esfel i safilin / AHSEN-İ TAKVİM VE ESFEL-İ SAFİLİN ARASINDA İNSAN - İstiklal Gazetesi

Esfel I Safilin

esfel i safilin

Risale-i Nur Lûgatından bir kelime: Esfel-i sâfilîn ne demek?

Esfel-i sâfilîn “aşağıların aşağısı, sefillerin en sefili, cehennemin en derin azap mahalli” şeklinde tarif edilmiştir. 

Aşağıların aşağısı ise, dünyada hayvandan çok daha aşağı bir varlık olmak, ahirette ise cehennem azabını tatmak şeklinde izah edilmektedir.

İnsan, manen nihayetsiz tedenni ve alçalma kabiliyetine sahiptir. İşte insanın manen nihayetsiz sukut ve tedennisine esfel-i safilin ifadesi kullanılır.

Esfel-i sâfilîn tabiri genelde, “yücelerin en yücesi; en ileri nokta; cennetteki üstün makam” anlamına gelen alâ-yi illiyyîn ile birlikte cümlede geçer.

Risale-i Nur'da esfel-i safilin tabiri bir çok yerde kullanılmıştır. Bazı örnekler:

-"Müseylime'yi esfel-i sâfilîne düşüren kizb olduğu gibi, Muhammedü'l-Emin aleyhissalâtü vesselâmı âlâ-yı illiyyîne çıkaran sıdktır ve doğruluktur. ( Söz)

-"Bak, o zât öyle bir maksat, öyle bir gaye için saadet isteyip dua ediyor ki, insanı ve bütün mahlûkatı, esfel-i sâfilîn olan fenâ-yı mutlaka sukuttan, kıymetsizlikten, faidesizlikten, abesiyetten, âlâ-yı illiyîn olan kıymete, bekàya, ulvî vazifeye, mektubat-ı Samedâniye olması derecesine çıkarıyor. (Mesnevi-i Nuriye)

-"Esfel-i sâfilîndeki bir cam parçası, mânen alâ-yı illiyyînde olan o mânevî güneşin hakikatini yanına getiremez. (Emirdağ lahikası-2)

-"Hakaik-i İslâmiye beşeri esfel-i sâfilîn derece-i sukutundan kurtarmaya ve ru-yi zemini temizlemeye ve sulh-u umumiyi temin etmeye vesile olmasını Rahmân-ı Rahîmin rahmetinden niyaz ediyoruz ve ümid ediyoruz ve bekliyoruz. (Hutbe-i Şamiye)

-"Beni öldürdükten sonra yaşayamayacaksınız. Kahhar bir el ile, cennetiniz ve mahbubunuz olan dünyadan tard edilip ebedî zulümata çabuk atılacaksınız. Arkamdan, pek çabuk sizin nemrutlaşmış reisleriniz gebertilecek, yanıma gönderilecek. Ben de huzur-u İlâhîde yakalarını tutacağım. Adalet-i İlâhiye onları esfel-i sâfilîne atmakla intikamımı alacağım. ( Mektup)

-"İnsan ahsen-i takvimde yaratıldığı ve ona gayet cami' bir istidat verildiği için, esfel-i sâfilînden tâ âlâ-yı illiyyîne, ferşten tâ Arşa, zerreden tâ şemse kadar dizilmiş olan makamâta, merâtibe, derecâta, derekâta girebilir ve düşebilir bir meydan-ı imtihana atılmış, nihayetsiz sukut ve suûda giden iki yol onun önünde açılmış bir mu'cize-i kudret ve netice-i hilkat ve acube-i san'at olarak şu dünyaya gönderilmiştir." ( Söz)

-"Hem öyle bir maksat, öyle bir gaye için saadet isteyip dua ediyor ki, insanı ve bütün mahlûkatı esfel-i sâfilîn olan fena-yı mutlaka sukuttan, kıymetsizlikten, faidesizlikten, abesiyetten, âlâ-yı illiyyîn olan kıymete, bekàya, ulvî vazifeye, mektubât-ı Samedâniye olması derecesine çıkarıyor. (Onuncu Söz)

-"İnsanın önünde iki yol var. O yoldan birinde nefsi ve şeytanı dinleyip gitse, esfel-i sâfilîne düşer. Diğerinde, hak ve Kur'ân'ı dinleyip gitse, âlâ-yı illiyyîne çıkar, kâinatın bir takvim-i zîşanı olur. (Nurun İlk Kapısı)

-"Hem dalâletin yolunda sabıkan beyan edildiği gibi, esfel-i sâfilîne insanı öyle bir sukut ettiriyor ki,3 hiçbir medeniyet, hiçbir felsefe ona çare bulamadıkları ve o derin zulümat kuyusundan hiçbir terakkiyât-ı beşeriye, hiçbir kemâlât-ı fenniye insanı çıkaramadığı halde, Kur'ân-ı Hakîm, iman ve amel-i salihle, o esfel-i sâfilîne sukuttan, insanı âlâ-yı illiyyîne çıkarır. Ve delâil-i kat'iye ile çıkarmasını ispat ediyor ve o derin kuyuyu terakkiyât-ı mâneviyenin basamaklarıyla ve tekemmülât-ı ruhiyenin cihâzâtıyla dolduruyor. ( Söz)

-"Ey ahsen-i takvimde yaratılan ve sû-i ihtiyarıyla esfel-i sâfilîn tarafına giden insan-ı gafil! ( Söz)

-"Kur'ân'ın bir kanun-u esasîsi muhabbet ve uhuvvet-i hakikiyeyi temin eden ve bu millet-i İslâmiyeyi ve memleketi büyük tehlikeden kurtaran bu kanun-u esasî ki, "Birisinin hatasıyla başkası mesul olamaz." Kardeşi de olsa, aşireti ve taifesi de olsa, partisi de olsa, o cinayete şerik sayılmaz. Olsa olsa, o cinayete bir nevi tarafgirlikle yalnız mânevî günahkâr olup âhirette mesul olur; dünyada değil. Eğer bu kanun-u esasî çabuk düstur-u esasî yapılmazsa, hayat-ı içtimaiye-i beşeriye iki Harb-i Umumînin gösterdiği tahribatın emsaliyle, esfel-i sâfilîn olan o vahşî irticaa düşecek. (Emirdağ lahikası-2)

-"Sair anâsır-ı İslâmiyenin, küçük de olsa yine bir kısmı, İslâmiyet haricindedir. Böyle pek ciddî ve hakikî dindar ve bin sene kadar hak dininin kahraman ordusu olarak zemin yüzünde, mefâhir-i milliyesini milyonlar menâbi-i diniye ile çakan ve kılınçlarının uçlarıyla yazan bu mübarek milleti, "dini reddeder veya dinsiz olur" diye itham eden yalancı dinsizler ve milliyetsizler, öyle bir cinayet işliyorlar ki, Cehennemin esfel-i sâfilîn tabakasında ceza görmeye müstehak olurlar. (Tarihçe-i Hayat)

AHSEN-İ TAKVİM VE ESFEL-İ SAFİLİN ARASINDA İNSAN

Bir büyü&#;üm ve &#;slamî hassasiyetleri yüksek Kahramanmara&#;l&#; bir Hem&#;ehrim “öyle bir ça&#;day&#;z ki, eskiden süte su kat&#;l&#;rd&#;, &#;imdi suya süt kat&#;l&#;yor” dedi geçen günkü bir telefon konu&#;mas&#;nda.

De&#;erli Hem&#;ehrim o konu&#;mas&#;na “filan filanca ki&#;i, filanca filanca görevlere atanm&#;&#;, senin de tan&#;d&#;&#;&#;n ki&#;iler onlar. Nas&#;l o ki&#;ilerin &#;slamî hassasiyetleri var m&#;?” diye sorarak ba&#;lad&#;.

Ben de “Abim Kamu’daki görevlere atanmada bu husus hiç bir zaman önem ta&#;&#;mad&#; ki! Siz uzaktas&#;n&#;z Kahramanmara&#;’tas&#;n&#;z. Sanki atamalar&#;n bu k&#;stasa göre, hak ve hukuk, haram ve helal dengesi gözetenlere göre yap&#;ld&#;&#;&#;n&#; m&#; san&#;yorsunuz?” diyerek sorusuna soru ile cevap verdim.

Bazen soruya soru ile cevap vermek iyidir.

Neyse as&#;l konumuz bu de&#;il.

As&#;l konumuz toplumun fertlerinin bir k&#;sm&#;n&#;n esfel-i safiline do&#;ru yuvarlanmas&#; üzerinedir. Toplumun fertlerinin bir k&#;sm&#;n&#;n toplumda yüzde kaç ço&#;unluk olu&#;turdu&#;unu sorarsan&#;z, onda da yine soruya soru ile kar&#;&#;l&#;k veririm: “Siz yüzde kaç olarak gözlemliyorsunuz? Toplumun %50’si, mi, %60’&#; m&#;, %70’i mi, %80’i mi esfel-i safilin çukuruna do&#;ru sürükleniyor?”

Siz karar verin art&#;k.

“Esfel-i safilin, esfel-i safilin diyorsun da nedir bu esfel-i safilin?” diyenleri duyar gibiyim. Bir de yaz&#;m&#;z&#;n ba&#;l&#;&#;&#;nda ahsen-i takvim diye bir kavram var. Nedir ahsen-i takvim?

Ahsen-i takvim ve esfel-i safilin Kur’an-&#; Kerim’de bildirilen iki kavramd&#;r. Pe&#;pe&#;e iki ayette bildirilmektedir.

&#;&#;te o iki ayet-i kerime: “Biz, gerçekten insan&#; en güzel bir biçimde yaratt&#;k. Sonra onu, a&#;a&#;&#;lar&#;n a&#;a&#;&#;s&#;na indirdik.” (Tin Suresi, )

&#;nsan&#;n en güzel biçimde yarat&#;lmas&#; “ahsen-i takvim’dir.” A&#;a&#;&#;lar&#;n a&#;a&#;&#;s&#;na indirilmesi de esfel-i safilin’dir.”

Tin Suresinin tamam&#;n&#;n meali &#;öyledir: “Tîn'e ve zeytûn'a andolsun. Sinâ da&#;&#;na andolsun. Bu güvenli &#;ehre andolsun ki, Biz, gerçekten insan&#; en güzel bir biçimde yaratt&#;k. Sonra onu, a&#;a&#;&#;lar&#;n a&#;a&#;&#;s&#;na indirdik. Ancak, iman edip salih ameller i&#;leyenler ba&#;ka. Onlar için devaml&#; bir mükâfat vard&#;r.  (Ey insan!) Böyle iken, hangi &#;ey sana hesap ve cezay&#; yalanlat&#;yor? Allah, hükmedenlerin en iyi hükmedeni de&#;il midir?” (Tin Suresi)

&#;nsano&#;lu her gün ve her an, ahsen-i takvim ve esfel-i safilin aras&#;nda gidip gelir. Allah bizlerin yolculu&#;unu sürekli bir &#;ekilde ahsen-i takvim (en güzel yarat&#;l&#;&#;) üzere muhafaza buyursun. &#;stikametimiz, yönümüz ve hareket menzilimiz her daim ahsen-i takvim’de kalmak üzere olsun, in&#;allah. Vallahi, bunu sa&#;larsak bizden daha huzurlusu ve bizden daha mutlusu yoktur. Bunun için çok çok dua etmeliyiz, sab&#;r ve azim ile nefsimizi yenmeliyiz. Pehlivanlardan olmak gerekir. En büyük pehlivan nefsini yenendir.

Mazallah bir de bunun tam tersi istikamet vard&#;r ki, onun ad&#; esfel-i safilin’dir. Esfel-i safilin ferdi planda kal&#;rsa günah s&#;n&#;rl&#;d&#;r ve o &#;ahs&#; ba&#;lar. Ancak esfel-i safilin toplumsal bir mevzi kazan&#;rsa ve toplumda yayg&#;nl&#;k bulursa, bunun ismi, k&#;yamet alametidir.

Bu Ülkede k&#;yamet alametleri her gün ve her gün ya&#;an&#;yor. K&#;yamet alametleri yaln&#;z bu Ülkede ya&#;anm&#;yor. Dünya’n&#;n her yerinde k&#;yamet alametleri ya&#;an&#;yor, maalesef.

Geçen gün bu Ülkede ya&#;anan, ancak burada anlatmaya dahi dilimin varmad&#;&#;&#; ve yazmaktan dahi hicap duydu&#;um bir durumu belirtmek zorunday&#;m. &#;ki ki&#;i, bir kad&#;n bir erkek, iki sap&#;k, alenen toplumun ortas&#;nda ve herkesin gözü önünde cinsel ili&#;kiye girdi.  Bu durum kar&#;&#;s&#;nda, nefret, öfke, utanç ve rezalet oldu&#;una dair, ne söylesek azd&#;r. Hayvanlar&#;n dahi sokak ortas&#;nda, alenen aç&#;ktan aç&#;&#;a cinsel ili&#;ikleri kar&#;&#;s&#;nda insan olan bakmaz da ba&#;&#;n&#; çevirir gider ve “i&#;te hayvan, hayvanlardan bu beklenir” der. Ancak bu rezaleti insan i&#;lerse ne diyece&#;iz? “Hayvan” demeyece&#;iz. “Hayvandan daha a&#;a&#;&#;lar” diyece&#;iz. “Esfel-i safilin” diyece&#;iz.

Bu husustaki &#;u hadis-i &#;erif oldukça dikkat çekici ve dü&#;ündürücüdür:

“Yeryüzünde Allah’&#;n de&#;er verdi&#;i bir tek insan kald&#;&#;&#; sürece k&#;yamet kopmaz. Hatta öyle bir zaman gelecek ki, yolun gündüzün ortas&#;nda, sokakta aç&#;ktan kad&#;nlarla cinsi ili&#;kide bulunurlar da hiç kimse bunu garipsemez ve bu durumu de&#;i&#;tirmeye gayret etmez. Bunlara: 'Ke&#;ke biraz yolun kenar&#;na çekilseydiniz ya!' diyen kimse, o devrin en muhafazakâr, en itibarl&#; adam&#;d&#;r. Bu adam&#;n o cemiyetteki konumu, (Ey Ashab&#;m!) sizdeki Ebu Bekir ve Ömer’in konumu gibidir.

Dünya’da ve Ülkemizde toplum fertlerinde azg&#;nl&#;k ve sapk&#;nl&#;k ço&#;ald&#;. Zina ve fuhu&#; ço&#;ald&#;. Zina ve fuhu&#;un ço&#;almas&#; dahi ba&#;l&#; ba&#;&#;na bir k&#;yamet alametidir. Sevgili Peygamber Efendimiz (asm) bir hadis-i &#;eriflerinde “zinan&#;n ço&#;almas&#; k&#;yamet alametlerindendir” &#;eklinde buyurmaktad&#;r.

Zina, fuhu&#;, aç&#;kl&#;k ve saç&#;kl&#;k yayg&#;nla&#;&#;yor ve bu duruma toplum olarak seyirci kal&#;yorsak, Allah bizim belam&#;z&#; versin. Kimse k&#;zmas&#;n ve dar&#;lmas&#;n, zinaya, fuh&#;a, aç&#;kl&#;k ve saç&#;kl&#;&#;a kim seyirci kal&#;yor ve hatta zina, fuhu&#;, aç&#;kl&#;k ve saç&#;kl&#;k kimin ho&#;una gidiyorsa, onlar içindir beddualar&#;m. Bu beddualar&#;m esas&#;nda bize de&#;il. Biz, elhamdülillah, her daim zinaya, fuh&#;a, aç&#;kl&#;k ve saç&#;kl&#;&#;a kar&#;&#; olduk ve son nefesimize kadar da kar&#;&#; olaca&#;&#;z.

&#;n&#;allah Yüce rabbim merhamet eder de bizim gibi buna itiraz edenleri korur ve muhafaza eder. Ancak bu laik ve kapitalist toplum içerisinde bizim de mahvolmam&#;z (kurunun yan&#;nda ya&#;&#;n da yanmas&#;) mümkündür. Maalesef böyle bir ihtimal var.

Yaz&#;m&#;n sonunda be&#; maddede ahsen-i takvim ve esfel-i safilin aras&#;nda &#;nsan üzerine be&#; görü&#;ümü aç&#;klay&#;p da huzurlar&#;n&#;zdan ayr&#;l&#;yorum.

1- Yüce Rabbim'in halk eyledi&#;i tüm varl&#;klar içerisinde tek bir varl&#;k, fizik olarak ahsen, en güzeldir. O varl&#;k insand&#;r. Ruhen bozuldu&#;unda, Allah muhafaza, a&#;a&#;&#;lar a&#;a&#;&#;s&#;na (en rezil, en esfel) duruma dü&#;ecek olan da yine o, yani insand&#;r.

2-Ayaklar&#; üzerinde dik durup dik yürüyüp di&#;er varl&#;klardan bariz bir &#;ekilde ayr&#;lan insan, bu güzel hali (ahsen-i takvimi) fiziken ta&#;&#;d&#;&#;&#; halde ruhen, do&#;u&#;tan f&#;trat üzere yarat&#;ld&#;&#;&#; güzel ahlak&#;n&#; muhafaza edemezse esfel-i safilin derekesine do&#;ru dü&#;tükçe dü&#;er.

3-&#;nsan&#;n meleklerin üzerinde konum almas&#; ya da &#;eytanlar&#;n alt&#;na dü&#;mesi derece ya da dereke ile ilgilidir. Derece'yi seçenler, ruhi yükseli&#; ile ahsen-i takvim f&#;trat&#;n&#; sürdürüp melekler ile dost olurlar. Dereke'yi seçenler, ruhi alçal&#;&#; ile esfel-i safilin çukurunda &#;eytanlara kom&#;u olurlar.

4-&#;nsan, derece (yükseli&#;) ve dereke (alçal&#;&#;) aras&#;nda serbest b&#;rak&#;lm&#;&#;t&#;r. Derece ya da dereke tamamen bir seçim i&#;idir. Herkes seçti&#;ine raz&#; olacakt&#;r. Ahiret "raz&#; olma" yeridir. Orada kimseden en ufak bir itiraz sesi duyulmayacakt&#;r.

5-Kul kendi r&#;zas&#;yla alçal&#;&#;&#; yani cehennemi seçer. Bu Allah'&#;n raz&#; oldu&#;u bir durum de&#;ildir. Allah cehenneme raz&#; de&#;ildir. Cehenneme kul raz&#;d&#;r. Bu durumda tek tarafl&#; raz&#;l&#;k vard&#;r. Allah yaln&#;zca yükseli&#;i yani cenneti seçen kulunun seçimine raz&#; olur. Bu durumda iki tarafl&#; bir raz&#; olma durumu vard&#;r ki, Fecr Suresi ayette beyan edilen budur. “Sen Allah’tan raz&#;, Allah da senden raz&#; olarak Rabbine dön!” (Fecr Suresi, 28)

Vesselam.

Medya Politik Bir yol arayışı: Esfel-i safilin ile psikolojik harp!

Bayram tatilinden sonraki ilk günün gündemini de s&#;&#;&#;nmac&#;lar tart&#;&#;mas&#;n&#;n harareti belirledi. Günün olay&#; &#;çi&#;leri Bakan&#; Süleyman Soylu’nun TGRT Haber kanal&#;nda kat&#;ld&#;&#;&#; programdaki sözleri ve bu sözler üzerine Ümit Özda&#; ile Sinan Ogan’dan gelen kar&#;&#;l&#;klar oldu.

Bakan saat 15’te ba&#;layacak canl&#; yay&#;ndan iki saat kadar önce &#;öyle duyurdu program&#; kendi twitter hesab&#;ndan:

“Göç konusunda her &#;eyi konu&#;aca&#;&#;z

Sessiz ölümleri

Yap&#;lanlar&#;

Politikalar&#;

Yalanlar&#;

Dezenformasyonlar&#;

Operasyon çocuklar&#;n&#;

Her &#;eyi konu&#;aca&#;&#;z”

Yay&#;n sonras&#;nda aç&#;k bir tart&#;&#;maya hatta Ümit Özda&#;’&#;n “silahs&#;z düello” davetine yol açan “operasyon çocu&#;u” ifadesinin çok ‘haz&#;rl&#;ks&#;z’ söylenmedi&#;ine dair bir i&#;aret olarak görülebilir bu mesaj.

Sonras&#;n&#; okuyucu büyük oranda biliyor zaten. &#;çi&#;leri Bakan&#; Süleyman Soylu, Ümit Özda&#; hakk&#;nda, “esfel-i safilin”, “hayvandan a&#;a&#;&#;”, “operasyon çocu&#;u”, “Soros çocu&#;u” gibi ifadeler kulland&#;.

Ard&#;ndan önce Ümit Özda&#;’&#;n “Bakanl&#;k önü randevusu”, ard&#;ndan Sinan O&#;an’&#;n da bu randevuya gidece&#;i aç&#;klamalar&#; geldi. (O&#;an daha sonra, Özda&#;’&#;n talebi üzerine bakanl&#;k önüne gitmekten vazgeçti&#;ini aç&#;klad&#;.)

Özda&#;’&#;n cevab&#;ndaki üslup, bir meydan okumayd&#;: “Seni bulucam o&#;lum!

Tansiyon yükseldi, sosyal medya ve haber siteleri de, zaten istim üstündeki s&#;&#;&#;nmac&#;lar konusuna biti&#;ik olan bu gerilimle çalkaland&#; tabi.

&#;&#;te tam bu esnada, iktidara yak&#;n medya kurulu&#;lar&#;n&#;n tutumu ne oldu?

Haber sitelerinin yüksek profilli tutumlar almamas&#; dikkat çekti. Star’da Soylu’nun aç&#;klamalar&#; ana sayfada “15 Temmuz'da yar&#;m kalan i&#;imizi tamamlayaca&#;&#;z” sözleriyle anons edildi. &#;çeride ise Özda&#; konusu öne ç&#;kar&#;lm&#;&#; ama görece dü&#;ük tonlu bir ifade seçilmi&#;ti: “Ümit Özda&#;'&#;n yapt&#;&#;&#; Soros takti&#;idir”…

Sabah gazetesinin internet sitesi de itidalli denebilecek bir ba&#;l&#;k seçmi&#;ti: “Bakan Soylu'dan s&#;&#;&#;nmac&#;lar üzerinden yap&#;lan provokasyona sert tepki!”

Yeni &#;afak internet sitesi de benzer bir tutum izledi. Konuyu ‘köpürtmediler’ ve ilgili tek habere &#;u ba&#;l&#;&#;&#; att&#;lar: “Soylu'dan 'Sessiz &#;stila' provokasyonuna sahip ç&#;kan Ümit Özda&#;'a tepki: Yapt&#;&#;&#; Soros takti&#;idir”.

Bu sitelerin hiçbirinde Ümit Özda&#; ve Sinan Ogan’&#;n Soylu’ya ili&#;kin aç&#;klamalar&#; yer almad&#;.

Soylu ile Özda&#; aras&#;ndaki söz düellosunun sosyal medyadaki iktidar mahfillerinde de pek yank&#;lanmad&#;&#;&#; görüldü. Binali Y&#;ld&#;r&#;m, &#;brahim Kal&#;n, Fahrettin Altun, Ömer Çelik, Numan Kurtulmu&#;, bakanlar, parti yönetimi ve yetkilileri… Hiçbiri konuya girmedi. Organize bir sosyal medya faaliyeti de dikkat çekmedi.

Bu dikkat çekici itidal, “Soylu’yu ta&#;&#;mak” konusunda bir direnç olarak alg&#;lanabilir mi? Bu yönde geçmi&#;te de pek çok tahmin ve temenni dola&#;&#;ma girdi ama durumun Soylu’yu desteklememek de&#;il de nas&#;l destekleyece&#;ini bilememek, diye aç&#;klanmas&#; &#;imdilik daha akla yak&#;n görünüyor. Zira s&#;&#;&#;nmac&#;lar konusundaki yüksek tansiyonun yaratt&#;&#;&#; hassasiyet belli ki iktidar medyas&#;nda ‘h&#;zl&#;’ tutumlar almay&#; engelliyor.

Nitekim bugünkü Yeni &#;afak gazetesi, kendi internet sitesinden daha net bir tutumla ç&#;kt&#;. Ümit Özda&#;’&#; man&#;ete ta&#;&#;yan gazete “Türkiye’nin Wilders’&#;” ba&#;l&#;&#;&#;n&#; att&#;. Özda&#;’&#; Hollanda’n&#;n &#;rkç&#; politikac&#;s&#; Geert Wilders &#;ahs&#;nda Avrupa’daki “yabanc&#;, Türk ve &#;slam dü&#;man&#;” ak&#;mlar&#;n Türkiye’deki uzant&#;s&#; olarak gösteren man&#;et haber, Özda&#; için “psikolojik harp uzman&#;” ifadesini de kullan&#;yor. Son bir y&#;lda att&#;&#;&#; twitter mesajlar&#;n&#;n içerik analizini de yap&#;yor.

Bu durum, iktidar medyas&#;n&#;n kö&#;e yaz&#;lar&#; arac&#;l&#;&#;&#;yla ve mümkün oldu&#;unca dolayl&#; olarak gündemine ald&#;&#;&#; sahadaki gerilimi, art&#;k do&#;rudan aktörleri üzerinden ele alaca&#;&#;n&#; gösteriyordur belki de… Göçmenler üzerinden yükselen gerilim, bir yandan ‘geri dönü&#; projeleri’ ile teskin edilmeye çal&#;&#;&#;l&#;rken, bir yandan da etkin figürlerle do&#;rudan kar&#;&#;la&#;may&#; gerektiriyor olabilir. Zaten Okan Müderriso&#;lu da dün (per&#;embe) &#;öyle yazm&#;&#;t&#;:

Art&#;k mesele, CHP'yi de a&#;mas&#; muhtemel fakat CHP siyasal kimli&#;ini kullanmakta maharetli, parti yönetiminde de kar&#;&#;l&#;k bulan kay&#;t d&#;&#;&#; aktörlerin oynad&#;klar&#; gizli oyunda dü&#;ümleniyor!”

CHP, kay&#;t d&#;&#;&#; aktörler, yabanc&#; dü&#;manl&#;&#;&#;, &#;rkç&#;l&#;k, psikolojik harp, hükümete kar&#;&#; operasyon, gizli oyun… Önümüzdeki günlerin s&#;k duyulacak sözcükleri gibi görünüyor bunlar…

En aşağı yer. Zaiflik, yaşlılık, boy bos, akıl ve anlayışın gidip çocuk gibi olmak, amel ve iş yapmaktan kesilip, sevâb kazanacak bir şey yapamaz hâle gelmek, erzel-i ömür. Cehennem'in aşağısı.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Biz insanı ahsen-i takvîm üzere, en güzel şekilde yarattık. Sonra onu (İnsanların bir kısmını bu güzel sûrette yaratılmaları nîmetinin şükrünü yerine getirmediklerinden, yâni küfürleri (îmânsızlıkları) ve isyân etmeleri sebebiyle) Esfel-i Sâfilîn'e bırakırız. Îmân edip sâlih (iyi) amel işliyenler bundan müstesnâ; onlar için kesilmeyecek bir mükâfât vardır. (Tîn sûresi: )

(Âlimler buyurdular ki, gençliğinde, gücü kuvveti yerindeyken, Allahü teâlânın emirlerine uyup, yasaklarından sakınanlar, iyi işlere devam edenler, yaşlanıp, bir şey yapamaz hâle geldiklerinde esfel-i sâfilîn yâni erzel-i ömürlerinde ölünceye kadar, o iyi işleri yapıyormuş gibi kendilerine sevap yazılır.) (Sâvî, Tıbyan)

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir