Yazar: Reşat Nuri Güntekin
Türü: Roman
Yayın Tarihi:
Kitabın Konusu: Gelir düzeyinin üzerinde bir hayat sürdürmek isteyen bir ailenin dağılışıdır.
Kitabın Ana Fikri:
Ulaşılamayacak hayallerin, maddî israfların, lüzumsuz özentilerin hüküm sürdüğü bir ailede çöküntülerin başlaması kaçınılmazdır.
Kitap Özeti:
Babıalide yetişmiş olan Ali Rıza Bey içine kapanık, kendi hâlinde dürüst bir insandır. Otuz yaşına kadar dahiliye (İçişleri) kalemlerinde çalışmıştır. Fakat annesiyle kızkardeşini iki ay ara ile kaybettiği için İstanbuldan soğur ve Suriyeye gider. Suriyeden geldikten sonra da yirmi beş yıl kadar Anadoluda çalışır. Kırk yaşına yaklaştığı sıralarda Hayriye Hanım ile evlenir. Bu evliliğinden beş çocuğu olur. Trabzonda, daha doğrusu Trabzon civarında çalışırken bir kadın kaçırılması olayı yüzünden işinden atılır. Üsküdar Bağlarbaşındaki oturmakta olduğu evine döfunduszeue.infoula döndükten sonra, iş ararken eski tanıdıklarından Muzaffere rastlar. Muzaffer onu müdürü bulunduğu Altın Yaprak Anonim Şirketine alır. Ancak bir arkadaşının daktilograf olan bir kızla ilgisi yüzünden işten ayrılır, işten ayrıldığı gün ise oğlu Şevket bir bankada memur olarak iş bulur. Ortanca kızları Leyla ile Necla aileyi beğenmezler, bu yüzden de evde sık sık kavga olmaktadıfunduszeue.info sırada Şevket çalıştığı bankada daktilo görevinde çalışan bir Ferhunde ile evlenir. Onların evlendiği gün aile ikiye bölünür. Düğünden sonra kavgalar iyice sıklaşır. Ali Rıza Bey daha önce çalıştığı Muzafferin yanına gider, ondan iş ister. Fakat Muzafferden yüz bulamaz iyice yıkılır. Eve gelen geliningörümceleriyle Necla ve Leylanın eğlenceye düşkünlükleri, evde çay partileri, çeşitli eğlenceler düzenlemeleri, evdeki geçim sıkıntısını daha çok artırmıştır. Bu gibi şeylerden bıkmış olan evin büyük kızı Fikret, kendini kurtarmak için bile bile birkaç çocuk sahibi olan bir adamla evlenip, Adapazarına gider. Evin gelini Ferhundenin kaçışı ile elebaşlarını kaybeden Leylâ ve Neclâ bocalarlar.. Zenginliğe düşkün olan Necla ise zengin diye bir Suriyeli ile evlenir, fakat bu konuda aldanır, büyük sıkıntılar yaşar ve kendisini kurtarmaları için mektuplar yazar. Evdekiler azalınca büyük evin satılması gerekmektedir ve Bağlarbaşındaki o büyük ev satılır. Ondan daha küçük olan bir ev satın alırlar. Oğul Şevket ise bankadan çektiği paralar yüzünden hapse girer. Kızları Leyla ise iffetini kaybedip, kötü yola düşer. Sonunda zengin bir avukatın metresi olarak yaşamaya başlar. Aile ocağından dördüncü evlâdın da ziyan olması karşısında Ali Rıza Beye hafif bir felç gelir. Karısı Hayriye Hanım kızı Leyla ile oturmaktadır. Ali Rıza Bey hastaneye düşer. Onu hastaneden çıkarmaya kızı Leyla gider. Babasını hastaneden çıkarır ve kendi evine götürür. Babasına çok iyi bakar, kısa zaman sonra Ali Rıza Bey iyileşir, artık rahatı yerindedir. Ara sıra yolda eski kahve arkadaşları ile göz göze gelmese Ali Rıza Bey büsbütün huzur içinde olacaktır.
Karakterler ve Özellikleri
Ali Rıza Bey: Kendi çapında uğraşan, alçak gönüllü, çocuklarının iyi yetişmesini arzulayan; ailesinin istediğini yapan; ama onlara sözü geçmeyen, sevilmeyen bir babadır.
Hayriye Hanım: Ali Rıza Beyin hanımıdır. Ailenin menfaatine dokunan işlerde hiç şakası olmayan, maddî ve hesaplı bir kadındır.
Şevket: Ali Rıza Beyin büyük oğludur. Yirmi yaşlarındadır, iyi bir öğrenim görmüştür. Fakat bunların hepsini babasına borçlu olan bir memur çocuğudur. Babası gibi gururlu biridir.
Fikret: Ali Rıza Beyin büyük kızı. On dokuz yaşında, ufak tefek bir kızdır. Fakat otuz yaşlardaki bir insan ciddiyetine sahiptir.
Leyla: Ali Rıza Beyin kızı. On sekiz yaşlarında çok güzel bir kız.
Necla: Ali Rıza Beyin ortanca kızının küçüğüdür. Para canlısı, gözü yükseklerde bir kız.
Ferhunde: Evin eğlenceye düşkün gelini, genç ve güzel bir kadın.
Kitap hakkında bir değerlendirme:Yaprak Dökümü, toplumsal gerçekleri ele aldığından basmakalıplıktan uzak, başarılı bir romandır. Bilindiği gibi, Tanzimattan sonra Osmanlı-Türk toplumunda batılılaşma hevesi başlamıştı. Batılılaşmak yanlış anlaşıldığından; yüzyıllarca süren millî-dini gelenek ve göreneklerimizden, karakterimizden uzaklaşma olarak kabul edildiğinden, bu, birçok ailede birtakım bunalım ve felâketlere sebep olmuştur. Günümüzde dahi bulunduğumuz güç durumların esas sebebi budur. Birtakım toplumsal pürüzlere, karakter boşluklarına ışık tutması bakımından Yaprak Dökümü gerçekçi ve orijinal bir romandır.
Yaprak Dökümü, Reşat Nuri Güntekinin yılında yayınlanmış olan psikolojik kurguya dayalı sosyal romanı.
Yaprak Dökümü Romanının Konusu
Yaprak Dökümünde, modernleşme sürecindeki Türk toplumunda sosyal değişimle yitirilen değerlerin Ali Rıza Bey ailesinde sebep olduğu dağılma ve yıkım anlatılmaktadır.
Romanda diyalog, iç konuşma, anlatma, gösterme, özetleme anlatım tekniklerine başvurulmuş; yalın bir dil kullanılmıştır.
Yaprak Dökümü Romanında Olay Örgüsü:
Olay Örgüsü: Romanda olayların bir ana olay etrafında gelişip sıralanması ile oluşan yapı unsurudur. Ana olay etrafında yer alan her bir olay halkası kahramanların bir yönünü tanıtır.
Olay örgüsünün oluşmasında kişiler arasındaki iç ve dış mücadeleler, anlaşmazlıklar çatışmaları ortaya çıkarır. Olay örgüsüne hâkim olan, olay örgüsünü belirleyen çatışmaya temel çatışma denir. Diğer çatışmalar, temel çatışmayı destekler.
Romandaki Kahramanlar/Kişiler
Kişiler: Romanda anlatılan olayları gerçekleştiren kahramanlardır. Gerçek hayatta rastladığımız ya da rastlayabileceğimiz kişilerdir. Roman kahramanları ruhsal ve fiziksel özellikleriyle tanıtılır. Metindeki rol dağılımlarına göre kişiler; başkahraman, yardımcı kahramanlar, karşıt güç şeklinde çeşitlenir. Kişilerin kendine özgü ayırt edici özellikleriyle diğerlerinden ayrılanlarına karakter; kıskançlık, cimrilik, korkaklık gibi benzerlerinin niteliklerini abartılı bir biçimde üzerinde toplayanlarına tip denir.
Yaprak Dökümü adlı romanın başlıca kişileri: Ali Rıza Bey, Hayriye Hanım, Ferhunde, Şevket, Leyla, Necla ve Fikrettir.
Ali Rıza Bey; ailesine, değerlerine düşkünlüğü ve son dönem Osmanlı aydınını temsil etmesi yönüyle tip özelliği göstermektedir.
Ferhunde ise romanda olayların akışını yönlendirmedeki gücü, etkisi ve baskın kişiliğiyle karakter özelliği göstermektedir.
Romanda Zaman:
Zaman (Vakit): Romanda işlenen olayların başlangıcından bitimine kadar geçen süre romanın zamanıdır. Romanda olayın geçtiği zaman ile geçmiş ve gelecek zaman arasında ilişki kurulabilir.
Yaprak Dökümü adlı romanda olayların başlangıcından bitimine doğru akan bir zaman söz konusudur ancak romanda yer yer zamanda geri dönüşler yapılmıştır.
Romanda Mekân
Mekân: Romanda olayların geçtiği çevre ve yerlerdir. Mekân, olayların gelişimine göre değişiklik gösterir. Mekân, tasvir edilerek okuyucunun zihninde canlandırılır. Kişilerin karakter özelliklerinin belirlenmesinde içinde yaşadıkları mekân da etkili olduğu için romanda mekân betimlemelerine geniş yer verilir.
Yaprak Dökümü adlı romanda olaylar ağırlıklı olarak İstanbulda geçmektedir. Adapazarı ve Suriye de mekân olarak romanda yer almaktadır.
Tema, romanın bütününe hâkim olan temel duygu veya düşüncedir. Tema soyut ve genel bir kavramdır. Metin dışında da var olabilen sevgi, aşk, dostluk, yalnızlık gibi kavramlar temayı oluşturabilir.
Romandaki Tema
Yaprak Dökümü adlı romanın teması Batılılaşmanın yanlış anlaşılmasıdır.
Romandaki Anlatıcı
Anlatıcı, romandaki olayı anlatan kişidir. Anlatıcı, yazarın kendisi değil kurmaca bir kişidir. Romanda olaylar birinci veya üçüncü kişi ağzından anlatılır.
Yaprak Dökümü adlı romanda anlatıcı üçüncü tekil kişidir.
Romandaki Bakış açısı
Bakış açısı; yazarın romandaki kişi, olay, yer ve zamanı ele alış biçimi ve bunlara karşı takındığı tutumdur.
Üçe ayrılır:
1. Hâkim Bakış Açısı: Anlatıcı, olaylara ve kahramanlara hâkimdir. Olayların nasıl gelişeceğini bilir ve görür. Olayları anlatırken kahramanların aklından geçenleri ve psikolojilerini yansıtır:
Onun fikirlerinde ve duygularında hiçbir şey değişmemiştir. Bu gidişten o da memnun değil, ne bu yaşayış tarzını, ne evlerine girip çıkan insanları, o da beğenmiyor; fakat ne çare ki iş çığrından çıkmış, karısına olan zaafı yüzünden yahut daha başka sebeplerden kendini bir kere bu korkunç akıntıya kaptırmıştır; bu müdafaalar bu zaafa bir mazeret göstermekten başka bir şey için değildir.
Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü
Yaprak Dökümü adlı romanda farklı bakış açıları kullanılmakla birlikte ağırlıklı olarak hâkim bakış açısı görülmektedir.
2. Kahraman Bakış Açısı: Olaylar, roman kahramanlarından birinin ağzıyla anlatılır. Olayları yaşayan kahraman, olaylar karşısındaki izlenim ve tutumunu kendi bakış açısıyla yansıtır:
Ve baktım: Minderde üstüste konmuş iki yastık. (Demek annem biraz rahatsızlanmış ve buraya uzanmış.) Masanın yanında rafın önüne çekilmiş bir sandalye. (Demek annem en üst raftan bir ilâç şişesi almış). Ha İşte masanın üstünde bir şişe: Kordiyal. (Demek annem bir fenalık geçirmiş.) Minderin üstünde ıslak, buruşuk bir mendil. (Demek annem ağlamış.)
Benim de bu şişeye, iki yastığa ve bir mendile ihtiyacım var, ben de Kordiyal alacağım, uzanacağım ve ağlayacağım.
Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
3. Gözlemci Bakış Açısı: Anlatıcı gördüklerini, tanık olduklarını aktarır. Roman kahramanlarının aklından geçenleri bilmez. Anlatıcının anlatımı gördükleriyle sınırlıdır:
Birkaç evlik bir yerden geçiyorlardı. Yıkık bir duvarın dibinde yırtık elbiseli, tıraşları uzamış, yüzü kırış kırış, yılgın bir ihtiyar oturuyordu. Başında kirli, beyaz bir papak vardı. Ağzı açıktı; üst damağında tek kalmış, kazma gibi uzamış dişi görülüyordu. Murat selâm verdi; ihtiyar oturduğu yerden eliyle selâmını aldı.
Mehmed Niyazi, Ölüm Daha Güzeldi
Romanın Hikâyeden Ayrılan Yönleri
YAPRAK DÖKÜMÜ ROMANININ KISA ÖZETİ
Ali Rıza Bey, değerlerini her şeyden üstün tutan bir aydındır. Ahlak, dürüstlük ve adalet vazgeçemeyeceği değerlerdir. Trabzondaki memurluk görevinden ayrıldıktan sonra karısı ve beş çocuğuyla İstanbula gelir. Ailesiyle beraber Bağlarbaşındaki babadan kalma eve yerleşirler. Bir süre işsiz kaldıktan sonra Muzaffer Beyin müdürlük yaptığı şirkette çalışmaya başlar.
Ali Rıza Bey, eski bir tanıdığının kızı Lemanın şirkette işe alınmasına aracı olur. Bir süre sonra Lemanla şirket müdürü Muzaffer Beyin ilişkisi olduğunu öğrenir. Ali Rıza Bey bu durumu gururuna yediremeyip işten ayrılır. Oğlu Şevketin bir bankada iş bulup çalışmaya başlamasıyla biraz rahatlar. Artık evin bütün yükü Şevketin omuzlarındadır. Karısı Hayriye Hanım ile kızları Necla ve Leyla, eve para getirmeyen babalarına karşı saygısız davranmaktadır.
Şevket iş arkadaşı Ferhunde ile yakınlaşır. Kadının kocası olayı öğrenince Ferhundeyi kovar. Şevket, Ferhunde ile evlenmek ister. Ali Rıza Bey, bu evliliğe karşı çıkar. Hayriye Hanım, Ali Rıza Beye baskı yapar. Ali Rıza Bey, Şevketin Ferhundeyi çok sevdiğini anlayınca evlenmelerine izin verir.
YAPRAK DÖKÜMÜ ROMANININ DETAYLI ÖZETİ
Ali Rıza Bey, şair ruhlu, içine kapanık, kendi hâlinde dürüst bir insandır. Prensipleri kendi prensipleriyle bağdaşmayan insanlarla çalışmak istemediği için şirketteki memuriyetinden istifa eder; Üsküdardaki evine çekilir.
Ali Rıza Beyin, Şevket isminde bir oğlu ile Fikret, Neclâ, Leylâ ve Ayşe adında dört kızı vardır.
Ali Rıza Bey, işten çıktığı sırada oğlu Şevket yüksek maaşla bir bankaya memur olur; evin bütün yükü onun üzerine biner. Şevket, babası gibi iyi yetişmiş, karakterli, namuslu bir gençtir. Ailesine de son derece bağlıdır. Babasının doğruluk ve namus uğruna işten istifa etmesini uygun bulur. Buna karşılık Ali Rıza Beyin hanımı Hayriye Hanım durumdan hiç memnun kalmaz. Bir süre sonra Şevket, Ferhunde adında hafif meşrep bir kadınla evlenir. Eğlenceye düşkün olan bu kadın, birbirinden genç, güzel ve hareketli, asrî olmaya meraklı olan Neclâ ve Leylânın da karakterini bozar. Bir eğlence ve moda düşkünlüğü başlar. Evde sık sık partiler düzenlenir. Evin büyük kızı Fikret, yengesi ve kardeşleriyle anlaşamadığı ve bu durumdan hiç memnun olmadığı için en az babası kadar üzgün ve kırgındır. Hayriye Hanım, sırf kızlarına koca bulmak ümidiyle evde her değişikliğe razı olur. Şevket de olanlardan memnun kalmamasına rağmen belki de karısının tesiriyle kendisini bu hevese kaptırmıştır
Evde gün geçtikçe itibarı düşen Ali Rıza Bey tekrar işe girmeyi düşünürse de başaramaz. Eğlenceler ve toplantılar için lüzumsuz yere para harcanan evde maddî sıkıntılar başlar; kavgalar, türlü rezaletler ve sefalet birbirini takip eder. Ali Rıza Bey, çocuklarındaki bu korkunç değişiklikler karşısındaki hayret, şaşkınlık ve acı içinde kıvranmaktadır. Evdeki bu anormal havaya ayak uyduramayacağını anlayan Fikret Adapazarına yaşlı, dul bir adama gelin gider. Böylelikle aile ağacının yapraklarından biri düşer. Ali Rıza Bey, çirkin durumlardan kurtarmak için kızlarını evlendirmeyi düşünür; fakat dürüst ve namuslu damat adayı bulamaz. Bu arada Şevket masrafları karşılamak için bankadan borç alır; sonra ödeyemez, hapse atılır. Böylece, ikinci yaprak düşer. Kocası hapisteyken Ferhunde evden kaçar. Bu üçüncü yaprağın düşüşü olur. Karısının kaçtığı haberini hapishanede babasından alan Şevket üzülmez, hatta bir belâdan kurtulduğu için memnun olur.
Ferhundenin kaçışı ile elebaşlarını kaybeden Leylâ ve Neclâ bocalarlar. Evde hakimiyet yine Ali Rıza Beyin eline geçer; toplantılara ve eğlencelere son verilir. Bu monoton hayat kızlara pek sıkıcı gelir; sırf bu havadan kurtulmak için Neclâ bin bir türlü hayaller kurarak, kendisini zengin gösteren bir Suriyeli ile evlenir. Fakat Suriyeye gidince orada kocasının birkaç karısının daha olduğunu görür. Kendisini kurtarması için babasına mektuplar yazar. Bu dördüncü yaprağın düşüşüdür. Bu arada Leylâ kötü yola sapar. Ali Rıza Bey, kızını evden kovar. Leylâ bir avukatın metresi olur. Bu beşinci yaprağın düşüşüdür. Bu olaydan sonra Ali Rıza Beye hafif bir inme iner. Onu yiyip bitiren asıl hastalık içindedir. Leylâ da gittikten sonra ev büsbütün ıssız kalır. Hayriye Hanım bütün güç ve kuvvetini kaybeder. Leylâ yüzünden kocasına sık sık sitemlerde bulunur. Bunun üzerine Ali Rıza Bey, Adapazarına, Fikretin yanına gider. Fakat aradığı huzuru orada da bulamaz; kalabalık bir aile hayatı içinde âdeta bir cehennem hayatı yaşayan Fikret, bütün iyi niyetine rağmen babasını yanında barındıracak durumda değildir. Bunun üzerine Ali Rıza Bey İstanbula döner, hastalığı ilerlediği için eve uğramadan hastahaneye yatar. Babasının hastalık haberini alan Leylâ onu hastahaneden çıkarır, kendi evine götürür. Taksimdeki lüks apartman katında hep birlikte rahat yaşamaya başlarlar. Ara sıra yolda eski kahve arkadaşları ile göz göze gelmese Ali Rıza Bey büsbütün huzur içinde olacaktır.
ROMAN TÜRÜ HAKKINDA BİLGİ
Roman; yaşanmış ya da yaşanması mümkün olay veya durumların kişi, yer ve zamana bağlı olarak okuyucuda heyecan ve zevk uyandıracak şekilde anlatıldığı uzun edebî türdür.
Romanda birbiriyle bağlantılı olaylar bir tema etrafında bir araya gelir. Romandaki gerçeklik kurmaca gerçekliktir. Roman, yazıldığı dönemin zihniyetini yansıtır.
Romanda hikâyede olduğu gibi serim, düğüm ve çözüm bölümleri bulunur.
Roman türünün ilk örneği, İspanyol yazar Cervantesin (Servantes) XVII. yüzyılın başlarında yayımlanan Don Quijote (Don Kişot) adlı eseridir. XIX. yüzyılda roman; özellikle İngiltere, Fransa ve Rusyada önemli bir gelişme göstermiştir.
Türk edebiyatına roman Tanzimatla girmiştir. Roman türün ilk örnekleri çeviri eserlerdir. Türk edebiyatında ilk çeviri roman, Yusuf Kâmil Paşanın Fransız yazar Fenelondan (Fenelon) yılında çevirdiği Telemaquetır (Telemak).
İlk yerli roman, Şemsettin Saminin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir.
Türk romanı, teknik açıdan Servetifünun Döneminde güçlenmiş, Halit Ziya Uşaklıgil, roman türünün Batılı anlamdaki ilk örneklerini vermiştir. Millî Edebiyat ve Cumhuriyet Döneminde roman türünde başarılı örnekler verilmiştir.
Romanlar konularına ve yansıttıkları edebî akımlara göre türlere ayrılır:
YAPRAK DÖKÜMÜ ROMANININ YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ
Reşat Nuri Güntekin, 25 Kasım tarihinde İstanbulda doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ni bitirdi (). Bursada başladığı () öğretmenlik hayatına çeşitli okullarda devam etti. Milli Eğitim müfettişi (), Çanakkale milletvekili (), Paris Kültür Ateşesi () oldu. Kanser tedavisi için gittiği Londrada öldü. Kabri, İstanbul Karacaahmet Mezarlığındadır
Diğer Romanları:
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası