araba için zekat verilir mi / İhtiyaç İçin Kullanılan Araç Gereç ve Malzemelere Zekat Düşer Mi? - Diyanet TV

Araba Için Zekat Verilir Mi

araba için zekat verilir mi

Ev, araba gibi, değeri artan mallardan neden zekat alınmıyor?

Değerli kardeşimiz,

Ev, araba gibi mallar;

- Asli ihtiyaç ise, kişinin ihtiyaçlarına girdiğinden zekatı yoktur.

- Kiraya verilmişse, kira gelirlerinden (bürüt üzerinden yirmide biri) zekat olarak verilir.

- Ticaret malları ise, üzerinden tam bir yıl geçince kırkta bir zekat verilir.

Soruda geçen ev örneğine gelince:

Bu ev, oturduğu veya yazlık-kışlık gibi bir ihtiyaç için kullandığı bir yer ise buna zekat gerekmez. Ancak kiraya vermişse, kira gelirinden zekat verilir, alım satım yapıp kar elde etmek istiyorsa, o zaman da ticaret malı olarak kabul edilir.

Nema, sözlükte “artmak, çoğalmak, gelişmek” anlamındadır. Terim olarak ise, hakiki ve takdirî olmak üzere ikiye ayrılır.

Hakiki nema, malın gerçek anlamda artışını ifade eder ve toprak ürünleri, ticaret malları, hayvanlarla define ve madenler bu grupta mütalaa edilir.

Takdirî (hükmî) nema ise, bir malın potansiyel olarak artma, arttırılma ve çoğalma özelliğine sahip bulunması sebebiyle fiilen artış gerçekleşmese bile artıcı (nâmî) nitelikte sayılmasıdır. Altın, gümüş ve para böyledir.

Hz. Peygamber (asm) ve Hulefâ-yi Râşidîn döneminde bu vasıflara sahip olmayan mallardan zekât alınmamıştır. (Serahsî, el-Mebsût, Beyrut , II, )

Hz. Peygamber (asm)’in kavlî ve amelî sünnetiyle Hulefâ-yi Râşidîn’in uygulamalarını dikkate alan fakihler bu devirlerde zekâta tâbi tutulan malların nâmî olduğunu tesbit etmişler, dolayısıyla nemâyı zekâtın mala ilişkin vücûb şartı olarak kabul etmişlerdir.

Ticaretin kâr amacıyla yapıldığı dikkate alınarak, ticarî emtia hakikaten nâmî mallar grubunda mütalaa edilmiştir. Nitekim Hz. Ömer deri ticareti yapan Hammâs’ın, zekât ödemeyi gerektirecek malı bulunmadığını söylemesi üzerine derileri göstererek onların parasal değerini belirleyip zekâtını ödemesi gerektiğini hatırlatmıştır. (Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm, s. )

Toprak ürünleri de tarım yoluyla elde edilen ve mal varlığında gerçek artış sağlayan bir gelir sayılmıştır. Bakara sûresinin âyetinde bunların zekâta tabi olduğuna işaret edildiği gibi hâkim kanaate göre, “Hasat günü hakkını verin” ifadesinde geçen (En‘âm, 6/)“hak”tan maksat zekâttır; toprak ürünlerinin zekâtına ilişkin nisap ve nisbetleri gösteren hadisler de bu görüşü desteklemektedir. (Buhârî, Zekât, 55)

Hakikaten nâmî olan diğer bir mal grubu zekâta tâbi hayvanlardır. Hz. Peygamber deve, sığır ve koyun cinsi hayvanlardan zekât tahsil etmiş (Buhari, Zekât, 42), fakihler keçiyi koyuna ve mandayı sığıra kıyas ederek bunların da zekâta tâbi olacağı hususunda ittifak etmiştir.

Fukahanın çoğunluğuna göre bu hayvanların zekâta tâbi olması, yılın çoğunu otlaklarda otlayarak geçirme şartına bağlıdır; dolayısıyla yemle beslenen hayvanlarla ziraat, nakliye vb. işlerde kullanılan hayvanlar bu kapsamda değildir.

Madenler de istihsal edildikçe sahibi veya işletmecinin mal varlığına artı değer olarak katıldığından hakikaten nâmî mallardandır. Maden, define, hazine gibi eşyayı ifade eden “rikâz”dan 1/5 nisbetinde vergi ödeneceğini belirten hadise dayanarak (Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm, Kitâbü’l-Emvâl, s. ) Hulefâ-yi Râşidîn döneminde ve sonraki devirlerde yapılan tahsilâtın zekâtın harcama kalemine mi yoksa fey’inkine mi konulacağı tartışılmıştır.
Mübadele aracı olması yanında çalıştırılınca gelir getiren ve saklandığında tasarruf aracı vazifesi gören altın, gümüş ve para takdiren nâmî sayılmış, zekâta tâbi kılınarak sahiplerinin bunları yatırıma sevketmesi hedeflenmiştir.

Hz. Peygamber (asm), ister nakit ister külçe olsun piyasada çokça bulunan gümüşün nisab ve nisbetini belirlemiş (Buhârî, Zekât, ), Hz. Ömer ve Hz. Ali ondan öğrendikleri şekilde altının her 20 dinarından 1/2 dinar zekât almış (Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm, s. ), mezhep imamları da gümüşün nisabının dirhem, altın nisabının 20 miskal ve her ikisinin % 2,5 nisbetinde zekâta tâbi mal olduğu hususunda görüş birliğine varmıştır.

O devirde henüz kâğıt para kullanılmadığı için, mezhep imamlarının fetvalarında bu tür paranın zekâtıyla ilgili açık bir hükme rastlanmaması tabiidir. Altını temsilen ödemelerde altın yerine kullanılan banknotun tedavülde bulunduğu dönemlerde yaşayan fakihler bu paraları karşılığı hemen ödenebilen borç senedi olarak değerlendirmiştir. Kâğıt para giderek altına bağlı olmaktan çıkarılıp müstakil mübadele aracı haline geldiği ve fıkhî açıdan para olarak kabul edilen altın ve gümüşün mübadele aracı, bedel, stok vb. fonksiyonlarını yerine getirdiği için günümüz İslâm âlimleri, madenî ve kâğıt paraların da altın ve gümüş gibi zekâta tâbi olduğu hususunda ittifak etmiştir.

Öte yandan temel ihtiyaçlar için gerekli olan mallarHanefîler tarafından “havâic-i asliyye” terimi çerçevesinde özel biçimde ele alınarak, fakihlerin çoğunluğunca ise daha çok nemâ vasfı taşımamasıyla irtibatlandırılarak zekâta tâbi tutulmayan mallar arasında mütalaa edilmiştir.

Buna göre binek hayvanları, özel otomobiller, oturulan evler ve ev eşyaları, sanatkâr aletleri vb. zekâta tâbi olmadığı gibi bu vasfını geçici veya devamlı kaybeden mallar da zekâttan muaf olur.

Yine çalınan, gasbedilen, kaybolup ulaşılamayan mallarla ödenmesinden ümit kesilen alacaklar nâmî olsa da ele geçmedikçe zekâta konu olmaz. (Kâsânî’nin İmam Mâlik’in zekâtın farz olması için nemâyı şart koşmadığı yönündeki ifadesinin eleştirisi için bk. M. Abdülgaffâr eş-Şerîf, XV/41 [/], s. )
Zekâtın kelime mânasıyla (artma, çoğalma, bereket) zekâta tâbi mallarda aranan nemâ vasfı arasında sıkı bir bağ bulunduğuna dikkat çeken Kâsânî, bir yandan zekâtın yatırıma teşvik özelliğiyle servetin artmasını sağladığını, öte yandan yukarıda açıklanan yollarla nemâlanan mallardan zekât verilerek fakirlerin ihtiyaçlarının giderildiğini, böylece fakir ve zengin arasında maddî ve mânevî bakımdan yakınlığın oluştuğunu belirtir.

Ayrıca, malî bir ibadet olması yönüyle zekâtta asıl amacın Allah’a kulluk edip O’na yakınlık sağlanması olmakla birlikte, beşerî ilişkiler açısından bu ibadetle dince zengin sayılan kişilerin mallarından fakirlere gelir aktarıp onların ihtiyaçlarının giderilmesi hedeflendiğinden, aynı fakih bu amacın gerçekleşmesi için artma niteliği taşımayan mallardan zekât alınmadığını, bu ölçünün esas kabul edilmemesi halinde zekâtın zenginleri fakirleştirme gibi bir sonuç ortaya çıkarabileceğini hatırlatır. (Bedâi, II, 11; klasik fakihlerin nemâ anlayışına bazı çağdaş araştırmacılar tarafından yöneltilen eleştiri ve bunun tenkidi için bk. Mahmûd Ebü’s-Suûd, s. ; M. Abdülgaffâr eş-Şerîf, XV/41 [/], s. )

İlave bilgi için tıklayınız:

- Gayrimenkullerin zekatı var mı? Kiraya verilen ev, daire, arsa

Kaynaklar:

- Yahyâ b. Âdem, Kitâbü’l-Harâc (nşr. Ahmed M. Şâkir), Kahire /, s.
- Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm, Kitâbü’l-Emvâl (nşr. M. Halîl Herrâs), Kahire , s. , ,
- Cessâs, Ahķâmü’l-Ķurân, I, ,
- İbn Hazm, el-Muĥallâ, V,
- Serahsî, el-Mebsûŧ, Beyrut , II,
- Kâsânî, Bedâi, II,
- İbn Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, I, 72,
- Şevkânî, Neylü’l-evtâr, Kahire, ts., IV, ,
- Yûsuf el-Kardâvî, Fıķhü’z-zekât, Beyrut /, I,
- Bilmen, Kamus, IV,
- Mahmûd Ebü’s-Suûd, Fıķhü’z-zekât el-muâśıra, Küveyt , s.
- Mehmet Erkal, Zekat: Bilgi ve Uygulama, İstanbul , s.
- M. Abdülgaffâr eş-Şerîf, “en-Nemâ ve eŝerühû fi’z-zekât”, Mecelletü’ş-şerîa ve’d-dirâsâti’l-İslâmiyye, XV/41, Küveyt /, s. ; “İnmâ”, Mv.F, VII, ; “Nemâ”, a.e., XLI,
- Diyanet İslam Ansiklopedisi, Zekat, Para, Nema, Havaic-i asliye md.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Soru-() Ev ve arabanın zekatı ile ilgili birkaç soru.

Soru ve Cevaplar:
Zekatla ilgili net bir cevaba ulaşamadığımız bir mevzuda bizi aydınlatırsanız memnun oluruz. Ben kirada oturuyorum. Başka da bir evim yok. Ama ödemekte olduğum iki ayrı kooperatif hissesi var. Birincisi memleketimde olup ev sahibi olabilmek amacıyla kendim ödüyorum. İkincisi ise arkadaşımla birlikte ortak girdik ve yarı yarıya ödüyoruz. Bununla ilgili niyetimiz öncelikle bitene kadar ödemek. Sonrasında eğer taraflardan birinin o günün şartlarında almaya gücü yeterse birimizin tamamını satın alarak ev sahibi olması -ki bu gün için bu imkansız- ya da kiraya verip kirasını ortak almak. Üçüncü ihtimal ise başkasına satıp parasını paylaşarak başka bir yerde değerlendirmek. Yani bu gün için ne yapacağımıza henüz biz de karar vermiş değiliz. Bizim bununla ilgili bulduğumuz tek husus: "Ticari olmayan ev, dükkan, gibi mallara zekat düşmez. Ancak bunların kira ve gelirlerine, nisab fazlası olması halinde zekat düşer." Çevremizden ise koop. olarak devam ettiği müddetçe zekatın düşeceği yönünde fetvalar da duyduk. Bu yüzden ihtilafta kaldık.

Soru 1. Benim durumumda olan bir kişi bu funduszeue.infoın zekatını nasıl verecek?
Cevap. İster kooperatif yoluyla ister başka şekilde ev yaptıran veya yaptırmak isteyen bir kimse eğer bu evi oturmak için yaptırıyorsa, hem bu evin yapılmış kısmının değeri üzerinden hem de bunun için ayırdığı paradan zekat vermez, ev aslî (temel, olmazsa olmaz) ihtiyaçlardan sayılır. Oturmak içim değil de satıp parasını başka şeylere sarfetmek için ev yaptırıyorsa bunun maliyet değerinden ve buna ayırdığı paradan kırkta bir olarak zekat vermesi gerekir.

Soru 2. Kendi evinde oturduğu halde, kişinin kiracısı olmayan ve satılık olmayan ikinci bir evi varsa o evin zekatı var mıdır? Neye göre verilir.
Cevap. Böyle bir ev kira için ayrılmış ise zekata tabi değildir; kiraya verildiğinde safi geliri (yıllık olarak nisabı buluyorsa) bunun yüzde onu zekat olarak verilir.

Soru 3. Kendisi kirada oturduğu halde başka bir evi ve bundan gelen kirası varsa ve aldığı kira ile kendi kirasını ödüyorsa zekatı olur mu? (Diğer mallarından ödeyeceği zekata o kirayı dahil eder mi?)
Cevap. Evi olduğu halde burada oturmayıp kirada oturan, evini de kiraya veren bir kimsenin bu evden vereceği zekat, yukarıdaki maddede geçen kira gelirinden verilen zekattır; yani nisaba erişen safi gelirin yüzde onunu zekat olarak verir. Zekatı kırkta bir olan malların zekatı ile -gelir getiren ve zekatı, safi gelirinin onda biri olan ev, otobüs, makine, otel funduszeue.info zekatı ayrı ayrı hesaplanır.

Soru 4. Araba binek hükmünde ve zekat düşmez diye biliyoruz. Ancak her an satılabilecek konumda olduğundan ticari mal gibi düşünülmeli midir?
Cevap. Bir çok mal hemen satılabilir durumdadır; hemen satılabilir olmak malı zekatlık yapmaz; yani edinme ve kullanma niyeti esas alınır; aslî ihtiyaç sayılan mallar zekata tabi değildir; araba da böyledir.

Soru 5. Araba hususunda lüks olması zekatı nasıl etkiler. (5 milyarlık araba da var 35 milyarlık araba da var) Hepsi tek binek hükmünde midir?
Cevap. Eski zamanlarda da insanların binekleri kıymet bakımından farklı idi; çok değerli atları ve develeri olanlar ile adi bineği olanlar aynı sayılır, kıymetli binek sahipleri bundan dolayı zekat ödemezlerdi.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
  • 16
  • 17
  • 18
  • 19
  • 20
  • 21
  • 22
  • 23
  • 24
  • 25
  • 26
  • 27
  • 28
  • 29

Araç-gereç ve malzemeye zekât düşer mi? 

Araç-gereç ve malzemeye zekât düşer mi? Sanat ve mesleğin icrası için gerekli olan araç gereç, makine ve malzemeler, aslî ihtiyaçlardan olup bunların zekâtının verilmesi gerekmez. Ancak, kendi mesleğinin icrası için değil de, ticaret için üretilen veya ticari amaçla alınıp satılan araç-gereç, malzeme ve makinelerin zekâtının verilmesi gerekir.

Ticaret malının zekâtı kendi cinsinden ödenebilir mi? 

Ticaret malının zekâtı kendi cinsinden ödenebilir mi? Ticaret mallarının zekâtı, malın değeri üzerinden hesaplanıp parayla verilebileceği gibi, malın kendi cinsinden de verilebilir.

Alacaklar zekâta mahsup edilebilir mi?

Ödeme güçlüğü çeken borçlu kişi, kendisine zekât verilebilecek kişilerden ise, böyle bir kişide alacağı bulunan kişi, ondaki alacaklarını zekâta mahsup edebilir.

Kalp hastalarının dilaltı hapı kullanması orucu bozar mı?

Bazı kalp rahatsızlıklarında dilaltına konulan ilaç, doğrudan ağız dokusu tarafından emilip kana karışarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu ilaç, ağız içinde emilip yok olduğundan mideye bir şey ulaşmamaktadır. Bu itibarla, dilaltı hapı kullanmak orucu bozmaz.

Her gün hap kullanmak zorunda olan hastaların oruç tutmaları gerekir mi?

Hastalık, Ramazan'da oruç tutmamayı mubah kılan özürlerdendir. Bir kimsenin oruç tuttuğu takdirde hastalanacağı, hasta ise hastalığının artacağı tıbben veya tecrübe ile sabit olursa oruç tutmayabilir. İyi olunca da yalnız yediği günler sayısınca kaza etmesi gerekir. Âyet-i Kerime' de ”Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutar” buyrulmuştur (Bakara, 2/). Ömrü boyunca bu durumda hasta olan kişiler ise, her gün için bir fidye verirler. Yoksul ve muhtaç kişilerin fidye vermeleri de gerekmez. Zira dinimizde hiç kimse, gücünün üstünde bir sorumlulukla yükümlü tutulmamıştır.

sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunundaki amaçlar ile sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası