have gone to / He has gone to Osaka on urgent business. - English example sentence - Tatoeba

Have Gone To

have gone to

THE PRESENT PERFECT TENSE

with

"GONE" VE "BEEN" PAST PARTICIPLES

How many times have you been to London?

Aşağıdaki örneği inceleyiniz. "gone" ve "been" fiillerinin arasındaki farka dikkat
ediniz.



Dikkat ettiyseniz "been" ve "gone" fiilleri birbirlerine yakın anlamlarda kullanılmışlardır.

Aşağıdaki örnekleri takip ediniz.

A : I&#;m sorry Ahmet is not in the office this week. He has gone to Adana.
(Üzgünüm Ahmet bu hafta iş yerinde yok. Adana&#;ya gitti.
B : When will he be back?
(Ne zaman dönecek?)
A : He&#;ll be here next week.
(Önümüzdeki hafta burada olacak.)


A : How many times have you been to Kayseri?
(Kayseride kaç defa bulundunuz?)
B : I&#;ve been to Kayseri twice.
(Kayseri&#;de iki kez bulundum.)


I&#;m sorry I&#;m late. I&#;ve been to the dentist&#;s.
(Üzgünüm geciktim. Diş hekimindeydim.)


Yukarıdaki örneklerde "been" fiilinin anlamı "bulunmak" ve "orada olmak" şeklindedir. "gone" fiili ise "gitmek" anlamında kullanılmıştır. Present Perfect Tense geçmişte yaşanan aktivitelerin içinde bulunduğumuz zamana yansımasını ifade etmek üzere kullandığımız bir zaman kalıbı olduğu için; Mr. Jones&#;un berberde olduğunu ve odasına yeni geldiğini bu zaman kalıbında ifade ederken "been" fiilini kullanırız.

"Mr. Jones has gone to the hairdresser&#;s" cümlesinde ise aslında ifade etmek istenilen onun berbere gitmek için ofisinden ayrıldığı ve muhtemelen şu anda berberde ya da berbere gitmek üzere yolda olduğudur.

"I&#;m sorry I&#;m late. I&#;ve been to the dentist&#;s" cümlesinde de konuşmacı şu anda diş hekimde değildir ancak orada olduğunu ve henüz buluşma noktasına ulaştığını belirtmek istemiş ve geçmişle bir bağlantı kurmuştur. Gecikme sebebini belirtmek istediği için de Present Perfect Tense zaman kalıbını kullanmış ve diş hekimine gittiğini söyleyebilemek için "gone" değil "been" fiilini kullanmıştır.

EXERCISE 1:

Complete the sentences using either "gone" or "been".

  • I have been to Italy several times.
  • There&#;s nobody at home. They&#;ve gone on a picnic.
1. I&#;m sorry Mary&#;s not here today. She has &#;&#;&#;&#;. to the hospital.

2. My father will be back on Saturday. He&#;s &#;&#;. to Istanbul.

3. Have you ever &#;&#;&#; to Eskişehir?

4. You&#;re very late Tom. Where have you &#;&#;&#;&#;&#;.. ?

5. A: Where&#;s Kate?
B: She&#;s &#;&#;&#;&#;. to the cinema.


EXERCISE 2:

Answer the following questions as in the example below.

  • How many times have you been to Topkapı Palace in Istanbul?
  • I have been there three times. (three times)
1. How many times have you been to Paris?
&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. (once)

2. How many times have you been to Konya?
&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. (twice)

3. How many times have you been to Kayseri?
&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. (many times)

Türkçe'de böyle bir zaman olmadığı için İngilizce öğrenen Türklerin en çok zorlandıkları zaman Present Perfect Tense'dir. Kuralları hemen öğrenilse de kullanımını iyice özümsemek için bir süre geçmesi gereklidir. Bu zaman, bir olayın ne zaman ve nasıl olduğunun pek önemi olmadığı durumlarda kullanılır. Bu zamanda önemli olan, olayın olup olmadığıdır.

Örnekler ve Açıklamalar

- I have cleaned the table. (Masayı temizledim.)

Burada önemli olan masanın falanca tarafından temizlendiği değil, masanın şu anda temiz olduğu ve kullanıma hazır bulunduğudur.

- He has opened the window. (Pencereyi açtı.)

Bu cümlede yine önemli olan, pencerenin şu anda açık oluşu ve pencerenin açık olmasından arzu edilen durumun gerçekleştiği veya gerçekleşmeye elverişli duruma geldiğini anlatmaktır.

- Have you seen Jack? (Jack'ı gördün mü?)

Bu cümlede şöyle düşünelim. Farz edelim ki cümleyi söyleyen kişi Jack'i şu anda aramaktadır. Bu kişi için, karşı tarafın kendisine Jack'i bulabileceği şekilde bir cevap vermesi lazımdır. Yani karşı tarafın buna
“Yes I saw him yesterday” (Evet, dün gördüm) diye karşılık vermesi hiç de arzu edilen bir sonuç doğurmaz.

- I have heard about that film. (O filmi duydum.)

Bu cümlede filmin ne zaman duyulduğu önemli değildir. Önemli olan öznenin filmden haberdar oluşudur.


PRESENT PERFECT TENSE TABLO

AffirmativeNegativeInterrogative
I have playedI haven't playedHave I played?
You have playedYou haven't playedHave you played?
He/she/it has playedHe/she/it hasn't playedHas he/she/it played?
We have playedWe haven't playedHave we played?
They have played They haven't playedHave they played?

PRESENT PERFECT TENSE USE (KULLANIM)
 

► USE 1 Unspecified Time Before Now (Geçmişte belirsiz bir zamanda yapılan eylemler) 
 
We use the Present Perfect to say that an action happened at an unspecified time before now. The exact time is not important.  

(Present Perfect Tense geçmişte belirsiz bir zamanda yapılmış bir eylemi anlatmak için kullanılır. Eylemin ne zaman yapıldığı veya olduğu önemli değildir.) 
 
Examples;
 
- I have seen that movie twenty times. (Bu filmi yirmi kez seyrettim.)
 
- I think I have met him once before. (Sanırım onunla daha önce tanıştım.)
 
- There have been many earthquakes in California. (Kaliforniye'da bir çok deprem oldu.)
 
- Has there ever been a war in the United States? (Amerika'da hiç savaş oldu mu?)
  Yes, there has been a war in the United States. (Evet, Amerika'da bir savaş oldu.)
 
- People have traveled to the moon. (İnsanlar aya seyahat etti.)

 
 
DİKKAT! Geçmişte belirsiz bir zaman tanımı İngilizce öğrenenler için biraz kafa karıştırıcı olabilir. Bu yüzden aşağıda biraz daha detaylı açıklamalar verilmiştir.
 


Experience (Tecrübe

You can use the Present Perfect to describe your experience. (Present Perfect Tense hayatınızda geçirmiş olduğunuz tecrübeleri anlatmak için kullanılır. Tecrübelerden bahsederken zamanın bir önemi yoktur.)
 
Examples;
 
- I have been to France. (Fransa'da bulundum.)
 
(Bu cümlede anlatılmak istenen asıl şey Fransa'da bulunduğunuzdur. Ne zaman gittiğiniz  önemli değildir.)
 
- I have never been to France. (Fransa'da hiç bulunmadım.)
 
(Bu cümlede hiç Fransa'ya gitme tecrübenizin olmadığı anlatılmaktadır.)
 
- I think I have seen that movie before. (Sanırım bu filmi daha önce gördüm.)
 
- He has never traveled by train. (O trenle hiç seyahat etmedi.)
 
- Joan has studied two foreign languages. (Joan iki dile çalıştı.)
 
- Have you ever met him? (Onunla hiç karşılaştın mı?)
  No, I have not met him. (Hayır, onunla hiç karşılaşmadım.)
 


Change Over Time (Zamanla değişim)
 
 We often use the Present Perfect to talk about change that has happened over a period of time. (Present Perfect Tense bir süre içinde meydana gelen değişiklikleri anlatmak için kullanılır.)
 
Examples;
 
- You have grown since the last time I saw you. (Seni son gördüğümden beri büyümüşsün.)
 
- The government has become more interested in arts education. (Hükümet sanat eğitimiyle daha fazla ilgilenmeye başladı.)
 
- Japanese has become one of the most popular courses at the university. (Japonca üniversitede en populer derslerden biri haline geldi.)
 
- My English has really improved since I moved to Australia. (Avusturalya'ya taşındığımdan beri İngilize gerçekten gelişti.) 


Accomplishments (Başarılardan bahsederken)
 
We often use the Present Perfect to list the accomplishments of individuals and humanity. You cannot mention a specific time. (Bu zamanı ayrıca kişisel veya insanlığın kazanmış olduğu başarıları anlatmak için kullanırız. Böyle durumlarda belirli bir zaman veremeyiz.)
 
Examples;
 
- Man has walked on the moon. (İnsan ayda yürüdü.)
 
- Our son has learned how to read. (Oğlumuz okumayı öğrendi.)
 
- Doctors have cured many deadly diseases. (Doktorlar birçok ölümcül hastalığı tedavi ettiler.)
 
- Scientists have split the atom. (Bilimadamları atomu parçaladılar.)


An Uncompleted Action You Are Expecting (Tamamlanması beklenen eylem)
 
We often use the Present Perfect to say that an action which we expected has not happened. Using the Present Perfect suggests that we are still waiting for the action. (Present Perfect Tense'i gerçekleşmesini beklediğimiz bir eylemin henüz olmadığını anlatmak için kullanırız. Bu zamanı kullanmamız bizim hala bu eylemin gerçekleşmesini beklediğimiz anlamına gelir.)
 
Examples;
 
- James has not finished his homework yet. (James henüz ödevini bitirmedi.)
 
- Susan hasn't mastered Japanese, but she can communicate. (Susan Japonca'da henüz uzmanlaşmadı, ama iletişim kurabiliyor.)
 
- Bill has still not arrived. (Bill hala gelmedi.)
 
- The rain hasn't stopped. (Yağmur durmadı.)


Multiple Actions at Different Times (Farklı zamanlarda çoklu eylemler)
 
We also use the Present Perfect to talk about several different actions which occured in the past at different times. Present Perfect suggests the process is not complete and more actions are possible. (Present Perfect Tense'i geçmişte farklı zamanlarda gerçekleşmiş birkaç eylemi anlatmak için kullanırız. Ayrıca bu zamanda,  henüz sürecin bitmemiş olduğu ve eylemlerin devam edeceği anlamı da vardır.)
 
Examples;
 
- The army has attacked that city five times. (Ordu şehire beş kere saldırdı.)
 
- I have had four quizes this semester. (Bu dönem dört tane quiz oldum.)
 
- We have had many major problems while working on this project. (Bu proje üzerinde çalışırken bir sürü büyük problemle karşılaştık.)
 
- She has talked to several specialists about her problem, but nobody knows why she is sick. (Sorunuyla ilgili birçok uzmanla konuştu, ama kimse onun niye hasta olduğunu bilemedi.)


► USE 2 Duration From Past Until Now (Geçmişten bugüne kadar gelen süre) 
 
We use the Present Perfect to show that something started in the past and has continued up until now. "For five minutes," "for two weeks" and "since Tuesday" are all durations which can be used with the Present Perfect. 

(Present Perfect Tense'i geçmişten başlayıp şu ana kadar devam eden şeyleri anlatmak için kullanırız. "Beş dakikadır", "İki haftadır", "Geçen Salı gününden beri" zaman zarfları bu zamanla kullanılır ve süreyi ifade eder.)
 
Examples;
 
- I have had a cold for two weeks. (İki haftadır gribim.)
 
- She has been in England for six months. (Altı aydır İngilitere'de) 
 
- Mary has loved chocolate since she was a little girl. (Mary çocukluğundan beri çikolatayı sever)

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir