adalet bakanlığı 5 yıl ceza indirimi son dakika 2022 / ‘Ölüme neden olan terör, uyuşturucu, cinsel istismar suçları dışında af gelmeli'

Adalet Bakanlığı 5 Yıl Ceza Indirimi Son Dakika 2022

adalet bakanlığı 5 yıl ceza indirimi son dakika 2022

Adalet Bakanlığından:

CEZA İNFAZ KURUMLARINDA BULUNDURULABİLECEK EŞYA VE

MADDELER HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1-17/6/2005 tarihli ve 25848 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetmeliğin 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 2- Bu Yönetmelik, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 35 inci, 53 üncü, 54 üncü, 62 nci ve 70 inci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.”

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına “Bakanlık: Adalet Bakanlığını,” satırından sonra gelmek üzere aşağıdaki satır eklenmiştir.

“Genel Müdürlük: Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünü,”

MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 5- Mutfak teşkilatı bulunmayan ceza infaz kurumlarında, yemek yapılabilecek herhangi bir yerin olmaması durumunda, hükümlülerin kaldıkları koğuş, oda ve eklentilerinde, idare tarafından verilen ve yemek yapmada kullanılacak her türlü gıda maddesi ve malzemesinin yeteri kadar bulundurulmasına izin verilir. Ancak; yemek yapmada kullanılan tüp gibi yanıcı ve parlayıcı madde veya malzemeler, yemek pişirilmesinden sonra, oda veya koğuşun dışında, idarenin kontrolünde bir bölüme alınır. Kurumun fiziki imkânları müsait olduğu takdirde, oda ve koğuşlarda elektrikli ocak bulundurulmasına müsaade edilebileceği gibi; aradaki bağlantının standartlara uygun olması ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla tüpün koğuş veya oda dışında, ocağın ise koğuş veya odada bulundurulması suretiyle tüplü veya gazlı ocaklara da izin verilebilir.”

MADDE 5- Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “birer adet palto, manto ve mont, iki adet ceket veya ceket yerine kullanılabilen hırka, dört adet pantolon ve/veya etek, bayan için iki adet elbise, bir takım eşofman, dört adet gömlek, iki adet kazak, iki takım pijama, bir spor ayakkabısı, bir kışlık ayakkabı, bir iskarpin, üç adet tişört, iki adet kravat, bir adet kemer, gerektiği kadar iç çamaşırı, çorap, bir terlik, havlu ve bir bornoz ile” ibaresi “üç çift ayakkabı, bir çift terlik, bir adet kemer ve gerektiği kadar iç çamaşırı ve çorap ile aynı tür eşyadan 6 adedi geçmeyecek ve toplamda 30 parçayı aşmayacak şekilde; başörtüsü, fular, içlik, havlu, bornoz, palto, manto, mont, ceket, hırka, pantolon, etek, elbise, eşofman, gömlek, kazak, pijama, tişört, kravat,” şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Terör propagandası içeren veya kurum güvenliği açısından sakıncalı olan, suçu veya suçluyu övücü, suça teşvik, kamuoyunu rencide veya tahrik edici ya da müstehcen içerikli sembol, yazı ve benzeri işaretleri taşıyan giysiler kuruma kabul edilmez.”

MADDE 6- Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Kurum disiplinini, düzenini veya güvenliğini bozan ya da tehlikeye düşüren, hükümlülerin iyileştirilmesi amacına ulaşmayı zorlaştıran yahut müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve yorumları kapsayan hiçbir yayın hükümlüye verilmez.”

“Basın İlan Kurumu aracılığıyla resmî ilan ve reklam yayımlama hakkı bulunmayan gazeteler, ceza infaz kurumuna kabul edilmez. Ancak ilan ve reklamın geçici süreyle kesilmesi hâli, bu hükmün dışındadır. Yabancı dilde yayımlanmış gazete ve dergilerin ceza infaz kurumuna kabul edilmesinde Bakanlık yetkilidir.

Hükümlülerin mensup olduğu dinin kutsal kitabı ile eğitimleri için gerekli ders kitapları hariç olmak üzere oda, koğuş ve eklentilerinde aynı anda bulundurulabilecek süreli veya süresiz yayın sayısı, kurumun fiziki imkânları ve güvenliği göz önünde bulundurularak idare ve gözlem kurulu tarafından belirlenir.”

MADDE 7- Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 9- Koğuş, oda ve eklentilerinde, kurumun elektrik tesisatı, fiziki koşulları ile odanın mevcudu dikkate alınmak suretiyle, kantinden temin edilen; HDMI/SCART/USB ve benzeri veri depolama veya aktarma girişi olmayan, dâhili uydu alıcısı ve bilgisayar sistemi ile tümleşik özelliği bulunmayan televizyon ile buzdolabı, saç kurutma makinesi, idare tarafından uygun görülecek sayıda elektrikli su ısıtıcısı ve iklim koşulları da dikkate alınarak vantilatör bulundurulmasına izin verilebilir.

Çocuk ve kadın hükümlülerin bulunduğu odalarda çamaşır makinesi ve kurutma makinesi bulundurulmasına izin verilebilir.

Her hükümlü, kurum kantininden satın almak kaydıyla bir adet sadece FM bantlı, USB ve benzeri veri depolama, aktarma özelliği olmayan kulaklıklı küçük el radyosu bulundurabilir.

Oda sistemine geçmemiş kurumlarda veya kurum idaresince uygun görülen hallerde elektrik tesisatı, fiziki koşulları ile odanın mevcudu dikkate alınmak suretiyle en fazla iki adet buzdolabı bulundurulmasına izin verilebilir.

Aydınlatma dışındaki elektrik giderleri, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından mesken abonelikleri için belirlenen ücret tarifesi esas alınarak ceza infaz kurumunca hesaplanan bedel üzerinden hükümlü tarafından karşılanır. Ancak; hükümlü tarafından karşılanacak elektrik gideri, bulunduğu ceza infaz kurumunca gerçekleştirilen elektrik tedarik ihalesi veya işlemi sonucunda belirlenen elektrik birim fiyatının mesken aboneliğinden daha düşük olması halinde düşük olan birim fiyat üzerinden hesaplanır.

Çocuk ve kadın hükümlülerin tüm elektrik giderleri kurum bütçesinden ödenir.”

MADDE 8- Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Sağlık ve anasının yanında kalan çocuklar

Madde 12- Hükümlüler, koğuş, oda ve eklentilerinde hekim raporuyla belgelendirilmek koşuluyla, sağlıkları için gerekli protez, ortopedik boyunluk, ortopedik yatak, solunum ve işitme cihazları, baston, tekerlekli sandalye ile kurum ve kişi güvenliği açısından sakıncası bulunmayan benzeri medikal eşyaları bulundurabilir.

Ceza infaz kurumunda, anasıyla birlikte kalan çocuklar ve süt emziren anaların ihtiyacı için, kurumun güvenliğini tehlikeye düşürmemek koşuluyla cins ve miktarı idare ve gözlem kurulu tarafından belirlenen veya hekim tarafından lüzumlu görülen gıda maddeleri ile biberon, süt pompası, mama ısıtıcısı, mama sandalyesi gibi yeme ve içmede kullanılan araç ve gereçler ile giyim eşyası, çocuk bezi, beşik gibi temel ihtiyaç malzemeleri, metal olmayan ve tehlike arz etmeyen oyuncaklar ile çocuğun gelişimini destekleyen eğitim-öğretim ve kırtasiye malzemelerinin bulundurulmasına izin verilebilir ve bu fıkra kapsamında izin verilen eşyalar ile gıda maddeleri kurum tarafından sağlanır.”

MADDE 9- Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin sekizinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Hükümlüler nişan ve evlilik yüzüğü, küpe, kolye, toka, tespih ve ses ya da görüntü kaydedici, veri aktarıcı veya bir bilgisayar işletim sistemi ile tümleşik özelliği bulunmayan kol saati ile kantinden temin edilmek koşuluyla bir adet masa saati ve bir adet top bulundurabilir.”

MADDE 10- Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Hükümlünün kendi isteğiyle nakli dışındaki diğer nakillerde, bu Yönetmelikte sayılan eşya ile 15 inci maddenin birinci fıkrasında sayılan evcil hayvanların yanında gönderilmesi sağlanır. Bunun mümkün olmaması halinde kitap, kıyafet gibi şahsi kullanıma özgülenmiş eşya ile 50 kilogramı geçmeyen diğer eşyanın gönderilme ücreti kurum bütçesinden, bu miktarı aşan kısmına ait ücret ise hükümlü tarafından karşılanır.

Hükümlünün kendi isteğiyle naklinde, nakil sırasında gönderilemeyen ve daha sonra kargo yoluyla gönderilmek zorunda kalınan eşyaya ait masraflar hükümlü tarafından karşılanır.

Çocuk hükümlüler ile 28/3/2020 tarihli ve 2324 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin 127 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca maddi durumunun yetersiz olduğu tespit edilen hükümlülerin eşya gönderim giderleri kurum bütçesinden karşılanır.

Sevk ve nakiller sırasında hükümlünün yazılı talebi olması durumunda kurum idaresinde kayıt altında bulunan ruhsatlı silah ve mermiler hükümlünün gittiği kuruma teslim edilmek üzere jandarma tarafından teslim alınır.

Hükümlünün, hekim raporu doğrultusunda düzenli olarak kullanması gereken ilaçların kullanımının sevk ve nakil sırasında aksamaması konusunda gerekli tedbirler alınır.”

MADDE 11- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 12- Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet Bakanı yürütür.

İki gün önce Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, acil çözülmesi gereken konulardan birinin, Covid- 19 iznine gönderilen hükümlülerin durumu olduğunu söyledi.

Tunç “128 bin mahkûm pandemi döneminde çıkarılan yasa ile dışarıda. Açık cezaevlerinin şu an kapasitesi bu sayının altında. Bir formül bulunması gerekiyor. Üzerinde çalışıyoruz. Adalete uygun olması gerekli. Bu insanlar işe girdiler, üç yıldır çalışıyorlar ve topluma karıştılar” dedi.

Pandemi nedeniyle açık cezaevlerindeki yaklaşık 120 bin mahkûm izne gönderilmişti. 2 Şubat’ta Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, açık cezaevlerindeki hükümlüler için belirli şartlarda uygulanan Covid-19 izinlerinin yeniden değerlendirildiğini kaydetmiş “Kabine toplantımızda açık cezaevlerindeki hükümlüler için belirli şartlarda uygulanan ve 31 Mayıs’ta süresi sona eren Kovid-19 izinleri ile ilgili de yeni bir değerlendirme yaptık. Buna göre açık cezaevlerindeki hükümlülerin Kovid-19 izinlerini 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatıyoruz” demişti.

Adalet Bakanı Tunç’un açıklaması ise infaz iyileştirme ya da af gibi konuların önümüzdeki günlerde masaya yatırılacağı yönünde işaret verdi.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevfikevleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 1 Ocak 2023 itibariyle Türkiye’de; 279 kapalı, 89 açık, 10 kadın kapalı, 8 kadın açık, 9 çocuk kapalı, 4 çocuk eğitimevi olmak üzere toplam 399 ceza infaz kurumu bulunuyor. Bu kurumların toplam kapasitesi 289 bin 974 kişi ama Ocak 2023 sonu itibariyle cezaevlerinde 341 bin 497 kişi bulunuyor.

Resmi rakamlara göre 2021 yılında cezaevlerinde 272 bin kişi olduğu dikkate alındığında toplam cezaevi nüfusunun 2022 sonu itibariyle 69 bin kişi arttığı görülüyor.

SÖZÜER: 'PANDEMİ İZNİ' DİYORSANIZ HERKES YARARLANMALIYDI

Gerçek Gündem’e konuşan Prof. Dr. Adem Sözüer, İzzet Özgenç’le birlikte 2005 yılında yürürlüğe giren Türk Ceza Hukuku Reformu'nun baş mimarlarından. Sözüer, ceza infaz kurumlarında bulunan kişi sayısının 3 Temmuz 2022 tarihinde 322.129 iken, 2 Mayıs 2023 tarihine gelindiğinde 356.587 olduğuna dikkat çekerek “Bu rakamlara bakıldığında ceza infaz kurumlarındaki nüfus her ay ortalama 3.458 kişi artmaktadır. Bu çok vahim bir tablo” dedi.

“Toplumda suç işleyenin yanına kâr kalıyor düşüncesi hakim oldu” diyen Sözüer, Adalet Bakanı’nın beyanına göre pandemi izni ile 128 bin hükümlünün bırakılmasına atıf yaparak şunları söyledi:

“Geçmişten günümüze tüm bu af uygulamalarında, aftan yararlanıp serbest bırakılanların önemli bir bölümü tekrar suç işleyerek cezaevine girdi. Ayrıca belirtmek gerekir ki, son pandemi affında da eşitlik ilkesine aykırı uygulama yapıldı. Bu da ayrımcılık ve haksızlığa neden oluyor. Adına ‘pandemi izni’ diyorsanız herkes yararlanmalıydı.”

‘TÜRKİYE’DE UYUŞTURUCUDAN İÇERDE OLAN 100 BİN KİŞİ. ALMANYA’DA TÜM CEZAEVİ MEVCUDU 57 BİN'

Sözüer, af konusunun gündeme gelmesinin sürpriz olmadığını şu sözlerle anlattı:

“Cezaevleri doldu ve şimdi boşaltalım noktasına gelindi. Bu bir sürpriz değil. Muhtemelen yine eşitlik ilkesine aykırı, adına af denmeyen, infaz indirimi örtüsü altında af yapılacak. Bu da tabi ki yine çözüm olmayacak.”

“Cezaevlerini doldur, boşalt” kısırdöngüsünden çıkmanın mümkün olduğunu söyleyen Sözüer şunları kaydetti:

“Öncelikle cezaevlerini doldururken yapılan hataları düzeltmek gerek. Örneğin cezaevlerinde bulunanların aşağı yukarı üçte biri sadece uyuşturucu madde suçlarından içerde, bu sayı 100 bin kişi civarında. Aynı nüfusa sahip olduğumuz Almanya'da, tüm cezaevi mevcudu 57 bin civarında! Uyuşturucu madde kullanıcılarına ceza verip hapse koymaktan vazgeçmeliyiz. Bu alanda tedbir ve tedavi olmalı. Sadece gerçekten uyuşturucu ticareti yapanlar cezalandırılmalı.”

‘EŞİTLİK VE ADALET İLKESİNE UYGUN BİR AF MÜMKÜN’

Sözüer, tüm bunlar dışında “Toplumsal barış ve uzlaşma projesi kapsamında, eşitlik ve adalet ilkesine uygun bir af mümkün” diyerek şunları söyledi:

“Bir diğer husus ise tutuklama istisna olmalı onun yerine adli kontrol tedbirine başvurulmalı. Ama ülkemizde hakaret suçundan bile 16 yaşındaki çocuk tutuklanabiliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi kararlarına göre serbest bırakılması gereken Osman Kavala ve hatta Milletvekili Can Atalay halâ tutuklu. Bu hukuksuz uygulamaların son bulması için kanun değişikliğine ihtiyaç yok. O nedenle her şeyden önce Türkiye her alanda etkin şekilde hukuka dönmeli. Bu kapsamda af bir toplumsal barış ve uzlaşma projesi kapsamında yapılabilir. Böyle bir afta suç mağdurlarının da rızasının alınması veya zararlarının tazmin edilmesi gibi uygulamalar yapılmalı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında kuvvetler ayrılığını, özellikle yargı bağımsızlığını sağlayan bir anayasa değişikliği ile cezalardan indirim şeklinde, eşitlik ve adalet ilkesine uygun bir af mümkün. Ama bir yandan kitlelere ‘idam idam’ diye bağırtıp diğer yandan toplumsal barış ve uzlaşma olmayacağı gibi, adalet ve eşitliği gözeten bir afta olmaz.”

METİNER: GENİŞ KAPSAMLI BİR AFFIN GEREKLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. YARDIM, YATAKLIK, PROPAGANDA TOLERE EDİLEBİLİR

Eski AKP milletvekili ve yine bir dönem İnsan Hakları Cezaevi Komisyonu Başkanlığı yapan, Demokrasi ve Birlik Derneği (DEMBİR-DER) Genel Başkanı Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, “Terör, uyuşturucu, cinsel istismar suçları dışında bir affın mutlaka gerekli olduğuna inanıyorum” dedi.

Metiner’e bu ifadesi üzerine ülkedeki “terör” kavramının çevrelere göre değişiklik gösterdiğini hatırlatarak daha detaylı bir anlatımda bulunmasını istedik. Metiner şöyle yanıtladı:

“İnsan öldüren, talimatları ile örgüt yöneten, yine talimatları ile insanların ölümüne sebebiyet verenleri kastediyorum. Onun dışında yardım, yataklık, propaganda ve benzeri filler pekâlâ tolere edilebilir. Terör, uyuşturucu ve cinsel istismar suçlarını dışarda bırakan geniş kapsamlı bir affın her anlamda gerekli olduğunu inanıyorum. Bütün cezaevlerini dolaşmış, tutuklu ve hükümlülerle görüşmüş, bir komisyon başkanı olarak böyle geniş kapsamlı bir affın elzem olduğuna inanıyorum.”

‘KISA VADEDE AF GELMEYECEKSE İNFAZ SİSTEMİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMALI’

Metiner’e, TİP Hatay milletvekili Can Atalay ve işinsanı Osman Kavala’yı sorduğumuzda ise şunları söyledi:

“İsimler üzerinden konuşmayı doğru bulmam, cezaevindeyken milletvekili seçilen insanın ne tür suçlar işlediklerini bilmem. Kendimi yargı yerine koymam. Genel anlamıyla sözünü ettiğim terör, cinsel istismar, uyuşturucu suçlarının dışındaki herkesi kapsayan bir affın çok gerekli olduğuna inanıyorum. Eğer bahsettiğim şekilde kısa vadede af yapılmayacaksa infaz sisteminde adalete ve hukuka uygun bir biçimde mutlaka bir değişiklik olması gerektiğine inanıyorum. Halihazırda içerde yatan insanların da bu kapsamda derhal salıverilmeleri gerekiyor.”

Metiner, infaz sistemindeki adaletsiz olduğunu söylediği uygulamayı ise şu örnekle anlattı:

“Adam dışarı salınmış ama işlediği yedi aylık bir suçtan dolayı infazı yandığı için tekrar 11 yıl, içerde yatmak zorunda kalıyor. Bu adaletsiz bir durum. Eski infazının yakılarak 10 yıl ve üstü yıla varan tekrar tutukluluk halinin devamını sağlayan bir düzenlemenin adaletsiz olduğuna inanıyorum.”

‘YENİ BİR ANAYASA YAPACAĞIMIZ DÖNEMDE GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKEN KONULAR VAR’

Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği için tutuklanan çocuk dahi olduğunu hatırlattığımız Metiner son olarak şunları söyledi:

“Bütün bu konuların Türkiye Yüzyılı çerçevesinde yeni bir anayasa konuştuğumuz dönemde gözden geçirilmesi, yeniden düzenlenmesi gereken konular olduğuna inanıyorum. Bu aşamada nasıl olması gerektiğine dair ayaküstü şeyler söylersek yarın arkasında duramayacağımız sözler etmiş oluruz. Çünkü evinize hırsız giriyor, alabileceği ceza oranı düşük olduğu için salıveriliyor. Bir sonraki eve tekrar giriyor. Bir Genel Başkan’a herkesin gözü önünde yumruk atılıyor. Alabileceği ceza üç yıldır ve bu da içerde yatmasına gerektiren bir suç değil. Bu durumda da toplumsal infial oluşuyor. ‘Efendim, Genel Başkan’a atılan yumruk cezasız mı kalmalı?’ deniliyor. Ama öbür tarafta bu suçun cezası belli. Bu tür toplumu ilgilendiren konuların akil insanlardan oluşan, toplumun geniş kesimlerinden görüşler alınarak yeni bir anayasa yapacağımız dönemde sil baştan, yeniden gözden geçirilmesinde yarar var.”

SARIGÜL: TOPLUMSAL BARIŞ İÇİN AFFA İHTİYAÇ VAR

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, seçimden önce mecliste yapacağı ilk şeyin afla ilgili kanun teklifi vermek olduğunu söylemişti. Gerçek Gündem’e konuşan Sarıgül şöyle konuştu:

“Cumhuriyetin 100. yılında toplumsal barış ve kardeşlik hukuku için affa ihtiyaç var. Pandemi koşulları münasebetiyle hızlı yargılamada gözden kaçan konular oldu. Şu anda cezaevlerinde kapasite fazlası üzerinde mahkûm var. Bunların büyük bir bölümü uyuşturucu batağına düşen gençler. Binlerce genç uyuşturucudan dolayı içerde yatmakta. Ayrıca 2.500.000 ehliyet affı için bekleyen var. Bu insanlar kamyon, taksi, otobüs, TIR şoförleri ve çocuklarına ekmek götüremiyorlar. Cezaevlerinde dünyaya gelen 4000’in üzerinde çocuk var. Binlerce çocuk annesinden babasından uzak. Anneler, babalar, çocuklar için affet Türkiyem. Kardeşlik hukuku için toplumsal barış için affet Türkiyem.”

Etiketler

af yasasıAdalet Bakanı

Son Güncelleme:

Yazıyı Paylaş:

SON DAKİKA HABERİ: 7'nci yargı paketi TBMM'de kabul edildi

Son dakika haberi! Yargıda yeni düzenlemeleri içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Düzenlemeyle, kanser gibi ağır bir hastalığa yakalanan çocukların hükümlü olarak cezaevinde bulunan annelerinin ceza infazı ertelenebilecek.

Aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyaları haczedilemeyecek. Teklifle, çat kapı icra uygulaması da sona erdiliyor. Haciz kararı ancak "hakim onayından geçtikten sonra” yerine getirilebiecek.

Uyuşturucuyla mücadelede de ağır cezaların öngörüldüğü kanunla göçmen kaçakçılığı suçu cezaları da artırılıyor.

Kanunla ayrıca, kira uyuşmazlıkları arabuluculuk kapsamına alındı.

İŞTE 7. YARGI PAKETİNDE YER ALAN DÜZENLEMELERİN AYRINTILARI

Kanunla, İcra ve İflas Kanunu'na "konutta haciz" başlıklı madde ekleniyor. Buna göre, icra müdürü, haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunu tespit etmesi halinde bu yerde haciz yapılmasına karar verecek ve bu kararı derhal icra mahkemesinin onayına sunacak.

Mahkeme, dosyanın tevdi edildiği tarihten itibaren en geç 3 gün içinde dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda, haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunun anlaşılması halinde kararın onaylanmasına kesin olarak karar verecek. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine haciz işlemleri yapılacak.

Haciz yapılması talep edilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde ise mahkeme, konutta haciz yapılmasına dair kararı kesin olarak kaldıracak. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine icra müdürü, mevcut haciz talebi hakkında yeniden karar verecek.

Mahkemenin onaylama kararı üzerine hacze gidilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde hacze devam edilecek. Ancak konut olmadığı kabul edilen bir yerle ilgili verilen haciz kararı üzerine yapılan haciz işlemi sırasında, bu yerin konut olduğu anlaşılır ve borçlu da haczin yapılmasına rıza göstermez ise haciz işlemine son verilecek. Bu hüküm ihtiyati haciz hakkında uygulanmayacak.

Bu hüküm, düzenlemenin yürürlüğe gireceği tarihten önce verilen konutta haciz yapılmasına ilişkin kararlar ve haczedilmiş eşyalar hakkında da uygulanmayacak.

Düzenlemeyle, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile tüm ev eşyasının haczi yasaklanıyor. Borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası haciz olunamayacak.

​İcra takibine konu alacağa yetecek miktarı aşacak şekilde haciz yapılamayacak.

MUHAFAZASINA GEREK KALMAYAN MALLARIN TASFİYESİ

İcra ve İflas Kanunu'na, "muhafazasına gerek kalmayan malların tasfiyesi" başlıklı madde eklendi.

Bu kapsamda muhafaza işleminin dayanağı olan haciz kalkmış olup da yedieminde bulunan malların tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar düzenleniyor. Buna göre, muhafaza işleminin dayanağı olan haciz kalkmış olup da yedieminde bulunan mallar, takibin yapıldığı yer icra dairesince resen tasfiye edilecek.

Tasfiye edilecek mallara ilişkin bilgiler, icra dairesince Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'nde (UYAP) duyurulacak.

Tasfiye masrafları, öncelikle dosyadaki avanstan, avansın bulunmaması halinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak.

Dosyaya ödenen tutarın, Adalet Bakanlığı bütçesinden yapılan masrafı karşılayamaması halinde icra dairesi, bakiye masrafın, borçludan tahsili için tahsil dairesine bildirimde bulunacak.

Uyuşturucu maddelerin kesin olarak raporları alındıktan sonra yönetmelikte belirlenen usule uygun alınacak örneklerin saklanması kaydıyla müsaderesine, sulh ceza hakimliğince soruşturmanın her safhasında karar verilecek.

Müsaderesine karar verilen uyuşturucu maddeler gereği yapılmak üzere mühürlü olarak mahalli mülki amirliğe teslim edilecek. Örnek olarak alınan uyuşturucu maddeler hükümle birlikte müsadere edilecek ancak hükmün kesinleşmesinden sonra mahalli mülki amirliğe teslim edilecek.

Kanunla, münhasıran suç eşyası niteliği taşıyan uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin bir an önce müsadere kararı verilerek, imhasının sağlanmasına yönelik düzenlemeye gidiliyor.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce el konulmuş uyuşturucu veya uyarıcı maddeler bakımından da bu değişiklikler uygulanacak. Kovuşturma evresinde; ilk derece mahkemesinde görülmekte olan dosyalar bakımından mahkemesince, istinaf veya temyiz kanun yolunda olan dosyalar bakımından ise UYAP kayıtları incelenerek ilk derece mahkemesince derhal karar verilecek. Örnek alınmamış dosyalarda yeterince örnek alınacak. Örnek olarak alınan uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ancak hükmün kesinleşmesinden sonra mahalli mülki amirliğe teslim edilecek.

Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'da sayılan suçlar arasına "göçmen kaçakçılığı" da eklenecek.

Böylelikle, göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle el konulan milli savunma veya iç güvenlik hizmetleriyle doğrudan ilgili silah, mühimmat, araç ve gereç ile sarf malzemesinin Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına tahsis edilebilmesine imkan sağlanacak.

AVUKATLARA FİNANSMAN DESTEĞİ

Avukatların büro kurma giderlerinin karşılanması için kredi ve finans kuruluşları ile kredi veren kamu kurum ve kuruluşlarınca uygun şartlarda finansman desteği sağlanacak. Desteğin sağlanmasına ilişkin usul ve esaslar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca belirlenecek.

Mesleğe yeni başlayan avukatlardan, ilk 5 yıl baro keseneği alınmayacak.

Adli yardım sisteminin güçlendirilmesi amacıyla adli yardım bürosunun gelirleri arasında yer alan harçların ve para cezalarının oranı yüzde 2'den yüzde 3'e çıkarılacak.

ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİNDEKİ UYUŞMAZLIKLAR

Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki hak sahipliği sonucunu doğuran durumlar arasına, belirtilen haller kapsamında vazife malulü sayılan ceza infaz kurumu müdürü, infaz ve koruma başmemuru ve infaz ve koruma memuru unvanlı ceza infaz kurumu personeli de dahil edilecek. Böylece bu kişiler ile aile bireylerinin de istihdam hakkından faydalanmasına imkan sağlanacak.

Kanunla, koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması kurumu bakımından mahkemenin önüne gelen dosyalarda tahkikatın tamamlanmasını müteakip gecikmeksizin en geç iki gün içinde karar vereceği hükme bağlanıyor.

Asliye ticaret mahkemelerinde tek hakimle görülen konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda, dava değeri 500 bin liradan bir milyon liraya çıkarılacak ve söz konusu parasal sınır her yıl yeniden değerleme oranında artırılacak.

UYUŞTURUCU VE GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI CEZALARI ARTIRILIYOR

Göçmen kaçakçılığı suçuyla daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla Türk Ceza Kanunu'nda değişikliğe gidilerek, göçmen kaçakçılığı suçu için verilen cezanın alt sınırı 3 yıldan 5 yıla çıkarıldı.

Sentetik uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin topluma ve bireylere verdiği zararların önüne geçilmesi, bu maddelerin imal ve ticareti suçuyla daha etkin mücadele edilmesi amacıyla sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri ile amfetamin ve türevlerinin imal ve ticareti suçuna ilişkin ceza, yarı oranında artırılacak.

Cumhuriyet savcısı tarafından verilen erteleme kararı kolluk birimlerine de bildirilecek. Böylece kolluk birimleri şüpheli hakkında verilen erteleme kararından haberdar olacak.

TEDAVİ/DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRLERİ

Tedavi veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin uzatma süresi, 1 yıldan 2 yıla çıkarılarak şüphelinin daha uzun süre kontrol altında tutulması ve denetlenmesi sağlanacak. Denetimli serbestlik süresinin uzatılmasına karar verilebilmesi için denetimli serbestlik müdürlüğü teklifte bulunabilecek.

Cumhuriyet savcısı tarafından hakkında 5 yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilen şüphelinin, bu süre zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespiti amacıyla yılda en az 2 defa ilgili kuruma sevkine karar verilecek.

Hakim, soruşturmacının, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenip işlenmediğine bakılmaksızın uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu bakımından kamuya açık yer ve işyerlerinde delil toplamak amacıyla ses ve görüntü kaydı yapmasına izin verebilecek.

Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı ve güvenlik tedbiri dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilecek.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilecek. İtiraz merci, karar ve hükmü inceleyecek; usul, esasa ilişkin hukuka aykırılık tespit ettiği takdirde gerekçesini göstererek karar ve hükmü kaldıracak, gereğinin yapılması için dosyayı mahkemesine gönderecek.

ÇOCUĞU HASTA ANNEYE İNFAZ ERTELEME

Çocuğunun hastalığı nedeniyle kadın hükümlünün cezasının infazı 1 yıla kadar ertelenebilecek; erteleme süresi her defasında 6 ayı geçmemek üzere en çok 4 kez uzatılabilecek.

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile bölge adliye mahkemesinin cumhuriyet başsavcılığına itiraz yetkisine ilişkin düzenleme yapıldı.

Bölge adliye mahkemesinin cumhuriyet başsavcılığına sanık aleyhine itiraz edilebilmesi için kararı etkileyecek nitelikte esaslı bir hatanın bulunması zorunlu olacak, bu itiraz sanık veya müdafiine daire tarafından tebliğ edilecek. Tebligat, ilgililerin dava dosyasından belirlenen son adreslerine yapılmasıyla geçerli olacak. İlgililer, tebliğden itibaren 7 gün içinde yazılı olarak cevap verebilecek.

Cezanın infazının ertelenmesi konusunda yapılan düzenlemeyle çocuğunun hastalığı nedeniyle kadın hükümlünün cezasının infazı ertelenebilecek.

İnfazına başlanmış olsa bile, toplam 10 yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen kadın hükümlünün, engelliliği nedeniyle bakıma muhtaç olan veya ağır bir hastalığa maruz kalan 18 yaşını doldurmamış çocuğunun bulunması ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağının değerlendirilmesi halinde, cezasının infazı cumhuriyet başsavcılığınca 1 yıla kadar ertelenebilecek.

Erteleme süresi her defasında 6 ayı geçmemek üzere en çok 4 kez uzatılabilecek. Erteleme süresi içinde zaman aşımı işlemeyecek. Çocuğun engellilik nedeniyle bakıma muhtaç olma veya ağır hastalık hali ilgili maddeye göre belirlenecek.

Erteleme süresi içinde hükümlünün ertelemenin amacına veya yükümlülüklerine aykırı davranması, denetimli serbestlik müdürlüğü veya kolluk birimlerince tespit edilecek. Hükümlü hakkında kasten işlenen bir suçtan dolayı kamu davası açılması veya çocuğun iyileşmesi halinde erteleme kararı kaldırılarak ceza infaz olacak.

Hükümlü, cumhuriyet savcısı tarafından erteleme süresi içinde "belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek, belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak, ekonomik durumu göz önünde bulundurularak belirlenen güvence miktarını yatırmak" yükümlülüklerinden en az birine tabi tutulacak. Hükümlü hakkında ayrıca cumhuriyet savcısı tarafından yurt dışına çıkamama yükümlülüğü konulacak.

UYUŞTURUCU SATIN ALANLARLA İLGİLİ DÜZENLEME

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alanlarla ilgili de düzenleme yapıldı.

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan hükümlü olanların tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılması zorunlu olacak.

Bu suçtan hükümlü olanlar için tedavi ve rehabilitasyon programlarının uygulanacağı müstakil ceza infaz kurumları açılabileceği gibi mevcut ceza infaz kurumlarının bir bölümü de bu amaç için düzenlenebilecek.

Tedavi ve rehabilitasyon birimleri ile programlarının asgari standartları Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca belirlenecek. Tedavi ve rehabilitasyon programlarının başarılı olabilmesi amacıyla hükümlünün izin, ziyaret ve görüşme hakları uzman görüşü doğrultusunda geçici olarak kısıtlanabilecek.

Başka bir suçtan hükümlü olup uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı olduğu tespit edilen hükümlüler hakkında da aynı hüküm uygulanacak.

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan hükümlü olup denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlülere, koşullu salıverilme tarihine kadar tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılma yükümlülüğü getirildi.

Denetimli serbestlik müdürlüklerinin soruşturma evresindeki görevlerine "Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananlar hakkında uygulanacak tedavi veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin görevler" de eklendi.

Cumhuriyet savcısı tarafından hakkında denetimli serbestlik tedbiri veya tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri verilen şüpheliyle ilgili olarak denetimli serbestlik müdürlüğü, "Tedaviye tabi tutulmak, belirlenen programlara katılmak, çocuklarla bir arada olmayı gerektiren ortamlarda çalışmaktan yasaklanmak, belirlenen yer veya bölgelere gitmemek" gibi belirlenen yükümlülüklerinden en az 3'üne veya daha fazlasına karar verebilecek.

Yükümlülükler, şüphelinin ihtiyacına göre değiştirilebilecek veya ilave yükümlülükler getirilebilecek. Gerekli görülmesi halinde denetimli serbestlik süresi içinde şüphelinin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi için denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından test yapılabilecek veya bu amaçla şüphelinin ilgili kuruma sevki sağlanabilecek.

Kanunla, tedaviye tabi tutulmasına karar verilen şüpheli hakkında denetimli serbestlik müdürlüğü ve ilgili sağlık kuramlarınca yapılacak işlemlere ilişkin görevler belirlendi.

Sağlık Bakanlığının uyuşturucuyla mücadele için açacağı tedavi ve rehabilitasyon merkezlerine herhangi bir yargısal sürece dahil olmaksızın kendiliğinden başvuran kişilerin de tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinden faydalandırılması zorunluluğu getirildi.

Uyuşturucuyla mücadele alanında faaliyet gösteren tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin ülke genelinde yaygınlaştırılmasıyla bağımlılıkla mücadelenin etkinliğinin artırılması amaçlanıyor.

Kaçakçılık suçları, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu, uyuşturucu madde yapmak amacıyla bitki ekiminden elde edilen mal varlığı değerlerini ihbar edenler ile bu suçlardan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçunu ihbar edenlerin kimlikleri gizlenecek.

Düzenlemeyle, basit yargılama usulünün uygulandığı ticari davalardaki miktar veya değer 500 bin liradan 1 milyon liraya çıkarıldı ve bu parasal sınırın her yıl yeniden değerleme oranında artırılması hükme bağlandı.

KİRA UYUŞMAZLIKLARI ARABULUCULUK KAPSAMINA ALINIYOR

Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar, komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması şartı aranacak.

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre, ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olacak. Bu düzenleme 1 Eylül 2023'te yürürlüğe girecek.

Arabulucu, arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen tutanak ve sonuçları konusunda taraflara gerekli açıklamaları yapacak ve taraflar hazır değilse her türlü iletişim vasıtasını kullanarak hazır bulunmayan tarafları bilgilendirecek. Kanunla milletlerarası sulh anlaşma belgelerinin icrası düzenleniyor.

Düzenlemeyle, iç hukukun, Türkiye tarafından 2019'da imzalanan ve 2022'de yürürlüğe giren Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Milletlerarası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ne uyumunun sağlanması amaçlanıyor. Buna göre, arabuluculuk sonucu düzenlenen sulh anlaşma belgelerinin yerine getirilmesi için icra edilebilirlik şerhinin asliye ticaret mahkemesinden alınması zorunlu olacak.

İcra edilebilirlik şerhi, tarafların kararlaştırdıkları yer mahkemesinden, kararlaştırdıkları yer yoksa sırasıyla karşı tarafın Türkiye'deki yerleşim yeri mahkemesinden, sakin olduğu yer mahkemesinden istenecek. Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilecek.

İcra edilebilirlik şerhinin verilmesine ilişkin inceleme dosya üzerinden, Sözleşme hükümlerine göre yapılacak. Mahkeme, gerektiğinde gerekçesini de göstererek duruşma açabilecek.

TAŞINMAZIN DEVRİNE İLİŞKİN UYŞMAZLIKLAR

Kanunla, taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıklarda arabuluculuk usulü düzenleniyor. Bu düzenleme 1 Eylül 2023'te yürürlüğe girecek.

Taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli olacak. Bu kapsamdaki uyuşmazlıklarda, tarafların yazılı olarak kararlaştırması ve arabulucunun bu kararı tutanak altına alması halinde arabulucunun talebiyle, arabuluculuk süreciyle sınırlı olmak ve konulduğu tarihten itibaren 3 ayı geçmemek üzere tasarruf yetkisinin kısıtlandığına dair tapu siciline şerh verilecek. Bu şerh, tarafların anlaşamaması veya tarafların şerhin kaldırılması konusunda anlaşması halinde arabulucunun talebiyle, 3 aylık sürenin sonunda ise kendiliğinden kalkacak.

Arabuluculuk süreci sonunda tarafların anlaşması halinde anlaşma belgesi, taşınmazın devri veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasıyla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslar gözetilmek suretiyle düzenlenecek.

Anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin alınması zorunlu olacak. Bu şerh taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesinden alınacak. Mahkeme yapacağı incelemede anlaşma içeriğini, arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı ve taşınmazın devri veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasıyla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslara uyulup uyulmadığı yönünden denetleyecek.

İcra edilebilirlik şerhi alınmasının zorunlu kılındığı haller hariç olmak üzere, taraflar ve avukatları ile arabulucunun, ticari uyuşmazlıklar bakımından ise avukatlar ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacak.

Düzenlemeyle arabulucunun, avukatı bulunsa bile asıl tarafı arabuluculuk süreci hakkında bilgilendirmek zorunda olduğu hükme bağlanıyor, böylelikle avukatın yanı sıra asıl tarafın da süreç hakkında bilgi sahibi olması ve şeffaflığın sağlanması amaçlanıyor.

Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından sonra, başvuran taraf aleyhine uyuşmazlık konusuyla ilgili olarak icra takibi yapılması durumunda, başvuran tarafın bu takibe karşı son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde menfi tespit davası açması ve talebi halinde icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, alacağın yüzde 15'inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilecek. Bu düzenleme 1 Eylül 2023'te yürürlüğe girecek.

KİRA UYŞMAZLIKLARI DÜZENLEMESİ 1 EYLÜL'DE YÜRÜRLÜĞE GİRİYOR

Kanunla, bazı uyuşmazlıklar dava şartı olarak arabuluculuk kapsamına alınıyor. Bu düzenleme de 1 Eylül 2023'te yürürlüğe girecek.

Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar, komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması şartı aranacak.

Ancak kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler dava şartı olarak arabuluculuk usulüne tabi olmayacak. Bu kapsamda, icra mahkemesine yapılacak itirazın kaldırılması talepleri ile tahliye talepleri dava şartı olarak arabuluculuğa tabi olmayacak. Ancak anılan usulde sulh hukuk mahkemesinde dava açılması gerektiğinde dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanacak.

Arabuluculuk süreci sonunda tarafların anlaşması halinde anlaşma belgesi, taşınmazla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslar gözetilmek suretiyle düzenlenecek.

Anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin alınması zorunlu olacak. Bu şerh, taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri bakımından taşınmazın bulunduğu yer, diğer anlaşma belgeleri bakımından ise arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden alınacak. Mahkeme taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri bakımından yapacağı incelemede anlaşma içeriğini, arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı ve taşınmazla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslara uyulup uyulmadığı yönünden denetleyecek.

Düzenlemenin dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay'da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmayacak.

TAZMİNAT KOMİSYONUNA BAŞVURU İMKANI GETİRİLİYOR

Kanunla Anayasa Mahkemesinde derdest olan bazı bireysel başvurular bakımından Tazminat Komisyonuna müracaat imkanı getiriliyor.

Müracaatlar hakkında karar vermek üzere hakim ve savcılar arasından Adalet Bakanı tarafından atanacak 9 kişiden oluşan bir komisyon kurulacak. Komisyon başkanı bu üyeler arasından Adalet Bakanı tarafından belirlenecek. Komisyon iş durumuna göre 3 üyeden oluşan heyetler halinde de çalışabilecek.

Komisyon asgari 7 üye, heyetler üye tam sayısıyla toplanacak. Kararlar üye tam sayılarının salt çoğunluğuyla verilecek.

Kanunla, 31 Temmuz 2018'den sonra Anayasa Mahkemesine yapılmış ve 9 Mart 2023 itibarıyla Yüksek Mahkeme önünde derdest olan söz konusu bireysel başvuruların Tazminat Komisyonu tarafından karara bağlanması öngörülüyor. 9 Mart 2023 itibarıyla Anayasa Mahkemesinde derdest olan bireysel başvurular, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren 3 ay içinde yapılacak müracaat üzerine Komisyon tarafından incelenecek.

Düzenlemeyle işçi veya işveren alacağı ve tazminatı talepleriyle ilgili olarak açılacak itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı oluyor. Bu hüküm de 1 Eylül 2023'te yürürlüğe girecek.

Kanunla, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin işlemleri gerçekleştirmek üzere görevlendirilenlere işlemin hangi gün ve saatte yapıldığına bakılmaksızın ödeme yapılması amacıyla düzenleme yapılıyor.

Son Dakika: Adalet Bakanlığı 5 yıl ceza indirimi gelecek mi?

Son günler mahkumlar için harektli günler olarak geçiyor. Açık cezaevi izinlerinde sona gelinmesi ile birlikte mahkum ile mahkum yakınları, izinlerin uzatılmasını , izne çıkan mahkumların geri çağrılmamasını istedi. Bu konuda müjdeli açıklama dün kabineden geldi. Cumhurbaşkanlığı kabinesinde alınan kararı dün akşam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine sonrası yaptığı açıklamada açık cezaevi iznindeki mahkumların izin sirelerinin 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatıldığını söyleyerek, "Açık cezaevindeki Kovid-19 izinleriyle ilgili yeni bir değerlendirme yaptık. Açık cezaevindeki hükümlülerin izinlerini 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatıyoruz" ifadelerini kullandı.

Açık cezaevi iznindeki vatandaşların beklediği açıklamanın gelmesi sonrası gözler meclise çevrildi. TBMM'de görüşülen Avukatlık kanununa bu hafta covid izinleri maddesinin eklenmesi bekleniyor. Ekleme sonrası yasanın önümüzdeki haftaya kadar Resmi Gazete'de yayımlanması ve izinlerin 14 ay uzatılması bekleniyor.

5 YIL CEZA İNDİRİMİ OLACAK MI?

Avukatlık kanunu sonrası TBMM gündemine 6. yargı paketi gelecek. Kapalı cezaevindeki mahkumlar ile mahkum yakınları 5 yıl ceza indiriminin bu yasaya eklenmesini istiyor. Bu konuda henüz bir açıklama gelmedi. Önümüzdeki haftalarda konu meclis gündemine geldiğinde 5 yıl ceza indirimi olup olmayacağı netleşecek.

2023 seçimlerine 13 ay kaldığı için ve Cumhuriyet'in 100'üncü yılı olması nedeniyle bu konuda beklentiler arttı. 

Sizce 5 yıl ceza indirimi gelmeli mi? Hangi suçlara gelmeli? Aşağıdaki yorum kısmından yazın.

5 YIL CEZA İNDİRİMİ AÇIKLAMASI GELDİĞİNDE BİLDİRİMLE HABERDAR OLMAK İÇİN UYGULAMAMIZI İNDİRİN:

Android için >>> TIKLAYIN

İOS için >>> TIKLAYIN

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası