2 asliye ceza mahkemesi ne demek / Asliye Ceza Mahkemesi Nedir? :: Servet Sarıca

2 Asliye Ceza Mahkemesi Ne Demek

2 asliye ceza mahkemesi ne demek

ZİLE ADLİYESİ

Elifsu Beyza DEMİR

Hakim

 

 

 

 

PERSONELİN ADI

GÖREVİ

ÇALIŞTIĞI BİRİM

DAHİLİ TEL

İbrahim AYDINYazı İşleri MüdürüSulh Hukuk Mahkemesi
İlyas ERGİNZabıt KatibiSulh Hukuk Mahkemesi

 

 

SULH HUKUK MAHKEMESİ

Sulh hukuk mahkemesi; belirli özel hukuk davalarına bakmak üzere kurulmuş olan, asıl görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi ile birlikte iki genel mahkemeden biridir ( sayılı Kanun m.4). Sulh hukuk mahkemeleri, tek hakimli olup her yargı çevresinde (adliyede) kurulması gereken mahkemelerdendir.

 

SULH HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLERİ:

Sulh hukuk mahkemesi, dava konusunun değer veya tutarına bakmaksızın aşağıdaki uyuşmazlıklara bakmakla görevlidir ( sayılı HMK m.4):

Arabuluculuk faaliyeti neticesinde tanzim edilen anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi,

Arabuluculuk bürosunun yetkisine yapılan itiraz hakkında karar vermek ( sayılı Kanun m.3/9),

Arabuluculuk büroları, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenen sulh hukuk hâkiminin gözetim ve denetimi altında görev yapar. Arabuluculuk bürosunun olmadığı yerlerde büronun görevinin sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğü tarafından hakimin gözetimi ve denetimi altında yerine getirilir ( sayılı Kanun m/3),

Kiralanan taşınmazların, 9/6/ tarihli ve sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar,

Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar,

Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davalar,

sayılı HMK ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davalar.

Aralarındaki bağlantı nedeniyle birlikte açılan davalarda bir kısım dava arkadaşları veya talepler yönünden özel mahkeme, bir kısmı yönünden de genel mahkeme görevli ise davaya bakmaya tümüyle özel mahkeme görevlidir. Davanın diğerine tabi olarak tümüyle özel mahkemede görüleceği ilkesi, yargısal uygulamalarda kararlılıkla kabul edilip sürdürülmektedir. (Yargıtay HGK – Karar: /).

Davada bir kısım dava arkadaşları veya talepler yönünden farklı özel mahkemeler görevli ise davanın açıldığı mahkeme bu özel mahkemelerden biri ise davaya o mahkemede bakılmalıdır. Dava genel mahkemede açılmış ancak birden fazla özel mahkeme görevli ise ağırlıklı hukuki ilişkiye göre görevli mahkeme olan özel mahkemede dava görülmek üzere görevsizlik kararı verilmelidir. Davadaki talepler hem asliye hukuk mahkemesinin hem de sulh hukuk mahkemesinin görevine girmekte ise dava tümüyle asliye hukuk mahkemesinde görülmelidir.

 

SULH HUKUK MAHKEMESİ HANGİ DAVALARA BAKAR:

Sulh hukuk mahkemesi, aşağıda yazılı bazı özel hukuk davalarına bakmakla görevlidir:

  • Kat mülkiyetinden kaynaklanan davalar,
  • İzale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası,
  • Kiralananın tahliyesi davası,
  • Kira ilişkisinden kaynaklanan tespit davası,
  • Kira bedelinin uyarlanması davası,
  • Kira sözleşmesinin iptali,
  • Miras ortaklığına temsilci atanması,
  • Mirasçılık belgesinin iptali,
  • Mirasın reddi davası,
  • Terekenin borca batık olduğunun tespiti davası,
  • Kayyım atanması ve kayyımlık ile ilgili diğer davalar,
  • Vasi atanması veya vasinin görevinden çekilmesi davası,
  • Vasiyetnamenin açılması,
  • Tek başına açılan zilyetliğin korunması davası, (Zilyetliğin tespiti ile birlikte açılırsa Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir).
  • Arabuluculuk uygulamasında icra edilebilirlik şerhi verilmesi,
  • Çocuk mallarının korunması davası.

 

Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevsizlik Kararı

Görevsizlik kararı veren sulh hukuk mahkemesi bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden ( re’sen ) görevli mahkemeye gönderemez.

Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun maddesi hükmü gereğince; taraflardan birinin görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re’sen gözetilir. Hak düşürücü süre içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi başvurusu yapılmadığı takdirde, sulh hukuk mahkemesi tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.

Sulh hukuk mahkemesinin görevsizlik kararına karşı 2 hafta içinde istinaf mahkemesine (bölge adliye mahkemesi) istinaf başvurusu yapılabilir. İstinaf mahkemesinin yerel mahkemenin görevi ile ilgili verdiği karar kesindir.

 

Sulh Hukuk Mahkemesinin Kararına Karşı İstinaf ve Temyiz Başvurusu

Sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı istinaf başvurusu yapılması mümkündür. İstinaf, sulh hukuk mahkemesi tarafından verilen kararın hem maddi vakıa hem de hukuki açıdan bir üst mahkeme tarafından yeniden değerlendirilmesini sağlayan bir kanun yoludur. İstinaf kanun yoluna başvuru süresi, sulh hukuk mahkemesi kararının usulüne uygun bir şekilde taraflara tebliği edildiği günden itibaren 2 haftadır. İstinaf başvurusu, bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere kararı aleyhine başvuru yapılan sulh hukuk mahkemesine bir istinaf dilekçesi verilerek yapılır.

Sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı istinaf başvurusu yapılabilmesi için şu şartların gerçekleşmesi gerekir:

Aleyhine istinaf başvurusu yapılan asliye ticaret mahkemesi kararında yer alan malvarlığı davasının miktar ve değeri TL’yi aşmalıdır (HMK /2). Miktar ve değeri TL’yi aşamayan asliye ticaret mahkemesi kararları kesin olduğundan aleyhine istinaf başvurusu yapılamaz.

Kural olarak ara kararlar aleyhine istinaf başvurusu yapılamaz. Ancak, ihtiyati tedbir ve ihtiyati gibi kararlar ara kararı olmasına rağmen son kararı beklemeden bu kararlar aleyhine istinaf başvurusu yapılması mümkündür (HMK /1).

Kural olarak sulh hukuk mahkemesi kararları ile ilgili verilen istinaf mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz kanun yoluna başvurulamaz. Temyiz, sulh hukuk mahkemesi kararı hakkında istinaf incelemesi neticesinde verilen hükmün, hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığı açısıdan denetlenmesini sağlayan bir kanun yoludur.

Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları hariç olmak üzere; HMK md.4’te gösterilen davalar ile (Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalar ile ilgili istinaf mahkemesi kararları kesin olup aleyhine Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılmaz.

Kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibariyle temyiz kanun yoluna başvurulabilmesi mümkün olan alacak davası ile ilgili sulh hukuk mahkemesi kararlarının şu şartları sağlaması gerekir:

Aleyhine temyiz başvurusu yapılan istinaf mahkemesi kararında yer alan miktar ve değer TL’yi aşmalıdır (HMK /1-a). Miktar ve değeri TL’yi aşamayan istinaf mahkemesi kararları kesin olduğundan aleyhine temyiz başvurusu yapılamaz.

İstinaf mahkemesinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz gibi kararlarına karşı temyiz kanun yoluna başvurulamaz.

 

Asliye Hukuk Mahkemesi ve Görevleri

Asliye hukuk mahkemesi; özel hukuktan kaynaklı uyuşmazlıklarına bakmakla görevli asıl mahkemedir ( sayılı HMK 2. madde). Diğer bir tanımla özel hukuktan kaynaklı davaların görüldüğü, görev alanı özel bir konu veya kişi ile sınırlandırılmamış genel görevli ve tek hakimli bir ilk derece mahkemesidir. Asliye hukuk mahkemeleri tek hakimlidir. Tüm yargı çevresinde adliyede kurulması zorunlu genel mahkemedir. ( sayılı Kanun 5. madde) Özel hukuktan kaynaklı davalara bakan mahkemeler;

  • Asliye Hukuk Mahkemesi,
  • Sulh Hukuk Mahkemesi,
  • Aile Mahkemesi,
  • İş Mahkemesi
  • İcra Mahkemesi
  • Asliye Ticaret Mahkemesi,
  • Tüketici Mahkemesi,
  • Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi,
  • Kadastro Mahkemesidir.

Asliye hukuk mahkemesi ve sulh hukuk mahkemesi özel hukuktan kaynaklı davalara bakmakla görevli genel iki mahkemedir. Genel görevli mahkemelerden olan asliye hukuk mahkemeleri görevi asıl, sulh hukuk mahkemeleri ise istisna görevlidir. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girer.

asliye hukuk mahkemesi gorevleri

Asliye Hukuk Mahkemesi Nedir?

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesinde asliye hukuk mahkemelerinin görevi belirtilmiştir. Aksine bir düzenleme yoksa aşağıdaki davalar için dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Bunlar:

  • Malvarlığı haklarına ilişkin davalar
  • Şahıs varlığına ilişkin davalar

Asliye hukuk mahkemesi asıl görevli mahkemedir. sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanun uyarınca asliye hukuk mahkemeleri tek hakimlidir ve her adliyede bulunması zorunlu olan mahkemelerdendir. Asliye Hukuk Mahkemelerinde kural olarak yazılı yargılama usulü uygulanır. Bu usule göre yargılama: dilekçeler aşaması, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm olmak üzere bu 5 aşamada tamamlanır.

Asliye Hukuk Mahkemesi Nasıl Kurulur?

sayılı Kanuna göre;

  • Hukuk mahkemeleri, her il merkezi ile bölgelerin coğrafî durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hakimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur.
  • Hukuk mahkemeleri bulundukları il veya ilçenin adı ile anılır.
  • Hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırlarıdır.
  • İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde hukuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmi Gazete’de yayımlanır.
  • İş yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde birden fazla asliye hukuk mahkemesi kurulabilir. Bu mahkemeler numaralandırılır. Örneğin, Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, Kırıkkale 3. Asliye Hukuk Mahkemesi gibi.
asliye hukuk mahkemesi nedir

Asliye Hukuk Mahkemesinde Yetki

Hangi yerdeki görevli mahkemenin davaya bakacağı yetki kurallarına göre belirlenir. Görevli mahkemeyi asliye hukuk mahkemesi olarak belirledikten sonra hangi yerdeki asliye hukuk mahkemesinin yetkili olduğunu belirlemek gerekir.

Yetki dava şartıdır, yetki kurallarına uymak gerekir. Davacı dilediği yerdeki asliye hukuk mahkemesinde davasını açamaz. Yetkiyi mahkeme her aşamada kendiliğinden araştırır.

Genel Yetkili Mahkeme: Davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.

  • Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.

Özel Yetkili Mahkeme: Davacıya seçim hakkı tanıyan bir özel yetki kuralıdır. Davacı davasını genel yetkili asliye hukuk mahkemesinde açabileceği gibi, özel yetkili asliye hukuk mahkemesinde de açabilir.

  • Memur, işçi, öğrenci, asker gibi, bir yerde geçici olarak oturanlara karşı açılacak alacak veya taşınır mal davaları için, orada bulunmaları uzunca bir süre devam edebilecekse, bulundukları yer mahkemesi de yetkilidir.
  • Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.
  • Terekede bulunan bir mal hakkında açılmak istenen istihkak davası, terekenin yazımı ve tespiti zamanında mal nerede bulunuyorsa, orada da açılabilir.
  • Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir.

Kesin Yetkili Mahkeme: Kanunda kesin yetkili olarak belirtilen hallerde, o yerdeki mahkeme dışında hiçbir yerde dava açılamayacaktır. Aksi halde yetkisiz mahkeme yetkisizlik kararı verecektir.

  • Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.

Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevleri

Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması da bir dava şartıdır. sayılı HMK 2. madde uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.

Genel görevli mahkemelerden sulh hukuk mahkemesinin görevleri kanunda sınırlı olarak sayılmış, bunların dışında kalan özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işlerde asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Bazen davaların aralarında bağlantı bulunması nedeniyle birlikte açılması gerekir. Bu davalarda bir kısım dava arkadaşları veya talepler yönünden özel mahkeme, bir kısmı yönünden de genel mahkeme görevli ise tüm davaya bakmakta özel mahkeme görevlidir.

Özel mahkemelerin kurulamadığı yargı çevrelerinde (adliyelerde) genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi, özel mahkemenin sıfatıyla yargılama yapacaktır. Asliye hukuk mahkemesi özel mahkeme sıfatıyla yargılama yaparken, bunu kararında belirtecek ve o mahkemenin tabi olduğu usule göre yargılama yapacaktır.

Asliye Hukuk Mahkemesinde Görülen Davalar

Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına giren davalardan bazıları şunlardır;

  • Alacak Davası
  • El Atmanın Önlenmesi Davası
  • İtirazın İptali Davası
  • Menfi Tespit Davası
  • Önalım (Şufa) Davası
  • Maddi Tazminat Davası
  • Manevi Tazminat Davası
  • Ecrimisil Davası
  • Mirastan Mal Kaçırma Davası
  • Miras Sözleşmesinin İptali Davası
  • Mirasçılıktan Çıkarma Davası
  • Vasiyetnamenin İptali Davası
  • Tapu Tescil Ve İptal Davası
  • Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası
  • Mirasta Tenkis Davası
  • İstirdat Davası
  • Geçit Hakkı Davası
  • Kamulaştırmasız El Atma Davası
  • Derneğin Feshi Davası
  • Ad ve Soyadı Değişikliğine İlişkin Davalar
  • Kamulaştırmaya İlişkin Tescil Davası
  • Kamulaştırmaya Dayalı Bedel Davası

Asliye Hukuk Mahkemelerin Dava Açmak

Dava açmak için dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar HMK m. ’da düzenlenmiştir. Bu maddeye göre;

a) Mahkemenin adı,

b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri,

c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,

ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri,

d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri,

e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri,

f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği,

g) Dayanılan hukuki sebepler,

ğ) Açık bir şekilde talep sonucu,

h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası dava dilekçesinde bulunması gereken hususlardır.

Bu unsurlara yer verilerek dilekçe hazırlandıktan sonra yetkili ve görevli olan asliye hukuk mahkemesinde davanın açılması gerekir. Dava açarken o yerde bulunun birden fazla asliye hukuk mahkemeleri arasında seçim imkanı yoktur. Dava dilekçesi o yerdeki asliye hukuk mahkemesine hitaben yazılır, daha sonra mahkemeler arasındaki iş yüküne göre otomatik olarak dağıtılır.

Asliye Hukuk Mahkemelerinde Dava Süreci

Asliye hukuk mahkemesinde açılacak olan özel hukuk davası yazılı yargılama usulüne tabidir. İlk derece yargılamasındaki aşamaların tamamlanmasıyla asliye hukuk mahkemesi bir karar verecektir. Yargılamanın daha düzenli yürütülüp uzamaması için bu aşamalar getirilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığa ilişkin asliye hukuk mahkemesinde açılacak bir dava aşağıdaki aşamalara geçerek çözüme kavuşacaktır. Bunlar;

  • Dilekçeler Aşaması: Yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine verilecek bir dilekçe ile dava açılır ve karşılıklı dilekçeler verilir.
  • Ön İnceleme Aşaması: Dava şartları ve ilk itirazlar incelenir.
  • Tahkikat Aşaması: Yargılamanın en yoğun aşaması olup, tarafların dilekçelerinde ileri sürdükleri iddiaların doğru olup olmadığı araştırılır.
  • Sözlü Yargılama Aşaması: Tahkikat aşaması sona erip sözlü yargılamada taraflara son sözleri sorulur.
  • Hüküm: Yargılamanın son aşaması olup uyuşmazlık artık nihayete erer.

Davanın yargılama süresi ise her asliye hukuk mahkemesinin yoğunluğuna göre değişmektedir.

Asliye Hukuk Mahkemesi Kararlarına Karşı Kanun Yolları

İlk derece mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesinin kararlarına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için bazı şartların varlığı gerekmektedir. Bunlar:

  • İlk derece mahkemelerinin nihai kararları aleyhine istinafa başvurulabilirken, kural olarak ara kararlar aleyhine istinaf başvurusu yapılamaz. Ancak, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz gibi kararlar ara karar olmasına rağmen son kararı beklemeden bu kararlar aleyhine istinaf başvurusu yapılması mümkündür.
  • yılında aleyhine istinaf başvurusu yapılan asliye hukuk mahkemesi kararında yer alan davanın miktar ve değeri en az TL olmalıdır. Miktar ve değeri TL’yi aşamayan asliye hukuk mahkemesi kararları kesin olduğundan aleyhine istinaf başvurusu yapılamaz.
  • Manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf kanun yoluna başvurulabilir.

Bu şartları sağlayan asliye hukuk mahkemesi kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinafa başvurulmalıdır. İstinaf başvurusu, bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren asliye hukuk mahkemesine bir istinaf dilekçesi verilerek yapılır.

Asliye hukuk mahkemesi kararı hakkında istinaf incelemesi neticesinde verilen hükmün, hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığı açısından denetlenmesini sağlayan kanun yolu temyizdir. Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından önce verilen Asliye hukuk mahkemesi kararları kesinleşinceye kadar HUMK’ un temyiz hükümleri uygulanmaya devam edecek, bu kararlara karşı istinafa gidilemeyecektir. Temyiz kanun yoluna başvurulabilmesi mümkün olan asliye hukuk mahkemesi kararlarının şu şartları sağlaması gerekir:

  • yılında aleyhine temyiz başvurusu yapılacak olan istinaf mahkemesi kararında yer alan miktar ve değer TL’yi aşmalıdır. Miktar ve değeri TL’yi aşamayan istinaf mahkemesi kararları kesin olduğundan aleyhine temyiz başvurusu yapılamaz.
  • İstinaf mahkemesinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz gibi kararlarına karşı temyiz kanun yoluna başvurulamaz.

Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi Adres ve Telefon

Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi Adresi: Ankara Adliyesi Dışkapı Ek Hizmet Binası,  Etlik, Etlik Cd, Altındağ/Ankara22

  1. Asliye Hukuk Mahkemesi
  2. Asliye Hukuk Mahkemesi
  3. Asliye Hukuk Mahkemesi
  4. Asliye Hukuk Mahkemesi
  5. Asliye Hukuk Mahkemesi
  6. Asliye Hukuk Mahkemesi
  7. Asliye Hukuk Mahkemesi
  8. Asliye Hukuk Mahkemesi
  9. Asliye Hukuk Mahkemesi
  10. Asliye Hukuk Mahkemesi
  11. Asliye Hukuk Mahkemesi
  12. Asliye Hukuk Mahkemesi
  13. Asliye Hukuk Mahkemesi
  14. Asliye Hukuk Mahkemesi
  15. Asliye Hukuk Mahkemesi
  16. Asliye Hukuk Mahkemesi
  17. Asliye Hukuk Mahkemesi
  18. Asliye Hukuk Mahkemesi
  19. Asliye Hukuk Mahkemesi
  20. Asliye Hukuk Mahkemesi
  21. Asliye Hukuk Mahkemesi
  22. Asliye Hukuk Mahkemesi
  23. Asliye Hukuk Mahkemesi
  24. Asliye Hukuk Mahkemesi
  25. Asliye Hukuk Mahkemesi
  26. Asliye Hukuk Mahkemesi
  27. Asliye Hukuk Mahkemesi
  28. Asliye Hukuk Mahkemesi
  29. Asliye Hukuk Mahkemesi
  30. Asliye Hukuk Mahkemesi
  31. Asliye Hukuk Mahkemesi
  32. Asliye Hukuk Mahkemesi
  33. Asliye Hukuk Mahkemesi
  34. Asliye Hukuk Mahkemesi
  35. Asliye Hukuk Mahkemesi
  36. Asliye Hukuk Mahkemesi
  37. Asliye Hukuk Mahkemesi
  38. Asliye Hukuk Mahkemesi
  39. Asliye Hukuk Mahkemesi
  40. Asliye Hukuk Mahkemesi
  41. Asliye Hukuk Mahkemesi
  42. Asliye Hukuk Mahkemesi
  43. Asliye Hukuk Mahkemesi
  44. Asliye Hukuk Mahkemesi
  45. Asliye Hukuk Mahkemesi
  46. Asliye Hukuk Mahkemesi

Asliye Hukuk Mahkemesine İlişkin Emsal Karar

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi         

/ E.  ,  / K.

“… sayılı TMK’nın “Adın korunması” başlıklı 26 ncı maddesi ise;
“Adının kullanılması çekişmeli olan kişi, hakkının tespitini dava edebilir. Adı haksız olarak kullanılan kişi buna son verilmesini; haksız kullanan kusurlu ise ayrıca maddî zararının giderilmesini ve uğradığı haksızlığın niteliği gerektiriyorsa manevî tazminat ödenmesini isteyebilir.” Şeklindedir.

Belirtilen kanuni düzenlemelere göre, dava sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 26 ncı maddesi kapsamında adın korunmasına ilişkin olup uyuşmazlık sayılı Kanun’dan kaynaklanmadığından, somut uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu açıktır. Bu itibarla mahkemece görevsizlik sebebiyle davanın usulden reddi ve HMK’nın 20’ nci maddesinde öngörülen usul dahilinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi isabetsizdir.

Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…”

Asliye Ceza Mahkemesi Nedir?

Asliye Ceza Mahkemesi Nedir?   Mükyen Hukuk

Öncelikle belirtmek gerekir ki; Asliye ceza mahkemesi, ceza yargılaması sisteminin temel mahkemelerinden birisidir. Asliye Ceza Mahkemesinin görevi; diğer ceza mahkemelerinin görevli olmadığı tüm dava ve işlere bakmaktır. Ağır ceza mahkemeleri, asliye ceza mahkemeleri, çocuk mahkemeleri, çocuk ağır ceza mahkemeleri, fikri ve sınai haklar mahkemeleri ceza yargılamalarını yapmakla sorumlu olan mahkemelerdir. Fakat burada belirtmek gerekir ki ceza yargılamalarının yapıldığı esas görevli mahkemeler asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleridir. Söz konusu bu iki mahkeme dışındaki mahkemeler özel kanunlarla kurulmuş olan özel mahkemelerdir.

Asliye Ceza Mahkemesinin Görevleri Nelerdir?

Öncelikle belirtmek gerekir ki hangi mahkemenin, hangi dava ve suçlara bakacağı konusundaki yasal düzenlemelere mahkemelerin görev kuralları denir. Herhangi bir dava hakkında görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda birçok istisna mevcut olmasına rağmen temel kriterler aşağıda açıklanmıştır. Bu kriterler:

  • Sayılı Kanun Maddesi çerçevesinde 10 yıl ya da daha az hapis cezası gerektiren dava ve işlere asliye ceza mahkemesi bakmakla görevlidir.
  • 10 yıldan fazla hapis cezası gerektiren dava ve işlere bakmakla görevli olan mahkeme ise ağır ceza mahkemesidir.

Asliye Ceza Mahkemesinin görevi ile ilgili olarak Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanun’un Maddesinde “Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza hâkimliği ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır.” ifadesine yer verilmiştir. Buna ek olarak Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanun’un Maddesinde ise mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı ya da hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırının göz önünde bulundurulacağına dair düzenleme yer alır.

Asliye Ceza Mahkemeleri Nerelerde ve Nasıl Kurulur?

Öncelikle belirtmek gerekir ki Türkiye’de idari birimler dikkate alınarak mahkemelerin kuruluşu gerçekleştirilse de ihtiyaç ve yerel koşullar da göz önüne alınarak mahkemelerin nasıl kurulacağı belirlenir. Buna göre; kural olarak asliye ceza mahkemeleri Adalet Bakanlığı tarafından, her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak kurulur.

Asliye Ceza Mahkemelerinin Yapısı Nasıldır?

Burada belirtmek gerekir ki Asliye ceza mahkemeleri tek hakim ile yargılama yapan mahkemelerdir. Ülkemizin birçok ilçesinde birden fazla asliye ceza mahkemesi vardır. Ceza davası sayısı ve iş durumu göz önünde bulundurularak her adliye çevresinde birden fazla asliye ceza mahkemesi kurulabilir. Asliye ceza mahkemesi duruşmalarında, yargılama faaliyetini yapmak üzere bir hakim ve iddia faaliyetini yapmak üzere bir savcı mevcut olur.

Asliye Ceza Mahkemesinin Görevine Giren Suçlar ve Davalar Nelerdir?

Daha önce de belirttiğimiz gibi Asliye ceza mahkemesinin hangi davalara bakmakla görevli olduğu, kanun maddesinde söz konusu suç için öngörülen hapis cezasının üst sınırı dikkate alınarak belirlenir. Suçun cezasının üst sınırı 10 yıldan fazla ya da özel bir düzenleme ile başka bir mahkeme görevli değilse, görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanun’un Maddesi çerçevesinde mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur.

Asliye ceza mahkemeleri Türk Ceza Kanununda düzenlenen aşağıda bazı örneklerine yer verilen suçlarla ilgili davalara bakmakla görevlidir:

  • Vergi Kaçakcılığı Suçları,
  • İhaleye Fesat Karıştırma Suçu,
  • Kasten Adam Yaralama Suçu,
  • Taksirle adam yaralama suçu,
  • Cinsel taciz ve saldırı suçu,
  • Tehdit ve şantaj suçu,
  • Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu,
  • Hakaret suçu,
  • Mala zarar verme ve hırsızlık suçu,
  • Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu,
  • Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçu,
  • Özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu,
  • Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu,
  • Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit suçu,
  • Suç işlemeye tahrik suçu,
  • Suçu ve suçluyu övme suçu,
  • Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu,
  • Kanunlara uymamaya tahrik suçu,
  • Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma suçu,
  • Hayasızca hareketler ve müstehcenlik suçu,
  • Fuhuş suçu,
  • Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçu,
  • Dilencilik suçu,
  • Aynı konutta birlikte oturduğu kişilere kötü muamele suçu,
  • Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu,
  • Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu,
  • Tefecilik suçu,
  • Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu,
  • Yalan yere yemin suçu,
  • Gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık suçu,
  • Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçu,
  • Suçu bildirmeme suçu,
  • Soruşturma veya kovuşturmanın gizliliğini ihlal suçu,
  • Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu,
  • Muhafaza görevini kötüye kullanma suçu,
  • Başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme suçu,
  • Hükümlü veya tutuklunun kaçması ve ayaklanması suçu,
  • İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçu,
  • Halkı askerlikten soğutma suçu,
  • Askeri yasak bölgelere girme suçu.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir