sevdiğimi bana vermediler / İncir Reçeli - Vikisöz

Sevdiğimi Bana Vermediler

sevdiğimi bana vermediler

Osmaniye'de sevdiği kızın kendisine verilmediğini iddia eden Yasin T. isimli şahıs Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'nde bulunan evinde yılbaşı gecesini geçirmek istedi.

Şahıs daha sonra 155 polis imdat hattını arayarak Asayiş Şube Müdürü Serhat Çelik ile görüşmek istediğini söyledi. Olay yerine giden Çelik, canına kıyacağını söyleyen Yasin T.’yi bir süre kapı önünde konuşarak ikna etmeye çalıştı. Çabaların sonuçsuz kalması üzerine itfaiyeden yardım istendi.

Olay yerine gelen itfaiye ekipleri şahsın kendisini balkondan atacağını söylemesi üzerine tüm hazırlıklarını tamamlayarak hazır halde bulundu.

Yaklaşık 4 saat kadar Yasin T.’yi ikna etmeye çalışan Osmaniye Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürü Serhat Çelik, şahsa kapıyı açtırmayı başardı. Ancak Yasin T. bu defa da kendisini arka odaya kilitledi.

Kapıyı kırarak odaya giren Çelik, şahsı dokuzuncu katta bulunan evinin balkonundan atarken son anda tutmayı başardı. Ekip arkadaşlarının da yardımıyla odaya çekilen şahıs ekipler tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı.

Olay yerinde hazırda bulunan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Yasin T., özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Yasin T.’nin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Kaynak: İHA

osmaniye

İşine Aşık İnsanlar 8

İstanbul’un Anadolu yakası ve ucuz alışveriş denince, kadınların aklına ilk gelen yerlerden biridir Butik Suat. 20 yıldır Caddebostan’da aynı yerde müşterilerine hizmet veren Suat Uğurluçam, bir inat uğruna bu işe girişmiş: “Bir kızı sevdim ve kızın ailesi eğer bir iş kurmazsam kızlarını bana vermeyeceklerini söyledi. Ben de onlara inat Butik Suat’ı açtım ve bugünlere kadar geldim. O kızla evlenemedim belki ama mal sahibi oldum. ”

20 yıldır butik işletiyorsunuz ve civardaki neredeyse her kadın sizi tanıyor. Nerden aklınıza geldi? 

Tekstili ve ticareti çok seviyordum. Ve bir şekilde işe atılmam gerekiyordu. Çünkü başka bir mağazada eleman olarak çalışıyordum ve bir kızı seviyordum. Eğer bir iş kuramazsam kızı bana vermeyeceklerini söylediler. İşin açıkçası işin bu kadar büyüyeceğini tahmin etmiyordum. Şimdi de iyi ki başladım diyorum.

Peki evlendiniz mi o kızla?

Hayır, evlenemedim, ama mal sahibi oldum!.. Kötü mal insanı ev sahibi yapar, derler ya benim hikayemde ona dönüştü. Bu sayede dükkan sahibi oldum. Kızı versinler diye dükkan açtım, gözlerine girmek istedim, ama olmadı işte.

Her müşteri ile tek tek ilgileniyorsunuz, haftanın her günü dükkandasınız. Patron havasında değilsiniz hiç…

Genelde benim konumumda olan insanlar mağazanın sahibi konumunda davranırlar. Oysa müşteri dükkanın sahibini görmek ister. Bize gelen müşteri de beni görmek istiyor. Dükkanın, işin başında beni görmek istiyorlar. Ben de onların isteklerini birebir karşılıyorum. Her biriyle iletişime girip, sürekli onların yanında oluyorum.

İŞİM YÜZÜNDEN EVLİLİĞİM BİTTİ

İşiniz sizin için ne anlam ifade ediyor?

İşim, aslında her şeyim… Çok fazla çalıştığım için evliliğimi bile yürütemedim. İş hayatı o kadar önemli ki, sevildiği zaman bırakılmıyor. İşin kurallarına uymak gerekiyor. İş ve özel hayat ayrımı da yok hayatımda. Çünkü Pazar günü de çalışıyorum; diğer tatillerde de. Senede sadece iki gün tatil yapıyorum; o da bayramın ikinci günleri.

DİĞERLERİNİN İLHAM KAYNAĞIYIZ!

Ne zaman gelsek dükkan müşteri dolu. Neye bağlıyorsunuz?

İşimde başarılı olduğumu hissettiğim için kendimi iyi hissediyorum. Başarının kanıtı, bu. Aslında bizim işimiz bir ekip çalışması. Ekibimizi güzel kuruyoruz. Çalışanımızla samimiyiz, dükkan içinde bir aile havamız var. Despot bir yönetimimiz yok. Her gün gelen müşterilerimiz var. Onlar da “yeni ne var” diye sordukları için, onlara yakışanı yapmaya çalışıyoruz. Sürekli yenilikleri takip ediyoruz. Yurtdışını takip ediyoruz. Günlük trendleri zaten takip ediyoruz; işin içindeyiz. Bizle çalışan firmaları da bu doğrultuda yönlendiriyoruz. Biz daha çok imalatçıyı yönlendiriyoruz. Hatta Maltepe, Kartal’da açılan bazı mağazalar var. Onların dediği şey şu: “Biz fazla zorlanmıyoruz çünkü Suat’ın vitrinine bakmak yeterli.” Bu işte hırslı olmak lazım. Zaman zaman kendimi yorgun hissetsem de yine de çalışmak bir yaşam biçimi.

İddianız kaliteli ve ucuz olmak. Bu devirde?

Aslında zor. Bu karışımı herkes yapabilse herkes başarılı olur, ama kolay bir şey değil. Bir malı çok ucuza satarak vatandaşa hizmet ediyoruz. İyi ve ucuza giyinmek isteyenleri sevindiriyoruz. Dualarını alıyoruz ve de çok yüksek fiyata ürün satan mağazaların bu sayede önünü kesiyoruz. Bizim tarzımızdaki dükkanlar çoğalıyor, daha pahalıya ürün satmak isteyenler ise azalıyor. Bayanların ilk aklına gelen yer olduk. Ne mutlu bize! 

GİYDİRMEYİ SEVİYORUM

Kendi giyiminize düşkün müsünüzdür?

Aslında özel bir markam var, diyemem. Daha çok insanları giydirmeyi seviyorum. Her zaman spor giyinip dükkanda olurum. Ceket, takım giymem. Biz çalışıyoruz, ne kadar spor olursak o kadar rahat oluruz.

Krizden ne derece etkilendiniz?

Ekonomik krizden etkilenmedim desem ukalalık olur. Krizden insanlar etkilenmesin diye gerekirse üzerine hiç kar payı koymadan giysilerimizi sattık, hatta satıyoruz da. Üç sene önce yaptırdığım etiketleri hala kullanıyorum. Mesela, “5 milyon” furyasını biz başlattık; şu anda da her yerde o sürüyor.

Müşterilerden dost olur mu?  Sizin dostlarınız var mı?

Hepsiyle aile gibiyiz. Müşterilerimiz dostumuz, kardeşimizdir. Kendilerini iyi hissederler yanımızda. Bir de güzel şeylerden bahsederiz. Daha da mutlu olurlar. İnsanları ufak rakamlara hediye aldırarak mutlu ediyoruz.

Peki, çocuğunuzun işi devam ettirmesini ister misiniz?

10 yaşında bir oğlum var. Kendisinin de yaş itibariyle bu işlerle pek ilgisi yok, ama ben devam etmesini isterim. Bu işi 10 sene daha götürürüm bu işi; ama o da bu işle ilgilenirse daha uzun yıllar bu isim devam edebiliri. Ben de bunu hayal ediyorum.

Yakın dönemdeki planlarınız?

Olduğu yeri güzelleştirmeli öncelikle bir insan. Bu yüzden mağazamızı genişlettik; ve olduğumuz yeri temiz tutup, güzel hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Buna yönelik çalışmalarımız var. Çok fazla açılmanın, şubeleşmenin bir işe yaramadığını düşünüyorum.

RuyaTabirleri.com

Rüyada İstemeye Gelmek

Rüyada istemeye gelmek, rüyayı gören kişinin, şu anda birlikte olduğu ya da yakın bir zaman içinde tanışacağı hayırlı bir kısmet ile dünyaevine gireceğine, çok uzun yıllar boyunca mutlu ve huzurlu bir hayat sürüleceğine, hayırlı bir evlilik yapılacağına, çok güzel günler görüleceğine, ilerleyen zamanlar içinde de bir bebek sahibi olacaklarına işaret eder.

Rüyada İstemeye Geldiklerini Görmek

Rüya sahibinin, epey bir zamandan beri birlikte olduğu ya da yakın bir zaman içinde tanışacağı hayırlı bir kısmet ile çok hayırlı ve güzel bir birliktelik yaşayacaklarına, çok uzun yıllar boyunca mutlu ve huzurlu bir hayat süreceklerine ve daha sonraki bir dönemde de bir bebek sahibi olacaklarına alamet eder.

Rüyada Kız İstemeye Geldiğini Görmek

Güzel bir hayat sürmekte olan rüya sahibinin, çok daha güzel bir hayata kavuşmak için hayırlı bir kısmet ile yakın bir zaman içinde dünyaevine gireceğine, çok büyük ve güzel olaylar yaşayacağına ve bolluk ve bereket geleceğine işaret eder.

Rüyada Kız İstemeye Gelmek

Rüyayı gören kişi eğer bekâr bir kadınsa, yakın bir zamanda hayırlı bir kısmet ile çok büyük ve hayırlı bir evlilik hayatına adım atacağına, çok büyük mutluluklar yaşayacağına, sıkıntılarının ve sorunlarının sona ereceğine, çok sevinçli olaylar yaşayacağına ve bir bebek sahibi olacağına alamet eder.

Rüyada Birini İstemeye Gelmek

Rüyayı gören kişinin, evlenmek için bir kişiyi beklediğine, bu kişi sayesinde çok mutlu, huzurlu ve sağlıklı olacağına, ancak beklenen kişinin henüz gelmediğine, belki de uzun bir dönem boyunca gelmeyeceğine bu durumun belki de çok uzun bir süre devam edeceğine, ancak hayırlı kısmet gelirse çok mutlu olunacağına, evlilik yapılacağına ve bir bebek sahibi olacağına tabir edilir.

Etiketler: Rüyada İstemeye Geldiklerini Görmek

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır