sahabe karınca hikayesi / “Peygamberimiz Yanık Bir Karınca Yuvası Gördü…” | İslam ve İhsan

Sahabe Karınca Hikayesi

sahabe karınca hikayesi

Dini Hikayeler - Yeni Şafak

İMSAKİYE - İSTANBUL

Yoksul ve Zengin k&#x;ssadan hissesini oku! Ramazan&#x;da ibretlik, güzel, ilginç, k&#x;sa, uzun, anlaml&#x;, ağlatan ve dini hikayeler Yeni Şafak k&#x;ssadan hisse sayfas&#x;nda.

Yeni Şafak olarak yayın hayatına başladığımız ilk günden itibaren ülkemizde demokrasinin tüm kurumları ile yerleşmesi, milli irade ve değerlerimizin hakim olması için tüm gücümüzle çalıştık. Bu ülkenin geleceğinin derin sularda boğulup gitmemesi için çaba sarf ettik.

Fırtınalı günlerde sığınılacak bir liman olduk. Bugüne kadar ülkemize yapmış olduğumuz katkıyı bundan sonra da okurlarımızın desteği ile sürdürmeye devam edeceğiz. Her gün Yeni Şafak’la yeni bir umut olacak.

sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunundaki amaçlar ile sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.

Hz. Süleyman ve Karınca hikayesi

Hz. Süleyman ve Karınca hikayesi

erer
Hazret-i Süleymân (a.s.) bir gün, deniz kenârında oturmuşlar idi. Bir karıncanın geldiğini gördü. Ağzında bir yeşil yaprak tutardı. Deniz kenârına ulaştı. Sudan bir kurbağa çıkdı. O yaprağı karıncadan alıp, denize döndü. Karınca geri döndü.
Karıncadan sordular ki,
&#; Bunun hikmeti nedir.
Karınca cevâb verdi ki,
-Bu deryânın ortasında, Allahü Sübhânehü ve teâlâ hazretleri bir taş halk etmişdir. O taşın içinde bir böcek halk etmişdir. Beni onun rızkına sebeb etmişdir. Ben her gün o nesneyi, ona yetecek kadar rızkı getiririm. Deniz kenârına ulaşdırırım. Allahü teâlâ hazretlerinin, kurbağa sûretinde yaratdığı bir meleği o rızkı benden alır, o böceğe verir. O böcek, Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerinin kudreti ile, fasîh dil ile söyler ki;
-SübhânAllah ki, beni halk etdi, deniz ortasında ve taş arasında bana mekân verdi. Benim rızkımı unutmadı. İlâhî, ümmet-i Muhammedi ümîdsiz etme!


Cevap: Hz. Süleyman ve Karınca hikayesi

Kayıtsız Üye
Hz.Süleyman bir karıncayla olan masalı nedir anlatır mısınız?


Cevap: Hz. Süleyman ve Karınca hikayesi

memduh
Hz.Süleyman bir karıncaya bir yıllık yiyeceğinin miktarını sorar. Karınca da, bir buğday tanesi yerim diye cevap verir. Cevabın doğruluğunu kontrol etmek isteyen Hz. Süleyman (a.s) karıncayı bir şişeye koyar. Yanına da bir buğday tanesi koyar ve hava alacak şekilde şişeyi kapatır.

Sonra da bir yıl bekler. Müddeti dolunca şişeyi açtığında bir de bakar ki karınca buğday tanesinin yarısını yemiş, yarısını da bırakmıştır. Hz.Süleyman (a.s) karıncaya buğday tanesini tamamen neden yemediğini sorar. Karınca da, "Daha önce benim yiyeceğimi yüce Allah (c.c) verirdi. Ben de O&#;na güvenerek bir buğday tanesini yerdim. Çünkü O beni asla unutmaz ve ihmal etmezdi.

Fakat bu işi sen üzerine alınca doğrusu nihayet bu aciz bir insandır diye sana pek güvenemedim. Belki beni unutup yiyeceğimi ihmal edebilirsin. O yüzden yarısını bıraktım der." paylaşmak istedim.

Rızkı veren Allah&#;tır&#;

KAYNAK : ÖMER IŞIKTEKİN KÜRSÜDEN İNCİLER SAYFA 80 &#;


hz süleyman karınca hikayesi, hz süleyman karınca kıssası, hz süleyman hikayeler

Bu kategoride yer alan Tevazu (Hikaye) başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

Benzer Yazılar:

Hz. Süleyman (a.s.) ve Karınca Hikayesi

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

Bir peygamber, karınca ısırdı diye karınca yuvasını nasıl yerle bir eder?

Değerli kardeşimiz,

Bu konuyu birkaç madde halinde açıklamakta fayda vardır:

1) Bu hadis rivayeti Kur’an’dan sonra en sahih iki kaynakta geçmektedir. Hadis ilmi kriterlerine göre, bu kıssanın uydurma olduğunu söylemek mümkün değildir. (Kıssanın kaynakları için bk. Buhari, Bed’ü’l-halk, 16, Cihad,; Müslim, Selam,,,)

2) Böyle sahih bir haberde Peygamber Efendimiz (asm)'in bildirdiği bir habere, “Böyle bir şey olamaz!..” türünden itiraz yöneltmek hem ilmî değil, hem de bilmeden Peygamberimiz (asm)'in söylediklerine karşı bir saygısızlık ifade eder. Çünkü, söylenen bir sözün doğru olup olmadığı konusunda başvuracağımız kaynağımız haberin kaynağıdır. Kabul edilen ilmi kurallara uygun ise, onu kabul etmekten başka bir çıkış yolumuz olamaz. Bu konumuz da böyledir…

3) Dünyada öyle bazı gizemli/esrarlı olaylar vardır ki, akıl ile hikmetini idrak etmek imkânsız gibidir. Bizzat Kur’an’da/Kehf suresinde yer alan kıssada; Hz. Hızır’ın -zahiren masum- bir çocuğu öldürmesi de bu nevidendir. Onun için hissiyatımızı ve aklımızı her konu için yegâne ölçü olamayız. Birçok meselenin hikmetin, aklımızla bilmediğimiz gibi, bu hadisteki “karıncanın yuvasının yakılması” olayını da bu “bilinmezlerimiz” olan listeye kaydetmeliyiz.

4) Bu kıssanın bir sebebi de anlatılmaktadır. Kaynakların verdiği bilgiye göre, kıssanın kahramanı olan peygamber, altı üstüne getirilerek cezalandırılmış bir köyü/kasabayı görmüştür. Şaşkın şaşkın o korkunç manzarayı seyrederken, hissiyatına kapılmış ve bir beşer olarak kendi kendine “Ya Rabb! Burada masum günahsız çocuklar ve hayvanlar da vardı!..” diyerek yürümüş ve nihayet kıssanın geçtiği ağacın altında istirahat etmeye başlamıştır.

İşte bu olayın vuku bulması, onun sessiz de olsa içinden seslendirdiği bir nevi itirazına fiili bir cevap teşkil etmiş ve pratikte uygulanmıştır. (bk. İbn Hacer, Fethu’l-Bari, 6/)

Yani, bir karıncının kendisini rahatsız etmesinden gazaplanan peygamberin, içinde -diyelim ki ısıran karıncaya ceza verdi, fakat- masumların da bulunduğu oradaki karıncaların yuvasını yakması olayı, Allah’ın -içinde masum çocuk ve hayvanların da bulunduğu- bir kasabayı yıkmasına benzetilmiş ve o kasaba halkının isyanlarıyla Allah’ın gazabına dokunduğu gerçeğine canlı bir örnekle işaret edilmiştir.

“Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden yalnız zulmedenlere dokunmakla kalmaz, hepinize şamil olur. Biliniz ki Allah’ın cezalandırması şiddetlidir.”(Enfal, 8/25)

mealindeki ayette bu hususa işaret edilmiştir.

Tabii ki, imtihan sırrının bir gereği olarak masumlar da o zalimlere gelen musibetten payını alırlar, fakat ölümden sonra yolları ayrılır. Zalimler cehenneme; masumlar ise cennete giderler.

5) Kuvvetli rivayetlere göre, bu peygamber Hz. Musa’dır. (bk. İbn Hacer, a.g.y)

Her peygamber de bir insan olarak bazen kendi hissiyatına göre hareket edebilir ve bu kıssada olduğu gibi, Allah tarafından ikaz edilebilir.

Özellikle Hz. Musa gibi, beşeri mizacı itibariyle asabi bir kişinin, bir sefer sırasında çok yorgun ve bitkin olduğu bir sırada, kendisini oldukça fazla incittiği anlaşılan bir karınca yüzünden hiddetlenmesi ve oradaki yuvasını yakmasında bu sert beşeri mizacın önemli bir payı vardır.

Fakat hadiste geçtiği üzere, Allah tarafından derhal uyarılmış ve yaptığının yanlış olduğu bildirilmiştir.

Hz. Musa gerçekten çok asabi bir mizaca sahip olduğunu Kur’an’dan da öğrenebiliyoruz:

“Musa, öfkeli ve kederli bir halde kavmine dönünce:‘Benden sonra arkamdan ne kötü işler yaptınız? Rabbinizin emrini (benimle sözleştiği kırk günün sonunu beklemeyip) acele mi ettiniz?’ dedi. Levhaları yere attı ve kardeşinin başını tutup kendisine doğru çekmeye başladı. Kardeşi şöyle dedi: ‘Ey anamın oğlu! Bu kavim beni küçümsedi, neredeyse beni öldürüyorlardı. Bana düşmanları sevindirecek şekilde davranma, beni bu zalim kavimle bir tutma!’ (A'raf, 7/)

mealindeki ayette Hz. Musa’nın bu sert mizacına da işaret edilmiştir.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası