arası çok iyi geçti. Ama 'de krize girdik. Üstelik o dönemde hem yılındaki hisse devrinden bankalara olan borç vardı hem de Gebze'de yeni bir yatırıma başlamıştık. Krize çok kötü bir şekilde yakalanınca aile artık benim başkan olması istedi. Sonuçta krizi yönetmek diye bir mecburiyet var.
Onayla karar alındı ve ben başkan oldum.
- İşleri düzeltebildiniz mi peki?
Krizin etkileri devam etti ve yılında bankalar üzerimize gelmeye başladı, o dönem çok zorlandık. Aslında bakarsanız bankaların da yaptığı ayıptı ama neyse.
Neticede perişan olduk, üretimimiz çok azaldı, satışlar yüzde 85 düştü, ciro milyon dolardan 80 milyon dolara kadar indi. Üstüne küsür milyon dolar banka borcumuz vardı. Oldukça kötü bir duruma düştük.
Ama biz gece gündüz çalıştık ve bankalarla protokol yaptık, borçların altına şahsi kefaletimi koyarak yeniden yapılandırdık ve şirketi ayağa kaldırdık.
- Diğer ortaklar ne yaptı?
Dört ortaktan ikisi erkek kardeşimle ben, diğer ikisi annem ve ablam. O dönem hanımlarla beyler arasında bir gruplaşma oldu ve hanımlar bu sürecin dışında kalmak istediler. Aslında sadece 'biz arkandayız merak etme' gibi moral destekleri yeterliydi ama öyle olmadı. Sanki bir parça 'siz bu hale getirdiniz, siz düzeltin' gibi bir durum oldu ve kendilerini işin dışında tuttular.
ANNEM BİZİ MAHKEMEYE VERDİ
- Büyüme ne zaman başladı?
'ten sonra başladı. Ama ne büyüme milyon dolar ciroya kadar ulaştık, borcumuz da 60 milyon olara indi. Ciroyu tam 8 kat artttırdık, borçları da yarıya indirdik.
- Aile arası ilişkiler de gayet iyi o zaman
Yok hayır, yılında annem ve ablam şirkete denetçi göndermek istediler ve gönderdiler. Arkasından da avukatlar geldi.
- Niye?
Etraflarında insanlar var, birileri birşey diyor, 'dikkat ediyor musunuz' diyor, hukukçular da işin içine girince iyice karışıyor.
Zaten o olaydan sonra ikiye bölünmüş gibi olduk. İkna etmeye çalışıyoruz, görüşüyoruz ediyoruz ama başkaları daha güçlü yönlendirebiliyor maalesef. Çok yazık oldu ve annem yılında bizle konuşmadan bize dava açtı.
- Ne davası?
Hisselerin yüzde olmadığını, daha fazla olması gerektiğini öne sürerek 5 yıl sonra dava açtı. Halbuki 5 yıldır tüm genel kurulları kendisi yapmıştı.
Biz zaten krizden çıkma savaşı veriyoruz, şirketi zar zor topluyoruz filan dememize rağmen vazgeçmediler ve mahkemeye verdiler. Dava iki yıl sürdü ve biz 'te davayı kazandık. Kazanınca da çok üzerinde durmadık artık ama keşke dursaymışız
UZEL DÜNYA DEVLERİNDEN BİRİ OLUYOR
- Davalar var ama şirket de bir taraftan büyüyor öyle mi?
Aynen öyle. Polonya'da üretime başladık, Almanya'da traktör fabrikası aldık, Hindistan'da ufak bir birimimiz var, Çin ve ABD'de birimimiz var ve 85 ülkeye mal satar konuma geldik. Sadece traktör değil her çeşit tarım makinasını üretir hale geldik. Yemekhanede farklı dil konuşulur hale gelmişti.
Bu arada şirketin merkezini çok büyüdüğü için Hollanda'ya taşıdık.
- Kaç kişi çalışıyordu?
2 bin civarında çalışanımız vardı
- Şirketin dünyadaki konumu nasıldı?
Dünyada üst düzey 10 tane traktör fabrikası vardı. Bunların 3 tanesi çok büyük. Kalan 7 tane de orta boy, bölgesel güç olmuş firmalar. İşte Uzel de bu ikinci gruptakilerden birisiydi. Yani yerimiz çok önemliydi. Düşünsenize bizim bütçemiz milyon dolar, bütçemiz de1 milyar 50 milyon dolar olacaktı.
'DE BÜYÜK ÇÖKÜŞ BAŞLADI
- Çöküş nasıl başladı?
'da iki önemli değişiklik oldu. Birincisi, hatırlarsınız mayıs-haziran dalgalanması. O bize biraz fren yapalım dedirtti. Çünkü 'de banka ödemelerimiz vardı.
İkincisi kardeşim Serdar ile yavaş yavaş problem yaşamaya başladık çünkü o hisselerini satıp çıkmak ile ilgili bir fikir geliştirmiş. Ama ben ilk başını kaçırdım onun. Sonuçta başından itibaren bambaşka bir durumla karşı karşıya kaldık.
- Kardeşiniz hisselerini satacakmış da siz farketmediniz mi bunu?
Maalesef bazı ilişkiler kurulmuş o dönemde ama ben farketmedim. Ben zaten ayın 20 günü yurtdışındaydım. Fakat şimdi dönüp baktığımda buraları pek boş bırakmamak lazımmış diyorum.
Neyse, Serdar'ın bize söylediği satış rakamını kabul ettik ama o son dakikada söylediği rakamdan cayıp yanındaki bazı insanlarla işbirliğine girdi.
HOLDİNGE KAYYUM GELDİ, UZEL MAKİNA YURTDIŞINA GİTTİ
- Neden?
Çünkü hisselerinden yüzde 20 daha fazla alabileceğini düşündü. Dolayısıyla ailenin başka bireyleri ile işbirliği yaptı.
Bu arada bizim 'te kazandığımız mahkeme temyize gitmiş ve karar 'de çıkacak. İşte ne olduysa o noktada oldu zaten. Son duruşmada Serdar ters tarafa geçip anne lehine kabul beyanında bulununca Yargıtay da 'gidin bir daha inceleyin' diye karar bozdu.
Arkasından bize Tuzla mahkemesinde, halbuki biz Levent'e bağlıyız, bir tebliğ kararı çıktı ve Holding'e kayyum atandı. Olacak şey değil
Arkasından da kabus başladı. Bir taraftan medya üzerimize geliyor, diğer taraftan SPK, mali kurumlar, bankalar, hepsi kabus gibi üzerimize çöktü. Davalar da arka arkaya geliyor bu arada. Sıkıştırma ve taciz operasyonu ile 30 dava birden karşımıza çıktı.
- Bu arada Uzel Makina'yı satışınız var ama
Evet, Tuzla'dan bize karar gelmeden hemen önce biz Uzel Makina'yı Hollanda'daki Uzel Agri firmasına sattık.
- Uzel Agri nedir?
Bizim yurtdışındaki çatı şirketimiz Uzel Corp'un altında dört şirket var. Uzel Agri de bunlardan bir tanesi. Biz Uzel Agri'yi büyütüp yurtdışında halka açmayı planlıyorduk. Çünkü Uzel Makina'nın hızlı büyümesini devam ettirmek için bu finansmama ihtiyacımız olacaktı. Almanya, Türkiye ve Polonya'daki tüm fabrikalarımı Uzel Agri altında toplamak gibi bir planımız vardı.
Dolayısıyla Uzel Makina'nın satışı zaten planlıydı. Yaşananlar sadece sürecin hızlanmasını sağladı.
Bir de biz baktık ki kayyum filan düşünülüyor, Uzel Holding ile Uzel Makina'nın bir arada olmasını istemedik. Dedik ki, Uzel Holding'i lokal bir şirket olarak problem halinde burada bırakalım, Uzel Makina'yı ayırıp yatırımcıların ve ortakların haklarını koruyalım. Çok da doğru yaptık. Uzel Makina'yı ayırdığımız için üretim devam eder hale geldi. Yoksa çoktan biterdi zaten.
- Kaça sattınız?
milyon dolara sattık. Hemen arkasından da Merrill Lynch'e bize milyon dolar bulması için yetki verdik. Biz bu parayı holdinge verelim, holding Uzel Makina'ya 65 milyon dolarlık borcunu ödesin, milyon dolar da ortaklara dağıtılsın ve insanlar rahatlasın istedik.
BİZİ MEKTUPLA MAHVETTİLER
- Bu süreçte şirketin içini boşalttığınız iddia ediliyordu?
Şirketin için boşalttın ifadesi çok komik bir ifade. Benim tüm borçlar üzerinde şahsi kefaletim var, nasıl boşaltayım?
Neyse, Uzel Makina kurtulunca kavgalı olduğumuz aile bireyleri istediklerini tam elde edemediklerini düşündüler ve banklalara çeşitli mektuplar yazarak bankaları bizle çalışmamaya yönlendirdiler.
- Bir mektupla bankalar sizden vaz mı geçti?
Sorun şu, mektup ailede problem var duygusu yaratıyor. O mektuptan sonra hiçbir banka kredi vermez zaten.
Finansman kanalları tıkanınca şirket de doğal olarak zorlanmaya başladı. Aynı anda Merrill Lynch de kendini geri çekti ve ortasından itibaren iyice zora girdik. başında dayanamaz hale geldik, ortasında da üretim tamamen durdu Bir dönem 2 bin kişinin olduğu fabrikada tek kişi kalmadı.
Zaten ondan sonra da kıyamet koptu, çünkü tefarikçisi, bayisi, işçisi insanların bir sürü alacağı var.
SATIŞTAN BÜYÜK ZARAR
- Bu arada siz şirketi Hollanda'daki Uzel Agri'nin içinden alıp Singapur merkezli bir şirkete satmışsınız. O nedir?
Merrill Lynch bize dedi ki, siz Uzel Makina'yı Uzel Agri'nin içinde tuttukça buraya finansman bulamazsınız. O yüzden bize bir an önce elinizden çıkarıp satın diye tavsiye verdiler.
Biz de İngiliz gayrimenkul yatırımcısı bir şirketle satış için oturduk. Aslında onların bizim Rami'deki fabrika arsası ile ilgili arzuları vardı, hem de bu adamlar borsa yatırımcısı. Biz de şöyle dedik: "Gelin biz Uzel Makina'yı size satalım, sonra gidelim beraber finansman arayalım ve burayı ayağa kaldıralım. Siz hisse değerinden kazanın ya da ileride Rami ile ilgili bir işbirliği yapalım. Ya da elinizde tutun ileride tekrar bize satın."
- İMKB'deki hisseler ne olacak? Tahta hala kapalı ve yatırımcılar büyük zarara girdi Şimdi orada olay şu: Bizim denetim şirketimiz Deloiite idi. Ama biz onlara borcumuzu ödeyemedik. Sermaye Piyasası Kurulu da parayı ödemeden denetçi şirketi değiştiremezsiniz diyor. E ben adama parasını ödeyemiyorum, o da işi yapmıyor. Dolayısıyla bilançolar çıkmıyor. Kilitlendik kaldık. Biz de SPK'ya dedik ki, 'bize bir yol gösterin yoksa rakamlarını çıkamıyoruz. Sen de tahtayı kapatmışsın.' Onlar da bu talebimizi kabul ettiler ve biz başka bir firma bulup rakamlarını çıkarttırdık. - Ne zaman? Üç hafta önce. Şimdi de bilançolarını yaptırıyoruz. Bu arada onlar bizden alacaklıların icra takip ve dava bilgilerini istediler. - Çok var mı? tane alacaklımız var ama çoğu ile anlaştık. Bir çoğu protokole bağlandı. İhtilafı devam edenler ile de ihtilafı bitirmek istiyoruz. Tüm bu istenilenleri tamamlayınca hisse sırmazın da açılmasını talep etti. Hatta bununla ilgili olarak bir de yatırımcı danışma hattı açtık. Sonuçta yatırımcılar çok mağdur oldu, şimdi arıyorlar ediyorlar, kimisi sert çıkıyor ama kimisi de 'size inanıyoruz' filan diyor. - Sizce açılacak mı hisse sırası? Bence açılacak, bu konuda İMKB'ye de baskı yapıyoruz. |
- Alın bu şirketi dediniz yani
Aynen öyle. Alın dedik. Adamlar kabul etti ama 'biz traktörden anlamayız siz devam edeceksiniz' dediler.
- Kaça sattınız?
Borsa değeri neyse onun üzerinden sattık, yaklaşık milyon dolara. Yani Uzel Agri çok büyük bir zarar etti bu işten. Zaten bu zarar onların yönetimini de Hollanda'da zor durumda bıraktı. Haklarında soruşturma açıldı.
- Üretim durunca ne oldu?
İşte dedim ya, kıyamet koptu resmen. Biz durunca bayiler, tedarikçiler, çalışanlar, bankalar, diğerleri, bambaşka bir kaos başladı. Herkes perişan oldu, işçilerden kendini yakmak isteyenler oldu, devamlı eylemler yapılıyor
SİLAHLI ADAMLAR FABRİKAYI BASTI
- Güvenlik?
Güvenlik de yok, tek başıma ben varım fabrikada. Adam geliyor, küt diye kapıyı çalıp giriyor. Silahlı tehditler, işçiler, bayiler,Adam alacaklı, haklı da, gelip silahla tehdit ediyorlar. Durum tam felaketti, bildiğiniz gibi değil.
O dönem bir kamyon makinalı tüfekli adam geldi buraya. 'Ya paramızı alırız ya da ne varsa onu alırız' diyorlar
Sonuçta biz çok krizler yaşadık yıllar içerisinde ama çok insanı biz yarattığımız için bize bir güven vardır. 'Durun, bekleyin biraz' dediğiniz zaman adam oturur, saygıdan oturur, güvendiğinden oturur. Ama medyada 'paralar uçtu' filan diye haberler çıkınca herkes buraya geldi. İşte bu güvensizlik ortamını kırmak bizim için en zor taraftı.
2 DOLARLIK ŞİRKET HİKAYESİ
- 2 dolarlık bir şirkete sattı diyorlardı
Evet, 2 dolarlık şirket Bu tip şirketlere Special Purpose Vehicle (SPV) deniyor. Bunlar yatırım aracı şirketlerdir. Nerede vergi avantajı varsa gidip orada kuruluyor. Bizim anlaştığımız İngiliz firması da gidip Singapur'da böyle 2 dolarlık bir şirket kuruyor. Lehman Brothers da zamanında 1 dolarlık şirketi ile 1 milyar dolarlık mal almıştı.
SPV'nin amacı budur zaten ama bizde bilinmediği için bir tuhaf kaçıyor, 2 dolarlık 2 dolarlık diye yazıp duruyorlar. Zaten biz parayı kaçıracak olsak 2 dolarlık şirkete satmazdık. Başka bir yol bulurduk. Ama bunu anlatmak için vakit bulamadık, çükü çok zor durumdaydık. Toplantıları pastanelerde filan yapar hale gelmiştik.
EKONOMİK KRİZ MİLAT OLDU
- Sonuç olarak tam bir bataktasınız
Aynen öyle. Fabrika çalışmıyor ve bizim piyasaya milyon lira civarında bir borcumuz var. Ama sonunda bizim için iki önemli değişim oldu. Türkiye krize girdi ve bu bizim için çok iyi oldu.
- Nasıl?
Biz eskiden tedarikçiden mal istiyorduk, 'bize mal ver, biz de gidip traktör üretelim satalım, sonra da sana paranı ödeyelim' diyorduk. Çünkü burası dönmeze ben bu borcu ödeyemem Onlar da bize 'önce birikmiş borcu öde' diyorlardı. Bu şekilde kilitlenip kalmıştık.
Ama ne zaman krize girdik, otomotiv yan sanayi çöktü. Elde yapacak işleri kalmayınca iş olsun diye onlar gelmeye başladı. Böylece üretimi tekrar başlatabilecek ortamı oluşturduk.
- Para?
İşte ikinci yaptığımız şey de o oldu. Şoku atlattıktan sonra bayilerin belli bir bölümünü ikna ettik, onlara Baytrak diye bir şirket kurdurduk. Bayiler de bize inandılar, hakikatenburada çalışılabileceğini gördüler.
İŞÇİLER GÖNÜLLÜ OLARAK GERİ GELDİ
- İşçiler?
Bütün işçilerimizi çıkarmıştık ama bazıları gönüllü olarak geri döndü. Para veremiyoruz ama. Beyaz yakalılarla beraber 30 kişi filan olduk, hepsi gönüllü. Allah hepsinden razı olsun, çok fedakar insanlar.
Bayiler de bu ortamı görünce biz de çalıştırmak istiyoruz deyip destek vermeye başladılar. Bizden alacaklı olmalarına rağmen Baytrak firmasına para verdiler ve biz de gidip peşin para ile malzeme alacak ve burada üretim yapacak bir model oluşturduk.
Bu arada Merkotek diye de bir üretim şirketi kuruldu. Onlar parayı alıp üretimi yapıyor ve buraya veriyor. Uzel Makina da borçlarını ödüyor. Biz bu modelle üretimin bir kısmını kiralamış oluyoruz. Ama sonra bu iki şirketten de kurtulacağız ve gerekli sermayeyi yarattıktan sonra normale döneceğiz.
- Neden böyle bir modele gereksinim duydunuz?
Çünkü ben bankaları kullanamıyorum. Bana kredi vermiyorlar, sıfır Halbuki Uzel Makina'nın bankalara sadece 14 milyon dolar borcu var.
İLK TRAKTÖRÜ TULUMBA TATLISIYLA KUTLADIK
- Üretim ne zaman başladı?
Biz 30 kişi, aşağıda karanlıkta o banttan ilk traktörü çıkardık. 14 Nisan 'da. Ama sevinci görmeliydiniz. Enzo Ferrari Ferrari'yi yarattığına bu kadar sevinmemiştir herhalde. Tulumba tatlılarıyla filan çıkardığımız ilk traktörü kutladık.
Bu arada yaşadıklarımız sanki yetmezmiş gibi 48 yıllık ortağımız Massey Ferguson da bizimle anlaşmasını feshetti, kendileri gelip şirket kurdu. Biz 48 senedir çalışacağız, onlar bizi terkedecek, olacak şey değil
ARTIK MASSEY FERGOSUN YOK, UZEL VAR
- Üretim şu anda ne kadar?
İlk traktörü ürettikten ve modeli kurduktan sonra üretim normale girmeye başladı. derken aylık adete kadar ulaştık. Çalışan sayımız da 65'e ulaştı.
Tabii burada en önemli olay bizim artık kendi markamızla üretim yapıyor olmamız. Yani bir Türk markası olan Uzel markası ile çıkıyor tüm traktörler.
- Ailede şimdi durumlar nasıl? Kardeşim Serdar tekrar benim tarafıma geçti. Yanındaki yanlış adamlardan olayı bize çok pahalıya patlayan hamleyi yaptıktan sonra, yani tam da anne ile ablayı ikna edecek duruma geldiğimizde ters döndükten sonra, şimdi aradan sene geçti ve 'abi ben seninle paralel hareket etmek istiyorum' dedi. Anne ve abla zor ama, çok katılar. Üretimin başladığını görünce yumuşamaları lazım aslında ama olmuyor. BİZİM AİLEYE HİÇ YAKIŞMADI Aslında en önemlisi nedir biliyor musunuz, bu olanlar bizim aileye yakışmadı. yıla yakın sanayicilik geçmişi olan bir aileye zarar verecek şekilde bir hale gelmek, hiç kimseye yakışmadı, en kötüsü o. Biz sağlam dursaydık, hiç kimse bölemezdi, ama böldüler. Hata bizde. |
- Massey Ferguson'dan sonra kendi markanız ile üretmeniz çok cesur bir karar. Nasıl karar verebildiniz?
Önce çok korktuk, bayiler istemedi, bizim satış birimleri istemedi. Ama ben inanmıştım. Çok çok kritik bir karardı ve biz karar verdik. Bu hamle bence bir efsanedir, Çılgın Türkler
MÜTHİŞ BİR FIRSAT YAKALADIK
- Bundan sonra ne olacak?
Eğer şimdiki maliyet yapımızı koruyabilirsek kârlılığımız çok iyi olacak. Tüm borçlarımızı 4 yıl içinde ödeyeceğiz, ondan sonra da Uzel'i dünyada eski mertebesine yükselteceğiz.
- Fiyatlar nasıl?
Biz piyasaya çıktık ve bayiler yüzde iskonto ister dedik, çünkü Massey daha bilinen bir marka. Ama Massey'den aşağıda olacak diye düşündüğümüz fiyat yüzde daha pahalı çıktı ve millet bizi tercih ediyor.
Ben senelerdir bu işin içindeyim, traktör işini bilen nadir insanlardan biriyim ama bir markanın bu kadar çabuk yerleşeceğini düşünemezdim. Artık Edirne'den Kars'a 6 ayda Türk ağır sanayisinde bir marka çıktı. Üstüne üstlük uluslararası bir marka. Her taraftan lisans istiyorlar bizden. Çin'den tutun Pakistan'a İran'a Afrika ülkelerine kadar. Ben bu kadar bilindiğimizi bilmiyordum, ama öyle değilmiş. Şimdi müthiş bir fırsat yakaldık ve bunu iyi değerlendirmemiz lazım.
- Satış hedefi var mı?
Kasım ayında tane satmış olacağız. Aslında aylık 'in altı iyi değildir ama traktör pazarı çok kötü. Pazarın lideri Türk Traktör bile tane satıyor. O nedenle bizim başlangıç rakamımız gayet iyi. Çünkü biz peşin satıyouz, mecburuz. Adam fabrikadan traktör çıkarken parayı getierecek ki ben sonraki traktörü yapabileyim.
Şu anda aylık traktörlük talep var ama ben üretemiyorum. Yılbaşından sonra 'e yükseleceğiz ama gelecek sene pazar lideri olacağımızı tahmin ediyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi meskisehiri -- 9 Ekim ; > |
|
Türkçe ve ingilizce kullanım ve bakım kitaplarını hala saklıyorum. Bizde yılında üretilip de trafik tescili almış SDA-0 modelin ithal versiyonu funduszeue.info ve SDAD-0 versiyonları da vardır, bunların farkı; vites sayısının iki katı olması yani buçuklu(aslında tam öyle de değil), debriyaj balatasının çift diskli olması ve tek yakıt filtresi olmasıdır. Sondaki 0 rakamı çift diferansiyelli olduğunu tanımlar. Ana üreticisi japon IHI (İshikawajima Harima İndustry) olan bu traktörün 'İşbora' olarak telaffuz edilmesinin sebebi, üzerinde yazan IHI Shibaura markasının okunuşudur(ihişiboura). Bu yüzden Burdur'daki fabrikada bu isimle yerlileri üretilmiştir. Bu traktörün ülkemize sadece SD serisi ithal edilmiş ve yine bu serinin yerli üretimi yapılmıştır. Bu seri haricinde SE,SF, gibi daha birçok serisi vardır. Şu anda ST ve ST modelleri üretilmektedir. Ayrıca Newholland T ve T modellerinde de Shibaura mühendisliği vardır. İncelemek isterseniz funduszeue.info sitesini tavsiye ederim. Orada ülkemizde birçok inşaat projesine de imza attıklarını göreceksiniz. Yine funduszeue.info[URL='funduszeue.info']/english/ sitesi de funduszeue.info Özal dönemi ilişkilerin bir sonucudur bu traktörün ülkemizdeki mazisi. Motoru ön yanma odalı, sıkıştırma oranı dir.Gücü 40Hp( d/d için) maksimun torku devirde ikenkgm(yaklaşık Nm) dir. Teknik üniversitede yaptığımız deneylerde verimin maksimum olduğu bölgenin sıkıştırma oranının 21 olduğu nokta civarında olması tesadüf olmasa gerek. Daha bunun gibi onlarca özelik sayabilirim bu kedi için. Ülkemizdeki tüm modelleri 4 silindirlidir(çim biçme ve peysaj tipleri hariç). Bunu silindir kapağına giden veya yakıt pompasından çıkan borulardan kolayca anlayabilirsiniz. Bir mühendis olarak konuşmam gerekirse tasarım ve imalat açısından çağının çok ilerisindedir. Estetik görünümü de cabası. Kütle-beygir oranı çok dik meyillere tırmanmasını, yanal dengesi ise 45 dereceye varan meyillerde devrilmeden iş görmesini sağlar.Önü hafif olduğundan kalkabilir, ağırlık kullanılması tavsiye edilir. İthal modeller ve ilk yerliler LEP A motorludur sayısındaki ilk iki rakam silindir çapını sondaki rakam ise silindir sayısını ifade eder. Ülkemiz şartlarına uyum sağlaması için yerli modellerde manifoldlar 4 çıkışlı yapılmış, karter kapasitesi artırılmış ve sulu gömlekli olarak tasarlanmıştır ki bunlar A3 motorlu diye tarif edilir. [URL='funduszeue.info?event=comments&redir_token=hNRvfu4yjNn5gCokOOFwW-5CdTZ8MTU1ODQ2NDY0OUAxNTU4Mzc4MjQ5&stzid=UgxaJsuP6T5oOxSXu6d4AaABAg&q=http%3A%2F%funduszeue.info%2F']funduszeue.info adresinden bakarsınız. PTO (Power take off) yani kuyruk mili devirleri; ve dir( devir/dakika için).Shibaura mühendisliği taşıyan Newhollandlar için funduszeue.info[/URL][/URL]
[URL='funduszeue.info']
Süper diye tabir edilen İşboralar da ön yanma odalıdır( IDI: Indirect injektion).Yani direk enjeksiyonlu ( DI: Direct injektion) değildir. Bende user manual(kullanıcı klavuzu)bulunmadığından kesin bir şey söyleyemem. Lakin onların da sıkıştırma oranı(compression ratio) değeri diye biliyorum. Sıkıştırma oranı dediğimiz piston alt ölü noktadaki silindir hacminin üst ölü noktadaki silindir hacmine(ölü hacim) oranıdır. Bahsettiğim traktörün motoru A3 tipidir, yani büyük oranda Türk işidir, silindir hacmi LEP A olanlara göre sanırım 15cc (cübic centimeter: yani santimetre küp) daha büyüktür. Hararet sorununa çözüm olur gayesiyle silindir gömlekleri ıslak(wet) tip yapılmış ve karter yağ kapasitesi artırılmış ve manifold çıkışları her silindir için ayrı ayrı yapılmıştır. Tıpkı A motorda olduğu gibi Bosch lisanslı DieselKiki (şimdiki Zexel)marka yakıt pompası ve 12SD12 numara enjektör memesi kullanır ki bu meme püskürtme testlerinde referans memedir. İşboraların kötü (kimine göre)şöhret yapmasının ana nedeni hararet sorunu ve düşük hız yapmasıdır. Rivayet odur ki Japonlar bizimkileri bu konuda uyarmışlar; bu traktörün yardımcı bir traktör (compact veya semicompact) olduğu yani utility sınıfında olmadığını söylemişler ancak onlar pek kulak asmamış. Bu traktör çiftlik işlerinde harika bir yardımcıdır; 4 devirli PTO su sayesinde çok iyi biçim ve ilaçlama yapar, pratik ve hassas hidroliği arka kepçe kullanımını cazip kılar, vitesleri taksi vitesi gibi kemiksiz geçer(vites boşa alınırken tutulup itilmez hafif bir el ayası darbesiyle boşa geçer ve yine topuz tam kavranmadan el ayası ile itilerek istenilen hız seçilir).Çok ama çok ergonomiktir yani kullanıcısı ile uyum içinde çalışmaya elverişli bir tasarımı vardır. Vitesler için çok eğilmeye gerek yoktur, hidrolik levyesi operatöre göre çok iyi konumlandırılmıştır, çift çeker seçim kolu(SdD,SdAD modellerinde buçuk kolu da bunun solundadır) hemen koltuğun altındadır. Modern birçok traktörde bile (vitesi yanda olanlarda)vites değiştirmek için sağa eğilmeniz gerekir. İşte bu ergonominin tasarımda ne kadar gerekli olduğunu en iyi anlatan hatalardan biridir. O yıllarda düşük silindir hacminde büyük güçler elde etmek için kısmen yüksek devirli motorlar imal edildi. Bu ise ancak yüksek sıkıştırma oranlarına çıkmakla mümkündü. Yüksek sıkıştırma oranı, motoru ön yanma odalı yapmakla funduszeue.info,Küçük Leyland, bazı MF modelleri bu şekilde üretildi. Deneylerde 21 ila 23 arasında en yüksek teorik verim elde ediliyordu. Hatta yeni üretilen Shibaura ST ve ST modellerinde kullanılan NLT-D motorun sıkıştırma oranı dir (detaylı bilgi için [URL='funduszeue.info']funduszeue.info) hatta yanma odası ön yanma odalının gelişmiş versiyonu olan türbülans yanma odalıdır(swirl chamber) .Burada amaç hızla ilerleyen alevin ana silindire helisel bir yol izleyerek girmesi ve daha iyi karışım sağlayarak yüksek verimde yanma sağlanmasıdır. Bazı küçük Caterpillar, Yanmar, Perkins gibi motorlar da ön yanma odalıdır. Yakıt enjektörden önce silindir kapağı(cylinder head)içindeki ceviz büyüklüğünde küresel bir yuvaya püskürüyor,21 kat sıkıştırılmış ve çok ısınmış havayla temas edince yanma başlıyor sonrasında hızla ilerleyen yanma küçük bir delikten ana silindire geçerek genişleyip pistonu aşağı itiyordu. Yanmanın silindir kafasında başlaması, kısmen ince cidarlı ve silindirleri birbirine çok yakın olan bu küçük kapağın özellikle 2. ve 3. silindirleri arasının çatlamasına veya conta yakmasına neden oluyordu. Alıcı kuşun ömrü az olur misali motor aşırı ısınma sonucu ya segman kaynatıyor, sonrasında da yağ yakıyordu ya da yanık contadan sızan basınç soğutma suyu kanallarına geçerek radyatör hortumunu şişiriyordu. Massey Ferguson ve özellikle Fiat 'ın çok tutulmasının ana nedeni direk enjeksiyonlu olması ve sıkıştırma oranlarının görece düşük olmasıdır(16 ya da 17 gibi).Yakıt silindir kapağında değil piston üzerinde oluşturulmuş yuvada ve silindirde yanıyordu.(Piston boyuna kesildiğinde bu yuvanın şekli, ucu kesilmiş baş aşağı duran sevgililer günü kalbine funduszeue.infoıt piston tepesine püskürür, yanma ;yuva şeklinden ötürü aşağıdan yukarı doğru yuvayı süpürerek çıkıp tekrar merkeze gelir. Karışım iyileşir ve yanma kalitesi artar. Bu arada MF pistonundaki yanma yuvası biraz farklıdır, Mitsubishi ve Newholland simetrik yuva kullanır. Özetle sıkıştırma oranı düşüktü ,her şey silindir bloku içinde olup bitiyordu ve oluşan ısı (genelde ön yanma odasındakine göre düşüktür) bloktaki soğutma kanallarında dolaşan su ile radyatörden atılıyordu. Ayrıca yolda hızlıydılar. Teknikten anlamayan bilinçsiz bir çiftçinin bile kullanmasını mümkün kılıyorlardı. Oysa işbora kullanıcısı dikkatli olmalıydı motordan gelen sesleri takip ediyor, bir gözüyle de hararet göstergesine bakmak zorunda kalıyordu. Yağ değişim zamanını kaçırsa motor yatak sarar korkusuyla gece kendi yatak sarıyordu. Bu ise kullanıcıyı bir uçak teknisyenine veya uzay mekiği pilotuna dönüştürüyordu. Hele bir de kapak çatlattıysa Bu paranoya kimilerini çok erken pes ettirdi ve sat kurtul yolunu seçtiler. Bir de orijinal japon yedek parça kıtlığı ve arkası gelmemesi iyiden iyiye can sıktı. Fiat'ların yılda rektifiye istediği yerde işbora neredeyse senede beni unutma dizisi çekiyordu. Keşke bu risklere girilmeseydi de sıkıştırma oranı e çekilip direk enjeksiyonlu olarak üretilseydi. Bu arada IHI Beygire kadar traktör üretti(SFT), serisi ve sonrası direk enjeksiyonludur , NewZealand ve Austuralia'da çok sevilir. Şanzuman, diferansiyel, hidrolik kısımları ile ilgili zamanım oldukça bildiklerimi paylaşırım, bu gün acı ama gerçek kısımlardan bahsettim ilerde neden hala motor değiştirilerek kullanmaya değer görüldüğünden bahsedeceğim esen kalın. Kitap tavsiyelerim ;Motor Konstrüksiyonu(funduszeue.info) , Motorlu Araçlar cilt (Birsen Yayınevi funduszeue.infoa Demirsoy) funduszeue.info Motor Konstrüksiyonu( Wolf Dieter Bensinger), Otto ve Dizel Motorları (Heinz Gröhe) funduszeue.info [/URL][/URL]
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası