Sandalye Sözlük Anlamı
Sandalye Ne Demek? TDK’ya Göre Sandalye Sözlük Anlamı Nedir?
Sandalye kelimesi dilimizde kullanımda olup anlamı merak edilen kelimeler arasında yer alıyor. Kelimelerin anlamı ve kökeni hakkında araştırma yapmayı sevenler bu kelimeye ilişkin araştırma yapıyor. Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre çeşitli anlamları olan sandalye kelimesi, Türkçe'de tek başına ya da farklı cümleler ile beraber kullanılabilir. Bu noktada, sandalye kelimesi ne demek ve TDK'ya göre anlamı nedir sorularının yanıtlarını arayanlar doğru yerdeler! Peki, sandalye kelimesinin kökeni ne sandalye kelimesinin kaç anlamı var, TDK'ye göre anlamı nedir? İşte, merak edilenler!
SANDALYE NE DEMEK? TDK'YE GÖRE ANLAMI
Sandalye kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir.
Sandalye kelimesi Arapça kökenlidir.
TDK'ye göre sandalye kelimesi anlamı şu şekildedir:
- Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası
- Makam, koltuk, mevki
SANDALYE KELİMESİ CÜMLE İÇERİSİNDE DOĞRU KULLANIM ÖRNEKLERİ
- Odalarda mobilya namına, uzun, kısa yuvarlak bir sürü masayla sandalyeden başka bir şey yok.
- Bunların gençliğe karşı aldıkları vaziyeti ben biraz sandalye vehminden doğmuş telakki ediyorum.
SANDALYE KELİMESİNİ İÇEREN BİRLEŞİK KELİMELER
sandalye kavgası, elektrikli sandalye, kolçaklı sandalye, tekerlekli sandalye
İskemle Nedir, Tdk S&#;zl&#;k Anlamı Ne Demek? İskemle Ne İşe Yarar?
-
Sandalye Nedir, Sandalye Ne Anlama Geliyor
İlk defa duyduğumuz Sandalye gibi kelimelerin anlamlarını öğrenme güdüsü sonucunda; o kelimenin ne anlama geldiği ister istemez merak ediliyor. Sandalye ne demek; Gündelik yaşamımızda çokça karşımıza çıkan Sandalye ne anlama gelir? Kökeni ilginç olan Sandalye kelimesini ilk defa işiten kişiler Google üzerinden TDK’ya göre Sandalye nedir ? sorusunun cevabını arıyor. Peki, Sandalye ne demek, Sandalye kelimesinin kökeni ne, Sandalye kelimesinin kaç farklı anlamı var, Sandalye sözcüğünün TDK’ye göre anlamı nedir?
Sandalye Ne Demek? Sandalye TDK Sözlük Anlamı Nedir?
Sandalye kelimesinin TDK sözlük anlamı; isim &#; Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası Makam, koltuk, mevki
Sandalye kelimesi, günlük hayatta vatandaşların sıklıkla kullandığı kelimelerden bir tanesidir. Dilimizde yer alan Sandalye kelimesi, gerek günlük hayatta, gerekse sosyal medyada kullanılan sözcüklerden birisi olarak öne çıkmaktadır. TDK&#;ya göre çeşitli anlamları olan Sandalye kelimesi, Türkçe’de tek başına ya da farklı cümleler ile beraber kullanılabilir.
sandalye ne demek?
koltuk
is. 1. Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer: "Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı." -H. E. Adıvar. 2. Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye: "Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreni: "Babamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, ‘koltuk' yapılmıştı." -H. C. Yalçın. 4. Yapıcılıkta yan destek. 5. den. Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip. 6. mec. Koltuklama veya koltuklanma: O koltuktan hoşlanmaz. 7. mec. Kayırma, destek: Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez. 8. mec. Yüksek mevki, makam: Koltuk kavgası. 9. argo Genelev: "Burası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur." -H. R. Gürpınar. hlk. Mısır ve buğday fidesinin yanlarından çıkan filizler. esk. Kenar, tenha yer.
makam
is. (maka:mı) 1. Mevki, kat, yer: "İnsan değil gökyüzündeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir." -H. R. Gürpınar. 2. müz. Klasik Türk müziğinde bir müzik parçası veya şarkının işleniş biçimi.
mevki
is. (mevki:si) 1. Yer, mahal: "Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." -Atatürk. 2. Makam: " senelerce devletin yüksek mevkilerinde bulundu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb. yerlerde seyircilere sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer: "İkinci mevki sıralar oldukça dolmuş, localardan ise ancak bir ikisi tutulmuş." -M. Ş. Esendal. 4. Durum: "Hey Allah'ım! Ben ne müşkülatlı bir mevkide kalmışım şimdi" -O. C. Kaygılı.