soruşturmanız-arşiv araştırmanız sırasında gerekse daha öncesinde iletişiminizi CMK dışındaki yöntemle önleme istihbaratı kapsamında dinleyip depolayabilir. Eğer ki bu konuşmalarda toplum ve devletimiz nazarında tehdit teşkil edecek kelamlar var ise yine yukarıda yönetmeliğin maddesinde bahsi geçen araştırılacak hususlar saptanmış ise pek tabi değerlendirme komisyonuna bu telefon konuşması metni veya ses kaydı iletilebilir. Red nedenleri arasında bu da olabililir. Ancak bunun gerçekten çok ama çok düşük ihtimal olduğunu söylemek isterim.
İşte bundan dolayı telefonda şaka yaparken bile dikkatli olmakta fayda var. Mesela kötü bir adam taklidi yapsanız veya arkadaşınıza bir suç işlediğinizden cihetle trollemelerde bulunsanız başınız ileride belaya girebilir. Biliyorum korkunç ama mevzuat ortada, ben yazmadım bu mevzuatı.
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yönetmeliğinin maddesinin ilk cümlesine iyi bakın arkadaşlar. Orada kişinin içinde bulunduğu ortam ve ikamet adresi dikkate alınarak denilmektedir. Yine Danıştayın kararlarında aynen şöyle denilmektedir;
Yukarıdaki açıklamalardan, Yönetmelik hükümlerine göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının, hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacak kişilerle sınırlandırmadığı, kişi hakkında yeterli ve sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi için kişinin içinde bulunduğu ortam ile yakınlarını ve birinci derece akrabalarını da kapsayacak şekilde yaptırılmasının öngörüldüğü sonucuna ulaşılmaktadır.
Danıştay 1. Daire, /15 Esas, /40 Karar, tarihli kararından kesit
Anayasanın maddesinde yer alan suç ve cezaların şahsiliği ilkesi idarenin takdir yetkisini kullanarak yaptığı bu işlemleri yönünden ihlal edilmiş sayılmayacaktır şeklinde bir görüş de beyan edilmektedir.
Bu yukarıdaki mesele tillahına kadar, başından sonuna kadar tartışmalı arkadaşlar. Yani ben derim A; Ahmet der B ve her ikisi de doğru kabul edilebilir.
Aynı Danıştayın suç ve cezaların şahsiliğinin ihlal edildiği yönünde kararları da bulunmaktadır bu konuda.
Bana sorarsanız kişinin içinde bulunduğu ortam, ailesi, çevresi önemli olsa da tek başına kişinin üzerini çizmeye yetecek kadar güçlü bir faktör olmamalıdır.Yani mesela adamın babası kaçakçıdır ve kendisi de kaçakçılık yapmıştır, bunu doğrular sabıkası vardır işte o vakit kişinin içinde bulunduğu ortam da güvenlik soruşturmasının reddedilmesinde etkin rol oynayabilmesi lazımdır. Aile etkisi bu kadar kuvvetli olmamalıdır.
Mesela şöyle düşünün Muhammed Peygamberin içinde bulunduğu ortam hiç de iyi değildi. Etrafı kadınları diri diri gömen, sapkınlık yapan, ahlaksızlıkta çığır açmış, yalancılıkta üst seviyeleri zorlayan insanlarla doluymuş. Ancak o tüm bunlara rağmen içinde bulunduğu çağın ahlaksızca geleneklerini kabul etmeyip daha etik yolları insanlara göstermiştir. İçinde bulunduğu ortama nazaran son derece de ahlaklı bir çizgide yaşamını sürdürmüştür. Bu örneği niye verdim. Amacım sizlerin imana getirip ehli sünnet bir mümin yapmak değil 🙂Niyetim meselemize örnek sunmak ve konuyu anlaşılır kılmaktır (yoksa banane sizin inancınızdan isterseniz şeytana tapın, umrumda bile değil).
İnsanların üstünü içinde bulunduğu çirkin ortama dayanarak hemenecik çizmenin, onları bir çırpıda sakıncalı ilan etmenin doğru olmadığını belirtmek için yazıyorum bunları.
Kardeşi yüzünden (kardeş hakkındaki suçlar) güvenlik soruşturmasından elenip dönen kişi hakkındaki karara buradan ulaşabilirsiniz: Babası ve kardeşi hakkında kaçakçılık ve hırsızlık suçu bulunan uzman erbaş(çavuş) hakkında örnek karar
Bu hususta bir Danıştay kararı bulamadım lakin genelde son çalışılan işyeri veya SGK kaydından çok eskilerde gözüken iş yeri sebebiyle güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması durumu FETÖnün bir zamanlar yönettiği iş yerleri için mevzu bahsi olmaktadır.
Son çalışılan iş yeri FETÖye ya da başkaca diğer zararlı örgütlerin yönetiminde ise buralarda çalışan kişilerin halihazırda devlet memuru olabilmeleri çok zor. Zaten bu iş yerlerinde üst kademede çalışanların ezici çoğunluğu bu millete eziyet eden, zulmeden, ayrımcılık ve iltizamda, adam kayırmada çığır açan, hukuksuzlukta zirveleri zorlayan insan müsveddelerinden oluşuyor.
Ancak; alt kademelerde işçi, hademe olarak çalışan ve bunu da uzun yıllar değil de geçici süre işsizlikten, parasızlıktan yapanlar için bir umut olduğunu ve kendilerinin eğer örgüt ile başkaca yönlerden alakası, ilintisi, irtibatları olmamış ise idari dava yoluyla temize çıkmasının ihtimalinin mümkün olduğu kanaatindeyim. Sonuçta kimselerin yapmak istemediği, işçi bulmanın zor olduğu hademelik, temizlikçilik, tuvalet bakımı, onarım gibi işler FETÖ üyesi olup da örgütte bulunmanın semeresini yiyen kişilerin yapacağı işler olması ihtimali düşük gibi geliyor bana. Elbette bu benim yorumum, açıkçası ben işin ceza hukuku boyutuyla da çok ilgilenmiyorum burada. Suçlu ya da değil; bunların takdiri ceza hakimlerinde ve savcılarda olacaktır.
Ancak işin idare hukuku boyutuna bakacak olursak; idarenin bir zamanlar ruhsatlar, izinler verdiği, teşvikler üstüne teşvik yağdırdığı, her yerde iltizamlar geçtiği, çalışmanın memurluğa katkısı olduğu iş yerlerinde; çevresi, bağlantısı, parası olmayanların yapabileceği alt tabaka işçilerin işlerini yaptı diye örgütün başlı başına suç teşkil eden herhangi faaliyetlerine bulaşmamış olan işçi kişiye de dünyayı dar etmenin zülüm olacağı aşikardır. Yani mesela adam boyacıdır. Bu lanet örgütün bir zamanlar işlettiği okul görünümlü hücre evini okul olduğu sanrısı ile boyayıp, geçici süre çalışıp defolup gitmiştir. Şimdi bu adamın kusuru olduğunu kabul edecek değilim. Böylesi durumlarda örnekteki işçiyi; suçlu, kusurlu kabul eden hukukçular da mevzu bahis lanet örgütlerin üyelerinden farksızdır gözümde.
Bu meseleler hassas meseleler arkadaşlar. Memlekette at izi it izine karışmış vaziyette. Bu makaleyi yazmak bile son derece riskli ve sakıncalı ama ben gözümü karartıp gerek para için gerekse bu alanda uzmanlaştığım için yazıyorum işte Uzmanlık alanım daha doğrusu odaklandığım alan güvenlik soruşturması ve kişisel veriler . (evet seçecek başka alan bulamadım çünkü hepsi kapılıydı 🙂
Genelde kişi güvenlik belgesi alımı sırasında yapılan güvenlik soruşturmalarında sık sık karşımıza çıkan bu son çalışılan iş yerinin FETÖ iltisaklı olması hali nedeniyle elenirseniz soğukkanlı şekilde davanızı açıp yürütme durdurma ya da iptal kararı için mahkemenin karar vermesini beklemeniz gerekmektedir.
Eğer bulunulan ilçede FETÖcülerin okulu dışında okul var iken bile bile isteyerek bu okulları tercih ettiyseniz güvenlik soruşturmanızda sıkıntı çıkması ihtimali yüksek olacaktır.
Lakin; eğer ki, ben temizim, örgütle, cemaat ile alakam yok, hem zaten hiç sevmezdim onları, şu şu şu sebeplerden ötürü gitmek zorunda kaldım, allah belasını versin onların şeklinde bir mazeretiniz var ise bunu dava açarak ifade etmeniz durumunda belki %50 ihtimal görevinize iade edilmeniz mümkün. Her ne kadar normalde lisanslı, ruhsatlı ve yasaya uygun gözüken bir okulda okumak tek başına suç veya sakıncalı görülmeye yeter kabahat teşkil etmese de söz konusu olan FETÖ okulu ise o vakit akan sular durmaktadır. Zira idari mercilerin bunlara karşı ciddi hassasiyeti ve güvensizliği var ki bence bu hassasiyette paranoya derecesine varmadıkları müddetçe haklılar. Burada idareyi destekliyorum. Bunların okullarında, eğitim kurumlarında kalmış kişilerin ilk etapta sakıncalı görülmesi ve sıkı bir yargılamadan geçmek durumuda kalması bu konjunktürde çok normal. Esasında saçma, tuhaf ve mantıksız ama yine de şu şartlar altında normal.
Arkadaşlar gitmeyin artık bu cemaat okullarına, yurtlarına, kurslarına. Sonra ağlıyorsunuz güvenlik soruşturmam reddedildi, sakıncalı görüldüm diye. Tabi reddedilir, ne bekliyordunuz?
BU KONUYLA İLGİLİ ŞU ÖRNEK KARARA GÖZ ATIN:
Kapatılan FETÖ Okulunda Okuyan Uzman Çavuşun Güvenlik Soruşturması Hakkında Örnek Karar
Arkadaşlar dua edelim de istihbarat kuruluşları telefonlarımızın ekranlarını da izlemiyordur. Aksi halde çoğu kişiyi cinsel şeyler yapmaktan (böyle acemice yazdım çünkü aynen böyle aratmışsınız yüce Googleda) fişleyebilirler.
Böylesi bir fişlemenin güvenlik soruşturması değerlendirme komisyonu tarafından incelemeye alınması için gönderilmesinin yasal dayanağının olmadığını düşünüyorum. Zira her ne kadar ilgili yönetmeliğin maddesinin ç bendinde ahlaklı olmaktan bahsediliyorsa bile bu meselenin irdelenmesi özel hayatın gizliliğine saldırı niteliği taşır ve bu meselenin ahlaksız bir yanı olduğunu düşünmüyorum. Yani olmaz böyle bir şey. Suç teşkil eden pornografik sitelere (çocuk pornografisi gibi) girmediğiniz sürece sizin cinsel hayatınız size özeldir ve devlet memuru olabilmeniz için güvenlik soruşturmasında masaya yatırılamaz. Aksi hareketlerin icrası halinde TCK , , suçlarının oluşacağını düşünüyorum.
Böye bir şey başınıza gelebilir lakin sakın ağır depresyonlara girmeyin. Çünkü böyle bir idari işlemin hukuken geçerli olabilecek en ufak bir yanı yok ve idare mahkemesine açacağınız iptal davası ile hukuken maruz kaldığınız haksızlık geri alınabilir, telafi edilebilir, idari işlem iptal edilebilir.
Gerek Anaysada gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde din, dil, ırk ve renk ayrımı yapılmaksızın herkesin yasalar önünde eşit olduğu güvence altına alınmıştır. Yani isterseniz düşman devletin vatandaşlarının çoğunluğunu oluşturan ırktan olun eğer ki o düşman devlet ile sakıncalı bir irtibatınız yok ise hiçbir sıkıntı yok demektir.
Bundan dolayı güvenlik soruşturmanız olumsuz gelmez. İsterse hakkınızda 1 milyon TLlik bir icra takibi olsun yine de bu durum engel değildir. Hukuki ihtilaf olduğu için ve sizin hakkınızda bir yargıya varılamayacağı için böyle bir şey önünüzde engel değildir. İcra takiplerinin sayısının çok olması bir tek bankaları ve sizinle ticaret yapacak kişileri alakadar eder. İcra takibine itiraz yaparak takibi durdurmanızdan sonra ya da borca hiç itiraz bile etmemeniz nedeniyle kimse size hesap soramaz. Böyle bir hukuki uygulama yok. En ufak şüphelenmeniz yersiz olacaktır.
Yukarıda icra takibi hakkında yapmış olduğum yorumun aynısı burada da geçerlidir. Hukuki ihtilafların bu meseleyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Kimse sizin hukuk dava dosyanızı inceleyip oradaki materyalleri güvenlik soruşturmanızda olumsuz yargıya varmak üzere kullanamaz. Aksi kabulde bu mesele iyice içinden çıkılmaz bir hale gelir.
Ayrıca zaten sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv araştırması Kanununda nelere bakılacağı çok net yazılmış durumdadır. Bu bakılacak materyaller arasında hukuk dava dosyaları hiçbir şekilde yoktur.
Bu konu hakkında diyebileceğim tek şey teori ile pratik çatışmasıdır. Teoride yani yürürlülükteki yönetmeliklerde GSnizi etkilemesi gerektiği yönünde bir çıkarım yapabiliriz. Çünkü hakkınızda verilen idari cezalar, yaptırımlar bir kabahat işlediğinize delalettir.
Neticede bu kabahati işlediğinizi dair kamu görevlileri, komiserler, zabıtalar ya da diğer kolluk kuvvetleri; düzenlemiş oldukları tutanaklara imza atmak suretiyle şahit olmaktadırlar.
Ancak layıkıyla yapılamayan bir yargılama nedeniyle; yani muhakeme süreci muallakta olan hüküm söz konusu olması sebebiyle sizin hakkınızda kesin, net, her tür şüpheden ari bir kanaat oluşmasına yetmeyecektir.
Dolayısısyla sadece bir adet idari ceza makbuzu ile sizin güvenlik soruşturmanızın olumsuz neticelendirilmesinin doğru olmayacağı kanaatindeyim. Ancak aynı veya benzeri kabahatleri işlediğinize dair var olan harici deliller söz konusu ise ve girmek istediğiniz kurum biraz gizlilik dereceli ise ne yazık ki bu durum GSnizin olumsuz gelmesi için engel diyebilirim. Mesela kişi hakkında farklı tarihlerde işlenildiği iddia edilen kumar oynama kabahatinden 4 farklı İPC söz konusu ise bu durumda bu kişinin kumarbaz olduğuna dair her tür şüpheden ari bir kanaat oluşabilir görüşündeyim.
En sık kuruntu yapılan idari para cezaları türleri fuhuş, kumar, kimlik bildirmeme sebeplerinden ileri gelmektedir. Hemen hemen hepsinin hukuki etkisi ilk etapta benzerdir. Ancak sürekli tekrarlanması durumunda farklı etkiler doğuracaktır.
Eğer idari para cezası gelirse güvenlik soruşturması gibi tahkikatlar yönünden şüphelenmemek için itiraz etmek ve iptal ettirmek isteyebilirsiniz. Bunun için şu linke göz atın: İdari Ceza Gelince İtiraz İçin Yapılacaklar-Örnek Kararlar ve Dilekçe
ÖNEMLİ NOT: Arkadaşlar lakin bekçilik gibi bazı kurumlarda bahisten ötürü alınan idari para cezaları her ne kadar arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması yönünden sorun yaratmasa da alım yönetmelikleri nedeniyle birtakım sorunlar çıkabiliyor. Lakin bu hallerde de dava ile çözüm gayet mümkündür. Yönetmelik ile çalışma hakkı kısıtlanamaz, sırf yönetmelikte engel diye temel haklarınızın zayi olması kabul edilemez. Şansınızı denemekten vazgeçmeyin.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma ve kullanımı sonucunda yakalanmış ve kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı alınmış ise ve bundan mütevellit güvenlik soruşturmanızın-arşiv araştırmanızın red gelmesi durumunda ne yapmalıyım diyenlere bir iyi bir de kötü bir haberim var.
Önce kötü olandan başlayayım.
Eğer bir hata yapıp ot, bonzai, hap içtiyseniz yüksek ihtimalle güvenlik soruşturmanız olumsuz neticelenecek.
İyi haber ise olumsuz gelecek olsa da dava ile geri dönme şansınız var.
Şu linke göz atın: Uyuştucu Kullanımı Nedeniyle Güvenlik Soruşturması Olumsuz Gelen Uzman Çavuş Hakkında Karar
Uyuşturucu denetimlisi olmasına rağmen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasından elenen uzman erbaşı göreve iade etmeyi başardık bu yukarıdaki linkte yer alan kararda. Şu an bu alanda davalar açtık ve devam etmektedir. Ancak Anayasa Mahkemesi iptal kararı uyarınca bir süreliğine cereyan etmiş bulunan hukuki boşluk nedeniyle usulen verilen iptal kararları gereği olarak uzman erbaşlar görevlerine başlasalar da bundan sonra ortada hukuken boşluk yok iken mahkemelerin ne karar vereceği muammadır.
En bomba gerekçeyi sona sakladım 🙂
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya kamu davasının açılmasının ertelenmesi müesseseleri birbirine çok benzer olup elbette farklı kavramlardır. Birisinde (HAGB) suç ne oluşmuştur ne de oluşmamıştır, arafta beklemektedir, diğerinde ise suç oluşmamıştır bile. Zira kamu davasının açılmasını ertelenmesi durumunda ortada dava açmaya yeter şüphe vardır ancak idarenin bu kişiyi suçlu ilan etmekten cayması, vazgeçmesi durumu söz konusudur. Masumiyet karinesi gereği kişi kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesi durumunda halen tertemizdir, masumdur, saftır. Aksi bir kabul bu müessesiyi anlamsız kılar.
HAGB ve güvenlik soruşturması konusunda kelimeyi geçkin bir çalışmam da mevcut linkte tıklayıp göz atabilirsiniz. HAGBnin hiçbirinin güvenlik soruşturmasına engel olmaması kanaatindeyim ancak uygulamada suç ayrımlarının yapıldığını, suçun işleniş şekline, zamanına, kişinin özelliklerine bakıldığını ve buna göre idare mahkemesi kararları verildiğini görüyorum. Hukukçular da bu meselede kararsız olmakla beraber halen bir orta yol bulunmuş değil, davalar şansa kader ilerliyor bu noktada Eğer geçmişteki HAGBniz yüzünden güvenlik soruşturmanızın-arşiv araştırmanızın olumsuz sonuçlandığını düşünüyorsanız avukatınızın deyim yerindeyse gerçek bir sihirbaz olması gerektiğini ifade etmek isterim.
Bu konuda HAGB eğer ki yüz kızartıcı suç ile alakalı ise şu yazımıza muhakkak göz atın: HAGB Ve Arşiv Araştırması- HAGB Kararı Memuriyete Engel Midir? Yüz Kızartıcı Suçlarda HAGB Kararının Etkisi Ve Düşme Kararı Hakkında
Hadi yine iyisiniz ücretli danışmanlıkla bile zor öğrenebileceğiniz bilgileri ücretsiz öğreneceksiniz.
Değerli okur; KYOK yani Kamu davasının açılmasına yer olmadığına dair karar bir tür masumiyet vesikasıdır. Eğer birisi sizi cinsel tacizden şikayet ederse siz hemencecik oracıkta suçu olmazsınız. Evvela bir yargılama geçirir ve eğer mahkeme hakimleri sizin şüpheye yer bırakmayacak şekilde suçlu olduğunu kanısına varırsa o takdirde suçlu sayılırsınız. Bu aralıkta kimse size suçlu muamelesi yapamaz!
Ancak evet, şikayet edildiğiniz andan itibaren; öfkeli ve başarısızlıklarını, yetersizliklerini günah keçilerinden çıkarmak isteyen sıradan insanların gözünde suçlusunuzdur. Lakin gerçek hukukçuların ve hakikatin gözünde siz hala masum bir vatandaşsınız. Eğer ki bir dönem şüpheli olarak görülmüş ardından da masum olduğunuz bir resmi belge olan (KYOK kararı) takipsizlik kararı ile tescillendi ise bu durum güvenlik soruşturmasına-arşiv araştırmasına engel değildir.
Hakkında FETÖ’den KYOK olup da elenen ve sonradan dönen araştırma görevlisinin açmış olduğu tazminat davasına ilişkin karar: Güvenlik Soruşturması Olumsuz Gelen Araştırma-Öğretim Görevlisinin Kazandığı Tazminat Davası Kararı
Bazen görüyoruz, cinsel taciz gibi suçlardan takipsizlik bile alında güvenlik soruştırması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlandırılabiliyor. Bu gibi haller açıkça hatalıdır. Hukuka aykırıdır. Anayasa bireysel başvuru aşamasına ve hatta AİHM’e kadar gidilmesi gerekir böyle bir şey başınıza gelirse.
Bu noktada savcılık soruşturması ve arşiv araştırması-güvenlik soruşturması ile ilgili karalamış olduğum şu makaleme göz atabilirsiniz.
Yukarıda KYOK (takipsizlik) kararı ve güvenlik soruşturması bölümünde dediklerim burada da aynen geçerlidir. Siz soruşturma devam ettiği müddetçe teoride halen masum sayılırsınız.
Ancak uygulama ne yazık ki yine teori ile örtüşmemektedir. Eğer ki söz konusu savcılık soruşturması terör suçları ile ilintili ile işiniz sekteye uğrayacaktır.
Bu memlekette her şeyden bir şekilde sıyrılabilirsiniz ama terör suçlarından sıyrılmanız çok zordur. Suçun kendisini geçtim şüphesi dahi adamın kalemini kırmaya yeter
Bu konuda şu yazıdan detaylı bilgi edinebilirsiz: Devam Eden Mahkeme/Yargılama Ve Güvenlik Soruşturması-Arşiv Araştırması İlişkisi
Ceza Ertelemesi ne yazık ki HAGBden daha tesirli ve etkili bir karardır. Eğer yargılanıyorsanız erteleme almaktan sakının. Çünkü ceza ertelemesi sizin adli sicil kaydınızı ne yazık ki korumayacaktır. Sadece cezanın kendisinden bir defaya mahsus alıkoyacaktır. 2 yıl ve üstü mahkumiyette söz konusu olmayan ve 3 yıl uslu durulması şartıyla cezanın çekilmeksizin tamamlanmış sayılmasına yol açan ceza erteleme kararları güvenlik soruşturmalarında-arşiv araştırmalarında karşımıza olumsuzluk/ red sebebi olarak çıkmaktadır.
Ancak bu noktada adli sicil ve arşiv kaydının bir süre sonra silinecek olması sizi kurtaracaktır. Yani eğer ceza ertlemesi aldıysanız her şey için geç değil. Bir sonraki madde başlığında bu meseleye değineceğiz.
Bu konuda şu yazımızdan örnek karar görebilirsiniz: Uyuştucu Kullanımı Nedeniyle Güvenlik Soruşturması Olumsuz Gelen Uzman Çavuş Hakkında Karar
Adli sicil ile arşiv kaydı aynı şey değildir. Birisi diğerinden daha önce gelir. Adli Sicil Kaydındaki bilgiler aşağıdaki şartların varlığında silinir ve arşiv kaydına taşınır:
Madde 11 — Adlî sicildeki bilgiler; cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması, ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık, ceza zamanaşımının dolmasına ilişkin bildirme fişinin Genel Müdürlükteki merkezi sisteme girilerek güncellenmesini müteakip Genel Müdürlük tarafından silinerek arşiv kaydına alınır. Kaynak: funduszeue.info
Görüleceği üzere adli sicil kaydının silinmesi öyle çok da zor değil. Cezanın tamamlanması üzerine verilecek dilekçeler ile diğer şartlar da gerçekleşti ise silinmektedir. Ancak arşiv kayıtları ne yazık ki 80 yıla kadar saklanabiliyor.
Silinmiş adli sicil ve arşiv kaydının silinmiş bulunması güvenlik soruşturmanızın-arşiv araştırmalarında olumsuz çıkması nedeni olarak var olabilir. Ancak silindiği için bu ihtimal epey düşmektedir. Yani yine iyisiniz. Bu noktada emniyet istihbaratın elinde de söz konusu silinen suça ilişkin kayıt yok ise yırttınız demektir.
Bu kısımda belirtmek gerekir ki memnu hakların iadesi kararı silinme kararı kadar güçlü olmayacaktır. O sebeple imkanları zorlayıp o suçu sildirmeye bakın.
Bu aşamada Adli Sicil Kaydı Sildirmek İçin Yapılacaklar-Şartları Neler? konulu yazımıza göz atarsanız kafanızdaki sorulara bir nebze de olsa cevap bulabilmeniz mümkün olacaktır.
Bu konuda şu yazımıza da göz atın: Memnu Hakların İadesi Kararı ve Arşiv Araştırması Etkisi-Elenme Halinde Yapılacaklar Memnu hakların iadesi karar verilmesi sonrası güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasından elenen bir müvekkilimiz oldu. Davasını açtık halen sürüyor. Kazanacağız büyük ihtimalle.
Çocuk iken yani henüz 18 yaşından küçük iken işlenilen suçların ne güvenlik soruşturmasına ne de bir başka mecrada hakkınızda bir hüküm, yargı, karar alınması üzere kullanılması hukuka uygun OLMAYACAKTIR. Çünkü gerek Çocuk Koruma Kanunu gerekse Adli Sicil Kanunu ve birtakım uluslararası sözleşmeler sebebiyle böylesi bir hareket adil olmayacaktır. Siz de mesela çocuk iken hırsızlık suçu işlediğiniz için güvenlik soruşturmasından-arşiv araştırmasından elendiyseniz dava açma hakkınızın olduğunu ifade etmek isterim. 18 Yaş Altı Sicil Kaydı Güvenlik Soruşturmasında Çıkar Mı? Nasıl Silinir? Memnu Hak İadesi Süreci başlıklı şu yazımız; uygulamada sıklıkla karşımıza çıkan adli sicil kaynaklı elenmelere yönelik dava prosedürü ve sonrasında memuriyet süreci için yapılacakları anlatmaktadır. Arkadaşlar şunu asla unutmayın çocuk toplumdaki en savunmasız ve en masum birey olduğu kadar aynı zamanda en çok hata yapma potansiyeline sahip bireydir. Bu çocuk yaşta işlenen hatalarla insan bir bütündür. Kimliğinin oluşma sürecinde onun hataları ve hatalardan çıkardığı dersler ve pişmanlıklar büyük rol oynamaktadır. Kişiyi sırf çocuk yaşta bir suç işledi diye bir ömür memuriyetten men etmek hem vicdanen hem de uluslarası alanda kabul gören tarihli Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca kabul edilen Çocuk haklarına dair sözleşmesine aykırıdır. Çocuk; bizim hukuk sistemimizde de hem Anayasa hem de özel sayılı ve tarihinde kabul edilen Çocuk Koruma Kanunu uyarınca korunmaktadır.
Güvenlik soruşturmasından geçebilmek için bu linkteki makalede yer alan altın tavsiyelere hayat boyu kulak verin sevgili okurlar. Yukarıda sohbet havası eşliğinde yazdığım başlıca güvenlik soruşturması-arşiv araştırması red sebepleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Zira ahlak gibi sınırları belirsiz kavramlar işin içinde olduğu için hiç ummadığımız sebepler her daim türeyecektir. O sebeple sürprizlere hazır olun ve yenilikçi bir red sebebi görürseniz bana mail atmayı unutmayın.
A+A-
Haber Merkezi – Gazeteci Sinan Aygül’e yönelik Tatvan belediye başkanı Mehmet Emin Geylani’nin korumalarının yaptığı saldırıya yönelik Bitlis il ve ilçelerinde ki 13 sivil toplum örgütü Tatvan'da ortak açıklama yaptı.
Bitlis il ve ilçelerindeki 13 sivil toplum örgütü, saldırıya uğrayan Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıyı kınayan ortak bir açıklama yaptı.
Tatvan'da bir araya gelen STK temsilcilerinin ortak açıklamasında hukuk vurgusu yapılırken, olayın asla kabul edilebilir bir durum olmadığı belirtildi.
Sivil toplum kuruluşları adına yapılan ortak açıklama Mustafa Yüzer tarafından okundu.
Ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül'e yapılan saldırıyı kınıyoruz. Tatvan ilçemizde yaşanan bu müessir saldırı olayı bizleri derinden üzmüştür.
Sinan Aygül'ün uğramış olduğu saldırı hukuk devleti olma ilkesi, toplumun bilgi alma ve anayasal hak olan ifade özgürlüğüne yapılmış saldırı niteliği taşımaktadır.
“Faillerin Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin koruması olmaları vahim bir olaydır”
Sinan Aygül'e yönelik saldırıyı gerçekleştiren faillerin Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin koruması olan polis memuru ve belediye çalışanı olması ayrıca vahim bir olaydır.
Saldırıyı gerçekleştirenlerden birinin polis memuru olması, kamu gücüne güvenilerek ve kamu gücünü kullanarak saldırının gerçekleştirilmiş olmasını kabul etmek mümkün değildir.
Halkın haber alma hakkı için mesai kavramı gözetmeksizin çalışan gazeteciler, aynı zamanda kamu görevi yapmaktadır. Bin bir zorlukla görevlerini ifa eden gazetecilere yapılan bu tür saldırılar kabul edilebilir bir durum değildir.
“Faillerin yargı önünde gerekli cezayı almalarını diliyoruz”
Bu anlamda saldırıyı gerçekleştiren faillerin çalıştıkları kamu görevinden açığa alınmış olmaları ve adli mercilerce gözaltına alınmış olmaları bu saldırı için yeterli olmayıp, failler hakkında etkin bir soruşturma yapılarak faillerin yargı önünde gerekli cezayı almalarını diliyoruz.
Güpegündüz, şehrin ortasında eşkiyavarice yapılan bu saldırının gerçekleri yazan basını susturmak, gözdağı vermek, sindirmek ve korkutmaktan başka hiçbir amacı olamaz. Sebebi ne olursa olsun bir basın mensubunun doğrudan hedef alınmasını kabul etmediğimizi buradan bir kez daha açıkça ifade etmek istiyoruz.
“Basın özgürlüğüne yapılmış çirkin bir saldırıdır”
Yapılan bu saldırı halkın haber alma hakkına ve basın özgürlüğüne yapılmış çirkin bir saldırıdır. Özgür bir toplum ancak özgür basınla mümkün olabilir. Medya Faaliyetlerinin, ifade özgürlüğü hakkına yerleşik bulunduğu ve kamuoyunu ilgilendiren meselelere yönelik halkın bilgilenmesi hakkının temel şartını oluşturduğu unutulmamalıdır.
"Bu olayla alakası olanların yargı önünde hesap vermesini talep ediyoruz"
Bu olayın takipçisi olacağımızı, hiç kimse hiç kimseyi darp edemeyeceğini hele hele polis olmanın gücünü kullanması kabul edilir bir durum değildir. Yargıya intikal etmiş olayın detaylı olarak incelenmesini, sadece bu iki şahsın değil, olayın öncesinde ve sonrasında da bu olayla alakası olanların yargı önünde hesap vermesini talep ediyoruz.
“Takipçisi olacağız”
Kamu vicdanını rahatlatacak bir sonuç alınana kadar bu işin takipçisi olacağımızı; sonuçlanana kadar sürekli gündemde tutacağımızı tekrar tekrar beyan ediyoruz.
Bu vesile ile Sinan Aygül'e geçmiş olsun dileklerimizi iletirken; bu menfur saldırıyı kınıyor, tekrardan sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla sunuyoruz.”
Yapılan açıklamanın ardından orada bulunan gazeteciler makinalarını bırakarak yaşanan olayı protesto etti
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce verilen Aksaray 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile Aksaray 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na yönelik Sınav Merkezi olarak Komisyon Başkanlığınca yapılacak olan sınav izinleri uyarınca yapılan açıklamada;
Sözlü sınava katılmaya hak kazanan Sözleşmeli Hemşire, Sözleşmeli Bilgisayar Teknisyeni, Sözleşmeli Elektrik Teknisyeni, Sözleşmeli Elektronik Teknisyeni, Sözleşmeli Sıhhi Tesisat Teknisyeni ile Sözleşmeli Kadın ve Erkek İnfaz ve Koruma Memurluğu boy kilo ölçüm sonucu ile Sözleşmeli Büro Personeli (Ceza İnfaz Kurumu Kâtibi) adaylarının Uygulama sınavı sonucunda başarılı olup sözlü sınava katılmaya hak kazanan Sözleşmeli Erkek İnfaz ve Koruma Memuru adaylarından;
Sıra Numarası arasında bulunan (50 dahil) adayların 03 Temmuz tarihinde saat: 'da, arasında bulunan ( dahil) adayların 03 Temmuz tarihinde saat: 'da;
Sıra Numarası arasında bulunan ( dahil) adayların 04 Temmuz tarihinde saat: 'da, arasında bulunan ( dahil) adayların 04 Temmuz tarihinde saat: 'da;
Sıra Numarası arasında bulunan ( dahil) adayların 05 Temmuz tarihinde saat: 'da, arasında bulunan ( dahil) adayların 05 Temmuz tarihinde saat: 'da;
Sıra Numarası arasında bulunan ( dahil) adayların 06 Temmuz tarihinde saat: 'da, arasında bulunan ( dahil) adayların 06 Temmuz tarihinde saat: 'da;
Sıra Numarası arasında bulunan ( dahil) adayların 07 Temmuz tarihinde saat: 'da, arasında bulunan ( dahil) adayların 07 Temmuz tarihinde saat: 'da;
Sıra Numarası arasında bulunan ( dahil) adayların 10 Temmuz tarihinde saat: 'da, arasında bulunan ( dahil) adayların 10 Temmuz tarihinde saat: 'da;
Sıra Numarası arasında bulunan ( dahil) adayların 11 Temmuz tarihinde saat: 'da, arasında bulunan ( dahil) adayların 11 Temmuz tarihinde saat: 'da;
Sıra Numarası arasında bulunan adayların 12 Temmuz tarihinde saat: 'da, Nevşehir Adliyesi 4. Katta bulunan Sınav Salonunda kimlikleri ile birlikte hazır bulunmaları,
Uygulama sınavı sonucunda kadro sayısının 3 katı olan 30 kişinin sözlü mülakata katılmaya hak kazandığı, Adayın net kelime yazdığı tespit edilmiş olup, Sözleşmeli Ceza İnfaz Kurumu Kâtibi Adaylarının 12 Temmuz tarihinde saat: 'da; Nevşehir Adliyesi 4. Katta bulunan Sınav Salonunda kimlikleri ile birlikte hazır bulunmaları,
Boy kilo ölçüm sonucunda başarılı olup sözlü sınava katılmaya hak kazanan Sözleşmeli Kadın İnfaz Ve Koruma Memuru adaylarının 13 Temmuz tarihinde saat: 'da; Nevşehir Adliyesi 4. Katta bulunan Sınav Salonunda kimlikleri ile birlikte hazır bulunmaları,
Sözlü mülakata katılmaya hak kazanan Sözleşmeli Hemşire, Sözleşmeli Bilgisayar Teknisyeni, Sözleşmeli Elektrik Teknisyeni ve Sözleşmeli Elektronik Teknisyeni adaylarının 13 Temmuz tarihinde saat: 'da Nevşehir Adliyesi 4. Katta bulunan Sınav Salonunda kimlikleri ile birlikte hazır bulunmaları gerekmektedir “
Ayrıca yazılı bildirim ve mazeret sınavı yapılmayacaktır.
Başvuru Sonuçlarının Sorgulanmasında Dikkat Edilecek Hususlar;
Sonuçların Google Crome dan sorgulanması gerekmektedir.
Ad Soyad girişleri tamamen büyük harfle ve türkçe harf kullanılarak yapılması gerekmektedir.
Ad Soyad yazarken başında veya sonunda boşluk, işaret bulunmamalıdır.
İki soyadı bulunan adaylar boşluk koyarak yazmalıdır.
Sorun yaşanması halinde Nevşehir Adliyesi Komisyon Kalemi ile iletişime geçilebilir.
#nevşehir, Aksaray
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası