kaynağı değiştir]
Rifâiyye tarikatında dervisliğe kabul usulünü, bu tarikatın Türkiye'deki çağdas en büyük seyhi olan Ken'an Rifâî söyle açıklamıştır: "Mürsit, istekliye; Allah'a dönüş ve tövbenin bir belirtisi olarak abdest alıp iki rekât namaz kılmasını söyler. Bunun ardından, mürşit kıbleye yönelerek iki dizi üstüne oturur. Mürit de, dizleri mürşidin dizlerine değecek biçimde aynı sekilde çökerek oturur. Mürsit, üç Fatiha ve Kur'an'ın beyatle ilgili ayetini (Feth, 10) okurken müridin elinden tutar ve Peygamberden bey'atlesme ile ilgili olarak nakledilen hadisi hatırlatır ve sonunda müride: "Siz de bu sartlar muvacehesinde bana bey'at ediyor musunuz?" diye sorar ve "evet" cevabını alınca Kur'an'ın, ahdi bozmamaya ilişkin ayetlerini okur. Bunlardan sonra mürşit, isteklinin elini tutmaya devam ederek üç kez "istiğfar" ederler. Bunun ardından islam'daki iman ve ibadet esaslarına sadakat tekrarlanır. Düşkünlere, yoksullara, çaresizlere yardım edileceğine, Ahmed Rifâî'den gayrı mürşit tanınmayacağına söz verilir ve bütün bunlara Allah ve Peygamber şahit tutulur.[2]
İlk çıkan tarikatlardan biri olan Rufaiyye’nin kurucusu, asıl ismi Ahmed bin Ali el-Mekki bin Yahya olan Ahmed er-Rufai’dir. Aktab-ı Erbaa (dört kutup) dan biri sayılan Ahmed er-Rufai’nin tarikat silsilesi Hz. Ali’ye dayanır.
Ahmed er-Rufai, / senesinde Basra’da doğmuştur. Nesli Hz. Hüseyin vasıtasıyla Hz. Ali’ye dayandığından seyyiddir. Yedi yaşında iken babası Sultan Ali vefat edince, bir şeyh olan dayısı Ebu Bekir el-Ensari el-Vasiti’nin terbiyesi altında büyüdü. Fıkıh, hadis ve tefsir ilimlerinde önemli bir yere geldi, bu ilimlerden icazet aldı.
Rufai hazretleri Şeyh Aliyyü’l Kari el-Vasiti’den hırka giydi. Bu zat kendisine zahir ve batın ilimleri bildiğine işaret olarak “Ebu’l Alemeyn” ünvanı verdi. Bu lakap aynı zamanda “kutupluk ve gavslık” mertebelerine sahip olduğunu da gösteriyordu. Sonra köyüne dönerek babasına ait tekkeye yerleşti. / yılında şeyhinin vefatı üzerine dayısı Mansur el- Bataihi’nin irşad halkasına devam etti. Bu zat yeğenine “Şeyhler şeyhliği” ve kendisine ait “bütün zaviyelerin şeyhliği” ünvanıyla hilafet verdi ve Ümmü Abide’deki zaviyesine yerleşmesini söyledi.
Müridlerinin sayısının her geçen gün artmasını hazmedemeyen hased ehli, zikir meclislerinde erkek ve kadınların karışık bulunduğu suçlamasıyla onu Abbasi halifesi el-Muktefi li-Emrillah’a şikayet ettiler. Halife derhal müfettiş görevlendirdi. Teftişle görevlendirilen zat, yaptığı inceleme sonucunda şöyle bir rapor düzenledi:
“Eğer bu seyyid ve müridleri sünnetten başka bir yol üzere iseler, yeryüzünde sünneti takip eden bir topluluk kalmamış demektir.”
Raporu inceleyen Halife, Şeyh’e bir mektup yazarak kendisinden özür diler.
RASULULLAH’IN KABRİNDEN ELİNİ UZATMASI
Ahmed el-Rufai, yedi defa hacca gitti. İlk ziyaretini yanına birçok müridini de alarak / yılında gerçekleştirdi. Peygamberimizin (s.a.v.) kabrine geldiğinde “Ey dedem, Allah’ın selamı üzerine olsun” diye selam verdiğinde kabirden “senin de üzerine olsun ey oğlum” cevabının geldiği bildirilir.
Sonra şu manada bir dörtlük söyledi:
“Ey Allah’ın Rasulü, cismen uzak olduğum zamanlar mübarek kabrine toprağını öpmesi için ruhumu gönderir idim. Mübarek saadetli elini ver öpeyim ki, dudaklarım sefa bulsun.”
Bunun üzerine kabirden bir el uzandığı, Rufai Hazretlerinin o eli öptüğü, bu olayı Şeyh Hayat bin Kays Harrani, Şeyh Adiyy bin Müsafir, Abdülkadir Geylani ve şeyh Ukayl Menbici’nin gördüğü rivayet edilir.
“Oldu ol gavs-ı muazzam mazhar-ı bezm-i kabul,
Destini sundu ana kabri şerifinden Rasul,
Yed be yed iras-ı feyz itdi Muhammed Ahmed’e
Olmadı bir ferde layık böyle ali vusul.”
Ahmed er-Rufai Hazretleri, şehvetten uzak, şikayetsiz bir sabır, takva ehli, açlığı ibadet, tokluğu kanaat olan, eline bir şey geçmezse sabreden, geçtiğinde onu başkalarına veren, rahat bilmez, istirahat düşünmez, çok oruç tutup , çok namaz kılan, az uyuyan, çirkin sözlerden dilini koruyan, rıza hırkasını giymiş, başına gelenlere sabırla göğüs geren, insanlara eliyle, dili ile, malıyla faydası dokunan, safa kasesinden içmiş, takva gömleğine bürünmüş biri idi.
Huşu ve tevazu sahibi, çok ağlayan, nefsini ve kalbini mağfiretle eğitmeye çalışan, oturmasında, ağlamasında, yemesinde, içmesinde, uyumasında, kalkmasında edebe dikkat eden, ihtiyaçlarını kendisi karşılayan birisi idi.
ESERLERİ
Şerhü’t- Tenbih, El-Hikem er-Rufaiyye, El-Burhanü’l Müeyyed, El- Mecalisü’s- Seniyye, El-Erbaune Hadisen, Haletü Ehli’l- Hakika Maallah, En-Nizamü’l-Has li Ehli’l İhtisas, El- Eş’ar, El- Ahzab ve’l –Evrad.
Halka gelecek olan büyük bir bela karşısında “Allah’ım,halka gelecek bela için beni tavan yap, gelen bela bana gelsin” diye dua etti. Kalan ömrü ile belayı satın aldı. Hastalanarak yatağa düştü. Yıllar önce “Rabbim bana vaad etti, ona dünya eti ile gitmeyeyim. Hatta kabre bile.”Gerçekten de öyle oldu. Hastalık sebebiyle vücudunda hiç et kalmadı, hatta ilikleri dahi aktı. /’de vefat funduszeue.infoğdat, Hankah’a defnedildi.
RUFAİ TARİKATI SİLSİLESİ
Hz. Muhammed (s.a.v.)
funduszeue.info
Hasan el-Basri
Habib A’cemi
Davud et-Tai
Ma’ruf el- Kerhi
Seriyü’s- Sekati
Cüneyd-i Bağdadi
Ebu Bekir Şibli
Ali el-A’cemi
Ebu Aliyi Ruzbari
Ebu Ali Gulam bin Türkan
Aliyyü’l-Kari el- Vasiti
Tarikat sahibi , Seyyid Ahmed er-Rufai
TARİKATIN ESASLARI
Rufai Hazretleri tarikatın esaslarını şöyle açıklar.
“yolumuz üç şey üzerine bina edilmiştir:
“Benim yolum, içinde bidat bulunmayan din, tembellik bulunmayan amel, fesat bulunmayan niyet, yalan bulunmayan doğruluk, riya bulunmayan hal, iddia ve makam isteği düşüncesi bulunmayan makam ve Allah’a tamamen tevekkül etmekten ibarettir.”
Samarrai, Rufai tarikatının şu esaslara dayandığını yazar:
Mustafa Kara ise bu tarikatın esaslarını şöyle açıklar:
Mürşidin müride verdiği ilk zikir, “Lailahe illallah” zikridir. Sonraları Rahman, Rahim, Vehhab, Kuddüs, Hakk, Halim, Hannan, Hayy, Hafız, Hamid isimleri verilir.
Ahlakı güzelleştirmek gayesiyle biri hilafet, diğeri de muharremiyye olmak üzere iki çeşit halvete girilir. Bu halvette mürid oruç tutar. Rufailer siyah sarık sararlar.
Rifâiyyede dervişin tarikata kabul şekli şöyledir: Şeyh Efendi, müride Cenâb-ı Hakka tevbe, günahları terk ve Allah Teâlâya yöneliş niyetiyle bir abdest alıp, iki rekât namaz kılmasını söyler. Bundan sonra Şeyh kıbleye yönelerek iki dizi üstüne oturur. Mürid de şeyhinin karşısı¬na geçerek dizdize gelecek şekilde oturur.
Şeyh üç Fâtiha-i Şerife okur ve müridin elinden tutarak Kur’ân-ı Kerim’deki beyâtla ilgili
"Şüphesiz, Sana (Hudeybiye’de) biat edenler, Allah’a biat etmiş olurlar. Allah’ın eli (kudret ve yardımı), onların elinin üstündedir. Onun için her kim cayarsa sırf kendi aleyhine cayar. Her kim de Allah’a verdiği sözü yerine getirirse, Allah’da ona yarın büyük bir mükâfat verecektir.” [1]okur.
Ardından Ubâde b. Sâmit’ten rivayet edilen bey’âtle ilgili hadis-i şerifi hatırlatır:
"Allah Teâlâ’ya asla şirk koşmamak, hırsızlık ve zina etmemek, fakirlik korkusuyla çocukları öldürmemek, ahlâk-ı hasene ile yaşamak."
Bu hususları hatırlattıktan sonra, müride şu soruyu yöneltir:
"Siz bu şartlar çerçevesinde bana beyât ediyor musunuz?" Ve mürid "evet" deyince, ona Kur’ân-ı Kerimdeki ahdi bozmamayla ilgili âyetleri okur. "Allah Teâlâın emir ve yasaklarına, Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin sünnetine uyacağıma, herkese gereği şekilde hizmet edeceğime, dünya âhirette şeyhimin Ahmed Rifâî olduğuna, Cenâb-ı Hakkı, melâike-i kirâmını, resul ve enbiyâsını, halkından hâzır olanları şahit tutarım" sözlerini şeyh müridine tevbe yaptırdıktan sonra söyletir.
Sonra şeyh gözlerini yumar, ellerini dizlerine koyar, üç defa "Lâilâhe İllallah" kavlini telkin eder ve dördüncüsünde "Muhammedü’r-Rasûlullah" der. Mürid de bu şekilde tekrar eder. Elini müridin göğsüne götürerek tevfik ve ihlâsı için dua eder. Ve ikisi beraber kalkıp kıbleye yönelerek Hz. Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve selleme selât ve selâm getirirler. Fatiha ile intisâb merasimi sona ermiş olur. Eğer intisâb eden kadın ise, intisâb esnasında elini tutmaz. Bir tülbendin bir ucundan şeyh tutar, diğerinden müride. Erkek müride telkin ettiği şeyhleri bu kadına da söyletir. Dua eder, Fatiha ile merasim biter.
Rifâiyye Sesli zikir yapan tarikatlardan birisidir. Zikir ve âyin usûlüne "zikr-i kıyâmî" (ayakta zikir) adı verilir. Kadiriyye, Bedevîyye ve Sa’diyye "kıyâmî" zikri benimseyen diğer tarikatlardır.
"Zikr-i kıyam" şeyh efendinin Fâtihası ile başlar. Dizüstü oturulur ve hilâl şeklinde bir zikir halkası teşkil edilir, Fâtiha’dan sonra "özel bestesi" olan "evrâd-ı şerif" okurlar. Kısa bir duâ yapılır. Ardından ayağa kalkılır. Halka bozulmadan, vücûdun belden aşağısı fazla hareket ettirilmeden şeyh efendinin belirttiği esmâ (Allah Teâlânın isimlerinden biridir. Genelde kelime-i tevhidle başlanır. Sonra lafza-i celâl ve Hayy-Hakk isimleri zikredilir) zikredilmeye başlanır. Zikir meclisini "reis" denilen bir kişi yürütmeye başlar. Zâkirler yâ tek başına ya da grup halinde ilâhiler, kasideler söylerler. Böylelikle dervişler iyice coşar ve zikir hızlanır. Yeseviyye tarikatında zikir esnasında görülen "testere" sesine benzer bir sesle zikrin ritmi değişir.
Bu coşkunluk hâlinde aktâb-ı erbaa (dört büyük kutup)’dan birisi olarak kabul edilen Ahmed er-Rifâî kaddese’llâhü sırrahu’l azîz Hazretleri’nin Hz. Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin “elini Öpme kerameti” esnasında meydâna gelen harikulade durumların bir tezahürü ve devamı olarak "burhan" âyini başlar. Burhan, şüpheye yer bırakmayacak kadar kesin ve özel delil demektir.
Kılıç, şiş, topuz, teber (bir çeşit balta) gibi âletler vücûdun yanak, karın, gırtlak, göz ve değişik yerlerine saplanır. Ayrıca "lâl" denilen bir demir parçası ateşe sokulur, akkor hâline gelince ağıza alınıp yalanır ve soğutulur. Bu hâdiseye "gül yalamak" ta denir. Bu esnada "Hayy" ism-i şerifi zikredilir.
Ve burhan bittikten sonra "Hakk" ve "Hû" ism-i şerifleri zikredilir. Sonra oturulur. Esmâ-i Hüsnâ’dan bazı isimler okunur. Ardından bir kişi "âşır" okur. Şeyh Efendi duâ eder. Fatiha ve salavâtlar çekilir. Sağa ve sola selâm verilerek zikir âyini bitmiş olur. Ateşe yakıcılık, bıçağa kesicilik özelliğini veren Allah Teâlâ’dır. İstediği zaman geri alır. Tıpkı Cenâb-ı Allahın Hz. İbrahim aleyhisselâmı ateşin yakıcılığından koruduğu gibi (Biz. "Ey ateş! İbrahim için serin ve selamet ol!" dedik.)[2]
Burhan, Rifâiyyenin çok tanınmış ve dikkat çekmiş bir hususiyetidir. Burhan gerçekleştirilirken zikir bir yandan devam eder. Şunu da belirtelim ki burhan her zikir meclisi kurulduğu zaman icra edilmez. Şeyh efendinin uygun gördüğü bir zamada gösterilir.
Rüfailik ya da Rifâiyye (Osmanlıca: رفاعية ), tasavvufi inanışa göre kurucusu ve piri Ahmed er Rüfâi olan İslamîyetin bir tarikatıdır.
İlk sufi tarikatlardan biri olan Rüfâiyye’nin kurucusu, asıl ismi Ahmed bin Ali el-Mekki bin Yahya olan, Ahmed er-Rüfâi’dir. Aktab-ı Erbaa'dan (Dört Kutup) biri sayılan Ahmed er-Rüfâi’nin tarikat silsilesi Ali’ye dayanır.[1]
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası