hurda altın gramı ne kadar / Turgut Sarraf | Bucak

Hurda Altın Gramı Ne Kadar

hurda altın gramı ne kadar

BAKHCHıSARAY THEATRE AT THE END OF THE XX AND THE BEGıNNıNG OF THE XX CENTURY Текст научной статьи по специальности «История и археология»

Özet. Makalede son yillarda agilmak igin yol tutan bazi ar§iv ve kütüphanelernin kapali bölümlerindeki materyaller dünya yüzü görmekte. Onlarinin tiyatromuzla ilgili bir kismi makalede kullanilmasiyla milli tiyatromuzun yeniden canlanma devri daha güzel aydinlanilmakta. Rus dramaturjisinin klasigi Kirim Tatarcaga gevrilmeleri ve sahnede koyulmalari közaydinlar götürdüler. I. Gaspiralinin her taraflama destekleri geng sahne oyuncularinin "Zenaat kütmelerine" esas oldular. Bazi nadir olan drama metinlerinin pargalari incenildigi halde, S. Özenba§li ve H. Bolatukov'un icadi aydinlatilir. "Saran pehlivan"dan levhalar gösterilir.

Anahtar sözler: tiyatro sanati, Kirim Tatar sahnesinin tarihgesi, milli dramaturjisi

Бахчисарайский театр в конце Х1Х и начале ХХ века

Аннотация. В статье на основе многочисленных источников и уникальных материалов проанализировано становление и развитие Крымскотатарского национального театра в конце XIX и начале XX века. Исследованы факты постановки пьес художественной классики местными актерами с содействием И. Гаспринско-го. Использованы транслитерированные фрагменты малоизвестных пьес, сделан литературоведческий анализ драматургии С.А.Озенбашлы и У.Болатукова. Показаны небольшие сценические зарисовки драмы «Саран пехливан».

Ключевые слова: театральное искусство, история крымскотатарской сценографии, национальная драматургия.

Kerimova Sevil Asanovna1 E-mail: [email protected]

19 as. Sonu ve 20 as. Ba§inda Baggesaray Tiyatrosunun Canlanmasi

УДК: 070:82-92.792.2

Bakhchisaray Theatre At The End Of The XX And The Beginning Of The XX Century

Summary. The article based on numerous sources and unique materials deals with the formation and development of the Crimean Tatar national theatre in the late XIX and early XX century. The facts of the production of iconic pieces by local actors with the assistance of I. Gasprinsky are thoroughly investigated. Transliterated fragments of little-known plays are used; a literary analysis of the dramatic art by S.A. Ozenbashly and U. Bolatukov is made. Small scenic sketches of the drama "Saran Pehlivan" are shown as well.

Keywords: theater art, the history of the Crimean Tatar set design, national dramaturgy.

Kirim tiyatrosu gok eski asirlara uzanan ge§itli basamaklarla, devirleri kapsayan bir tarihe sahiptir. Tiyatro sanati milletin varolu§uyla ortaya Qikmi§tir ve bu yüzden ba§langig tarihini tayin etmek mümkün degildir. Milletimizin gegmi§ tarihinde zor durumu oldugunu hatirlarsak, tiyatromuzun da ne kadar uzun ömre ve tarihe sahip oldugunu tahmin edebiliriz. Mesela 19 asrin sonu ve 20 asrin ba§inda Ismail Gasprinsky, Kirim Tatarlarinin cahil ve zor ya§aminin nedeninin ve onlarin cehaleti, kültürel geri

1 Керимова Севиль Асановна, кандидат искусствоведения, доцент, старший научный сотрудник НИИ крымскотатарской филологии, истории и культуры этносов Крыма ГБО-УВО РК КИПУ (Симферополь, Крым).

kalmiçligi oldugunu sürekli savunurdu. insanlarin konumlarini düzeltmeleri için kendilerini bilgi ile donatmalari gerekir diye çaliçir. Bu dü§üncenin altinda halkinin kültürünün duygusunu yazdi: "Eger Müslümanlar inceler ve aydinlanirlarsa, o zaman beyaz ve siyah arasinda ayrim yapmayi ögrenirler. Hangi yolun kendi özgürlüklerinden daha kisa oldugunu bilirler. Her §eyden önce, Müslümanlarin Avrupa halklari kadar geli§mi§ olmak için yeterli egitim ve kültürleri yoktur". "Bu egitim ve kültür seviyesine yetiçebilmek için cemaat olarak hareket etmeli ve halk olarak bunu benimsemek gerekir. Bütün halk buna destek verirse ancak muassar medeniyetler seviyesine çikabilirler. Fert olarak yapilacak çaliçmalar da desteklenmelidir".

ismail Gaspirali'nin çaliçmasi icin dostlarinin yardimiyla Bahçesaray'da tiyatro topluluguna ait bir bina bulundu. i. Gasprinskiy edebiyat, tiyatroyazarlari hayatin gerçegini yazmaya çaliçmaktadirlar. Bir evin içersindeki trajedik ya§ami genelde tiyatro yazarlari devamli gündeme getirirler. Bazen bu evlerin bahçesinde nadiren çok güzel çiçekler bulunur. Çünkü genelde çok zor günlerden gelen Kirim Tatarlari sanat içersinde bulunan nadide çiçeklerdir. Her türlü esaretin içersinde bile ellerinden geldigince medeniyetin ve sanatin yolundan ayrilmadilar. Dü§ ve gü^erin geliçtirip, bu zor zamanlarinda bile çok iyi oyun yazarlari ile aktörler yetiçtirdiler...

ilk akla gelenler yerel yazar ve aktörler S. A. Ozenbasli, K. Çelebi, U. Balatukov, S. Çapçakçi, M. Nedim, Osman Zaatov, Celal Meinov, Setter Mishorlu, Lütfü Ümerov ve Abdullah Terlikçi tarafindan milliy, dogu, bati ve Rus klasikleri yazildi. Sahneye bunlarin yardimi ile konuldu [4].

"Saran Pehlivan" Kirim Tatar dilinde ilk defa Bahçesaray'da tercüme edildi. A.S. Puçkin' in dogumunun 100. yilinda Bahçesaray'da sahneye konulan Saran Pehlivan, ilk defa Rusça oynandi. Çok begenildi. Kirim Tatar diline nazim degilde, daha sonra nesir olarak Osman Zaatov, tarafindan çevrildi. Bu oyun içindeki karakterler Kirimtatatar tiyatrosunun bir

analiziydi..

Bunun di§inda o zor günlerde tiyatro oynanacak binanin bulunmasi ve tahsisi gok önemliydi. "Saran Pehlivan", 19. yüzyilda Kirim Tatatar tiyatrosunun geli§imine gok büyük katki sagladi. Celal Meinov'un büyük gayreti ile oynanan bu oyun, Bahgesaray halkini gok memnun etti. Oyun sonunda sahnede bulunan oyuncular ve emek verenler defalarca alki§landilar...

Evet, 1899 yili 18 §ubatta Akmescit'te oynanilan "Tatar ailesinde misafir kabul etme merasimi" gösterisine Kirim Tatar hanimlarinin da i§tirak etmesi, yukarida anlatilan sebeplerden dolayi, ayrica takdire §ayandir. Hem bu arada yapilanlar sahne oyunun bir kismiydi. Gösteriden evvel Mamut Hoca, Smail Bilalov, Bekir Asan oglu, me§hur kemancimiz A§ir usta, Smail Özenba§li ve Smail Dervi§ev'in oyunlu müzikli ve §arkili konseri vardi. Klüp misafirlerle yigma dolu idi, milli elbiseler giyinmi§ hanimlar misafirlere kahve ve yemi§ ikram ettiler [15]. Klübün koridorlarinda yapilan standlarda da Kirim Tatar esnafinin ürünleri de satildi. i§te, bu hakiki milli-medeni sunumlarin te§kil edilmesinde i. Ganspirinskiy'nin kendisi de bizzat faal olarak i§tirak etmi§tir2. Eski yayimlarimizin sahifelerinde parga parga saklanip kalmi§ bu malümatlari ögrenirken, bu gün de isimleri büs-bütün unutulmu§ birgok efendi insanlarimizin da tiyatromuzun canlanmasinda kendi varliklarini verenler agiklanmi§tir. Mesela, yukarida söylenilen haberin en sonunda, sanki bir tesadüf olarak, bahgecilik ile ugra§an Ümerov'larin adi gegiyor. Yani bu yapilan yardimlarda Ümerov'larin da destegi oldu, denilmektedir. Ümerov'lar ve onlar gibilerin destegi olmasa, böyle geceler ve gösteriler olmazdi.

Akmescit'te "Tatar ailesinde misafir kabul etme merasimi" oyunu gösterildikten sonra, bir ay geger-gegmez, Bahgesaray'da genel yöneticinin himayesindeki salonda yerli artistler yeni bir oyun sahneye koydular.

2 Musulmanskiy veçer // Terciman. - 1899. -§ubat 21.

"Terciman"daki haberden bu gösterinin de ba§ari ile gergekle§tirildigi anla§ilmi§tir. Seyircilerden toplanan bütün meblag 228 rubledir [2].

Celal Meinov'un haberine göre, XIX asrin sonunda, yani 1899 - 1900 seneleri Bahgesaray gengleri tarafindan daha iki gösteri sahnelenmi§tir. Birincisi, A.S Pu§kin'in «Saranpehlivan» (Skupov ritsar») ve ikincisi, Türk yazar Namik Kemal 'in «Zavalli Qocuk» eserleridir. Bilgimize göre, «Saran pehlivan» A.S Pu§kin'in dogmasinin 100 yilliga bagi§lanmi§ ve ona göre hazirlanmi§tir.

"Saranpehlivan" rusgadan Kirim Tatarcaya nazim degil nesir §eklinde geviren ismail Lütfü Ümerov oldu. Piyesi sahnede Celal Meinov, Osman Zaatov, Settar Mi§horli, ismail Lütfü Ümerov ve Abdulla Terlikgi oynadilar. Sirasi gelince §unu da kaydetmek istiyoruz. Bu artistler hakkinda ayrica bilgiler I. Kerim tarafindan nesir etildi [3]. Amason zamanlarda biz grajar§ivinde Settar Mi§orli ilebagli böyle yanbilgilerelde ettik. Meger Settar Misorli siyasette de faal oldugun igin arkasinda gizli servisten garin ki§ileri vardi. Mesela, bir kayitta Tavriya jandarma idaresinin Reis yardimcisi Leus Bahgesaray polis merkezine 1911 yili haziran ayinda §öyle bir yazi yazar: "Görülen lüzum üzerine, Sizlerden Settar isimli ki§i Bahgesaray kredi bankalarindan kredi aliyor mu? Eger böyle bir §ey varsa onun ismini, ünvanini, gali§tigi yeri ya§i ve adresini ögrenilip tarafimiza bildirilmesini rica ederim". ikinci günü yani 1911 yili 17 haziranda Bahgesaray polis merkezi Bahgesaray emniyet müdürlügüne §u cevabi verir: "Siz efendizademiz verdiginiz vazife üzerine haber vereyim dedim adi gegen §ahis Settar Mishorli olup, ya§i 32, Bahgesaray kredi bankasinin müdürü, ve Bahgesaray'da Kaytazan mahallesinde kendi evinde ya§amaktadir" [8]. C. Meinov yazdigi gibi piyes metni ve roller mükemmel ögrenildi. Eser sahnede oynanirken Bahgesaray halkini büyük bir memnuniyet iginde birakmi§ti. Hatta halkin ricasina ve davetine binaen, artistler "Saran pahlivan"i ikinci gün tekrar oynamaya

mecbur kaldilar» [6]. Ayrica daha böyle bir olayi kaydetmek mümkündür. "Saran pehlivan" eseri az zaman sonra Osman Zaatov tarafindan Kirim Tatarcaya §iir olarak çevrilip yayimlanmiçtir [7].

A.S. Puçkin'in bu eseri Kirim Tatarca olarak birçok kereler oynandi. Bir defasinda bu belge hatta rus gazetelerinde de haber olarak yer aldi.Ama gazeteye malümat veren ki§i rus gazetecisi oldugu için meseleyi tam kavrayamadigindan bunu «temiz tatarca oynanilan ilk gösteri oldugunu» söylemi§tir. Her halde §öyle haberler de söyleniyordu. «Gösteri yerinde halkin oturdugu yerlerin numaralari olmadigi için, seyirciler arasinda anlaçmazliklar oldugu. Hem de halkin tiyatroya pek aliçmadigi için, bazilari gösteri yerine geldigi zaman ayakkabilarini çikardigi ve bagda§ kurarak oturdugu, digerleri de gösteri sirasinda §ekerleme dükkanlarindan aldiklari pastalari yiyorlardi «Skupoy ritsar»na tatarskom [5]. Haberin devaminda oyunda ba§ rollerden birisi olan Baron rolünü Celal Meinov muvakkatiyetle oynadi. Ve Gaspirinskiy'in Akçurin oynunun te§kil edilmesine de yardim ettigi anla§ilmi§tir. Biraz yukarida anlattigimiz gibi XIX asrin sonunda Kirim Tatar tiyatro toplulugu tarafindan oynanilan oyunlardan bir digeri de, Türk yazar Namik Kemal'in "Zavalli çocuk" pyesidir. Bu üç perdelik piyes ilk defa 1873 yilinda «§ark matbaasinda» neçredidi. Piyesin kisa olarak içerigi §öyledir: 14 yaçindaki §efika adli kizcagizi babasi bir zengin, lakin ya§li bir bir paçayla evlendirmek isterler. §efika'nin fakir ailesi büyük borçlarini ödemese babasinin hapise atilacagini bilirler. Onun için borçlardan kurtulacaklar ve ömürlerini daha rahat geçireceklerdir. Ve az zaman sonra kizlarini Behlülbek adli pa§aya niçanlarlar. Lakin bu arada ba§ka bir mesele daha vardir. §efika hanim okulunu birincilik ile bitirip gelecegi gayet iyi olacak Ata isimli bir genci sevmektedir. Hem Çefika'nin gönlü Ata'dadir. Çok zor durumlarda kalan §efika en sonunda verem hastaligina yakalanir. Kizinin ve tüm ailenin gelecegini dü§ünen Tahire hanim §efika ile dügün olana kadar hastaligini Ata'ya söylememeye karar

verirler. Lakin günlerden bir gün genç Ata gizlenen tüm herçeyin haberini alir. Ve bu aciya dayanamayarak eczaneden zehir alarak içer. Ata can çekiçirken, yaninda olan Çefika'ya hiç beklemeden onun da intihar etmesini ister. Dram §efika'nin da ecel yastigina yatmasiyla neticelenir.

Hakikaten çok acikli bir subje olan bu dram Bahçesaray'da oynanildigi vakit, seyirciler tarafindan bir komedi olarak kabul edilmiçti. Celal Meinov'un yazdiklarina göre, hatta son sahnede §efika hanim ölüm öncesi yatarak, yanindaki Behlülbek açkinin ölecegini derin kederlerle tarif ettigi zaman, seyirciler bundan hüzün duyacaklari yerde, kahkahalarla gülüyorlardi [6]. Evet, gösterinin nasil kabul edilecegi bir taraftan dogrudan rejisör ve artistlere bagli olsa da, ikinci taraftan seyircilerin kabul etme, sahnedeki duygularini benimsemeleri ile de ilgilidir. Bu son secenek gayet ciddi bir mesele oldugu ileride Kirim Tatar sahne sanatinda daha çok defalar ispatlanmiçtir. i§te, 19. asrin sonunda Kirim'daki milli tiyatronun hayati kisaca böyle gösterilerden ibaret. Hem bu umumi gösteri, daha önce anlattigimiz gibi, tam anlatimdan yoksun olursa da, o zamanin karçilikli, karanlik vaziyetini §iddetli olumsuzluklarin buzlu meydaninda yeniden canlanan ve yeçerip filiz atmaya baçlayan medeni bir nokta idi.

Evet Sahne sanati ve dramaturyamiz ile bagli bulunan 19. asrin sonunda Bahçesaray'da oynanan A.S. Puçkin'in "Saran pehlivan" ve Namik Kemal'in "Zavalli çocuk" piyesleri hakkinda verdigimiz bilgilerle bitirmiçtik. Bu kisimda ise tiyatromuzun 20 asrin baçindaki ilk adimlarini, yani 1901 - 1907 seneleri devaminda neler yaptigini gözden geçirecegiz. 20. asrin baçinda Kirim Tatarca neçredilen piyeslerden birincisi J.B. Molyer'in üç perdeden ibaret olan "Zoraki tabip" komedisidir. Bu eser hakkinda bilgi ve eserin adi Gaspirinskiy'nin 1902 yilinda çikardigi "Kitaphaneyi cedide" (yeni kitaplar) katalogunda da 23-numara ile kayda geçmiçtir. Kitabin ba§ sahifesinde: Sansür konseyi tarafindan ruhsat verildi. Sankt-Petersburg, 1900, aralik 14, diye

yazilidir. Demek ki, komedinin asli daha önce tercüme edilmi§ ve basima verilmi§ti. Komedinin tercümesi yani Kirim Tatarcaya geviren ki§i kitapta gösterilmiyor. Bu husustaki bilgileri ba§ka yerlerde de israrla aramamiza ragmen higbir yerde rastlayamadik. Ama yazinin Kirim Tatarca ve rusga segeneklerine dikkat ettigimizde, usta bir tercümanin gayet güzel, ciddi ve edebi i§ yaptigi agikga görülmektedir. En önce komedinin gegtigi yer büsbütün gevrilerek, Fransa'nin 17. Asirdaki duru§u müslümanca bir muhite gevrilmi§. Fransizca ve rusga tekstler yazilarini göz önüne alirsak, Molier'in yazilarinda komedinin birinci bölümdeki birinci görüntüsü ormanda ba§lasa, Kirim Tatarcada ayni görüntü müslüman usulunde donatilmi§ bir oda'da gegiyor. Ayni suretle oyun kahramanlarinin adlari da degi§tirilmi§tir. Asil metinde ve tercümede kahramanlari kar§i kar§iya koyalim ve böyle bir sirayla bakalim:

Sganarel - Oduncu ayvaz Martina (onun hanmi) - Selime Rober (onun kom§usu) - Müstecip Qelebi Luka - Hamit Jeront - Hamza aga Lüsinda (onun kizi) -Nurdal Leandr (Lüsinda'nin sevgilisi) -Dani§ bek Jaklina (Luka'nin karisi) - Halime Valer (Jeront'un hizmetgisi) - Korkut Tibo -Bir köylü Perren (onun oglu) - Refat.

Dikkat etmeli ki, piyesin Kirim Tatarca segeneginde esas olan, yani i§tirak eden kahramanlar, ba§ka türlü siralansa da, bizim siralamamizda birbirlerine uygun hale getirildiler. Piyesin Kirim Tatarca tekstini tahlil ettigimizde, anla§ilan o ki, sahne fasillari (perdeleri) rusga segenegi ile tam kesi§se de, sahne görünü§lerinde gok fark vardir. Yani Kirimtaraca metninde, sahneyi sadele§tirmek, kolayla§tirmak ve yerli kurallara uydurmak maksadi ile, sahne görünü§leri kisaltilmi§ ve siralari degi§tirlmi§tir. Piyesin aslina bakalim. Birinci perdede birinci agili§ §öyle ba§lar:

Avaz - Yok dedim sana, i§te olmaz. Öyle yapmayacagim, benim dedigim olacak, bana ba§ka emir veren mi var?! (Yani benim üstümde ba§ka emir veren var mi?! - S.K.) Selime - Ben sana dedim ki, benim dedigime gelirsin, ben sana

uyumsuzlugunu çekmek için varmadim ya! Avaz - Uf! insanin karisi olmasi meger bela imi§! Aristotal efendimiz nasil güzel söylemi§ ki, kari kismi çeytandan beterdir! demi§. Selime - Bak sen §una! Sanki o, yahudi. Aristotales irfan satacak, dört ayagi bir araya getirip sanki marifet yapacak! Avaz - Marifet tabi! Sen benim gibisini ara da bul bakalim, meseleleri çôzebilecek bir oduncu daha! Bul ki, benim gibi on yil bir alim adama hizmet etmi§, hem de gençliginde gramatik ögrenmi§ adami bul bakayim. Selime - Allah belani versin! Çilgin mecnun! Avaz - seni mindar (kirli, pis - S.K.) le§, sen belani bul! Hain! Kahpe! (Postal. -S.K.)

i§te, böyle yaparak kari koca kavga ettikten sonra, karisini döver ve sahne bu dayak faslindan sonra geliçmeler baçlar. Usta tercümeci Kirim Tatar'casini öyle geli§tirmi§ ki, bütün metnin devaminda bu eserin baçka dilden çevilmiç oldugu hiç anlaçilmiyor. Hatta rusça metinde Sganarel bir ulema yaninda alti sene bulundu denilse de, tercümede, medresedeki okudugu zamanlari göz önüne alinarak "on yil bir hakime hizmet etmiçtir" diye çevrilmiç. Bundan baçka, müslüman etiketine çok uygun olamayan bir çok ibare ya çikarilmiç,

yahut ta uygun bir §ekile getirilmiçtir. Mesela rusça çevirisinde Sganarel Jeront'un evinde bir süt anne olarak çaliçan Jaklina'yi ilk gördügünde a§ik oldugunda, onun için çunlari dü§ünür ve söyler: «Vot eto ya ponimayu, ukraçeniye doma! (Gromko) Ah! Körmilitsa, oçarovatelnaya kormilitsa, vsya moya meditsina tolko jalkaya raba po sravneniyu s vaçim zanatiyem! Kak bi ya hotel bit sçastlivim malyutkoy, sosusçim moloko iz vaçih prelestey! (Kladet ruku yey na grud). Vse moi snadobya, vsya moya uçyonost, vse moyi talanti k vaçim uslugam...". Bu bölüm Kirim Tatarca'ya §öyle çevrilmiçtir: "Vay aman ne güzel... Ah süt ana, ne güzel ana, tabipligim (yani hekimligim. - S.K.) sana kurban olsun, keçke ben de bir çocuk olsaydim!.. Benim devalarim, yaptiklarim, ustaligim hep senin fermanina baglidir, süt anacigim!». Görüldügü gibi, burada yerli görü§e uymayan detaylar ve hatta sözler yazarin izaatleri bile çikarilmiçtir. ama tercümenin kendisi çok yüksek duygularla yapilmiçtir. Evet, bugün de tercüme edenin adi belli degildir. çok üzücü bir haldir bu. Lakin, zannedersem gelecek tetkiklerde mutlaka onun adi bulunup daha iyi ve doyurucu açiklamalar meydana çikar.

Kaynaklar:

1. «Скупой рыцарь» на татарском // Крымский вестник. - 1901. - № 17.

2. Bahçesaray.V zale gorodsköy upravi // Terciman. - 1899. - Nisan 6.

3. ismail Kerim tarafindan ne§redilmi§tir // Yildiz - 1997. - No: 6. - S. 176 - 181.

4. Kerim i.A. Gasprinskiy üzerinde bazi fikir ve levhalar / i.A. Kerim // Uluslararasi büyük türk dili Kurultayi. - Ankara, 2007. - S. 411 - 415

5. Krimskiy vestnik. - 1901. - No:17.

6. Meinov C. Kirim Tatar Tiyatrosu / C. Meinov // Yeni dünya. - 1925. - Kasim 17.

7. Pu§kin A.S. Saran pehlivan / A.S. Pu§kin. - Bahgesaray: Matbaa-i Terciman, 1901. - 12 s.

8. TSGAK, F. - 706. - Op. 2 - 35. - II. 251. 390

9. Бахчисарай. В зале городской управы // Терджиман. - 1899. - Апрель 6.

10. В зале городской управы // Терджиман. - 1897. - Март 3.

11. Керим И.А. Гаспринскийнинъ «джанлы» тарихи: 1883 - 1914 / И. Керим. - Акъ-месджит: Тарпан. - 1999. - 408 с.

12. Меинов Дж. Къырымда татар театросы / Дж. Меинов // Илери. - 1926. - № 1. - С. 42.

13. Мусульманский вечер // Терджиман. - 1899. - Февраль 21.

14. Обычный вечер // Терджиман. - 1898. - Январь 6.

15. Пушкин А.С. «Саран пехливан» / А.С. Пушкин. Багъчасарай: Терджиман. - 1901. - 12 s.

Leningrad Kuşatmasının ardında kalanlar ve unutulmayanlar

27 Ocak 2019 itibariyle Leningrad Savaşının (St. Petersburg) üzerinden 75 yıl geçmiş oldu. 872 gün boyunca Ruslar, Nazilere karşı büyük bir direniş gösterdi. 2. Dünya Savaşının en büyük çarpışmalarının yaşandığı savaşlardan birisi olarak tarihte yerini buldu. Bu kuşatma esnasında Rus sivil halkı büyük zorluklar çekmek durumunda kaldı. Savaş nihayet sona erdiğinde ise akıllardan hiç çıkmayacak olan bir takım unsurlar Rus halkının zihninde yerini korumaya devam etti.

  • Rasyon Pulları ( Karneler)

SSCB savaş döneminde insanların birincil ihtiyacı olan bazı gıdaların üretim ve dağıtımını kontrol etmek amacıyla bu yöntemi kullanmak durumunda kalmıştır. Savaşın başlangıcından sonuna kadar geçen sürede alınan gıda miktarları zaman zaman azalmıştır. İşçiler ve mühendisler aylık genel olarak: 1,5 kg et, 2 kg erişte, 800 gram yağ (bitkisel yağ veya domuz yağı) ve yaklaşık 1.5 kg şeker alabiliyorlardı. Memurlar ise: 800 gram et, 1.5 kg erişte, 400 gram yağ, yaklaşık 1.2 kg şeker alabilmekteydiler. Günlük alınabilen ekmek miktarı ise 125-250 gr arasında değişmekteydi. Rasyon pulları herkes için çok önemliydi. Kaybetmeleri durumunda büyük bir sıkıntı yaşanması söz konusuydu ve bu sebeple canları pahasına pullara sahip çıktılar.

 

Kuşatma esnasında halkın çektiği en büyük zorluklardan biriside gece bombardımanları olmuştur. Ansızın başlayan bombardımanlardan korunmak ve yerlerini belli etmemek için geceleri hiçbir yerde lamba ve ışıklar açık bırakılmazdı. Akşam vakitlerinde birbirlerini görmek ve yerlerini bulmak amacıyla ateşböcekleri kullanıldı. Çeşitli hurda metallerden ve plastiklerden yapılan bu kutuların içerisine, ateş böcekleri koyularak çok az bir ışıkla gece vakti birbirlerinin yerlerini tespit etmeye çalıştırlar.

 

Kızaklar kuşatma esnasında Rus halkının ulaşım ihtiyacını gidermek amacıyla kullanılmıştır. Çeşitli ekonomik ve coğrafi sebepler neticesinde şehrin ulaşım sistemi durmak zorunda kalmıştır. İnsanlar ise yaşlıları, yaralıları, ölü bedenleri ve eşyalarını taşımak için kızaklardan faydalanmışlardır.

 

  • Hayvansal ve bitkisel tutkallar

Savaş esnasında insanlar büyük gıda eksikliği ile karşı karşıya kalmıştır. Bir şekilde hayatta kalmaları gerekmekteydi ve bu nedenle hayvansal ve bitkisel tutkalların nasıl pişirileceğini öğrendiler.  Saatlerce bu tutkalları kaynatırlar ve ağır kokusunu bastırmak için de sirke, tuz ve karabiber kullanırlardı. Bunun yanı sıra hayvan derisinden yapılan çeşitli eşyaları da farklı yöntemler uygulayarak yemek durumunda kalmışlardır. ( Deri kemer, ayakkabı…)

 

Şiddetli bombardımanlar neticesiyle şehrin su şebeke hattı hasar gördü ve 1942’den itibaren musluk suları uzun bir süre akmadı. İnsanlar ise su ihtiyacını nehirlerden gidermek durumunda kaldı. Kış boyunda don olan nehirlerde ayrı bir zorluk çıkarmaktaydı. İnsanlar nehirlerden su almak için buz tabakasını delip bir kova vasıtası ile su çıkarmaktaydı. Eve gidene kadar donan sular ayrıca bakterilerden arındırılmak için uzun süre kaynatılırdı.

 

Savaş boyunca bombardımanları ve çeşitli tehlikeleri duyurmak için şehrin geneline 1500’den fazla hoparlör koyuldu. Bu hoparlörlerden yaklaşık 3,740 uyarı yayınlandı. Aynı zamanda çeşitli müzikler ve halkın moralini yüksek tutmak için ilahiler okundu.

Yiyecek kıtlığı başladığı zaman insanlar, sigara içmenin çeşitli hastalıklara iyi geldiği yönünde bir söylenti çıkardı ve toplumun büyük bir kısmı da buna inandı. Birçok insan çok erken yaşta sigara içmeye başladı. Kuşatma altında tütün fabrikası tüm zorluklara rağmen çalışmaya devam etti. Yeterli tütünün bulunmadığı durumlarda ise farklı ağaçların yaprakları tütünle karıştırıldı ve sigara üretimi kesilmeden savaş boyu devam etti. 

 

 

Ali TOKMAK
RUSEN Uzmanı
Rusya Araştırmaları Enstitüsü

 

Etiketler: Almanya, Leningrad, rusya, SSCB, St. Petersburg

YENİ HABERLER

YORUMLAR

Henüz hiç yorum yapılmamış.

SOCIAL STATUS OF WOMEN IN THE CRIMEAN KHANATE Текст научной статьи по специальности «История и археология»

ЭДЕБИЯТШЫНАСЛЫКЪ - ЛИТЕРАТУРОВЕДЕНИЕ

O.D. RUSTEMOV1,

E-mail: [email protected]

Kirim Hanliginda Kadinlarin Hakklari ve Sosyal Statusu

Рустемов Олег Диляверович.

Социальный статус женщины в Крымском ханстве

Волею судеб да наших дней дошли уникальные документы, касающиеся крымской истории, различных аспектов жизни государства и его обывателей. Эти бесценные документы дают информацию о многих сторонах жизни, однако статья посвящена лишь одной из сторон жизни, а именно роле и статусе женщины в Крымском ханстве, необходимо заострить вопрос именно на этой проблеме. Прежде всего, нужно отметить, что, как и во многих государствах, выросших из кочевой или полукочевой своей истории, женщины, а именно турчанки, были во многом наравне с мужчинами. Они вместе пасли скот, воевали и становились обладателями новых покоренных земель. Даже Ислам со своей строгостью ко всему чуждому не сумел искоренить это. Женщина в Крымском ханстве могла спокойно обращаться в суд. Ей было дано одно право из трех, которые разрешали развод, и они им активно пользовались. Другим немаловажным фактором была защита женщин от развода или пропажи мужа на войне. В этом случае сам муж или его родня выплачивали ей достойную сумму, оговоренную еще при женитьбе. Эта сумма называлась мехр-и мюэджель. На полученные деньги сама она вместе с детьми могла безбедно существовать какое-то время. В этом проявлялась забота государства о женщинах.

Ключевые слова. Крым, никях, махфил-и каза (судейское собрание), мехр-и мюэджель, женщина, джарие (невольница).

1 Рустемов Олег Диляверович, к. филол. н., старший научный сотрудник НИИ крымскотатарской филологии, истории и культуры этносов Крыма ГБОУВО РК КИПУ имени Февзи Якубова (Симферополь, Крым)

УДК: 380

Rustemov Oleg Dilyaverovich.

Social Status of Women in the Crimean Khanate

By the will of fate, unique documents concerning the Crimean antiquity, various rather aspects of the life of the state and its inhabitants have survived to this day. These invaluable documents provide information about many aspects of life; however, since our article is devoted to the role and status of women in the Crimean Khanate, it is necessary to focus on this issue. First of all, it should be noted that, as in many states that grew out of a nomadic or semi-nomadic history, women, namely Turkish women, were in many ways on a par with men. Together they grazed cattle, fought and became the owners of new conquered lands. Even Islam, with its strictness towards everything alien, has not been able to eradicate this. A woman in the Crimean Khanate could easily go to court. She was given one of three rights that allowed divorce and they actively used it. Another important factor was the protection of women from divorce or loss of their husbands in the war. In this case, the husband himself or his relatives paid her a decent amount, agreed upon at the time of marriage. This amount was called mehr-i muedzhel. With this money, which she, received, she herself, along with the children, could comfortably exist for some time. This showed the state's concern for women.

Keywords: Crimea, Nikah, Makhfil-i Kaza (Judges' Assembly), Mehr-i Muedzhel, Woman, Dzharie (Slave).

Butun dunyada ataerkillik (Patriiarhat) anaerkilligi degi§tirgi zamandan beri her yerde erler'e ait du§unme usulu ve kaba kuvvet zafer kazanmi§ti. Sadece bazi gograflarda anaerklik kendi durumlari sikica tuta biliyordu. Mesela Amazon kadin askerleri. Ger?ek bu daha fazla

mit andiriyoyr ki, ama bazi tarihfelerin kaldigi kaynaklarinda böyle asker olan kadinlar tasvir edilmi§tir. Yine de nasil olsa olsun ki, isanlik kendini hatirliyorsa o zamannin ba§langa?i beri ?ogu yerlerde erkek hakim sürerdi. Tabi ki, istisna da vardi. Bazi kiral yerine kralle hakimieyet sürüyor. Joan of Arc Fransizlarin ingilizlere kar§i ayaklanmasini ba§ariyla yönetti, sonu? olarak ger?ek ba§ini egdi ve yandi, ama bu biraz farkli rivayettir. Lekin, bu istisnalara bakmadan insan toplunlarinda ataerkillik bir adet, an-ane olarak tabi §eklinde kabul edilrdu. Ancak bir-iki toplumlarda kadin üste degilse her halde erkeklere hi?bir §ekilde a§agilik degil bazen ise onlara e§itti. Bu insan toplumlarindan biri Türk toplumudur.

Türk kadinin rölü hakkinda ?ok makale ve kitap yazilmi§tir. Biz onlardan sadece bazilari andiramiz: mesela Ali Ahmetbeyoglu tap Hunalarin zamani anlatarak bu kavimleri arasinda kadin yüksek statüsü gösteriyordü [Ahmetbeyoglu, 2001]. Me§hur alenen taninmi§ ki§i, dü§ündürücü, poet Ziya Gökalp Tütk?ülügün esaslari anlatirken yine de kadina egitim almak, ve büyük üretimin önünde olmasini söyleyordü [Gökalp, 1970]. Özkan izgi islamiyetten önceki zamani göz önünde tutarak bir Arap ile kar§ila§tirildiginda bir Türk kadinin daha kiskanilacak bir kaderini anlatiyor [Rustemov, 2020]. Muharrenm Ergin Orhun abideleri hakkinda rivayet ederek yine de eski Türklerin muhim rol gösteriyordu [Özkan, 1975]. Ayni yazar 'Dede Korkut Kitabini' inceleyip oradaki kiz kahramnlari övüyor [Ergin, 1989]. Ecla Arat kiz sorunu Türkiyenin i?inden inceleniyor [Ergin, 2001]. Yazdigimiz cümlede §imdi yeni yazarlardan bir ka?i yerle§meye gayet uygundur. Ahmet Ta§kesen 'Er tabildi' destaninda kadinlarin tipleri inceleniyor [Arat, 1986]. Haydar Gölba§i, Türk Destanlarinda Kadinin Sportif Faaliyetlere Katilimi üzere ara§timalar yapiyor [Ta§kesen, 2007].

Kendi tarafindan ise biz Kirim hanliginda kadinlarin hakklari var oldugnu ve onlarin sosyal statüsü göstermeye niyetindeyiz. Türk kadini nisbeten hür oldugu ve az-?ok hakklarina sahib olduguna Kirim Kadiasker defterinden bellidir. Biz bu vesikalar üzerine ?ali§ip böyle durumlara defalaca §ahit olduk. Öylese, yukarida söylenen yazar ve onlarin yazilarina ek olarak Kirim kadinin yüksek statüsüne katilmaktayiz.

Kirim Hanlignda kadinlarin hakiki statüs ve hakklari hakkinda zamana ait (yani 17-18 yy.) Bag?asaray qazasinin sicillleri: ara§tirmalar,

metinler, tercimeler... [Rustemov, 2020] adli kitapta mevcüt olan belgelerden direkt olarak bilgi vermektir. Kirim'da kadinlarin belli özgürlügün bir hissesi sahip olduguna §ahitleriz. Mesela Babasi kizindan izin sormadan bir nikäh yapamadi. Bu vakalara böyle iki tane sicil taniklik ediyorlar:

Oldur ki, E§ Mehmed bin Muhammed el-Hacc mahfil'i qazaya Mustafa bin Hizir ihzar idip: i§bu Mustafaya Kefe'de qizimi tezvi? (aqayga verme, evlendirme) eyledim, veläyette (при свидетелях) didikte, el-merkum Mustafadan sual olunduqta iqrar-i qayd olundi. Cera zelik fi evail (начало) Cümadi-el-ula, seb'a a§er ve elf.

§ühüdü'l-hal... [Rustemov, 2020, s. 37-38].

i§bu sicilde anlatiliyor ki: Bir baba, ismi Mehmed bin Muhammed el-Hacc (haci) mahkemeye Mustfayi davet edip taniklar önünde söyledi ki: Ben kizimi Kefede i§bu Mustafaya i?in evlendim. Mustafadan soru sordugunda 'Evet' dedi. Bu hadise sicile yazilip kayit olundu. Tahrir-i felän?a...

Ertesi gün ise ayni mahkemede böyle vaka oldu:

Oldur ki, Mustafa bin Hizir E§ Mehmed mahzarinda: i§bu E§ Mehmedin kizi bana Kefede nikäh idüp geldikte beni kabul itmi§ degüldir, dedikte E§ Mehmed merkumin qizi qabul itdügi Mehmet Halife ibn-i Musa ve Hayder bin Suray ile sabit olub kayit olundu. Fi't-tarih el mezbur. §ühüdü'l-hal el-mezburun. [Rustemov, 2020, s. 38].

Yani kiz babasinin iradesi ve istegi ragmen, yeni kievi kabul etmemi§. Bu vaka yine de §ahitlar önünde olup sicile kayit olundu. Demek ki, 17 asirnin itibaren kizlar kendi istegi ile evleniyorlardi. Belki de bu 17 yüzyilindan daha erken varmi§, ama maalesef bunu hakkinda bilgimiz yok.

Bu konuyla ilgili ba§ka görgü tanigi hesaplari vardir. Meselä hacca gidecek bir hanim. O uzun dü§enmeden direk mahkemeye kendi diri ve yasal kocasi £agirmi§. Öyle ki, adet üzre qadin kendisi degil, kendi yerine bir vekil (avokat) se?ip bu adamga öz derdimni analatiyordu. O ise, vekil yani, onun i§in i?in ter dökülüp bus-bütün savunup qadi üzerine ger?ek bir sava§ a?iyordu. Bu olay i?in de hi? istisna olmadan sabiqan (yani eski, emekli) defterdar (gelir-gidi§ yazan ki§i) olan Mehmed Efendinin zivcesi Ay§e bint-i Abdi tarafindan bir vekil tayin olundu. ismi Hüsyen bin Muhammed vekil Ay§e hatun adindan kadi ve bütün mevcut olan oglanlara olduk?a basit hitap etti:

ЭДЕБИЯТШЫНАСЛЫКЪ - ЛИТЕРАТУРОВЕДЕНИЕ

'Benim müvekkiletim Ay§e hatun bir oglu ile Kâabe Çerre feha Allah'a giderim, diyor, ve eger bütün oglanlar razi olsalar ve elinde malin tutan zevcim Muhammed efendi elimden murad iderimdir (verecek yani), sual olunsun'.

Muhammed efendi böylelikle hemen tüm malindan vazgeçiyor: Muzaffer nam oglan ve Efraz Paydar nam cariye bu ikisini Ramazan validesine (anasina) hibe (bah§i§) itmi§dir. Mülki mahsusidur (onun mülkü demek) ve Nasuhi nam qazagi istefan mukabelisinde (yerine) vermi§im. Ve Semen nam qazaq ve Müläyim nam cariye kendi satun almi§, hakki serrihidir (Ay§enin demek) ve Firdevs nam cariye Ferrah Kerman (Or qapi) emini olan (emin demek) Sagir zimmiye bir kaftan verüb mezbur Sagir muqabelisinde vermi§dir. Ve Behram nam qazaq, ve Qasim nam qazaq ve Ferhad nam qazaq, ve Bagçasarayda Hacci Osmandan içtira' (bina itdügi) itdügim evi maa tevabi (azbardaki çeçit binalar) ehu bir cümle zevcetim Ay§e bana mehr-i müeccelni hibe itdikte ivaz vermiçem. Üstelik on buzagli ve alti öküzü kendim yol harci deyü hibe etmiçem. Bir cümle zikr olunan emval (mal) Ay§enin mülk-i serihhidir. Benim bir veçh (bir yandan) ile alakam yoktur. Didikte mavakam vuku'a üzre kayit olundu. Cera zelik fi evasiti (ortasi) Sefer, sene Semani a§er ve elf.

§ühüdü'l-hal felânça.....[Rustemov, 2020, s.

90-91].

Kirim Hanligi kadinlarinin hakklarindan biri iki kadinin sesi, erkegin bir sesine e§§itir. Yani kazada (mahkemede) çahitlik getirmek için dört tane qadin ya da iki erkek lazimdi. Veya bir erkek ve iki bayan. Avantajardan digeri ise boçanma (ayrilma) yaptiginda üç defalardan bir defa ancak kadina aitti. Ve onlar bu imkanla aktif §ekilde faydalaniyorlardi. Örnegin bir bayan mahkemeye gelip kocasi ile hiç yakinlik olmadigi için ayrilma talep ederdi. Ayni zamanda bütün vaad ettigi mehr-i müeccel ve mehr-i müaccelden tam yerinde vazgeçti. Hatta bütün memlüklerde ve kocasi mehr-i müeccel hesabina verdigi 20 florinden de vazgeçti ki, ancak kocasi hemen ayni yerde ona boçanma versin diye talep ediyordu. Kocadan sordugu zaman dedi ki, eger hepsi iade ederse tabi bo§ olsun. [Rustemov, 2020, s. 178].

Burada söylemesi gerekior ki, mehr-i müeccelin sorulari oldukça hassasti. Her bir kadin fukare ya da zengin olsa olsun nikâh yapildigi önünde mehr-i müeccelin sahip olmaliydi. Bunun için hem gelin hem de kiev

taraflarindan mahsus seçilmi§ iki tane vekil tayin oluyordu. O vekileri mutlaka §ahit heyeti önünde sabit edilirdi. Eger §ahitlerin kimse razi olmasa, adam vekâlete tayin olunmaz, digeri seçiyordu. Sonra belli olan bir gün onlar ikisi akraba temsilceri beraber perde arkasindan bir odada oturup kendi aralarinda fisildayip konu§uyordu. Bazen en büyük olan akraba bir tevsiye ya da ögüt için çagirirdi. Nihayet endiçeli beklentiler sonra sonuç açiklaniyordu. Mehr-i müeccel hemen ödeniyordu: en azindan onun bir parçasi. Mehr-i müaccel ise ancak kocasi vefat ettiginde. Aslinda bu iki ödeme borç olarak bakiliyordi. Eger kocasi vefat ederse miras paylaçmadan önce dul kalan bayana tamamen iki mehr-i müeccel ve müaccel eline veriyordu. Ancak sonra Çariat kanunlara uyarak mirasi paylaçmaga ba§laniyordular.

Aslinda siradan çikkan bayanlar için mehr-i müeccelin tutari 50-80 florin yapilirdi. Bu da oldukça iyi tutar ki, be§ ya da dört florin için kolay kolay bir sigir ya da su sigiri serbest olub alinirdi. Çehirde yaçayanlar bayanlar ise mehr-i-müecceli olarak 200 itibaren 500 yüze kadar olabilirdi. En pahali mehr-i müeccel Bora Gazi Girayin kizina verilmi§tir. Yine bu bilgiler bize Kazasker sicilleirnden belli olunmaktadir. Böylelikle Melek Sultan (Bora Gazinin kizi) qazasker önünde sabit olan vekiller aracigiyla Azamatça Murzadan bin flori (florin), bin guru§, bin tenge2 ve bin aqçe almiçtir. Bu zamana göre bu masal zervetiydi. Gerçek bir §ah hediyesiydi. [BuapcnaHOB, 1889, c. 48].

Ama belli ki, ne§e ve memniyet fukarelik beraber yürüyorlar. Ayni belgeler, yani kazasker defteri, bize sefalet dolu bir hikaye yine anlatiyor. Bir gün Nazenin diyen kiz mahkeme meclisesi önünde haziran olub (yani hazir olub) kendi kocasi olan Kart Bay karçisina dava açmi§. Diyor ki, sayin meclis üyeleri, i§bu Kart Bay benimle hikâh yaptiginda, eger diger kadinlarla iliçki yapsam ve içki içsem benden tam yerde bo§ olacaksin. Zaten bu adam bir defa degil defalarca bana hiyanet ederdi. Buna da çahitlerim de vardir. Kocasi baçlica inkâr eder hepsi, sonuçta ise kizdi, ve talak ilan etti. Talak ilan yaptiktan sonra

2 Tenge (danga: dang) - Altin Ordu zamaninda en ufak para birimiydi. Tahminen XV yüzyilin 40-ci yillarinda beri bu sikkelierin gümü§ içerigi ancak 40 - 45 gram oldu. Kirim Hanligi kurulu§unda TENGE Azaq §ehrinde kesmeye devam edilirdi. - O.R.

hemen mehr-i müeccel olan 500 flori üstelik mehr-i müaccelin de bir ka? yüz flori ortaya ?ikip ödemesi lazimdi. Adam ne yapacagani bilmiyor ki, Han-i Hazreti giyimlerin a§agisi öperek, bu beladan kurtarmak i?in yalvarmaya ba§ladi. Sonra feryad kopardi ki, zorla adami sakinle§tiler. Han-i A'zamin buyruklarina göre Kapu Agasi olan Hazret Ahmed Aga aglayan Kartbayi yanina alip tekrar nikäh etmesini teklif etti. Ancak §artlar tam degi§ti. Kart Bayin mehr-i müeccel ve müaccel i?in para yoksa onun bütün mülkü Nazenin tarafina ke?iyor. Bütün bah?eler, binalar, evler, koyunlar ve sigirlar dogmami§ evlatlariyla beraber bu artik hepsi Nazenin mali olacakmi§. Eger bu §artlara razisin, Kart Bay, yeniden nikäh yapalim. Ne dersin? Dü§ündü Kart bay, yapacak bir §ey yok, raziyiz demi§. Mecliste oturanlar muslimler dedi ki, bak Kart Bay, eger i?ki i?ersen ya da ba§ka bir cariye ile

haram i§i yaparsan, Nazenin seni tekrar kovar da, ve yine be§ yüzlük mehr-i müecceli ister. Dikkat et artik. [Rustemov, 2020, s. 371].

Ancak Kirim Haliginda degil bütün Türk kizlari ve kadinlari onurlandirildi ve saygi duyuldu. Gôçebe hayatinda kolay i§ olmaz. Birlikte hayvan otlaniyor, birlikte savaçiyor, birlikte yeni topraklara hakim oluyordu. Çimdi ise Türkler yava§ yava§ yeni dünyasinin üyeleri oluyor. Katiliyorlar yani. Bu yeni dünyada kadinlarimiz kaybolmasinlar ki, asirlerin tarih boyunca emdikleri tüm iyiligi gururla taçisinlar. Onlar bunu gerçek hak kazanmiçlar.

Edebiyat:

1. Ahmetbeyoglu A. Avrupa Hun imparatorlugu. Ankara: TTK Yay., 2001. S. 151.

2. Биярсланов М. Выписи из кадиаскерского сакка (книги) // ИТУАК. № 8. 1889.

3. Ziya Gökalp. Tûrkçûlûgûn Esaslari / haz. Mehmet Kaplan. istanbul: Varlik, 1970. S. 35.

4. Rustemov O. Taghi Salahshour. Bagçaraya qazanin sicilleri: ara§tirmalar, metinler, tercimeler. Ankara: Sonçag, 2020. 477 s.

5. Özkan I. islamiyetten Önce Türk Kadinlari. Ankara: Türk Kültürü Ara§tirmalari, 1975. S. 145-155.

6. Ergin M. Orhun Abideleri. Ankara: Bogazici, 1989. S. 21, 35.

7. Ergin M. Dede Korkut Kitabi. istanbul: Bogazici, 2001. S. 64.

8. Arat N. Kadin Sorunu. Baski 2. istanbul: Say, 1986. S. 26.

9. Ta§kesen A. Er Tabildi Destaninda Kadin Tipler // Türkoloji Araçtirmalari. Volume 2/3. 2007.

10. Gölba§i H. Türk Destanlarinda Kadinin Sportif Faaliyetlere Karilimi // JASSS. No. 38. Autumn II, 2015.

oo

CO

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası