karnede ortak değerlere uyma ne demek / Lisede davranis notu var mi? – seafoodplus.info

Karnede Ortak Değerlere Uyma Ne Demek

karnede ortak değerlere uyma ne demek

Karneyi doğru okumak

Karneyi doğru okumak

 

Yarın bir çok evde karne telaşı var. Bir veli olarak karneyi doğru okumak önemli. Genelde karneyi alır almaz matematik, Türkçe gibi derslerin notlarına bakarız. Bu kez karneyi aldığınızda ders notlarından önce davranış notlarına bakın. Orada bir sorun görünüyor mu? Bu yıl davranış notları verdiğimiz alanlar yine değişti. Bu alanlar:

Okul kültürüne uyum
Öz bakım
Kendini tanıma
İletişim ve sosyal etkileşim
Ortak değerlere uyma
Çözüm odaklı olma
Sosyal faaliyetlere katılım
Takım çalışması ve sorumluluk
Verimli çalışma
Çevreye duyarlılık

Öğretmenin bu konularda değerlendirme yapması için uzun süredir öğrenciyi tanıyor ve izliyor olması gerekir. Burada küçük sınıflarda "geliştirilmeli, iyi, pekiyi" den oluşan 3 değerlendirme var. Veli olarak önce burayı okuyun. Burada "geliştirilmeli "kısmı işaretlenmişse, sizin eksik yaptığınız, çocuğunuzun yetersiz kaldığı bir alan var demektir. Tatil sonrası öğretmenle de iletişime geçerek, yapılan hataları düzeltebiliriz. Burada çocuğu suçlamak çok anlamsız. Onların iyi yada kötü her davranışından veli olarak sorumlu olduğunuzu unutmayın.

Karne de ikinci olarak bakılacak kısım, çocuğunuzun okuduğu kitap sayısı ve devamsızlık durumu. Az kitap okuduysa tatilde telafi yoluna gidilebilir. En az 15 kitap okuması gerekir bana göre (4. ve 5. sınıflarda). Daha küçük sınıflarda bu sayı daha fazla olmalı. Size tam tersi mantıklı gibi görünebilir. Ama sınıflarda haftada kitap okuyan çocuğun, ders sayısı ve ağırlığı yüzünden sınıflarda kitap okuma zamanı azalıyor. Devamsızlıkları da kontrol etmekte yarar var. Benim bir öğrencim 3 gün üstüste okula diye evden çıkıp, akşam dönüş saati eve dönmüştü. Benim uyarım sonucu ailesi okula gelmediğini fark etti. Bu nedenle çocuğunuzun kaç gün okula gitmediğini bilmeniz gerekir.

Ders notlarına gelince. Yüksek olan notlardan başlayarak bakın. Önce aferinler gelsin. Hiç bir çocuğun bütün derslerinin 1 olmasına imkan yok. En son düşük notları görüp, nedenini çocuğa sorun. Onu suçlamayın, yargılamayın, kızmayın. Sadece sakin bir şekilde nedenini merak ettiğinizi, acaba böyle olmaması için ne yapılması gerekiyordu diye sorun. Çocuk azarlanmayacağına dair güveni duyarsa size açıklıkla olanları anlatacaktır. Çünkü çocukların hepsi derslerinin neden iyi ya da kötü olduğunun farkında. Ben önceden çocuklara kendinize bir karne hazırlayın dediğim zaman, aşağı yukarı hepsi karnesini tahmin ediyor.

Unutmayın, karne sadece çocuğunuza değil, size de aittir. Karneyi birlikte inceleyin, birlikte çözüm üretmeye çalışın. Her durumda onu sevdiğinizi belirtin. Çocuğunuza sevginizi göstermek için iyi notlara ihtiyacınız yok. Karne gününe kadar okula gitmediyseniz, ikinci dönem başında giderek öğretmeninizle görüşün. Ondan yardım isteyin.

Çok iyi notlarla başarılı bir öğrencilik geçirip meslek sahibi olduğu halde, iş hayatında başarısız, mutsuz olan insanlar olduğunu unutmayın. Önemli olan çocuğunuzun sosyal olması, kendini ifade edebilmesidir. Her birey farklıdır. Fakat bizim eğitim sistemimize göre, çocuğa farklılıklarına uygun eğitim verilememekte, hepsi aynı şekilde değerlendirilmektedir. Arkadaşları ya da kardeşleri ile kıyaslamayın. Kendine güven önemlidir, anne babalar olarak çocuğun öz güvenini kaybetmesine neden olacak nitelendirmelerden kaçının. Onlar bizim bir parçamız, onlara şekil veren de biziz. AÇEV'in uzman öğretmenlerinden Nuray Hanım, benim velilerime verdiği "Anne Destek Kursu"'nda ilk şu cümleyle başlamıştı: "Yaramaz çocuk yoktur, yaramaz anne-baba vardır."

Karnede bir sorun yoksa da olayı abartmayın. Sevincinizi pahalı hediyelerle ortaya koymayın. Beklentinizin her zaman bu olduğunu hissettirmek çocuğa baskı olacaktır. Onu kutlamak yeterli. Bir yemek, sinema, tiyatro ya da birlikte yapmaktan hoşlandığınız bir geziyle memnuniyetinizi belli edebilirsiniz. Onu aldığı güzel notlar olmasa da seveceğinizi bilmeli, hissetmeli.

38 öğrencimin karnesi önümde duruyor. İmzalanmış, düşünceler kısmı doldurulmuş. Yarın önce öğrencilerin, sonra da velilerin elinde olacak. Ben karnelerini heyecan içinde bekleyen öğrencilerime önce kısa bir konuşma yapıp, notlarının onlara yön çizmesi gerektiğini, düşük notlara üzülmek yerine, daha çok çalışmaları gerektiğini anlatacağım. Zaten sadece 5 öğrencimin karnesinde 1 var. Onlar da performans görevini yapmayan ve sınavlardan çok düşük notlar alan öğrenciler. Bu beş çocuktan ikisinin annesi okuma-yazma bilmiyor. Diğer üçü ilkokulu bitirmiş. Ne ilginçtir ki babalarını hiç tanımıyorum. Okula gelmedikleri gibi, ev ziyaretlerimde de akşam saati olmasına rağmen karşılaşmadık. Bunlar tesadüf değil.

Tatilde yüklü ödev veren öğretmenlere de karşıyım ben. Adı üzerinde tatil, çocukların da biraz dinlenmeye hakları var. Ben her hafta sonu verdiğim ödevlerden farklı olarak, okumaları için bir kitap fazladan vereceğim. Dün bir arkadaşım oğlunun öğretmeninden dolayı isyan ediyordu. 5. sınıfa giden oğluna işlenen her üniteden soru çıkar ve cevapla gibi bir ödev verilmiş. Verdiğimiz ödevlerin yapılabilirliği olmalı, öğretmen olarak ödev olsun da nasıl olursa olsun deme şansımız yok. Biz nasıl tatili mesleki yayınlar okuyarak geçirmeyecek isek, çocuklar da biraz okul ve derslerden uzak kalabilir.
Bütün öğrencilere, öğretmenlere ve velilere iyi tatiller

 

KARNE ZAMANI GELDİ.

Eğitim-Öğretim yılının 1.dönemi 18 ocak cuma günü son bulucaktır.Tüm öğrencilerimizi kutlar , iyi bir tatilin ardından başarılarla dolu bir yıl  geçirmelerini dileriz

KARNE ZAMANI GELDİ.

Eğitim öğretim yılının birinci döneminin son günlerindeyiz. Cuma günü tüm okulların öğrencileri karnelerini alarak tatile çıkacaklar. Eskiden e-okul bilgi sistemi yoktu ve karneler daha çok merak edilirdi. Şimdi öğrenci velileri her an internete girip notların tamamını görebilmektedir. Buna rağmen yine de karne günü ve heyecanı sürmektedir. Karnesini alan notları iyiyse hele bir de teşekkür takdir aldıysa hemen anne, baba ve akrabalarına gösterirler. Tebrik ve taltif edici güzel sözler hatta hediyeler harçlıklar beklenir verilir.

Karneyi alan öğrenci ve velilerin neredeyse hemen hepsinin ilk baktığı yer karnenin sol tarafıdır. Yani herkes notları merak eder, zayıfı var mı? Kaç tane pekiyi var? Matematik, Türkçe ve Fen Teknoloji notu kaç? Bu karnenin bir de sağ tarafı vardır orada da bir şeyler yazar buna pek bakılmaz. Çünkü sol taraf akademik başarının göstergesidir ve yakın gelecekte girilecek sınavlardaki performansın bir ön bilgisidir. Hatta okunacak okulun belki de seçimi ve garantisidir. Peki, karnenin sağ tarafına geçmeden MEB eğitim felsefesinde bu sağ ve sol kanada yani çift kanatlı bir yaklaşıma nasıl bir bakış yapılmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığınca paylaşılan Vizyon Belgesinde; eğitim, “beşerlikten insanlaşmaya” doğru bir inşa eylemi olarak görülmektedir. İnsanın akıl ve kalple çift kanatlı olmasına dair önerilen değerler dizisi, sadece maddi olana yönelen bir eğitimi reddetmektedir. Aynı zamanda “ Yüzyıl Talim ve Terbiye Modeli” şeklindeki çift kanatlı bir okumadır. Sadece beceri kazandırmanın hayatı göğüslemeye yetmeyeceğini,  ihtiyacımız olan, insana ait evrensel, yerel, maddi, manevi, mesleki, ahlaki ve millî tüm değerleri kapsayan ve kuşatan bir olgunlaşma, gelişme, ilerleme, değişim ve ahlak güzelliğidir.

Öğrenciye sadece maddi varlık dünyasını tecrübe yoluyla anlatmak, tek kanatla uçmaya ve yükselmeye benzeyen nafile bir çabadır. İnsan odaklı eğitim anlayışını ahlak telakkisiyle taçlandırarak modern eğitimin araç, gereç ve bilgiler sağlayan kanadı yanında ikinci kanat tamamlanmış olur. Ne var ki eğitimin niteliğini ölçme iddiasındaki uluslararası test, yarışma ve çalışmalar dahi sadece eleştirel düşünce, akıl yürütme gibi bilişsel içeriklere yönelmekte, kısacası tek kanatla uçmaya yeltenmektedirler.

Düşünce, duygu ve eylemi insanda birleştiremeyen, kuramı ve pratiği uzlaştıramayan bu tek kanatlı uçma hevesi en önemli sorunumuzdur. İnsan doğasını, savunduğumuz, şekilde çift kanatlı ele alabilmek temelde bir medeniyet ve zihniyet konusudur. Türk eğitim sistemi için felsefi temelli sistematik bir paradigmaya ne kanunlar ne bütçe ne de alt yapı engeldir. Temel sorunumuz bir zihniyet meselesidir. 

Eskiden bir veli çocuğunu bir okula ya da meslek öğrenmesi için bir meslek erbabının yanına vereceğinde peşinen “eti senin kemiği benim” dermiş. Bu talep çoğunlukla “bu çocuğu dövebilirsin ama kemiklerini kırma ve ona bildiklerini öğret” izni olarak anlaşılmıştır. Kimse çocuk yaştaki evladının bir başkası tarafından şiddete maruz kalmasını istemez. Herkesin çocuğu canından daha kıymetlisidir. Bu konuşma, bilerek çocuğun yanında yapılan ve onu terbiye edilmesine dair konuşmadır aslında. Güvenilen ve teslim edilen kişi, çocuğun her şeyinden sorumludur ve ona bilgi ve beceri dışında sosyal hayatta nasıl davranması gerektiğini de öğretirmiş.

Öğrenci karnelerinin sağ tarafında sınıf öğretmeninin öğrenci hakkındaki görüşü, davranışlar ve davranış puanı (geliştirilmeli/iyi/çok iyi), sınıf başarı durumu (geçti/kaldı), sosyal etkinlikler (tamamladı/tamamlamadı) ve okuduğu kitap sayısı yer almaktadır. Davranışlar başlığı altında; okul kültürüne uyum, öz bakım, kendini tanıma, iletişim ve sosyal etkileşim, ortak değerlere uyma, çözüm odaklı olma, sosyal faaliyetlere katılım, takım çalışması ve sorumluluk, verimli çalışma ve çevreye uyum olarak sıralanmaktadır. Öğrencinin bu başlıklardaki davranışları sınıf öğretmeni tarafından gözlemlenerek geliştirilmeli, iyi ve çok iyi olarak değerlendirilmektedir. Öğrenci kendi yaş grubu içinde yetiştirilir ve bir bütün olarak değerlendirilir. Yönetmeliğe göre; bu eğitim kademesi, öğrencilerin derslerdeki başarısızlığına bakılarak elenecekleri bir dönem değil, öğretim programlarında öngörülen derslerin ve sosyal etkinlik çalışmalarının ortak katkısıyla ilgi ve yeteneği ölçüsünde yetiştirilecekleri bir dönem olarak değerlendirilir.

Karnenin sol tarafından bulunan bütün derslerden, başarılı ve becerikli her öğrencinin mutlaka tam puan almasını beklemek çok doğru ve mümkün değildir. Zira bilinen ve kabul edilen odur ki; Allah her insanı farklı zihinsel ve duygusal becerilerle yaratmıştır. Her çocuk her konuda başarılı olamaz. Kimisi resimde, kimisi müzikte, kimisi beden eğitiminde ya da kimisi matematik fen derslerinde diğerlerinden daha başarılıdır. Ya da her bir öğrenci bunlardan birkaçını birarada diğerlerinden daha iyi başarabilir. Bu çok doğal olan bir durumdur.

 Öğretmenlerimiz de karnenin sağ tarafına kendi branşı uzmanlıkları kadar önem vermelidir. Herkese küsmesin darılmasın diye tam puan yazmamalı ve gerçek durumu neyse onu belirtmelidir. Zira bu çocuğa bir iyilik değildir. Anne babaya çocuğunun okula, arkadaşlarına uyumu, sosyal becerileri, birlikte çalışma ve sorumluluk alma gibi hayatta gerekli olan talim ve terbiye konusundaki doğru geribildirimde bulunmalıdır. Hatta öğretmen, daha çok da kendisine ikinci dönem ya da seneye bu öğrenciye neler yapmalıyım yaptırmalıyım ki bu davranışlarını düzeltsin ya da geliştirsin diye sağ tarafa kayıtlar düşmeli, kendini, öğrenciyi, anne-babayı ödevlendirmelidir. Karnenin sağ tarafının sınıfı geçip kalmaya etkisinin olmaması değersiz ve önemsiz olduğu anlamına gelmez. Bu taraftaki eksikler hayatın ilerleyen yıllarında kendini gösteren ipuçları sayılmalıdır.

 Anne-babalar karneyi alınca önce sağ tarafına bakarak öğrencinin yanında davranış başlığındaki yazılanları birbir okumalıdır. Buradaki durumu birlikte değerlendirmelidir. Buradaki başarısını da derslerdeki kadar belki de daha fazla ciddiye alıp çocuğa geribildirimde bulunmalıdır. Oğlum aferin bak öğretmenin senin için çok güzel bir cümle yazmış ayrıca davranışlarınla örnek bir öğrenci olduğun için seni tebrik ederim, seninle gurur duyuyorum demelidir.

Kuş, kanatları olduğu için ve uçabildiği için kuştur. Kuş uçabildiğinde mutlu olur. Altın kafesteki kuş mutlu değildir. Kuşun uçması için iki kanada ihtiyacı vardır. Geleceğin yetişkinleri olacak çocuklarımız da yuvadan uçup hayata başlayıp mutlu ve başarılı olabilmeleri için karnenin her iki tarafının beslenmesi ve eğitilerek güçlendirilmesi gerekmektedir. Öyleyse biz anne-babalar, veliler ve büyükler! Bu konunun bilincinde olarak karnesini gösteren çocukları değerlendirirken dikkatli olmalıyız. Onları kıracak, incitecek, üzecek ya da eğitimden, derslerden okuldan soğutabilecek söz ve davranışlardan kaçınmalıyız. 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir