beyza alkoç youtube / Beyza Alkoç (@beyzalkoc) • Фотографије и видео записи на услузи Instagram

Beyza Alkoç Youtube

beyza alkoç youtube

Kilometre

September 13,
YouTube kanalımda Beyza Alkoç'u ve Kilometre kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: seafoodplus.info

Bu kitap yorumuna yazar Beyza Alkoç'un Karantina serisine yazdığım kitap incelemesi için kendi Instagram hikayesinde paylaştığı düşüncelerini göstererek başlamak istiyorum: seafoodplus.info

Karantina kitabı incelemesinde bahsettiğim gibi kitabın neredeyse her sayfasında ağza alınmayacak küfürlerin olması, erkeğin kadın üzerinde sürekli bir sahiplik ve himaye iddia etmesi ile Alkoç'un çoğunluğu çocuklardan oluşan takipçi kitlesinin edebiyat zannedilen bir iğneyle uyutulmasını yazdıktan sonra kendisinin bana cevabı, edebi açıdan söylediklerime bir antitez bulabilmek yerine doğrudan "şizofrenik" olduğumu söylemek oldu. İncelememde yazdığım şeylere hiçbir cevabı olamadığı için ilkokullu çocukların birbiriyle olan kavgası gibi argümanlarımla alakası olmayan bir yorum yapmayı tercih etti.

Kilometre kitabı incelemesine özel olarak farklı bir şey yapacağız, Google'dan Goodreads'e yolu düşüp bu kitap yorumunu okuma ihtimali bulunan okurlar için her yorum yazan arkadaşa bu sefer, ölmeden önce okunması gereken değil okumadan önce ölünmesi gereken 1 adet kitap önereceğim. Böylece hangi kitapları okumamamız gerektiğini anlayarak bu tür kitaplarla vakit kaybetmeyeceğiz. Hatta belki de genç arkadaşlar bir ihtimal yorumları okur da bunun gibi kitaplarla vakit kaybetmek yerine çok daha iyi ve nitelikli kitaplarla karşılaşırlar diye siz de değerli vaktimizi kaybetmemek açısından okumadan geçebileceğimiz kitap "önermeyiş"lerinde bulunabilirsiniz.

Mesela, vakit kaybetmemeniz için okumamanız gereken bazı kitaplar:
1- Beyza Alkoç, Karantina
2- Büşra Yılmaz, 4N1K
3- Murat Övüç, Yanık Görümce

Öncelikle kitabın kapak tanıtımından başlamak istiyorum:
seafoodplus.info
Bu tanıtım öyle bir tanıtım ki, kitap resmen mumlarla ve led ışıklarla birlikte Instagram'daki kitap fotoğrafçılarının kutsal ayinlerinin yerini almak için bekliyor. Çünkü sosyal medyadaki etkileşim müptelaları yüzünden özellikle de yeni kuşaktaki çoğu gencin, kitapları kendi kimliklerine katıp olgunlaşmak için değil, sosyal medyada ilgi görüp statü kazanmak, arkadaşlık gruplarına kabul edilmek ve birileri tarafından onaylanmak için okuduğunu fark ettim. İşte bu yüzden de kitabın bize içerik olarak kattıklarına değil, Instagram Edebiyatı üzerinden ilerleyen, kapağa ve görünüşe tapan, şekilciliği kendine biat edinen, edebiyatın işlevlerini boşaltan ama takipçi sayılarının yükselmesini arzulayan sanal bir “çok satan kitaplar” çağı içerisinde yaşıyoruz.

Bir kitap düşünün, başlangıç cümleleri "Ayaklarıma baktım. Ayaklarımdaki siyah Vans ayakkabılarıma, kenarlarındaki beyaz çizgilere. İkisinin zıtlığına, zıtlığının güzelliğine." (s. 3) şeklinde. Hani çayın, kahvenin, pastanın veya çöreğin edebiyatını gördüm de neredeyse asgari ücretin çeyreği miktarında liraya satılan ve hiçbir ekstra özelliği olmayan Vans ayakkabıları üzerinden edebiyat yapana da ilk kez rastlıyorum. Büyük resmi görme kursundan henüz çıktığım için buradaki öncelikli amacın Z kuşağının ilgi alanlarına oynamak ve onların duymaktan hoşlanacağı bir şeyler söylemek olduğu aşikar.

Bir gün durmadan koşmaya başlayan bir film karakteri olan Forrest Gump'ın yolda görmesi halinde kilometrede aniden durup geri döneceği bu kitabı, İsmail YK'nın Şappur Şuppur şarkısına benzettim. Çünkü içerisinde o kadar çok "Beni beğeneni ben ben beğenmem. Benim beğendiğim ise beni beğenmez" minvalinde cümleler var ki, bunlardan sadece bir tane örnek vermek istiyorum:

"Benden giden kimse olmadı. Çünkü bana gelen kimse olmadı. Ben de kimseden gitmedim. Çünkü ben de kimseye gitmedim." (s. 6)

Demek ki ben de yazacağım kitapta "Al dedi çocuklarını dedi çocuklarını istiyorsan dedi kendini dedi al kendini dedi git dedi nerde kalırsan kal dedi bana" şeklinde cümleler yazarsam binlerce kişi tarafından okunabilirim gibi görünüyor. Acaba Beyza Alkoç bu kitabını yazarken İsmail YK ile birlikte mi çalışmıştı? Kafamda deli sorular

Zaten bütün kitabın konusu İzmir ve Ege adında iki aşığın en sonunda birbirine kavuşması üzerine kurulu. Karantina kitabı incelemesinde yaptığım gibi yine bilinçli olarak spoiler verip bu kitabın sayfasına giren heyecanlı Alkoç müritlerini üzüyorum. Ayrıca kitabın tamamının Whatsapp konuşmaları üzerinden gitmesi, Beyza Alkoç'un İsmail YK sponsorluğunun yanısıra bir de Mark Zuckerberg sponsorluğu da mı var acaba diye sorgulatıyor Gördüğünüz gibi normal dünyada asla bir araya gelemeyecek üç adet ismi yan yana düşündürebilme başarısıyla Beyza Alkoç, "paralel evren edebiyatçısı" şeklinde bir lakabı da hak ediyor.

Dünyanın farklı yerlerinde de olsa aynı gökyüzüne baktıklarını fark eden gençlerin astronomları ve astrologları şok ettiği bu kitapta, İzmir ile Ege'nin aşkını okuyup ikisinin Eyfel Kulesi önünde fotoğraf çektirme hayallerini takip ederken Eyfel Kulesi mimarı olan Stephen Sauvestre'nin Eyfel kulesini tasarlamayıp o demirlerin demir atölyesinde hiç üretilmemesini, Ege Bölgesi'ndeki levhalar ilk kez oluşurken dağların kıyıya dik olarak uzanmayıp İzmir'in üzerinden paralel olarak geçmesini ve hatta bulunduğum konumdan kilometrelik bir daire çizerek bu kitabın bu daire içerisine hiçbir zaman sokulmamasını düşündüm. Yani tam olarak şöyle:

seafoodplus.info

Ayrıca kitabın içerisinde öyle başkası adına utanılacak bölümler vardı ki, onlardan sadece birisini göstermek istiyorum:

"Ege'nin takipçi sayısı daha geçen hafta 'tü. Şimdi ise olmuştu. Bunu hatırlıyorum çünkü ona uğurlu sayılarımın 4 ve 7 olduğunu söylemem üzerine bana takipçi sayısının olduğunu söylemişti. Şimdi ise takipçi sayısı olmuştu. Kimdi bu üç kişi?" (s. )

Derde bakar mısınız? Eskiden toplumcu gerçekçi ya da birey psikolojisine eğilen yazarlarımız yaşadıkları dönemde bile hak ettikleri değeri bulamamışken, kitabının tamamını Whatsapp konuşmaları üzerinden kurgulayan ve takipçi sayılarını dert edinen insanları anlatan bu kitap binlerce kişi tarafından okunuyor. "Tabii ki de para vermedim yayınevi" şeklinde e-kitaptan okuduğum bu kitabı, diğer insanların neden okuduğuna bir türlü anlam veremiyorum.

İncelemenin başlarında dediğim gibi yazacağınız her yorum için vakit kaybetmemeniz açısından okumamanız gereken 1 adet kitap önermeyişinde bulunacağım.

Çabuk, Beyza Alkoç'un müritleri gelmeden

Beyza Alkoç

Beyza Alkoç

Çağdaş Türk edebiyatının başarılı genç kalemlerinden Beyza Alkoç, yazarlık konusundaki üretkenliği ve her biri ayrı ses getiren romanlarıyla adından sıkça söz ettiriyor. Eserlerini başta online bir kitap platformunda yayınlamaya başlayan yazar, gördüğü büyük ilgi sayesinde bugün basılı yayıncılıkta da en çok satan yazarlar arasında yer alıyor. Edebiyata olan ilgisini ve üstün yeteneğini henüz çok küçük yaşlarda keşfeden Beyza Alkoç, kitapları ile sizi de gelecekteki büyük bir yazarın doğuşuna tanıklık etmeye çağırıyor.

Bazıları Yeteneği ile Doğar

Beyza Alkoç, İstanbul’un Fatih ilçesinde 15 Şubat yılında dünyaya geldi. Henüz okumayı öğrenmeden çevresine çeşitli kurgular anlatmayı çok seven Alkoç, ilkokul çağlarından itibaren farklı türlerde yazmaya başladı. Ve ilk roman denemesini de sekiz yaşındayken gerçekleştirdi.

Alkoç, çocukluk ve ilk gençlik yıllarındayken kitapların ve filmlerin üzerine yeni senaryolar üretmeye başladı. Ve yazdığı “fanfiction” adı verilen bu öykülerle, daha o dönemlerde dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Aynı zamanda genç yazar, tiyatro türünde de çeşitli denemeler ortaya koydu. Edebiyata ve yazmaya olan bu yoğun ilgisi, Alkoç’un eğitim hayatı boyunca hikaye dalında pek çok birincilik ve ödül kazanmasına vesile oldu.

Tutkularının Peşinden Koşan Genç Bir Yazar

Beyza Alkoç, ilk kitabı Sınır’ın baskısını henüz 18 yaşındayken okurlarıyla buluşturdu. Böylece çocukluk hayallerini oldukça erken bir yaşta gerçeğe dönüştüren yazar, sonrasında gerek çevrim içi ortamda gerekse de basılı olarak romanlarını yayımlamaya devam etti. İlk öykülerini daha çok aşk üzerine kurgulayan Alkoç, ilerleyen dönemlerde bilim kurgu alanında da hacimli eserler ortaya koydu. Bununla birlikte gerilim ve korku türündeki yeteneğini de keşfeden yazar, özellikle Karantina roman serisi ile hayran kitlesini sayıca çok daha yukarılara taşımayı başardı.

Beyza Alkoç’un, sadece ’ten yılına kadar yayınlanmış dokuz romanı bulunuyor. Aynı zamanda Mütercim Tercümanlık ve Sosyoloji alanlarında lisans öğrenimi gören Alkoç, yazarlık alanındaki yeteneğini öğrenmeye olan tutkusu ve üretkenliği ile geliştirmeye devam ediyor. Yeni nesil Türk edebiyatının en sevilen örneklerine sahip olmak için siz de Beyza Alkoç’un romanlarını hemen keşfetmeye başlayın!

 

Beyza Alkoç hayranlarının gözü kulağı burada: KİLOMETRE FİLMİ NE ZAMAN ÇIKACAK? km filmi nerede çekiliyor?

Kilometre filmi ne zaman çıkacak? sorusu Beyza Alkoç hayranları tarafından sık sık soruluyor. Farklı şehirlerde yaşayan iki kişinin hikayesini konu edinen kitabın beyaz perdeye aktarılacağı söylentileri ve hazırlıklar Kilometre hayranlarında heyecana yol açtı. Böylece kitapseverler kendilerinin tasavvur ettiği KM’nin film olarak yayımlanacağı güne odaklandı. Böylece filmin çıkış tarihi, oyuncuları, konusu ve nerede çekileceği araştırılıyor. Peki, Kilometre filmi ne zaman çıkacak? km filmi nerede çekiliyor? İşte detaylar…

KİLOMETRE FİLMİ NE ZAMAN ÇIKACAK?

Kitapseverlerin beğenerek bir solukta okuduğu Kilometre filminin ne zaman çıkacağı henüz bilinmiyor. Fakat Beyaz Alkoç hayranlarına güzel bir haber var ki hazırlıklar başladı. Beyza Alkoç’un İnstagram hesabından yapılan paylaşımda, “Bu haberi sizlerle paylaşmak için günlerdir sabırsızlıkla bekliyordum. Sonunda o gün geldi” ifadelerine yer verdi.

Beyza Alkoç hayranlarının gözü kulağı burada: KİLOMETRE FİLMİ NE ZAMAN ÇIKACAK? km filmi nerede çekiliyor?

KM FİLMİ NEREDE ÇEKİLİYOR?

Dizinin nerede çekildiği konusunda ise yine Alkoç’un paylaşımı ipucu verdi. Alkoç paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“Yıllar boyunca hayal ettiğim satırların başrolü, canım İzmir’im”

Paylaşımlardan yola çıkılarak Kilometre filminin çekimlerinin İzmir’de yapılması bekleniyor.

BEYZA ALKOÇ KİMDİR? NE İŞ YAPIYOR?

Yazıya olan yeteneği küçük yaşlardan itibaren öne çıkan Beyza Alkoç, yazmaya tiyatro oyunları ve romanlar kaleme alarak başladı. Önceleri bir sosyal medya platformunda yazan Alkoç, elde ettiği başarıyla kendisine hatırı sayılır miktarda okuyucu kitlesi oluşturmayı başardı. Ardından ’te ilk kitabı olan Asansör’ü yayımladı. Kısa süre içerisinde Karantina, Karantina: İkinci Perde, Sınır ve Sınırsız kitaplarını da yayımlayan yazar, bu defa  Kilometre’yi okuyucuyla buluşturdu. 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir