seni anlatmaya yetmiyor dilim / TARIK TAVADOĞLU: Seni anlatmaya hiçbir söz yetmiyor - Ortadogugazetesi.com - Ortadogugazetesi.com

Seni Anlatmaya Yetmiyor Dilim

seni anlatmaya yetmiyor dilim

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

Ayrıntılar
S.K.logo
BELİRLİ GÜNLER ve HAFTALAR
Gösterim: 39757

çanakkale çanakkale savaşı çanakkale şiirleri

Page 1 of 7

ÇANAKKALE ŞİİRLERİ

  1. ÇANAKKALE - FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL   
  2. ÇANAKKALE GEÇİLMEZ - YUSUF TUNA   
  3. ŞEHİDİMİN ADI:  YÜCE ÇANAKKALE’M    
  4. ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE-MEHMET AKİF ERSOY    
  5. BİR YOLCUYA-NECMETTİN HALİL ONAN    
  6. ÇANAKKALE DESTANI - FAHRİ SAVAŞ    
  7. ÇANAKKALE’M- LEYLA GÜL VAROĞLU    
  8. ÇANAKKALE ÇANAKKALE- HÜSEYİN PARLAKDEMİR    
  9. ÇANAKKALE DESTANI- RIFKI KAYMAZ    
  10. HARP POEMİ- ZAFER HÜSNÜ TARAN 
  11. ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİNE- ENİS BEHİÇ KORYÜREK    
  12. ASKER AĞZINDAN- İBRAHİM ALAETTİN GÖVSA    
  13. KOLU KESİK ASKERE- MİTHAT CEMAL KUNTAY    
  14. BU VATAN KİMİN?- ORHAN ŞAİK GÖKYAY    
  15. MEÇHUL ASKER- CAHİT SITKI TARANCI    
  16. YILDIZLARIN HEDİYESİ- HALİT FAHRİ OZANSOY    
  17. SİPERDEN MEKTUP- İBRAHİM ALAADDİN GÖVSA    
  18. ŞEHİDİN KALBİ- ENİS BEHİÇ KORYÜREK    
  19. MEŞHUR ÇANAKKALE DESTANI    
  20. ÇANAKKALE DESTANI  
  21. KARDEŞİME -İDRİS SABİH  
  22. ÇANAKKALE- İBRAHİM ALAADDİN GÖVSA    
  23. HASAN ÇAVUŞUN ANASINDAN NAME-İ TEŞCİ    
  24. YARALININ DERDİ    
  25. ÇANAKKALE DESTANI    
  26. ŞEHİT ŞEHİR ÇANAKKALE- HAKAN TUĞRUL    
  27. ÇANAKKALE- NİYAZİ YILDIRIM GENÇOSMANOĞLU    
  28. BİR ŞEHİDİN SON DEFA SÖYLEDİKLERİ- MEHMET HASİB    
  29. ÇANAKKALE DESTANI- FARUK NAFIZ ÇAMLIBEL    
  30. 18 MART ÇANAKKALE- ALİ OSMAN YILMAZ 
  31. ÇANAKKALE’DE YAZILAN DESTAN- SELAHATTİN ÖLMEZ    
  32. ÇANAKKALE- MUHTEREM ASLAN    
  33. ÇANAKKALE- ŞEFİK AYDEMİR    
  34. ÇANAKKALE ŞEHİT VERİYOR    
  35. ÇANAKKALE GEÇİLMEZ- SAMET MEHMET BORA    
  36. ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ    
  37. ÇANAKKALE'DE ÖLÜM - FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA    
  38. ÇANAKKALE – İLHAN YÜKSEL    
  39. ÇANAKKALE ZAFERİ- İBRAHİM SAĞIR    
  40. ÇANAKKALE GEÇİLMEZ    
  41. ÇANAKKALE’DE BEN VARDIM -SERDAR YILDIRIM    
  42. ÇANAKKALE    
  43. ÇANAKKALE ÖFKELİ – ORHAN AFACAN    
  44. ÇANAKKALE GEÇİLMEZ    
  45. ÇANAKKALE DESTANI – FAHRİ ERSAVAŞ    
  46. TARİHSİN ÇANAKKALE – SADETTİN AYDOĞDU    
  47. ZAFER TÜRKÜSÜ – FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL    
  48. ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE – KADİR KAYA    
  49. ÇANAKKALE SAVAŞI – ALİ OSMAN ATAK    
  50. ÇANAKKALE MARŞI    
  51. ŞEHİTLERİN DİLEKÇESİ    
  52. ÇANAKKALE – BÜLENT ECEVİT    
  53. ÇANAKKALE GEÇİLMEZ- ADNAN ARDAĞI    
  54. ANAFARTALAR SAVAŞI- OĞUZ KÂZIM ATOK    
  55. GÜN DOĞUSU DESTANI- FAZIL BAYRAKTAR    
  56. ÖNSÖZÜ- FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA    
  57. ARIBURNU-CONKBAYIRI- SÜREYYA ENDİK
  58. YARINKİ ÇANAKKALE- İBRAHİM ALAETTİN GÖVSA    
  59. ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ –KALACIKLI HAKKI    
  60. ÇANAKKALE GEÇİLMEZ- ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
  61. SİPERLER GENE BİZDE- CENAB OZANKAN    
  62. MUSTAFA KEMAL'İN SAATİ- MUZAFFER UYGUNER    
  63. ÇANAKKALE DESTANI-OKTAY YİVLİ    
  64. ŞEHİDİMİN ADI:  YÜCE ÇANAKKALE’M   

SAYFA: 1 / 01-10


1- ÇANAKKALE - FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL

Övün ey Çanakkale, cihan durdukça övün!
Ömründe göstermedin bin düşmana bir gün.   
Sen bir büyük milletin savaşa girdiği gün,
Başına yüz milletin birden üşüştüğü yersin!

Sen savaşa girince mızrakla, okla, yayla.
Karşına çıktı düşman çelikten bir alayla.             
Sen topun donanmayla, tüfeğin bataryayla,
Neferin ordularla boy ölçüştüğü yersin!

Nice tüysüz yiğitler yılmadı cenk devinden,  
Koştu senin koynundan çıkar çıkmaz evinden.  
Sen onların açtığı bayrağın alevinden,  
Kaç bayrağın tutuşup yere düştüğü yersin!

Toprağından fazladır sende yatan adamlar,
Irmağın kanla çağlar, yağmurun kanla damlar.
O cenkten armağandır sana kızıl akşamlar,
Sen silahın inançla son döğüştüğü yersin!

Bir destana benziyor senin bugünkü halin.
Okurken duyuyorum sesini ihtilalin.
Övün ey Çanakkale ki sen Mustafa Kemal'in,
Yüz milletle yüz yüze ilk görüştüğü yersin!



ÇANAKKALE GEÇİLMEZ - YUSUF TUNA

Düşen bir askerle dirilen yürek vuruyor,
Yiğitler haykırıyor; Çanakkale geçilmez.
Karşımda koskoca yaşanmış tarih duruyor,
Yiğitler haykırıyor; Çanakkale geçilmez.

Bu geçmiş tarih insanları bir bir yutuyor,
Yiğitler vurulmuş al kan içinde yatıyor.
Kalanlar vatan için ölmeye can atıyor,
Yiğitler haykırıyor; Çanakkale geçilmez.

Çanakkale gönülde olan varımız demek,
Sevdası ile vatan bizim yârimiz demek.
Bu bayrak bizim namusumuz arımız demek,
Yiğitler haykırıyor; Çanakkale geçilmez.

Bu destan temizler benim gönlümün isini,
Anamın sesi yansıtır yüreğin sesini.
Şehit eşleri bağrına basmış yavrusunu,
Yiğitler haykırıyor; Çanakkale geçilmez.

Yusuf biz bakıp tarihten ibret alıyoruz,
Vatan uğruna biz şehit olup ölüyoruz.
Şehitlere selam durmak için geliyoruz,
Yiğitler haykırıyor; Çanakkale geçilmez.



ŞEHİDİMİN ADI:  YÜCE ÇANAKKALE’M

Bir gül kokusu yayılır topraktan
Bir devri yücelten Çanakkale'm
Analar babalar arkandan ağlar
Şehidimin adı: Yüce Çanakkale'm

Yüreklerde senin destanın çağlar
Bu millet senin zaferinle coşar
Seyit On başının gözünden kanlı yaş akar
Şehidimin adı: Yüce Çanakkale'm

Çanakkale'm!57.alayın kahramanlığına
Semadaki ay yıldız şahitti
Rüzgâr dinmeyen boğazında
Çanakkale’m! Bir asırda şanlı zaferi hak etti



ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE-MEHMET AKİF ERSOY

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.

-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle ‘bu: bir Avrupalı’

Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.

Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Avusturalya’yla beraber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,

Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz…
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.

Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a’mâkı;

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.

Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer…

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.

Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.

Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler…
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal’â mı göğsündeki kat kat iman?

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te’sis-i İlahi o metin istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun’-i beşer;

Bu göğüslerse Hudâ’nın ebedi serhaddi;
‘O benim sun’-i bedi’im, onu çiğnetme’ dedi.

Asım’ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
‘Gömelim gel seni tarihe’ desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb…
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.

‘Bu, taşındır’ diyerek Kâ’be’yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ’yı uzatsam oradan;

Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,

Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin’i,

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran…
Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;

Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın… Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât…

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.



5-BİR YOLCUYA-NECMETTİN HALİL ONAN

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın!1
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun solunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu’nda
istiklâl uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele2
Mehmedin düşmanı boğduğu sele
-Mübarek kanını kattığı yerdir.

Düşün ki, haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir. _ 1927

1   Çakıl Taşları'nda;
“Eğil de kulak ver bu sakıt yığın" şeklindedir.
2    Çakıl Taşları’nda;
“Son vatan cüz’ü de geçerken ele" şeklindedir.



ÇANAKKALE DESTANI - FAHRİ SAVAŞ

Yıl 1915
18’indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale’nin suyu,
Geçilmez bu boğaz…
Geçilmez bu boğaz…
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz…
Sen misin Mustafa Kemal’im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet’i Buvet’i…
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor…
Türk’üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..


ÇANAKKALE’M- LEYLA GÜL VAROĞLU

Seni anlatmaya yetmiyor dilim
Bayrağım burcunda al Çanakkale’m
Değilsin sadece şirin bir ilim
Diyetin ödenmiş bil Çanakkale’m

Daha onbeşinde küçücük yaşı
Tekbirle çınlatmış dağ ile taşı
İman dolu göğsü gururlu başı
Mehmedimin kanı sel Çanakkale’m

Kimi harbiyeli kimi liseli
Delikanlı olmuş deli mi deli
Sarmamış kolları taze güzeli
Ayşe’ler Fatma’lar dul Çanakkale’m

Vatanım, toprağım deyip uğruna
Sarılıp imanla al bayrağına
Kınalı kuzular girmiş bağrına
Koynunda şehitler gül Çanakkale’m

Analar kınayla cepheye salmış
Nice koç yiğidim burada kalmış
Sakın şehidime demeyin ölmüş
Lâl olsun söyleyen dil Çanakkale’m

Batacak sanmışlar Türk’ün güneşi
Mehmedin bağrında iman ateşi
Destanlar yazdırdı yoktur bir eşi
Dillerde türküsün gül Çanakkale’m

Durup da bir yudum suyunu içtim
Basmadım toprağa dikeni seçtim
Dualar okuyup edeple geçtim
Ölürüm uğruna bil Çanakkale’m



ÇANAKKALE ÇANAKKALE- HÜSEYİN PARLAKDEMİR

Bir ölüp bin dirilmiştir
Düşmana ders verilmiştir
Yiğit burda görülmüştür
Çanakkale Çanakkale
Türk askeri döndü sele

Ser veririz sır vermeyiz
Ölürüz geri durmayız
Aman diyene vurmayız
Çanakkale Çanakkale
Türk askeri döndü sele

Verdik orda binbir Şehit
Bütün dünya oldu şahit
Dünyaya bedel bir yiğit
Çanakkale Çanakkale
Türk askeri döndü sele

Ah Hüseyin’de olsaydı
Düşmana kalpten vursaydı
Vatan için can verseydi
Çanakkale Çanakkale
Türk askeri döndü sele



ÇANAKKALE DESTANI- RIFKI KAYMAZ

Çanakkale tarihim, Çanakkale destanım.
Şehidimin türküsü, toprağım, suyum, kanım.
Şüheda nefesiyle dirilen gülüm, canım…

Çanakkale bir tarih, Çanakkale bir şandır,
Tarihe altın mühür, muhteşem bir nişandır.

Mehmetçiğin yüreği, düşman zırhını deldi.
O, önünde durulmaz, bentleri aşan seldi.
Seyyid Çavuş misali, imanıyla yüceldi.

Çanakkale bir tarih, Çanakkale bir şandır,
Tarihe altın mühür, muhteşem bir nişandır.

Kayıt düştü tarihler: On Sekiz Mart gününü.
Mehmetçiğin mermiye, ölüme güldüğünü.
Gördü bütün bir dünya, inanmanın gücünü.

Çanakkale bir tarih, Çanakkale bir şandır,
Tarihe altın mühür, muhteşem bir nişandır.

Çanakkale, ecdadın değerli hediyesi,
Unutulmaz bir destan, şanlı bir zafer bestesi,
“Çanakkale geçilmez! ”: gerçeğin ifadesi.

Çanakkale bir tarih, Çanakkale bir şandır,
Tarihe altın mühür, muhteşem bir nişandır.

Ey bu cennet vatana kanıyla can verenler!
Şehadet bahçesine bir gül gibi girenler!
Size selâm ve dua, ölüp de ölmeyenler!

Çanakkale bir tarih, Çanakkale bir şandır,
Tarihe altın mühür, muhteşem bir nişandır.



10-HARP POEMİ- ZAFER HÜSNÜ TARAN

Onlar bağ bozumuna gider gibi
Ellerinde sıcaklığı karılarının
Dudaklarında vatan türküleri
Ve dağınık saçlarında rüzgâr,
Çekip gittiler katar katar.
Yeni dostlar tanıdılar kara vagonda
Tarlalara bakıp için için dert yandılar
Memleket hasretinden,
Ve bir tünelin kara ağzında
Görünmez oldular…

Çiçek açmış nar ağacı gibi
Al al oldu göğüsleri
Saçlarının en güzeli
Tel örgülerde kaldı.
Vesikaya bağlı değildi
Taş yemek, toprak yemek, mermi yemek
Yediler deşilen gövdelerinden
Bağırsakları sarkıncaya dek.
Ceplerinden çıkardıkları resimlere
Bakıp bakıp da kanlı saçları arasından
Dediler “neylersin karıcığım
Ölüm de varmış kaderde…”
Pençe pençe kanları yerde
Kardeş kardeş uyudular
Kolları bacakları başka siperde.

Anlatıyordu bu adam harbe dair
Yüzüne yamanmış barut yanığı,
Sağ kolu bir cephede
Ya bir cephede ayağı.
“Onlar
Dağınık saçlarında rüzgâr
Çekip gittiler katar katar.
Biz böyle yaşadık arkadaşım
Senden ne haber?”

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER

18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri sözleri, Çanakkale Zaferi yıl dönümü

18 Mart Çanakkale Zaferi mesajları, şiirleri burada! Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümü, 18 Mart yılın en özel günlerinden biridir. Bu özel günde sevdiklerinize hangi mesajları göndereceğiniz konusunda kararsız kalıyorsanız, en güzel 18 Mart Çanakkale Zaferi mesajlarını, şiirlerini, sözlerini sizler için bir araya getiriyoruz.
EN GÜZEL 18 MART ŞİİRLERİ
18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ 1 KITALIK ŞİİR

Çanakkale Kahramanları
Malım, mülküm
Eşim, dostum
Yarim demediniz
Hiç tereddütsüz
Gidip can verdiniz
Elimde bardağım
Çayımı rahat içebiliyorsam
Çünkü siz orda öldünüz
Daha onbeşinde, onaltısında
Kurşunlara yürüdünüz
Helal edin hakkınızı
Yapabildiğim tek şey bugün
Bir Elhamla, iki damla gözyaşı
Ruhunuz şadolsun
Çanakkale Kahramanları

Yazar: Ayşe Adlım

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ 2 KITALIK ŞİİR

Çanakkle tozduman oldu,
Çanakkale şehit yatağı oldu,
Düşmanlar Çanakkale içinde boğuldu,
Ama yinede Çankkale geçilemedi.

Düşman Çanakkalle'yi hafife aldı,
Diyenide toprak içine aldı.
Boğazdan kanlar fışkırdı,
Ama yinede Çanakkale geçilemedi.

Yazar: Senem Biçer


18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ 3 KITALIK ŞİİR

1915'de kurtuldu Çanakkale
Atatürk gitti kurtuldu Çanakkale
Bu güzel yurdu kurtardı Çanakkale
İstiklali kazandı Çanakkale

Bir değil bin şehit var burada
Bağımsızlığı bekleyen bin şehit
Çanakkaleyi kurtardı
Yunanlılara düşman oldu
Bu güzel Çanakkale

Çanakkale korkmadı
Bayrağına sarıldı
Bu vatanı kurtardı
Teşekkürler Çanakkale

Yazar: Bekir Öcalan



18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ 4 KITALIK ŞİİR

Çanakkale kan döküyor
Analar babalar atalar ağlıyor
Düşman askeri doğru durmuyor
Çanakkale şehit veriyor

Kim bilir hangi asker
Kim bilir hangi vatan
Yok olup gidiyorlar bu dünyadan
Gözleri bile yaşarmadan

Ana kucacı asker ocağı
Çanakkaledeki düşmanları
Düşünmeden şehit olan asker
Kendi vücudunu sper eder

Şimdi kurtuldu tüm türkiye
Askerlerin sayesinde
Sende önem ver vatanınla devletine
Hiç bir zaman düşmana ezdirme

Yazar: Anonim

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ 5 KITALIK ŞİİR

Din millet ve ırk ayırt etmeden
Toplansa bile her bir yerden el alem
Dönmeseler bile bu seferden
Yadigardır bana Çanakkale'm.

Etten ve kemikten olmuş toprak
Yatan şehitlerimin yüzü ak
Gazilerimin bir yeri sakat
Yadigardır bana Çanakkale'm.

Ben sen biz için deden savaştı
Nice engellerle karşılaştı
İstikbalimiz için çarpıştı
Yadigardır bana Çanakkale'm.

Her karışında geçmişin izi
Geçmişten geleceğe bir dizi
Kim bilir neler beklerdi bizi
Yadigardır bana Çanakkale'm

Gideceğimiz yer kara toprak
Önemli olan rahat uyumak
Dedelerimize layık olmak
Yadigardır bana Çanakkale'm.

Yazar: Gülten Ertürk

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ 6 KITALIK ŞİİR

Adına binlerce destan yazılan
Yıllar sonra bir bir anılan
Toprağına taşına yazılan
Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale

Adım adım koşan asker
Düşmanını yenen asker
Vatanını seven asker
Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale

Tüm dünya'ya örnek asker
Komutanıyla yürek asker
Vatan millet diyen asker
Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale

Çanakkale geçilir mi sandın
Topuna tüfeğine mi kandın
Türk'ü yenilir mi sandın
Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale

Al bayrakla koşan asker
Ölüm emrini alan asker
Yaralı düşmanı saran asker
Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale

Bu destan anlatılmaz yaşanır
Bu şehitler unutulmaz anılır
Koca Seyit Bismillah der kaldırır
Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale

Yazar: Ramazan Bilgin Çelik



18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ 7 KITALIK ŞİİR

Seni anlatmaya yetmiyor dilim
Bayrağım burcunda al Çanakkale'm
Değilsin sadece şirin bir ilim
Diyetin ödenmiş bil Çanakkale'm

Daha onbeşinde küçücük yaşı
Tekbirle çınlatmış dağ ile taşı
İman dolu göğsü gururlu başı
Mehmedimin kanı sel Çanakkale'm

Kimi harbiyeli kimi liseli
Delikanlı olmuş deli mi deli
Sarmamış kolları taze güzeli
Ayşe'ler Fatma'lar dul Çanakkale'm

Vatanım,toprağım deyip uğruna
Sarılıp imanla al bayrağına
Kınalı kuzular girmiş bağrına
Koynunda şehitler gül Çanakkale'm

Analar kınayla cepheye salmış
Nice koç yiğidim burada kalmış
Sakın şehidime demeyin ölmüş
L,l olsun söyleyen dil Çanakkale'm

Batacak sanmışlar Türk'ün güneşi
Mehmedin bağrında iman ateşi
Destanlar yazdırdı yoktur bir eşi
Dillerde türküsün gül Çanakkale'm

Durupta bir yudum suyunu içtim
Basmadım toprağa dikeni seçtim
Dualar okuyup edeple geçtim
Ölürüm uğruna bil Çanakkale'm

Yazar: Leyla Gül Varoğlu

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ HANGİ GÜNE DENK GELİYOR?

Tarihimizin şanlı ve unutulmaz zaferlerinden biri olan Çanakkale Zaferi'nin 103. yıldönümünü 18 Mart Pazar günü kutlayacağız.

18 Mart tarihi kutsal vatan topraklarını canları pahasına koruyarak şehitlik makamına ulaşan yüce insanları bir kere daha hatırladığımız, minnettarlığımızı, şükran duygularımızı sunduğumuz kutlu bir gündür. İşte bu nedenle 27.06.2002 tarihinde 4768 sayılı kanunla 18 Mart, Şehitler günü olarak kabul edilmiştir.



BİR DESTAN: ÇANAKKALE ZAFERİ

Öz yurdunu korumak için şahlanan yaralı bir ulusun, sayı ve maddi açılardan üstünlüğü tartışılmaz olan düşmanlarını yenerek, onları felce uğrattığı bir savaştır. Bu durumuyla dünya harp tarihlerine geçmiş ve Türk tarihine de altın harflerle yazılıp Türk'ün kahramanlık ve şeref abidesi olmuştur.

Bu zaferler, büyük Türk Ulusuna Atatürk gibi dahi bir lider hediye etmiştir. Mustafa Kemal'in Anafartalarda parlayan yıldızını 18 Mart'ın şafağı aydınlatmış, bu zafer, Türk'e, öz benliğini ulusal kimliğini bulma yolunu göstermiş, Türk bağımsızlık savaşının temelleri Çanakkale'nin sularında ve Conk Bayırı'nda atılmıştır.

18 Mart Çanakkale Zaferi, Anafartalar yangınının bir kıvılcımıdır. Mustafa Kemal Atatürk'ün tarihe geçen ilk kahramanlığı 18 Mart'ın beşiğinde doğmuş; bu şahsiyet, Sakaryalarda şahlanmış, Dumlupınar'da Türk'ün kaderini değiştirmiş 9 EYLÜL 1922'de Ulusumuzu dünya uluslararasındaki şerefli mevkiye yükseltecek son zaferi kazanmıştır. Bu olayların moral dayanağını kuşkusuz Çanakkale'ler oluşturmuştur.

Çanakkale savaşları ve kazanılan zaferler; Türk kurtuluş ve bağımsızlık savaşına maya çalmış; ulusal bilinci ve ulusal ruhu yeniden ateşlemiş ve Türklük, tarihteki şanlı ve seçkin yerini böylece almıştır. İstiklal Savaşımızın temelinde böylesine muhteşem zaferler bulunmasaydı, 19 MAYIS 1919'un ufkunda Mustafa Kemal Paşa belki gene doğabilirdi ama ulus; onu Anafartalar Kahramanı, İstanbul'a düşmanın girmesini önleyen komutan olarak Çanakkale'den tanımasaydı acaba etrafında toplanıp kısa sürede kenetlenmesi o kadar kolay olabilir miydi.

Bu bakımdan Çanakkale; Türk ulusal tarihinin akışı içinde çok önemli bir yere sahip olmakla beraber, Birinci Dünya Savaşı sonrasında yeniden biçimlenen Dünya ve bu dünyada ki siyasal rejim sistemlerinin yeniden şekillenmesi; siyasal sınırların yeniden çizilmesi ve dönemin üç büyük imparatorluğunun (Avusturya-Macaristan, Osmanlı ve Rus Çarlık İmparatorlukları) yıkılarak yeni yeni ulusal devletlerin tarih sahnesine çıkışı ile de bu zaferin yakın ilişkisi vardır. Bu zaferler Rus Çarlığı'nın yıkılmasına neden olduğu için yukarıda sıralanan etkileri göstermiştir.

18 MART Zaferi, düşman donanmalarının 1915 yılı başlarında İstanbul'a girmelerini ye İmparatorluğun daha o yıl içinde çökertilmesini önleyen çok büyük ve tarihi bir zaferin ilk raundu olmuştur.

Çanakkale'nin kara savaşlarında kazanılan zafer ise Osmanlı İmparatorluğu'nun 30 EKİM 1918 Mondros ateşkesine kadar ayakta kalmasını sağlayan ve Birinci Dünya Savaşı'nın en az iki yıl daha uzamasına neden olarak dünya tarihini etkileyen İkinci raundunu teşkil etmiştir.

Bir tek güne sığdırıldığı halde yüzyıllara hükmeden zaferlere ancak Türk Harp tarihlerinde rastlanabilir. İşte 18 MART Zaferi de yüzlerce yıldan beri Türk tarihinde gördüğümüz, MALAZGİRT, OTLUKBELİ, NİĞBOLU, MOHAÇ, KO-SOVA-RİDANİYE, ÇALDIRAN, PREVEZE ve nihayet DUMLUPINAR gibi meydan savaşlarında kazınılan Türk zaferlerinden birisidir ve bu zaferin kazanılması 20. Yüzyılın tüm siyasal olaylarına yön vermiştir.

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ ŞİİRLERİ

18 Mart Çanakkale

Bulutlar sarmıştı her yanı,

Kapkara bir geceydi,

Yağmur,bardaktan boşalırcasına,

Sağnak gibi yağıyordu,

Yedi düvelin gemilerinden yükselen,

Top,tüfek sesleri,

Her yanı inletiyordu,

Mustafa Kemalin askerleri,

Aslanlar gibi dövüşüyordu,

Ve Çanakkale kahramanca,

Düşmana selam veriyordu,

Kükrüyordu tepeden,

Mustafa Kemal,

Vatanıma ayak basacaksa düşman,

Yaşamanın ne gereği var,

En son nefer ölünceye kadar,

Dövüşeceksiniz aslanlar,

Görecek bütün dünya,

Ne aslanlar doğururmuş,

Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.

Ali Osman Yılmaz



Çanakkale

Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar.

Her karış torağında bin,şehit bir mezar.

Yeryüzünde yaşadıkça,tek dişi canavar.

Türk milleti aynı destanı yine yazar.

Sen rahat uyu ey şanlı şehit.

Gölgesinde gölgelen al bayrağın.

Hangi kem göz sana edebilir nazar.

Türk milleti aynı destanı yine yazar.

Yedi cihana yeter yazdığın destan.

Gök kubbe ay,yıldız sana verir selam.

Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar.

Türk milleti aynı destanı yine yazar.

Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez.

Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez.

Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar.

Türk milleti aynı destanı yine yazar.

Şefik Aydemir



YİĞİDİM / ŞEHİDİM

Bakmakla bilinmez kıymetim/kadrim

Her karşı toprağım kutsaldır benim

Uğruma binlerce şehitler verdin

Al kanla yazıldı tarih defterim

Vurulup koynumda yatan yiğidim

Kıyamette elbet sana şahidim

Bu vatan uğruna gitti gençliğin

Göklerden verildi rütben şehidim

Vatan bir cehennem gibi yanıyor

Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor

Suskun duran millet bir uyanıyor

İttifaklar Mehmetçiği tanıyor

Kahramanlar burda çoktur seçilmez

Şehitlik şerbeti kolay içilmez

Bir nefes anında umman geçilir

Bilinir ki Çanakkale geçilmez

Burası Türklerin ebedi yurdu

Her Mehmet bir tabur düşman vurdu

Böylece tüm dünya şanın duydu

Yedi Düvel mecbur selama durdu

Dinle beni dinle anla ey gencim

Yiğitler koynumda artar direncim

Atanın yazdı takvime göre

Seninle akranım ben de çok gencim

Huzurla şad olsun ruhu atanın

Pişman oldu soyu bana çatanın

Sonsuza dek sana kutsal vatanım

(Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın

Ey gencim ecdadın bedel ödedi

Uğratma namerdi yurduma dedi

Üzme sen Ata'nı incitme emi

Görevi ilahi bilincindendi

Şöhreti saygıyla söylenip geldi

Zeki İ. KIZILIŞIK



Çanakkale Destanı (2)

Yıl 1915

18'indeyiz Martın.

Kendine gel biraz!

Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,

Geçilmez bu boğaz...

Geçilmez bu boğaz...

Bizi

Ne topun yıldırır,

Ne kurşunun.

Çünkü artık

Başladı cengimiz.

Er meydanında bulunmaz dengimiz...

Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?

İşte fırladık siperden.

Sırtına yüklenmiş kahraman

Seyit 276 kiloluk mermiyi,

Koşuyor bataryasına ateşler içinden.

Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...

Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,

Denizler yanıyor,

Dağlar yanıyor.

Zafer bizimdir artık

Düşman zırhlıları batıyor...

Türk'üm,

Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.

Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.

Kimimiz gazi.

Hiç değişmez bu yazı.

Dünyada her yer geçilir belki

L,kin geçilmez Çanakkale Boğazı...



Fahri ERSAVAŞ



Çanakkale Geçilmez

Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen

Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren

Vatan toprağı için can ile serden geçen

Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken



Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını

Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını

Komayacağız yerde şehitlerin kanını

Korku bilmez bu millet artıracak şanını

Mehmedoğlu Seyyid'in mermiyi kaldırışı

Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı

Anlayacak kafirler bucağı ve karışı

Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı

Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab!

Anzak, Hindu, İngiliz... Hepsi harab ve bitab

Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab

Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab

Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir

Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir

Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir

'Çanakkale Geçilmez' bu da açık gerçektir

Samet Mehmet Bora



Çanakkale Kahramanları

Malım, mülküm

Eşim, dostum

Yarim demediniz

Hiç tereddütsüz

Gidip can verdiniz

Elimde bardağım

Çayımı rahat içebiliyorsam

Çünkü siz orda öldünüz

Daha onbeşinde, onaltısında

Kurşunlara yürüdünüz

Helal edin hakkınızı

Yapabildiğim tek şey bugün

Bir Elhamla, iki damla gözyaşı

Ruhunuz şadolsun

Çanakkale Kahramanları

Ayşe Adlım



Çanakkale Zaferi

Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler

Bizi yok etmek için sürülerle geldiler

Türk'ü tanımadılar gafletlere daldılar

Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu

Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu

Düşmanlar tekniğiyle işini kolay sandı

Her taraf cehennemdi ateş barut ve kandı

Çanakkale geçilmez; o ne müthiş destandı

Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu

Ya ölüm Ya istikl,l; buydu şartı şurutu

Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu

Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu

Ölüme emir almış dualar okuyordu

Taarruz için değil ölmek için yürüdü

Düşmana dehşet saldı vatanını korudu

İşte böyle ölümü ölümsüzlük bilmişler

Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler

Anladı ki düşmanlar yanlış yere gelmişler

Onları aynı anda büyük korku bürüdü

Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü

Der Mikdatî askerin her biri bil ki zahit

Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit

Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit

Şadolsun ecdadımız vatanını korudu

Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü

Mikdat Bal

ÇANAKKALE'DE TÖRENLER NASIL OLACAK?

Çanakkale Valiliği, 12-18 Mart tarihleri arasında 'Zafer Haftası' olarak kutlanacak, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 103'üncü yıl dönümü programını açıkladı.
Kahraman Mehmetçiğin 103 yıl önce dünyanın en güçlü donanmalarına geçit vermeyerek yazdığı 'Çanakkale Geçilmez Destanı'nın 103 yıllık haklı gururu, Türkiye'nin dört bir yanından vatandaşların katılımıyla Çanakkale'de bir kez daha yaşanacak. Çanakkale Valiliği, tüm Türk milletinin ortak olacağı Zafer coşkusu için kapsamlı bir program hazırladı. 12-18 Mart tarihleri 'Zafer Haftası' olarak kutlanacak. 103 yıllık zaferin coşkusu 18 Mart'ta, 18 Mart Stadyumu ve Şehitler Abidesi'nde yaşanacak.

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 103'üncü yıl dönümü etkinlikleri, 12 Mart Pazartesi günü Çimenlik kalesinde gerçekleştirilecek açılış töreni ile başlayacak. Buradaki resmi törende, açılış konuşmalarının ardından Halk yürüyüşü ve koşusu yapılacak. Gelibolu Yarımadasındaki şehitliklerden alınacak Kutsal Toprak, Deniz Suyu ve Türk Bayrağı, Ankara'ya götürülmek üzere Atletlere teslim edilecek. Hafta boyunca, sergi, gösteriler ve çeşitli etkinlikler gerçekleştirilecek.

18 Mart günü ise resmi program, sabah saat 09.00'da, Cumhuriyet Meydanındaki Atatürk Anıtına çelenklerin sunulması ile başlayacak. Ardından 21 pare top atışı gerçekleştirilecek. Cumhuriyet meydanındaki törenin ardından 18 Mart Stadyumunda bir tören düzenlenecek. TBMM tarafından Çanakkale Şehrine verilen Altın Madalyanın Vali, Garnizon Komutanı ve Belediye Başkanı tarafından bayrağa toka edilmesi ile başlayacak olan tören, Saygı Duruşu, İstiklal Marşı ve Bayrağın göndere çekilmesi ile devam edecek. Protokol konuşmaları ve şiirlerin okunmasının ardından Genel Kurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü bir gösteri yapacak. Buradaki törenler, Resmi Geçit Töreni ile sona erecek.

Haber ile daha fazlasına ulaşın:

Gündem

Seni anlatmaya yetmiyor dilim
Bayrağım burcunda al Çanakkale'm
Değilsin sadece şirin bir ilim
Diyetin ödenmiş bil Çanakkale'm

Daha onbeşinde küçücük yaşı
Tekbirle çınlatmış dağ ile taşı
İman dolu göğsü gururlu başı
Mehmedimin kanı sel Çanakkale'm

Kimi harbiyeli kimi liseli
Delikanlı olmuş deli mi deli
Sarmamış kolları taze güzeli
Ayşe'ler Fatma'lar dul Çanakkale'm

Vatanım,toprağım deyip uğruna
Sarılıp imanla al bayrağına
Kınalı kuzular girmiş bağrına
Koynunda şehitler gül Çanakkale'm

Analar kınayla cepheye salmış
Nice koç yiğidim burada kalmış
Sakın şehidime demeyin ölmüş
Lâl olsun söyleyen dil Çanakkale'm

Batacak sanmışlar Türk'ün güneşi
Mehmedin bağrında iman ateşi
Destanlar yazdırdı yoktur bir eşi
Dillerde türküsün gül Çanakkale'm

Durupta bir yudum suyunu içtim
Basmadım toprağa dikeni seçtim
Dualar okuyup edeple geçtim
Ölürüm uğruna bil Çanakkale'm

Leyla Gül Varoglu
Kayıt Tarihi : 27.9.2008 21:03:00

© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır