bir insan açlığa kaç gün dayanır / Bir insan kaç gün aç ve susuz kalabilir?

Bir Insan Açlığa Kaç Gün Dayanır

bir insan açlığa kaç gün dayanır

İnsan hiç yemek yemeden ne kadar yaşar?

Yemek yemeden hayatta kalmanın süresi, vücut ağırlığına, genetik özelliklere, diğer sağlık sorunlarına ve en önemlisi vücudun ne kadar susuz kaldığına bağlı olarak değişir. Sıvı ve yiyecek olmadan insanlar genellikle 10 ile 14 gün içinde ölürler.

Sağlıklı insanların yeterli sıvı aldıkları halde hiç yemek yemedikleri durumlar ile ilgili güvenilir bilgi yoktur. Hindistan’ın bağımsızlığı için açlık grevi yapan Mahatma Gandhi, ağzına yemek koymadığı halde –yalnızca ağzını ıslatacak kadar su içiyordu- 21 gün dayandı. Kişiden kişiye farklılık gösteren bir durum bu.

Tam açlıktan farklı olarak, su içerek aç kalmak sık görülüyor. Toplama kamplarında ve yokluk dönemlerinde insanlar bu koşullarda aylarca hatta yıllarca sağ kalabiliyor.

Vücut enerjiyi muhafaza etmek için metabolizmayı yavaşlatır. Metabolizma hızındaki değişim konusu tam olarak bilinmese de, tiroid fonksiyonlarındaki değişiklikler üzerinden izlenebiliyor.
Bu yetenek, diyabete yol açan genlerin evrimsel dayanıklılığını açıklıyor, çünkü bu genler geçmişte enerjinin daha ekonomik kullanımına destek çıkarak, yokluk dönemlerinde hayatta kalmayı sağlamıştır.


Açlık ve susuzluk hakkında bilmedikleriniz

Sabah kahvaltı yapmadığınızı ve öğlen de yemek yemediğinizi düşünün. Muhtemelen öğleye doğru mideniz zil çalmaya başlayacaktır.

Bu dakikadan sonra başınız döner, mideniz bulanır. Artık gözünüz saatten başka bir şeyi görmez. Saat 1'de, başınız dönmeye başlıyor. Saat 2'de soğuk terler döküyorsunuz. Saat 3'te ise açlıktan kıvranır hale geliyorsunuz.

HowStuffWorks isimli internet sitesinde yayınlanan habere göre , işyerinde yemek ve su olmadan birkaç saatten fazla kalamayacağınızı düşünebilirsiniz. İnsanın bu şekilde hayatta kalmasını sağlayan birçok faktör var. Ancak,

Susuzluk daha kötüdür, dehidrasyonun başlaması çok uzun sürmez. Yemek ise farklı bir hikayedir.

Yemek olmadan yaşam:

Haftalarca yemek yemeden yaşayan birçok insana rastlayabilirsiniz. Örneğin, Gandhi 70 yaşındayken 21 gün boyunca bir şey yememişti. Vahşi doğada kaybolan insanlar bir şey yemeden uzun süre hayatta kalabildikleri görülüyor.

Birçok doktor, sağlıklı insanların su bulabildikleri sürece yiyecek olmadan 8 hafta kadar dayanabileceğini söylüyorlar. Vücut ihtiyacı olan enerjiyi yağ, karbonhidrat ve protein olarak depoluyor. Yemek olmadığında ilk kullanılan karbonhidrattır. Daha sonra yağ ve son olarak protein kullanılıyor.

Burada metabolizmanız da rol oynuyor. Metabolizma yiyeceği enerjiye dönüştürüyor. Eğer yavaş bir metabolizmanız varsa, yiyecekleri daha yavaş yakarsınız ve daha uzun süre yemeksiz yaşarsınız.

İklim de en büyük faktördür. Yemeğiniz yoksa soğuk ve sıcak hava iyi değildir. Aşırı derecede sıcak ve soğuk açlıktan değil sizi başka şekillerde öldürür. Yiyecek olmadan sıcaklık dehidrasyonu hızlandırır. Soğukta ise vücut ısınızın korunması için daha fazla enerji yakılıyor. Ilıman bir iklimde iseniz, yemek olmadan yaşama şansınız daha fazladır.

Yemeksiz geçen birkaç günün ardından görülen belirtiler şunlardır:
Zayıflık, kronik ishal, konfüzyon, kötü karar verme, asabiyet, bağışıklık noksanlığı.

Uzun süre açlık ise organlarınızı teker teker işlevini kaybetmesine yol açar. Bu durumda şunlar görülür:
Halüsinasyon, kas spazmları, düzensiz kalp atışı, kasılma.

Susuz yaşam:

Su olmadan yaşamak, yemeksiz yaşamaktan farklıdır. Suyun olmadığı sıcak koşullarda, dehidrasyon 1 saat içinde kendini gösterir. Sıcak arabada kilitli kalan bir bebek ya da sıcakta su içmeden aşırı çaba harcayan birisi birkaç saat içinde hayatını kaybedebilir.

İnsanoğlunun yaşamak için suya ihtiyacı var. Her gün ter, idrar, dışkı ve hatta nefes alıp vererek su kaybediyoruz. Bu suyun organlarımızın düzenli olarak çalışması için yerine konması gerekiyor. Aşırı sıcakta, bir yetişkin sadece ter ile 1,5 litre su kaybedebilir. Yüksek sıcaklıkta su olmadan esas risk vücudunuz sıcaklığı yükselmeye devam eder ve sıcak sizi çarpar. Su içmek sizin iç vücut sıcaklığınızı düşürür.

Hafif dehidrasyon durumunda tükürük kaybı, idrar sıklığında azalma, idrar çıkışında azalma, idrarda koyu renk ve güçlü koku görülür.

Orta şiddette yaşanan dehidrasyon durumunda ise, daha az idar, ağız kuruluğu, göz kuruluğu ve çökmüş gözler, hızlı kalp atışı göze çarparken; aşırı dehidrasyonda ise idrar yoktur, kusma ve ishal, uyuşukluk ve sinirlilik olur.

Dehidrasyonun son aşaması ise şoktur. Bu durumda cildiniz mavimsi gri renk alır ve soğuktur. Kan basıncındaki aşırı düşüş soğukluğa neden olur.

Sorumuza geri dönersek, susuz ne kadar süre yaşayabiliriz? Sağlıklı olduğunuz ve ideal koşullarda bulunduğunuzu düşünerek, bir insan su olmadan yaklaşık gün hayatta kalabilir.

Mayo Clinic uzmanları, bu sayı hakkında bazı tartışmalar olmasına rağmen günde 8 bardak su içmenizi öneriyor. Bazı fizikçiler daha azının yeterli olduğunu söylerken, diğerleri ise bu sayının 10 bardağa yaklaşmasını ve hatta daha fazla olmasını belirtiyorlar.
 

Kaynak: Haber Kaynağı

Bu haber toplam defa okunmuştur

Neden Arıtmalı Duş Başlığı Kullanmalıyız?

   Şehir şebeke sularının mevsim değişikliklerinde özellikle de yaz aylarında yüksek oranda klor içermesi vücudumuzda da bazı tahribatlara yol açmakta. Sık sık duş alınan bu dönemlerde suyun sertliği saçımızdan tutun da cildimiz de birçok değişikliğe sebep olur. Arıtmalı duş başlığı C vitamini içeren nano topları sayesinde daha parlak saçlara ve yumuşak bir dokuya sahip olmanıza fayda sağlar. Duş başlığı içerisinde yer alan nano topların filtreleme ömrü ay arasında değişiklik göstermektedir. 8 farklı tazyik seçeneğine sahip olan duş başlığı masaj fonksiyonu ile de dikkat çeker. Şık tasarımı, filtrasyon ve negatif iyon teknolojisi ile duşlarınıza ayrıcalık katacak bu ürün faydaları ile de dikkat çekiyor. Fazla sıcak suyla duş almanın dolaşım sistemi için sağlıklı olmaması da bilinen bir diğer gerçeklerden. Arıtmalı duş başlığının içerisindeki nano toplar suyun 35 °C ye ulaşmasıyla renk salımı yaparak size uyarıda bulunur.

Ürünün özelliklerini kısaca sıralamamız gerekirse;

  • Kireç, klor ve ağır metalleri arıtır
  • Negatif iyon teknolojisi
  • Masaj fonksiyonu
  • Yumuşak doku ve parlak saçlar
  • En yüksek duş kalitesi
  • Debiyi etkilemez
  • Şık tasarım
  • Kolay montaj

 

Neden Duş Filtresi Kullanmalıyız?

 1. Duş esnasında cilt tarafından vücuda giren klor, çeşme suyunun içilmesi ile alınabilecek miktardan daha fazladır. Çünkü duş esnasında suyun yoğunluğu ve sıcaklığıyla açılan gözenekler direk emilim yaparlar.

 2.Sıcak duş suyu etkisiyle cilt gözeneklerinin genişlemesi, klor ve yanı sıra olası mevcut diğer kimyasallarında bu gözeneklerden kolayca vücuda girmesine olanak sağlar.

3. Duş suyundaki klor cildi ve saçları kurutucu etkiye sahiptir. Saçlar da sertleşme ve eklem bölgelerinde sertleşmeye sebep olur.

4. Klor, ciltte pişik ve tahrişlere, gözlerde ise kızarıklığa neden olabilir.

5. Sıcak duş suyu içindeki kimyasallar, suyun kendisinden çok daha hızlı buharlaşır. Bu nedenle duştaki buharın içeriğindeki kimyasalların yoğunluğu, içeriğindeki su miktarından daha yüksek olabilmektedir.

6. Duş ortamında solunan buharın içindeki kimyasallar içilen sudaki kimyasallara nazaran, kan dolaşımına daha hızlı karışırlar.

 

Duş Suyundaki Klor Neden Filtrelenmelidir?

 

   Şehir şebeke suyunun dezenfeksiyonu için uzun yıllardır klorlamanın kullanılmasıyla oluşan kalıcı halk sağlığı deneyimi tüketicileri arıtılmış su içmenin sağladığı yararlar hakkında oldukça bilinçlendirmiştir. Buna rağmen, bazı insanlar için günlük duşları esnasında %50 oranında klora maruz kaldıklarını öğrenmek şaşırtıcı olmaktadır. Bu nedenle, duş suyunun filtrelenmesi, içme suyunun filtrelenmesi ile eşit öneme sahiptir. Bilimsel çalışmaların sonuçları uzun süreli sıcak duşlar almanın sağlık riski oluşturduğunu belgelerle kanıtlamaktadır. Etrafı çevrili veya kapalı tip bir duş ortamında buharlaşan klor solunur.

Bunun yanı sıra düşük bir seviyede cilt tarafından da emilir. Klor, bakteriler gibi patojenik mikroorganizmaları yok etmek için suya ilave edilir ve oldukça reaktif olup yağ asitleri ve karbon parçacıkları ile birleşerek farklı formlarda toksin bileşikler oluşturur. Sağlık alanındaki araştırmalar klorun duş ortamında solunması ve cilt tarafından emilimi ile hastalıklar ve ciddi rahatsızlıklar arasında bağlantı olduğunu göstermektedir.

 

   Klorlu su ile alınan duş önceden var olan rahatsızlıkların (astım ve egzama gibi) daha da artmasına neden olabilmektedir. Filtrelenmiş suyun sağlık yararlarına ek olarak kozmetik yararları da vardır. Kuru veya pul pul olan dökülen cilt, kuru kırılgan saçlar ve tahriş olmuş kızarık gözler klora maruz kalındığının belirtileridir. Aynı zamanda sert suyla alınan duşların cilt problemlerini de beraberinde getirdiği gerçeğini bize anlatır. Filtrelenmiş su ile duş almak bu belirtileri azaltır. Cilt ve saçların daha yumuşak olduğu hissedilir, gözlerdeki kızarma ve tahriş azalır.

 

Duş Filtresinin Sağlık Yararları

 

  • Klorun cilt üzerindeki kurutucu etkisi ortadan kalkar, cilt daha genç görünür, daha sağlıklı ve daha yumuşak olur.

 

  • Klorsuz su ile yıkanan vücut doğal nemini muhafaza edeceğinden pahalı losyon ve nemlendiricilere ihtiyacı büyük oranda azalır.

 

  • Saç derisi ve saçlar doğal nem ve yağını korur, daha yumuşak ve sağlıklı olurlar.

 

  • Başta banyo olmak üzere ev ortamında solunan hava kalitesi iyileşir, solunum yolları sağlığının korunmasına yardımcı olur.

 

  • Duşta iken klor solumak duş sonrası hissedilen yorgunluğun önde gelen nedenlerinden biridir. Kloru alınmış suyla duş almak vücudun zindeleşmesine ve sağlığına katkı sağlar.

 

  • Özellikle çocuklar klor solumanın zararlı etkilerinden dolayı risk altındadır, duş suyunun klordan arındırılması özellikle çocuklar için faydalıdır.

 

 Şeyda Ayaz   

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir