insidon uyku / Uykusuzluk, Uyku Bozuklukları ve Tedavisi

Insidon Uyku

insidon uyku

Uykusuzluk, Uyku Bozuklukları ve Tedavisi

Eskiden bir rahatsızlığın ikincil belirtisi (depresyon, ağrılı akut ve kronik hastalıklarda olduğu gibi) olarak bilinen uyku bozuklukları (sıklıkla uykusuzluk) günümüzde çoğu kez primer bir hastalık grubu olarak ele alınmaktadır.

Uyku genel sağlığın önemli göstergelerindendir ve başka bir psikolojik ya da bedensel rahatsızlığa bağlı olmayan uyku bozuklukları, sık rastlanan bir problem olup birincil uyku bozuklukları (primer uyku bozukluğu) olarak isimlendirilir. Ömrümüzün yaklaşık üçte birini kapsayan uykudaki bozukluklar, insana en acı veren durumlardandır. Bunun yanında iş ve akademik yaşamdaki verim düşüklükleri, sosyal hayatta uyumsuzluk, gerginlik, sinirlilik, dikkatsizliğe bağlı kavga, tartışma kazalara yol açabilmesi nedeniyle ciddi bir toplumsal sorundur.

Freud, zihnin uykuda da çalıştığını ve bunu rüyalarla ortaya koyduğunu belirtmiş, yüzyılın ortalarında Aserinsky, Kleitman, Dement, Hartman gibi araştırmacılar uyku nörofizyolojisi ve psikopatolojisi üzerinde birçok gerçekleri bulmuşlardır.Günümüzde uyku her şeyin yavaşlayıp, sessizliğe büründüğü edilgen bir durum değil, aksine aktif bir süreç olarak kabul edilmektedir. Yeni doğanda 16–18 saati, yetişkinlerde ise ortalama 7–8 saati bulan uyku süresi, tüm uyku dönemi boyunca belli aralıklarla 4–5 kez tekrarlanan ve iki tür uyku döneminden oluşan döngüsel bir süreçtir.

  1. REM uykusu: Desenkronize uyku (D-uykusu) ya da etkin uyku dönemi olarak bilinen, hızlı göz hareketleri, kalp atışları, kan basıncı ve solunumda düzensizlik, kaslarda seyirme ve peniste sertleşmenin görüldüğü, aktif rüya dönemidir. Toplam uyku süresinin %15’i REM dönemidir. Bir uyku döneminde 4–6 kez REM dönemi olur. İlk REM dönemi uykuya daldıktan 1,5–2 saat sonra belirir ve 5–10 dakika sürer. Uyanmaya yakın REM dönemi 20–40 dakikaya ulaşır. Hatırladığımız rüyalar bu son dönemin eseridir. REM uykusu döneminde uyanma ve uyandırılabilme daha kolay olmaktadır. REM uykusu 50 yaşından sonra azalmaya başlar. Birçok erişkinin 7–8 saatlik uyku periyodunda, hatırlanmayan ve uyku kalitesini bozmayan, kısa süreli ve gecede 10’u bulabilen uyanma hali mevcuttur. Bu uyanmalar normal kabul edilir.
  2. REM-dışı uyku dönemi: Senkronize uyku (S-uykusu) ya da sessiz uyku olarak isimlendirilir. Toplam uyku süresinin %85’ini oluşturur. Saptanan EEG değişikliklerine göre 4 evresi vardır. I. ve II. evre yüzeyel, III. ve IV. evre derin uyku dönemidir. Derin uyku dönemine delta uykusu adı da verilir ki, bu dönemde kalp hızı, kan basıncı ve tüm metabolizma düşer. Bu dönemde uyanmak zordur. Ortalama 65 yaşlarından itibaren derin uyku süresi azalır, I. ve funduszeue.info yüzeyel evre uzar, sık uyanılır, uykuya dalmak güçleşir.

Uyku merkezi beyinde hipotalamustadır. Bu kısım uykuya dalmada etkili olurken, REM ve REM dışı uyku döngüsündeki geçişler beyin sapı tarafından organize edilir.

Günümüzde uykuda beynin aktif olarak çalıştığı, beyindeki sinir hücrelerinde bir onarım ve yeni yapılanma gerçekleştiği, uyanıkken öğrenilenlerin ayıklanarak depolandığı ve yeni alım kapılarının açıldığına inanılmaktadır.

Birkaç gün uykusuz bırakılan deneklerde baş dönmeleri, denge kaybı, boyun kaslarında güçsüzlük, ellerde titreme, bedende ritmik sallanma gibi belirtilerden halüsinasyon ve illüzyonlara, görsel algı bozukluklarından düşünce dağılmaları, zaman ve yer algısında bozulmaya kadar giden nöropsikiyatrik tablolar görülmüştür. Uykusuz kalınan süreyle orantılı bir uyku süresi tüm klinik tabloyu düzeltmektedir. Uyku endokrin sistem üzerinde de düzenleyici bir etkiye sahiptir. Özellikle büyüme hormonu salınımı uykuda artmaktadır. Bebek ve çocukların uyudukça büyümelerinin altında bu gerçek yatar.

Psikolojik durumlarda normal-normal dışı ayırımı her dönemde tartışılmıştır ve tartışıla gelecektir. Uyku bozuklukları da bu tartışmaların her zaman içindedir. Herkes zaman zaman uyku düzeninde değişmeler yaşayabilir. Ruhsal sıkıntılar, psikolojik gerginlikler, bedensel hastalıklar uyku süresi ve düzeninde geçici bozulmalara yol açabilirler. Bunları uyku bozukluğu olarak adlandırmamak gerekir.

Uyku muayenesinde uykuya dalış biçimi, uykuya geçme hızı, rüyalar, uyku bölünmeleri, uyurgezerlik, uykuda diş gıcırdatma, erken uyanma, geç uyanma, uyanma güçlüğü gibi uykunun nicelik ve nitelikleriyle ilgili özellikler titizlikle araştırılır. Kullanılan ilaçlarla ilgili ayrıntılı öykü ve eşlik eden bedensel hastalıklar tanı için önemlidir. Uyku alışkanlıkları, uyuma ortamı dikkate alınmalıdır. Hastaya tutturulacak bir günlükle uyku sorunlarının sıklığı, uyanma sıklığı, uykuya dalma süresi gibi bilgilere ulaşılabilir. Uyku apnesi, anormal periyodik kol ve bacak hareketleri gibi bozukluklarda uyku laboratuarı incelemeleri gerekir. Uyku laboratuarında yapılan incelemede tüm gece boyunca beyin, kas, kalp elektriği aktiviteleri ,göz hareketleri ve kan gazları değerlendirilir. Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi ve Epworth Uykululuk Ölçeği gibi ölçme ve değerlendirme testleri de uykunun niteliği, gündüz uykululuğu ve uykunun genel düzeyinin değerlendirmesinde sıklıkla kullanılmaktadır.

Birincil uykusuzluk, birincil aşırı uyku, narkolepsi, uyku uyanıklık döngüsü bozukluğu gibi uykunun niceliksel bozuklukları dissomniya, uykuda kâbus görme, uykuda korku bozukluğu, uyurgezerlik bozukluğu gibi uykuda anormal bir durumun ortaya çıkması ise parasomniya adı altında sınıflandırılır.

Uykusuzluk (İnsomnia): Haftada en az 3 gün, en az 1 ay boyunca devam eden uykuya dalamama, sık sık uyanma, uyanınca tekrar uyumakta zorlanma, uyuduğu halde uykusunu alamamış olma durumudur. Burada ya depresyon, kaygı bozukluğu gibi bir psikiyatrik hastalık vardır ya da Parkinson, astım, artrit, iskemik kalp hastalığı gibi fiziksel bir rahatsızlık söz konusudur. Bazen de amfetamin, streoid, antidepresan ilaçlar, bazen aşırı çay ve kahve tüketimi veya alkol ve madde kullanımı gibi alışkanlık yapıcı ilaçların bırakılması uykusuzluk sebebi olabilir. Hiçbir ruhsal ve bedensel sorun yokken, uyku tutmayacağı korkusuyla uyuyamama durumu ise birincil uykusuzluk olarak adlandırılır.

Aşırı uyku (Hipersomni): Gece normal süre uyunduğu halde gündüz de aşırı uykulu olma hali söz konusudur. Bir nevi uyku sarhoşluğu mevcuttur. Burada depresyon, şizofreni ya da borderline bozukluklar gibi ruhsal bozukluklar söz konusu olabileceği gibi uyku apnesi, narkolepsi, miyoklonus gibi organik hastalıklar ve bazı antihipertansif, antihistaminik, anksiyolitik ilaçlar ya da esrar ve benzeri madde kullanımı rol oynayabilir.

Uyku apnesi sendromu ise, tanısı uyku laboratuarında konan, uyku süresince solunumun nöbetler halinde durmasıyla giden klinik bir tablodur. Günümüzde önemli bir sağlık sorunu olarak görülmektedir. Uyku sırasında yüksek sesli horlama ve gün içinde uyku kalitesinin düşüklüğünden dolayı uykuya aşırı eğilim vardır.

Narkolepsi de hipersomni grubunda incelenir. Gündüzleri aşırı uyku hali, uyku nöbetleri, kaslarda ani ve kısa süreli atoni nöbetleriyle giden katalepsi tablosu, uyanırken ya da uykuya dalarken kıpırdayamama veya konuşamama ile seyreden uyku felci ve uykuya dalarken hayaller görmeyle kendini gösteren nadir bir durumdur.

Uyku-Uyanıklık Düzeni Bozukluğu: Biyolojik beden saatinin bozulmasına bağlı, gündüz-gece düzeninin uzun süreli bozukluğudur. Kişi sabaha karşı uykuya dalar ve tüm günü uyuyarak geçirir. Uzun uçak yolculuklarında, kıtalararası seyahatlerde bu düzen geçici olarak bozulabilir. Ergenlik dönemi çalkantılarında, kişilik bozukluklarında, şizofrenide, mesleği gereği gece ve vardiyalı çalışanlarda görülebilir. Tedavi güç olabilir.

Uykuda Kâbus Görme: Genelde gece uykusunun sonlarına doğru, REM dönemlerinin sıklaştığı dönemde kişi korkulu düşlerle uyanır. Rüyasını hatırlar, tekrar uykuya dalmaktan korkar. Çocukluk çağında sıktır. Tanı koymak için haftada 2 ve üzerinde görülmeli, herhangi bir ilaç alımı veya ilaç kesilmesine bağlı olmamalıdır. Çocukluk çağındakiler yaşla birlikte azalır ve kaybolur. Yetişkinlerde kronikleşebilir. Özellikle travma sonrası stres bozukluğunda ortaya çıkabilir.

Uykuda Korku Nöbeti: Uykunun ilk saatlerinde, REM dışı dönemde, herhangi bir rüyayla ilişkili olmaksızın büyük bir korku ile haykırarak, panik halinde uyanma durumudur. 4–12 yaş arasında sıktır, sonraları giderek kaybolur. Erişkinlerde yaygın anksiyete bozukluklarında görülebilir.

Uyurgezerlik: Somnambulizm olarak isimlendirilir. Genellikle uykunun ilk saatlerinde ve REM dışı dönemde ortaya çıkar. Yatakta oturma, kalkarak dolaşma, yineleyici hareketler yapma, kapıları açma, buzdolabını açma, giyinme, yemek yeme, el-yüz yıkama gibi otomatik nitelikli davranışlarla seyreder. Hasta donuk, tek bir noktaya odaklı, büyülenmiş, başkaları tarafından kontrol ediliyor gibidir. Uyandırmak güçtür, çevreyle etkileşime girmez. Çocuklarda daha sık olup, erişkinlerde nadirdir.

Uykuyla Bağlantılı Hareket Bozuklukları: Diş gıcırdatma, uykuda periyodik kol bacak hareketleri, huzursuz bacak sendromu bu grup içinde ele alınır. Gündüzleri görülen hareket bozukluklarının geceleri de sürmesi bu hastalık kümesi içinde değerlendirilmez. Uyku sırasında geçirilen atipik epileptik nöbetler parasomnilerle ayırıcı tanıda önemlidir. Demir eksikliği anemileri parasomnileri tetikleyebilmektedir.

Psikiyatrik Hastalıklarda Uyku Sorunları: Uykusuzluk şizofrenide sık görülmekle birlikte hastalar bundan şikâyet etmezler. Şizofreninin alevlenme dönemlerinde uykusuzluk daha da belirginleşir. Bazen de gece-gündüz döngüsünü kaybeden hasta gece çok geç yatıp, tüm günü uyuyarak geçirebilir. Bu durum hasta ile aile arasında ciddi bir çatışma konusu olabilir. Depresyonda uykusuzluk ya da aşırı uyku görülebilir. Manide ise uyku çok azalmıştır ve hasta uykuya ihtiyaç duymaz. Bipolar duygudurum bozukluklarında uykusuz kalma, mani nöbetlerini tetikleyebilir.

Deliryum ve demanslarda şiddetli uykusuzluk, bazen aşırı uyku, uykuda sık sık uyanma, tedirgin uyku, gece-gündüz döngüsünün bozulması sık görülen uyku bozukluklarıdır.

Tüm kaygı bozuklukları ve stres durumlarında da uyku tutmaması, tedirgin ve kesikli uyku sıklıkla gözlenir.

Depresyonda, uykunun polisomnografik özelliklerini şöyle özetleyebiliriz;

  • Uykuya dalmada uzama, sık uyanma, sabah erken uyanma.
  • REM dışı uyku süresinde kısalma. (özellikle evre-IV yani derin uyku süresi azalır.)
  • İlk REM döneminin ortaya çıkış süresinde kısalma.
  • REM dönemlerinde yoğunlaşma, REM dönemindeki göz hareketlerinde artma.
  • İlk uyku dönemindeki REM süresinde uzama.

Uykusuzluk Tedavisi: Uyku bozukluklarının en sık görüleni uykusuzluk problemidir ve kişiler doktora en çok uyuyamama şikâyetiyle başvurmaktadırlar. Tedaviye başlamadan önce uykusuzluğa sebep olabilecek başka hastalıklar mutlaka saptanmalıdır. Kronik ağrılı durumlar ve depresyon gibi ruhsal bozukluklara bağlı uykusuzluklarda öncelik primer hastalığa verilmelidir. Bu tür ikincil uykusuzluklarda kısa süre uyku ilaçlarından yararlanarak hastayı rahatlatma yoluna gidilebilir.

Herhangi bir organik ya da ruhsal bozukluğun bulunmadığı birincil uykusuzluk tedavisinde öncelik uyku hijyenini sağlamaktır. Bu amaçla hemen ilaca sarılmamalı, aşağıdaki tedbirler alınmalıdır.

  • Aynı saatte yatıp, aynı saatte kalkma alışkanlığı kazanılmalıdır.
  • Gündüz uyumamalıdır.
  • Akşam yemeğinden sonra uyarıcı etkilerinden dolayı çay, kahve, kolalı içecekler, alkol ve sigaradan kaçınılmalıdır.
  • Uyku vaktinden 3 saat önceye kadar fiziksel egzersizler yapmalı, ancak uyku vaktinden 1–2 saat önce ağır ve yorucu egzersizlerden kaçınılmalıdır.
  • Yatak odasında çalışmak, yemek yemek, televizyon izlemek gibi aktivitelerden kaçınılmalıdır.
  • Yatmadan önce ağır yemek yememeli, aç ta olmamalıdır.
  • Uyku tutmayınca kendini zorlamamalı, kalkarak fazla efor gerektirmeyen bir aktivitede bulunmalıdır.
  • Uyku öncesi gevşeme egzersizleri yapılabilir.
  • Uyku öncesi ılık bir banyo yapmak, bir bardak ılık süt içmek yararlı olabilir.
  • Yatak odası karanlık ve sessiz olmalıdır.

Uykusuzluk sorununda yapılan hatalardan biri alkolü uyku ilacı niyetine kullanmaktır. Alkol ilk başlarda sedatif etkisiyle uyumaya faydalı gibi görünse de uyku verici etkisi giderek azalmaktadır. Ayrıca REM uykusu dönemlerini kısaltan alkol, uyku kalitesini, ciddi şekilde bozar ve kişiler dinlenmiş olarak uyanamazlar. Alkol alışkanlığında, alkol kesildiğinde uyku daha da bozulabilir.

Kediotu ve sarı kantaron gibi bitkiler sedatif etkileri nedeniyle uykuya yardımcı olabilmektedirler. Burada düşünülen en büyük yanlış bitkisel ilaçların zararsız olduğu düşüncesidir. Bitkisel ilaçlarda doz standardizasyonunun sağlanması zordur ve ilaç etkileşimleri yönünden dikkatli olmak gerekir. Bu nedenle başka hastalıklardan dolayı farklı ilaç kullananlarla, kontrolsüz ve yüksek dozda bitkisel ilaç kullanmayı tercih eden hastalarımıza bunun yanlışlığını belirtmeliyiz.

Uykusuzluğun ilaçla tıbbi tedavisinde; iyi bir uyku ilacı alışkanlık yapmamalı, kısa sürede etki etmeli, ertesi gün sersemlik yapmamalı, uykunun fizyolojisini bozmamalı, bırakıldığında rebound (geri tepme) etkisi nedeniyle uykusuzluğu arttırmamalı, güvenlik sınırı geniş olmalı, diğer ilaçlarla etkileşime girmemelidir.

Akut uykusuzluk tedavisinde sıklıkla benzodiazepin grubu ilaçlar ve zopiklon (Imovane) tercih edilir. Kronik uykusuzluk tedavisinde ise günümüzde klasik uyku ilaçları yerine antidepresanlar kullanılmaktadır.

  1. Benzodiazepinler: Uykuya dalma süresini kısaltır, uyku sırasında uyanmayı önlerler. Alprazolam (XANAX), lorazepam (ATİVAN), klonazepam (RİVOTRİL) bu amaçla kullanılmaktadır. Klonazepam ayrıca huzursuz bacak sendromu, periyodik kol bacak hareketleri, uyurgezerlik ve uykuda diş gıcırdatma gibi uyku bozukluklarında da etkilidir.
  2. Zopiklon (İMOVANE): REM uykusunu etkilemediği ve ertesi gün sersemlik yapmadığı bildirilmektedir. Kronik uykusuzluk tedavisinde iki ya da üç günde bir kullanımı önerilmektedir.
  3. Antidepresanlar: Bu grupta özellikle trazodon (DESYREL) uykunun niteliği ve sürekliliği üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle tercih edilmektedir. Amitriptilin (LAROXYL), opipramol (İNSİDON, İNSOMİN), maprotilin (LUDİOMİL), mianserin (TOLVON), mirtazapin (REMERON) uyku verici yan etkileri nedeniyle uykusuzluk tedavisinde kullanılan antidepresanlardır. Ortostatik hipotansiyona yol açabilmeleri nedeniyle yaşlılarda dikkatle kullanılmalı, doz azaltılmalıdır.
  4. Antipsikotikler: Birçok antipsikotik düşük dozlarda uykuya geçmeyi kolaylaştırmakta ve uzatmaktadır. Klorpromazin (LARGACTİL), olanzapin (ZYPREXA) ve seroquel ( SEROQEL, GYREX) uyku verici etkileri nedeniyle tercih edilmektedir. Bu ilaçların psikotik olmayan hastalarda, yalnızca uyku verici yan etkilerinden yararlanmak amacıyla kullanımı doğru değildir. Maalesef bu ilaçlar birçok hekim tarafından da yanlış kullanılabilmektedir.
  5. Antihistaminikler: Akut uykusuzlukta doksilamin (UNİSOM) kullanılabilir. Uyku verici etkisine çabuk tolerans gelişir.
  6. Melatonin: Aydınlık-karanlık döngüsüyle ilişkilidir. Uykuya dalmayı kolaylaştırır. Melatonerjik reseptör agonisti olan agomelatin (VALDOXAN) bu grupta kullanılmaktadır.
  7. Barbitüratlar: Yüksek bağımlılık riskleri ve intihar amacıyla kullanım kolaylığı nedeniyle günümüzde artık tercih edilmemektedirler.

Uykusuzluk tedavisinde tam ve kalıcı netice için psikoterapi şarttır. Burada bilişsel davranışçı terapi ile uykusuzluğa neden olan olumsuz otomatik düşüncelerin olumlu, inanç ve düşüncelerle yer değiştirerek işlevselliğinin kazandırılması hedeflenir.

Olumsuz düşünce ve varsayımların farkındalığına varılarak alternatif inançların geliştirilmesi terapinin özünü oluşturur. Ortalama 6–8 seansta tedavi sağlanmaktadır. Terapi sürecinin gevşeme egzersizleri ile desteklenmesi uygun olur. Uyku günlüğü tutmak olumsuz inançların saptanmasında terapiste ve danışana yol gösterecektir. Uykuya dalma kaygısı yok edildiğinde sorun çözülecektir. Uykuya odaklanarak, huzur verici imgelerin hayal edilmesi ve gevşemenin sağlanmasında hipnoz ve otohipnoz büyük yardımcıdır. Stres ile baş etmeyi öğrenmek uyku terapilerinde mutlaka sağlanması gereken bir konudur.

Antalya psikiyatri kliniği olarak, uykusuzluk sorununuz bir aydan uzun süredir devam ediyorsa ve günlük işlevlerinizi bozmaya başlamışsa bir uzman psikiyatri desteği almanızı öneriyoruz. Uyku haplarını doktor kontrolü dışında kesinlikle kullanmamalısınız.

Gece iyi uyumak, hayatta uyanık kalmak dileklerimizle.

INSIDON 50 mg 30 draje {Novartis} Kullanma Talimatı

İNSİDON^ draje Ağızdan alınır.

Etken Madde

Bir draje 50 mg opipramol dihidroklorür içerir.

Yardımcı maddeler

Aerosil , gliserin, laktoz, magnezyum stearat, mısır nişastası,, talk, hidroksipropil metilseltiloz, kollidon VA 64, titanyum dioksit, avisel PH , demir oksit kırmızı , polietilen glikol , polivinilpirolidon K. 30, şeker.

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.

• Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

• Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.

• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:

1. INSIDON nedir ve ne için kullanılır?

2. INSIDON’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

3. INSIDON nasıl kullanılır?

4. Olası yan etkiler nelerdir?

5. INSIDON’in saklanması

Başlıkları yer almaktadır.


funduszeue.infoN nedir ve ne için kullanılır?

İNSİDON sakinleştirici özelliklere sahip trisiklik antidepresanlar olarak bilinen bir ilaç grubuna dahildir. Bu ilaç beyninizdeki bazı kimyasal maddelerin etkisini değiştirerek etkili olur.

Her bir draje, 50 mg opipramol dihidroklorür içerir.

Anormal iç sıkıntısı (anksiyete), sinirlilik ya da gerginlik, uyku bozuklukları, dikkati toplamada güçlük ve depresif durumların tedavisinde kullanılır. Ayrıca bu durumların yol açtığı vücut semptomları üzerinde de faydalı bir etkiye sahiptir.


funduszeue.infoN kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

INSIDON'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ

Eğer:

•    Opipramol dihidroklorüre, diğer herhangi bir trisiklik antidepresana ya da İNSİDON’da bulunan, bu kullanma talimatının başında listelenen diğer yardımcı maddelere karşı aşın duyarlılığınız (alerjiniz) varsa kullanmayınız.

Alerjiniz olabileceğini düşünüyorsanız doktorunuza danışınız.

INSIDON'i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ

Eğer:

•    İntihar eğiliminiz varsa,

•    Monoamin oksidaz inhibitörü (MAOI) olarak bilinen bir antidepresanla tedavi edilen depresyonunuz varsa,

•    Epilepsi nöbetleriniz varsa,

•    Yakın bir zamanda kalp krizi geçİrdiyşeniz,

•    Gözde basınç artışı (glokomunuz) varsa,

•    İdrara çıkma güçlüğünüz ya da prostatınızda büyüme varsa,

•    Karaciğer ya da böbrek hastalığınız varsa,

•    Normalden fazla çalışan bir tiroid beziniz varsa,

• Herhangi bir kan bozukluğunuz varsa,

•    Alerjik deri reaksiyonlarınız (örneğin: yanma, kızarıklık) varsa İNSİDON’u dikkatli kullanınız.

•    Depresyondaki yakınınızı/hastanızı anormal    iç    sıkıntısı    (anksiyete),    huzursuzluk,    uyku

problemleri gibi davranış değişimi belirtileri    ya    da    davranıştaki    diğer    anormal    değişimler,

depresyonun kötüleşmesi ya da intiharı düşünme gibi durumlar açısından izlemelisiniz. Bu tip semptomları, özellikle de şiddetli olmaları, ani başlamaları ya da hastanın daha önceden var

olan belirtileri arasmda yer almamaları durumunda hastanın doktoruna bildirmelisiniz. Bu tip belirti gelişimini, değişimler ani olabileceği için özellikle antidepresan tedavisinin ilk zamanlarında ve doz artırılırken ya da azaltılırken günlük olarak değerlendirmelisiniz. Bu tip belirtiler intiharı düşünme ve buna yönelik davranışlar açından yüksek bir risk ile ilişkilidir ve çok yakın bir takibi ve muhtemelen ilaç tedavisinde değişiklik yapılmasına olan ihtiyacı gösterir.

Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

INSIDON'in yiyecek ve içecek ile kullanılması

İNSİDON yemekle birlikte veya yemeklerden sonra kullanılabilir.

Hamilelik

İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Hamileyseniz bunu doktorunuza bildiriniz. İNSİDON özel olarak bir doktor tarafından reçete edilmediği takdirde hamilelik sırasında kullanılmamalıdır.

Doktorunuz hamilelik döneminde İNSİDON kullanmanın potansiyel risklerini sizinle paylaşacaktır.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme

İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

İNSİDON’un etkin maddesi az miktarda anne sütüne geçer. Doktorunuz size önerilerde bulunacaktır.

Araç ve makina kullanımı

İNSİDON bazı kişilerin kendisini uykulu hissetmesine ya da bulanık görmesine neden olabilir. Bu etkilerinden birini yaşadığınız takdirde, araç ya da makine kullanmayınız ya da dikkat gerektiren diğer aktivitelerde bulunmayınız. Alkol tüketimi uyku halini artırabilir,

INSIDON'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler

İNSİDON drajeler laktoz ve sükroz içerir. Bazı şekerlere (örneğin; laktoz, sükroz) karşı hassasiyetiniz varsa, İNSİDON kullanmaya başlamadan önce doktorunuza bunu bildiriniz.

Diğer ilaçlarla birlikte kullanımı

İNSİDON ile eş zamanlı olarak diğer ilaçları kullanmadan önce, doktorunuza ya da eczacınıza danışınız. Bazı İlaçlar İNSİDON ile etkileşim gösterdiği için, dozların değiştirilmesi ya da ilaçlardan birinin kesilmesi ya da diğer önlemlerin alınması gerekebilir. Bu hem reçete) İ (yalnızca doktor reçetesi ile alınabilen ilaçlar) hem de reçetesiz İlaçlar için geçeri idir.

İNSİDON ile etkileşebilecek ilaçlar:

• Depresyon tedavisinde kullanılan monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) ve seçici serotonin geri alım İnhibitörleri (SSRI).

•    Barbitliratlar, sedatifler ve sakinleştiriciler gibi merkezi sinir sistemi ilaçlan.

•    Zihinsel hastalıkların tedavisinde kullanılan antipsikotikler.

•    Alerji tedavisinde kullanılan ilaçlar.

•    Parkinson hastalığında kullanılan ilaçlar.

•    Kalp ritim bozukluklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar.

•    Epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar.

•    Mide ve onikiparmak barsağındaki ülserlerin tedavisinde kullanılan ilaçlar (Örneğin; simetidin).

Eğer reçeteli yada reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.


funduszeue.infoN nasıl kullanılır ?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar

Doktorunuzun talimatlanna dikkatle uyunuz, önerilen dozu aşmayınız.

Yetişkinler: Semptomlarınızın durumuna göre günde bir kere drajeden günde üç kere ikişer drajeye kadar.

Doktorunuz size tam olarak kaç İNSİDON drajeyi almanız gerektiğini söyleyecektir.

Tedaviye verdiğiniz yanıta bağlı olarak, doktorunuz daha yüksek ya da daha düşük bir doz önerebilir.

Uygulama yolu ve metodu

İNSİDON yalnızca ağız yoluyla kullanılır. Drajeyi bir bardak su ile yutunuz.

Değişik yaş grupları

Çocuklarda kullanımı

İNSİDON çocuklara ya da ergenlik çağmdakilere verilmemelidir.

Yaşlılarda kullanımı

Bu grup hastalarda düşük bir başlangıç dozu önerilir. Tedavinin idamesinde yetişkin hastalara göre daha düşük doz İNSİDON yavaş doz artırımı ile kullanılmalıdır.

özel kullanım durumları:

Böbrek /Karaciğer yetmezliği:

Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda İNSlDON’un dozu azaltılmalıdır. Çünkü ilaç, böbrek hastalığının şiddet derecesine bağlı olarak daha yavaş atılır.

İNSİDON başlıca karaciğerde metabolize olduğundan bu hastalarda ve uzun süreli tedavilerde düşük doz uygulanır.

Doktorunuz ayn bir tavsiyede bulunmadıkça, bu talimatları takip ediniz.

Doktorunuz INStDON ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Tedaviyi erken kesmeyiniz, çünkü istenen sonucu atamayabilirsiniz.

Doktorunuzun doz ayarlaması yaparak istenmeyen etkilerin azaltılmasına yardımcı olabilmesi için durumunuzu düzenli olarak kontrol etmesi önemlidir. Bazı kan testleri yapmak ve kan basıncınızı ve kalp fonksiyonunuzu ölçmek isteyebilir.

Eğer INSIDON’un etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla INSIDON kullanırsanız

INStDON'dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

Kazayla doktorunuzun size söylediğinden daha fazla draje aldıysanız, hemen doktorunuzla konuşunuz. Tıbbi bakım görmeniz gerekebilir.

Aşın doz İNSİDON’un yol açabileceği belirti ve semptomlar: şiddetli uyku hali, bilinç kaybı, sersemlik, huzursuzluk, bilinç bulanıklığı, anksiyete artışı, kas koordinasyon kaybı, genel hareketsizlik, konvülsiyonlar (nöbetler), idrara çıkma problemleri, hızlı, yavaş ya da düzensiz kalp atışı, düşük kan basıncı, nefes darlığı.

İNSİDON’u kullanmayı unutursanız

Bir İNSİDON dozunu almayı unutursanız, fark ettiğiniz zaman bu atladığınız dozu alınız. Fakat, neredeyse bir sonraki dozun zamanı gelmişse, atladığınız dozu almayın ve normal doz çizelgenize göre devam edin. Bir defada çift doz almayınız. Bu konuda herhangi bir sorunuz varsa, lütfen doktorunuza sorunuz.

Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

İNSİDON ile tedavi sonlandırıldığmdaki oluşabilecek etkiler

İNSİDON tedavisini kesmek hastalığınızın daha kötüye gitmesine neden olabilir. Doktorunuz tarafından belirtilmedikçe, tedaviyi kesmeyiniz.

Sırt AğrısıSırt Ağrısı  Sırt ağrısı birden bire ortaya çıkıp şiddetli (akut) olabilir veya zamanla gelişip daha uzun süreli sorunlara (kronik) neden olabilir.
ŞizofrenlikŞizofrenlik  Şizofrenliğin psikiatrik teşhisi hakkında çok fazla anlaşmazlık vardır. Bu sayfadaki bilgiler, şizofrenliğin teşhisi, nedenleri ve tedavisi hakkındaki faklı teoriler hakkında bilgi verecektir.

Neye iyi gelir ve kullanımı nasıldır?:

Etken maddesi Opipramol dihidroklorür olan İnsidon Draje, beyinde dengesiz hale gelerek endişe, kaygı ve depresyona neden olabilecek kimyasalları etkileyen antidepresan bir preparattır. Anksiyete ( endişe,kaygı hali), gerginlik hali, huzursuzluk, stres, konsantrasyon eksikliği, depresif  hal  ile beraber görülen ruhsal rahatsızlıkların iyileştirilmesi; psikolojik kökenli olan fiziksel hastalıklar (psikosomatik hastalıklar) ve Sekonder Depresyon  (kanser, kalp – damar, mide – bağırsak, solunum sistemi, üreme – boşaltım sistemi ve deri hastalıkları gibi kronik hastalıklara bağlı olarak meydana gelen ruhsal rahatsızlıklar) tedavisinde uygulanır.

İnsidon Draje Kullananlar için Uyarılar :

  1. Vücut metabolizmanızda ilaçtaki etken maddelere karşı alerji durumu varsa bu ilacı kullanmanız tavsiye edilmez.
  2. Beyinde dengesiz hale gelerek endişe, kaygı ve depresyona neden olabilecek kimyasalları etkileyen antidepresan bir preparattır.
  3. İlk kez antidepresan kullanan kişilerde intihara yeltenme söz konusu olduğundan özellikle 24  yaş altı kişilerde bu ilacı kullanmaya başladıktan sonra   hafta doktor gözetiminde bulunulmalıdır.
  4. İlacı alırken  alkol kullanmaktan  kaçınmalısınız. Alkol ilacın yan etkilerini arttırmaktadır.
  5. Bu ilacı bazı  ilaçlarla kullanmak ölümcül sonuçlara neden olabilir. Örneğin MAO inhibitörleri grubundan bir ilaç ile beraber kesinlikle kullanmamalısınız. Şayet MAO inhibitörleri grubundan bir ilaç kullanacaksanız bu ilacın kullanımını kestikten en az 2 hafta sonra kullanmaya başlamalısınız. İlacı  kullanmadan önce kullandığınız bütün ilaçları hekiminize söylemeniz tavsiye edilir.
  6. Yakın zamanda kalp krizi geçirdiyseniz  kesinlikle kullanmak sakıncalıdır.
  7. İlacı güvenli bir biçimde kullandığınızdan emin olmak için belirli aralıklarla kan tahlili yaptırmanız gereklidir. Böbrek ve karaciğer fonksiyonlarınızı da kontrol ettirmelisiniz.
  8. Karaciğer ve böbrek hastalığı,  göz tansiyonu, dar açılı göz tansiyonu,  kalp hastalığı ve kalp yetmezliği, geçmişte kalp krizi geçirmiş olmak, alkol bağımlılığı, epilepsi, beyinde hasar varlığı, idrar tutukluluğu veya idrar problemi, aşırı aktif tiroid, feokromositoma (böbrek üstü bezinin medulla tabakasındaki tümör), şeker hastalığı, kronik alkol bağımlılığı gibi rahatsızlıklardan herhangi birine sahip iseniz  bu ilacı kullanmadan önce mutlaka hekimi bilgilendirmekte büyük yarar bulunmaktadır. Küçük bir ihmal daha önemli sorunları beraberinde getirebilir. ki duruma göre doz ayarlamaları yapılabilsin.
  9. İlacı kullanırken  kendine zarar verme ile ilgili düşüncelere sahip olma, davranışlarda ve ruh halinde değişiklikler, panik ataklar, uyku sorunları, alıngan, telaşlı, heyecanlı, sarılgan, huzursuz, agresif, ruhsal ve fiziksel olarak kendini hiperaktif hissetme ve benzeri rahatsızlıklarda derhal hekiminize müracaat etmelisiniz.
  10. 18 yaşın altındaki  gençlere  verilmemelidir.
  11. Düşünce ve reaksiyonlarınızı bozabilecek yan etkilere sahip olduğundan, araba veya makine kullanmak ve benzeri zinde ve uyanık olmayı gerektiren etkinliklerde dikkat etmelisiniz.
  12. Herhangi bir  ameliyat  olmanız gerekiyorsa  veya diyalize girmeniz gerekiyorsa hekiminize belirli bir süre öncesinden bu ilacı kullandığınız süreyi tam olarak söylemeniz gereklidir.
  13. Gebelik ve emzirme dönemlerinde hekiminize sormadan kullanmak sakıncalıdır.

İnsidon Draje&#;nin Kullanım şekli ve dozu. Nasıl uygulanır? :

  1. Doktor ilacı nasıl reçete yazdıysa o biçimde kullanmanız gereklidir. Tedavi sürecinde mutlaka hekimin yönergelerine uyulması şart olup, yanlış kullanım ve talimat dışı uygulamalar ilaçtan beklenen faydaları farklı yönde etkileyebilir, hastalığın seyrinin olumsuz ilerlemesi sonucunu doğurabilir.
  2. İlacın her dozunu bir bardak dolusu su ile beraber almanız gerekir.

Yan Etkileri ve Kontr-Endikasyonları :

  1. Karın ağrısı , nefes almada güçlük, kurdeşen, yüzde , dudaklarda , dilde ve boğazda şişlik ve benzeri bir durumda hekimi bilgilendirmekte büyük yarar bulunmaktadır. Küçük bir ihmal daha önemli sorunları beraberinde getirebilir..
  2. Baş dönmesi, uyuşukluk, ağız kuruluğu yaygın görülen yan etkilerdir.

 

Etken Maddesi: Opipramol dihidroklorür

Ticari-Jenerik ismi:  İnsidon Draje

İnsidon Draje Resmi prospektüsü için ilaç firması sitesinden faydalanmanızı öneririz.

İnsidon Draje Resmi prospektüsü için ilaç firması sitesinden faydalanmanızı öneririz.

Son arananlar

Eşdeğer (Muadil) veya Benzer ilaçlar :

Post Views:0

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası