anti tg ve anti tpo yüksekliği / Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği

Anti Tg Ve Anti Tpo Yüksekliği

anti tg ve anti tpo yüksekliği

Polikliniğimize başvuran hastalarda tiroid otoantikorlarının (Anti-Tpo ve Anti-Tg) pozitiflik oranlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi

Referanslar

  1. Kumar V, Abbas A, Aster J. Robbins “Temel Patoloji”. 9.baskı. İstanbul, Nobel Tıp Kitabevleri. 2013;723-4.
  2. Wang C, Crapo LM. The epidemiology of thyroid disease and implications for screening. Endocrinol Metab Clin North A 1997;26:18.
  3. Tunbridge WM, Vanderpump MP. Population screening for autoimmun ethyroid disease. Endocrinol Metab Clin North Am 2000;29:2
  4. Bravermann LE, Utiger RD. “Werner and Ingbar’s The Thyroid”. 9th ed. Philadelphia, JB Lippincott. 2005.
  5. Chistiakov DA. Immunogenetics of Hashimoto’s thyroiditis. J Autoimmune Dis 2005;2:1.
  6. Li D, Cai W, Gu R, et al. Th17 cell plays a role in the pathogenesis of Hashimoto’s thyroiditis in patients. Clin Immuno 2013;149(3):411-20.
  7. Jackson IMD, Hennessey JV. Thyroiditis. “Principles and Practice of Endocrinology and Metabolism” içinde. (ed) Becker KL. 3rd ed. Philadelphia, Lippincott Williams& Wilkins. 2002;456-8.
  8. Vanderpump MPJ, Tunbridge WMG, French JM. The incidence of thyroid disorders in the community: a twenty year follow-up of the Whickham Survey. Clinical Endocrinologist 1995;43: 55-69.
  9. Yıldırım S, İşgör A. “Tiroid hastalıkları ve Cerrahisi”. İstanbul, Avrupa Tıp Kitapçılık. 2000;69-152.
  10. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği, Tiroid Hastalıkları Çalışma Grubu. Tiroid Hastalıkları Tanı ve Tedavi Kılavuzu. http://www.turkendokrin.org/files/4_TIROID_PRESS.pdf adresinden 10.10.2015 tarihinde erişilmiştir.
  11. Pederson OM, Aordal NP, Larssen TB, Varhauq JE, Myking O, Vik-Mo H. The value of ultrasonography in predicting autoimmune thyroid disease. Thyroid 2000;10:251-9.
  12. HarachH, Escalante DA, Onativia JL, Day ES, Williams ED. Thyroid carcinoma and thyroiditis in an endemic goiter region before and after iodine prophylaxis. Acta Endocrinologica 1985;108:55-60.
  13. Braverman LE, Ingbar SH, Vagenakis AG, Adams L, Maloof F. Enhanced suspectibility to iodine myxedema in patients with Hashimoto’s disease. Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism 1971;32:515-21.
  14. Jacobson EM, Huber A, Tomer Y. The HLA gene complex in thyroid auto immunity: from epidemiology to etiology. J Autoimmun 2008;30(1-2):58-62.
  15. Chistiakov DA. Immunogenetics of Hashimoto’s thyroiditis. J Autoimmune Dis 2005;2:1.
  16. Brunicardi FC, Andersen D, Billiar T. “Schwartz’s Principles of Surgery”. 8th ed. New York, Mac Graw Hill. 2005;1395-429.
  17. Oguz M, Cihan A, İşgör A. Tiroiditler. “Tiroid Hastalıkları Ve Cerrahi Tedavisi” içinde. (ed) İşgör A. 1.baskı. İstanbul, Avrupa Tıp Kitapçılık. 2000;465-72.
  18. McGrogan A, Seaman HE, Wright JW, de Vries CS. The incidence of autoimmune thyroid disease: a systematic review of the literature. Clin Endocrinol 2008;69(5):687-96.
  19. Rasooly L, Burek CL, Rose NR. Iodine- induced autoimmune thyroiditis in NOD-H-2h4 mice. Clin Immunol Immunopathol 1996;81:287-92.

Hashimoto Tiroidinin Beslenme ile Tedavisi

Hashimato Tiroidi Nedir?

Vücuttaki hemen hemen her hücreyi etkileyen hormonların salgılanmasından görevli olan yapı tiroit bezi olarak adlandırılmaktadır. Bu yapı, hormonlar aracılığıyla vücudun metabolik süreçlerini etkilemekte ve vücudun enerjiyi kullanma şeklini düzenlemektedir.

Hashimato hastalığı, bağışıklık sisteminin bozukluğu sonucu ortaya çıkan tiroit bezi iltihabıdır. Hashimato hastalığı, otoimmün bir hastalıktır.

Hashimato hastalığı söz konusu olduğu zaman vücuttaki koruma mekanizması, tiroit dokusunu bir yabancı olarak tanımakta ve tiroit bezini yok etmek amacıyla antikor üretmektedir. Tiroit bezinin vücut tarafından bir tehlike olarak algılanması sebebiyle, bağışıklık sistemi tarafından çok miktarda anti-TPO antikoru ve anti-tiroglabulin antikoru üretilmektedir. Vücut tarafından üretilen bu antikorlar, tiroit bezine yapışarak tiroid hücrelerini harap etmektedir. Bu süreç içerisinde, tiroit bezinde çok sayıda iltihap hücresi birikmekte ve oluşan iltihap sonucu tiroit hücreleri tahrip olmaktadır. Tiroit bezinin vücut savunması tarafından tahrip edilmesi sonucu, tiroit bezi küçülmekte ve tiroit hormonunda azalma gözlemlenmektedir. Hashimato hastalığı, tiroit bezinin küçülmesine bağlı olarak ortaya çıkan tiroit hormonu azalması durumudur.

Tiroit hormonunun azalmaya başladığı ilk dönemde, hastada küçük bir guatr ve kanında anti-TPO antikoru yüksekliği mevcuttur. TSH, T3, T4 hormonları ilk aşamada normal seyretmektedir. İlerleyen süreçlerde aşama aşama, önce başlangıç halinde tiroit yetmezliği sonra ise tam tiroit yetmezliği meydana gelmektedir.

Hashimato Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Hashimato hastalığında ortaya çıkan belirgin bir klinik bulgu bulunmamaktadır. Hashimato hastalığı genellikle tiroit hormonu yetmezliğine sebep olabildiği gibi, tiroit hormonu fazlalığına da sebep olabilmektedir. Bu durumlarda hastalığın kendisine özgü nitelikte olmasa da tiroit hormonu değişimlerine bağlı olarak vücutta çeşitli belirtiler meydana gelmektedir.

Belli başlı Hashimato hastalığı belirtilerini şu şekilde sıralayabilmekteyiz;

  • Cilt kuruluğu
  • Kramp oluşumları
  • Seste değişim meydana gelmesi
  • Kabızlık
  • Sık sık kilo alma
  • Kolay üşüme ve zor ısınma
  • Yorgunluk
  • Enerji üretiminin, tiroit hormonu değişimlerine bağlı olarak düşmesi ve beraberinde gelişen hareketlerin yavaşlaması, enerjisizlik, uykululuk hali.

Hashimato hastalığının belirtileri olarak sıralanan bu belirtiler, pek çok başka hastalıkta da gözlemlenebilen belirtilerdir ve bu sebeple hashimato hastalığı tespiti oldukça zor bir hastalıktır. Bu doğrultuda; nabız düşüklüğü, odaklanma zorluğu, hareketlerde yavaşlama, unutkanlık, göz altlarında ve yüzde şişme, iştahsızlık, depresyon, sinirlilik, dilde büyüme, adet düzensizlikleri, saç dökülmesi gibi belirtiler de gözlemlenebilmektedir.

Hashimato hastalığı durumunda genellikle kolesterol düzeyi yüksek olmaktadır. Bu durum kişide, kalp ve damar hastalıklarının oluşmasına sebep olabilmektedir. İleri düzeyde hashimato hastalıklarında ise, kalp zarında, akciğerde ve karında su toplaması meydana gelebilmektedir.

Hashimato Tiroidinde Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Hashimato hastalığına özgün bir diyet bulunmamaktadır. Hashimato hastalığında, birçok hastalıkta olduğu gibi sağlıklı beslenme önemli ve etkili bir tedavi seçeneği oluşturmaktadır.

İyot fazlalığının hashimato hastalığını tetiklediğine dair çalışmalar bulunsa da, bu durumun doğruluğu kesin olarak ortaya koyulmamıştır.

Selenyum alımının hormon yapısını ve vücut sağlığını düzenlediğine dair araştırmalar da yapılmaktadır. Selenyum, hashimato hastalığıyla birlikte vücutta üretimi artan antikorları azaltabilmekte ancak hastalığın gidişatına etki oluşturamamaktadır.

Antioksidanlar bakımından zengin meyve ve sebzeler, genel vücut sağlığında iyileşme oluşturabilmekte, bu durum tiroit bezini serbest radikaller olarak adlandırılan moleküllerin zararlarından korumaktadır. Bu nedenle hashimato hastalığı durumlarında, günlük diyetin önemli bölümünü renkli sebze ve meyveler oluşturmalıdır.

Hashimato hastalığında, B vitamini içeriği yüksek besinlerin tüketimi de vücut sağlığı için önemli bir yere sahip olmaktadır. B vitamini bakımından zengin besinler, metabolizmayı düzenlemeye yardımcı olmanın yanı sıra enerji vermektedir.

Hashimato Tiroidi Olan Hastaların Beslenmede Dikkat Etmesi Gereken Unsurlar Nelerdir?

Tiroit hormonunda yaşanan değişim, hipotiroidine sebep olabilmekte ve bu durum kişide metabolizmanın yavaşlamasına sebep olabilmektedir. Her gün tüketilen kaloriden daha fazlası yakılmadığı zaman kilo alınabilmektedir. Bu bakımdan kilo alınmaması, hatta kilo fazlalığı söz konusu ise, kilo verilmesi amaçlanmalıdır.

Hashimato hastalığında beslenmede protein dengesine özen gösterilmeli ve selenyum desteği alınmalıdır. İyotlu tuz kullanım miktarına dikkat edilmelidir.

Hashimato hastalığı bulunan kişilerde hormon değişimlerini tetikleme ihtimali bulunması bakımından, guatrojenik besinlerin, soya ve soya bazlı ürünlerin, işlenmiş ve sodyum içeriği yüksek besinlerin tüketiminden kaçınılması gerekmektedir.

Amaç Çalışmamızda otoimmun tiroid hastalığı (Hashimoto tiroiditi (HT) ve Graves Hastalığı (GH) ) tanısı alan olguların klinik, laboratuvar ve radyolojik bulguları ile birlikte tedavi yaklaşımlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu yolla otoimmün tiroiditli olguların sağlıklı büyüme-gelişmesini gözeten en uygun yaklaşımların ortaya çıkmasına katkı sağlanması umulmaktadır. Gereç ve Yöntem Çalışmamıza 2012-2018 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı polikliniğinde takip edilen 224 HT, 17 GH olmak üzere 241 kronik otoimmün tiroidit tanılı olgu dahil edildi. Olguların klinik, laboratuvar, radyolojik bulguları ve tedavi yaklaşımları geriye yönelik değerlendirildi. Bulgular Kronik otoimmün tiroidit kız cinsiyette ve pubertal dönemde daha sık görüldü. En sık başvuru yakınması HT'de boyunda şişlik (%19,7), GH'da çarpıntı (%35,3) idi. Hashimoto tiroiditi tanılı olguların %30,3'ünde sadece anti-tiroid peroksidaz antikor (anti-TPO), %9,3'ünde sadece anti-tiroglobulin antikor (anti-Tg), %60,4'ünde her ikisi birlikte yüksek idi. Cinsiyete göre otoantikor düzeyleri değerlendirildiğinde kızlarda anti-Tg düzeyi anlamlı olarak yüksek iken anti-TPO düzeyinde anlamlı farklılık saptanmadı. Hashimoto tiroiditi tanılı olguların tiroid bezi ultrasonografik değerlendirmesinde, %11,2 oranında nodül saptandı. Nodülü olan olguların %72'sine biyopsi yapıldı ve %61,1'inde kronik lenfositik tiroidit, %22,2'sinde benign adenomatoid nodül, 16,7'sinde tiroid papiller karsinom saptandı. Graves hastalığı tanısı alan olgularımızın hepsinde tiroid stimulan hormon reseptör antikorları (TSHrAb) yüksek idi. Olguların tümünde ek olarak anti-TPO, %64,7'sinde anti-Tg düzeyi de yüksek idi. İzlemde serum TSH anlamlı yükselerek normal sınırlara geldiği belirlendi. Sonuç Guatr ile başvuran olgularda otoimmün tiroiditler düşünülmelidir. Bu olgularda tiroid işlev bozukluğu olanlarda tedavi planlanmalı, tiroid ultrasonografisinde nodülü olan olgular değerlendirilmeli ve gerekli olanlara biyopsi yapılıp malignite dışlanmalıdır.

 

Objective Aim of our study was to evaluate the clinical, laboratory and radiological findings and treatment approaches of patients with autoimmune thyroid diseases (Hashimoto thyroiditis (HT) and Graves' Disease (GD) ). We hoped that it will contribute to expose of the most appropriate approaches to healthy growth and development of autoimmune thyroiditis cases. Material and Methods Our study included 241 patients with autoimmune thyroiditis (224 HT, 17 GD), followed at the clinic of Pediatric Endocrinology Department of Istanbul University Cerrahpaşa Medical Faculty between the years 2012-2018. Results Autoimmune thyroiditis was found more frequent in girls and in puberty. The most common complaint was swelling of the neck (19.7%) in HT and palpitation (35.3%) in GD. Only anti-thyroid peroxidase antibody positivity was found in %30,3 of the cases with HT, and %9,3 had only anti-thyroglobulin antibodies (anti-Tg). And also %60,4 of them had both antibodies high together. Autoantibodies were evaluated in HT according to gender and anti-Tg level was found significantly higher in girls. In the ultrasonographic evaluation, nodule was detected %11,2 of HT patients. A biopsy was performed in %72 of them and thyroid papillary carcinoma was found in %16,7. Thyroid stimulating hormone receptor antibodies were high in all of our patients with GD.It was showed that serum TSH levels were increased significantly compared to the initial period, and reached normal limits. Conclusion Autoimmune thyroiditis should be considered in patients with goiter. Ultrasonographic examination should be performed, and biopsy should be made if necessary in order to diagnose any malignancies.

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır