sık sık acıkma / İnsülin Direncinin 11 Belirtisi - Sağlık Rehberi - Medstar

Sık Sık Acıkma

sık sık acıkma

Kan şekeri düşüklüğüne genelde neden olan etkenler çeşitli hormonal bozukluklar ve beslenme sorunlarıdır. Bu sorun bütünsel sağlık açısından özellikle önemlidir. Beynimizin neredeyse tek yakıtı gıda ve içeceklerde bulunan glikozdur. Bu nedenle özellikle beyinsel fonksiyonlarımızın sağlıklı bir şekilde yürümesi için kan şekerimizin  belli bir seviyede tutulması gerekir.

Aç kaldığınızda  aşırı sinirlilik, tahammülsüzlük, sıkıntı hissi, terleme, baş dönmesi, çarpıntı, fenalık hissi, iç çekilmesi, yemek sonrası uyku ve tatlıya aşırı düşkünlük kan şekeri düşüklüğünde en sık görülen belirtiler olmakla beraber; bunların yanı sıra halsizlik, uzun süreli yorgunluk, mutsuzluk, kilo kontrolünde güçlük yaşanması, sık acıkma gibi şikayetlerde kan şekeri düşüklüğünde görülen diğer belirtilerdir.

Kan şekeri düşüklüğü hafif, orta ve şiddetli derecelerde olabilir.

Hafif derecedeki kan şekeri düşüklüğünde terleme olur. Terleme genelde boynun arka kısmında ve saç diplerinde görülebilir. Ayrıca sinirlilik, titreme, güçsüzlük, aşırı açlık, mide bulantısı, baş ağrısı, baş dönmesi, bulanık görme, endişeli hissetme ve kalp atım hızında artış gibi belirtiler görülebilmektedir. Bu semptomlar şeker içeren yiyecekler yendikten sonra iyileşir. Bu döngü böyle devam eder.

Orta derecedeki kan şekeri düşüklüğünde biraz daha ciddi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Olaylara konsantre olamama, kafa karışıklığı, asabiyet, karmaşık konuşma, yerinde duramama ve ağlama, çabuk kızma gibi kişilik değişiklikleri olabilmektedir.

Kan şekerinin şiddetli derecede seyrettiği durumlarda ise genelde bilinç kaybı, inme, nöbet ve en kötüsü ölüm gibi vakalar ortaya çıkabilmektedir.

Yemek yediniz, üzerinden iki saat bile geçmedi ve siz kendinizi tekrar acıkmış hissediyorsunuz. Zamansız öfkeleniyor, nedensiz melankoliye kapılıyorsunuz. Kilo vermek neredeyse imkânsızlaştı...

O da ne?.. Sanki göbek bölgenizde de her zamankinden fazla yağlanma var!.. Bütün bunların sebebi henüz farkına varmadığınız hastalığınız ‘reaktif hipoglisemi’ olmasın?..

Prof. Dr. Mustafa Sait GÖNEN
TC İstanbul Bilim Üniversitesi
Öğretim Görevlisi

Hemen herkesin verecek bir beş kilosu var. Yediklerimize kendimizi fit hissetmek ve daha sağlıklı olmak adına dikkat ediyoruz. Hangi besinlerin yenmesi gerektiğine, azaltıldığında hangilerinin kilo verdireceğine dair bilgiler yeni değil artık. Kalori hesapları, diyet listeleri, spor salonları… Ama bir gün geliyor ve ne yaparsanız yapın kilo veremediğinizi, hatta diyet uygulamaya çalışırken fazla bile yediğinizi fark ediyorsunuz. Bu durumu önce yaşadığınız strese, yemeyi sevmenize verebilirsiniz. Ama şiddetli bir açlık hissi duyuyorsanız, sinirlilik ve huzursuzluk buna eşlik ediyorsa, her hastada görülmemekle birlikte çarpıntı ve baygınlık hissi de yaşıyorsanız sorunun kaynağı sizin iradeniz ya da yemek yemeyi sevmeniz değil, reaktif hipoglisemi hastalığınız olabilir. Bu durumda yapmanız gereken ise bir endokrinoloji doktoruna gitmek ve yaşadıklarınızı anlatmak. Biz bu sayımızda sözü, Florence Nightangale Hastanesi’nden Prof. Dr. Mustafa Sait Gönen’e verdik ve reaktif hipoglisemiyle ilgili bilgileri kendisinden dinledik. Bakalım size ya da yakınlarınıza tanıdık gelecek belirtilere rastlayacak mısınız?..

Reaktif hipoglisemi kendini hangi belirtilerle hissettiriyor? 

Baygınlık hissi, şiddetli acıkma, çarpıntı, terleme, sinirlilik, huzursuzluk… Daha ağır olan durumlarda baş dönmesi, baş ağrısı, bulanık görme, konuşma bozukluğu da görülebilir. Anlamsız öfke patlamaları ve tartışmaya meyil sıklıkla vardır.

Doyduğunu hissetmeyen, yemekten kısa süre sonra acıkan herkeste bu veya buna benzer bir rahatsızlık vardır diyebilir miyiz?

Kabaca evet. insanın yemek yedikten sonra acıkması için beş-altı saatlik bir sindirim döneminin geçmesi gerekir. Bir-iki saat sonra acıkma hissi normal değildir. Aslında bu gerçek bir acıkma da değildir, özellikle insülin direnci olanlarda erken evrede insülinin fazla salınmasına bağlı olarak ortaya bir acıkma hissi çıkar. Kanda artan insülin, iki-üç saat sonra kan şekerini normalin de altına indirdiği için, şiddetli bir yeme isteği, titreme, terleme, mide kazınması olur.

Teşhisi için hangi birime gitmek gerekiyor? Burada doktorlar hastaya yapılan hangi testler sonucunda  “reaktif hipoglisemi” teşhisini koyuyorlar?

Bu hastaların bir endokrinoloğa başvurması gerekir. Tanısı spesifik bir testten çok, klinik özellikleri ile konulur. Açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri, açlık insülin düzeyi ve şikâyetleri için anında kan şekerine bakmak yol gösterebilir. Sadece açlık kan şekerine bakarak “Benim bir şeyim yok” demek yetmez; bu yüzden endokrinoloğa başvurulması önemlidir. Eskiden bu hastalarda uzamış yükleme testi kullanılırdı, günümüzde sadece kliniği belirgin olmayanlarda bu teste başvuruyoruz.

Hastalık daha çok kimlerde ve ne zaman görülüyor?

Diyabet riski olan bireylerde daha çok görülüyor. Obez veya fazla kilolu kişilerde, ailede diyabet öyküsü olanlarda, sağlıksız beslenenlerde ve düzenli egzersiz yapmayanlarda reaktif hipoglisemi riski daha fazladır. Genellikle karbonhidrattan zengin öğünlerden sonra görülür. Dengeli beslenmeyenler, kahvaltı yapmayanlar ve düzensiz yemek yiyenlerde kan şekeri gün içinde düştüğü için sık sık atıştırma krizleri görülür.

Bu hastalık neden önemli? Gerekli önlemler alınmazsa ilerleyen dönemlerde nasıl bir seyir izliyor?
Reaktif hipoglisemi erken tanı konulmazsa yıllar içinde  önce ‘Bozulmuş Glikoz Toleransı’na, sonrasında da diyabet hastalığına ilerler.

Reaktif hipoglisemisi olanlar, şeker düşüklüğü belirtilerini yaşamamak için sık sık atıştırır, bu da sadece yaşam kalitesini bozmakla kalmaz, kilo almaya ve sonunda şeker hastalığına yol açar.

Reaktif hipoglisemi teşhisi konulmuş bir hasta, hayatında neleri değiştirerek gelecek sürecini değiştirebilir?
Reaktif hipoglisemi tanısı alan kişi, ‘Tıbbi Beslenme Tedavisi’ olarak adlandırdığımız sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmeli ve düzenli spor yapmalıdır. Öğünlerinde basit karbonhidratlı rafine besinler yerine, glisemik indeksi düşük gıdalara yer vermelidir. Egzersiz olarak da haftada dört-beş gün 35-40 dakika tempolu yürüyüş ya da  asgari toplamda 150 dakika tempolu yürüyüş önerilebilir. Biz buna “yaşam tarzı değişikliği” diyoruz. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, 10 yıl içerisinde çıkabilecek bir şeker hastalığı, hiçbir ilaç kullanmadan, sadece yaşam tarzı değişikliği ile yüzde 58 oranında engellenmektedir.

Yenmemesi gereken gıdalar nelerdir?

Şeker, bal, reçel, dondurma, çay şekeri içeren pasta, tatlı ve kekler, çikolata, patates, pirinç, beyaz unla yapılmış yiyecekler yenmemelidir. Alkolden, özellikle de açken alkol almaktan kaçınılmalıdır.

‘Glisemik indeks’ sık sık duyduğumuz ama tam olarak anlamını bilmediğimiz bir terim. Bu terim doğrultusunda ne tür beslenme önerilerinde bulunabilirsiniz?

Karbon, oksijen ve hidrojen molekülünden oluşan karbonhidratlar;  rafine  beyaz şekerdeki gibi basit ya da patateste olduğu gibi kompleks karbonhidratlar olarak ikiye ayrılır. insan bedenine enerji sağlayan  çeşitli besinlerdeki bu karbonhidrat yapıları kan şekerini farklı derecelerde yükseltir. Besinlerin kan şekerini yükselten etkileri “glisemik indeksi”ni gösterir. Hızla emilip kana geçen besinlere, ‘glisemik indeksi yüksek besinler’ denir. Kan şekerini hızla yükselten besinler, bu hastalarda pankreası aşırı uyararak abartılı insülin salınmasına neden olur. Bu durum daha sonra tokluk olduğu halde kan şekerinin düşmesine ve şikâyetlere yol açar. Glisemik indeksi düşük besinler yavaş yavaş emilip kana geçerek, abartılı insülin yanıtına neden olmaz. Bunun için glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmelidir. Ancak glisemik indeksi düşük diye fazla da tüketilmemelidir.

Neden Çok Sık Acıkıyorum?

Doğal gıdanın gün geçtikçe azaldığı bu dönemlerde yaşanan en büyük sorunlardan biri beslenme oluyor. Tüketimin gün geçtikçe artmasıyla beraber ivme kazanan yapay gıdalar, bu noktada birçok insana büyük sorunlar yaşanmaktadır. Gereken vitaminlerin ve besin değerlerinin besin içerisinde olmaması tokluk hissinin kaybolmasına neden oluyor. ‘Neden çok sık acıkıyorum?’ sorusunun cevabını bu blogda arayabilirsin. İşte sık acıkmanın bazı sebepleri:

Düzenli sıvı tüketmemek

Sıvı diyerek bu durumu geniş bir yelpazede yorumlayabilirsin fakat ana faktör su olmakta. Vücutta yeterli suyun bulunmaması, midede sürekli acıkma hissinin yaşanmasına sebep olabilmektedir.

İlaç kullanımı

Fizyolojik veya psikolojik sebeplerle kullanılan ilaçlar, iştah açmasıyla beraber sürekli besin tüketmenin kapısını aralıyor. Kullanılan maddenin vereceği yan etki elbette ki bu tür tokluk hissi yaratabilmektedir. ‘Neden çok sık acıkıyorum?’ diyenlerin ilk şüpheleneceği durumlardan biridir.

Alkol kullanımı

Derecesini bilmeden düzenli olarak tüketilen alkolün bünyede yaratacağı yan etkilerin sınırı olmamakta. Bu bağlamda sürekli acıkan birinin sürekli acıkma hissi yaşaması olağandır.

Yanlış uygulanan diyetler

Sıradaki madde, herkes tarafından sıkça yapılan hatalardan biridir. Yanlış uygulanan diyetler, midede sürekli acıkma hissinin yaşanmasına neden olabilmektedir. Gerekli makro değerlerin alınmaması, yemeğe daha çok saldırmayı tetikleyebilmektedir. Doğru diyet programları için Sneaks Cloud Blog’u hemen keşfet!

Hormonlu gıdalar

Gün geçtikçe artan hormonlu gıdalar, istemeden de olsa eve giriyor ve yemeklerde kullanılıyor. Doğal bir ürünün belirli bir gramajından doyulsa bile bu ürünün hormonlusunda iki katı kadar yeseniz de istediğini alamayabilirsin. 

Spor yapmamak

Düzenli olarak bir spor dalıyla ilgilenmek, hayatın birçok alanında düzeni de beraberinde getirmekte. Eğer spor yapmayıp günün çoğunluğunu evde geçiriyorsan, bu noktada neden çok sık acıkıyorum sorusunun cevabını çok uzakta aramana gerek yok.

Düzensiz uyku

‘Neden çok acıkıyorum?’ sorularının cevaplandığı blogun son maddesi ise düzensiz uyku. Sağlıklı yaşamın yapı taşlarından biri olan uyku, günde 6 ile 8 saat arasında alınması gerekmekte. Sadece süresi değil aynı zamanda yattığın ve kalktığın zamanlar da önemli. Akşam 22.00 ile Sabah 06.00 arasında yapılan uykuların en verimli ve sağlıklı olduğu gözlemlenmiştir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası