Yazılı hukuk kuralları, “mevzuat” olarak bilinmektedir. Mevzuat, Anayasa’daki ilgili hükümlere aykırı olmamak kaydıyla çıkarılan kanunlar ile bu kanunlara aykırı olmamak üzere yürürlüğe konan tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge ve diğer yazılı metinlerden oluşur.
Sağlıkla ilgili yazılı hukuk kuralları ise “sağlık mevzuatı” olarak tanımlanır. Sağlık mevzuatı, kişinin ruhen ve bedenen iyilik halinde olması amacıyla çıkarılan yasal düzenlemeler ile çeşitli yasal düzenlemelerde yer alan ve sağlık ile ilgili olan hükümlerden oluşmaktadır.
HUKUKUN KAYNAKLARI
Hukuk literatüründe kaynak terimi esas olarak maddi ve şekli olmak üzere iki anlamda kullanılmaktadır. Hukukun maddi kaynağı, hukuk kurallarının kaynağını belirtmektedir. Hukuk kurallarının oluşmasına neden olan her türlü toplumsal ve fikri veri, hukukun maddi kaynağını oluşturmaktadır. Hukukun şekli kaynakları ise, hukuk kurallarının ortaya çıkış şekilleriyle ilgilidir. Hukukun şekli kaynakları da kendi içinde genel olarak asli kaynaklar ve yardımcı kaynaklar olmak üzere ikiye ayrılır. Asli kaynaklar, mevcut ve uygulanması zorunlu hukuk kurallarıdır. Yardımcı kaynaklar ise, ilmi içtihatlar, mahkeme içtihatları ve mukayeseli hukuk kurallarından oluşur. Hukukun asli ya da esas kaynakları da kendi içinde yazılı kaynaklar ve yazısız kaynaklar şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Yazılı kaynaklar anayasa, kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik ve bireysel işlemlerden oluşurken , yazısız kaynaklar ise örf ve adetlerdir.
Yürürlükte bulunan hukuk kurallarının bütününe hukuk dilinde “pozitif hukuk” veya kısaca “mevzuat” denir. Mevzuat, anayasa, kanunlar, kanun hükmünde kararnameler, tüzükler ve yönetmeliklerden oluşur. Bunlar arasında hiyerarşik bir sıralama vardır. Üstünlük sırasıyla anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik şeklinde sıralanırlar. Buna “normlar hiyerarşisi” veya “hukuk düzeni piramidi” denir. Yani bir kanun geçerliliğini anayasadan alır ve anayasaya aykırı olamaz. Aynı şekilde bir tüzük geçerliliğini kanundan alır ve kanuna aykırı olamaz.
Normlar hiyerarşisini oluşturan anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelikler arasında çıkabilecek uyumsuzlukları, ülkemizde hangi yargı organları denetlemektedir?
Ülkemizde bu görevi Danıştay’a ve İdare Mahkemeleri üstlenmektedirler.
ANAYASA
Anayasa kavramı, “maddi” ve “şekli” olmak üzere iki şekilde tanımlanmaktadır. Maddi anlamda anayasa, devletin temel organlarının kuruluşunu ve işleyişini belirleyen hukuk kurallarının bütününe denir. Buna göre, bir kuralın anayasa kuralı olup olmadığı içeriğine ve düzenlediği konuya bakılarak belirlenir. Şekli anlamda anayasa ise, normlar hiyerarşisinde en üst sırayı işgal eden, kanunlardan farklı ve daha zor usulle konulup değiştirilebilen hukuk kurallarının bütünü olarak tanımlanmaktadır. ,Yani bir kuralın anayasa kuralı olup olmadığına içeriğine bakılarak değil, o kuralın bulunduğu yere, yapılış ve değiştiriliş biçimine bakılarak karar verilir. Anayasa , kanunların üstünde yer alan ve kanunlardan daha zor değiştirilen kurallardır. Bu anlamıyla her şey bir anayasa kuralı olabilir. Anayasada devletin temel kuruluşuna ilişkin hükümler bulunur. Yine temel hak ve özgürlüklere ilişkin kuralların da anayasada yer alır.
Anayasaların Yapılış ve Değiştirilişleri
Anayasalar değiştirilmeleri bakımından yumuşak ve katı anayasalar olmak üzere ikiye ayrılır. Yumuşak anayasalar, normal yasalar gibi yapılan ve kolayca değiştirilen anayasalardır. Katı anayasalar, sıradan yasaların yapılışındaki yöntemlerden daha farklı ve daha kanıtlayıcı yöntemlerle yapılan anayasalardır. Katı anayasaları genellikle kurucu meclisler yapar. Ülkemizde şu an 7 Kasım 1982 tarih ve 2709 sayılı Anayasa yürürlüktedir. Anayasa, 12 Eylül1980’de askeri müdahale yapanların oluşturulan katı bir anayasadır. Anayasayı değiştirme yetkisi, esas itibariyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’ne aittir. Anayasamızın değiştirilebilmesi için , anayasa değişikliği teklifinin TBMM üye tam sayısının en az üçte biri (yani 184 milletvekilinin imzasıyla) tarafından verilmesi gerekir. Anayasa değişikliği teklifi TBMM’ inde iki kez görüşülür. İki görüşme arasında en az iki tam gün bulunur. Anayasa değişikliği teklifinin kabulü için yapılan oylama “gizli oy” ile yapılır. Değişiklik teklifinin kabul edilebilmesi için, teklifin TBMM üye tamsayısının en az beşte üçü (330 milletvekili) tarafından kabul edilmesi gerekir. Değişiklik teklifi, TBMM üye tamsayısının beşte üçünden fazla ama üçte ikisinden az oyla (yani 330 ila 366 oy) kabul edilmiş ise, Cumhurbaşkanı bu değişikliği ya halkoylamasına sunar ya da bir defa daha görüşülmek üzere TBMM’ine geri gönderir. TBMM’nin bu değişikliği aynen kabul edebilmesi için en az üçte iki çoğunlukla (yani 367 ve daha fazla milletvekilinin oyuyla) kabul sağlaması gerekir. Anayasa değişikliği teklifi, bu çoğunlukla kabul edilmişse, Cumhurbaşkanı bu değişikliği ya onaylamak ya da halkoylamasına sunmak zorundadır. TBMM, anayasa değişikliği teklifini doğrudan doğruya en az üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla(yani 367 ve daha fazla milletvekilinin oyuyla) kabul etmiş ise, Cumhurbaşkanı bu değişikliği onaylayabilir, halkoylamasına sunabilir ya da bir kez daha görüşülmesi için TBMM’ine geri gönderebilir. TBMM, kendisine geri gönderilen değişikliği aynen ve aynı çoğunlukla (yani 367 ve daha fazla milletvekilinin oyuyla) kabul ederse, bu takdirde Cumhurbaşkanı değişikliği onaylamak veya bir kez halkoylamasına sunmak zorundadır. Anayasamızın içeriğine bakıldığında ise, bir başlangıç ve yedi kısımdan oluştuğu görülmektedir. Birinci kısımda devletin şekli ve Cumhuriyetin niteliklerine ilişkin esaslar; ikinci kısımda kişilerin temel hak ve hürriyetleri ile ödevleri; üçüncü kısımda devletin temel organları; dördüncü kısımda mali ve ekonomik hükümler; diğer kısımlarda ise diğer hükümler yer almaktadır. Dolayısıyla 1982 Anayasası’nın çerçeve bir anayasa değil, ayrıntılı bir anayasa olduğu söylenebilir.
KANUN
Kanun kavramı, maddi ve şekli olmak üzere iki farklı tanım vardır. Maddi kriterde, bir işlemin kanun olup olmadığı içeriğe bakılarak belirlenmektedir. Şekli kriterde ise, bir işlemin kanun olup olmadığı içeriğinden hareketle değil, hangi organ tarafından ve hangi usulle yapıldığına bakılarak belirlenmektedir. Türk pozitif hukukunda kanun maddi kritere göre değil, şekli kritere göre tanımlanır. Anayasamız 87’inci maddesinde “kanun koymanın, değiştirmenin ve kaldırmanın” TBMM’nin yetkisi içinde olduğunu belirtmiştir. Kanunlar , Anayasamızın yetki verdiği ile TBMM tarafından, Anayasamızda öngörülen usullere uyularak yapılan işlemlerdir. Kanunların konusuna bakıldığında, Anayasa’ya göre bazı işler ve işlemler ancak kanunla yapılabilir ya da bazı konular ancak kanunla düzenlenebilir. Türkiye’de çıkan kanunların tarihsel gelişimi incelendiğinde, temel olarak dört dönemde toplandığı görülmektedir:
• Cumhuriyet öncesi dönemden kalan ve halen yürürlükte olan kanunlar.
• TBMM’nin kuruluşundan (23 Nisan 1920), 27 Mayıs 1960 tarihine kadar çıkarılan kanunlara, 1’den 7480’e kadar numara verilmiştir.
• 27 Mayıs 1960 tarihindeki hükümet darbesinin ardından 1 Kasım 1961 tarihine kadar çıkarılan kanunlar tekrar 1’den numaralandırılmış ve kanunlar 375’e kadar numaralandırılmıştır.
• 1961 Anayasası’na göre iki meclisten oluşan yasama organı tarafından çıkarılan kanunlar. Bunlar da 1’den başlayarak sayı almıştır.
Kanunların Özellikleri
Yasama organı tarafından konulmuş olan kanunlar, herkes tarafından uyulması zorunlu genel, sürekli ve soyut hukuk kurallarıdır. Kanunların böylece üç ortak özelliği bulunmaktadır. Bunlar: yazılı olma, genel ve soyut olma ve sürekli olmadır. Kanunlar yazılı hukuk kurallarıdır. Ayrıca kanunların yapılışları özel bir biçime bağlanmıştır. Bu özelliği nedeniyle kanunlar, örf ve adet kurallarından kolayca ayrılmaktadırlar. Bir kanun hükmü, devletin egemenliği altında bulunan bütün ülkede geçerli olur. Bu ilkenin istisnai durumları vardır. Bazen kişiye özgü kanun çıkarıldığı görülmektedir. Kanunların sürekli olması ise, yürürlüğe girdikten sonra alanına giren tüm olaylara, yalnızca bir kere değil, yürürlükte kaldığı süre içinde her yinelenişinde uygulanışını ifade eder. Kanunların bunların dışında ulaşılabilir ve anlaşılabilir olmaları da gerekmektedir. Kanunların Resmi Gazete’de yayımlanması zorunluluğu, ulaşılabilirlik koşulunu biçimsel anlamda gerçekleştirse de, bu yeterli olmayabilir. Kanunların özenle hazırlanması, kanun hükümleri arasında çelişkiler olmasından kaçınılması, çeşitli kanunlarda aynı kavramı belirtmek için kullanılan sözcüklerde tutarlılık olması da gerekir.
Kanunların Yapılması
Kanun yapma yetkisi TBMM’ne aittir. Bir kanunun yapılmasında dört aşama vardır. Bunlar öneri, görüşme, kabul ve yayım aşamalardır. Kanun önerisini kimlerin yapabileceği Anayasa’da belirtilmiştir. Bunlar TBMM üyeleri (milletvekilleri) ile Bakanlar Kurulu’dur. Eğer kanun önerisi, Bakanlar Kurulundan gelmişse buna “kanun tasarısı”, meclis üyelerinden gelmişse buna da “kanun teklifi” adı verilmektedir.
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME
Yasamanın bir toplumsal olayı kanun şekline getirmesinde uzun ve zaman alan yasama işlemleri konunun güncelliğini kaybetmesine neden olmaktadır. Bu duruma çözüm olarak, yürütme organının, önceden yasama organından yetki olarak yönetsel düzenlemeler yapması görüşü hukuk sistemine girmiştir. Kanun hükmündekararnameyi, “yasama organının yetki vermesi üzerine Bakanlar Kurulu’nun belirli konularda yaptığı ve kanun gücündeki ve değerindeki düzenlemeler” şeklinde tanımlayabiliriz. Yabancı hukuk sisteminde uzun süreden beri uygulanan bu yöntem, hukukumuza ilk kez 1876 tarihli Anayasa ile girmiştir.
Olağan Dönem Kanun Hükmünde Kararnameleri
Olağan dönemlerde kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi münhasıran Bakanlar Kurulu’na verilmiştir. Ancak Bakanlar Kurulu’nun kanun hükmünde kararname çıkarabilmesi için, önce bir kanunla o konuda TBMM tarafından yetkilendirilmiş olması gerekir. Olağan dönem kanun hükmünde kararnameleri ile düzenlenebilecek alan konular Anayasa’nın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevleri kapsamaz Bunun dışındaki diğer konularda kanun hükmünde kararnameler ile düzenlenebilir. Kanun hükmünde kararnameler başbakan ve bütün bakanlar tarafından imzalanır ve Cumhurbaşkanı tarafından da imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanır.
Olağanüstü Hal ve Sıkıyönetim Kanun Hükmünde Kararnameleri
Olağanüstü hal ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamelerini çıkarma yetkisi normal Bakanlar Kurulunda değil, Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kuruluna aittir. Burada yetki kanununa gerek yoktur.Olağanüstü hal ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamelerinde konu sınırlaması da yoktur.değildir.
TÜZÜK
Kanunların nasıl uygulanacağı bir başka yazılı hukuk kuralına bırakılır. Hukukun bu kaynağına “tüzük” adı verilir. Tüzüğü “bir kanunun uygulamasını göstermek ve emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve Danıştay’ın incelemesinden geçirilmek şartıyla Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yazılı hukuk kuralı” olarak tanımlayabiliriz. Tüzük çıkarma yetkisi Bakanlar Kurulu’na aittir. Tüzük çıkarmanın biçimsel koşulları bulunmaktadır. Bu kurallar şöyle sıralanabilir. Bir kurallar bütününün tüzük sayılabilmesi için, Bakanlar Kurulu’nca hazırlanmış olması ve Danıştay’ın incelemesinden geçmiş bulunması, Cumhurbaşkanı tarafından imza edilmiş ve Resmi Gazete’de yayımlanmış olması gerekir. Bu koşullardan birisi eksik olduğu takdirde, tüzükten söz edilemez.
YÖNETMELİK
Yönetmelikler, devlet örgütü içinde bulunan çeşitli kurum ve kuruluşların daha ziyade kendi iç bünyelerini ilgilendiren, çalışma usullerini düzenleyen kurallar bütünüdür. Yönetmelikler, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri tarafından, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere çıkarılırlar. Görüldüğü gibi, bakanlıklar dışında, kamu tüzel kişilerine de yönetmelik yapma yetkisi verilmiştir. Tüzüklerin aksine yönetmelikler için belli bir şekil şartı getirilmemiştir. Tüzüklerin Danıştay’ın incelemesinden geçirilmesi şart olmasına rağmen, yönetmelikler için böyle bir şart yoktur. Ayrıca yönetmeliklerin Cumhurbaşkanı tarafından imzalanması da gerekmez Keza her yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayımlanması da şart değildir. Anayasa’nın 124. maddesine göre, hangi yönetmeliklerin Resmi Gazete’de yayımlanacağı kanunla belirtilir.
DİĞER DÜZENLEMELER
Diğer önemli yazılı hukuk kaynakları arasında uluslararası antlaşmalar, içtihadı birleştirme kararları ile tebliğ, genelge ve yönerge gibi düzenlemeler yer almaktadır. “Uluslararası antlaşmalar”, iki veya daha fazla devlet tarafından akdedilmiş olan ve Türkiye’de Cumhurbaşkanı’nın onayıyla Resmi Gazete’de yürürlüğe konulan bağlayıcı hukuk kurallarıdır. Türkiye’de usulüne uygun olarak onaylanmış ve yürürlüğe konulmuş uluslararası antlaşmalar kanun değerindedir Türkiye’de uluslararası antlaşma akdetme ve imzalama yetkisi Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dış İşleri Bakanı’na aittir “İçtihadı birleştirme kararı” denilen kararlar, yasama organı veya İdare tarafından değil, yüksek yargı organlarınca oluşturulan ama uygulamada kanun gibi etki doğuran hukuk kaynaklarıdır. Bilindiği üzere içtihat, mahkemelerce verilen kararlardan çıkan hukuk kurallarına denilmektedir. Öte yandan, kamu yönetimi içinde yer alan birimler, yönetmelik dışında da genel ve objektif nitelikte bazı düzenlemeler yapıp yayımlayabilirler. Örneğin tebliğler ve genelgeler bu nitelikte kaynaklardır. Bunun gibi, bir kamu kuruluşunca hazırlanan ve kuruluşun iç düzeniyle ilgili düzenlemeler gerektiren yönergeler de alt düzeyde bir hukuk kaynağı türü sayılabilir.
DERS ÖZETİNİN TAMAMINI VE DAHA FAZLASINI ONLİNE SİPARİŞ VERMEK İÇİN AÖF ÇIKMIŞ SORULAR
Açıköğretim Aöf Sağlık Kurumları Mevzuatı dersi açıköğretim Sağlık Kurumları İşletmeciliği bölümünde okutulan derslerden bir tanesidir.
Sağlık Kurumları Mevzuatı dersi için çalışma kaynaklarını sizler için toparladık, derledik ve faydalanmanız için yayınlıyoruz. Önceki yıllara ait çıkmış sorulara, deneme sınavlarına, ders notlarına ve özetlerine, ders kitaplarına aşağıdaki bağlantılardan erişebilirsiniz.
search Çıkmış Soruları Ara
Sağlık Kurumları Mevzuatı dersi için 1 adet ara (vize) sınavı ve 1 adet dönem sonu (final) sınavı yapılmaktadır. Ara sınavın %30’u ile Dönem Sonu sınavının %70’i alınarak toplanmakta ve sınıfın genel ortalamasına göre harf notu verilmektedir.
Sınav | Yüzde % |
---|---|
Ara (Vize) Sınavı | 30 |
Dönem Sonu (Final) Sınavı | 70 |
Toplam | 100 |
Yıl Sonu | |
Yaz Okulu Sınavı | 100 |
Açıköğretim Sağlık Kurumları Mevzuatı dersi bir çok açıköğretim bölümünün ortak derslerinden bir tanesidir. “Sağlık Kurumları Mevzuatı” dersi 6 kredilik bir ders olup uygulama ve staj bulunmamaktadır.
Sağlık Kurumları Mevzuatı dersi için öğrenme olanaklarını sizler için oluşturduk, derledik ve hizmetinize sunduk. Önceki yıllara ait çıkmış sorulara, deneme sınavlarına, ders notlarına, ders kitaplarına ve ders videolarına aşağıdaki bağlantılardan erişebilirsiniz. Ayrıca yazının devamında ders ile ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz.
Çıkmış sorular ekampüs sayfanızda yayımlanmakta olup öğrencilerin bizlere göndermesi ile sitemize eklediğimiz online deneme sınavlarından oluşmaktadır. Daha fazla soruya erişebilmek için sizlerde ekampüs sayfanızdan çıkmış soruları tarafımıza BURAYA tıklayarak gönderebilirsiniz.
Ders notlarının büyük çoğunluğu öğrenciler tarafından hazırlanmış ve bize gönderilmiştir. Sizlerinde ders çalışırken hazırladığınız ders notları var ise BURAYA tıklayarak bize gönderebilir ve sayfamızdan sizin adınıza paylaşmamızı sağlayabilirsiniz.
Sağlık Kurumları Mevzuatı dersi için 1 adet arasınav ve 1 adet dönem sonu sınavı yapılmaktadır. Arasınavın %30’u ile Dönemsonu sınavının %70’i alınarak toplanmakta ve sınıfın genel ortalamasına göre harf notu verilmektedir.
Ders Adı | Ders Kodu | Zorunlu/Seçmeli | Teori + Uygulama | AKTS |
---|---|---|---|---|
Sağlık Kurumları Mevzuatı | SAK102U | II.YARIYIL | 0+0 | 6.0 |
Sağlık Kurumları Mevzuatı Ders Çalışma Ortamları | ||||
Arasınav Soruları için TIKLAYINIZ. | ||||
Final Soruları için TIKLAYINIZ. | ||||
DERS NOTLARI | ||||
DERS KİTAPLARI | ||||
DERS VİDEOLARI |
Ölçme ve Değerlendirme:
Değerlendirme Yöntemi ve Geçme Kriterleri | ||
---|---|---|
Sayısı | Yüzde (%) | |
1.Ara Sınav | 1 | 30 |
Dönem Sonu Sınavı | 1 | 70 |
Toplam (%) | 100 |
Açıköğretim Sağlık Kurumları Mevzuatı Ders İçerikleri:
Haftalar | Konular |
1. Haftalar | Mevzuat ve Sağlık Kurumları Mevzuatı ile İlgili Temel Kavramlar |
2. Haftalar | Kamu ve Çevre Sağlığı ile İlgili Mevzuat |
3. Haftalar | Sağlık Hizmetlerinin Sunumu ile İlgili Mevzuat |
4. Haftalar | Sağlık Hizmetleri Finansmanı ile İlgili Mevzuat |
5. Haftalar | Satınalma Mevzuatı |
6. Haftalar | Sağlık Personelinin Hak ve Yükümlülükleri ile İlgili Mevzuat |
7. Haftalar | Hasta Hakları ve Acil Sağlık Hizmetleri ile İlgili Mevzuat |
8. Haftalar | Sağlıkta Dönüşüm Programı Çerçevesindeki Uygulamalar |