eğitim paradigmaları / yüzyılda değişen eğitim paradigmaları - Haberler

Eğitim Paradigmaları

eğitim paradigmaları

Eğitimde Değişen Paradigmalar

Bir dersin etkililiği, sonunda öğrencilerin ne kazandığına göre belli olur. Her öğretmenin ilk amacı öğretim faaliyetlerinin başarılı bir şekilde yürütülmesidir. Eğer öğrenciler de bu derslerden bir şeyler öğreniyorsa, sanki sorunun büyük bir kısmı ortadan kalkıyormuş gibidir. Fakat özellikle “öğrenci”, “öğretim”, “ders” ve “başarı” kavramlarıyla ilgili değişen paradigmalar,  “etkililik” kavramı üzerinde öğretmenlerimizin biraz daha düşünmelerini gerekli kılıyor. Gelin bu paradigmaların neler olduklarına kısaca göz atalım:

  • Öğretmen değil, öğrenci odaklılık: Dersler eskiden beridir hep öğretmen merkezli yürüyor. Bu da doğal olarak tüm etkinliklerin başlatıcısı, kullanıcısı ve hatta uygulayıcısının da öğretmen olmasını gerektiriyor. Halbuki dünyada değişen trendler ve pedagojinin özüne bakıldığında derslerin öğrenci merkezli yürümesi gerekiyor. Yani sınıf denilen ortamda öğretmenden çok öğrencinin aktif olması gerekiyor. 
  • Öğretim değil, eğitim: Eğitim var olduğu ilk günden beri öğrenciye yani çocuğa hep cahil, bilgisiz ve tecrübesiz olarak baktı. Bu nedenle de çocuğa onun bilmediklerini öğreten bir rol üstlenmiştir. Doğrudur, çocuk tecrübesizdir, henüz yaşam formlarının başka türlerinin de olduğunu bilmiyor olabilir. Fakat bu onun sadece oturup bilen birisinden dinlemek yoluyla öğrenmesini gerektirmez. Eğer bu sürece çocuğa bir şeyler öğretmek değil de, onu eğitmek açısından bakılırsa, çocuğun da kendi başına bir şeyler başarabileceği, bilgiye kendisinin de ulaşabileceği, neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunda rahatlıkla seçim yapabileceği görüşü ortaya çıkar. Bu bakış açısında öğretmenin çocuğa yardımcı olması, ortam hazırlaması, fırsatlar sunması gerekir.
  • Bilgiden ziyade, yaşam odaklılık: Kimi eğitimciler çocukları “bilmediği şeyleri öğrenmesi gereken kişi” olarak değerlendirdiği için derslerin çoğunluğu çocuğa bilgi aktarma amacıyla tasarlanmaktadır. Bu nedenle sınavlarda bilgiyi ne kadar hatırladığı sorulur, ne kadar bilgi sahibi olmasına göre de başarılı ya da başarısız kılınmaktadır. Oysa çocuğun kişisel yaşamı etkinliklerle doludur. Bir yerde oturup sizleri dinlemesi hem zor hem de mümkün olmayan bir davranıştır. Bu nedenle çocukların sınıf ortamları da, sınavları da, ödevleri de yaşam odaklı olacak şekilde tasarlanmalıdır. Bu çocuğun doğasına da uygun olduğu için sınıf içi disiplin sorunları da ortadan kalkacaktır.
  • Başarı değil, kazanım: Bu iki kavram biraz birbiri içine girmiş gibidir. Bu nedenle her birini tanımlarken diğerinden de yararlanmak durumunda kalacağız. Eğer eğitim faaliyetlerini öğrenciye bir şeyler “öğretmek” amacıyla tasarlarsanız, çocuğun bu faaliyetler sonunda onu öğrenip öğrenmediğine bakarsınız. Eğer öğrendiyse başarılı, değilse o öğrenci başarısızdır. Onun yerine eğitim faaliyetlerini “çocuğun öğretmen rehberliğinde kendi kendine bir şeyler edinebilmesi için özel şartlarda tasarlanmış etkinlikler bütünü” olarak tanımlarsanız, öğrencinin bu süreçte edindiği her şey onun hanesine kazanılmış başarı olarak yazılacaktır. Kısacası bu bakış açısında başarısız öğrenci olamaz.
  • Topluca değil, bireysel eğitim: Her toplum gibi ülkemizin de ekonomik, sosyal, kültürel ve hatta coğrafi açıdan kendine has çıkmazları vardır. Bu tür sorunlar bir yandan eğitim hizmetinin içeriğini etkilerken, bir yandan da eğitim öğretim faaliyetlerinin yürütüldüğü mekanların zenginliğini de etkiler. Aksi halde halen devam etmekte olan birleştirilmiş sınıflar, lise ve ilköğretim öğrencilerinin sadece bir tel örgüyle bölmek koşuluyla aynı binayı paylaşması gibi durumlar olmazdı. Ders programlarının tek bir merkezden hazırlanıyor olması, sanki ülkemizin yukarda bahsettiğimiz yerel farklılıklarının olmadığını düşündürüyor. Bu nedenle ders kitapları, öğretim programı, materyaller, derslikler ve hatta öğretmen yeterlilikleri bile aynı. Halbuki eğitimde her öğrenci kendi yolunu;  kendi becerilerine, ilgi ve isteklerine göre yürür. Bazı ders kitaplarının kimi okullarda işlevsiz kalmasının nedeni bu farklılıktan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle aynı yaş grubundaki öğrencilerin tamamının benzer özellikler taşıdığı kanaati yerine, bireysel farklılıkları olduğu ve bu nedenle eğitim yaşantılarının da bireysel devam etmesi gerektiği kabullenilmelidir.
  • Belki de öğretmen değil, eğitmen: Öğretmen kavramı artık kendi tanım içeriğinin dışında kalsa da, yine de o öğretim ve bilgi odaklı klasik bakışın gölgesinde gelişmiş bir kavramdır. Bu klasik bakış bir yandan toplumun “öğretmen”den beklentilerini şekillendirirken, bir yandan da öğretmenin kendi davranışlarına da yön vermektedir. Oysa eğitmen eğitim sürecinin her aşamasından sorumlu kişidir. Eğitmen sadece bildiğini öğretmez, aynı zamanda rehberlik eder, eğitim ortamını tasarlar, yönetir ve öğrencilerin kendilerinin öğrenebilmeleri için şartlar hazırlar. Bunları bugün öğretmen de yapıyor diyebilirsiniz. Fakat öğretmenin kim olduğu ile ona yüklenenler arasında bir tezatlık vardır.

Eğitim sürecine yönelik bu kavramsal bakışlar klasikleşmiş zihniyetlerden kaynaklanır. Oysa özellikle son yüzyılda birey, öz benlik, bireysel yaşam, bireysel tercihler daha bir önem kazanmıştır. İş hayatı, sosyal yaşam tarzları, giyim, kuşam ve kültürel etkinlikler bu kavramsal bakışı çoktan benimsemişken, eğitim sisteminin bu değişimden geri kalması düşünülemez.

Esas sorun hayata dair ne varsa her şey değişim geçirmişken, eğitim sistemindeki klasikleşmiş paradigmaların hala korunmasından kaynaklı bir çatışmanın yaşanmasındadır. Eğitim kendini yenilemeden bu düalist bakıştan kurtulamayacağı için sorunlar da devam edecektir.

Doç. Dr. Cengiz Şimşek

ÖZ

Bu araştırmada BIT yönelimli genç eğitim araştırmacılarının yöntem paradigmaları ile bilimsel araştırma motivasyonları incelenmiştir. öğretim yılında “Bilimsel Araştırma Motivasyonları ve Yöntem Paradigmaları” anketiyle 8 üniversiteden akademisyenden veri toplanmıştır. Toplanan verilerin analizinde %, f, Sd, N ve  betimsel istatistikleri ile birlikte parametrik testlerden bağımsız iki örneklem t-testi, Pearson korelasyon katsayısı, tek yönlü ANOVA ve yol analizinden yararlanılmıştır. Ulaşılan bulgulara göre BIT yönelimli genç eğitim araştırmacılarının bilimsel araştırma için başta insan yaşamına katkı ve bilimsel merak olmak üzere içsel motivasyonlu oldukları ve daha çok nicel paradigmayı destekledikleri belirlenmiştir. Ayrıca teknoloji kullanımı konusunda kendilerini orta düzeyde gören genç araştırmacıların ileri düzeyde görenlere göre daha fazla parasal motivasyonlu oldukları belirlenmiştir. yaş aralığındaki yardımcı doçentlerin yaş aralığındaki araştırma görevlilerine göre nicel paradigmayı daha fazla destekledikleri belirlenmiştir. Yapılan path analizi sonucunda bilimsel araştırma motivasyonlarından bilime katkının hem nicel paradigmayı (β=, p=) hem de karma paradigmayı (β=, p=) anlamlı bir şekilde yordadığı belirlenmiştir.

ANAHTAR KELİMELER

Genç eğitim araştırmacıları, Eğitimde BIT, Yöntem paradigmaları, Bilimsel araştırma motivasyonları

TAM METİN: PDFTAM METİN: PDF (English)



DOI: funduszeue.info

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası