anadolu kapılarını türklere açan savaş / Malazgirt Zaferi ve Büyük Taarruz – Türk Dil Kurumu

Anadolu Kapılarını Türklere Açan Savaş

anadolu kapılarını türklere açan savaş

Malazgirt Zaferi'nin Yılını Kutluyoruz

Türklere Anadolu’nun kapısını açan 26 Ağustos Malazgirt Zaferi’nin yıl dönümünü kutluyoruz.

Bir meydan savaşı zaferi olmasının ötesinde Türklere Anadolu’nun kapısını açan “26 Ağustos Malazgirt Zaferi”nin bu yıl yıl dönümü kutlanıyor.

İÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Kesik, “Malazgirt Zaferi”nin yıl dönümünde Malazgirt Savaşı ile ilgili en özel bilgileri bizlerle paylaştı.

“Malazgirt Zaferi İstanbul’un Fethi Kadar Önemli Bir Olaydır”

Türkiye tarihinin Malazgirt Zaferi ile baÅŸladığına dikkat çeken Prof. Dr. Kesik, “Malazgirt Zaferi, Anadolu kapılarını Türklere açan büyük bir olay ve zaferdir. Malazgirt zaferi sayesinde Anadolu’yu fethettik ve bu topraklara yerleÅŸtik. Malazgirt Savaşı kazanıldıktan sonra Anadolu’da ilk Müslüman Türk Devleti olan Türkiye Selçuklu Devleti’ni kurduk. Malazgirt Zaferi, Ä°slâmiyet’in doÄŸduÄŸu ilk yıllardan beri birçok ülke ve bölge Ä°slâm Devleti marifetiyle MüslümanlaÅŸtırıldı. Yani Dört Büyük Halife, Emevîler ve Abbâsîler gibi Güçlü Ä°slâm devletleri Ä°ran, Mısır, Suriye, Türkistan ve Azerbaycan gibi önemli coÄŸrafyaları ele geçirdiler; ancak Anadolu’ya hâkim olamadılar. Müslüman Türkler yani Selçuklular, Anadolu’yu ilk defa Malazgirt Zaferi sayesinde Ä°slamlaÅŸtırmayı baÅŸardılar. Bu zaferden sonra bazı göçebe Türkmen toplulukları Anadolu’yu yurt edinerek yerleÅŸik düzene geçtiler. Malazgirt Zaferi Ä°stanbul’un fethine giden sürecin de baÅŸlangıcı oldu. Bu yüzden Malazgirt Zaferi Ä°stanbul’un fethi kadar önemli bir olaydır” dedi.   

“Malazgirt Savaşı Tam Bir Taktik Savaşı Olmuştur”

Malazgirt Savaşı’nın Selçuklular açısından tam bir taktik savaşı olduÄŸunu belirten Prof. Dr. Kesik, â€œMalazgirt Savaşı meydanda baÅŸlamış ve sonrası çok farklı geliÅŸmiÅŸtir. Selçuklular sahte kaçış taktiÄŸi (Turan TaktiÄŸi) ile düşmanı savaÅŸ alanından uzaklaÅŸtırmışlardır. Ancak ÅŸurası unutulmasın. Bütün savaÅŸlarda savaÅŸ planı, taktiÄŸi ve hileleri uygulanır. Selçuklular açısından Malazgirt Savaşı tam bir taktik savaşı olmuÅŸtur” ifadelerini kullandı.

Düşmana neden Cuma saatinde saldırıldığını da açıklayan Prof. Dr. Kesik şunları aktardı: “Bizans İmparatoru Romanos Diogenes, Selçukluların barış teklifini reddetmişti. Alp Arslan, Bizans imparatorundan gelen olumsuz cevap üzerine savaşın kaçınılmaz hale geldiğini anlayarak ileri gelen adamları ile savaş planını görüştü. Alp Arslan’ın fakîhi (İslâm hukukçusu) ve imâmı Ebû Nasr Muhammed b. Abdülmelik el-Buharî el Hanefî’nin, ‘Sen Allah’ın üstün kılacağım diye vaat ettiği İslâm dini için savaşıyorsun bu yüzden bütün hatîblerin minberlerde Müslüman halk ile birlikte senin için duâda bulunacakları Cuma günü düşmana saldır’ şeklindeki tavsiyesini kabul etti. İşte bu yüzden savaşta manevî gücü yanında hissetmek isteyen Sultan Alp Arslan bu kararı almış oldu.”

Sultan Alp Arslan savaştan önce askerine yaptığı konuşmaya da değinen Prof. Dr. Kesik şunları dile getirdi: “26 Ağustos (27 Zilka‘de ) Cuma günü namaz vakti yaklaştığı zaman Alp Arslan, kumandan ve askerleriyle birlikte namaz kıldı, duâ etti, zafer için Allah’a yalvarıp yakardı ve onlara son olarak şu söylevde bulundu:

‘Ey askerlerim ve kumandanlarım! Daha ne zamana kadar biz azınlıkta, düşman çoğunlukta olmak üzere, böyle bekleyeceğiz? Ben bizzat Müslümanların minberlerde bizim için duâ etmekte oldukları bu saatte düşmanın üzerine atılmak istiyorum. Gâlip gelirsek arzu ettiğimiz sonuç hasıl olacaktır, aksi takdirde şehit olarak cennete gideriz. Beni izlemek isteyenler gelsinler, geri dönmek isteyenler ise serbestçe geri dönebilirler. Bugün burada ne emreden bir sultan, ne de emir alan bir asker vardır. Bugün ben de sizlerden biriyim ve sizinle birlikte savaşacağım. Biz, Müslümanların eskiden beri yapa geldikleri bir gaza yapıyoruz.’

Asker ve kumandanlar ise hep bir ağızdan, ‘Ey Sultan, biz senin kullarınız, sen ne yaparsan biz de aynısını yaparız ve sana yardım ederiz, istediğin gibi hareket et.’ diyerek karşılık verdiler. Bundan sonra Alp Arslan kendi elleriyle atının kolanını sıktı ve kuyruğunu bağladı. Atın kuyruğunu bağlamak çok eski bir Türk geleneğidir. Türkler yapacakları bir seferden ve girişecekleri bir savaştan geri dönmemek ve bu teşebbüslerinde mutlaka bir başarıya ulaşmak için atlarının kuyruklarını bağlarlardı. Ava çıkacakları zaman da atlarının kuyruklarını bağlıyorlardı. Sultan Alp Arslan bu geleneğe uygun olarak atının kuyruğunu bağladıktan sonra zırhını giydi.”

Prof. Dr. Muharrem Kesik konuÅŸmasını sonlandırırken â€œMalazgirt Zaferi bize bu vatanı armaÄŸan etti. Anadolu, Malazgirt Zaferi sayesinde Türk’ün yurdu oldu” diyerek, Malazgirt Savaşı’nın en önemli sonucunu vurguladı.

İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü

Anadolu'nun kapısını Türklere açan zafer: Malazgirt

Yıl Büyük Selçuklu Devleti, tarih sahnesinde yerini aldı. Savaşçı ve göçebe Türkler için yeni alanlar gerekiyordu. Hedefte ise Bizans'ın elindeki Anadolu vardı. Anadolu'ya yerleşmenin yolu Malazgirt’ten geçiyordu. Uç beyleri birçok akın düzenledi ve Malazgirt alındı.

Bizans imparatoru Romen Diyojen tahta yeni çıkmıştı. Türk akınlarının önünü kesmek için büyük bir ordu topladı ve Malazgirt’i tekrar aldı. Mısır seferine çıkan Sultan Alparslan, ordusu ile hemen geri döndü.

Anadolu Türk yurdu oldu

Bizans ve Büyük Selçuklu ordusu, Malazgirt Ovası'nda Süphan Dağı'nın eteklerinde karşı karşıya geldi. Türk ordusunun savunma pozisyonunda olduğu savaşta, Bizans ordusu hem sayı hem de teçhizat olarak üstün bir konumdaydı.

Anadolu'nun kapısını Türklere açan zafer: Malazgirt

2 gün boyunca Bizans ordusu yıpratıldı. 26 Ağustos 'de süvarilerden oluşan Selçuklu ordusu, hilal taktiği ile Bizanslıları bozguna uğrattı. Zafer, Anadolu’nun kapılarını Türklere açmıştı. Gücü kırılan Bizans, artık bir tehdit olmaktan çıktı. Türkler, açılan kapıdan akın akın koştu. Beylikler ve Anadolu Selçuklular döneminde, Anadolu artık Türk yurdu oldu.

"Bu kilit açılmadan Türklerin Anadolu'ya yerleşmesi mümkün değil"

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik, Malazgirt'in önemini şöyle anlattı:

"Malazgirt şehri, garnizon şehri konumu itibarıyla Doğu Anadolu'nun kilididir. Bu kilit açılmadan Türklerin Anadolu'ya yerleşmesi mümkün değil. Taht kavgaları Bizans merkezindeki rekabet bir siyasi kaosa dönüşmüş, bir anlamda Türk akışının önünde herhangi bir engel kalmayacağı için Türkler, Doğu Anadolu'dan bu topraklardan başlayarak aşama aşama Anadolu'nun Türkleşmesini ve İslamlaşmasını, Türkiye olma sürecini başlatmıştır" dedi.

Muş Alparslan Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Mustafa Alican ise, "İlk kez Müslüman bir hükümdarın eline Hristiyan dünyanın en büyük hükümdarının esir düşmesi, bu çok önemlidir. Dolayısıyla Malazgirt Savaşı kendi çağında büyük etki yaratmış Selçukluların bütün İslam dünyasında meşru bir İslam dünyasının hamisi, lideri, sultanı olma fonksiyonunu, önemini görünür kılmıştır" dedi.

Haber: Mustafa Birdir

Kamera: Ertaç Koçak

kaynağı değiştir]

'lı yıllarda Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Alp Arslan, Türk dostlarına bugünkü Ermenistan toprakları civarı ile Anadolu'ya doğru göç etmelerine izin verdi ve Türkler buralarda şehirlere ve tarım alanlarına yerleştiler. yılında Romen Diyojen, Türklere karşı bir sefer düzenledi, fakat Koçhisar şehrini geri almasına rağmen Türk atlılarına yetişemedi. yılında Türkler, Alparslan komutanlığında, günümüzde Muş'un bir ilçesi olan Malazgirt'te Manzikert (Bizans dilinde Malazgirt) ve Erciş kalelerini ele geçirdi. Daha sonra Türk ordusu Diyarbakır'ı aldı ve Bizans yönetimindeki Urfa'yı kuşattı; ancak alamadı. Türk beylerinden Afşin Bey, güçleri arasına katıp Halep'i aldı.

Alp Arslan Halep'te konaklarken, Türk atlı birliklerinin bir kısmına ve akıncı beylere Bizans şehirlerine akınlar düzenlemesine izin verdi. Bu sırada da Türk akınlarından ve son gelen Türk ordusundan çok rahatsız olan Bizanslılar, tahta ünlü komutan Romen Diyojen'i çıkardılar. Romen Diyojen de büyük bir ordu kurup 13 Mart 'de Konstantinopolis'ten (bugünkü İstanbul) ayrıldı. Ordunun mevcudu olarak tahmin edilmektedir. Bunun yanı sıra, yüzyılda yaşamış Ermeni bir tarihçi olan Edessalı Matta, Bizans ordusunun sayısını 1 milyon olarak veriyor.[8]

Bizans ordusu düzenli Rum ve Ermeni birlikleri dışında ücretli Slav, Got, Alman, Frank, Gürcü, Peçenek ve Uz askerlerinden oluşuyordu. Ordu ilk olarak Sivas'ta dinlendi. Burada halkın coşkuyla karşıladığı imparator, halkın dertlerini dinledi. Halkın Ermeni taşkınlığı ve barbarlığından yakınmaları üzerine kentin Ermeni mahallelerini yıktırdı. Pek çok Ermeni'yi öldürüp, önderlerini sürgüne yolladı. Haziran 'de Erzurum'a vardı. Orada, Diyojen'in generallerinden bazıları Selçuklu bölgesine ilerlemeyi sürdürmeyi ve Alp Arslan'ı hazırlıksız yakalamayı teklif etti. Bazıları da bulundukları yerde bekleyip pozisyonlarını güçlendirmeyi önerdi. Sonuç olarak ilerlemeye devam etme kararı verildi.[5]

Diyojen, Alp Arslan'ın çok uzakta olduğunu veya hiç gelmeyeceğini düşünerek ve Malazgirt'i, hatta Malazgirt yakınındaki Ahlat Kalesi'ni hızlıca geri ele geçirebileceğini ümit ederek Van Gölü'ne doğru ilerledi. Öncü kuvvetlerini Malazgirt'e gönderen imparator, ana kuvvetleriyle yola çıktı.

Casuslarının verdiği bilgiyle Bizans ordusunun büyüklüğünü bilen Alp Arslan, Bizans imparatoru Diyojen'in gerçek hedefinin İsfahan'a (bugünkü İran) girmek ve Büyük Selçuklu Devleti'ni yıkmak olduğunu sezdi.

Ordusundaki yaşlı askerlerin yolda kalmasına neden olan cebri yürüyüşüyle Erzen ve Bitlis yolundan Malazgirt'e varan Alp Arslan, komutanlarıyla savaş taktiklerini görüşmek için savaş meclisini topladı. Romen Diyojen ise savaş planını hazırlamıştı. İlk saldırı Türklerden gelecek ve bu saldırıyı kırmaları durumunda da karşı saldırıya geçeceklerdi. Alp Arslan ise "Kurt Kapanı Taktiği" konusunda komutanlarıyla uzlaşmıştı.

Meydan Muharebesi[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası