soğuk zincir kırılma tutanağı / SOĞUK ZİNCİRDE HUKUKİ SORUMLULUĞUMUZ - İstanbul Aile Hekimliği Derneği | İSTAHED

Soğuk Zincir Kırılma Tutanağı

soğuk zincir kırılma tutanağı

soguk zincir gida

SOĞUK ZİNCİR KIRILDI MI?

Soğuk Zincir Kırılması

Maruz Kaldığı Sıcaklık

Aşının maruz kaldığı ısı +2ºC ila 8ºC 'nin dışında ise aşıya zarar verir. Burada dikkat edilmesi gereken şey sadece yüksek ısı değil, düşük ısıların da aşılara zarar verdiğidir.

Maruziyetin Süresi

Aşının etkinliğinin korunması düşük yada yüksek ısıya maruz kalma süresi ile doğru orantılıdır. Isıya maruz kalma süresi ne kadar fazla ise aşının uğrayacağı zarar o derece fazladır.

Aşının Cinsi

Canlı attenüe aşılar yüksek ısıya maruz kaldıklarında etkinliklerini çok çabuk kaybederler. İnaktive aşılar da yine yüksek ısıda etkinliklerini kaybettikleri gibi düşük ısıya (donmaya) da çok hassastırlar ancak canlı aşılardan daha dirençlidirler.

Önceki Depolama Şartları

Isıya maruz kalan aşıların maruz kaldığı seanstan önceki depolama şartları da etkinliğin kaybedilmesinde etkilidir.

Son Kullanma Tarihinin Yakınlığı

Soğuk Zinciri kırılan aşıların son kullanma tarihinin yakınlığı etkinliğini kaybetsiyle orantılıdır. Son kullanma tarihi ne kadar yakınsa etkinliklerini o kadar hızlı kaybederler.

SOĞUK ZİNCİRİN KIRILDIĞI DURUMLARDA NASIL DAVRANILMALIDIR?

Aşıların Soğuk Zincirinin kırıldığından şüphe edilen durumlarda, soğuk hava deposunda kendilerine özel ayrılmış yerlere konulmalı ve kesinlikle işaretlenmelidir. Ayrıca, Soğuk Zinciri kırılan aşı hakkında, maruz kalınan ısı derecesi, maruziyet süresi, aşının cinsi, önceki depolama şartları ve son kullanma tarihi göz önüne alınarak bir rapor düzenlenmeli ve aşının kullanıp kullanılmayacağına karar verilmelidir.

Aşının yukarıdaki faktörlerin değerlendirilmesinden sonra eğer kullanılabileceğine karar verilirse ÖNCELİKLİ ve ACİL olarak kullanılmalıdır. Soğuk Zincir Kırılması sonrası imha kararı verilen aşılar nasıl saklanır?

İmha kararı kesinleşen, inceleme ve tutanakları tamamlanan aşı ve antiserumlarSoğuk Zincir dışında, üzeri etiketli ve yazılı olarak saklanır. Mümkünse ayrı bir ambalajda ve üzerinde "İMHALIK - KULLANMAYINIZ" ibareleri yazılmalıdır.

Soğuk Zincir'in 13 Altın Kuralı

1. Aşı ve serumlar kesinlikle dondurulmamalıdır.

2. Buz aküsü ve buz kalıplarını daima sevkiyat için hazır bulundurulmalıdır.

3. Soğuk hava dolaşımının engellenmemesi için aşılar raflara aralıklı dizilmelidir.

4. Buzdolabı aşırı doldurulmamalıdır. 5. Buzdolabının kapısını sık sık açılmamalı İçecek ve gıda ürünleri aşı dolabına bulundurulmamalıdır.

6. Buzdolabında termometre bulundurulmalıdır.

7. Buzdolabı kapağına aşı konulmamalıdır.

8. Buzdolabını direk güneş ışığı almayan bir yere ve duvardan 20cm uzağa yerleştirilmedir.

9. Buzluk kısmının karlanmamasına dikkat edilmelidir. (karlanma 0,5 cm i geçtiğinde dolabın soğutma gücü 1 / 2 oranında azalmaktadır.)

Buzdolabı ısısının 0 c’nin altına düşmediği izlenmelidir. (su dolu kapalı bir labaratuar tüpü ile anlaşılabilir.)

Elektrik kesintilerinde, 24 saat ısıyı koruyabilmek için,dolap kapağı açılmamalıdır.

Sevkiyat için paketleme kurallarına uyulmalıdır.(aşı sevkedilirken mesafenin uzunluğu, iklim , ısı özelliklerine ve sevkiyatta geçecek süre göz önüne alınıp, yeterli buz aküsü konularak paketleme yapılmalıdır.)

Tüm biyolojik ürünler özellikle liyofilize aşılar sulandırıldıktan veya açıldıktan hemen sonra kullanılmalıdır. (multidoz "10 ve 50dz." halinde bulunan ürünler ise, tercihen en çok sekiz saat içinde tüketilmelidirler.)

Sayfamızı Sosyal Medyada paylaşabilirsiniz.facebooktwitterlinkedingoogleplus
×

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI

T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen funduszeue.info web sitesini ziyaret edenlerin kişisel verilerini sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.

Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde, çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.

Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.

funduszeue.infoşisel Verilerin İşlenme Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:

  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ticari faaliyetlerin yürütülmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve buna bağlı iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerden ilgili kişileri faydalandırmak için gerekli çalışmaların yapılması ve ilgili iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin ilgili kişilerin beğeni, kullanım alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilerek ilgili kişilere önerilmesi ve tanıtılması.

 

funduszeue.infoşisel Verilerin Aktarıldığı Taraflar ve Aktarım Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.

funduszeue.infoşisel Verilerin Toplanma Yöntemi

Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.

4.Çerezleri Kullanım Amacı

Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;

İşlevsel:Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.

Teknik olarak web sitemizde kullanılan çerez türleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Oturum Çerezleri

(Session Cookies)

Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. (funduszeue.info_SessionId)

 

Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:

  • • İnternet sitesinin işlevselliğini ve performansını arttırmak yoluyla sizlere sunulan hizmetleri geliştirmek,

5.Çerez Tercihlerini Kontrol Etme

Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için funduszeue.info adresini ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.  

funduszeue.info Sahiplerinin Hakları

Kanunun “ilgili kişinin haklarını düzenleyen” maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Başvuru Formunu’nu Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

                                                                                           68’inci Birleşim

                                                                                   12 Mart Perşembe

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

                                                                                          İÇİNDEKİLER

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Levent Gök’ün, 12 Mart muhtırasının 49’uncu yıl dönümüne, 15 Temmuz ’daki darbe girişiminde önemli bir demokrasi sınavı verildiğine, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nın açılış töreninin yapıldığına, bugüne kadar gerçekleşen her türlü darbe, muhtıra benzeri tüm girişimleri kınadığına, 15 Temmuz şehitlerini saygıyla andığına ve 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin konuşması

Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Levent Gök’ün, 12 Mart Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun ’nci yıl dönümü vesilesiyle Erzurumlu yurttaşlara saygılarını ilettiğine ilişkin konuşması

Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Levent Gök’ün, Meclis çalışmalarında bu hafta kadınların sesinin gür çıkmasına olanak tanıyan bir çalışma yürütüldüğüne ve milletvekillerinin görüşlerini ifade ederken kişiselleştirmelerini uygun bulmadığına ilişkin konuşması

Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Levent Gök’ün, milletvekillerinin ister cami ister cemevi olsun ibadethanelere yapılan saldırıları kınadıklarına ve inançlara saygı gösterilmesi gerektiğine ilişkin konuşması

Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Levent Gök’ün, 13 Mart tarihinde Ankara Güven Park’ta meydana gelen bombalı saldırıda hayatını kaybeden 36 yurttaşı saygıyla andığına ve saldırıyı gerçekleştiren PKK terör örgütünü kınadığına ilişkin konuşması

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

Ankara Milletvekili Nevin Taşlıçay’ın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin gündem dışı konuşması

Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban’ın, 12 Mart Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun ’nci yıl dönümüne ve Kurtuluş Savaşı’nda mücadele veren kahraman kadınlara ilişkin gündem dışı konuşması

Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in, kamudaki kadın personelin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

 

V.- AÇIKLAMALAR

Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç’ın, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’in, 12 Mart Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun ’nci, İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

Mersin Milletvekili Hacı Özkan’ın, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç’ın, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz’in, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz’ın, PTT Kargo Düzce Yeni Sanayi Sitesi Şubesinin kapatılması nedeniyle yaşanılan mağduriyete ilişkin açıklaması

Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun, gıdanın stratejik ürün olduğuna ve yetiştirilmezse parayla alınamayacağı zamanların yaşanacağına, Türkiye’de kahve hariç her ürünün yetiştirilebileceğine, çiftçi desteklenmediği için her şeyi ithal eder hâle gelindiğine ilişkin açıklaması

Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in, Mersin Orman Bölge Müdürlüğünce yapılan kontrollerde orman arazilerine dikildiği belirlenen limon ve portakal ağaçlarının ekipler tarafından kesilmesinin yarattığı mağduriyete ilişkin açıklaması

Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin, Meclisi ziyaret eden serbest harita ve kadastro mühendislerinin sayılı Kanun’la kurulan lisanslı harita kadastro mühendisleri büroları nedeniyle yaşadıkları mağduriyetleri dile getirdiğine ilişkin açıklaması

İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu’nun, ülkede 1 coronavirüs vakasının görüldüğüne, virüsün etkili olduğu ülkelerden birisinin de İtalya olduğuna, Türkiye’nin Roma Büyükelçiliğinin duyarlı hâle getirilerek dönmek isteyen yurttaşların ülkeye getirilebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğine ilişkin açıklaması

İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’in, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan’ın, çeşitli nedenlerle ailesini kaybetmiş çocukların en iyi şekilde yetiştirilmesinin önemli olduğuna, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Türkiye genelinde çocuğun koruyucu aile yanında olduğunu açıkladığına ve uygun ailelerin koruyucu aile uygulamasına destek vermesi gerektiğine ilişkin açıklaması

Amasya Milletvekili Hasan Çilez’in, 12 Mart muhtırasının 49’uncu yıl dönümü ile 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu’nun, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya’nın, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

Sivas Milletvekili Ulaş Karasu’nun, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ve 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümününe ilişkin açıklaması

Mersin Milletvekili Alpay Antmen’in, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ve 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümününe ilişkin açıklaması

Konya Milletvekili Halil Etyemez’in, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

Van Milletvekili Muazzez Orhan Işık’ın, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesindeki taciz iddialarına, kadına yönelik taciz, tecavüz ve şiddetin önemli nedenlerinden birisinin de cezasızlık politikası olduğuna ilişkin açıklaması

Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil’in, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümü vesilesiyle Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle andığına, AK PARTİ Hükûmetinin şeker pancarı üretiminde önemli artışlar sağladığına ilişkin açıklaması

Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan’ın, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un, krizi fırsata çevirmeyi marifet sayanların insanlıktan nasibini almayanlar olduğuna ve fırsatçıların hak ettikleri cezayı almalarına yönelik çalışma başlatan Ticaret Bakanı ile virüsün Türk milletinin sağlığını tehdit etmemesi adına insanüstü çaba sarf eden Sağlık Bakanına teşekkürlerini sunduğuna ilişkin açıklaması

Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak’ın, Mehmet Akif Ersoy’u ve bütün şehitleri rahmetle andığına, Afyonkarahisar ili Sandıklı ilçesinde meydana gelen elektrik kesintileri nedeniyle sera yetiştiricilerinin yaşadığı mağduriyetin gidirilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, 12 Mart Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun ’nci, İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu ve 12 Mart muhtırasının 49’uncu yıl dönümüne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında tüm bakanların katılımıyla yapılan coronavirüs toplantısından çıkacak kararları merakla beklediklerine, ülkede ilk coranavirüs vakasının açıklanmasının ardından vatandaşların marketlere ve eczanelere âdeta hücum etmesi nedeniyle yeteri kadar ürün stokunun olup olmadığını öğrenmek istediğine ve bu konuda Hükûmeti tedbir almaya davet ettiklerine, temel gıda ve medikal eşyaların fiyatlarını artırarak fırsatçılık yapanların tespit edilip gerekli cezayı alması gerektiğine ilişkin açıklaması

Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, 12 Mart muhtırasının 49’uncu yıl dönümüne, darbelerin demokrasinin sekteye uğramasına, sosyal huzursuzluğa ve siyasal istikrarsızlığa sebep olduğuna, Başbuğ Alparslan Türkeş’in “En kötü demokrasi, en iyi ihtilalden iyidir.” diyerek demokrasinin önemini vurguladığına, Milliyetçi Hareket Partisi olarak her türlü darbe ve vesayet odaklarıyla mücadele ettiklerine ve etmeye devam edeceklerine, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümü vesilesiyle kurtuluş mücadelesinin kahramanlarını ve şehitlerini minnetle yâd ettiğine ilişkin açıklaması

İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, kırk dokuz yıl önce 12 Mart askerî darbesinin demokrasi ve özgürlük isteyenlere, işçilere, emekçilere, aydınlara ve gençlere yönelik önemli bir kıyım dönemini başlattığına, iktidarın seçilmişlere, seçmen iradesine ve sandık hukukuna yargı eliyle darbe yapmaktan uzak durmadığına, her türlü darbe girişimine ve darbeye karşı olduklarına, Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki “Saha Araştırması” başlıklı araştırmasına göre Kürt coğrafyasında işsizliğin, işsiz sayısının, enflasyon oranının, sosyal ve ekonomik sorunların çok daha güçlü şekilde hissedildiğine, Diyarbakır Tabip Odası tarafından her yıl verilen Barış, Dostluk ve Demokrasi Ödülü’nün bu yıl Kadir İnanır ile Barış Annelerine layık görüldüğüne ilişkin açıklaması

Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu ve 12 Mart askerî darbesinin 49’uncu yıl dönümüne, 15 Temmuzda gerçekleştirilen hain darbe ve işgal girişimine milletin verdiği cevabın Türkiye’deki darbe tarihini sona erdirdiğine, bir taraftan hedefleri doğrultusunda özgürlükleri ve demokrasiyi geliştirirken diğer taraftan da büyük ve güçlü Türkiye’nin ekonomisini inşa ettiklerine, Türkiye’nin öncülüğünde adil ve merhametli yeni bir dünyanın mutlaka kurulacağına, Meclis Başkanının riyasetinde 15 Temmuz şehitlerini sembolize eden 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nın açılışının gerçekleştirildiğine, coronavirüs vakasıyla ilgili Sağlık Bakanlığının açıklamaları doğrultusunda hareket edilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir’in, tarımsal üretimi tehdit eden en yüksek girdi maliyetlerinin başında elektrik fiyatlarının geldiğine, çiftçiler adına elektrik birim fiyatlarının düşürülmesi ve elektrik desteği verilmesini talep ettiğine, şehit olan hemşehrisi Jandarma Uzman Onbaşı Beyazıt Bestami Buluş’a Allah’tan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması

Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’in, sağlıklı yaşam koşullarından uzak olan cezaevlerinde Covid virüsünün yayılmasını engellemek için ne gibi önlemlerin alınacağı ile yargı paketinin ne zaman çıkacağına ilişkin Adalet Bakanlığının açıklama yapıp yapmayacağını öğrenmek istediklerine ilişkin açıklaması

Erzincan Milletvekili Burhan Çakır’ın, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümü münasebetiyle başta vatan topraklarını kendi canından aziz bilen şehitlere ve Mehmet Akif Ersoy’a Allah’tan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması

Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen’in, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

İstanbul Milletvekili Arzu Erdem’in, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümü vesilesiyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İstiklal Savaşı kahramanlarını, şehitleri ve Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle andığına ilişkin açıklaması

İzmir Milletvekili Kani Beko’nun, Türkiye’nin gazeteci tutuklamaları ve yargılamalarıyla gündemde olduğuna, gazeteciliğin gayesinin toplumun çıkarlarını korumak olduğuna, yaptıkları haberler nedeniyle Alptekin Dursunoğlu, Barış Pehlivan, Ferhat Çelik, Aydın Keser, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel, Hülya Kılınç, Rawin Sterk’in tutuklandığına ve son tutuklamalarla birlikte cezaevlerindeki gazeteci sayısının 91’e yükseldiğine, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklanan basın emekçilerinin bir an önce serbest bırakılmasını talep ettiğine ilişkin açıklaması

Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’un, corona virüsü sebebiyle almış olduğu tedbirler ve gösterdiği performanstan dolayı Sağlık Bakanına teşekkür ettiğine, temel gıda ve medikal eşyaların fiyatlarını artırarak fırsatçılık yapanlara karşı Ticaret Bakanının başlatmış olduğu çalışmanın en yüksek düzeyde devam ettiğine ilişkin açıklaması

İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Şırnak’ta bazı avukatlar hakkında Avukatlık Kanunu’nun 58’inci maddesine aykırı şekilde gözaltı kararı verildiğine ve bu hukuksuz işlemden vazgeçilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç’ın, 13 Mart tarihinde kurulan Türkiye Diyanet Vakfının gayesinin sadece ülkemizde değil yeryüzünde açlık, kıtlık, yoksulluk ya da çeşitli mücbir sebeplerden dolayı yokluk içinde bulunan milyonlarca insana yardım etmek olduğuna ilişkin açıklaması

Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün, destekleme primlerinin ödenmeyerek çiftçilerin mi cezalandırılmak istendiğini Tarım ve Orman Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması

İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm’ün, Urfa, Diyarbakır ve Şırnak’ta Özgürlük İçin Hukukçular Derneği ve HDP Merkez Hukuk Komisyonu üyesi olan 11 avukatın gözaltına alındığına ve bu olayın iktidarın yargı eliyle savunmaya yönelik sürdürdüğü baskı politikalarının devamı olduğuna ilişkin açıklaması

Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in, çocuk istismarı vakalarında faillerine evlilik yoluyla af getirecek olan teklifin bir kez daha Meclise getirileceği haberlerine ve iktidarın şiddet, istismar, taciz ve tecavüz suçlarında tavizsiz bir tutum içinde olması gerektiğine ilişkin açıklaması

Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, temel gıda ve medikal eşyaların fiyatlarını artırarak fırsatçılık yapanlara karşı Ticaret Bakanlığının yaptırımlar uygulaması, çiftçilere ek destek ve teşvik sağlanarak ülkenin sorun yaşamasının önüne geçilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

Antalya Milletvekili Kemal Bülbül’ün, 12 Mart darbesini kınadığına ve Âşık İhsani’yi saygıyla andığına ilişkin açıklaması

Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, Bitlis Milletvekili Mahmut Celadet Gaydalı’nın görüşülmekte olan sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 4’üncü maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan’ın görüşülmekte olan sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 4’üncü maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin görüşülmekte olan sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 6’ncı maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin görüşülmekte olan sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 6’ncı maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, malulen emekli olan gazilere otuz yıl görev yapmış gibi en üst noktadan aylık bağlandığına, emekli olmakla beraber “Tekrar çalışmak istiyorum.” diyen gazilerle ilgili düzenleme getirildiğine ilişkin açıklaması

İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, Antalya Milletvekili Kemal Bülbül’ün görüşülmekte olan sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 8’inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ve cami nasıl kutsal bir ibadet yeriyse cemevinin de kutsal bir ibadet yeri olduğuna ilişkin açıklaması

Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, Antalya Milletvekili Kemal Bülbül’ün görüşülmekte olan sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 8’inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ve hiçbir dinî ayrımın yapılamayacağına ilişkin açıklaması

Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Antalya Milletvekili Kemal Bülbül’ün görüşülmekte olan sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 8’inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ve insanların inançlarına asla ve kata kimsenin karışmaya hakkı olmadığına ilişkin açıklaması

Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Antalya Milletvekili Kemal Bülbül’ün görüşülmekte olan sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 8’inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ve ülkenin birliğine, bütünlüğüne yönelik saldırıyı lanetlediklerine ve lanetlemeye devam edeceklerine ilişkin açıklaması

Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun görüşülmekte olan sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 9’uncu maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki birçok ifadesine katılmadıklarına ve Cumhurbaşkanının birlik ve beraberliğin teminatı olduğuna ilişkin açıklaması

Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un görüşülmekte olan sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 1’inci maddesi üzerinde yaptığı konuşmasında kullandığı “Kürt coğrafyası” tabirinin anayasal olarak kabul edilemez olduğuna, birlik ve beraberliğin tezahür ettiği alanlar olan sporda herhangi bir ayrımcılığın söz konusu olamayacağına ilişkin açıklaması

Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, Antalya Milletvekili Kemal Bülbül’ün görüşülmekte olan sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 8’inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bilgi talebine yönelik cevap vermek istediğine ilişkin açıklaması

 

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Önergeler

Başkanlığın, Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş (4/69) ve Mardin Milletvekili Ebrü Günay’ın (4/70) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeliğinden istifalarına ilişkin önerge yazısı

 

VII.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

İYİ PARTİ Grubunun, Aksaray Milletvekili Ayhan Erel ve 20 milletvekili tarafından, ülkemizdeki yoksulluk ve gelir adaletsizliğinin sebeplerinin tespiti ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 9/10/ tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan (10/) esas numaralı Meclis Araştırması Önergesi’nin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 12 Mart Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

HDP Grubunun, Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ve arkadaşları tarafından, 12 Mart tarihinde Gazi Mahallesi’nde meydana gelen olayların araştırılması amacıyla 10/3/ tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 12 Mart Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

CHP Grubunun, Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer ve arkadaşları tarafından, televizyon dizilerindeki şiddetin toplum üzerindeki etkilerinin araştırılması ve kadına yönelik şiddet ile ayrımcı söylemlerin artışında dizilerin etkisinin ortaya çıkarılması amacıyla 6/3/ tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 12 Mart Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

VIII.- SEÇİMLER

A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda boş bulunan üyeliklere seçim

 

IX.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Teklifleri

Denizli Milletvekili Nilgün Ök ile 46 Milletvekilinin Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: )

Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop’un Futbol Maçlarında ve Diğer Spor Müsabakalarında Bütüncül Bir Emniyet, Güvenlik ve Hizmet Yaklaşımı Üzerine Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: )

 

X.- OYLAMALAR

(S. Sayısı: ) Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop’un Futbol Maçlarında ve Diğer Spor Müsabakalarında Bütüncül Bir Emniyet, Güvenlik ve Hizmet Yaklaşımı Üzerine Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi’nin oylaması

 

XI.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, TBMM İdari Teşkilatına yapılacak personel alımına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç’in cevabı (7/)

Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan’ın, TBMM Personeli ve Emeklileri Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç’in cevabı (7/)

İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, TBMM’de görev yapan basın mensuplarına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç’in cevabı (7/)

Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın, Devlet Hava Meydanları İşletmesinin yapacağı bir ihale için belirlediği teklif alma tarihini ertelemesine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın cevabı (7/)

Şanlıurfa Milletvekili Aziz Aydınlık’ın, THY’nin bir tanıtımında Halfeti ilçesinin Gaziantep’e bağlı gösterilmesine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın cevabı (7/)

İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bir siyasi partinin grup toplantısını yaptığı güne ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç’in cevabı (7/)

Muğla Milletvekili Mürsel Alban’ın, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a yöneltilen yazılı soru önergelerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç’in cevabı (7/)

12 Mart Perşembe

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati:

BAŞKAN: Başkan Vekili Levent GÖK

KÂTİP ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Barış KARADENİZ (Sinop)

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 68’inci Birleşimini açıyorum.

Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Değerli milletvekilleri, gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekilimize gündem dışı söz vereceğim ancak ben de birkaç cümleyle iki konuda görüşlerimi ifade etmek istiyorum.

III.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Levent Gök’ün, 12 Mart muhtırasının 49’uncu yıl dönümüne, 15 Temmuz ’daki darbe girişiminde önemli bir demokrasi sınavı verildiğine, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nın açılış töreninin yapıldığına, bugüne kadar gerçekleşen her türlü darbe, muhtıra benzeri tüm girişimleri kınadığına, 15 Temmuz şehitlerini saygıyla andığına ve 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin konuşması

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, 12 Mart tarihinde askerlerin hükûmete yönelik verdiği muhtıra, Türk siyasi tarihinde 12 Mart muhtırası olarak yer almıştır. Türkiye’nin, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin ana hedefi, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak, demokrasiyle yönetilmek ve millî iradeyi hâkim kılmaktır. O nedenle, Mecliste de şu anda arkamda gördüğünüz yazıda “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” demek suretiyle bunu çok veciz bir şekilde belirtmiştir.

Türkiye, darbelerden çok çekmiş bir ülkedir. Darbelerin ve bu tür müdahalelerin Türk toplumunda açtığı yaralar bugün bile hâlâ sıcaklığını korumaktadır. Darbeler döneminde gerçekleştirilen idamlar, kötü yönetim alışkanlıkları, insanların mağdur edilmesi, hayatlarının karartılması, Türkiye'de çok uzun yıllar süren bir siyasal yaşam boyunca her zaman anılarımızda hâlen sıcaklığıyla yer almaktadır. Darbelerden çok çekmiş bir ülke olarak Türkiye'miz, hepimiz, özellikle 15 Temmuz ’daki darbe girişiminde gerek Meclisimiz ve gerekse yurttaşlarımızla gösterdiğimiz duyarlılıkla, Türkiye'de darbelere geçit verilmeyeceğini, hayatlarımızı ortaya koyarak kanıtlamış bir ulusuz. Bu konuda Türkiye'de yaşayan yurttaşlarımız önemli bir demokrasi sınavı vermişlerdir. Bugün de bu vesileyle, Meclisimizde, bahçede bombanın düştüğü yerde bir anıtı açmak suretiyle 15 Temmuzda hayatını kaybedenleri bir kez daha saygıyla andık. Demokrasiye ulaşmak, maalesef, meşakkatli, zor ama Türkiye bunu her alanda başaracak olgunluktadır, bunu kanıtlamıştır. Türkiye'de darbeler bir daha olmayacak demiyorum, konuşulmayacak şekilde siyaset kültürümüzden çıkmıştır değerli arkadaşlarım. (AK PARTİ, CHP, MHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

Bugüne kadar gerçekleşen her türlü darbe, muhtıra benzeri tüm girişimleri bir kez daha kınadığımı ifade ediyorum ve bu vesileyle, 15 Temmuz şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyorum.

“Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.”

Değerli milletvekilleri, bu ölümsüz dizelerin sahibi Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı’mız…

Değerli milletvekillerimiz, 12 Mart tarihinde ilk Meclisimizde, ilk Meclisimizin Burdur Milletvekili Mehmet Akif Ersoy’un yazmış olduğu İstiklal Marşı kabul edilerek Türkiye’mizin bağımsızlık mücadelesinin sembolü olmuştur ve o gün alkışlarla kabul edilen İstiklal Marşı, bugün hepimizin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen, emperyalizme karşı verilen Kurtuluş Savaşı üzerinde yürütülen bütün savaşlardan sonra kurulan cumhuriyetimizin sembol bir marşıdır; bağımsızlığımızın sembolüdür, egemenliğimizin sembolüdür. Ben, bu vesileyle, İstiklal Marşı’mızın yazarı, millî şair Mehmet Akif Ersoy’u saygıyla anıyorum. (Alkışlar) Bu vesileyle, İstiklal Savaşı’mızı gerçekleştirerek modern Türkiye’yi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bütün silah arkadaşlarını ve can veren bütün yurttaşlarımızı, herkesi bir kez daha huzurunuzda saygıyla anıyorum, huzurları önünde minnetle eğiliyorum. (Alkışlar)

Şimdi, gündem dışı sözlerimize başlayacağız değerli arkadaşlarım.

Gündem dışı ilk söz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle söz isteyen Ankara Milletvekilimiz Sayın Nevin Taşlıçay’a aittir. (MHP sıralarından alkışlar)

Sayın Taşlıçay, süreniz beş dakika.

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

Ankara Milletvekili Nevin Taşlıçay’ın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin gündem dışı konuşması

NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Konuşmama, doksan dokuz yıl önce bugün, kutlu Meclisimizin çatısı altında Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey’in yüksek hitabıyla ve Meclis üyelerinin ayakta alkışlarıyla kabul edilen, Türk varlığı yaşadıkça yaşayacak olan, milletimizin tüm dünyaya ilan ettiği bağımsızlığının manzum bir beyannamesi olan İstiklal Marşı’mızın kabul yıl dönümünü büyük bir iftiharla anarak ve İstiklal Marşı’mızın büyük şairi Mehmet Akif Ersoy’a rahmet dileyerek başlamak istiyorum.

Yeni bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü bir yandan arzın dört yanında kutlanırken diğer yandan da kadınların insanlık mücadelesi sürüyor. Anaların hayat verdiği insanoğlu, şefkat ve merhamet hazinelerini yağmalıyor, bombalıyor. Kabiller Habillere reva gördükleri zulmü yeterli bulmuyor; kırılası elleri varlık sebebi olan analara uzanıyor. Doğu Türkistan’da, Hindistan’da, Arakan’da, Filistin’de, Suriye’de, Yunanistan’da, kimi mahkûm, kimi mülteci, kimi de göçmen olmuş anaların feryadı dinmiyor. Bütün bu iç karartıcı tabloya rağmen, hem varlık hem insanlık hem de onur mücadelesi veren kadınlar başı dik yürüyor geleceğe.

İnsanlık ve varlık kavgasında en büyük ve şerefli pay Türk kadınlarının. Türk kadınları, tarih boyunca hakan eşi, hükümdar yarısı oldular; kendi uruklarına gece değil, ece oldular; kendi evlerine ışık, ocaklarına baca oldular; saçlarını süpürge, yüreklerini melce kıldılar. Kadınlar, henüz seçme ve seçilme haklarının verilmediği sözüm ona modern Batılı ülkelerde ikinci sınıf insan muamelesi görürken Atatürk Türkiyesinde -tıpkı bir zamanlar Ötüken’den Katalan’a uzanan geniş bir coğrafyada hüküm süren atalarımızın yaptığı gibi- başlara taç oldular. Ayakları üstünde yeniden doğrulan cumhuriyetin, “öldü” denilirken dirilen yüce milletin yaralarına ilaç oldular. Ne var ki gün geldi, zamanın değirmeni öğüttü töreleri. Kadınlarımız hakka hukuka, vicdana ve huzura muhtaç oldular ama ezilmediler, yenilmediler, asla arkalarına bakıp geri dönmediler. Kiminin tek dileği bir lokma, bir hırkaydı, başkalarına muhtaç olmadan yaşamaktı; kimininse bir tutam özgürlük. Kimi eşinden hakkaniyet istedi, kimi ailesinden yalnızca insaf ve adalet. Kimi sadece sevdiklerini sarıp kucaklamak istedi, kimi de evladını terör batağından kurtarmak. Vatan uğruna toprağa düşen kınalı kuzularını Türk Bayrağı’yla kefenleyen çilekeşler de Türk anaları, Diyarbakır’da terörizme inat, barış için evlatlarının Kandil’e yağ olmaması için bayrak açan mangal yürekliler de.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak diyoruz ki: Kadın anadır, bacıdır, yârdır. Kadın ilkbahardır, kadın her 8 Martta gönüllere düşen 4’üncü ve en büyük cemredir. Nasıl tabiat uyanırsa baharda, her 8 Martta da kadın dayanışma ruhu tekrar çiçek açar gönüllerde. İnsanlık aydınlık ve güneşli yarınlara kalkar yeniden. İnsan neslinin devamını sağlayan Tanrı vergisi kucaklar bir kez daha sevgiyle, şefkatle açılır. Biz bu sevgi ve şefkati, toprağı katılaşan, insanı kötüleşen dünyanın kurtuluş yolu olarak görüyoruz. Kıymetini ve yüceliğini tarihle tasdik ettiğimiz Türk kadınının ruh ikliminin beslendiği manevi pınarların, yozlaşmanın, çürümenin ve insanı günden güne kıymetsizleştiren hastalıklı fikirlerin panzehri olacağına inanıyoruz. Mübarek, müşfik ve sıcak kucaklarda Türklük ve İslamlık ninnileriyle büyüyen ülkücü nesiller olarak “Annem beni yetiştirdi, bu vatana yolladı.” dizesinin verdiği ilhamla hem Türk hem de mazlum dünya kadınlarının daima yanında olduğumuzu haykırıyoruz. Bu vesileyle, Avrupa Birliği sınırlarında zulüm ve işkence gören anaların muhtaç yavruları için göçmen kreşi açtıran Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle şehit anneleri ve eşlerine sevgi ve hürmetlerimi bildiriyor, coğrafyamızdaki bütün kadınlara, Türkiye’nin öncülüğünde huzur ve aydınlık yarınlar temenni ediyorum.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı ikinci söz, 12 Mart Erzurum’un kurtuluşunun kahramanı kadınlar hakkında söz isteyen Erzurum Milletvekilimiz Sayın Zehra Taşkesenlioğlu Ban’a aittir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Süreniz beş dakika.

Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban’ın, 12 Mart Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun ’nci yıl dönümüne ve Kurtuluş Savaşı’nda mücadele veren kahraman kadınlara ilişkin gündem dışı konuşması

ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Erzurum) – Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Akif yıllar önce dedi ya:

“Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

‘Medeniyet’ dediğin tek dişi kalmış canavar?”

İşte, bu dizeleri binlerce sefer gerçek hâle, müşahhas hâle getiren binlerce kadın kahramanımız var: Binlerce kadına simge hâline gelmiş olan Halide Edip Adıvar, İnebolu’dan Ankara’ya cephane taşırken donarak ölen Şerife Bacı, İzmir’de Yunanlılara karşı kahramanca mücadele eden Onbaşı Erzurumlu Kara Fatma, erkek kılığına girerek Kurtuluş Savaşı’nda mücadele eden Halime Çavuş, Hafız Selman İzbeli, Çete Emir Ayşe, Gördesli Makbule ya da Tayyar Rahmiye ve tabii ki aynı topraklardan doğmaktan gurur duyduğum Nene Hatun. “Bu bebeği bana Allah verdi, ona bakacak olan Allah’tır.” diyerek beşikteki bebeğini bırakıp Taşnak Ermenilerine karşı kahramanca mücadele eden Nene Hatun’un mücadelesi, bir şehrin, bir ülkenin ve bir ulusun kaderini değiştirdi.

Binlerce yıllık geçmişe sahip olan kadim şehrim Erzurum, bugün aynı zamanda düşman işgalinden kurtuluşunun ’nci yılını kutluyor. Ülkemizin ve bölgemizin düşman işgalinden kurtuluşunda o yıllar, aynı zamanda acının, kaderin ve hüznün yıllarıydı ama gelin görün ki Anadolu insanı onurunu, gururunu, din, vatan, millet ve bayrak sevgisini kahramanca göstermiş ve o dönemde tarihe önemli notlar düşmüştür. O dönemin imkânsızlıklarına rağmen Erzurum’un kurtuluş mücadelesini veren başta Nene Hatunlarımız ve dadaşlarımız, kendilerine yakışan bir şecaat ve cesaretle bu mücadeleyi zaferle noktalamışlardır. Bu yıl, biraz önce de söylediğim gibi, Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun ’nci yılı ama bizler, yılından aldığımız ruhla, birbirimizle o dönemde nasıl kenetlendiysek, esarete karşı nasıl cesaretle omuz omuza mücadele ettiysek şimdi de aynı ruh ve duruşla, şehrimizin gelişmesi ve kalkınması için, huzuru ve refahı için hep birlikte, yine aynı şekilde çalışmaya devam ediyoruz.

Bugünler 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün mutlulukla kutlandığı günler ama aynı zamanda binlerce kadının da acıyla ve gözyaşıyla mücadele ettiği günler. İşte, bizler, bugün, kahraman kadınlarımızın bize emanet ettiği bu Türkiye’yi ilelebet payidar kılabilmek için, bilimde, iş dünyasında, ilimde ve dünyanın her döneminde ve toplumun her kesiminde kahramanca mücadele ediyoruz. Kimi kadınımız, tıpkı Erzurum’da Atatürk Üniversitesinde profesör olan Ayşe Hanım gibi, bulduğu elektronik pille otomobil dünyasında mücadele ederken kimi kadınlarımız da bugün gururla NASA’da mücadele ediyor. Bizler Türk kadını olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de bize göstermiş olduğu ışıkla beraber, Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde mücadele etmeye devam edeceğiz.

Ben, bugün, bütün bu kahraman kadınlarımızı rahmetle ve minnetle anıyor, Arif Nihat Asya’nın şu dörtlüğünü tüm kadınlarımıza ithaf ediyorum:

“Göz kapanır da nuru sönmez bu mumun,

Gökten bir ses der gibidir: “Erzurum’un,”

Hür halkına çağlarca şefaatçi yeter,

Kalbindeki şefkat Nene Hatun kulunun.”

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ, CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

III.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)

Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Levent Gök’ün, 12 Mart Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun ’nci yıl dönümü vesilesiyle Erzurumlu yurttaşlara saygılarını ilettiğine ilişkin konuşması

BAŞKAN – Biz de Erzurum’un kurtuluş günü nedeniyle tüm Erzurumlu yurttaşlarımıza saygılarımızı, minnetlerimizi iletiyoruz.

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)

Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in, kamudaki kadın personelin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, gündem dışı üçüncü söz, kamudaki kadın personelin sorunları hakkında söz isteyen Hatay Milletvekilimiz Sayın Suzan Şahin’e aittir. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz beş dakika Sayın Şahin.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Kadınlar toplumsal hayatta her türlü zorlukla karşılaşırken bu eşitsiz yapıyı gidermekle yükümlü olan kamu idareleri de kadınlar için aynı engellerle dolu. Üniversitede siyaset bilimi ve kamu yönetimini başarıyla bitirseniz de eğer kadınsanız vali, kaymakam olmanız zor. Belki çok iyi bir anayasa hukukçusu olabilirsiniz ama Anayasa Mahkemesi üyesi olmanız zor. Seçim hukuku alanında makaleler yazmış olabilirsiniz ama YSK üyeliği için yazdığınız makale değil, cinsiyetiniz önemlidir. Seçim çalışmalarının yükünü kadınlar yüklenebilir, hatta seçmenlerin kapılarını en güzel kadınlar çalabilir ama belediye yönetmek yine erkek işidir. vekil içinde de sadece kadın milletvekili seçilir. Hasbelkader belki bakan bile olabilirsiniz ancak eğer kadınsanız, eskiden devlet bakanı, şimdilerde sadece aileden sorumlu bakan olabilirsiniz. Nedense diğer bakanlıkları bir kadının yönetebileceğine inanılmaz, kadına güven duyulmaz, kadın seçmenlerin gazı alınsın diye yalandan bir koltuk verilir, o kadar. Bu örnekler belki ironik gelecek ama gerçeğin ta kendisidir.

Sayın üyeler, Türkiye’de kamudaki çalışan kadınların oranı yüzde 30’larda. İstihdam oranının bu kadar az olmasının nedenleri arasında ise ev işi sorumluluğu ve bakım yükü, çalışma saatleri, politika ve kültürel engeller, medeni hâl, sözlü ve fiziksel taciz, mobbing, kariyer ve yükselmede ayrımcılık, ücret eşitsizliği, doğum izni, süt izni gibi yasal hakların kullandırılmaması var. Kadına toplumda her şeyden önce anne rolü verilmesi, kadının birey olarak kabul edilmemesi, bakım ve ev yükünün kadınla özdeşleştirilmesi kadınların kamudaki istihdamının önünde duran büyük bir duvardır. Kadın bu toplumsal rolle kamu alanlarından uzaklaştırılmakta, eve hapsedilmek istenmektedir. Kadını birey olarak kabul etmeyen AKP hükûmetlerinin bu durumu devlet politikası hâline getirmesi bu anlayışın kırılmasını da her geçen gün güçleştirmekte, sorunu derinleştirmektedir. Oysa kadınlar “Aileden vazgeçilsin.” demiyor; “Aile kadının engeli değil, destekçisi olsun.” diyor; doğum izni, süt izni, kreş gibi yasal hak olarak verilen imkânlar kullandırılsın istiyor. Kadınlar, kimliklerinin ve bedenlerinin değersizleştirilmemesini istiyor. Kısaca, kadınlar hakkı olanı istiyor.

Değerli üyeler, yaş aralığı, çocuklar için fiziksel, ruhsal, zihinsel ve sosyal açıdan gelişimin en hızlı olduğu ve bu nedenle sağlıklı seyretmesi gereken bir dönemdir. Kreş ve bakım hizmetlerinin devlet tarafından tüm yurttaşlar için eşitlik temelinde, ücretsiz olarak sağlanması toplumsal gelişim açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak ne yazık ki Türkiye’de bu hizmetler yok denecek kadar azdır ve kadınları çalışma hayatından uzaklaştıran en önemli nedenlerden biri ücretsiz kreş haklarının olmamasıdır.

AKP’nin ’te çıkardığı yönetmeliğe göre, emzirme odası açmak için iş yerinde kadın çalışanın olması, kreş açmak için ise ’den fazla kadın çalışanın bulunması şart koşulmuştur. Nedense yükümlülük iş yerinde çalışan tüm işçilerin sayısı üzerinden değil, iş yerinde çalışan kadın işçilerin sayısı üzerinden belirlenmektedir. Niçin?

SGK istatistiklerine göre, Türkiye’de ’ün üzerinde sigortalı çalıştıran 1 milyon bin iş yeri bulunmaktadır. Yani mevcut düzenlemeyle iş yerlerinin yalnızca yüzde 1’inden daha azı için kreş açma zorunluluğu vardır. Hükûmet her fırsatta konunun takipçisi olacağını belirtmiş ancak o günden bugüne hiçbir adım atılmamıştır. Peki, hani bu emzirme odaları ve kreşler? Ne kanuna uyan var ne denetleyen, ne yaptırım ne de kanunlara bağlı bir Hükûmet; hiçbiri yok.

Bir diğer kanayan yara ise emzirme süresidir. Sağlık Bakanlığı ve birçok uzman tarafından ilk altı ay bebeklerin yalnızca anne sütüyle beslenmeleri tavsiye edilmektedir. İş Kanunu’nda kadın memurlar ve işçiler için belirlenen doğum izni süresi olan on altı haftalık süre, bebeklerin ilk altı ay sadece anne sütüyle beslenmesi gerçeğiyle örtüşmemektedir. Birçok kadın çalışanın yoksulluk hatta açlık sınırı altında çalıştığı gerçeği de göz önündeyken bütçelerine bebeğin bakımı, yeni bir ekonomik külfet olarak eklenmektedir. Kadınlar, ekonomik imkânsızlıklardan dolayı on altı hafta sonrasında ücretsiz izin alamamaktadır. Süt izinlerindeki sürelerde de bebeğin ilk altı ay sadece anne sütü alabilmesi koşulu sağlamak da yetersizdir. Süt izinleri birçok iş yerinde de keyfî olarak kullandırılmamaktadır. Bu olumsuzluklar çocuğun anneyle kurduğu duygusal bağı da zedelemekte, fiziksel ve ruhsal anlamda sağlıklı nesillerin ortaya çıkmasını sekteye uğratmaktadır. Doğum izni otuz iki hafta olmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Şahin.

SUZAN ŞAHİN (Devamla) – Değerli üyeler, kadınlara en az 3 çocuk baskısı yapılırken çocukların bakımı ve annelerin eve hapsedilmemesi noktasında politika üretilmemesi sadece ve sadece bir AKP kurnazlığıdır. Kamu politikalarında toplumsal cinsiyet eşitliği hayata geçirilmeden hiçbir projenin, icraatın, çalışmanın, yasal düzenlemenin toplum yararına olması söz konusu olamaz. Bu bilinçle sosyal devlet olmanın bir gereği ve kamusal bir hak olan kreş talepleri, emzirme odası, doğum izni sorunlarının çözülmesi, çocuk bakımının hem erkeklerin hem de kadınların eşit olarak sorumluluk almasıyla çözüleceğinin farkına varılması ve bunun uygulamalara yansıması gerektiğini belirterek “Siz yapmazsanız halkımız bilsin ki bu düzenlemeleri CHP iktidarında biz yapacağız.” diyor, kadın devrimlerinin önderi Yüce Atatürk’ü saygıyla selamlıyorum.

Saygılarımla.(CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Değerli arkadaşlarım, şimdi, sisteme giren 30 arkadaşımıza söz vereceğim.

Sayın Taşkın…

V.- AÇIKLAMALAR

Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bugün 12 Mart İstiklal Marşı’mızın kabulünün 90’ıncı yıl dönümü ve millî şair Mehmet Akif Ersoy’u anma günü. Aziz milletimiz için bir bağımsızlık beyannamesi olan İstiklal Marşı’mız, istiklal ve istikbal mücadelemize sahip çıkmamız gereken ruhu, birlik ve beraberliğimizden gelen gücümüzü bugüne taşıyan kurucu bir metindir.

“Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

 

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…

Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.”

BAŞKAN – Sayın Güneş…

Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

 

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

‘Medeniyet’ dediğin tek dişi kalmış canavar?

 

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın,

Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.

Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın,

Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.

 

Bastığın yerleri ‘toprak’ diyerek geçme, tanı,

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,

Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.”

Saygıyla selamlıyorum.

Allah mekânlarını cennet eylesin.

BAŞKAN – Sayın Kılıç…

Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç’ın, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.

Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

 

Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli,

Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.

 

O zaman vecdile bin secde eder, varsa taşım,

Her cerihamdan, İlahî, boşanıp kanlı yaşım,

Fışkırır ruhumücerret gibi yerden naaşım,

O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

 

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.

Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.”

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Şeker…

Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’in, 12 Mart Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun ’nci, İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, ocak, şubat, mart ve nisan ayları İstiklal Savaşı’nın yoğun olarak yapıldığı aylar olup bu aylarda 77’nin üzerinde şehrimiz düşman işgalinden kurtarıldı. Bugün de doğum yerim Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü. Bu vesileyle, henüz 20 yaşlarındayken “93 Harbi” olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı’nda Erzurum’un işgalden kurtuluşunun sembol ismi olan Nene Hatun’u rahmetle anıyorum.

Millî şairimizin dediği gibi: “Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı/Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.” Evet, bu toprakları bize vatan kılan, şehitler tepesini boş bırakmayan şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyor, şükranlarımı sunuyorum.

Bugün İstiklal Marşı’mızın kabulünün 99’uncu yıl dönümü. Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle anıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Özkan…

Mersin Milletvekili Hacı Özkan’ın, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

HACI ÖZKAN(Mersin) – Teşekkürler Sayın Başkan.

İstiklal Marşı, kahraman milletimizin yurt ve bayrak sevgisinin, özgür ve bağımsız yaşama tutkusundan ödün vermeden haksızlıklara karşı dimdik ayakta durarak yeniden var olma mücadelesinin ölümsüzleştirildiği dizelerdir. Bugün bizlere düşen görev, İstiklal Marşı’mızda anlamını bulduğu gibi geçmişteki muhteşem mücadelenin önem ve değerinin şuuruna vararak atalarımızın emaneti olan vatanımıza sahip çıkmak ve İstiklal Marşı’mızı coşkuyla söyleyeceğimiz daha büyük başarılar kazanmak için gayret göstermektir.

İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 99’uncu yıl dönümünde, başta cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu toprakları bizlere vatan yapan aziz şehitlerimizi ve istiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u minnetle ve rahmetle, gazilerimizi şükranla anıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Kılıç…

İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç’ın, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Gazilerimiz onurumuzdur. Her malul gazi aynı zamanda engelli bir vatandaşımız olduğundan erken emeklilik hakkından yılına kadar yararlanmaktaydı, on beş yılda emekli olabiliyorlardı. AKP, bu hakkı yılında gazilerimizin elinden almış “60 yaşına kadar çalışın.” demiştir; haklarını gasbedip bugün “Yirmi yıl çalışın ikinci maaş vereceğiz.” diyerek algı operasyonu yapmaktadır. Gazilerimiz, silinen primler, kesilen maaşlar, engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle büyük mağduriyet yaşamaktadır. Mevzubahis gazilerimiz ve şehit aileleri ise maliyet teferruattır. Gazi Meclis, gazisine sahip çıkmalıdır.

BAŞKAN – Sayın Filiz…

Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz’in, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İstiklal Marşı’mızın kabulünün üzerinden doksan dokuz yıl geçmesine rağmen Akif’in “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” sözleri ruhumuzda coşkuya sebep olurken her bir mısrası okunduğunda yüreğimiz kabarıyor. Akif’ten bir anekdot sunmak istiyorum: yılında görevli olarak bulunduğu Berlin’de lüks bir otele götürülen Akif “Benim burada temsil ettiğim Mehmetçikler dünyanın dört bir yanında taşta toprakta yatıyorlarken ben bu şatafatlı otelde nasıl yatabilirim? Bu lüks ve ihtişam beni rahatsız eder.” diyerek itiraz etmiş. Bunun üzerine, Akif daha mütevazı bir otele götürülmüştür. Akif’in dünyasında ibret dolu anekdotlar vardır. Kişiliği, ahlakı, sadakati, dik duruşu, vefası ve tevazusuyla gönüllerde taht kuran Akif’in, özellikle, devletimizi yönetenler tarafından örnek alınması gerektiğini hatırlatıyor, kendisini rahmet ve duayla anıyorum.

BAŞKAN – Sayın Gürer…

Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Gazilerimiz onurumuzdur. Her malul gazi aynı zamanda engelli bir vatandaşımız olduğundan erken emeklilik hakkından yılına kadar yararlanmaktaydı, on beş yılda emekli olabiliyordu. AKP, bu hakkı yılında gazilerimizin elinden almış “60 yaşına kadar çalışın.” demiştir, haklarını gaspedip bugün “Yirmi yıl çalışın, ikinci maaş vereceğiz.” diyerek algı operasyonu yapmaktadır. Gazilerimiz, silinen primler, kesilen maaşlar, engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle büyük mağduriyet yaşayacaktır. Mevzubahis gazilerimiz ve şehit aileleri ise maliyet teferruattır. Gazi Meclis, gazisine sahip çıkmalıdır.

İstiklal Marşı’mızın doksan dokuz yıldır okunmasını sağlayan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehitlerimizi saygıyla selamlıyor, gazilerimizin yaşamlarının güzel olmasını diliyorum.

BAŞKAN – Sayın Yalım…

Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

ÖZKAN YALIM (Uşak) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli vatandaşlarımız; gazilerimiz onurumuzdur. Her malul gazi aynı zamanda engelli bir vatandaşımız olduğundan, erken emeklilik hakkından yılına kadar yararlanmaktaydı, on beş yılda emekli olabiliyordu. AKP, bu hakkı yılında gazilerimizin elinden almış “60 yaşına kadar çalışın.” demiştir, haklarını gasbedip bugün “Yirmi yıl çalışın, ikinci maaş vereceğiz.” diyerek algı operasyonu yapmaktadır. Gazilerimiz, silinen primler, kesilen maaşlar, engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle büyük mağduriyet yaşayacaklardır. Mevzubahis gazilerimiz ve şehit aileleri ise maliyet teferruattır. Gazi Meclis gazisine sahip çıkmalıdır. Tüm gazilerimizin ve şehit ailelerimizin haklarını savunmak hepimizin boynunun borcudur; bütün şehitlerimizin, bütün gazilerimizin tüm haklarını savunacağız diyorum.

Saygılarımla, teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Yılmaz

Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz’ın, PTT Kargo Düzce Yeni Sanayi Sitesi Şubesinin kapatılması nedeniyle yaşanılan mağduriyete ilişkin açıklaması

ÜMİT YILMAZ (Düzce) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Düzce Yeni Sanayi’de bulunan PTT şubesi dün sürpriz bir şekilde kapatılmıştır. Yıllardır Yeni Sanayi esnafımıza hizmet eden ve esnafımızın uzak şubelere giderek zaman kaybetmesinin önüne geçen, üretim hızını artıran PTT şubemizin kapanmasını Yeni Sanayi esnafı büyük üzüntüyle karşılamış ve haklı olarak tepki göstermiştir. PTT Merkez Şube Müdürüyle yaptığımız görüşme sonucunda, Yeni Sanayi Şubesinin teknik ve fiziki yetersizlikten dolayı geçici olarak kapatıldığını -daha iyi hizmet verebilecekleri bir noktada- eksiklerinin giderildikten sonra yeniden açılacağını ifade ettiler. Ancak, Yeni Sanayi esnafımız arasında yayılan bir söylenti buranın tamamen kapatıldığı ve bir daha açılmayacağı şeklindedir. Biz şube müdürümüzün sözüne güveniyor ve yapacağı bir açıklamayla Yeni Sanayi esnafımızın tereddütlerini gidermesini bekliyoruz.

BAŞKAN – Sayın Barut

Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

AYHAN BARUT (Adana) – Sayın Başkan, yurt savunmasında ve sonsuza dek sürecek bağımsızlığımız için mücadele eden, kutsal hakları asla ödenemeyecek olan yiğit gazilerimiz hepimizin onurudur.

Her malul gazimiz aynı zamanda engelli bir yurttaşımız olduğundan erken emeklilik hakkından yılına kadar yararlanmaktaydı, on beş yılda emekli olabiliyordu. AKP, bu hakkı yılında gazilerimizin elinden almış “60 yaşına kadar çalışın.” demiştir. Hem hakkı gasbediyorlar hem de bugün “Yirmi yıl çalışın, size ikinci maaş vereceğiz.” diyerek algı operasyonu yapıyorlar. Yiğit gazilerimiz, silinen primleri, kesilen maaşları, engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle büyük mağduriyet yaşayacaktır. Gazi Meclis, kahraman gazisine sahip çıkmalıdır. Mevzubahis gazilerimiz ve şehit aileleri ise maliyet teferruattır.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Gaytancıoğlu

Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun, gıdanın stratejik ürün olduğuna ve yetiştirilmezse parayla alınamayacağı zamanların yaşanacağına, Türkiye’de kahve hariç her ürünün yetiştirilebileceğine, çiftçi desteklenmediği için her şeyi ithal eder hâle gelindiğine ilişkin açıklaması

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Yıllardır AKP’ye buradan bir şey anlatmaya çalıştık -ya biz anlatamadık ya da AKP anlamadı- dünyayı altüst eden coronavirüs salgını nedeniyle bir kez daha söylüyoruz: Gıda, stratejik bir üründür, kendiniz yetiştirmezseniz gün gelir parayla da alamazsınız. Bakın, daha ülkemizde 1 tane vaka tespit edilmiş ama marketlerde makarnaya, kuru gıdaya hücum edilen yerler var. Makarnalık durum buğdayında üretici bir ülkeydik, geçen yıl 1,5 milyon ton ithal ettik. Siz üretmezseniz, kendi çiftçinizi desteklemezseniz “Ucuza dünyadan bulurum.” derseniz gün gelir tüm dünyada arasanız da bulamazsınız. AKP yaşadığımız bu durumdan ders çıkarır mı? Sanmıyoruz ama yine de sorumluluğumuz gereği buradan söylüyoruz.

Türkiye’de kahve hariç her ürün yetişir. Siz iktidara geldiğinizden beri 2 Trakya büyüklüğünde toprağımız ekilmemeye başlandı. Çiftçimizi desteklemediğiniz için her şeyi ithal eder hâle geldik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Şimşek…

Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in, Mersin Orman Bölge Müdürlüğünce yapılan kontrollerde orman arazilerine dikildiği belirlenen limon ve portakal ağaçlarının ekipler tarafından kesilmesinin yarattığı mağduriyete ilişkin açıklaması

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, geçtiğimiz aylarda Mersin’de büyük bir orman katliamı yaşanmış, 1 vatandaş 70 dönüme yakın ormanı kesmiştir. Bu orman katliamından sonra Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri Mersin genelinde tarama yaparak özellikle orman kadastrosu eskiden yapılan bölgelerde, orman vasfını yitiren arazilere, Erdemli’de, Mezitli’de, Silifke’de yirmi otuz yıl önce limon bahçeleri, narenciye bahçeleri ekilmiş ve binlerce dönüm, orman vasfını yitiren arazi limon ve narenciye bahçeleriyle doldurulmuştur. Tabii, bu olaydan sonra, olayın hassasiyetinden sonra Orman Bölge Müdürlüğü, il genelinde yaptığı taramayla bu binlerce dönüm limon ve portakal bahçelerini orman sınırlarını ihlal ettiği için kesmektedir, üzerindeki meyvelerle beraber kesmektedir. Bu da bölgede çok büyük bir mağduriyet oluşturmaktadır. Burada, orman kadastrosu eskiden yapılan yerlerin yeniden gözden geçirilmesi… Doğayı yeşillendirmeye çalışıyoruz ama narenciye ve limon bahçelerinin olduğu yerlerde gerçekten yıllarca yaşındaki ağaçların kesilmemesini talep ediyor, saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Sayın Tutdere…

Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin, Meclisi ziyaret eden serbest harita ve kadastro mühendislerinin sayılı Kanun’la kurulan lisanslı harita kadastro mühendisleri büroları nedeniyle yaşadıkları mağduriyetleri dile getirdiğine ilişkin açıklaması

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Dün, aralarında Adıyaman Oda Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri olmak üzere yaklaşık serbest harita ve kadastro mühendisi Meclisteydi. Mecliste milletvekilleri olarak mühendisleri dinledik, mühendislerin sorunlarını dinledik. Mühendisler, özellikle yılında iktidar tarafından çıkarılan sayılı Kanun’la kurulan Türkiye genelindeki LİHKAB bürolarından dolayı mağduriyetlerini ifade etmişlerdir. Lisanslı harita kadastro bürolarının kurulmuş olması serbest piyasada çalışan mühendisleri ciddi anlamda sıkıntıya sokmaktadır, ciddi anlamda aralarında rekabet sorunu vardır. Ben buradan ilgili Bakanlığa çağrıda bulunuyorum: Özellikle piyasada çalışan serbest harita ve kadastro mühendislerinin bu sorunlarının aşılması için gerekli yasal çalışmaların bir an evvel yapılmasını talep ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Nuhoğlu…

İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu’nun, ülkede 1 coronavirüs vakasının görüldüğüne, virüsün etkili olduğu ülkelerden birisinin de İtalya olduğuna, Türkiye’nin Roma Büyükelçiliğinin duyarlı hâle getirilerek dönmek isteyen yurttaşların ülkeye getirilebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğine ilişkin açıklaması

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Coronavirüs gündemi işgal etmeye devam ederken ülkemizde de vaka görülmüş oldu. Bu tehlikeli virüs şimdilik bazı ülkelerde çok daha etkili olmaktadır. Bu ülkelerden biri İtalya’dır. 4 bin civarında Türk’ün İtalya’da mahsur kaldığı söylenmektedir. Birçoğu öğrenci olan bu kişiler çok zor şartlarda yaşamaktadır. Genellikle Güney İtalya’da öğrenciler evden çıkamıyor, maske yok, siparişlere beş gün sonrası için sıra veriliyor, marketlerde kuyruklar var. Şu ana kadar hastalığın bulaştığı Türk yoktur. Roma Büyükelçiliğimizde telefonlara, yetkisiz olduğunu söyleyen bir kadın “İleteceğim.”den başka cevap vermiyor. Kısaca, Büyükelçilikle irtibat kesiktir. kişi ülkemize dönmek istediklerini beyan etmiştir. Buradan ilgililere duyuruyorum: Roma Büyükelçiliğimiz duyarlı hâle getirilmelidir. Dönmek isteyen yurttaşlarımızın getirilmesi için tedbirlerin derhâl alınmasını, orada kalanların da aç ve susuz bırakılmamalarını talep ediyor, Genel Kurulu selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Çelebi…

İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) –Teşekkürler Sayın Başkan.

Gazilerimiz onurumuzdur. Her malul gazi aynı zamanda engelli bir vatandaşımız olduğundan erken emeklilik hakkından yılına kadar yararlanmaktaydı, on beş yılda emekli olabiliyorlardı. AKP, bu hakkı yılında gazilerimizin elinden almış “60 yaşına kadar çalışın” demiştir hem haklarını gasbedip hem bugün “Yirmi yıl çalışın, ikinci maaş vereceğiz.” diyerek algı operasyonu yapmaktadır. Gazilerimiz, silinen primler, kesilen maaşlar, engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle büyük mağduriyet yaşayacaktır. Mevzubahis, gazilerimiz ve şehit aileleri ise maliyet teferruattır. Gazi Meclis, gazisine sahip çıkmalıdır; bugün gelecek 6’ncı maddeyi silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranına göre yeniden düzenlemelidir.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Şevkin…

Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’in, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) – Gazilerimiz onurumuzdur. Her malul gazi aynı zamanda engelli vatandaşımız olduğundan erken emeklilik hakkından yılına kadar yararlanmaktaydı, on beş yılda emekli olabiliyorlardı. AKP, bu hakkı yılında gazilerimizin elinden almış “60 yaşına kadar çalışın.” demiştir, haklarını gasbedip bugün “Yirmi yıl çalışın, ikinci maaş vereceğiz.” diyerek algı operasyonu yapmaktadır. Gazilerimiz, silinen primler, kesilen maaşlar, engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle büyük mağduriyet yaşamaktadır. Mevzubahis gazilerimiz ve şehit aileleri ise maliyet teferruattır. Gazi Meclis, gazisine sahip çıkmalıdır.

Tüm gazilerimize saygıyla…

BAŞKAN – Sayın Aycan…

Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan’ın, çeşitli nedenlerle ailesini kaybetmiş çocukların en iyi şekilde yetiştirilmesinin önemli olduğuna, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Türkiye genelinde çocuğun koruyucu aile yanında olduğunu açıkladığına ve uygun ailelerin koruyucu aile uygulamasına destek vermesi gerektiğine ilişkin açıklaması

SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, yılında Türkiye genelinde çocuğun koruyucu aile yanına yerleştirildiğini, toplam çocuğun koruyucu aile yanında olduğunu açıkladı. Her çocuğun esas yeri kendi ailesidir fakat çeşitli nedenlerle bir çocuk ailesini kaybetmiş, ortada kalmışsa onun koruyucusu devlettir, millettir. Hiçbir çocuğumuz ortada kalmamalı, en iyi şekilde yetiştirilmelidir. Bu kapsamda koruyucu aile uygulamasını destekliyoruz. Bütün illerimiz uygulama kapsamına alınmalıdır. Uygun aileler de koruyucu aile uygulamasına destek vermeli ve koruyucu aile olmalıdır.

Saygılarımla.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Çilez…

Amasya Milletvekili Hasan Çilez’in, 12 Mart muhtırasının 49’uncu yıl dönümü ile 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

HASAN ÇİLEZ (Amasya) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Türkiye Cumhuriyeti devleti “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” diyerek kurulmuştur. Milletin kararına uzanan darbeci eller, milletin vicdanını, cumhuriyetimizi ve demokrasimizi yaralamışlardır. 12 Mart ’de verdikleri muhtırayla demokrasiye ve millet iradesine el uzatanları, devlet olduğumuzdan beri darbe yapanları, darbeye destek verenleri ve darbeci zihniyetleri kınıyorum.

Sayın Başkanım, millî duygularımızı en üst düzeyde ifade eden İstiklal Marşı’mızın kabulünün 99’uncu yılı kutlu olsun. Millî marşımızı kabul eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin şerefli bir üyesi olarak bu satırlardaki her ifadeyi yüreğinde yaşayıp uygulayan bir vatanperver olmak en büyük idealimiz olmalıdır. Akif’in ifadesiyle “Rabbim bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.”

Bu duygularla, millet irademizin tecelligâhı Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Kabukcuoğlu…

Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu’nun, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Bugün, İstiklal Marşı’mızın Millet Meclisimizce kabul edilişinin 99’uncu yıl dönümü. İstiklal Marşı, Osmanlı İmparatorluğu’nun sahip olduğu toprakları aralarında paylaşma ve Türk milletinin geleceğini tasarlama cüreti gösteren işgalci güçlere karşı atılan tokadın adıdır. İstiklale giden yolda bütün maddi ve manevi zorlukları aşan Türk milletinin yeniden dirilişinin destanıdır İstiklal Marşı. Bugün ihtiyaç duyduğumuz duruş, inanç ve kuvvet, Türk milletinin bağımsızlığını korumak adına ortaya koyduğu sarsılmaz iradeyi her dizesinde yansıtan İstiklal Marşı’mızda yer almaktadır. İstiklal Marşı’mız bizlerin onuru, gururu, hayat felsefesi ve namusudur.

Cennet vatanımız uğruna gözünü kırpmadan canını feda eden tüm şehitlerimizi ve millî şairimiz üstat Mehmet Akif Ersoy’u saygıyla yâd ediyor “Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın.” duasını tekrarlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Bülbül…

Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Gazilerimiz onurumuzdur. Her malul gazi aynı zamanda engelli bir vatandaşımız olduğundan erken emeklilik hakkından yılına kadar yararlanmaktaydı, on beş yılda emekli olabiliyorlardı. AKP, bu hakkı yılında gazilerimizin elinden almış “60 yaşına kadar çalışın.” demiştir, haklarını gasbedip bugün “Yirmi yıl çalışın, ikinci maaş vereceğiz.” diyerek algı operasyonu yapmaktadır. Gazilerimiz, silinen primler, kesilen maaşlar, engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle büyük mağduriyet yaşayacaktır. Mevzubahis gazilerimiz ve şehit aileleri ise maliyet teferruattır. Gazi Meclis, gazisine sahip çıkmalıdır. Bugün görüşülecek yasa teklifinin 6’ncı maddesi bu açıdan yeniden düzenlenmelidir.

Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm gazi ve şehitlerimizi minnet ve saygıyla anıyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Kaya…

Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya’nın, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

AHMET KAYA (Trabzon) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Gazilerimiz onurumuzdur. Her malul gazimiz aynı zamanda engelli bir vatandaşımız olduğu için erken emeklilik hakkından yararlanabiliyor ve on beş yılda emekli olabiliyordu; ta ki yılına kadar. AKP Hükûmeti yılında yaptığı bir yasa değişikliğiyle bu hakkı gazilerimizin elinden almış ve “60 yaşına kadar çalışın.” demiştir. Şimdi de “Yirmi yıl çalışın, ikinci maaşı vereceğiz.” diyerek algı operasyonu yapmaktadır. Gazilerimiz, silinen primleri, kesilen maaşları ve engellilik oranını dikkate almayan bu düzenleme nedeniyle büyük mağduriyet yaşayacaktır. Mevzubahis gazilerimiz ve şehit aileleri ise maliyet teferruattır. Gazi Meclisimiz, gazilerine sahip çıkmalıdır.

Selam olsun gazilerimize, selam olsun Mustafa Kemal’in askerlerine.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Karasu…

Sivas Milletvekili Ulaş Karasu’nun, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

ULAŞ KARASU (Sivas) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Gazilerimiz onurumuzdur. Her malul gazi aynı zamanda engelli bir vatandaşımız olduğundan erken emeklilik hakkından yılına kadar yararlanmaktaydı, on beş yılda emekli olabiliyorlardı. AKP, bu hakkı yılında gazilerimizin elinden almış “60 yaşına kadar çalışın.” demiştir. Hakları gasbedilip bugün “Yirmi yıl çalışın, ikinci maaş vereceğiz.” diyerek algı operasyonu yapılmaktadır. Gazilerimiz silinen primler, kesilen maaşlar, engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle büyük mağduriyet yaşayacaktır. Mevzubahis gazilerimiz ve şehit aileleri ise maliyet teferruattır. Gazi Meclis, gazisine sahip çıkmalıdır. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Şahin…

Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ve 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümününe ilişkin açıklaması

SUZAN ŞAHİN (Hatay) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Gazilerimiz onurumuzdur. Her malul gazi aynı zamanda engelli bir vatandaşımız olduğundan erken emeklilik hakkından yılına kadar yararlanmaktaydı, on beş yılda emekli olabiliyorlardı. AKP, bu hakkı yılında gazilerimizin elinden almış “60 yaşına kadar çalışın.” demiştir, haklarını gasbedip “Bugün yirmi yıl çalışın, ikinci maaş vereceğiz.” diyerek algı operasyonu yapmaktadır. Gazilerimiz silinen primler, kesilen maaşlar, engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle büyük mağduriyet yaşayacaktır. Mevzubahis gazilerimiz ve şehit aileleriyse maliyet teferruattır. Gazi Meclis, gazisine sahip çıkmalıdır.

İstiklal Marşı’mızın kabulünün 99’uncu yılını kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. Gazilerimizi minnetle, saygıyla anıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Antmen…

Mersin Milletvekili Alpay Antmen’in, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ve 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümününe ilişkin açıklaması

ALPAY ANTMEN (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Gazilerimiz onurumuzdur. Her malul gazi aynı zamanda engelli bir vatandaşımız olduğundan erken emeklilik hakkından yılına kadar yararlanmaktaydı, on beş yılda emekli olabiliyorlardı. AKP, bu hakkı yılında gazilerimizin elinden almış “60 yaşına kadar çalışın.” demiştir. AKP, gazilerimizin emeklilik haklarını gasbedip bugün de “Yirmi yıl çalışın, 2 maaş vereceğiz.” diyerek algı operasyonu yapmaktadır. Gazilerimiz silinen primler, kesilen maaşlar, engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle büyük mağduriyet yaşayacaktır. Mevzubahis gazilerimiz ve şehit aileleriyse maliyet teferruattır. Gazi Meclisimiz, gazisine sahip çıkmalıdır.

Yine, bugün İstiklal Marşı’mızın kabulünün yıl dönümü. Bu bağlamda halkımız şunu unutmasın: Bugünler de geçer. “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.” diyor, tüm gazi ve şehitlerimizi minnet ve saygıyla anıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Etyemez…

Konya Milletvekili Halil Etyemez’in, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümüne ilişkin açıklaması

HALİL ETYEMEZ (Konya) – Teşekkürler Sayın Başkanım.

Gazi Meclisimizde kabul edilen İstiklal Marşı’mız, vatan aşkıyla kaleme alınan kurucu bir metindir. İstiklal Marşımız, İstiklal Harbi tamamlanmadan yazılmış ve milletimizin istikametini belirlemiştir. İstiklal Marşı’mızda, İstiklal Harbi’ni gerçekleştiren kahramanlarımızın ruhu vardır. İstiklal Marşı’mızda, Alparslan’ın Anadolu’yu vatan kılan azmi ve iradesi vardır. İstiklal Marşı’mızda İstanbul’un fethi ve Fatih Sultan Mehmet’in büyük rüyalarının izleri vardır. İstiklal Marşı’mızın şairi olan Mehmet Âkif Ersoy, idealleri ve mütevazı hayatıyla gelecek nesiller için örnek bir şahsiyettir. Merhum Mehmet Âkif’in dediği gibi Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın. İstiklal Marşı’nın 12 Mart tarihinde kabul edilişinin 99’uncu yıl dönümünde Mehmet Âkif Ersoy’u, tüm kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

BAŞKAN – Sayın Orhan…

Van Milletvekili Muazzez Orhan Işık’ın, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesindeki taciz iddialarına, kadına yönelik taciz, tecavüz ve şiddetin önemli nedenlerinden birisinin de cezasızlık politikası olduğuna ilişkin açıklaması

MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde eğitim gören çok sayıda kadın öğrenciyi Din Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı olan Profesör Ş.G.’nin kendi konumunu kullanarak taciz ettiği, taciz edilen öğrencilerin savcılığa başvurduğu, şikâyetleri sonrasında Ş.G.’nin öğrencilere ve ailelerine ulaşıp şikâyetlerini geri çekmesi için tehdit ettiği kamuoyuna yansımıştır. Taciz iddialarıyla ilgili soruşturma başlatılmış fakat davanın ne aşamada olduğuyla ilgili bir bilgilendirme yapılmamıştır. Önceki dönemlerde de fakültelerde benzer iddialarla, çalışanların ve öğrencilerin taciz edildiklerine dair başvurular olmuş ancak tacizciler hakkında herhangi bir soruşturma açılmamış, aksine şikâyetlerin üstü örtülmüştür. Tüm taciz suçları açığa çıkarılmalı ve cezalandırılmalıdır.

Kadına yönelik taciz, tecavüz ve şiddetin önemli nedenlerinden biri de cezasızlık politikasıdır. Kadına yönelik her türlü şiddetin zamanında soruşturulması ve sorumluların yasal yaptırımlara tabi tutulması yeni taciz ve şiddet vakalarının yaşanmasını önleyecektir.

BAŞKAN – Sayın Karahocagil…

Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil’in, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümü vesilesiyle Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle andığına, AK PARTİ Hükûmetinin şeker pancarı üretiminde önemli artışlar sağladığına ilişkin açıklaması

MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya) – Teşekkür ediyorum Başkanım.

Ben de İstiklal Marşı’mızın kabulünün 99’uncu kabul yıl dönümü dolayısıyla yazarı Mehmet Âkif Ersoy’u rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.

“Şeker pancarı üretimi günden güne düşüyor.” diyorlar, hâlbuki AK PARTİ Hükûmeti şeker pancarı üretiminde önemli artışlar sağladı. yılında 16,5 milyon ton olan üretim, yılında 21 milyon tona çıkarılmıştır. Son on altı yılda pancar üretiminde dekar başına verimde yüzde 41 artış sağladık; yılında dekarda 4,4 ton olan verimi yılında 6 tonun üzerine çıkardık. Nişasta bazlı şeker kotaları indirildi ve şeker pancarı üretimi artırıldı. Şeker kotalarında yüzde 10 paya sahip nişasta bazlı şeker kotaları pazarlama yılında yüzde 2,5’a indirilmiştir. Böylece, yaklaşık 1,5 milyon ton şeker pancarı ilave kota… (CHP sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Arkadaşlar sessiz olalım. Değerli arkadaşlar, sessiz olalım.

Sayın Sarıaslan…

Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan’ın, ülkenin onuru olan her malul gazinin aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğuna, silinen primler, kesilen maaşlar ve engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle gazilerin mağduriyet yaşadığına, Gazi Meclisin gazisine sahip çıkması gerektiğine ilişkin açıklaması

FARUK SARIASLAN (Nevşehir) – Sayın Başkanım, gazilerimiz onurumuzdur. Her malul gazi aynı zamanda emekli bir vatandaşımız olduğundan erken emeklilik hakkından yılına kadar yararlanmaktaydı, on beş yılda emekli olabiliyorlardı. AKP, bu hakkı yılında gazilerimizin elinden almış “60 yaşına kadar çalışın.” demiştir, haklarını gasbedip bugün “Yirmi yıl çalışın, ikinci maaş vereceğiz.” diyerek algı operasyonu yapmaktadır. Gazilerimiz, silinen primler, kesilen maaşlar, engellilik oranını dikkate almayan düzenleme nedeniyle büyük mağduriyet yaşamaktadır. Mevzubahis gazilerimiz ve şehit aileleri ise maliyet teferruattır. Gazi Meclis, gazisine sahip çıkmalıdır.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u ve bütün gazilerimizi minnetle anıyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Kılavuz…

Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un, krizi fırsata çevirmeyi marifet sayanların insanlıktan nasibini almayanlar olduğuna ve fırsatçıların hak ettikleri cezayı almalarına yönelik çalışma başlatan Ticaret Bakanı ile virüsün Türk milletinin sağlığını tehdit etmemesi adına insanüstü çaba sarf eden Sağlık Bakanına teşekkürlerini sunduğuna ilişkin açıklaması

OLCAY KILAVUZ (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Krizi fırsata çevirmeyi marifet sayanlar insanlıktan nasibini almayanlardır, karaborsacılığa tamah edenler ahlaktan bihaber olanlardır. İnsanlar canlarının derdine düşmüşken, sağlıkları konusunda endişe duyarken sağlık ürünlerinin fiyatlarını yükseltmenin hiçbir insani tarafı yoktur. Bu vatan, bu millet zor günde bir olanların, acıda, sevinçte birbirine omuz veren insanların yurdudur.

Milletimizin asli karakterinde fırsatçılık hiçbir zaman yer bulmamış, inancımız, töremiz, terbiyemiz vurgunculuğa asla geçit vermemiştir. Bu yüzsüzlerin hak ettikleri en ağır cezayı almalarına yönelik çalışma başlatan Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan’a, virüsün Türk milletinin sağlığını tehdit etmemesi adına insanüstü çaba sarf eden Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’ya teşekkürlerimi sunuyorum. Cenab-ı Allah milletimizi her türlü felaketten korusun.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Son olarak Sayın Taytak…

Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak’ın, Mehmet Akif Ersoy’u ve bütün şehitleri rahmetle andığına, Afyonkarahisar ili Sandıklı ilçesinde meydana gelen elektrik kesintileri nedeniyle sera yetiştiricilerinin yaşadığı mağduriyetin gidirilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

MEHMET TAYTAK (Afyonkarahisar) – Sayın Başkan, Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Bu vesileyle, merhum Mehmet Akif Ersoy ve bütün şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.

Sayın Başkan, ülkemizde kalitesi yüksek olan, ihracatı en fazla yapılan domatesler, Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesi Koçhisar yolu güzergâhında bulunan 1 milyon metrekarelik işçimizin çalıştığı- seracılık alanında yetiştirilmektedir. Aralık ayının ortalarından itibaren sık sık yaşanan elektrik kesintileriyle sera sıcaklıkları düşmekte, ürünler zarar görmektedir. Seralarda çalışan işçiler ile sera sahibi firmaların maddi kayıpları olmakta, yaşanan kesintilerle zorluklar yaşanmaktadır ve bu mağduriyetin giderilmesi için, orada bulunan tüm yetkililerden ve enerji üreten, enerji satan firmadan, tekrar, bu anlamda gereken ilgiyi göstermelerini rica ediyorum.

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, şimdi Sayın Grup Başkan Vekillerimizin söz taleplerini karşılayacağım.

Değerli arkadaşlarım, bu arada İç Tüzük 60’a göre söz talebi olan arkadaşlarımızın söz taleplerini -bugün biraz zamanı ekonomik kullanacağız; önümüzde gündemimiz var, üzerinde çalışmamız gereken bir kanun teklifi var, onları görüşeceğiz- daha ilerleyen saatlerde, çalışma akışına uygun bir şekilde değerlendireceğim. Arkadaşlarımız sistemde kalabilirler ama onların zamanını akışa göre ayarlayacağım.

Sayın Grup Başkan Vekillerimizin söz taleplerini karşılarken de bu çalışma düzenimiz içerisinde vaktin ekonomik kullanılmasının öneminin de altını bir kez daha çizerek söz taleplerini karşılamak istiyorum.

İlk söz, İYİ PARTİ Grubu adına Grup Başkan Vekilimiz Sayın Türkkan’da.

Buyurun Sayın Türkkan.

Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, 12 Mart Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun ’nci, İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu ve 12 Mart muhtırasının 49’uncu yıl dönümüne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında tüm bakanların katılımıyla yapılan coronavirüs toplantısından çıkacak kararları merakla beklediklerine, ülkede ilk coranavirüs vakasının açıklanmasının ardından vatandaşların marketlere ve eczanelere âdeta hücum etmesi nedeniyle yeteri kadar ürün stokunun olup olmadığını öğrenmek istediğine ve bu konuda Hükûmeti tedbir almaya davet ettiklerine, temel gıda ve medikal eşyaların fiyatlarını artırarak fırsatçılık yapanların tespit edilip gerekli cezayı alması gerektiğine ilişkin açıklaması

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun ’nci yıl dönümü. Bu yıl dönümünü yâd ediyoruz. Düşmana boyun eğmeyen, zalime yenilmeyen Nene Hatun’un torunlarını canıgönülden selamlıyorum. Onlar, tarihin karanlık ve en kanlı günlerinde, bir taraftan Rusların diğer taraftan Ermenilerin ihanetleriyle karşı karşıya kalmış ancak mücadele ruhundan vazgeçmeyerek canını, kanını ortaya koyup 12 Mart ’de vatan topraklarını işgalcilerden kurtarmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum.

Bağımsızlığımızın sembolü olan İstiklal Marşı’mızın yazarı ve aynı zamanda Gazi Meclisimizin ilk milletvekilleri arasında yer alan Mehmet Akif Ersoy, Kurtuluş Savaşı sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından talep edilen İstiklal Marşı’nı hiçbir menfaat kabul etmeden yazmış ve yüce Türk milletine bağışlamıştır.

12 Mart gününe ait Meclis tutanaklarından Antalya Milletvekili Hamdullah Suphi Tanrıöver’in yaptığı konuşmadan bir bölümü okumak istiyorum: “Memleketin kuvayi maddiyesi ve mâneviyesi vardır. İstihlâsı vatan, mücadelesini yapan milletin vekilleri, onun vekillerinin vekilleri halkın heyecanını ifade etmek üzere memleketin şairlerine müracaat etmiştir. Bu şairler ilk defa şiirlerini yazmamıştır. Arkadaşlar, bize şiirlerini yollayan şairler, seneler arasında bütün memleketin kederlerini, ıstıraplarını, bütün mefahirini söyleyen şiirler yazmışlardır. Demek para mukabilinde şiir mevzubahis değildir. Biz halkın ruhunu, heyecanını ifade eden şiirler yazmaları için şairlerimize müracaat ettik. Hiçbirisi para hakkında bir şey söylememiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Devam edin.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Geçen defa işaret ettiğim üzere nazarı dikkatinizi celbediyorum: Mehmet Akif Bey -ki bu, şairler arasında para meselesinden kaçınan arkadaşlarımızdan birisidir- zaten senelerden beri en yüksek ve en ilâhi bir belâğatle yazmıştır.”

yılında kabul edilerek “İstiklal Marşı” olarak ilan edilen millî marşımızın 99’uncu yılında cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, merhum Akif’i ve bütün kahramanlarımızı saygıyla ve rahmetle anıyorum. Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk siyasi tarihine “sivil siyasete ikinci müdahale” olarak geçen 12 Mart muhtırasının üzerinden tam kırk dokuz yıl geçti. Türkiye darbe dönemlerinden çok zarar gördü ve bu anlamda ülkemiz yorgun bir ülke. İYİ PARTİ olarak demokrasi dışında hiçbir müdahaleyi kabul etmiyor ve şiddetle kınıyoruz. Milletin verdiği yetkiyi yine milletin sandıkta değiştirme iradesine inanıyoruz ve inanmaya da devam edeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Ülkemizde ilk coronavirüs vakasının görüldüğünün açıklanmasından ve Dünya Sağlık Örgütünün de “Covid” denilen corona virüsünü pandemik yani kontrol edilemeyen salgın bir hastalık ilan etmesinin ardından dün Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’ya birtakım yeni tedbirlerin alınması çağrısında bulunmuştum. Dünden bu yana ilgili bakanlar bir araya geliyor ve durumu değerlendiriyor. Bugün de Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan Başkanlığında yine bakanların katılımıyla bir toplantı yapılacak. Bu toplantıdan çıkacak kararları merakla bekliyoruz.

Bu noktada bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum. İlk vakanın açıklanmasından sonra vatandaşlarımız marketlere ve eczanelere âdeta hücum etti ve rafları boşalttı; bu durum gittikçe de artacağa benziyor. Yeteri kadar ürün stoku var mı? Ürünlerin yetişmediği yerlerde nasıl tedbirler alınacak? Bu konuda Hükûmeti tedbir almaya davet ediyoruz.

Ayrıca, temel gıda ve medikal eşyaların fiyatlarını fahiş şekilde artırarak fırsattan istifade eden sözde esnaflar da muhakkak tespit edilip gerekli cezai işlemler ivedilikle yapılmalı, vatandaşın mağduriyeti ortadan kaldırılmalıdır.

Yüce Parlamentoyu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Türkkan, ben de size teşekkür ederim, bugün süreyi son derece ekonomik kullandık.

Değerli arkadaşlarım, söz sırası Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekilimiz Sayın Akçay’da.

Buyurun Sayın Akçay.

Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, 12 Mart muhtırasının 49’uncu yıl dönümüne, darbelerin demokrasinin sekteye uğramasına, sosyal huzursuzluğa ve siyasal istikrarsızlığa sebep olduğuna, Başbuğ Alparslan Türkeş’in “En kötü demokrasi, en iyi ihtilalden iyidir.” diyerek demokrasinin önemini vurguladığına, Milliyetçi Hareket Partisi olarak her türlü darbe ve vesayet odaklarıyla mücadele ettiklerine ve etmeye devam edeceklerine, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu yıl dönümü vesilesiyle kurtuluş mücadelesinin kahramanlarını ve şehitlerini minnetle yâd ettiğine ilişkin açıklaması

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Türkiye maalesef darbelerden çok çekmiştir ve bu darbeler demokrasimizin sekteye uğramasına, sosyal huzursuzluğa ve siyasal istikrarsızlığa sebep olmuştur. 27 Mayıs darbesinin ardından 15 Ekim ’de yapılan seçimlerde darbecilerin umduğu sonucun çıkmaması cuntacıları rahatsız etmiştir. Cuntacılar “Bu Meclise iktidar devredilemez.” diyerek 22 Şubat tarihinde Talat Aydemir öncülüğünde birinci darbe kalkışmasını yapmışlardır. Tanklarla Meclisi kuşatan Talat Aydemir, ilk kalkışmasında amacına ulaşamamış ve 21 Mayıs tarihinde ikinci darbe kalkışmasına girişmiştir. 9 Mart ’de Madanoğlu cuntası deşifre olup bir başka cuntacı ekip tarafından ekarte edilmiştir ve üç gün sonra 12 Mart ’de millet egemenliğini hiçe sayan bu darbelerden biri olan muhtırası verilmiştir ve bugün de onun yıl dönümüdür. yılında sivil demokratik siyasetin önü darbeciler tarafından kesilmiş, demokratik seçimlerle iktidara gelen millî irade, vesayet odaklarınca hükûmetten uzaklaştırılmıştır. muhtırası, darbesi, sadece askerlerin değil aynı zamanda seçilmiş ve atanmış kimi sivillerin de mevcut siyasi iradeye karşı iş birlikçilik yaptığı bir siyasi atmosfer içinde gerçekleşmiştir. 12 Mart muhtırasından 12 Eylül ’e kadar geçen dokuz yılda 11 hükûmet değişikliği olmuş, ülkenin istikrarı bozulmuştur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – 12 Eylül darbesiyle ülkemizde oluşturulan kaotik ortam, ülkenin yönetimini “Atlantik”çi zihniyete servis etmeyi amaçlamıştır. Başbuğ’umuz Alparslan Türkeş “En kötü demokrasi, en iyi ihtilalden iyidir.” diyerek demokrasinin önemini vurgulamıştır. 28 Şubat postmodern darbesi, 27 Nisan e-muhtırası Türk siyasi hayatına balans ayarı vermeye çalışmıştır. Biz, bu acı tecrübeleri daha farklı formatlarda 15 Temmuz ’da hain FETÖ girişimiyle yaşadık. 15 Temmuzda ihanet odakları millî iradeyi yok etmek istemiş, ülkemizi bir işgale uğratarak parçalamayı hedeflemiş, ancak milletimiz ve Türkiye Büyük Millet Meclisi darbecilerin karşısına çıkarak kendi iradesine sahip çıkmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun, tamamlayın.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Darbeleri ve vesayet odaklarını, darbelere çanak tutan cunta kuklalarını unutmadık. Her fırsatta değişik vesilelerle zaman zaman bunların nüksettiğini görüyoruz. 15 Temmuz ve sonrasında emperyal uşakların yanında saf tutanları da unutmadık ve unutmayacağız. Partimiz, muhtırasıyla ve diğer antidemokratik teşebbüslerle siyasi faaliyetlerine en çok ket vurulan siyasi partilerden biridir.

Bu vesileyle, Milliyetçi Hareket Partisi olarak siyasi tarihimiz boyunca her türlü darbe ve vesayet odaklarıyla mücadele ettiğimizi ve bundan sonra da aynı mücadeleyi sürdüreceğimizi ifade ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlamanız için bir dakika ilave edeyim.

Buyurun Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, bugün İstiklal Marşı’mızın kabulünün 99’uncu yıl dönümü. Zaferle taçlanmış Millî Mücadele tarihimizin destanı olan İstiklal Marşı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulünün 99’uncu yılını saygı, minnet ve gururla anıyoruz. İstiklal Marşı’mız bir varoluş mücadelesinin çelikleşmiş ifadesidir. Bu ifade yüzyıllarca bir medeniyetin inşası ve kurulması yolunda fedakârlığıyla öne çıkan kahramanların şahsında vücut bulmuştur. İstiklal Marşı’mız esirliğe karşı hürriyettir, yılgınlığa karşı azimdir, korkaklığa karşı cesarettir, bozgunculuğa karşı birliktir; İstiklal Marşı’mız millî onurun dirilişi, bağımsızlık ateşinin kor alevidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Son cümlenizi tamamlayın, bitirelim.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Bu vesileyle, İstiklal Harbi’mizin ve bütün kurtuluş mücadelelerimizin kahramanlarını ve şehitlerimizi minnetle, rahmetle, şükranla yâd ediyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Söz sırası, Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Sayın Oluç’ta.

Buyurun Sayın Oluç.

İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, kırk dokuz yıl önce 12 Mart askerî darbesinin demokrasi ve özgürlük isteyenlere, işçilere, emekçilere, aydınlara ve gençlere yönelik önemli bir kıyım dönemini başlattığına, iktidarın seçilmişlere, seçmen iradesine ve sandık hukukuna yargı eliyle darbe yapmaktan uzak durmadığına, her türlü darbe girişimine ve darbeye karşı olduklarına, Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki “Saha Araştırması” başlıklı araştırmasına göre Kürt coğrafyasında işsizliğin, işsiz sayısının, enflasyon oranının, sosyal ve ekonomik sorunların çok daha güçlü şekilde hissedildiğine, Diyarbakır Tabip Odası tarafından her yıl verilen Barış, Dostluk ve Demokrasi Ödülü’nün bu yıl Kadir İnanır ile Barış Annelerine layık görüldüğüne ilişkin açıklaması

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, evet, bundan kırk dokuz yıl önce Türkiye için demokrasiye, adalete, hukuka, özgürlüklere vurulan darbeleri hatırlatan önemli bir tarihtir 12 Mart Kırk dokuz yıl önce 12 Mart askerî darbesi, demokrasi ve özgürlük isteyenlere, işçilere, emekçilere, aydınlara ve gençlere, toplumun tamamına yönelik önemli bir kıyım dönemini başlattı. Ne yazık ki bu Meclis, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı idam sehpasına götüren kararı aldı. Binlerce akademisyen, aydın, öğrenci tutuklandı ve toplumsal adalet isteyen muhalefetin sesi susturuldu.

12 Mart darbesinin esas lafı “Demokrasinin üzerine şal örtüyoruz.” lafıydı. Bu, tarihimize geçmiş bir laftır ve demokrasinin üzerine şal örtmeye kalkışan kim olursa olsun o, demokrasiye, adalete, hukuka ve özgürlüklere karşıdır. Bunu o zamandan beri de çok iyi biliyoruz. 12 Mart darbesi, aynı zamanda 12 Eylül darbesinin hazırlayıcısı olmuştur.

Daha sonra -darbeler tarihimiz bitmedi elbette- 28 Şubat, en son 15 Temmuz darbe girişimi. Bunlar devam etti ama ne yazık ki bu iktidar da demokratik siyasete darbe vurma anlayışından uzak durmamaktadır ve seçilmişlere -ister milletvekili olsun ister belediye başkanı olsun- seçmen iradesine ve sandık hukukuna yönelik, yargı eliyle darbe yapmaktan uzak durmamıştır. Biz, her türlü darbe girişimine ve darbeye karşı olduk ve bundan sonra da karşı olmayı kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.

Dün işsizlikle ilgili konuşma yapmıştım ve ’daki resmî işsiz sayısının bin arttığına ve 4 milyon bin kişiye ulaştığına değinmiştim ve geniş işsizlik rakamının çok daha yüksek olduğunu söylemiştim. Biraz araştırmalara baktığımızda…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Devam edin.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Sosyo Politik Saha Araştırmalar Merkezinin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki “Saha Araştırması” başlıklı araştırmasına baktığımızda esas itibarıyla Kürt coğrafyasında hem işsizliğin, işsiz sayısının hem enflasyon oranının hem de sosyal ve ekonomik sorunların çok daha güçlü şekilde hissedildiğini ve yaşandığını görüyoruz.

Baktığımızda, Kürt kadınlarının yüzde 87’sinin ücret getiren herhangi bir işte çalışmadığı tespit edilmiş. Bu araştırmaya katılanların yüzde 65,6’sı ev içi ücretsiz işçi kadınlarda ve yüzde 9,9’u sadece iş arıyor görünüyor. Yine bu ankette belirtilen gelir beyanına göre katılımcıların yüzde 63’ünün TÜİK verilerine göre açlık-yoksulluk limiti içinde sayılan Türk lirası arası hane gelirine sahip olduğu belli oluyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Oluç.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Kürt çocukları kronik açlıkla karşı karşıya. Özellikle ocak ayında Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesinin yaptırdığı araştırma sonuçları bunu gösteriyor ve oradaki daire başkanı diyor ki: “Çocuklar yetersiz besleniyor. Böyle bir durum Türkiye'nin batısında da Avrupa’da da yok.” Bu ifade kendi ifadesi.

Enflasyon, dediğim gibi, Van, Muş, Bitlis, Hakkâri, Urfa, Diyarbakır, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan’da çok yüksek oranlarda, Türkiye'nin çok yüksek oranlarında seyrediyor ve işsizlik de batıyla karşılaştırdığımızda neredeyse 1’e 2 oranında daha fazla görünüyor. Bu, büyük bir eşitsizlik elbette. Bunu bir kez daha vurgulamak istedim.

Son olarak, Diyarbakır Tabip Odasının 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında yılından bu yana verdiği Barış, Dostluk ve Demokrasi Ödülü’nün bu yıl Kadir İnanır’a ve Barış Annelerine verildiğini duyduk.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen tamamlayalım.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Bitiriyorum efendim.

Özellikle Barış Anneleri beyaz tülbentleriyle barış ve demokrasi mücadelesinin bayrağı hâline gelmişlerdir. Kadir İnanır da tüm baskılara rağmen barış talebini dile getirmekten imtina etmemiştir, gerek sanat hayatı gerek entelektüel ve aydın duruşuyla Türkiye toplumu içerisinde önemli bir isim olarak “barış” vurgusunu her fırsatta dile getirmiştir. Kendisi ödül törenine katılamadı ama bir mesaj gönderdi ve dedi ki: “Dünyanın en güzel ülkesi Türkiye’mizde toplumsal beraberliği uzlaşarak güçlendirip cepheleşmelere son vereceğiz, mutlulukları yakalamaya yemin ederek özgürlük ve demokrasiyi inşa edeceğiz. Büyük barışı mutlaka kuracağız, mutlaka kuracağız çünkü başka çaremiz yoktur.” Kendisine buradan saygılarımızı gönderiyoruz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Söz sırası Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Sayın Altay’da.

Buyurun Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sizi ve yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu, Erdal Eren, Ömer Halisdemir ve -son- 15 Temmuz darbe şehidini rahmet ve minnetle anarak konuşmama başlamak istiyorum efendim.

Sayın Başkan, 27 Mayıs darbesi, bütün darbelerin anasıdır. Amacı, maksadı ne olursa olsun, hududu, şümulü, geldiği yön ne olursa olsun; darbeler, demokrasiye, özgürlüklere, aziz milletimize ve yüce Parlamentoya yöneliktir. Bizim için 27 Mayıs , 12 Mart , 12 Eylül , 28 Şubat , 27 Nisan ve 15 Temmuz aynı şeydir. Hepsi, eşit derecede lanetlenmesi gereken, reddedilmesi gereken, demokrasimizin gelişmesini, Türkiye’nin kalkınmasını, milletimizin özgürleşmesini engelleyen hain ve alçak girişimlerdir. Bu çerçevede bütün bu darbeleri şiddetle reddettiğimizi… 27 Mayıstan, merhum Menderes’ten itibaren Ömer Halisdemir’e kadar bütün darbe şehitlerini, darbe mağdurlarını buradan tekrar saygıyla, rahmet ve minnetle anıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Devam edin.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayın Başkan, bugün 12 Mart; malum, İstiklal Marşı’mızın kabulünün de yıl dönümüdür. İstiklal Marşı bir ulusun mutabakat metnidir. Bugün 83 milyonun ve dün ise kendi vatanlarının savunması için yaşamlarını feda eden atalarımızın şehadetini anlatan en güzel belgedir. Ruhu “İncitme, yazıktır atanı.”dır İstiklal Marşı’mızın; özü “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.” diyen bağımsızlık ve egemenliktir İstiklal Marşı’mızın. Büyük şair Mehmet Akif Ersoy “Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın.” diyerek yazdığı bu şiirle milletimizin gönlünde taht kurmuştur.

Sayın Başkan, bu vesileyle bazen dış düşmana karşı, bazen bir doğal felakete karşı, bazen de -tıbbi terimle ifade edilen- corona tehdidine karşı en çok birliğe, dayanışmaya, tesanüde ihtiyacımız olan bir süreçten geçiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Burada hepimizin, Dünya Sağlık Örgütünün ve Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığının tavsiyeleri, genelgeleri ve uyarıları doğrultusunda hareket etmesi kaçınılmazdır. Efendim “Okullar kapatılacak mı, Meclis kapatılacak mı, sosyal etkinlikler iptal edilecek mi, üniversiteler tatile girecek mi, partiler kongrelerini yapabilecek mi?” Bütün bunlarda bizim bir tek yere kulak vermemiz lazım, o da Sağlık Bakanlığımızın uyarı ve tavsiyeleridir ancak Hükûmetin bir yere daha kulak vermesi lazım.

Sayın Başkan, bu vesileyle görüyoruz ki coronanın Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemik ilan edilmesinden sonra maalesef 5 liralık maske 65 liraya, 12 liralık dezenfektan madde, ürün liraya satılır hâle gelmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bu kriz fırsatçılarına karşı, tedbir alması gereken hiç şüphesiz Hükûmettir. Hükûmetin, Sağlık Bakanlığının çalışmalarını, tedbirlerini, çabalarını çok olumlu bulmakla birlikte, Hükûmetin kriz fırsatçılarına yönelik akılcıl ve doğru hamleler, adımlar atamadığını da üzülerek ifade etmek zorundayız.

Sayın Başkan, ayrıca -dün de söylemiştim- Sağlık Bakanlığının yanında, krizin ekonomik etkilerinin önceden öngörülüp tedbirlerin alınması maksadıyla, Ekonomi Bakanlığının, Eğitim Bakanlığının, Turizm Bakanlığının ve Ticaret Bakanlığının da kimi adımları şimdiden atmasında fayda vardır. Benim endişem, bu virüsün bir parça daha yayılması hâlinde, maskeden ve dezenfektan ürünlerden geçtim, temel gıdada da benzer bir fırsatçılıkla Türkiye'nin karşı karşıya kalacağı endişesidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın lütfen.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Benim görevim, bir milletvekili olarak buradan Hükûmeti uyarmaktır Sayın Başkanım, bu görevi yerine getiriyorum ve kriz fırsatçılığına karşı Hükûmetin ciddi, katı tedbirler almasını istiyorum.

Biraz önce söyledim -bu vesileyle, affınıza sığınarak, gün içinde bir daha Genel Kurulda söz almayacağımı da taahhüt ederek Sayın Başkanım- İstiklal Marşı’mız için “Ruhu ‘İncitme, yazıktır atanı.’dır.” dedim ama böyle bir dönemde -yeni bir tartışma için söylemiyorum ama- Sayın Cumhurbaşkanımızın dün gene il başkanları toplantısında gerilim noktasında ısrarını sürdürdüğünü üzülerek görüyorum.

Sayın Cumhurbaşkanım, bir sitem yapacaksanız, bir sert söz söyleyecekseniz Cumhuriyet Halk Partisine değil; Rusya devlet televizyonuna ayar vermeyen ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını güya küçük düşürmeye çalışan görüntüleri servis eden Rusya devletine söyleyeceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım Sayın Altay, lütfen.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – İlaveten, Sayın Cumhurbaşkanımıza dünkü çağrımı yineliyorum: İdlib’deki gözetleme noktalarındaki askerlerimizin durumundan ben hâlâ kaygılıyım ve Genel Başkanımızın bölgeyi bilmediğini iddia ettiği için söylüyorum: Sayın Cumhurbaşkanım, Bay Kemal yarın İdlib sınırında sizi bekliyor, buyurun, yarın beraber gidin, Mehmetçik’imizin içinde bulunduğu hâli görün, İdlib’deki Mehmetçik’imizle hemhâl olun. Çağrımız açıktır, nettir.

Teşekkür ederim efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Söz sırası, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Sayın Akbaşoğlu’na aittir.

Buyurun Sayın Akbaşoğlu.

Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99’uncu ve 12 Mart askerî darbesinin 49’uncu yıl dönümüne, 15 Temmuzda gerçekleştirilen hain darbe ve işgal girişimine milletin verdiği cevabın Türkiye’deki darbe tarihini sona erdirdiğine, bir taraftan hedefleri doğrultusunda özgürlükleri ve demokrasiyi geliştirirken diğer taraftan da büyük ve güçlü Türkiye’nin ekonomisini inşa ettiklerine, Türkiye’nin öncülüğünde adil ve merhametli yeni bir dünyanın mutlaka kurulacağına, Meclis Başkanının riyasetinde 15 Temmuz şehitlerini sembolize eden 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nın açılışının gerçekleştirildiğine, coronavirüs vakasıyla ilgili Sağlık Bakanlığının açıklamaları doğrultusunda hareket edilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde, dedelerimiz ve ninelerimiz tarafından bütün bir milletçe ortaya konulan istiklal mücadelemiz esnasında, 12 Mart ’de Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş manifestosu olan ve 41 mısrasıyla “Kırk bir kere maşallah!” dedirten İstiklal Marşı’mız doksan dokuz yıl önce bugün Gazi Meclisimizde kabul edildi.

(Hatip tarafından Tevbe suresinin 40’ıncı ayetikerimesinin okunması)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – “Korkma, mahzun olma, Allah bizimledir.” ayetindeki imanı ve ümidi vurgulayarak başlayan marşımız, yurdumuzun üstünde en son ocak tütene kadar bu imanın ve ümidin sönmeyeceğini tüm dünyaya ilan etmiş, Millî Mücadele’mizin evrensel yol haritasını çizmiştir. Son yıllarda içeride ve dışarıda verdiğimiz amansız mücadele, aslında İstiklal Marşı’mızın 41 mısrasındaki mananın gereğini bugün de tereddütsüz yerine getirdiğimizin ispatıdır. Yarın da canımız pahasına, İstiklal Marşı’mızın ruh ve manasına bütün milletimizle sonuna kadar sahip çıkacağımızı bütün dünyanın bilmesini isterim. Ne diyor İstiklal Marşı’mızda merhum Akif?

“Bastığın yerleri ‘toprak’ diyerek geçme, tanı,

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,

Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Devam edelim.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.

Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.” (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Evet, hepimizin ortak hissiyatının ifade edildiği doksan dokuz yıl önce, Değerli Meclis Başkanımızın da ifadelerinde makes bulan, bütün gruplarımızda makes bulan bu İstiklal Marşı, milletimizin kabul olunmuş duasıdır ve bu İstiklal Marşı’mız, dünden bugüne ve yarınlara ilham kaynağımız olmaya devam edecektir.

Bu vesileyle, başta merhum Akif olmak üzere, İstiklal Marşı’mızın ortaya koyduğu hak dava uğruna canlarını feda eden şehitlerimize Allah’tan rahmet ve mağfiret, gazilerimize sıhhat, selamet ve afiyet diliyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; bugün 12 Mart. Türk demokrasi tarihinde 27 Mayıs darbesinden sonra sivil siyasete yapılan ikinci müdahale olarak anılan 12 Mart darbesinin üzerinden kırk dokuz yıl geçti. 12 Mart askerî darbesi sadece siyasete ve demokrasiye değil, aziz milletimize ve onun iradesine karşı yapılmış, demokrasimiz adına utanç verici bir müdahaledir. Milletimizin iradesini ve inanç değerlerini çiğnemiş her darbe bir sonrakinin zeminini hazırlamış, 15 Temmuzda gerçekleştirilen hain darbe ve işgal girişimine aziz milletimizin verdiği net cevap Türkiye’deki darbe tarihini sona erdirmiş, bu defter inşallah sonsuza dek kapatılmıştır. Vesayetin tüm unsurlarıyla amansız mücadeleye dayalı on sekiz yıllık yönetim anlayışımızda, halkın iradesini yok sayan darbe girişimlerinin izlerini tek tek siliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen tamamlayalım Sayın Akbaşoğlu.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Bir taraftan, halkımızın iradesiyle, hedefleri doğrultusunda özgürlükleri ve demokrasimizi geliştirirken diğer taraftan da büyük ve güçlü Türkiye’nin ekonomisini inşa ettik ve ediyoruz. İnanıyorum ki büyük ve güçlü Türkiye’nin öncülüğünde adil ve merhametli yeni bir dünya mutlaka kurulacak, insanlık felaha erişecektir.

Değerli milletvekilleri, bugün Meclis Başkanımızın riyasetinde 15 Temmuzda millî iradenin tecelligâhı olan Meclisimizin bahçesinde, oraya atılan ilk bombanın düştüğü yerde 15 Temmuz şehitlerimizi sembolize eden güzel bir eserin açılışına hep beraber iştirak ettik. Bu eser, milletimizin millî iradeye, millî iradenin temsilcisi olan Meclisimize, Meclisimizin de millî iradeye ve millî iradenin sahibi milletimize, şehitlerimize sahip çıktığının nişanesidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen toparlayın.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Darbelere ve darbecilere karşı milletçe direnişimizin sembollerinden biri olan bu eserin hayata geçirilmesinde önemli rol üstlenen Değerli Meclis Başkanımıza, Başkanlık Divanımıza ve tüm emeği geçenlere buradan teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.

Son olarak, coronavirüs vakasıyla ilgili değerli Grup Başkan Vekilleri kanaatlerini ortaya koydular. Herkesin de ortak iradesiyle, gerçekten bu konuda Sağlık Bakanlığımızın takip edilmesi gerektiğini ve orada Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda, Sağlık Bakanlığımızın açıklamaları doğrultusunda hareket edilmesi gerektiğini kamuoyumuza bir kez daha hatırlatmak isterim. Bu konuda bütün sistem işlemektedir, gerekli tedbirler alınmıştır. Sağlık Bakanlığımızın koordinasyonunda bütün Bakanlıklarımız ve birimlerimiz kendi üzerine düşenleri hassasiyetle yerine getirmektedir ve şeffaflıkla kamuoyuyla bu durumlar anbean paylaşılmaktadır. Bu konuda herhangi bir farklı duruma sebebiyet verilmemesi hususunda da hepimizin azami dikkat göstermesi gerektiğini vurgulamak ister, saygılarımı sunarım, hürmetle. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim, sağ olun.

Değerli milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Önergeler

Başkanlığın, Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş (4/69) ve Mardin Milletvekili Ebrü Günay’ın (4/70) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeliğinden istifalarına ilişkin önerge yazısı

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Siirt Milletvekili Sayın Meral Danış Beştaş ve Mardin Milletvekili Sayın Ebrü Günay’ın İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeliğinden istifalarına ilişkin yazıları 12/3/ tarihinde Başkanlığımıza ulaşmıştır.

Bilgilerinize sunulur.

Bu arkadaşlarımızın yerine bildirilenleri “Seçim” kısmında bilgilerinize ve oylarınıza sunacağım.

Değerli milletvekilleri, İYİ PARTİ Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

VII.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

İYİ PARTİ Grubunun, Aksaray Milletvekili Ayhan Erel ve 20 milletvekili tarafından, ülkemizdeki yoksulluk ve gelir adaletsizliğinin sebeplerinin tespiti ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 9/10/ tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan (10/) esas numaralı Meclis Araştırması Önergesi’nin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 12 Mart Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

12/3/

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu 12/3/ Perşembe günü (bugün) toplanamadığından grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                                  Lütfü Türkkan

                                                                                                                                        Kocaeli

                                                                                                                              Grup Başkan Vekili

Öneri:

Aksaray Milletvekili Ayhan Erel tarafından, ülkemizde yaşanan gelir adaletsizliğinin hızla büyümesinin nedenlerinin araştırılması, bu yaşanan adaletsizliğin önüne geçilmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla 9/10/ tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerin 12/3/ Perşembe günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Şimdi önerinin gerekçesini açıklamak üzere İYİ PARTİ Grubu adına Aksaray Milletvekilimiz Sayın Ayhan Erel… (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

Süreniz beş dakika Sayın Erel.

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN EREL (Aksaray) – Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; ülkemizde yaşanan gelir adaletsizliğinin hızla büyümesinin nedenlerinin araştırılması ve yaşanan adaletsizliğin önüne geçilmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla İYİ PARTİ olarak vermiş olduğumuz önerimiz üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye’de en zengin kesim ile en yoksul kesim arasındaki gelir farkı son yıllarda giderek açılıyor. Neredeyse her yıl karşımıza bu kara tablo çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumunun yapmış olduğu açıklamaya göre, yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 48’e yükselirken en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay 0,2 puan azalarak yüzde 6,1’e düşmüştür yani millî geliri lira varsayarsak, bu liranın 6 lirasını yüzde 20’lik kesim alıyor. Lütfen dikkat ediniz, 6 lirayı en düşük yüzde 20’lik kesim alıyor yani 16 milyon bin kişi 6 bin lira alırken en yüksek yüzde 20’lik kesim 48 lira alıyor. Bir tarafta 16 milyon kişi 48 lira alırken diğer tarafta 16 milyon bin kişi sadece 6 lira alıyor; geriye kalan 46 lirayı ise yüzde 60’lık dilim alıyor. Yani yoksul her geçen gün daha da yoksullaşmaya, zengin her geçen gün daha da zenginleşmeye devam ediyor. Ancak zenginler, devletin resmî kayıtlarına göre baktığımızda, yoksul vatandaşlarımızdan daha yoksul görünmektedir. Sizlere de müracaatlar olmuştur; Millî Eğitim Bakanlığının bursluluk sınavlarında, yatılı okullarında, Kredi ve Yurtlar Kurumunun dağıttığı burs ve kredilerde, yurtlara yerleştirmede, çalışan karı koca öğretmenin çocukları bu imkânlardan faydalanamazken, altında Mercedes’i, yatı katı, her türlü imkânı olan çok zengin vatandaşların çocukları maalesef hem burstan yararlanmakta hem de devletin diğer imkânlarından yoksul vatandaşlara göre çok daha fazlasıyla faydalanmaktadırlar. Gelir payı makası yılından bu yana açılmaya devam ediyor. ’li yıllarda merhum Cumhurbaşkanı Özal’ın siyaset gündemine taşıdığı “orta direk” diye bir şey vardı, orta direğin ruhuna el Fatiha. Hep birlikte Fatiha okuyabiliriz çünkü orta direk diye bir şey kalmadı.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı lira yani gıda harcamasıyla birlikte giyim, konut, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması gereken zorunlu aylık harcamaların toplamı ise yani yoksulluk sınırı ise lira ama günümüzde asgari ücret sadece lira. El insaf demekten başka çare yok. Allah nasip ederse 24 Nisanda ramazan ayına kavuşacağız. Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl fitreyi, fıtır sadakasını 27 lira olarak belirledi. Yani 1 kişinin sadece günlük gıda ihtiyacı için 27 liraya ihtiyacı olduğunu sözüne, fikirlerine, düşüncelerine çok itibar ettiğimiz, ettiğiniz Diyanet İşleri Başkanlığı tespit ediyor. Diyor ki: 1 kişinin gıda ihtiyacı için bir günlük 27 liraya ihtiyacı var. 4 kişilik ailenin günlük gıda ihtiyacı lira, aylık ihtiyacı ise lira. Bu sadece gıda masrafı, bunun içinde giyim yok, kira yok, su yok, elektrik yok, giyinme yok, doğal gaz yok, eğitim yok, sağlık yok. Bize itibar etmiyorsunuz, lütfen, Diyanet İşleri Başkanlığının rakamlarına itibar ediniz.

Değerli milletvekilleri, rakamlara baktığımızda, ülkemizde aylık geliri liranın altında olan 8 milyon bin kişi var. liranın altında emekli aylığı alan, 6 milyonu geçmiş durumda. liranın altında dul ve yetim aylığı alan vatandaş sayısı bin. yılının ilk dokuz ayında 3 milyon bin vatandaşımız parasını ödeyemediği için karanlıkta yaşamak zorunda kalmış. Yine, yılının ilk dokuz ayında elektrik faturasını ödeyemeyen vatandaşların sayısı, doğal gazı ödeyemeyenlerin sayısı bini geçmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Erel.

AYHAN EREL (Devamla) – Soruyorum size: Böyle bir durumda vatandaş nasıl geçinecek? Pastanın büyük payını yüzde 20’lik dilim alırken -tabiri caizse- yoğurdun kaymağını yüzde 20’lik dilim alırken ayranı ise fakir fukaraya kalmaktadır.

Tabii, bu beş dakikada memleketin bu kadar sıkıntısını, yoksulluğu, gelirdeki adaletsizliği anlatmak mümkün değil ama son kez şunu söyleyebilirim ki vatandaşımızın yüzde 75’i borçlu, borçlu olan da borcunu borçla kapatmaya çalışıyor.

Yoksulluğu ortadan kaldırmak iddiasıyla vatandaşın gönlüne girip oy alan AK PARTİ’li milletvekili arkadaşlarımızın bu önergemize “evet” diyerek yoksulluğu ortadan kaldırmanın yollarını birlikte arayacağımızı umuyor, hepinize en kalbî sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Ekmeğe dilendirdiler milleti, ekmeğe.

BAŞKAN – Öneri üzerinde söz isteyen, Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Mersin Milletvekilimiz Sayın Rıdvan Turan. (HDP sıralarından alkışlar)

Süreniz üç dakika Sayın Turan.

HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN (Mersin) – Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Gelir dağılımı adaletsizliğini konuşuyoruz ama bu sisteme ilişkin arızi bir mesele değil yani geçici, öyle tesadüfi olarak ortaya çıkmış bir şey değil. Bütün kapitalist toplumlarda “gelir dağılımı eşitsizliği” denilen şey yapısal bir meseledir ve sistemin kendini var etme, kendini üretme mekanizmaları sürekli ve sürekli bu “gelir dağılımı eşitsizliği” denen şeyi üretirler. Kapitalizmin, kapitalist devletin temel çelişkisi değerli arkadaşlar, üretim araçlarının yani fabrikaların, tarlaların mülkiyetinin bireylerde ama üretimin karakterinin ise toplumun tümünde olmasıdır. Bu muazzam bir çelişki yaratır ve devleti de esasen nitelendiren şey bu temel çelişkidir. Bu temel çelişkiden neşet eden sınıf ilişkileri devleti bir sınıfın devleti hâline getirir. Ne yazık ki ülkemizde de böyle, devlet ne yazık ki bir oligarşi tarafından, bunun içerisinde büyük sermayedarların olduğu, büyük iş insanlarının olduğu, muazzam bir inşaat baronlarının ve savaş lobisinin olduğu, en tepede de Cumhurbaşkanının olduğu bir oligarşik yapı tarafından yönetiliyor.

Hâl böyle olunca burada her zaman aşağıdan yukarıya doğru bir servet transferi meydana gelir. Yani çıkarılan yasalarla, atılan bütün adımlarla söz konusu olan şey, işsizliğin kaim kılınmasıdır ve aşağıdan yukarıya doğru da bir gelirin, bir kaynağın transfer edilmesidir. Şöyle zannedilmemeli… Kapitalizm her zaman işsizliğe ihtiyaç duyar. Tam istihdama dayalı bir kapitalist örnek dünyada hiç yaşanmamıştır. Keynesyen sistem az çok örnek verilebilir ama Keynesyen ekonomi politikalarında da tam istihdam falan söz konusu değildir. İşsizliğe ihtiyaç duyar, yoksulluğa ihtiyaç duyar çünkü oligarşik yapı onları yönetmek üzerinden kendi iktidarını tahkim eder. Yani aslına bakarsanız, yönetilebilir bir yoksulluğun olması, yönetilebilir bir gelir dağılımının olması iktidarın işine yarar, aynı AKP’nin işine yaradığı gibi.

Tarikat, cemaat ilişkileriyle ve yardım fonlarıyla aslında vatandaşın vatandaş olmaktan kaynaklı haklarını bir lütuf gibi verdiğiniz koşullarda o insanlar o yoksulluğa itiraz etmezler ve ilanihaye bu sınıfsal ilişkiler sürer gider. Dolayısıyla, aslında, eğer gelir dağılımı eşitsizliğine ilişkin bir şey söyleyeceksek bunun mütemmim cüzü ya da olmazsa olmazı antikapitalist olmaktır. Kapitalizm içerisinde olup bu meseleyi çözen yoktur, az ya da çok farklılıklar içerse de bu iş hep böyledir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın lütfen Sayın Turan.

RIDVAN TURAN (Devamla) – Türkiye'de de AKP’nin on sekiz yıldır uyguladığı ekonomi politikaları sonucunda, savaş siyaseti sonucunda hem aşağıdan yukarıya, yani yoksullardan varsıllara doğru bir kaynak transferi olurken aynı zamanda sermaye de yukarıda, sermaye sınıfı içerisinde el değiştirmekte ve AKP’ye ait yeni bir sermaye sınıfı oluşturulmakta. Bu, son noktada şu demektir: Gelir dağılımı eşitsizliği bu yol ve yöntemle asla ve asla çözülemez; tam tersine, gelir dağılımı eşitsizliği daha da fazla derinleşir, işsizlik daha da fazla artar. İktidarların gücüyse işte bunu nasıl yönettiklerindedir, bu eşitsizliklerin ve bu çelişkinin üzerine kendi iktidarlarını nasıl kurduklarıdır. Bu nedenle gelir dağılımı eşitsizliğini ortadan kaldırmak için elbette sosyal politikalara ihtiyaç vardır. Ama örneğin İşsizlik Fonu’na ilişkin bir yarım saat, kırk dakika sonra konuşacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Selamlayalım lütfen.

RIDVAN TURAN (Devamla) – Son cümlemi söyleyeyim Sayın Başkanım.

İşsizlik Fonu’na dair o yasayı geçirdiğiniz zaman toplumda gelir dağılımı eşitsizliğini ortadan kaldırmak falan mümkün olmaz.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Samsun Milletvekilimiz Sayın Neslihan Hancıoğlu. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz üç dakika.

CHP GRUBU ADINA NESLİHAN HANCIOĞLU (Samsun) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ PARTİ Grubunun gelir adaletsizliği konusunda vermiş olduğu araştırma önergesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.

Gelir adaletsizliği, dünyanın her yerinde toplumları buhrana sürükleyen, sosyal, siyasal ve ekonomik alanda yaşanan krizleri kronikleştiren bir olgudur. Bu durum bugün ülkemiz için çok tehlikeli bir hâl almıştır. Özellikle, son on yedi yıllık süreçte israf, keyfîlik ve siyasi ihtiras ve hırslarla günü kurtarma amacıyla yürütülen plansız politikalar ülkemizde bugün gelir adaletsizliğini zirveye taşımıştır. Gelir adaletsizliğinin bugün ulaştığı boyutu hangi sosyoekonomik verilerle yorumlayabiliriz? Bunun cevabı, nesnellik ve bilimselliği sıkça tartışılsa bile, Türkiye İstatistik Kurumunun yaptığı bir yaşam memnuniyeti araştırması var. Bu araştırmaya göre, hayatından, yaşam kalitesinden, ekonomik koşullarından memnun olan vatandaşlarımızın oranı yılında yüzde 62 düzeyindeyken bugün bu oran yüzde 52’ye kadar düştü. Sadece yılı içinde geçim sıkıntısı sebebiyle vatandaşımız intihar etti. Geleceğinden umudunu kesmiş olan gençlerimizin oranı yüzde 60 düzeyine ulaştı. Geçen yıl ekim ayında tam bin gencimize Kredi ve Yurtlar Kurumu borcu nedeniyle e-haciz uygulandı. Son iki yılda bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 1 milyon binden 2 milyon bine ulaştı. Bugün icra dairelerinde 20 milyondan fazla icra dosyası var.

Uluslararası veriler Türkiye’deki gelir adaletsizliği için ne diyor? Dünya Bankasının yaptığı 5’li sınıflandırmaya göre, Türkiye gelir dağılımında en kötü 4’üncü grupta kendisine yer bulabildi. 38 OECD ülkesi arasında Türkiye’nin yeri 34’üncülük. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin hesaplama aracı olan Gini göstergesine göre, katsayı Türkiye’de yılında 0,38’ken bugün 0,42 oldu. Yani gelir adaletsizliği giderek artıyor.

Bugün ülkemizde en yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 47,4’tür. Peki, en düşük gelir grubu toplam gelirden ne kadar pay alıyor? Yüzde 6,3 ve bu uçurum her geçen gün derinleşiyor. Bütün bu rakamlar, oranlar Türkiye’de ne kadar büyük bir gelir adaletsizliği yaşandığının kanıtıdır. Bu tabloyu görmeyen, bu durumdan rahatsız olmayan ya kördür ya umursamaz. Bütün bu verileri inkâr ediyorsanız bu araştırma önergesine “hayır” dersiniz, şayet “Bunlar doğrudur.” diyorsanız araştırma önergesine “evet” demelisiniz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Söz sırası Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Kütahya Milletvekilimiz Sayın Ahmet Tan’da.

Sayın Tan, süreniz üç dakika. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET TAN (Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ PARTİ Grubunun grup önerisi hakkında AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, yılında iktidara geldiğimiz ilk günden itibaren milletimizin güçlü desteğiyle memleketimize ve milletimize hizmetkâr olduk. Eğitimden sağlığa, sosyal yardımlardan teşvik ve desteklere, ulaşımdan millî savunmaya kadar yol, köprü, baraj, üniversite, hastane, okul, hızlı tren gibi AK PARTİ dönemine kadar yapılamayan öncelikli hizmetleri hayata geçirmekle birlikte üretimimizi ve sanayimizi geliştirerek yılında 36 milyar dolar olan ihracatımızı yılında milyar dolara taşıdık.

Savunma sanayisinde ARMA zırhlı muharebe aracı, COBRA zırhlı tekerlekli araç, GÖKTÜRK millî keşif uydusu, insansız deniz aracı, Kasırga füzesi, Pars zırhlı muharebe aracı, akıllı bomba, İHA, SİHA, TİHA, SOM füzesi, tanksavar füze sistemi, ATAK helikopteri, FIRTINA obüsü, ALTAY millî tankı, MİLGEM muharip gemi, ANKA insansız hava aracı, ATMACA millî gemisavar füzesi gibi tamamen yerli ve millî silahlarımız geliştirilerek gerek sahada gerçekleştirdiğimiz operasyonlarda gerekse üretim alanında dışa bağımlılıktan kurtulmuş bir ülke hâline geldik.

Bütün bunlarla birlikte, kırk yıldan beri PKK terör örgütüne destek vererek gücümüzü kendi içimizde eritmek için çalışanlar, ekonomimiz başta olmak üzere her alanda geliştiğimizi ve kalkındığımızı görenler bu defa Gezi, , 15 Temmuz FETÖ hain darbe girişimi ve döviz manipülasyonu gibi saldırılarla devletimizin ve ülkemizin önünü kesmeye çalışmışlardır. Bütün gayretimizle hem ülkemize karşı bu işleri tezgâhlayanlara karşı mücadele verdik hem de vatandaşımızı bütün bunların maliyetine ortak etmemek için gayret gösterdik. Elhamdülillah bunda da başarılı olduk ve milletimizin yanında olduk.

Tabii ki, bu mücadelenin bir bedeli, bir maliyeti oldu, oluyor ve olacak. Millî Mücadele’mizde, Çanakkale, Dumlupınar gibi savaşlarımızın bir bedeli olmadı mı? Sadece Çanakkale’de bin şehit verdik, hem maddi hem de manevi anlamda tabii ki bedellerimiz oldu. Bütün millî mücadelelerde bunlar olmuştur ve olacaktır. Dedelerimiz ayaklarına giyecek çarık bulamadığı hâlde bile yalın ayak cepheye koşmuşlar, canlarından geçerek çoluk çocuğumuzla, izzet ve şerefimizle yaşayacağımız bu aziz vatanı miras bırakmışlardır.

AYHAN EREL (Aksaray) – Sayın Vekilim, millî gelirle ilgili bir şey söyleyebilir misiniz! Sayın Vekilim, millî gelir adaletsizliğiyle ilgili bir şey söyler misin!

AHMET TAN (Devamla) – Devletimiz, milletimiz, bayrağımız, ezanımız, çocuklarımız için canımızla, kanımızla bedel ödemek bizim de onurumuzdur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Tan, tamamlayalım lütfen.

AHMET TAN (Devamla) – Tamamlıyorum Başkanım.

Gazi Mustafa Kemal’in “Ben sizlere savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum.” dediği ve sonrasında, bundan doksan dokuz yıl önce bugün İstiklal Marşı’mızın kabulüyle sonuçlanan Millî Mücadele günlerinde bu milletin ekmeğini yiyen, suyunu içen hainlerin ve yerli iş birlikçilerinin olduğunu bilmiyor muyuz? Bu durum o gün de vardı, bugün de var maalesef. Ama milletimiz basiretiyle, ferasetiyle vatanımız ve milletimiz uğruna, mukaddesatımız adına gerekirse bedel ödeyerek bile olsa bu toprakları hiç kimseye bırakmayacak ve İstiklal Marşı’mız gök kubbemizde hep yankılanacaktır.

Bu vesileyle, İYİ PARTİ Grup önerisine aleyhte oy kullanacağımızı belirtiyor, bir kez daha millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve minnetle anarak yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul edilmemiştir.

Değerli milletvekilleri, Halkların Demokratik Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

HDP Grubunun, Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ve arkadaşları tarafından, 12 Mart tarihinde Gazi Mahallesi’nde meydana gelen olayların araştırılması amacıyla 10/3/ tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 12 Mart Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

12/3/

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu 12/3/ Perşembe günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                              Hakkı Saruhan Oluç

                                                                                                                                        İstanbul

                                                                                                                              Grup Başkan Vekili

Öneri:

10 Mart tarihinde Antalya Milletvekili Sayın Kemal Bülbül ve arkadaşları tarafından verilen grup numaralı, 12 Mart tarihinde Gazi Mahallesi’nde meydana gelen olayların araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 12/3/ Perşembe günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Önerinin gerekçesini açıklamak üzere, Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Antalya Milletvekilimiz Sayın Kemal Bülbül. (HDP sıralarından alkışlar)

Süreniz beş dakika Sayın Bülbül.

HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 12 Mart birçok şeyin yıl dönümü ve 12 Mart Gazi katliamının da yıl dönümü.

Öncelikle, Koçgiri, Dersim, Ortaca, Kırıkhan, Elbistan, Hekimhan, Malatya , 4 Eylül Sivas, 12 Eylül faşizmi, 2 Temmuz Madımak ve sözünü ettiğim Gazi katliamı, 16 Mart Ümraniye katliamı ve Gezi’de katledilen canlarımıza dair sistematik bir katliam politikası olduğunu, bunun kapı işaretlemeleriyle ve -dün de Armutlu Cemevi’ne- sistematik bir şekilde yapılarak devam ettiğini ve aynı zamanda sistematik bir asimilasyon politikası içerdiğini de ifade etmemiz gerekir.

12 Mart ’te sistematik olarak yapılan bu katliamda eş zamanlı olarak üç kahve taranmış ve bu kahvelerde dedemiz olan Alevi Dedesi Halil Kaya katledilmiştir. Bunun akabinde, halkın meşru demokratik taleplerini istemek ve bu katliama, bu inkârcılığa, bu ırkçılığa “Dur.” demek için sokağa çıkması vesilesiyle, halkın üzerine hedef gösterilerek ateş açılmış ve 22 canımız daha sistematik bir şekilde katledilmiştir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası