Kıbrıs Rakısı Tekirdağ

Kıbrıs basınında geniş biçimde yer alan habere göre, Girne Turizm Limanı'nda polis tarafından 19 Ekim'de yapılan operasyonda Mahmut Aras isimli şahsa ait 73 DS plakalı TIR'da MEY İçki Sanayi tarafından üretilen 7 bin şişe rakı bulundu. Türkiye'ye ihraç edilmek üzere 7 bin cc'lik rakıya, kaçak olduğu gerekçesiyle Gümrük Dairesi tarafından el konuldu.

Ele geçirilen rakıların Türkiye'de başta beş yıldızlı otellere olmak üzere iç piyasada pazarlanmak üzere TIR dorsesi içerisine zulalandığı ve sınırdan geçirilmeye çalışıldığı öğrenildi. Mey İçki fabrikasından, Tusak Şirketi tarafından satın alınarak Türkiye'ye gümrüksüz bir şekilde ithal edilemeye çalışılan koli içerisindeki rakılar Girne Gümrük Şube Amirliği'ne teslim edildi. Tır şoförü hakkında yasal işlem başlatıldı.
&#;

Mey İçki isim benzerliği

Bu arada, Kıbrıs'ta kurulu bulunan MEY İçki'nin, Cüneyd Zapsu'nun kıdemli ülke danışmanlığını yaptığı Texas Pacific Group'a (TPG) bağlı Türkiye'de kurulu MEY İçki ile bir ilişkisinin bulunmadığı ortaya çıktı.

Mey İçki'den yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs'ta Osman İmre ve ailesi tarafından kurulan MEY İçki ile kendi aralarında bir isim benzerliği bulunduğu, bu çerçevede de marka davası açıldığı bildirildi. Açıklamada, söz konusu Kıbrıs'ta kurulu MEY İçki'nin Tekirdağ markası ile rakı ürettiği kaydedilerek , şöyle denildi:

"Bu şirket Kıbrıs'ta Kurulu Mey İçki Sanayi Ltd. adlı bir Şirket ve Kıbrıs'ta rakı, votka üretiyor. Ancak bizim unvanımız ile çok benzer olması nedeniyle sürekli karışıklık yaşanıyor. Ayrıca bu firma Kıbrıs'ta Tekirdağ rakısı markası ile rakı üretiyor. Ancak Kıbrıs'tan Türkiye İç piyasasına rakı ihracı yasak olduğu için yasal olarak Türkiye içine satamaz. Buna rağmen zaman zaman bu şekilde Türkiye de bu Firmanın ürettiği Tekirdağ rakılarını bulunuyor ve bunları yakaladığımızda veya duyduğumuzda dava açıyoruz. Halen Kıbrıs'ta kurulu Mey İçki sanayi Ltd. Şirketi aleyhine marka tecavüzü ve aynı ismin kullanılmasının yarattığı karışıklığın önlenmesi ve haksız rekabetin giderilmesi talebi ile Türkiye'de İstanbul Fikri Sınai Haklar Mahkemesinde açtığımız iki dava ile Kıbrıs'ta açtığımız bir dava sürüyor. Ayrıca İstanbul Fikri Sınai Haklar Mahkemesi bizim talebimiz üzerine bir ihtiyati tedbir kararı da verdi. Bu karar Türkiye'ye giriş gümrüklerine gönderildi. İhtiyati tedbir kararına göre Kıbrıs'ta kurulu olan bu Şirket tarafından bizim markamıza tecavüz edilerek üretilen Tekirdağ rakısı markalı ürünler gümrük bölgelerinde görüldüğünde el konuluyor."
Açıklamada, Kıbrıs'taki kurulu MEY İçki firmasının sahibinin Osman İmre ve ailesi olduğu belirtildi. Açıklamada, "Bu Şirketin ve Kıbrıs'taki fabrikanın bizim Şirketimiz ile hiçbir ilgisi yok. Bizim Kıbrıs'taki Şirketimizin adı Taşel Ltd. Şti. dir ve tamamen Kıbrıs Yasalarına uygun faaliyet göstermektedir. Taşel'den hiçbir zaman Türkiye iç piyasasına rakı satışı yapılmamıştır" denildi.

‘Tekirdağ rakı fabrikasına zamanında yeni bir müdür atanmış. Müdür daha fabrikaya gelmeden, ne kadar suratsız bir adam olduğuna dair söylentiler ulaşmış. Herkes yeni müdürün ne kadar geçimsiz, ne kadar sinirli bir adam olduğunu konuşur olmuş.

Müdür gelince, tüm yönetim takımını toplanmış fabrikayı gezmeye başlamış. Müdür gezerken tek bir laf bile etmemiş. Ama asık olan suratı asıldıkça asılmış. Böylece söylentilerin doğru olduğu anlaşılmış.

Gezinin sonunda yeni yetme bir mühendis:

-Beğendiniz mi efendim? diye sorma gafletinde bulunmuş.

Müdür sert bir bakış atıp:

-Ben bu fabrikanın nesini beğeneyim? diye kükremiş.

Mühendis iki büklüm olmuş, sorduğuna soracağına pişman, sinmiş bir köşeye. Müdür buna daha da sinirlenmiş. Yanında artık varil mi, paket mi ne varsa tekme atıp devirmiş. Herkes korkmuş şaşırmış, kimseden ses çıkmamış.

Neyse ki müdür yardımcıları aklı selim adamlarmış. Ertesi gün kendi aralarında toplanıp “Fabrikayı nasıl düzeltiriz” diye plan yapmaya başlamışlar. Gördükleri her eksiği tamamlamışlar. Birkaç ay içerisinde fabrikayı iki katı verimli bir şekilde çalışır hale getirmişler. Sonunda müdürün yanına çıkıp “Gelin fabrikayı bir daha gezelim” demişler. Bu sefer tüm birimler çok düzgün çalışıyor, hiç bir yerde sorun yok. Herkes pür dikkat görev başında.

Ama yeni müdür rahat durmamış. Paketleme yapılan alana gelince durmuş. Paketlerden birini açıp, içinden bir rakı şişesi çıkarmış. Kapağını açıp koklamış, koklayınca yüzünü ekşitip, rakıyı yere dökmeye başlamış.

Tüm amirler, ustabaşları, işçiler şok!

-Efendim neyi beğenmediniz? diye soracak olmuşlar.

-Bu rakının beğenilecek nesi var? diye kükremiş müdür.

Herkes sus pus.

Ertesi gün yine tüm fabrika panik. Müdür yardımcıları yine toplanmış, çağırmışlar usta başlarını sormuşlar “Rakıyı nasıl iyileştiririz?” diye.

Biri demiş “Şebeke suyu kullanmayalım. Kloru fazla.”

Öbürü demiş “Anasonu çok keskin.”

Bir başkası demiş “Yaş üzüm kullanalım.”

Aylar boyu uğraşıp rakıyı yenilemişler. Yine müdürü alıp tekrar fabrikayı gezdirip yaptıkları yeniliklerden bahsetmişler. Paketleme yapılan yere gelince durup, bir rakı açıp ikram etmişler. Müdür durmuş. Önce şişeyi alıp evirip çevirmiş. Sonra sunulan bardağı alıp biraz içmiş. Tabi o içerken herkes pür dikkat bakıyor, ne diyeceğini merak ediyormuş. Sonunda yine yapacağını yapmış “Bu rakının nesi güzel?” diye bağırıp, elindeki şişeyi yere boşaltmaya başlamış.

Birden yaşlı bir ustabaşı dayanamayıp “Döktürmem ben sana rakımı” diye atlamış.

Müdürün elinden kapmış şişeyi.

Herkes şaşkın bakarken “Ne demek nesi güzel. Sen rakıdan anlamıyor musun?” diye bağırmış.

Etraftakiler bir yandan “Ne yapsak yaranamıyoruz” diye ustabaşına hak veriyorlar, öte yandan müdür kızacak diye korkuyorlarmış.

Müdür ustabaşına bakmış. Herkes bağırıp çağırmasını beklerken o sakin sakin

“Ben rakıdan anlamam.” demiş.

“Ben insandan anlarım. Yaptığınız işi o kadar kötüledim, şimdiye kadar içinizden biri çıkıp sahiplenmedi. Demek ki aslında kimse ortaya çıkan işi savunacak kadar beğenmiyordu. Ama şimdi bu şişeyi çocuğunmuş gibi sahiplendin.” demiş.’

İşte Tekirdağ Rakısının sırrı o şişeyi sahiplenip, içindekini efsane haline getirmesini bilenlerdedir.

Bazıları Cumhuriyet’i anlamayıp özümsememiş olabilir, nimetlerini yerden yere vurabilir.

Cumhuriyet’i yeniden efsane haline getirmek, bilmeyenlere öğretmek, ancak ve ancak, Cumhuriyet’i gerçekten sahiplenen ustabaşılar sayesinde mümkün olacaktır…

KUTLU OLSUN !

H. İlker İpekdal

İletişim:

yılında kurulan ve Türkiye’nin lider rakı üreticisi konumuyla sektöre yön veren Mey/Diageo, ürün portföyünde yer alan Tekirdağ Rakısı’nın tat ve kalite başarısının sadece pazarlama ve finansal sonuçlara bağlı olmadığını bir kez daha ispatladı. Tekirdağ Rakısı, alkollü içkiler pazarında rakının adını ve tadını dünyaya tanıtmaya devam ediyor.

Tekirdağ Rakısı Kavrulmuş Anason’a World Spirits Award’tan altın ödül

Alkollü içki sektörünün en prestijli yarışmalarından olan ve dünyanın dört bir yanından gelen alkollü içki üreticilerinin yoğun katılımı ile gerçekleşen World Spirits Award (WSA) ’e Tekirdağ Rakısı kalitesiyle damga vurdu. Farklı alanlardan seçilen dünyanın en iyi jürisi, benzersiz değerlendirme sistemlerinin bulunduğu ve küresel rekabetin en yüksek evrede olduğu WSA tarafından, Tekirdağ Rakısı’nın geniş ürün portföyünde bulunan ve %30’u kavrulmuş anasondan yapılan Tekirdağ Rakısı Kavrulmuş Anason altın ödül ile onurlandırıldı.

Tekirdağ Rakısı’nın dünya çapında başarısı

Tekirdağ Rakısı, ve yıllarında kalitesini toplamda aldığı 4 ödül ile taçlandırıldı. Tekirdağ Rakısı, Avrupa’nın en iyilerinin yarıştığı ‘‘4th Annual Berlin International Spirits Competition’dan 2 ödülle döndü. Mart ’de Avrupa’nın 20’den fazla şehrinden, ’e yakın alkollü içkinin, 50’den fazla kategoride kıyasıya yarıştığı Berlin’in kalbinde gerçekleşen yarışmada Tekirdağ Rakısı Altın Seri ‘‘Gold Winner’’ ödülü kazanırken, Tekirdağ Rakısı  ise ‘‘Rakı Of The Year’’ ödülünün sahibi oldu. yılında alkollü içeceklerin mükemmelliğini ödüllendiren dünya çapında üne sahip World Spirits Award (WSA)’ta, yüzde yaş üzümden damıtılmış ve şişesi bakır rölyeflerle süslenmiş doygun lezzete sahip Tekirdağ Rakısı No ‘‘Double Gold’’ ödülüne layık görülmüş, Tekirdağ Rakısı Altın Seri ise yine ‘‘Gold’’ ödülü ile Tekirdağ Rakısı’nı ve Mey/Diageo ailesini gururlandırdı.