Hacamatta Su Çıkması

Mısır, Babil ve Çin başta olmak üzere binlerce yıldır birçok medeniyet tarafından hastalıkların tedavisinde kullanılan hacamat, günümüzde yeniden popüler bir hale geldi. Ancak vücudumuzda biriken toksinlerin dışarı atılmasını sağlamak için uygulanan hacamatı yaptırırken, oldukça dikkat etmek gerekiyor. Çünkü hacamat, hekimler tarafından, steril ortamda ve sterilize edilmiş ürünler kullanılarak yapılmadığı taktirde, ciddi sağlık sorunlarına da neden olabiliyor.

Peki hacamat nasıl yapılır? Hangi hastalıklar için uygulanmalıdır? Hacamat yaptırırken nelere dikkat edilmelidir? Gelin, bugün eskilerin değimiyle ‘bardak çekme’ yani hacamat ile ilgili merak edilen her şeyi ele alalım...

ÖNCE BESLENMEYE DİKKAT

Sağlığımızın iyi olması için her zaman beslenmemize dikkat etmemiz gerekiyor. Ancak her ne kadar dengeli ve sağlıklı besleniyor olsak da yine de vücudumuzu biriken toksinlerden arındırmamız gerekiyor. Bunu yapmanın en iyi yollarından biri ise hacamattır. Kupa tedavisi ve hacamat, aslında 5 bin yıllık geçmişiyle bilinen en eski tedavi yöntemlerinden biridir. Uygulanmalarındaki en önemli amaç; vücudumuzda biriken toksinleri temizlemektir. Vücudumuzda biriken bu toksik maddeler, kupa pompası yardımı ile vakumlanmakta, ardından intradermal çizikler ile temizlenerek dışarı atılmaktadır. Kupa terapisi, özellikle sırtımız, boynumuz, başımız gibi vücudumuzun çeşitli alanlarına yapılabilmektedir.

KUPA TEDAVİSİ NASIL ETKİ EDER?

Vücudumuzdaki damarlarda gezen toksinler, direkt olarak cildin altında birikir. Kupa tedavisiyle kan damarlarında bulunan bu toksinleri vakumlayarak, derinin altına çekeriz. Böylece hem kan dolaşımını arttırırız hem bağışıklık sistemini uyarırız hem de bu toksinlerin dışarıya çıkmasını sağlarız.

CİLTTEKİ OLUŞAN RENK DEĞİŞİMLERİ NE ANLAMA GELİR?

Kupayı yaptığımız zaman cildimizde renk değişimleri olur. Bu renk değişimleri, bizim için çok önemli ve anlamlıdır. Mesela hafif kırmızılık oluştuysa, bu durum bize hastanın kan dolaşımının çok iyi olduğunu gösterir. Daha koyu renkli bir kırmızı tonun oluşması ise hastada hafif oranda tıkanma olduğunu gösterir. Eğer, kırmızı renk daha koyu hale gelirse, hastaya ekstra tedaviler yapılması gerektiğini anlatırız. Ancak deri, rengini aynen koruyorsa, o zaman hastanın kan dolaşımı ve vücut enerji değişimi çok kötüdür. Nokta nokta görünmesi ise kişide çok ciddi şekilde toksin olduğunu gösterir. Genelde hacamat veya kupa tedavisi, doktor olmayan kişilere yaptırılıyor. Onlarda bu tarz renk değişimlerinin ne anlama geldiğini bilmiyor ve yapılan tedaviden fayda sağlanamıyor. Bu nedenle lütfen hacamatçılara değil, işinin ehli bir hekime tedavinizi yaptırmanız çok önemlidir.

KUPA TEDAVİSİ HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİYOR?

Kupa tedavisi, kalp ve damar sistemine bağlı hastalıklarda, astım, soğuk algınlığı, öksürük, grip gibi solunum sistemi rahatsızlıklarında, bel tutulması veya fıtık gibi kas iskelet sistemi ve sinir sistemi hastalıklarının yanı sıra adet düzensizlikleri gibi jinekoloji alanlarında da kullanılabiliyor. Genelde hep ağrıyan yere kupayı koyarsanız geçer diye bir algı vardır. Ancak bu kesinlikle doğru değildir. Kupa tedavisi, kişinin hastalığına bağlı noktalar seçilerek yapılmalıdır. Ayrıca döküntülü cilt hastalığınız varsa ya da alerjik bir cilde sahipseniz, kan sulandırıcı bir iğne kullanıyorsanız, ciddi yorgunluk ve halsizlik yaşıyorsanız, asla kupa ve hacamat yaptırmamalısınız.

HACAMATÇILARA GİTMEYİN!

Hacamat, biriken toksinlerin dışarıya çıkarılması için cildin üzerine kesi yapma işlemidir. Derinin üstünden altına 0.4 ve 0.7 milim arasına toksin birikir. Hacamatçılar, bu işlemi yaparken bisturi veya jilet kullanırlar. Bu jilet, eğer 0.7 milim değil de 0.8 milime denk gelirse, kan damarlarını keser ve sadece kan çıkar. Bu da hacamatın hiçbir etki göstermediği anlamına gelir. Günümüzde özel hacamat iğneleri vardır. Bu hacamat iğneleri, sadece 0.4 ile 0.7 milim arasına iner ve burayı açarak, toksini çeker. Hacamatın başarılı olmasının en önemli püf noktası budur. Yanlış yapılan hacamat veya kupa sonrasında enfeksiyon kapmak, yara izi kalması veya ciltte yanık oluşması gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Ayrıca hacamat, 4 yaşından küçük çocuklara kesinlikle yapılmamalıdır. Özellikle gaz problemi olan çocuklara hacamat yapıyorlar. Lütfen çocuklarınıza bunu yapmayın. Hacamatı ben en çok boyun, ense, omuz ağrılarında, migren ve baş ağrılarında, alerjik astımda, hipertansiyonda, kireçlenmelerde yoğun bir şekilde uyguluyorum. Özellikle tip 2 diyabet hastalarına hacamatı tavsiye ediyorum. Unutmayın hacamat, sadece doğru hastalıklara yapılırsa fayda sağlayan bir tedavi yöntemidir. Bu nedenle tedavinizi hacamatçılara değil, doktorlara yaptırın.

HACAMATTAN ÖNCE DİKKAT EDİLECEKLER

Hacamat yaptırmadan önce bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor. Özellikle işlemden 2 gün önce proteinli gıdaların tüketimini durdurmak önemli. Ayrıca işlem öncesi hastaların 4-6 saatlik bir açlıkla gelmelerini istiyoruz. Hastalar, işlem sonrasında 24 saat duşa giremeyecekleri için, uygulamaya gelmeden önce mutlaka duş alarak ciltlerini temizlemeleri de gerekiyor. Eğer kan sulandırıcı kullanıyorsanız, bu ilacı tedaviye gelmeden en az 5-7 gün öncesinde bırakmalısınız. Bunun dışında kanser tedavisi alıyorsanız, bağışıklık sisteminiz çok ciddi şekilde çökmüşse ve ciddi aneminiz varsa kesinlikle hacamat yaptırmamalısınız.

SARKMALARI ENGELLİYOR, YAŞLANMAYI GECİKTİRİYOR

Hacamat aynı zamanda yaşlanma karşıtı tedavi yöntemlerinden biridir. Açıkçası benim de en sevdiğim şeylerden biri, anti-aging amaçlı hacamat yapmaktır. Çünkü hacamatın yaşlanmayı engelleyici etkisi de vardır. Ayrıca yüzünüze yapılan kupa tedavisi, cildi gençleştirmeye destek olur. Yüzünüze özel yağlar eşliğinde kupayla masaj da yapabilirsiniz. Böylece yüzünüzde kan akımını artırabilir ve cildinizin kullandığınız yağları ya da kremleri daha iyi emmesini sağlayabilirsiniz. Kupa tedavisi ayrıca cilt sarkmalarına da iyi gelir.