schengen vizesi varsa almaya gerek yok mu anlayamadığım vize. bilen yeşillendirse ne güzel olur.
aylar sonra deneyimlerden gelen edit : kimse işe yarar bir bilgi veremedi. neticede şengenle giriliyormuş ama şengen çok girişli olmalıymış. yarım günde çıkmıştı istanbuldan; ankaradaki alet bozuk olmasa oradan da aynı şekilde çıkacaktı. şimdilerde tamamen kalmış diye duydum.
multi girişli bir schengen vizeniz var ise vize gerekmiyor. vize evraksız gibi bir şey sadece başvuru formu, resim ve pasaportunuz isteniyor.
tek dikkat edilmesi gereken konu ücreti, kendiniz başvurmayacaksanız acentelerde fiyatlar 35 euro'dan euro'ya kadar isteyebiliyorlar vicdansızlar. (birçok kişi schengen vizesine acente ücreti ile euro verdiği için fiyatın aşağı yukarı bu seviyelerde olduğunu düşünüyor sanırım.)
schengen ulkelerinin birinden oturum izni almis extra-ue vatandaslarinin ihtiyac duymadigi vize.
funduszeue.infosas/visa-requirements-overview/
valla kiralık araçla geçtim. yeşil pasaportunuz var ise eliniz cebinizde bile gidersiniz
schengen vizeniz var ise gerek olmayan vizedir.
pasaport kontrolünde kalacağınız süreyi söyleyip, dönüş biletinizi ve otel rezervasyonunuzu gösterip girebilirsiniz.
60 euroymuş pampa. lakin dikkat et googlea hırvatistan vize ücret
yazıp ilk sonuca tıklayamayacak kadar moron olduğun için başına bir şey gelmesin oralarda.
terazini tıkladım
funduszeue.infod=chrome-mobile&ie=utf-8
ekleme: bu yazı, sözlük formatını hunharca siken ama sonradan laf sokmaya çalışmasına rağmen ilk yazdığının arkasında duramayıp silecek kadar kaypak bir ergene cevap niteliğinde yazılmıştı.
böyle malları artık bildiğimiz için caps almayı düşünmek çok anormal kaçmıyor. al bakalım formatsikenkız:
funduszeue.info
format çökerten vizedir.
sikmeyin demiyorum, sözlük formatını hobi olarak yine sikin.
2 türlü vize çeşidinin olduğunu nette okuduğum için, hem şengenli hem şengensiz vize türünün olduğunu gördüğüm vize türü.
şimdi üstteki moronlar kendilerince bir showa başlıyor, aldırmamak gerek. ben şengensiz v<kendi sağladığı vizesini öğrenmek istedim. onun ücretini. hayatında yurtdışına adım atmayanlardan ders alacak değilim.
teşekkür ederim.
edit: burdan yazmak yetmiyor, mesajla da yardırıyor. bu kadar boş beleş insanlarsınız. ettiğin küfürleri iade ediyorum. müsait yerinde muhafaza etmen dileğiyle.
bi de caps almış. sen kimsin senin yazdıklarını kovalıcam.
edit2: format dışı çok soru soruyorum burda. cevabını aldıktan sonra siliyorum. iq seviyesi sizde zaten yüksek. boş beleş insan olmaktan kaynaklı. öpüyorum
edit3: yozgat'ta olacak o. amk salağı türkçe bilmiyor. siktir lan hırbo.
pegasus ile kampanyalı uçak bileti kovalayan fakir kezbanların, 5 kıtada 32 ülke ziyaret etmiş insanların hayatında yurt dışına çıkmamış bireyler olduğunu varsayarak hakkında bilgi istediği vize türü. tatlım biz yedi sene önce geçerken uğradık hırvatistana.
(bkz: dubrovnik/@osmangazi86)
siktir git şimdi az uzakta ağla.
büyük ihtimalle schengen bu yaz da açılmayacağından bulgar vizesi ile beraber oldukça rağbet görecek, zira thy kısıtlama uygulayan ülkeler bilgisine göre hırvatistanda karantina uygulanmıyor.
60€ vize alıp 4 gün split, 4 gün dubrovnik falan dalmaçya kıyıları iyi fikir olabilir. tabi allahın belası covid yaza kadar ne olur kimse tahmin edemez.
Yıllar önce Almanyaya gitmek için ayrı, İsviçreye gitmek için ayrı ayrı vizeler alınması gerekiyordu. Bu devir çok eskilerde kaldı. Schengen Bölgesi olarak bilinen ortak sınır ve ortak vize uygulaması sayesinde Avrupadaki 33 ülkeye sadece tek bir vize alarak, yani Schengen vizesi alarak, girebiliyorsunuz. Bu ne demek? Örneklemek gerekirse, Schengen vizenizle Almanyaya gittiğinizde, isterseniz oradan Avusturyaya, oradan İsviçreye, oradan da İtalyaya geçme özgürlüğüne sahip olduğunu anlamına gelir. Daha fazla bilgi için: Shengen Vizesi Nedir
İçindekiler:
Schengen Vizesi İle Gidilebilen Ülkeler
Schengen Vizesi Hakkında Uyarılar
Schengen Vize Merkezleri
Schengen Vizesi Başvuru Süreci
Adım Adım Schengen Vizesi Nasıl Alır
Almanya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan*, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, Hırvatistan, Güney Kıbrıs*, İzlanda, İtalya, İspanya, İsveç, İşviçre, Litvanya, Lihtenştayn, Latvia, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Monako*, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya*, Slovakya, Slovenya, San Marino*, Yunanistan, Vatikan*
* Bu ülkeler henüz Schengen üyesi değiller, dolayısı ile Schengen vizesi vermiyorlar. Ancak siz başka bir ülkeden aldığınız Schengen vizeniz ile bu ülkelere seyahat edebiliyorsunuz.
Her vizenin üzerine bir geçerlilik süresi basılır. Bu süre zarfındaki bir pencerede gitmiş ve dönmüş olmanız gerekir.
Her 6 ayda en fazla 90 gün Schengen Bölgesinde kalabilirsiniz. Yani; vizenizin geçerliliği 6 ay bile olsa 90 günü doldurunca Schengen Bölgesinden ayrılmanız gerekir. Vizesinin geçerliliği 1 yıl ve üzeri olanlar için de aynı kural geçerlidir. İlk 6 ayında 90 gün + sonraki 6 ayında da 90 gün olmak şartı ile maksimum gün kalabilirler.
Peki farklı ülkelerde kalıyor olamamız 6 ayda 90 günden fazla kalmamızı sağlar mı? Hayır. Schengen Bölgesine tek bir ülke gözü ile bakılır. Neresinde, 90 günün ne kadarını geçirildiğinin bir önemi yoktur. Özetle, 6 ayda 90 günü aşmayın. 90/ gün hesaplamarını buradan pratik bir şekilde yapabilirsiniz.
Her vizenin üzerinde o vize kapsamında kaç kere Schengen Bölgesine girebileceğiniz yazar. Çoklu giriş (multiple entry), çift giriş (double entry) ya da tek giriş (single entry) olarak 3 farklı seçenek vardır.
Eğer Single Entry yani tek giriş yazıyorsa, o vize ile sadece bir kere bir Schengen Bölgesine giriş çıkış yapabilirsiniz. Örneğin, Fransaya gittiniz, Türkiyeye döndünüz. Vizenin üzerinde yazan geçerlilik süresinin bitimine daha çok zaman olsa da vize geçerliliğini yitirir. Tekrar Schengen Bölgesine gitmek için yeni vize almanız gerekir. Önemli: Ancak Schengen Bölgesini terk etmeden ülkeden ülkeye gezmenizde engel yoktur. Yani, Fransaya gitmişken İspanya, İtalya gibi diğer Schengen ülkelerine de gidebilirsiniz. Önemli olan Schengen Bölgesinden ayrılmamak ve 6 ayda 90 günden fazla Schengen Bölgesinde kalmamak.
Double Entry yani çift giriş yazıyorsa, Schengen vizenizin geçerlilik süresi boyunca Schengen Bölgesine 2 kez gidip gelebilirsiniz. Her girişinizde yine Schengen Bölgesinde serbest dolaşım hakkınız vardır. 6 ayda en fazla 90 gün kalabilirsiniz unutmayın. Örneğin; 1 yıllık çift girişli vizeniz varsa, ilk 6 ayında 1 kez girip 3 ay, 2. altı ayında tekrar 3 ay kalabilirsiniz ama ilk 6 ayında 2 kez girip çıkıp gün kalamazsınız.
Multiple Entry yani çoklu giriş yazıyorsa, Schengen vizenizin geçerlilik süresi boyunca Schengen Bölgesine sınırsız kez girip çıkabilirsiniz ancak yine 6 aylık giriş çıkışlarınızın totalinde 90 günden fazla Schengen Bölgesinde kalmadığınızdan emin olun.
Vizeye başvurusuna giderken pasaportunuzun geçerlilik süresinin en az 6 ay daha devam etmesi gerekiyor. Pasaportunun 6 ay geçerliliğinin olması en fazla 6 aylık vize alabileceğiniz anlamına gelmez. Daha uzun süreli vizelere de başvurabilirsiniz. 6 ay sonra geçerliliği biten pasaportunuza 2 yıllık Schengen vizesi basılabilir ya da 1 sene geçerliliği olan pasaporta 5 yıllık Schengen verilebilir, sıkıntı yoktur,
Yeni bir pasaport çıkartmanız kafi. Tekrar vize almanıze gerek yok. Seyahat ederken pasaport kontrollerinde hem içinde Schengen vizenizin olduğu tarihi geçmiş pasaportunuzu, hem de yeni çıkardığınız geçerli pasaportunuzu göstererek geçiş yapabilirsiniz.
Önemli:Schengen vizenizi Belçikadan aldıysanız, mutlaka o vize ile adım atacağınız ilk Schengen ülkesinin Belçika olması gerekir. Sonra Schengen Bölgesinde istediğiniz gibi serbestçe dolaşabilirsiniz. Yani ilk hangi ülkeden Schengel Bölgesine girecekseniz o ülkenin konsolosluğuna başvurun. Aksi halde pasaport memurunun sizi ülkeye almama yetkisi var. Almanya, Avusturya gibi ülkeler bu konuda özellikle sıkı. Biraz memurun insiyatifine kalmış bir konu. Elinizde oradan da size vizeyi veren ülkeye geçtiğinize dair uçak bileti vs gibi bir ispat varsa durumu idare edebilirsiniz. Ama işin ucunda buradan ta Almanyaya uçup, sonra tıpış tıpış Türkiyeye gönderilmek var.
Türkiyede Schengen vizeleri, ilgili ülkelerin konsoloslukları tarafından veriliyor ancak arada dosya kabulünü yapan başka kurumlar var. Bazı Schengen ülkelerinin konsoloslukları, vize başvurularını hem konsolosluk görevlilerine, hem de başvuru yapanlara kolaylık açısından sadece aracı şirketler aracılığıyla kabul ediyor. Yani konsolosluklara bizzat gelip başvuru yapmıyorsunuz. Aracı şirketlerin başvuru merkezlerinden yürütülüyor. Bu aracı kurumlar karar mercileri değiller, sadece başvuruların koordinasyonunu ve kabulünü gerçekleştiriyorlar.
Hangi ülkenin başvuru işlemlerini nereden kabul ettiğini, ilgili ülkenin resmi konsolosluk web sitesinden öğrenebilirsiniz ama genel olarak bir çerçeve çizmek gerekirse şöyle:
İTİBARİYLE EN GÜNCEL SCHENGEN ÜLKELERİ VE KONSOLOSLUKLARIN ANLAŞMALI ÇALIŞTIĞI VİZE MERKEZLERİ LİSTESİ | |
Ülkeler | Vize Merkezleri |
Almanya | Idata |
Avusturya | Vfsglobal |
Belçika | Vfsglobal |
Çek Cumhuriyeti | Vfsglobal |
Danimarka | Vfsglobal |
Estonya | Vfsglobal |
Finlandiya | Vfsglobal |
Fransa | Vfsglobal |
Hırvatistan | VFS Global |
Hollanda | Vfsglobal |
İspanya | BLSSpainVisa |
İsveç | Vfsglobal |
İsviçre | TLScontact |
İtalya | Idata |
İzlanda (Danimarka tarafından temsil ediliyor) | Vfsglobal |
Letonya | Vfsglobal |
Lihtenştayn (İsviçre tarafından temsil ediliyor) | TLScontact |
Litvanya | Vfsglobal |
Lüksemburg | Vfsglobal |
Macaristan | As Visa Solutions |
Malta | Vfsglobal |
Norveç | As Visa Solutions |
Polonya | Vfsglobal |
Portekiz | As Visa Solutions |
Slovakya | Vfsglobal |
Slovenya | As Visa Solutions |
Yunanistan | Sadece İstanbul için Kosmos Vfsglobal |
1. Pasaportunuzun geçerlilik tarihini kontrol edin.
2.Schengen vizesi başvurusu yapacağınız ülkenin Schengen vizesi başvuru formunu dolduruyorsunuz.
3. Schengen vizesi başvurusu yapılacak ülkenin anlaşmalı çalıştığı aracı kurumların online sayfalarından doldurduğunuz formda sizden istenilen bilgileri girdikten sonra veya telefonla arayarak belgelerinizin ve parmak izi dijital fotoğraf çekimi gibi biyometrik verilerin teslimi için randevu alıyorsunuz. Hemen yukarıdaki tablodan ilgili aracı kurumu bulabilirsiniz. Slovakyaya gidecekseniz direkt Slovakya Konsolosluğundan alacaksınız.
4. Vize türünüze göre sunmanız gereken başvuru evraklarınızı hazırlıyorsunuz.
5. Seçtiğiniz tarih ve saatteki randevunuza gidiyor, vize ücretini ödeyip, biyometrik kayıtları yaptırıp, görevlilerle görüşüp belgelerinizi teslim ediyorsunuz.
6. Vize işlemlerinizin bittiğine aracı kurumdaki randevunuz sırasında verdiğiniz adrese pasaprtunuz postalanıyor.
Vizeye başvurabilmeniz için önce pasaportunuzun geçerlik tarihinin bitimine en az 6 ay olması gerekir. Yoksa başvurunuz değerlendirilemez. Hatta bazı ülkeler 1 yıl geçerlilik isteyebiliyor, mutlaka kontrol edin.
Schengen 33 ülkede geçen tek bir vize olsa da her ülkenin aynı vizeyi almak için doldurttuğu form farklılık gösterebiliyor. Anlayacağınız tüm ülkelerin kabul ettiği standart bir form yok, gideceğiniz ülkenin kendi formunu doldurmanız gerekiyor. Yukarıda da söylediğimiz üzere, ilk olarak hangi Schengen ülkesine ayak basmayı planlıyorsanız, o ülkeye vize başvurunuzu yapmanız gerekiyor. Tüm ülkelerin başvuru formlarını Schengen Vizesi Başvuru Formu yazımızda bulabilirsiniz.
Başvuru formunda da olduğu gibi farklı ülkelerin istediği evraklar farklılık gösterebiliyor. Keza öğrenciler/ çalışanlar/ işverenler/ emeklilerden talep edilen evraklarda farklılık gösteriyor.
Hangi durumda ne gerektiğini anlattığımız Schengen Vizesi İçin Gerekli Evraklar yazımızdan bulabilirsiniz.
Belgelerinizi teslim etmek ve parmak izi & fotoğraf çekimi gibi biyometrik vermek için gideceğiniz ülkenin aracı kurumundan randevu alıyorsunuz, konsolosluktan değil. Bu randevuyu aracı kurumların websitesinden bir form doldurarak veya telefonla arayarak alabiliyorsunuz. Randevu için gideceğiniz yer de yine aracı kurum, konsolosluk değil. Tek istisna Slovenya, Slovenya Konsolosluğu aracı kurum kullanmadan kendisi tüm süreci yürütüyor. Aracı kurumlarda mülakat olmuyor ama konsolosluklar sadece gerekli gördükleri durumlarda sizi görüşmeye çağırabiliyor. Konsolosluklar tarafından mülakata çağrılırsanız genellikle size seyahatiniz hakkında ayrıntılı sorular soruluyor.
Not: Bazı ülkelere daha fazla vize başvurusu yapıldığından bir ülkeden 2 sonra randevu alırken, diğerinden bir hafta sonraya randevu alabilirsiniz. Çok acil vize almanız gerekiyorsa daha az yoğun olan bir ülkeye başvurabilirsiniz ancak unutmayın, ilk o ülkeye ayak basmanız gerek.
yılında Schengen ülkeleri, dijital parmak izi ve fotoğraf çekimi uygulamasını zorunlu kıldı. Bu nedenle daha önce hiç parmak izi vememişsesniz randevu gününüz geldiğinde, randevu aldığınız vize merkezine parmak izi verme işlemi ve fotoğraf çekimi için bizzat gelmeniz gerekiyor. Fakat ten sonra herhangi bir Schengen ülkesinden vize alırken parmak izi vermiş ve aldığı vizenin üzerinde VIS (VISA INFORMATION SYSTEM) yazan kişilerin, şahsen başvurmasına gerek yok. Bu kişiler vekalet verdikleri kişiler aracılığı ile Schengen vizesi başvurusunda bulunabilirler.
Vize merkezine girdiğinizde bir sıra numarası alıyorsunuz. Sıranız geldiğinde süreç, para yatırma, biometrik verilerin teslimi son olarak da belge teslimi gibi aşamalarla devam ediyor.
1 Yıl 2 Yıl 5 Yıl | 80 Euro |
Tüm Schengen vize ücretleri ve vize merkezi işlem bedelini, Schengen vizesi için başvurduğunuz ülkenin bağlı olduğu başvuru merkezlerindeki gişelerden konsolosluklara göre değişen Euro ve TL seçenekleriyle nakit olarak ödeniyor. Yukarıdaki tabloda ortalama bir fiyat görüyorsunuz, bunun üzerine bir de aracı kurumun hizmet bedeli ekleniyor. O da kurumdan kuruma değişiyor.
Burada size ödeme yaptığınıza dair bir dekont veriliyor. Bu dekontu da başvuru belgeleriniz arasında ekliyorsunuz. Direkt olarak konsoloslukla görüşmenizi bekleyen bazı Schengen ülkeleri ise paranın konsoloslukların banka hesaplarına yatırılımasını isteyebiliyor.
Schengen ülkeleri arasında geçerli olan bu uygulama, bir veritabanında toplanan bu verilerle ülkelere giriş çıkış trafiğini daha kolay takip etmek üzere geliştirilmiş bir sistem. Bazı istisnai durumlar haricinde herkesin bizzat konsolosluklarla anlaşmalı vize merkezlerine gelerek parmak izi vermesi ve fotoğraf çektirmesi gerekiyor. Bu verilerin geçerliliği 5 yıllık olduğundan eğer 5 yıl içinde parmak izi vermişseniz tekrar vermenize gerek kalmıyor.
2 yaş altı çocuklar, parmak izi alınamayan kişiler (fiziksel deformasyon sonucu vs.) ve resmi davetle yurtdışına çıkacak olan siyah pasaport sahibi hükümet görevlileri parmak izi vermek zorunda değil.
Biyometrik veri toplama işleminden sonra, belge teslim sırası size geldiğinde önceden hazırlamış olduğunuz dosyayı ilgili gişedeki görevliye teslim ediyor ve belgelerinizin teslim alındığına dair bir belge alıyorsunuz. Bundan sonra yapılacak şey sadece beklemek.
Vizeniz olumlu veya olumsuz sonuçlandığında, ister başvuru yaptığınız merkeze isterseniz de başvurunuzda belirttiğiniz adresinize gönderiliyor. Schengen vizesi, eğer ki bayram, resmi tatil gibi yoğun bir dönem değilse ve sizden ek belge talebinde bulunulmadıysa, başvuru sonrası 3 7 gün içinden sonuçlanan bir vize türü. Eğer bahsettiğimiz gecikmeler olursa vizenizin çıkması 2 3 haftayı bulabiliyor.
Şimdi Schengen vizesi talebenizin neticelenmesi 10 güne kadar alabilir. Çoğu zaman 5 gün içinde sonuçlanıyor ama aksilikler sebebiyle 10 günü aşan da duyduk.
Schengen vize başvurularının seyahat tarihinden en az bir 20 30 gün önceden yapılması önemli. Eğer bayram, resmi tatil gibi yoğun bir dönemde başvuru yapıyorsanız bu süreci daha da öncesinden başlatmakta fayda var. Schengen vizesi kuralları gereğince, seyahat tarihinizden en erken 90 gün öncesine kadar başvuru işlemlerine başlayabiliyorsunuz.
Hangi ülkeden vize alacağına göre ve yanınızda birilerini götürüp götürmedğinize göre hesabınızda görmek istedikleri tutar değişiyor. Örneğin Fransaya gidecek bir kişinin hesabında minimum TL para olması gerekirken, tek çocuklu bir ailenin hesabında TL olması gerekir. Her ülkeyi ayrı ayrı bakabilirsiniz ama genel olarak görülmek istenen mnimum tutar bu civarlarda. Ne kadar yüksekse tutar, o kadar daha iknar olur başvurunuz.
Schengen vizesinin kullanımına dair önemli detaylardan biri, vizeyi hangi ülkeden aldıysanız ilk olarak o ülkeye giriş yapmanız gerekliliği. Mesela siz Schengen vizenizi İtalya Konsolosluğundan aldıysanız, ilk olarak İtalya’ya giriş yapmalısınız. Daha sonra Schengeninizin süresi elverdiğince diğer ülkelere de rahatlıkla giriş yapabilirsiniz. Bu kurala bazı ülkeler katiyetle dikkat ederken bazı ülkeler ise o kadar da sıkıntı çıkartmamaktadır. Fakat Schengen vizesini aldığınız ülkeye giriş yapmadan başka ülkeden ilk girişi yapmanız belki kısa vadede sorun çıkartmayacak olsa da uzun vadede, tekrar bir Schengen vizesi başvurusu yaptığınızda redle veya kısa süreli vize alımıyla sonuçlanabilir. Bu nedenle en sağlıklısı her zaman ilk girişi vizesini aldığınız ülkeden yapmayı tercih edin deriz. Zaten tüm Schengen ülkeleri, ülkelerine Schengen vizesi ile giriş yapan kişilerin verilerinin kaydını tutmak için (Schengen Information System – SIS) adlı ortak bir bilgi sistemine sahipler. Çipli pasaportlar sayesinde artık çok daha kolay toplanıp depolanabilen tüm bu veriler, bu ortak veri tabanında yer alıyor. Yani istedikleri takdirde sizin tüm haraketlerinizi bu sistemden rahatça görüntüleyebiliyolar.
Eğer ilk kez Schengen vizesi için başvuruyorsanız, konsolosluklar standart prosedür belgelere ek olarak sizden çok daha fazla ve ayrıntılı belge talebinde bulunabilir. Hatta gerektiğinde sizi konsolosluğa mülakata bile çağırabilirler. Bu gibi bir durumda size sorulan sorulara kesinlikle doğru cevap vermeli, verdiğiniz cevapların sunduğunuz belgelerle örtüştüğüne dikkat etmelisiniz.
Daha önce herhangi bir Schengen ülkesinden vize almışlığınız varsa, bu diğer başvurularınızda hem vizenizin çıkma süresinde kolaylık sağlıyor, hem de vizenin geçerlilik süresine olumlu etkisi oluyor. Yani ilk başvurunuzda 10 günlük Schengen aldıysanız, ikinci başvurunuzda 6 aylık alma ihtimaliniz daha yüksek. Schengen vizeleriniz biriktikçe de daha uzun vizeler alabiliyorsunuz.
İdeali her seferinde daha önce size vize veren konsolosluğa başvurmak ama bu da ilk ayak basmanız gereken ülkenin illa orası olması gerektiği anlamına gelir. Eğer sizin programınıza uymuyorsa da dert edilecek bir şey yok, daha önce hangi konsolosluğun size Schengen verdiği fark etmez, başvuracağınız her konsoloslukta eski bir Schengen sahibi olmak olumlu etkileyecektir.
Schengen vizesi başvurunuz, çeşitli nedenlerden (yeterince açık olmayan, eksik veya hatalı belge, bilgilerin yanlış veya çartpıtılmış olması vb.) reddedilebilir. Bu durumda yeniden başvuru yapma veya sonuca kararın çıkmasını takiben en geç 1 ay içinde itiraz etme hakkınız var. Tabi önceden ödediğiniz vize harç ücretini geri almanız mümkün değil. Yapmanız gereken ilgili konsolosluğun vize bölümüne itafen bir itiraz dilekçesi yazıp, yine ilgili konsolosluğun itiraz prosedürünü yerine getirmek. Bu gibi bilgilere konsoloslukların web sayfasından ulaşabilirsiniz.
Tüm Schengen ülkeleri konsoloslukları, bir şeyin altını kesinlikle çiziyor ki Schengen vizesini almış olmanız, o ülkeye girebileceğinizin garantisini vermiyor. Herhangi bir nedenle, (genelde çok çok istisnai durumlarda) eğer ki sınır görevlisi sizin ülkeye girişinizi uygun bulmaz ise Schengen vizesi almış olmanız bir şey fark ettirmiyor. Ne yazık ki böyle bir durumda en yakın uçakla geri ülkeye geri dönüyorsunuz.
Çok girişli, en az 6 aylık bir Schengen vizesi sahibiyseniz, vizenizin süresi bitmeden yeni bir Schengen vizesi talebinde bulunabilirsiniz. Bu durumda yeni vizenizin geçerliliği, bir önceki vizenizin bitimi itibariyle başlamış oluyor. Yani aynı dönem içinde iki geçerli vizeniz bulunmuyor olsa da iki vizeniz bulunabiliyor. Örneğin sizin İtalyadan 6 aylık bir Schengen vizeniz var ve geçerlilik süresi 1 ay daha var. Fakat sizin İtalya Schengen vizenizin bitimi sonrası Fransaya seyahat etmeniz gerekiyor. Bunun için de en az 1 ay öncesinden Fransa Schengen vizesi başvurusu yapmanız gerekiyor. Bu durumda siz İtalya Schengen vizeniz henüz bitmeden, Fransa Schengen vizesine başvurabilirsiniz. Fakat Fransa vizenizin geçerlilik süresi, İtalya vizenizin tam olarak bittiği tarihten sonra başlıyor olacaktır.
Aşağıdaki yazımızda geçen ülkeler Schengen Vizesi ile gidilen tüm ülkelerdir. Eğer bir ülke burada yer almıyorsa Schengen Vizesi ile gidilemiyor demektir. O ülke için vize gerekip gerekmediğini öğrenmek için Vize İstemeyen Ülkeler listemize bakabilirsiniz.
Öncelikle yaygın birkaç yanlış anlaşılmayı düzelterek başlayalım:
1. Schengen Ülkeleri ≠ Avrupa Birliğindeki Ülkeler. Bunların ikisi farklı birlikler. Bazıları ülkeler Avrupa Birliğindeler ama Schengen Birliğinde değiller, bazıları da Schengen Birliğinde ama AB üyesi değil. Mesela; Norveç, İsviçre ve İzlanda da Avrupa Birliği üyesi olmasalar da birer Schengen ülkesidir.
2. Evet, Schengen Ülkeleri Avrupada yer alıyor ancak her Avrupa ülkesine Schengen Vizesi ile girilemiyor. Örneğin, İngiltere Schengen vizesi ile almıyor, illa ki İngiltere Vizesine sahip olmanız gerekiyor.
3. Schengen Vizesi ile gidilebilen tüm ülkelerin Schengen Vizesi veremiyor. Örneğin; Schengen Vizeniz varsa Romanyaya gidebilirsiniz, ancak Romanya henüz Schengen Birliğine tam kabul edilmediğinden Schengen Vizesi basma yetkisi yoktur.
4. Schengen Vizesi Nedir? Kaç tip vize vardır? Hangi tip vize ile kaç ülke gezilebilir? Öğrenmek için Schengen Vizesi Nedir yazımızı okuyabilirsiniz.
* Schengen Vizesi vermeyen, ancak Schengen Vizesi olanın girebileceği ülkeleri ifade eder.
[interactive_map id=15]
Burada listelenmiş ülkelerden birisine gitmek için Schengen Vizesi almanız gerekir. Schengen Vizesine başvurcaksanız mutlaka bu yazılarımızı okumanızı öneririz:
Schengen Vizesi Nasıl Alınır & Başvuru İşlemleri
Schengen Vizesi İçin Gerekli Evraklar & Başvuru Formu
Schengen Vizesi Ücretleri
Her ne kadar tarihinde Berlin duvarı, Hitler ve Yahudi Soykırımı gibi kara lekeler de olsa Almanya, Lutherden Marxa Einsteindan Beethovena Goetheden Kanta bilim, teknoloji, spor, edebiyat, felsefe, politika ve sanatta hiç kuşkusuz dünya tarihine mihenk taşları bırakan ülkelerden. Adeta dünyanın merkezi misali kozmopolit ve cool başkent Berlin, Orta Almanyanın içinden nehirlerin geçtiği Grimm Kardeşlerin hikayelerinden fırlama, romantik Ortaçağ şehirleri, Kuzey Denizine açılan kapıları Hamburg ve Bremen, Alplerin yeşil vadileri ve karlı dağları, Münihten Nürnberge Bavyeranın şirin köyleri ve tabi ki bira kültürüAlmanya her bir eyaletiyle insana bambaşka, unutulmaz deneyimler vaad ediyor. Turistik değil alternatif Berlini merak edenleri Berlinde Ne Yapılır yazımıza bekleriz.
Habsburglar gibi yüzyıllarca dünyaya hükmetmiş güçlü hanedanların, incelikli Barok mimarisinin, Zweigdan Freuda edebiyat ve bilimin, Mozarttan Straussa, Mahlerden Schuberte klasik müziğin, Klimtten Schieleye modern sanatın ve kayak turizminin kalbinin attığı ülke Avusturya. Asaletin, yüksek kültürün, tarihi cafelerin ve schnitzelin şehri başkent Viyana, Mozartın evi, tuz şehri Salzburg, dünyanın en önemli eğitim merkezlerinden Graz ve UNESCO Dünya Kültür Miras Listesindeki Hallstat, otoritelerce de onaylanmış Alplerin en iyi kayak pistleriBu ülke dört köşe, dört mevsim ayrı bir zevke hitap ediyor. Başkent Viyanaya gideceklerin Viyana Rehberi ve Viyana Cafeleri, Hallstatta yolu düşecek olanların da Hallstatta Gezilecek Yerler yazılarımıza göz atmalarını öneririz.
Flemenk, Fransız ve Alman kültürünün birleşimi Belçika için Avrupa Birliğinin bel kemiği ülke desek yalan olmaz. Çünkü NATO, AB Komisyonu ve Konseyi gibi Avrupa Birliğinin temel organlarının çoğu yerleşkesi başkent Brükselde bulunuyor. Tabi Belçikanın alamet-i farikası sadece siyasi önemiyle sınırlı kalmıyor. Burası waffleın, patates kızartması ve marine midye ikilisinin, geleneksel manastır birasının ve artizan çikolatanın da başkenti. Dünyanın dördüncü Avrupanın ise ikinci büyük limanının bulunduğu Anvers, 2. Dünya Savaşından 0 hasarla çıkan bu nedenle Orta Çağ mimarisini olduğu gibi korumayı başaran çikolata kokulu şehir Brugge, Avrupanın en önemli üniversite şehirlerinden biri olan Ghent de Belçiknın görülmesi gereken diğer önemli şehirleri.
Komşumuz Bulgaristan her ne kadar bir Avrupa Birliği ülkesi olsa da bir Schengen ülkesi değil. Yine de bordo pasaport sahiplerinin Türkiyeden Bulgaristana giriş yapabilmesi için Schengen Vizesine ihtiyacı var. Özellikle kışın Bansko gibi Doğu Avrupada kış turizmini canlandıran kayak merkeziyle Türkiyeden olduğu kadar Avrupanın diğer şehirlerinden de turist akınına uğrayan Bulgaristan, baharda ise hikingcilerin rüyası dağlık ve yemyeşil doğasıyla, hem Hristiyanlık hem de Müslümanlık tarihinin iç içe geçtiği, iki dinden de önemli dini eserlere ev sahipliği yapan başkent Sofya ile, Karadeniz sahillerinin bulunduğu, Bulgaristanın en turistik şehri Varna ile ve Osmanlı mimarisi ile ünlü Filibe ile öne çıkıyor.
Çek Cumhuriyeti, eski ismiyle Çekoslovakya için, Avrupada Komünizmin çöküşünün nimetlerinden belki de en fazla nasiplenen ülke desek yalan olmaz. Komünizm sonrası ülke, turizmde öyle bir patlama yaşadı ki tek başına başkent Prag bile o patlamayı kafanızda canlandırmaya yetecektir. Bir zamanların en güçlü imparatorluğu Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun kalbi sayılan bölgeye, o dönemden miras kalan harika şatolar, kaleler, Gotik mimari ürünü yapılar ve Barok detaylı iç mekanlar var. Bahse gireriz köprüler şehri başkent Pragın dünyanın en masalsı ve romantik şehirlerinden biri olduğunu söylesek aksini iddia eden bulamayız. Tüm dünyada en çok bira tüketen ve Pilsener birayı keşfedenlerin ülkesinde, dünyanın en iyi bira üreticilerinden bazılarının bulunduğunu da söylemeden geçmemek gerek. Çekler hayatın tadını nasıl çıkaracaklarını iyi biliyorlar.
Bundan bin yıl önce barbar olarak adlandırılıp tüm Avrupaya kök söktüren ataları Vikingler ile tam bir tezat oluşturacak şekilde dünyada yaşam kalitesi ve medeniyet seviyesi endekslerinin hep en başında gelen Danimarka, siyasi yönetimde, şehir planlamacılığında, ekosistem ve çevre bilincinde, hayatın her alanında sürdürülebilirlikte çağının hep bir tık ötesinde olan ütopya gibi bir ülke. Limanı, renkli evleri, köklü tarihi, Michelin yıldızlı restoranlarıyla gastronominin, rahatlık, sadelik ve her şeyden önce fonksiyonelliği ön planda tutan iç mimarinin ve tasarımın kalbinin attığı, pedalşör başkent Kopenhag, nordik ışıklarının en iyi gözlemlenebildiği yerlerden biri olan Grönland ve diğer küçük ama yaşanılası şehirleriyle Danimarka dünya üzerindeki cennet gibi.
Finlandiya ve Rusya arasında kalan Baltık devletlerinden biri olan Estonya, yoğun ormanlarla kaplı coğrafyasıyla Avrupanın diğer ülkelerindeki keşmekeş ve kalabalıktan kaçan kırsal yaşam sevdalılarının vazgeçilmezi. Eski Komünistlerden olan Estonya, her ne kadar artık komünist bir devlet olmasa da halen Küba ile yarışır düzeyde bir okuma yazma düzeyine sahip. İnternet özgürlüğünde dünya birincisi ve suç oranının Avrupada en düşük olduğu ülkelerden. Ortaçağdan kalma sur içi eski şehir yapıları ile UNESCO koruması altındaki başkent Tallinn, son zamanlarda Avrupanın diğer ünlü şehirlerine kafa tutacak şekilde popüler.
İşte biz ılıman iklim kuşağı sakinlerininwinter is coming dediği yer. Allahtan buzlar diyarı Finlandiyada ısınmak için yapabileceğiniz birbirinden çekici aktiviteler var. Mayıstan itibaren başlayan kayak, vahşi doğa yürüyüşleri, kuzey ışıkları gözlemi, köpekli kızak, buz balıkçılığı, igloo tarzı çadırlarda veya buz otellerinde konaklama, baharda pitoresk göllerinde kano, ormanlarında doğal ortamında ayı ve ren geyiği gözlemiŞehir hayatı tarafına bakacak olursak başkent Helsinki stil sahibi restoranlar, modern mimari, müzik festivalleri ile dünyanın önde gelen dizayn şehirlerinden biri. Yazın Mayıs-Temmuz ayları arasında güneşin 19 saat batmadığı beyaz geceleri kaçırmayın deriz.
Kabul edelim Fransızların mutfağı da, dilleri de, mimarileri de müzikleri de sinemaları da dünyadaki akımlara yön verecek derecede zengin ve güçlü. Fransa kadar göze, kulağa, damağa kısacası beş duyuya hitap eden başka bir ülke daha yok. Sokakları avare takılmalık, bistroları birer yorgunluk kahvesi içmelik, bahçeleri ve Seine Nehri kıyıları şarap-peynir kapıp yayılmalık, başkent Paris zaten bırakın Fransanın tüm dünyanın merkezi olabilecek kıymette. Yazın dünya jet sosyetesinin akın ettiği Nice, Cannes, Saint-Tropez, Marsilya ile öne çıkan Fransız Rivierası, kışın kayak tatili için Alpler, bağbozumu zamanında şarapları ve bağlarıyla ünlü Bordeaux, yazın hasat zamanında uçsuz buçaksız lavanta tarlalarıyla kaplı Provence köyleri, UNESCO koruması altında Orta Çağ ve Rönesans mimarisi şehir dokusuyla Strasbourg, Colmar ve daha birçok güzel şehirle dolu Fransa tam anlamıyla bir hazlar ülkesi.
Yel değirmenlerinin, rengarenk lalelerin, bisikletlerin, Rembrandtdan Vermeere, Van Goghtan Mondriana Fleman sanatı ve mimarisinin, limanların, Gouda peynirinin ve en önemlisi Amsterdam gibi cool bir başkentin ülkesi Hollandadan bahsediyoruz. Burayı asıl çekim merkezi yapan bir takım legal unsurlar olduğunu hepimiz adımız gibi bilsek de kanalları ve evleriyle kendine has şehir dokusuyla, pedalşör yaşam tarzıyla, yemyeşil parklarıyla, dillere destan gece hayatıyla Amsterdamın güzelliğinin hakkını da vermek gerek. Bir yandan Avrupanın en önemli ve en büyük limanı Rotterdam, bir yandan tarihten mumyalanmış olarak günümüze gelen Delft, Hollanda Krallığının ve hükümetinin bulunduğu yönetim şehri Lahey (Den Haag), ülkenin eğitim merkezi Utrecht gibi daha birçok görülesi şehri var. Yakın zamanda Amsterdama gideceklere Amsterdamda Gezilecek Yerler yazımıza göz atmalarını şiddetle öneririz.
Hem Avrupada olayım hem de Akdeniz keyfi yaşayayım derseniz Balkanların en güzel konumuna sahip Hırvatistanda hiç ummadığınız güzellikte destinasyonlar sizi bekliyor. Yanında da lezziz deniz mahsülleri, tarihi şehir merkezleri, nefes kesen doğal güzellikler ve tabi ki Adriyatik Denizinin yüzmek için ideal berrak sahilleri de cabası. Özellikle Dalmaçya Kıyılarının incisi Dubrovnik, Avrupanın en yeşil başkentlerinden olan Zagreb, UNESCO Dünya Kültür Miras Listesindeki tarihi şehir Split Hırvatistanda görülecek şehirler listesinin başında geliyor.
Yavru vatan Kuzey Kıbrısın Rum ucu Güney Kıbrısı, çoğunuzun henüz keşfetmediğine bahse gireriz. En az Kuzey Kıbrıs kadar güzel olan Rum kesimi, ikiz kardeşi gibi berrak sahillere, dağ eteklerine kurulu tatlı köylere, arkeolojik alanlara, Bizanstan kalma kilise ve kalelere, Romadan kalma mozaiklere sahip. Her nasıl KKTCye Türkiyeden giriş ne kadar kolyasa ne yazık ki Türkiyeden buraya gelmek bir o kadar meşakatli. Güney Kıbrısa sadece Yunanistan üzerinden aktarmalı olarak ulaşılabiliyor ve eğer pasaportunuzda daha önce Kuzey Kıbrısa giriş yaptı damgası varsa malum diplomatik durum nedeniyle Güney Kıbrısa girmenize izin verilmiyor. Bu nedenle eğer bir gün Güney Kıbrısı görmek istiyorsanız Kuzey Kıbrısa mutlaka ve mutlaka sadece kimliğinizle giriş yapmaya dikkat edin.
Nordik ülkeler arasında en güzel doğal güzelliklere ve çok çeşitli outdoor aktivite olanaklarına sahip ülke İzlanda. Bir yanda topraktan gayzerlerin dumanlar çıkardığı nefes kesen düzlükler, bir yanda buzlarla kaplı uçsuz bucaksız sahiller, bir yanda sinematik manzaralı dağlar, bir yanda jeotermal havuzlar ve tabi ki kuzey ışıkları İzlandanın bol oksijenli havası ile birleşince insanı resmen sarhoş ediyor. Doğa fotoğrafçıları için ideal destinasyonlardan olan İzlandada, trekking, hiking, kamping ve kuzey ışıkları gözlemi olmazsa olmazlardan. Kısacası buradaki unutulmaz deneyimler şehir hayatından çok doğal alanlarda ve kırsal kesimde yoğunlaşıyor.
Avrupanın çizmesi olan ülkede koşuşturmaca, bir yere yetişmece, bir şeyleri aceleye getirmece yok. Aşkın şehri başkent Roma, en güney ucu sinematik Sicilya, romantik kanallar şehri Venedik, kuzeyin şişman, bilge ve kızıl şehri Bologna, Kristof Kolombun şehri Cenova, Rönesans mimarisinin başkenti Toskanalı Floransa, İtalyan Rivierasının güzelleri Portofino ve Cinque Terre, pizzacı Napoli, modacı MilanoTüm derdi tasayı geride bıraktırıcı etkisi olan İtalya, moda ve tasarım dünyasına yön vericiliğiyle, gastronomi trendlerini şekillendiren mutfağıyla, özellikle Rönesansın doğduğu yer olarak mimarisi ve güzel sanatlardaki öncülüğüyle, Roma İmparatorluğundan kendisine miras kalan tarih ve rekor sayıda UNESCO Dünya Kültür Mirasına ev sahipliği yapan zengin kültürüyle, sürprizli şehirleri ve karakteristik kasabalarıyla, gerçekten de yaşamaktan keyif alanların ülkesi.
Burası tutku ile yaşama konusunda İtalyanın en büyük rakibi, Real Madrid ve Barcelona gibi dünya devleriyle futbolun, domates savaşı Tomatinadan boğa güreşlerine dünyanın en prestijli elektronik müzik festivali Sonardan insan kuleleriyle ünlü Concurs de Castellse renkli festivallerin, paella, churros ve lezzetli tapasların, müziğin ve flamenkonun, Picasso, Dali ve Mironun, Endülüs etkisindeki şehirler Sevilla, Granada, Malaga, Cordoba ile Mağribî mimarisinin, Barcelona ile Gaudinin mirası modern mimarinin ve inanılmaz şehir planlamacılığının, İbiza ile partilemecenin, Bilbao ile modern sanatın, 24 saat yaşayan Avrupanın en büyük başkentlerinden Madridin ülkesi İspanya! İspanyaya gitmek için önünüzde o kadar fazla neden var ki hangi birini saysak bilemedik biz de ortaya karışık tadımlık verelim dedik.
Vikinglere dayanan köklü tarihi, buzdan coğrafyası, ren geyiklerinin özgürce dolaştığı bakir doğası, özenle tasarlanmış kamusal alanları, yeme-içme sektöründe dünyanın önde gelen restoranları ve ilham verici cafeleri, pratikliğe, sadeliğe ve düzene adanmış tasarımın başkenti Stockholm, en alasından hiking, kamp, bisiklet, kayak, balıkçılık aktiviteleri, o meşhur dağ kızılcığı reçeli ve onunla yapılan turtalar, ringa balığı ve tabi ki ülkemizce de çok sevilen köttbullar yani İsveç köfte gibi özellikleri İsveçi mutlaka görülmesi gereken ülkeler listemizin üst sıralarına taşımaya yetiyor. İsveçi sadece IKEA ile özdeşleştirmiş olanlara duyrulur!
Hangimiz Heidinin çocukluğunun geçtiği, Milka ineğinin otladığı dağları izleyerek büyümedik ki! İşte bu gözün alabildiğine yeşil, ufukta karlı manzaraların olduğu, çayırlarında ineklerin otladığı bol oksijenli pitoresk dağlar bu dağlar. Zermatt başta olmak üzere Alpinizm ekolü için biçilmiş kaftan pistleriyle gelişmiş kayak merkezleri, ister karadan hiking yapa yapa ister göllerden geçe geçe gezebileceğiniz birbirinden görülesi şirin mi şirin folklorik köyleri, Genevreden Zürihe şık ve klas şehirleri, Art Basel gibi dünyaca ünlü sanat etkinliklerine ev sahipliği yapan Baseli, peynir fondüleri ve en önemli gastronomik değeri çikolatası ile lüks İsviçrenin göbek adı.
Litvanya, komşuları Letonya ve Polonya gibi Avrupanın gizli kalmış cevherlerinden biri. Günden güne turizimde gözle görülür bir artış yaşayan bu minicik ülke, Baltık mimarisinin en güzel örneklerine ev sahipliği yapıyor. Özellikle de başkent Vilnus, Arnavut kaldırımlı sokakları, Barok kiliseleri, nostaljik avlulu yapıları ile kesinlikle Avrupanın görülmeye değer şehirlerinden.
Evet, Avrupada Lihtenştayn diye bir ülke mi varmış dediğinizi duyar dibiyiz. Lihtenştayn, Prenslik sistemiyle yönetilen, kilometrekarelik yüzölçümüyle dünyanın en küçük ülkelerinden biri. Denize kıyısı yok ve dağlık bir araziye sahip. Bu nedenle de adeta bir Alpinizm ülkesi. Ülkede her 3 kişiden 2si mutlaka bu milli sporla uzaktan yakından alakalı. Türkiyeden kalkıp da Lihtenştaynı görmeye gidin demiyoruz ama eğer İsviçre veya Avusturya civarındaysanız başkent Vaduza günübirlik geçmek olmadı kayak merkezinde kayak yapmaya gitmek güzel bir fikir olabilir.
Komşuları Estonya ve Litvanya gibi Rusyadan kopan 3 Baltık devletinden biri olan Letonya, Baltık ülkeleri arasında modern ve gelenekseli en fazla harmanlayan ülke. Bir yanda modern çağın müdendistlik harikası köprüler diğer yanda Ortaçağdan kalma, Rönesanstan çıkma UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesindeki yapılar. Özellikle başkent Riga, belki de tüm Baltık ülkeleri başkentlerinden bir nebze daha gelişmiş olanı. Nedeni ise şehrin çevre ülkeler arasında ekonomik merkez konumunda olması.
Hayat Lüksemburglulara güzel arkadaş! Bu ülke, hem Avrupanın en küçük ülkelerinden biri hem de kişi başına düşen milli gelir ve şarap tüketiminde dünyanın ilk üç ülkesi arasında. Lüksemburg da Lihtenştayn gibi Fransa, Belçika veya Almanya gibi çevre ülkelerden trenle günübirlik geçiş yapabileceğiniz kompaktlıkta ve yakınlıkta. İki kere Avrupa Kültür Başkenti olan tek şehir olan başkent Lüksemburg, bozulmadan bugünlere gelen kaleleriyle bütünüyle UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde ve koruma altında.
Kalelerden köprülere Barok ve neo-klasik tarzdaki etkileyici devasa yapıları, ülkenin milli yemeği gulaş başta olmak üzere bol et ağırlıklı mutfağı, başkent Budapeştenin ruin barlarıyla renkli gece hayatı, Osmanlı etkisinde hamam geleneği ile Macaristan, Orta Avrupanın en popüler turist destinasyonlarından. Tuna Nehrinin Buda ve Peşte olarak ortadan ikiye ayırdığı güzel şehir Budapeşteyi ölmeden önce görülecek yerler listenizde olsun. Özellikle de Ağustos ayında Sziget Festivalini yakalarsanız şehirden alacağınız keyfi ikiye katlarsınız. Budapeşteye yolu düşecek olanlar için çok kapsamlı bir MACARİSTAN GEZİ REHBERİmiz var. Göz atmadan yola çıkmayın 😉
İtalyanın Sicilya Adasını güneye doğru biraz daha geçtiniz mi Avrupanın ve Akdenizin irili ufaklı 5 takımadadan oluşan güzel mi güzel ada ülkesi Maltaya varacaksınız. Game of Thronestan, Oscarlı Gladyatör ve Truvanın setlerine ev sahipliği yapmış olan o güzelim kıyıları, biraz Akdenizli biraz Ortadoğulu ama kesinlikle deniz mahsüllerine doyacağınız mutfağı, prehistorik çağa uzanan tarihi kalıntıları, Gozo ve Comino gibi diğer cennet adaları ve renkli turistik kasabaları ile Malta, biz adacı Türkler için Yunan adalarının en güçlü alternatifi.
Vatikandan sonra dünyanın en küçük ikinci ülkesi olan Monako deyince aklınıza prensler, prensesler, lüks yatlar, son model arabalar ve tabi ki Monte Carlonun casinoları geliyorsa kafanızda tamı tamına gerçek bir Monako imajı var demektir. Fakat bu minik ama hedonizmin kalesi ülkeyi asıl meşhur eden Formula 1 Grand Prixnin dan beri her yıl Mayıs ayında Monako sokaklarında geçiyor oluşu. Her ne kadar Fransız Rivierasında olsa da bu meşhur kıyı hattı boyunca Antibes, Nice, Cannes gibi ondan çok daha güzel şehirler olduğu gerçeği yadsınamaz. Tüm şehri boğarcasına dört bir taraftan yükselen oteller ve apartmanlar burayı Fransadan veya İtalyadan günübirlik, müze gibi gezilecek bir destinasyon yapıyor.
Macera dolu aktiviteler sunan bir doğa ve vahşi yaşam, nefes kesen manzaralar vaad eden fiyortlar, ekonomik refah, düşük suç oranı, başkent Oslonun Michelin yıldızlı restoranları, sofistike mimarisi ve gündelik yaşamda İskandinav sadeliği, Norveç somonu başta olmak üzere patatesli garnitürlerle tamamlanan deniz ürünlerince zengin Norveç mutfağı, Kuzey ışıklarının sunduğu görsel şölen ve festivalleriyle Norveç kesinlikle dünyanın en yaşanılası yerlerinden. Tabi eğer Norveç vatandaşıysanız 🙂 Çünkü bu ülke Avrupanın ne pahalı ülkesi. Ama turistik olarak gitmeye değer mi kesinlikle değer!
Sinemada Roman Polanski, Krzysztof Kieślowski gibi önemli yönetmenler, klasik müzikte Fredric Chopin gibi önemli besteciler yetiştiren Polonya, Krakow ve Gdańsk gibi Ortaçağ ruhunun, başkent Varşova gibi büyük şehrin kozmopolit ruhunun hissedildiği şehirleriyle, Karpat Dağlarının oksijeni, eğlenmeyi bile ve sıkı içen insanları, Rus, Yahudi, Macar ve Alman mutfağının füzyonu olan mutfağı, bütçe dostu eğitim yaşam şartları ile tam da Erasmus yapılacak ülke bizden söylemesi.
Sokaklarında yürürken fadoların arka fon yaptığı, José Mourinho ve Cristiano Ronaldo gibi futbolda dünyaca ünlü yıldızların memleketi, Ortaçağdan kalma kalelerin, Arnavut kaldırımlı kasabaların, kaliteli şarap ve lezzetli yemeklerin ülkesi, Avrupanın en batı ucu PortekizNostaljik tramvaylı caddeleri ve İstanbulu andıran renkliliği ile başkent Lizbon, ülkenin yüz akı Porto şaraplarının merkezi ve ülkenin ikinci büyük şehri Porto, Roma döneminden kalma tarihi yapılarıyla Sintra, Portekizin liste başı destinasyonları.
Burası Kazıklı Voyvodanın veya dünya genelinde bilinen adıyla Kont Drakulanın evi Transilvanya. Gittik Romanyayı karış karış turladık ve fark ettik ki burası turizm bakımından hakkı tam anlamıyla verilememiş bir yer. Bir ülke ancak bu kadar bütçe dostu olurken aynı zamanda da bu kadar enteresan ve güzel olabilir. Masalsı mimarisi, insanlarının sıcaklığı, Osmanlı izleri görülen yemekleri, küçük, şirin kasabaları, yemyeşil doğası ve otantikliğini korumuş kırsal yaşamıyla akılda kalıcı deneyimler sunan Romanyada ne yapılır, nerede kalınır, ne yenir gibi soruların cevaplarını ve daha fazlasını ROMANYA GEZİ REHBERİmizde bulabilirsiniz.
Çek Cumhuriyetinden yakın tarihte ayrılıp kendi başına bir ülke haline gelen Slovakya Macaristan, Avusturya gibi çevre ülkelerden günübirlik gelinecek türdeki yerlerden. Özellikle başkent Bratislava ülkedeki en popüler turist destinasyonu. Termal suları ve bu suların oluşturduğu mağara, dikit, sarkıt gibi karstik oluşumlarla ünlü ülkenin kırsal kesimi, doğa turizimini tercih edenler için bire bir.
Slovenya sonbaharın en çok yakıştığı ülkelerden. Bol yeşillikli kırsalı, bol göllü ve nehirli manzaraları ile buradaki folyaj dönemininin büyüleyiciliğini gözünüzde canlandırın. Hele ki göllerinde kano, nehirlerinde rafting, kıyılarında bisiklet, dağlarında kayak, ormanlarında ve kanyonlarında tırmanış, trekking, binicilik ve doğa yürüyüşü yapmanın nasıl tatmin edici deneyimler sunabileceğini hayal edin. Ucundan da olsa Adriatik Denizini yakalayan kıyıları, folklorünü korumayı başarmış mutfağı, geleneksel mimarisi ve misafirperver insanları, kültür sanatla haşır neşir olanlar için başkent Ljubljananın modern sanat, galericilik ve müzecilik alanında öncülüğü görülmeye değer.
Geldik Vatikan ve Monakodan sonra Avrupanın en küçük üçüncü, dünyanın ise beşinci ülkesine. Sadece 61 kilometrekarelik bir alan kaplayan ülkenin tek komşusu İtalya. Zaten burası da Vatikan gibi ülke içinde ülke olan yerlerden. Hem denize kıyısı yok hem de havayolu ulaşımı yok. Üstüne üstlük demiryolu dahi yok. Bu nedenle ülkeye tek ulaşım karayolundan sağlanıyor. Küçücük ülke bir de 9 eyalete bölünmüş. Ortaçağdan kalma 3 kalesi göz alıcı güzellikte. Zaten bu kaleler de ülkenin sembolleri. İtalyadan günübirlik bir kale turu kulağa oldukça ilginç geliyor ki zaten bankacılık ve turizm ülkenin temel gelir kaynağı. Bu kompaktlık, nüfus ve sağlam ekonomi ile San Marinodaki kişi başına düşen milli geliri varın siz düşünün.
Son yıllarda, yerli turistin en popüler yaz tatili kaçış rotası Yunanistan. Hem nasıl olmasın ki? Ege kıyılarından tek bir feribotla günübirlik Kos, Midilli, Sakız gidi cennet adalarına gidip, kendinize uzo eşliğinde deniz mahsüllerine doyacağınız Yunan mezeleriyle mis gibi sofralar kurup, şezlong parası bile vermeden en alasından deniz, kum, güneş keyfi yapıp akşam da tek bir feribotla dönebilme lüksü başka nerede var. Yok benim gözüm bütçe dostu tatilde değil bana konfor, lüks ve gece hayatının alasını verin diyorsanız hiç problem değil sizi Santorini ve Mikanosa alalım. Yunanistanın nimetleri adalarla da sınırlı kalmıyor. Arabayla İpsala sınır kapısından çıkıp, Halkidikiye, Dedeağaça, Kavalaya, Thassosa gitmek çok kolay. Ayrıca başkent Atina ve Atatürkün şehri Selanik de gezmek için yazı beklemenizi gerektirmiyor. Bu konuda ÖZEL ARAÇLA YURT DIŞINA ÇIKMA REHBERİmiz size yardımcı olmak için var 😉
Her ne kadar İtalyanın başkenti Roma sınırları içinde yer alsa da burası kendi başına bir ülke. Yani anlayacağınız ülke içinde ülke. Hatta ve hatta dünyanın yüzölçüm olarak en küçük ülkesi. Aziz Peter Bazilikası kubbesi altında Papalığın yani Hristiyanlık dinin Katolik mezhebinin merkezi, tanrı ve İsanın birbirine parmaklarıyla uzandığı ünlü sahnenin de aralarında bulunduğu tavan resimleri Rönesansın ünlü İtalyan ressamı Michelangelo tarafından yapılmış belki de dünyanın en özel kilisesi Sistine Şapelinin de bulunduğu Vatikana yolunuz düşerse ziyaretinizi Papanın dönem dönem gerçekleştirdiği balkon konuşmasına denk getirip coşkulu kalabalığa karışın deriz.
BAMF kararına karşı yasal itiraz da bulunabilirsiniz. İtirazınızdan sonra mahkeme, iltica, mülteci statüsü, geçici koruma veya sınır dışı edilme yasağına karşı oturum izni alıp almayacağınıza karar verir. Bir danışma merkezi veya avukat, sizin durumunuzda yasal bir işlem yapmanın mantıklı olup olmadığını ve hangi adımları atmanız gerektiği konusunda size yardımcı olabilir. Yakınınızda bulunan, bu konuda uzman avukat ve danışma merkezlerini bulmak için Yerel Bilgi sayfamıza bakabilirsiniz. Bu sayfada yaşadığınız şehri girdikten sonra, iltica, ikamet hakkı veya yasal tavsiye için arama funduszeue.info masrafları devlet tarafından karşılanabilir. Bununla ilgili daha fazla bilgi almak için "Hukuki Yardım" bölümümüze bakabilirsiniz.
"Basit" ret ("enifachen Ablehung") alan mültecilerin, karşı dava açmak için iki hafta süreleri vardır. Ülkeyi terk etmeniz için size verilen süre, BAMF’dan gelen bildirimi aldığınız tarihten itibaren başlar. Reddedilme bildirimini aldığınız zarfın üzerinde, mektubu teslim aldığınız tarihi bulabilirsiniz, bu nedenle daha sonra teslim aldığınız tarihi kanıtlayabilmek için zarfı güvenli bir yerde saklamayı ihmal etmeyin. Eğer başvurunuz "kabul edilemez" ("unzulässig") veya “temelsiz olduğu açık olan" („offensichtlich unbegründet”) gibi gerekçelerle reddedilirse, yetkili idare mahkemesine başvurmak ve "acil temyiz" ("Eilantrag") yapmak için bir hafta süreniz vardır. Mahkeme acil temyizi kabul ederse, bu yasal süreç boyunca Almanya'da kalabilirsiniz. İtirazınız kabul edilmediği takdirde, şikâyetiniz devam etmesine rağmen sınır dışı edilebilirsiniz.
Dikkat: Başvurunuz Dublin yönetmeliği sebebiyle, "kabul edilemez" ("unzulässig") olarak reddedildiğinden dolayı acil temyize gittiğiniz takdirde, altı aylık transfer süreciniz baştan başlayacaktır. Temyize gitmeden önce bir avukata danışmayı ihmal etmeyin. Bu konuda daha fazla bilgi almak için “Dublin Prosedürü” bölümümüze bakabilirsiniz.
Bir danışma merkezine gidecek veya avukatla görüşecek vaktiniz yoksa, yetkili idare mahkemesine gidip şikayetinizi şahsen yazılı veya sözlü olarak iletebilirsiniz. Reddedilme nedenize göre örnek temyiz formlarına buralardan ulaşabilirsiniz: basit ret için, "kabul edilemez” olarak verilen ret için ve “açıkça temelsiz” ” olarak verilen ret için. Davanızla ilgilenen idari mahkeme, BAMF'dan aldığınız reddedilme bildiriminde belirtilir. Her idari mahkemede, temyiz konusunda size yardımcı olabilecek bir hukuk uzmanı ("Rechtsantragstelle") bulunmaktadır. Mahkemeye itirazınızı şahsen yapmış olmanıza rağmen hâlâ bir avukata gitmeniz gerektiğini unutmayın. Yaptığınız temyizden sonra, artık mahkemeye BAMF'ın kararının neden yanlış olduğunu açıklamak için iki haftanız ve bunu yaparken size yardımcı olması için bir avukat asistanına ihtiyacınız vardır.
"Basit" ret durumunda veya anında temyiz talebiniz kabul edildiği takdirde, mahkeme işlemleri boyunca sınır dışı edilmemeniz gerekir. Mahkeme, davanızı sonuçlandırana kadar geçici oturum izninizi ("Aufenthaltsgestattung") koruyabilir ve sığınmacı yardımı almaya devam edebilirsiniz. Mahkemenin bir karara varması genellikle uzun zaman alır. Bir yıl veya daha fazla beklemek zorunda kalabilirsiniz. Bu zamanı Almanca öğrenmek ve örneğin bir mesleki eğitim programına başlamak için kullanın.
Temyizde bulunduktan sonra, İdare Mahkeme ülkenizi terk etmenizin nedenlerini ve BAMF’ın verdiği kararı bir kez daha inceler, yani hâkimler duruşmanızın tutanaklarını okur, kanıtlarınızı gözden geçirir ve daha sonra sizi mahkeme duruşmasına davet ederler. Burada sizinle tekrar bir görüşme yapılır. Bütün bunlardan sonra, mahkeme iltica başvurunuz hakkında bir karar varır:
İdare mahkeme bir karara vardığında, iltica prosedürünüzün genellikle sonuçlandığı kabul edilir. Hâkim BAMF’ın kararını onaylarsa, avukatınız itirazda bulunmak için onay başvurusunda da bulunabilir ("Zulassung der Berufung"). Yüksek İdare Mahkemesi ("Oberwaltungsgericht") avukatınızın talebini kabul ederse, iltica başvurunuz tekrar incelenir ancak Yüksek İdari Mahkemenin bu itiraz taleplerini nadiren onayladığını unutmamalısınız. Temyiz talepleri, örneğin, kritik sorular (örneğin ülkenizi terk etme nedenleriniz hakkında) cevapsız kaldığında ya da hâkimlerin bir konuda çok farklı bakış açılarına sahip olduğu durumlarda kabul edilir.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası