mete akyol kimdir / Ünlü gazeteci Mete Akyol hayatını kaybetti - TGRT Haber

Mete Akyol Kimdir

mete akyol kimdir

Mete Akyol hayatını kaybetti

Haberin Devamı

Duayen gazeteci Mete Akyol'dan üzücü haber geldi.

Başkent Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi ve Bütün Dünya Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Akyol'un yakın arkadaşı Yunus Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Merhum, Ankara'ya gitmek için aracına bindiği sırada direksiyon başında fenalaşınca Ataşehir Memorial Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak sabah saat 10.00 civarında vefat etti" dedi. 

Demir, Akyol'un cenazesinin ne zaman kaldırılacağının akşam saatlerinde belli olacağını sözlerine ekledi.

Başkent Üniversitesi'nden yapılan açıklamada da, "Merhuma Allah'tan rahmet, sevenlerine, yakınlarına ve üniversite çalışanlarına başsağlığı diliyoruz" denildi.

METE AKYOL KİMDİR?

 1935 yılında Ordu'da dünyaya gelen Mete Akyol, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin İngiliz Dili ve Edebiyati bölümünden mezun oldu. 1951 yılında Ulus gazetesinin çocuk sayfasında çeviriler yaptı. 1953 yılında Hürriyet gazetesinin Tarsus muhabiri olarak göreve basladı.

Haberin Devamı

1959'dan 1994'e kadar Milliyet, Öncü, Hürriyet, Dünya, Günaydın, Sabah gazetelerinde muhabir, roportaj yazarı, köşe yazarı ve genel yayın yönetmeni olarak değişik görevlerde bulundu. TRT 1, TRT 2, NTV ve TV8 televizyonlarında çeşitli programlar yaptı.



İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Başkent Üniversitesi'nde gazetecilik dersleri veren Akyol'un, beşi gazetecilik deneyimlerini aktardigi altı kitabı bulunuyor.

Mete Akyol

Mete Akyol, 11 Ağustos 1935 tarihinde Ordu’da ailesinin ikinci çocuğu olarak doğmuştur. Babası Ordu eşrafından Hüsnü Akyol, annesi Mebrure hanımdır. Bir ablası vardır. Babası Hüsnü Akyol Ordu Milletvekili olarak da görev yaptı. Ordu Gazi İlkokulu’nu bitiren Mete Akyol, orta öğrenimini, Kayseri’de paralı, yatılı ve İngilizce dili ile ders veren Talas Amerikan Ortaokulu ve ardından 1953 yılında Lise bölümünü okuyacağı Tarsus’a gitti ve lise eğitimi Tarsus Amerikan Koleji’nde yaptı. Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu.
İlk olarak ilkokul 3.sınıfta bir arkadaşı ile beraber duvar gazetesi yapmaya başladı. 1951 yılında Ulus gazetesinin çocuk sayfasında çeviriler yaptı. 1953 yılında Hürriyet gazetesinin Tarsus muhabiri olarak göreve başladı.

Mete Akyol, 1953 yılında Lise bölümünü okuyacağı Tarsus’a gittiğinde okul gazetesi yoktur. Mete Akyol’un girişimi ile İngilizce ve Türkçe olarak hazırlanan ‘College Tarsus’ isimli gazete yayına başlar.

Bu yıllarda, Babası Hüsnü Akyol Ordu Milletvekili olarak Ankara’da yaşamaktadır. Tatillerde başkente gelen Mete Akyol, haftalık Turkish American News adlı gazetede düzeltmen olarak çalışır. Mete Akyol’un Rüzgârlı Sokak ile tanışmasının öyküsü de şöyle:

“Gazete, CHP’nin kardeş yayını Son Havadis’in matbaasında basılırdı, matbaa yöneticisi de Baki Kurtuluş ağabeyimizdi. Bülent Ecevit de Ulus Gazetesi’nde Silviya ve Gökler Hâkimi Gordon isimli resimli romanı ve yabancı ajanslardan gelen fotoğraf altı yazılarını çevirirdi. Bize de resim sergilerini yazardı ve künyede adı da’ Art Editör’ olarak geçerdi. Ben düzeltmen olarak, yazısını almaya Ulus Gazetes’ine gide gele İlhami Soysal, Altan Öymen gibi meslek büyüklerimi de tanımaya başladım, Pazar Postası adında kültür yoğun bir gazete çıkartıyorlardı. Nurullah Ataç çok sık gelirdi gazeteye. Katılmak değil ama ‘söyleşilerine’ kulak verirdim. ‘Sohbet’ diyemem, ruhu gücenir, söyleşiyi de ilk ondan duydum. Böyle bir iklim içinde mesleksel yaşamım başladı.”

Tatil sonrası okula dönen Mete Akyol gazetecilikteki en büyük adımını atar. Öğrencileri taşıyan okul otobüsü kaza yapar ve otuz arkadaşı hastaneye kaldırılır. Mete Akyol ertesi gün bu olayı gazetelerde göremeyince kâğıda kaleme sarılır. Hürriyet Gazetesi’ne yazdığı mektupta, Tarsus’ta büyük bir trafik kazası yaşandığını, bunu gazeteye iletecek muhabirleri olmadığını düşündüğünü ve bu göreve talip olduğunu yazar. Adres olarak da yine bir ‘Mete’lik yapar:

“ Okul adresimi yazsam, bu çocuk diyerek dikkate almaya bilirlerdi. Tarsus’ta Gülek Gazetesi ve Basımevi var, burayı adres göstermeyi düşündüm ve gittim, patrona çıktım. Sedat Simavi öleli birkaç ay olmuştu, ‘ Ben Simavi’nin akrabasıyım, aile mektuplarının okula gelmesini istemiyorum, sizin adresinizi versem olur mu?’ dedim. Patron bana sarıldı, baş sağlığı diledi, Sedat Simavi’nin ne kadar büyük bir insan olduğunu anlattı ve kabul etti.

Bir süre sonra Hürriyet antetli zarf geldi. Yurt Haberleri Müdürü Zeyyat Gören imzalı mektupta işe kabul edildiğim yazılıydı, fotoğraf ve kimlik bilgilerim isteniliyordu. Hemen hazırlayıp yolladım.

1953 yılında üzerinde fotoğrafım olan ilk gazeteci kimliğime kavuştum.

1956 yılında Tarsus Amerikan Kolejinden mezun olan Mete Akyol önce ‘oto stop’ yaparak Avrupa’yı dolaşır. Birleşmiş Milletler Yardım Fonu Unicef organizasyonu ile gençlik kamplarına katılır, savaş sonrasında yenilenen Avrupa’da gönüllü işçi olarak çalışır. Dönüşünde Kodak marka bir fotoğraf makinesi bile vardır.

1959 yılında üniversite son sınıfta iken gazeteciliğe devam etti. 1959 yılında Akşam Gazetesinde çalışmaya başladı, kısa bir süre sonra da Milliyet’e geçti. 1959'dan 1994'e kadar; Milliyet, Öncü, Hürriyet, Dünya, Günaydın ve Sabah gazetelerinde, muhabir röportaj yazarı, köşe yazarı ve genel yönetmen görevlerinde bulundu.

Uçak ile uçamama korkusunu 1983 yılında Lufthansa’nın ‘Uçaktan Korkanlar Programına’ katılarak yendi.

TRT televizyonunun yayına başladığı 1968 yılından itibaren, çeşitli dönemlerde TRT’de, kuruluş dönemlerinde de NTV ve TV8 televizyonlarında röportajlar yaptı, programlar hazırlayıp, sundu.

1987-1992 yıllarında İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda ve 1992-2000 yıllarında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde verdiği gazetecilik konusundaki derslerini 2000’li yılların başında Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde sürdürdü.

Sağlık Eğitim Vakfı’nda 1989 yılından buyana Mütevelli Heyeti üyeliği, Başkent Üniversitesi’nde ise, 2000 yılından buyana Mütevelli Heyeti üyeliği görevlerinde bulundu.

1998 yılında İnkılap Kitabevi’yle ortaklaşa yayımlamaya başladığı ve 2000 yılından sonra yayımını Başkent Üniversitesi Kültür Yayını kimliğiyle sürdürdüğü “Bütün Dünya” dergisinin, yayıma başladığı tarihten öldüğü 2016 yılına kadar Yayın Genel Yönetmenliğini yaptı.

Mete Akyol, Başkent Üniversitesi’nin yine bir kültür hizmeti kuruluşu olan Kanal B Televizyonu’nda yayın denetimcisi görevi yaptı ve bu televizyonda her pazartesi "Bilmek Gerek" adlı bir şöyleşi programı hazırladı ve sundu.

24 Ocak 2015 tarihinde basında ilk imzalı ilk röportajının yayımlandığı 22 Ocak 1955 tarihinin 60. yıldönümünde, Gazeteciler Cemiyeti tarafından “Yaşam Boyu Gazetecilik Başarı Ödülü” verildi.

Mete Akyol’un yayımlanmış 5'i gazetecilik deneyimlerini aktardığı yedi kitabı vardır.

Mete Akyol, 1964 yılında Gülçin Akyol ile evlendi. Ufuk adında bir oğlu ve Barış ve Güneş adında iki torunu vardır.

Mete Akyol, 3 Kasım 2016 tarihinde İstanbul’da 81 yaşında ölmüştür.

Kitapları :
2008 - Bir Başkadır Benim Mesleğim
1994 - Aynen Naklen
1994 - Gazetecinin Gözünden, Gazetecinin Yüreğinden
1991 - Yazamadıklarım
1979 - Düzenzedeler

Şimdi gelelim Mete Akyol’dan aktaracağımız bir gazetecilik öyküsüne :

1960 yılının Mayıs ayı. Öykünün kahramanları dönemin Başbakanı Adnan Menderes ve Hindistan'ın o dönemki Başbakanı Nehru. Pandit Cevahirlal Nehru, Hindistan Ulusal Kongresi'nin önemli siyasi üyelerinden biri. Hindistan'ın bağımsızlık hareketi sırasında önemli bir figür ve Hindistan'ın ilk başbakanı.

Onun 21 Mayıs 1960 günü Ankara'ya geleceğini öğrenir Mete Akyol. Ortam gergindir. Gençler yollarda yürümektedir. İktidara karşı direnmektedir. Hergün caddelerde "Hükümet istifa", "Menderes istifa" sloganları atılmaktadır. Menderes ve Demokrat Parti de iktidarın 10'uncu yılının kutlamalarına hazırlanmaktadır.

13 Mayıs'ta Nehru'nun geleceği belli olunca genç gazeteci Mete Akyol’un aklına bir gazetecilik kurnazlığı gelir. Emniyet üçüncü Şube Müdürü rahmetli Kenan Koç'a gider.

Bu bölümü Mete Akyol'dan dinleyelim:
“Kulüp 47'nin şef garsonu Hidayet'e bir telefon edebilirsen, çok makbule geçer Kenan abi, dedim. Kendisi ile işim var da.
Kenan Koç. Telefon numarasını çevirirken, Şef garson Hidayet'le ne işim olduğunu sordu.
‘Abi, sen zaten yarınki önlemlerle meşgulsün, bir de benim bu basit işimle yorma kafanı’ dedim. ‘Sen Hidayet'e benim kendisine gideceğimi ve işimi halletmesini söyle, yeter.’
Kenan Koç'un telefonundan yarım saat sonra Kulüp 47'ye gittim, şef garson Hidayet Beyi buldum.
‘Emniyet Müdürlüğü’nden geliyorum’ dedim, ‘Sayın Müdürüm Kenan Koç gönderdi beni’
‘Sayın müdür bey emretti, tabii bize de onun emrini yerine getirmek düşer’ dedi. ‘Buyurun nedir benimle olan işiniz?’
Ellerimi ovuşturarak ve sesimin tonunu alçaltarak yanıtladım sorusunu:
‘Haftaya yani ayın 21'inde, Hindistan Başbakanı Sayın Nehru geliyor, biliyorsunuz’ dedim. ‘Kendilerinin ikamet edecekleri Hariciye Köşkü'nde tüm ziyafetler, malumunuz, sizin restoran tarafından hazırlanacak, tüm hizmetler sizin tarafınızdan karşılanacak.’
Hidayet Bey yüzüme dikkatle bakıyor, sözü nereye getireceğimi merak ediyordu. Ben de devam ettim:
‘Nehru geldiğinde Hariciye Köşkü'nde görevlendireceğiniz garsonlarınızın arasında bende olacağım" dedim.
Hidayet Bey, hele o yıllarda pek de genç olan yüzüme daha bir dikkatle baktı:
‘Bugüne kadar nerelerde çalıştınız yavrum?’ diye sordu.
O dakikaya kadar olduğu gibi o dakika da yalan söylemedim:
‘Ben garson değilim, efendim’ dedim, hafifçe gülerek.
Hidayet Bey eliyle sırtımı sıvazladı:
‘Afedersiniz, birden uyanamadım’ dedi. ‘Şimdi anladım. Kulüp 47, ben ve arkadaşlarım emrinizdeyiz. Emniyetimize yardımcı olmak hepimizin milli görevidir. Hele böyle hassas günlerde. Biz ayın 20'sinde ekibimizi Köşk'e yerleştirmiş olacağız. Siz isterseniz ertesi gün katılabilirsiniz bize.’
Hidayet Bey, smokinim olup olmadığını sordu.
Ezile büzüle ‘maalesef’ diyebildiğimi görünce sırtımı bir kez daha sıvazladı:
‘Merak etmeyin. Ekibe katıldığınız gün ben sizin için bir smokin temin etmiş olurum’ dedi.”

Mete Akyol smokin içinde dört dörtlük bir garson olarak servise çıkmıştır. Anlatıyor:
"Dışişleri Köşkü’nde, Nehru'ya ‘hoş geldiniz’ dediğimde adamcağız beni özel hizmet için görevlendirilmiş bir garson sandı, doğal ve yasal olarak. O nedenle benden rahatlıkla portakal suyu istedi. Bir çırpıda alt kata indim ve şef Hidayet Beyi bulup, konuğumuzun portakal suyu emrettiğini söyledim.
‘Siz zahmet etmeyin, Mete Bey’ dedi şefimiz. ‘Bir arkadaşımız üst kata çıkarır, size getirir, sizde konuğunuza ikram edersiniz.’

Nehru'nun tüm özel hizmetlerini bu yöntemle yaptım. Oda hizmetlerini başarıyla yaptım ama deneyimsizliğim, bir gün sonraki resepsiyonda beni güç durumda bıraktı.’
Sekiz, on bardaktaki içecekleri taşımak her babayiğidin harcı değil. Mete Akyol iki bardağı devirdi. Şef Garson Hidayet onu kanepe servisi yapmakla görevlendirdi.
Akyol elinde tepsiyle gezerken gazetenin foto muhabiri Asaf Uçar da onu takip etti. Ne yapıp edip salona sızacak ve Mete Akyol'un iki kare fotoğrafını çekecekti.
Kalabalık içinde birbirlerini tanımadan Hindistan Başbakanı Nehru'ya yaklaştılar. Nehru, o sırada Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu'nun eşi ile hararetli bir konu görüşüyordu. Asaf Uçar makinasını hazırladı, konuşlandı. Mete Akyol tepsiyi uzattı:
- “Size bu nefis şeylerden ikram edebilir miyim, ekselansları" dedi.
Nehru kırmadı beni. Kendisine sunar gibi yaptığım, aslında Asaf'a göstermeye çalıştığım tepsiden bir kanepe alırken... Bir flaş yandı ve söndü. Bugünkü deyimle işlem tamamdı."

Asaf Uçar'a kaş-göz hareketi yaparak, Başbakan Menderes'in bulunduğu yere gideceğini anlatır. Asaf hazırdır, tepsi yine uzatılır.
"Sayın Başbakanıma bu tepsiden bir ikramda bulunabilir miyim" der. Bir garsonun kendisine böylesine içtenlikle ve sıcaklıkla konuşması Menderes'i hem şaşırtır, hem de fazlasıyla memnun eder:
- Sen ne şeker şeymişsin böyle, der.
- Teveccühünüz Sayın Başbakanım, diye karşılık verir.
Menderes daha da keyiflenir:
- Senin dilin de pek tatlıymış, der.
Meye Akyol bu sözüne karşılık veremez. Çerkez gelini gibi kıpkırmızı kesildiğini anlatır kitabında, başını öne eğdiğini de.
Başbakan kanepe almaz ama elindeki kadehin dibinde kalan son yudumu alır ve boş kadehi uzatır:
- Sen bana onlardan değil de, hadi bakiiim, bundan bir tane daha getir, der.
Tam o sırada Asaf'ın flaşı yanar, söner.
İşlem tamam ama Başbakan sipariş vermiştir. Gazetecilik unutulur bir an. Hizmet etme aşkı depreşir.
Başbakan Menderes'e içki getirilecektir. İyi hoş da Başbakan ne içmektedir, Mete Akyol nerden bilsin. Yanaşır, içtenlikle sorar:
- Çok afedersiniz sayın Başbakanım. İçtiğiniz içkinin adını da emrederseniz, hemen gidip getireceğim efendim.
Başbakan Menderes keyifli fakat son derece zarif bir kahkaha atar:
- Sen yenisin galiba yavrucuğum, der. Sonra:
- Bir içkiyi renginden, tadından ve kokusundan önce, kadehinden tanımayı öğrenmelisin, der ve devam eder:
- Elimdeki kadeh, bir martini kadehidir. Hadi bakiiim, şimdi bana bir martini daha getir.

23 ve 24 Mayıs 1960 tarihli gazetelerde yayımlanan "Dışişleri Köşkü'ndeki Garson" röportajını iki güzel fotoğraf süslüyordu. Bu iki fotoğraf Mete Akyol'un gazetelerde yayımlanmış ilk fotoğrafıydı.
Mete Akyol için ilk fotoğraftı, Adnan Menderes'i ise halkıyla Başbakan olarak vedalaştıran son fotoğraftı. 27 Mayıs 1960 günü öğlene doğru, Etimesgut Askeri Havaalanı'nda, sten tabancalı askerler arasında uçaktan indirilen fotoğrafı da Yeni Sabah Gazetesi'nde yayımlandı.


Kaynak:Biyografi.info

kaynağı değiştir]

İlk öğrenimini Ordu Gazi İlkokulu'nda tamamladı. Orta öğrenimini, Talas Amerikan Okulu ve Tarsus Amerikan Koleji'nde yaptı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin İngiliz dili ve edebiyatı bölümünden mezun oldu.

Kariyeri[değiştir

Ünlü gazeteci Mete Akyol hayatını kaybetti

Bugün hayatını kaybeden Ünlü gazeteci Mete Akyol kimdir? 
METE AKYOL KİMDİR?
1935 senesinde dünyaya gelen Mete Akyol aslen Orduludur. Türk gazeteci-yazar olan Mete Akyol ilk öğrenimini Ordu Gazi İlkokulu'nda tamamlamıştır.
Orta öğrenimini, Talas Amerikan Okulu ve Tarsus Amerikan Koleji'nde yapmıştır.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin İngiliz dili ve edebiyati bölümünü okuduğu sırada gazetecilik mesleğine başlamıştır.
1951 yılında Ulus gazetesinin çocuk sayfasında çeviriler yapmıştır
1953 yılında Hürriyet gazetesinin Tarsus muhabiri olarak göreve başlamıştır
1959'dan 1994'e kadar Milliyet, Öncü, Hürriyet, Dünya, Günaydın, Sabah gazetelerinde muhabir, roportaj yazarı, köşe yazarı, genel yönetmen ve yayın genel yönetmeni olarak değişik görevlerde bulunmuştur
Ayrıca Başkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesidir.
Mete Akyol 03 Kasım perşembe günü hayatını kaybetmiştir.

 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası