heidi özeti uzun / HEİDİ ÖZETİ - JOHANNA SPYRİ - Edebiyat Meraklılarının Sitesi | Edebiyat Meraklılarının Sitesi

Heidi Özeti Uzun

heidi özeti uzun

Johanna Spyri&#;nin Heidi isimli kitabının konusu, karakterleri, Heidi kitap özeti ve karakter analizi, yorumlar, hakkında bilgi.

Heidi Kitap Özeti

Küçük Mayenfeld kasabasından Dorfil köyüne sadece bir saatlik yürüyüş gerektiğini biliyor musunuz? Dağ meralarına gelmeniz için gereken süre aynı ve yolun yarısında Peter&#;ın kulübesi var. Peter, yakında hakkında daha fazlasını öğreneceğiniz karakterdir.

heidi

Romanın başında okuyucu, küçük yeğeni Heidi&#;yi elinden tutan uzun boylu ve iri bir kız olan Deta&#;yı tanır. Deta&#;nın amacı, 5 yaşındaki yeğenini, sadece kütük kulübesi ve birkaç keçisi olan büyükbabasının mütevazı bir şekilde yaşadığı dağlara kadar götürmektir. Deta&#;nın kararı hakkında Heidi&#;nin de büyükbabasının da herhangi bir fikri yoktur çünkü kimse onlardan kendileri için bir karar almaya katılmalarını istememiştir.

Küçük Heidi, geldiği anda yeni çevresini araştırmaya başlar. Büyükbaba, gömme dolap, masa ve sandalye bulunan bir odadan oluşan kabinin içini gösterir. Odanın diğer tarafında büyükbabanın uyuduğu bir yatak ve şöminenin üzerinde asılı büyük bir kap vardır. Heidi, büyükbabanın yatağını taze samandan yaptığı çatı katında bir uyku yeri seçer. Kızı hemen sever ve ona düşkün olur. Ertesi gün Heidi bir keçi çobanı olan Peter ile tanışır ve onunla birlikte meralara gitmeye karar verirler, yanlarında küçük Dorfil köyündeki tüm keçiler ve büyükbabanın iki keçisi &#; Schwanli ve Baerli vardır.

Dağlarda Yaşam

Her geçen gün daha da güçlenen Heidi, dağlarda yaşamanın tüm nimetlerinden yararlanıyordur.

Mevsim değişir ve tüm dağı kaplayan büyük miktarda karla kış başlar. Heidi, Peter&#;ı evine davet eder Peter ile çok zaman geçiriyorlardır, bu yüzden büyükbaba onunla kütük kulübesine bir kızak gezintisi yapar. Heidi, Peter&#;ın ailesi, annesi ve kör büyükannesi ile tanışmış ve onları nezaketi ve samimiyeti ile kazanmıştır. Özellikle Heidi&#;nin sesini dinlemekten zevk alan büyükanne. Ertesi gün Heidi, büyükbabasını, büyükannenin kulübesini çökmemesi için tamir etmeye ikna eder. Bu, büyükbabanın dağlara taşındıktan sonra başka insanlarla ilk temasıdır. Bu, büyükbaba evde çalışırken Heidi&#;nin Peter&#;ın ailesini neşelendirdiği mutlu günlerin sadece başlangıcıdır.

Küçük Heidi&#;nin dağlara vardığı günden bu yana üç yıl geçmiştir ve o zaman diliminde çok şey öğrenmiştir. Şimdi sekiz yaşındadır ve okula gitmesi gerektiğine dair mesajlar almaya başlarlar ama büyükbaba inatçıdır ve bu fikri reddeder. Bir süre sonra Deta tekrar ortaya çıkar ve büyükbabanın reddetmesine, büyükannenin yeminlerine ve Peter&#;ın öfkesine rağmen Heidi&#;yi yanına alır. Heidi&#;yi Bay Sesemann&#;ın evine götürmeye karar verir. Burada onun yatalak kızı Clara için bir hanımefendiye refakatçi olacaktır. Heidi, hane reisi olan Bayan Rottenmeier ile de tanışır.

Zaman geçtikçe, Heidi&#;nin otlaklara ve doğaya duyduğu özlem daha da artar. Doğayı gözlemleyebileceği doğru noktayı bulmak için her fırsatı değerlendiriyordur. Bir gün odasının penceresinden bir kilise kulesi görür. O kuleyi bulmak niyetiyle dışarı çıkar, ama çok geçmeden kaybolur. Genç bir sokak org çalgıcısından yardım ister ve yardımı için ona kırk pfening ödeyeceğini söyler. Sonunda kuleye vardığında hayal kırıklığına uğrar çünkü kulenin tepesinden bile otlakları ve vadiyi göremiyordur.

Eve iki kedi yavrusu ile birlikte döner. Hayvanlara dayanamayan Bayan Rottenmeier ile birkaç tatsız karşılaşmadan sonra, Heidi ve Clara, hizmetçi Sebastian&#;ın yardımıyla evin içindeki yavru kediler için güvenli bir yer bulurlar.

Heidi, Clara ile iyi geçinmesine rağmen, ne öğretmen ne de Bayan Rottenmeier onu sevmez, bu yüzden onunla dalga geçmek için uygun fırsatları kullanırlar. Bay Sesseman nihayet eve döndüğünde, Heidi&#;nin zihinsel engelli olduğunu söyler. Bay Sesseman ise kızda yanlış bir şey olmadığı sonucuna varır ve onu kızı için mükemmel bir arkadaş olarak bulur. Bay Sesseman başka bir yolculuğa çıkar ama annesinin ziyaretini duyurur. Clara&#;nın büyükannesi, Heidi&#;yi hemen seven ve Heidi&#;nin güvenini kazanmanın ve onu okumayı öğrenmesi için motive etmenin yolunu bulan, yumuşak kalpli nazik bir kadındır. Heidi bir arkadaş daha edinmesine rağmen, yine de dağları arzuluyordur ve bu da onun her gün daha da zayıflamasına neden olur. Ten rengi her geçen gün daha da solmuştur ve iştahı da azalmıştır.

Dağlara Özlem

Evde garip olaylar olmaya başlar ve bir hayaletin var olduğu fikri hepsini korkutur çünkü ana evin kapıları her sabah gizemli bir şekilde ardına kadar açılır. Neyse ki, Bay Sesseamn geri döner ve yakın arkadaşı doktor Classen&#;in yardımıyla gizemleri çözer. Heidi uykusunda yürüyordur ve bilinçsizce kapıları açıyordur. Doktor, hastalığını vatan hasreti olarak teşhis eder ve Heidi&#;nin durumu için tek geçerli tedavinin dağlara geri dönmesi olduğunu söyler. Heidi, ertesi sabah Mayenfled&#;e giden trene biner. Gelir gelmez hemen Peter&#;ın büyükannesini ziyarete koşar ve ona artık bayat ekmek yemek zorunda kalmasın diye hediye olarak birkaç çörek verir. Eve döndüğü için herkes mutludur ama en çok dedesi onun yanlış çıkarımlarının farkına vararak insanlara olan inancını yeniden tazeler. Heidi&#;nin düzenli olarak okula devam edebilmesi için her kış Dorfil&#;e taşınmaya karar verir. Kısa süre sonra Clara&#;dan ziyarete geleceği mesajını içeren mektup gelir.

Geçen aylarda doktor Classen, biricik kızının ölümü olan büyük trajediyle yıkılmıştır. Ne yazık ki, Clara&#;nın sağlığı daha da kötüleşmiş ve İsviçre&#;ye olan yolculuklarını ertelemek zorunda kalmışlardır, ancak doktor Classman onun yerine seyahate çıkar. Bu yolculuğun birçok faydasını görür, iştahını geri kazanır ve Heidi&#;nin büyükbabasıyla gerçek bir arkadaş olur. Hatta daha fazla vakit geçirebilmeleri için daha uzak Ragaz kasabasında otel yerine Dorfil&#;de daha yakın bir konaklama yeri bulmayı başarır.

Davet edildikten sonra, doktor her gününü Heidi ve Peter ile meralarda geçirmeye başlar. İlk başta kıskanan Peter, bir zamanlar ona yemeğini veren yabancı misafiri daha sonra kabul eder. Doktor Heidi&#;den kendisini Frankfurt&#;ta ziyaret etmesini ister. Dağlardaki harika yerden zar zor ayrılarak eve döner.

Ekim ayında, kar fırtınalarından önce, büyükbaba ve Heidi keçileriyle birlikte Dorfil&#;e taşınır. Heidi derse başlar.

Heidi, Clara&#;dan başka bir mektup alır, bu da Peter&#;ın kıskançlığını tetikler. Sonunda Clara ve büyükannesi gelir. Doğal güzelliklerin keyfini çıkaran Clara, Heidi&#;nin dağlardaki kulübesinde misafir olarak kalır. Büyükbaba Clara&#;ya bakar, ona yardım eder ve onu ve Heidi&#;yi lezzetli keçi sütüyle besler. Clara güçlenir ve Peter daha da deli oluyordur çünkü Heidi&#;yle ondan daha fazla zaman geçirmesi gereken Clara&#;yı kıskanıyordur. Bir sabah öfkesinin zirvesindeyken Clara&#;nın tekerlekli sandalyesini dağdan aşağı iter. Büyükbaba sandalyenin kalan parçalarını bulmaya gider ve Heidi, Peter&#;ı Clara&#;yı ayağa kaldırması için ona yardım etmesi için ikna eder, böylece ilk adımlarını atmaya başlar. Sonunda kendi başına yürüyebilir.

Clara, döndüğünde büyükannesini şaşırtmak için iyileşmesini bir sır olarak saklamaya karar verir. Büyükbaba, Heidi ve Clara, onun iyileşmesi ve güncel yaşam olaylarından eşit derecede mutludur. Kısa süre sonra Clara&#;nın büyükannesi geri döner ve Clara&#;nın babasını da yanına alır. Clara&#;nın sağlığına kavuştuğunun harika haberiyle ikisi de şok oldular ve şaşırırlar. Peter, bunun farkında değildir.

Sonunda her şey yolundaydı. Peter tekerlekli sandalyeyi kırdığı için suçunu itiraf eder ve eylemlerinin yol açtığı olumlu sonuçlar nedeniyle affedilir. Tüm Sesseman ailesi Frankfurt&#;a geri döner, ancak gelecek baharda tekrar dağlara dönme sözü verirler.

Karakter Analizi

Heidi

Bu romanın ana karakteri. Küçük yaşta yetim kalan Alpler vadisinde teyzesiyle birlikte yaşıyordur. Daha sonra büyükbabasının dağlardaki yerine taşınır. Çevre değişikliği onun için tamamen yeni bir şeydi, aynı anda hem korkmuş hem de şaşırmıştı.

Frankfurt&#;a taşındığında dedesiyle olan hayatını o kadar özlemişti ki bir kez bile kaçmayı denemişti. Dağlarda yaşamayı seviyordu, orada sadece temel yiyecek ve giyecekleri olmasına rağmen Frankfurt&#;ta bolluk içinde yaşıyordu. Heidi empatik, asil ve hoş biri. Samimi, dışa dönük ve neşeli, her zaman hareket halinde. İyimserdir ve her olumsuz durumda ince bir çizgi bulmaya çalışır.

Çok iletişimseldir ve hikayesi çok ilginç veya eğlencelidir, çünkü doğal neşesi ve yayılan iyimserliği nedeniyle her zaman etrafındaki insanları mutlu etmeye çalışır. Oyuncu ruhu herkesin iyi bir ruh haline girmesine yardımcı oluyor çünkü onu mutlu eden de budur.

Büyükbaba

Dağlarda bir kulübede tek başına yaşayan yetmişlerinde yaşlı bir adam. Heidi&#;nin yanında iki keçisi var, çünkü yıllar önce tüm mal varlığını kumarda kaybeder ve ardından oğlunu bir kazada kaybetti. Hayal kırıklığına uğramış ve kederli bir şekilde, kendini diğerlerinden uzak tutarak dağlara taşınır. Heidi ile tanışınca yavaş yavaş hayatı değiştirmeye başlar.

Büyükbaba gerçekten iyi bir insan, çalışkan, güç ve canlılık dolu. Bir süre sonra topluma geri dönmeye başlar ve halk onu seve seve kabul eder.

Peter

Romanın başında on bir yaşında olarak tanımlanan bir çocuk. Heidi&#;den altı yaş büyük, annesi ve kör büyükannesi ile Dorfil ve büyükbabasının kulübesi arasında yaşıyor. Çalışkan bir keçi çobanıdır, her gün sabahın erken saatlerinde keçileri meralara götürür ve akşamları eve geç döner.

Heidi hakkında çok sahiplenicidir, başka biri onun yerini doldurmaya çalışırsa veya sadece onunla herhangi bir şekilde iletişim kurmaya çalışırsa kıskançlık ve öfke gösterir. Romanın sonunda kusurlarının farkına varır ve davranışlarında gerçekten bazı değişiklikler yapmaya çalışır. Heidi onu ikna edip eğitimin önemini anlatana kadar ders çalışmaktan kaçınır.

Clara

Tüm hayatını tekerlekli sandalyede geçiren ama her zaman eğlenmeye ve şaka yapmaya hazır bir kız. O, dul Bay Sesseman&#;ın tek çocuğu ve on iki yaşında (Heidi&#;den dört yaş büyük) . Tekerlekli sandalyede olmasının bir sonucu olarak, zayıf ve hastaydı, solgun ve yorgundu. Heidi onun tam tersi, eğitimsiz ve tamamen hanımefendi olmamasına rağmen, bir anda ondan çok hoşlanmaya başlar. Yanında Heidi ile doğa ve güzellikleri hakkında çok şey öğrendi.

Heidi Masalı: Alplerde Yaşayan Kız

Heidi hikayesi özeti: 3 yaşındayken köye yerleşen Heidiyi teyzesinin onu farklı bir ülkeye götürmesi üzerine, yaşadıklarını konu edinen güzel ve düşündürücü bir Harika Masal. İyi okumalar.

Heidi&#;nin Gerçek Hikayesi

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde İsviçre’nin o yüksek kesimlerindeki yaylalarda, Heidi adında hem güzel hemde tatlı olan bir kız çocuğu, 3 yaşından beri teyzesi ve dedesi ile birlikte köyde yaşamaya başlamış,

Heidi 9 yaşına gelince, teyzesinin iş için şehre gidecek olması nedeniyle, dedesiyle birlikte köyde yalnız kalacaktı. Bu duruma çok üzülen kız, Teyzesinin yanına giderek.

&#; Ne olur Teyzecim gitme… İlla gideceksen benide kendinle götür. Çünkü sen olmadan buralarda tek başına çok sıkılırım. Dedem epey yaşlı, onunla oyun oynayamam ki.&#; demiş.

Teyzesi kıza sarılarak: &#;Canım benim, şimdi benim gitmem gerekiyor. Ama çok yakında senide gideceğim yere götüreceğim.&#; demiş.

Ertesi sabah hazırlanan Dete, Heidi üzülmesin diye erkenden evden ayrılmıştı. Uykudan uyanan Heidi, Teyzesinin olmadığını görünce, üzgün bir şekilde dedesiyle beraber yaşamaya başlamış.

İlk günlerde teyzesinin olmamasına sıkılmış olsada, köydeki doğal güzelliklere, gün batımındaki o muhteşem kızıllığa, rengarenk çiçeklere, köydeki hayvanlara öylesine hayran kalmıştı ki, bu sefer kendi kendine:

&#;İyi ki ben teyzemle gitmemişim, o zaman gitmiş olsaydım şuan gördüğüm güzelliklerden mahrum kalacak ve belkide hiçbir zaman bunların farkına varmayacaktım.&#; demiş

Bakımını üstlendiği keçiler arasında bulunan ve çok sevdiği bir tanesini kendisine arkadaş olarak seçmiş olan Heidi, her gün o keçiyi çayıra götürür, onunla oynar akşam olmadan da mutlaka eve dönerdi.

heidi gerçek hikayesi

Geceleri ise parıldayan o güzel yıldızları seyretmek için samanların bahçedeki samanların üzerine çıkarak uzanır. Saatlerce bıkmadan gökyüzünü seyredermiş. Neredeyse doğada bulunan her şeyin tadını çıkartan biri haline gelmiş ve kendini yalnız hissetmiyordu.

Günler bu şekilde geçip giderken bir gün çayırda Peter adında kendi yaşındaki bir çocukla tanışmıştı.

Peter,  annesi ve büyükannesi ile beraber yaşayan sakin ve uysal bir çocukmuş. İkisi beraber her gün keçileri alıp, çayıra götürüp, beraber oyunlar oynamaktan çok hoşlanıyormuş.

Heidi ile birbirine iyice alışan büyük babası, onu yalnız başına hiçbir yere göndermek istemiyor, uzun süre eve uğramadı mı hemen torununu aramaya gidiyordu.

Köylerinde okul olmadığından, okul çağına gelmiş tüm çocuklar en yakın köyde bulunan okula gidiyor, Heidi ise okula gitme yaşına ulaştığı halde onu gözünün önünden ayırmak istemeyen dedesinin, başına bir şeyler gelir korkusuyla okula göndermiyordu.

Heidi her akşam olmadan önce eve geldiğinde dedesinin yanına gidererek ona: &#;Ah, benim şu dünyalar tatlısı inatçı dedem, biliyor musun? Ben seni çok seviyorum.&#; diyerek yanaklarından öpermiş.

Günler bu şekilde hızlı bir şekilde gelip, geçerken teyzesi bir gün tekrardan köye dönmüştü. Köyde iki gün kaldıktan sonra Heidi’yi Frankfurt’a götürmek istediğini, o sebeple geldiğini babasına söylemiş.

Babası: &#;Hayır, onu seninle göndermem ona çok alıştım o olmazsa ben dayanamam ki!&#;

Dete: &#;Öylede babacım onun okuması gerekli, hep böyle kalmayacak ki.&#; demiş.

Babası kızının haklı olduğunu bildiğinden onu götürmesine izin vermiş ve ertesi gün Dete Heidi’yi de yanına alarak Frankfurt’a götürmüş.

Teyzesi Heidiyi, çalıştığı kişinin torunu olan Clara ile arkadaşlık etmesi için tanıştırmıştı. Birbirine kısa bir sürede alışan çocuklar, beraber güzel vakitler geçirmeye başlamışlardı bile…

Clara sakat ama öylesine cana yakın ve hayat dolu bir kızdı ki,, tekerlekli sandalyede oluşu dahi hiçbir zaman onun umudunu yitirmesine sebep olmamıştı.

Ertesi gün Heidi’yi odasına davet eden Clara ile birlikte odaya çıktıklarında bir sürü oyuncak ile karşı karşıya kalan Heidi etrafına öylece bakınmış.

Gardırobuna birbirinden güzel çeşitli elbiseler dizilmişti. Hepsi o kadar güzeldi ki gördükleri karşısında şaşkınlığını gizleyememişti.

&#;Şey Clara bu odada bulunan her şey senin mi?&#;

Gülümseyen Clara: &#;Evet, artık bunlar senin de sayılır. İkimiz burada bu oyuncaklar ile oynar. o masal kitaplarını okuyarak güzel vakitler geçiririz.&#; demiş.

Heidi birbirinde güzel Masal Kitaplarından beğendiğiPamuk Prenses Masalının olduğu kitabı eline almıştı. Heidi Kitabı okumaya çalışmış ama okuma bilmediğine çok üzülmüştü.

Kısa bir sürede oradaki herkes tarafından sevilmeye başlanan Heidi’ yi, Clara’nın büyükannesi de babasıda çok seviyorlardı.

Bir tek evin kâhyası olan Bayan Rottenmeier, onun elbiseleri eski ve kirli olduğundan birde okuma yazma bilmediğinden hiç sevmiyormuş.

Günler bu şekilde geçip giderken Clara ile beraber oyun oynayan Heidi’nin, mutsuz olduğunu gören Büyükanne, onu yanına çağırarak,

&#;Güzel kızım niçin böyle üzgünsün.&#;

Heidi: &#;Dedemi, köydeki evimi çok özledim, oraya gitmek istiyorum.&#; deyince, Ona sarılan Büyükanne “kızım sen şimdi clara ile oyna bir hal çaresine bakacağız” demiş ve hemen Dete’nin yanına gitmiş.

Büyükanne Heidi’nin eve geri gitmesi için onunla konuşmuş, ama teyze bencil biri olduğundan her ne kadar uğraşmışsa da bir türlü onu ikna etmeyi başaramamış.

Büyükannenin geri döndüğünü gören Heidi, onun yanına koşarak: &#;Büyükanne teyzemi ikna edebildin mi? Ben Dedemi ve Peter’i çok özledim, ne olur eve geri dönmem için bana yardım edin.&#; diye yalvarınca,

Büyükanne: &#;Ah benim güzel kızım inan, benim için senin Clara’dan hiçbir farkın yok. Seni de kendi torunum gibi seviyorum, teyzeni ikna etmek için epey uğraştım ama bir türlü ikna olmuyor. şuanda tek yapmamız gereken dua etmek sabah ola hayrola bakarsın fikrini değiştirir.&#; demiş

Heidi o evde her türlü imkana sahip olsa dahi, kendini bir kafesin içerisindeymiş gibi hissediyordu. O güzelim yaylaları ve keçileri burnunda tütüyordu,

Gün geçtikçe bu özlem dahada artmış o evdeki hiçbir şeye karşı ilgisi kalmamıştı. Her gün sabah akşam tekrar tekrar Dedesinin yanına o güzelim çayırlara dönmek için dualar ediyordu.

Bu şekilde düşünceler içerisinde hastalanan Heidi, uykusunda dahi sayıklamaya başlamıştı. 

Günler bu şekilde geçerken bir gece herkes uykudayken rüyasında ayağa kalkarak, &#;Peter, Dede ben geldim, artık sizleri bırakmayacağım sizleri çok özledim…” Diyerek kollarını açmıştı.

O anda uyanık olan Clara’nın büyükannesi bu durum karşısında o kadar çok üzülmüştü ki, oturup ağlamaya başlamıştı.

Yataklara düşen Heidiyi tedavi etmek için gelen doktorda onun için en iyi tedavinin köyüne geri gönderilmesi olacağı yönünde ısrarcı talebi üzerine çaresiz kalan Teyze, Heidi’yi geri göndermeye karar vermiş.

Hemen Heidi’nin yanına giderek onu öpen büyükanne: &#;Güzel kızım sana çok sevineceğin bir haber vereyim mi?&#; demiş.

Hasta ve kısık bir sesle cevap veren kıza: &#;Ne haberi büyükanne?&#;

Büyükanne: &#;Hadi kalk ve güzel elbiselerini giyin, ilacını da iç yarın seni Deden ile Peter’in yanına köye gönderiyoruz.&#; deyince,

Hemen yataktan çıkarak büyükannenin boynuna sarılan kız, onu defalarca öpmeye başlamıştı.

&#;Ah, seni çok seviyorum büyükanne, iyiki varsın iyiki seni tanımışım, sen o kadar iyi birisin ki anlatamam, şimdi benim hemen herkesle vedalaşmam gerekecek o yüzden şimdiden başlamalıyım, gidebilir miyim?&#; demiş.

O hasta kızdan eser kalmamıştı gülümseyen büyükanne kafasıyla evet anlamında işaret edince

Hemen Clara’nın yanına giderek ona: &#;Ben yarın gidiyorum.&#;

Clara: &#;Gitmesen olmaz mı çünkü seni çok özleyeceğim.&#;

Heidi: &#;Aslında bende hem seni hemde büyükanneyi çok özleyeceğim, ama gitmek zorundayım. Sizler beni ziyarete gelirsiniz değimli? O güzel yerlerde sizleri de gezdiririm, en kısa zamanda gelin olur mu?&#; demiş.

Ertesi gün yola çıkan Heidi, en sonunda özlem duyduğu o köyüne kavuşmuş, hızlıca eve doğru koşarak &#;Dede, dede neredesin seni çok özledim.&#; diye seslenmiş.

O an ahırda olan dedesi Heidi’nin sesiyle hızla dışarı çıkarak ona doğru koşmuş birbirine sarıldıktan sonra dedesi

&#;Bende seni çok özledim,  benim dünyalar tatlısı güzel kızım, artık seni hiçbir yere bırakmayacağım.&#; demiş,

O gece beraber oturup hasret giderdikten sonra, sabah erkenden kalkıp Peter’in yanına gitmiş onu  gören Peter,

&#;Heidi, sen şehirde çok kaldın öyle gözümüz yollarda kaldı, seni çok özledik.&#; demiş,

Beraber her zaman keçileri otlattıkları yere giderek oturmuşlar. Heidi nelerle karşılaştığını, Clarayı, büyükannesini, oyuncakları hepsini anlata anlata bitirememiş. Son sözü ise “biliyor musun ben buraları ve sizleri hiçbir şeye değiştirmem olmuş.”

Aradan bir ay gibi bir süre geçmişti sabah erkenden kalkan Heidi, karşısında Clarayı görünce sevinçle

&#;Ooo benim güzel arkadaşım, hoş geldiniz. Bu ne güzel bir sürpriz.&#; diyerek ona sarılmış ardından da büyükannenin elini öperek ona sarılmış, hemen içeri geçip eşyaları yerleştirelim diyerek  beraber içeri geçip dinlenmişler.

Biraz hasret giderdikten sonra Heidi, Clara’yı tekerlekli sandalyesiyle beraber dağlara çıkarmış. Ona yemyeşil otlakları, cıvıl cıvıl öten çeşitli kuşları göstermiş.

Doğayı, temiz havayı ve gördükleri karşısında çok mutlu olan Clara,

&#;Heidi sanki rüyada gibiyim, buralar gerçekten çok güzelmiş. Bana yaşattığın bu güzel gün için sana çok teşekkür ederim, senin buraya geri dönme isteğini daha yeni anladım.&#; demiş.

Bu arada onları uzaktan izleyen Peter, Clara’yı şimdiden kıskanmaya başlamıştı bile, çünkü o en yakın arkadaşının kendisinden soğutulduğunu düşünüyordu.

Bir gün onları yine izleyen Peter, Clara ile Heidi’nin çimenlerde oturmuş kahkahalar attığını görünce kendi kendine:

“ Clara’nın o tekerlekli sandalyesini saklasam, hemen evlerine geri dönmek zorunda kalırlar. Bende o zaman Heidi ile eskiden olduğu gibi oynarım” diye düşünmüş,

Gizlice sandalyeye yanaşan Peter, tekerlekli sandalyeyi aldığı gibi dağdan aşağı itmiş, tekerlekli sandalye oradaki taşlara çarpa çarpa kırılmış.

Kimseye görünmeden gizlice uzaklaşmış.

Clara ve Heidi biraz oynadıktan sonra Heidi’nin yardımıyla tekerlekli sandalyenin olduğu yere geldiklerinde, sandalyenin ortada olmadığını fark etmişler. Telaş içerisinde etrafa bakan Heidi her nerede onları aradıysa da bulamamış.

Telaşlanan Heidi dedesini çağırmak için eve doğru koşmuş, yolda Peterle karşılaşınca…

&#;Peter,  Clara’nın yardıma ihtiyacı var. Sen hemen onun yanına git, bende dedemi çağırıp geliyorum.&#; demiş,

Yaptığı davranış için pişman olan Peter, Claranın yanına giderek ona, &#;İstersen gel ellerimi tut ki ayağa kalkabilesin.&#; demiş,

Clara’nın koluna girerek  kaldırmaya çalışmış, işte tamda o esnada bir mucize  gerçekleşmiş, Clara birkaç adım atmayı  başarmıştı. Biraz daha gayret edince yürümeye başlayan Clara ve Peter adeta şoka girmişti.

Clara yıllar sonra  yürümeye başlamıştı. İkisi  beraber eve doğru giderlerken pişmanlıktan ağlayan Peter yaptıklarını bir bir anlatmış ve ondan af dilemiş.

Yürümenin sevinciyle Peter’e kızamayan Clara,

&#;Peter, unut gitsin” diyerek sevinçle eve doğru yürümeye başlamışlar. Yolda onları gören, Heidi dedesi ve büyükanne  sevinçle onlara  doğru koşmuş.

Hepsi beraber mutlu bir şekilde eve geri dönerek güzel olan günün tadını çıkarmış ve o günü kutlamışlar.

Heidi masalı özeti, karakterleri ve özellikleri

Daha 3 yaşındayken annesinin vefat etmesi üzerine Babaannesi ve teyzesiyle birlikte köyde yaşamaya mecbur kalan şirin ve tatlı bir kızdır. Katı yürekli teyzesi ve heidinin üzerine titreyen bir iyi yürekli bir dedesi vardır.

Heidi duygusal ve iyi niyetli bir kız çocuğudur. tek isteği alıştığı ve mutlu olduğu köyünde yaşamını sürdürmekti.

Heidi Masalı ’nı okurken eğlendiğinizi umarız, diğer masallarımız için, En güzel Masallar sayfamızı inceleyebilir, dilerseniz 12 Dans Eden Prenses Masalını okuyabilirsiniz.

kaynağı değiştir]

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası